HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

Benzer belgeler
HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

HÜCRE ZARINDA TAŞINIM

7) I. C0 2 ve 0 2 II. Amino asitler III.Madensel tuzlar IV.Glikoz

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

Hücrede Madde Geçişi MADDE ALIŞ-VERİŞLERİ OSMOZ

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 29. ADIM HÜCRE 6- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ 3

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

MEMBRANLARDAN MADDE GEÇİŞİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Biyolojik zarların genel yapısı sıvı mozaik modelle açıklanır.

HÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ

Madde Geçiş Yolları. Aktif Taşıma. Endositoz. Ekzositoz. Pasif Taşıma Basit difüzyon Kolaylaştırılmış difüzyon Ozmoz

ÜNİTE 5:HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞMESİ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

Bölüm 04 Ders Sunusu. Hücre Zarlarından Geçiş

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

ZAR YAPISI VE İŞLEVİ

madde2 Transport protein Transport protein

HÜCRE MEMBRANLARINDAN TAŞINMA

HÜCREDE MADDE ALIŞ VERİŞİ

Hücre zarında madde taşınım yolları Sitoplazma ve organeller

ayxmaz/biyoloji 7-Hücreye antijen özellik kazandırır.kalıtımın kontrolü altındadır Örn: Kan grupları 8- Oluşumunda golgi etkendir Hücre zarı

YGS ANAHTAR SORULAR #1

ADIM ADIM YGS-LYS 34. ADIM HÜCRE 11- SİTOPLAZMA 3

Aşağıdaki ifadelerden hangisi canlı bir hücrenin zarında gerçekleşen difüzyon olayı ile ilgili yanlış bir açıklamadır?

HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ. Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var.

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

Adı ve Soyadı : Sınıfı ve Numarası : 1- DNA molekülünün görevlerini yazınız? * * 2- ATP molekülünün görevini açıklayınız?

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

Membran Organizasyonu

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Bitkilerde Beslenme ve Boşaltım BİTKİLERDE BESLENME VE BOŞALTIM

Diffüzyonun özel bir halini ortaya koyan ve osmozis adı verilen bu olgu, bitkilerin yaşamında büyük öneme sahip bulunmaktadır.

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

HÜCRE FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

MBG 112 GENEL BİYOLOJİ II BİTKİLERDE TAŞIMA SİSTEMİ. Doç. Dr. Yelda ÖZDEN ÇİFTÇİ BİTKİLERDE TAŞINIM MEKANİZMALARI

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

CANLILIĞIN TEMEL BİRİMİ HÜCRE CANLILARIN ÇEŞİTLİLİĞİ VE SINIFLANDIRILMASI BÖLÜM 1 HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞİ...89

BİYOFİZİKSEL KİMYA 1

Hücre membranının biyolojik özellikleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ

Aktif ve pasif iyon alımı

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

ZAR YAPISI ve FONKSİYONLARI

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

SU Dr. Fatih Büyükserin

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #6

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

DOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır.

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS HÜCRE

Hücre Fizyolojisi Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

CANLILAR DÜNYASI. Sayfa No

BİY 315 BİYOLOJİK ZARLAR VE TAŞINMA. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ

Her madde atomlardan oluşur

HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

CANLILAR DÜNYASI. Sayfa No

Atomlar ve Moleküller

BİYOLOJİK MEMBRANLAR. Prof.Dr. Kadir TURAN V 1

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368

KOLLİGATİF ÖZELLİKLER SORU ÇÖZÜMÜ

Basit difüzyonda ATP harcanmazken, kolaylaştırılmış difüzyonda ATP harcanır.

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #2

Şekil 2.6. Toplam karbondioksit fraksiyonlarının ph ile ilişkisi (Wetzel 1983)

CANLININ İÇ YAPSINA YOLCULUK

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre ve Hücre Organelleri Üniversite Hazırlık Konu Anlatımları

Hücrenin Membrane Potansiyeli. Aslı AYKAÇ, PhD

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Biyoloji Hücre yılında Robert Hooke (Rabırt Huk) şişe mantarından kesit alıp incelendiğinde, hücre adını verdiği boş odacıkları görmüştür.

Transkript:

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

Prokaryotlardan en karmaşık çok hücreli ökaryotlara kadar canlı sistemlerin hepsinde canlı organizma ve cansız ortam arasında madde alışverişi vardır.

Hücresel seviyede madde alışverişi: Suda eriyen moleküllerin taşınması, Besin moleküllerinin hücre içine alınması, Artık moleküllerin hücre dışına atılması, Hücre içi iyon derişiminin (konsantrasyonunun) düzenlenmesi

Madde alışverişi hücre zarının bir işlevi olup, hücre zarı tarafından düzenlenir. Hücre ve çevresi arasında maddelerin geçişini kontrol eden hücre zarı gibi, mitokondri, kloroplast ve çekirdek gibi organelleri çevreleyen zarlar da hücre içi bölmeler (sitozol ve organel) arasında madde geçişini kontrol eder.

Hücrede ve çevresini kuşatan ortamda en yaygın olarak su vardır. Bu yüzden hücre için önemli moleküller ve iyonlar su içinde çözünmüş halde bulunur. Su ve suda çözünmüş maddelerin hücreye alınışları organizmalar için hayati öneme sahiptir.

Maddelerin zardan geçebilme yetenekleri zarın permeabilitesi (geçirgenliği) olarak tanımlanır. Hücre zarı madde taşınmasında seçici geçirgen rol oynar: Bazı maddeler kendiliğinden kolay bir şekilde veya başka moleküllerin yardımıyla hücre zarından geçerken, diğer bazı maddeler ise ne hücreye girebilir ne de hücreden çıkabilir; bu özellik nedeniyle, hücre zarının seçici geçirgen olduğu söylenir.

Zarın bir maddeye karşı geçirgen olup olmaması birçok faktöre bağlıdır; bu faktörler arasında en önemlileri maddenin büyüklüğü, polaritesi ve elektriksel yüküdür.

Çift tabakalı lipit, zarın seçici geçirgenliğinden kısmen sorumludur: Oksijen, azot, nitrik oksit ve benzen gibi apolar ve su, karbon dioksit, gliserol, etil alkol, üre ve amonyak gibi az polarite gösteren ve yüksüz küçük moleküller hücre zarının çift tabakalı lipidinden kolayca geçer.

Çift tabakalı lipit, zarın seçici geçirgenliğinden kısmen sorumludur: Hidrofilik özellikteki iyonların ve polar moleküllerin geçişi, zarın hidrofobik iç kısmı tarafından engellenir. Çok küçük bir polar molekül olan su bile çift katlı lipitten kolayca geçemez. Benzer şekilde sudan oldukça büyük olan glukoz ve diğer şekerler de zardan geçemez.

Çift tabakalı lipit, zarın seçici geçirgenliğinden kısmen sorumludur: Sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi yüklü bir atom ya da molekül (iyon) ile bunun çevresindeki su (hidrasyon) kabuğu da zarın hidrofobik tabakasına kolayca giremez.

Hücre zarı su da dahil olmak üzere iyonlara ve polar moleküllere karşı geçirgendir. Bu hidrofilik bileşikler taşıyıcı protein adı verilen bazı zar proteinleri tarafından, çift tabakalı lipit ile temas etmeden zarın bir tarafından diğerine taşınır. O halde, zarın seçici geçirgenliği hem fosfolipit tabakasının ayırt edici engeline, hem de zar içine yerleşmiş olan özgül taşıyıcı proteinlere bağlıdır.

Enerji kullanıp kullanılmamasına bağlı olarak hücre zarından madde geçişi genellikle iki yolla gerçekleşir. Bu yollardan birisi pasif taşıma, diğeri ise aktif taşıma olarak isimlendirilir.

PASİF TAŞIMA SÜREÇLERİ Difüzyon, ozmoz ve kolaylaştırılmış difüzyon pasif taşıma süreçleridir.

Su ve Suda Çözünmüş Maddelerin Hareketi Suyun buz hali hariç tutulacak olursa, su sürekli olarak hareket halindedir.

Su ve Suda Çözünmüş Maddelerin Hareketi Hem canlılar hem de cansızlar aleminde su molekülleri potansiyel enerjideki farklılıklar nedeniyle bir yerden başka bir yere hareket eder. Suyun potansiyel enerjisi su potansiyeli olarak tanımlanır.

Su ve Suda Çözünmüş Maddelerin Hareketi Yerçekimi, basınç ve çözünmüş madde konsantrasyonu su potansiyelini belirleyen etmenlerdir.

Su ve suda çözünmüş maddelerin hareketinden Kütle akımı ve Difüzyon olmak üzere iki mekanizma sorumludur.

Kütle Akımı Kütle akımı bir sıvının toptan hareketidir. Moleküller aynı yönde ve hep birlikte hareket eder. Canlı sistemlerde kütle akımı, çok hücreli bir organizmanın bir kısmından başka bir kısmına su ve suda çözünmüş maddelerin birlikte taşınmasını sağlar. Örneğin kan, kalbin pompalanması sonucu yaratılan su potansiyelinin etkisiyle kan damarları içinde kütlesel olarak hareket eder.

Difüzyon Suda çözünmüş moleküller ve iyonlar rastgele sabit bir hareket halindedir. Bu rastgele hareket madde moleküllerinin daha yüksek olduğu bölgeden konsantrasyonun düşük olduğu bölgeye doğru hareketine sebep olur, bu süreç difüzyon olarak isimlendirilir.

Difüzyon Difüzyonla yaratılan hareket bütün bölgelerde konsantrasyon eşit oluncaya kadar devam eder. Difüzyon sadece derişim gradyantını düşürmek için ortaya çıkar.

Difüzyon Karbondioksit ve oksijen lipitlerde çözünür ve difüzyonla kolayca fosfolipit tabakadan geçebilir. Polar olmasına rağmen su molekülleri de fosfolipitlerin kendiliğinden hareketleri esnasında ortaya çıkan açıklıklardan difüzyonla geçebilir. Yeterince küçük olan diğer bazı moleküller de böyle açıklıklardan geçme yeteneğindedir.

Kolaylaştırılmış Difüzyon Büyük, polar ve yüklü maddelerin zardan geçişleri, zarı bir uçtan bir uca kat eden özel proteinler (özelleşmiş transmembran proteinleri) yardımıyla olur. Bu taşıma süreci kolaylaştırılmış difüzyon olarak adlandırılır. Bu süreç derişim gradyantının potansiyel enerjisi ile yönetildiğinden, hücre tarafından enerji kullanılmasına gerek duyulmayan pasif bir olaydır.

Kolaylaştırılmış Difüzyon Taşıyıcı proteinlerin birçoğu özel bir molekül ya da iyonun zardan geçmesine izin veren basit koridorlar (kanallar) oluşturur. (Akuaporin gibi)

Kolaylaştırılmış Difüzyon İyon kanalları

Kolaylaştırılmış Difüzyon Taşıyıcı proteinlerin hepsi kanal proteini şeklinde değildir. Taşıyıcı, permeaz veya transportır adı verilen birçok taşıyıcı protein taşınacak moleküle bağlanıp, bir seri konformasyonel değişikliğe (biçim değişikliği) uğrar.

Kolaylaştırılmış Difüzyon Genel olarak hücre zarında üç tip taşıyıcı protein, dolayısıyla üç farklı taşıma sistemi olduğu kabul edilir.

Kolaylaştırılmış Difüzyon Taşıyıcı proteinlerin ya hatalı ya da tümüyle eksik olması bazı hastalıkların nedenidir. Örneğin, voltaj kapılı kalsiyum kanallarındaki bozukluklar epilepsi (sara), migren, felç ve kalıtsal gece körlüğünden sorumludur.

Ozmoz Ozmoz, difüzyonun özel bir durumudur: Su moleküllerinin zardan difüzyonu ozmoz olarak adlandırılır. Başka bir deyişle ozmoz suyun, su konsantrasyonunun daha yüksek olduğu bölgeden su Konsantrasyonunun daha düşük olduğu bölgeye doğru bir zar içinden hareketidir.

Ozmoz Ozmoz deneyi

Ozmoz Bir çözeltide çözünmüş maddelerin konsantrasyonu çözeltinin ozmotik konsantrasyonunu belirler.

Ozmoz Hipertonik ya da hipotonik ortamlarda yaşayan ve sert hücre duvarlarına sahip olmayan organizmalar su dengesini kontrol (ozmoregülasyon) etmek için özel adaptasyonlar geliştirmiştir. Örneğin tek hücreli olan Paramecium, hücre içine göre hipotonik olan tatlı sularda yaşar.

Ozmoz Birçok deniz balığında vücut sıvısı, içinde bulundukları tuzlu suya göre hipotoniktir. Bu yüzden su ozmozla vücut dışına çıkma eğilimindedir. Balık deniz suyu içerek ve hücre içi madde konsantrasyonunu uygun seviyelerde tutmak için aşırı maddeleri (NaCl, Magnezyum sülfat ve potasyum iyonları) hücre dışına atarak ozmoregülasyonu sağlamaya çalışır.

Ozmoz Tatlısu balığında ozmoregülasyon

Turgor Bitki hücreleri kofullarındaki yüksek konsantrasyonlu çözünmüş maddelerden dolayı içinde yaşadıkları çevreye göre hipertoniktir. Bu durum sonucu hücreye su girişi, hücre çeperleri üzerinde çok büyük bir hidrostatik basınç yaratır. Hücreye su girişi sonucu ortaya çıkan şişkinlik durumu turgor olarak, hücre çeperi üzerinde ortaya çıkan hidrostatik basınç da turgor basıncı olarak isimlendirilir.

Turgor Bu basınç, Birçok otsu bitkiye sertlik kazandırır ve onların dik durmasını sağlar. Bitkinin büyüme ve gelişmesi sırasında hücre çeperinin uzamasını sağlayan kuvveti oluşturur. Stomaların açılmasını sağlar.

Turgor Deri turgoru Az sıvı alımı Diyare (İshal) Diyabet Sıcak çarpması (Aşırı terleme ve yeterli sıvı almama) Kusma

Turgor Turgor, toprağın su konsantrasyonu bitki hücrelerindeki su konsantrasyonundan fazla olduğu sürece devam eder. Bitkiler sulanmayacak olursa turgorunu kaybeder.

Turgor Solma geri dönüşümlüdür; bitki sulanırsa yeniden turgor kazanır. Ancak hipertonik ortam devam ediyorsa, bitki hücresinin duvara sahip olmasının bir avantajı olmaz. Bu durumdaki bitki hücresi hayvan hücresinde olduğu gibi, su kaybeder ve büzülür. Büzülen hücrenin plazma zarı, duvardan ayrılır. Plazmoliz olarak adlandırılan bu olay, genellikle öldürücüdür. Bakteri ve mantarların duvar içeren hücreleri de hipertonik ortamlarda plazmolize uğrar.

AKTİF TAŞIMA SÜREÇLERİ Pasif taşıma süreçlerinde taşınan maddeler derişim gradyantını düşürecek şekilde hareket eder. Halbuki hücreler derişim gradyantını arttıracak şekilde de zarlardan maddeleri taşıyabilir. Bu süreç enerji kullanılmasına ihtiyaç gösterir ve bu yüzden aktif taşıma diye isimlendirilir. Kolaylaştırılmış difüzyonda olduğu gibi aktif taşımada da zarlara gömülü özel proteinler (taşıyıcı proteinler) görev alır.

AKTİF TAŞIMA SÜREÇLERİ Birçok hayvan hücresinde hücre içinin ve hücre dışının iyon konsantrasyonları çok farklıdır. Örneğin bir hayvan hücresi, çevresinden daha yüksek derişimde potasyum iyonu içerdiği halde, sodyum iyonlarının hücre içi derişimi hücre dışındakinden çok daha azdır. Hücre bu gradyantı, iyon pompası adı verilen taşıyıcı proteinler ile sağlar ve daima sabit tutar.

AKTİF TAŞIMA SÜREÇLERİ Sodyum-potasyum pompaları, Proton pompaları Kalsiyum pompaları aktif taşımada iş gören ve canlılarda en yaygın bulunan taşıyıcı proteinlerdir. Bu pompalar aynı zamanda ATP yi ADP ye hidrolizleyen ATPaz dır; kendilerine özgü iyonları taşımaları için gerekli ATP enerjisini üretir.

Sodyum-Potasyum Pompası Sodyum-potasyum pompaları hücre zarından sodyum (Na+) ve potasyum (K+) değiş tokuşu yapar.

Sodyum-Potasyum Pompası

Sodyum-Potasyum Pompası

Sodyum-Potasyum Pompası Sodyum-potasyum pompası bir elektrogenik pompadır.

Sodyum-Potasyum Pompası Sodyum-potasyum pompası (Na+/K+ ATPaz) bir saniyede 100 ATP yi hidrolizleyebilir. Bir hayvan hücresinde enerjinin 1/3 ü Na+-K+ pompasının çalışması için harcanır.

Proton Pompası Proton pompaları hücre dışına proton pompalayarak, zarın iki tarafı arasında proton gradyantı yaratır.

Proton Pompası Proton pompaları lizozom ve koful içindeki düşük ph den de sorumludur. Lizozom zarındaki proton pompaları sitoplazmadan lizozom içine proton pompalayıp, lizozomal enzimlerin aktif olduğu ph seviyesinin elde edilmesine olanak sağlar.

Kalsiyum Pompası Hücre içi kalsiyum (Ca ++ ) seviyesi 10 7 de, hücre dışı ise 10 3 de tutulmalıdır. Çok küçük Ca sızıntısı bile hücrede bir sinyal oluşturur ve hücre aktivitesini değiştirir. Bu nedenle, örneğin kas hücrelerinde sarkoplazmik retikulumun (kas hücresindeki DER) zarındaki kalsiyum pompaları (Ca ATPaz) sitoplazmadaki Ca ++ ları sarkoplazmik retikulum lümenine pompalayarak bu dengeyi sağlar. Sarkoplazmik retikulum zarındaki proteinlerin %90 ı kalsiyum pompasıdır.

Sekonder Aktif Taşıma İyon pompaları ve kotransport taşıma sistemi birlikte çalışır. Bu işbirliği sekonder aktif taşıma olarak tanımlanır.

Sekonder Aktif Taşıma

Sekonder Aktif Taşıma Hücrelerde, antiport taşıma sistemi ile çalışarak hücre içi ph yi düzenleyen iki zar proteini vardır: Na + -H + değiştiricisi Na + destekli Cl -HCO3 değiştiricisi Na + -H + değiştiricisi Na + u içeri, H + i dışarı pompalar. Na + destekli Cl -HCO3 değiştiricisi Na + ve HCO3 ı hücre içine, H + ve Cl u hücre dışına verir. Böylece NaHCO3 hücre içine, HCl hücre dışına çıkmış olur ve hücrenin asiditesi azalır.

Sekonder Aktif Taşıma Sekonder aktif taşımada görevli taşıyıcı proteinlerin hatalı oluşu veya tamamen olmayışı bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. İnsanlarda görülen sistinüri böyle hastalıklara örnektir. Bu kalıtsal hastalıkta böbrek hücrelerinin zarında sistein ve diğer amino asitleri (lizin, arjinin ve ornitin) taşıyan protein yoktur. Böbrek hücreleri normalde bu amino asitleri idrardan geri emer ve kana verir. Ancak sistinüri hastalarında, geri emilemediği için böbreklerde birikerek kristalleşen amino asitler ağrı verici böbrek taşlarının ortaya çıkmasına neden olur.

Endositoz Endositoz pek çok tek hücreli ökaryot tarafından beslenme amacıyla kullanılır.

Endositoz Fagositoz, pinositoz ve reseptörün aracılık ettiği (reseptör aracılı, reseptörle gerçekleşen) endositoz olmak üzere üç farklı tip endositoz vardır.

Endositoz Fagositoz

Endositoz Fagositoz

Endositoz Fagositoz

Endositoz Pinositoz

Endositoz Pinositoz

Endositoz Pinositoz

Endositoz Reseptörün aracılık ettiği (reseptör aracılı, reseptörle gerçekleşen) endositoz

Endositoz Reseptörün aracılık ettiği (reseptör aracılı, reseptörle gerçekleşen) endositoz

Endositoz Reseptörün aracılık ettiği (reseptör aracılı, reseptörle gerçekleşen) endositoz

Ekzositoz

Ekzositoz

Ekzositoz

Ekzositoz

Ekzositoz