KPSS DENEME SINAVI ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI ALAN BİLGİSİ KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI



Benzer belgeler
İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Bankalar Kanunu Hükümlerine İstinaden Bankacılık İşlemleri Yap

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, taksitle satış sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

ÖZEL HUKUKTA ZAMANAŞIMI

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Özet, yaprak test, deneme sınavı ders malzemelerine ANADOLUM ekampüs Sistemin'nden ( ulaşabilirsiniz. 19.

MEVDUAT VE KATILIM FONLARININ VADELERİ VE TÜRLERİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI:2007/1)

Haziran 2017 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri. Ocak-Haziran 2017 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

İÇİNDEKİLER KAMU ALACAĞI

TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ

Muharrem İLDİR Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

BAŞKENT KARİYER KPSS-A KPSS-B ADLİ-İDARİ HAKİMLİK KAYMAKAMLIK SAYIŞTAY DENETÇİLİĞİ KURUM SINAVLARINA HAZIRLIK ALES-DGS KURS VE YAYINLARI

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

A MUHASEBE KPSS-AB-PS / 2008

Ocak 2019 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

FERDİ KREDİ SÖZLEŞMESİ (Ekonomik Nitelikli Krediler)

5018 SAYILI KAMU MALÎ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU SORULARI

A MUHASEBE KPSS-AB-PS/ İşletmede satılan ticari mallar maliyeti tutarı kaç YTL dir? SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ.

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ Hukuk Fakültesi 2. Sınıf Güz Dönemi. HUK233 İdare Hukuku I Lisans Zorunlu Türkçe. Yok. Yok

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

ÖZET. Ağustos 2016 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

ÖZET. Ekim 2016 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

ÖZET. Eylül 2016 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

T.C. SİVAS BELEDİYESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU RAPORU. Sayı :29 20/11/2018 Konu : 2019 Yılı Performans Programı MECLİS BAŞKANLIĞINA (KOMİSYON RAPORU)

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

KİRA İLİŞKİSİNİN SONA ERMESİ

MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

VERGİ AFFI TAKVİMİ. Bildirme/ Beyan Tarihi. Konu

VERGİ AFFI TAKVİMİ sayılı Askerlik Kanunu, - Mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve

İlgili-Sorumlu. İlgili; Kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri,

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

TRANSFER FİYATLANDIRMASI

ÖZET. Kasım 2016 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

Av. Ayşegül ÖZKURT BANKACILIK HUKUKUNDA TÜZEL KİŞİLİK PERDESİNİN KALDIRILMASI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. : 2017 Mali Yılı Tahmini Bütçenin görüşülmesi.

A ALAN BİLGİSİ TESTİ İŞLETME VE MUHASEBE

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

TİCARET HUKUKU (HUK208U)

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 I.

T.C. BOZOK ÜNİVERSİTESİ 2010 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

6335 SAYILI KANUN ile DEĞİŞİK TTK m. 358 HAKKINDA BAZI DEĞERLENDİRMELER

1- Aşağıda verilenlerden hangisi ticaret şirketlerine uygulanacak mevzuat hükümlerinden

İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU


Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

DENEME SINAVI A GRUBU / HUKUK

Limited Şirketlerde Yönetim ve Yöneticilerin Sorumluluğu

Public Sector Budget in Turkey Türkiye de Kamu Kesimi Bütçesi

Tİ CARET HUKUKU SORU TAHMİ NLERİ

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

T.C. BOZOK ÜNİVERSİTESİ

Ödenek Üstü Harcama Nedir? Ödenek Üstü Harcama Yapılmasının Yaptırımı Nedir?

ORTA VADELİ PROGRAM

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

NO: 2012/96. Limited şirketlerde kar payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrasının uygulanacağı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

7161 SAYILI KANUN İLE VERGİ KANUNLARI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU 2015 YILI

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. SABİT FAİZ ORANLI KONUT FİNANSMANI KREDİLERİ İÇİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Transkript:

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI A GRUBU ALAN BİLGİSİ DENEME SINAVI 2 ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

Yaklaşım Kariyer Yayıncılık ve Dağıtım Ltd.Şti GMK Bulvarı No: 19 Kızılay-ANKARA Tel: (0312) 229 84 94 Web: - www.yaklasimkitabevi.com e-posta: bilgi@yaklasimkitap.com

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 1. 1921 Anayasasının resmi adı Teşkilat-ı Esasiye Kanunu dur. 1921 Anayasası 24 maddeden oluşmaktadır. 1876 Anayasası ilga edilmediği için bu dönemde ikili bir anayasal sistemi başlatılmış ve bu süreç 1924 Anayasasının kabulüne kadar devam etmiştir. Teşkilatı Esasiye Kanunu Osmanlı İmparatorluğu dö nemindeki anayasacılık hareketlerinin sonucunda imzala nan anayasal belgelerden biri değildir. 2. I. Meşrutiye Dönemi (1876): 1876 yılında, ilk Osmanlı Anayasası (Kanun-i Esasi) ilan edilmiştir. Meşrutiyet; bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimi; hükümdarın bazı yetkilerinin anayasal kuruluşlara (örneğin meclise) devredilmiş olduğu yönetim tarzına denir. 1 1876 Anayasası Meclis-i Umumi adını alan bir parlamento kurmuştur. Bu parlamento, iki meclisten oluşurdu. Heyet-i Ayan adını taşıyan meclisin tüm üyeleri padişah tarafından atanırdı. Diğer meclisin Heyet-i Mebusan ın üyeleri halk tarafından iki dereceli seçimle seçilirdi. Kanun-i Esasi nin Özellikleri: 1. Bir meclis üyesi kanun teklif edebilmek için padişahtan izin almak zorundaydı. 2. Meclis tarafından kabul edilen tasarılar padişahın izni ile yürürlüğe girebilecek ve padişah istediği zaman Heyet-i Mebusan ı feshedebilecekti. 3. Batılı anlamda tam bir meşruti monarşi kurulamamıştı. 4. Padişahın yetkileri oldukça geniş, vekillerin yetkileri dar tutulmuştu. Bu Meclis, 1878 yılında II. Abdülhamit tarafından dağıtıldı ve anayasa yürürlükten kaldırıl dı. Bu durum Genç (Jön) Türklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. 3. 1921 Anayasasının en yenilikçi ve devrimci özelliği milli egemenlik ilkesinin kabulüdür. 1921 Anayasası 1. Md. Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. 4. 1961 Anayasasının Özellikleri: (1) Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu; 1961 Anayasası ile ka nunların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimini sağlamak için Anayasa Mahkemesi kurul muştur. (2) Kuvvetler Ayrılığı İlkesinin Kabulü; 1961 Anayasası ile kuvvetler yumuşak bir biçimde birbirinden ayrılarak, parlamenter sis teme geçilmiştir. Yargı bağımsızlığı tamamen sağlanmıştır. (3) Sivil toplum örgütlerinin öngörülmesi; 1961 Anayasası ile dernek, vakıf ve sendikal haklar öngörüldü. Ayrıca sivil toplum örgütleri için siyasi faaliyet yasağı da öngörülmemiştir. 1 YILMAZ Ejder. a.g.e., s. 541 5. Denetleme ve yönlendirme hiyerarşik denetimin gereği olarak asli ve olağan yetkilerdendir. Fakat, disiplin cezası ile tayin ve atama yetkileri, Anayasamızın 128 inci maddesinin üçüncü fıkrasında Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir denilmiştir. Disiplin cezaları ise, Disiplin Hukukumuzda kanunilik ilkesine temel teşkil eden Bu durumda memurların özlük haklarını etkileyecek nitelikte olan disiplin suç ve cezaları ile bu cezaların verilmesi ve uygulanmasına ilişkin düzenlemelerin kanunla yapılması esastır. 2 6. Yetki Genişliği İlkesi Bu ilke, merkezden yönetim sisteminin ortaya çıkaracağı sakıncalara karşı düşünülmüştür. Çünkü yetki genişliği ilkesi ile merkezi idarenin taşra örgütündeki amirlerine belli konularda merkeze danışmadan, merkezin adına kendiliğinden karar alabilme imkânı vermektedir ve kırtasiyeciliği ortadan kaldırmaktadır. Yetki genişliği ilkesi sadece illerde uygulanmaktadır. İl idaresinin amiri vali, merkezi idare adına merkeze danışmadan kendiliğinden karar alabilmekte ve bu kararları uygulayabilmektedir. Öteki taşra örgütlerinin yani kaymakam ve bucak müdürünün kural olarak böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Yetki Genişliğinin Özellikleri (1) Yetki genişliği milli kamu hizmetlerinin yürütülmesi için öngörülmüştür. (2) Yetki genişi merkezden yönetimin sakıncalarını (özellikle bürokrasiyi) gidermek için öngörülmüştür. (3) Yetki genişliği ancak valiye tanınan bir yetkidir. (4) Yetkiyi merkez adına kullanan amir (vali), merkezi idarenin hiyerarşisine dahildir. (5) Vali bu yetkiyi merkezi idarenin yürütmekle ödevli olduğu bir hizmetin yürütülmesi için kullanmaktadır. (6) Hizmetin giderleri merkezi idarenin bütçesinden karşılanmaktadır. 2 Ahmet Kılınç, Devlet Memurları Kanununda Düzenlenen Disiplin Suç Ve Cezaları, Erişim, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_97.htm 1

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 7. Merkezden Yönetim Yerinden Yönetim İlkeleri Anayasamızın 123/2 maddesine göre, İdarenin kuruluşu ve görevleri merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Buna göre: Merkezden Yönetim: Anayasanın 123. maddesine göre; merkezden yönetim, idarenin tek elden ve tek merkezden yürütülmesini ifade eder. Merkezden yönetim ilkesine göre, Devletin topluma sunacağı hizmetler konularına göre bölünmüştür, her bir bölüm de bakanlık olarak teşkilatlandırılmıştır. Bakanlıkların ayrı bir tüzel kişiliği yoktur. Ancak her bir bakanlık kendi görev alanlarıyla ilgili olarak Devlet tüzel kişiliğini temsil etmektedirler. Tek bir tüzel kişilik vardır o da devlet tüzel kişiliğidir. a) Merkezden Yönetiminin Özellikleri: (1) Bütün idari hizmetler devlet merkezinde (başkentte) toplanmıştır. (2) Bir taşra örgütü vardır. (3) Bütün kaynaklar merkezde toplanmıştır. (4) Bütün yetki ve sorumluluklar merkeze aittir. b) Merkezden Yönetiminin Yararları: (1) Güçlü bir devlet yönetimi sağlar. (2) Hizmetler, yeknesak (eşit) bir biçimde yürütülür. (3) Hizmetler, daha az harcamayla yürütülür. (4) Mali denetim daha kolaydır. (5) Kamu görevlileri yerel etkinliklerden kurtulur. c) Merkezden Yönetimin Sakıncaları: (1) Bürokrasi ve kırtasiyeciliğe yol açar. (2) Hizmetlerde yöresel gereksinimler göz ardı edilir. (3) Hizmetler gecikerek yürütülür. (4) Demokratik ilkelere pek uygun değildir. 9. İdari yargıda yazılı yargılama usulü uygulanır. Kural olarak idari yargılama usulü, yazılıdır. Sözlü (duruşma 3 ) yargılama usulünün uygulanabilmesi için, yasalarda açık bir düzenlemenin bulunması gereklidir. Duruşma İYUK 17. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, Danıştay, BİM ile idare ve vergi mahkemeleri duruşma yapabilirler. Duruşma idari yargıda ikiye ayrılır. Birincisi, zorunlu duruşma (taraflardan birinin istemi üzerine zorunludur.) İkincisi, idari yargı yerlerinin takdir yetkisine bırakılan duruşmalar. Fakat idari yagı da duruşma olsa da, Duruşmada Tanık Dinlenmez, Sadece, Dosyada Yazılı Olanların ve Belgelerinin Açıklanması İçin Yapılır. Zorunlu Duruşmalar; 1. İptal davalarında 2. Bin lirayı aşan tam yargı davalarında ile vergi davalarında 3. Tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı bin lirayı aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır. Yargı Yerlernin Kararına Bağlı Olan Duruşmalar: Temyiz ve itirazlarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili BİM in kararına bağlıdır. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir. 10. İYUK na göre yargı çevresinde tek hakim ile verilen idare/vergi mahkemelerinin kararlarını itiraz üzerine BÖLGE İDARE MAHKEMESİ inceler ve kesin karara bağlar. Ayrıca idare/vergi mahkemelerinin verdikleri yürütmeyi durdurma kararlarına karşı itirazlar hakkında da BÖLGE İDARE MAHKEMESİ kesin karar verir. Ankara İdare Mahkemesinin tek hakimle aldığı karara karşı itirazı incelemeye yetkili yargı merci Ankara Bölge İdare Mahkemesidir. 8. Anayasada yer alan kuruluşlar: a. Yargı organları: Yüksek mahkemelerin tamamı, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay b. İdari kuruluşlar: Yerel yönetimler (il özel, belediye ve köy idaresi), üniversiteler, RTÜK (AY., tüzel kişiliğinden bahsedilmemiştir), Diyanet İşleri Başkanlığı (kamu tüzel kişiliğine sahip olmaması, Anayasada açık bir hükümdür), Odalar (KKNM), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, TRT, Yükseköğretim Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu (Devlet tüzel kişiliğine bağlıdır), Kamu Denetçisi Kurulu (Kamu tüzel kişiliği yoktur ve TBMM Başkanlığına bağlıdır). 2 11. Olayda bilinçli (öngörülü) taksirle yaralama suçu işlenmiştir. (A), neticeyi öngörmüş fakat istememiştir. Çünkü (A), neticeyi öngörmüş ise de bunu önleyebileceğini sanmıştır. Burada (A), ustalığına güvenmiştir. Buna bilinçli taksir denir. Bilinçli taksirde, fail olabilir, ama bir şey olmaz bilinciyle hareket eder. Olayda olası kast bulunmadığına dikkat edilmelidir. Çünkü olası kastta fail neticeyi hem öngörür, hem de kabullenir (göze alır). Olabilir, olursa da olsun bilinciyle hareket eder. Olayda (A) nın (B) nin yaralanmasını öngördüğü ortadadır. Fakat bunu göze aldığı veya kabullendiği söylenemez. 3 Duruşma; Duruşma tarafların mahkeme önünde sözlü olarak sav ve savunmalarını tekrarlamalarıdır.

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 12. Hukuki hata, kişinin ceza kanununu bilmemesidir. Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz. Yani hukuki hata kusurluluğu etkilemez. Meşru savunma ve kanun hükmünün yerine getirilmesi ise hukuka uygunluk nedenidir. Zorunluluk hali ise kusurluluğu kaldıran nedendir (azaltan değil). Bunlara karşılık, haksız tahrik kusurluluğu azaltan nedendir. Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye verilecek ceza indirilir. Örneğin çocuğunu döven öğretmeni ertesi gün tokatlayan bir baba haksız tahrikten yararlanabilir. 13. Teşebbüsü düzenleyen kurallar cezai sorumluluğu genişletir. Çünkü teşebbüs kuralları olmasaydı teşebbüs halinde kalan bir suça ceza verilemezdi. Başka bir ifadeyle tamamlanmamış bir suça ceza verildiğine göre, teşebbüs kuralları cezai sorumluluğu genişletir. İştirak kuralla rı da cezai sorumluluğu genişletir. Çünkü iştirak ku ralları olmasaydı, suça katkı yapan birçok kişi cezalandırılamazdı. CEVAP C 14. Fiili işlediği yolunda kuvvetli şüpheler bulunan şüpheli veya sanığın akıl hastası olup olmadığını, akıl hastası ise ne zamandan beri hasta olduğunu ve bunun, kişinin davranışları üzerindeki etkilerini saptamak için; uzman hekimin önerisi üzerine, Cumhuriyet savcısının ve müdafiin dinlenmesinden sonra resmi bir sağlık kurumunda gözlem altına alınmasına, soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karar verilebilir (CMK m.74/1). CEVAP D 15. Şüpheli veya sanık birden çok müdafiin yardımından faydalanabilir. Müdafi sayısı bakımından bir sınırlama yoktur. Ancak soruşturma evresinde, ifade almada en çok 3 avukat hazır bulunabilir. (CMK m.149). 16. Yetkisizlik iddiası, ilk derece mahkemelerinde duruşmada sanığın sorgusundan önce bildirilmelidir. Sanığın sorgusu yapıldıktan sonra yetkisizlik iddiası ileri sürülemeyeceği gibi mahkeme de yetkisizlik kararı veremez (CMK m.18). 17. Kuvvetlendirilebilecek kişisel haklar şunlardır; 1) Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan inşaat hakkı 2) Sözleşmeden doğan şüf a (ön alım) hakkı 3) İştira (alım) hakkı 4) Vefa (geri alım) hakkı 5) Kira hakkı 6) İpotekte boşalan dereceden yararlanma hakkı 7) Bağışlayana rücu 8) Paylı taşınmazlarda yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin kararlar 9) Paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler 10) Yasal önalım hakkından feragat sözleşmesi 11) Taşınmaz satış vaadi 18. Hırsız çaldığı eşya üzerinde malik sıfatıyla zilyet olduğu için asli zilyet olarak nitelendirilebilir. Arkadaşı K ya ödünç olarak verdiği için dolaylı zilyet konumundadır ve eşyayı çaldığı için haksız bir zilyettir. Yine eşyayı taşımacı veya komisyoncu gibi başkası için değil kendisi için zilyet olarak nitelendirilir. 19. TMK m. 2 ye göre, Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Dürüstlük kuralının uygulanacağı bu durumlar şunlardır: 1) Hakların ve borçların içerik ve kapsamının belirlenmesinde 2) Kanunun yorumlanması ve uygulanmasında 3) Hukuki işlemlerde tarafların irade beyanlarının yorumlanmasında 4) Yan yükümlülüklerin belirlenmesinde 5) Sözleşme öncesi ve sonrası görüşmelerde 6) Hukuki işlemlerin birinci derece noktaları dışındaki yönlerinin tamamlanması ve yorumlanmasında 7) Kanuna karşı hilenin araştırılmasında 8) İşlem temelinin çökmesi halinde değişen koşullara uyarlanmasında (emprevizyon) 9) Hukuki işlemler ve kurumlarda boşlukların doldurulmasında 10) Hukuki işlemlerin tahvilinde 3

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 20. Ölümüne kesin gözle bakılacak bir halde kaybolan ve cesedi bulunamayan kişi ölmüş sayılır. Ölüm sonucu doğurmasına kesin gözle bakılacak olay içerisinde kaybolan ve cesedi bulunamayan kişi hakkında ölüm karinesi işletilir. Ölüm karinesine tabi kişi artık hukuken olay tarihinde kanunen ölmüş varsayılır. (Geçmişe etkili) Bu kimsenin nüfus kütüğünün ilgili yerine kütüğün bulunduğu mahallin en büyük mülki amirinin emriyle ölüm kaydı düşürülür. Kaydın düşülmesi için başvurulan merciin kabulü veya reddine karşı mahkemeye başvurularak ilgililerce bu kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespiti dava edilebilir. İdareye başvurulması veya bu kaydın düşülmesi için asgari bir sürenin geçmiş olmasına veya bir mahkeme kararına gerek yoktur. Hakkında ölüm karinesi uygulanan kişinin mirası teminat istenmeden mirasçılarına verilir ve kişinin evliliği kendiliğinden sona erer. Kişinin ölmediği anlaşılırsa sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre miras iade edilir. 21. Mirastan mahrumiyet sebepleri; 1) Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler 2) Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler, 3) Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler 4) Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar. 23. Temel olarak bir sözleşmenin geçerli olarak kurulup kurulmadığından söz edebilmek için tarafların hukuki işlem (fiil) ehliyetlerinin bulunması- sözleşmenin konusunun belli veya belirlenebilir olması -hukuka, emredici kurallara, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı veya en baştan objektif olarak imkânsız olmaması gerekir. Bu kurallara uyulmaması halinde sözleşme en baştan geçersiz(batıl) kabul edilecek ve daha sonradan da geçerli hale getirilemeyecektir. Bir sözleşmenin geçersizliğini öne sürmek taraflara tanınmış bir haktır. Diğer yandan bu hakkın öne sürülmesi herhangi bir süreye bağlı olmadığı gibi hakim tarafından da kendiliğinden göz önüne alınacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki; bu hakkın kullanımında da hakkın kötüye kullanım yasağı söz konusudur. Yani hukuka aykırılığa rağmen sözleşme geçerli kabul edilecektir. Aşırı yayarlanmada ise, Zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek edimin geri verilmesini ya da sözleşmeyle bağlı kalarak edimler arasındaki orantısızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliği öğrendiği, zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak 1 yıl ve herhalde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak 5 yıl içinde kullanılabilir. 22. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 2/2 ye göre hakkın açıkça kötüye kullanımını hukuk düzeni korumaz. Bu genel hüküm hakim tarafından bir dava içerisinde re sen göz önüne alınabilir. Bu genel hüküm yanında, işin mahiyetine uygun düştüğü oranda Türk Medeni Kanunu nun 730 ncu maddesindeki dava yollarına da başvurabilir. Zarara uğrayan şu davaları açabilir; 1) Hakkın kötüye kullanımını durdurma 2) Hakkın kötüye kullanımını önleme 3) Hakkın kötüye kullanımından doğan zararların tazmini 4) Tespit davası 4 24. İfa zamanı, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça veya hukuki işlemin özelliğinden aksi anlaşılmadıkça her borç doğumu anında muaccel olur. İfa zamanı veya sürenin son günü, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlarsa, kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçer. Aksine anlaşma geçerlidir. Borç, alışılmış iş saatlerinde ifa ve kabul edilir.

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 25. Borcun ifa yeri (Taraflarca aksi kararlaştırmadığı sürece) para borçları,alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde(götürülecek borç) parça borçları sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde bunların dışındaki bütün borçlar doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.(aranacak borç) Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilir. 26. Zamanaşımını durduran sebeplerin ortadan kalktığı günün bitiminde zamanaşımı işlemeye başlar veya durmadan önce başlamış olan işlemesini sürdürür. Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur: 1. Velayet süresince, çocukların ana ve babalarından olan alacakları için. 2. Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet işlemleri sebebiyle Devletten olan alacakları için. 3. Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için. 4. Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalıştıranlardan olan alacakları için. 5. Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip olduğu sürece. 6. Alacağı, Türk mahkemelerinde ileri sürme imkânının bulunmadığı sürece. 7. Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesinde, birleşmenin ileride geçmişe etkili olarak ortadan kalkması durumunda, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek sürece. Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir: 1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse. 2. Alacaklı, dava veya def i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa. Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar.borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmış ise, yeni süre her zaman on yıldır. 27. 1. Bağlanma Parası Sözleşme yaparken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Sözleşmede aksine hüküm olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşürülür 2. Cayma Parası Cayma parası kararlaştırılmışsa, taraflardan her biri sözleşmeden caymaya yetkili sayılır. Bu durumda parayı vermiş olan cayarsa verdiği karşı tarafta kalır, alan cayarsa aldığının iki katını geri verir İfaya Eklenen Cezai Şart: Cezai şart, borcun belirlenen zamanında veya belirlenen yerde ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere kararlaştırılmış ise, aksi kararlaştırılmadığı sürece alacaklı hem ifa + hem de cezai şartın ödenmesini talep edebilir Dönme cezai şartı: Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır. 28. 1. Geciktirici Koşul Bir sözleşmenin hüküm ifade etmesi gerçekleşip- gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olguya bırakılmışsa, sözleşme geciktirici koşula bağlanmış olur. Aksi kararlaştırılmamışsa, geciktirici koşula bağlı sözleşme ancak koşulun gerçekleştiği andan başlayarak hüküm ifade eder. Koşul geçekleşinceye kadar borçlu, borcun gereği gibi ifasını engelleyecek her türlü davranıştan kaçınmakla yükümlüdür. Koşula bağlı hakkı tehlikeye düşürülen alacaklılar, haklarını korumak üzere başvurabilecekleri önlemleri alabilirler. Koşulun gerçekleşmesinden önce yapılan tasarruflar, koşulun hükümlerini zedelediği oranda geçersizdir. Borcun konusunu oluşturan şey, koşulun gerçekleşmesinden önce kendisine verilen alacaklı, koşul gerçekleşirse, koşulun gerçekleşmesine kadar elde ettiği yararların sahibi olur. Koşul gerçekleşmezse alacaklı, elde ettiği yararları geri vermekle yükümlüdür. 2. Bozucu Koşul Bir sözleşmenin sona ermesi, önceden gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olguya bırakılan sözleşme bozucu koşula bağlanmış olur. Bozucu koşula bağlanmış sözleşmenin hükümleri koşulunun gerçekleştiği anda ortadan kalkar. Aksi kararlaştırılmadıkça veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça, sona erme geçmişe etkili olmaz 5

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 29. Örf ve adetler, objektif hukuk kuralıdır. Hakim tarafından re sen araştırılması gerekir. (5174 sayılı Kanun ile odalara kendi bölgelerindeki örf ve adetleri saptama görevi verilmiştir.) Örf ve adet kuralları, kural olarak sadece tacirler hakkında uygulanır. (Tacir bilmediğini ileri süremez. Fakat, tacir olmayan kişilere, ancak onlar tarafından bilindiği veya bilinmesi gerektiği takdirde uygulanır.) Bir bölgeye veya bir ticaret dalına özgü olan ticari örf ve adetler genel olanlara tercih olunur. İlgililer aynı bölgede bulunmadıkları takdirde, kanun veya sözleşmede aksine hüküm olmadıkça, ifa yerindeki ticari örf ve adet uygulanır. 30. Ticari işletmelerin devrini içeren sözleşmeler yazılı yapılmalıdır. (geçerlilik şartı) Ticaret siciline tescil ve ilan edilmeli.(kanun ilk yürürlüğe girdiğinde bildirici tescil olduğu kabul edilirken, artık kurucu tescil olduğu ağırlıklı kabul edilip uygulanmaktadır.) Ticari işletme, içerdiği malvarlığının unsurlarının devri için zorunlu işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün halinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. (Rehin, kira, intifa ) teslim, tescil gibi özel tasarruf işlemlerinin teker teker yapılmasına gerek yoktur.) BK md 202 ye göre; Devralan, devri alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için ticaret sicil gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayınlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı sorumlu olur. Bununla birlikte, eski borçlardan iki yıl süre ile önceki borçlu da (devreden) devir alanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu olur. Bu iki yıllık süre, muaccel borçlar için bildirme veya duyuru tarihinde, daha sonra muaccel olacak borçlar için ise muacceliyet tarihinden başlar. Devirden sonraki borçlardan sadece devralan sorumludur. Devirden önceki borçlardan iki yıl müteselsil sorumluluk vardır. İki yıldan sonra, önceki borçlardan devralanın sorumluluğu zamanaşımı süresi boyunca devam eder. (İki yıl hak düşürücü süre) 31. TTK. md. 211 e göre kollektif şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan şirkettir. Bu tanımdan da anlaşıldığı üzere, kollektif şirketin özellikleri şunlardır: Kollektif Şirket Ticari İşletme İşletmek Amacıyla Kurulur: Esnaf işletmesi işletmek amacıyla kollektif şirket kurulamaz. Kolllektif Şirket Ticari Bir İşletmeyi Ticaret Unvanı Altında İşletmek Amacıyla Kurulur: Kollektif şirket tacir olması nedeniyle bir ticaret unvanı kullanmak ve bunu da Ticaret Siciline tescil ettirmek zorundadır. Kolllektif Şirket En Az İki Gerçek Kişi Tarafından Kurulur: Tüzel kişiler şirkete ortak olamazlar. Şirket Borçlarından Dolayı Ortaklar Tüm Malvarlıkları İle Sınırsız ve Müteselsil Sorumludur: Bu sorumluluk şirket alacaklılarına karşı asla sınırlandırılamaz. Kollektif Şirket Tüzel kişiliğe Sahiptir: Kollektif şirket, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilânın yapılmamış olması, tüzel kişiliğin kazanılmasına engel değildir. Çünkü ilân, kurucu değil, açıklayıcı etkiye sahiptir. 32. Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Şirket, rekabette bulunan yönetim kurulu üyelerinden tazminat isteyebileceği gibi, tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış sayabilir. Ayrıca, üyenin üçüncü kişiler hesabına yaptığı sözleşmelerden doğan menfaatlerin, şirkete ait olduğunu da dava edebilir. Bu haklar, söz konusu ticari işlemlerin yapıldığını veya yönetim kurulu üyesinin diğer bir şirkete girdiğini, diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren 3 ay ve her hâlde bunların gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl geçince zamanaşımına uğrar. 6

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 33. Amacına Göre Cironun Türleri 34. ÇEKİN ÖZELLİKLERİ 1. Temlik Cirosu: Poliçeden doğan bütün hakların devrini sağlayan cirodur. Ciro işlemi yapılırken, onun başka bir amaçla yapıldığına dair açıklık yoksa, temlik cirosu olduğu kabul edilir 2. Tahsil Cirosu: Ciro, bedeli tahsil içindir, vekaleten veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece kabul etmeyi ifade eden bir kaydı içerirse, ciro tahsil cirosudur. Tahsil cirosunda hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir. Bir tahsil cirosunu, ancak tahsil cirosu takip edebilir. Tahsil cirosunda, poliçeden sorumlu olanlar, cirantaya karşı ileri sürebilecekleri def ileri hamile karşı ileri sürebilirler. Ancak, tahsil cirosuyla senedi devralan hamile karşı sahip oldukları kişisel def ileri ileri süremezler. Çünkü, borçlu ile tahsil cirantası arasındaki kişisel ilişkiler, senette hak sahibi olan (tahsil yetkisi veren) kişiyi bağlamaz. Tahsil cirosunun içerdiği yetki, bu yetkiyi verenin ölümü veya medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybetmesiyle ortadan kalkmaz. 3. Rehin Cirosu Ciro, bedeli teminattır, bedeli rehindir ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse, hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir. Bir rehin cirosunu, ancak tahsil cirosu takip edebilir. Rehin cirosunda defiler, genel olarak temlik cirosunda olduğu gibidir. Ancak, en önemli fark Medeni Kanundaki rehin hukukundan doğan def ilerdir. Rehin, feri bir hak olduğu için, temelinde mevcut ve geçerli bir borç barındırmak zorundadır. Ör; Rehinle temin edilen borcun sona ermesi, rehine temin edilen alacakla, senet alacağı birbirinden farklı miktarda ise Çek hukuki niteliği itibariyle poliçe gibi bir havaledir ve aynı zamanda da kanunen emre yazılı bir senettir. Çek bir ödeme aracı iken poliçe kredi aracıdır. Muhatap bana çeki kabul edemez, ciro edemez ve aval veremez. Oysa poliçede kabul vardır, muhatap ciro edebilir ve aval de verebilir. Çekte vade yoktur, ibraz süreleri vardır. Çek ekonomik yönden bir ödeme aracı olduğu için de ibraz süreleri oldukça kısa belirlenmiştir. Çekte vade yoktur, görüldüğünde ödenir. Halbuki poliçeye 4 türlü vadeden biri konabilir. Vade konmamışsa da görüldüğünde ödenir. Çek düzenleyebilmek için, düzenleyenin muhatap banka ile bir çek anlaşması yapmış ve çek hesabında bir karşılığın (provizyonun) olması gerekir. Halbuki poliçe düzenleyebilmek için, düzenleyenin muhatap ile daha önceden anlaşma yapmış olmasına gerek yoktur. Çekte muhatap sadece bir bankadır. Bankacılık Kanunu na muhatap, mevduat bankalarının dışında, katılım bankaları, kalkınma bankaları ve yatırım bankaları da olabilir. Ancak poliçede muhatap herhangi bir kişi olabilir. Hayali bir banka üzerine çekilen çek geçersizdir. Halbuki poliçede hayali bir kişinin muhatap olarak gösterilmesi, poliçenin geçerliliğini etkilemez. Çek emre,nama ve hamiline düzenlenebilir. Ancak poliçe hamiline düzenlenemez. (Tartışmalı olmakla birlikte) tahsil ve rehin cirosu beyaz ciro ile olmaz. Çekte, rehin cirosu olmaz. Çünkü, çek ödeme aracıdır. 7

HUKUK / ÇÖZÜMLERİ 35. İflasa Tabi Olan Kişiler 1) Tacirler 2) Tacir gibi sorumlu olanlar 3) Ticareti terk eden tacir, ilandan itibaren 1 yıl daha iflasa tabidir 4) Sermaye şirketleri 5) Kollektif şirket ve komandit şirket ortaklarının iflası istenebilir. Ancak komandit şirketlerde komanditer ortağın iflası ancak taahhütlerini yerine getirmezse istenebilir. 6) Bankacılık kanununa göre verdikleri kararlarla bankayı zarara uğratan yönetici ve denetçilerinin de iflası istenebilir. 7) Konkordatosu tasdik olmayan ve mühleti kaldırılan veya projesi tamamen feshedilen 8) Donatma İştiraki 9) Amacına ulaşmak için ticari işletme işleten dernek (Kamuya yararlı dernekler hariç) SGK özel kanundan kaynaklı olarak iflas yoluyla takip edilemez. Yine Belediye, İl özel idaresi veya Devlet ticari işletme işletse bile iflasa tabi değildir. 36. 2/7/2012 Tarihli 6352 sayılı yasa ile hacizli taşınır mallarda satış isteme süresi 6 ay, hacizli taşınmazlarda satış isteme süresi 1 yıl olarak değiştirilmiş ve 5/1/2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 38. Genel Mahkemelerin icra hukuku ile ilgili yaptıkları işler; 1) Menfi tespit davası, 2) İstirdat davası, 3) Borçtan kurtulma davası, 4) İtirazın iptali davası, 5) Hacizde sıra cetveline itiraz davası, 6) Tasarrufun iptali davası(hacizde istihkak davasına karşı açılan hariç) 7) İhtiyati haciz talebi, 8) İflas davası, 9) İflasta sıra cetveline itiraz davası, 10) İflasta mal üçüncü kişide ise istihkak davası, 39. Talik halleri; 1. Borçlunun yakınlarından birinin ölmesi (Eş, kan ve kayın hısımlığı yönünden altsoy ve üstsoyun) 2. Borçlunun asker olması 3. Borçlu tutuklu veya hükümlü olması 4. Borçlunun ağır hasta olması 5. Borçlunun ölümü İflasın ertelenmesi, konkordato mühleti ve fevkalade mühlette özel talik hali olarak değerlendirilir. 37. Hacizde istihkak davasının konusu oluşturan haklar oluşturur; Kuvvetlendirilmiş kişisel haklar Alacaklar Sınırlı ayni haklar Mülkiyet İflasta açılacak olan istihkak davasının konusunun sadece bu sayılanlardan mülkiyet olabileceğine çok dikkat etmek gerekir. 8 40. İflas talebinin ilan edilmesi üzerine alacaklılar itiraz etmez veya ileri sürdükleri itirazlar yerinde görülmez ise borçluya bir depo kararı verilir ve tüm borcu masraf ve faizleriyle birlikte 7 gün içinde mahkeme veznesine depo etmediği takdirde iflasına karar verileceğini ihtar eder.

1. Friedmana göre Merkez bankasının enfolasyonu düşürmek amacıyla para arzının aniden bir defaya mahsus düşürerek uyguladığı politika soğuk hindi yaklaşımıdır. İKTİSAT / ÇÖZÜMLERİ 5. Marjinal ürün değeri: Üretimde kullanılan işçi miktarı bir birim artırıldığında hasılatta ortaya çıkan değişimdir. Ve işçinin yarattığı ürünün değeri olan bu kavram işçiye ödenecek ücretin sınırında belirler. 2. S 20 MPS = = = Y 100 0, 2 olduğuna göre c + s = 1 c= 0,80 olur buradan da c Y =. TR 1 c 0, 80 Y =. 1 0, 80 100 Y = 400 br artar. 6. TP Grafikte görüldüğü gibi orijinden çıkan doğrunun A toplam ürüne teğet olduğu noktada ortalama ürün TP maximumdur. Çünkü bu doğrunun yatay eksenle yaptığı açının tanjantı ortalama ürüne eşittir ve bu L 0 açı bu doğruda en büyüktür. Aynı zamanda doğru TP ye teğet olduğu için ortalama ürün marjinal ürüne eşittir. 3. Üretim imkanları eğrisi bir ekonomide veri teknoloji ile üretilebilecek maksimum mal bileşimlerinin geometrik yeridir. Üretim imkanları eğrisinin sağa kayabilmesi için; Kaynakların artması Teknolojinin gelişmesi İşgücü verimliliğinin, niteliğinin artması Nüfusun artması gerekir. Üniversitelerin artması daha nitelikli işgücüne imkan sağlar ve Ü.İ.E sağa kayar. 7. Patates ve soğanın aynı tarlada yetiştirildiği varsayımı ile soğanın fiyatının artması soğan arz eğrisi üzerinde hareketlenmeye yol açar. Ve soğan arz miktarı artar. Üretici için kârlı mal soğan olduğu için patates arzı azalır ve patates arz eğrisi sola kayar. P P 2 P 1 A B S Soğan 0 Q 1 Q 2 Q Soğan Soğanın arz miktarındaki artış P 4. Anlaşmasız oligopol modelleri; Cournot modeli Bertrand modeli Chamberlin modeli P 1 B S Soğan A S Patates Edgeworth modeli Stackelberg modeli 0 Q 2 Q 1 Q Patates Sweezy (Dirsekli talep) modeli Patates arzında azalış 9

8. Verginin taraflar arasındaki dağılımı arz ve talep esnekliğine bağlıdır. (e d = ) P 1 S 2 E 2 E 2 S 1 D İKTİSAT / ÇÖZÜMLERİ 11. Cobb-Douglas üretim fonksiyonu emek ve sermaye arasında kısmi bir ikame ilişkisinin varlığını ifade eden tipik bir üretim fonksiyonudur. Q = AK a L b şeklindedir ve ikame esnekliği 1 dir. 0 Vergi malın arz eğrisini sola kaydırır. Grafiktede görüldüğü gibi vergi sonrası malın satış fiyatı değişmemiştir. (P 1 ) Dolayısıyla verginin tamamını üretici ödemiştir. 9. Düşük Mal: Gelir arttığında talebi azalan maldır. Q Düşük malın fiyatı düştüğünde iki etki ortaya çıkar. Gelir etkisi ile reel gelir artar dolayısıyla mala talep azalır. İkame etkisi ile ise tüketici fiyat düşen bu mala talebini artırır. Soruda düşük malın fiyatı düşünce talep miktarının azaldığı söylendiğine göre gelir etkisinin talebi azaltıcı etkisi baskındır. 10. Gelir esnekliği, tüketicinin gelirindeki % sel değişim karşısında talebin % kaç etkileneceğini ölçer ve şu formülle hesaplanır. e m = % Q soruda % M = %30 % M % Q ise %30 dan küçük olduğuna göre, gelir esnekliği (em) 1 den küçük çıkar. 0 < e m < 1 ise sözkonusu mal zorunlu maldır. Pozitif eğimli olmalıdır. Ve gelir arttıkça azalarak artan olmalıdır. Q 12. Muhasebe kârı = Toplam Hasılat Açık maliyet İktisadi kâr = Toplam Hasılat Açık maliyet Örtük maliyet İktisadi kâr = Muhasebe kârı örtük maliyet Muhasebe kâr ve iktisadi kârın aynı anda sıfır olabilmesi için örtük maliyetlerinde sıfır olması gerekir. 13. Maliyetin minimize olma koşulu; MP L = P L MP K P 20KL K 10L 2 = 2 1 2K L = 2 2K = 2L L = K 1 Soruda Q = 10000 olarak verilmiştir. Bizde maliyetin minimize edildiği noktada girdiler arasındaki ilişkiyi K = L olarak bulduk. Bunları üretim fonksiyonunda yerine koyarsak; Q = 10KL 2 K = L 10.000 = 10K.K 2 3 K 3 3 = 1.000 K = 10 olur. Q = f(m) M 0 Grafikte görüldüğü gibi engel eğrisi gelir arttıkça yatay eksene kıvrılmaktadır. 10 14. İhracat ülkede arz edilen miktar ile talep edilen miktar arasındaki farktır. İhracat = Q S Q D 80 = 40 + 4P (120 2P) 80 = 40 + 4P 120 + 2P 80 + 160 = 6P 6P = 240 P = 40

15. SMH = GSMH Amortisman (Net yatırım - Brüt yatırım) SMH = 400 100 SMH = 300 Dolaylı vergiler (20) MG = 280 milyar TL RMG = NMG / Fiyat Endeksi 100 = 280 / 120 100 RMG = 233 İKTİSAT / ÇÖZÜMLERİ 18. Klasik makro iktisat teorisinde, faiz ödünç verilebilir fon arzı ile fon talebi tarafından belirlenmektedir. Klasik anlayışta faiz oranının para arzı ile ilişkisi yoktur. 19. i i 2 LM i 1 IS 2 IS 1 Y 16. Ekonomide hasıla düzeyinde ortaya çıkan artış para talebini arttırır, para talebini arttığında tahvil arzı artar, bu durumda faiz oranlarını arttırarak yatırımların azalmasına neden olmaktadır. Bu durumda, kamu harcamalarının artışı faiz oranlarını yükselterek dışlama etkisi tam işler. Reel sektör tamamen dışlanır. i M 5 LM i 2 i 2 i 1 M D2 i 1 M D1 0 M 0 Y 1 Y 2 Y BS + MS = MD + BD i Y 20. Artur Pigou, reel para balansının zenginliğin bir parçası olduğunu, fiyatlar düşerken reel para balansının artması tüketicilerin daha zenginleşmesine ve daha fazla harcamasına neden olacaktır. Tüketim harcamalarındaki artış IS eğrisini sağa kaydıracak ve aynı zamanda gelir artışı toplam talebin artmasına neden olacaktır. i b LM a IS 2 IS 1 Y 1 Y 2 Y 17. ΔY = 2.5 100 = 250 100 br kamu harcaması 250 br gelir artışına neden olmaktadır. P P 1 a 250 br gelir artışının ne kadarının vergiye gittiğini hesaplayalım; T = T 0 + t.y den; T = T 0 + 0,20 250 T = 50 hesaplanır. Bütçe; Bs = T G Bs = 50 100 Bs= 50 bütçe açığı olarak hesaplanır. P 2 Ekonomi a noktasında dengede iken, fiyatlar genel seviyesi P 1 den P 2 seviyesine düşmesi, nominal servet sabitken reel serveti arttırmasına neden olacak, bu artış tüketimi gelirden bağımsız arttırarak, IS eğrisinin sağa kaymasına neden olacak, bu durumda toplam talep artacaktır. b AD Y 11

21. Enflasyonla işsizlik arasında kısa dönemde bir değiş tokuş söz konusu iken uzun dönemde fiyatlar genel seviyesinde ortaya çıkan değişmeler işsizlik üzerinde herhangi bir etki ortaya çıkarmamaktadır. İKTİSAT / ÇÖZÜMLERİ 27. Bankaların bilançosunda sağ tarafa pasif kısım denmektedir. Bu kısımda bankanın fon kaynak yapısı gösterilmektedir. Pasif kalemleri ve alt kalemleri şu şekildedir: Mevduat (vadeli, vadesiz); mevduat dışı kaynaklar (interbank, T.C.M.B., Uluslar arası, menkul kıymet); diğer pasifler; sermaye. 22. Eksik enformasyon nedeniyle ekonomik karar birimlerinin hata yapabilmesi, Lucas ın sürpriz arz fonksiyonun temelini oluşturmaktadır. 23. Hem Yeni klasiklerde hem de yeni Keynesyenlerde öngörülmeyen para politikaların çıktı düzeyini üzerinde etkilidir. 24. Fisher in Yapışkan Ücret modelinde para politikasının üretim ve istihdam üzerine etkisinin temel belirleyicisi reel ücret düşüşüdür. Ücret katı olduğundan fiyatlar genel seviyesinde ortaya çıkan artış reel ücretlerin düşmesine neden olarak, üretim ve istihdam seviyesini arttırmaktadır. 28. Ekonomideki toplam rezerv miktarı; Toplam Rezerv Miktarı (R) = Zorunlu Rezerv Miktarı (RR) + Serbest Rezerv Miktarı (ER) formülü ile hesaplanmaktadır. Toplam rezerv miktarına ulaşmak için soruda verilen bilgilere göre fazladan işlem yaparak bulmamız gereken değer zorunlu rezerv miktarıdır. Zorunlu rezerv miktarını ise aşağıdaki formül ile bulabiliriz; Vadesiz Mevduat Munzam Karşılık Oranı (r DD ) = Zorunlu Rezerv Miktarı (RR) 0,10 = RR RR = 100 Vadesiz Mevduat Miktarı (DD) 1000 Buna göre; R = 100 + 50 = 150 dir. 29. İthal mallara uygulanan gümrük tarifelerinin artırılması, ülkeye giren malların fiyatlarını yükselteceğinden bu malları yurtiçinde göreli olarak daha ucuza üretir hale gelen firmaların rekabet gücünü artıracaktır. 25. Soruda verilen seçeneklerden fiyatlar genel düzeyi dışındakilerin hepsi para politikası araçlarındandır. Bir ekonomide çok sayıda malın ortak değer ölçüsü ile fiyata dönüştürülmesiyle ortaya çıkan fiyat topluluğu olan fiyatlar genel düzeyi, para politikası araçları ile etkileşim içerisinde olan fakat araç olarak kullanılmayan bir ekonomik kavramdır. 30. Soruda verilen seçenekleri doğru olacak şekilde tekrar yazarsak: A Mill - Karşılıklı Talep Kanunu B Posner - Teknoloji Açığı Teorisi C Ricardo - Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi D Heckscher ve Ohlin - Faktör Donatımları Teorisi E Vernon - Ürün Dönemleri Teorisi 26. Para Tutumu Tipi Miktar Teorisi olarak da adlandırılan Cambridge Yaklaşımı na göre para talebi denklemi; Para Talebi (MD) = Elde Tutulmak İstenen Para Oranı (k) * Fiyatlar Genel Düzeyi (P) * Reel Gelir Miktarı (Y) şeklindedir. Buna göre; 30000 = 5 * P * 1000 => P = 6 olacaktır. 12 31. Maastricht Antlaşması ile üç sütunlu Avrupa Birliği yapısı oluşturulmuştur. Bu yapının ilk sütununu Avrupa Toplulukları (AKÇT, AET ve EURATOM), ikinci sütununu Ortak Dışişleri Güvenlik Politikası, üçüncü sütununu ise Adalet ve İçişleri oluşturmuştur. Buna göre C seçeneğindeki dört sütunlu ifadesi üç sütunlu olmalıdır.

32. Döviz piyasaları alıcı ve satıcıların karşılaştıkları piyasalar değildir. Bu piyasalarda, örneğin mal piyasalarından farklı olarak, alıcı ve satıcılar genellikle hiç yüz yüze gelmezler. Çünkü alıcı ve satıcılar işlemleri birbiriyle değil aracı durumundaki banka, banka dışı mali kuruluşlar ya da gerçek kişilerle yaparlar. MALİYE / ÇÖZÜMLERİ 37. 2001 yılında kamuoyuna açıklanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı na dayanan politikalardaki önemli unsurlardan birisi dalgalı kur rejimi uygulamasıdır. Serbest piyasada belirlenen döviz kuruna TCMB sınırlı ve şeffaf bir şekilde müdahale etmiştir. Bu bağlamda önceden belirlenen bir bant sisteminden söz etmek mümkün değildir. 33. Ülkelerde sanayinin planlı ve dengeli bir şekilde başlayabilmesi için yatırımlarda büyük itiş adı verilen ve yeterli sermaye birikimi gerekliliğiyle birlikte yoğun bir şekilde yatırım yapılmasına dair fikirlerin ortaya konduğu Büyük İtiş Kuramı, Rosenstein ve Rodan tarafından ortaya atılmıştır. 34. Gelir dağılımında adaletin incelendiği iktisadi çalışmalar; Kuznets in Ters U Hipotezi, Lorenz Eğrisi, Gini Katsayısı dır. 35. Solow ve Swan tarafından ortaya atılan Neo-klasik Büyüme Modeli ne göre sermaye faktöründe azalan verim kanunu geçerlidir. 36. W. W. Rostow tarafından ortaya atılan Gelişme Aşamaları Kuramına göre bir toplum birbirini izleyen 5 dönemden geçerek ekonomik gelişimini sağlamaktadır. Bunlardan ilki olan Geleneksel Toplum Aşamasındaki bir toplumda; İş bölümü ve uzmanlaşma gelişmemiştir. Tarımsal yapı hâkimdir. Ekonomik birimler kısa dönemli kararlar alırlar. Egemenlik büyük toprak sahiplerindedir. Düşük tasarruf ve düşük gelir söz konusudur. Pazar ekonomisi gelişmemiştir. Üretim Pazar için yapılmaz ve verimlilik düşüktür. Soruda verilen seçeneklerden D şıkkı, Take-off ya da diğer adıyla Kalkış Aşamasında görülen bir özelliktir. 38. Türkiye, soruda verilen uluslar arası kuruluşlardan sadece Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ne üyedir. Ülkemiz bu kuruluşa kurucu üye sıfatıyla 14 Aralık 1960 tarihinde dahil olmuştur. 39. Sanayi sektörünün sürükleyici sektör olarak belirlenmesi I. Beş Yıllık Kalkınma Planı içerisinde değil 1968-1972 yılları arasında uygulanan II. Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ortaya konan ilkelerdendir. 40. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bünyesinde kurulan, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanmasını hedefleyen Para Politikası Kurulu (PPK) 2001 yılında kurumun organları arasına dâhil edilmiştir. İlk PPK toplantısı 27 Eylül 2001 de gerçekleştirilmiştir. 13

1. Sadece devlet tarafından üretilen mallara tam kamusal mallar denir. Tam kamusal mal ve hizmetler bölünemezler, fiyatlandırılamazlar ve pazarlanamazlar. Finansmanı vergilerle yapılır. Dışlama maliyeti yüksektir. 2. Downs un Demokrasinin Ekonomik Teorisi ne göre; hükümetler, kamu harcamalarının kendilerine sağladıkları marjinal oy kazancı, vergilemenin neden olduğu marjinal oy kaybına eşit oluncaya kadar harcama politikalarını sürdüreceklerdir. Hükümetler uyguladıkları maliye politikaları ile sağladıkları siyasal desteği maksimum yapmayı amaçlarlar. MALİYE / ÇÖZÜMLERİ 7. Kamu harcamalarının artış nedenlerini açıklayan teorisyenlerden biri Adoph Wagner dir. Wagner, sanayileşmiş ülkeleri incelemiş ve toplumların sosyal ilerleme isteklerinin kamu harcamalarını artırdığını belirtmiştir. Ve bunu Devlet Faaliyetlerinde Sürekli Artış Kanunu olarak belirtmiştir. 8. Kamu harcamalarının ekonomik sınıflandırması gerçek harcamalar (cari, yatırım, kalkınma carileri) ve transfer harcamaları olmak üzere 2 ye ayrılmaktadır. Bu kategoride dolaylı harcamalar yoktur. 3. Birçok kamu projesinin çıktısı, ölçülebilmesine karşın piyasada yer almamaktadır. Tam rekabet koşullarının olmaması, kaynakların tam kullanılmaması, fiyatların devlet tarafından belirlenmesi ve dışsallıkların var olması halinde piyasa fiyatlarını kullanmak doğru olmayacaktır. Çünkü fiyatlar marjinal sosyal değerleri yansıtmayacaktır. 4. Piyasa mekanizmasının işleyişi sonucunda ortaya çıkan kaynak dağılımının etkin olup olmadığına ilişkin temel kriter Pareto optimallik kriteridir. Buna göre eğer, kaynakları yeniden dağıtarak hiç kimsenin refahını azaltmadan en az bir bireyin refahını arttırmak mümkün değil ise kaynak dağılımı Pareto optimaldir. Kaynakların yeniden dağıtılarak hiç kimsenin refahını azaltmadan en az bir bireyin refahının arttırılması ise Pareto iyileştirmedir. 5. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu na göre analitik sınıflandırma içerisinde kamu harcamalarının ekonomik sınıflandırması; personel giderleri, sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, faiz giderleri, cari transferler, sermaye giderleri, sermaye transferleri, borç verme ve yedek ödenek kalemlerinden oluşur. Askeri savunma hizmetleri ise analitik sınıflandırma içerisinde yer alan fonksiyonel sınıflandırma kalemidir. 6. Kamu harcamalarının gerçek artış nedenleri ekonomik, sosyal, teknolojik, siyasi ve askeri nedenlerdir. Sosyal güvenlik kurumlarının gelişmesi ve nüfusa artışı sonucu kişi başına harcamanın artması sosyal, devlet anlayışının değişmesi siyasi, iletişim araçlarının gelişmesi ise teknolojik nedendir. Ancak kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması kamu harcamalarının artış nedenleri arasında sayılmaz. 9. Ekonominin üretim kapasitesini ve milli geliri doğrudan artıran harcamalar verimli, diğer kamu giderleri verimsiz olarak görülür. Buna göre gerçek harcamalar ve ekonomik transfer harcamaları verimli, sosyal transfer harcamaları verimsizdir. Vergi muafiyetleri de sosyal transfer harcaması olduğuna göre verimsiz harcama kategorisinde yer almaktadır. 10. Ters Tanzi Etkisi; enflasyonun, kamu harcamalarının reel değerini düşürmesidir. Harcama taahhüdünün veya sözleşmenin yapıldığı an ile harcamanın gerçekleştiği an arasında geçen zaman aralığı harcama gecikmesidir. Bu durumda harcama gecikmesi Ters Tanzi etkisine yol açacaktır. Enflasyon ne kadar yüksekse geciktirilen süreye bağlı olarak Ters Tanzi etkisi de o kadar büyük olacaktır. 11. Mükelleflerin şahsi ve ailevi durumunu göz önüne alan vergiler şahsi (subjektif) vergilerdir. Gelir vergisi de şahsi bir vergidir. Diğerleri ise gayri şahsi yani objektif vergilerdir. 12. Talebin fiyat esnekliği yüksek olan malın vergisinin talebin fiyat esnekliği düşük olan malın fiyatını etkilemesine çapraz yansıma yani çifte yansıma adı verilir. 13. Bir ekonomideki vergi ödeme güçlerinin toplamına veya bir ekonomideki vergilendirilebilir potansiyele vergi kapasitesi denir. Diğer bir ifadeyle bir ülke ekonomisinin taşıyabileceği maksimum vergi yüküdür. 14

MALİYE / ÇÖZÜMLERİ 14. Bir ülkede normal koşullarda uygulanması gereken vergi oranlarının altında vergi oranlarına yer verilmesidir. Bu durum, iç veya dış faktörler nedeniyle başvurulabilen bir uygulama olup, özellikle kaynak girişini artırmak ve bu suretle ülkenin üretim kapasitesini artırmak amacıyla başvurulan bir uygulama niteliğindedir. 15. Mutlak yansıma belirli bir vergideki artışın gelir dağılımı üzerindeki etkisini ifade eden yansımadır. Vergideki değişikliğin, enflasyon ve istihdam üzerindeki etkilerini analiz için kullanılabilir. 16. Ödeme gücüne ulaşmak için kullanılan teknikler arasında tarifeler yer alır. Ancak artan oranlı tarifeler arasında özellikle tersine artan oranlı tarifeler gelir dağılımında adaleti sağlamasının aksine gelir dağılımı üzerinde gerileyici etkiler yaratırlar. 17. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu na göre, kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plana kalkınma planı adı verilir. Bütçeler, kalkınma planları ve programlarında yer alan politika, hedef ve önceliklere uygun şekilde, idarelerin stratejik planları ile performans ölçütlerine ve fayda maliyet analizine uygun olarak hazırlanır, uygulanır ve kontrol edilir. 18. Savunma Sanayi Müsteşarlığı özel bütçeli bir kuruluştur. Ve özel bütçeli kuruluşlar; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu na göre, bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmeti yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen kamu idareleri bütçeleridir. 19. 5018 sayılı KMYKK ya göre genel yönetim kapsamındaki kuruluşlar; merkezi yönetim, mahalli idareler ve sosyal güvenlik kuruluşlarından oluşur. KİT ler ise genel yönetim kapsamında değildir. Dolayısıyla merkezi yönetim kapsamında da değildir. Genel bütçeli kuruluşlar sadece gider bütçesi hazırlarlarken, özel bütçeli kuruluşlar ve düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar gider bütçesinin yanında gelir bütçesi de hazırlarlar. 20. Merkezi Yönetime dahil olan kuruluşlar, genel bütçeli ve özel bütçeli idareler ve düzenleyici ve denetleyici kurumlardır. Orman Genel Müdürlüğü ise özel bütçeli bir kuruluştur. 21. İlk kez 2007 yılı bütçesiyle birlikte finansman cetveli olarak bilinen F cetveli kullanılmaya başlanmıştır. 22. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu na göre bütçede safi yöntem değil gayrisafi yöntem kullanılmaktadır. Yani devletin giderleri ve gelirleri ayrı ayrı gösterilmektedir. 23. Yüksek faizli tahvillerin düşük faizli tahvillerle değiştirilmesine konversiyon adı verilmektedir. Bunun tam tersi, yani düşük faizli tahvillerin yüksek faizli tahvillerle değiştirilmesine ise tersine konversiyon yani tersine borç değiştirme adı verilir. 24. Röfinansman kredisi, vadesi gelen bir borcun, alacaklısı veya 3. kişi tarafından ödenip, eski borcu sona erdirilerek yeni bir borçlanma yapılmasıdır. Yani röfinansman, yüksek faizli bir borcun ödenmesi için düşük faizli yeni bir borçlanmaya gidilmesidir 25. Bir yıla kadar olana fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalar para piyasası, bir yıldan uzun fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalar ise sermaye piyasası olarak adlandırılır. 26. Konsolidasyon yani tahkim, borcun vadesinin uzatılması anlamına gelir. Bu durumda devlet faiz ödemeye devam edecek ancak ödemesi gereken anaparanın vadesi ileriki yıllara atılmış olacaktır. Dolayısıyla devlet için borç yükü artmış olacaktır. 27. Refinansman, vadesi gelen bir borcun, alacaklısı veya üçüncü kişi tarafından ödenip, eski borcu sona erdirilerek yeni bir borçlanma yapılmasıdır. Diğer bir ifadeyle yüksek faizli bir borcun ödenmesi için düşük faizli yeni bir borçlanmaya gidilmesidir 15

28. Kamu kesimi borçlanma gereksinimi hesaplamalarında merkezi yönetim bütçe açığı, mahalli idareli kuruluşların finansman açıkları, sosyal güvenlik kuruluşlarının açıkları, kamu iktisadi teşebbüslerinin açıkları ve bütçe dışı fonların açıkları dikkate alınır. Açıkların tespiti için kuruluşların gelirleri ile giderleri arasındaki farka bakılır. Bu hesaplamanın yapılmasında giderler tek başına anlam ifade etmez. MALİYE / ÇÖZÜMLERİ 34. Gelişmekte olan ülkelerde sermaye/ hasıla oranı yüksektir. Sermaye/ hasıla oranı sermaye ile gerçekleştirilebilecek üretimi vermektedir. Ve bu oranın yüksek olması üretimin düşük olduğu anlamına gelmektedir. Tasarruf/ gelir oranı düşüktür. Çünkü elde edilen gelirin büyük kısmı tasarrufa değil tüketime yönlendirilmektedir. İkili ekonomik yapı söz konusudur. Yani kent yaşamı ile kırsal yaşam bir aradadır. 29. Yapısal enflasyon, ekonomide talebin artışına bağlı olarak bazı darboğazlar nedeniyle arzın artırılamaması durumunda ortaya çıkar. Enerji ve hammadde kıtlığı nedeniyle oluşan enflasyon, yapısal enflasyondur. 30. Ekonomik transfer harcamalarının geliri değiştirme katsayısı, cari ve yatırım harcamalarında olduğu gibi (1/1- c) oranı ile verilmektedir. Sosyal transfer harcamaları çarpanı ise c/1-c çarpanı ile formüle edilir. 31. Gelir dağılımını düzenlemek için uygulanacak bir vergi politikası aynı durumda olanları aynı şekilde vergilendirmemelidir. Buna yatay eşitlik denir ki bu durum adaletsizdir. Aksine farklı durumda olanların farklı şekilde vergilendirilmesi gerekmektedir. Yani dikey adalet uygulanmalıdır. 32. Mal ve hizmet alımına yönelen kamu harcamalarının genişletici etkisi, sosyal transfer harcamalarına göre daha büyüktür. Transfer harcamalarından yararlanan kesimlerin tüketim eğilimlerinin yüksek olması, bu harcamaların genişletici etkisini artırır. Dar tabanlı vergilerdeki indirimin, durgunluk dönemlerindeki genişletici etkisi azdır. Yüksek gelir gruplarına yönelik yapılan bir vergi indirimi, talebi artırmak yerine tasarrufu artıracağından beklenen genişlemeyi yaratmaz. Durgunluk dönemindeki kamu borçlanması, atıl fonları harekete geçirirse etkisini yitirmez. Aksine bu şekildeki borçlanma atıl fonları harekete geçirirse etkisini arttırır. 33. Otomatik istikrarı sağlama gücü en yüksek olan mekanizma gelir vergisidir. Gelir vergisinin ardından işsizlik sigorta primleri ve işsizlik ödemeleri, kurum ve aile tasarrufları, toprak mahsullerine ödenen mali yardımlar, kendiliğinden meydana gelen bitçe açık ve fazlaları, ekonominin stoklarındaki artış ve azalışlar otomatik stabilizatör olarak güçlü olan mekanizmalardır. Vergiler içerisinde bir değerlendirme yapacak olursak, kurumlar vergisinin esnekliği gelir vergisi kadar yüksek olmasa da diğer vergilere göre daha güçlüdür. Ancak baş vergisinin stabilizatörlük gücü yoktur. 35. Emlak komisyoncusu, diş protezcisi ve coberlerin faaliyeti ticari kazançtır. Telif haklarının 3. kişiler tarafından satılması diğer kazanç ve iratlar kapsamında yer almaktadır. Gümrük komisyoncusunun geliri ise serbest meslek kazancıdır. 36. Gelirin elde edilmesinde tahsil ve tahakkuk esasları kabul edilmiştir. Buna göre ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esası geçerli iken, ücretler, serbest meslek kazancı, gayrimenkul ve menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlarda tahakkuk esası geçerlidir. Diş protezcisinin kazancı da ticari kazanç olduğuna göre tahakkuk esası geçerlidir. 37. Tahsil zamanaşımını kesen haller: Genel olarak ödeme ve ödemeye ilişkin hususlardır; vergi borcunun ödenmesi, cebren tahsil edilmesi, borcun teminata bağlanması, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi, yargının kararlarıdır. 38. Vergi konusunu ilgilendirecek Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ancak savaş hali gibi olağanüstü hallerde veya sıkıyönetim idaresinde çıkarılabilecektir. Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu vergiyle ilgili KHK çıkartabilecektir. Bu KHK lar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ne dava açma yolu da kapatılmıştır. 17 Ağustos 1999 tarihindeki depremle ilgili çıkarılan KHK, 582 sayılı Afetten Doğan Zararların Giderilmesi Hakkında KHK dır. 39. Fatura kesmemenin cezası özel usulsüzlüktür. Özel usulsüzlük cezalarında artırım söz konusu değildir. 40. Kanuni süresi geçtiği halde beyanname vermeyen mükellefin vergisi re sen tarh edilmektedir. Tarh edilen vergi mükellefe tebliğ edilir. Ve vergi normal şartlarda tebligattan itibaren 30 gün sonra tahakkuk eder. 16

MUHASEBE / ÇÖZÜMLERİ 1. 110 HİSSE SENETLERİ 90.000 102 BANKALAR Hisse Senedi alımı 90.000 90.000 ye satın alınan hisse senetlerinin değeri dönem sonunda 75.000 ye düşmüşse 15.000 lik risk söz konusudur. İhtiyatlılık kavramı gereği dönem sonunda risk tutarı kadar karşılık ayrılır. 31.12.2012 654 KARŞILIK GİDERLERİ 15.000 119 MENKUL KIYMETLER DE- ĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI 15.000 Hisse Senetlerine Karşılık Ayrılması İzleyen yıl hisse senetlerinin yarısı satılmıştır. 102 BANKALAR 20.03.2013 119 MENKUL KIYMETLER DEĞER DÜ- ŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI 110 HİSSE SENETLERİ 644 KONUSU KALMAYAN KARŞI- LIKLAR 645 MENKUL KIYMET SATIŞ KÂRI 70.000 7.500 Hisse senetlerinin yarısının satılması 45.000 7.500 25.000 NOT: Hisse senetlerinin yarısı satıldığı için yarısı alacaklandırılır, ayrılan karşılığında yarısı iptal edilir. Karşılık iptal tutarını aşan kısım ise menkul kıymetler satış karları hesabının alacağına kaydedilir. 100 KASA 257 BİRİKMİŞ AMORTİSMAN 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR 253 TESİS MAKİNE VE CİHAZ- LAR MDV Satışı 60.000 45.000 10.000 115.000 3. Özün Önceliği: İşlemlerin muhasebeye yansıtılmasında onların biçimlerinden önce finansal özellikleri ve işletme için ifade ettiği gerçek değer göz önünde tutulur. Genel olarak işlemlerin biçimleri ile özleri birbirine paralel olmakla birlikte bazı durumlarda farklılıklar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda, özün biçime önceliği esastır. ÖRNEK: İleri tarihli bir çek, Ticaret Kanunu açısından Çek olarak kabul edilirken, finansal açıdan bu vadeli bir alacaktır. Muhasebeleştirmede Öze öncelik verilerek ileri tarihli çek vadeli alacak olarak işlem görür. 4. 373 MALİYET GİDERİ KARŞILIĞI: Bu hesap ilgili maliyet dönemine yüklenmesi gerektiği halde henüz nakten veya hesaben ödenecek aşamaya gelmemiş olan ve işletme tarafından yapılan hesaplamalara dayanan maliyet gider karşılıklarının kaydedildiği bir yabancı kaynak hesabıdır. Aylık maliyetlere yüklenen tahmini gider karşılıkları bu hesaba alacak, bu giderlerin kesin tutarları belli olduğunda ise bu hesaba borç yazılır. 2. B 253 Tesis Mak. Cihazlar A 115.000 B 257 Birikmiş Amort. A 45.000 Net Aktif Değer = Varlığın Değeri Ayrılan Amortisman Tutarı = (115.000 45.000) = 70.000 70.000 lik makine 60.000 ye satılırsa 10.000 zarar ortaya çıkar. 5. 52 SERMAYE YEDEKLERİ 520 Hisse Senedi İhraç Primleri 521 Hisse Senedi İptal Kârları 522 MDV Yeniden Değerleme Artışları 523 İştirakler Yeniden Değerleme Artışları 524 Maliyet Artışları Fonu 529 Diğer Sermaye Yedekleri Hisse senedi ihraç primleri hesabı: Sermaye yedeğidir. 6. İşletmenin aldığı kredi nedeniyle tahakkuk eden kredi borcunu 780 Finansman Giderleri hesabının borcuna 381 Gider Tahakkukları hesabının alacağına kaydeder. 17

MUHASEBE / ÇÖZÜMLERİ 7. 251 YERALTI VE YERÜSTÜ DÜZENLERİ HESABI: Yeraltı ve yerüstü düzenleri, herhangi bir işin gerçekleşmesini sağlamak ya da kolaylaştırmak için; yeraltında veya yerüstünde inşa edilmiş her türlü yol, park, köprü, tünel, bölme, sarnıç, iskele ve benzeri yapıların izlendiği bir hesaptır. 251 YERALTI VE YERÜSTÜ DÜZEN- 5.000 LERİ 900 191 İNDİRİLECEK KDV 100 KASA 5.900 8. B 153 Ticari Mallar A D. Başı Mal Mevcudu 3.000 Alışlar 30.000 Alış Giderleri 5.000 9. Alış İadeleri 1.000 Alış İskontoları 1.500 38.000 2.500 Net Alışlar 35.500 STMM = Net Alışlar DSMM 35.500 6.000 = 29.500 Brüt Satış Kârı = Net Satışlar STMM 7.500 = Net Satışlar 29.500 Net Satışlar = 37.000 Net Satışlar = Brüt Satışlar Satış İndirimleri 37.000 = Brüt satışlar 4.500 Brüt Satışlar = 41.500 10. B KASA Hs. A 3.500$ Kasa hesabının kalanı 3.500$ sayım sonucu 2.500$ çıkmışsa 1.000$ lık noksanlık söz konusudur. 1.000$ x 1,70 = 1.700 SAYIM VE TESELLÜM NOKSANLIKLARI 1.700 KASA 1.700 11. 108 DİĞER HAZIR DEĞERLER 100.000 100 KASA 100.000 Posta Pulu satın alınması 12. (100.000 20.000) = 80.000 kullandım. 770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 80.000 108 DİĞER HAZIR DEĞERLER 80.000 120 ALICILAR 1.000 600 YURT İÇİ SATIŞLAR 1.000 5 x 200 adet = 1.000 Kredi mal satışı Satıştan İadeler: Satılan mallardan bir kısmı, istenilen nitelikte (renk, ölçü vb.) olmadığı için alıcı firma tarafından işletmeye iade edilir. Satın mallardan işletmeye iade edilenler, 610 Satıştan İadeler Hesabının borcuna kaydedilir. 610 SATIŞTAN İADELER 750 120 ALICILAR 750 5 x 150 adet = 750 Satılan mallarından bir kısmının iadesi Kullanılan posta pullarının ilgili gider hesabına devri 13. Sosyal Sorumluluk: Muhasebenin organizasyonunda, muhasebe uygulamalarının yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında, belli grupların değil, tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla bilgi üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması gereğini ifade eder. İşletmenin dönem kârını düşük gösterip, devlete daha az vergi ödemesi sosyal sorumluluk kavramına aykırı bir davranıştır. 18