Ayaktan Takip Edilen Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Yak nmal Çocuklara ve Ergenlere Konan Tan lar ve Uygulanan Tedaviler

Benzer belgeler
Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Yak nmas le De erlendirilen Hastalar n Psikososyal Geliflim Özellikleri

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Çocuk ve Ergen Ruh Sa l Klini ine Baflvuran Ergen Hastalar n Özellikleri

Öz: Bu araştırmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği (BESÖ) Bölümü

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Ayaktan zlenen Olgulardan DEHB ve/veya ÖÖB Tan s Konan Çocuklar n WISC-R Testi Sonuçlar n n Karfl laflt r lmas

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ.

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARINDA DSM-IV BEL RT LER AÇISINDAN ANNE VE Ö RETMEN VER LER N N UYUMU

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Burcu Çakaloz*, Aynur Pekcanlar Akay**, Türkan Günay**

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

KONVERS YON BOZUKLU U TANISI KONAN ÇOCUK VE ERGENLER N SOSYODEMOGRAF K, KL N K ÖZELL KLER VE Efi TANILARI

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Bir Üniversite Hastanesinde De erlendirilen Cinsel stismar Ma duru Çocuk ve Ergenlerin Demografik ve Klinik Özellikleri

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Araflt rma Makalesi / Research Article 119

AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U TANISI KONULAN B R KL N K ÖRNEKLEMDE YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARI VE ÖZGÜL Ö RENME BOZUKLUKLARI

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

D KKATS ZL K YAKINMASIYLA BAfiVURAN ERGENLER N ALDIKLARI TANILAR

F Z KSEL HASTALIKLA B RL KTE ZEKA GER L OLAN ÇOCUKLARDA PS KOPATOLOJ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Anne baba olmaya. Evde Pedagog. ile haz rlan n

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

T bbi Makale Yaz m Kurallar

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U OLAN OKUL ÖNCES ÇOCUKLARDA OT ST K BEL RT LER

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

Türk Psikiyatri Dergisi 2005; 16(1): Dr. Birim Günay KILIÇ 1, Dr. Şahnur ŞENER 2

Araflt rmalar/researches fi. Aras, F. Varol Tafl, G. Ünlü. Bir Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Poliklini inde laç Tedavisi Uygulamalar n n De iflimi

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Psikolojiye Giriş. Gözden geçirme oturumları. Evrim ve Akılcılık Ders 10. Pazartesi, 26/02, Salı, 27/02,

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

6 MADDE VE ÖZELL KLER

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U OLAN ÇOCUKLARDA UYKU SORUNLARI VE KL N K DE fikenlerle L fik S

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Üniversite öğrencilerinde kendilerinin bildirdikleri dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu belirtilerinin değerlendirilmesi

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Okul Öncesinde Yeni Dönem Bafllad!

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

202 Türk ve Afrikal Sivil Toplum Kurulufllar / Turkish and African Civil Society Organizations

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

lkö retim Okulu Ortaö retim Dönemindeki Çocuklarda Sosyal Fobinin Araflt r lmas

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ YAZ OKULU YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

Transkript:

02-27/7/07 18:57 Page 107 Ayaktan Takip Edilen Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Yak nmal Çocuklara ve Ergenlere Konan Tan lar ve Uygulanan Tedaviler F. Neslihan nal Emiro lu*, Fatma Varol Tafl**, Aynur Akay***, Esra Aslan****, fiafak Culfa****, Rezerta Taga****, Özlem Çubuk****, Eren fiahbaz****, Elmira fiintayeva****, Hasan H. Yalç n**** * Yrd. Doç. Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi AD, nciralt 35340 zmir ** Uzm. Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi AD, nciralt 35340 zmir *** Doç. Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi AD, nciralt 35340 zmir **** Int. Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi AD, nciralt 35340 zmir Tel: +902324123564 Faks: +902322776686 E-mail: neslihan.emiroglu@deu.edu.tr, neslihanemir@hotmail.com ÖZET Amaç: Birincil yak nmas dikkat eksikli i ve/veya hiperaktivite olan hastalar n takip sürecini geriye dönük de erlendirmek ve bu süreç sonunda ald tan lar ve tedavileri belgelendirmektir. Yöntem: 1999 2003 tarihleri aras nda dikkat eksikli i ve/veya hiperaktivite yak nmas ile baflvuran hastalar n belgelerinin tümü geriye dönük olarak taranm flt r. DSM IV tan ölçütlerine uygun flekilde tan alan hastalar ve tedavileri kaydedilmifltir. Bütün bu bulgular SPSS 11.0 paket program kullan larak de erlendirilmifltir. Bulgular: De erlendirme sonucunda 698 baflvuru saptanm flt r. Hastalar n yafl ortalamas 8.43±3.6 idi. Olgular n 542 si erkek [%77.7], 156 s k zd [%22.3]. Olgular n %36.3 ü [n=254] yetersiz takip bilgisi nedeni ile analiz d fl tutulmufltur. Di er tan lar %31.5 [n=220] Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Bozuklu u [DEAHB], %0.9 u [n=6] Okul Sorunu, %12.0 [n=84] geliflimsel dönem özellikleri, %5.4 ü [n=38] mental retardasyon, %1.4 ü [n=10] Özgül Ö renme Bozuklu u [ÖÖB], %2.1 i [n=15] Duygudurum bozukluklar, %1.3 ü [n=9] Yayg n Geliflimsel Bozukluklar, %0.4 [n=3] D fla At m Bozukluklar, %2.4 [n=17] Anne baba-çocuk liflki Sorunu, %6 [n=42] di er bozukluklar olarak saptanm flt r. Cinsiyetler aras nda DEAHB tan s n alma yönünden istatistiksel anlaml fark yoktur [f kesin p:0.084]. Tedaviler ise %11.9 [n=83] metil fenidat, %17.8 [n=124] âile rehberli i, %4.3 [n=30] imipiramin, %2 [n=14] serotonin geri al m blokörleri (SGAB), metilfenidat ve imipiramin %0.4 [n=3], % 0.1 [n=1] klomipiramin, %1.9 [n=13] antipsikotikler idi. %59.9 [n=418] olguya tan alanlar da içerse bile herhangi bir tedavi bafllanamam flt r. Tart flma ve Sonuç: DEAHB tan s alma yönünden cinsiyetler aras istatistiksel fark görülmemifltir. En s k saptanan tan DEAHB olmas na karfl n, olgular n ço u baflka farkl tan lar da alm flt r. Bu nedenle, dikkat eksikli i ve hiperaktivite yak nmal çocuk ve ergenlerde di er tan gruplar göz önüne al nmal d r. Bu grupta geriye dönük ilâç kullan m verileri, klini imizde uyar c kullan m n n s k olmad n do rulamaktad r. Anahtar Kelimeler: dikkat eksikli i, afl r hareketlilik, tan, tedavi ABSTRACT The Diagnoses and The Treatments of Outpatients With Attention Deficit and Hyperactivity Complaints Objective: To asses the follow-up period of patients with primarily attention deficit and/or hyperactivity complaint retrospectively and to document their diagnoses and treatments at the end of this period. Method: All of documents of patients who were admitted with attention deficit and/or hyperactivity complaints in-between 1999-2003 were reviewed retrospectively. The patients who received any psychiatric diagnosis according to DSM IV criteria and their treatments were documented. All of these findings were analyzed using SPSS 11.0 computer package program. Findings: 698 applications were determined at the end of the assessment. The mean age of the patients was 8.43±3.6.542 of the patients were male [77.7%], 156 of the patients were female [22.3%]. %36.3 of the patients [n=254] were excluded the analysis because of lack of follow-up da- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 107

02-27/7/07 18:57 Page 108 ta. Other diagnoses were Attention Deficit Hyperactivity Disorder 31.5% [n=220], School Problem 0.9% [n=6], normally developmental level features 12.0% [n=84], Mental Retardation 5.4% [n=38], Learning Disorders 1.4% [n=10], Mood Disorders 2.1% [n=15], Pervasive Developmental Disorders 1.3% [n=9], Wetting and Soiling Disorders 0.4% [n=3], parent-child relationship problem 2.4% (n=17), other disorders 6% (n=42). There was no statistically significance between genders in terms of ADHD diagnosis [f exact p:0.084]. The treatments were methylphenidate 11.9% [n=83], family consultation 17.8% [n=124], imipiramine 4.3% [n=30], selective serotonin re-uptake inhibitors [SSRI] 2% [n=14], methylphenidate and imipiramine 0.4% [n=3], clomipiramine 0.1% [n=1], antipsychotics 1.9% [n=13]. Discussion and Conclusion: The statistical difference between genders was not seen in terms of ADHD diagnosis. Although, most frequent diagnosis was ADHD, most of the cases were also diagnosed with other different disorders. For that reason, other diagnostic groups should be considered in children and adolescents with attention deficit and hyperactivity complaints. The data of retrospective drug use confirmed that psychostimulant usage was not frequent in our clinic. Keywords: attention deficiency, hyperactivity, diagnosis, treatment * Bu çal flma bir özel çal flma modülü içinde gerçeklefltirilmifltir. G R fi ve AMAÇ Son y llarda çocuk psikiyatrisi kliniklerine baflvurular aras nda dikkat eksikli i ve afl r hareketlilik yak nmas çok yayg n bir birincil yak nma haline gelmifltir. Efl zamanl olarak dikkat eksikli i ve afl r hareketlilik bozuklu unun [DEAHB] yayg nl nedeni ile hem artan t bbi maliyet hem de hasta ve âilenin ifllev kayb tart fl lmaktad r (Swensen ve ark. 2003). Ayr ca bu bozuklukla birlikte pek çok içe ve d fla at m bozukluk efltan s bildirilmektedir (Jensen ve ark 1993). Dikkat, özellikle yak n bellek, amaçl ö renme ve düflünme gibi her türlü bilinçli nöropsikolojik ifllevin optimal koflulu olup oldukça karmafl k bir psikolojik ifllevdir. Dikkat, alg lamadaki aktif ve seçici bir ö eye verilen isimdir. Dikkatin ön koflullar aras nda uyan kl k [vijilans] canl ve uyan k olma ve uyand rma, canland rma uyum yapma yer al r (Luria 1981). Dikkatin odaklanmas -ki bu seçici dikkat olarak da an l r, herhangi bir fleyin seçilip sabit tutulmas anlam na gelir. Bu düzlemde dikkat, ilgi ve güdülenme ile yak n iliflkidedir. Etkinleflmek üzere haz r bekleyen mevcut kuvvetlendirilmifl duygu, belli koflullar alt nda otomatik olarak dikkati do urur (Korkmaz 2000). Dikkatin sürdürülmesi efor uygulama duygusu yarat r, d fltan ve içten gelen ilgisiz uyaranlar n tan n p engellenmesi gerekir. Dikkatin esnekli i bir durumdan di erine kayd r labilmesi veya bölünebilmesidir. Özellikle çocuklar için zor olan ayn anda iki fleyi yapma, dikkatin bu özelli ini ifade eder. Dikkatin bu bilefleni de ancak e itimle incelikli hale gelir (Kinsbourne 1992). DEAHB da, dikkat bozukluklar bireyin yan tlad olay n tipinde (seçici veya genel dikkat sorunu), yan t n verilme h z nda (dikkatin kayd r lamamas ), yan - t n süreklili inde(dikkatin da lmas ) gereksiz veya ilgisiz yan t engellemede [impulsif: itkisel davran fl] görülür. Belle e âit bir sorun olarak görülen unutkanl k da bunlara dâhildir (Korkmaz 2000). Çocuk ve ergenlerde dikkatsizlik ve konsantre olamama veya motor aktivite art fl belirtilerine yol açan tan gruplar incelendi inde majör depresyon, anksiyete bozukluklar, DEAHB, bipolar bozukluk gibi birbirinden farkl bozukluklar görülebilmektedir (APA 1994). Ayr ca çocukluk dönemindeki depresyonda ve bipolar bozuklukta görülebilen sald rganl k, irritabilite ve davran fl sorunlar afl r hareketlilikle kar flabilmektedir (Birmaher ve ark. 1996, Leibenluft ve ark. 2003). Çocuklarda erken dönemde depresyon ve anksiyete belirtilerini ortaya ç karan etkenlerin incelendi i 10 y ll k bir takip çal flmas nda, erken dönemdeki dikkat sorunlar n n bu bozukluklar önceledi i saptanm flt r (Leech ve ark. 2006). Çocukluk dönemi bipolar bozuklukta nörokognitif bozulmalar n araflt r ld çal flmalarda dikkat ve görsel alg sal alandaki ifllev kayb ndan söz edilmektedir (Dickstein ve ark. 2004). Dikkati sürdürme güçlü ünün DEAHB ve di er psikiyatrik bozukluklar için ay r m n n ölçülmeye çal fl ld bir di er çal flmada anksiyete bozukluklar ve distimide de DEAHB kadar dikkati sürdürmede bozulma oldu u saptanm flt r. Bu nedenlerle klinisyenlerin bu bozukluklardaki dikkat sorunlar n göz önüne almas gereklili i üzerinde durulmufltur (Swaab-Barneveld ve ark. 2000). Bütün bu etiyolojik psikiyatrik durumlar d fl ndaki etkenlerle de benzer belirtiler oluflabilir. Baz nörolojik ve genetik hastal klarda, örne in frajil X sendromu, Kleinfelter sendromu, Turner sendromu, fötal alkol sendromu, tiroid bozuklu u ve çok düflük do um a rl olan çocuklarda da DEAHB belirtileri çok belirgin görülür. Ay r c tan da çocuk kötüye kullan m, ya da ihmali, çok çocuklu bir üvey âileye yerleflim ya da kaotik âile ortam nda yaflama, nörotoksinler, enfeksiyonlar, in utero ilâçlara mâruz kalma, mental retardasyon da yer al r (Shaywitz ve Shaywitz 1989). Dikkat eksikli i ve afl r hareketlili in DEAHB d fl nda pek çok bozuklukta da öncül veya ana belirti olabilece i bilimsel verilerle ortaya konulmufltur. Bu nedenlerle New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 108

02-27/7/07 18:57 Page 109 Tablo 1: Sosyodemografik veriler Sosyodemografik özellikler n % Cinsiyet (n=698) K z 156 22.3 Erkek 542 77.7 Baban n ifl durumu (n=571) flsiz 6 1.05 flçi 38 6.6 Memur 266 46.6 Serbest 234 41.8 Emekli 27 4.7 Annenin ifl durumu (n=574) Ev han m 315 54.9 flçi 16 2.8 Memur 165 28.7 Serbest 52 9.0 Emekli 26 4.5 Baban n e itimi (n=557) Okuma yazmas var 1 0.2 lkö retim mezunu 133 23.9 Lise mezunu 202 36.2 Yüksekokul-üniversite mezunu 221 39.7 Annenin e itimi (n=547) Okuma yazmas yok 3 0.01 Okuma yazmas var 4 0.7 lkö retim mezunu 149 27.2 Lise mezunu 223 40.7 Yüksekokul-üniversite mezunu 168 30.7 çal flmadaki amac m z klini imize dikkat eksikli i ve afl - r hareketlilik yak nmas ile gelen çocuk ve ergenlere konan tan ve uygulanan tedavileri gözden geçirmektir. Böylece DEAHB tan s n n bu grup içindeki s kl, görülen di er ve efl tan lar, cinsiyet farkl l klar ve uygulanan tedavileri de erlendirmek mümkün olabilecektir. Bu nedenlerle bu yak nmalar ile baflvuran hastalar n takip süreci geriye dönük de erlendirilmifl ve bu süreç sonunda ald klar tan lar ve tedaviler belgelendirilmifltir. YÖNTEM 1999 2003 tarihleri aras nda birincil yak nma olarak dikkat eksikli i ve/veya afl r hareketlilik ile ayaktan baflvuran hastalar n dosya verileri geriye dönük olarak taranm flt r. De erlendirme için yeterli süre izlenmifl [en az 6 ay], DSM IV tan ölçütlerine uygun flekilde tan alan hastalar ve ald klar tedaviler kaydedilmifltir. Ayr ca hastalar ebeveynlerin bildirdikleri sosyodemografik bilgiler, olas psikiyatrik âile öyküsü ve takip sürecinde ald ek nörolojik veya t bbî tan ve tedaviler yönünden de de erlendirilmifltir. lgili zaman aral ndaki arflivdeki tüm dosyalar taranm flt r. Bu tarama sonucunda birincil yak nma olarak Tablo 2: Cinsiyete göre tan da l m Tan Olgu cinsiyeti Erkek % K z % Toplam Tan yok 199 80.2 49 19.8 248 DEAHB 179 81.4 41 18.6 220 Okul sorunu 4 66.7 2 33.3 6 Dönem özellikleri 61 72.6 23 27.4 84 Mental retardasyon 23 60.5 15 39.5 38 Özgül ö renme bozuklu u 6 60 4 40 10 Duygudurum bozukluklar 9 60 6 40 15 Otizm 7 77.8 2 22.2 9 D fla at m bozukluklar 3 100 - - 3 Anksiyete bozukluklar 3 50 3 50 6 Di er 48 88.1 11 11.9 59 Tablo 3: Hastalara uygulanan tedaviler Uygulanan tedaviler n % (toplam n=698) Hiç tedavi uygulanmayanlar 418 59.9 Âile rehberli i 124 17.8 Metilfenidat 83 11.9 mipramin 30 4.3 Serotonin geri-al m inhibitörleri 14 2.0 Antipsikotikler 13 1.9 Âile rehberli i + di er ilâçlar 9 1.3 Âile rehberli i + metilfenidat 3 0.4 Metilfenidat + imipramin 3 0.4 Klomipramin 1 0.1 dikkat eksikli i ve/veya afl r hareketlilik ile baflvuran çocuk ve gençler arflivdeki kay tl dosyalardan seçilerek incelemeye al nm flt r. Seçilen dosyalardan bilgiler bir çocuk psikiyatrisi uzman ve ö retim üyesi gözetimi ile t p ö rencileri taraf ndan bilgi toplama formlar na aktar lm flt r. Bu araflt rma aktif e itim sistemi içindeki bir özel çal flma modülü olarak plânlanm flt r ve tüm t p ö rencileri araflt rmada aktif çal flmac olarak yer alm fllard r. 6 aydan daha az takip süreci bulunan ve yukar daki bilgilere ulaflmak için yeterli veri toplanamayan hastalar bu analizlerin d fl nda tutulmufllard r. Kaydedilen bulgular SPSS 11.0 paket program nda de erlendirilmifltir. Verilerin grupland r lmas ve yorumlanmas için tan mlay - c ölçümler yap lm flt r. Verilerin analizinde ise Ki-kare testi, gerekli yerlerde Fisher kesin ki-kare testi kullan lm flt r. Tüm analizlerde 0.05 ten küçük p de erler istatistiksel olarak anlaml kabûl edilmifltir. BULGULAR Dosyalar n geriye dönük incelenmesi sonucunda 698 olgunun baflvurusuna ulafl lm flt r. Olgular n yafl ortalamas 8.43±3.6 olarak belirlenmifltir. Erkeklerin yafl ortala- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 109

02-27/7/07 18:57 Page 110 mas 7.4±53, k zlar n yafl ortalamas ise 8.2±42 idi. ki cins aras nda yafl da l m yönünden istatistiksel anlaml fark yoktu [p=0.645]. Olgularla ilgili sosyodemografik veriler Tablo 1. de özetlenmifltir. Olgular n 542 si erkek [%77.7], 156 s k zd r [%22.3]. Olgular n %36.3 ü [n=254] herhangi bir tan alamam fl veya yeterli takip olmamas nedeni ile analiz d fl tutulmufltur. Hastalara konan tan lar Tablo 2 de ve uygulanan tedaviler Tablo 3 de sunulmufltur. DEAHB tan s konan 220 olgu efl zamanl baflka psikiyatrik tan larda alm flt r. Bu olgular n %70.9 u Özgül Ö renme Bozuklu u, %53.1 i Karfl t Olma Karfl t Gelme Bozuklu u, %2.3 ü Davran m Bozuklu u, %0.9 u D fla at m Bozuklu u tan s alm flt r. DEAHB li 53 olgu [%24.09] efl zamanl olarak Özgül Ö renme Bozuklu u ve Karfl t Olma Karfl t Gelme Bozuklu- u tan s alm flt r. Tablo 1 de di er gruplarda DEAHB ile olmayan pür tan lar sergilenmifltir. Cinsiyetler aras nda DEHB tan s n alma yönünden istatistiksel anlaml fark yoktur [f kesin p:0.084]. Bu tan - lar sonras nda kullan lan tedaviler tablo 4. de sunulmufltur. %59.9 [n=418] olguya tan alanlar da içerse bile herhangi bir tedavi bafllanamam flt r. TARTIfiMA Bu geriye dönük tarama çal flmas n n sonuçlar na göre birincil yak nma olarak dikkat eksikli i ve/veya afl r hareketlilik ile baflvuran çocuk ve ergenlerin %31.5 inin DEAHB tan s ile izlendi i saptanm flt r. Bu sonuca göre dikkat eksikli i ve/veya afl r hareketlilik yak nmas ile ayaktan tedavi birimine baflvuran çocuklar n büyük ço- unlu unun birincil tan lar n n DEAHB olmad sav desteklenmifltir. Bu yak nmalarla baflvuran çocuk ve ergenlerin tan lar n n incelendi i önceki bir çal flmada da olgular n üçte bir oranda DEAHB tan s ald bildirilmifltir, sonuçlar çok benzerdir. Ancak bu çal flmada DEAHB d fl nda en s k konulan tan depresyon ve/veya anksiyete bozuklu u olmufltur (Fettaho lu ve Özatalay 2006). Öner ve arkadafllar n n yapt benzer bir çal flmada da majör depresyon, DEAHB ve anksiyete bozuklu unun en s k saptanan bozukluklar oldu u ve deneklerin %16 s n n tan almad bildirilmifltir. Bizim çal flmam zda bu oran daha fazlad r ancak bu sonuç geriye dönük bir döküm çal flmas olmas ve veri eksiklikleri nedenine ba l olabilir. Bizim sonuçlar m za göre duygudurum bozukluklar ve anksiyete bozuklu u tan oranlar da di er çal flmalara göre daha az oranda saptanm flt r. Bizim çal flmam zda bu belirtilerle gelen çocuklarda tan alanlar içinde beklenen DEAHB tan s ndan sonra en s k rastlanan durumun normâl dönem özellikleri gösteren çocuklar olmas ilginçtir. DEAHB tan s konulurken dikkat eksikli i ve afl r hareketlili in geliflimsel özellikleri ve bozukluk varl nda döneme özgü belirtiler dikkate al nmal d r (Reiff ve Stein 2003). Bebeklik ve okul öncesi dönemde giriflkenlik ve dürtüsellik ola and r. Okul y llar ve ergenlikte oyun içinde afl r hareketlilik ve akran rekabetine dayal durumlarda dürtüsellik gözlemlenebilir. Erken çocukluk ve bebeklikte geliflimsel olarak afl r hareketlilik ve dürtüsellik bulunabilir. Bu dönemde çocuklar kendilerine zarar verme riskleri nedeni ile sürekli ebeveyn gözetimine ihtiyaç duyabilirler ve bu ebeveynleri bunaltabilir. Okul y llar ve ergenlikte hareketlilik ancak oyun hallerinde, dürtüsellik ise akran kat l ml etkinliklerde art fl göstermektedir. Bu dönemdeki hareketlilik ve/veya itkisellik ifllev kayb na yol açm - yorsa bir bozuklu u göstermemektedir. Bu davran fllar insan iliflkilerini bozacak veya yafla özgü yetenekleri etkileyecek dereceye geldiklerinde sorun davran fl hâline dönüflürler. Geliflimsel olarak afl r hareketlilik belirtisi tafl yan bebekler erkenden t rmanmaya bafllarlar ve bu grupta afl r motor etkinlik ile birlikte duyusal afl r tepkisellik veya tepki azl n n geliflimsel anomâlileri tan mlanm flt r. Erken çocuklukta afl r hareketli çocuklar h zla insanlar n içine koflabilir ya da oyunda sürekli bir fleylere çarpabilirler. Bu dönemde genellikle yaralan rlar ve oturarak hikâye dinleyip oyun oynayamazlar. Okul döneminde afl r hareketli çocuklar di er çocuklar n oyunlar na s kl kla kar fl r ve bozarlar, gündelik ifllerini tamamlamakta güçlük çekerler. Ergenlik döneminde ise baflkalar n k zd racak flakalar yap p, s n fta veya televizyon seyrederken afl r k p rt l hâle gelebilirler. Küçük bir çocuk k sa dikkat süresine sâhiptir ve bu süre olgunlaflma ile artmaktad r. Dikkatsizlik normâl geliflimsel süreçte çocu un düzeyi ile orant l d r ve ifllev kayb na yol açmaz. Bebeklik döneminde dikkat seçicili e göre de iflken olabilmektedir. Bebe in görsel, iflitsel veya motor yeteneklerine göre farkl l klar gösterir. Örne in bir çocuk ebeveynin sesine odaklan r iken di eri canl yüz d flavurumlar na yan t verebilir. Okul öncesi bir çocuk k sa bir öykü kitab veya çizme boyama gibi k sa eylemlerde dikkatini sürdürebilir. Okul dönemi ve ergenlikte özellikle istenilmeyen görevler yerine getirilir iken kolayl kla dikkatin da lmas görülebilmektedir. DEAHB dikkat eksikli inin özellikle bask n oldu- u tipte çocuk ile âile ve ö retmen aras nda belirgin güçlükler mevcuttur. Bu güçlükler akademik ve sosyal ifllevselli i etkilemektedir. Ancak davran fl bozuklu u olacak kadar yo- un de ildir. Dikkat sorunu olan bir bebek bak m verenin yüzüne ya da yafla uygun bir oyunca a olan ilgilerini belirgin sürdüremezler. Nesnelere emekleme, cee oynama veya kutuya birkaç blok atma gibi k sa görevleri yerine getiremezler. Bu bebekler yemek yerken ilgileri baflka yöne çekilemeden yiyeceklerini bitiremezler. Dikkat sorunu olan erken çocukluk dönemindeki çocuklar ise oyun ve etkinlikleri tamamlamakta oldukça zorlan rlar. Bu çocuklar akranlar ile herhangi bir oyunu tamamlamada da yetersizdirler. Dik- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 110

02-27/7/07 18:57 Page 111 katin baflka bir nesneye kaymas na olanak olmadan çok k - sa süreli etkinliklerde dikkatlerini toplayabilirler. Okul dönemi ve ergenlik döneminde ise okuldan gelen yönerge ve aç klamalar ço unlukla kaç r rlar. Di er çocuklarla yap lan oyunlar ve etkinlikleri ço unlukla tamamlayamazlar. Belirgin sosyal güçlükleri vard r ve sosyal ipuçlar n toplayamazlar (AAP 1996). Çal flmam z n geriye dönük bulgular nda hiç de az msanmayacak say da normâl çocu un bu belirtilerin mevcudiyeti ile baflvurusu belki de DEAHB tan s n n popülerli i veya anne babalar n ve ö retmenlerin çocuklar yanl fl de erlendirmesi hakk nda ipuçlar verebilir. Bunun sonucunda klinisyenlerin ön yarg l yaklaflmamalar ve döneme özgü afl r hareketlilik ve dikkati iyi de erlendirmesi gereklili ini gözler önüne serebilir. DEAHB tan s DSM IV ölçütlerine göre konulabilen bir tan oldu u için klinisyenler mümkünse her iki ebeveyne DSM IV kökenli belirti kontrol listeleri sunmal d r. DE- AHB ye benzer görünümleri olan karfl t olma karfl t gelme bozuklu u, anksiyete bozuklu u, bipolar bozukluk, depresyon ve madde kullan m gibi tan lar n de erlendirilebilmesi için ayr nt l inceleme ve takibe ihtiyaç vard r. Bu belirtilerin farkl çocuklarda ve farkl çevrelerde farkl anlamlar olabilir. Bu nedenlerle bu sorunlu davran fllar n önceki durumlar, ortaya ç kar c lar ve efllik edenleri ile ortaya ç kt geliflimsel dönem ve âilevî özellikler mutlaka de erlendirilmelidir (AACAP 1997). Bu çal flma geriye dönük bir çal flma olmas na karfl n bu ölçütleri karfl lamayan hastalar tan için veri yetersizli i nedeni ile de erlendirme d fl tutulmufllard r. DEAHB tan s için ebeveynlerden al nan bilgi yan s ra belirtilerin okulda devaml l n n gösterilmesi zorunludur. DEAHB tedavisinde âile, e itimci, hekim ve psikologlar n yer ald mültidisipliner bir yaklafl m önerilmektedir (Reiff ve Stein 2003). Erkek cinsiyetinde bu belirtilerle klini e baflvuru önceki bilgilerden dolay beklendi i üzere daha yüksek orandad r (Swanson ve ark 1998). Ancak DEAHB tan s konmas yönünden cinsiyet fark görülmemifltir. Tan konmayan olgular n ço u erkek cinsiyetindedir. Normâl geliflimsel dönem özellikleri olarak de erlendirilen olgular n da ço unlukla erkek olmas cinsiyete yönelik davran fl flekillerinin afl r hareketlilik olarak alg lanmas olas l - n akla getirmifltir. Anksiyete ve duygudurum bozukluklar gibi belirtilerin k zlarda daha yüksek bildirilmesine ra men bu çal flmada bu bozukluklarda cinsiyete özgü farkl l k saptanmam flt r. DEAHB tan s konan hastalar n büyük bir ço unlu unun DEAHB ile efl zamanl tan ald saptanm flt r. Yaz nda %30 50 oran nda Davran m Bozuklu u, %15 75 oran nda Duygudurum Bozuklu u, %25 oran nda Anksiyete Bozuklu unun DEAHB ile efl zamanl tan l l ndan söz edilmektedir (Biedeman ve ark 1991). Öner ve arkadafllar n n (2002) dikkatsizlik ile baflvuran ergenlerde yapt benzer bir çal flmada da Majör Depresyon, DEAHB ve Anksiyete Bozuklu unun en s k rastlanan bozukluklar oldu u ve olgular n %16 s na tan konmad bildirilmifltir. Klini imizde bu oranlara uymayan flekilde en s k efltan Özgül Ö renme Bozuklu u olmufltur. Ayr ca az msanmayacak oranda DEAHB li olgu [%24.09] eflzamanl olarak Özgül Ö renme Bozuklu u ve Karfl t Olma Karfl t Gelme Bozuklu u tan s alm flt r. En s k görülen tan DEAHB olmas na karfl n, olgular n yaklafl k üçte ikisinin baflka tan lar almas bu yak nma ile baflvuran hastalarda di er tan gruplar n n da ak lda tutulmas gereklili ini gözler önüne sermektedir. DEAHB tan s alanlar n oran n n [%31.5] bu bozuklu a yönelik ilâç kullan m oran ndan [%14.3] büyük olmas bu hastalar n tan sonras tedaviye bafllanamadan takipten ç kt kan s n oluflturmaktad r. Bu belirtilerle gelen çocuklarda olas l kla yüksek oranda uyar c kullan m beklenmekteydi. Ancak bu oran yaln zca %12.75 bulunmufltur. Dünya genelinde yo un stimülan kullan m bir tart flma konusudur. Amerika da 1995 y l itibâr ile 5 18 yafllar aras nda uyar c kullan m %2.8 saptanm flt r (Safer ve ark 1996). Bu grupta geriye dönük ilâç kullan m verileri, Amerikan literatürünün aksine, klini imizde çok yüksek oranda uyar c kullan m olmad n do rulamaktad r. Yüksek oranda uyar c kullan m genetik zemini olan çocuklarda Bipolar Bozukluk gibi a r psikiyatrik durumlar tetikleyebilmektedir (DellBello ve ark. 2001). Bu nedenlerle ilâç kullan m ndan önce tan de erlendirmesi ve takibin iyi yap lmas gittikçe önem kazanmaktad r. SONUÇ Bu çal flman n sonuçlar na göre DEAHB flüphesi ile getirilen pek çok çocu un normâl geliflim dönemi özelliklerine veya farkl tan lara sâhip olduklar saptanm flt r. Ancak, çal flma geriye dönük ve dosya taramaya dayal bilgilere dayand için veri eksikleri nesnelli i etkilemifl olabilir. Bununla beraber nesnelli i sa lamak için veri eksiklikleri olan olgular analizden ç kar lm flt r. Son zamanlarda DEAHB nin oldukça popüler bir bozukluk hâline gelmesi anne, baba ve e itimcileri bafl edemedikleri durumlarda kliniklere bu etiketleme ile çocuklar göndermesine yol açabilmektedir. Ayr ca ebeveynlerin çocuklardan gerçek d fl beklentileri de hesaba kat lmal d r. Bütün bu de erlendirmeler çocuklar n normâl geliflim veya e itim süreçlerinde pek çok ifle kat lan etmenin çok yönlü de erlendirilmesi gereklili ini gözler önüne sermektedir. KAYNAKLAR AACAP Official Action (1997) Practice parameters for the psychiatric assessment of children and adolescents. Ameri- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 111

02-27/7/07 18:57 Page 112 can Academy of Child and Adolescent Psychiatry. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 36 Suppl: 4-20. American Academy of Pediatrics (1994) The classification of child and adolescent mental diagnoses in primary care. Elk Grove Village (IL): American Academy of Pediatrics. American Psychiatric Association (1994) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Mental Bozukluklar n Tan - sal ve Say msal Elkitab, 4. Bas m (DSM IV). Köro lu E, çeviri editörü. Ankara: Hekimler Yay n Birli i. Biederman J, Newcorn J, Sprich S (1991) Comorbidity of attention deficit hyperactivity disorder with conduct, depressive, anxiety, and other disorders. Am J Psychiatry; 148: 564-577. Birmaher B, Ryan ND, Williamson DE, et al (1996) Childhood and adolescent depression: a review of the past 10 years. Part I. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 35: 1427-1439. Dickstein DP, Treland J, Snow J, McClure EB, Mehta MS, Towbin KE, Pine DS, Leibenluft E (2004) Neuropsychological performance in pediatric bipolar disorder. Biol Psychiatry; 55: 32-39. DelBello MP, Soutullo CA, Hendricks W, Niemeier RT, McElroy SL, Strakowski SM (2001) Prior stimulant treatment in adolescents with bipolar disorder: association with age at onset. Bipolar Dis; 3: 53 57. Jensen PS, Shervette RE 3rd, Xenakis SN, Richters J (1993) JAnxiety and depressive disorders in attention deficit disorder with hyperactivity: new findings. Am J Psychiatry; 150(8):1203-9. Kinsbourne M (1992) Development of attention and metacognition. Segalowitz SJ, Rapin I, editors. Handbook of Neuropsyhology, Vol 7. Amsterdam: Elsevier, 261-279. Korkmaz B (2000) Dikkat ve bozukluklar Pediatrik Davran fl Nörolojisi. stanbul: stanbul Üniversitesi Yay nlar, 79 91. Leech SL, Larkby CA, Day R, Day NL (2006) Predictors and correlates of high levels of depression and anxiety symptoms among children at age 10. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 45: 223-230. Leibenluft E, Charney DS, Towbin KE, Bhangoo RK, Pine DS (2003) Defining clinical phenotypes of juvenile mania. Am J Psychiatry; 160: 430-437. Luria AR (1981) The working brain. An Introduction to Neuropsychology. Middlesex, England: Penguin Books. Reiff MI, Stein MT (2003) Attention-deficit/hyperactivity disorder evaluation and diagnosis A practical approach in office practice. Pediatr Clin N Am; 50: 1019-1048. Safer DJ, Zito JM, Fine EM (1996) Increased methylphenidate usage for attention deficit disorder in the 1990s. Pediatrics; 98: 1084 1088. Shaywitz BA, Shaywitz SE (1989) Learning disabilities and attentional disorders. Swaiman K, editor. Pediatric Neurology, Principles and Practice. St. Louis, CV: Mosby, 857-895. Swaab-Barneveld H, Sonneville L, Cohen-Kettenis P, et al (2000) Visual sustained attention in a child psychiatry population. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 39: 651-659. Swanson JM, Sergeant JA, Taylor E, Sonuga-Barke EJ, Jensen PS, Cantwell DP (1998) Attention-deficit hyperactivity disorder and hyperkinetic disorder. Lancet; 351: 429-33. Swensen AR, Birnbaum HG, Secnik K, Marynchenko M, Greenberg P, Claxton A (2003) Attention-deficit/hyperactivity disorder: increased costs for patients and their families. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 42: 1415-1422. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 112