ÝLKÖÐRETÝM DÖNEMÝNDE ARKADAÞLIK ÝLÝÞKÝLERÝ GÜVENLÝ ÝNTERNET KULLANIMI MEDYA ÇAÐINDA ÇOCUK YETÝÞTÝRMEK. Çocuðunuzun Zekasýný Güçlendiren Besinler



Benzer belgeler
ünite1 Sosyal Bilgiler


Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

Kanguru Matematik Türkiye 2017

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ÇOK DÝLLÝ ÇOCUÐUN KONUÞMASI VE DÝLÝNÝN GELÝÞMESÝ NASIL DESTEKLENMELÝ

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE


PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

Gençleri Anlama Rehberi

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

m3/saat AISI

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

17 ÞUBAT kontrol

Kanguru Matematik Türkiye 2015



ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor


DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Simge Özer Pýnarbaþý

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

ÜBER KINDERERZIEHUNG


Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

A teması 1. bölüm. Okul Heyecaným. Hayat Bilgisi. 3. Ders programı yanındadır. Ödevlerini kendi yapar. Okul çantasını akşamdan hazırlar.

Copyright Sürat Basým Reklamcýlýk ve Eðitim Araçlarý San. Tic. A.Þ.

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 KENDÝMÝ TANIYORUM... 9

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Süleyman Demirel Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Deðerlendirme Anketi

NÝÇÝN AÝLE ÖNEMLÝDÝR? ÇOCUKLA ÝLETÝÞÝM OKULDA ÇOKLU ZEKA TEORÝSÝNÝN KULLANILMASI. Okul Öncesi Eðitim. Bire bir OKS

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)


Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Süleyman Demirel Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Deðerlendirme Anketi

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. TEMA Her Ýnsan Deðerlidir. 2. TEMA Demokrasi Kültürü BÖLÜM 1 : BEN ÝNSANIM... 9 BÖLÜM 2 : HER BÝREY ÖZELDÝR... 11

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

OLUMLU/ ETKİLİ EBEVEYN TUTUMLARI. Meral ATEŞOĞLU.


Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

PSK 271 Öfke Yönetimi ( Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

SÖZ VARLIÐINDAN YARARLANMA

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Modüler Proses Sistemleri

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Yüksek kapasiteli Bigbag boþaltma proseslerimiz, opsiyon olarak birden fazla istasyonile yanyanabaðlanabilirözelliðesahiptir.

MEB ÖZEL EÐÝTÝM REHBERLÝK ve DANIÞMA HÝZMETLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak


Kanguru Matematik Türkiye 2017



/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen


Bilgilendirme Rehberi

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

Aile Hekimliðinde Genogram

Transkript:

ÝHLAS KOLEJÝ BÝREYSEL GELÝÞÝM ve EÐÝTÝM DERGÝSÝ ÞUBAT - 2011 ÝÇÝNDEKÝLER 04 06 09 ÝLKÖÐRETÝM DÖNEMÝNDE ARKADAÞLIK ÝLÝÞKÝLERÝ EBEVEYN ÇOCUK ÝLÝÞKÝSÝNDE TUTARLILIK VE ADALET KENDÝNE GÜVEN ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ Hami Koç Ýhlas Eðitim Kurumlarý Genel Müdürü GENEL YÖNETMEN Azmi Aksoy YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Server Gürsoy SANAT YÖNETMENÝ Aytekin Karaca 12 14 GÜVENLÝ ÝNTERNET KULLANIMI ÇOCUKLARDA KÝÞÝLÝK GELÝÞÝMÝ 20 ANNE-BABA TUTUMLARI VE DÝKKAT EKSÝKLÝÐÝ DANIÞMA KURULU Hamdi Özakay Sebahattin Kazaz Müge Kýlýç Sýtký Çelik Yusuf Saygýner REKLAM SORUMLUSU Ali Oðuz Çelikörs 0212 639 68 70 YAZI ÝÞLERÝ A. Faruk Levent Bahar Engin Kübra Hamdioðlu S.Hakan Atakan Elif Güngördü Esin Özer Elif Tuðçe Eyikoçak Turgut Evrankaya Ruhþen Fer Nuriye Gür Emre Aygýn Nilüfer Týrpan GRAFÝK TASARIM Serdar Mert YAPIM DVC Ýletiþim 0 212 452 24 90-452 77 68 BASKI Ýhlas Matbaacýlýk - 0 212 454 35 08 22 28 30 MEDYA ÇAÐINDA ÇOCUK YETÝÞTÝRMEK 32 34 36 38 42 45 46 47 48 NÝYETÝMÝ TAKDÝR ET DAVRANIÞIMA YÖN VER Çocuðunuzun Zekasýný Güçlendiren Besinler Çocuk Bakýmýnda Görüþ Ayrýlýklarý Çocuklarda Öfke ve Saldýrganlýk 8 Yiyeceðin Yarar ve Zararlarý Çocuðunuzun Zekasýný Oyuncakla Destekleyin Çocuk Eðitiminde Olumlu Düþünce Tarihten Bir Sayfa Þiir Çengel Bulmaca ÇOCUÐUNUZ YEMEK YEMÝYORSA

EDÝTÖRDEN Evde kapan var! Server GÜRSOY vin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eþinin mutfakta bir paketi açtýklarýný Egördü. Kendi kendine: - "Ýçinde hangi yiyecek var acaba?" diye düþündü. Bir süre sonra gördüðü paketin bir fare kapaný olduðunu anladýðýnda yýkýlmýþtý. - "Evde bir fare kapaný var! Evde bir fare kapaný var!;" diye avazý çýktýðý kadar baðýrarak telaþla bahçeye fýrladý. Minik fareyi telaþ içinde gören tavuk, umursamaz ve bilgiç bir tavýrla baþýný kaldýrdý ve gýdakladý: - "Zavallý farecik...bu senin sorunun benim deðil. Bana bir zararý olamaz küçücük kapanýn" dedi. Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telaþla koyunun yanýna koþtu ve, - "Evde bir fare kapaný var! Evde bir fare kapaný var!;" diye adeta çýrpýndý. Koyun anlayýþla karþýladý ama, - "Çok üzgünüm fare kardeþ, dua etmekten baþka yapacaðým bir þey yok. Dualarýmda olacaðýndan emin ol" dedi. Minik fare çaresizlik içinde ineðe döndü ve, - "Evde bir fare kapaný var, evde bir fare kapaný var" dedi. Ýnek ; -"Bak fare kardeþ, senin için üzgünüm ama beni ilgilendirmiyor." dedi. Sonunda farecik, baþý önde umutsuz þekilde eve döndü. Fare, çiftçinin tuzaðý ile bir gün tek baþýna karþýlaþacaðýný anladý. O gece evin içinde sanki ölüm sessizliði vardý. Minik farecik aç ve susuzdu. Tam yorgunluktan gözleri kapanacaktý ki birden bir ses duyuldu. Gecenin sessizliðini bölen gürültü, fare kapanýndan geliyordu. Çiftçinin karýsý, ne yakalandýðýný görmek için yataðýndan fýrladý ve mutfaða koþtu. Karanlýkta kapana, zehirli bir yýlanýn kuyruðunun kýsýldýðýný fark edememiþti. Kuyruðu kapana kýsýlan yýlanýn caný yanýyordu ve aniden çiftçinin karýsýný ýsýrdý. Apar topar doktora götürdüler. Doktor, zehiri temizledi sardý. Çiftçi karýsýný eve getirdi, yatýrdý. Karýsýnýn ateþi yükseldi ve bir türlü düþmüyordu. Kadýncaðýz ateþ ve ter içinde kývranýp duruyordu. Böyle durumlarda taze tavuk suyunun gerekli olduðunu herkes bilir, çiftçi de býçaðýný alýp bahçeye koþtu. Karýsý taze tavuk suyu çorbasýný içti, biraz kendine geldi. Karýsýnýn hastalýðýný duyan komþular ziyarete geldiler. Onlara ikram etmek için çiftçi koyununu kesti. Çiftçinin karýsý gittikçe kötüye gidiyordu. Yýlan, belli ki çok zehirliydi. Birkaç gün sonra çiftçinin karýsý iyileþemedi ve öldü. Cenazesine çok sayýda kiþi gelince, hepsine yeterli et saðlamak için çiftçi, ineði mezbahaya yolladý. Fare, tüm bu olanlarý büyük üzüntü ile duvardaki deliðinden sessizce izledi. *** Bizi ilgilendirmediðini düþündüðümüz bir tehlike ile hepimiz karþý karþýyayýz. Bu tehlikenin adý, yanlýþ kullanýlan ÝNTERNET! Týpký eve yeni alýnan fare kapaný gibi... Arkadaþlarýmýzýn, dostlarýmýzýn, ailemizin, sevdiklerimizin tehlikede olabileceðini unutmayalým. Hepimiz bu tehlikenin farkýnda olalým yeter... Ýþ iþten geçmeden lütfen! ETKÝLÝ YORUM - 3

Gonca MATOÐLU Psikolojik Danýþman ÝLKÖÐRETÝM DÖNEMÝNDE ARKADAÞLIK ÝLÝÞKÝLERÝ Okul öncesi dönemde arkadaþlýk iliþkilerinde paylaþma, yardýmlaþma gibi olumlu davranýþlar hakimdir. Anne baba olarak çocuklarýmýzý nasýl gördüðümüz ve eðitim dünyasýný nasýl algýladýðýmýz, hem çocuðumuz hem de okul ile ilgili beklentilerimizin temelini oluþturmaktadýr. Bu görüþ ve beklentiler yaþam sürecini etkiler. Okul aile iþbirliði, uyum döneminde son derece deðerlidir. Aile, okul ile iþbirliðinde aktif rol aldýðýnda çocuðun okula karþý tutumu, olgunlaþmasý, benlik kavramý, davranýþlarý, duygusal ve sosyal geliþimi daha hýzlý gerçekleþmekte ve bütün bunlarýn olumlu gittiði görülmektedir. Okul ile düzenli iletiþim içinde olmak, olasý sorunlarý daha önceden fark ederek süreç ve sonuçlar üzerinde etkili olunmasýný saðlar. Bu durum, problemin oluþmadan ortadan kaldýrýlmasý kolaylýðýný da beraberinde getirecektir. Çocuklarýmýzýn geliþiminde ve sosyalleþmesinde okul ortamý ve içinde yaþanýlan çevrede geliþen arkadaþlýk iliþkileri çok önemli bir etken olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Kendini ve duygularýný ifade edebilen, paylaþabilen, grup içinde sorumluluk alan ve nasýl davranacaðýna iliþkin sosyal becerileri ETKÝLÝ YORUM - 4

geliþmiþ çocuklar, arkadaþlýk kurmada çok daha baþarýlý olurlar. Arkadaþlýk ortamý, çocuðun sosyal yaþamýndaki en önemli etkileþim alanlarýdýr. Bu yaþlarda arkadaþ seçiminde daha çok somut olaylar ve özellikler kýstas olarak aranýr. Bir arkadaþ grubunda yer almak; onlara ait olmak duygusunu saðlar, arkadaþlýk iliþkilerinde ve özgüven geliþiminde de önemli rol oynar. Burada öðrendiði arkadaþ edinebilme, bu arkadaþlýðý sürdürebilme becerileri, tüm yaþamý boyunca kuracaðý iliþkilerin de temelini oluþturur. Okul öncesi eðitimi ile baþlayan arkadaþlýk iliþkileri; duygularý tanýma, anlama, kendini ifade edebilme ve kontrol edebilme becerilerinde önemli olduðu gibi, ilköðretim yaþantýsý içinde de devam eden bir süreçtir. Ýlköðretim döneminde çocuk bu becerileri, arkadaþlýk iliþkilerinde sosyal çevresinde ve aile içerinde ne kadar kazanabilirse ve hayata geçirebilirse ergenlikte ve yetiþkinlikte kendini ifade etme biçimine ve davranýþlarýna o yönde yansýyacaktýr. Okul öncesi dönemde arkadaþlýk iliþkilerinde paylaþma, yardýmlaþma gibi olumlu davranýþlar hakimdir. Çocuk, oyuncaklarý paylaþma ve oyun oynama ihtiyacý içinde olduðundan çok sýk arkadaþ deðiþtirir. Okul çaðýnýn baþlamasýyla birlikte grup arkadaþlýklarý önem kazanmaya baþlar ve daha çok grup oyunlarý öðrenir. Ayný sýnýfta olmak, ayný servisle gidip gelmek, ayný yerde oturmak arkadaþlýk etmek için yeterli sebepken yaþ ilerledikçe seçilecek arkadaþýn kiþilik özellikleri de önem kazanmaya baþlar. Bu dönemde çocuklar arasýnda yaþanan sýkýntýlar çabuk çözülür. Ýlköðretimin sonlarýna doðru arkadaþ sayýsý azalýr, iliþkinin yoðunluðu artar. Hangi dönemde olursa olsun çocuðun kurduðu arkadaþlýk iliþkilerinde ve katýldýðý arkadaþ gruplarýnda kabul görmesi benlik algýsýný olumlu etkilemektedir. Unutmayalým ki, çocuklarýmýz sosyal bir varlýktýr ve çevresinde bulunanlarýn olumlu desteðine ihtiyaç duymaktadýrlar. Çocuðumuzun davranýþ þekillendirme sürecinde her zaman bir uzmandan yardým alýnmasý onlarýn geliþiminde ö- nemli bir etkendir. ETKÝLÝ YORUM - 5 Çocuklarýn arkadaþlarýyla iyi iliþkiler kurabilmeleri için ailenin dikkat etmesi gereken noktalar a- þaðýda belirtildiði þekilde sýralanabilir: Çocuklarýnýza hangi durumlarda arkadaþlarýndan yardým isteyebileceðini öðretin. Arkadaþlýðýn paylaþmayý gerektirdiðini anlatýn. Arkadaþlarý için gerektiðinde özverili davranmasý gerektiðini anlatýn. Arkadaþlarý tarafýndan davranýþlarýna yapýlan eleþtirileri, kiþiliðine yapýlmýþ bir eleþtiri gibi algýlamamasýný saðlayýn. Öncelikle kendisinin iyi bir arkadaþ olup olmadýðýný fark etmesini saðlayýn. Birkaç arkadaþ edinmek yerine, çevresindeki diðer bireylerin de varlýðýnýn farkýna varmalarýna yardýmcý olun. Arkadaþlýk iliþkilerinde karþýlýklý güvenin önemini vurgulayýn. Arkadaþlarýyla bir arada zaman geçirmesi için uygun ortamlar hazýrlayýn. Arkadaþlýk iliþkilerinde kullanabileceði teþekkür etmek, iltifat etmek, özür dilemek gibi temel sosyal becerileri öðretin. Arkadaþlýk iliþkilerinde yaþadýðý sýkýntýyý dile getirdikleri zaman yorum yapmak yerine onu anlamaya çalýþýn.

Prof.Dr. Nevzat Tarhan EBEVEYN ÇOCUK ÝLÝÞKÝSÝNDE TUTARLILIK ve ADALET Hak etmediði halde ödül alan çocukta hak duygusu geliþmez, ömür boyu vermeden almak ister. Anne babanýn tutarsýz davranýþlar sergilemesi çocuðun kiþiliðinin yanlýþ geliþmesine neden olur. Tutarsýz anne baba tutumlarý derken anne ve babanýn çocukla ilgili farklý farklý kararlar almasýný, bugün bir konuyla ilgili bir karar alýp yarýn o kararýný deðiþtirmesini ve söyledikleri ile yaptýklarýnýn tutmamasýný kastediyoruz. Çocuk anne babanýn davranýþlarýný model alýr. Çocuk gözlemcidir; önce izler, sonra davranýr. Anlatýlanlarý deðil yaþadýklarýný öðrenir. Çocuðun geliþen ruhunu iyi etkilemek anne babanýn elindedir, anne baba bir heykeltýraþ gibi çocuðun kiþiliði oluþturur. Ortaya çýkacak eserin iyi mi, kötü mü olacaðýný anne babanýn tutumlarý belirler. ETKÝLÝ YORUM - 6 Tutarlý Davranýþ Çocuk eðitiminde iki temel unsurdan biri sevgi ise diðeri de disiplindir. Çocuk doðru bir disiplin uygulamasýnýn içerisinde kendi kiþiliðinin sýnýrlarýný, sosyal sýnýrlarý ve sosyalleþme süreci içinde de bazý deðer yargýlarýný öðrenir. Bütün bunlar çocuða hayat becerileri kazandýrýr ve bu öðrenme sürecinde anne baba onun rol modelidir. Anne babanýn birbirinden farklý mesajlar vermesi, çocuk eðitiminde

farkýnda olmadan yapýlan bir eðitim ve tutum hatasýdýr. Bir olay karþýsýnda anne ve baba farklý mesaj verirse çocuk neyin iyi, neyin kötü olduðunu anlayamaz. Çocuk doðasý gereði benmerkezcidir. Anne baba çocuða farklý mesajlar verirse, çocuk bunlardan kendine uygun olaný seçer. Farklý mesajlar vermek, davranýþ ve tutumlarý konusunda anne babanýn çocuðu yönlendirmesi yerine, çocuða anne babayý yönlendirme imkaný vermektir. Her ne kadar çocuk benmerkezci bir yapýya sahip olsa da insanýn genetik yapýsýnýn içinde bir yerlerde hak duygusu vardýr. Ebeveynler çocuðun içindeki bu duyguyu bulup ortaya çýkarmalý ve çocuða hakka saygýlý olmayý öðretmelidir. Çocuk anne babasýnýn kendisine hakkaniyetli davrandýðýný hissederse kendisini güvende hisseder. Bunun için tutarlý davranan; yani dün, bugün söylediðinin ak-sini söylemeyen, sabah evet dediðine, akþam hayýr demeyen ailelerin çocuklarýnda kontrol duygusu geliþir. Kontrol duygusu olmayan çocuk iyi-kötü, doðru-yanlýþ kavramlarýný tam olarak oturtamaz ve karar vermekte zorluk çeken bir birey ortaya çýkar. Farkýnda olmadan çocuðun beyninin yanlýþ þekillenmesine sebep olmaktan kaçýnmak gerekir. Ödül ve Cezada Tutarlýlýk Anne ve baba çocuðun bir davranýþý üzerine ödül ya da ceza vermeye karar verdilerse bunu çocuða açýklamadan önce aralarýnda konuþup, uzlaþýp ortak bir tavýr geliþtirmelilerdir. Örneðin çocuðun yanýnda iken baba, annenin verdiði cezayý ya da ödülü fazla bulduðunu ifade ederse çocuðun kafasý karýþýr. Aslýnda eðitimde esas olan ödüldür. Ödül yani olumlu pekiþtirme yetersiz kalýrsa cezalandýrma gerekebilir. Güzel bir ceza baský, þiddet, korkutma, tehdit ya da sindirme deðil kiþiyi sevdiði bir þeyden mahrum býrakmaktýr. Cezaya aðýrlýk verilirse çocuk Ne yaparsam cezadan kurtulabilirim? diye düþünür. Halbuki çocuðun zihnine þunu yerleþtirmek gerekir: Doðru olan ne? Doðru olaný yapayým. Çocuðu suçluluk duygusuyla deðil güven duygusuyla eðitmek gerekir. Ceza almamak için deðil, doðru olduðu için bunu yapacaksýn ama yapmazsan bir bedel ödeyeceksin diyen ve bunu tutarlý bir þekilde uygulayabilen aileler daha saðlýklý çocuklar yetiþtirir. ETKÝLÝ YORUM - 7 Bu noktada, hedefe yönelik davranýþ eðitiminden söz etmek faydalý olacaktýr. Hedefe yönelik davranýþ eðitimi þu þekilde iþler: Çocuðun yanlýþ davranýþlarý diþini fýrçalamýyor, yüzünü yýkamýyor, kardeþinin oyuncaðýna zarar veriyor diye madde madde belirlenir. Hafta boyunca çocuðun davranýþlarý gün gün takip edilir. Haftanýn birinci günü bakýlýr, çocuk hata yaptýysa eksi, iyi bir þey yaptýysa artý konur. Hafta sonuna kadar bu þekilde çocuðun davranýþlarý gözlenir. Bir haftanýn sonunda artýlar çoksa ödül verilir ve bu eðitime devam edilir. Çocuk hata yaptýðý zaman baðýrmak, çaðýrmak, ses tonunu yükseltmek çare deðildir; kararlý ve tutarlý bir üslupla ona doðru davranma zorunluluðunu hissettirmek gerekir. Kardeþler Arasýnda Adaletli Davranma Ailede birden fazla çocuk varsa çocuklar arasýnda adaleti saðlamak da önemlidir. Diyelim ki çocuklardan biri güzel bir þey yaptý. Anne bu çocuðu ödüllendirmek istiyor, baba ise diðer çocuða haksýzlýk olacaðýný düþündüðü için itiraz ediyor. Böyle bir durumda çocuklarýn ikisi de ödül alýrsa bu kez de ödülü gerçekten hak edene haksýzlýk olur. Hak etmediði halde ödül alan çocukta hak duygusu geliþmez, ömür boyu vermeden almak ister. Diðer çocuk ise Ben çaba sarf ediyorum, hak ediyorum. Niye o da ayný þeyi alýyor? diye düþünür. Olumlu davranýþý pekiþtirilmediði için adalete karþý güvensizlik duygusu hisseder. Ýki kardeþ arasýnda eþitliði saðlayalým derken farkýnda olmadan belirli sýnýrlarý olmayan, dilediði

zaman dilediðini yapma hakkýný kendinde bulan bireyler yetiþebilir. Anne babalar anlýk çözümler geliþtirmek yerine olaylarý uzun vadeli deðerlendirmelilerdir. Çocuk o an belki üzülecektir ama uzun vadede üzülmemesi daha önemlidir. Medeni toplumlarý diðerlerinden ayýran en büyük özellik hakka saygýdýr. Bu bilinç küçük yaþlarda yeþertilmelidir. Hak duygusu geliþmiþ bir toplumda yetiþen ve kendi sýnýrlarýný bilen bir çocuk, büyük bir ihtimalle kardeþinin o ödülü hak ederek aldýðýný, kendisinin ödüllendirilmemesinin normal bir durum olduðunu düþünebilir. Çocuklarýmýzý bu bilinçle yetiþtirmeliyiz. Bu bilinci yerleþtirmek için çocuða benimsetmek istediðimiz ilkeyi; kardeþ kýskançlýðýný ya da kardeþler arasý rekabeti ortaya çýkararak deðil iyi þeylerle baðlantý kurarak anlatmak gerekir. Çocuðun olumsuz duygularýnýn harekete geçmemesi için olayý adalete, hak duygusuna vurgu yaparak anlatmalýyýz. Çocuk kýskanmadan hakkýna razý olmayý öðrenmelidir. Bunu öðrenmek kolay deðildir ama öðrenildiðinde hayat boyunca kiþinin iþine yarayacaktýr. Çocukta Hak Duygusu Geliþmediyse Ne Yapmak Gerekir? Çocuða doðru-yanlýþ, iyi-kötü bilincinin küçük yaþlarda kazandýrýlmasý gerektiðini vurguladýk. Ancak bazý aileler bu konuya gereken önemi vermiyor, çocuk küçükken - özellikle de tek çocuksa- Bu bizim çocuðumuz onun istediðini yapmayacaðýz da kimin istediðini yapacaðýz? Biz kimin için çalýþýyoruz? diye diye çocuða özel bir dünya oluþturuyorlar. Tabii ki çocuk da bir daha bindirildiði tahttan inmek istemiyor. Hayatta herkesin ona anne ve babasýnýn davrandýðý gibi özel davranmasýný istiyor. Evlendiði zaman, askere gittiði zaman ya da iþ hayatýnda kendisine özel davranýlmamasýný h a z m e d e m i y o r, uyumsuz davranýþlar sergiliyor. Çocuk ergenlik çaðýný tamamlayýp genç bir birey olduðu halde hak bilinci doðrultusunda hareket edemiyorsa, ona bencillik yapmadan kendisiyle yüzleþebilme becerisi kazandýrmak gerekir. Bunun için þöyle bir yöntem izlenebilir. Belirli aralýklarla aile içi oturumlar yapýlýp tüm aile fertleri birbirlerinden beklentilerini, þikayetlerini yazar ve bunlar üzerine konuþabilirler. Ev içinde bazý kurallar koyarak çocuðun bu kurallara uymasý istenebilir. Sen artýk bu yaþýna geldin, kendi sorununu kendin çözmelisin denilerek ona kendiyle ilgili bazý sorumluluklar yüklenebilir. Gerekirse bir profesyonel, gencin dünyasýna girerek hayatý tanýmasýný, kendisini sorgulamasýný, benmerkezci olmanýn yanlýþlýðýný, hayatta baþarýlý olabilmesi için neler yapmasý gerektiðini ona anlatabilir. ETKÝLÝ YORUM - 8 Burada ailenin dikkat etmesi gereken bir nokta yine tutarlýlýk ve sürekliliktir. Tutarlýlýðýn sürekli olmasý gerekir. Aile fertleri yaptýklarý oturumlarý sürekli hale getirmelidir. Kurallar çok sýký konmamalýdýr; çünkü çok sýký olan kurallar büyük ihtimalle süreklilik kazanamaz. Bu durumda aile tutarlýlýðýný kaybedebilir. Uygulanmayacak emir verilmemelidir diye bir söz vardýr. Uygulanmayacak kural konmamalýdýr, çünkü uygulanmayan kural otoriteyi zedeler. Saðlýklý bir kiþilik geliþimi anne babanýn çocuða emek vermesini ve bu konuya kafa yormasýný, araþtýrma yapmasýný gerektirir. Anne babalar bu ciddi iþi gündelik çözümlerle geçiþtirmek yerine uzun vadede olumlu sonuçlar doðuracak etkin çözümlerle yürütmelidir. Hak, adalet, özdenetim gibi kavramlar ve ahlak ilkeleri çocuðun zihnine küçük yaþlarda yerleþirse çocuk çok daha saðlýklý ve mutlu bir birey olur.

Betül Bayram Altýnbaþak KENDÝNE GÜVEN Ya kendine güvenecek ve o iþi yapacaksýn, ya da senin yerine birileri yapacak ve sen sadece o aný kurtarmýþ olacaksýn. Ama hep kendine güvensiz yaþayacaksýn ve hep birilerinin senin için, senin yerine bir þeyler yapmasýný isteyeceksin. Ya da birçok isteðinden, arzundan vazgeçeceksin. Bozuk parayý havaya atar ve herkes sabýrsýzca paranýn yere düþmesini bekler. Tura gelmiþtir. Askerler çok sevinirler; kendilerine olan güvenlerini toplamýþlardýr. Ýnsan kendisine bundan daha büyük bir kötülük yapabilir mi? Düþünsenize mezuniyet töreninde konuþmak istiyorsunuz ama topluluk karþýsýnda konuþmaktan çekindiðiniz için vazgeçiyorsunuz. Okulun tiyatro kulübünde siz de oynamak istiyorsunuz yine ayný sebepten karþýdan izlemeyi tercih ediyorsunuz. Hal böyle olunca tabii ki iþ hayatýnda da farklý þeyler beklemiyor sizi... Çünkü farklý çevrelere girmek, iþ kurmak, ya da kariyer yapmak için sosyal olmak, kendine güvenmek ve hata yapmaktan korkmamak gerekiyor. Hatta konuya bambaþka bir açýdan bakacak olursak sýrf bu yüzden sevdiði, beðendiði kiþiye duygularýný açamadýðý, kýsacasý istediði gibi bir hayat süremediði de çok oluyor bu insanýn. Yapýlmasý gereken tek þey Oysa her þey o kadar kolay ki. Yapýlmasý geren tek þey kendini diðer insanlardan farklý görmemek ve iç motivasyonunu daima üst düzeyde tutmak. ETKÝLÝ YORUM - 9

Konumuzu belki sizinde bildiðiniz bir öyküyle açalým; Önemli bir savaþ sýrasýnda Japon komutan, askerlerinin sayýsýnýn düþmanlarýnkine kýyasla çok daha az olmasýna raðmen saldýrýya geçmeye karar verir. Ordusunun kazanacaðýna olan güveni tamdýr. Ancak, askerleri zafer konusunda oldukça kaygýlýdýr. Savaþ alanýna doðru ilerlerken, yol kenarýndaki bir tapýnakta durup hep birlikte dua ederler. Daha sonra komutan cebinden bozuk para çýkararak Þimdi yazý-tura atacaðýz. Eðer tura gelirse, biz kazanacaðýz, ama eðer yazý gelirse kaybedeceðiz, kaderimiz böylece ortaya çýkacak der. Bozuk parayý havaya atar ve herkes sabýrsýzca paranýn yere düþmesini bekler. Tura gelmiþtir. Askerler çok sevinirler; kendilerine olan güvenlerini toplamýþlardýr. Bu coþkuyla düþmana saldýrýr ve savaþý kazanýrlar. Bir süre sonra yüzbaþý komutanýnýn yanýna gelerek onu takdir edercesine, Kimse kaderi deðiþtiremez der. Bunun üzerine Haklýsýn der komutan, iki tarafý da -tura- olan parayý göstererek... Çaba harcamak Evet, kaderi kimse deðiþtiremez ama istersek baþarýlý olma yönünde gerekli çabayý harcamaktan da kimse alýkoyamaz bizi. Harcanan çabaya raðmen sonuç bazen olumsuz da olabilir ancak denemiþ olmanýn, çaba harcamanýn verdiði iç huzuru da insanýn önce kendisine, ardýndan çevresine verdiði deðerin, saygýnýn çok önemli bir ifadesidir. ÇOCUÐUNUZUN ÖZGÜVENLÝ YETÝÞMESÝ ÝÇÝN Güçlü olduðu konularda size yardýmcý olmalarýna izin verin. Yaptýðý iþe çok fazla müdahale etmeyerek kendisine duyulan güveni belli edin. Ona zaman ayýrarak önemli olduðunu kanýtlayýn. Düþüncelerini eleþtirmeden dinleyin. Yaptýðý iþlerle ilgili ona olumlu tepkiler verin. Kendisini tanýmasý için sosyal etkinliklere yönlendirin. Karþýlaþtýrma yapmaktan kaçýnýn. Olumlu her aþamasý için teþvik edin. Olumsuz düþüncelerini bir kenara býrakarak olumlu þeyler söylemeleri için cesaretlendirin. Düþüncelerinde genelleme yapmalarýný engelleyin. Düzenli aralýklarla çeþitli konularda sohbetler edin. Beden dilinin önemini anlatýn. Ev içinde ve dýþýnda baþarabileceði sorumluluklar verin. (Sofrayý kurma, fatura yatýrma vs.) Hepimiz hikâyede yazdýðý gibi zor durumlarla karþý karþýya kal- ETKÝLÝ YORUM - 10

mýþýzdýr. Çoðu zaman karar vermek ve harekete geçmek için bazý yönlendirilmelere ihtiyaç duymuþ ve harekete geçmemize yardýmcý olacak o gücü hissetmekte zorlanmýþýzdýr. Þu bir gerçek ki hayatta elde ettiðimiz baþarýlarýn hiçbiri tesadüfler sonucu kazanýlmamýþtýr. Her þeyi kaderin üstüne atýp, kader buymuþ, kaderde ne varsa o olur demek; bütün gün evde boþ boþ oturup sonra da dýþarýdaki zenginlere bakarak, onlarýnki de kader bizimki de kader demeye benzer. ÖZGÜVEN EKSÝKLÝÐÝNÝ NASIL YOK EDEBÝLÝRSÝNÝZ? Burada önemli olan nokta, bizim baþarýlý olmak ve kazanmak için hayata ne kadar bir ön hazýrlýkla baþladýðýmýz ve baþarma içgüdüsüyle harekete geçtiðimizdir. Ýþte bu noktada sorgulanmasý gereken soru þu: Bazý kiþiler için hayat, çok daha kolay baþ edilen bir þeyken bazýlarýmýz için neden aslýnda hiç de tembel olmadýðýmýz halde daha zor, daha problemli geçiyor? Sorumuzun cevabý birçok uzman ve kaynaða göre özgüven kelimesinde saklý. Baþarma potansiyelimiz var belki ancak, bazen, sanki bir þeyler sesimizi keser, elimizi ayaðýmýzý baðlar; beðenilmemek korkusu, dýþlanma kaygýsý, bir yetersizlik hissi gibi birçok olumsuz duygu ve düþüncelerle kendimizi bir kýskaca alýr ve öylece hiçbir þey yapmadan yaþamayý tercih ederiz. Yani kendimizden vazgeçeriz. Peki böyle bir durumdan kurtulmak için ne yapýlmasý gerekir? Psikolog Selçuk Arýcý ya göre, kendi olumsuz varsayýmlarýmýzla beslediðimiz bu yýkýcý düþünce yapýlarýmýzý yenmek için bazý onarýcý teknikler vardýr. Arýcý, bunlarý þöyle açýklýyor: Güçlü yönlerimiz üstünde durmak: Önemli olan elde edilen sonuç deðil, bu yolda harcanan çabalardýr. Bu yüzden kendimizi takdir etmeyi bilmeliyiz. Risk almak: Her yeni deneyime yeni bir öðrenme fýrsatý olarak bakabilmek. Asýl olan kazanmak yahut kaybetmek deðil! Ancak bu þekilde yeni fýrsatlarla karþýlaþabiliriz ve kendimizi olduðumuz gibi kabul edebiliriz. Ýç konuþma yapmak: Kendimize haksýzlýk ettiðimiz durumlarda, dur bakalým, o kadar da deðil diyerek daha olumlu varsayýmlar üretmeliyiz. Kiþisel deðerlendirme yapmak: Kendimizi her þeyden ve herkesten baðýmsýz olarak deðerlendirebilmek... Bu tarz bir bakýþ açýsý içsel olarak daha güçlü hissetmemizi saðlayacaktýr. Kendini sevmek: Ýnsanlar kendilerini sevdiklerinde hem duygusal hem de fiziksel olarak kendilerini güvende hissederler ve kendileriyle barýþýk yaþarlar. Kendini tanýmak: Kendilerini tanýyan insanlar kendi güçlü ve güçsüz yönlerini iyi bilirler. Bir topluluða girdiklerinde kendi potansiyellerinin farkýnda olarak harekete geçerler. Hedef koymak: Tabii burada kastedilen hedef açýk ve net koyduðumuz hedeflerdir. Pozitif düþünmek: Olumsuz bir düþünceyle herhangi bir baþarý elde etmek çok güçtür. Bu ancak karamsarlýða götürür. Ýyi bir ifade yeteneði: Toplum içinde konuþmak için bol bol okumamýz konuþma tekrarlarý yapmamýz ve hatta zaman zaman iyi birer hatip olabilmek için evde çalýþmamýz ve sonucunda da konuþma yeteneðimizi artýrmamýz bize topluluk içinde daha çok söz söyleme imkaný tanýyabilir. Duygularý kontrol etme: Duygularý ile baþa çýkabilen kiþiler duygularýnýn esiri olmazlar. Beklenmedik davranýþlar göstermezler. Korkularý ve endiþeleri ile baþa çýkabildikleri için riskleri göze alabilirler. ETKÝLÝ YORUM - 11

Güvenli Ýnternet Kullanýmý Bu yaþ döneminde arkadaþ iliþkileri eskiye oranla önem kazanýr. Arkadaþlýk kurma siteleri ve özellikle anlýk ileti en çok kullanýlan araçlardýr. Ýletiþim araçlarý arasýnda belki de en önemli yeri kaplayan bilgisayar, her yaþtan bireyi birçok bilgiye kýsa sürede ulaþmalarýna vesile olan Ýnternet ile buluþturuyor. Hemen her yaþ döneminde ebeveynleri model alan çocuklarýmýz, rol modellerinin internet kullaným davranýþlarýný da öðrenme süreçlerine dahil ediyorlar. Ancak, otokontrol konusunda yetiþkinlere oranla daha az etkin olan kimi çocuk için internet kullanýmý bir süre sonra sorun haline gelebiliyor. Bu öðrenme sürecinde çocuklarýn iç denetimleri yeterli olmadýðýndan ebeveynlere büyük görevler düþüyor. Her yaþ döneminin geliþim basamaklarýnda gösterdiði özellikler farklý olduðu gibi interneti kullanma davranýþlarý da deðiþim gösteriyor. Ailelerin bu geliþim dönemlerinin özellikleri hakkýnda bilgi sahibi olmalarý ev içi kullaným kurallarýný belirlemelerinde yardýmcý olacak diye düþünüyorum. 6 yaþ: Ýlköðretim hayatýna atýlan 6 yaþ çocuðu bundan böyle interneti tek baþýna keþfetmek isteyecektir. Artýk tam bir okullu olmuþtur, büyümüþtür. Bu durumu her davranýþýnda ortaya koymak isteyeceði gibi internet kullanýmýnda da göstermek isteyecektir. Bu yaþ çocuðu otoriteyi çok fazla sorgulama eðiliminde deðildir. O nedenle koyulan kurallarý uygulama konusunda ebeveynlerin pek fazla sýkýntý yaþamasý beklenmez. ETKÝLÝ YORUM - 12

Sanal ortamda yapabilecekleri geçmiþten getirdikleri bilgi birikimi ile doðru orantýlýdýr. Ancak, standartlara baktýðýmýzda ortalama bir 6 yaþ çocuðu fareyi kullanma, bilgisayarda oyun oynama, oyun sýrasýndaki yönergeleri yerine getirme konularýnda baþarýlýdýr. Ancak, internet kullanýmýnda henüz ailesine baðýmlýdýr. Tek baþýna e-posta adresi almak, e-posta göndermek gibi iþlemlerde büyüklerinin yardýmýna ihtiyaç duyarlar. Henüz okula baþlamýþ ve dolayýsýyla artan sorumluluklarýna adaptasyon sürecinde olan, özellikle tam gün okula giden, 6 yaþ çocuðunun günlük bilgisayar kullaným süresinin 30 dakika ile 1 saat arasýnda olmasý idealdir. 7-9 yaþ: 7 yaþ ile 9 yaþ arasý, internete ilginin oldukça arttýðý bir dönemdir. Genel olarak bu yaþlardaki çocuklar yasaklanan birçok davranýþý gerçekleþtirme eðiliminde olduðundan internetteki yasaklar da ilgilerini çekecektir. Fakat aileler birtakým raporlama sistemleri ile çocuklarýnýn hangi sitelerde, ne kadar süre gezindiklerini görebilirler. Bu yaþ çocuklarý kolaylýkla güvenme eðilimindedirler, bu nedenle ebeveynler internette yeni tanýþýlan kiþilere karþý dikkatli olmalýdýrlar. Bu gibi durumlar ile ilgili olarak çeþitli kurallar belirlenebilir: Ýnternette yeni biri ile tanýþtýðýnda/konuþtuðunda bunu ebeveynler ile paylaþmak, ebeveynlerin izni olmadan tanýþtýðý kiþiler ile bilgi alýþveriþinde bulunmamak, vs. oynamayý, e-posta gönderip almayý baþarabilir. Bu yaþtaki çocuklar için ideal internet kullaným süresi günlük 1,5 2 saati geçmemelidir. 10-13 yaþ: Ön ergenlik dönemindeki 10-13 yaþ çocuðu, internet ile ilgili oldukça fazla bilgiye sahiptir. Bu alandan her türlü bilgiye sýnýrsýz ulaþým saðlayabileceðinin farkýndadýr. Bu yaþ döneminde arkadaþ iliþkileri eskiye oranla önem kazanýr. Arkadaþlýk kurma siteleri ve özellikle anlýk ileti en çok kullanýlan araçlardýr. Ayrýca, okullar doðru kullanýmýný teþvik etmek amacý ile internetten bilgi aramaya yönelik çeþitli projeler, ödevler verirler. Dolayýsýyla internetin eðitici rolü bu dönemde ön plana çýkmaya baþlar. Bunlara ek olarak, 10-13 yaþ aralýðýndaki çocuklar interneti müzik yüklemek, e-posta göndermek ve sevdikleri ünlüler hakkýnda araþtýrma yapmak için de kullanýrlar. Bu dönemde günlük internet kullanýmý süre açýsýndan bireysel farklýlýk gösterebilir. Çocuk, sosyal iliþkilerinin devamlýlýðý için uzun süreler boyu çevrimiçi kalmak isteyebilir. Burada önemli olan aile bireylerinin hep birlikte üzerinde anlaþacaklarý aile içi internet kullaným kurallarýný belirleyerek huzuru saðlayabilmeleridir. Açelya Þahin Klinik Psikolog Ortalama bir 7-9 yaþ çocuðu internette gezinmeyi, çeþitli oyunlar ETKÝLÝ YORUM - 13

Ýsmail Acarkan ÇOCUKLARDA KÝÞÝLÝK GELÝÞÝMÝ Her anne-babaya düþen görev; o mizaç yapýsýnýn imkân ve potansiyellerini tespit edip anlayarak çocuðun olumlu geliþimi yönünde tutum ve davranýþ sergilemektir. Dokuz Mizaç Modelinin ilk iddiasý çocuklarýn hepsinin ayný yapýda olmadýðýdýr. Ýkinci iddiasý ise çocuklarýn 9 farklý mizaç yapýsý ile dünyaya geldikleridir. Her çocuk için doðumdan itibaren ilk merak edilen þey genel saðlýðý ise ikinci merak edilen þey de cinsiyetidir. Çünkü onlara vereceðimiz bakým için bu iki unsur çok önemlidir. Ama en az bunun kadar önemli bir diðer unsur çocuðun mizaç yapýsýdýr. Eðer çocuðun mizaç yapýsýný doðru tespit edip anlayabilirsek onun geliþmesi için en uygun olan tutum ve davranýþlarý sergilememiz de kolay olacaktýr. Çocuðun cinsiyetini bilmeden onu doðru bir þekilde yetiþtirmek mümkün olmadýðý gibi onun mizaç ve kiþilik yapýsýný bilmeden de ona uygun terbiyeyi vermek mümkün deðildir. Yapýlan tüm bilimsel gözlem ve araþtýrmalar çocuklarýn neredeyse doðumdan itibaren gözlemlenebilen farklýlýklarýna dikkat çekmiþtir. Bazý çocuklar; korku nedir bilmezken bazýlarý her yeni durumu ETKÝLÝ YORUM - 15 14

korku ve kaygýyla karþýlama eðilimindedirler. Bazý çocuklar, gördükleri ve akýllarýna gelen her þeyi denemeye eðilimliyken bazýlarý da yeniliklere daha mesafeli olup bildikleri ve alýþtýklarý þeyleri devam ettirme eðilimindedirler. Yine bazý çocuklar zorlu þeylerle karþýlaþtýklarýnda bütün enerjilerini ve imkânlarýný kullanarak zorun üstesinden gelmeye eðilimliyken bazýlarý ise zorlu onlar karþýsýnda kendini geri çekmeye ve daha kolay olana yönelmeye eðilimlidirler. Her birimiz insan olmak açýsýndan ayný olduðumuzu olaylarý, olgularý, sözleri ve tavýrlarý ayný þekilde anladýðýmýzý ve deðerlendirdiðimizi zannederiz. Hâlbuki her birimizin anlayýþ tarzý, beklentileri, arayýþlarý ve öncelikleri farklý farklýdýr. Bu farký fark edemediðimizde, her birimiz zorunlu olarak muhatabýmýzý kendimize ve kendi algý tarzýmýza göre tanýmlar ve yorumlarýz. Biyolojik olarak hepimizin ayný yapýda olmamýz psikolojik olarak da ayný olduðumuz zannýný oluþturur. Bu zan ise bizi yanlýþ anlamalara-anlaþýlmalara götürür. Hiçbirimiz diðerimizden üstün deðiliz; ancak farklýyýz. Muhatabýmýzý kendimize benzetmeye çalýþtýðýmýzda veya bizim gibi olmasýný istediðimizde bu, onun farklýlýðýný görmezden geldiðimiz veya göremediðimiz anlamýna gelir. Üstelik onu kendimize göre deðerlendirdiðimizde hem yanlýþ bir karþýlaþtýrma yapmýþ oluruz hem de ona haksýzlýk etmiþ oluruz. Nasýl ki: Bir tavþana göre kaplumbaða tembeldir. Bir güvercine göre yarasa kaçýngan ve soðuktur. Bir kartala göre tavuk uçma özürlüdür. Kýlýçbalýðýna göre balina çok þiþmandýr. Bir arslana göre filin burnu sarkýktýr. Bir pandaya göre maymun çok hareketli ve gürültücüdür. Kýsacasý; her bir yapýyý, bir diðer yapý ile mukayese etmeden ve genelleme hatâsýna düþmeden onu kendi yapýsýna, þartlarýna, imkân ve kabiliyetlerine göre deðerlendirmek ve anlamak gerekir. Ýþte nasýl ki çocuðun cinsiyetini tespit edip geliþmesi yönünde uygun þekilde davranýþ, tutum ve yönlendirmede bulunuyorsak ayný þekilde çocuðun mizaç yapýsýný da tespit edip bu yapýnýn kiþilik özellikleri anlamýnda olumlu yönde geliþmesi için gerekli olan davranýþ, tutum ve yönlendirmelerde bulunmamýz büyük önem taþýmaktadýr. Örneðin; bazý çocuklar dýþa dönük, kendini korumaya ve gerekirse tepki vermeye çok eðilimli olup istemediði bir þeyi yapmamaya, kendini korumak için güç kullanmaya ve çabuk öfkelenmeye eðilimli bir yapýda doðar. Bu çocuklar kavgacý-öfkeli-çatýþmacý-baþýna buyruk olarak doðmaz ancak tüm bunlara meyilli olarak doðar. Ýþte bir anne-baba veya eðitici bu çocuðun mizaç yapýsýný bilmeli ve ETKÝLÝ YORUM - 15 bu mizacýn olumlu yönde bir kiþilik görünümü kazanmasý için ona doðru þekilde davranmalý ve eðitmelidir. Onu sürekli kontrol etmeye çalýþmadan, yaptýðý þeyin o- nun için zararlý olabileceðini düþündürerek onu sakýndýrmak, zorla hiçbir þey yaptýrmamak, fiziksel güç kadar düþünce gücünün de farkýna vardýrmak, saldýrgan-kavgacý arkadaþlardan ve görsel materyallerden (oyun, film vs.) uzak tutmak, öfke ve sertlik göstermemek gereklidir. Ebeveynler seven, þefkatli, bilge ve müsamahalý bir otorite olmakla bu mizaçtaki bir çocuk için en uygun tutumu sergilemiþ olacaktýr. Ancak anne-baba bu mizaç yapýsýndaki çocuðun her zaman söz dinleyen, sessiz-sakin-aðýrbaþlý, herkesle uyumlu bir çocuk olabileceðini düþünmemelidir. Onun cesur ama kavgacý olmayan, kendini koruyan ama þiddet yanlýsý olmayan, bir ölçüde istekleri konusunda sabredebilen ama çok da sabýrlý olamayan ancak bunun yaný sýra atak, inisiyatif alabilen, hakkýný savunan, haksýzlýða uðrayaný-zayýfý koruyan bir kiþilik yapýsýnda olabileceðini düþünmelidir. ÞUNU HER ZAMAN HATIRDA TUTMALIYIZ: Hiçbir mizaç yapýsýnýn bir diðerine genel bir üstünlüðü yoktur. Bir diðer ifadeyle daha iyi veya daha kötü bir mizaç yoktur. Ancak farklýlýk vardýr. Nasýl ki bir elma çekirdeðinden, portakal olmasýný beklemiyorsak; çocuðumuzun mensup olduðu mizaç yapýsýndan da onun için imkânsýz olaný beklememeliyiz. Her anne-babaya düþen görev; o mizaç yapýsýnýn imkân ve potansiyellerini tespit edip anlayarak çocuðun olumlu geliþimi yönünde tutum ve davranýþ sergilemektir. Bir tavuktan bir kartal gibi uçmasýný bekleyemeyiz, ayný zaman-

da bir kartalýn da bir tavuk gibi her gün yumurtlamasýný beklemeyiz. Dolayýsýyla kartal ile tavuðu mukayese etmeyiz. Yine bir kaplumbaðadan tavþanýn çeviklik ve hareketliliðini bekleyemeyiz, ancak kaplumbaðanýn da tavþana oranla daha temkinli, dayanýklý ve kararlý olduðunu biliriz. Kýsacasý; size verilen bir elma çekirdeðinden bir portakal elde edemezsiniz. Ama o elma çekirdeðinden; saðlýklý, geliþkin, olgun bir elma mý yoksa kurtlu, çürük, ham bir elma mý olacaðý siz annebabalarýn tutumuna ve çevresel þartlara baðlýdýr. Ýþte bu yüzden bize hediye edilen her bir çocuðumuzun öncelikle yapýsýný yani mizaç özelliklerini anlamaya çalýþmalýyýz. "Dokuz Mizaç Modeli"ne göre hem ebeveynler hem de çocuklar; hayatý ve olaylarý kendi yapýlarýna göre algýlar, deðerlendirir ve yaþarlar. Bu nedenle ebeveyn-çocuk iliþkisini deðerlendirdiðimizde açýkça þunu görüyoruz: Bilinçli ve bilgili bir farkýndalýk olmadýðý sürece mizaçlarýn yapýsal zorunluluðu ebeveyn-çocuk iliþkisinin niteliðini ve sürecini belirler. Örneðin; bazý mizaç yapýlarýnýn ortalama düzeydeki ebeveynlik tarzý, istediklerinin hemen ve itiraz edilmeden yapýlmasýný isteyen, iletiþimde kýsa ve net bir tutum sergileyen, sert-otoriter bir görünümdedir. Buna karþýn bazý çocuklarýn mizaç yapýlarý da çok duygusal, kýrýlgan, kolay incinen, sertlik ve öfkeye karþý çok hassas bir nitelik taþýr. Bu iki farklý mizaçtaki baba ve çocuk iliþkisinin doðal sonucu þudur: Babanýn gözüyle çabuk küsen ve kýrýlan, aþýrý duygusal, söz dinlemeyen zayýf bir çocuk ; çocuðun gözüyle ise kendisini anlamaya çalýþmayan, dinlemeyen, duygusuz, sert, her þeye çabucak öfkelenen bir baba. Aslýnda iliþkilerimize dikkatle baktýðýmýzda þunu apaçýk görürüz. Hepimiz kendi mizacýmýzýn mahkûmu, bazen de maðduruyuz ve yine mizacýmýzdan dolayý muhataplarýmýzý maðdur ederiz. Ayný zamanda muhataplarýmýzýn mizacý da bizi maðdur eder. Ancak þu unutulmamalýdýr ki; bu maðdur olma ve maðdur etmelerin hiçbiri þuurlu ve bilerek deðildir. Ýþte bu nedenle eðer ebeveynler çocuklarýna faydalý olmak ve bilmeden de olsa zarar vermek istemiyorlarsa kendi mizaçlarýnýn farkýnda olmalý ve kendi mizaçlarýnýn çocuklarýnýn mizacýna ve beklentilerine uyup uymadýðýný düþünmelidir. Dolayýsýyla ebeveynler çocuklarýný yetiþtirmeden önce kendilerini yetiþtirmelidirler. Anne-baba her bir çiçeðin kendi renginde ve kokusunda açýp geliþmesi için gerekli bakýmý yapan bahçývan gibidir. O çiçek hangi renkte ise o þekilde açacaktýr. ETKÝLÝ YORUM - 16

Onun rengini deðiþtirmeye çalýþmak, onun rengini beðenmemek veya onu istediðimiz renge boyamaya çalýþmak yanlýþ olacaktýr. Üç tür ebeveynlik vardýr; timi, söz konusu çocuðun mizaç yapýsýnýn çok iyi bilinmesine baðlýdýr. Anne-babalar çocuklarýnýn kendilerinden farklý bir yapýda olabileceklerini bilmeli ve bu farklýlýðý dikkate alarak çocuklarýna en uygun tarzda davranmalýdýr. Bu farklýlýðý anlayan anne-babalar; çocuklarýný daha doðru ve objektif bir açýdan bakýp deðerlendirerek çocuklarýndan beklentilerini de doðru bir çizgiye çekeceklerdir. Biyolojik ebeveynlik; bir çocuðun biyolojik oluþumu için gerekli olan bedensel yeterlilik ile ilgilidir. Psikolojik ebeveynlik; kendinin ve çocuðunun mizaç ve kiþilik yapýsýnýn farkýnda olarak çocuðunun zihinsel-duygusal ve davranýþsal düzeyde geliþmesi ve yetkinleþmesi için gerekli olan tutumu gösterebilme yeterliliðini ifade eder. Ruhsal ebeveynlik ise; manevi (ruhsal) açýdan bilgeliðe, hakikate, sonsuz sevgi ve þefkate ermiþ olarak çocuðunun imkân ve kabiliyeti nispetinde bu ruhsallýðý yansýtabilme yeterliliðidir. Bu açýdan baktýðýmýzda þu uyarýda bulunmayý gerekli görüyoruz; anne-babadan birinde veya ikisinde biyolojik (genetik) olarak bir hastalýk var olduðunda çocukta da o biyolojik hastalýðýn görünebilme ihtimali olduðu gibi; psikolojik düzeyde de (düþünce, duygu ve davranýþ düzeyinde) anne-babada var olan herhangi bir yetersizlik (doðrularý bilmeme, kararsýzlýk, kaygýlýlýk, korkaklýk, sorumsuzluk, empati yoksunluðu, sevgisizlik, vs.) veya hastalýk (bencillik, öfkelilik, sertlik, aþýrý ve gereksiz tepkisellik, yanlýþ düþünce ve duygular vs.) çocuðu olumsuz yönde etkileyecektir. Dolayýsýyla ANNE BABA OLMAK için biyolojik olarak saðlýklý annebaba olma yeterliliðinin yaný sýra en azýndan psikolojik olarak da saðlýklý anne-baba olma yeterliliði gerekmektedir. Saðlýklý bir kiþilik ve karakter eði- Dokuz mizaç modelinde her mizaç bir rakamla sembolize edilmektedir. 1 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar; düþünerek hareket eden, uslu,ciddi, ne yaptýðýna dikkat eden, titiz ve düzenli olmaya eðilimli, doðruyu ve yapýlmasý gerekeni gözleyen-soran ve onu yapmaya çalýþan, bir þeyi hatalý, eksik ve yanlýþ yaptýklarýnda bu durumdan oldukça rahatsýz olan; mantýklý, yanlýþlýk yapmalarý halinde suçluluk duygusunun çabuk geliþtiði, haksýzlýða uðramalarý halinde ise kolay öfkelenen bir yapýya sahiplerdir. 2 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar çok duygusal, sevecen, merhametli, yardýmsever, sýcakkanlý, insanlarla çabuk kaynaþabilen, arkadaþ canlýsý, çabuk aðlayan, çevresinden ilgi ve sevgi bekleyen,kendisini sevdirmeye ve beðendirmeye çalýþan,yakýn temastan hoþlanan, çabuk alýnýp kýrýlabilen, alýnýp küsebilen bir yapýya sahiplerdir. 3 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar; hýrslý, enerjik ve rekabetçi olup kendinden emin gözüken, baþarmak ve takdir edilmek isteyen, yenilgiye ve baþarýsýz olmaya tahammül edemeyen, amaçlarýna kolayca motive olup hedefleri doðrultusunda -duygularýna takýlmadan- sonuca ulaþýncaya dek çaba gösteren ve bir ortamda ne söylemeleri, nasýl hareket etmeleri gerekiyorsa ona uygun davranma becerisi gösterebilen bir yapýya da sahiplerdir. 4 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýna sahip çocuklar; duygusal açýdan hassas, kolay incinebilen, hüzünlü, merhametli, karþýsýndakilerin duygularýný anlamaya çalýþan, içten ve dost canlýsý, içlerinden geldiði gibi davranan, bazen aktif ve canlý olsalar da, bazen de yalnýzlýða ihtiyaç hissedip kendi duygu dünyalarýyla baþ baþa kalmaktan hoþlanan, duygusal iniþ çýkýþlarý çok sýk yaþayan bir yapýya sahiptirler.duygusal olarak kolay incinirler fakat genelde bunu pek belli etmezler. Ýncindiklerinin çevresindekiler tarafýndan fark edilmesini ve anlaþýlmasýný beklerler. 5 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar genellikle içe dönük, sessiz, bilgiye ve öðrenmeye meraklý, çekingen, gözlemleyen, çok düþünen, korkuya ETKÝLÝ YORUM - 17

çok eðilimli, yalnýz kalmayý seven, insanlara karþý mesafeli, fiziksel yakýnlýktan ve temastan pek hoþlanmayan, çevresinde olan bitenleri sessizce gözlemleyen, duygusallýktan oldukça uzak bir yapýya sahiptirler. Dikkat çekmekten, göz önünde olmaktan özellikle kaçýnan bu çocuklar; toplumun uzaðýnda veya kenarýnda olmayý daha çok tercih ederler. 6 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar; kontrollü ve temkinli davranan, güven ve emniyet arayan, iliþkilerinde nispeten çekingen olan, çabuk endiþelenen, güçlü ve kendisini koruyan bir otoriteye baðýmlý, olasý en kötü ihtimalleri hesaplayan, gelecek ile ilgili kaygýlar taþýyan, tedbirli ve çekingen hareket etmeye eðilimli, karar vermekte zorlanan veya verdikleri kararlarý yakýn çevresine onaylatan, zaman zaman özgüven problemi yaþayan ve mutlaka bilen bir otoriteye ihtiyaç duyan bir yapýya sahiplerdir. 7 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar çok hareketli, konuþkan, dýþa dönük, neþeli,iyimser, muzip, þakacý, heyecan ve maceradan hoþlanan, keyiflerine çok düþkün çocuklardýr. Hayal dünyalarý çok geniþ olan ve sorunlar karþýsýnda derhal pratik çözümler üreten, acý ve sýkýntýlardan kaçan, bir þeye uzun süre odaklanmakta zorlanan, kolayca dikkati daðýlabilen, ayný þeyleri yapmaktan çok çabuk sýkýlan, yenilik ve deðiþiklik arayan, meraklý (özellikle her þeyi kurcalamayý seven) ve maymun iþtahlý, rahat ve biraz da umursamaz bir yapýya sahiplerdir. 8 mizaç yapýsý Bu mizaç yapýsýndaki çocuklar; cesur, korkusuz, çevresindekileri yönlendirmek ve yönetmek isteyen ancak yönetilmekten hoþlanmayan; cömert, çatýþmaktan çekinmeyen, kendinden emin, zorluklar karþýsýnda güçlü ve dayanýklý, enerjik, her þart ve durumda öne çýkýp müdahale edebilen, kolay aðlamayan, sýnýrlanmaya ve baskýlanmaya sert tepki gösteren, kendilerini ve çevresindekileri korumak için kavga ve çatýþmadan asla çekinmeyen, zayýflýktan ve güçsüzlükten hiç hoþlanmayan, sert, baskýn ve çok çabuk öfkelenen bir yapýya sahiplerdir. 9 mizaç yapýsý Bu çocuklar; sakin, mülayim, utangaç, hareketlerinde biraz aðýr ve yavaþ gözüken, aceleci olmayan, huzur ve sükûnet arayan,çevresiyle uyumlu olmaya gayret eden, çatýþma ve kavga ortamlarýndan hoþlanmayan, barýþçýl ve uyumlu olmaya çalýþan ancak zorlandýðý ve rahatsýz olduðu durumlarda gizli gizli inat edebilen bu çocuklar; genelde sakin ve uyumlu olmalarýna raðmen nadir de olsa içlerinde biriktirdikleri öfkeyi ani öfke patlamalarý þeklinde gösterebilen bir yapýya sahiplerdir. BÝR ÇOCUKTAN MEKTUP! Sevgili annem ve babam; Bana sahip olduðunuzu sandýkça hata yapýyorsunuz. Benim sadece ben olduðumu kabul edin. Saçým, gözüm, kaþým size benzeyebilir ama benim sizden farklý bir kiþiliðim ve eðilimlerim var. Beni dilediðiniz gibi þekillendirebileceðinizi veya tamamen size ait olduðumu düþündükçe yanýlýyorsunuz. Ben size bunun tam aksini ispat ettikçe de hayal kýrýklýðýna uðruyorsunuz. Lütfen beni anlayýn. Beni kendi ufkunuza deðil, benim yapýmýn ihtiyaç duyduðu ufka doðru kanatlandýrýn. Beni sevin ama kontrol etmek için deðil. Beni uyarýn ama öfkeyle deðil. Hatta gerektiðinde beni cezalandýrýn ancak cezalandýrýrken bile gözlerinizde sevgiyi görebileyim. Söylediðiniz bir þeyi yapmadýðýmda bunu neden yapmadýðýma-yapamadýðýma bakýp beni anlamaya çalýþýn. Mizacýmýn öncelikli ihtiyaçlarýný bilerek onlarý vermek konusunda gayret edin. Ve size zor gelen (sizi üzen, rahatsýz eden, öfkelendiren) yönlerimi beni yargýlamadan ve baþkalarýyla kýyaslamadan söyleyin. Deðiþmem konusunda bana sabýrlý bir þekilde yardým edin! ETKÝLÝ YORUM - 18

Elif Tuðçe Eyikoçak Psikolog ANNE-BABA TUTUMLARI VE DÝKKAT EKSÝKLÝÐÝ Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu toplumda oldukça sýk görülen ve tedavi ile belirgin düzelmeler gösteren bir bozukluktur. Erken teþhis edilirse tedavisi kolaylaþmaktadýr. ETKÝLÝ YORUM - 20

Basit gibi görünen ama yaþamý çok zorlaþtýran; evden okula, okuldan iþe, iþten kazalara ve kötü alýþkanlýklara uzanan bir yaþamýn, sorunun adý: Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu (DEHB) Günümüzde en sýk karþýlaþtýðýmýz ifadelerden olan hiperaktif çocuk nitelendirmesinin genel anlamda bilinen ve yorumlanan tanýmý ile arasýnda ciddi farklar bulunmaktadýr. Temelde araþtýrýp, öðrenmeye dayandýrýlmadan, kulaktan dolma bilgilerle bu kavramýn kullanýlmasý çocuðun eðitim hayatýný olumsuz yönde etkilemektedir. Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu Nedir? Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu toplumda oldukça sýk görülen ve tedavi ile belirgin düzelmeler gösteren bir bozukluktur. Erken teþhis edilirse tedavisi kolaylaþmaktadýr. DEHB temelde üç belirtiden oluþan bir sorundur: Dikkat Eksikliði: Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite olan çocuklarýn dikkat süreleri diðer çocuklardan kýsadýr. Bu özellik okul öncesi dönemden itibaren fark edilebilir. Aþýrý Hareketlilik (Hiperaktivite): Aþýrý hareketlilik, DEHB dýþýnda geliþimsel bozukluklar gibi bazý durumlarda da görülebilir. Bu nedenle tek baþýna taný koydurucu deðildir. Diðer bulgularla birlikte deðerlendirilmesi gerekir. Dürtüsellik (Aþýrý hareket etme, sonuçlarýný düþünmeden harekete geçmek, dürtülerini kontrol edememek): Davranýþlarýný kontrol edememek sorunlara yol açar. Sýrasýný bekleyememek, söz verilmeden konuþmak, baþkalarýnýn sözünü kesmek tepkiselliðin sýk rastlanan sonuçlarýndandýr. Ailelerin Tutumlarý Neden Deðil, Sonuç! Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu anne ve babalarýn tutumlarýna baðlý olarak da geliþebiliyor mu? veya Anne ve babalarýn tutumlarý etkileyici rol oynuyor mu? Ailelerin en sýk sorduðu ve endiþelendiði konulardan biri çocuklarýnda DEHB olmasýnda kendi tutumlarýnýn etkisinin olup olmadýðýdýr. Ebeveyn tutumlarýnýn etkili olup olmadýðý araþtýrýlmýþtýr. Bu çalýþmalarýn sonucunda ailelerin tutumlarýnýn bir nedenden çok, bir sonuç olduðu düþünülmüþtür. Sorunlar nedeniyle bunalan aile yanlýþ tutumlar sergilemekte, bu durum bulgularýn þiddetlenmesine veya baþka sorunlarýn eklenmesine de yol açmaktadýr. Anne-Babalarýn Yanlýþ Tutumu Çocuðun korkak, ürkek, çekingen olmasý, kolayca arkadaþ edinememesi ya da güçlü olarak tanýmadýðýmýz bazý çocuklar tarafýndan ezilmesi, baský altýna alýnmasý, büyüme ve kiþilik geliþiminde çok önemli rolleri olan anne babalarýn tutumlarýndan kaynaklanmaktadýr. Anne-babalarýn çocuk yetiþtirme konusunda genelde sýk gözlenilen tutumlardan biri aþýrý koruma ve kollamadýr. Okul çaðýna kadar çocuða ait her türlü görev ve sorumluluðu ona hiç fýrsat vermeden ya da kendi kendine yapabilmesi yönünde gereken ilgiyi göstermeden yerine getiren ebeveynler, bu anlamda birer örnektir. Tüm hakimiyet ve sorumluluðun ebeveynde olduðu aile ortamýnda yetiþen çocuklar, çoðunlukla ev dýþýna çýktýklarýnda kendi kanatlarý ile uçamaz hale gelir, ailelerinden ayrýldýklarýnda bocalarlar. Evde her dediðini yaptýrabilen çocuklar ise arkadaþlarý arasýnda sinebilir, bir köþeye çekilerek, diðerlerine karýþmayabilir ya da kendilerini yeterince koruyamayabilirler. Kimi zaman bunun tersi de söz konusu olabilir. Bazý ailelerde hiç sýnýr tanýnmamasý, çocuðun disiplin uygulanmadan büyütülmesi de onda birtakým davranýþ bozukluklarýna ve uyumsuzluða neden olabilir. Anne ve Babalar Nasýl Davranmalýdý? Önce uygun taný ve tedavi için bir çocuk ruh saðlýðý uzmanýna baþvurup, hekimle iþbirliði yapýlmalýdýr. Bu sorun evde anne babanýn ya da okulda öðretmenin uygulayacaðý disiplin yöntemleriyle çözülebilecek bir sorun deðildir. Çocukla konuþurken göz temasý kurulmalý, sizi dinlediðinizi kontrol etmek için gerekirse söylenen tekrarlatýlmalýdýr. Evde ve okulda net kurallar ve sýnýrlar oluþturulup bu kurallara baðlý kalýnmalýdýr. Çocuðun güçlü ve zayýf yönleri belirlenip, baþarýlý olabileceði durumlar ve etkinlikler planlanýp, kendine güveni ve benlik saygýsý artýrýlabilir. Olumlu davranýþlarý övgü, sevgi ve ilgiyle desteklenmelidir. Olumsuz davranýþlarýn doðal sonuçlarýnýn yaþanmasýna izin verilmelidir. Eleþtiriden çok övgü kullanýlmalý, özellikle baþka çocuklarýn içinde eleþtirilmekten kaçýnýlmalýdýr. Diðer çocuklarla kýyaslanmamalýdýr. Ev dýþýnda sosyal ve sportif etkenliklere katýlmasý da desteklenebilir. Bunlarýn neticesinde birtakým o- lumsuz olarak nitelendirilen davranýþlar üzerinde biraz daha kontrol saðlanacak ve buna paralel olarak çocuk kendini daha yeterli hissedecek, kendini suçlama azalacak ve uzun vadede güven eksikliði oluþumunun önlenmesine katkýda bulunulacaktýr. ETKÝLÝ YORUM - 21

Prof. Dr. M. Kemal SAYAR MEDYA ÇAÐINDA ÇOCUK YETÝÞTÝRMEK Çocuðun sosyalleþmesine yardýmcý olmak, yaþýtlarýyla birlikte vakit geçirmesini desteklemek, okul dýþý etkinliklere katýlmasý için ona fýrsat vermek gerekiyordu. Ýletiþim çaðýyla birlikte sosyalleþmenin anlamý ve sýnýrlarý da önceki zamanlarda olmadýðý kadar geniþledi. ETKÝLÝ YORUM - 22

Çocuklarýyla daha çok zaman geçiren ebeveynler; kendi içsel arzularýna karþý çýkmadýklarý için zamanla kendilerini daha iyi ve enerjik hissediyor; daha mutlu oluyor; enerjilerindeki artýþ, iþ ve özel hayatlarýna da olumlu yönde yansýyor. Anne-babalarý ile aralarýndaki baðýn kuvvetlenmesi çocuklarda da huzursuzluk ve hýrçýnlýk gibi davranýþlarý azaltýyor; kardeþlerle iletiþim de olumlu geliþmelere yol açýyor. Anne-baba olmak hiçbir zaman kolay deðildi. Günümüzde ise daha da zorlaþtý. Yirminci yüzyýlýn ilk yarýsýnda aileler çocuklarýný daha çok kendi ailelerinde gördükleri gibi yetiþtiriyorlardý. Ebeveynliðin baþlýca kriteri, çocuðun fiziksel ihtiyaçlarýný karþýlamaktý. Yaþam þartlarý nedeniyle çocuklar da aileye destek olacak görevler üstlenmek zorunda kalabiliyorlardý. Sanki bir zorunluluktan, çocuðun üstlenmesi gereken bir yükten söz ediyor gibi görünüyoruz ancak, bu sayede çocuklar da ailelerini daha yakýndan izleyebiliyor, böylece yetiþkinlerin kurallarýný ve toplumun beklentilerini öðrenme fýrsatýný yakalýyorlardý. Psikoloji biliminin geliþimiyle anne-babalýk ile ilgili teoriler de geliþtirilmeye baþlandý. 1950'lerde çocuklarý 'kontrol etmek' yerine, onlarla 'arkadaþ olma'yý öneren yeni bir anne-babalýk modeli sunuldu. Zamanla baþka teoriler de geliþtirildi ve iyi ebeveyn olabilmek için yapýlmasý gerekenlerin listeleri çýkarýldý. Ebeveynlik, artýk çocuðun fiziksel ihtiyaçlarý karþýlamanýn ötesinde bir anlama kavuþmuþtu. Çocuklarýn duygusal ihtiyaçlarýný karþýlamak ve onlara kaliteli bir eðitim vermek giderek önem kazanýyordu. Çocuðun sosyalleþmesine yardýmcý olmak, yaþýtlarýyla birlikte vakit geçirmesini desteklemek, okul dýþý etkinliklere katýlmasý için ona fýrsat vermek gerekiyordu. Ýletiþim çaðýyla birlikte sosyalleþmenin anlamý ve sýnýrlarý da önceki zamanlarda olmadýðý kadar geniþledi. Artýk çocuklar için en iyi okullarý bulmak, okul öncesi kurumlarý seçmek, okuldan çýkýnca gidilecek etüt merkezini belirlemek, çocuklarý madde kullanýmýna karþý korumak, cinsel konularda gerekli eðitimi vermek, televizyon ve bilgisayar baþýnda geçirilen zamaný kontrol altýnda tutmak ebeveynin düþünmesi gerekenler listesinin üst sýralarýnda. Araþtýrmalar, okul öncesi dönemdeki çocuklarýn, kendilerine yönelik programlar kadar televizyon dizilerini de izlediklerini gösteriyor. Üstelik çocuklar için hazýrlanan yapýmlarda bile bir saat içinde ortalama beþ tane þiddet içerikli sahne görülebiliyor. Bazý popüler çocuk programlarýnda þiddet içerikli sahnelerin sayýsý saatte 200'e kadar çýkabiliyor. Özellikle 5 yaþ ve altýndaki çocuklarda þiddet içeren davranýþlara yönelim artýyor. Þiddet içerikli bilgisayar oyunlarý, her ne kadar üzerlerinde 'yetiþkinlere yönelik' yazsa da çocuklar tarafýndan da sýk sýk oynanýyor. Bilgisayar oyunlarý ve televizyon programlarýnda þiddet ve cinsellik içeren görüntüler arttýkça, çocuklarýn zihinlerinde oluþturduklarý objeler, hayvanlar, insanlar ve olaylarla ilgili þemalar þiddet ve cinsellik temalarý üzerine kurulmaya baþlamýþtýr. Medyada normal dýþý gösterimlerin sayýsý arttýkça, çocuklar normal þartlarda kendi dünyalarýnda karþýlaþma ihtimallerinin çok düþük olduðu imgelerle farklý bir gerçeklik kurar hale gelmiþlerdir. Üstelik merak duygularý körelmeye ve yön deðiþtirmeye baþlamýþtýr. Beynin çalýþma sistemine kýsaca göz atmak, anlatmak istediklerimizi daha iyi izah edecektir. Beyin dýþarýdan gelebilecek ve alýþýlmadýk her uyarýyý dikkate almak üzere çalýþýr. Aslýnda beynin bu fonksiyonu tamamen insan yaþamýný devam ettirmeye yöneliktir. Fakat medyada gösterilen programlarýn içerikleri çoðunlukla þiddete veya cinselliðe yönelik olunca beyindeki bu sistem de her seferinde devreye girer. Daha geliþmiþ olmasý gereken düþünce sistemi, bir müddet sonra bu sistemin devreye girmesiyle yavaþlar. Hiperaktivite ve huzursuzluk artar, konsantrasyon yetisi azalýr, þiddete yönelik davranýþlarýn sayýsýnda artýþ meydana gelir. Çocuklarýn günlük 4-5 saat televizyon izlemeleri sýrasýnda bu sistem her üç ile beþ saniye arasýnda tetiklenir. Oysa çocuklarýn, yaptýklarý Ýþe konsantre olmalarý, bu sýrada kendi kendilerine iç sesleri ile konuþmalarý, yaptýklarýný sorgulamalarý ve bir sonraki hamleyi hesap etmeye çalýþmalarý gerekmektedir. Ýç konuþma, özellikle televizyonun açýk olduðu ortamlarda sürekli olarak kesintiye uðrar. Sürekli uyaran aldýkça ister istemez beynin dýþarýdan gelen verileri deðerlendirme sistemi harekete geçer. Bu noktada program yapýmcýlarýnýn kendilerini savunurken "Biz sadece insanlara istediklerini veriyoruz." demeleri bir açýdan doðru- ETKÝLÝ YORUM - 23