T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ



Benzer belgeler
Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Damla sulama yöntemi

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

Damla Sulama Yöntemi ile Sulanan Fasulyenin (Phaseolus vulgaris L.) Su Kullanım Özellikleri

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM BİLGİLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Antepfıstığında Gübreleme

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE MEYVE ÜRETİMİ

TOPRAKALTI DAMLA SULAMA YÖNTEMİNDE LATERAL DERİNLİĞİ ve SULAMA DÜZEYLERİNİN SOĞANDA GELİŞME, VERİM ve KALİTE ÜZERİNE ETKİLERİ.

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ESTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI. ÖĞRENCİ:M.Yalçın MERMER DANIŞMAN:Prof. Dr.

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Şanlıurfa Kuru Tarım İşletmelerinde Farklı Makina Seti ve Arazi Büyüklüğüne Göre Optimum Ürün Deseninin Belirlenmesi

Bursa Ovası Yeraltısuyu Sulamasında Çiftçi Sulamalarının Değerlendirilmesi

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Projeyi Yürüten Kuruluş: Erzurum Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

Su ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması. Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

Yağmurlama Sulama Yöntemi

SU YAPILARI. Sulama ve Kurutma. 9.Hafta. Prof.Dr. N.Nur ÖZYURT

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

1-16 Nisan İçerik Raporu

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

Su Yastıkları ve Karık Sulama Yöntemlerinin Tarımsal Mekanizasyon Açısından Karşılaştırılması

zeytinist

BİYOLOJİK AZOT GÜBRESİ DİMARGON VE BİYOLOJİK FOSFOR GÜBRESİ FOSFORİNA NIN PATATES BİTKİSİNDE VERİM VE BAZI VERİM UNSURLARI ÜZERİNE ETKİLERİ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

Orta Anadolu Bölgesi İllerinde Tarımsal Mekanizasyon Düzeyinin Yıllara Göre Değişimi

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 24 (4): (2010) ISSN:

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE

SULAMA-TEMEL KONULAR

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Mardin İlinde Üretilen Mısır Nişastasının Spesifikasyon Değerlerine Uygunluğunun Belirlenmesi - doi: / IAU.

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Sulama Teknolojileri. Prof. Dr. Ferit Kemal SÖNMEZ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

ARILI DAMLA SULAMA SĐSTEMLERĐ

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

GAP SULAMALARINDA ENERJİ MALİYETİNİN ÜRÜN MALİYETİ İÇERİSİNDEKİ PAYI

Termik Santrallerden Çıkan Atık Enerji ile Isıtılan Seralarda Sebze Yetiştirilmesi

2011 Yılı Tarımsal İşletmelerde Ücret Yapısı İstatistikleri

Yerfıstığında Gübreleme

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

son hacim litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

DUFED 4(2) (2015) 77-82

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya.

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Seminerin Adı: GAP ta AntepfıstığıYetiştiriciliği Yer: Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Diyarbakır Semineri Sunan: Mikdat

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

İKİNCİ ÜRÜN SİLAJLIK MISIRIN SULAMA ZAMANININ PLANLANMASI ve SU-VERİM- KALİTE İLİŞKİLERİNİN BELİRLENMESİ

TARIM YILI KURAKLIK ANALİZİ VE BUĞDAYIN VERİM TAHMİNİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak yapılabilir.

Transkript:

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PATATES TARIMINDA FARKLI SULAMA YÖNTEMLERİNİN SU KULLANIMI, VERİM VE ENERJİ TÜKETİMİ YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI DURAN YAVUZ DOKTORA TEZİ Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Ekim-2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır

ÖZET DOKTORA TEZİ PATATES TARIMINDA FARKLI SULAMA YÖNTEMLERİNİN SU KULLANIMI, VERİM VE ENERJİ TÜKETİMİ YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI DURAN YAVUZ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Mehmet KARA 2011, 119 Sayfa Jüri Prof. Dr. Mehmet KARA Prof. Dr. Nizamettin ÇİFTÇİ Prof. Dr. Saim KARAKAPLAN Prof. Dr. Süleyman SOYLU Doç. Dr. Yeşim ERDEM Yapılan bu çalışmada, Konya Ovası nda, yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinin, patatesin verim ve kalite özellikleri ile su ve enerji kullanımına etkileri araştırılmıştır. Ayrıca, damla sulama yönteminde iki farklı lateral aralığı (70 cm ve 140 cm) ve iki farklı ıslatılan alan yüzdesinin (% 100 ve % 75) patatesin verim ve verim unsurları üzerine etkileri de incelenmiştir. Araştırma, 2008 ve 2009 yıllarında, Konya Şeker A.Ş nin Alakova daki deneme arazisinde yürütülmüştür. Bölge koşullarında, her iki deneme yılının ortalaması dikkate alındığında, patates bitkisinin yetiştirme dönemleri içinde gerçekleşen mevsimlik bitki su tüketimi ortalama 670.23 mm ile yağmurlama sulama yönteminde en yüksek olmuştur. Bu değer karık sulama yönteminde 618.30 mm, damla sulama yönteminde ise 572.17 mm olarak bulunmuştur. Mevsimlik bitki su tüketimi damla sulama yöntemine kıyasla, yağmurlama ve karık sulama yöntemlerinde sırasıyla % 17.1 ve % 8.1 daha fazla gerçekleşmiştir. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemleri arasında, toplam yumru verimi, bitki başına yumru sayısı, yumru çapı, yumru boyu, yumru kuru madde oranı, yumru nişasta oranı ve yumru protein oranı açısından istatistiki olarak % 1 ve % 5 önem seviyesinde bir fark bulunmazken, tek yumru ağırlığı ve pazarlanabilir yumru veriminde % 5 seviyesinde fark bulunmuştur. Pazarlanabilir yumru verimi, damla sulama yönteminde yağmurlama yöntemine göre % 11.5, karık yöntemine göre % 5 daha fazladır. Sulama suyu ve su kullanım etkinliği her iki deneme yılında da en yüksek damla yönteminde, en düşük yağmurlama yönteminde elde edilmiş olup, bu değerler damla yönteminde sırasıyla ortalama 8.32 kg/m 3 ve 7.51 kg/m 3, yağmurlama yönteminde ise sırasıyla ortalama 6.09 kg/m 3 ve 5.76 kg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Birim alana enerji tüketimi damla yöntemine kıyasla, yağmurlama yönteminde % 22.8 daha fazla olmuştur. Yağmurlama ve damla sulama yöntemleri ile birim alanın sulanması için, yerüstü su kaynaklarına göre yer altı su kaynakları ile sulamada doğrudan enerji tüketimi % 30 daha fazladır. Damla sulama yönteminde, farklı lateral aralığı ve ıslatılan alan yüzdesinin uygulandığı deneme konularında mevsimlik bitki su tüketimi konulara bağlı olarak 454.38 (lateral aralığı 140 cm, ıslatılan alan yüzdesi % 75) ile 572.17 (lateral aralığı 70 cm, ıslatılan alan yüzdesi % 100) mm arasında değişmiştir. Farklı lateral aralığı uygulaması daha çok yumru verimi, tek yumru ağırlığı, bitki başına yumru sayısı, yumru çapı, yumru boyu, pazarlanabilir yumru verimi gibi patatesin fiziksel kalite unsurları üzerine etkili olurken, ıslatılan alan yüzdesi uygulaması ise yumru nişasta ve protein oranı gibi kimyasal kalite parametreleri üzerinde istatistiki açıdan etkili olmuştur. Damla sulamada farklı lateral aralığı ve ıslatılan alan yüzdelerinin uygulandığı deneme konularında, sulama suyu kullanım etkinliği 8.32-4.90 kg/m 3, su kullanım etkinliği 7.51-5.44 kg/m 3 arasında değişmiştir. Anahtar Kelimeler: Islatılan alan yüzdesi, Lateral aralığı, Konya Ovası, Patates, Sulama yöntemi. iv

ABSTRACT Ph.D THESIS COMPARISON OF DIFFERENT IRRIGATION METHODS IN TERMS OF WATER USE, YIELD AND ENERGY CONSUMPTION IN POTATO CULTIVATION Duran YAVUZ THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY IN DEPARTMENT OF FARM STRUCTURES AND IRRIGATION Advisor: Prof. Dr. Mehmet KARA 2011, 119 Pages Jury Prof. Dr. Mehmet KARA Prof. Dr. Nizamettin ÇİFTÇİ Prof. Dr. Saim KARAKAPLAN Prof. Dr. Süleyman SOYLU Doç. Dr. Yeşim ERDEM In this study, the effects of different irrigation methods on yield and yield components of potato and water use, energy consumptions of methods were investigated. The methods which were used in this study were sprinkler, furrow and drip irrigation. In drip irrigation, the effects of two different lateral spacing (70 cm and 140 cm) and two different wetted area percentage (100% and 75%) on yield and yield components of potato were also investigated. The study was conducted in Konya Şeker Corporation s experimental fields during the growth season of 2008 and 2009 on Alakova-Konya. The highest seasonal evapotranspiration through potato growth seasons was obtained from sprinkler irrigated plots with 670.23 mm when considering two years averages. The seasonal evapotranspirations were calculated as 618.30 mm and 572.17 mm in furrow irrigation and drip irrigation methods, respectively. Seasonal evapotranspirations were found 17.1% and 8.1% higher in sprinkler irrigation and furrow irrigation regarding to drip irrigation respectively. It was found no significant differences on total tuber yield, number of tuber per plant, tuber diameter, tuber size, tuber dry mater ratio, tuber starch ratio and tuber protein ratio between sprinkler, furrow and drip irrigation methods statistically. But it was found significant relations between individual tuber weight, marketable tuber yield and irrigation methods at %5 level. Marketable tuber yield was found 11.5% and 5.0% higher in sprinkler and furrow irrigation than drip irrigation respectively. The highest water use efficiency (WUE) and irrigation water use efficiency (IWUE) were obtained with drip irrigation plots while the lowest were obtained from sprinkler irrigation plots for both years. Mean WUE and IWUE was calculated as 8.32 kg/m 3 and 7.51 kg/m 3 in drip irrigation and 6.09 kg/m 3 and 5.76 kg/m 3 in sprinkler irrigation respectively. The energy consumption for per unit area was found 22.8% higher in sprinkler irrigation than drip irrigation. It was found that 30% higher energy were consumed in plots irrigated from groundwater resources than the plots irrigated from underground water resources for both drip and sprinkle irrigation methods. Seasonal evapotranspiratios were ranged between 454.38 mm and 572.17 mm in the drip irrigated plots where different lateral spacing and wetted area percentage were applied depending on the treatments. It was found that the different lateral spacing had effected physical quality parameters such as tuber yield, individual tuber yield, number of tuber per plant, tuber diameter, tuber size, marketable tuber yield and wetted area percentage had effected chemical quality parameters such as tuber starch ratio and tuber protein ratio statistically. IWUE and WUE were ranged between 8.32-4.90 kg/m 3 and 7.51-5.44 kg/m 3 respectively in the drip irrigated plots where different lateral spacing and wetted area percentage were applied. Keywords: Wetted area percentage, Lateral spacing, Konya Plain, Potato, Irrigation method. v

ÖNSÖZ Tarımsal üretimde verim ve kalitenin arttırılması, teknolojik üretim faktörlerinin kullanımı ile sağlanabilmektedir. Bu kapsamda arazi ıslahı, toprak koruma, arazi toplulaştırma, sulama, gübreleme, kaliteli tohum kullanımı, zirai mücadele, uygun aletmakine ve teknik bilgi gibi verim arttırıcı teknolojik üretim faktörlerinden yararlanılabilinir. Özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde sulama diğer teknolojik üretim faktörlerine göre daha fazla önem taşımaktadır. Sulamada en önemli hususlardan birisi, suyun etkin kullanımıdır. Tarımda suyun etkin kullanılması en başta, koşullara uygun sulama yönteminin seçilmesine bağlıdır. Sulama yöntemi seçilirken; yöntemin gerektirdiği sulama sisteminin tekniğine uygun olarak planlanması ve tasarımı, sistemin tasarımda öngörüldüğü biçimde kurulması ve işletilmesi, uygulama sırasında izleme ve değerlendirme yapılması ve elde edilecek bilgilerden sorunları giderecek biçimde yararlanılması gerekmektedir. Kurak ve yarı kurak alanlarda tarımsal sulamada aşırı su kullanımı, yalnızca su kaynaklarını olumsuz etkilememekte aynı zamanda enerji kaynakları, özellikle de yenilenemeyen fosil enerji kaynakları üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Yapılan bu çalışma ile Konya Ovası nda, tarımı yapılan bitkilerde yaygın bir şekilde uygulanan yağmurlama ve karık sulama yöntemleri ile bölgede kullanım alanı hızlı bir şekilde artan damla sulama yönteminin, patatesin verim ve verim unsurlarına, su ve enerji kullanımına etkileri araştırılmıştır. Ayrıca damla sulama yönteminde farklı lateral aralığı ve ıslatılan alan yüzdelerinin patatesin verim ve kalite unsurlarına etkileri de incelenmiştir. Tez çalışmasının her aşamasında yardımcı olan danışman hocam sayın Prof. Dr. Mehmet KARA ya, tez izleme komitesi üyeleri Prof. Dr. Nizamettin ÇİFTÇİ ve Prof. Dr. Saim KARAKAPLAN a, arazi çalışmalarında yardımcı olan Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞAHİN, Dr. Sinan SÜHERİ ve bölüm stajyer öğrencilerine, tez raporunun çoğaltılması ve ciltlenmesinde yardımcı olan Arş. Gör. Nurcan ÇİVİCİOĞLU na tezin arazi çalışması esnasında verdiği tüm desteklerden dolayı Konya Şeker A.Ş nin AR-GE Müdürlüğü ve çalışanlarına, maddi destek sağlayan Selçuk Üniversitesi BAP yönetimine teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca ailemin tüm bireylerine, verdikleri destek ve gösterdikleri hoşgörüden dolayı sonsuz teşekkür ederim. Duran YAVUZ KONYA-2011 vi

İÇİNDEKİLER ÖZET... iv ABSTRACT... v ÖNSÖZ... vi İÇİNDEKİLER... vii SİMGELER VE KISALTMALAR... x 1. GİRİŞ... 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI... 7 2.1. Patateste Su-Verim İlişkileri... 7 2.2. Sulama Yöntemlerinin Karşılaştırılması... 8 2.3. Damla Sulamada Lateral Aralığı ve Islatılan Alan Yüzdesi... 14 2.4. Sulamada Enerji Kullanımı... 16 3. MATERYAL VE YÖNTEM... 22 3.1. Materyal... 22 3.1.1. Araştırmanın yapıldığı yer... 22 3.1.2. Toprak özellikleri... 22 3.1.3. İklim özellikleri... 23 3.1.4. Toprak, bitki ve su kaynakları potansiyeli... 25 3.1.5. Sulama suyunun sağlanması... 26 3.1.6. Sulama sistemi... 27 3.1.7. Bitki özellikleri... 27 3.2. Yöntem... 27 3.2.1. Toprak ve sulama suyu analizlerinin yapılması... 27 3.2.2. Deneme deseni ve araştırma konuları... 28 3.2.3. Sulama sistemlerinin tasarlanması ve parsel boyutları... 30 3.2.3.1. Damla sulama sisteminin tasarlanması ve parsel boyutları... 30 3.2.3.2. Yağmurlama sulama sisteminin tasarlanması ve parsel boyutları... 33 3.2.3.3. Karık sulama sisteminin tasarlanması ve parsel boyutları... 34 3.2.4. Tarımsal Uygulamalar... 35 3.2.5. Toprak nem içeriğinin ölçülmesi... 38 3.2.6. Sulama suyunun hesaplanması ve sulama... 40 3.2.7. Bitki su tüketiminin hesaplanması... 42 3.2.8. Verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi... 43 3.2.8.1. Yumru verimi... 43 3.2.8.2. Tek yumru ağırlığı... 43 3.2.8.3. Bitki başına yumru sayısı... 43 3.2.8.4. Yumru çapı... 44 3.2.8.5. Yumru boyu... 44 3.2.8.6. Pazarlanabilir yumru verimi... 44 3.2.9. Sulama yöntemlerinde doğrudan (direkt) enerji kullanımının belirlenmesi... 44 3.2.10. Su kullanım ve sulama suyu kullanım etkinliğinin belirlenmesi... 47 3.2.11. İstatistiksel analizler... 47 vii

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA... 48 4.1. Toprak ve Su Örnekleri Analiz Sonuçları... 48 4.1.1. Toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri... 48 4.1.2. Sulama suyunun kimyasal özellikleri... 49 4.2. Sulama Suyu Miktarları ve Bitki Su Tüketimi Sonuçları... 49 4.2.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde sulama suyu miktarları ve bitki su tüketimleri... 49 4.2.2. Damla sulama uygulamalarında sulama suyu miktarları ve bitki su tüketimleri... 54 4.3. Verim ve Verim Unsurlarına İlişkin Sonuçlar... 59 4.3.1. Yumru verimi... 59 4.3.1.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde yumru verimleri... 59 4.3.1.2. Damla sulama uygulamalarında yumru verimleri... 61 4.3.2. Tek yumru ağırlığı... 64 4.3.2.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde tek yumru ağırlıkları... 64 4.3.2.2. Damla sulama uygulamalarında tek yumru ağırlıkları... 66 4.3.3. Bitki başına yumru sayısı... 68 4.3.3.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde bitki başına yumru sayıları... 68 4.3.3.2. Damla sulama uygulamalarında bitki başına yumru sayıları... 70 4.3.4. Yumru çapı... 72 4.3.4.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde yumru çapları.. 72 4.3.4.2. Damla sulama uygulamalarında yumru çapları... 73 4.3.5. Yumru boyu... 76 4.3.5.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde yumru boyları. 76 4.3.5.2. Damla sulama uygulamalarında yumru boyları... 77 4.3.6. Pazarlanabilir yumru verimi... 79 4.3.6.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde pazarlanabilir yumru verimleri... 79 4.3.6.2. Damla sulama uygulamalarında pazarlanabilir yumru verimleri... 80 4.3.7. Yumru kuru madde oranı... 83 4.3.7.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde yumru kuru madde oranları... 83 4.3.7.2. Damla sulama uygulamalarında yumru kuru madde oranları... 84 4.3.8. Yumru nişasta oranı... 85 4.3.8.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde yumru nişasta oranları... 85 4.3.8.2. Damla sulama uygulamalarında yumru nişasta oranları... 87 4.3.9. Yumru protein oranı... 89 4.3.9.1. Yağmurlama, karık ve damla sulama yöntemlerinde yumru protein oranları... 89 4.3.9.2. Damla sulama uygulamalarında yumru protein oranları... 90 4.4. Sulama Suyu-Verim İlişkileri... 91 4.4.1. Sulama yöntemlerinde sulama suyu-verim ilişkileri... 91 4.4.2. Damla sulama uygulamalarında sulama suyu-verim ilişkileri... 94 4.5. Sulama Suyu ve Su Kullanım Etkinliklerine İlişkin Sonuçlar... 96 4.5.1. Sulama yöntemlerinde sulama suyu ve su kullanım etkinlikleri... 96 viii

4.5.2. Damla sulama uygulamalarında sulama suyu ve su kullanım etkinlikleri... 97 4.6. Sulama Sistemlerinin Doğrudan (Direkt) Enerji Tüketimleri... 98 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER... 101 5.1. Sonuçlar... 101 5.1.1. Sulama yöntemlerine ilişkin sonuçlar... 101 5.1.2. Damla sulama uygulamalarına ilişkin sonuçlar... 103 5.2. Sonuçların Değerlendirilmesi ve Öneriler... 104 6. KAYNAKLAR... 107 ÖZGEÇMİŞ... 118 ix

SİMGELER VE KISALTMALAR Ca ++ : Kalsiyum Cl - : Klor = CO 3 : Karbonat - HCO 3 : Bikarbonat K + : Potasyum Mg ++ : Magnezyum Na + : Sodyum N : Azot P : Fosfor CaCO 3 : Kalsiyum Karbonat EC : Elektriksel İletkenlik ds : Desisimens SAR : Sodyum Adsorbsiyon Oranı C 2 S 1 : İkinci Sınıf Tuzluluk Birinci Sınıf Sodiklik ph : Hidrojen İyon Konsantrasyonunun Negatif Logaritması % : Yüzde o C : Santigratderece atm : Atmosfer basıncı BG : Beygirgücü mg : Miligram g : Gram kg : Kilogram t : Ton cal : Kalori j : Joule kj : Kilojoule Mj: Megajoule PE : Polietilen l : Litre m 3 : Metreküp s : Saniye h : Saat m 2 : Metrekare ha : Hektar da : Dekar mm : Milimetre cm : Santimetre m : Metre DSİ : Devlet Su İşleri GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi KOP : Konya Ovaları Projesi TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu x

1 1. GİRİŞ İnsan beslenmesinde önemli bir besin kaynağı olan patatesin anavatanı Güney Amerika daki And dağlarının yüksek yaylalarıdır. Amerika kıtasının keşfinden sonra dünyanın diğer bölgelerine yayılmaya başlamıştır. Önce Kuzey Amerika ve yaklaşık dört asır önce İspanyol denizciler tarafından Avrupa ya getirilmiştir. Avrupa da önce Solanum tuberosum ssp. andigena ve daha sonra ise Solanum tuberosum ssp. tuberosum alt türü yetiştirilmeye başlanmıştır. İkincisi giderek yayılmış ve geniş alanlarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Bugün tarımı yapılan verimli patates çeşitleri Tuberosum alt türünün kendi arasında yine bu alt türün yabani türlerle yapılmış çeşitli melezlemelerinden elde edilmiştir (Çaylak, 2002). Birçok ülkede tarımı yapılan patates, üretilen miktar olarak dünyada buğday, mısır ve çeltikten sonra 4. sırada yer almakta olup, bünyesindeki karbonhidrat, protein, mineral maddeler ve vitaminleriyle insan beslenmesinde önemli bir gıda haline gelmiştir. Genellikle haşlanarak veya kızartılarak taze tüketildiği gibi, gelişmiş ülkelerde; sanayide konserve, dondurulmuş parmak patates, cips, püre, granül ve toz gibi formlarda işlenmekte ve pazarlanmaktadır. Ayrıca yan ürün olarak hayvan yemi, nişasta, un ve alkol yapımında da değerlendirilmektedir (Onaran ve ark., 2000). Türkiye ye 18. asrın sonlarında Kafkaslar üzerinden önce Doğu Anadolu Bölgesi ne giren patates bitkisi, daha sonra batı yörelerine yayılmıştır. Patates yumrusu, önemli bir nişasta kaynağı olmasının yanı sıra, protein, mineral madde, A, B, C vitamin kompleksleri ve karbonhidrat bakımından oldukça zengin olup düşük yağ içeriğiyle dengeli beslenmeye uygun bir besin kaynağıdır. Patates yumrusunun yaklaşık % 80 i sudur. Bu nedenle yumruların muhafazası ve uzun süreli saklanması çok büyük özen ve iyi bir teknik gerektirmektedir. Patates yumrusunda su dışındaki unsurlar kuru maddeyi oluşturmaktadır. Kuru madde oranı patates çeşitlerine, ekolojik koşullara ve yetişme tekniğine göre değişiklik göstermektedir. Yumruda nişasta oranı, kuru madde oranı ile çok yakın ilişki içerisindedir. Kuru maddenin yaklaşık % 80 i nişastadır. Özetle belirtmek gerekirse; patates yumrusu, besin değeri yüksek proteine, önemli miktarda B grubu vitaminlere ve C vitaminine, demir, magnezyum, potasyum ve fosfor gibi mineral maddelere ve bazı iz elementlere sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı insan beslenmesinde sindirim sistemini ve iyon dengesini rahatlatan ve hatta düzenleyen faydalı bir besin kaynağıdır (Çaylak, 2002).

2 100 g çiğ patateste; 75 kcal (318 kj) enerji, 13-20 mg C vitamini, 1.3 g lif, 2.1 g protein, 17.2 g karbonhidrat, 0.2 g yağ bulunmaktadır. Ayrıca, B vitaminleri (özellikle B6), kalsiyum (7 mg), fosfor (53 mg), demir ve potasyum bulunur. Patates elma, armut ve ayvadan daha fazla C vitamini içerir. Proteince fakir bir besin olmasına karşın, patates proteinlerinin yumurta proteinleri kadar kaliteli olduğu bilinmektedir. (Ayas, 2007) Patates, iklim istekleri açısından toleranslı oluşu, değişik şekillerde değerlendirilebilmesi ve yüksek besleyici değeri nedeniyle birçok ülkede yetiştirilmekte ve tüketilmektedir. Patates birim alandan buğdaya nazaran daha fazla kalori ve protein üretir. Patates bir karbonhidrat kaynağı olup, yumruda nişasta halinde depo edilmiştir. Patates nişasta ve ispirto endüstrisinin önemli hammaddesi olmakla birlikte daha çok yemeklik olarak üretilir. Patates püresi, jipsi ve patates unu, çok tüketilen önemli besin maddeleri arasında yer alır. Patates insan gıdası, sanayi hammaddesi olmasının yanında kısmen hayvan yemi olarak da kullanılmaktadır (İncekara, 1973). Patates, kullanma şekline ve gelişme sürelerine göre 2 şekilde sınıflandırılır (Bayraktar, 1981). Kullanma şekillerine göre: -Yemeklik çeşitler, -Sanayide kullanılan çeşitler, -Hayvan yemi olarak kullanılan çeşitler. Yetişme sürelerine göre: -Erkenci çeşitler (65-80 gün) -Orta-erkenci çeşitler (90-120 gün) -Geççi çeşitler (120-150 gün). Patates yumrularının kabuk rengi açık sarı, sarı, kahverengi, mor, kırmızı veya mavi olabilir. Rengin oluşumuna çeşit özelliği, toprak yapısı ve sıcaklığının etkisi vardır. Et rengi ise beyaz, kirli beyaz, açık sarı, sarı ve koyu sarı olabilir. Kırmızı ve mor renkli olan patates çeşitleri de vardır. Beyaz etli patateslerde nişasta, sarı renklilerde ise protein oranı yüksektir. Beyaz etli patatesler pişerken dağılırlar. Sarı etli patatesler daha çok yemeklik olarak kullanılırlar. Sarı etli patateslerin lezzetleri beyaz etli patateslere göre daha iyidir. Beyaz etli patatesler püre ve jips üretimi amacıyla sanayide kullanılırlar.

3 TÜİK in 2009 yılı verilerine göre Türkiye de yaklaşık 1 428 738 dekar alandan 4 397 711 ton patates üretimi sağlanmaktadır (Anonim, 2011a). En fazla patates yetiştirilen iller sırasıyla; Niğde, Nevşehir, Ordu, İzmir, Erzurum, Bolu, Trabzon, Afyon ve Konya dır (Çaylak, 2002). Kurak ve yarı kurak alanlarda optimum bitki gelişimi için, yağışın bitki yetiştirme süresi içinde hem miktar hem de dağılım açısından yetersiz kalması nedeniyle, patates tarımında sulama, en önemli etken olmaktadır. Bu tip alanlarda sulama, tarımsal üretimde çeşitlilik, verim artışı ve ürün kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Tarımsal gelişmede sulama, en önemli girdilerden biri olup, toprakta bitki için gerekli olan nemi temin ederek verimi artırmanın yanı sıra, sektörü iklim şartlarından (kuraklık) önemli ölçüde bağımsız kılmakta, ilave istihdam yaratmakta, kırsal alanda gelir dağılımını düzeltmekte, gübre kullanımına imkan sağlamakta, üretimin çeşitlenmesine ve bitki yetişme süresinin uzunluğuna bağlı olarak birim alandan birden fazla ürün alınmasına imkan vermektedir. Sulamada amaç, yalnızca tarımsal üretimde verimin artırılması değildir. Uzun dönemde suyun randımanlı kullanılıp, çevreye ve dolayısıyla su kaynaklarına olumsuz etkiler yapmadan, üretimi artırarak, net gelirin en fazla kılınmasıdır. Burada önemli olan, suyun kaynaktan itibaren en az kayıpla iletimi, dağıtımı ve topraktaki miktarının denetimidir (Korukçu ve ark., 2007). Son yıllarda mevcut su kaynaklarının azalması, suyun sulama dışında çeşitli maksatlar için kullanımı ve bunlar için mevcut talebin devamlı artışı, suyun sulama maksadıyla kullanımında tasarrufa gidilmesini zorunlu hale getirmektedir. Ayrıca bitkinin su ihtiyacını karşılamak için, sulama suyunun sulama sahalarına iletilmesinde çok uzun sulama kanallarına, yüksek irtifalı pompalara ihtiyaç duyulması nedeniyle suyun daha tasarruflu (etkin) kullanılması zorunlu hale gelmektedir. Suyun gelecekte daha da önem kazanacağı düşünüldüğünde, mevcut suyun ne kadar tasarruflu kullanılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Tarımda suyun etkin kullanımının asıl amacı, kaynağından alınan suyun en az kayıpla bitki kök bölgesine ulaştırılıp yine en az kayıpla bitki kök bölgesinde depolanmasının sağlanmasıdır. Bu amaçla, yöre veya bölgeye uygun bitki çeşidi seçilmesi, uygun sulama programlarının yapılması, suyun iletimi, dağıtımı ve toprağa uygulanmasında su kaybı az olan sulama yöntemlerinin seçilmesi suyun etkin kullanılmasında önemli faktörlerdir.

4 Türkiye de, kullanılmakta olan su kaynaklarının %70 ine yakın bölümü sulama amacıyla tarımda kullanılmaktadır. Son yıllarda ülkemizin önemli bir bölümünde çok büyük boyutlara ulaşan kuraklık, hem yeraltı hem de yerüstü su kaynaklarını olumsuz yönde etkilemiştir. Diğer taraftan bu bölgelerde endüstriyel kullanım ve kentsel içme kullanma suyu gereksinimleri, sulama suyu kaynakları üzerinde büyük bir rekabete yol açmıştır. Tüm bunlara ek olarak, sürekli artış gösteren enerji ve isçilik giderleri de su kaynaklarının, tarımda daha etkin kullanımını zorunlu kılmaktadır. Belirtilen nedenlerle tarım, su tasarrufu sağlamak bakımından yüksek bir potansiyele sahiptir. Aşırı su kullanımı, hem kıt olan su kaynaklarının israfına neden olmakta hem de suyun sulanacak araziye iletilmesi ve araziye uygulanmasında daha fazla enerji kullanılmasına sebep olmaktadır. Özellikle kurak ve yarı kurak iklime sahip bölgelerde tarımda sulama faaliyeti enerjinin en çok kullanıldığı alandır. Sulamanın vazgeçilemez bir zorunluluk olduğu kurak ve yarı kurak bölgelerdeki tarımsal üretimde sulama ile enerji tüketimi, enerji verimliliğini (enerji çıktı-girdi oranı) olumsuz yönde etkilemektedir. Tarımsal işlemlerin enerji kullanımına ilişkin olarak yapılan bazı araştırma sonuçları, sulamanın diğer tarımsal işlemlerle karşılaştırıldığında enerjinin büyük bir kısmını tükettiğini göstermektedir (Mittal ve ark., 1985; Mrini ve ark., 2001; Topak ve ark., 2005). Sulama şebekesi iletim ve dağıtım elemanları ile tarla veya parsele getirilen sulama suyunun bitki kök bölgesine veriliş tarz ve şekline sulama yöntemi denir (Kara, 2005; 2009). Türkiye de sulanan alanların %92 si yüzey sulama yöntemleriyle (karık, tava ve salma) sulanmaktadır. Sulanan alanın %7 sinde yağmurlama sulama yöntemi, %1 inde ise damla sulama yöntemi uygulanmaktadır (Çakmak ve ark., 2008). Kurak ve yarı kurak alanlarda tarımsal üretim için vazgeçilemez bir üretim faktörü olan su, yeraltı ve yerüstü kaynaklardan temin edilebilmektedir. Sulama işleminde çeşitli enerji kaynaklarına gereksinim duyulmaktadır. Uygulanan sulama yöntemine göre bu enerjinin kaynakları farklılık göstermektedir. Salma sulama yönteminde, tarla hazırlığı esnasında yerine göre insan işgücüne, yerine göre de diğer fosil enerji kaynaklarına ihtiyaç vardır. Basınçlı sulama yöntemlerinde ise genelde fosil enerji kaynaklarına, elektrik enerjisine ve insan işgücüne ihtiyaç duyulur. Yüzey sulama yöntemlerinin uygulanmasında kullanılan enerjinin büyük bölümü arazinin sulamaya hazırlanmasında tüketilir. Örneğin, yapılacak arazi tesviyesinde ve yönteme bağlı olarak yapılacak tarla hazırlığında (tavaların oluşturulması, karık

5 açılması v.b) ekipman enerjisine büyük oranda ihtiyaç duyulur. Dolayısı ile hem kullanılan ekipmanın (traktör, arazi tesviye makinesi, pulluk) üretiminde harcanan enerji yani ekipman üretim enerjisi (dolaylı enerji), hem de ekipmanın (traktör) yukarıda bahsedilen işlemleri (arazinin sulamaya hazırlanması) gerçekleştirmek için tüketeceği dizel enerji (doğrudan enerji) önemli bir paya sahiptir. Yine yüzey sulama yöntemlerinde kullanılacak iş gücü enerjisi diğer yöntemlere (yağmurlama ve damla sulama yöntemleri) göre daha fazladır. Yağmurlama sulama yönteminde kullanılan enerji doğrudan ve dolaylı enerji olmak üzere iki grupta sınıflandırılabilir. Doğrudan enerji, sistemin işletilmesi için gerekli basıncı sağlayan pompaj ünitesinin kuvvet kaynağınca dizel veya elektrik normunda tüketilen enerjidir. Dolaylı enerji ise; yağmurlama sulama sistemini oluşturan ekipmanların (pompa, borular, yağmurlama başlıkları ve ek parçaları v.b) üretiminde kullanılan enerjiyi ekipman üretim enerjisi ifade eder. Yağmurlama sulamada kullanılan enerjinin büyük bir bölümü doğrudan enerji şeklindedir (Yavuz, 2006). Damla sulama yönteminde kullanılan enerji, aynen yağmurlama sulamada olduğu gibi doğrudan ve dolaylı enerji olmak üzere iki grupta sınıflandırılabilir. Damla sulamanın doğrudan enerji tüketimi, gerek işletme basıncının düşük olması, gerekse alanın tamamının sulanmaması (damlatıcı aralığı ve lateral aralığına bağlı olarak) nedeniyle yağmurlama sulamaya göre daha azdır. Sulamada kullanılan doğrudan ve dolaylı enerji girdilerinin sınıflandırılmasında farklı yaklaşımlar söz konusudur. Özellikle dolaylı enerjinin anlaşılmasında bir çok konu net değildir. Şimdiye kadar yapılan çalışmaların bir bütünlük göstermeyişi, bulunan çoğu veri ve değerlerin zamana bağlı olarak değişmesi nedeniyle, bu konu ile ilgili görüş birliğine varılan standart bir yöntem/yöntemler yoktur. Aynı durum iş gücü için de geçerlidir. Örneğin, Ortiz-Canavate ve Hernanz (1999), iş gücünü dolaylı enerji girdilerinde göstermişlerdir. Tarımda bir çok uygulamada artık insan ve hayvan iş gücü enerji girdisi hesaplamalarında ihmal edilmektedir (Acaroğlu, 2001). Enerji ile ilgili çalışma ve hesaplamalarda her iki enerjinin (doğrudan ve dolaylı) birlikte değerlendirilmesinin doğru yol olduğu kabul edilmekle birlikte, bu yaklaşım bilimsel çalışmalarda sınırlı kalmıştır. Pratikte ve enerji ile ilgili istatistiki verilerde gösterilen değerler daha çok doğrudan enerji değerleridir. Türkiye nin tarım yapılabilir arazi varlığının yaklaşık %10 unu oluşturan ve kurak bir iklime sahip olan Konya Ovası nda su kaynakları oldukça sınırlıdır. Konya Ovası nın uzun yıllar ortalamasına göre yıllık yağış toplamı 323 mm dir ve bunun da

6 sadece 100-110 mm kadarı bitki yetişme döneminde düşmektedir. Dolayısı ile Ovada, bitkisel üretimde çeşitlilik, verim ve kalite artışının sağlanabilmesi sulamaya bağlıdır. Diğer bir ifade ile Ovada bitkisel üretim için sulama, vazgeçilmez bir zorunluluktur. Konya Ovası nda, günümüzde sulamaya açılmış arazi yaklaşık 500 bin ha kadardır (Kara ve ark., 2008). Su kaynaklarının sınırlı, buna karşılık sulanabilir arazi varlığının çok fazla olduğu Konya Ovası nda, mevcut su kaynakları ile yeni ek alanların sulamaya açılabilmesi için; bitki su tüketimi, su-verim ilişkileri, sulama zamanı planlaması ile uygun sulama yöntemi seçimi, planlaması ve işletilmesine ilişkin araştırmalar yapılarak, bitkisel üretimde verim, kalite ve su kullanım randımanlarını artıran sulama programlarının geliştirilmesi gereklidir. Türkiye nin genelinde olduğu gibi Konya Ovası nda da patates tarımı sulanarak yapılmaktadır. Patates ekim alanı Konya da her geçen yıl artmakta olup, 2009 yılında patates ekim alanı 87470 dekar, üretim miktarı 315825 ton ve ortalama verim 3611 kg/da dır (Anonim, 2011a). Konya Ovası nda, patates tarımında yaygın şekilde kullanılan sulama yöntemleri, yağmurlama ve karık sulama yöntemleridir. Türkiye genelinde mevcut bulunan yağmurlama tesisleri 216130 adet olup, bunun 30098 adeti (yaklaşık % 14 ü) Konya Ovası nda bulunmaktadır. Konya sahip olduğu yağmurlama tesisi sayısı bakımından Türkiye de birinci sırada bulunmaktadır (Anonim, 2011a). Konya Ovası nda, tarımda yapılan sulama uygulamaları bir programa bağlı olmayıp, tamamen geleneksel alışkanlıklara göre yapılmaktadır. Bu durum kıt olan su kaynaklarının etkili şekilde kullanımını ve dolayısı ile yeni alanların sulamaya açılmasını engellemekte ve daha fazla enerji kullanımına sebep olmaktadır. Sulama uygulamalarının herhangi bir program dahilinde gerçekleştirilememesinin en önemli nedenleri; Konya Ovası şartlarında, su-verim ilişkileri, sulama zamanı planlaması ve sulama yöntemlerinin bitkisel verim, su kullanımı ve enerji kullanımı açısından etkilerinin belirlenmesi ile ilgili tarla şartlarında yapılmış araştırmaların yok denecek kadar az olması ve uygulamaya aktarılabilir sonuçların üreticilere ve sulama organizasyonlarına aktarılamamasıdır. Bu çalışma ile, Konya Ovası nda, tarımı yapılan bitkilerde yaygın bir şekilde uygulanan yağmurlama ve karık sulama yöntemleri ile bölgede kullanım alanı hızlı bir şekilde artan damla sulama yönteminin, patatesin verim ve kalite özelliklerine, su ve enerji kullanımına etkileri araştırılmıştır. Ayrıca, damla sulama yönteminde farklı lateral aralığı ve ıslatılan alan yüzdelerinin patatesin verim ve verim unsurları üzerine etkileri araştırılmıştır.

7 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI Bu bölümde patateste su-verim ilişkileri, sulama yöntemlerinin karşılaştırılması, damla sulamada lateral aralığı-ıslatılan alan yüzdeleri ve sulamada enerji kullanımı ile ilgili daha önce yapılmış bazı çalışmalar özet halinde verilmiştir. 2.1. Patateste Su-Verim İlişkileri Doorenbos ve Kassam (1979), patatesin toprak nem açığına duyarlı bir bitki olduğunu ve yumru veriminin düşmemesi için kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 30-50 den fazla tüketilmemesi gerektiğini bildirmişlerdir. Bitki büyüme mevsimi boyunca toprakta kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 50 den fazlasının tüketilmesi durumunda verimin azalabileceğini ve patatesin su tüketiminin iklime ve yetişme şartlarına bağlı olarak 500-700 mm arasında değişebileceğini belirtmişlerdir. Kaya ve Adıgüzel (1999), Erzurum koşullarında patateste sulama zamanı ve verilecek su miktarını Cropwat bitki su tüketimi tahmin eşitliği ile belirledikleri çalışmalarında, patatesin mevsimlik su tüketiminin 670.8 mm olduğunu bulmuşlar ve iklim şartlarına bağlı olarak 418.6 mm ile 582.5 mm arasında sulama suyu verilmesi gerektiğini rapor etmişlerdir. Fabeiro ve ark. (2001) İspanya da yaptıkları çalışmalarında patatesin ortalama günlük bitki su tüketimini 7.4 mm, Kashyap ve Panda (2001), Hindistan da yaptıkları çalışmalarında patates bitkisinden ölçülen günlük maksimum bitki su tüketimini lizimetre ile belirlemişler ve 4.24 mm olarak bulmuşlardır. Yuan ve ark. (2003), Japonya da damla sulama yöntemiyle sulanan patateste farklı sulama suyu uygulamalarının verim ve verim parametrelerine etkisini incelemek amacıyla bir çalışma yürütmüşlerdir. A sınıfı kaptan buharlaşan suyun % 25, % 50, %75, % 100 ve % 125 ini uyguladıkları deneme konularında, en yüksek verimi A sınıfı kaptan buharlaşan suyun % 125 ini uyguladıkları konudan almışlar ve verilecek sulama suyunun, pandan buharlaşan suyun % 75 inden az olmaması gerektiğini bildirmişlerdir. Kashyap ve Panda (2003), Hindistan da, patateste su verim ilişkilerini inceledikleri çalışmalarında, toprakta kullanılabilir suyun % 10, % 30, % 45, % 60 ve % 75 i tüketildiğinde sulama yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, faydalı suyun % 60 ve % 75 i tüketildiğinde yapılan sulamalarda verimde önemli düşüşler olmuştur.

8 Ayas ve Korukçu (2010), patatesin farklı bitki gelişme dönemlerinde uygulanan su kısıntılarının verim ve kalite parametreleri üzerine etkisini araştırmak amacıyla, Bursa-Yenişehir de iki yıllık bir çalışma yürütmüşlerdir. Konulara bağlı olarak, sulama suyu miktarları ilk yıl 344.6 ile 584.5 mm, ikinci yıl 285.6 ile 484.5 mm arasında, bitki su tüketimleri ise, ilk yıl 398.5 ile 655.2 mm, ikinci yıl 370.4 ile 646.4 mm arasında değişmiştir. Yumru veriminin her iki yılda sırayla 32.29 t/ha ve 35.00 t/ha ile tüm gelişme dönemlerinde tam sulamanın yapıldığı uygulamadan alınmıştır. En yüksek su kullanım etkinliği ve sulama suyu kullanım etkinliği değerleri sırasıyla 5.23 ve 4.35 kg/m 3 ile yalnızca olgunlaşma döneminde su kısıntısının yapıldığı ve diğer dönemlerde tam suyun uygulandığı konudan elde edilmiştir. 2.2. Sulama Yöntemlerinin Karşılaştırılması Demir ve ark. (1995) tarafından Bursa ve yöresinde yetiştirilen çilekte, karık ve damla sulama yöntemlerinin verim ve su kullanımına etkisini belirlemek amacıyla bir araştırma yürütülmüştür. Deneme parsel boyutları, damla sulamada 3.6 m x 40 m =144 m 2, karık sulamada ise 4.2 m x 40 m =168 m 2 olarak planlanmıştır. İki yıllık olarak planlanan araştırmada; ilk yıl sulamalar 10-15 günde bir yapılmış ve sulama ile mevcut nem tarla kapasitesine ulaştırılmıştır. İkinci yıl ise, bitki kök bölgesi derinliğindeki faydalı su kapasitesinin damla ve karık sulamada sırasıyla % 40 ve % 60 tüketilince sulama yapılmış ve mevcut nem tarla kapasitesine ulaştırılmıştır. Damla sulama yönteminde, karık sulama yöntemine göre % 18.5 su tasarrufu sağlanmış ve yine damla sulama ile % 34.8 daha fazla verim elde edilmiştir. Orta (1997), Ankara koşullarında, farklı sulama yöntemleri altında (karık, yağmurlama ve damla sulama yöntemleri) biberin su tüketiminin belirlenmesi amacıyla bir araştırma yürütmüştür. Ayrıca bu araştırma ile ölçülen su tüketimi değerleri, bazı bitki su tüketimi tahmin yöntemleriyle hesaplanan su tüketimleri ile karşılaştırılarak Ankara koşullarında, biberin sulama zamanının planlanmasında kullanılabilecek uygun su tüketimi tahmin eşitliği belirlenmesi de hedeflenmiştir. Çalışmada, sulama zamanının belirlenmesinde, bitki kök bölgesi derinliğindeki faydalı su kapasitesinin % 40 ı tüketildiğinde sulamaya başlanmış ve mevcut nemi tarla kapasitesine çıkartacak kadar sulama suyu uygulaması planlanmıştır. Tahmin eşitlikleri, alanın tümünün ıslatıldığı koşullar için geliştirilmiştir. Bu nedenle eşitliklerden elde edilen tahmini su tüketim değerleri, alanın tamamen ıslatıldığı, karık ve yağmurlama yöntemleri ile belirlenen su

9 tüketimleri ile karşılaştırılmıştır. Araştırmada, 3 farklı sulama yöntemi tesadüf blokları deneme deseninde, 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Mevsimlik toplam bitki su tüketimi değerleri dikkate alındığında, yağmurlama ve karık sulama yöntemlerinin su tüketim değerleri birbirine oldukça yakın olmasına karşın, damla sulama yönteminde diğer yöntemlere oranla yaklaşık % 50 daha düşük gerçekleşmiştir. Baştuğ ve ark. (1998), Antalya şartlarında karık, mikro yağmurlama ve damla sulama yöntemlerinin asmalarda verim, kalite özellikleri ve su kullanımına etkilerini araştırmışlardır. Araştırmada, damla ve mikro yağmurlama sulama yöntemlerinde A sınıfı buharlaşma kabından buharlaşan 3 günlük yığışımlı su miktarının % 60 ı, karık sulamada ise kaptan her 100 mm lik buharlaşma gerçekleştiğinde 60 mm sulama suyu uygulamışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, damla sulama yönteminin mikro yağmurlamaya göre % 56, karık sulama yöntemine göre ise % 60 daha az su tükettiği, buna karşılık verim yönünden sulama yöntemleri arasında önemli bir fark olmadığı belirlenmiştir. Orta ve ark. (2000) tarafından Tekirdağ koşullarında yürütülen bir çalışmada, damla ve yüzey (çanak usulü) sulama yöntemleri ile sulanan elma ağaçlarının su tüketimlerinin belirlenmesi ve sulama zamanının planlanması amaçlanmıştır. Ölçülen su tüketim değerleri ile su tüketiminin kestiriminde kullanılan bazı yöntemlerle hesaplanan değerler karşılaştırılarak, elma ağaçlarının sulama zamanı planlamasında kullanılacak su tüketimi kestirim yönteminin belirlenmesi de planlanmıştır. Araştırmada her iki yöntem için de, kök bölgesi derinliğindeki kullanılabilir su kapasitesinin % 40 ı ve % 70 i tüketildiğinde sulamaya başlanması planlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, verim ve kalite açısından yöntemler arasında fark bulunmamıştır. Ancak mevsimlik su tüketim değerleri damla sulamada, yüzey sulamaya (çanak) göre ortalama % 60 daha az olmuştur. Tekirdağ koşullarında elma ağaçları sulama zamanının planlanmasında Penman-FAO modifikasyonu kestirim yönteminin kullanılabileceği belirlenmiştir. Al-Jamal ve ark. (2001), Meksika da yapmış oldukları bir araştırmada, soğan üretiminde yağmurlama, damla ve karık sulamada randımanları karşılaştırmışlardır. Yağmurlama sulama için tekil lateral deneme tekniğinden yararlanılarak, farklı sulama seviyeleri oluşturulmuş ve haftada bir sulama yapılmıştır. Damla sulama için, modifiye Penman eşitliğinden yararlanılarak tahmin edilen su tüketiminin % 40-60-80-100 ve % 120 sinden oluşan sulama konuları 2 gün ara ile uygulanmıştır. Karık sulamada ise uygulamalar çiftçi uygulamaları şeklinde yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre; damla sulamada, sulama randımanı % 45-77 arasında, sulama suyu kullanma etkinliği

10 0.04-0.059 t/ha.mm arasında, yağmurlama sulamada, sulama randımanı % 88-100 arasında, sulama suyu kullanma etkinliği, 0.020 ile 0.084 t/ha.mm, karık sulamada ise sulama randımanı, % 78-82 arasında, sulama suyu kullanma etkinliği ise, ortalama 0.05 t/ha.mm arasında bulunmuştur. Karaca ve Selenay (2001) tarafından yapılan bir araştırmada, Harran Ovası koşullarında Fırat Sulama Birliği alanında tarımı yapılan domates, biber, patlıcan ve pamuk bitkilerinde kullanılan damla ve karık sulama yöntemleri su kullanımı ve ekonomiklik yönünden (masraf unsurları) karşılaştırılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere göre, sulama suyu ihtiyacı damla sulamada karık sulamaya göre % 40 daha az gerçekleşmiş ve toplam giderler açısından damla sulama daha ekonomik bulunmuştur. Su kaynaklarının kısıtlı olduğu koşullarda damla sulama yönteminin uygulanması önerilmiştir. Şimşek ve ark. (2001), Harran Ovası koşullarında farklı sulama ve bitki sıra aralıklarında yağmurlama ve damla yöntemleriyle sulanan soya fasulyesinin su-verim ilişkisinin belirlenmesi amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, damla ve yağmurlama sulama yöntemleri verim ve su tüketimi bakımından farklılık göstermemiştir. Çetin ve Bilgel (2002), Harran Ovası nda yaptıkları bir araştırmada, pamuk üretimi için karık, yağmurlama ve damla sulama yöntemlerini verim ve su kullanımı açısından karşılaştırmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, damla sulama yöntemi, kütlü pamuk verimini, karık sulamaya göre % 21, yağmurlama sulamaya göre % 30 arttırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca, su kullanma randımanları, damla sulamada 4.87, karık sulamada 3.87 ve yağmurlama sulamada 3.36 kg/ha.mm olarak belirlenmiştir. Home ve ark. (2002), Hindistan da yaptıkları araştırmada farklı azot ve sulama suyu seviyelerinin uygulandığı bamyada, yağmurlama, karık ve kontrollü tava sulama yöntemini verim, azot kullanımı ve derine sızma kayıpları açısından karşılaştırmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, en fazla derine sızma kaybı bütün sulama yöntemlerinde, toprakta kullanılabilir suyun % 15 inin tüketildiğinde sulama yapılan konudan meydana geldiği ifade edilmiş ve en yüksek bamya veriminin topraktaki yarayışlı suyun % 30 u tüketildiğinde sulama yapılan yağmurlama sulama yönteminde elde edildiği rapor edilmiştir. Gençoğlan ve ark. (2003), Kahramanmaraş koşullarında farklı sulama yöntemlerinin kırmızı biber verimine, ürün ve su kullanım randımanına olan etkilerini araştırmak amacıyla bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırmada tava, karık, yağmurlama

11 ve damla sulama yöntemleri kullanılmıştır. 7 günlük sulama aralığına göre yürütülen araştırmada her sulama yönteminde sulama ile mevcut nem tarla kapasitesine çıkarılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, su tüketimi bakımından yöntemler arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Kırmızı biber verimi ve su kullanım etkinliği en yüksek damla sulama yönteminde elde edilmiştir. Tognetti ve ark. (2003), Güney İtalya da şeker pancarında yaptıkları çalışmada, amprik formülle tahmin ettikleri bitki su tüketiminin % 100 ü, % 75 i ve % 50 sini hem damla hem de yağmurlama yöntemi ile uygulamışlardır. Araştırmanın sonuçları, tahmin edilen bitki su tüketiminin % 100 ünün uygulandığı deneme parsellerinde her iki sulama yönteminde de en yüksek verim elde edildiğini, damla sulamada, tahmin edilen bitki su tüketiminin % 75 inin uygulandığı parsel ile yağmurlama sulamada % 100 nün uygulandığı parsel verimlerinin eşit olduğunu göstermiştir. Önder ve ark. (2005), Hatay bölgesi koşullarında, yüzey damla sulama ve toprak altı damla sulama yönteminin, patatesin verim ve su kullanım randımanına etkisini araştırdıkları çalışmalarında, 9 gün sulama aralığında, 60 cm toprak derinliğinde tüketilen nemi tarla kapasitesine getirdikleri sulama konusunu, tam sulanan konu (I 100 ) olarak dikkate almışlar ve tam sulanan konuya verdikleri sulama suyunun % 66 sı (I 66 ), % 33 ü (I 33 ) ve sulamasız konu (I 0 ) olmak üzere toplamda 4 farklı sulama suyu seviyesi uygulamışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, yüzey damla sulama yöntemi ile toprak altı damla sulama yöntemi arasında yumru verimi açısından önemli bir fark bulunmadığını, her iki sulama yönteminde, tam sulanan konudan (I 100 ) en yüksek yumru verimi elde edildiğini, sulama suyu kullanım randımanının 309 kg/ha.mm ile I 33 sulama konusundan elde edildiğini bildirmişlerdir. Toprak üstü damla sulama yönteminin, toprak altı damla sulamaya göre maliyetinin daha az olması sebebiyle, patates tarımında lateral boruların toprak üstüne döşenmesinin daha uygun olacağını ifade etmişlerdir. Erdem ve ark. (2006), Trakya bölgesinde, damla ve karık sulama metodlarının patatesin verim ve su kullanımına etkisini araştırmak amacıyla yaptıkları çalışmalarında, toprağın 60 cm derinliğindeki kullanılabilir suyun (faydalı su kapasitesinin) % 30, % 50 ve % 70 i tüketildiğinde sulama yapmışlar ve her defasında eksik nemi tarla kapasitesine getirecek kadar sulama suyu uygulamışlardır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, yumru verimi açısından sulama yöntemleri arasında önemli bir farkın olmadığı, her iki sulama yönteminde de topraktaki faydalı suyun % 30 u tüketildiğinde sulama yapılan deneme konusunda en yüksek verimin elde edildiği belirtilmiştir. Su kullanım randımanı karık sulama yöntemi ile sulanan deneme

12 konularında 4.70 6.63 kg/m 3, damla sulama yöntemi ile sulanan deneme konularında ise 5.19 ile 9.47 kg/m 3 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Ünlü ve ark. (2006), Orta Anadolu şartlarında (Niğde-Nevşehir) yaptıkları bir araştırmada, farklı azot seviyelerinin uygulandığı patateste farklı sulama seviyeleri, yağmurlama ve damla sulama yöntemleriyle uygulanarak yöntemler verim, su ve azot kullanımları açısından karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, yağmurlama sulama yöntemiyle, damla sulama yöntemine göre, yaklaşık % 17 daha az su kullanılarak en yüksek verim değeri elde edilmiştir. Talmaç (2006), farklı sulama yöntemlerinin sabit ve işletme masraflarını belirlemek amacıyla Harran Ovası şartlarında bir çalışma yapmıştır. Araştırmacı bu amaçla 10, 50 ve 100 dekar büyüklüklerindeki pamuk arazilerinde damla, yağmurlama ve yüzey sulama sistemlerinin maliyetini belirlemiş ve yüzey sulamanın, yağmurlama ve damla sulamaya göre ekonomik yönden daha avantajlı olduğunu rapor etmiştir. Aujla ve ark. (2007), Hindistan da yapmış oldukları çalışmada, damla ve karık sulama yöntemleriyle uygulanan farklı azot ve su seviyelerinin, patlıcanın verim ve su kullanma randımanına etkisini araştırmışlardır. Bu amaçla A sınıfı kaptan olan buharlaşma esas alınarak, sulama suyu miktarları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek verim, damla sulama yönteminde kap buharlaşmasının % 75 inin uygulandığı deneme konusunda, en yüksek su kullanım randımanı ise 109.9 kg/ha.mm ile damla sulama yönteminde kap buharlaşmasının % 50 sinin uygulandığı konudan elde edilmiştir. Gültaş ve Erdem (2007), Trakya bölgesinde yapmış oldukları çalışmada, kiraz bahçelerinde damla ve mikro yağmurlama sulama yöntemlerini su kullanımı ve ekonomiklik yönünden karşılaştırmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, kirazın mevsimlik toplam sulama suyu ihtiyacı damla sulama yönteminde 397 mm, mikro yağmurlama sulama yönteminde ise 482 mm olarak bulunmuş, yıllık yatırım masrafı ve yıllık toplam masraflar damla sulama yönteminde, mikro yağmurlama sulama yöntemine göre sırasıyla % 17 ve % 13 daha fazla olduğu belirtilmiştir. İbragimov ve ark. (2007), damla ve karık sulama yöntemlerinin, pamuk lif verimi ve su kullanım randımanına etkisini araştırmak amacıyla Özbekistan da bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırma sonuçlarına göre, damla sulama, yüzey sulamaya kıyasla % 18-42 arasında su tasarrufu sağlamış, sulama suyu kullanım randımanı % 35-103 daha fazla bulunmuştur.

13 Sakellariou-Makrantonaki ve ark. (2007), yüzey damla sulama yöntemi ile toprakaltı damla sulama yönteminin, sorgumun verim ve kalite parametrelerine etkisini araştırmak amacıyla Yunanistan da bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırmada, A sınıfı buharlaşma kabı yüzeyinden meydana gelen buharlaşmanın % 100 ü ve % 80 inin sulama suyu olarak uygulandığı farklı deneme konuları oluşturmuşlardır. Araştırmacılar, toprakaltı damla sulama yönteminin, sorgumun bitki uzunluğu, yaprak alan indeksi, taze ve kuru biomas üretimi gibi parametrelerde yüzey sulamaya göre daha üstün olduğunu bildirmişlerdir. Şenyiğit (2008), Isparta koşullarında, 2006 2008 yıllarında yürüttüğü çalışmada, farklı sulama yöntemlerinin (toprak üstü damla, toprak altı damla, yüzey, ve ağaç altı mikro yağmurlama), M9 anaçları üzerine aşılı Jersey Mac ve Williams Pride elma çeşitlerinde bazı ağaç ve meyve özellikleri üzerine etkilerini araştırmıştır. Sulamalarda, 5 günlük sulama aralığında A sınıfı buharlaşma kabında ölçülen toplam buharlaşma miktarının tamamı (% 100) sulama suyu olarak uygulanmış, deneme yıllarında, sulama yöntemlerine bağlı olarak 348.3 1186 mm arasında sulama suyu verilmiştir. Bitki su tüketimleri deneme yılları boyunca, konulara göre farklı değerler almış, en düşük ve en yüksek bitki su tüketimleri sırasıyla, 426.1 mm ile toprak üstü damla sulama yönteminde, 1334.7 mm ile ağaç altı mikro yağmurlama sulama yönteminde bulunmuştur. Okursoy (2009), Tekirdağ koşullarında 2007-2008 yıllarında ikinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde sulama yöntemlerinin ve farklı düzeylerdeki sulama suyu uygulamalarının verim, verim öğeleri, su üretim fonksiyonları ve ekonomik faktörler üzerine olan etkilerini belirlemek amacıyla yürüttüğü çalışmada; sulama yöntemi olarak karık ve damla, sulama düzeyi olarak su ihtiyacının % 0, % 33, % 66 ve % 100 ünün karşılandığı deneme konuları oluşturmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, mevsimlik su tüketimi değeri, 2007 yılında, karık sulama yönteminde 601.48 mm, damla sulama yönteminde 468.95 mm, 2008 yılında ise karık sulamada 581.15 mm damla sulamada 464.93 mm olarak bulunmuştur. Yeşil ot verimleri 2007 yılında, karık sulama yönteminde 8504.47 kg/da, damla sulama yönteminde 7590.40 kg/da, 2008 yılında ise sırasıyla 8255.30 kg/da, 7361.7 kg/da olarak elde edilmiştir. Kesmez (2009), Ankara koşullarında, 2005 ve 2006 yıllarında yürüttüğü çalışmada, aşılı ve aşısız fide kullanılan domateste, damla ve karık sulama yöntemlerinin verim ve kalite parametrelerine etkisini karşılaştırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, karık sulama yöntemine kıyasla damla sulama yönteminde, toplam

14 sulama suyu miktarı % 17-18, bitki su tüketimi % 15.4-21.5 daha düşük olmuştur. Damla sulama yöntemi, bitki başına verimi arttırmış, karık sulama yöntemine oranla bu artış 2005 yılında % 35.2 ve 2006 yılında % 8.5 olmuştur. Hassanli ve ark. (2010), İran da yapmış oldukları çalışmada, toprak üstü damla, toprakaltı damla ve karık sulama yöntemleri ile sulama suyu kalitesinin şeker pancarında verim ve verim unsurlarına etkilerini araştırmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre konulara bağlı olarak, en yüksek kök verimi 79.7 ton/ha ile toprak üstü damla sulama yöntemiyle sulanan konudan, en düşük kök verimi ise 41.4 ton/ha ile karık sulama yöntemiyle sulanan konudan elde edilmiştir. En yüksek sulama suyu kullanım etkinliği 9 kg/m 3 ile toprak üstü damla sulama yönteminde, en düşük sulama suyu kullanım etkinliği ise 3.8 kg/m 3 ile karık sulama yöntemiyle sulanan konuda bulunmuştur. 2.3. Damla Sulamada Lateral Aralığı ve Islatılan Alan Yüzdesi Damla sulamada normal olarak tüm alan ıslatılmaz. Toprakta su hareketi ve ıslanmanın şekli yatay ve düşey mesafede elips seklindedir. Islatılan alan yüzdesi, damlatıcı debisi, uygulanan toplam sulama suyu, damlatıcı aralığı ve toprak cinsine bağlı olarak değişir. Islatma çapı, genel olarak, damlatıcı altındaki toprağın 30 cm derinliğinde oluşan ıslak alanın genişliğidir (Keller ve Bliesner, 1990). Keller ve Bliesner (1990) in bildirdiğine göre, ıslatılan alan yüzdesi (P w ) için tek ve tam bir doğru yol olmadığı gibi, minimum bir değer de yoktur. Geniş sıra aralıklarına sahip bağ ve meyve bahçelerinde ıslatılan alan toplam alanın en az 1/3 ü, ya da P w % 33-67 değerleri arasında olmalıdır. Yağışlı bölgelerde, minimum P w daha düşük bir değer olarak göz önüne alınabilir. Geniş sıra aralıklarına sahip bitkilerde kültürel faaliyetler için P w % 67 den fazla olmamalıdır. Düşük P w aynı zamanda buharlaşma nedeniyle kaybolan su miktarını ve maliyeti azaltır. Çünkü daha düşük kapasiteli boru ve damlatıcı gerektirir. Buna karşın dar sıralı ve lateral aralığı 1.8 m den daha az olduğunda, P w genellikle % 100 e kadar yaklaşabilir. Doğada toprak özelliklerinin çok değişken olması nedeniyle, üniversal matematiksel ilişkilerden bulunan ıslatılan alan yüzdesi her zaman çok güvenilir değildir. Ayrıca hidrolik iletkenliği ve diğer parametreleri tespit etmek daha zordur. Basit tarla testleri yapmak hem daha kolay hem de daha gerçekçi sonuçlar verir.