Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research

Benzer belgeler
Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

KATILIM BANKALARI Tespitler, Tenkitler, Teklifler

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

GÜNÜMÜZ FIKIH PROBLEMLERİ ÜNİTE 8 TEST 1

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir.

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Genel Muhasebe - II. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

G E N E L G E

KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 478 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır.

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Sirküler 2013/16 Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler, Kullananlar Ve Bunlara İştirak

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA. Bankacılık Kanununa Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Teklifi ve Gerekçesi ekte sunulmuştur.

MENKUL SERMAYE İRATLARI İLE MENKUL KIYMET ALIM SATIM KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Yurt dışındaki rmadan uydu yayını için hizmet alımında ödenen bedelin vergisel durumu.

ÖNSÖZ.VII İÇİNDEKİLER.IX KISALTMALAR.XIII GİRİŞ.1 KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ VE SINIRLANDIRILMASI.1 KONUNUN TAKDİMİ VE ÖNEMİ.1 KONUNUN SINIRLANDIRILMASI

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/25

Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Kredi Borcu İstatistikleri

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

GENEL MUHASEBE. KVYK-Mali Borçlar. Yrd. Doç. Dr. Serap DURUKAN KÖSE Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı :

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

Dövize Endeksli Kredilerde Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Uygulamasına İlişkin

BİLGİ NOTU / Bu bilgi notumuzda anılan kanunun vergi alacakları ile ilgili düzenlemelerine yer verilecektir.

VERGİYE UYUMLU BAZI MÜKELLEFLERE GELİR/KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ GETİRİLDİ:

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

SİRKÜLER 2019/01. KONU : 7143 Sayılı Yapılandırma Kanunu ndan Yararlanma Hakkını Kaybedenlere Yeni İmkan Sağlanmıştır.

VARLIK BARIŞI TUTARININ ÖDENMEMESİNİN SONUÇLARI VE UYGULAMADA BİLİNMESİ GEREKLİ PÜF NOKTALAR. Dr. Mustafa ALPASLAN

Asr-ı Saadette İçtihat

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/4

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN UYGULAMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

KİRACI AÇISINDAN FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİ

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

Zaman tercihinden dolayı paranın zaman değeri her zaman söz konusudur. Parayı şimdi yada gelecekte almanın tercihi hangisi daha avantajlı ise ona

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

DİYANET İLMİ DERGi 32. CİLT TOPLU FİHRİSTİ (1996)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/066 Ref: 4/066

Duyuru No: 2015/67 İstanbul, 11/09/2015

Kasadaki mevcut para ,- Binekoto alımından doğan senetsiz borç ,- Binekoto ,- P Bankası na kredi borcu ,-

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Kadın ve Yönetim Hakkı

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/7

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

1. BASİT FAİZ. Finansal Matematik

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

İŞVERENLERİN İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE BU YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ TAKDİRDE KARŞILAŞACAKLARI İDARİ PARA CEZALARI

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/96

TAM VE DAR MÜKELLEFİYETE İLİŞKİN ÖDEMELERDE YAPILACAK YENİ TEVKİFAT ORANLARI HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/02

S İ R K Ü L E R : / 2 8

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

SĐRKÜLER Đstanbul,

Sirküler, 2013/15. Sayın MeslektaĢımız; KONU: Vadeli Çekler de reeskonta tabi tutulabilir.

SDI Audit &Financial

Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: KONUT FİNANSMANI KURULUŞLARINCA VERİLECEK SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

SİRKÜLER 2009 / 21. T.C. Merkez Bankası tarafından 1990 yılından bu güne kadar yayımlanan iskonto ve faiz oranları ise aşağıdaki gibidir.

Deniz Kartal Uzman - İŞKUR

BİLİM VE TOPLUM DAİRE BAŞKANLIĞI YAYINLARI İÇİN ÖDENECEK TELİF, ÇEVİRİ VE İŞLENME ÜCRETLERİ İLE DİĞER ÜCRETLER HAKKINDA ESASLAR

İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21

NAMUSA SALDIRI. Namusa saldırı fiillerini ana hatları ile şu şekilde toplamak mümkündür:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINDAKİ TİCARİ UYUŞMAZLIKLAR

7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile İlgili Kanun

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Transkript:

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008

Faizli İşlemin Enflasyon Altındaki Faizinin Caiz Olduğu Görüşüne Reddiye Doç. Dr. Abdulaziz BEKİ DİB Kayseri Eğitim Merkezi Fıkıh Dersi Öğretim Görevlisi Faizli kredide ki faiz, enflasyon altına düşünce faizli işlem de caiz olur görüşü 1996 da Konya da Kombassan Holding ev sahipliğinde yapılan I. Uluslar Arası İslam Ticaret Hukuku Sempozyumu nda bazı akademisyen hocalar tarafından seslendirilmişti. Beş gün süren bu toplantıya ben de bir kuruluş adına katılmıştım. Bu hususu Orta Doğudan katılan Yusuf el-kardavi, Muhyiddin Ali Karadaği, Vehbe Zuhayli ve Ebu Gudde gibi Arap alimlerinden Prof. Dr.Vehbe Zuhayli ye sorduğumda şöyle bir cevap verdi: Türk Hocaları bunu caiz görüyorlar fakat biz Arap alimleri caiz göremiyoruz.. Bazı nedenlerle zamanında yayımlanmayan bu makalenin yeniden gündeme alınmasına ve yayımlanmasına karar verilmesine sebep olan manevi sorumluluğun yanı sıra sayın Prof. Dr. Hayrettin Karaman Bey in Yeni Şafak Gazetesinde çıkan konu ile ilgili yazısı olmuştur. 02 Haziran 2006 da anılan gazetede yayımlanan yazısından konumuz ile ilgili bazı paragrafları makalenin sonuna eklenmesi uygun görülmüştür. Reddiyenin Fıkhi Dayanakları: 1) Faizli kredi açma işleminin, hem nesie (vadeli) hem de fazlalıklı riba kapsamına girdiği bedihidir, 2) Her türlü faizli işlem Kitap ve Sahih Sünnetle haram ve yasak kılınmıştır (Bakara:275-280). 128 Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008

3) Herhangi bir haram işleme teşebbüs edip yapmak dahi haramdır, (Mec. 4) Yapılması haram olan bir şeyinin başkasına yaptırılması da haramdır (Mec.35). 5) Muhkem nassın bulunduğu konuda içtihada yer yoktur (Mec:14). 6) Delile dayanmayan ihtimal huccet olamaz, (Mec:73), 7) Nassca haram olan hiçbir işlem, iyi niyetle veya iyi sonuçla helal olamaz, Örneğin, faizini yoksullara dağıtmak, onunla cami, çeşme yapmak veya hacca gitmek gibi salih amellerde kullanmak niyetiyle de olsa bankaya faize para yatırmak haramdır. Anılan Fetva ve Dayandırıldığı Gerekçelerinin Değerlendirilmesi: Faizli İşlemin faizi, enflasyon altında olunca faiz sayılmaz fetvasının çok garip ve farklı zamanlarda yapılan farklı yorumsal gerekçelerinden bazıları: 1. Gerekçe: Faizli İşlemdeki faiz, enflasyon altında olunca reel faiz olmadığından helaldir. Değerlendirme: Başlangıçta yapılan faiz işleminin meşruiyetsizliği dikkate alınmadığı gibi, işlem anındaki faizin reel olduğu da gözden kaçmıştır. Çünkü işlem anındaki parada enflasyon söz konusu olamaz, enflasyon ilerdeki zaman zarfında oluşacak şartlarla oluşabilir. Halbuki, söz konusu olan bu işlem, başlangıç itibarıyla net faizli bir işlem olduğu gibi, sonuç itibarıyla da faizli işlemin gereği yapılmaktadır. Çünkü, ödeme anında: enflasyon sıfır derecesine düşse de veya % 100 artsa da, yapılması gereken ödeme miktarı başlangıçta yapılan faizli sözleşmedeki faiz oranına göre yapılır. Dolayısıyla net bir faiz işlemi ve faiz akdi olduğunda hiçbir şüphe olmayan faizli ve fasit bir akit yapmanın, sözde sonucunu düşünerek, cevazına fetva vermek hangi şer i delile, içtihada veya kaynağa dayandırılabilir? Bu fetva, enflasyon altındaki faizi helal saymakla kalmamakta, aynı zamanda ödeme sırasında reel faiz düzeyinde olmayan faizli kredi çekmeyi, faize para yatırmayı ve dolayısıyla faiz akdi yapmayı da helal ve caiz saymakta ve böylece faizli kredi çekmeye teşvik etmektedir. Oysa ki, konusu ve bedeli helal olan iki mal olsa dahi, şeri bir nehiyden dolayı fesat veya keraheti içeren herhangi ivazlı bir akdi yapmaya bilerek yönelmenin dahi haram ve günah olduğu hususu, bütün Usulcüler tarafından ifade edilmektedir 1. Aynı kaideler ışığında Cuma günü ezan okunurken alış-veriş yapmak, ticaret kervanını karşılamak ve sıkıntılı hallerde şehirlinin köylüye mal satması gibi işlemleri örnek olarak zikreden Fıkıh ekolleri de, bu işlemleri sahih görmekle birlikte caiz görmemişlerdir 2. Şeri yasağın sözleşmenin zatında ve temel unsurlarında olmayıp, dolaylı ve harici bir sebepten olduğu için sahih sayılan bir işlem günah ve haram sayılırken enflasyonlu Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008 129

faizli kredi veya başka faizli bir işlemi caiz ve masum kabul etmenin izahı çok zordur. Bir kimsenin ilerdeki zaman içinde kendisiyle evleneceği kadınla zina ilişkisinde bulunma fiili, zamanı gelince aynı kadınla gerçekten evlenmiş olması, o fiile veya fiilden doğacak çocuğa meşruiyet kazandırıp helal kılar mı, veya daha sonra abdest almak niyetiyle kılınacak bir namaz, daha sonra abdest almakla sahihe dönüşebilir mi? Keza, birine Banka ile temasa geçerek faizli krediyi çekebilirsin, çünkü, bu faiz daha sonra enflasyon altına düşebilir ve senin ilk faiz akdin günahı da silinir demek ile, Birine, şu kadınla cinsel ilişkiye girebilirsin, çünkü daha sonra onunla evleneceksin ya veya namazı kıl, sonra abdest alacaksın demek arasında ne fark vardır? Evet, gayri meşru ilişkiden doğan çocuk ile gayri meşru işlemden doğan faiz ve kredi arasında hukuk mantığına göre ne fark vardır? İlişki gayri meşru ise çocuk da gayri meşru olur ve sonraki meşru nikâh akdi ne çocuğu ne de yapılan cinsel ilişkiyi meşru kılamaz. Şu da bir gerçektir ki, hiçbir mudi, enflasyona karşı parasını korumak için değil, faizini almak için bankaya parasını faizle yatırdığı gibi her banka da parasının değerini korumak için değil, faizini almak için vatandaşa kredi açmakta ve faiz alma niyetiyle yatırma veya kredi açma akdini yapmaktadır. Bu niyetle yapılan faizli kredi işlemlerine müslümanları yönlendirmek ve sonunda da işlemleri ve sonuçlarını aklayarak masum göstermenin hangi kitapta yeri vardır? 2. Gerekçe: Değer kaybına kıyasla caiz görülmüştür. Değerlendirme: Bu kıyasın kıyası maal farık olduğu dikkate alınmamıştır 3. Şöyle ki; Evvela, Müçtehitler döneminde tartışılan konu, enflasyon altındaki faizli kredi işlemi değil, zamanında ödenmemiş meşru bir alış-veriş akdinin parasal bedelinde veya uzun zaman ödenmesi geciktirilmiş faizsiz bir kredi bedelinde meydana gelen değer kaybı/yükselişi konusudur. Hiçbir müçtehidin, faizli krediyi kurtarmak için, bu yönteme baş vurduğu bilinmemektedir. Müçtehitlerin tartıştıkları değer kaybı konusunun bugünkü faizli İşlemin enflasyon altına düşen faizi ile alakası söz konusu değildir. Dolayısıyla, faizi kesinleşmiş faizli bir işlemin, İmam Ebu Yusuf ün kabul ettiği masum bir alış-veriş akdinin veya faizsiz meşru bir kredinin uzun zaman ödenmemiş bedelinde oluşan değer kaybına kıyaslanması da elbette kıyası ma al-farıktır. Binaenaleyh Ebu Yusuf'un cevaz verdiği vadeli alacağın değer kaybının farkı ile enflasyon altındaki faizli kredi faizi arasında olan farklı noktaları maddeler halinde aşağıda özetlenmiştir: 1) Değer kaybı, meşru bir alış-verişin veya faizsiz kredinin bedelinde, sonradan oluşabilen bir zarar/kayıptır; Enflasyon faizi ise, faiz akdinden doğan ve akitte belirlenen kesin bir artıştır. 130 Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008

2) Meşru alış-verişin veya faizsiz kredinin bedelinde doğabilecek kaybın miktarı, başta meçhul olduğu gibi hiç de doğmayabilir; Enflasyon altındaki faiz miktarı ve ödeme zamanı ise, enflasyondan değil, yapılan faiz sözleşmesinden doğan sabit ve bağlayıcı şartlı bir artıştır. 3) Ödenmesi gereken değer kaybı, alacağın değerinde oluşacak orana göre takdir edilir ve ödeme anında değer kaybı ne ise o ödenecektir. Yoksa hiçbir fazlalık ödenmez. Ödenmesi gereken enflasyon faizinin miktarı ise, enflasyona göre değil, yapılan sözleşmeyle tespit edilen miktardır. 4 Yukarıda belirtildiği gibi, enflasyon ister sıfır düzeyine insin isterse %100 e yükselsin enflasyon oranı asla dikkate alınmaz. Dikkate alınan ve ödenmesi gereken miktar, faizli sözleşmede kararlaştırılmış sabit faiz miktarıdır. İşte, Ebu Yusuf'un cevaz verdiği değer kaybı nerede? Buna kıyas edilen enflasyon altındaki sözleşmeli faiz nerede!.. Ayrıca, faizli kredi işleminde faiz, enflasyon oranının altına düşünce faizli işlem caiz olabiliyorsa, faizsiz kredi işlemindeki para değeri enflasyon oranının üstüne çıkınca bu faizsiz kredi çekmenin de haram olması gerekmez mi? Bu fetvanın mantığına göre evet haram olması gerekir. Ancak, bunu diyen hiçbir içtihat yoktur. Çünkü, bu işlem başta meşru olarak yapılan bir işlemdir. Şu halde, meşru bir işlem, sonucu itibarıyla gayr-i meşru bir işleme dönüşemeyeceği gibi, gayr-i meşru bir işlem de sonucu itibarıyla meşru olamaz. Genel kural budur. 3. Gerekçe: Berire Hadisinin tartışmalı bir versiyonunun en zayıf ihtimaline yapışmak Değerlendirme: Pek çok hadis alimlerinin buna dair sıhhatli ve bağlayıcı yorumları hiçe sayılmıştır 5. Olay şudur: Efendisi ile kendisi arasında belli bir miktar para karşılığında azat etme anlaşması (mükatebe) yapılan Berire adındaki cariye, durumu Hz. Ayşe ye bildirerek istenilen paranın ödenmesi talebinde bulunur, Hz. Ayşe de velaefendilik hakkı kendisinde olmak şartıyla kabul ettiğini ancak karşı tarafın bu hakkı vermemekte ısrar ettiğini Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e bildirince, Efendimiz (s.a.v.), Hz. Ayşe ye Sen onu satın al, azat et, vela hakkı azat edenindir diye buyurmuştur. Çok zayıf ve varsayımlı bir rivayette güya Hz. Peygamber (s.a.v.): Sen, onlara vela hakkı sizin olsun diyerek onu satın al, azat et, vela hakkı zaten azat edene aittir diye buyurmuştur.yani, bu zayıf rivayete göre fasit bir şartın ileri sürüldüğü bir akit konusunda üç görüş vardır: Ebu Hanife mezhebine göre akit de şart da batıldır, İbn Şübreme ye göre ikisi de sahihtir, İbn Ebi Leyla ya göre akit sahih, şart geçersiz sayılabilir. Bu zayıf rivayetin en zayıf ve kabul edilemez yorumunu kendilerine delil kabul edenler, faizli kredi işlemini bu olaya kıyaslayarak değerlendirmek istemişlerdir. Bu kıyas da arızalıdır. Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008 131

Çünkü, hadiste geçen olay, sahih bir alış-veriş akdi olup bu akdin temel unsurları dışında şart olarak ileri sürülen ittifaken meşru bir vela hakkı vardır. Faizli kredi işlemi olayında ise geçersiz sayılması istenilen faiz, ittifaken gayr-i meşru bir rant olup akdin temelinde vardır, dolayısıyla ne vela hakkına benzer ne de ona kıyaslanabilir. Nitekim, İbn Ebi Leyla ya göre şart da sahih akit de sahihtir.yani, ona göre ittifaken meşru olan vela hakkı şeran başkasına verilebilir. Peki, faiz şartı da vela hakkı gibi helal bir hak olup başkasına verilebilir diyen var mı veya bu faizli kredi işleminde uygulamada faizden vazgeçme durumu var mı? Hayır!... Üstelik, bu zayıf rivayetin açık metnine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) Ayşe Validemize (r.a.): Sen Berire adamlarına tamam vela hakkı sizin olsun diye söyle, nasıl olsa vela hakkı azat edenin olur, yani senin olur, onlara olmaz, diye Resulüllah a, Hz. Ayşe yi onları aldatmaya yönlendirme isnadı vardır ki sözüne itibar edilen hiçbir alim bunu kabul etmemiştir 6. Ayrıca, Hadiste geçen vela hakkı yapılan alış-veriş akdinden ve azat etme işleminden ayrı ve meşru bir haktır. Fakat, faiz şartını dışarıda bırakacak ve mahiyeti iki ayrı unsurdan oluşabilecek faizli bir akit söz konusu olabilir mi? Hayır! Faizsiz bir faiz akdi olamaz. Şu halde söz konusu olan faizli kredi çekmede veya faize para yatırmada faiz, şart değil, akdin temelinde bulunan iki temel unsurdan bir unsurdur. Dolayısıyla, bu Hadis te söz konusu olan faizli kredi çekme işleminin caiz olduğuna dair delil olabilecek hiçbir hüküm yoktur. Vela hakkı nerede!, Faiz şartı nerede, Alım-satım işlemi nerede!, faizli işlem nerede! 4. Gerekçe: Sosyal zaruret, faizi helal kılacak gerekçesi. Değerlendirme: Bu ilke, sübjektif ve izafi bir ilke olduğundan yanlış yorumlara çok elverişlidir. İslam toplumunun ekonomik bakımdan kısa sürede zengin olabilmesi için, müskiratı satmak, plajları işletmek, meyhaneleri açmak ve uyuşturucu maddeleri satmak gibi gayr-i meşru yollar helaldir diye fetva verilebilir mi? Hayır! Üstelik, bu zaruretin sebepleri yapay ve suiistimallerden kaynaklanan hallerdir. Helal alternatifi bulunan hiçbir zaruret veya ihtiyaç, haramı meşru kılamaz. Bırakın toplumsal zaruret iddiasını, bireysel veya toplumsal ihtiyaç gerçeği dahi Allah ile kul arasında savaş sebebi olarak tanıtılan faizin kullanılmasını ve böyle ağır bir suçun işlenmesini meşru gösteremez. Nitekim, İmamı Rabbani, faizli işlemleri şöyle değerlendirmektedir: Faizli her akit haramdır, haram bir akit vasıtasıyla elde edilen kazanç da haramdır. Dolayısıyla faize para yatıran kişinin elde edeceği faiz ile birlikte anaparası da haram olur. 132 Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008

Çünkü borçluya (mustakriz) faizli kredi açan sermaye sahibi (mukriz), borçluya verdiği anapara karşılığında ancak, faizi alabilir 7. İmamı Rabbani, faizin haramlığını düzenleyen kesin nasslar ihtiyaç sahibini de ihtiyaç sahibi olmayanı da kapsamakta ve dolayısıyla, ihtiyaç sahibini ayırmak, bu kesin hükmü nesh etmek anlamına gelmektedir.yani, faizli işlemin faizi haram olduğu gibi faizli işlemi yapmanın kendisi de haramdır. İhtiyaç, faizi helal kılacak bir mazeret değildir. Şayet ihtiyaç, faizi helal kılacak meşru bir mazeret olsaydı, Kur an-ı Hakim in yasakladığı faiz alanı kalmayacaktı, çünkü, faiz veren herkes ihtiyaçtan dolayı faiz vermektedir demektedir 8. Evet mesken, bir zarurettir. Ancak, mülkiyeti şart değildir, kiralama gücü de bir alternatiftir. Araba bir ihtiyaçtır, ancak kamu ulaşımı bir alternatiftir. 5. Gerekçe: Bu faizli işlemin, devletin yardım niyetiyle yapıldığı gerekçesi Değerlendirme: Bu nitelikte farklı bir hüküm indi olup, herhangi şeri bir delil veya kaideye dayanmamaktadır. Devletin veya bir şahsın yardım niyetiyle birine açtığı faizli kredinin faizi, helal olabileceğine dair en zayıf bir fıkhi veya Usuli görüşe rastlamadım.yardım ancak kar (faizsiz borç verme) şeklinde olabilir. Faiz ile verilen kredi yardım olmaz. 6. Gerekçe: Bu faizli işlem, kamu bankalarından olursa caiz, özel bankalardan olunca değil, Değerlendirme: Bu nitelikte ayrımcı bir hüküm de kişisel bir yorum olup, hiçbir şeri kaide vaya delile dayanmamaktadır. Faiz yalnız faiz alanı ve vereni ilgilendirmez, toplumu ilgilendirir. Vergi verme, askerlik yapma gibi vatandaşlık mükellefiyetleri yanında Devletin ihtiyaç sahiplerine yardım etme, onları koruma görevi vardır. Kamu bankası olsun, özel banka olsun faizli muamelelerde kredi veren taraf (banka) tamamen kazanma amacıyla ve alacağını garanti ederek, güçlü bir şekilde bu muameleyi yapmaktadır. Gerçek ihtiyaç sahibine yardım etmek gibi bir niyet ve anlayıştan söz edilemez. 7. Gerekçe: Bu faizli işlem, tüketim kredisi için caiz değil, üretim kredisi için ise caizdir. Değerlendirme: Bu farklı hüküm de indi olup, herhangi şeri bir delil veya kaideye dayanmamaktadır. Buna göre yürütülen günlük zaruri ihtiyaçlar (tüketim kredisi) haram işlemi helal kılmaz, fakat ikinci bir fabrika kurma ihtiyacı (üretim kredisi) ise haramı helal kılar mantığı çok garip olduğu kadar aynı zamanda zaruret, haramı helal kılar şeri ve nassi kural ve kaideye tümüyle ters düşmektedir. Hulasa, bugünkü bankaların parasal işlemleri faiz esasına dayanmaktadır. Dolayısıyla, faiz sistemiyle çalışan bankaların, belli bir vadeye kadar yatırılan TL. veya döviz muka- Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008 133

bilinde, yüzdelik hesaba verdikleri aylık veya yıllık nemâ, kesinlikle faizdir. Kezâ bankaların, yüzdelik hesaba göre özel veya tüzel kişilere açtıkları kredi karşılığında, aldıkları aylık ya da yıllık nema da faizdir" 9. Faizin hükmü de malumdur. Nitekim, İmam Nevevi, Kitabu l-idah fi-menasiki l-haccı ve l-umra adlı eserinde bu hükmü net bir biçimde açıklayan şu ifadelere yer vermektedir. İhramlı bir kimsenin, bütün ihram yasaklarından, mazeretli haller ve yerler dışında, oldukça uzak durması gerekir. Ne yazık ki, avam tabakasından bazı kişiler, daha sonra fidyesini vermekle günahından kurtulacağını düşünerek haram işlemekte ve fidyesini vermek niyetiyle bazı yasakları işleme cesaretini göstermektedirler. Bu düşünce açık bir hata ve çirkin bir cehalettir. Çünkü, yasağı işlemek kendisine haram kılınmıştır. Buna muhalefet ederek yasağı işleyince günaha girmiş olur ve fidye vermesi de gerekir. Ancak, daha sonra verilecek fidye, kendisine haram bir fiili işlemeye yönelmesini helal kılmaz. Böyle bir kanaate dayanarak haram işleyen kişinin cehaleti ben içki içerim veya zina ederim, nasıl olsa bana uygulanacak had cezası beni temizler diyen kişinin cehaletine benzer. 10 Başta haram bir faiz akdi olan faizli kredi çekme fiili, daha sonra bu işlemin faizinin enflasyon altına düşerek reel faiz olmaktan çıkması, o haramı helal kılamaz 11. Hatta, faizini fakirlere, yoksullara veya kamu hizmetlerine sarf etmek niyetiyle bankaya faizle yatırılan para faizinin, daha sonra gerçekten fakirlere ve yoksullara dağıtılması dahi, bu iyi niyetli bilgisizin işlediği bu haram fiilini helal kılamaz ve onun günahından onu kurtaramaz. Veya yetimlere yardım etmek niyetiyle hırsızlık yapmak, uyuşturucu satmak, meyhane çalıştırmak gibi hiçbir çirkin ve haram fiil, ne böyle bir yardım niyetiyle ne de sonradan öyle yapmakla helal olabilir. Yukarıda söz konusu olan Yayımlanmayan Bir Reddiye = Faizli İşlemin Enflasyon Altındaki Faizi meselesi hakkında beyan ettiğimiz tespitler paralelinde, Prof. Dr. Hayrettin Karaman Hoca Efendi nin 02 Haziran 2006 Cuma tarihli Yeni Şafak Gazetesinde yayımlanan müdellel görüşü, makalemizin yeniden gündeme taşınmasına ve içeriğinin toplumumuzla paylaşılmasına vesile oldu. Sayın Karaman ın bu husustaki yazısının ilgili son üç paragrafı aşağıya alınmıştır. Bu üç paragraftan birinci paragrafı faizsiz kredinin ve faizsiz bir alış-veriş akdinin bedelinde zaman akışı içinde meydan gelen değer kaybı nın dini açıdan caiz olduğunu açıklarken ki ben de eskiden beri bu görüşü savunmaktayım. Çünkü, bu bir fazlalık değil, oluşan zarar karşılığıdır- ikinci paragrafı da faizli kredinin ve faizle yatırılan paranın enflasyon altına düşen faizi n ve faizli kredi işleminin şer an caiz olmadığını beyan ederek şöyle der: Bir müslüman bir akit ve anlaşma yaparken gelir ve giderinde, akdin sonucunda faizi öngörmemiş, faizi akde sokmamış olursa, borcun ödenmesi geciktiğinde, vadesinde 134 Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008

ödeme yapılmadığında -gecikme dönemi içinde meydana gelen- enflasyon farkı ödemeye dahil edilir. Aksi halde borçlu borcunu tam değil, eksik ödemiş olur. Eğer borç, Allah rızası için ödünç para vermeden hasıl olmuş bulunursa ödeme zamanının geçmesi, vadenin gelmesi ve geçmesi söz konusu olmaksızın ödeme enflasyon farkı ile birlikte yapılır. Eğer akit banka ile yapılmış ise; yani bankaya mevduat yatırılmış veya kredi alınmış ise bu da bir akittir, ancak burada akde faiz dahil edilmiştir, belli bir zaman sonunda şu kadar faiz alınacak veya verilecektir, bu alış-veriş akdin hükmüne dahildir. Müslümanın işte böyle bir akdi yapması caiz değildir. Ödeme zamanı geldiğinde alınan veya verilen faiz enflasyonun altında kalsa bile bu durum, başta yapılan faizli akit günahını ortadan kaldırmaz. Bir kimse, daha sonra evleneceği bir kadınla -evlenmeden, nikah akdi yapmadan önce cinsel temas yapsa bu zinadır; daha sonra onunla evlenmek niyetinde olması ve zamanı gelince evlenmesi zina günahını ortadan kaldırmaz Ayrıca bankaya yatırılan paralar yüksek ve reel faizlerle isteyene kredi olarak verildiği için, mevduat sahibine paranın reel faizi verilmezse bile bu paraya reel faiz tahakkuk etmiştir, banka bu faizi almıştır ve buna mevduat sahibi razı olmuştur.bankaya para yatıran ama bankanın kazandığı reel faizi (bunun bir kısmını ) almayan, bankaya bırakan mevduat sahibi eğer haramdan sakınmak isteyen bir mümin ise, bilerek reel faiz alan kimseden daha büyük bir yanlışa düşmektedir; çünkü bu ikincisi hiç olmazsa-haram işleyerek-dünyasını kurtarmıştır, birincisi ise hem haram işlemiş, hem de dünyevi bir menfaat elde etmemiştir. (02 Haziran 2006 Cuma/Yeni Şafak Gazetesi) Şu hususlara da dikkat çekerek makalemi noktalayacağım. Şuna inanmalıyız ki, kul ile yaratıcı arasındaki ilişki hasta ile doktor arasındaki ilişkiye benzer. Dolayısıyla kulun kendine yararlı gördüğü değil, yaratıcının kuluna yararlı gördüğü maslahatlar yararlıdır. Hastanın istediği ilaç değil, doktorun hastasına uygun gördüğü ilaç yararlıdır. Faiz iktisadi kanserdir, fert veya toplumun ekonomik hayatına girince ekonomiyi çökertir. Faiz, merhametli kredi açma anlamına gelen karz-ı hasan gibi sevgi, yardımlaşma ve kaynaşma duygularının katilidir. Egoisttir, pek çok yüce ahlaki değerleri yok etmiştir. Faiz, bütün semavi dinlerde zararlı görüldüğü için yasaklanmıştır. İlkel çağlardan beri vardır. Ortadoğu İslam alimleri genel olarak, faizsiz kredi veya meşru alış-veriş bedelinde meydana gelen değer kaybını, gecikme zammını ve hatta gecikme zammını içeren kredi kartlı alış-verişi bile caiz görmemektedirler. Müdellel olarak tartışılan ve sonu- Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008 135

ca bağlanan bu husus, Mecmeu l-fıkhi l-islami tarafından da karar halinde yayımlanmıştır 12. Bu tartışma İslam diyarında yapılan işlemlerle ilgilidir. Yüce Allah dan Allahım! Bize hakkı hak olarak gösterip ona ittiba etmeyi, batılı batıl olarak gösterip ondan sakınmayı nasip eyle anlamındaki Resulü Ekrem in duasıyla sürekli münacatta bulunma ve gereği gibi yaşama imkanını lütfetmesini niyaz ederim. DİPNOTLAR 1 Gazali, Mustasfa, 1/61; İbn Rüşt, Bidayetu l-müçtehit 2/166, Molla Husrev, Miratu l-usul, 2/289. 2 Nevevi, Ravdatu t-talibin, 1/428;İmam Remli, Nihayetu l-muhtac Şerhu l-minhac, 11/392; İbn Abidin, 5/209 vd, el-bahru r-raik, 16/122 vd. 3 İbn Abidin,Tenbihü r-rukud ala Mesail in-nukud, Mecmuatu r-resail, II/56 vd. 4 Geniş bilgi için bkz. Abdulaziz BEKİ, İslam da Güncel Ticari Meseleler, 94-96. 5 Fethu l-bari, Ale l-buhari, 8/37; el-müntaka Şerhu l-muvatta, 3/265. 6 Umdetu l-kari, Şerhu l-buhari, 4/225, 13/293. 7 İmam Rabbani, Mektubatı 1/108. Mektup no:102. 8 İmam Rabbani, Mektubatı 1/108. Mektup no:102. 9 El-Cezeri, II/246-247; ez-zuhayli, IV/682. 10 İmam Nevevi, Kitabu l-idah fi-menasiki l-haccı ve l-umra, s.188. 11 Geniş bilgi için bak: İbn Abidin, 2/544. 12 Mecelletü l- Mecme i-l-fıkhi l-islami, S.V, C: 5/2261. 136 Yıl 1 Sayı 1 Şubat 2008