BAFRA KAYITLI İSTİHDAMIN ÖZENDİRİLMESİ PROJESİ



Benzer belgeler
EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

MAKROİKTİSAT (İKT209)

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

KAYIT DIŞI İSTİHDAM İLE MÜCADELE Ağustos 2017

İSTİHDAM VE İŞGÜCÜ PİYASASI RAPORU

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2014 (SAYI: 32)

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

EKONOMİK GÖSTERGELER BÜLTENİ

İstihdam Seferberliği 2019 ŞUBAT 2019

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi

Gayri Safi Katma Değer

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

istihdamseferberligi.org #BurasıTürkiyeBuradaİşVar #İstihdamSeferberliği2019

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2015 (SAYI: 36)

HANEHALKI İŞGÜCÜ ARAŞTIRMASI HAKKINDA GENEL AÇIKLAMA

Nüfus ve Kalkınma İlişkisi: Türkiye (TÜİK'in Yeni Nüfus Projeksiyonları Işığında)

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ 2019 T.C. A LE, ÇALI MA VE SO SYAL H ZMETLE R BAKA

DOĞU VE GÜNEYDOĞU EKONOMİ VE KALKINMA ZİRVESİ, CİZRE BULUŞMASI ÇÖZÜM SÜRECİNİN EKONOMİK ETKİLERİ SENARYOLARI

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER AKTİF İŞGÜCÜ HİZMETLERİ

İstihdam Seferberliği 2019 ŞUBAT 2019

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

Küresel İktisadi Görünüm

İstihdam Seferberliği 2019 ŞUBAT 2019

TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

Sosyal Güvenlik (Emeklilik) Sistemine Bakış

İŞSİZLİKTE VAHİM TABLO SÜRÜYOR! KAYITDIŞI ve GÜVENCESİZ İSTİHDAM ARTIŞI KAYGI VERİCİ BOYUTTA

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

22. BANKACILIK İSTATİSTİKLERİ

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

Nüfus Yaşlanması ve Yaşlılığın Finansmanı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ.

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

TÜRK VERGİ SİSTEMİ DERS NOTU 3.DERS

İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

15/6/2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 6322 sayılı AATUHK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32.

Maaşlar Arasında Uçurum Var!

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

SGK TEŞVİK İŞ-KUR İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMINI BİTİRENLERİN İSTİHDAMINA İLİŞKİN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İç göçün sosyal, ekonomik ve mekansal yansımaları

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

İşsizliğin Önlenemeyen Yükselişi: Son Beş Yılın Zirvesi

26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014

GENÇ, KADIN ve ÜNİVERSİTE MEZUNU İŞSİZLİĞİNDE VAHİM TABLO!

8 İSTİHDAM TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ 2014

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2016

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

Transkript:

BAFRA KAYITLI İSTİHDAMIN ÖZENDİRİLMESİ PROJESİ EĞİTİM PROGRAMLARI KAYITLI İSTİHDAM VE KAZANIMLARI EĞİTİMİ (8 SAAT) Eğitimi Veren: Prof.Dr.Birol ELEVLİ 1

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... 2 BÖLÜM 1 TANIMLAMALAR... 5 1.1. İŞGÜCÜ TANIMLAMALARI... 5 1.2. KAYIT DIŞI EKONOMİ... 11 1.2.1 Tanımı... 11 1.2.2 Kayıt Dışı Ekonominin Unsurları... 11 1.2.3. Kayıt dışı Ekonomiye Yol Açan Faktörler... 14 1.2.4. Kayıt dışı Ekonominin Sonuçları... 25 1.3. KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 32 1.3.1.Tanım... 32 1.3.2. Kayıt dışı İstihdamın Türleri... 36 1.3.3. Kayıt dışı İstihdamın Nedenleri... 37 1.3.4. Kayıt dışı İstihdamın Yaygın Olduğu sektörler... 38 BÖLÜM 2 KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN OLUMSUZ ETKİLERİ... 41 2.1. Genel... 41 2.2. Ülke ekonomisi üzerine etkisi... 41 2.3. Kayıt dışı işçi/eleman çalıştıran işyerlerine olan etkileri... 42 2.4. Kayıt Dışı İstihdamın Çalışanlar Üzerindeki etkileri... 46 BÖLÜM 3 KAYITLI İSTİHDAMIN KAZANIMLARI... 47 YARARLANILAN KAYNAKLAR... 51 EK 1:... 53 2

GİRİŞ Kayıtlı istihdam ve kazanımlarının neler olduğunu anlayabilmek için öncelikle kayıtlı istihdamın ve bunun tersi olan Kayıt dışı istihdamın neler olduğunu anlamak gerekir. Genellikle yapılan çalışmaların büyük bir çoğunluğu Kayıt dışı istihdamın olumsuz yönlerinin neler olduğu ve bu önlemek içineler yapılması gerektiği doğrultusundadır. Burada hareketle, kayıtlı istihdamın kazanımları doğrudan kayıt dışı istihdamın önlenmesi ile oluşan kazanımlardır. Kayıt dışı istihdam, kayıt dışı ekonominin çalışma hayatına yansıyan kısmı olup genel olarak, kendi adına ya da bağımlı çalışanların çalışmalarının veya elde ettikleri ücret ve gelirlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına hiç bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi olarak tanımlanır. Kayıt dışı istihdam, ülke ekonomileri için birden bire ortaya çıkan bir sorun değildir. Kayıt dışı istihdamın ortaya çıkmasında ve gelişmesinde ülkelerin sosyoekonomik yapıları büyük rol oynamaktadır. Günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan bir çok ülke ekonomisi için maddi ve manevi sorunlar üretmekte olan kayıt dışı istihdam çok boyutlu bir hal almıştır. Ekonomi içerisinde kayıt dışı üretilen mal ve hizmetler büyük ölçüde kayıt dışı çalışan/çalıştırılan kişilerce üretilmektedir. Ülkemizde de işveren ve çalışanlar özellikle bürokratik işlemlerden, vergi ve sigorta prim yükümlülüklerinden kurtulmak amacıyla kayıt dışı istihdam ilişkilerinde bulunmaktadırlar. Kayıt dışı istihdam gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de başta tarım olmak üzere hizmetler, inşaat ve imalat sektörlerinde yaygındır. Kayıt dışı istihdam faaliyetinde bulunanlar genellikle işsizler, yabancı kaçak işçiler, ilk işlerinde kayıtlı olup ikinci işlerinde kayıtsız çalışanlar, çalışan çocuklar, kadınlar ve sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık, malullük ve yetim aylığı almakta olanlardır. Kayıt dışı istihdamın büyümesinde küçük ve orta boy işletmelerin fazla olması ve bunların büyük ölçüde kurumsallaşmamış olması önemli rol oynamaktadır. Ayrıca işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımının adaletsiz olması, bölgeler arası gelişmişlik farklılıkları, istihdam üzerindeki mali yük ve bürokratik işlemlerin fazla olması, yasal ve idari düzenlemelerin katılığı, etkin denetimin gerçekleştirilememesi, bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetindeki eksiklikler, piyasanın işgücü arzını emebilecek istihdamı yaratamaması ve yaşanan ekonomik krizler de kayıt dışı istihdama neden olmaktadır. Kayıt dışı istihdamın, ülkelerinin sosyo-ekonomik yapısına büyük zararlar verdiğini erken kavrayan gelişmiş ülkeler, kayıt dışı istihdamla mücadele çalışmalarına II. Dünya Savaşı sonrası dönemde başlamışlardır. Ülkemizde kayıt dışı istihdamla mücadele planlı olarak AB katılım sürecinde başlatılmıştır. Bu konu ile ilgili olarak 4 Ekim 2006 Tarihli resmi gazetede yayınlanan 3

genelgenin(ek1) konusu Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) Projesi olup, Valilik, SGK, İŞKUR ve Maliye bakanlığı teşkilatına bu proje faaliyetlerini takip etme görevi verilmiştir. Bu genelgeden sonra konu ile ilgili olarak çok sayıda çalışma ve proje yapılmış olup bunlarla ilgili belgeler, bu raporun yararlanılan kaynaklar kısmında verilmiştir. Yukarıda tanımlanan genelgeden sonra oluşturulan Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşviki Hibe Programı tarafından desteklenen Bafra Kayıtlı İstihdamın Özendirilmesi projesi kapsamında kayıtlı istihdamın kazanımlarının neler olabileceği eğitimi için bu ders notları derlenmiştir. Bu nedenle ders notu formatında hazırlanan bu çalışmada, yararlanılan kaynaklar, metin içinde değil de en sonda toplu olarak verilmiştir. Ders notlarının, birinci bölümünde, işgücü, istihdam, kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı istihdam ile ilgili çeşitli tanımlamalar ve bunlarla ilgili rakamsal verilere yer verilmektedir. İkinci bölümde de, kayıt dışı istihdamın sebepleri ve etkileri derlenmiştir. Sonuncu bölümde ise, istihdamın kayıt altına alınmasının birey, kurum ve ülke ekonomisine olacak yararları ile kazanımlarının neler olabileceği yazılmıştır. 4

BÖLÜM 1 TANIMLAMALAR 1.1. İŞGÜCÜ TANIMLAMALARI Bir ülkede çalışabilecek işgücü içinde olup da çalışanların ve işsizlerin toplamı o ülkenin işgücünü ifade etmektedir. Bu tanımlamayı daha iyi kavrayabilmek için daha detaylı tanımlamalara ihtiyaç vardır. Bir ülkede yaşayan bireyler belirli bir dönem içinde, çalışma çağındaki ve çalışma çağı dışındaki nüfus olarak ikiye ayrılırlar. Bu tanımlamalardan önce çalışma çağındaki nüfusu tanımlamak gerekmektedir. Bu tanımlamalar aşağıda verilmiştir: a)çalışma Çağındaki Nüfus: Bu tanımlama yapılırken belirli bir yaş sınırlamasından hareket edilir. Genellikle, bu çağın alt sınırı, zorunlu temel eğitimin bitişini ifade ederken; üst sınırı da emeklilik yaşına karşılık gelmektedir. Ülkeler arasında gerek zorunlu temel eğitimin süreleri ve gerekse emeklilik yaşları konusundaki farklılıklar çalışma çağındaki nüfusun uygulamada farklılaşmasına yol açmaktadır. Ancak, ülkeler arasında yaygın olan yaş sınırları 15-64 yaşları arasıdır. Yani, 15+ yaşındaki kişiler çalışma çağındaki nüfusu oluşturmaktadır. Çalışma çağındaki nüfus birde kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus olarak tanımlanmaktadır. b) Kurumsal Olmayan Nüfus: Okul, yurt, otel, çocuk yuvası, huzurevi, özel nitelikli hastane, hapishane, kışla ya da orduevinde ikamet edenler dışında kalan nüfusu ifade etmektedir. c) Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfus: Kurumsal olmayan nüfus içerisinde olup 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustur. Çalışma çağındaki nüfus da işgücü bakımından üç temel gruba ayrılırlar; 1. İstihdam edilenler 2. İşsizler 3. İşgücüne dahil olmayanlar 1. İstihdam edilenler: Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içinde olup da aşağıdaki koşullarda işbaşında olan ve işbaşında olmayan nüfusu ifade etmektedir. i. İşbaşında Olanlar: Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren yada ücretsiz aile işçisi olarak referans döneminde en az bir saat iktisadi faaliyette bulunan kişilerdir. 5

ii. İşbaşında olmayanlar: İş ile bağlantısı devam ettiği halde, referans döneminde çeşitli nedenlerle işinin başında olmayan kendi hesabına ve işverenler istihdamda kabul edilmektedir. Ücretli ve maaşlı çalışan ve çeşitli nedenlerle referans döneminde işlerinin başında bulunmayan fertler; ancak 3 ay içinde işlerinin başına geri döneceklerse veya işten uzak kaldıkları süre zarfında maaş veya ücretlerinin en az % 50 ve daha fazlasını almaya devam ediyorlarsa istihdamda kabul edilmektedir. Üretici kooperatifi üyeleri ile mesleki bilgilerini artırmak amacıyla belirli bir menfaat (ayni ya da nakdi gelir, sosyal güvence, yol parası, cep harçlığı vb.) karşılığında çalışanlar (çırak, stajyer istihdamda kabul edilmektedirler. 2. İşsizler: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son üç ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişileri kapsamaktadır. Ayrıca, üç ay içinde başlayabileceği bir iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla bekleyenler de işsiz nüfus kapsamına dahildirler. 3. İşgücüne dahil olmayanlar: İşsiz veya istihdamda bulunmayan kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfustur. İşgücüne dahil olmayanlar aşağıdaki gruplara ayrılmıştır. a) İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar: Çeşitli nedenlerle bir iş aramayan, ancak 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. İki alt başlıkta ele alınmaktadır: İş bulma ümidi olmayanlar: Daha önce iş aradığı halde bulamayan veya kendi vasıflarına uygun bir iş bulabileceğine inanmadığı için iş aramayan ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. Diğer: Mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, irad sahibi olma, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. 6

b) Mevsimlik çalışanlar: Mevsimlik çalışması nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. c) Ev işleriyle meşgul: Kendi evinde ev işleriyle meşgul olması nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. d) Öğrenci: Bir öğrenim kurumuna devam etmesi nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. e) Emekli: Bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olduğu için iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. Bu tanımlamalardan sonra işgücü aşağıdaki bağıntı ile tanımlanır: İŞGÜCÜ = İstihdam edilenler + İşsizler İşgücüne katılma oranı ise, işgücünün kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranı olup aşağıdaki bağıntı ile hesaplanır; İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI = İŞGÜCÜ / KOÇÇN Bu bağıntıda KOÇÇN..Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfusu ifade etmektedir. İstihdam oranı, istihdam edilenlerin kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranı olup aşağıdaki bağıntı ile hesaplanır; İSTİHDAM ORANI = İstihdam Edilenler / KOÇÇN İşsizlik oranı, İşsiz nüfusun, işgücü içindeki oranı olup aşağıdaki bağıntı ile hesaplanır; İŞSİZLİK = İşsiz / İşgücü 7

Tablo 1. Türkiye de 204-2010 yılları arasındaki işgücü göstergelerini vermektedir. Buna göre 2010 yılı ocak-temmuz ayları ortalaması olarak işgücüne katılma oranı %47,9 olup işsizlik oranı da %12,4 olarak hesaplanmıştır. Genel olarak işsizlik oranında 2009 yılına kadar bir artış oluşmuş, buna paralel olarak da istihdam oranı sürekli bir artış eğilimindedir. Ancak kurumsal nüfus artış oranı istihdam oranından daha yüksek olduğu için, işsizlik oranında göreceli artış meydana gelmiştir. Şekil 1 ve Şekil 2 işgücü göstergelerini görsel olarak ifade etmektedir. Şekil 3 ise Türkiye genelinde ve Samsun daki işsizlik oranlarını vermektedir. Şekil 1: 2004-2010 Yılları Arası İşsizlik-İşgücü Sayıları 8

TABLO 1: 2004-2010 Yılları Arası İşgücü Göstergeleri Toplam Kurumsal 15 ve daha İşgücü İstihdam İşsiz İşgücüne İşsizlik Tarım İstihdam İşgücüne Yıllar Nüfus (x1000) olmayan nüfus (x1000) yukarı yaştaki nüfus (x1000) (x1000) edilenler (x1000) (x1000) katılma oranı (%) oranı (%) dışı işsizlik oranı (%) Oranı (%) Katılmayan Nüfus (x1000) 2004 YILLIK 66.379 47.544 22.016 19.632 2.385 46,3 10,8 14,2 41,3 25.527 2005 YILLIK 67.227 48.359 22.455 20.067 2.388 46,4 10,6 13,5 41,5 25.905 2006 YILLIK 68.066 49.174 22.751 20.423 2.328 46,3 10,2 12,7 41,5 26.423 2007 YILLIK 70 586 68.901 49.994 23.114 20.738 2.376 46,2 10,3 12,6 41,5 26.879 2008 YILLIK 71 517 69.724 50.772 23.805 21.194 2.611 46,9 11,0 13,6 41,7 26.967 2009 YILLIK 72 561 70.542 51.686 24.748 21.277 3.471 47,9 14,0 17,4 41,2 26.938 2010 Ocak-Temmuz 71.173 52.361 25.534 22.385 3.149 48,8 12,4 15,4 42,8 26.827 9

Oranlar 55,0 50,0 45,0 40,0 35,0 30,0 25,0 20,0 15,0 10,0 5,0 0,0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 İşgücüne Katılma İstihdam Oranı Tarım Dışı İşsizlik İşsizlik Oranı Yıllar Şekil 2 : 2004-2010 Yılları İşgücüne Katılma ve İşsizlik Oranı Şekil 3 Türkiye ve Samsunda İşsizlik Oranları Değişimi 10

1.2. KAYIT DIŞI EKONOMİ 1.2.1 Tanımı Kayıt dışı ekonomi, genel olarak kamunun denetimi dışındaki ekonomik faaliyetler olarak tanımlanabilir. Literatürde kayıt dışı ekonomi için, yeraltı ekonomisi, illegal ekonomi, görünmez ekonomi, düzensiz ekonomi, marjinal ekonomi, gölge ekonomi, kayıp ekonomi, karaborsa ekonomisi, gözlenemeyen ekonomi, nakit ekonomisi, gayrı resmî ekonomi, beyan dışı ekonomi, resmî olmayan ekonomi, gri ekonomi, ikincil ekonomi, ikinci ekonomi, alacakaranlık ekonomisi, paralel ekonomi, vergi dışı ekonomi, gizli ekonomi, kravatsız ekonomi, faturasız ekonomi, vergisiz ekonomi, saklı ekonomi, yasadışı ekonomi, enformel ekonomi gibi çok farklı isimler kullanılmaktadır. Kayıt dışı ekonominin adlandırılmasındaki bu çeşitlilik, kayıt dışı ekonomiyi oluşturan faaliyetlerin içeriğindeki çeşitlilikten kaynaklanmaktadır. Kayıt dışı ekonomi kavramı en geniş anlamıyla, Gayri Safi Milli Hasıla hesaplarını elde etmede kullanılan ve bilinen istatistik yöntemlerine göre tahmin edilemeyen gelir yaratıcı ekonomik faaliyetlerdir. Başka bir ifadeyle kayıt dışı ekonomi ya hiç belgeye bağlanmayarak ya da içeriği gerçeği yansıtmayan belgelerle gerçekleştirilen ekonomik olayın, devletten ve işletme ile ilgili öteki kişilerden (ortaklardan, alacaklılardan, kazanca katılan işçilerden vb) tamamen veya kısmen gizlenerek, kayıtlı (resmi) ekonominin dışına taşınmasıdır. Tüm gelişmiş, gelişmekte ve geçiş ekonomisi olan ülkelerde kayıt dışı ekonomiye rastlanmaktadır. Dünyada son yıllarda önemli bir sorun olan işsizlikten dolayı kayıtlı ekonomiden dahi kayıt dışı ekonomiye kayış söz konusudur. 1.2.2 Kayıt Dışı Ekonominin Unsurları Kayıt dışı ekonomi üç temel unsurdan oluşmaktadır. a) Yasaklanmış Faaliyetlerde Kayıt Dışılık b) Yasal Faaliyetlerde Kayıt Dışılık c) Hiç Kayıtlara Girmeyen Kayıt Dışılık 11

a) Yasaklanmış Faaliyetlerde Kayıt Dışılık: Yasaklanmış faaliyetlerde kayıt dışılık, kanunlarla yasaklanmış hatta suç sayılmış faaliyetleri yerine getirenlerin neden olmuş olduğu kayıt dışılıktır. Yer altı ekonomisi olarak da adlandırılmaktadır. Yeraltı ekonomisi, yasalara aykırı faaliyetlerden oluşan ekonomidir. Sadece yasa dışılığı değil, aynı zamanda suç unsuru olan şeyleri de içermektedir. Bu faaliyetler genelde kamu düzenine karşı işlenen suçları oluşturmaktadır. Örneğin, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, fuhuş, sahte pasaport/para, sahte vize, çek senet tahsilatı gibi faaliyetler bu kapsamdadır. Yasaklanmış faaliyetler sonucu elde edilen bu gelirler zaten suç teşkil ettiği için ilgili kurumlara bildirilmemektedir. b) Yasal Faaliyetlerde Kayıt Dışılık: Yasal faaliyetlerde kayıt dışılık, işveren statüsünde vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin, yasalarca yapılmasında sakınca bulunmayan faaliyetler sonucunda elde ettikleri gelirlerin bir kısmını veya tamamını ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirmemesidir. Gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin, daha az vergi ödemek ya da hiç vergi ödememek amacıyla çalıştırdığı işçilerin çalışmalarını gün ve ücret olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına eksik olarak bildirmesi de bu kapsamdadır. c) Hiç Kayıtlara Girmeyen Kayıt Dışılık: Hiç kayıtlara girmeyen kayıt dışılık, ekonomik faaliyetlerini kamu kurum ve kuruluşların bilgisi olmadan yürütmeye çalışanların yaptıkları marjinal işlerdir. Örneğin; işportacılık, seyyar meyve-sebze satıcılığı, tamir ve bakım işleri, hamallık ve tarım işçilerinin yaptığı işler, Sigortasız işçi çalıştırma, komşuya yardım, çocuk bakıcılığı ve ev işlerinin yapılması vb. bu gruba girmektedir. Kayıt dışının şematik görünümü Şekil 4 de görülmektedir. 12

Şekil 4 Kayıtdışı Ekonomi Faaliyetleri (http://www.mutlakbutlan.com/2009/03/) Buraya baktığımız zaman kayıt dışı ekonomi çok sayıda alanla ilgilidir. Ancak bu alanların büyük bir çoğunluğu kayıt dışı istihdam olarak tanımlanabilmektedir. Yani kayıt dışı ekonominin önemli bir kısmını kayıt dışı istihdam oluşturmaktadır. Kayıt dışı ekonomi bir şemsiye kavram olup, tanımı gereği ölçülemeyen ekonomidir. Ancak değişik yöntemlerle ölçülmeye çalışılmış ve farklı sonuçlar elde edilmektedir. Genel kabul gören ölçüm ise kayıt dışı ekonominin gayri safi yurt içi hasılaya oranıdır. Tablo 3 de Türkiye de 1999-2005 yıllarındaki kayıt dışı ekonominin GSYİH ya oranını verilmiştir. Tablo 3: Türkiye'de Kayıt dışı Ekonominin (KDE) Boyutları (Schneider ve Savasan (2007)) YIL 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 KDE/GSYİH 32,1 32,7 33,2 33,8 34,6 35,0 35,1 13

1.2.3. Kayıt dışı Ekonomiye Yol Açan Faktörler Kayıt dışı ekonominin oluşması farklı ülkelerde farklı sebeplerle oluşmaktadır. Genellikle gelişmiş ekonomilerde kayıt dışı ekonomi vergisel faktörler ve işgücüne yönelik düzenlemeler gibi faktörler tarafından belirlenirken, gelişmekte olan ülkelerde bu faktörlere ilave olarak ekonomi üzerinde önemli etkiye sahip olan nüfus artışı, kentsel göç ve büyük şehirlere göç gibi demografik değişimlerde etkili olmaktadır. Türkiye deki hızlı nüfus artışı, göçler ve şehirleşme, kayıt dışı ekonominin gelişmesi için uygun ortamları sağlamaktadır. Bu durumda kayıt dışı ekonominin boyutu Türkiye de AB ülkelerden daha büyük olmaktadır. Tüm ülkelerde kayıt dışı ekonominin ortaya çıkışında ana nokta yatırımcıların/girişimcilerin bilerek veya bilmeyerek yaptıkları kar-zarar analizleridir. Yatırımcı/girişimci kayıt dışı faaliyet yaparak vergi, lisans ücreti ve sosyal güvenlik ödemeleri gibi maliyetleri azaltmaktadır. Ancak bu şekilde maliyetlerin azalmasının yanı sıra kamu hizmetlerinden yararlanmama, finansal destek alamama ve kayıtlı çalışan işletmelerle iş yapamama gibi maliyet artırıcı durumlarla da karşı karşıya kalmaktadırlar. Tüm bunları değerlendirerek karar vermektedirler. Değişik kaynaklar kayıt dışı ekonominin nedenlerini farklı şekillerde gruplandırmışlardır. Ancak bunların detayına girildiği zaman benzer oldukları görülmektedir. Tüm bunların değerlendirilmesi sonunda kayıt dışının ortaya çıkmasına sebep olan nedenleri üç ana başlık altında toplanır(kırcı 2006): 1. Toplumsal Nedenler 2. Ekonomik Nedenler 3. Kurumsal Nedenler Kayıt dışı ekonominin nedenleri Tablo 3 de özet halinde verilmiştir. 14

Tablo 3: Türkiye de kayıt dışı ekonominin sebepleri (Kırcı, 2006) Toplumsal Faktörler Ekonomik Faktörler Kurumsal Faktörler Vergiye karşı direnç Vergi Bilincinin yerleşmemesi Sosyal güvenlik sisteminin yetersizliği Kente göç ve niteliksiz işgücü Kamu otoritesine karşı güven eksikliği Rüşvet ve Yolsuzluk Ekonomik gelişmişlik düzeyi Üretimin yöneldiği piyasa Ekonomik istikrarsızlık İşsizlik Enflasyon Gelir dağılımı Yüksek vergi oranları Yüksek sosyal güvenlik yükü Vergi kaçırma olanakları Veri cezası oranları Vergi denetimi yetersizliği Vergi yükü dağılımı adaletsizliği Vergi mevzuatında sürekli değişme Vergilendirme ortamı belirsizliği a) Toplumsal Faktörler Türkiye de ekonomiyi kayıt dışına iten toplumsal nedenleri vergiye karşı direnç, vergi bilinci kavramının yerleşmemiş olması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizlikleri, kente göç, niteliksiz işgücü, kamu otoritesine karşı güven eksikliği, rüşvet ve yolsuzluk olarak gruplandırmak mümkündür. i) Vergiye Karşı Direnç: Vergiye karşı koyma yolları, zamana, ekonomik ve sosyal sınıflara göre farklılık göstermekle beraber vergiye karşı direnç, insanın doğasında vardır ve uygun zemin oluştuğunda daha az vergi ödemenin yada hiç vergi ödememenin yolları aranmaktadır Bürokrasisi kaliteli hizmet üretmeyen ve etkin çalışmayan ekonomik sistemlerde, hukukun üstünlüğünün de korunamaması durumunda toplumun vergiye bakış açısı değişmekte, vergi sisteminin adil olmadığı ve toplanan vergilerin yerinde kullanılmadığına dair oluşan kanaat kayıt dışı ekonomiyi teşvik etmekte ve yaygınlaştırmaktadır. Gerçekleştirilen vergi afları ve sistemdeki diğer aksaklıklar, toplumda sistemin adil olmadığı yönünde oluşan kanıya destek vermekte ve vergiye karşı direnç oluşturmaktadır. ii) Vergi Bilinci ve Vergi Ahlakı: Vergi bilinci, toplanan vergilerin nasıl, ne şekilde ve kimler için harcandığının açıklanması ve vergi mükellefinin kamu hizmetini satın alan 15

bir tüketici olarak kabulü ile oluşur. Vergi ahlakı, kişinin gerçek kazancı üzerinden vergi ödemekle yükümlü olduğunu kendi vicdanında duyması hali olarak tanımlanmaktadır. Vergi ahlakı, toplumun alt yapısıyla belirlenen ve alt yapıdaki ekonomik koşulların değişmesiyle değişebilen sosyal bir değer taşımaktadır. Ekonomik birimlerin kamu yönetimine ve kamu kaynaklarının kullanımına ve verimliliğine dair düşünceleri, kayıt dışı ekonominin eğilimin etkilemektedir. Devletin yaptığı harcamalara ilişkin duyulan şüpheler vergi bilincinin zayıflamasına ve kayıt dışı ekonominin artmasına sebep olmaktadır. iii) Sosyal Güvenlik Sisteminin Yetersizliği: Artan sosyal güvenlik yükü, kayıt dışı istihdamı teşvik ederek zamanla bir istihdam vergisine dönüşmektedir. Sosyal güvenlik sisteminin sağladığı hizmetlerin yetersizliği, bireyleri mümkün olduğunca bu sistemin dışında kalmaya itmektedir. iv) Kente Göç ve Niteliksiz İşgücü: Tarım toplumundan kent toplumuna geçiş sürecinde kentlere yoğun bir göç yaşanmakta, göçün yoğun olduğu alanlarda hem istihdam olanakları sınırlı kalmakta hem de bu şekilde ortaya çıkan niteliksiz iş gücü ancak kayıt dışına çıkarak istihdam imkanı bulabilmektedir. Nüfusun hızla artması, bölgeler arası gelişmişlik farkının yarattığı göç olgusu ve çarpık kentleşme, kentsel alanların denetimsiz ve uygun koşulların geçerli olmadığı biçimde iskan edilmesine sebep olmaktadır. Tüm bu olumsuz koşullar kayıt dışı istihdam yoluyla kayıt dışı ekonomiyi desteklemektedir. v) Kamu Otoritesine Karşı Güven Eksikliği: Geçmişte yaşanan hukuki, ekonomik, toplumsal ve bürokratik birçok düzenlemenin uygulama boyutunda yaşanan aksaklıklar (idari ve cezai aflar, istisnalar), toplumun kurallara bakış açısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun sonucunda hukukun üstünlüğü prensibi zedelenmekte ve kamu otoritesine güven azalmaktadır. Ayrıca çok sık aralıklarla çıkarılan bu vergi afları, mükelleflerin her zaman af beklentisi içinde olmalarına neden olarak vergi kaçırmalarını teşvik eder duruma getirmektedir. vi) Rüşvet ve Yolsuzluk: Devletin varlığından kaynaklanan bir diğer kayıt dışı ekonomi ile bağlantılı olduğu kabul edilen faktör yolsuzluktur. Kısaca, kamu gücünün kişisel çıkar için kötüye kullanımı olarak tanımlanan yolsuzluk, devletin kurumsallaşmadaki başarısızlığıdır. Çeşitli araştırmalarda devletin düzenleyici işlemlerinin yoğunluğu ile yolsuzluk arasında, yolsuzluk ile de kayıt dışı ekonomi arasında pozitif ilişki bulunmuş, yolsuzluğun fazla olduğu ülkelerde kayıt dışı ekonominin de daha geniş olacağı belirtilmiştir. Yoksulluğun hakim olduğu bir 16

ekonomide vergileme yoluyla ekonomik kalkınmanın sağlanması oldukça güçleşmektedir. Bireyler sınırlı olan gelir ve servetleri üzerinde daha fazla vergi yükü hisseder ve vergiden kaçınmaya yönelerek kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin artışını hızlandırırlar b) Ekonomik Nedenler Kayıt dışı ekonomiye neden olan ekonomik nedenlerin başlıcaları ekonomik gelişmişlik düzeyi ve ekonomik istikrardır. i) Ekonomik Gelişmişlik Düzeyi: Ekonomik gelişmişlik düzeyi toplumdaki bireylerin verdikleri pek çok karar üzerinde etkili olarak, kayıt dışı ekonominin büyüklüğüne yansımaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde kişi başına milli gelir ve dolayısıyla tasarruflar daha azdır buna bağlı olarak da daha küçük ölçekli işletmeler oluşur ve bu tür işletmelerin faaliyetlerini kayıt dışında gerçekleştirme eğilimleri daha fazladır. Gelişmişlik düzeyine bağlı olarak, ekonomiye hakim sektörlerin ağırlığı değişir. Gelişmekte olan ülkelerde yaygın olan tarım, balıkçılık, inşaat ve hizmet gibi sektörler, izleme ve denetiminin zor olması sebebiyle kayıt dışılığın yoğunlaştığı sektörlerdir ve faaliyetlerin kayıt dışı gerçekleşmesi bakımından daha elverişli bir yapı sunarlar. ii) Üretimin Yöneldiği Piyasa: Globalleşme ile birlikte üretim şekillerinde görülen değişiklik iki farklı yönde kayıt dışılığa etki etmektedir. Büyüklüğü ve kurumsal yapısı ile faaliyetlerini beyan etmek durumunda olan kurumların varlığı kayıt dışını azaltıcı yönde rol oynamaktadır. Ancak, hem global rakiplere hem de kayıt dışında faaliyet gösteren diğer firmalara karşı maliyet avantajı elde etmek için firmalar, dolaylı olarak olsa bile kayıt dışı istihdam doğuran uygulamalara gidebilmektedirler. iii) İşsizlik ve Enflasyon: Emeğin kayıt dışı ekonomiye kaymasını belirleyen faktörler içinde belki de en önemlisi işsizlik faktörüdür. İşsizlik, emek sahiplerinin kayıt dışı çalışan işyerlerine kaymasına sebep olabileceği gibi kendi kendilerine küçük işler kurmak yoluyla istihdam etmelerine de yol açabilmektedir. İşsizlik oranı ve kayıt dışı ekonomi arasında pozitif bir ilişki söz konusudur, işsizlik oranın düşük olduğu ülkelerde kayıt dışı ekonominin nispeten düşük olması bu durumun kanıtı olarak gösterilebilir. Ağırlaşan yaşam koşullarının bir sonucu olarak bireyler, gelirlerini artırmak amacıyla ikinci bir işte çalışmayı veya sosyal güvence olmadan çalışmayı kabul ederler. Bu da kayıt dışı istihdam yoluyla kayıt dışı ekonomiyi genişletmektedir. Enflasyon genel fiyat düzeyindeki artışı veya paranın değerindeki sürekli azalışı doğrulayan bir kavramdır. 17

Enflasyon ortamında kurumlar, sermayelerini korumak amacıyla daha az vergi verebilmek için gelirlerini olduğundan daha düşük, maliyetlerini ise daha yüksek göstermeye yönelmektedirler. Enflasyon kayıt dışı ekonomi üzerinde iki ayrı şekilde etkili olmakta ve kayıt dışı ekonomiyi genişletmektedir. İlki yukarıda bahsedilen üreticiler açısından gerçekleşen durum, ikincisi ise satın alma güçleri eskiye göre azalan tüketiciler açısından ortaya çıkan durumdur. Satın alma gücü azalan tüketici, kayıt dışı üretilen ve fiyatı diğerine göre daha düşük olan ürünü tercih edeceğinden kayıt dışı üretilen mallara talep artacak bu da kayıt dışı kesimin genişlemesine sebep olacaktır. iv) Gelir Dağılımı: Bir ülkenin gelir dağılımı, o ülkenin gelişmişlik düzeyi, toplumun sosyal ve idari yapısı hakkında fikir vermektedir. Nitekim gelir dağılımının bozuk olduğu ülkeler, genellikle sağlıklı bir siyasi yapının olmadığı ülkelerdir. Türkiye gelir dağılımının adil olmadığı bir ülkedir, ilk gelir dilimi ile son gelir dilimi arasında yaklaşık dokuz kat fark vardır (TÜİK, 2006). Denetim ortamındaki yetersizliğinde buna destek vermesiyle gelir dağılımında görülen dengesizlikler, ülkemizde kayıt dışılığa geçişi kolaylaştırmaktadır. Bunun dışında gelir dağılımındaki bozukluk, küçük yaştaki çocukların kayıtsız olarak çalışmalarına yol açtığı gibi, marjinal kesimi (ayakkabı boyacılığı, işportacılık vb.) genişletmekte ve bu yolla vergi kayıplarının artmasına yol açmaktadır. Gelir dağılımının adaletsizliği, toplam gelirden nispeten düşük pay alanların yaşamlarını sürdürebilmek veya belli yaşam standartlarını yakalayabilmek için kayıt dışı faaliyetlerde bulunmaları sonucunu doğururken, yüksek pay alanların da daha az vergi ödemek için bu tip faaliyetlerde bulunmalarına sebep olmaktadır. c) Kurumsal Nedenler Bu grupta yer alan nedenler mali yada vergisel faktörler olarak da adlandırılabilir. Vergi oranları, vergi yükü, vergi ortamının belirsizliği, vergi dağılımında adalet, vergi mevzuatındaki düzenlemeler ve vergi benzeri yükümlülükler olarak ifade edilen sosyal güvenlik yükümlülükleri vergisel faktörler grubuna dahil edilebilmektedir. i) Yüksek Vergi Oranları: Vergi yükü, toplam vergi gelirlerinin GSMH ya oranı olarak tanımlanmaktadır. Yapılan çok sayıda ampirik çalışma, yüksek vergi ve sosyal güvenlik katkı paylarının, kayıt dışılığın varoluşu ve artışının temel nedeni olduğunu göstermektedir. Vergi oranları optimalin üstüne çıktığında, vergi gelirleri azalmaya başlar çünkü insanlar vergisiz para kazanma yollarını aramaya başlar. Vergi oranları arttığında ekonomik faaliyetlerde azalma olmaz sadece yüksek vergi oranları nedeniyle kayıtlı ekonomiden kayıt dışılığa geçiş artar. Aktan (2006) göre, vergi oranlarının 18

artırılması ekonomik birimlerin kararlarını çeşitli yollarla etkilemektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: 1- Bir kısım birey çalışma gayretini azaltabilir yada tamamen işgücü piyasasını terk ederek çalışmamayı yeğleyebilir, 2- Ekonomik birimlerin bir kısmı yatırımlarını azaltabilir veya vergi yükü dayanılamayacak bir noktaya ulaşmışsa o zaman işletmesini kapatabilir, 3- Ekonomik birimlerin gelirlerinden tasarrufa ayıracakları miktar azalabilir, hatta negatif tasarruf (kredi kullanımı yoluyla borçlanma) durumu ortaya çıkabilir, 4- Ekonomik birimlerin ağır vergi yükü dolayısıyla vergi konusu işlem ve faaliyetlerini tam ve eksiksiz olarak vergi dairesine bildirmeyebilirler; aynı şekilde yeni işe başlayan bazı kişi ve kurumlar da faaliyetlerini vergi dairesinin bilgisi dışında yürütmeye çalışabilirler. Bu durumlarda kayıt dışı ekonomi ortaya çıkar. Toplam veri yükü içinde dolaylı vergi yükünün giderek artması, vergi adaletinin çarpıklaşmasına neden olmakta ve bireyleri kayıt dışına yönelmeye zorlamaktadır. ii) Sosyal Güvenlik Yükü: Vergi sigorta ve benzeri kesintiler nedeniyle istihdam üzerindeki maliyetlerin yüksek olması, hem işçiyi hem de işvereni kayıt dışı istihdama yönelten önemli bir etkendir. Sosyal güvenlik yükünün fazla olması işgücü maliyetlerini artırmaktadır. Kayıtlı ekonomide vergi öncesi işgücü maliyetleri ile vergi sonrası maliyetler arasındaki fark ne denli büyük ise, bu fark o denli itici ve kayıt dışılığa yönelticidir. Bu fark da büyük ölçüde vergi ve sosyal güvenlik katkı paylarının büyüklüğünden kaynaklanmaktadır. OECD ülkelerinde yaygın olan ailevi vergi desteklerinin hesaba katıldığı ve 30 ülkenin kapsandığı OECD verileri incelendiğinde, 2007 yılında da ikinci sırada bulunan Türkiye de ortalama işçilik maliyetinin % 42.7 sinin istihdam vergilerine (ücretten alınan vergiler ile işçi ve işveren sosyal güvenlik primleri) ayrıldığı görülmektedir. Bu oran OECD genelinde ortalama % 27.3, ABD de % 18.1 ve İrlanda da % -1.1 dir (Şekil 5). 19

Şekil 5 OECD ÜLKELERİNDE İSTİHDAM VERGİLERİNİN YÜKÜ (Ücretten alınan vergiler ile işçi ve işveren sosyal güvenlik primleri toplamının işgücü maliyetine oranı, %) - Ailevi Vergi Destekleri Dahil 2007 İşverenin istihdama ilişkin yükümlülüklerinin işgücü maliyeti içindeki payı 2000 de %22.0 iken, 2006 da %25,7 ye yükselmiştir. Türkiye nin ekonomik ve ticari rakiplerinin çoğunda bu oran çok daha düşüktür (Şekil 6). 20