AVRUPA DA İNSAN HAKLARI KURUMLARI



Benzer belgeler
TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

Ombudsman (Kamu Denetçisi) ve Türkiye deki Tartışmalar

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

(İKİNCİ PARÇA) (NOT: Bu çalışma, parçalar halinde paylaşılmakta olup, kaynakçası son parça ile birlikte verilecektir.)

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

İÇ-YÖN-001 İÇİNDEKİLER : 1. GENEL HÜKÜMLER 2. ORGANİZASYON 3. ÇALIŞMA YÖNTEM VE ESASLARI 4. DİĞER KONULAR

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN

DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİ DENETİM KOMİSYONU OLUŞUM, GÖREV, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK 1

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

Türkiye Kamu Denetçiliği İle Tanışacak

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

Demokratik Yönetişimde Vatandaş Şikayetinin Rolü. Fikret Toksöz May 12, 2015

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN. 5. Ombudsman ın görev ve yetkileri ile yetki devri. 6. Ombudsman ın yetkisi dışında olan konular

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Denetim Komitesi Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL ESASLAR

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

OMBUDSMANLIK Nedir & Tarihsel kökeni

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

(Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer)

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

(28/01/ 2003 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan :

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

TARİHİ, KURUMSAL VE HUKUKİ YÖNLERİYLE

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

BANKACILIK KANUNU. Kanun Numarası : 5411

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ VE ETİK KOMİSYON YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

KAMU İHALE YASASI. (20/2016 Sayılı Yasa) Madde 86 Altında Yapılan Tüzük

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İŞ FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

TRAFİK HİZMETLERİNİN PLANLANMASI, KOORDİNASYONU VE DENETİMİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ

Ödenek Üstü Harcama Nedir? Ödenek Üstü Harcama Yapılmasının Yaptırımı Nedir?

KOMİTELER VE ÇALIŞMA ESASLARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

KALKINMA AJANSLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26239)

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM)

Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT)

İSTATİSTİK KONSEYİ YÖNETMELİĞİ

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI

NUROL GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

ORDU ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler

T. C. TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

İNSAN HAKLARI SORULARI

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

( tarih ve Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TAHKİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ARABULUCULUK KURALLARI

Elektrik Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Transkript:

AVRUPA DA İNSAN HAKLARI KURUMLARI I. GİRİŞ Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı nın koordinatörlüğünde Avrupa Konseyi tarafından yürütülen, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlıklarının da faydalanıcı kurum olarak yer aldığı ve finansmanı Avrupa Birliği Fonlarından sağlanan Türkiye de İnsan Hakları Reformlarının Uygulanmasının Güçlendirilmesi Projesi kapsamında 12 Şubat- 16 Kasım 2007 tarihleri arasında Avrupa da 8 ayrı ülkedeki insan hakları kurumlarına çalışma ziyaretleri gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ziyaretlerinin temel amacı gelişmiş Avrupa ülkelerinde insan haklarının korunup geliştirilmesine yönelik özellikle yargı-dışı mevcut sistemleri siyasi, idari ve hukuksal boyutlarıyla yerinde incelemek, kurumların temel amaç ve felsefelerini irdelemek, kurumların çalışmaları, çalışma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak ve son tahlilde elde edilen deneyimleri ülkemiz gerçeğine uyarlanabilirliklerini değerlendirmektir. Kurumlar arası diyalog ve kalıcı bir işbirliğinin zemini de yine bu ziyaretler ve kurulan ilişkiler vasıtasıyla oluşturulmaya ve güçlendirilmeye çalışılmıştır. Çalışma ziyaretleri sırasıyla: 12-16 Şubat 2007 tarihlerinde Avusturya ya, 07-10 Mayıs 2007 tarihlerinde İspanya ya, 14-17 Mayıs 2007 tarihlerinde Çek Cumhuriyeti ne, 02-08 Temmuz 2007 tarihlerinde İrlanda ve Kuzey İrlanda ya, 27-31 Ağustos 2007 tarihlerinde İsveç e, 30 Eylül- 05 Ekim tarihlerinde Portekiz e, 15-19 Ekim tarihlerinde Strasburg ve Lüxemburg a ve 12-16 Kasım tarihlerinde ise İsviçre ye gerçekleştirilmiştir. Çalışma ziyaretlerine Başbakanlık personeli, İl ve İlçe İnsan Hakları Kurul üyeleri arasından kurul başkanı vali, vali yardımcısı, kaymakamlar, üniversite temsilcisi öğretim üyeleri, baro temsilcisi avukatlar ve sivil toplum temsilcilerinden müteşekkil 100 ü aşkın kişi katılmıştır. Çalışma ziyaretlerine insan haklarını korumak ve geliştirmekle doğrudan görevli, elde edilen bilgi ve tecrübeleri görevli olduğu kurum veya kurul çalışmalarına aktarabilecek, temsil niteliklerini haiz, sorumluluk mevkiinde kişiler katılmışlardır. Katılımcılar, ayrıca, çalışma ziyaretlerine aktif ilgi ve katılımlarının yanında yabancı ülke muhataplarına ülkemizde insan hakları faaliyet ve kurumsallaşması alanında kapsamlı bilgiler vermişlerdir. Çalışma ziyaretleri kapsamında, insan haklarını koruma ve geliştirmekten sorumlu, bu alanda faaliyet gösteren birçok kamu ve sivil toplum kuruluşu ziyaret edilmiştir. Ziyaret edilen kurum ve kuruluşlar daha ziyade ulusal düzeyde görevli kurum veya kuruluşlar olmakla birlikte gidilen yerin bu alandaki niteliklerine siyasi ve idari yapılanmasına bağlı olarak bölgesel, mahalli ve hatta uluslararası düzeyde görev yapan kurum ve kuruluşlar da ziyaret edilmiştir. Sadece genel görevli kuruluşlar değil belli bir konuya hasr edilmiş görev alanı engelli hakları, ayırımcılık, kadın-erkek eşitliği, çocuk hakları, göçmenler gibi özel konulu olan kuruluşlar da ziyaret edilmiştir. İlke olarak yargı-dışı koruma sistemi kapsamında yer alan kurumlar ziyaret edilirken insan haklarının korunmasında belki de çok daha önemli rol 1

oynayan yargısal sistemin önemli birer parçası olan üst düzey yargı kuruluşları nadiren de olsa ziyaret edilmiştir. Ziyaretler kapsamında, gidilen yerlerde, bazen parlamento, senato gibi yasamadan sorumlu organların konuyla ilgili birimlerinde inceleme ziyaretlerinde bulunulmuş ve konuyla ilgili insan haklarından sorumlu Komisyonlarla görüş alış verişinde bulunulmuştur. Genel olarak, yargı-dışı koruma sistemi içinde yer alan ve ziyaret edilen kurum ve kuruluşları birkaç kategoride toplamak mümkündür: 1. Sivil Toplum Kuruluşları: Sivil Toplum Kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarının dışında sivil inisiyatifle kurulan özel hukuk hükümlerine göre hareket eden, finansman olarak kısmen kamusal kaynaklardan yararlanılsa bile kendine ait bütçesi olan, görev ve faaliyet alanı, yönetim ve işleyişi tamamen kendileri tarafından belirlenen kuruluşlardır. Bu tür kuruluşlar, insan haklarını mevzuat ve uygulama açısından izleyen; insan haklarının korunup geliştirilmesi, insan hakları kültürünün toplumda yerleşmesini sağlamak için insan hakları ihlal iddialarını takip eden; araştırma, danışmanlık, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunan ve insan haklarıyla ilgili tavsiye ve öneriler geliştiren kuruluşlardır. Bunların faaliyet alanı ve etkinlik düzeyi belli bir konu ve dar bir alanla sınırlı düzeyde olabileceği gibi, Uluslararası Af Örgütü örneğinde olduğu gibi ulusal ve uluslar arası düzeyde çok faal ve etkili bir düzeyde de olabilir. Çalışma ziyaretleri kapsamında ziyaret edilen sivil toplum kuruluşları şunlardır: Avrupa Ombudsman Enstitüsü (Avusturya) İnsan Hakları Birliği (Çek Cumhuriyeti) Uluslararası Af Örgütü İrlanda Şubesi İrlanda Medeni Özgürlükler Konseyi Çocuk Hakları İttifakı (İrlanda) İrlanda Ceza Reformu Vakfı İrlanda Göçmenlik Kurulu Pavee Point (Göçebeler) (Serbest İrlanda) Glencree Barış ve Uzlaşma Merkezi (Kuzey İrlanda) İsveç İnsan Hakları Sivil Toplum Kuruluşları Vakfı Helsinki İnsan Hakları Komitesi (İsveç) 2. Ulusal/Uluslararası İnsan Hakları Kuruluşları: İrlanda İnsan Hakları Komisyonu İrlanda Eşitlik İdaresi Kuzey İrlanda Asayiş Kurulu Kuzey İrlanda İnsan Hakları Komisyonu (NIHRC) Portekiz Vatandaşlık ve Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu Portekiz Korumaya Muhtaç Çocuk ve Gençlerin Korunması Komisyonu Portekiz Göçmenlik ve Kültürler arası Diyalog Yüksek Komisyonu Irkçılık, Hoşgörüsüzlük ve Nefret Konuşmasına Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) Avrupa Konseyi Avrupa Sosyal Şartı Dairesi ve Avrupa Sosyal Haklar Komitesi Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avrupa Ombudsmanı Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği 2

3. Ombudsmanlık/Kamu Denetçiliği Kurumları: Avusturya Tirol Bölgesi Kamu Denetçiliği Kurumu Avusturya Tirol Bölgesi Çocuklar ve Gençler İçin Kamu Denetçiliği Kurumu Avusturya Tirol Bölgesi Hastalar ve Yaşlı Bakım Evleri İçin Kamu Denetçiliği Kurumu Avusturya Tirol Bölgesi Cinsler Arası Eşitlik İçin Kamu Denetçiliği Kurumu İspanya Ombudsmanlık Kurumu (Halkın Savunucusu) Madrid Çocuk-Gençlik Ombudsmanı Çek Cumhuriyeti Ombudsmanlığı (Halk Avukatlığı Kurumu) Kuzey İrlanda Polis Ombudsmanlığı İsveç Parlamento Ombudsmanlığı İsveç Fırsat Eşitliği İçin Kamu Denetçisi İsveç Engelliler İçin Kamu Denetçisi İsveç Çocuklar İçin Kamu Denetçisi İsveç Etnik Ayrımcılığa Karşı Kamu Denetçisi Portekiz Ombudsmanlığı (Adaletin Savunucusu) Avrupa Birliği Ombudsmanı Lüksemburg Ombudsmanlığı (Mediatör) İsviçre-Vaud Kantonu Sağlık Ombudsmanı İsviçre-Lozan İdari Mediatörlüğü İsviçre-Lozan Adli Mediatörlüğü İsviçre-Bern Şehri İdari Ombudsmanlığı İsviçre- Basel Ombudsmanlığı İsviçre Winterthur, Zürih ve St. Gallen İdari Ombudsmanlıkları II. İNSAN HAKLARI KURUMSAL (İDARİ) YAPILANMASI İnsan haklarının geleneksel koruma sistemlerinin dışında yargı-dışı olarak nitelendirilen kamu kurumu niteliğindeki kurum ve kuruluşlar yoluyla korunup geliştirilmesi konusunda ziyaret edilen Avrupa ülkelerinde ortak bir standart, ideal bir model ileri sürmek oldukça güçtür. Ülkelerin siyasi tarihine, toplumsal dokusuna, siyasi, idari ve ekonomik yapı ve geleneklerine, nüfusuna, bağlı olarak birbirinden oldukça farklı koruma sistemleri, kurumsal yapı ve mekanizmaları söz konusudur. Bununla birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde bazı ortak unsurlar tespit edilebilir: İnsan haklarının korunup geliştirilmesinde sivil toplum önemli bir rol oynamaktadır. Sivil toplumla kamu kurumları özellikle de insan haklarını koruyup geliştirmekten sorumlu kurumlar- arasında yoğun ve etkin işbirliği vardır. Sivil toplum insan haklarıyla ilgili bir çok alanda, özellikle ihlallerin izlenmesinde, uluslararası yükümlülüklerin devletler tarafından ne ölçüde yerine getirildiğinin belirlenmesinde, mevzuat iyileştirmesinde ve kamuoyu oluşturulmasında aktif ve öncü bir rol üstlenmiştir. Kamu yararına katkı sağladığı düşünülen insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına finansal anlamda kamusal kaynaklardan destek sağlanmaktadır. Tanımlama, görev, yetki ve işleyiş açısından birbirinden oldukça farklı kurumsal yapılar söz konusu olsa da insan haklarının ombudsmanlık, ulusal insan hakları kurumları gibi kamu kurumu niteliğinde kurumsal yapılarla korunmasının önemi ve gerekliliği artık kabul edilen bir gerçekliktir. Tüm çabalar bu gerçekliğin daha etkin 3

bir şekilde realize edilmesine yöneliktir. Bu alanda İsveç, Finlandiya, İspanya gibi ülkelerde devlet yapısı içinde çok köklü kurumsal yapılar söz konusuyken, Çek Cumhuriyeti örneğinde olduğu gibi demokrasinin ve bu alanındaki kurumsallaşmanın nispeten daha yeni olduğu ülkelerde de kurumsal kapasite ve etkinlik açısından oldukça başarılı kurumlar söz konusudur. En yaygın kurumsallaşma biçimi aşağıda kapsamlı bir şekilde anlatılacak olan Ombudsmanlıktır. Bununla birlikte, ombudsmanlığın yanında veya tek başına ulusal insan hakları kurumları da sıklıkla görülen başka bir yapılanma biçimidir. Sadece ombudsmanlığın olduğu İspanya gibi ülkelerin yanında hem ombudsmanlığın hem de insan hakları kurumlarının yer aldığı Danimarka, İrlanda gibi ülkelerde mevcuttur. Yukarıda zikredilen ziyaret edilen kurumlardan da anlaşılacağı üzere söz konusu kurumlar genel olarak tüm insan hak ve özgürlüklerini konu edinen genel nitelikli kurumlar olabileceği gibi, belli bir konuya özgülenmiş tematik kurumlarda olabilmektedir. Uluslar arası ve Ulusal düzeyde faaliyet gösteren kurumların yanında, bölgesel düzeyde hatta daha mahalli düzeyde faaliyet gösteren kurumlar da mevcuttur. Yine, bizdeki İnsan Hakları Ulusal Komitesi gibi idare veya parlamento bünyesinde kamu ve sivil toplum temsilcileriyle, uzmanların yer aldığı karma nitelikli bir çok komite, komisyon, kurul gibi farklı nitelikte yapılanmalar da mevcuttur ve bunlar ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Birinci kuşak haklar kabul edilen medeni ve siyasal haklardan daha ziyade ikinci kuşak hakların yani ekonomik, sosyal ve kültürel hakların korunması ve geliştirilmesi daha yoğunlukla üzerinde durulan bir mesele haline gelmiştir. Ülkelerdeki sorun alanlarına bağlı olarak insan hakları kurumlarının öncelikli görev alanları; ayrımcılığın önlenmesi, kadınlar, çocuklar, azınlıklar ve göçmenler gibi toplumsal açıdan zayıf kabul edilen grupların haklarının korunması ve daha genel düzeyde eşitliğin ve entegrasyonun güçlendirilmesidir. Ayrıca, belirtilmesi gereken önemli bir nokta, ombudsmanlık ile insan hakları kurumları arasındaki farklılıkların çok katı bir şekilde değerlendirilmemesi gerekliğidir. İki tür yapılanmanın bir çok konuda kesin olarak birbirinden ayrılması, araya çok net ayırımlar konulması mümkün değildir. Örneğin, İspanya Ombudsmanlık Kurumu ulusal insan hakları kurumu olarak değerlendirilmektedir. Herhangi bir yapılanmanın ne olarak nitelendirildiğinden daha çok üstlenmiş olduğu işlevler ve bu işlevleri yerine getirmek için taşımış olduğu tarafsızlık, bağımsızlık, gerekli olan yetkiler, mali ve beşeri imkanlar gibi unsurlar önemlidir. Son tahlilde bir kurumu niteleyen,.insan haklarının korunmasına ve ilerletilmesine yapmış olduğu katkıdır III. OMBUDSMAN A. Genel Olarak Ombudsman, kelime kökeni açısından İsveç dilinde aracı anlamına gelen ombuds ve kişi anlamına gelen man kelimelerinden oluşmuştur ve aracı kişi anlamına gelmektedir. Ombudsman kelimesi İsveç dilinde genellikle delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimseyi ifade etmek için kullanılır. 4

Kurumsal olarak Ombudsman terimi, parlamento tarafından halkın şikayetlerini dinleyip, çözümlere ulaştırmak üzere seçilmiş kimse veya kimseleri simgelemektedir. Ombudsman ın Türkçe karşılığı olarak kamu denetçisi, arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi kelimeler kullanılsa bile terim olarak, Ombudsman, kamu hizmetlerinin yürütülüşündeki adaletsizlikler hakkında, konudan etkilenenlerden şikayetleri almak, bu konularda araştırmalar yapmak ve sorunları çözmekle görevlendirilmiş, bağımsız bir kamu otoritesini ifade etmektedir. Aslında ombudsman kurumu nitelik olarak bize yabancı sayılmaz. Osmanlıların idari sistemindeki Kadı nın görevi, İslam hukukunun tüm hükümet görevlileri tarafından insanların kendi aralarındaki ilişkilerinde ve devlet ile olan ilişkilerinde uygulanmasını sağlamaktı. Böylece Kadı insanların haklarını adaletsizliğe ve kamu görevlilerinin güçlerini kötüye kullanmalarına karşı korumaktaydı. Bunun yanında Ahilik ve Fütüvvet teşkilatları işin diğer boyutunu oluşturmaktaydı. Bu kurum; ülkemizde Demirbaş Şarl olarak tanınan İsveç Kralı XII. Şarl ın Osmanlı Ülkesinde yaşamak zorunda olduğu 1709-1714 yıllarında Stockholm deki yöneticilerin ve yargıçların yasalara gereği gibi uymasını gözetecek, uzaktaki kralın gözü kulağı olacak bir bireyi (Hogst Ombudsman) atamasıyla doğan ve 1809 İsveç Anayasası nda da Anayasal bir kurum olarak yer alan Ombudsmanlık kurumuna kaynaklık etmektedir. İsveç teki Ombudsman Kurumu, halen, kamu görevlilerinin görevlerini yasalara uygun ve gerektiği gibi yerine getirip getirmediğini denetlemekle görevli bulunmakta ve yurttaşların bu konulardaki şikayetlerini incelemektedir. Demirbaş Şarl ın ilk Ombudsmanı sürgün/konuk olarak bulunduğu Edirne yakınlarındaki Demirtaş Paşa konağındayken ataması, kurumu Osmanlı İmparatorluğu nda görüp de kendi ülkesine taşıdığı yolundaki görüşlerin oluşmasına neden olmuştur. Nitekim Paris Yerel Yönetim Ombudsmanı, yıllık raporunun Ombudsmanının tanıtımına ayırdığı bölümün 1. paragrafında kurum her ne kadar 18.yy. başında İsveç te ortaya çıkmışsa da İsveç Kralı nın Osmanlı İmparatorluğu nda görüp kendi ülkesine uyarladığı bir kurumdur demektedir. Avrupa Birliği Ombudsmanı, ombudsmanlığın Osmanlı daki bir kuruma dayandığını bizzat Heyetimizin Strazburg ziyaretinde belirtmiştir. Ayrıca, Fransa Ombudsmanı ombudsmanlığın kökeninin Osmanlı olduğunu, 1. Akdeniz ve Afrika Kıtası Ombudsmanlar Toplantısı nda ifade etmiş ve buna hiçbir itiraz gelmemiştir. İsveç te 1713 yılında kurulan ombudsmanlık ülkede yolsuzluğun had safhaya ulaştığı bir dönemde kurulmuş, başarılı olunca da 1809 da anayasal bir kurum haline getirilmiştir. Daha sonra İskandinav ülkelerinden Finlandiya 1919, Norveç 1962, Danimarka 1954 yılında ombudsmanlık sistemine geçmiştir. 1950'ye kadar İsveç ve Finlandiya'da bulunan sistem, sonraları yaygınlaşmıştır Ombudsmanlık kurumu, günümüzde aralarında Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, İsrail, Hindistan, Nijerya ve Portekiz in de bulunduğu 100 ü aşkın ülkede ulus, bölge, şehir ve belediye bazında uygulanmaktadır. Ombudsmanlık kurumunun uygulandığı ülkelerce ismi çoğu zaman değiştirilmiştir. Örneğin Fransa da bu kurum, mediateur adıyla alınmıştır. Bu ülkede mediateur, kamu kuruluşlarının yönetilenlerle olan ilişkileriyle ilgili olarak gelen şikayetler ile ilgilenmektedir. İspanya ve Romanya, halkın avukatı, Polonya ve Macaristan, yurttaş hakları komiseri, Portekiz, adaletin koruyucusu gibi isimler altında, ombudsmanlık kurumunu uygulamaktadırlar. Türkiye de de yapılan tartışmalardan sonra kamu denetçisi kavramının kullanılması benimsenen görüştür. Ombudsmanlık, İspanya da defensor del pueblo (halkın 5

savunucusu), Avusturya da volksanwalt (halk avukatı), Fransa da médiateur de la ré publique (Cumhuriyet arabulucusu), Rusya da prokuratura adıyla benzer görevler yürütmektedir. Ombudsmanlık, 1980 lerden itibaren özel sektör kuruluşlarında (bankalarda, sigorta, emlak ve yatırım şirketlerinde) ve üniversitelerde kullanılan bir kurumdur. Avrupa Birliği, Maastricht anlaşması kapsamında AB bürokrasisi tarafından yanlış uygulamalara karşı vatandaşlarının haklarını koruyacak bir Ombudsman kurumunu kanunlaştırmıştır. Ombudsmanlık, özetle, kamu yönetiminde, merkezi idare organları, personeli veya onun adına hareket eden diğer makamların kötü yönetiminin sonucu olarak haksızlığa uğrayanların şikayetlerini inceleyen bir yapılanmayı ifade etmektedir. Sistemin yaygın olan şekli parlamento ombudsmanlığıdır. İdarenin, kendi iç denetim yolları ve yargı denetimi dışında denetlenmesini içerir. Ombudsmanlar genellikle parlamento tarafından seçilir. Özerk bir yapıya sahiptir. Başvuru üzerine veya kendiliğinden harekete geçer. Şikayet sahipleri ombudsmana kolayca ulaşabilmelidir. Çalıştığı konu ile ilgili her tür bilgi ve belgeye ulaşabilmelidir. Genel uygulamada inceleme yapmanın dışında yasal bir yetkisi yoktur. Yapılan araştırma ve sonucu taraflara bildirilir. Karar doğrultusunda idareye önerilerde bulunur, sonucu kamuoyuna duyurur. Kamuoyuna ve medyaya yapılan açıklama ombudsmanın etkinliği için önemli bir araçtır. Ombudsmanlar, günümüzün gittikçe genişleyen ve karmaşık bürokratik bir yapıya sahip olan, modern devletlerinde ortaya çıkan sorunları çözmek için oldukça önemli bir işlev görmektedirler. Özellikle üst düzey yöneticilerine verilen takdir yetkilerindeki artışın neden olduğu yönetsel kararlarda meydana gelen haksızlıkların düzeltilmesi ve yönetim bozukluklarına karşı yurttaşın korunması ihtiyacı, kurumun önemini daha da arttırmaktadır. Sonuç olarak, kamu hizmet birimlerinin kendi çalışmaları ile ilgili şikayetleri doğru ve mantıklı bir biçimde ele alma ve yanıtlama yetenekleri hakkında kuşkuların artması ve getirilen diğer denetim yollarının eksiklikleri nedeniyle ombudsmanlık oldukça önemli bir işlev üstlenmiş, uluslararası kuruluşların da desteği ile yayılmaya başlamıştır. B. Hukuksal Statü Ombudsman kurumları genel olarak parlamentoyla ilişkili olmakla birlikte bağımsız/özerk, uzman nitelikli idari kuruluşlardır. Fakat bunlar idarenin normal hiyeraşik yapılanması içinde yer alan tipik idari kuruluşlar değildir. Temel amacı idarenin eylem, işlem ve tutumlarının veya kamusal gücün kullanımının (veya kullanılmamasının) hukuka, hakkaniyete ve iyi yönetim ilkelerine göre gerçekleşmesini sağlamak olan ombudsmanlar, kendilerine ait özerk bütçesi olan, hukuk düzeni tarafından görev ve faaliyet alanı ve yetkileri tanımlanmış olan bağımsız uzman kuruluşlardır. Parlamentonun dolayısıyla halkın kamu idaresi üzerindeki denetimini sağlayan uzman ve bağımsız bir idari kuruluş olarak da ombudsmanlıkları tanımlamak mümkündür. Genel olarak parlamentoya karşı belirli düzeyde sorumlulukları (yıllık raporların sunulması, atanma vs) olsa da ombudsmanların görevlerini ifa ederken bağımsız olmaları, kimseden emir ve talimat almamaları temel bir ilkedir. Ombudsmanlar tarafından alınan kararlar ilke olarak icrai nitelikte olmayıp istişari mahiyettedir. Kendiliğinden hukuki sonuç doğurmayan bu kararlar idareye daha ziyade tavsiye verme niteliğindedir. Söz konusu tavsiye, bir eylem ve işlemin geri alınması, vaki bir 6

haksızlığın giderilmesi, tazminat ödenmesi şeklinde olabileceği gibi bazen özür dilenmesi veya idari bir soruşturmanın açılması şeklinde de olabilir. Bazı ombudsmanlar duruma göre suç duyurusunda bulunabilecekleri gibi mahkemede dava açabilir veya açılan davalara taraf olabilirler. Bu konudaki ombudsmanların yetkileri ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Ombudsmanların hukuksal dayanakları ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte anayasal düzeyde veya en azından yasal düzeyde hukuksal güvenceye kavuşturulan ombudsmanların daha saygın, karar ve faaliyetleri itibarıyla daha etkin olduklarını söylemek mümkün. Ziyaret edilen ülkelerde ombudsman kurumları İsveç, İspanya, Portekiz, ve Avusturya da anayasal düzeyde hukuksal güvence altına alınmışken, Çek Cumhuriyeti, İrlanda ve Lüxemburg da yasal düzeyde güvence alınmıştır. Anayasal düzeyde destek sağlanan ombudsmanlıkların devlet yapısı içerisinde daha köklü gelenekler ve kurumsal nüfuz edindikleri müşahede edilmiştir. İsviçre de federal düzeyde bir ombudsmanlık bulunmayıp kantonal veya şehir düzeyinde bazı yerlerde ombudsmanlıklar mevcuttur ve bunlar daha ziyade hukuksal dayanaklarını ilgili kanton anayasasından veya yasadan almaktadırlar. C. Seçilmesi, Gerekli Nitelikler, Görev Süresi Ombudsmanlar genel olarak parlamento tarafından ve 3/5 veya 2/3 gibi nitelikli çoğunluklarla 4, 5 veya 6 yıllığına seçilmektedirler. Ombudsmanların bazen yürütme organı veya ilgili olduğu yere göre belediye veya yerel meclisler tarafından da seçildikleri görülebilmektedir. Ombudsmanlar, genellikle, tekrar seçilebilmektedir. Bir çok ülkede ombudsmanlar en fazla iki defa seçilebilmektedir. Ombudsmanlar Avusturya ve Çek Cumhuriyeti nde meclis çoğunluğu, İspanya da 3/5, Portekiz de ise 2/3 nitelikli meclis çoğunluklarıyla seçilmektedirler. Ombudsmanların nitelikli çoğunluklarca seçilmesi, parlamentoyla daha sağlıklı ilişkilerin yürütülmesi, tarafsızlık ve kamu tarafından benimsenen ve saygı duyulan figürler olunması ve dolayısıyla ombudsmanların daha etkin çalışabilmesi açısından oldukça önemlidir. Seçilen kişilerde yaş, eğitim, çalışma deneyimi mesleki ve ahlaki olgunluk gibi bir çok nitelikler aranmakla birlikte bu konuda standart bir ilke koymak mümkün değildir. Ombudsmanların her koşul altında tarafsızlıklarını korumaları çok önemli olduğu için bu göreve seçilenlerin kariyer endişesi taşımayan, dürüst, olgun ve hukuka tam anlamıyla hakim kişiler olmaları gerekmektedir. Önemli görevlerde bulunmuş, kamuoyunda ciddi saygınlık duyulan, aktif ve bu işe kendini adamış kimselerin ombudsman olarak seçimi zaten bağlayıcı karar alma yetkisi olmayan ve bir çok konuda sorunları ikna yoluyla veya kendisine duyulan saygı yoluyla çözebilen kurumun etkinliği ve başarısı için hayati derecede önemi haizdir. Ombudsmanlar genel olarak görevlerini yerine getirirken istisnalar dışında görev dokunulmazlıklarına sahiptirler. Bunun dışında, örneğin İspanya Ombudsmanı nda, suçüstü halleri dışında ombudsman tutuklanamaz, göz altına alınamaz. Kısacası, ombudsmanlara görevin tam anlamıyla yapılabilmesi için özlük hakları da dahil olmak üzere bir çok ayrıcalıklar tanınması gerekmektedir. Ombudsman yine özel prosedürlerle çok sınırlı durumlarda ancak, İsveç te olduğu gibi, parlamento tarafından görevinden alınabilmektedir. Hatta, İsviçre deki bir kantonda olduğu gibi ombudsmanlığın kaldırılması ancak halk inisiyatifiyle olabilmekte meclisin bu konuda kendiliğinden herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, nadiren de olsa, İsviçre deki Bern şehir Ombudsmanında 7

olduğu gibi 3 aylık bir ön bildirimle ombudsmanın görevlerine rahatlıkla Belediye Şehir Meclisince son verildiği durumlar da söz konusudur. D. Bağımsızlık ve Tarafsızlık Kendilerinden beklenen işlevleri gerçekleştirebilmesi için ombudsmanlar tam bağımsız/özerk ve tarafsız olmalarıdır. Bu olmazsa olmaz koşullardan biridir. Ombudsmanlar görevleriyle ilişkili olarak tıpkı yargı bağımsızlığında olduğu gibi hiçbir makam ve mevkiden emir ve talimat alamazlar. Ombudsmanlar yukarıda belirtildiği gibi kim tarafından seçilirse seçilsin, belirli düzeyde kime karşı kanundan kaynaklanan sorumlulukları bulunursa bulunsun esas itibarıyla görevlerini yerine getirmede bağımsızdırlar. Bağımsızlık, tabii ki, kamuoyuna veya parlamentoya karşı hiçbir sorumluluk taşımama, hesap vermeme anlamında değerlendirilmemelidir. Esas olarak kamunun menfaatleri için denetimle görevli bir kuruluşun yaptığı faaliyetleri, çözmüş oldukları vakaları, yapmış olduğu önerileri kanunlar çerçevesinde kamuoyunun bilgisine sunması ve bu anlamda şeffaf ve hesap verebilir durumda olması gerekir. İsveç, İspanya, ve Portekiz ziyaretlerindeki deneyimler ışığında denilebilir ki parlamentoyla, medyayla, kamuoyuyla sürekli ve etkin bir diyalog ve yapıcı bir işbirliği bu anlamda kalıcı bir başarı için oldukça önemlidir. Ombudsmanların tarafsızlığını gölgeleyici, tarafsızlıkla bağdaşmayan başka hiçbir görev ifa etmemeleri ticari veya siyasal faaliyette bulunmamaları, siyasi parti veya sendika gibi dernek ve kuruluşlara üye olmamaları gerekmektedir. Ombudsmanlık görevinin gereği gibi ifa edilebilmesi için ombudsmanların gerek parlamento, gerek kamu idaresi ve gerekse de tüm vatandaşlar tarafından güven duyulan dolayısıyla tarafsız bulunması gereken kişi veya kurumlar olmaları gereği aşikardır. Mesela, İspanya da, bu amaçla, ombudsman seçildikten sonra 10 gün içinde Ombudsmanın ombudsmanlıkla bağdaşmayan tüm görev ve üyeliklerinin sona ermesi gerekmektedir. Tarafsızlığın sağlanması en başta seçim sürecinde dikkate alınması gerekli bir husustur. Seçilecek kişinin siyasi bir parti üyesi olamaması, seçilmesinin nitelikli çoğunluklara bağlanması bu anlamda önemli bazı koşullardır. Organik anlamda meclis veya idareye bağımlı olmamaları, görevlerin ifasında bağımsız olmaları, özerk bir bütçe ve personel rejimi, tarafsızlıklarını güvence altına alınmasında oldukça önemli hususlardır. E. Örgüt, Personel ve Mali Yapı Ziyaret edilen ülkelerin ombudsman kurumlarında ülkelerin spesifik sorunlarına, önceliklerine ve nüfus yapısına bağlı olarak birbirinden oldukça farklı yapıda örgüt, personel ve mali yapısı ve imkanları söz konusudur. Bu konuda standart bir model olduğunu ileri sürmek oldukça zordur. Ziyaret edilen ülke ombudsmanlarıyla ilgili olarak; İsveç örneğinde olduğu gibi bazen birden fazla ombudsmanın olduğu ve bunların tamamının parlamentoca seçildiği ve görev alanlarının birbirlerinden farklı olduğu, seçilen ombudsmanların kendi yardımcı ve koordinatörlerini seçtiklerini ve kendisiyle birlikte bunların da görev sürelerinin sona erdiğini veya ombudsman tarafından görevden alınabildikleri (Portekiz ve İspanya örnekleri), 8

kararların ombudsmanlardan veya ombudsman ve yardımcılarından müteşekkil bir kurul tarafından alındığı (ör. Portekiz), ombudsmanlık bünyesinde daha ziyade hukukçulardan müteşekkil teknik bir uzmanlar grubu ile idari personelin bulunduğu; toplam personel sayısının ülke nüfusu ve iş yoğunluğuna bağlı olarak 200 e kadar ulaşabildiği; bazen de İsviçre nin bazı kantonlarında olduğu gibi kendisi dışında sadece bir kişiyle çalışan ve hatta part time çalışan ombudsmanların olabildiği (İspanya-200, Çek Cumhuriyeti-99, İrlanda Polis Ombudsmanlığı-150, İsveç-50, Portekiz-105), sadece merkezi bir birim olabileceği gibi bazen merkez dışında yerel düzeyde başka birimlerinin de olabildiği, mali özerkliklerinin bulunduğu, parlamento tarafından onaylansa bile bütçelerinin kendileri tarafından hazırlandığı ve genelde ombudsmanlarca hazırlanan bütçenin olduğu gibi kabul edildiği ifade edilebilir. Örnek Bir Organizasyon Şeması: İspanya Ombudsmanlığı (Defensor Del Pueblo) OMBUDSMAN YARDIMCI GENEL SEKRETER YARDIMCI GÖREV ALANLARINA İÇ BİRİMLER: GÖREV ALANLARINA GÖRE BİRİMLER: GÖRE BİRİMLER: 1.İçişleri ve Savunmadan 1.Başvurulan Alan 1.Kamu İşleri Sorumlu Birim Birim Birimi 2.Aile, Kadın ve Çocuklardan 2.Bütçe ve Muhasebeden 2.Çevre Birimi Sorumlu Birim Sorumlu Birim 3.Ekonomik İşler Birimi 3.Bilgi İşlem Birimi 3.Sosyal Güvenlik (Elektronik Ortam) ve Sağlık Birimi 4.Göçler ve Dışişleri Birimi 4.Yenilenme 4.Eğitim ve Kültür (Modernizasyon Birimi) Birimi F. Görev ve Yetkiler Ombudsmanların görev alanı genel olarak kamu idaresinin insan haklarına, adalete ve kötü yönetim olarak değerlendirilebilecek iyi yönetim/yönetişim ilkelerine aykırı olarak 9

gerçekleştirdikleri veya gerçekleştirmedikleri (omission/ihmali eylem veya işlem) her türlü eylem, işlem, tutum ve davranışlardır. Genel olarak, devletin yasama ve yargı faaliyetlerinin dışında, kamu otoritesinin veya gücünün kullanımından kaynaklanan idarenin her türlü eylem ve işlemleriyle, ulaşım hizmetleri, su ve elektrik dağıtım ve işletmesi veya buna ilişkin verilen ruhsat işlemleri gibi konusu itibariyle kamusal hizmet niteliğinde olup kamu gücünün denetim veya gözetiminde bulunması gerekli hizmet veya işlemler ombudsmanın görev alanının kapsamına girerler. Söz konusu eylem ve işlemler ile tutum ve davranışlar sadece hukuka uygunluk açısından değil aynı zamanda hakkaniyete, insan haklarına veya hizmetin daha iyi yapılmasına ilişkin iyi yönetim ilkeleri açısından da ombudsmaların denetim alanına tabidir. Görev alanı ilke olarak kamu idaresinin eylem ve işlemleri olmakla birlikte Portekiz Ombudsmanı veya İsveç Fırsat Eşitliği ve Engelli Ombudsmanlarında olduğu gibi özel kişiler arasındaki bazı uyuşmazlıklar da ombudsmanların görev alanına girebilmektedir. Yine, genel durumdan farklı olarak, İsveç te olduğu gibi askerin (asker ombudsmanı) ve yargının (yargı ombudsmanı) da bazı faaliyetlerinin ombudsmanın denetim alanına girdiği istisnai durumlar söz konusudur. Ayrıca, bazı ülkelerde idareyle ilişkili olarak ombudsmanın görev alanına bazı istisnalar getirilmiştir. Bu konuda en çok görülen istisna askeri nitelikteki eylem ve işlemler veya ülke güvenliğini doğrudan ilgilendiren konularda tanınan muafiyetlerdir. Ombudsmanların görev ve yetki alanı sadece şikayetleri inceleyip değerlendirmek ve idareye bu konuda tavsiye niteliğinde görüş ve önerilerde bulunmakla sınırlı olmayıp aynı zamanda danışmanlık, mevzuatta değişiklik talep etmek veya idarenin geliştirilmesi için yeni önerilerde bulunmak, bazı idari uygulamaları yerinde denetlemek gibi birbirinden farklı fakat birbirini tamamlayan bir çok görev veya fonksiyonu kapsayabilmektedir. Ombudsmanların bağlayıcı olan prosedürel/usuli yetkilerinin dışında hukuken bağlayıcı (kesin ve yürütülmesi zorunlu) karar verme yetkileri ilke olarak pek bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bazı ülkelerde, örneğin İsveç te, Ombudsmanın tavsiye niteliğindeki kararlar dışında istisnai de olsa tazminata hükmetmek, disiplin cezası vermek, ceza davası açmak, davalara müdahil olmak gibi farklı nitelikte yetkilerinin olduğunu da söylemek gerek. Ombudsmanın görev ve yetkilerini birkaç kategoride toplamak mümkündür. Bunlar; a) Şikayetleri İnceleme ve Değerlendirme Ombudsmanlara verilen en önemli görev, kamu idaresinin hukuka, insan haklarına, adalete ve iyi yönetim ilkelerine aykırı doğrudan veya dolaylı her türlü eylem ve işlem, tutum ve davranışlarına karşı yapılan şikayetleri incelemek, araştırmak, değerlendirmek ve karara bağlamaktır. Avrupa Parlamentosu tarafından 2001 yılında kabul edilen Avrupa İyi Yönetim Davranış Kodu na göre iyi yönetim ilkeleri, meşruiyet, ayrımcılığın olmaması, ölçülülük, gücün kötüye kullanımının olmaması, tarafsızlık ve bağımsızlık, adalet, nezaket, vatandaşın kendi dilinde cevaplama, memurdan başvurunun alındığına dair belge verilmesi, uygun departmana yönlendirme, dinlenme hakkı, makul zamanda karar alma, kararların gerekçeli olması, karara karşı başvuru imkanları, kararın bildirilmesi,veri korunmasıdır. Ayrıca, ihmalkarlığın olmaması, prosedürlerin açıkça tanımlanması, yeterli bilgi verilmesi, gereksiz gecikmelerin olmaması, niteliksiz iş yapılmaması gibi unsurların varlığı iyi bir yönetimin parçası olarak tanımlamak mümkündür. 10

Kamu otoritesinin suiistimallerine karşı mutlaka bir şikayetin yapılması da gerekmez. Ombudsmanlar bazen re sen de, örmeğin yazılı ve görsel medyadaki bir habere dayanarak, bir konuyu ele alıp inceleyebilir. Ombudsmanlar açısından önemli olan görev alanına giren bir suiistimalin varlığıdır. Yukarıda belirtildiği gibi söz konusu eylem veya işlemin veya tutumun illa ki hukuka aykırı olması gerekmez. Bazen söz konusu idari eylem veya işlem hukuki bir boşluktan, hatta mevcut cari hukuktan kaynaklanabilir. Fakat söz konusu idari uygulama everensel insan haklarına aykırılık teşkil ediyorsa veya açıkça hakkaniyete veya iyi yönetim ilkelerine ters düşüyorsa kısacası vicdana, akıl ve mantık kurallarına ters düşüyorsa ombudsmanın doğrudan ilgi ve görev alanına girer. Suiistimal iddialarının incelenip araştırılmasında ombudsmanların geniş yetkilerle donatılması gerekmektedir. Şayet ombudsmanlar, şikayetlerin alınmasından sonuçlanmasına kadar geniş yetkilerle donatılmazsa, ombudsmanların, incelemeyi sağlıklı yürütebilmek ve dolayısıyla hakikatı ortaya çıkarmak ve muhtemel haksızlığa çözüm bulmak konularındaki başarısı oldukça sınırlı olacaktır. Bu kapsamda ziyaret edilen ombudsmanlar değerlendirildiğinde; ombudsmana başvurmanın tamamen ücretsiz olduğu, internet, telefon, posta ve şahsen başvuru olmak üzere başvuruların bir çok kanalla ve kolaylıkla yapılabildiği; tüzel kişilerin de başvurabildiği; fakat meşru çıkarı bulunan kişinin adı soyadı adresi ve imzası gibi unsurların bilinmesinin zorunlu olduğu, ombudsmana başvurmak için olaya ilişkin belirli zaman süreleri olduğu, (örneğin İspanya da bir yıl), başvuruların kabul edilmemesi durumunda da durumun gerekçeli olarak bir yazıyla bildirildiği, ombudsmanların başvurulara ilişkin olarak kamu idarelerinden veya ilgili kurumlardan her türlü bilgi, belge isteyebildiği (bazı ülkelerde gizli olarak sınıflandırılanlar da dahil olmak üzere), yerinde incelemelerde bulunabildiği, ilgililerle görüşebildiği, kendisiyle yeterli düzeyde işbirliğine gidilmemesi durumunda ilgililere cezai yaptırımlar uygulayabildiği, İnceleme ve soruşturmalarda genel olarak gizlilik ilkesine riayet edildiği, İnceleme sonucunda alınan kararların her iki tarafa da bildirildiği; idarenin kusurlu bulunduğu durumlarda söz konusu haksız eylem veya işlemin veya ilgili mağduriyetin giderilmesinin tavsiye edildiği, Bazı ülkelerde (Örneğin İsveç) ombudsmanların disiplin soruşturması yapma, dava açma gibi geniş ve caydırıcı yetkilerinin bulunduğu, İdarenin tavsiye/tavsiyelere uyup uyulmadığının kontrol edildiği, uyulmaması durumunda idarenin bunu gerekçeli olarak bildirmek zorunda olduğu müşahede edilmiştir. 11

Çoğu ombudsmanların, kendiliğinden, haksız telakki edilen eylem veya işlemi ortadan kaldırması veya geçersiz kılması, istisnai durumlar hariç olmak üzere sorumlulara idari veya cezai yaptırım hükmetmesi mümkün değildir. Yukarıda ifade edildiği üzere genelde ombudsmaların kararları icrai değil istişari mahiyettedir ve ilke olarak hukuki bağlayıcılığı yoktur. Ombudsmanlar idarenin eylem ve işlemlerini denetlerken belirli prosedürler uygulasalar da, bu, katı bir şekilde mülahaza edilmemelidir. Ombudsmanlar için önemli olan, sorunu en kısa sürede ve en etkin bir şekilde çözmektir. Dolayısıyla prosedürler konusunda esneklik oldukça önemlidir ve bu ombudsman kurumlarını, çok katı prosedürlerin uygulandığı yargıdan ayıran önemli bir unsurdur. Ziyaret edilen bir çok ombudsman, bazı formalitelerin çoğu zaman uygulanmadığını veya buna gerek kalınmadığını, çoğu zaman sorunun bir telefonla veya basit bir görüşmeyle halledildiğini ifade etmişlerdir. Bununla birlikte, sorunların köklü çözümü ve kurumsal kültürün gelişimi için prosedürel unsurlardan tamamen vazgeçilmesinin de doğru bir yaklaşım olamayacağı bir gerçektir. Ayrıca belirtilmelidir ki, ombudsmanlık vatandaşla idare arasında bir taraf değildir. Çoğu zaman sanıldığı gibi yapılan şikayetlerde halkın avukatı veya kamu idaresini otomatik olarak suçlayan ve bunu ispatlamaya çalışan bir kurum değildir. Temel amacı doğrunun, adaletin, hukukun tecelli etmesini sağlamak olan ombudsmanlıklar vatandaşla birey arasında da tarafsız, çokça ifade edildiği şekliyle arabulucu kurumlardır. Gerektiğinde idarenin haklılığının ortaya konulması, bunun vatandaşa izahı bile başlı başına önemli bir unsur, vatandaşla devlet arasında tesis edilen bir güven bağıdır. Ayrıca idarenin şeffaflığının sağlanmasında oldukça önemli bir vasıtadır. Bunun içindir ki, İspanya daki halkın savunucusu kavramından daha ziyade Portekiz deki adaletin savunucusu veya Çek Cumhuriyeti ndeki hakların kamu savunucusu tanımlamaları daha doğrudur. Nitekim, Fransa da veya Fransız etkisinin görüldüğü ülkelerde arabulucu anlamında mediyatörlük kavramı daha sıklıkla kullanılmaktadır. b) İnceleme/Denetleme Ziyaretleri: Ombudsmanlar, ayrıca, zaman zaman, kamu birimlerinde denetlemeler yaparak merkezi yönetimi olduğu kadar, bölgesel ve yerel makamları, kurulları ve daireleri de denetlemek amacıyla inceleme ziyaretlerinde bulunurlar. Denetleme, ombudsmana re sen incelemeye girişmesini gerektirecek yanlışları saptama imkanı verebilir. Çoğu zaman denetimler sonucunda ortaya çıkan hatalar, suiistimaller, diğer yetersizliklerin giderilmesi ile koşulların ve uygulamaların geliştirilmesi için ombudsman, bürokratlar hakkında bazı tedbirler alır. Oldukça sık olarak ombudsman, denetim bulguları sonucu, kuralların yorumlanması ile otoriteler tarafından uygun bir şekilde uygulanması üzerine tavsiyelerde ve bildirilerde bulunur. Denetlemeler, ombudsmanlara ve dairelerinin personeline bireylerle yüz yüze görüşme ve hizmet sorumluluğu taşıyan görevlilerin çalıştıkları ortamı ve çalışma koşullarını tanıma imkanı vermeleri nedeniyle büyük değer taşırlar. Ayrıca bir kamu kuruluşunun kusurlarının denetleme sırasında saptanması şikayet incelemesinden daha kolaydır. Bundan başka, bir kamu kuruluşunun herhangi bir anda bir ombudsman tarafından denetlenebileceğini bilmesi onu çalışmalarında daha titiz davranmaya yöneltir. Ombudsmanlar çoğu zaman periyodik olarak tutuklama yerleri ve hapishaneleri, nezarethaneleri, yasal olmayan göçmenlerin veya sığınmacıların tutuldukları yerleri, askeri barakaları, hastaneleri, okulları, huzurevleri, çocuk yuvaları vesaire yolsuzlukların, suiistimallerin kısacası hak ihlallerinin sıklıkla görülebileceği idarenin 12

denetimi ve gözetimi altındaki bir çok yeri ziyaret etmektedirler. Bu konuda genel bir eğilim, İsveç ve Çek Cumhuriyeti Ombudsmanlarında olduğu gibi ombudsmanların, kişilerin hürriyetlerinden mahrum bırakıldıkları nezarethane ve cezaevleri gibi yerlerin denetimine yönelik olarak BM İşkenceyi Önleme Sözleşmesi Ek Seçmeli Protokolü kapsamında öngörülen ulusal denetim mekanizması olarak görev yapmasıdır. c) Araştırmalar Ombudsmanlar tarafından yapılan araştırmaların çoğu, denetimler sırasındaki gözlemlere dayanır. Basın, özellikle mahkemeler ve idari organlar hakkında gazetelerde çıkan haberler, bazen de televizyon ile radyo programları ve haberleri bu araştırmaların başlatılmasında önemli rol oynarlar. Ombudsman ve basın arasında her zaman yakın ilişkiler olmuştur. Ayrıca, ombudsmanlar kanunlar ve uygulanışlarını içeren uzun dönemli araştırmalar da yapabilirler. Bazı vakalarda ombudsman bir şikayete dayanarak da bir araştırma başlatabilir. Araştırmalarda önemli olan husus toplumsal öneme sahip genel nitelikli sorunların kapsamlı ve analitik bir şekilde incelenmesi ve belirli çözüm önerileri veya iyileştirmeleri içeren tavsiye edici kararların ortaya konulmasıdır. d) Mevzuatı Geliştirme Ombudsmanlar gerektiğinde ilgili haksızlığın giderilmesi, kötü yönetimden kaynaklanan engellerin ortada kaldırılabilmesi için parlamentoya yeni mevzuat önerileri sunabilir ya da mevcut mevzuatta değişiklik isteme yoluna gidebilir. Bireysel sorunların çözümü önemli olmakla birlikte sorunların daha genel ve daha kalıcı bir şekilde çözülebilmesi, belirli konularda idarenin etkinliğinin geliştirilebilmesi için ombudsmanların şikayetler ve araştırmalar sonucunda mevzuatta değişiklik yapılması veya yeni mevzuatın kabul edilmesi için parlamentoya önerilerde bulunabilmesi ve bu amaçla kulis faaliyetlerinde bulunabilmesi de oldukça önemlidir. Ombudsmanlar, ayrıca idari makamlara hukuki mütalaa vermek ve idari ve kazaî usulle ilgili mevzuatın içeriği bakımından kanunları yorumlamak suretiyle de yardımcı olmaktadırlar. Mevzuatla bağlantılı olarak İspanya gibi bazı ülkelerde ombudsmanların yasaların anayasaya aykırılığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuru hakları bile bulunmaktadır. Mevzuatla ilgili tavsiyelerde bulunup bu amaçla kulis faaliyetinde bulunmaları, ombudsmanları yargı organlarından ayıran en önemli unsurlardan biridir. e) Danışma Ombudsmanların önemli görevlerinden birisi de danışma görevidir. Ombudsman sadece şikâyet mercii değildir, ayrıca bir danışma organı niteliği de taşımaktadır. Vatandaşın idareyle ilişkilerinde veya bazen idarenin talebi üzerine çeşitli konularda ombudsmanlar görüş geliştirmekte veya vatandaşa özellikle hukuki konularda yardımcı olmaktadırlar. Bu konuda, mesela, Avusturya nın Tirol Eyaleti nde, başvuruların % 60 ı danışma niteliğindedir. Tirol Eyaleti Ombudsmanı tüm eyaleti yılda 4 kez turlamakta ve yaklaşık yılda 30 danışma günü organize etmektedir. f) Raporlama 13

Ombudsmanlar periyodik, genellikle yıllık olarak yıl içinde veya ilgili dönem içerisinde ele alınan ve sonuçlandırılan genel ilgi konusu bütün olayları, mevzuata ilişkin önerilerde dahil olmak üzere idareye veya uygulamalarına yönelik genel nitelikte çözüm önerileri ve tavsiyelerini, başvurulara ilişkin istatistiği bilgileri kapsamlı olarak raporlar şeklinde parlamentoya sunar ve kamuoyuyla paylaşır. Raporlar bazen spesifik bir konu hakkında da olabilir. Ombudsmanların raporları gerek parlamento, gerek idare ve gerekse kamuoyu tarafından oldukça ciddiye alınır. Raporlarda yer alan bilgiler hem idare hem de parlamento açısından yol gösterici, eleştirel olabilmeleri ve kamuoyuyla paylaşılması yönüyle idare açısından caydırıcı olabilmektedir. Görev ve yetki açısından ziyaret edilen ülkelerde birbirinden oldukça farklı durumlar söz konusudur. Örneklemek gerekirse; İsveç te; Ombudsman ın denetim alanı İsveç teki bir kuruluşa verilen en geniş denetim alanıdır. Ombudsman ın denetimi alanı bütün devlet ve belediye kuruluşlarını, mercilerini ve personelini kapsar. Buna adliye mahkemeleri veya idari mahkemeler de dahildir. (Ombudsman ın mahkemeleri denetlemekteki amacı, davaların görüşülmesinin ve karara bağlanmasının makul bir zaman içinde, görevlerini suiistimal etmeden ve kötüye kullanmadan gerçekleşmesini sağlamaktır). Buna ek olarak İsveç Kilisesi, Piskoposları, Rahipleri ve diğer personeli, askeri alayları ve denizcilik kuruluşlarını da kapsayarak Silahlı Kuvvetlerin sadece emretme pozisyonunda olan mensupları, gerçekleşmesi için kamu otoritesinin kullanılması gereken randevuları ve atamaları tutan kişiler, devletin sahip olduğu kamu otoritesi kullanan şirketler denetim kapsamındadırlar. Denetim kapsamında olmayanlar ise, Parlamento üyeleri, Parlamento nun idari ve temyiz mercileri üyeleri, Seçim İnceleme Komitesi (Election Review Committee) ve Parlamento Genel Sekreterliği (Secretary General of the Parliament) üyeleri Yönetici ve yönetici yardımcısı dahil olmak üzere İsveç Merkez Bankası Yönetim Kurulu Milli Borç Ofisi (National Debt Office) yönetim kurulu ve komisyon üyeleri ile baş kontrolör Kabine bakanları, belediye konseyleri üyeleri, başsavcıdır. Bakanların denetim dışında tutulmaları pozisyonlarının idari nitelikten çok politik nitelikte olmasından dolayıdır. Fakat bir bakan dolaylı yoldan denetim kapsamına girebilir. Eğer Parlamentonun Anayasa Komitesi tarafından bakanlar mecliste dava açılırsa, Ombudsman, bakanları tetkik etmeye ve haklarında kanuni takip başlatmaya yetkilidir. Ayrıca Ombudsmanlar birbirlerini denetleyemezler. Ombudsman Kurumunun ortaya çıktığı ülke olan İsveç te Ombudsmanın görevi, insan hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla hükümet üyeleri dışındaki tüm kamu güçlerinin denetlenmesidir. Ombudsmanlar kamu otoritelerine karşı birey haklarını savunurken bu otoriteler tarafından yapılan işlemleri, bir işlemde bulunması gereken tüm nitelik ve kalite bakımından olduğu kadar eşitlik ilkesi bakımından da inceleyebilmektedirler. İsveç Ombudsmanları, gerektiğinde ilgili haksızlığın giderilmesi kötü yönetimden kaynaklanan engellerin ortada kaldırılabilmesi için parlamentoya yeni yasa önerileri sunabilir ya da mevcut yasalarda değişiklik isteme yoluna gidebilir. İsveç Parlamento Ombudsmanları yargı organlarını da denetlerler. Başka birçok ülkede bu alanda farklı yaklaşımlar benimsenmiştir. Bir yargıca karşı disiplin önlemlerinin uygulanması 14

veya görevden uzaklaştırılması, işini yapamayacağı anlaşıldığı taktirde, mümkündür. Bu konudaki önlemler bizzat yargı organları ya da adalet bakanı tarafından alınmaktadır. Ombudsman a ulaşan vakaların çoğunluğu şikayetler vasıtasıyla olur. Şikayetlerin kaynağı açısından herhangi bir kısıtlama yoktur. Şikayet sahibinin olayla doğrudan bir ilgili olmasını şart koşan hiçbir kural yoktur. Bu gibi şikayetler için bir zaman sınırı konulmuş olmamakla birlikte Ombudsmanların aksini gerektirecek olağanüstü koşullar bulunmadığı takdirde iki yıldan daha eski olaylara bakmamaları ilkesi genel bir kabul görmüştür. Ombudsman, genellikle kamu yönetimini bu şikayetleri değerlendirmek yoluyla hukuka uygun davranmaya iter. Şikayette bulunabilmek için herhangi bir ücret talep edilmez ve karmaşık formaliteler yoktur. Şikayetlerin yazılı şekilde yapılması gerekmekle birlikte ombudsman ofisinin görevlileri şikayet sahibine başvurusunu yazılı şekle dönüştürmesi hususunda yardımcı olmalıdırlar. Şikayetler, şikayetçinin şikayeti dayandırdığı otoritenin adını, şikayet edilen olayı, olayın meydana geldiği gün ile şikayetçinin adını ve adresini içeren bir mektup formatında yapılır. Şikayetler en sıradan vatandaşın dahi güç yetirebileceği usulde yapılabilir. Ombudsman kendisine yapılan bütün şikayetleri, kaynağına ve önem derecesine bakmaksızın ele alır, fakat asılsız, fazla önemi olmayan veya denetim alanına girmeyen vakaları incelemez. Ciddi vakalarda araştırma yanında, oturumlar da Ombudsman tarafından yürütülür. Sıradan veya fazla önem taşımayan vakalar ise Ombudsman ın kendi kadrosu tarafından araştırılır. Bir araştırmanın başlangıcındaki ilk adım genellikle şikayet konusu olan makama veya kişiye telefon edilerek konuya ilişkin belge ve dokümanların istenmesidir. Bazen sadece bu dokümanlardan şikayetin asılsız olup olmadığına karar vermek mümkündür. Eğer Ombudsman şikayetin asılsız olduğuna karar verirse, reddetme kararını ve sebebini bildiren bir ihbar yollar ve şikayeti reddeder. Eğer şikayetin doğruluğu ispat edilirse, Ombudsman araştırmaya devam eder. Bu aşamada, Ombudsman ilgili otoriteye veya bürokrata yazarak durum hakkında yazılı bir açıklama ister. Bu tür istekler ilgili makamın olay hakkında bilgi toplayıp bulgularını, şahsi görüşlerini de ekleyip ombudsmana iletmekle yükümlü olan yöneticisine yapılır. Bu yöntem Ombudsmanın daha ufak bir personel kadrosuyla bile çok sayıda şikayeti incelemesine imkan verir. Bazen ilgili otoritenin denetlenmesinin takip ettiği başka haberleşmeler de yapılır. Danışmanların veya eksperlerin fikirlerine başvurulabilir. Eğer daha iyi delillerin bulunmasına yardımcı olacağına inanılıyorsa, ilgili tarafların katılacağı bir sözlü oturum da düzenlenebilir. Yaptığı incelemeler sonucunda bir kamu görevlisinin suçlu olduğu (örneğin yetkilerini kötüye kullanmak ya da rüşvet almak gibi bir suç işlediği) kanısına ulaşan Ombudsman bir savcı gibi ceza soruşturması başlatmaya yetkilidir. Böyle bir durumda soruşturma usul hukukuna göre yapılır ve ombudsman Anayasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak savcılardan görülmekte olan davada kendisine yardımcı olmalarını isteyebilir. Ombudsman kamuya açık olarak kararını bildirir. Bu kararlar genellikle çok ayrıntılı gerekçeler içerir ve bir yargı kararı gibi yazılır. Bu gibi kararlar zaman zaman basında da yer alır ve Riksdag (parlamento) üyeleri, yargıçlar, kamu görevlileri için önem taşır. Bunlar yıllık Ombudsman raporunda yer alır ve ilgili üst makamlarca altlarına bildirilir. Diğer bir çok ülkedeki ombudsmanların aksine İsveç te Ombudsmanların dava açma yetkisi de vardır. 20nci yüzyılın başına kadar İsveç te bürokratlar aleyhine dava açılması vakaları çok 15

fazla olmasına rağmen giderek bu gibi durumların görülmesinde azalma olmuş ve sadece zimmet, rüşvet veya gizli bilgileri afişe etme gibi ciddi vakalarda dava açılmaya başlanmıştır. İsveç te Ombudsmanlar kamu görevleri sırasında yasaları çiğneyen görevlilere karşı soruşturma açabilirler. Ombudsmanlar ayrıca disiplin soruşturması da açabilirler. Ancak bugün Ombudsmanları elindeki asıl güç, görevini savsaklayan personeli uyarma ve eleştirme yetkileridir. Eğer Ombudsmanlar bir görevlinin karar veya işlemini ceza gerektirmemekle birlikte yetersiz, yersiz veya akıldışı bulursa kanısına göre sorunun nasıl çözümleneceğini belirtebilir. Ayrıca kanunun eşit şekilde ve doğru uygulanmasını sağlamak için görüşlerini bildirmek yetkisi de vardır. Dava açmanın yanı sıra Ombudsman, ilgili otoritelere talimatlar, hatırlatmalar, beyanlar, bildirgeler gönderir ve teklifler yayınlar. Eğer Ombudsman, araştırmaları sırasında uygunsuz, yetersiz veya haksız bulduğu bir durumla karşılaşır, fakat olayın yeteri kadar ciddi niteliği veya ağır ihmal niteliği taşımadığına karar verirse, sadece olayla nasıl ilgilenilmesi gerektiğine dair önerilerde bulunur, olaya dikkat çeker. Ombudsman, incelemelerin sonuçlarını, yönetimin uymakla yükümlü olduğu raporlarla açıklar. Bu raporlar çeşitli düzeylerde ve zamanlarda sunulur. Yıllık olarak ombudsman yasama organına genel bir rapor verir. Bu raporda genel değerlendirmelerini ve reform önerilerini de belirtebilir. Ayrıca kurumlara da belli konuların uygulanması konusunda raporlar verebilir. Bu raporlar, herhangi bir sürece bağlı olmadan tüm kurumlara ve kamuoyuna açıktır. Bazı hallerde bir ombudsman idari makamların yöntem ve metotlarında veya mevzuatta önemli değişikliklere yol açacak girişimlerde de bulunabilir. Uygulamada idare makamları herhangi bir yasal yükümlülük olmamasına rağmen ombudsmanların görüşlerine uymaya büyük bir özen göstermektedirler. Ombudsmanlar idare ve usul kanunlarının geliştirilmesine büyük katkılar yapabilmektedirler. İspanya da; Ombudsmanın görevleri, Kanunda açık olarak; kişi hak ve özgürlüklerini savunmak, yurttaşları yönetime karşı korumak, kötü yönetimden doğan haksızlıkları önlemek amacıyla yönetiminin iyileşmesine çalışmak, şeklinde tanımlanmıştır. Ombudsmanın görev alanına askeri idare de dahil olmak üzere merkezi ve özerk yönetimlerin kamu idarelerinin mahalli idarelerin ve kamu iktisadi teşebbüslerinin tamamı girmektedir. Ombudsmanın ilke olarak her türlü şikayeti alıp incelemeye yetkili olmasına rağmen, kamu idaresini ilgilendirmeyen, bireyler arası ihtilafları içeren, şikayet konusunun öğrenilmesinden itibaren bir vukuundan itibaren iki yıllık süreyi aşan, spesifik bir konuyu içermeyen, kötü niyetli ve başkalarının haklarını zedeleyici nitelikte olan ve 16

yargılama sürecinde veya yargı kararına uyulmamasına ilişkin olan şikayetler Ombudsmanın görev alanı dışında kalmaktadır. Ombudsman Yasasının 14.maddesine göre, Ombudsman askeri yönetimle ilgili sıkıntılarda milli güvenliği tehlikeye atmadan devreye girebilmektedir. Bu şikâyetlerin başında askerlik yapmak istemeyenlerin başvuruları gelmektedir. Ayrıt edici bir özellik olarak, Ombudsmanın Anayasaya aykırılık savıyla Anayasa Mahkemesine gidebilme yetkisi vardır. İspanya da yaşayan ancak, vatandaş olmayan kişilerin başvuruları alındığı gibi, kendi ülkesinde bulunup da İspanya ile ilgili bir şikâyet de buraya yapılabilir. Ombudsmanın 24 saat hizmet veren telefon hatları ve duyma engelliler içinde ayrıca özel bir telefon hatttı bulunmaktadır. Telefonla, faksla, mektupla, internet üzerinden yurt genelinde başvurular alınmaktadır. Başvurular genel sekretere bağlı birim tarafından kayıt altına alınıp, konusuna göre ombudsman yardımcılarına bağlı 8 ana birimden ilgili olan birime gönderilir. Şikayeti alan birim, hangi birime gitmesi gerektiğini bilen 4 uzman kişiden oluşur. Ombudsmanın alt kadrosu tarafından konuya ilişkin belge ve dokümanlar toplanır. Bazen sadece bu dokümanlardan şikâyetin asılsız olup olmadığına karar verilebilir. Eğer ombudsman şikayetin asılsız olduğuna karar verirse, başvurana reddetme kararını ve sebebini bildiren bir yazı göndererek, şikayeti reddeder. Eğer şikâyetin doğru olduğu tespit edilirse araştırmaya devam edilir. Bu aşamada, Ombudsman ilgili otoriteye veya bürokrata yazarak, durum hakkında bir açıklama ister. Bu istek ilgili makamın yöneticisine yapılır ve cevap verilmesi zorunluluğu vardır. Aksi takdirde cezai müeyyide uygulanabilir. Gerektiğinde uzmanların fikirlerine başvurulabilir, ya da ilgililerin katılacağı bir sözlü oturum da düzenlenebilir. Araştırmalar tamamlandıktan sonra Ombudsmana bağlı iki yardımcısı ve genel sekreter kendi aralarında toplanarak, dosya üzerinden son değerlendirmeleri yaparlar ve Ombudsman kamuya açık olarak verilen kararı açıklar. Ombudsmanın ayrıca başta hapishaneler, gözaltı yerleri olmak üzere idareye ait bir çok yeri haberli ve habersiz ziyaret etme yetkileri vardır. Madrid de 77 hapishane bulunmaktadır. Her zaman ani baskınlar halinde sürprizler yapılmaktadır. Öncelikle kimlikler gösterilip, Müdür veya Müdür Yardımcısı ile görüşülür. Her türlü bilgi istenir. Kaç tutuklu var? Ne tür ihtiyaçları var? Nasıl iyileştirilebilir? vs gibi. Daha sonra cezaevi ve hücreler gezilir. Tutuklu ve hükümlülerle görüşülür, şikâyetleri ve talepleri öğrenilir. Bunlardan yılda yaklaşık 500 başvuru alınmaktadır. Başvuru konuları daha çok sağlık, eğitim, yemek kalitesi, kendi aralarındaki sorunlardan dolayı korunma talebi, ailesine yakın bir cezaevine gönderilmesi talepleri gibi konulardan oluşmaktadır. Önceden belirtildiği gibi, Ombudsman, her yıl, faaliyetlerine ilişkin olarak Parlamentoya rapor vermek zorundadır. Yıllık raporlar yaklaşık 500 sayfa dolayında olup, yıl içinde ele alınan ve sonuçlandırılan genel ilgi konusu bütün olayların tam bir dökümü içerir. Çek Cumhuriyeti nde; 17

Ombudsmanın yetki ve görev alanını, yürütmeye ilişkin kuruluşların demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan fiilleri veya iyi yönetim esasına aykırı işlemlerine karşı özel veya tüzel kişilerin haklarının korunması ve savunulması oluşturuluyor. Ombudsman, inceleyeceği başvurulara ilişkin olarak, olayın idarenin bir eylemi veya eylemsizliğinden kaynaklanması kriterini titizlikle uygular. İdare tanımına girmeyen kurumların iş veya işlemlerine ilişkin başvuruları reddeder. İdare tanımı içinde değerlendirilen kurumlar şunlardır; bakanlıklar, yerel idare birimlerinin devlet idaresiyle ilgili işleri (inşaat izinleri, sosyal yardımlar), tapu, vergi ve gümrük idareleri, sosyal güvenlik kuruluşları, polis, ordu, sosyal yardım kuruluşları, ceza ve tevkif evleri, mahkemelerin yönetimine ilişkin işler (yargılamanın süresi, görevlilerin yanlış davranışları gibi). Özel hukuk ilişkileri, özerk bölgesel/yerel yönetimler, mahkemelerin yargısal yetkileri, parlamenter organlar, savcılar ve istihbarat servisi, idare tanımı içinde değerlendirilmemekte, dolayısıyla yetki ve görev alanı dışında kalmaktadır. Kuruma yapılan başvuruların incelenmesinin kabul edilmesi için; başvurucunun adı, soyadı ve adresi, olaya ilişkin özet bilgi, ilgili idari merciin ismi, olayla ilgili belge ve kararlar, ilgili kuruluştan söz konusu durumun çözülmesinin istendiğini ve olumsuz yanıt alındığını gösteren belge gerekiyor. Başvuruların ön inceleme aşamasında geri çevrilmesi, çoğunlukla, söz konusu olayın yargı aşamasında olması, mükerrer başvuru, iddianın açık bir temelden yoksunluğu gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Başvurabilmek için ayrıca söz konusu olay veya işlemin son bir yıl içinde meydana gelmiş olması şartı aranıyor. Ombudsman, göreviyle ilgili konularda parlamento oturumlarına katılabiliyor; öneri ve tavsiyelerde bulunduğu konularda hükümetin gerekli iyileştirmelerde bulunmaması halinde bu durumu da bir rapor ile parlamentoya bildiriyor; yasa değişikliği ya da yeni yasa çıkarılması için parlamentoya tavsiyede bulunabiliyor. Halk Avukatlığı Kurumunun ilginç yönlerinden biri, başvuruları yerinde incelemeleri konusundaki yetki ve etkinlikleridir. Konunun esası ve hukuki dayanaklar konusunda yazılı gerekçe isteme, kurumların ziyareti, belgelerin incelenmesi ve kopyalanması, personelle görüşme, tutuklu ve mahkumlarla görüşme, konu yargıya intikal etmişse mahkemeye delil sunma ve yargılamalarda hazır bulunma, Ombudsmanın yetkileri arasındadır. Yerinde inceleme için öncelikle Kurumun uzmanının önerisi, Ombudsman veya yardımcısının onayı gerekmektedir. İlgili kurumdan konuyla ilgili bilgi talep edilir ve durum başvurucuya bildirilir. Yargı sürecindeki konular genelde inceleme konusu yapılmaz. Ancak konunun ciddi olması ve idari bir dava niteliği taşıması durumunda, yargılamanın uzun sürmesi ihtimali de söz konusu ise Ombudsman devreye girebilmektedir. Ombudsmanın soruna çözüm bulup, uzlaşmayı sağlayabilmesi durumunda yargı süreci doğal olarak kapanmakta; aksi takdirde yargı süreci işlemeye devam etmektedir. Soruşturmalar ve yerinde incelemeler sonucunda, idareden kaynaklanan bir hata ya da yanlış uygulamanın tespit edilmesi durumunda durum bir rapor ile ilgili kuruma bildirilir ve harekete geçmesi beklenir. İlgili kurum, önerileri reddeder veya hiç cevap vermezse, düzeltici tedbir 18

önerileriyle birlikte nihai rapor hazırlanır. Nihai görüşte, rapor sonucuna, ilgili kurumun cevabına, Ombudsmanın görüşüne ve düzeltici tedbirlere yer verilir. Ombudsman, üzerinden 1 yıl geçmiş konularda, inceleme ve karar alabilir ancak düzeltici tedbir öngöremez. Nihai rapor çerçevesinde Ombudsman, üst idari mercileri ve basını bilgilendirir. Ombudsman, gayrı resmi şikayet çözümü yöntemini yaygın olarak kullanmakta, diğer kurumlar ve kişilerle birebir yürütülen bu çabalarda, hız, ekonomi, sadelik oldukça önem taşımaktadır. Ombudsman veya Halk Avukatlığı Kurumunun en önemli işlevlerinden biri de, kişilerin hürriyetlerinden mahrum bırakıldıkları nezarethane ve cezaevleri gibi yerlerin denetimidir. Halk Avukatlığı Kurumu, kurumun yasasında yapılan değişiklikle, BM İşkenceyi Önleme Sözleşmesi Ek Seçmeli Protokol ile öngörülen ulusal denetim mekanizması olarak görevlendirilmiştir. Ombudsman ya da görevlendirdiği temsilciler, özgürlüklerin kanunen kısıtlandığı ceza infaz kurumları, nezarethaneler, yabancı uyrukluların tutulduğu yerler, akıl hastaneleri gibi yerler yanında özgürlüklerin yaş, sağlık, sosyal yardım gibi nedenlerle fiilen kısıtlandığı çocuk ve yaşlı bakımevleri gibi yerleri denetlemektedirler. Kötü muamele tanımının içinde; uluslar arası sözleşmeler ve kanunlarla teminat altına alınan insan hakları standartlarının ihlâli, iyi uygulama standartlarına aykırılık veya mesleki kurallara uyulmaması gibi hususlar yer almaktadır. Kanun, ziyaretlerin usulünü de düzenliyor. Ziyaretler, periyodik ya da olağanüstü zamanlama ile, haberli veya habersiz yapılabiliyor. Ziyaretlere 7 hukukçu ve konuya özel uzmanlar (doktorlar, hemşireler vb.) katılıyor. Periyodik ziyaretler için 3 aylık programlamalar yapılıyor. Her 3 aylık dönemde iki farklı tip kuruma yoğunlaşılıyor. Ziyaretler, hazırlık, gerçekleştirme, bilginin işlenmesi ve raporlama olmak üzere 4 ayrı bölümde tasarlanıyor. Hazırlık aşamasında, önce ziyaret edilecek kurum seçiliyor. Bu seçim yapılırken, önceki ziyaretlerden alınan sonuçlar, kamuoyundan veya mahkumlardan ulaşan bilgiler, coğrafi unsurlar gibi kriterlerden yararlanılıyor. Ziyaret, haberli ya da habersiz yapılıyor; süresi genelde 1 veya 2 gün oluyor. Kurum idarecisiyle, mahkumlar ve personelle görüşmeler yapılıyor, kayıtlar inceleniyor. Ziyaretlerden elde edilen bilgi ve bulgular, AİHM içtihatları, uluslar arası standartlar, kanunlar, hükümet kararları gibi kriterler ışığında değerlendiriliyor. Son aşamada, Ombudsman tarafından ilgili kurum yöneticisine hitaben bir rapor gönderiliyor. Raporda bulguların yanında, görüş ve tavsiyelere de yer veriliyor. İlgili kurum rapordaki görüş ve tavsiyeleri dikkate alırsa soruşturma tamamlanıyor; aksi takdirde hafif yaptırım uygulanıyor. Yani, ilgili kurumun üst mercii ile irtibata geçiliyor, buradan da sonuç alınamazsa konu kamuoyu ile paylaşılıyor. İlgili periyodun sonunda genel bir rapor hazırlanarak kamuoyuna ve idareye sunuluyor. 19

Portekiz de; Portekiz Ombudsmanı nın yasama ve yargı dışında hemen hemen her konuda ve her alanda yetkisi ve görevi vardır. Üniversite, tüm kamu kurumları ve askeri kurumlarla ilgili her konuda şikâyete bakar. Avrupa Birliği Ombudsmanın yetki alanı genel olarak devletle sınırlanmıştır, yani temel kıstas, devletle ilişkili olması durumudur. Portekiz de AB den farklı olarak iki şahıs arasındaki uyuşmazlıklar da ombudsmanın yetki alanına girebilmektedir. Ombudsman mahkeme kararlarına karşı bir işlem yapamamakta, ancak devam eden bir dava ile ilgili sürecin geç işlediği veya durduğu durumlarda müdahale edebilmektedir. Kesinleşmiş bir kararla ilgili bir şey yapılamamaktadır. Ombudsman sadece şikâyet üzerine harekete geçmemekte, re sen de hareket edebilmektedir. Ayrıca, hapishanelere, askeri hapishanelere bile herhangi bir şikâyet olmadan gidip inceleme yapabilmektedir. Ombudsman çalışmalarıyla ilgili olarak hükümete yıllık raporlar vermektedir. Yapılan istatistiği çalışmalara göre, Ombudsmanın kendisine yapılan başvuruların % 75-85 ine pozitif cevap verilmekte ve konusuna göre durum idarece düzeltilmektedir. Ombudsman hastane, hapishane gibi kurumları haber vermeksizin doğrudan ziyaret edebilmekte, ancak bazen daha sempatik olması açısından ziyaretten kısa süre önce haber verilmesi tercih edilebilmektedir. Herhangi bir şikayet üzerine ilgili kurumdan negatif bir cevap geldiğinde, Ombudsman bu konuyu mahkemeye götürme yetkisine de sahiptir. Ancak, kendisi doğrudan dava açamaz, konuyu ancak savcılığa iletebilir. Ombudsman sorunların çözümüyle ilgili en basit yolla işe başlamakta, ilgili kurumla temasa geçip sorunun birlikte çözümü için fikir alışverişinde bulunmaktadır. Eğer kurum sorunun çözümü ile ilgili birlikte çalışmayı kabul etmezse öneriler sertleşmektedir. Ancak, genelde sorunlar en basit yolla çoğu zaman Ombudsmanın haberi bile olmadan yardımcıları vasıtasıyla çözülmektedir. Ombudsman mecliste tartışılan bir yasa ile ilgili meclise gidip, öneride bulunabilmekte, yasaların hazırlanma sürecine katılabilmektedir. Ancak bu durum Ombudsmanın yasayı teklif eden partinin yanında ya da karşısında olduğu şeklinde yorumlanabildiği için çok tercih edilmemektedir. Yasa çıkarma sürecinde Ombudsmana görüş sorulmamaktadır. Şikayetlerin çoğu emeklilik maaşı alamaması, veya alınan emekli maaşının az olması, işsizlik maaşı alınamaması gibi konularda olmaktadır. Bazen de hastanelerle ve eğitimle ilgili şikâyetler yoğunluk kazanabilmektedir. Yine, Ombudsman, Anayasa Mahkemesine, anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal başvurusunda da bulunabilmektedir. Ombudsman hükümete yasal değişikliklerle ilgili tavsiyede bulunabilir. Ombudsman kendisine bir şikâyet geldiğinde ancak konuyu ilgili mevzuat ve mevzuatın doğruluğu açısından inceleyebilmekte, bunun dışında mevzuatı kendiliğinden incelememektedir. 20