Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı: Dönem Analizi 1

Benzer belgeler
Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ


CARİ İŞLEMLER DENGESİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum ( Ağustos)

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Yıllıklandırılmış Ayrıntılı Sunum (Kasım Ekim 2016)

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum ( Temmuz) Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Ayrıntılı Sunum ( Temmuz)

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

ÖDEMELER DENGESİ İSTATİSTİKLERİ

Ödemeler Dengesi Bülteni

Cari açık ve finansmanı

Ödemeler Bilançosu ve Cari İşlemler Açığı

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Dengesi Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

ÖDEMELER DENGESİ. Dr. Süleyman BOLAT

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı?

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:9

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

CARİ AÇIK Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

AYDIN TİCARET BORSASI

Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ödemeler Dengesi Tanım ve Kapsam:

AYDIN TİCARET BORSASI

2014 ARALIK ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosuna İlişkin Yöntemsel Açıklama

Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

AYDIN TİCARET BORSASI

Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosuna İlişkin Yöntemsel Açıklama

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

AYDIN TİCARET BORSASI

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

Finansal Hesaplar 2013

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

TR: Ödemeler Dengesi, Ocak 16

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2015 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

EKONOMİK GÖSTERGELER

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

AYDIN TİCARET BORSASI

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TR: Ödemeler Dengesi, Aralık 15

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

TR: Ödemeler Dengesi, Haziran 16

AYDIN TİCARET BORSASI

Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

Cari Denge Tanımı. Dr.Dilek Seymen

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

MALÎ BÜLTEN-01 M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ M A LÎ BÜLTENİ REEL RAKAMLAR

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Türkiye Ekonomisi 2014 Bütçe Büyüklükleri ve Bütçe Performansı Raporu

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Sokaktaki insan için cari işlemler hesabı rehberi

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Transkript:

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 1 Abdullah KESKİN * Öz: Türkiye'de cari açığın hem mutlak hem de GSYİH'ye oran olarak artış eğiliminde olduğu bir dönemde gelişimini ve finansman yapısını incelemek, açığın sürdürülebilirliği için büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, Türkiye nin sermaye hareketlerinin serbest bırakıldığı 1989 sonrası dönemde, cari açığın gelişimini, açığın nedenlerini ve finansman yapısını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada, konuyla ilgili literatüre yer verilmekte, Türkiye'nin 1989-2015 dönemi ödemeler bilançosu cari hesap ve finans hesabı alt kalemleri grafiklerle sunulmakta, ayrıca bazı makroekonomik değişkenlerin zaman serileri arasındaki ilişkiler birim kök testi, eşbütünleşme analizi, VECM, ARDL ve Granger nedensellik testi gibi ekonometrik yöntemler yardımıyla analiz edilmektedir. Analizin sonucu, Türkiye'nin ekonomik büyüme için ithalata bağımlı olduğunu, ithalatını da yine dış finansmanla (özellikle dış borçlanmayla) karşılamak durumunda kaldığını ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Cari işlemler açığı, cari açığın finansmanı, ekonomik büyüme JEL Kodu: F32, F41, F43, F65, G01 The Current Account Deficit Issues and its Financing Structure in Turkey: Analysis of the 1989-2015 Period Abstract: It is crucial to examine the structure and financing of the current account deficit for its sustainability in Turkey, especially in a period when the current account deficit rises both in absolute value and as a proportion of GDP. This study aims to analyze the development of Turkey's current account deficit, the causes of the deficit and its financing resources, especially in the period after 1989 in which capital flows were released in Turkey. To this aim, Turkey s balance of payments, current account, and financial account's sub-items, are presented with graphics. The relationship between some macroeconomic time series variables are analyzed using econometric methods including unit root test, co-integration analysis, VECM, ARDL and Granger causality test. The results of the analysis reveal that Turkey shows a double dependence on foreign sources in economic growth: Turkey is dependent on import for its economic growth on the one hand and it needs external financing for import on the other hand. Keywords: Current account deficit, current account deficit financing, economic growth JEL Classifications: F32, F41, F43, F65, G01 1 Bu çalışmanın özeti, 10-12 Haziran 2015 tarihinde Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından organize edilen Anadolu Uluslararası İktisat Kongresi'nin (EconAnadolu 2015) Özet Bildiriler kitapçığında yayınlanmıştır * Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, Ahmet Necdet Sezer Kampusü, 3. Eğitim Binası, 03200 Afyonkarahisar/Türkiye. Makale gönderim tarihi: 16.06.2016 Makale kabul tarihi: 15.06.2017 AİD, Cilt 50, Sayı 3, Eylül 2017, s. 89-125.

90 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. Giriş Cari açık, ödemeler bilançosunun 1 cari işlemler hesabında yer alan kalemlerde gerçekleşen hareketlerden kaynaklanan, ülke dışına döviz çıkışına neden olan parasal işlemlerin, ülkeye döviz girişi sağlayan parasal işlemlerden daha büyük olması durumudur. Bu açığın, ülkeye sermaye girişiyle karşılanması umulur. Ancak bu, çoğu ülke için genellikle mümkün olmaz. Dolayısıyla, cari açık ülkenin dış aleme döviz yükümlülüğünü artırdığı için ya ülkenin, mevcut rezerv varlıkları başta olmak üzere, ülke varlıklarının azalmasını ya da dışarıdan borçlanmasını gerektirir. Cari fazla olması durumunda ise ülke dışarıya borç verir ve/veya tahvil, hisse senedi gibi yabancı varlıkları satın alır (Obstfeld ve Rogoff, 1996: 5). Cari açık, rezerv varlıklar kullanılarak ya da dış borçlanma yoluyla finanse edilebildiği sürece ekonomik kriz oluşturmaz; ancak, rezervlerdeki sürekli erime kriz sinyali olarak algılanır. Ayrıca, ekonomik kriz dönemlerinde dış borç bulmak hem daha zor, hem de daha maliyetli hale gelir. Öte yandan, artan cari açık bir ekonominin krize gidip gitmediğinin önemli bir göstergesi olarak kabul görmektedir. Cari açığın GSYİH ye oranının bazı iktisatçılara göre %4 (Dornbusch ve Fischer, 1990), bazı iktisatçılara göre %5 (Freund ve Warnock, 2005: 9), bazılarına göre ise %6 (Edwards, 2005: 1) oranını geçmesi riskli görülmekte ve bir kriz uyarısı olarak algılanmaktadır. 2 Hızla artan cari açıklar, dikkatle izlenmesi gereken önemli bir ekonomik sorundur ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde ekonomik krizlere neden olma potansiyeli taşırlar (Edwards, 2001; Taylor, 2002). Cari açığın kaynağının tespiti, açığın azaltılması ya da ortadan kaldırılmasına yönelik uygun iktisat politikası tedbirlerinin alınabilmesi açısından da önem taşımaktadır. Cari açığın kendisi kadar, nasıl finanse edildiği de önemlidir. Özellikle, cari açığın finansman kaynaklarının, finansman kalitesi yani taşıdıkları risk açısından değerlendirilmesi gerekir: Literatürde finansman kaynakları risk açısından vadesine göre ve borç doğurup doğurmamasına göre sınıflandırılır. 1 Ödemeler bilançosu, geniş anlamıyla, bir ekonomide yerleşik kişilerin diğer ekonomilerde yerleşik kişilerle belli bir dönem içinde yapmış oldukları ekonomik işlemlerin sistematik kayıtlarını elde etmek üzere hazırlanan istatistiki bir rapordur. Tanımda geçen yerleşik kişiler kavramı genel hükümet, merkez bankası, bankalar ve diğer sektörleri; belli bir dönem bir ay, üç ay veya bir yılı; ekonomik işlemler ise mal, hizmet ve gelirle ilgili işlemleri, finansal varlık ve yükümlülüklerle ilgili işlemleri, bir ekonomide yerleşik kişilerden diğer ekonomilerde yerleşik kişilere karşılıksız olarak reel ya da finansal kaynak transferini ifade eder (TCMB, Ödemeler Dengesi İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama). 2 Edwards (2001) ve Uygur (2004) gibi bazı iktisatçılar bir ülkenin sadece Cari Açık/GSYİH oranının büyüklüğüne bakarak kriz ihtimalinden söz etmenin eksik kalacağını, bunun yanında ülkenin döviz kuru politikası, dış borç miktarının büyüklüğü, dış borcun vadesi ve bileşimi gibi unsurlara da bakılması gerektiğini savunurken; Sachs (1981) ve Corden (1994) gibi bazı iktisatçılar ise, cari açığın kamu kesiminden kaynaklanmayıp özel sektörden kaynaklanması durumunda, kaynakların etkin kullanılacağı düşünülebileceğinden, endişeye gerek olmayacağını ifade etmektedirler (Göçer, 2013).

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 91 Kısa vadeli finansman kaynakları ile borç doğuran finansman kaynakları riskli finansman kaynaklarını oluştururken; uzun vadeli finansman kaynakları ile borç doğurmayan finansman kaynakları risksiz finansman kaynakları sayılır. Cari açığın finansmanı, ülkeye döviz girişi sağlayan doğrudan yabancı sermaye yatırımları, portföy yatırımları ve diğer yatırımlar şeklinde gerçekleşebilir. Kısa vadeli dış borçlanma ve hisse senetlerine yönelik portföy yatırımları yoluyla gelen döviz, sıcak para olarak nitelendirilip cari açığın riskli finansmanını oluştururken; doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve uzun vadeli dış borçlanma şeklinde gelen döviz, cari açığın sağlıklı finansmanını oluşturur. Cari açığın, borç doğurmayan dış kaynaklarla finanse edildiğinde sürdürülebilir; borç yaratan ve özellikle de kısa vadeli olan dış kaynaklarla finanse edildiğinde ise sürdürülemez olduğu kabul edilir (Aydoğuş ve Öztürkler, 2006: 101; Yapar Saçık ve Alagöz, 2010). Ödemeler dengesi finans hesabı, cari açığın finansmanını sağlayan asıl bölümdür. Eğer cari açık, finans hesabında yer alan kalemlerdeki net sermaye girişleriyle karşılanamazsa, net hata ve noksan hesabındaki kaynağı bilinmeyen sermaye girişleriyle karşılanır. O da yetersiz kalırsa resmi rezervler devreye girer. Bu çalışma, son yıllarda önemli hale gelen cari açığın büyüklüğünü, nedenlerini ve finansman yapısını araştırmaktadır. Çalışma ayrıca, 1989-2015 döneminde, Türkiye'nin ekonomik büyüme için gerekli olan yatırımların gerçekleştirilmesinde hammadde, aramalı ve sermaye malı için ithalata; ithalat için de dış finansmana bağımlılık durumunun analizini yapmaktadır. Türkiye nin Cari Açığı ve Açığın Nedenleri Türkiye nin Cari Açığı Cari açık, bir ülkenin belli bir dönemde ürettiğinden daha fazla tükettiği ve dolayısıyla diğer ülkelere bu açık kadar borçlandığı anlamına gelir. Cari açığı olan ülke bu açığa, yatırımları nedeniyle katlanıyor da olabilir. Cari açık kronik hal almış ve birinci durum söz konusu ise ülkenin sonuçta dış borç sorunu ve döviz açığı sorunu yaşaması kaçınılmazdır. İkinci durum söz konusu ise, yatırımlar dış borcun anapara ve faizini döndürebilecek verimli yatırımlar olduğu sürece, ülke için uzun vadede refah artışı sağlayabilir. Türkiye nin 1989-2015 dönemine ilişkin cari açığının gelişimi, mutlak rakamlarla ve GSYİH ya oran olarak Grafik 1'de görülmektedir. Grafikte belirgin olarak görüldüğü üzere, cari açık 2003 sonrası hızla artmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin hızlı büyüme çabalarıyla ilişkilendirilebilir. Bu yönüyle, Türkiye'nin cari açık sorunu, ekonomik büyüme sorunu anlamına gelirken; cari açığın finansmanı sorunu da ekonomik büyümenin finansmanı sorunu demektir.

1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 92 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. Büyümenin önemli girdisi olan petrolün, 2000'li yıllarda fiyatında meydana gelen sürekli artışın Türkiye'nin cari açığında meydana gelen ciddi artışta oynadığı rolü tespit etmek gerekir. Çünkü 2008 Küresel Finans Kriziyle sert bir şekilde düşen petrol fiyatları Türkiye'nin cari açığında önemli düşüşe neden olmuştur. 2009 ve 2010 yıllarında kısa sürede toparlanan petrol fiyatları cari açığı tekrar artırırken; 2014 sonrası petrol fiyatlarında tekrar meydana gelen sert düşüş cari açığın büyük oranda düşmesini sağlamıştır. 3 Grafik 1. Cari Açık (Milyon $ ve GSYİH nin %'si Olarak) 2 0-2 -4-6 -8-10 20000 0-20000 -40000-60000 -80000-100000 CARİ AÇIK (Milyon $) Cari Açık/GSYİH Oranı (%) Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Türkiye de Cari Açığın Nedenleri Cari açık bir ülkenin diğer ülkelere bu açık kadar borçlanması anlamına geldiğine göre, bu borcun kaynağının belirlenmesi gerekir. Bunun için de cari açığı yaratan ödemeler dengesi cari işlemler hesabı kalemlerinin izlenmesi gerekir. 4 Cari işlemler hesabı nı oluşturan dört alt kalem vardır. Bunlardan en önemlisi ihracat ve ithalatı içine alan mal dengesidir ve genellikle dış ticaret dengesi olarak bilinir. İkinci alt kalem, hizmetler ticaretini içeren hizmet dengesidir. Üçüncü alt kalem, gelirleri içeren gelir dengesidir ve son kalem, karşılıksız transferleri içeren cari transferler kalemidir. 5 3 https://en.wikipedia.org/wiki/price_of_oil#/media/file:brent_spot_monthly.svg (Erişim 12.04.2016). 4 Uluslararası karşılaştırılabilirliği sağlamak amacıyla ödemeler dengesi istatistiklerinin nasıl derleneceğine ilişkin uluslararası standartlar, IMF nin üye ülkeler için hazırladığı Ödemeler Dengesi El Kitabı nda yer almaktadır. Türkiye deki mevcut uygulama, ödemeler bilançosuyla ilgili tanım, kayıt ve sınıflamaya ilişkin açıklamaların yer aldığı bu el kitabının altıncı versiyonunu temel almaktadır. 5 IMF'nin hazırladığı Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı'nda üçüncü alt kalem birincil gelir dengesi olarak, dördüncü alt kalem ise ikincil gelir dengesi olarak isimlendirilmiştir.

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 93 Türkiye de 1989-2015 döneminde mal dengesi ve gelir dengesi sürekli eksi değerler alarak cari açığı beslerken, hizmet dengesi ve cari transferler 6 aynı dönemde sürekli artı değerler alarak cari açığı azaltıcı işlev görmüştür. Grafik 2'de, Türkiye de 1989-2015 döneminde dört kalemin cari açığa katkıları görülmektedir. Grafiğe göre, cari açığa en büyük negatif katkıyı mal dengesinin, en büyük pozitif katkıyı ise hizmet dengesinin yaptığı görülmektedir. 7 Grafik 2. Cari Açık ve Kaynakları (Milyon $) 40000 20000 0-20000 19891991199319951997199920012003200520072009201120132015-40000 -60000-80000 -100000 D. Cari Transferler (İkincil Gelir Dengesi) C. Gelir Dengesi (Birincil Gelir Dengesi) B. Hizmetler Dengesi A. Mal (Dış Ticaret) Dengesi I- CARİ AÇIK Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Cari açığın iki kaynağı mal dengesi ve gelir dengesi olduğuna göre, bu kalemlerin döviz çıkışına neden olan alt kalemlerine bakmak gerekmektedir. Grafik 3'te, 1989-2015 döneminde Türkiye nin mal dengesinin ya da yaygın ismiyle dış ticaret dengesinin sürekli açık verdiği görülmektedir. Belirtilen dönem için, cari açığı besleyen en büyük kalem olan mal dengesinin ithalat ayağının mal grupları itibariyle alt kalemlerine bakıldığında, ara mal (hammadde) ithalatının toplam ithalatın yaklaşık %70 ini oluşturduğu görülmektedir. Yatırım (sermaye) mallarının toplam ithalat içindeki payı yaklaşık %20 lerde gerçekleşirken, tüketim mallarına ilişkin oranın %10 larda 6 Turizm gelirlerimiz hizmet dengesi içinde yer alırken, yurtdışında çalışan işçilerimizin Türkiye'ye gönderdiği gelirleri cari transferler içinde izlenmektedir. 7 Hizmet dengesi içinde, cari açığı azaltıcı en büyük olumlu katkıyı turizm gelirleri yapmaktadır.

1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 94 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. kaldığı görülmektedir. Şu durumda mal dengesinde cari açığa en büyük katkıyı ara mal ithalatının yaptığını söylemek mümkündür. 8 Grafik 3. İthalat (Milyon $) ve İthalatın Mal Gruplarına Göre Kendi İçinde % Dağılımı 100% 80% 60% 40% 20% 0% 300000 200000 100000 0 Yatırım (Sermaye) Malları Tüketim Malları İthalat Ara Mallar (Hammadde) Diğer Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Grafik 4 te cari açığa katkı yapan gelir dengesinin ücret ödemeleri ve yatırım gelirlerinden oluşan iki alt kalemi görülmektedir. Gelir dengesinin en büyük alt kalemini yatırım gelirleri oluşturmaktadır. Yatırım gelirleri ise doğrudan yatırımlardan, portföy yatırımlarından ve diğer yatırımlardan sağlanan gelirler toplamından oluşur. Grafik 5'de yatırım gelirleri, belirtilen üç alt kalem itibariyle görülmektedir. En büyük paya sahip olan diğer yatırımlar alt kalemi merkez bankasının, hükümetin, bankaların ve diğer sektörlerin dış borç faiz ödemelerini içermektedir. Son on yıl içinde doğrudan yatırımlara ilişkin kâr transferlerinin artmakta oluşu dikkat çekicidir. 8 Hammadde ithalatı içinde, petrol ve doğalgazdan oluşan enerji ithalatının payı son on yılda %20-%25 aralığında seyretmiştir. Son on yılda aynı zamanda enerji fiyatlarında ciddi artışlar olmuştur. Petrolün varil fiyatı 2006'da 58 dolar civarında iken sonraki yıllarda artarak 100 doların üzerine çıkmıştır (Göçer, 2013).

1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 95 Grafik 4. Cari Açığı Besleyen Gelir Dengesi ve Alt Kalemleri (Milyon $) 5000 0-5000 -10000 Ücret Ödemeleri Yatırım Gelirleri Gelir Dengesi (Birincil) Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Grafik 5. Yatırım Gelirleri ve Alt Kalemleri (Milyon $) 2000 0-2000 -4000-6000 -8000-10000 Doğrudan Yatırım Diğer Yatırımlar Portföy Yatırımları Yatırım Gelirleri Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) 1989-2015 döneminde Türkiye den döviz çıkışına neden olan mal dengesinin ve gelir dengesinin cari açığa yaptıkları katkıların büyüklüğünü belirleyebilmek için bu iki kalemin kendi içindeki yüzde dağılımı cari açıkla birlikte Grafik 6 da gösterilmiştir. Grafikte görüldüğü üzere, cari açığın en önemli kaynağı mal dengesi ya da dış ticaret açığıdır. Çünkü cari açığa mal dengesinin katkısı yaklaşık %80 lerde iken gelir dengesinin payı %20 lerde kalmaktadır. Hatta son yıllarda mal dengesinin payının %90 ların üzerine çıktığı görülmektedir. Mal dengesinin en önemli alt kaleminin yaklaşık %70 le ara mal (hammadde) ithalatı olduğunu, gelir dengesinin en önemli alt kaleminin ise yaklaşık %60 la

1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 96 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. diğer yatırımlar olduğunu belirtmek gerekir. Gelir dengesinin en önemli alt kalemi olan diğer yatırımlar dönemin başlarında %90 ların üzerinde bir paya sahipken, dönemin sonlarına doğru sürekli azalma göstererek %40 lar düzeyine gerilemiştir. Bu gelişmeye paralel olarak, gelir dengesi içinde doğrudan yatırımların payının son on yılda sürekli arttığı görülmektedir Grafik 6. Cari Açık (Milyon $) ve Mal Dengesi ve Gelir Dengesinin Kendi İçinde % Dağılımı 20% 0% -20% -40% -60% -80% -100% 20000 0-20000 -40000-60000 -80000-100000 C. Gelir Dengesi (Birincil Gelir Dengesi) A. Mal (Dış Ticaret) Dengesi Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Türkiye nin Cari Açığının Finansman Kaynakları ve Finansman Kalitesi Cari Açığın Finansman Kaynakları Cari açık bir ülkenin diğer ülkelere borcu olduğundan, 9 bu açığın bir şekilde finanse edilmesi gerekir. Cari açık üç kaynaktan finanse edilebilir: Birincisi, dışarıdan borçlanılarak; ikincisi, ülke varlıkları yabancılara satılarak; üçüncüsü ise altın ve döviz rezervleri kullanılarak. Cari açığın finansman kaynakları, ödemeler bilançosunda yer alan finans hesabı, net hata noksan hesabı ve resmi rezerv hesabında izlenir. Özellikle finans hesabında yer alan kalemler, hem cari açığın sürdürülebilirliği, hem de finansmanının sürdürülebilirliği açısından önem taşır. Bu hesapta yer alan doğrudan yabancı sermaye yatırımları; hisse senetleri ve borç senetlerinden 9 Her yıl oluşan cari açıkların dışarıdan borçlanılarak finanse edilmesi sonucu ülkenin dış borç stoku artar. Şu halde diğer bir ifadeyle, bir ülkenin dış borç stoku (sadece borçlanmayla finanse edilmesi varsayımıyla) o ülkenin her yıl oluşan cari açıklarının kümülatifidir. Dış borç döviz üzerinden olduğu için artan dış borç stok oranı ülkenin döviz krizi riskini artırır.

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 97 oluşan portföy yatırımları; kısa ve uzun vadeli krediler ile diğer yatırımlardaki net sermaye girişleri cari açığın temel finansman kaynaklarıdır. Bu finansman kaynakları kendi içinde, vadesine göre kısa ve uzun vadeli nitelikte olanlar; borç doğurup doğurmamasına göre ise, borç doğuran ve borç doğurmayan finansman kaynakları olarak sınıflandırılırlar. Bunlardan en sağlıklı olan finansman kaynakları borç doğurmayan ve uzun vadeli olanlar iken en riskli olanlar borç doğuran ve kısa vadeli olan finansman kaynaklarıdır. 10 Cari açığın finansmanında finans hesabı yetersiz kaldığında, diğer bir finansman kaynağı, ödemeler bilançosunun net hata noksan hesabıdır. Net hata noksan hesabı, kayıt dışı (bilinmeyen) döviz giriş ve çıkışlarının net dengesini gösterir ve net değer pozitif olduğu sürece cari açığı finanse eder. Ancak bu finansman kaynağının güvenilir bir finansman kaynağı olmadığını belirtmek gerekir. Finans hesabı ile net hata ve noksan hesabındaki döviz girişleri cari açığın finansmanında yetersiz kalırsa o zaman rezerv varlıklar devreye girer. Resmi rezervler hesabı merkez bankasındaki döviz ve altın varlıkları ile IMF nezdindeki özel çekme haklarından (SDR) oluşur. Rezervlerdeki azalma, ödemeler dengesinde resmi rezervler hesabına pozitif değer olarak kaydedilir. Finans hesabı ve net hata noksan hesabındaki net döviz girişleri cari açığı aşarsa, bu fark ödemeler dengesinde resmi rezervler hesabına eksi değer olarak kaydedilir. Burada mantık şudur: Resmi rezervler hesabı fazla verdiğinde, ödemeler dengesi istatistiklerinden bu fazla kısım çıkartılarak rezervlere eklenmektedir (Yeldan, 2005). 11 Grafik 7, 1989-2015 döneminde Türkiye nin cari açığını ve açığın üç temel finansman kaynağını göstermektedir. Grafikte, cari açığın genelde finans hesabındaki net döviz girişleri ile finanse edildiği, özellikle son on yılda, cari açık fazlası dövizin resmi rezervlere eklendiği görülmektedir. Örneğin, 2012 yılı ödemeler bilançosu istatistikleri incelendiğinde Türkiye nin 47 milyar 961 milyon dolar cari açığına karşılık, finans hesabında 69 milyar 749 milyon dolar döviz girişi olduğu görülür. Burada ayrıca cari açığı aşan 23 milyar 853 milyon dolardan 916 milyon dolar net hata noksan hesabındaki kayıt dışı döviz çıkışının düşülmesi sonrası 20 milyar 814 milyon doların resmi rezerv varlıklarına eklendiği grafikte de görülebilmektedir. 1991, 1994 ve 2001 kriz 10 Bu bölümün ilerleyen kısmında, Türkiye nin 1989-2015 dönemindeki cari açık finansman yapısı, vadesine göre kısa ve uzun vadeli olarak ve borç doğurup doğurmamasına göre sınıflandırılacak ve grafiklerle gösterilecektir. 11 IMF'nin Ödemeler Dengesi'ne ilişkin hazırladığı, Türkiye'nin de ödemeler dengesi istatistiklerini hazırlarken uyduğu radikal değişiklikler içeren Altıncı El Kitabı'na göre, resmi rezervlerdeki artışlar (+), azalışlar (-) olacak şekilde düzenlenmiştir. Benzer bir değişiklik Finans Hesabında da yapılmıştır. Altıncı Elkitabında tanım değişikliği nedeniyle, finans hesabındaki net girişler eski tanıma göre ödemeler bilançosunda (+) olarak görülürken, yeni düzenlemede (-) olarak görülmektedir. Ayrıca, yeni sınıflamaya göre resmi rezervler ayrı bir hesap olarak değil, finans hesabı altında gösterilmektedir.

1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 98 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. yılları olduğundan, finans hesabında net çıkışlar görülmektedir. Öte yanda Küresel Finans Krizi'ne karşın 2008, 2009 ve 2011 yıllarında finans hesabındaki net döviz girişlerinin cari açığı kapatacak düzeyde gerçekleştiği görülmektedir. Grafik 7. Cari Açık ve Finansman Kaynakları (Milyon $) 40000 20000 0-20000 -40000-60000 -80000 NET HATA NOKSAN SERMAYE ve FİNANS HESABI RESMİ REZERVLER CARİ AÇIK Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Grafik 8'de cari açığın finansman kaynakları, IMF'nin Altıncı El Kitabı tanımına göre, finans hesabının alt kalemleri olan doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, diğer yatırımlar ve rezerv varlıkları da içerecek şekilde görülmektedir. Grafikte 1989, 1991, 1994 ve 2001 kriz yılları dışında, diğer yatırımların cari açığın finansmanında önemli payı olduğu görülmektedir. 1998, 2001, 2002, 2008 ve 2015 yılları dışında, portföy yatırımlarının özellikle 2009-2015 yılları arasında cari açığın finansmanında önemli payı vardır. İncelenen dönemde doğrudan yatırımların cari açığın finansmanına, bazı yıllar sınırlı da olsa, sürekli katkı yaptığı görülmektedir. Bu katkı 2004 sonrası daha belirgin hale gelmiştir.

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 99 Grafik 8. Cari Açık ve Finans Hesabı Alt Kalemleriyle Finansman Kaynakları (Milyon $) 40000 20000 0 19891991199319951997199920012003200520072009201120132015-20000 -40000-60000 -80000 1. Doğrudan Yatırımlar 2. Portföy Yatırımları 3. Diğer Yatırımlar 4. Rezerv Varlıklar CARİ AÇIK Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Grafik 9'da, cari açığın en önemli finansman kalemi olan finans hesabının alt kalemleri, kendi içinde yüzde dağılım olarak görülmektedir. Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, diğer yatırımlar ve rezerv varlıklar olmak üzere dört alt kalemden oluşan finans hesabının 1989-2015 dönemindeki yapısı zaman içinde değişkenlik göstermektedir. Öyle ki, 1989, 1991, 1994 ve 2001 yıllarında diğer yatırımlardan; 1998, 2001, 2002, 2008 ve 2015 yıllarında ise portföy hesabından olmak üzere kısa vadeli özellik taşıyan cari açık finansman türlerinde dışarıya hızlı çıkış gerçekleşmiştir. Doğrudan yatırımların bazı yıllarda azalma göstermekle birlikte, cari açığın finansmanına daima pozitif katkı yaptığı söylenebilir.

1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 100 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. Grafik 9. Cari Açık (Milyon $) ve Finans Hesabının Kendi İçinde % Dağılımı 80% 60% 40% 20% 0% -20% -40% -60% -80% -100% 80000 60000 40000 20000 0-20000 -40000-60000 -80000-100000 1. Doğrudan Yatırımlar 2. Portföy Yatırımları 3. Diğer Yatırımlar 4. Rezerv Varlıklar CARİ AÇIK Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Portföy hesabı, hisse senetleri ve borç senetleri olmak üzere iki alt finansman türünü içerir. Portföy hesabının alt kalemleri, cari açıkla birlikte Grafik 10'da incelenmektedir. Portföy hesabında en büyük payın borç senetlerine ait olduğu ve 1998, 2001, 2007, 2008, 2015 yıllarında negatif değerler aldığı (net çıkışlar) görülmektedir. Grafik 10. Cari Açık ve Portföy Hesabının Alt Kalemleri (Milyon $) 40000 20000 0-20000 -40000-60000 -80000 Hisse Senetleri Borç Senetleri CARİ AÇIK Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016)

1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 101 Portföy hesabının kendi içinde yüzde dağılımı ise Grafik 11'de verilmektedir. Borçlanma imkânlarının zorlaştığı 1994 ve 2009 gibi kriz yıllarında borç senetlerinin payının azalıp hisse senetlerinin payının arttığı; 1998, 2001, 2011 ve 2015 yıllarında ise hisse senetlerinin negatif değerler aldığı görülmektedir. Hisse senedindeki negatif değerler, bir önceki yıla göre yabancıların ellerinde tuttuğu hisse senedi miktarının azaldığı anlamına gelmektedir. Grafik 11. Portföy Hesabının Kendi İçinde % Dağılımı 100% 80% 60% 40% 20% 0% -20% -40% -60% -80% -100% Hisse Senetleri Borç Senetleri Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Cari Açığın Finansman Kalitesi Finans hesabında yer alan cari açığın finansman kaynaklarının, risk açısından da incelenmesi gerekir. Çünkü cari açığın finansmanı kadar finansmanın kalitesi ve sürdürülebilirliği de önem taşımaktadır. Risk açısından sınıflandırma yapılırken, daha önce de belirtildiği gibi, finansmanın vadesi ve borç doğurup doğurmaması dikkate alınır. Cari açığın finansman kaynaklarının risk açısından tabi tutulduğu sınıflandırmalardan biri vadesine göre yapılanıdır. Finansman kaynakları vadesine göre sınıflandırılırken kısa vadeli (KV) ve uzun vadeli (UV) finansman olarak sınıflandırılır. KV finansman, portföy hesabı içinde yer alan hisse senetleri ve yurt dışı yerleşiklerin devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) alımı ile diğer yatırımlar içinde yer alan bankaların yurtdışından temin ettikleri kısa vadeli banka kredileri, yurtdışından temin edilen kısa vadeli diğer sektör

102 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. kredileri ve bankalardaki yurtdışı yerleşiklerin mevduat hesabı toplamından oluşur. UV finansman ise, doğrudan yatırımlar, portföy hesabı içinde yer alan Hazine tahvil ihracı ve bankalar tahvil ihracı ile diğer yatırımlar içinde yer alan yurt dışından temin edilen uzun vadeli banka kredileri ve diğer sektör kredileri kalemlerini içerir. 12 Cari açığın finansman kaynaklarının risk açısından tabi tutulduğu diğer bir sınıflandırma ise borç doğurucu nitelik taşıyıp taşımamasına göre yapılanıdır. Borç doğurmayan finansman doğrudan yatırımlar, portföy hesabındaki hisse senetleri ve diğer yatırımlar altındaki diğer yükümlülükler toplamından oluşurken; borç doğuran finansman portföy hesabı içindeki borç senetleri, diğer yatırımlar içindeki ticari krediler, krediler, mevduatlar ve diğer yükümlülükler toplamından oluşur. Buna göre, finansman kaynakları Tablo 1'de gruplandırılmıştır. Tablo 1. Risklerine Göre Cari Açığın Finansman Kaynakları FİNANS HESABI Borç Doğuran Finansman (Riskli) Borç Doğurmayan Finansman (Risksiz) Kısa Vadeli Finansman (Riskli) Borç Senetleri (Bono-DİBS) (PH) KV Banka Kredileri (DY) KV Diğer Sektör Kredileri (DY) KV Yabancı Mevduat (DY) Hisse Senetleri (PH) Diğer Yükümlülükler Uzun Vadeli Finansman (Risksiz) Borç Senetleri (Tahvil-DİBS) (PH) Borç Senetleri - Bankalar Tahvil İhracı (PH) UV Banka Kredileri (DY) UV Diğer Sektör Kredileri (DY) UV Yabancı Mevduat (DY) Doğrudan Yatırımlar Diğer Yükümlülükler PH: Portföy Hesabı, DY: Diğer Yatırımlar, DİBS: Devlet İç Borçlanma Senetleri Grafik 12'de, KV ve UV finansman kaynakları cari açıkla birlikte görülmektedir. Grafik, UV finansman kaynaklarının payının KV finansmana göre genel olarak daha fazla olduğunu; 1989, 1991, 1994, 2001, 2002 ve 2015 ekonomik ve/veya siyasi kriz yıllarında KV finansman kaynaklarında çıkış olduğunu göstermektedir. Yine aynı grafikte, sadece 2009 yılında küresel krizin etkisiyle UV finansman kaynağında çıkış olduğu görülmektedir. 2010 yılında KV finansman (sıcak para) girişindeki hızlı artışın UV finansmanın payını azalttığı anlaşılmaktadır. Grafik, KV finansmanın, kriz dönemlerinde hızlı çıkış yapmasıyla ne kadar güvenilmez olduğunu açıkça göstermektedir. 12 TCMB, Ödemeler Dengesi Raporu, 2013-IV, http://www.tcmb.org (Erişim tarihi: 02.07.2014)

1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 103 Grafik 12. Cari Açık ve Finansman Kaynaklarının Vade Yapısı (Milyon $) 20000 10000 0-10000 -20000-30000 -40000-50000 -60000-70000 -80000 KV Finansman UV Finansman CARİ AÇIK Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Öte yandan, Grafik 13'de, cari açığın finansman kaynaklarının vade yapısına göre yüzde dağılımının zaman içinde, doğal olarak gelişen ekonomik ve siyasi konjonktüre bağlı olarak, değiştiği görülmektedir. Grafik 13. Vadesine Göre Cari Açığın Finansman Kaynaklarının Kendi İçinde % Dağılımı 100% 50% 0% -50% -100% KV Finansman UV Finansman Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016)

1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 104 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. O halde, cari açığın sürdürülebilirliği, finansmanının KV finansman (sıcak para) girişi yerine UV finansman girişiyle sağlanmasına bağlıdır. Bu amaçla, Türkiye son yıllarda, 1990'lı yıllarda uyguladığı yüksek faiz ve düşük kur politikasıyla KV finansmanı (sıcak parayı) ülkeye çekme politikasından uzaklaşarak, düşük faiz ve gerçekçi kur politikasıyla UV finansmanı ülkeye çekmeye yönelmiştir. Özellikle 2000'ler sonrası ABD ve AB'nin genişlemeci parasal politikaları ve düşük faiz politikaları sonucu dünyada ortaya çıkan likidite bolluğu Türkiye'ye düşük maliyetli sermaye girişini kolaylaştırırken, düşük faiz ve gerçekçi kur politikasını uygulamak mümkün olmuştur. Ancak, bu süreçte bol ve ucuz sermaye girişi, kurun değerlenmesi ve cari açığın artmasını da beraberinde getirmiştir. Grafik 14, 1989-2015 döneminde Türkiye nin cari açığının finansman kaynaklarını borç doğuran ve borç doğurmayan finansman kaynağı olarak ayırmaktadır. Grafikte, borç doğuran finansman kaynaklarında 1989, 1991, 1994, 2001 ve 2009 kriz yıllarında net çıkış görülürken; borç doğurmayan finansman kaynaklarında sürekli net giriş olduğu görülmektedir. Grafik 14. Cari Açık ve Borç Doğurup Doğurmamasına Göre Finansman Kaynakları (Milyon $) 20000 10000 0-10000 -20000-30000 -40000-50000 -60000-70000 -80000 Borç Doğuran Finansman CARİ AÇIK Borç Doğurmayan Finansman Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Cari açığın, finansman kaynaklarının borç doğurup doğurmamasına göre, kendi içinde yüzde dağılımını gösteren Grafik 15'te, borç doğuran finansman kaynaklarının daha büyük paya sahip olduğu görülmektedir. Bu durum

1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 105 finansman riski açısından arzulanmayan durum olup, cari açığın ve finansmanının sürdürülebilirliğini zora sokmaktadır. Grafik 15. Borç Doğurup Doğurmamasına Göre Cari Açığın Finansman Kaynaklarının Kendi İçinde % Dağılımı 100% 80% 60% 40% 20% 0% -20% -40% -60% -80% -100% Borç Doğuran Finansman Borç Doğurmayan Finansman Kaynak: TCMB (evds.tcmb.gov.tr, 2016) Ampirik Analiz Ampirik analizde, farklı ekonometrik yöntemler kullanılarak sırasıyla; cari açık ve finansman kaynakları ilişkisi; cari açık ve ekonomik büyüme ilişkisi; cari açık, dış finansman ve ekonomik büyüme ilişkisi incelenecektir. Veri ve Metodoloji Çalışmada kullanılan Türkiye'nin 1989-2015 dönemine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), ithalat (İTHALAT), dış borç stoku (DBS), cari açık (CA), doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY), portföy yatırımları (PORTFÖY), diğer yatırımlar (DİĞERY), net hata noksan, resmi rezervler verileri, IMF Altıncı El Kitabı'na göre düzenlenmiş olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verileridir. Veriler, Kalkınma Bakanlığı'nın internet sitesinde yayınlanan Ekonomik ve Sosyal Göstergeler ve TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sisteminden (EVDS) alınmış yıllık verilerdir. Verilere ilişkin değerler Amerikan doları cinsindendir. Türkiye nin 1989-2014 dönemine ilişkin Cari Açık/GSYİH, Toplam Yatırımlar/GSYİH ve Ulusal Tasarruflar/GSYİH Oranları IMF World

106 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. Economic Outlook Database veri tabanından derlenmiştir. Çalışmanın yapıldığı dönemde bu veri tabanında 2015 yılı verisi yüklü olmadığı için çalışma 1989-2014 dönemini kapsamaktadır. Çalışmada, cari açık ve finansman kaynakları ilişkisini gösteren katsayılar korelasyon analizi yapılarak elde edilmektedir. Ekonomik büyüme ve cari açık ilişkisi basit doğrusal regresyon analizi yardımıyla incelenmektedir. Ekonomik büyüme, cari açık ve finansman ilişkisi ise Birim Kök Testi, Eşbütünleşme Testi, VEC Modeli ve ARDL Sınır Testi yaklaşımıyla iki farklı model yardımıyla analiz edilmektedir. Değişkenler arası neden-sonuç ilişkisinin ortaya konulabilmesi için Granger Nedensellik Testi uygulanmaktadır. Bu çalışmada, kullanılan ekonometrik yöntemlerin teorik boyutu üzerinde durulmamakta, analizlerin doğrudan ampirik sonuçları rapor edilmekte ve yorumlanmaktadır. Cari Açık ve Finansman Kaynakları İlişkisi Türkiye'de, 1989-2015 döneminde, cari açık ve açığın finansman kaynakları ilişkisi korelasyon analiziyle incelenmiştir. Veriler, TCMB internet adresindeki EVDS veri tabanından alınan ABD doları cinsinden yıllık değerlerdir. Korelasyon katsayıları iki değişken arasında ilişkinin varlığını, büyüklüğünü ve yönünü ortaya koyar; ancak, iki değişken arasındaki neden-sonuç ilişkisini belirtmez. Korelasyon katsayıları -1 ile +1 arasında değerler alır: +1 pozitif tam ilişkiyi, -1 negatif tam ilişkiyi, 0 ise iki değişken arasında ilişkinin bulunmadığını gösterir. Katsayı, mutlak değer olarak, 1 değerine yaklaştıkça ilişki güçlü, 0 değerine yaklaştıkça ilişki zayıf olarak yorumlanır. Tablo 2'de cari açık ile doğrudan yatırımlar (DYSY), portföy yatırımları (PORTFÖY), diğer yatırımlar (DİĞERY), net hata noksan ve resmi rezervlerden oluşan finansman kaynakları arasındaki ve finansman kaynaklarının kendi arasındaki korelasyon katsayıları verilmiştir. Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlar giriş-çıkış farkı olan net değerlerdir.

CA DYSY PORTFÖY DİĞERY NET HATA NOKSAN RESMİ REZERVLER Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 107 Tablo 2. Korelasyon Katsayıları Tablosu CA 1,00 DYSY 0,74 1,00 PORTFÖY 0,65 0,22 1,00 DİĞERY 0,91 0,67 0,53 1,00 NET HATA NOKSAN -0,39-0,29 0,06-0,2 1,00 RESMİ REZERVLER -0,24-0,15-0,68-0,36-0,36 1,00 Tablodaki korelasyon katsayılarına göre 1989-2015 döneminde cari açık ile finansman kaynaklarından diğer yatırımlar, ilişkinin kuvveti açısından ilk sırada yer alırken (0,91), DYSY (0,74) ikinci sırada, portföy yatırımları (0,65) ise üçüncü sırada yer almaktadır; net hata noksan kalemleri (-0,39) ve resmi rezervler (-0,24) ise cari açıkla ilişkisi zayıf görünen finansman kaynakları olarak son sıralarda yer almaktadır. Korelasyon katsayıları hesaplanırken kullanılan cari açık verileri ve finansman verileri (net hata noksan ve resmi rezervler hariç) negatif değerler olduğundan, korelasyon katsayılarının pozitif işareti (net hata noksan ve resmi rezervlerin negatif işaretleri) cari açık ile finansman kaynakları arasındaki aynı yönlü değişmeyi ifade etmektedir. Yani cari açık artarken, diğer yatırımlar, DYSY, portföy yatırımları kalemlerinden net sermaye girişi de artmaktadır; cari açık artarken net hata noksan keleminde net sermaye girişi artmakta ve resmi rezervler kaleminde resmi rezervler azalmaktadır. Cari Açık ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Türkiye'nin cari açığının, çalışmanın başında tespit edildiği üzere, tüketim malı ithalatından ziyade ekonomik büyüme çabasının bir sonucu olduğu görülmektedir. Çünkü ithalatın %80'leri aşan kısmını üretimle doğrudan ilişkili olan aramalı ve yatırım malı ithalatı oluşturmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye yüksek büyüme oranları yakaladığında cari açık sorunu ortaya çıkmaktadır (Erkılıç, 2006: 40; Yılmaz ve Akıncı, 2011). Türkiye 2002 sonrası, ucuz ve bol küresel likidite desteğini de arkasına alarak, özel sektör dış borçlanması ve yabancı sermaye girişine dayalı, yüksek ekonomik büyüme oranlarını yakalayabilmiştir. Bu süreç 2008 Küresel Finans Krizi nedeniyle sekteye uğramasına rağmen Türkiye krizin etkisinden hızlı sıyrılmış, diğer ülkelerle

108 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. karşılaştırıldığında göreceli olarak yüksek büyüme oranlarını sürdürmeye devam etmiştir. Ancak bu süreç, yüksek büyümeye paralel hızla artan cari açık sorununu da beraberinde getirmiştir (Subaşat ve Yetkiner, 2010). 1989-2015 döneminde cari açık (CA) ve ekonomik büyüme (GSYİH) ilişkisi, yıllık verilerle, aşağıda basit doğrusal regresyon modelleri kullanılarak incelenmiştir. Her iki değişken birim kök içermektedir, dolayısıyla fark durağan serilerdir. Cari açığın bağımlı, GSYİH'nin bağımsız değişken olduğu ve 1989-2015 dönemine ilişkin yıllık verilerin kullanıldığı basit doğrusal regresyon modelinin sonucu aşağıda verilmiştir: 13 CA = 16858,61-0,0812 GSYİH [4,737] [-11,304] (p=0,00) (p=0,00) R 2 = 0,836 F=127,78 (p=0,00) Regresyonun hata terimlerine ilişkin testler yapıldığında otokorelasyona rastlanmadığı ancak hata terimlerinin çoklu değişken problemi olduğu ve normal dağılım göstermediği tespit edilmiştir. Bunun üzerine ARCH (Autoregressive Conditional Heteroskedasticity) metodu kullanılarak regresyon yeniden koşulmuş ve elde edilen sonuç aşağıda rapor edilmiştir: CA = 14551,21-0,0753 GSYİH [39,462] [-17,161] (p=0,00) (p=0,00) R 2 = 0,832 Bu modelde, hata terimlerine ilişkin sorunların çözüldüğü görülmüştür. Modelde cari açık (CA) negatif değerlerle yer aldığından, GSYİH değişkeninin önündeki eksi işareti ekonomik büyümenin cari açığı da artırdığı anlamına gelmektedir. Bu basit doğrusal regresyon sonucuna göre GSYİH'deki 1000 dolarlık artış, 75 dolarlık cari açıktaki artışı beraberinde getirmektedir. Yüksel (2016) çalışmasında cari açığın en önemli belirleyicisi olarak 15 değişkenle MARS yöntemiyle yaptığı analiz sonucunda ekonomik büyümeyi tespit etmektedir. Sekmen ve Çalışır (2011) yaptıkları çalışmalarında cari açık ve ekonomik büyüme arasında kısa dönemde pozitif ilişki bulmuşlar, uzun dönemde ise ilişki bulamamışlardır. Ekonomik büyümenin cari açıkla olan ilişkisi, iç tasarrufların yatırımları karşılayamamasının bir sonucudur. Türkiye'de iç tasarrufların GSYİH'ya oranı, Grafik 16'da görüldüğü gibi, sürekli azalmaktadır. Oran 1990'ların başında %20'ler civarında iken son yıllarda %15'in altına düşmüştür. Halbuki yatırımların GSYİH'ye oranı bazı yıllarda %17'lere düşmüş olmasına rağmen genel eğilim %20'nin üzerindedir. İç tasarruflarla finanse edilemeyen yatırımlar 13 Not: CA ve GSYİH serilerine ADF birim kök testi uygulandığında serilerin birim kök içerdiği yani I(1) olduğu tespit edilmiştir (Bkz. Tablo 3)

1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 109 doğal olarak dış tasarruflarla finanse edilmekte ve karşımıza cari açık olarak çıkmaktadır. Grafik 16. Toplam Yatırımlar/GSYİH Oranı, Ulusal Tasarruflar/GSYİH Oranı ve Cari Açık/GSYİH İlişkisi 30 25 20 15 10 5 0-5 -10-15 Toplam Yatırımlar/GSYİH Oranı (%) Ulusal Tasarruflar/GSYİH Oranı (%) Cari Açık (Dış Tasarruflar)/GSYİH Oranı (%) Kaynak: IMF (2014), World Economic Outlook Database Cari Açık (İthalat), Finansmanı (Dış Borç) ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Türkiye'de cari açık sorununun aynı zamanda bir ekonomik büyüme sorunu olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü, daha önce de belirtildiği gibi, cari açığın en önemli kaynağı olan ithalatın %90'lara varan kısmını, üretim için gerekli olan aramalları ve yatırım malları oluşturmaktadır. İlgili dönemde uygulanan yüksek faiz ve düşük kur politikası, ithalatı avantajlı hale getirmiş, iç tüketim ve ihracat için mal üretiminde ithal girdi kullanımını cazip hale getirmiştir. Cari açığın finansman kaynakları arasında [diğer yatırımlar içinde] yer alan dış borçlanmanın ekonomik büyüme sürecinde arttığı görülmektedir (Adıyaman, 2006). Yapılan korelasyon analizinde, cari açık ile finansman

110 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. kaynaklarından diğer yatırımlar arasındaki korelasyon katsayısı 0,91 olarak bulunmuştur. Diğer yatırımların içinde en önemli kalem ise dış borçlanmadır. Cari açık, finansmanı ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki araştırılırken iki farklı model oluşturulmuş, modellerde kullanılan GSYİH, CA, DİĞERY, İTHALAT ve DBS serilerine ADF birim kök testi uygulanmış, test sonuçları Tablo 3'te sunulmuştur. Birinci modelde kullanılan GSYİH, CA ve DİĞERY serilerine Johansen eşbütünleşme testi uygulanmış (Tablo 4), bir eşbütünleşme tespit edildiği için VEC modeli uygulanmış ve sonuçları Tablo 5-6 ve Grafik 17'de sunulmuştur. İkinci modelde kullanılan GSYİH, İTHALAT ve DBS serilerine ARDL modeli uygulanmış, modelin sonuçları Tablo 7-11 ve Grafik 18-19'da sunulmuştur. VEC ve ARDL modelleri yardımıyla seriler arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiler araştırılmıştır. Yine, Granger nedensellik testiyle de değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi araştırılmış ve sonuçlar Tablo 12'de ve Grafik 20'de sunulmuştur. ADF Birim Kök Testi Ekonometrik analizlerde, değişkenler arasında olası ilişkilerin sağlıklı tespit edilebilmesi için, kullanılan serilerin birim kök içermemesi gerekir. Serilerin durağan olması ortalamasının, varyansının ve ortak varyansının zamana göre değişmeyip aynı kalması demektir (Gujarati, 2001). Tablo 3'te, VEC modelinde kullanılan GSYİH, CA, DİĞERY ve ARDL modelinde kullanılan GSYİH, İTHALAT ve DBS serilerine ilişkin ADF birim kök testi (Dickey ve Fuller, 1979; Dickey ve Fuller, 1981) sonuçları birlikte sunulmuştur.

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 111 Tablo 3. ADF Birim Kök Testi Sonuçları Değiken Düzeyde Birinci Farkta GSYİH Sabit Trend ve Sabit ADF Test 0,24 (p=0,96*) İstatistiği Seri Durağan -5,29 (p=0,00*) Seri Durağan Değil Kritik Değer (%5) -2,98-2,98 ADF Test İstatistiği -1,59 (P=0,77*) -5,50 (P=0,00*) Seri Durağan Seri Durağan Değil Kritik Değer (%5) -3,59-3,60 CA DİĞERY Sabit Trend ve Sabit Sabit Trend ve Sabit ADF Test İstatistiği -1,67 (p=0,43*) Seri Durağan Değil -6,30 (p=0,00*) Kritik Değer (%5) -2,98-2,98 ADF Test İstatistiği -3,06 (p=0,14*) Seri Durağan -4,37 (p=0,01*) Değil Kritik Değer (%5) -3,59-3,63 ADF Test İstatistiği -0,56 (p=0,86*) Seri Durağan Değil -8,46 (p=0,00*) Kritik Değer (%5) -2,99-2,98 ADF Test İstatistiği -5,63 (p=0,00*) Seri Durağan Kritik Değer (%5) -3,59-3,61-8,19 (p=0,00*) Seri Durağan Seri Durağan Seri Durağan Seri Durağan İTHALAT DBS Sabit Trend ve Sabit Sabit Trend ve Sabit ADF Test İstatistiği -0,54 (p=0,88*) Seri Durağan Değil -4,86 (p=0,00*) Seri Durağan Kritik Değer (%5) -2,98-2,98 ADF Test İstatistiği -2,19 (p=0,47*) Seri Durağan -4,73 (p=0,01*) Seri Durağan Değil Kritik Değer (%5) -3,59-3,60 ADF Test İstatistiği -1,99 (p=0,99*) Seri Durağan Değil -3,58 (p=0,01*) Seri Durağan Kritik Değer (%5) -2,98-2,98 ADF Test İstatistiği -1,21 (p=0,89*) Seri Durağan -4,27 (p=0,01*) Seri Durağan Değil Kritik Değer (%5) -3,59-3,60 *MacKinnon (1996) tek yanlı olasılık değerleri (one-sided p-values).

112 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. ADF birim kök testi sonuçlarına göre GSYİH, CA, DİĞERY, İTHALAT ve DBS serileri %5 anlam düzeyinde düzeyde durağan değil iken, birinci fark alındığında durağan hale gelmektedir. Bir istisna DİĞERY serisi, sabit terim içerdiğinde düzeyde durağan değil, ancak trend ve sabit terim içerdiğinde düzeyde durağan olmaktadır. Dolayısıyla tüm serilerin I(1) olduğu kabul edilebilir. Johansen Eşbütünleşme Testi Johansen Eşbütünleşme Testi, serilerin uzun dönemde birlikte hareket edip etmediklerini tespit etmek üzere Johansen (1988) ve Johansen ve Juselius (1990) tarafından geliştirilmiş bir testtir. GSYİH, CA ve DİĞERY serileri arasında Johansen Eşbütünleşme Testi sonuçları aşağıda tabloda özetlenmiştir. Tablo 4. Johansen Eşbütünleşme Testi Sonuçları Eşbütünleşme Sayısı Hipotezi Eigen Değeri Trace İstatistiği %5 Kritik Değer P-değeri** Hiç* 0,619 37,071 29,797 0,006 En fazla bir 0,382 12,922 15,495 0,118 Eşbütünleşme Sayısı Hipotezi Eigen Değeri Maksimum Eigen İstatistiği %5 Kritik Değer P-değeri** Hiç* 0,619 24,149 21,132 0,018 En fazla bir 0,382 12,016 14,265 0,110 Trace testi ve Maksimum Eigen değer testi %5 anlam düzeyinde 1 eşbütünleşme olduğunu göstermektedir. *%5 anlam düzeyinde hipotezin (H 0: Eşbütünleşme yoktur) reddedildiğini gösterir. **MacKinnon-Haug-Michelis (1999) p-values. İz (Trace) İstatistiği ve Maksimum Özdeğer (Eigen) İstatistiği, seriler arasında %5 anlam düzeyinde bir tane eşbütünleşme tespit etmektedir. GSYİH, CA ve DİĞERY serileri arasında bir tane eşbütünleşme tespit edildiği için serilere Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM) uygulanmaktadır. Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM) GSYİH, CA ve DİĞERY serilerine uygulanan, belirlenen iki gecikme uzunluğuna göre, VECM sonuçları Tablo 5 te özetlenmiştir:

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 113 Tablo 5. VECM Sonuçları Hata Düzeltme: Δ(GSYİH) Δ(CA) Δ(DİĞERY) ECT(-1) 0.170900-0.185243*** -0.077989** (0.30134) (0.04675) (0.03431) [ 0.56713] [-3.96230] [-2.27308] Δ(GSYİH(-1)) 0.254074 0.133210* 0.080001 (0.43539) (0.06755) (0.04957) [ 0.58355] [ 1.97208] [ 1.61385] Δ(GSYİH(-2)) 0.141887 0.041801-0.024169 (0.32956) (0.05113) (0.03752) [ 0.43054] [ 0.81755] [-0.64412] Δ(CA(-1)) -4.327017** 0.967151*** 0.828618*** (1.98618) (0.30814) (0.22614) [-2.17856] [ 3.13866] [ 3.66423] Δ(CA(-2)) -0.606342 0.734460*** 0.605712*** (1.74296) (0.27041) (0.19845) [-0.34788] [ 2.71611] [ 3.05228] Δ(DİĞERY(-1)) 7.232599 0.649643-0.796472 (4.85068) (0.75255) (0.55228) [ 1.49105] [ 0.86326] [-1.44216] Δ(DİĞERY(-2)) 6.037107* -0.873984* -1.258904*** (3.06558) (0.47560) (0.34903) [ 1.96932] [-1.83763] [-3.60684] C 22230.74-3426.727-1674.817 (13707.4) (2126.61) (1560.66) [ 1.62180] [-1.61135] [-1.07314] R 2 0.398136 0.781991 0.836009 Adj. R 2 0.134821 0.686613 0.764263 Sum sq. resids 4.48E+10 1.08E+09 5.81E+08 S.E. equation 52939.74 8213.233 6027.467 F-statistic 1.512014 8.198804 11.65236 Log likelihood -290.2348-245.5130-238.0869 Akaike AIC 24.85290 21.12608 20.50724 Schwarz SIC 25.24558 21.51877 20.89993 Mean dependent 27399.50-1349.625-771.0417 S.D. dependent 56915.28 14671.47 12414.28 Determinant resid covariance (dof adj.) 1.08E+24 Determinant resid covariance 3.20E+23 Log likelihood -751.6229 AIC 64.88524 SIC 66.21055 Standart Hatalar ( ) ve t-istatistikleri [ ] ***, ** ve * sembolleri sırasıyla %1, %5 ve %10 anlam düzeyinde katsayıların istatistiksel olarak anlamlı olduğunu ifade eder.

114 AİD, Cilt 50 Sayı 3, s. 89-125. VEC modelinin kısa dönem ilişkileri gösteren katsayılarına bakıldığında CA'nın bir gecikmelisinin %5 ve DİĞERY'nin iki gecikmelisinin %10 önem düzeyinde GSYİH'deki değişmeyi etkilediğini göstermektedir. GSYİH'nin bağımlı değişken olduğu bu modelde uzun dönem ilişki tespit edilememektedir. CA ve DİĞERY serileri negatif tanımlı olduğu için CA ve GSYİH arasında pozitif, DİĞERY ve GSYİH arasında negatif ilişki bulunmaktadır. CA'da 1 dolarlık artış GSYİH'da bir dönem sonra 4,33 dolarlık artışa neden olurken; 14 DİĞERY'deki 1 dolarlık artış iki dönem sonra GSYİH'de 6 dolarlık azalışa neden olmaktadır. Yine VECM sonucuna göre, CA ve DİĞERY'nin bağımlı değişken olduğu regresyon modellerinde uzun dönem ilişkiyi gösteren hata düzeltme terimi (ECT(-1)) katsayıları beklentiyle uyumlu olarak negatif ve istatistiksel olarak anlamlıdır. R 2 değerleri de sırasıyla 0,78 ve 0,84'tür. CA değişkeninin bağımlı değişken olduğu modelde uzun dönem ilişkinin varlığı tespit edilmektedir. Kısa dönemde katsayılarına bakıldığında ise GSYİH'nın bir gecikmelisinin %1 ve DİĞERY'nin iki gecikmelisinin yine %1 önem düzeyinde CA'daki değişmeyi etkilediği söylenebilir. Yine aşağıdaki AR Kök grafiği, tüm noktalar daire içine düştüğü için VEC modeline ilişkin katsayıların istikrarlı olduğunu göstermektedir. Grafik 17. AR Kök Grafiği 1.5 Inverse Roots of AR Characteristic Polynomial 1.0 0.5 0.0-0.5-1.0-1.5-1.5-1.0-0.5 0.0 0.5 1.0 1.5 Tablo 6'da sunulan varyans ayrıştırmasına göre, birinci (kısa) dönemde GSYİH'da meydana gelen şokların tamamı kendisi tarafından açıklanmaktadır. 14 Benzer şekilde, Tarı ve Kumcu (2005), Türkiye üzerine 1983-2003 dönemi yıllık verileri kullanarak yaptıkları çalışmalarında CA ve ekonomik büyüme arasında pozitif ilişki tespit etmişlerdir.

Türkiye de Cari Açık Sorunu ve Açığın Finansman Yapısı:1989-2015 Dönem Analizi 115 GSYİH'nın bu açıklayıcılık gücü ilerleyen dönemlerde de sürmektedir. Onuncu (uzun) dönemde GSYİH'da meydana gelen bir birimlik şokun %85'i kendisi tarafından açıklanırken, %3'ü CA ve %12'si DİĞERY tarafından açıklanmaktadır. Yine birinci (kısa) dönemde CA'da meydana gelen şokların %50'si kendisi tarafından açıklanırken, diğer %50'si GSYİH tarafından açıklanmaktadır. Onuncu (uzun) dönemde CA'da meydana gelen bir birimlik şokun %21'i kendisi tarafından, %55'i GSYİH tarafından ve %24'ü DİĞERY tarafından açıklanmaktadır. Nihayet birinci (kısa) dönemde DİĞERY'de meydana gelen şokların %31'i kendisi tarafından açıklanırken, %53'ü GSYİH ve %16'sı CA tarafından açıklanmaktadır. Onuncu (uzun) dönemde DİĞERY'de meydana gelen bir birimlik şokun %18'i kendisi, %71'i GSYİH ve %11'i CA tarafından açıklanmaktadır. Tablo 6. GSYİH, CA ve DİĞERY nin Varyans Ayrıştırması GSYİH'nin Varyans Ayrıştırması (%): Dönem S.E. GSYİH CA DİĞERY 1 52939.74 100.0000 0.000000 0.000000 2 81808.24 86.24144 0.139510 13.61905 3 114421.5 80.07786 3.919707 16.00243 4 141762.2 82.87185 4.514858 12.61329 5 160174.3 83.55354 4.222805 12.22366 6 178393.1 85.36078 3.404325 11.23489 7 191868.9 86.22024 2.971956 10.80780 8 202229.2 84.75904 2.910504 12.33046 9 215677.5 84.78015 3.217722 12.00213 10 227814.1 85.17456 3.266095 11.55934 CA'nın Varyans Ayrıştırması (%): Dönem S.E. GSYİH CA DİĞERY 1 8213.233 49.50340 50.49660 0.000000 2 9428.875 40.17575 40.12073 19.70352 3 12950.54 23.50036 34.56002 41.93962 4 16585.68 43.41283 30.70821 25.87896 5 17824.69 47.81559 27.20276 24.98165 6 19646.58 53.80616 23.26061 22.93324 7 20972.19 56.26598 22.92700 20.80702 8 21867.11 51.85238 21.46894 26.67868 9 23195.34 51.91471 21.99762 26.08768 10 24340.58 55.26032 20.78875 23.95093 DİĞERY'nin Varyans Ayrıştırması (%):