CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MALHAS VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI

Benzer belgeler
A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

(Başvuru no: 3197/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG. 20 Ekim 2009

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YAVUZ ve diğerleri -TÜRKİYE DAVASI

(Başvuru no: 42422/04, 2102/05, 18194/05, 18772/05, 33222/05, 36990/05 ve 37050/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG.

KAYA VE SEYHAN/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30946/04) Strazburg 15 Eylül 2009

COU N CI L OF KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 )

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YUMUŞAK VE YILDIRIM - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 15725/07)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MENEMEN MİNİBÜSÇÜLER ODASI -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 44088/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ APOSTOLİDİ VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:45628/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (ADİL TATMİN) STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SELİN ASLI ÖZTÜRK -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:39523/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BEK -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:23522/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

A V R U P A K O N S E Y Đ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SAMATYA SURP KEVORK ERMENİ KİLİSESİ, MEKTEBİ VE MEZARLIĞI VAKFI YÖNETİM KURULU - TÜRKİYE DAVASI

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE EYÜP AKDENİZ -TÜRKİYE DAVASI

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE. Remzi BALCI/TÜRKĐYE (Başvuru no /01)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. İKİNCİ DAİRE KANAT ve BOZAN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:13799/04)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAHÇECİ VE TURAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 33340/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE S.S. BALIKLIÇEŞME BELDESİ TARIM KALKINMA KOOPERATİFİ VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE NACARYAN VE DERYAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:19558/02 ve 27904/02 )

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAKAYA - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 11424/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SERİN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:18404/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 4 Kasım 2008

CON S EI L D E KONSEYĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SEBAHATTİN EVCİMEN TÜRKİYE. (Başvuru no /06) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÖKTEPE - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 35785/03 )

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KADRĐYE YILDIZ VE DĐĞERLERĐ- TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 73016/01)

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE EDĐP USLU -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:43/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BOZCAADA KİMİSİS TEODOKU RUM ORTODOKS KİLİSESİ VAKFI - TÜRKİYE DAVASI

CON S EI L D E KONSEYĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE CANPOLAT TÜRKİYE. (Başvuru no /00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

YOLDAŞ VD./Türkiye. Başvuru numaraları: 23706/07, 37912/07, 43801/07, 54514/07, 56503/07, 1033/08, 1522/08 ve 2635/08 Strazburg 15 Mart 2011

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ N.A. VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37451/97) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 11 EKİM 2005

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no: 3869/04) STRAZBURG. 27 Ekim 2009

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KAHRAMAN KORKMAZ VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:47354/99 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TURGUT VE DİĞERLERİ -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 1411/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ. (adil tatmin) STRAZBURG

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE EMİNE ARAÇ - TÜRKİYE. (Başvuru no: 9907/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÜRÜM -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:56493/07) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

COUNCIL AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE MUSLUOĞLU 1 VE DĐĞERLERĐ TÜRKĐYE. (Başvuru no /99) STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /01) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2005

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE ÖZDEN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 11841/02) KARAR STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KILIÇ VE EREN/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

heyetine cevap vermekten kaçınarak 3 Şubat, 7 Nisan ve 12 Mayıs 1994 tarihlerinde yapılan duruşmalara katılmamıştır.. HUKUK AÇISINDAN I. AİHS NİN 10.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

İKİNCİ DAİRE BİL BELGİN İNŞAAT ŞTİ / TÜRKİYE. (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 1 Ekim 2013

A V R U P A K O N S Đ E Y

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE OSMAN YILMAZ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 18896/05) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Zülfikar TARAF- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:14292/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÖZGÜR RADYO-SES RADYO TELEVİZYON YAYIN YAPIM VE TANITIM A.Ş. - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 11369/03)

CON S EI L D E KONSEYĐ

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ AKAT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: / 98) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

Transkript:

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MALHAS VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 35476/06, 28530/06, 43192/06 ve 43194/06) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (Esas) STRAZBURG 13 Eylül 2011 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir. T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2011. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Haklan Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme'yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı'na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir. 1

USUL Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (35476/06, 28530/06, 43192/06 ve 43194/06) no lu davanın nedeni T.C. vatandaşları Kevork Ramses Malhas (başvuru no: 35476/06, 43192/06 ve 43194/06), Selim Metin (başvuru no: 28530/06), Selma Binyıldız (başvuru no: 28530/06), Emin Balcı nın (başvuru no: 43192/06) (başvuranlar) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne 10 Ekim 2006 tarihinde (43192/06 ve 43194/06 numaralı başvurular) İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme nin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi - AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuranlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde İstanbul Barosu avukatlarından Y. Z. Ataç tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR I. DAVANIN KOŞULLARI Başvuranlar, sırasıyla 1915, 1948, 1966 ve 1945 doğumlu olup, İstanbul da ikâmet etmektedir. A. 35476/06 Nolu başvuru ile ilgili olaylar ve yargılamalar 1940 yılında, başvuru konusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmaları sonrasında özel kişiler adına tapu senedi düzenlenmiştir. 1942 yılında, 3116 sayılı Orman Kanunu kapsamında ormanlık alanların sınırlandırılması ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda Adalar da bulunan sözkonusu arazi (ada n o 90, parsel n o 1), orman alanı olarak vasıflandırılmıştır. 1951 yılında, bir maki alanlarını sınırlandırma komisyonu 5653 sayılı Kanun gereğince araziyi maki olarak vasıflandırmıştır. 8 Kasım 1963 tarihinde, başvuran, arazinin (1 138 m² yüzölçümüne sahip) beşte üçünü edinmiş ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü nden bir tapu senedi almıştır. Dosyadaki unsurlardan anlaşıldığına göre, bu edinme sırasında tapu siciline herhangi bir şerh yazılmamıştır. 1989 yılında, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uyarınca tapu siciline sözkonusu arazi için «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhi konulmuştur. İtiraz olmaması üzerine, bu şerhle ilgili tutanak kesinlik kazanmıştır. 13 Ekim 2003 tarihinde, başvuran yukarıda belirtilen şerhin kaldırılması talebiyle Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi önünde dava açmıştır. 10 Aralık 2003 tarihinde, asliye hukuk mahkemesi, sukutu hak gerekçesiyle başvuranın talebini reddetmiştir. Mahkeme, ilgili şahısın bu davayı kadastro çalışmaları ile ilgili tutanağın 1989 yılında kesinleşmesinden itibaren başlayan altı aylık bir süre içerisinde açması gerektiğini kaydetmiştir. 2

7 Şubat 2005 tarihinde, Yargıtay bu kararı onamıştır. Bununla birlikte, Yargıtay ilk derece mahkemesinin gerekçesini benimsememiştir. Sözkonusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan maki alanlarını sınırlandırma çalışmalarının 1951 yılına ait olduğunu kaydeden Yargıtay, ilgili icraatların 1963 yılında yine o icraatları yapan idare tarafından yürürlükten kaldırıldığını not etmiştir. Yargıtay, sözkonusu arazinin maki alanı olarak değerlendirilmesinin imkânsız olduğu kanaatine varmış ve buradan hareketle ilk derece mahkemesinin kararının yasalara uygun olduğuna hükmetmiştir. 30 Aralık 2005 tarihinde, Yargıtay, karar düzeltme talebini reddetmiştir. 3 Şubat 2006 tarihinde, iç hukuk kararı kesinleşmiş ve başvurana tebliğ edilmiştir. Öte yandan, 19 Mart 2004 tarihinde, Hazine avukatı yine aynı ilk derece mahkemesi önünde başvuranın tapusunun iptali ve arazinin tapu siciline Hazine adına tescil edilmesi için başka bir dava açmıştır. Arazinin geçici değeri 73 685 500 000 TL (eski Türk Lirası) yani yaklaşık 45 480 Euro olarak ilan edilmiştir. 15 Kasım 2007 tarihinde, mahkeme, bilirkişiler ve ihtilaf taraflarının temsilcileri, inceleme yapmak üzere arazinin bulunduğu bölgeye gitmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda, arazinin davanın açıldığı tarihteki değeri 5 690 000 000 TL (yaklaşık 3 512 Euro) olarak belirlenmiştir. Dosyadaki unsurlardan anlaşıldığına göre, bu dava aynı mahkeme önünde görülmeye devam etmektedir. B. 28530/06 No lu başvuru ile ilgili olaylar ve yargılamalar 1942 yılında, Adalar da bulunan başvuru konusu arazi (ada n o 130, parsel n o 1), 3116 sayılı Orman Kanunu kapsamında ormanlık alanların sınırlandırılması ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda orman alanı olarak vasıflandırılmıştır. 5 Ağustos 1943 tarihinde, başvuru konusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmaları sonrasında özel kişiler adına bir tapu senedi düzenlenmiştir. 1951 yılında, bir maki alanlarını sınırlandırma komisyonu 5653 sayılı Kanun gereğince araziyi maki olarak vasıflandırmıştır. 1978 ve 1982 yılları arasında, başvuranlar gitgide arazinin tamamını (1 130 m²) edinmişler ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü nden tapu senetlerini almışlardır. Dosyadaki unsurlardan anlaşıldığına göre, bu edinmeler sırasında tapu siciline herhangi bir şerh yazılmamıştır. 21 Haziran 1983 tarihinde, sözkonusu arazi için tapu siciline «ormanlık alana dahil arazi» şerhi konulmuştur. 19 Nisan 1989 tarihinde, arazi üzerinde 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uygulanmış ve 26 Mayıs 1993 tarihinde, sözkonusu arazi için tapu siciline «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhi konulmuştur. 3

12 Haziran 2002 tarihinde, başvuranlar 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uyarınca konulan şerhin kaldırılması talebiyle Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi önünde dava açmıştır. Daha sonra, Hazine avukatı yine aynı ilk derece mahkemesi önünde başvuranların tapusunun iptali ve arazinin tapu siciline Hazine adına tescil edilmesi için başka bir dava açmıştır. 25 Ekim 2002 tarihinde, mahkeme, bilirkişiler ve ihtilaf taraflarının temsilcileri, inceleme yapmak üzere arazinin bulunduğu bölgeye gitmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda, arazinin davanın açıldığı tarihteki değeri 10 000 000 000 TL (yaklaşık 6 890 Euro) olarak belirlenmiştir. 27 Kasım 2002 tarihinde, iki davayı birleştirme kararı aldıktan sonra asliye hukuk mahkemesi, başvuranların davasını reddetmiş ve Hazine nin talebini haklı bulmuştur. Mahkeme, başvuranların tapularının iptaline ve arazinin tapu siciline Hazine adına tescil edilmesine karar vermiştir. Mahkeme karar gerekçesinde, arazinin başlangıçta ormanlık alana dahil olduğunu ve daha sonra 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uyarınca Hazine yararına ormanlık alandan çıkarıldığını tespit etmiştir. 7 Şubat 2005 tarihinde, Yargıtay bu kararı onamıştır. Sözkonusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan maki alanlarını sınırlandırma çalışmalarının 1951 yılına ait olduğunu kaydeden Yargıtay, arazinin «muhafaza makisi» alanına dahil olduğunu ve 5653 sayılı Kanun a göre muhafaza makisinin Devlet ormanı olarak değerlendirildiğini not etmiştir. Yargıtay ayrıca, başvuranların arazisi ormanlık alan dahilinde olduğu ve ilgili tutanak 19 Nisan 1989 tarihinde kesinleştiği için Orman Kanunu nun 2/B maddesinin bu araziye de uygulandığını, ve bu nedenle arazinin Hazine yararına ormanlık alandan çıkarıldığını kaydetmiştir. 1 Aralık 2005 tarihinde, Yargıtay, karar düzeltme talebini reddetmiştir. 29 Aralık 2005 tarihinde, iç hukuk kararı kesinleşmiş ve başvurana tebliğ edilmiştir. C. 43192/06 Nolu başvuru ile ilgili olaylar ve yargılamalar 5 Nisan 1940 tarihinde, başvuru konusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmaları sonrasında özel kişiler adına tapu senedi düzenlenmiştir. 1942 yılında, 3116 sayılı Orman Kanunu kapsamında ormanlık alanların sınırlandırılması ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda Adalar da bulunan sözkonusu arazi (ada n o 90, parsel n o 9), orman alanı olarak vasıflandırılmıştır. 1951 yılında, bir maki alanlarını sınırlandırma komisyonu 5653 sayılı Kanun gereğince araziyi (470 m²) maki olarak vasıflandırmıştır. 8 Kasım 1963 tarihinde, Bay Kevork Ramses Malhas arazinin on altıda on üçünü edinmiştir. Geriye kalan on altıda üçlük kısım tapu siciline Bay Malhas ın mirasçısı olduğu Armenuhi Serviçen adına tescil edilmiştir. 19 Nisan 1989 tarihinde, arazi üzerinde 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uygulanmıştır. İtiraz olmadığı için ilgili tutanak kesinleşmiş ve bu nedenle 26 Mayıs 1993 4

tarihinde, sözkonusu arazi için tapu siciline «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhi konulmuştur. 30 Eylül 1996 tarihinde, Bay Emin Balcı, Bay Malhas tan arazinin on altıda on üçünü satın almış ve kendisine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yukarıdaki şerhin bulunduğu bir tapu senedi verilmiştir. Tapu senedinde arazi değeri 1 645 000 000 TL (yaklaşık 16 140 Amerikan Doları) olarak belirtilmiştir. 6 Kasım 2001 tarihinde, Hazine avukatı Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi önünde başvuranların tapusunun iptali ve arazinin tapu siciline Hazine adına tescil edilmesi için başka bir dava açmıştır. 25 Ekim 2002 tarihinde, mahkeme, bilirkişiler ve ihtilaf taraflarının temsilcileri, inceleme yapmak üzere arazinin bulunduğu bölgeye gitmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda, arazinin davanın açıldığı tarihteki değeri 5 000 000 000 TL (yaklaşık 3 445 Euro) olarak belirlenmiştir. 27 Kasım 2002 tarihli kararında mahkeme, başvuranlara ait tapuların iptaline ve arazinin tapu siciline Hazine adına tescil edilmesine karar vermiştir. Mahkeme karar gerekçesinde, arazinin başlangıçta ormanlık alana dahil olduğunu ve daha sonra 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uyarınca Hazine yararına ormanlık alandan çıkarıldığını tespit etmiştir. 7 Şubat 2005 tarihinde, Yargıtay bu kararı onamıştır. Sözkonusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan maki alanlarını sınırlandırma çalışmalarının 1951 yılına ait olduğunu kaydeden Yargıtay, arazinin «muhafaza makisi» alanına dahil olduğunu ve 5653 sayılı Kanun un 1. maddesine göre muhafaza makisinin Devlet ormanı olarak değerlendirildiğini not etmiştir. Yargıtay ayrıca, başvuranların arazisi ormanlık alan dahilinde olduğu ve ilgili tutanak 19 Nisan 1989 tarihinde kesinleştiği için Orman Kanunu nun 2/B maddesinin bu araziye de uygulandığını, ve bu nedenle arazinin Hazine yararına ormanlık alandan çıkarıldığını kaydetmiştir. 10 Mart 2006 tarihinde, Yargıtay, karar düzeltme talebini reddetmiştir. 10 Nisan 2006 tarihinde, iç hukuk kararı kesinleşmiş ve başvurana tebliğ edilmiştir. Hazine, yargılama masrafları ve avukat ücretini geri almak üzere başvuranlara bir haciz davası açmıştır. Dosyadaki unsurlara göre, güncellenen arazi değeri 29 Ağustos 2007 tarihi itibarıyla 7 219 TL (TL 1 ), yani yaklaşık 4 010 Euro olarak belirlenmiştir. D. 43194/06 Nolu başvuru ile ilgili olaylar ve yargılamalar 1940 yılında, başvuru konusu arazinin bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmaları sonrasında özel kişiler adına bir tapu senedi düzenlenmiştir. 1942 yılında, 3116 sayılı Orman Kanunu kapsamında ormanlık alanların sınırlandırılması ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda Adalar da bulunan sözkonusu arazi (ada n o 92, parsel n o 1), orman alanı olarak vasıflandırılmıştır. 1. 1 Ocak 2005 tarihinde, eski Türk Lirası nın (TRL) yerine Türk Lirası (TL) yürürlüğe girmiştir. 1 TL bir milyon TRL değerindedir. 5

1951 yılında, bir maki alanlarını sınırlandırma komisyonu 5653 sayılı Kanun gereğince araziyi maki olarak vasıflandırmıştır. 8 Kasım 1963 tarihinde, başvuran arazinin (1 186,5 m² yüzölçümüne sahip) beşte üçünü edinmiş ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü nden bir tapu senedi almıştır. Dosyadaki unsurlardan anlaşıldığına göre, bu edinme sırasında tapu siciline herhangi bir şerh yazılmamıştır. 19 Nisan 1989 tarihinde, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uyarınca tapu siciline sözkonusu arazi için «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhi konulmuştur. İtiraz olmaması üzerine, bu şerhle ilgili tutanak kesinlik kazanmıştır. 13 Ekim 2003 tarihinde, başvuran yukarıda belirtilen şerhin kaldırılması talebiyle Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi önünde dava açmıştır. 10 Aralık 2003 tarihinde, asliye hukuk mahkemesi, sukutu hak gerekçesiyle başvuranın talebini reddetmiştir. Mahkeme, ilgili şahısın bu davayı kadastro çalışmaları ile ilgili tutanağın 1989 yılında kesinleşmesinden itibaren başlayan altı aylık bir süre içerisinde açması gerektiğini kaydetmiştir. 7 Şubat 2005 tarihinde, Yargıtay, bu kararı farklı gerekçelerle onamıştır. Sözkonusu arazinin 1942 yılında ormanlık alana dahil edilmesiyle tapunun hükmünü kaybettiğini ve arazinin bulunduğu bölgede yapılan maki alanlarını sınırlandırma çalışmalarının 1951 yılına ait olduğunu kaydeden Yargıtay, ilgili icraatların 1963 yılında yine o icraatları yapan idare tarafından yürürlükten kaldırıldığını not etmiştir. Yargıtay, dolayısıyla sözkonusu arazinin maki alanı olarak değerlendirilmesinin imkânsız olduğu kanaatine varmış ve buradan hareketle ilk derece mahkemesinin kararının yasalara uygun olduğuna hükmetmiştir. 17 Şubat 2006 tarihinde, Yargıtay, karar düzeltme talebini reddetmiştir. 10 Nisan 2006 tarihinde, iç hukuk kararı kesinleşmiş ve başvurana tebliğ edilmiştir. Öte yandan, 25 Mart 2004 tarihinde, Hazine avukatı yine aynı ilk derece mahkemesi önünde başvuranın tapusunun iptali ve arazinin tapu siciline Hazine adına tescil edilmesi için başka bir dava açmıştır. Arazinin geçici değeri 76 852 875 000 TL (yaklaşık 47 440 Euro) olarak ilan edilmiştir. Dosyadaki unsurlardan anlaşıldığına göre, bu dava aynı mahkeme önünde görülmeye devam etmektedir. HUKUK I. BAŞVURULARIN BİRLEŞTİRİLMESİ Olaylar ve esasa ilişkin ortaya koydukları sorun bakımından başvuruların benzerliğini dikkate alan AİHM, başvuruların birleştirilmesine ve tek bir davada birlikte incelenmesine karar vermektedir. 6

II. 1 NOLU EK PROTOKOL ÜN 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuranlar, mülkiyet haklarına (n o 35476/06 ve 43194/06) getirilen kısıtlamanın ve herhangi bir tazminat ödenmeksizin, tapularının (n o 28530/06 ve 43192/06) Hazine yararına iptal edilmesinin, 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi anlamında mülkiyet dokunulmazlığı haklarının orantısız bir şeklide ihlalini oluşturduğunu iddia etmektedir. A. Kabuledilebilirliğe ilişkin Hükümet, biri kişi bakımından yetkisizliğe ve diğeri iç hukuk yollarının tüketilmediğine dayalı iki kabuledilemezlik ön itirazı dile getirmektedir. 1. Hükümetin kişi bakımından yetki ile ilgili ön itirazı hakkında 43192/06 Nolu başvuru ile ilgili olarak Hükümet, 30 Eylül 1996 tarihinde arazinin on altıda on üçünü (ada no 90 ve parsel no 9) diğer başvuran Emin Balcı ya sattığı ve dolayısıyla bu parsel üzerinde bir hakkı kalmadığı için başvuran Kevork Ramses Malhas ın mağdur sıfatı taşımadığı kanaatindedir. Kevork Ramses Malhas ın mirasçıları ise, kendilerinin arazinin on altıda üçünü elinde bulunduran Armenuhi Serviçen in mirasçıları olmaları dolayısıyla mağdur sıfatı taşıdıklarını savunmaktadır. AİHM, Kevork Ramses Malhas ın 43192/06 Nolu davaya konu olan arazinin on altıda üçünü elinde bulunduran Armenuhi Serviçen in mirasçısı olduğuna Hükümetin itiraz etmediğini gözlemlemektedir. Buradan hareketle, Bay Malhas mağdur sıfatı olduğunu iddia edebilir ve ölümünden sonra mirasçılarına geçen bu sıfatla AİHM önünde dava açılabilir. Bu nedenle, AİHM Hükümetin bu başlık altında dile getirdiği ön itirazı reddetmektedir. 2. Hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediğine dayalı ön itirazı hakkında Hükümet, başvuranların AİHS nin 35. maddesinin gereksinimi olan iç hukuk yollarını tüketmediğini ileri sürmektedir. Hükümete göre, başvuranların, yapılan kadastro çalışmalarının sonucuna ve arazinin Hazine yararına ormanlık alandan çıkarılmasına ulusal mahkemeler önünde itiraz etmeleri gerekirdi. Hükümet, genel kadastro çalışmalarına ilişkin usuller ile orman alanlarının ve özellikle orman alanından çıkarılan arazilerin düzenlenmesi alanındaki usulleri belirleyen ulusal yasa hükümlerine atıfta bulunmaktadır. Hükümet daha sonra, Kevork Ramses Malhas ın sözkonusu arazileri 1963 yılında edindiğini ve 28530/06 Nolu başvuru konusu arazinin başvuranlar Selim Metin ve Selma Binyıldız tarafından sırasıyla 1978 ve 1982 yıllarında satın alındığını ileri sürmektedir. Bu arazilerin edinilmesinden sonra, birçok kadastro çalışması gerçekleşmiştir: 1 Nolu Orman Kadastro Komisyonu bu bölgede 1976 ve 1980 yılları arasında kadastro çalışmaları yürütmüş ve ilgili tutanağı 16 Mayıs 1980 tarihinde kamuya açık alanlarda ilan etmiştir; 1984 yılında, 2896 sayılı Kanun ile değiştirilmiş şekliyle 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi çerçevesinde, 8 Nolu Kadastro Komisyonu, sözkonusu arazilerin tamamen orman vasfını kaybedip kaybetmediğini ve tapu siciline Hazine adına tescil edilmek üzere kamu ormanı alanından çıkarılması gerekip gerekmediğini belirlemek için bir takım 7

çalışmalar yürütmüştür; Komisyon ilgili tutanağı 19 Nisan 1985 tarihinde ve uygulama çalışmalarının sonuçlarını 26 Kasım 1985 tarihinde kamuya açık alanlarda ilan etmiştir; 1988 yılında, 3302 sayılı Kanun ile değiştirilmiş şekliyle 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi çerçevesinde, 56 Nolu Kadastro Komisyonu, sözkonusu arazilerin tapu siciline Hazine adına tescil edilmek üzere orman alanından çıkarılması gerekip gerekmediğini belirlemek için bir takım çalışmalar yürütmüştür; Komisyon ilgili tutanağı 19 Nisan 1989 tarihinde kamuya açık alanlarda ilan etmiştir. Hükümete göre, her tutanak üzerinde altı aylık süre ile itiraz yolları yer almakta ve ayrıca her tutanakta itiraz edilmediği takdirde tutanakların ve kararların kesinleşeceği belirtilmektedir. Hükümet, yukarıda belirtilen her durumda, başvuranların tutanak ve sonuçlara itiraz edebileceklerini ve yetkili mahkemeler önünde dava açabileceklerini savunmakta, ancak başvuranların bunu yapmadıklarını eklemektedir. Hükümet ayrıca, başvuranların İdari Yargılama Usulü Kanunu ve T.C. Anayasası hükümleri gereğince bir tazminat talep edebileceklerini ya da tapularının iptali ile uğradıkları zararın telafisi için bir dava açabileceklerini belirtmektedir. AİHM, Hükümetin başvuranlar için kadastro tutanaklarına karşı idari ve adli dava açma imkânı ve gerekliliği olduğuna yönelik görüşünü aşağıdaki nedenlerle kabul etmemektedir: Başvuranların sözkonusu sonuçları doğru ve gerektiği şekilde aldıkları kanıtlanmamıştır (Türkiye aleyhine Rimer ve diğerleri davası, n o 18257/04, prg. 27, 10 Mart 2009). Dahası, üç dizi kadastro çalışmaları sonucunda ilan edilen önlemlere karşı dava açma süresinin başlama tarihi hakkında soru işaretleri mevcuttur. - 35476/06 ve 43194/06 Nolu başvurularla ilgili olarak, ilk derece mahkemesinin başvuranın davalarını sukutu hak gerekçesiyle reddettiği, ancak Yargıtay ın ise ilk derece mahkemesi kararlarını onamakla birlikte tamamen farklı bir gerekçe göstererek, davaları esas üzerinden incelediği ve özellikle Yargıtay ın davaları reddederken, başvuranların gerekli süre dahilinde tutanaklara itiraz etmediğini gerekçe göstermediği tespit edilmesi gereken konulardır. Başvuranların İdari Yargılama Usulü Kanunu ve T.C. Anayasası hükümleri gereğince bir tazminat talep edebilecekleri ya da tapularının iptali ile uğradıkları zararın telafisi için bir dava açabilecekleri yönündeki argümanla ilgili olarak AİHM, daha önce de Hükümetin öne sürdüğü benzer argümanları Türkiye aleyhine Temel Conta Sanayi Ve Ticaret A.Ş. davası (n o 45651/04, prg. 29-33, 10 Mart 2009) ; Türkiye aleyhine Doğrusöz ve Aslan davası (n o 1262/02, prg. 22-23, 30 Mayıs 2006) ; Türkiye aleyhine Mehmet Ali Miçooğulları davası (n o 75606/01, prg. 17, 10 Mayıs 2007) ; Türkiye aleyhine Ardıçoğlu davası (n o 23249/04, prg. 23-30, 2 Aralık 2008), ve Türkiye aleyhine Berber davası (n o 20606/04, prg. 17, 13 Ocak 2009) kararlarında incelediğini ve reddettiğini hatırlatmaktadır. Mevcut davada AİHM nin yukarıda belirtilen davalardan farklı sonuca ulaşılmasını gerektirecek hiçbir unsur bulunmamaktadır. Bu nedenle, Hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediğine dayalı ön itirazının reddedilmesi uygun olacaktır. 8

3. Sonuç AİHM, bu şikâyetin AİHS nin 35. maddesinin 3. paragrafı anlamında açıkça dayanaktan yoksun olmadığını ve başka bir kabuledilemezlik gerekçesi bulunmadığını tespit etmektedir. Dolayısıyla, sözkonusu şikâyetin kabuledilebilir ilan edilmesi uygun olacaktır. B. Esasa ilişkin Hükümet, özellikle Türkiye aleyhine Ansay davası (n o 49908/99, 2 Mart 2006), ve Türkiye aleyhine Özden davası (n o 1) (n o 11841/02, 3 Mayıs 2007) kararlarına dayanarak, başvuranların mülkiyet haklarına yapılan müdahalenin çevrenin korunması kapsamında meşru bir amacı hedeflediğini ve orantılı olduğunu savunmaktadır. Öte yandan Hükümet, başvuran Emin Balcı nın 1996 yılında arazinin on altıda on üçünü (ada 90 ve parsel 9) satın aldığı dönemde, tapu sicilinde 1993 yılından beri «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhinin yer aldığını ileri sürmektedir. Başvuranlar, bu argümanlara itiraz etmekte ve iddialarını yinelemektedir. 1. 35476/06 ve 43194/06 Nolu başvurular AİHM, bu konuda genel ilkelerin açıklandığı Köktepe ilgili bölüm (prg. 81 den 88 e kadar) kararına atıfta bulunmaktadır. Mevcut davada, AİHM öncelikle başvuran Kevork Ramses Malhas ın 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi anlamında bir mülke sahip olduğu ve bu mülkün zaten bir tapu senediyle belgelendiği konusunda taraflar arasında bir görüş ayrılığı olmadığını not etmektedir. AİHM daha sonra, ilgili şahısın elindeki tapu senedi hiçe sayılarak, sözkonusu araziye ormanlık alan vasfı verilmesinin, Bay Malhas ın mülkiyet dokunulmazlığı hakkını kullanmasına yapılan bir müdahale oluşturduğunu ve bunun sözkonusu mülkten yararlanma imkânını önemli ölçüde azaltan bir etki yarattığını tespit etmektedir. AİHM, bu koşullarda, ihtilaflı vasıflandırmanın, ilgili şahısın mülkiyet hakkının içeriğini tamamen boşaltan bir etkisi olduğu kanaatine varmaktadır (bakınız, aynı yönde, Türkiye aleyhine Çetiner ve Yücetürk davası, n o 24620/04, prg. 24, 22 Eylül 2009). Bu aşamada, ihtilaflı müdahalenin kamu yararı ile başvuranın hakları arasında istenen adil dengeye riayet edip etmediğinin ve özellikle de başvuranı orantısız bir yüke katlanmak zorunda bırakıp bırakmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla, ulusal hukuk tarafından belirlenen tazminat usullerinin göz önüne alınması uygun olacaktır. Bu bağlamda AİHM, bu alanda iç hukukun etkili bir itiraz yolu sunmadığını gözlemlemektedir (bakınız Türkiye aleyhine Öztok davası, n o 42082/02, prg. 32, 8 Aralık 2009). Öte yandan, Hükümet mevcut davada mutlak bir tazminat yokluğunu meşru kılacak herhangi bir istisnai durum dile getirmemekte ve AİHM nin Köktepe ilgili bölüm (prg.92) kararında benimsediği sonucun dışına çıkılmasını gerektirecek ikna edici hiçbir argüman sunmamaktadır. Buradan hareketle, davanın koşullarını, özellikle de sınırlamanın kesin olmasını, dava konusu durumu telafi edebilecek nitelikte etkili bir iç hukuk yolu bulunmamasını, başvuranın mülkiyet hakkından yararlanması karşısındaki engeli ve tazminat ödenmemiş olmasını dikkate alan AİHM, başvuranın, kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında hüküm sürmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda kaldığı kanaatine varmaktadır (bakınız Köktepe, ilgili bölüm, prg. 93, ve Çetiner ve Yücetürk, ilgili bölüm, prg. 26). 9

Bu itibarla, 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi ihlal edilmiştir. 2. 28530/06 ve 43192/06 Nolu başvurular Hükümet, başvuran Emin Balcı nın 1996 yılında arazinin on altıda on üçünü (ada 90 ve parsel 9) satın aldığı tarihte, tapu sicilinde 1993 yılından beri «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhinin yer aldığını ileri sürmektedir. Hükümet, buradan ilgili şahısın iyi niyetli olmadığı sonucunu çıkarmaktadır. AİHM, bu argümana katılmamaktadır. Başvuranın sözkonusu taşınmazın mülkiyeti ile ilgili iyi niyeti tartışma götürmez: ilgili şahıs mülkü tapu sicilinde yer alan bilgilere güvenerek edinmiştir («tapuya güven ilkesi»), bu bilgilere göre mülkün sahibi Kevork Ramses Malhas olarak görünmektedir ve ayrıca başvuran tapu masraflarını da ödemiştir. Tapu senedinin Hazine yararına iptal edildiği tarihe kadar başvuran, iç hukuktan kaynaklanan tüm sonuçları ile birlikte mülkün meşru sahibi olmuştur; ancak başvuran tapu sicilinde tescil edilmiş ve mülkiyet hakkının tartışılmaz kanıtı olan tapu senedinin geçerliliği ile ilgili bir «yasal belirsizlik» durumu ile karşı karşıya kalmıştır (bakınız, gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra, Türkiye aleyhine Hacısalihoğlu davası, n o 343/04, prg. 27, 2 Haziran 2009). Diğer konularda AİHM, mevcut davada dile getirilen şikâtlere benzer şikâyetleri daha önce de incelediğini ve başvuranlara ait bir taşınmaz mülkiyetinin Hazine ye devri için tazminat ödenmemesinin, 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi bakımından bir ihlal oluşturduğu sonucuna vardığını hatırlatmaktadır (Turgut ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 86-93 ; Temel Conta Sanayi Ve Ticaret A.Ş., ilgili bölüm, prg. 40-45 ; Rimer ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 34-41, ve Türkiye aleyhine Nural Vural davası, n o 16009/04, prg. 29-34, 10 Mart 2009). Mevcut davayı inceledikten sonra AİHM, Hükümetin mevcut davada farklı sonuca ulaşılmasını gerektirecek herhangi bir olgu ve argüman sunmadığı kanaatine varmaktadır. Dolayısıyla, 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi ihlal edilmiştir. III. AİHS NİN 6. MADDESİNİN 1. PARAGRAFININ İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuranlar, öncelikle davalarının makul bir sürede görülmediği kanaatindedir. Daha sonra, benzer bir davada ulusal mahkemelerin farklı bir çözüm yolunu kabul ettiğini belirten başvuranlar, bu durumda yasal kesinlik ilkesi ile bağdaşmayan bir içtihat çelişkisi ile karşı karşıya kaldıklarından şikâyetçi olmaktadır. Başvuranlar bu bağlamda, diğer davadaki başvuranın emekli bir hakim olduğunu, oysa kendilerinin sade vatandaş (Kevork Ramses Malhas ve Emin Balcı), hatta bazılarının ermeni kökenli vatandaş (Selim Metin ve Selma Binyıldız) olduklarını belirtmekte ve genel bir biçimde, ulusal mahkemelerin tarafsız davranmadığından ve iç hukukun yanlış uygulandığından şikâyetçi olmakta ve AİHS nin 6. maddesine atıfta bulunmaktadır. AİHM, sözkonusu şikâyetleri bu hükmün 1. paragrafı açısından inceleyecektir. 1. Yargılama süresi 28530/06 ve 43192/06 Nolu başvurular ile ilgili olarak AİHM, iki dereceli yargı mahkemeleri önünde açılan davaların başlama ve son bulma tarihleri arasında sırasıyla yaklaşık üç yıl altı ay ve dört yıl dört aylık bir süre geçtiğini tespit etmektedir. 35476/06 ve 43194/06 Nolu başvurular için ise AİHM, «Devlet Hazinesi yararına ormanlık alandan çıkarılmış arazi» şerhinin kaldırılması amacıyla açılan davaların 13 Ekim 10

2003 tarihinde başlayıp, sırasıyla 30 Aralık 2005 ve 17 Şubat 2006 tarihlerinde son bulduğunu gözlemlemektedir. Dolayısıyla, bu davalardan biri iki yıl iki ay on yedi gün ve diğeri iki yıl dört ay sürmüştür. AİHM, sırasıyla 19 ve 25 Mart 2004 tarihlerinde tapu senetlerinin iptali amacıyla açılan iki davanın, ihtilaf konusu mevcut başvurularla, yani başvuranların mülkiyet haklarına getirilen kısıtlama ile ilgisi olmayan bağımsız davalar olduğunu not etmektedir. Dolayısıyla, AİHM, sadece yukarıda belirtilen şerhin kaldırılmasına yönelik davalar için geçen süreyi dikkate alacaktır. AİHM, yargılama süresinin makul niteliğinin, dava koşullarına göre ve özellikle davanın karmaşıklığı, başvuranın ve yetkili makamların tutumları ve ihtilafın ilgili şahıs için önemi gibi içtihadında yer alan kıstaslar göz önünde bulundurularak belirlendiğini hatırlatmaktadır (bakınız, diğer kararlar arasından, Fransa alleyhine Frydlender davsı [GC], n o 30979/96, prg. 43, CEDH 2000-VII). AİHM, mevcut davada ihtilaflı davaların belli bir karmaşıklığa sahip olduğunu ve ulusal mahkemelerin hiçbir aşamada gereksiz yere yargılamayı geciktirmediğini gözlemlemektedir. Yukarıda hatırlatılan kıstaslar ve mevcut davanın koşulları ışığında AİHM, sözkonusu sürenin aşırı olmadığı kanaatine varmaktadır (bakınız, diğerleri arasından, Türkiye aleyhine Hidayet Akgül davası (karar), n o 19728/02, 20 Kasım 2007). Sonuç olarak, bu şikâyet açıkça dayanaktan yoksun olduğundan, AİHS nin 35. maddesinin 3 ve 4. paragrafları uyarınca reddedilmelidir. 2. Adil yargılama AİHM, şikâyetin ulusal mahkemelerin tarafsız davranmadığı ve iç hukukun yanlış uygulandığı ile ilgili bölümünün ise, yukarıda 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi çerçevesinde incelenen şikâyetle bağlantılı olduğunu ve dolayısıyla, bu şikâyetin de kabuledilebilir ilan edilmesi gerektiğini kaydetmektedir. Yukarıda 1 Nolu Ek Protokol ün 1. maddesi ile ilgili bir ihlalin tespit edildiğini göz önüne alan AİHM, mevcut başvurularda dile getirilen temel hukuki sorunun incelenmiş olduğu kanaatine varmaktadır. Sözkonusu olayların tamamını ve tarafların argümanlarını dikkate alan AİHM, bu şikâyetin ayrıca incelenmesine yer olmadığı sonucuna varmaktadır (bakınız, diğerleri arasından, Türkiye aleyhine Feyzi Yıldırım davası, n o 40074/98, prg. 96, CEDH 2007-IX (alıntılar), ve Türkiye aleyhine Kamil Uzun davası, n o 37410/97, prg. 64, 10 Mayıs 2007). IV. AİHS NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA A. Tazminat Başvuranlar, kendi kanaatlerine göre, uğradıkları maddi ve manevi zarar karşılığında tazminat talep etmektedir. Başvuranların maddi tazminat başlığı altındaki talepleri aşağıdaki gibi sunulmaktadır: 35476/06 Nolu başvuru: Kevork Ramses Malhas (mevcut durumda mirasçıları) 1 138 m² lik arazinin (ada n o 90, parsel n o 1) 657,25 m² lik bölümü için 427 212,50 Euro talep etmektedir. Başvuran, arazinin beşte üçünün ilk sahibi olduğunu ve diğer beşte bir üzerinden de on altıda ikilik bir payın kendisine miras kaldığını belirtmektedir. 11

43194/06 Nolu başvuru: Kevork Ramses Malhas (mevcut durumda mirasçıları) 1 186 m² lik arazinin (ada n o 92, parsel n o 1) 741,56 m² lik bölümü için 482 015,62 Euro talep etmektedir. Başvuran, arazinin beşte üçünün ilk sahibi olduğunu ve diğer beşte bir üzerinden de on altıda ikilik bir payın kendisine miras kaldığını belirtmektedir. 43192/06 Nolu başvuru: 470 m² lik arazinin (ada n o 99, parsel n o 9) 381,87 m² ve 3,67 m² lik bölümleri için sırasıyla Emin Balcı 248 218,75 Euro et Kevork Ramses Malhas (mevcut durumda mirasçıları) 2 386,71 Euro talep etmektedir. Başvuranlar, Emin Balcı nın arazinin on altıda on üçüne ve Kevork Ramses Malhas ın da diğer on altıda üç üzerinde on altıda iki paya sahibi olduğunu belirtmektedir. 28530/06 Nolu başvuru: 1 130 m² lik arazinin 753,33 m² ve 376,66 m² lik bölümleri için sırasıyla Selim Metin 489 666,66 Euro ve Selma Binyıldız 244 833,33 Euro talep etmektedir. Başvuranlar, Selim Metin in arazinin altıda dördünün, Selma Binyıldız ın ise geriye kalan altıda ikisinin sahibi olduğunu belirtmektedir. Başvuranlar, araziler üzerindeki mülkiyet haklarından yoksunluk ya da kısıtlamadan kaynaklanan zararı 650 Euro/m² olarak belirlemektedir. Manevi tazminat başlığı altında 43192/06 ve 28530/06 Nolu başvuruları sunan başvuranların her biri 50 000 Euro ve Kevork Ramses Malhas ın mirasçıları 100 000 Euro talep etmektedir. Ölümünden önce yazdığı bir mektupta Bay Malhas, bu tutarın, 1963 yılından beri, üç ay hapis mahkûmiyeti de dahil çektiği tüm acıların bir telafisi olarak verilmesini istemiştir. Başvuranlar, ayrıca yargılama masraf ve giderleri başlığı altında her başvuru için 1 500 Euro olmak üzere toplam 6 000 Euro talep etmektedir. Hükümet, bu taleplere itiraz etmekte ve AİHM nin sözkonusu talepleri reddetmesini istemektedir. Mevcut dava koşullarında Savunmacı Devlet ile başvuranlar arasında olası bir uzlaşma ihtimalini göz önünde bulunduran AİHM, 41. maddenin uygulanmasının saklı tutulmasının uygun olacağı kanaatine varmaktadır (aynı yönde, bakınız Turgut ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 101 ; Temel Conta Sanayi Ve Ticaret A.Ş., ilgili bölüm, prg. 51 ; Nural Vural, ilgili bölüm, prg. 38, ve Rimer ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 46). Uzlaşma olmadığı takdirde, AİHM ye göre, ihtilaflı mülkün değerini belirlemek için tarafların bir asliye hukuk mahkemesi önünde değer tespiti davası açmaları diğer unsurların yanı sıra uygun bir yöntemi oluşturacaktır. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, AİHM, OYBİRLİĞİYLE, 1. Başvuruların birleştirilmesine; 2. AİHS nin 6/1 maddesi hakkındaki (yargı sürecinin uzunluğu) şikayetin kabuledilemez, bunun dışında kalanların kabuledilebilir olduğuna; 3. AİHS ye Ek 1 no lu Protokol ün 1. maddesinin ihlal edildiğine; 12

4. AİHS nin 6/1 maddesi hakkındaki (yargılamanın hakkaniyeti) şikayetin incelenmesine gerek olmadığına; 5. AİHS nin 41. maddesinin bu aşamada uygulanamayacağına ve bu hususun; a) Saklı tutulmasına; b) Hükümetin ve başvuranların, kararın nihai hale gelmesinden itibaren üç ay içinde bu mesele hakkındaki görüşlerini yazıyla kendisine bildirmeye ve bilhassa aralarında varacakları her türlü uzlaşmadan kendisini haberdar etmeye davet edilmesine; c) Sonraki sürecin saklı tutulmasına ve gerektiğinde daire başkanının izlenecek süreci belirlemeye yetkili kılınmasına; KARAR VERMİŞTİR. İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 13 Eylül 2011 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. 13