PERİNATAL DEPRESYON. Uz. Dr. Neriman ARAS Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Benzer belgeler
Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

DOĞUM SONRASI DEPRESYON. Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Karmakarışık Gebelik ve Lohusalık. Doç Dr Esra Yazıcı Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Zirvesi

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Diyabette Hasta Uyumu Nasıl Artırılabilir? Depresyonda Tedaviye Uyum

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

GEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Dr.Nazan Aydın-Perinatal Dönemde Antidepresan ve Anksiyolitik Kullanımı 15-2

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Gebelik ve Trombositopeni

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

DİYABETLİ GEBE. Uzm. Hem. Hülya GÜLYÜZ DEMİR Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

DOĞUM TRAVMASI ve EBELİK YAKLAŞIMLARI

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

İNTİHAR DAVRANIŞINDA TEDAVİ STRATEJİLERİ ve İNTİHARIN ÖNLENMESİ. Dr Çiğdem Aydemir

PRETERM-POSTTERM EYLEM

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

OBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

TRSM de Rehabilitasyonun

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

Gestasyonel Diyabet (GDM)

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.

GEBELİK VE LOHUSALIK

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Sema DOĞU, Kader KOÇ, Zeynep ASLAN, Serpil TÜRKER, Nur İHTİYAR GİRİŞ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bireyselleştirilmiş tip 2 diyabet tedavisinde yaklaşım

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi Ekim 2012 İstanbul

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN

Geriyatrik Depresyon. Doç.Dr.E. Yusuf Sivrioğlu Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

Pelvik Ağrı Psikiyatr ne düşünür? Prof. Dr. Hayriye Elbi Ege Ü.T.F. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

1. GEBE EĞİTİM ODASI EĞİTİMLERİ

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÇALIŞMA KONULARI (BÖLÜM ADI ALFABETİK) (2-27 NİSAN 2018)

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Transkript:

PERİNATAL DEPRESYON Uz. Dr. Neriman ARAS Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Cinsiyet ve Duygudurum Depresyon K/E=1.7-2.7 Kadın erkek farkı puberte ile başlıyor - menapozla sonlanıyor Depresyonun kadınlarda yaşam boyu prevalans oranının en yüksek olduğu dönem, doğurganlık dönemi olan -ve gebelik, doğum, lohusalık dönemlerini de içine alan- 25-44 yaş aralığıdır.

*Deechter et al 2007

Kadının zaten risk altında olduğu bir dönemde yaşanan bu süreçler kadınlar için doğal bir yaşam olayı olmanın yanı sıra önemli biyolojik ve psikososyal değişimlerin yaşandığı kaygı ve stres oluşturabilecek birçok etkenle karşılaşma riskinin de yüksek olduğu bir dönemdir.

ABD Ulusal Anket verileri 18-44 yaş aralığındaki her 10 kadından 1 i geçtiğimiz yıl içinde majör depresyon semptomları yaşadığını göstermektedir. Erzurum İl merkezinde 15-49 yaş doğurganlık döneminde gebe ve menopozda olmayan kadınlarla yapılan araştırmada kadınların %32,8 inde herhangi bir Depresif Bozukluk, % 17,8 inde ise Major Depresif Bozukluk saptanmıştır.

Perinatal dönemde değişen roller Perinatal dönem, kadının bağımsız kadın rolünden geleneksel kadınanne rolüne geçiş yani daha bağımlı bir duruma geçiş sürecidir. Hem gebelikte hem de postpartum dönemde kadının bu yeni sosyal rolüne uyum sağlaması beklenmektedir. Yenidoğana bakım vermek mutluluk verici bir olay olsa da, kadın çocuğun ihtiyaçları ile kendi ihtiyaçlarını ve ailesinin gereksinimlerini dengelemeye çalışırken, bu yeni toplumsal rolü yeni sorumlulukları ve yükleri beraberinde getirir.

DSM-IV-TR da PPD için doğumdan sonraki ilk 4 hafta içinde başlayan DSM-5 Klinik belirleyici postpartum başlangıçlı yerine hem majör depresyon hem de süregiden depresyon bozukluğu (distimi) alt tipi için, belirtiler gebelik sırasında ya da doğumdan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkarsa doğum zamanı (peripartum) başlayan belirleyicisi ile değiştirilmiştir. klinik tablonun %50 sinin gerçekte gebelik döneminde başlaması nedeniyle

Perinatal depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca ortaya çıkan majör veya minör depresyon dönemlerini ifade eder. -gebelik depresyonu -postpartum depresyon olarak iki şekilde karşımıza çıkabilmektedir.

Perinatal depresyon; doğum yapan kadın, yeni doğan bebek, büyüme ve gelişme dönemindeki çocuk başta olmak üzere tüm aile birimini etkilemektedir.

GEBELİK DEPRESYONU Depresyon, hafif ya da ağır düzeyde, hamilelikte en sık görülen ruhsal bozukluktur. Gebelikte depresyon sıklıkla atlanır. Gebe kadınlarda da, uyku ve iştah bozukluğu, enerji ve istek kaybı gibi majör depresyonla örtüşen pek çok klinik bulgu ve belirtiye rastlanır.

Gebelikte depresyon oranları -ülkemizde %12-36 (Çalık ve Aktaş 2011, Sevindik 2005, Karaçam ve Ançel 2009, Altınay 1999) -gelişmiş ülkelerde %5-30 -gelişmekte olan ülkelerde %20 (Dietz ve ark. 2007, Dayan ve ark. 2006, Bilszta ve ark. 2008, Pereira ve ark. 2009) Gebelikte depresif belirti görülme sıklığı gebelik dönemlerine göre değişkenlik gösterebiliyor -İlk trimestr %7.4 -ikinci trimestr %12 -üçüncü trimestr %12.8 Bennet ve ark. 2004 Türkiye de sırasıyla %22.2, %32, %36 Karataylı 2007

Gebelik depresyonu için risk faktörleri Gebe kaldığında antidepresan kullanıyor olmak ve gebelik nedeniyle aniden ilacın kesilmesi İlk gebelik Planlanmamış gebelik Gebelik öncesi bakımın yetersiz oluşu Geçmiş depresyon öyküsü/ailede depresyon-ppd öyküsü Anne yaşının küçük olması Düşük eğitim düzeyi Eşin işsiz olması ve kadının kendisinin bir işte çalışmıyor olması Yetersiz sosyal destek Çocuk sayısının fazla oluşu Evlilikte uyumsuzluk Şiddete maruz kalma Yakın zamanda yaşanmış olumsuz hayat olayları

Gebelikte depresif belirtiler Gebelikteki depresif belirtiler genel depresyon belirtilerinden farklı olmamakla birlikte bulantı, mide ağrısı, sık soluk alıp verme, baş ağrısı gibi bedensel şikayetler diğer depresif hastalara göre fazladır. Gebelikte de görülebilen bedensel şikayetlere depresyon varlığında elemli duygudurum ve zevk alamama da eşlik eder. Gebeliğe bağlı fiziksel semptomlarda ise depresif duygudurum görülmez.

Tedavi??? İleri düzeyde depresif belirtisi olan gebe kadınların %86 sının herhangi bir tedavi almadıkları belirtilmektedir. Gebelerin depresyon tedavisini almamaları veya istememelerinin ana nedenleri; -depresif bulgularla gebelik şikayetlerinin birbirine karışması ve depresyonun ayırt edilememesi, -gebenin toplum tarafından etiketlenme korkusu -alınacak tıbbi yardımın bebeğine verebileceği zararlara yönelik kaygılardır. Ortaya çıkarılamamış veya tedavi edilememiş depresyon hem gebe hem de fetüs için risktir. Gebelik sırasında annede depresyon varlığı, gebelik ve doğumla ilgili komplikasyonların artışıyla, çocukta hem büyüme gelişme hem de bilişsel ve davranışsal sorunlarla ilişkilendirilmiştir.

HPA eksen ve kortizol PLASENTA CRH 11BHSD2

Yaşanan stresin şiddeti, süresi Gebeliğin 12-22. haftaları

Maternal depresyon Gebelik depresyonu Postpartum depresyon Annede: Postpartum depresyon riskinde Yetersiz beslenme Yetersiz kilo alımı Özbakımda azalma Prenatal takiplerde aksamayetersizlik Fiziksel belirtilerde artış (bulantı-kusma, baş ağrısı, GİS yakınmaları, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı vb.) Beraberinde bulunan tıbbi hastalıkların kötüleşmesi Gebelikte: Plasental anomali Antenatal kanama Spontan abortus Artmış uterin arter direnci Preeklampsi-Eklampsi Erken doğum Fetal ölüm Fetusta gestasyonel yaşa göre düşük gelişim Doğumun normalden daha ağrılı olması Müdahaleli doğum-c/s, forseps Epidural analjezide Bebekte: Düşük APGAR skoru Düşük doğum ağırlığı SIDS Emmede azalma Yoğun bakım ünitelerine yatışta Büyüme-gelişme geriliği İrritabilite Uyku bozukluğu Anne-bebek bağlanmasında olumsuz etkiler Malnütrisyon, ishal Çocukta: Davranış bozukluğu Bilişsel gelişimde gecikme Motor ve dil gelişiminde gecikme Duygusal ve davranışsal sorunlar Güvensiz bağlanma biçimi Anksiyete Dürtüsellik DEHB oranlarında artış Erişkinlikte HT Ateroskleroz İnsülin direnci Erişkin başlangıçlı DM Dislipidemi Obezite Cinsel disfonksiyon

Tedavi İlaç tedavisi KİT BDT EKT Alternatif tedaviler-parlak ışık tedavisi ve akupunktur

Tedavi yönteminin seçiminde öncelikle belirtiler ve hastalığın şiddeti değerlendirilmelidir. Hafif ve orta şiddetli bir depresyonda psikoterapi düşünülebilir, ağır şiddetli bir depresyonda ilaç tedavisi ya da EKT ön plana çıkar. Annenin geçmişinde depresyon öyküsü varsa, ağır bir depresyon geçirilmişse ve intihar düşünce, plan ve girişimi öyküsü varsa gebelik durumuna bakılmaksızın ilaç kullanmaya başlanması önerilmektedir.

Gebelikte farmakolojik tedavi SSRI lar FDA ya göre C kategorisindedir. Fluoksetin diğer SSRI lara göre plasentadan yüksek oranda geçer. Major ve minör anomaliler için risk artışı bulunmamış YD döneminde yan etkileri daha fazla Paroksetin Kalp anomalileri için 1.5 kat, diğer anomaliler için 1.8 kat risk artışı, FDA D kategorisinde Anne yalnızca bu ilaçtan fayda görüyorsa, fetüsü yakından izleme (fetal eko, USG) koşuluyla kullanılması öneriliyor Sitolopram ve Essitalopram majör anomali riskini artırmadığı bildirilmiş Sertralin diğer SSRI lara göre plasentadan en az geçen molekül Mirtazapin Anomali riskinde artış bildirilmemiş Reboksetin en az perinatal komplikasyon riskini taşıyor gibi görünmekte Venlafaksin bir çalışmada anomali riskinde artış olmadığı bildirilmiş Ancak gebeliğe bağlı HT riskinde artış mevcut Bupropion serotonerjik antidepresan kullanımı kontrendike olduğunda yan etkiler-gebeliktekilere benzer in utero maruziyetle DEHB?? Gebelikte SSRİ leri özellikle de fluoksetin, sertralin ve essitalopram ilk seçenek ilaçlar olarak düşünülmelidir.

Serotonin geri çekilme sendromu İlaçların teratojen etkilerinin dışında gebeliğin son trimestrında SSGİ/SNGİ maruziyetine bağlı yenidoğanda serotonin geri çekilme sendromu Belirtiler doğumdan sonra dakikalar içinde başlayıp 1. aya kadar sürebilir, destek yaklaşımla düzelir ve genellikle iki hafta içinde sonlanır. uyku düzensizlikleri, gastrointestinal, motor ve bedensel belirtiler -hafif solunum yetmezliği -taşikardi -titreme -huzursuzluk -anormal kas tonusu -hipoglisemi -kalp ritim bozukluğu *Kallen 2004, Oberlander ve ark 2004, Zeskind ve Stephens 2004 Gebeliğin son trimesterında SSRI kullanan annelerin bebeklerinde % 30 oranında görüldüğü bildirilmiştir. *Levinson-Castiel ve ark 2006

SSRI kullanımına bağlı gebelikte preeklampsi, vajinal kanama, düşük APGAR skorları, SSRI çekilme sendromu SSRİ ve SNGİ antidepresanlarının kullanımının yenidoğanın potansiyel olarak yaşamını tehdit eden bir durum olan perinatal persistan pulmoner hipertansiyon (PPPH) SSRİ / SNGİ maruz kalan yenidoğan bebeklerin iki kat daha fazla yenidoğan yoğun bakım ünitesi ihtiyacı

Gebenin kendisine, eşine ve yakın aile bireylerine -Hastanın klinik durumu -ilaçların olası yan etkileri -ilaç kullanılmamasının riskleri -fetusta ve yenidoğanda görülebilecek durumlar -olası tüm tedavi seçenekleri açıklanmalı -psikotrop ilaç kullanımına kar/zarar hesabına göre kendilerinin karar vermeleri istenmeli İlaç kullanmaya karar verirlerse gebeden ve eşinden yazılı onam Olabilirse tek ilaç ve bu ilacın minimum etkin dozunda kullanılması Kadın doğum uzmanları ile birlikte daha sık kontrollere çağırılması, USG ve fetal EKG gibi yöntemlerden daha sık yararlanılması YD yoğun bakım ünitelerinin olduğu merkezlerde doğum öneriliyor

Kişilerarası İlişkiler Terapisi (KİT) Kişilerarası psikoterapi, ilişki bozukluklarının depresyona yönelttiği teorisine dayalı etkinliği gösterilmiş kısa dönemli psikoterapidir. Anneliğe geçişteki zorluklara odaklanmak, bu terapiyi perinatal kadınlar için doğal olarak uygun hale getirmektedir. Güncel kişilerarası ilişki sorunları ile ruhsal durumun bağlantılı olduğu varsayımı üzerine temellendirilmiştir. Bu terapi de amaç, gebenin depresif belirtilerinin azaltılması ve güncel kişilerarası ilişkilerini çözümleyebilmesi için gerekli sosyal becerileri kazanmasıdır.

Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) BDT gebeyi bilgilendirmeyi, uyumu artırmayı, gerginliklerle ve gebelik sorunlarıyla baş etmeyi öğretmeyi amaçlar. Negatif düşünceler, davranışlar ve duygular arasındaki bağlantıya ve nasıl kırılabileceklerine odaklanmaktadır.

Gebelikte Depresif Bozukluk Tedavi Rehberi Gebelik düşünen Gebe ve halihazırda antidepresan almakta Gebe ve antidepresan kullanmayan En az 6 ay ya da daha uzun bir süredir semptomu olmayan ya da hafif semptomu olan ve gebe kalmak isteyenlerde gebe kalmadan önce ilaç kademeli azaltılarak kesilebilir. Eğer ciddi ve tekrarlayan depresyon öyküsü (ya da psikoz, bipolar bozukluk, ilaç tedavisi gerektiren diğer psikiyatrik hastalık ya da intihar öyküsü) varsa ilacın kesilmesi uygun olmayabilir. Psikiyatrik olarak stabil durumda olan hastalarda ilaç kullanımının riskleri ve faydaları konuşulduktan sonra hastanın kararı ilaç kullanımına devam olursa tedavi sürdürülebilir. Eğer ilaç kesmeyi tercih ederse ilacı kademeli olarak azaltılabilir ve herhangi bir semptom ortaya çıkmazsa psikiyatrik öyküsü de göz önüne alınarak kesilebilir. Tekrarlayan depresyonu ya da ilaca rağmen semptomları olan hastalarda ilaç yerine ya da ilacın etkisini güçlendirmek için psikoterapi kullanılabilir. Ağır depresyonu olan hastalar (intihar girişimleri, işlevsel olarak yetersizlik ya da kilo kaybı) ilaç tedavisi sürdürülmelidir. Eğer hasta ilaç kullanımını reddederse tercihen ilacı kesmeden önce alternatif tedavi yöntemleri ve izleme süreci devreye girmelidir. Antidepresan kullanımından kaçınan hastada psikoterapi faydalı olabilir. İlaç tedavisini tercih eden hastada gebelik dönemleri, şikayetler, depresyon öyküsü ve diğer durumlar (sigara kullanımı, kilo almada güçlük gibi) da dahil olmak üzere tedavi seçiminin faydaları ve riskleri değerlendirilmeli ve hastayla tartışarak karar verilmelidir. *TPD Yayınları- Kadınların Yaşamı ve Kadın Ruh Sağlığı

Olgu 1: G.A. 37 y, ev hanımı, ilköğretim mezunu, eşi işçi, eşi ile ilçede yaşıyor İlk gebeliği, 32 yaşında ve 13 haftalık iken yaklaşık beş haftadır devam eden moralsizlik, anksiyete, anhedonia, ilgi-istek azalması, ağlamalar ile başvurdu. Artık dayanamayacağını, tedavi için geldiğini açıkça ifade etti. Gebeliğe dair bedensel yakınması, bulantı, halsizlik vb. bedensel yakınmaları başvuruda hafifti ve takipte artış göstermedi. Eşi ve ailesinden sosyal desteği mevcuttu. Öncesinde ruhsal hastalık öyküsü yoktu. Terapi önerildi ancak merkeze gidiş gelişleri ekonomik yönden zor olacağı gerekçesi ile terapiyi kabul etmedi. Gebelik depresyonu ve medikal tedavi konusunda bilgilendirilerek Sertralin önce 25 mg/gün başlandı. Takip eden K. Doğum uzmanına bilgi verildi. Depresif bulgularında kayda değer düzelme gözlenmeyince sertralin dozu 50 mg/gün e çıkıldı. Aylık kontrollerle takip edildi. Takipte semptomlarında tamamen düzelme gözlendi. Beklenen doğum tarihinden 1 hf-10 gün önce antidepresan kesildi. Vajinal yolla miadında sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi. Doğumdan sonra bebekte herhangi bir sorun gözlenmedi. Postpartum 1 yıl düzenli aralıklarla takibi sürdürüldü. 1 yılın sonunda antidepresanı kesildi.

Olgu 1: G.A. İkinci gebeliği, 7 haftalık iken başvurdu. 6 yaşında bir kızı var, ilkokula başlamış, ders başarısı oldukça iyi. Önceki gebeliğinde depresyon yaşadığı ve sonraki gebeliklerinde tekrarlayabileceği bilgisi verilmişti. Önceden de fayda gördüğü Sertralin 50 mg/gün başlandı. Depresif bulguları geriledi, yine gebeliği boyunca aylık kontrollere çağırıldı. Normal vajinal yolla sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi. Postpartum dönemde sertralin kullanarak bebeklerini 2 yaşına kadar emzirdi.

ÖZET Gebelikte görülen depresyon mutlaka tedavi edilmeli Tedavi edilememiş depresyon hem gebe hem de fetüs için risk Gebelik depresyonunun tedavi edilmesi postpartum depresyonun önlenmesine yönelik önemli bir adım Depresyon, anksiyete, perinatal duygudurum bozukluğu öyküsü veya risk faktörleri saptanan kadınlarda yakın takip ve ileri değerlendirmeler Hafif ve orta şiddetli depresyonda ilk seçenek destekleyici yöntemler ve psikoterapi olmalı-kit, BDT Psikoterapinin uygulanabilirliğinin zor olduğu durumlarda, orta-şiddetli depresyonlarda, annenin kendine zarar verme olasılığının olması durumunda mutlaka farmakolojik tedavi düşünülmeli Güvenilirliği kesin ispatlanmış ilaçlar olmasa da eldeki veriler fetüs üzerinde majör malformasyonlara sebep olmadığını gösterdiğinden SSRI lar ilk seçenek

POSTPARTUM DEPRESYON DSM-5 Doğumdan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkarsa Doğumdan sonra 3-6 ay içinde Doğumdan sonra 6 ay-1 yıl içinde Doğum yapan kadınlarda en sık görülen ruhsal bozukluk Ancak önemli bir bölümü tanı almaz ve tedavi görmez

Postpartum depresyon neden gözden kaçar? Damgalanmadan kaçınmak için belirtilerini söylemeye isteksizlik Toplumsal ve kültürel olarak doğum sonrası dönemin mutlu bir zaman dilimi olmasını gerektirmesi, kötü bir anne olduğu ya da çocuğu istemediği düşünceleri nedeniyle utanç ve suçluluk, durumu kabul etmek istememe Yeni doğanın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, hastalığın getirdiği yorgunluk ve isteksizlik nedeniyle tedaviye başvurmama Zaman yokluğu ya da sosyal destek eksikliği

Gebelik ve doğum sonrası dönemde birçok hormonal değişiklikler gözlenir. Hamilelik dönemi boyunca yüksek düzeylerde seyreden östrojen ve progesteron seviyelerinde doğum sonrası gözlenen ani düşüş, depresyona yatkınlıkta artışa sebep olur.

Türkiye de postpartum depresyon oranları Araştırmanın yapıldığı yer/yılı Araştırmaya alınan kişi sayısı Yöntem PPD sıklığı Mersin, Sivas, Manisa İnandı ve ark 2005 1350 EPDS>13, postpartum 1. yıl %31.1 Alkar ve Gençöz 2005 151 EPDS>13 %50.7 Erzurum, Aydın ve ark 2005 728 EPDS>13, ilk bir yıl %34.6 Erzurum, Tezel ve Gözüm 2006 567 EPDS>11, ilk 1 hafta %12.9 Trabzon, Ayvaz ve ark 2006 152, 132 EPDS 12, postpartum 6-8. hafta ve 6 ay %29.6, %11.4 Konya, Akman ve ark 2008 302 SCID-I, postpartum 6. hafta %6.3 İstanbul, Kara ve ark 2008 163 BDÖ>17, postpartum 1 ve 3. aylar %17 Aydın, Arslantaş ve ark 2009 248 EPDS>12, postpartum 6-8. hafta %12.5 Ankara, Efe ve ark 2009 214 EPDS 12, postpartum 4. hafta %23.4 Malatya, Yağmur ve Ulukoca 2010 785 EPDS>13, postpartum 1. yıl %21 Ankara, Gülnar ve ark 2010 141 EPDS, postpartum 1-24. hafta %35.5 Sakarya, Durat ve Kutlu 2010 126 EPDS 12, postpartum 4. hafta %24 Erzincan, Yıldırım ve ark 2011 197 EPDS 12, postpartum 0-12. ay %51.3 Manisa, Göker ve ark 2012 318 EPDS>13, postpartum 6. hafta %31.4 Konya, Annagür ve ark. 2013 197 EPDS>12, 48. saat, 6. hafta %14.2, %11.2 Erzurum, Kırkan ve Aydın 2014 360 SCID-I, postpartum 6. hafta %26.1 Malatya, Karakaş ve ark 2014 272 EPDS 12, postpartum 1 yıl %18.4 Diyarbakır, Tahaoğlu ve ark 2015 495 EPDS>13, postpartum 8. hafta %20.4 Ankara, Demir ve ark 2016 431 EPDS 12, postpartum 6. hafta Antepartum depresyon ekarte edilerek %34.8

PPD risk faktörleri Gebelik depresyonu* Daha önce depresyon geçirmiş olma (öz. PPD)/ailede depresyon öyküsü Gebelik sırasında antidepresanların kesilmiş olması Gebelikte anksiyete Stresli yaşam olayları Ekonomik sorunlar Sosyal desteğin yetersiz olması İlk kez doğum yapma Planlanmamış gebelik Adölesan gebelik Annelik hüznü

Klinik bulgular Depresif belirtilerin yanı sıra -anksiyete belirtileri -bebeğe zarar verme ile ilgili obsesif düşünceler -bebeğini yeterince sevmediği ya da -bebeğinin beslenmesi, uykusu, sağlığı ile ilgili endişeler -annelik rolüyle ilgili yetersizlik ve suçluluk duyguları -özkıyım ve bebeği öldürme düşünceleri

Sık sık çocuğunu çocuk hemşiresine veya pratisyen hekime getiren ve her zamanki hallerinden farklı görünen kadınlar kendi sağlıkları hakkında tekrar tekrar sorgulanmalıdırlar.

Postpartum Depresyona Yaklaşım İyi bir hasta-hekim ilişkisi: Duyarlı ve yargılamayan bir dilin kullanılması, acı çeken kadınların deneyimlerini ve tedaviyi kabul etmelerini sağlayacaktır. Sosyal destek: Eşle ilişkinin-eşten yeterince destek alınıp alınmadığının değerlendirilmesi. Sosyal destek kadını rahatlatır, stres ve kaygı ile daha kolay başetmesini ve annelik rolüne daha kolay geçişi sağlar. özellikle eş desteği En azından başlangıç döneminde öncelikle destekleyici yaklaşımlar, sonuç alınamazsa uygun tedavi seçeneği.

TEDAVİ Postpartum depresyon tedavisinde -Antidepresan ilaçlar -Kişilerarası psikoterapi -Bilişsel davranışçı terapi -Alternatif destekleyici yöntemler-egzersiz, omega 3 kullanılabilmektedir.

FARMAKOLOJİK TEDAVİ Postpartum depresyonda ne zaman antidepresan kullanılmalıdır? -Şiddetli ve çok sayıda semptom olması, özellikle biyolojik semptomlar (ör. Uyku ve iştah bozuklukları) -İnatçı semptomlar, -Psikososyal tedaviye cevabın yetersiz olduğu veya hiç olmadığı durumlar -Ücret, ulaşım veya diğer teknik nedenlerle psikososyal tedavinin önerilemediği durumlar -İlaçlı tedaviye iyi cevap alındığına dair pozitif aile veya geçmiş hikayesi -Kadının tercihi Reçete konusunda karar kadınla ve ideal olanı eşini de işin içine katarak beraber alınmalıdır. Bazı eşler destekleyici olmazlar ve kadın gebe ve emzikli iken ilaç kullanımı konusunda katı fikirlere sahip olabilirler.

Farmakolojik Tedavi Gebelik sırasında kullanılan bir antidepresan varsa aynı ilaçla devam edilmesi önerilir. Farklı bir ilaç emzirme döneminde güvenli olan bir ilaç bile olsa bebeğin ikinci bir moleküle maruz kalması anlamına geldiğinden ilaç değişikliği önerilmez. Tam remisyon sağlanmasının ardından en az 6 ay süreyle ve aynı dozda tedaviye devam edilmelidir.

Emzirme sırasında antidepresanlar Antidepresanlar emzirme sırasında genel olarak düşük riskli Anne sütü/plazma(m/p) oranı ya da rölatif infant dozu(rid) göz önünde bulundurulabilir. -M/P oranı< 1 -RID < %10 ise infant maruziyetinin düşük olduğunu gösterir. Buna göre eğer anne geçmişte özellikle bu ajanlardan fayda görmemişse; sitalopram, venlafaksin ve fluoksetinden kaçınılmalıdır. Sertralin ve Paroksetin laktasyonda diğer SSRI lara göre daha güvenli *Orsolini ve ark 2015 Annelere ilaç kullanımı sırasında bebeklerini emzirmeye devam etmeleri; antidepresan başlanmasından sonra bebeklerinin davranışlarını gözlemlemeleri, irritabilite, ajitasyon, aşırı ağlama, emzirme sonrası kusma veya sedasyon açısından takip etmeleri önerilmelidir. *Kim ve ark 2014

ÖZET Gebelik boyunca ve laktasyon süresince depresyon tedavisinde uygulanan tıbbi tedavinin risksiz olamayacağı, ancak depresyon süresince tedavi alınmamasının ciddi sonuçlara neden olabileceği belirtilmiştir. *Ter Horst and Smith 2009

Olgu 2: N.Ş. 36 yaşında, bir firmada sekreter olarak çalışıyor istenen gebelik sonrası ikinci erkek çocuğunu dünyaya getirmiş postpartum 57. gününde ilk çocuğu 17 yaşında, eşi memur, maddi sorunu yok Gebeliği idrar yolu enfeksiyonu dışında sorunsuz geçmiş. Gebelik öncesinde Yaygın Anksiyete Bzk. Tanısı ile Paroksetin 40 mg/gün kullanıyormuş, gebelik nedeni ile ilacını kendisi bırakmış. Gebeliği boyunca ılımlı anksiyete dışında semptomu olmamış, psikiyatriye başvurmaya gerek duymamış. Postpartum 20. günlerde başlayan moralsizlik, ağlamalar, yoğun anksiyete ve anksiyetenin bedensel bulguları, bebeğini bakma konusunda isteksizlik, bebeğini bakamayacağı, ona zarar vereceği ile ilgili obsesif boyutta düşünceler, bebeği ile yalnız kalmaktan korkma Bebeğini günde iki kez emzirebiliyor, ruh halinin kötüleşmesinden sonra sütünün çok azaldığını ifade ediyor Eşi fındık topladığı için köyde, 17 yaşındaki oğlu ile kendi evinde yalnız Hastaya postpartum depresyonu olduğu, bunun doğum yapan kadınların bir kısmında görülebildiği, bu durumda iken bebeğine bakamamasının anneliği konusunda yetersizlik göstergesi olmadığı belirtildi, bebeğin bakımı ile ilgili yardım istemesi konusunda cesaretlendirildi. Kayınvalidesi ve görümcesi ile aile apartmanında oturduklarını, bebeğin bakımına yardımcı olabilecekleri öğrenildi. Hastaya laktasyon ve psikotrop kullanımı konusunda bilgilendirme yapıldı. Tedavisi için Paroksetin 20 mg/gün ve Haloperidol damla 3x5 damla başlandı. 1 hafta sonraki kontrolünde anksiyete ve anksiyetenin bedensel semptomlarında kısmi gerileme olduğu gözlendi. İlk görüşmeden sonra annesinin yanına gittiği, bebeğin bakımı konusunda destek aldığı öğrenildi. Bebeğin bakımı ile ilgili anksiyetesi ve zarar verme düşünceleri devam etmekteydi. Takibinde anksiyete ve depresyon bulguları tama yakın geriledi, bebeğini tek başına bakıyor postpartum 4. ayında, takibi sürüyor.

Sonuç-Öneriler Perinatal depresyon anne ve bebeği için uzun dönemli negatif sonuçlar doğurma potansiyeli taşımaktadır. Ancak antepartum ve postpartum depresyon gerek birinci basamakta gerekse kadın doğum polikliniklerinde yeteri kadar tanınmamaktadır. EPDS gibi tarama testleri ile riskli grup belirlenebilir. Risk faktörleri olan gebeler ve lohusalar yakından takip edilmelidir. Aile hekimliği