RIZA PULAT ÖZTÜiia ' I9 I de doğan ve soyu sopu F ra n sız iş g a lin in kara günle rin d e kurban giden b ir Çokurova çocuğu k i i ç i ve d ış ı Çukurova- nın k a ra k te ris tik v a s fın ı taşım aktadır. O b ir yetim olarak i l k mektebi b itir d ik te n sonra Adana M ualli. mektebine v e r i l ı i ş t i. Her yeni gelen ta leb eye doldurulmak iç in b ir f i ş v e r iliy o r d u. 0 lis t e n in hanesinde de: "Şahsî s e r v e tin iz? em lakiniz, ananız, babanız, hususî ve ş e r e f v e r ic i v a z iy e tin iz v a r g ıd ır? " g ib i s u a lla r v a r d ı. Bunu o Çukurovalı yavruya uzatarak c e va b la rın ı y a z d ır d ıla r. 0 hiç düşünmeden şu sözleri, y a s ıv e r d i: "Ne anam» ne babam, ne malım, ne m elalim, ne şanım, ne şerefim var. benim y a lın ız a s il b ir m ille tim var.ç x x X O yaşta bu zeki çocuğun s a t ır la r ı herkesin nazarı dikkatin i çekti. Ve ona zeki fakat sessiz talebelere mahsus b ir seppati besleniyordu. Az sonra bu çocuğun tek tük vatanî ş iir le r in i görmeğe başladık. ' Adana M aarif mecmuasının 3 üncü sayısında "Adana Erkek Huallim mektebi üçüncü sın ıfta n Rıza Polat" adıyla y a z ıla rın ı okuduk. 0, Rizaki az zamanda Faruk N a f i z i yaklaşan ve Kemaleddin karniyi andıran ş iir le r iy le arkadaşları arasında ve Adana muhitinde kendini t a n ıt t ır d ı.. İsm ail Habip onun y a z ıla r ın ı her zman mecmuasına koyuyordu. x x X B ir gün R ızaıın Adana uallim mektebini bitirmeden Konyı Muallim mektebine nakleylediğini oradan da B alıkesire g it t iğ in i öğrendik. Nihayet onu Ankaranın Çubuğunda ilk : ektep öğretmeni ve B a a rif memuru olarak görüyoruz.. Orada ve Ankarada vatanî ş i i r l e r i ne son h ızın ı veriyor. Büyük birçok ş a ir le rin de takdirin i kazanan Rızanın ş i i r l e r i az sonra gönül a c ıla rın ı da terennüm etmeğe ve
bunda muvaffakiyet göstermeğe b a ş lıy o r.. İstanbul Üniversitesinde yapılan imtihanda keskin zekâsıyla hatta h iç b ir kitap dahi açmadan hayret v e r ic i b ir muvaffakiyet kazanan Rızanın o y ı l Zonguldak Orta mektebinin Türkçe muallim liğine ta yin in i işitiy o ru z. Bir» y ıl semereli b ir çalışmadan ve ora Halkevinde de muvaffakiyet gösterdikten öonra zonguldaktan Üdebat muhiti olan İs* tanbula veya Ankaraya nakil iç in teşebbüse geçiyor, ve soranlara da: Dün bütün şairdim bugün döndüm yarime Zonguldak k i l i t vurdu bütün ilhamlarıma diye b ir ş iir in in i l k beytini okuyor.. V X X X Biz onun sesin i b ir y ıl sftnra Yüksek b ir Anadolu yaylası o - lan Erzincandan işitiy o ru z, ve bu sesin hütün ü rp e rişlerin in hasretini ifade eylediğin i de hissediyoruz.. belki de yakın b ir zamanda Çukurovanın bu çocuğunu Çukurovada görmek ve ş i i r le r i n i dinlemek mümkün olacaktır. Şimdi Rıza*nm yeni çıkan şu k itabın ı k a r ış t ır a b ilir iz : 48 sahifeden ib a re t olan bu k itabın a d ı:" B ir yangının külle rin d ir Duygu kanatlarında yükselmemiş güneşe Yere b ağlı gövdemi attım d ostlar ateşe, îşte bütün varlığım ıs ın ın deşe deşe önünüzde duruyor b ir yangının id ille r i. "B ir yangının k ü lle ri"n d e Rızanın daha çok kafasından ziy a de kalbinin ış ı k la r ı n ı görüyoruz. Halbuki onun eskiden kalbinden ziyade kafası ç a lış ır d ı. Mamafi genç ş a ir kitabına eski ve d eğerli ş i i r l e rinden b ir ik is in i koymağı da unutmamıştır. Binmem su sandalına Verin bana d a ğ la rı Vurgunum çam dalına Verin bana d ağlan
Baştan üstün başı var Yorgana, s is, saçı var Olsun içim bahtiyar Verin bana d ağlan İçmem o lsa da kuyum Dağdan aşmalı suyum Ben d ağlan n oğluyum Verin bana dağları Ayaklar iz in olsun Dağlar denizin olsun Ş eh irler s iz in olsun Verin bana d a ğ la n Bu ufak ve şık ş i i r kitabında "Benden sana" b a ş lık lı ik i ş i i r varki sevgiyi böyle samimiyetle ifade eden yeni neslin y a z ıla n a - rasm da pek az ş i i r biliyorum! Doğduğum gündenberi dağlarımın karına B ir su g ib i sarıldım sahil ayaklanna. Yirmidört baharımın kondum neyse varına Akan b ir s e l gibiydim sende tükendi hızım. Kıskanarak baktığım bol ı ş ı k l ı gözlerin Hangi kalbe iş le d i aşkını böyle derin? öyle b ir cehennem k i bağrımda bu gün yerin Geçn "A s lı"n ın kül olan "keremlinden farksızım. Hasıl kol kol sararsa sarmaşıklar b ir d a lı Yere serersa n a sıl b ir kurşun b ir k a rta lı öyle düştü dalından s e v g ilin portakalı öyle s a r ı ld ı gönlüm gövdene dal d al kızım.
Rızanın ş iirle rin d e samimi b ir anlatış ve güzel buluşlar var, o ş iir le r in i söz söyler g ib i k o laylık la fakat temiz b ir ahenk* l e yazar. Onda ne uslup h a ta sı% e zin bozukluğu buluruz, lis a n a haki d ir.v a a s ıl ş iir in in okunuş tında ruha t a t l ı lı k veren lisan ın ın sa i s i l i ğ i ve te.iz iiğ id ir. 0 kelime d eğil harf kullanırken b ile t i t i z d ir. Onun kullandığı saf ve sade k e lia e le rd irk i saf ve semimi ifa d e sin i sunabiliyoruz: Eğer fena buldunsa bu gece de yerini İçme su niyetine ız tira b ın te rin i Perdesiz pencerene daya d irsek le rin i ' Y ıld ız lı gecele ri seyre dal delikanlım Aynı ahenkle başlıyan d iğer b ir ş iirin d e n : Olaydın sabahların sen erde A l yolcusu Bana k a lsın çocuğum. K ız ıl s a ç lı akşamlar. Denizlere dökülür büyük küçük bütün su, B ilir s in k i çocuğum her yağmur yere damlar Geçn Çukurovalinin ençok hoşa giden ş i i r i "Dağ Türküleri" dir.bunda hakiki b ir hayatın temiz b ir dağ duygusunun b irbirin e perçimle- nerek ş iir le ş t iğ in i görüyoruz: Şahinler tek tek u ç a r,tu rn a la r katar katar, Kurtlar in, kuşlar yuva, çocuklar beşikte yatar, Benim kartal gönlümse dik dağlarda eğlen ir Bir garip adamım ki adıma "d a ğ lı" denir. Çam pürü y astık lara koyup kumral başını B ir dağ yolunda babam tamamladı y a ş ın ı. Yumdu anam gözünü b ir yaylanın düzünde.. Dağda geçen günlerim a lt ın s a ç lı gözünde Ben dünyaya gelmişim yumuşak b i r kucakta. K ız ılc ık d a lla rın a kurulu salıncakta îlk ninniyi başımda dağ k ı z la n söyledi. İçlerinden b ir is i "büyü,benim o l." dedi
O gündenberi gönlüm vurgun s i s l i dağlara, Mor akşamlar altın d a Büyük h i s l i dağlara. Unuttum şeh irle rin göz a l ı c ı süsünü. N asıl dağlar dinlerse b ir çoban türküsünü öyle kulak kesildim bende d ağlar sesine, D a ğ la n döşek yaptım b ir gönlün hevesine, Çamlar şarhoş, ben sarhoş, kuşlar d e li,b e n d e li. Unuttum ne biçimdi yar yüzü, kadın e l i. Unuttum ovalarda gördüğüm B e n lile ri Unuttum, enginlerde çalkanan d e n iz le r i.. K ıy ılar özlemimin söylesin ninnisini Bırakıp ta gelemem y aylaların 3 isin i. Dahaçok seviyorum, d ağlan daha candan Lanetimin ta c ın ı giydirdiğim insandan Sevmeyi, özlemeyi t a b iî g ü z e llik le r in teşbihine sindirerek anlatış ın d a b ile sevginin içimizden ayaklandığını hissediyoruz. Ruhu ve kalemi hasretle acıyı Çukurovanın havası kadar ı l ı k b ir okşayışla t a t l ı l a ş t ı r ı ş t ı r t in kendi kollarınken hür boynumun kemendi Bu gün b ir e s ir g ib i elimde örselendi. Seni sevdikten sonra bana da mecnun dedi Bu gönlüm Leylâ g ib i kız peşine t a k ıld ı. Farkı ne gecelerin gözlerinin renginden Bu rüzgârın fa r k ı ne sesinin ahenginden? Kalbimdir kopup gelen dalga gibi enginden Yaklaş ki yavrum ona hep uzaktan b a k ıld ı. Z i l l e t i yerde bulup, gururu gökten aldım Belki mağrur dağlardan in liy e n b ir kartaldım. Y alın ız senin ufkunda b ir kuş g ib i alçaldım, Y a lın ız senin önünde dik başım secde k ıld ı.
Bu gün daha pek genç olan ş a irin Çukurovayı terennüm edecek özlü ş iir le r in i ve e serle rin i de beklerken onun verim li kaleminin pek yakında d ile k le rim iz i yerine getireceğin e emin bulunuyoruz. Taha Toros Arşivi