YAŞLILIKTA BİLİŞSEL VE PSİKOLOJİK DEĞİŞİM



Benzer belgeler
YAŞILIĞIN PSİKOLOJİK BOYUTU YAŞLILARIN NÖROPSİKOLOJİK VE PSİKOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Demans ve Alzheimer Nedir?

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

18.Esri Kullanıcıları Toplantısı 7-8 Ekim 2013 ODTÜ-ANKARA

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

Nöropsikoloji Eğitimi IV

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Dikkat Değerlendirme Bataryası

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

2014

Journal of Geriatrics and Geriatric Neuropsychiatry

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ YRD. DOÇ. DR. SAİT ULUÇ. Telefon: (0312)

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

Dr. Sait Uluç Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu

Unutkanlıktan Bunamaya

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Psikoloji (ÖSYM Burslu) Maltepe Üniversitesi 2005 Yükseklisans Psikoloji-Klinik Psikoloji (Burslu)

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: -

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

Veri Toplama Teknikleri

YAŞLILIK DÖNEMİNDE İLAÇ KULLANIMI

Ergenlik ve Yetişkinlik Psikolojisi (PSY 204) Ders Detayları

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Bilişsel Psikolojide Seçme Konular (PSY 323) Ders Detayları

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER. Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen

Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Psikolojiye Giriş I (PSY 101) Ders Detayları

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

DSM-IV E DAYALI ERİŞKİN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDİRME ENVANTERİ (Turgay, Kas m 1995)

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Testin Uygulanma Tarihi: 2017

Psikopatolojiye Giriş (PSY 301) Ders Detayları

Duyum ve Algı I (PSY 305) Ders Detayları

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

1.Hafta. Klinik Psikoloji Nedir? Kimlere Klinik Psikolog Ünvanı Verilir? Prof.Dr.Nilhan Sezgin ders yılı Prof.Dr.

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

Duyum ve Algı II (PSY 306) Ders Detayları

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

Bilişsel Psikoloji I (PSY 311) Ders Detayları

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Engelli olmak nedir? Serbest zaman kavramının ortaya çıkışında farklı grupları rolleri FARKLI GRUPLARDA SERBEST ZAMAN

TRSM de Rehabilitasyonun

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

GÖRSEL VE SÖZEL MODALİTEDE BELLEK VE ÖĞRENME PERFORMANSLARININ 50 YAŞ VE ÜSTÜ TÜRKİYE ÖRNEKLEMİNDE KARŞILAŞTIRILMASI: 3K3Ş, MANTIKSAL BELLEK TESTİ

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

PROBLEME DAYALI ÖĞRENİMDE İLETİŞİM ÖĞRETİMİ. Doç.Dr.Besti Üstün DEÜ Hemşirelik Yüksekokulu

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

İstanbul Beyin Merkezleri. Beyin Merkezleri. ALZHEİMER HASTALIĞIN da ERKEN TEŞHİS İÇİN BEYİN CHECKUP LARI VE ÖNLEME İÇİN BEYİN REHABİLİTASYONU

EK-1 BEDEN EGİTİMİ DERSİNDE ÖĞRENCİ BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Dersin Grubu. Dersin Kodu. Yarıyıl. Dersin Adı. Bölüm Zorunlu. 1 1 PSY101 Psikolojiye Giriş-I. Bölüm Zorunlu. 2 2 PSY102 Psikolojiye Giriş-II

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Öğretim Üyesi Gözetiminde Psikolojide İleri Araştırma II (PSY 407) Ders Detayları

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Amaç; SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü. Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü

Psikolojide İstatistiğe Giriş I (PSY 221) Ders Detayları

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Eskişehir 21 Ekim Doç.Dr.. Hakan Kayır GATA T. Farmakoloji AD. Ankara

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

BUNAMA (DEMANS) NEDİR?

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAK/YO/MYO. BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Öğrenme Psikolojisi (PSY 308) Ders Detayları

Transkript:

Doç. Dr. Banu CANGÖZ H.Ü. Edebiyat Fakültesi GEBAM Müdür Yardımcısı YAŞLILIKTA BİLİŞSEL VE PSİKOLOJİK DEĞİŞİM Yaşlanma insanoğlu için geciktirilebilse de kaçınılmaz bir sondur. Yaşlanma çok farklı açılardan incelenebilecek, karmaşık ve çok boyutlu bir gelişim evresidir. Bireysel farklılıklar göstermekle birlikte, 65 yaş (kronolojik yaş) 1982 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yaşlılığın başlangıç yaşı olarak belirlenmiştir. Yaşlanma için bir başlangıç yaşı belirlemeye emeklilik, mal alım-satım ehliyeti vb. yasal/hukuki ve bürokratik işlemlerde kolaylık sağlamak gibi pratik gereksinimler neden olmuştur. Buna karşın bilim insanları kronolojik yaş (doğumdan itibaren geçen yıl sayısı) dışında, biyolojik yaş (bedensel yapı ve süreçlerin durumu), psikolojik yaş (bireyin çevresine ve değişen koşullara adaptasyon düzeyi), sosyal yaş (toplumun yaşlıdan beklentileri) şeklinde farklı tanımları da kullanmaktadır. Buna göre, örneğin; 70 yaşında (kronolojik yaş) bir erkeğin fiziksel sağlığı (biyolojik yaş) çok yerinde, olmasına rağmen, ciddi bellek yakınmaları (psikolojik yaş) olabilir. Aynı erkek kendisini büyükbaba kimliğinden çok, başarılı bir ressam kimliği (sosyal yaş) ile tanımlayabilir. Aslında yaşlanma denilen süreci bu yaş tanımlarının bir bileşkesi olarak kabul etmek en uygun yaklaşım olacaktır. Normal Yaşlanma Süreci İle Birlikte Ortaya Çıkan Bilişsel Değişiklikler Normal yaşlanma süreci ile beraber bazı bilişsel işlevlerde gerileme gözlenirken, bazıları korunmakta (sözel beceriler, yaratıcılık gibi) bazılarında ise belli belirsiz bozulmalar ortaya çıkabilmektedir. Anılan bu bilişsel değişiklikler kişiden kişiye değişebileceği gibi, aynı kişide farklı bilişsel boyutları, farklı düzeylerde etkileyebilmektedir. Yaşlanmayla beraber ortaya çıkan bilişsel gerileme bazı kişilerde günlük hayatı ve sosyal ilişkileri etkileyecek düzeye ulaşmazken; bazı kişilerde Alzheimer hastalığı gibi ciddi bilişsel kayıplarla seyreden demanslara neden olabilmektedir. Bilişsel yaşlanma olgusu kazançlar, kayıplar ve korunan işlevlerin birlikte ele alınmasını gerektirir. Bilişsel yaşlanma alanının öncüsü Baltes e göre, kazançlar ve kayıplar sadece yaşlılık dönemi için değil, yaşam boyu tüm gelişim dönemleri için geçerlidir. Ancak, kazançların kayıplara oranı genç yaşlarda daha fazla iken ilerleyen yaşlarda azalmaktadır. Normal yaşlanma süreci ile birlikte ortaya çıkan bilişsel değişiklikler ile ilgili olarak elde edilen bazı bilimsel araştırma bulguları aşağıda özetlenmektedir: Yaşlanmayla beraber bilgi işleme hızı yavaşlar. Dolayısıyla yeni bilgi öğrenme süreci uzar ve yeni bilgi edinmek için daha fazla bilişsel çaba göstermek gerekir. Dikkatin farklı boyutları yaşlanmadan olumsuz yönde etkilenir. Buna göre, dikkatin aynı anda eş zamanlı iki göreve bölünmesini (bölünmüş dikkat) gerektiren durumlarda yaşa bağlı gerileme olur. Dikkatin sürdürülmesini (konsantrasyon) gerektiren görevlerde başarısızlık görülür. İlişkisiz bilgilerin veya çeldiricilerin elimine edilmesini ve sadece ilgilenilecek hedef uyarıcının belirlenmesini (seçici dikkat) gerektiren görevlerde güçlükler yaşanır, bu tür görevlerde hata yapma olasılığı artar. 99

Kısa süreli bellek yaşa bağlı gerilemeden görece daha az etkilenir. Uzun süreli bellekte hatırlama performansında, tanıma veya ipucuyla hatırlama performansına göre daha ciddi bir gerileme gözlenir. Bazı bellek işlevleri bozulurken, bazıları yaşa rağmen korur. Örneğin; episodik bellek (Kahvaltıda neler yedim?), kaynak belleği (hasta olduğumu söyleyen doktorun adı, soyadı nedir?), flaş bellekte (Marmara depreminde neredeydim?) önemli ölçüde gerileme görülürken; semantik (kelime bilgisi, kavram bilgisi) ve işlemsel bellek (bisiklete binmek, piyano çalmak) korunur. Konuşma, anlamlı kelime ve/veya cümleler üretme, sözlü anlatım ve dilbilgisi gibi dile ait beceriler yaşlanmaya rağmen korunur. Buna rağmen, kelime bulma ve/veya adlandırma, kategoriye uygun kelime bulma (sözel akıcılık) gibi dil beceri bozulmaktadır. Üç boyutlu yapılandırma ve şekil kopyalama gibi görsel-mekansal görevlerde gerileme gözlenir. Bilişsel esneklik gerektiren görevlerde başarısızdırlar. Yıllar boyunca biriken bilgi birikimi sonucu oluşan pratik deneyimler ve bunun doğal bir sonucu olan bilgelik yaşamın sonuna kadar devam eder. Normal Yaşlanma Süreci İle Birlikte Ortaya Çıkan Tipik Psikolojik Değişiklikler Yaşlı bireyler tanı almış psikiyatrik hastalıklara diğer yaş gruplarına göre çok daha az maruz kalmaktadırlar. Buna karşın, bilişsel işlevlerde bozulma ile karakterize olan hastalıkların görülme sıklığı yaşlı grupta daha yüksek olmaktadır. Yaşlı bireyin yaşamdan zevk alması yani teknik ifadesiyle yaşam doyumunun yüksek olması diğer yaş gruplarıyla benzer biçimde, sağlıklı olmak, gelir düzeyinin iyi olması, sosyal ilişkiler ağının güçlü olması ve kişinin yaşamının kontrolünü elinde bulundurduğuna olan inancı gibi çoklu değişkenlerle ilişkilidir. Bu açıdan bakıldığında, yaşlıların genel yaşam doyumu diğer yaş gruplarından daha iyi olmasa da, kötü de değildir. Buna karşın, kronik hastalıklar, bilişsel kayıplar, günlük yaşamla ve kendine bakımla ilgili aktiviteler açısından bir başkasına bağımlı olmak, yaşlı bakım evinde/huzurevinde kalıyor olmak ve düşük gelir düzeyi yaşlılıkta psikolojik sorunların görülme olasılığını artırmaktadır. Psikolojik bakış açısıyla, yaşlanmayla beraber görülen hüzün, depresyon ve durgunluk hali bir patoloji olarak değil, bu gelişim döneminin beraberinde getirdiği kronik sağlık sorunları ile psikolojik kayıplara (eşin, yakınların, işin kaybı gibi) verilen insanca ve doğal tepkiler olarak kabul edilir. Bu durum çoğu kez yaşlanmanın depresyonu taklit ettiği şeklinde de ifade edilmektedir. Yapılan çalışmalar yaygın kanının aksine (eğer yaşam doyumunu belirleyen çoklu faktörler belli bir düzeyde sağlanmış ise) yaşlı bireylerin, hayata karşı olumlu bir yaklaşım ve bakış açısına sahip olduklarını, hayatın tadını çıkarmak için en uygun zamanda (seyahatler, çocuklar ve torunlarla yapılacak aktiviteler, hobilere zaman ayırmak vb.) olduklarına inandıklarını göstermektedir. Yaşlanmanın en büyük kazancı olarak görülen bilgelik sayesinde kişi mükemmeliyetçilik fantezilerini bir yana bırakıp, içinde bulunduğu anın tadını çıkarmayı öğrenmiş ve kritik hayat olayları karşısında gençlerinkinden daha çeşitli ve kullanışlı çözümler üretmesini sağlayan stratejiler geliştirmeyi hayat biçimi haline getirmiş olur. Yaşlanma ve Psikolojik Sorunlar Genç yetişkinleri etkileyen psikolojik durumlar ve/veya bozuklukların tümü yaşlı yetişkinler için de geçerlidir. Yaşlıların psikolojik sorunları genç yaşlarındaki deneyimlerinden kaynaklı psikolojik bozukluklar olabileceği gibi, yaşlanmaya bağlı gelişimsel stres kaynaklarının (eş ve yakınların kaybı, emeklilik, menopoz/andropoz, sosyal izolasyon, kronik hastalıklar, bağımlı kalma korkusu, ölüm korkusu vb) neden olduğu yeni sorunlar da olabilir. Yaşlılıkta gözlenen psikolojik sorunlar çoğu kez çoklu nedenlerden kaynaklanmaktadır. Örneğin, yaşın risk faktörü olduğu demanslar çoğu kez depresyonla birlikte görülmektedir. Ayrıca, yaşlı yetişkinlerin çoğu sağlık sorunları nedeniyle birden fazla tıbbi uygulamaya maruz kaldıkları için, çoklu sağlık sorunlarına ek olarak, ilaç etkileşimleri ve yan etkilerle de mücadele etmektedirler. Bu açıdan yaşlı bireylerde zihinsel (mental) ve tıbbi bozuklukların komorbiditesini anlamak kritik bir önem taşımaktadır. Yaşlılıkta en sık rastlanan psikiyatrik bozukluklar; Kaygı Bozuklukları, Kronik Ağrı, Deliryum, Demans, Duygudurum Bozuklukları, Psikiyatrik Bozukluklar, Uyku Bozuklukları, Somotoform Bozukluklar ve Madde/İlaç Kötüye Kullanımı olarak sıralanabilir. Yaşlı Bireylerin Psikolojik/Nöropsikolojik Değerlendirmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Temel Konular Yaşlı bireylerin psikolojik değerlendirmesi psikolojik/ davranışsal ve bilişsel/nöropsikolojik olmak üzere 100

iki gruba ayrılabilir. Her iki durumda da incelenen özelliklerin ölçülmesi için psikolojik/nöropsikolojik test ve/veya ölçekler kullanılmaktadır. Kullanılan bu test/ ölçeklerin sonuçlarının güvenirliği standardizasyon, geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmış olmasıyla yakından ilişkilidir. Yaşlı yetişkinler değerlendirilirken test ortamı bireyin performansını en üst düzeyde ortaya koymasına imkan verecek şekilde düzenlenmelidir. Testi veren psikologlar test uygulama sürecinde (test sonuçlarını etkilememek ve teste direkt müdahale etmemek koşuluyla) olabildiğince esnek davranmalıdır. Yaşlı bireylerin psikolojik/bilişsel değerlendirmesinde niteliksel belirteçlerin, niceliksel olanlardan çok daha önemli ve bilgilendirici oldukları unutulmamalıdır. Testin ölçtüğü özelliğe ilişkin nihai değerlendirme yapılırken, yaşlı bireyin kendine özgü (unique) özellikleri dikkate alınmalıdır. Yaşlı yetişkinler genellikle formal eğitim almamış ve/veya kısa süre eğitim almış (eğitim düzeyi düşük) olduklarından, tepki verirken daha tedbirli ve çekingen olma eğilimindedirler. Bu nedenle, psikologlar yaşlı bireylerden aydınlatılmış onam alırken ve bilgilendirme yaparken çok daha özenli ve dikkatli olmak durumundadır. Yaşlı yetişkinlerin test edilirken olabilecek en iyi performansı göstermeleri için test öncesi gerekenler (işitme cihazı veya gözlük kullanıyorsa takması gibi) yapılmalıdır. Yaşlı yetişkinlerin işitme ve görme sınırlılıkları olduğunu unutulmamak, buna bağlı olarak, testte yapılacaklara ilişkin yönergeleri tam ve doğru olarak anladıklarından emin olmak gerekir. Sözel yönergeler yavaş ancak yüksek sesle, yazılı yönergeler ise iri puntolarla yazılmış olarak sunulmalıdır. Değerlendirme amacıyla testlerin bilgisayarlı versiyonları kullanılıyorsa, yaşlı bireylerin bilgisayar kullanımına gençler kadar aşina olmadıkları unutulmamalı ve yaşlı bireyler için özel olarak tasarlanmış olan sadeleştirilmiş klavyeler kullanılmalıdır. Uygulamaların iyi ışıklandırılmış ve sessiz bir ortamda yapılmasına özen gösterilmelidir. Fiziksel sınırlılıkları ve/veya ağrısı olanlara test uygulanırken, olabilecek en konforlu durum yaratılmalıdır. Yaşlı bireylerin bilişsel becerileri çok değişik faktörlerden etkilenebilmektedir. Bu açıdan, yaşlı bireyler değerlendirilirken hastalık öncesi ve şimdiki bilişsel işlevleri, bilişsel işlevleri etkileme potansiyeli olan ilaçlar kullanıp kullanmadıkları, hastanede bulunmaktan kaynaklı durumluk kaygıya sahip olup olmadıkları hakkında bilgi sahibi olmak ve sayılan bu tür nedenlerden kaynaklanan olası farklılıkları dikkate almak önemlidir. Özellikle yaşlılar için geliştirilmiş ve bu yaş grubu için norm değerleri bulunan test ve ölçekler kullanılmalıdır. Yaşlı yetişkinlerin gençlerden daha kolay yorulduklarını unutmamak ve test süresi konusunda hassas olmak gerekir. Psikolog yaşlı bireyleri değerlendirirken kısa, pratik ve uygulanması kolay testleri tercih etmelidir. Birden fazla test uygulamanın gerekli olduğu durumlarda, her test arasında dinlenme araları verilmeli ve/veya test uygulamaları farklı günlerde yapılmalıdır. Test uygulaması esnasında yaşlı yetişkini yüreklendirecek ve teste devamını sağlayacak sözel pekiştireçler (ödüller) sıklıkla kullanılmalıdır. Bilişsel/Nöropsikolojik Değerlendirme Doğal yaşlanma sürecinin bir sonucu olarak sağlıklı bireylerde de yaşa bağlı bilişsel gerileme bir veya birkaç bilişsel boyutta gözlenebilmektedir. Yaşlanmaya bağlı bilişsel gerileme ile demansların erken habercisi olarak tanımlanan Hafif Bilişsel Bozukluğun (HBB) (Mild Cognitive Impairement: MCI) birbirinden ayırt edilmesi son derece önemli bir konudur. Hastanelerde yatarak ya da ayakta tedavi gören yaşlı hastaların büyük çoğunluğunda bilişsel gerileme mevcuttur. Özetle, gerek yaşa bağlı bilişsel gerileme ve gerekse demanslarda nöropsikolojik değerlendirmenin yapılması gereklidir. Nöropsikoloji, beyinde oluşan hastalıklarla bilişsel/davranışsal olaylar arasındaki ilişkilerin ortaya konulmasını sağlayan faaliyetler bütünü olup, öncelikle pozitif bilimlerin ölçme amacına hizmet eder. Ölçme ise bilişsel süreçlere ilişkin gözlem ve değerlendirmelerin, niceliksel ve dakik olarak tanımlanabilmesini sağlar. Nöropsikolojik değerlendirme sayesinde, temel bilişsel işlevlerdeki değişikliklere (Bkz. Tablo 1) duyarlı testler kullanılarak beyindeki hasarın düzeyi konusunda çıkarımlar yapılabilir. Bu bağlamda: 1.Bilişsel değişiklikleri belirlemek ve zaman içindeki değişimini izlemek, 2.Uygulanan tedavinin bilişsel işlevler üzerindeki etkinliğini izlemek, 3.Demans türlerininin tanı ve/veya ayırıcı tanısı ile düzeyinin belirlenmesinde hekime bilgi sağlamak, 4.Sıklıkla beraber seyreden ve ayırt edilmesi güç 101

olan demans/depresyon tanısının ayrımına katkıda bulunmak, 5.Bilişsel süreçlerin korumasına ve/veya geliştirmesine yönelik rehabilitasyon (bellek güçlendirme egzersizleri, konuşma bozukluğu eğitimleri vb), 6.Yaşlı bireyin bilişsel açıdan kritik karar verebilme yetkinliğine sahip olup olmadığının belirlenmesini gerektiren hallerde (silah ruhsatı almak, mal alımsatım/devir işlemleri, adli/hukuki durumlar vb) bilimsel ve güvenilir olarak karar verebilmek amacıyla nöropsikolojik değerlendirme yapılmaktadır. Tablo 1 Nöropsikolojik Değerlendirme Yapılırken İncelenmesi Gereken Temel Bilişsel İşlevler Demanslar ve Alzheimer Hastalığında Bilişsel/Nörospkolojik Değerlendirme Nöropsikolojik Değerlendirmede İncelenmesi Gereken Temel Bilişsel İşlevler Dikkat Seçici Dikkat (Odaklanmış) Bellek Anlık bellek Görsel-Mekansal Algı Yapılandırma Yönetici İşlevler Set Değiştirme Dil Sözel Akıcılık Bölünmüş Dikkat Kısa Süreli Bellek Kopyalama Planlama Nesne Adlandırma Sebatlılık Uzun Süreli Bellek Yönelim Soyut Düşünme Konsantrasyon Çalışma Belleği Problem Çözme Öğrenme Tepki Ketlemesi Yaşlıların risk grubunu oluşturduğu ve bilişsel alanlarda dramatik gerileme ile seyreden demanslar ile en yaygın demans nedeni olan Alzheimer Hastalığı (AH) dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunudur. AH bütün demansların %50-70 ini oluşturur. 65 yaşın üzerindeki bireylerde %3-11, 85 yaşın üzerindeki bireylerde %20-47 gibi yüksek bir prevalansa sahiptir. Yaşlılıkta fiziksel ve psikolojik yıkıma neden olan Alzheimer hastalığı, bütün ölümlerin sıklığında da dördüncü sıraya sahiptir. Ülkemizdeki Alzheimer hastalarının sayısını bildiren bir araştırma mevcut olmamakla beraber, ABD ve Avrupa dakine benzer bir hesaplama ile 200 bin Alzheimer hastası olduğu öngörülebilir. Hastalığın klinik tanısında muayene ve laboratuar testlerine ek olarak, bilişsel/nöropsikolojik değerlendirme de hekime yardımcı bulgular ortaya koymaktadır. Benzer şekilde AH nın çok erken evresi veya erken habercisi olarak kabul edilen klinik durumun yani HBB un belirlenmesinde de nöropsikolojik değerlendirmenin önemli yeri vardır. HBB ve AH nın tanı ve ayırıcı tanısında kliniklerde ve araştırmalarda kullanılmak üzere geliştirilmiş ve geniş bir uzlaşmayla kabul edilmiş uluslararası tanı kriterleri (Petersen kriterleri ve NINCDS-ADRA kriterleri) kullanılmaktadır. Anılan tanı kriterlerinin, patolojik bulgular ile karşılaştırıldığında doğru tanıya götürme olasılığının oldukça yüksek olduğu değişik araştırmalarla kanıtlanmıştır. HBB ve AH da kullanılan tanı kriterleri sırasıyla Tablo 2 ve Tablo 3 de verilmiştir. Gerek Petersen kriterleri ve gerekse NINCDS-ADRA kriterleri tanı kriterlerinde nöropsikolojik değerlendirme gerekli görülmekte ve önerilmektedir. Tablo 2 Hafif Bilişsel Bozukluk Tanı Kriterleri Hafif Bilişsel Bozukluk Tanı Kriterleri (Petersen ve ark., 1997) Subjektif bellek bozukluğu yakınması, Yaşa ve eğitime göre düzenlenmiş nöropsikolojik testlerde bellek puanının ortalamanın 1.5 standart sapma altında olması, Genel bilişsel işlevlerin normal olması, Klinik olarak demansın mevcut olmaması. 102

Tablo 3 Alzheimer Hastalığı Tanı Kriterleri NINCDS-ADRA AH Tanı Kriterleri (McKhann ve ark., 1984) Muayene ve objektif testler ile belgelenmiş bir demans varlığı, Bellek başta olmak üzere iki veya daha fazla bilişsel alanda ilerleyici kayıp, Bilinç kaybı olmaması, 40 90 yaş aralığında başlaması, İlerleyici bellek veya bilişsel kayba yol açabilecek sistemik veya nörolojik hastalık olmaması, Dil (afazi), motor yeti (apraksi) ve algılamada (agnozi) ilerleyici kayıp, Davranış değişikliği, Günlük yaşam aktivitelerinde bozulma, CT de serebral atrofi varlığı. Genel Bilişsel Tarama Ölçekleri Standardize Mini Mental Test (SMMT) Monteral Biklişsel Değerlendirme Ölçeği (MOBİD) Nöropsikolojik Testler HBB veya AH şüphesi olan bireylerin bilişsel/nöropsikolojik değerlendirmesinin başlangıcında bazı genel tarama test ve/veya ölçekleri kullanılmaktadır. Bu genel tarama ölçeklerinden kullanımı en yaygın olanı geriatrik popülasyon için geliştirilmiş olan Mini Mental Test: MMT dir (Mini Mental State Examination: MMSE). MMT uygulanması kolay bir test olup, sözel ve sözel olmayan maddelerden meydana gelmiştir. Testin Türk kültürü için geçerlik ve güvenirlik çalışmaları Standardize Mini Mental Test (SMMT) adı altında yapılmıştır. Genel bilişsel tarama amacıyla kullanılan bir başka test ise Mont-real Bilişsel Değerlendirme Ölçeği: MOBİD dir (Montreal Cognitive Assessment: MOCA)(12). 24 ayrı dile çevrilmiş olan MOBİD özellikle çok erken evre Alzheimer hastalığına (Hafif Bilişsel Bozukluk) duyarlı olan, uygulaması kolay, farklı bilişsel alanlara karşılık gelen 10 adet görevden oluşmaktadır. Testin Türk kültürü için geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Genel bilişsel tarama testlerine ek olarak bilişsel gerilemenin gündelik hayata ne derecede yansıdığını belirlemek üzere gündelik hayat aktivitelerindeki performansı değerlendiren İşlevsel Faaliyetler Anketi (İFA) gibi ölçekler ile, AH ile karıştırılabilen depresyonu dışlayabilmek için, geriatrik popülasyon için geliştirilmiş Geriatrik Depresyon Ölçeği gibi depresyon ölçeklerinin kullanılması gerekir. Kapsamlı bir bilişsel/nöropsikolojik değerlendirmede, yukarıda sayılan tarama testlerinin yanı sıra; Tablo 1 de g beş temel bilişsel işleve (dikkat, bellek, yönetici işlevler, görsel-mekansal işlevler, dil) duyarlı olduğu bilinen nöropsikolojik testlerden oluşan bir test bataryası kullanılmalıdır. Yaşlı bireylerde temel bilişsel işlevleri değerlendirmek üzere kullanılan ve ülkemiz kültürü için standardizasyon, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan nörospikolojik testlerden bazıları Tablo 4 de verilmiştir. Tablo 4 Alzheimer Hastalığı ve Diğer Demanslarda Kullanılabilecek Örnek Bir Bilişsel/Nörospikolojik Test Bataryası Bellek 3 Kelime-3 Şekil Testi (3K3Ş) Arttırılmış İpucuyla Hatırlama Testi (AİH) İşitsel Sözel Öğrenme Testi (İSÖT) Dikkat Düz-Ters Sayı Uzamı Testleri İz Sürme Testi (Bölüm A ve Bölüm B) Yönetici İşlevler İz Sürme Testi (Bölüm B) Stroop Testi Saat Çizme Testi (SÇT) Görsel-Mekansal Algılama Çizgilerin Yönünü Belirleme Testi (ÇBYT) Dil Gülhane Afazi Testi Depresyon Depresyon Günlük Hayat Aktiviteleri Günlük Hayat Aktiviteleri Not: Tablo 1 de adı geçen tüm test ve/ölçeklerin ülkemiz kültürü için standardizasyon, geçerlik ve/veya güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. 103

Bilişsel tarama testleri veya nöropsikolojik testlerin tek başına tanıya götürmesinin mümkün olmadığı, hekime yardımcı ve tanıyı/ayırıcı tanıyı destekleyici araçlar oldukları unutulmamalıdır. Buna karşın adı geçen tarama testlerinin kullanılması, tanı ve/veya ayırıcı tanı için önemli olabilecek ileri değerlendirmelerin yapılmasına yönlendirmek açısından gereklidir. Avrupa ve ABD ile karşılaştırıldığında daha genç bir nüfusa sahip olmakla beraber ülkemizde de yakın bir gelecekte, hızla yaşlanan nüfusun sosyal ve sağlık alanlarındaki hizmetlerden talepleri artacaktır. Bu bağlamda, yaşlılık ve yaşlanma sürecinin evrensel örüntüsü ile ilgilenen yaşlılık bilmi (gerontoloji) ve yaşlılıkta gözlenen tıbbi sorunlar ve tedavisi ile ilgilenen yaşlılık hekimliği (geriatri) alanlarında psikolojik/davranışsal ve bilişsel/ nöropsikolojik değerlendirmenin katkısı ve önemi giderek artacaktır. Kaynaklar 1-Bekaroğlu M, Uluutku N et.al.: Depression in elderly popülation in Turkey. Acta Psychiatrica Scandinavica 1991; 84: 174-178. 2-Cangöz B: Hafif Bilişsel Bozuklukta Nöropsikolojik Değerlendirme. In: Nörolojide Yeni Ufuklar: Alzheimer Hastalığı ve Diğer Demanslar. Güneş Tıp Kitabevi Ankara: 2009, pp: 97-108. 3-Cangöz B: Yaşlılık: Sadece kayıp mı? Bir ayrıcalık mı? Türk Geriatri Dergisi 2008; 11(3): 143-150. 4-Cangöz B., Karakoç E, Selekler K: Trail Making Test: Normative data for Turkish Elderlys by Age, Sex and Education. J Neurological Science 2009, 283 (1-2): 73-78. 5-Han et al.: Cumulative anticholinergic exposure is associated with poor memory and executive function in older men. J Am Geriat Soc 2008; 56(12): 2203. 6-Killiany R, Gomez-Isla T, Moss M, Kikins R, Sandor T et. al. : Use of structural magnetic resonance imaging to predict who get will Alzheimer s disease. Ann Rev Neurology 2000; 47: 430-439. 7-Lowenstein DA, Acevedo A, Agron, J, Issacson R, Strauman S, Crocco E, Barker WW, Duara R: Cognitive profiles in Alzheimer s disease and in mild cognitive impairement of different etiologies. Dementia and Geriatric Cognitive Disorders 2006; 21: 309-315. 8-Lezak M D, Howieson DB, Loring DW: Neuropsychological assessment. 4th ed. Oxford University Press Oxford 2004. 9-McKhann, O, Drachman D, Folstein M, Katzman R, Price D, Stradian EM: Clinical diagnosis of Alzheimer s disease: Report of the NINCDS-ADRDA work group under the auspcies of department of health and human services task force on Alzheimer s disease. Neurology 1984; 34: 939-944. 10-Petersen RC: Mild cognitive impairement: Continuum. Dementia 2004; 10: 9-28. Ratcliff G, Saxton J: Age-associated memory impairment. In Geriatric Neuropsychiatry (2nd Ed.), (Coffey CE, Cummings JL. Eds.). American Psychiatric Press Washington, D.C. 2000, pp: 165-179. 11-Selekler K (ed.): Alzheimer ve diğer demanslar. Modern Tıp Seminerleri:26, Güneş Kitabevi Ankara 2003. 12-Weintraub S: Mental durumun nöropsikolojik değerlendirmesi; Davranışsal ve Kognitif Nörolojinin İlkeleri 2.baskı. Yelkovan İstanbul 2004. 13-Verhaegen P, Geraerts N, Marcoen A: Memory complaints, coping and well-being in old age: A systemic approach. The Gerontologist 2000; 40(5): 540-548. 104