Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları 2400 üncü Yılında Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri. Editör Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ Recep DURAN

Benzer belgeler
Newtoncu Bilim Anlayışı* Şafak URAL**

Editörler Prof.Dr.Işıl Bayar Bravo & Doç.Dr.Mustafa Yıldız MODERN MANTIK

Editör Prof.Dr.Hüseyin Subhi Erdem KLASİK MANTIK

MANTIK DERNEĞİ YAYINLARI

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

MANTIK DERNEĞİ YAYINLARI

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

VI. MANTIK ÇALIŞTAYI KİTABI

SEMBOLİK MANTIK MNT102U

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK DERS PROGRAMI (İNG. KAPANDIKTAN SONRA)

BİLİM TARİHİ VE FELSEFESİ

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe

STOA MANTIĞI VE FÂRÂBÎ YE ETKİSİ. İbrahim Çapak, Ankara: Araştırma Yayınları, 2011 (3. Baskı), 208 s.

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK (DÖRT YIL) DERS PROGRAMI (YENİ DÜZENLEME)

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

KLASİK MANTIK MNT402U KISA ÖZET

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Temel Kavramlar Bilgi :

Matematik Ve Felsefe

MODERN (SEMBOLİK) MANTIK

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 12. SINIF VE MEZUN GRUP FELSEFE GRUBU DERSLERİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KONULARI VE TESTLERİ

Bilgisayar II, Bahar, Kültür Üniversitesi, İstanbul, Nisan

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.

Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz?

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Mantık ile Doğru Düşünme İlişkisi

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Bilim Tarihi Aristoteles ve Yöntem -Tümevarım ve Tümdengelim- Ömer Faik ANLI *

Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Skolastik Dönem (8-14.yy)

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir.

Örnek...2 : Örnek...3 : Örnek...1 : MANTIK 1. p: Bir yıl 265 gün 6 saattir. w w w. m a t b a z. c o m ÖNERMELER- BİLEŞİK ÖNERMELER

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Öğrenim Durumu: Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: BİLİM NEDİR? NE DEĞİLDİR?

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

B. ÇOK DEĞERLİ MANTIK

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

9. SINIFLAR. 1.YAZILI 1.Yazılı 17 Mart 2014 Matematik Din Kültür Ve Ahlak Bilgisi. 1.Yazılı 18 Mart 2014 T.E.D. 2. Yabancı Dil

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Title Institution / University Year Assistant Philosophy/ Muğla Sıtkı Koçman Assistant Prof. Philosophy/Celal Bayar 2013

FELSEFE VE TEOLOJİ* PHILOSOPHY AND THEOLOGY

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

2008 Ekim Şubat, Hannover Leibniz Üniversitat Erasmus Hareketliliği

DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları. Bütün dillerdeki bütün doğru lar ortak bir özü paylaşırlar mı?


İBN SİNA'NIN BİLİMLER SINIFLAMASI

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ

Kategorik Yargılar. Bazı dört ayaklı hayvanlar antiloptur. Tüm antiloplar otçuldur. Bazı dört ayaklı hayvanlar otçuldur.

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Önermelerin doğru veya yanlış olabilmesine doğruluk değerleri denir.

İç Denet m Başarısı Üzer ndek Önem. Dr. Ramazan YANIK

İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve İlkelerinin Açıklanması

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

MATEMATİĞİN ONTOLOJİSİ BAKIMINDAN KANT İLE FREGE KARŞILAŞTIRMASI. Yalçın Koç

Kitap Tanıtımı -I. Yrd. Doç. Dr. Önder BİLGİN

Transkript:

Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları 2400 üncü Yılında Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri Editör Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ Recep DURAN ISbn 978-605-9415-20-0 Dizgi Ankara Dizgievi Ofset Hazırlık Elif KILIÇKAn Kapak Tasarımı Hüseyin AŞKAROĞLU basım Yeri YDÜ Matbaası 2017 Lefkoşa Baskı Birinci Baskı İsteme Adresi Yakın Doğu Üniversitesi, Kitap Satış Birimi Tlf: (392) 223 64 64/5477 Faks: (392) 223 51 79 E-posta: bookstore@neu.edu.tr Tüm yayın hakları Yakın Doğu Üniversitesine aittir. Bu kitabın hiç bir bölümü, yazılı izin alınmaksızın hiç bir biçimde ve hiç bir yolla çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. Kitapta ileri sürülen görüşler ve gerçeklere ilişkin ifadeler tamamen yazara aittir ve bu kitapta yayınlanmış olması bu görüş ve ifadelerin Yakın Doğu Üniversitesi tarafından benimsendiği anlamına gelmez.

Yakın Doğu Üniversitesi 2400 üncü Yılında Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri Edit: Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ Recep DURAN Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları Lefkoşa-2017

İÇİNDEKİLER Önsöz... 7 Ahmet Arslan Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri Üzerine... 9 Ferruh Özpilavcı Aristoteles in Mantık Külliyatı Organon un İslam Dünyasına İntikali ve Buradaki Serüveni... 19 Hüseyin Gazi TOPDEMİR Aristoteles in Doğa Felsefesi ve Ortaçağ a Yansımaları... 95 Ali DURUSOY Aristoteles in Madde ve Sûret Kuramının Mantığa Uygulanışı... 125 Hatice ERKIZAN Aristoteles ve Nussbaum da Ahlaki Kimliğin Analizi (I)... 145 Muhittin MACİT Aristoteles Şarihi Olarak İbn Rüşd... 165 Cemalettin ERDEMCİ Aristo Felsefesinin İslam Dünyasına Girişi ve Kelam İlmine Etkileri... 199 Şafak URAL Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı... 221 Vedat Kamer Aristoteles ve İnformel Mantık... 235 Aristotle and Informal Logic

6... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri İbrahim ÇAPAK Aristoteles e Göre Önermeler ve Farabiye Etkisi... 251 Hümeyra Özturan Aristoteles te İyi Kavramının Beş Niteliği... 269 Mehmet BULĞEN Aristo nun Atomculuk Eleştirisi... 285 Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ Cündişâpûr Medresesi nin Felsefenin İslam Âlemine Girişindeki Rolü Üzerine... 325

ARİSTOTELES MANTIĞI VE MANTIK ANLAYIŞI Şafak URAL * Aristoteles, mantığın kurucusu olarak kabul edilir. Fakat Aristoteles in mantık çalışmaları, teknik anlamda bir mantık, yani bir çıkarım işlemi olmanın ötesinde bir yere ve öneme sahiptir. O nun mantık çalışmalarının arkasında felsefi görüşlerini, dil analizlerini ve dil/mantık ilişkisini görmek mümkündür. Aristoteles in mantık çalışmalarını felsefi görüşleriyle birlikte dikkate almak suretiyle bir Aristotelesci mantık anlayışından da sözedebiliriz. Aristoteles mantığı denilince son noktasında kıyas bulunan, arka planında ise sembolik bir dilin yeraldığı çıkarım işlemi öncelikle akla gelir. Bu özellikleri açısından o saf bir mantık çalışmasıdır; çünkü, formel olarak denetlenebilen dedüktif bir çıkarım sözkonusudur. Mantık denilince dedüktif bir işlem olarak kıyasın akla gelmesi sebepsiz değildir. Çünkü asırlar boyunca kıyas, akıl yürütme işlemiyle özdeşleştirilmiştir. Şüphesiz dedüksiyon dışında endüktif akıl yürütme, analoji ve abdüktif çıkarım gibi çeşitli çıkarım biçimleri de dikkate alınabilir. Ne var ki benim burada asıl üzerinde durmak istediğim nokta, Aristoteles mantığının ve dolayısıyla kıyasın arkasında yatan Aristotelesci düşünce biçimidir. Bu düşünce biçiminin bir özelliği, sorunlara niçin sorusu ve bu sorunun öngördüğü kabuller açısından bakmasıdır. Kıyas öğretisi, bu bakış çerçevesinde, güvenli bir sonuç elde etme yöntemi olmuştur. * Prof. Dr. (www.safakural.com) safakural@safakural.com

222... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri Aristoteles in mantık çalışmalarını, mantık anlayışını ve felsefe görüşlerini birlikte içeren Aristotelesçi düşünce biçimi, Ortaçağ da Hıristiyan ve İslam dünyasında Aristoteles mantığını bir araç (organon) olarak kullanmıştır; bu düşünce biçimi günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir. Diğer bir ifadeyle, Aristoteles mantığının bir araç olarak kullanılması, O nun kıyas öğretisinin arkasında yatan (Aristotelesçi) düşünce biçiminin de kabul edilmesini gerektirmektedir. Aristotelesci düşünce biçiminin ve dolayısıyla mantık anlayışının temelinde ise O nun nesne anlayışı yatmaktadır. Çünkü Aristotelesin mantık çalışmaları, O nun felsefi görüşlerinin bir uzantısı konumundadır. Bu sebeple Aristoteles mantığını Aristotelesçi düşünce biçimini ayrıca dikkate almadan kullanmak, Ortaçağ da Hıristiyan ve İslam dünyasında, hatta günümüzde özellikle de teolojik ve felsefi birçok sorunun dayandığı zeminin farkedilememesi anlamına gelecektir. Aristoteles mantığının sadece bir araç olarak görülmesi, kıyasın öngördüğü ontolojik ve epistemolojik kabullerin dikkate alınmamasını, ayrıca da birçok felsefi ve özellikle teolojik sorunun üstünün örtülmesine sebep olmuştur. Bu ilişkilere biraz daha yakından bakabilmek amaçlıyla Aristotelesci düşünce biçimi ni, O nun fizik nesnelerle ilgili görüşleri üzerinden ortaya koymaya çalışacağım. Görünen o ki Aristoteles mantığı da O nun nesne anlayışından hiç bağımsız olmamıştır. Bu ilişkiye yakından bakmak suretiyle Aristotelesçi mantığın özelliklerinin ve etkilerinin daha doğru olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Aristoteles mantığı denilince dedüktif/formel özellikler öncelikle akla gelir; bu tip bir mantık çalışmasını herhangi bir felsefi görüşü dikkate almadan incelemek elbette mümkündür. Ne var ki Aristotelesci düşünce biçimi/felsefesi O nun mantık çalışmalarına yön vermiştir. Öte yan-

Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı 223 dan Aristotelesçi düşünce biçimi/felsefesi, bilindiği gibi Newton sisteminin ortaya çıkmasından sonra bir sarsıntı geçirmiştir. Fakat bu sarsıntı, Aristoteles mantığının ve Aristotelesci mantık anlayışının yerini korumasına engel olmamıştır. Aristotelesci mantık, yaslandığı Aristotelesçi felsefeye yöneltilen büyün eleştirilere rağmen varlığını hep sürdürebilmiştir. Aristoteles felsefesinin Aristotelesçi mantık anlayışı ile olan ilişkinin dikkate alınmamasının yarattığı kargaşa öyle görünüyor ki günümüzde de sürmektedir. Aristoteles in mantık çalışmaları, Aristoteles felsefesiyle ve onun nesne görüşüyle ilgi içinde ele alınmadıkça, bu mantığın (özellikle teoloji ve felsefedeki) kullanımıyla ilgili sorunları farketmek mümkün olmayacaktır. Aristoteles in kıyas öğretisi, O nun (teknik anlamda) mantık çalışmaları içinde öncelikli bir yere sahiptir. Kıyas, Aristoteles mantığını karakterize eder ve onunla adeta özdeşleşmiştir. Özellikle kıyas olarak bilinen çıkarımın formel olarak ifade edilebilir ve denetlenebilir olması, yani doğru ve yanlış akılyürütmelerin tespitine olanak vermesi, düşüncenin işleyiş biçiminin kıyasla ilişkilendirilmesine, hatta kıyasın doğru düşünceyle özdeşleştirilmesine sebep olmuştur. Sonuçta da Aristoteles mantığı denilince, dedüktif, formel ve denetlenebilir bir çıkarım işlemi akla gelmiştir. Bu özellik, günümüz mantık çalışmalarıyla Aristoteles in mantık çalışmaları arasında bir süreklilikten söz edilmesine de olanak vermektedir. Ne var ki, Aristoteles in (mantık çalışmalarıyla değil de) mantık anlayışı ile günümüz mantık anlayışı arasında bir süreklilikten değil, bir uçurumdan sözetmek yerinde olur. Ondokuzuncu asrın sonlarındaki matematik ve mantık çalışmaları, Aristotelesci mantık ve felsefe çalışmalarından bağımsız fakat kendi iç dinamizmine bağlı olarak ortaya

224... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri çıkmıştır. Bu durum muhtemelen Aristoteles in kıyas ile ilgili görüşlerinin O nun nesne anlayışı ve dolayısıyla felsefe anlayışı ile olan ilişkisinin de dikkatlerden kaçmasına sebep olmuştur. Sonuçta Aristotelesci mantık anlayışı, Aristotelesci mantık çalışmalarıyla birlikte varlığını sürdürebilmiştir. Aristotelesci mantık anlayışının özelliklerinin ortaya konulması, kıyasın sahip olduğu bazı özelliklerin günışığına çıkartılabilmesine, bazı teolojik ve felsefi sorunların farklı bir açıdan görülmesine sanırım olanak verebilecektir. Günümüz mantık anlayışı, dedüktif bir çıkarımı, geçerli/geçersiz özelliği aracılığıyla tanımlar. Fakat Aristoteles in mantık anlayışında kıyasın özelliği, zorunlu sonuç verebilmesidir. Bu zorunluluk, dedüktif bir çıkarımın geçerliliğinden bağımsızdır; dolayısıyla da dedüktif çıkarımına ait olmayan bir özellik içermektedir. Kıyasın dedüktif bir çıkarım olması, Aristoteles in bu çıkarımın zorunlu sonuç verdiğini söylemesine engel değildir; çünkü kıyas, Arisitoteles in felsefe anlayışıyla yakın ilgi içindedir. Başta Frege olmak üzere çeşitli mantıkçıların temelini attığı sembolik yapı ile Aristoteles in mantık çalışmalarında kullanılan formel dil arasındaki fark veya onların teknik sorunlara yaklaşımlarından kaynaklanan farklar üzerinde durmayacağım. Fakat buna karşılık, Aristoteles in mantık anlayışında kıyasın zorunluluk içermesi beni ilgilendiren bir özelliktir. Çünkü bir kıyasta sonucun zorunlu olması, öncüllerin zorunlu olmasıyla ilgili değildir; dolayısıyla burada sözü edilen zorunluluk, önermelerin modalitesinden bağımsızdır. İşte bu durumun arkasında da yine O nun felsefi sistemini ve dolaylısıyla nesne anlayışını bulmak mümkündür. Aristoteles in nesne anlayışını sorgulamak, Aristoteles in mantık anlayışına daha dikkatli bakmamıza olanak verecektir.

Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı 225 Fizik nesne, bilindiği gibi Antikçağ dan itibaren felsefenin gündeminde yer almış olan saf bir felsefe problemidir. Bu ontoloji problemini, Antikçağ dan Newton a kadar uzanan bir dönemde, sanırım iki temel görüş açısından ele almak yerinde olacaktır. Bunlardan ilki Platon, ikincisi ise Aristoteles dir. Newton, kısaca ifade etmek gerekirse, madde kavramı yerine kütle kavramını koymak suretiyle sözkonusu soruna yepyeni bir boyut kazandırmıştır. Fizik nesne sorunu Antikçağ da önce varlık ve oluş kavramları aracılığıyla ele alınmıştır. Platon la birlikte yeni bir evre başlamıştır. Çünkü Platon, fizik dünyanın kavranılmasında, bu dünyanın dışında ve ondan yapıca farklı bir dünyanın varlığının kabulünü bir koşul olarak ileri sürmüştür. İdealar dünyası, fizik nesneleri duyumlar aracılığıyla kavrayabilmenin ontolojik ve epistemolojik koşulu durumundadır. Daha sonra gelen filozofların yaptığı aslında Platon un bu idealar dünyası yerine örneğin fenomenleri, maddeyi veya benzeri nesneyi koymak olmuştur. Çünkü Platon, fizik nesnelerin duyumlarla özdeş olarak kabul edilemeyeceğini farketmiştir. Bu açıdan bakıldığında, Whitehead in dediği gibi, tüm batı felsefe tarihi Platon a düşülen bir dipnot gibi düşünülebilir. Çünkü fizik nesneler dünyasının algıyla özdeş olamayacağı, (adı ve özellikleri ne olursa olsun) başka bir varlık aracılığıyla kavranılması, vazgeçilmez bir koşul olarak felsefenin gündemini belirlemiştir. Aristoteles, soruna yeni bir boyut katmakla kalmamış Platon un çizgisini bir adım öteye taşımıştır. Çünkü Aristoteles, Platon un kendi başına varolan idealar alemi yerine cins/tür ayrımı aracılığıyla hem bir adım öteye geçmiş hem de soruna empirik içerikli yeni bir boyut kazandırmıştır. Platon tarafından tanımlanan sorun, yani fizik nesnelerin bilgisine ulaşılmasına ilişkin sorun, sonuçta dilin yapı ve işleyişine bağlı olarak ele alınabilir hale gelmiştir.

226... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri Diğer bir ifadeyle Aristoteles, fizik nesnelerin duyumlarla ilgili sorunlarının dil aracılığıyla ele alınmasına olanak veren (felsefi) bir sistem kurmuştur. Fizik dünyanın ontolojik özelliklerinin başında şüphesiz değişme ve hareket gelmektedir. Bu özelliklerin kendisini ve onların duyumlarla olan ilişkisinin içerdiği sorunları Aristoteles, ayrıntıya girmeden söylemek gerekirse, kategoriler aracılığıyla ele almıştır. Algılarla taşınan bilgiye karşılık gelen 9 kategori bilindiği gibi aslında birer yüklemdir; yani dilsel açıdan bakıldığında, öznenin sahip olabileceği özellikleri ifade ederler. Nelerin nelere yüklem olarak atfedilebileceği, önerme düzleminde (ve elbette kategoriler dikkate alınarak) belirlenir. Sonuçta da fizik nesneler dünyasının temel ontolojik özellikleri, dil aracılığıyla ele alınabilir hale gelir. Çünkü tek tek nesnelerin varlık özelliklerini ifade araçları önermelerdir. Fakat önemli olan nokta, varlık kavramının kendisinin de dilsel bir anlatımın konusu olmasıdır; çünkü varlık dediğimiz, tek tek fizik nesnelerin ortak özelliğini ifade etse de onlardan farklıdır. Bu fark ve ortaklık, varlık nedir? sorusu sorulduğunda, ancak dilin (ve dolayısıyla önermelerin) bir araç olarak kullanılmasıyla cevaplandırılabilir. Aristoteles için terim (horos), bir önerme sözkonusu olduğunda özne veya yüklem konumunda bulunur. Özne konumunda olan bir terim ya (Sinan, Zeynep gibi) tekil (individual/singular) ya (bazı insanlar gibi) tikel (particular) ya da (bütün insanlar gibi) tümel (universal/katholou) olabilir. Terimler arasında kurulan ilişkiler önermeleri oluşturur; diğer bir ifadeyle önermelerin özelliği, terimler arasına kurulan ilişkiyi bir yargı halinde dile getirmesidir. Mantık, önermeler (ve dolaysıyla yargılar) arasında ilişki kurmak işlemidir. Bu ilişki (burada indüktif çıkarımları dikkate almıyorum) öncüllerden sonuç çıkarma işlemi

Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı 227 olarak bilinir. Aristoteles açısından bakıldığında bu işlem kıyas (syllogism/sullogismos) şeklinde gerçekleşen (bir dedüktif) çıkarımdır. Bu çıkarım elbette formel ve denetlenebilir bir işlemdir; ne var ki arka planında, Aristoteles felsefesi içinde tanımlanan nesne anlayışı yatmaktadır. Bir önermede özne ve yüklem arasında gözlem aracılığıyla kurulan bir ilişki, yukarıda da işaret edildiği gibi, Aristoteles in kategoriler öğretisi aracılığıyla yorumlanır ve sınırlandırılır. Özellikle Topiklerde ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı gibi kategoriler, önermelerin doğruluk değerlerini belirleyen bir tür ön koşul durumundadırlar. Aristoteles için bir önermede yüklemin özne üzerinde (doğru olarak) tasdik edilmesi, kısaca ifade etmek gerekirse, öznenin sahip olabileceği 9+1 kategori çerçevesinde olabilir/olmalıdır. Bu kategorilerden dokuz tanesi, yüklemin özne üzerine tasdik edilmesi, gözlemsel sorulara verilen cevapların da sınırını belirler. Nitekim nerede, kim, kaç metre veya kilo, ne zaman, kimin, nasıl gibi gözleme dayanan sorular, O nun dokuz kategorisinden birisine aittir; dolayısıyla da bu dokuz kategori, bir nesne hakkında empirik içerikli bilginin sınırlarını ve koşullarını sağlamak özelliği taşır. Elimde tuttuğum kalem ile ilgili olarak dokuz kategori çerçevesinde -ancak gözlemsel bilgi- sahibi olabilirim. Yani dokuz kategori, bir fizik nesne hakkında empirik olarak ortaya konulabilecek tüm bilgileri sınıflar ve sınırlar. Bir önermenin doğruluğu elbette sadece gözlemsel içerikli değildir. Nitekim, herhangi bir gözleme başvurmasam da örneğin kalem şarkı söylüyor demem; çünkü onuncu kategori, yani o nesnenin cevheri (ousia/substantia)(substance/hupokeimenon veya hypokeimenon) onun böyle bir özelliğe sahip olmasına ve dolayısıyla böyle bir yargıda bulunulmasına izin vermeyecektir. İşte Aristoteles in bu

228... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri anlayışı, felsefenin, bilimsel çalışmaların ve özellikle de teolojinin çerçevesini belirlemiş, hedef koymuş ve tutarlı bir felsefi bir yapının oluşturulmasına olanak vermiştir. Bu felsefi yapı, niçin sorusuna cevap verecek şekilde kurgulanmıştır; kanunumuz açısından bakarsak, kıyas, hem bu niçin sorusunun cevabını verme hem de tutarlı bir sistem oluşturma aracıdır. Böylesine mükemmel olarak kurgulanmış bir sistemin asırlar boyu yaşaması, hem bilimsel ve felsefi çalışmaların hem de tüm ortaçağın teolojik sorularını cevaplandırabilmesi hiç de şaşırtıcı gelmemelidir. Niçin ve nasıl soruları, herhangi bir konuda teorik bir sorgulama yapmanın yöntemini ve koşullarını belirler. Daha da önemlisi, bu koşullar, ontolojik ve epistemolojik dayanaklar da öngörür. Dolayısıyla bu iki soru, verilecek cevaplara ontolojik ve epistemolojik sınırlamalar getirme özelliğine sahiptir. 1 Kısaca ifade etmek gerekirse kıyas, «niçin» sorusuna cevap verme aracıdır. «Niçin» sorusu ve bu soruya verilecek cevap arasında kurulmak istenilen teleolojik bir ilişkinin mantıksal bir özellik taşıması, kıyas formunun kullanılmasını talep etmektedir. «Niçin sorusunun öngördüğü telos, Aristoteles sisteminde organist özellikte bir evren tasarımını ve dolayısıyla ontolojik ve epistemolojik önkabulleri olan bir sistemi de beraberinde getirmektedir. Aristoteles in bu evren tasarımı, O nun nesne anlayışının da temelini oluşturur. Nitekim her tek tek fizik nesne, içinde bir erek barındırır. Fizik nesneler, sahip oldukları tekil cevher çerçevesinde bir erek e yönelirler. Bu açıdan bakıldığında Aristoteles in terim e bakışı ile fizik dünyanın ontolojik özellikleri elbette birbirini tamamlamak durumundadır. Asıl ilginç olan taraf, Aristoteles in ontoloji anlayışının, O nun kıyas öğretisi 1 Ural, Ş. (2013)

Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı 229 ve dolayısıyla mantık anlayışıyla olan ilişkisidir. Çünkü kıyas öğretisi, niçin sorusuna verilebilecek cevaplar arasındaki ilişkiyi mantıkça güvenilir bir şekilde oluşturma aracıdır. Doğru bir çıkarım, (elbette öncelikle geçerli) çıkarım kurallarına uyulmasıyla elde edilebilir. Evet, her kıyas dedüktif bir çıkarımdır; fakat her dedüksiyonun, Aristoteles kıyasına uygun olması da elbette gerekli değildir. Ayrıca, yukarıda da işaret edildiği gibi, dedüktif bir çıkarımın sonucunun zorunlu olmasından değil, geçerli veya geçersiz olmasından sözetmek gerekir. Fakat kıyasın kendine has bir özelliği vardır; bu da niçin sorusuna (mantıksal olarak tutarlı) cevap verme olanağı sağlamasıdır. Aristoteles in mantık anlayışı, niçin sorusu dışında bir soru sorulması elbette yasaklamamaktadır; fakat «niçin sorusu, Aristotelesin felsefe anlayışının kurgusunu, sistematiğini ve problemlerini belirlemiştir. Şüphesiz her türlü empirik/gözlemsel soru ve cevapların daima niçin sorusuyla ilişkili olması her zaman gerekli değildir; ve bu gibi sorulara bir çıkarım şeklinde değil de bir yargı dile getiren önermeler aracılığıyla cevap verilmek de yeterli olabilir. Fakat burada bizi ilgilendiren nokta, Aristoteles in niçin sorusundan hareket etmiş olması, bu soruya cevap aramasıdır. Unutmamak gerekir ki bu soru, sorunların, hem felsefi hem de bilimsel çerçevesini biçimlemektedir. Bizi ilgilendiren diğer önemli nokta, niçin sorusunun sorulması, telosun kabulü sayesinde kıyas şeklinde bir çıkarımın kullanılmasına ihitiyaç göstermesidir. «Sokrates niçin ölümlüdür?» sorusunun cevabı, «çünkü bütün insanlar ölümlüdür ve Sokrates de bir insandır» şeklindeki önermelerin, bir kıyasın öncülleri olarak kabul edilmesiyle verilebilir. Elbette «niçin bütün insanlar ölümlüdür?» şeklindeki sorunun cevabı, Aristotelesci düşünce

230... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri sisteminde örneğin «ay-altı alemde oluş ve bozuluş vardır ve insan da bu alemde yaşamaktadır, o halde insan da ölümlü olacaktır şeklinde de olabilir. Eğer Sokrates niçin insandır? şeklinde bir soru sorulursa, böyle bir soru, Sokrates in (tekil ve tümel) cevheri ve diğer kategoriler dikkate alınarak cevaplandırılabilir. Verilecek cevaplar ise kıyas formunda bir çıkarımın kullanılmasına ihtiyaç göstermektedir. Bu çıkarım formu aynı zamanda, Aristotelesci felsefe anlayışı içinde, fizik dünyanın organist ve teleolojik bir örgü şeklinde mantıkça tutarlı bir tasvirini yapabilmeyi sağlamaktadır. Kıyas sayesinde, hem niçin sorusunun öngördüğü (ontolojik ve epistemolojik içerikli/ felsefi ve bilimsel) bir yapı oluşturmak hem de gözlemsel olgular arasında mantıkça tutarlı ilişkiler kurmak olanağı elde edilmiş olmaktadır. Dikkat edilirse bu durum, olgular arasında öngörülen ilişkilerin zorunlu olmasını, kıyasın bir özelliği olarak düşünülmesinin de açıklamaktadır. Aristoteles in kategorilerini ve mantık anlayışını dil ile (özellikle de Yunanca ile) ilişkilendirmek oldukça yaygındır; ne var ki bu bakış kolaycı bir çözümü de beraberinde getirmekte ve asıl dikkate alınması gereken noktanın da üstünü örtmektedir. Çünkü kıyas biçimindeki bir çıkarımı aslında niçin sorusuna verilebilecek cevaplar için güvenilir bir yöntem olarak kabul etmek mümkündür; hatta gereklidir. Antikçağ düşüncesinin arkasında bilindiği gibi mitoslar vardır; ve mitoloji niçin sorusunun cevabını vermeye yönelik en eski araçlardan birisidir. Antikçağ felsefesi de mitolojik geleneğe uygun olarak niçin sorusuna cevap aramıştır. Niçin sorusu, sadece felsefi değil bilimsel cevaplar aracılığıyla fizik dünyanın anlaşılmasında da (artık mitolojik içerikli olmayan) teleolojik kabullerin kullanılmasını talep etmektedir. Aristoteles mantığı ve dolayısıyla kıyas

Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı 231 öğretisi, verilecek cevapların birbirleriyle tutarlı olmasını sağlayan bir araçtır. Fizik dünyanın organist ve teleolojik yorumu, olgular arasında sebep-sonuç ilişkisi kurulmasından sorumludur. Kıyas, böyle bir ilişkinin mantıkça tutarlılığın denetlenmesine olanak veren bir yöntemdir. Fizik dünyanın bilimsel/felsefi/ontolojik açıklamasında Aristotelesci yaklaşım, Newton un fizik sistemine kadar hakimiyetini rakipsiz olarak sürdürmüştür. Kısaca ifade etmek gerekirse Newton la birlikte soru değişmiş ve dolayısıyla fizik dünyada varlığı öngörülen yapı ve dolayısıyla ontolojik kabuller de değişmiştir. Nitekim Aristoteles in fizik nesneler dünyasına bakışını karakterize eden organist/ teleolojik anlayış, Newton sistemiyle birlikte mekanist/ rasyonalist bir anlayışa, yeni (ontolojik ve epistemolojik) kabuller sistemine yerini bırakmıştır. Tekrar vurgulamak gerekirse, Aristoteles sisteminde her tek tek nesnenin sahip olduğu cevher, sahip olduğu telos sayesinde, nesnelerin davranışlarını, hareketlerini ve gelecekte alacağı biçimler de dahil her türlü özelliklerini potansiyel olarak içermektedir. Bu tür kabuller, fizik nesnelere ilişkin bilimsel ve felsefi bir araştırmanın niçin? sorusundan hareket edilmiş olmasını, tam da bu soruya cevap aranmasını gerektirmektedir. Kıyas, böyle bir soruya verilecek cevabın formunu sağlayan bir çıkarımdır. Niçin Sokrates ölümlüdür? sorusu, çünkü ile başlayan öncüller gerektirir. Ne var ki Newton sisteminin cevaplarını, örneğin gezegenler nasıl hareket eder? veya taş nasıl düşer?» şeklindeki sorulara verilen cevapları, kıyas şeklinde bir çıkarım ile ifade edemeyiz. Ancak «taş niçin düşer?» şeklinde bir soruya, Aristotelesci sistemde örneğin ay altı alemde bütün taşların doğal hareketi yere doğrudur, taş da doğal bir cisimdir» şeklindeki öncüller aracılığıyla cevap verilebilir. Şüphesiz Newton sistemi içinde «bir taş niçin

232... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri düşer?» sorusu, gravitasyona bağlı olarak açıklanabilir. Fakat bu cevap ancak nasıl sorusuna verilen cevaplardan sonra anlamlı olabilir. Aristoteles in kıyas öğretisi içinde kalınsaydı, nasıl sorusuna yönelmiş (Newtoncu) yeni bir bakış açısına ulaşmak mümkün olmazdı. Aristoteles mantığı tarihi süreç içinde Ortaçağ da İslam ve Hırıstiyan mantıkçıları tarafından işlenmiş, Yeniçağ dan geçerek XIX.asıra kadar (sembolik de olsa bir başlangıç noktası vermek gerekirse G. Frege ye kadar) varlığını sürdürmüştür. Şüphesiz Aristoteles mantığının artık yok olduğunu veya bugün kullanılamaz durumda olduğunu ileri süremeyiz; fakat özellikle üzerinde ayrıca durulması gereken nokta Aristotelesci mantık anlayışının günümüzdeki konumu olmalıdır. Şüphesiz Aristotelesin mantık çalışmalarının halen eski yerini ve önemini koruduğu söylenemez. Ne var ki böyle bir değerlendirme, Aristotelesin mantık anlayışı veya Aristotelesci mantık anlayışı için de geçerli değildir. Çünkü Aristotelesçi mantık anlayışı, günlük yaşam ve teoloji başta olmak üzere çeşitli uygulama alanlarında bir araç olarak kullanılmaya devam etmektedir. İşte bu mantık anlayışı Aristoteles felsefesi ve özellikle de O nun fizik nesne anlayışıyla olan ilgisi dikkate alınarak sorgulanmadıkça, günümüz teolojisi ve felsefesi üzerine yapılacak değerlendirmelerin bir kısır döngü oluşturması sanırım kaçınılmazdır. Aristoteles mantığı, özellikle Hıristiyan ve İslam ortaçağında büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu durum, O nun kıyası bir çıkarım işlemi olarak tutarlı bir şekilde kurmuş olmasıyla değil, mantık anlayışıyla da elbette yakın ilgi içindedir. Kıyas, doğru düşüncenin güvenilir ve denetlenebilir bir örneği olma özelliğine ve ayrıcalığına sahipti. Kıyasın öncüllerinin denetlenebilir olması ve sonucun bu öncüllerden zorunlu olarak elde edilmesi, özellikle teoloji-

Aristoteles Mantığı ve Mantık Anlayışı 233 de son derece uygun bir araç olarak kabul edilmesine sebep olmuştur. Sonuçta mantık kavramıyla Aristoteles in çalışmaları özdeşleştirilmiştir. Aristoteles, sadece mantık ve felsefedeki görüşleriyle değil, bilimdeki çalışmalarıyla da çağları aşan bir düşünürdür. Onun fizik ve astronomi sistemi, Newton a kadar (büyük ölçüde) yürürlükte kalmıştır. Biyoloji konusundaki görüşlerinin bugün bile kısmen devam ettiğini söylemek de mümkündür. Fakat ilginç olan taraf mantık çalışmalarının yaklaşık 20.yüzyıla kadar varlığını sürdürebilmiş olmasıdır. Aristoteles mantığına yöneltilen bütün eleştirilere rağmen alternatif bir mantık yakın zamanlara kadar ortaya konulamamıştır. Aristoteles mantığı denilince, biribirini karşılıklı olarak etkileyen ve içiçe geçmiş şu üç ayrı özelliği dikkate almak yerinde olacaktır: bunlar (yukarıda işaret edildiği şekliyle) Aristotelesçi fizik dünya (ve nesne) anlayışı, Aristoteles in mantık çalışmaları ve Aristotelesçi mantık anlayışıdır. Aristotelesçi fizik anlayışı Newton a kadar, Aristoteles in mantık çalışmaları ise 20.yy la kadar gündemde kalmasına karşılık, Aristotelesçi mantık anlayışı ilginç bir şekilde günümüzde de kullanılmaktadır. Özellikle ahlak, teoloji, insan, devlet ve toplum ile ilgili sorunlar hep Aristotelesçi mantık anlayışının uygulandığı alanlar olmaya kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Halbuki, nasıl ki Newton sistemi kıyas şeklindeki bir çıkarım aracılığıyla anlaşılamazsa, ahlak, teoloji, toplum gibi sorunların da sadece Aristotelesçi mantık anlayışıyla sağlıklı bir şekilde kurulması sözkonusu değildir. Çünkü artık niçin sorusuyla birlikte nasıl sorusunun da sorulmasına gerek vardır. Basit bir örnekle ahlak nedir? veya insan nedir? gibi bir soru, geleneksel bir bakışla, ahlak niçin vardır? veya insan niçin vardır? gibi bir soru eşliğinde cevaplandırıla-

234... Aristoteles ve Aristoteles in Dünya Tefekküründeki Yeri bilir; ne var ki nasıl ahlaklı olunur? veya insan nasıl varolmuştur? şeklindeki soruların sorulması da kaçınılmazdır. Bu ikinci soru rasyonel cevapların verilmesini; yani bireyin özellikle toplumsal sorumluluklarının rasyonel olarak tespit ve tanımına veya insanın biyolojik, fizyolojik, genetik özelliklerinin araştırılmasına ihtiyaç gösterecektir. İlk soru dikkat edilirse teolojik içerikli cevapların verilmesine son derece uygundur; ve bu cevapların Aristotelesçi mantık anlayışı çerçevesinde kıyas kalıplarını kullanarak verilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Ne var ki ikinci soru bizi sosyoloji, psikoloji gibi bilimlerin verilerini dikkate almaya, günümüz insanını ödev ve sorumlulukları açısından tanımlamaya sevketmektedir. Elbette ahlak nedir? veya insan nedir? gibi sorular karşısında niçin ve nasıl ın birlikte düşünülmesi gerekir. Burada vurgulamak istediğim nokta, nasıl sorusunun cevabının Aristotelesçi mantık anlayışının ve dolayisiyla Aristotelesçi felsefenin dışında düşünmenin kaçınılmaz olmasıdır. Bu durum şüphesiz devlet, toplum, canlı gibi sosyal bilimlerin ve insan bilimlerinin konusunu oluşturan kavramların irdelenmesinde son derece önemli bir yer tutacaktır. Referans Ural, Ş., Ontology as Depends on Questions, GSTF Digital Library: 1st Annual International Conference on Philosophy: Yesterday, Today & Tomorrow (PYTT 2013), (Çevrimiçi), http://dl4.globalstf.org/?wpsc-product=ontology-as-depends-on-questions.