Doç Dr. Vüsal BAĞIROV Resim- İş Eğitiminde Graf ik
Editör: Yrd. Doç. Dr. Hatice KAYHAN RESİM - İŞ EĞİTİMİNDE GRAFİK ISBN 978-605-364-994-6 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2014, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satsış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: Aralık 2014, Ankara Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu Dizgi-Grafik Tasarım: Hilal Sultan Coşkun Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Sonçağ Yayıncılık Matbaacılık Reklam San Tic. Ltd.Şti. İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı 48/48 İskitler - Ankara 0312 341 36 67 0535 292 34 31 Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 25931 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net
ÖN SÖZ Sanat insan yaşamının vazgeçilmez öğelerinden biridir, diye düşünüyorum. Birey duygularını, düşüncelerini, arzularını, heveslerini, seslerle, çizgilerle, hareketlerle, özgürce dile getirerek ifade edebilir. Sanat eğitimi, bireyin yaşamı anlaması, tanıması ve sevmesi için gereklidir. Günümüzde eğitimin bütün alanlarında olduğu gibi sanat eğitimi ve öğretiminde ortaya konulan yöntem ve yaklaşım biçimlerine ilişkin değişmelerin evrenselleştiği gerçeği ile karşı karşıyayız. Sanat toplumlar arası, kültürler arası önemli bir iletişim dilidir. Sanat eğitimi, bireyin kendisini ifade etmesinde özel bir disiplin alanıdır. Sanat Eğitimi denilince akla sadece çalgı, resim, heykel gelmez. Sanat, yaratıcı emeğin ürünüdür. Sanat eğitimi, kişiye kendi yaşantısı yoluyla, amaçlı olarak belirli bir sanatsal davranışlar kazandırma sürecidir. Geleceğin toplumunu oluşturacak gençlerimiz özgür, araştırmaıcı ve yaratıcı bir eğitim ortamında tutulmalıdır. Yaratıcılığı hedef alan sanat eğitimi taklitçilik değildir. Düşünmenin, hayal gücünün, araştırmanın, denemenin, çözümlemenin ve sonuçlandırmanın ortak bir çabasıdır. Çağımızda sanat eğitimi alanında yapılan çalışmalar bu alanda uzmanlaşan kişilerin sayısı arttıkça günden güne zenginleşmektedir. Teknolojinin büyük bir hızla gelişimi sanatın anlamını, sanatsal bilgiyi sunma yöntemlerini etkilemektedir. Artık bilim ve teknoloji yaratıcılık üzerine odaklanmaktadır. Elinizde tuttuğunuz bu kitapda, sanat-bilim kavramları ilişkilendirilerek bilimsel çalışmaların sanata etkisi, sanatsal yaklaşımlar, sanat eğitiminde kullanılan öğretim yöntemleri, tarihsel yöntem kullanılarak açıklanmıştır. Doç. Dr. Vüsal BAĞIROV Kıbrıs
İÇİNDEKİLER Önsöz... iii 1. BÖLÜM: SANAT VE EĞİTİM Sanatın Tanımı...1 Sanatın Sınıflandırılması...3 Plastik Sanatlar (Görsel Sanatlar)...3 Fonetik Sanatlar (Ses Sanatları)...5 Ritmik Sanatlar (Hareket Sanatları)...5 Sanat ve Yaratıcılık...6 Sanat Eğitimi...9 Sanat ve Teknoloji... 11 2. BÖLÜM: GRAFİK SANATLARI Grafik Sanatlar ve Türk Grafik Sanatı... 17 3. BÖLÜM: GRAFİK TASARIM TEKNİKLERİNDE KULLANILAN MALZEMELER Kalemler... 25 Kağıtlar... 29
vi Resim - İş Eğitiminde Grafik 4. BÖLÜM: SULUBOYA SANATI Suluboya resim için gerekli malzemeler... 40 Tek renkli lavi tekniğiyle naturmort resmi yapmak... 44 Suluboya tekniğiyle naturmort resmi yapmak... 47 Suluboya tekniğiyle manzara resmi yapmak... 49 Guaj Boya Tekniği... 52 Air-brush Tekniği... 53 Afişin Tanımı... 55 Amblem Tasarımı... 61 5. BÖLÜM: ÖZGÜN BASKI Yüksek Baskı... 66 Düz Baskı... 69 Ofset Baskı... 72 Şablon Baskı... 74 Çukur Baskı... 78 Asitler... 80 Dijital Baskı... 84 Sonsöz... 87 Kaynakça... 89
1. BÖLÜM SANAT VE EĞİTİM Sanatın Tanımı Sanat, insanın varlık şartlarından biridir diye düşünüyorum, çünkü insanoğlu bu gerçeğin farkına vardığı andan itibaren duygu, düşünce, coşku ve heyecanlarını ses, çizgi, renk gibi öğelerle etkileyici biçimlerde ifade ederek sanat eserleri üretmiştir. Her sanat eseri, insanın içli dışlı olduğu bir şeyle ilgilidir. Söz gelimi bir resim, kişinin kendisinin, yaşadığı çevrenin veya onunla ilgili soyut bir gerçeğin tuvale ya da kağıda aktarılmasıdır. Sanatın kesin bir tanımını yapmak mümkün değildir ve dünya üzerinde yaşayan insanlara gore farklı tanımlar yapmak mümkündür. En basit tanımıyla sanat; İnsanın bir biçim yaratma yetisidir denilebilir. Sanat tarihi uzmanlarının kendi anlayışlarına göre sanatla ilgili yapmış oldukları bir çok tanım mevcuttur. Çağımızda sanat terimi birçok kişiler tarafından basit bir kavram gibi kullanılabilir. Sanatın ne şekilde tanımlanabileceği akademik çevrelerde bir tartışma konusudur. Bazı tanımlara göre sanat insanın kendini tanımasıdır. Örneğin; ünlü sanat eğitimcisi Herbert Read`e göre; sanat maddeye biçim verme isteğidir. Estetik bilimci Hegel ise sanatı, ruhun madde içindeki görünümüdür diye tanımlamaktadır. Bu tanımları çoğaltmak mümkündür, ancak hangi tür tanım yapılırsa yapılsın, sanatın içerisinde biçim kaygısı söz konusudur.
2 Resim - İş Eğitiminde Grafik Genelde sanat sözcüğü görsel sanatlar anlamında kullanılır. Sanatçının temel düşüncesi ise, yaratma isteğinden kaynaklanan içgüdülerini harekete geçirmek, doğanın mükemmelliğini kendisine örnek almak ve büyük bir özenle yeniden yapılandırmaya çaba göstermektir. 1881 yılında teknolojik gelişmelere bağlı olarak başlayan sanayi devrimi, üretim biçimlerini değiştirmiştir. Sanat ve sanayi bu gelişmeleri Avrupa kıtasında izlemiştir. 19. yüzyılda Empresyonizm, 20. yüzyılda ekspresyonizm, kübizm, fovizm, futurizm, surrealizm, optik sanat opart, popart, kavramsal sanat ve daha birçok felsefi akımların, teknolojiyle birlikte kendini göstermesi, önemli bir gelişme olarak sanat tarihindeki yerini almıştır (Resim 1 ve 2). Resim 1: (Üç Müzisyen, Kübizm akımının öncüsü Picasso)
Sanat ve Eği m 3 Resim 2: (Opart akımının öncüsü Victor Vasarely) Sanatın Sınıflandırılması Sanat geleneksel olarak; Plastik Sanatlar, Fonetik Sanatlar ve Ritmik Sanatlar şeklinde sınıflandırılabilir. Yaygın olarak kullanılan ve sanat kütüphaneciliği literatürünün de kullandığı, bir sınıflandırma şeklidir. Öte yandan yaygın olarak kullanılan geleneksel sınıflandırma biçimi, bazı sanat dallarının birbirine benzer ve kesin olarak ayrılamayan özellikleri nedeniyle, tam ve eksiksiz olarak görülmemelidir. Sanat uzmanları, sanatı üç ana başlik altında incelemektedirler: Plastik Sanatlar (Görsel Sanatlar) Resim, heykel, mimari, süsleme sanatları bu başlık altında toplanabilir. Geniş bir alana sahip olduğu için kendi içinde birçok alt başlık olarak sınıflandırılabilir (Resim 3 ve 4).
4 Resim - İş Eğitiminde Grafik Resim 3: (Mona Lisa, Leonardo Da Vinci) Resim 4: (Buda heykeli)
Sanat ve Eği m 5 Fonetik Sanatlar (Ses Sanatları) Edebiyat ve müzik bu alana girer (Resim 5). Resim 5: (TÜRKSOY Senfoni Orkestrası) Ritmik Sanatlar (Hareket Sanatları) Tiyatro, bale, pandomim bu başlık altında toplanmaktadır (Resim 6). Resim 6: ( Anadolu Ateşi dans grubu). Görüldüğü gibi tarihsel süreç içerisinde sanatın sınıflandırılması konusu, sanat ve sanatçı konularına paralel olarak, birçok farklı yaklaşımı içerisinde bulundurmaktadır.
6 Resim - İş Eğitiminde Grafik Sanat ve Yaratıcılık Günümüzde her alanda önem kazanan yaratıcılık, bilim adamlarının tanımlamaya çalıştıkları önemli kavramlardan biri olmuştur. Psikoloji alanında yapılan çalışmalar ve bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar, kavram ve tanım hakkında yeni değerlendirmeler ortaya koymuştur. Ancak yine de yaratıcılık, tanımlanması zor kavramlardandır. Yaratıcılığın, her alanda ve herkes tarafından bir davranış biçimi olarak sergilenebileceği düşüncesinin belirlenmesi, kavramı tanımlama konusunda çeşitliliğin oluşmasına da neden olmuştur (Yolcu 2009). Yaratıcılık kavramının Batı dillerindeki karşılığı kreativiti, creativity dir. Latince creare kelimesinden gelir. Bu kelime, doğurmak, yaratmak, meydana getirmek anlamındadır (San, 2004). Türkçe Sözlüğe (1988) göre yaratıcılık: Zeka ve düşünce gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şeyi ortaya koymak, bir ürün oluşturmaktır; ya da olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmaktır. Yaratıcılıkla ilgili çalışmalar daha çok bilim ağırlıklıdır. Bu sebeple, sanatsal yaratıcılıkla ilgili kapsamlı çalışmaların olmayışı ya da sınırlılığı, bilim alanındaki çalışmaların ışığında konuya yaklaşmayı zorunlu hale getirmektedir. İnsan varsa sanat vardır. Eğer insan sadece yeme, içme, barınma ve üreme faaliyetleriyle ilgilenmiş olsaydı belki de başka bir şey yapmasına gerek kalmazdı. Sanat insanın temel varlığıdır, yaratma içgüdüsü, yeni biçimlerin ortaya konulmasıdır denilebilir. Sanat doğadaki canlılar içerisinde sadece insanın yapabileceği bir eylemdir. Çünkü sanatın içinde düşünme, yaratma, bilgi deyerleri vardır. Toplumsal yaşam içerisinde kültürel tavırlar varolmadan önce, insanın sanatsal çaba içinde olduğu görülür,
Sanat ve Eği m 7 amaç olarak sanatın alt yapısında doğayı gözlemleme yeni biçimler bulma içgüdüleri vardır. Göründüğü gibi sanatın bilimle eşdeğerlere sahip olduğu söylenebilir. Çünkü bilimde yeni arayışlar içindedir, sanat insanın ruhsal yönüyle daha çok ilgilidir, yani bir arabanın üretiminde motor, kaporta ve yürüyen aksamı bilim, dış tasarım da sanat olarak değerlendirebiliriz. Conrad, sanatta yaratıcılığı şöyle tanımlamaktadır: Kavram, duygu ve imgeleri içine alan bir yaratıcı arama, araştırma ve bulma sürecinin, algıdan doğmuş duyum ve duygularla çağrışmış, etkili bir mecazın doğuşu. Görsel sanatlardaki bu mecazın doğuşu, diger sanat dallarında olduğu gibi, bilişsel ve biliş öncesi aşamalardan gelen, kökeni bilincaltında olan imğelerin, yeni düzenlemeler haline dönüşmesi ve bunların dışa vurabilmesi için en uygun malzemenin bulunmasından sonra, malzemede üretici düşünme süreçleri içinde somut biçime, yani maddeye aktarılması sürecidir (San, 1977). Sanatsal yaratıcılığı anlayabilmek için şu soru ya da sorular sorulabilir: Sanatsal yaratmanın kendine özgü yapısı nedir? Sanatsal yaratıcılıkla diğer yaratıcılıkları birbirinden ayıran temel özellikler nelerdir? Hülya Yetişken e göre, bu soruların cevabını verebilmek için, öncelikle sanatsal etkinliğin nesnelerinin ve nesnel bağlantılarının belirlenmesi gerektir. Estetiğin ABC si adlı kitabında Yetişken (1998), sanatsal yaratma etkinliğinin belirli boyutlarını mümkün olduğu kadar nesnel bağlantıları içinde çözümlemeye çalışmıştır. O na göre sanatçı, yaratıcı etkinliğini gerçekleştirirken üç tür nesne ile bağlantı kurar. Bunlar, mevcut nesne, sanatçının kendi zihinsel nesnesi ve tamamlanmamış eser olarak nesne dir. Bunlardan mevcut nesne, gerçekliğin, yalnızca ön yüzünde var olup, derininde yatanları da kapsamaktadır. Gerçekliğin bütünlüğünde var olan her şey, sanatçının yaratıcı etkinliğinin mevcut nesnesi olabilir.
8 Resim - İş Eğitiminde Grafik Hem sanatçı hem de bilim insanı yaratıcı etkinliklerinde mevcut nesne ye yönelir. Ne var ki bilim insanı mevcut nesneyi olduğu gibi kabullenirken, sanatçı mevcut nesneye kendi düşünce ve duygularını katıp onu başkalaştırabilir. Örneğin, bulutlar bir doğa bilimci için hava olaylarını anlayabilmek amacıyla incelenmesi gereken bir varlık iken, bir şair için duygularının anlatımına bir mecaz olabilir. Mevcut nesne sanatçı için yönelinen bir nesne olduğu kadar kendi zihinsel nesnesine dönüştürebileceği bir kaynak niteliğindedir. Bu kaynak nesne sanatçının zihninde sürekli yoğrulup biçimlendirilir ve sonunda görülebilir bir esere döndürülür. Bilim insanı mevcut nesnesine sıkı sıkıya bağlı olmasından farklı olarak sanatçı, mevcut nesnesine kendisinin belirlediği oranda ve düzeyde bağlıdır; ondan sadece bir kaynak olarak yararlanır. Bu iki farklı durum, sanatsal yaratma ile bilimsel yaratıcı sürecin farklılığını açık biçimde göstermektedir. Sanatsal yaratıcı süreç, imgelerle (hayal, imaj) düşünmeyi içine alır. İnsan algılarının doğal gereği olarak bu imgeler, sanatçının zihninde dış dünya yoluyla meydana gelir. Demek ki, her sanat eserinde, özellikle plastik sanat dallarında, gerçeklikten nesnel olarak elde edilmiş zihinsel ve görsel izlenim unsurları yer alır. Sanatsal yaratma süreci, bilimsel yaratıcılıkta olduğu gibi, sorun çözme sürecidir. Sanatın elemanları ve ilkeleri, aynı zamanda sanatın sorunlarını oluşturmaktadır. Renk, çizgi, doku gibi sanatsal elemanların, sanat ilkeleri doğrultusunda ele alınıp üstün seviyede bir bütünlüğe ulaştırılması sonunda sanatsal bir sorun çözülmüş ve yaratıcılık başarılmış demektir. Bilimsel yaratıcılık sürecinde olduğu gibi, arama, araştırma, deneme, denetleme, yorum ve yargı evrelerini kullanan sanatsal yaratma süreci, duygu gibi çok önemli bir psikolojik yaklaşımı da gerektirir. Ne var ki, denetimsiz ve akın süzgecinden geçmeyen duygular, eserin niteliği bakımından olumlu ve etkili olamaz (Yolcu.2009).