KÜLTÜR ATÖLYESİ 01 İletişim Sanatları Bölümü Bülteni Sayı: 1 Yıl: 2014 Dönem: Bahar. PROJE DANIŞMANLARI Oktay VEREL G. Rengin KÜÇÜKERDOĞAN



Benzer belgeler
Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İletişim T.C. Galatasaray Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları Bölümü

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dijital Pazarlama Ajansı

Rafine. 360 Hizmet Özünde tutku var. Hızlı Güçlü Sanatsal Yenilikçi. İşi bilen yapar! Farabians Strategy #araştır. Rafine Video #derinleş

GIDA ZİNCİR MARKETLER SEKTÖRÜ

MARKA İLETİŞİM SÜRECİ. Brif Toplantısı. Analiz ve Araştırma Süreci. İletişim Stratejisi. Konumlandırma ve İletişim Çalışmaları

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ

Büyük düşün... İstanbul da Yaklaşan Etkinlik Büyük düşün ve Pazarını Küresel Olarak Genişlet! 195 ülke potansiyel pazarınızdır

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

Marmara Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Marka Yönetimi Sertifika Programı Marmara University Corporate Communication & Brand Management Program

MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER

Marka İletişim Süreci

NİVO ATAKÖY. ŞİMDİ YAŞAMA SIRASI SİZDE!

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ NE HOŞGELDİNİZ

DESKPORT. Bilișim Hizmetleri Yılı Hizmet Tanıtım Kataloğu

Marka İletişimi ve Pazarlama

Ana Sponsor. Altın Sponsorlar.

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Eğitimin Amacı: Eğitimin İçeriği: STRES YÖNETİMİ Eğitimin Süresi*:

Müşteri taleplerini genişletir ve projenin her aşamasında hem müşteriye hem de kullanıcıya fayda getirecek yenilikleri kurgular ve uygular.

herkesin bir reklamı olmalı

Şirketinizin çalışma konusunu veya ürününüz ile ilgili çalışmayı MARKANIZI YÖNETMEK olarak algılıyoruz

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Satış, pazarlama, iletişim ve müşteri deneyimleriniz için yaratıcı çözümler sunmaktayız.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

Halkla İlişkiler, Danışmanlık, Yaratıcı Çözümler, Proje Geliştirme ve Satış Danışmanlığı

İşimiz iletişim. Yıllardır hem eğitim hem de kariyer süreçlerimizde, odaklandığımız konu hep iletişim oldu.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

TEKNOLOJI VE TASARıM DERSI. Ürün Tanıtım ve Pazarlama Etkinliği Gurup çalışması Yrd.Doç.Dr. Doğan Arslan

Stratejik Pazarlama Yönetimi Açısından Marka ve Satış İlgisi, (Yüksek Lisans), Marmara Üniversitesi, 2002, Danışman: Prof.Dr.

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI

JCI Antalya. Nisan-Mayıs-Haziran 2010 Haber Bülteni. Antalya

Baykuş Ödülleri Ödül Alan Projeler

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

MECLİSİMİZİN DEĞERLİ ÜYELERİ, VAKFIMIZIN KIYMETLİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, SAYGIDEĞER MÜTEVELLİLER VE SEVGİLİ GENÇLER,

2015/2016 yabancidiller.ksu.edu.tr. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu

Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir

Değerli meslektaşlarım,

Değerli meslektaşlarım,

HEDİYE ALMAK HAYATIN GÜZEL ANLARINDAN BİRİDİR

Şirketlerde Liderlik Araştırması Rapor Sunumu 12 Şubat 2015 İnsan Kaynakları Zirvesi. GfK 2015 Şirketlerde Liderlik Araştırması Şubat

PERŞEMBE İZMİR GÜNDEMİ

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

YARATICI DÜŞÜNME & İNOVASYON MİCRO MBA PROGRAMI

Araştırmanızı nasıl alırsınız? Araştırma tasarımında yeni yaklaşımlar


ozalit - reklam - matbaa

VE GAYRİMENKUL DANIŞMANINIZ

MTMD STRATEJİK HEDEFLER VE EYLEMLER 2014 MAYIS.2014 İZMİR

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

İnteraktif Pazarlama Stratejimiz.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü

Yılın Filo Yöneticisi ödüllerinde Jüri Özel Ödülü Genel Müdürlüğümüzün oldu.

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İÇİNDEKİLER RESMİ DOKUMANLAR

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

Dijital pazarlama bir satış yöntemi değil; ulaşılan sonuçları sayesinde satış artışı sağlayan, bir ilişkilendirme ve iletişim sürecidir.

Müşteri Memnuniyeti Olimpiyatları

DERS: REKLAMDA ANLATI TÜRLERİ KONU: REKLAM KAMPANYASI SÜRECİ HAZIRLAYAN: MERYEM MERVE ÖZKAN ÖĞRENCİ NO:

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

BAKA BULUŞMALARI -I-

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz.

İNOVANKA TANITIM DOKÜMANI. Dijital Dünya da zirveyi arzulayan işletmelerin adresi

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Rekabet üstünlüğü, bıçaklarla yapılan bir kavgada, bir tabancaya sahip olmak gibidir.

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SANDIKLI UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEKOKULU

Her katı ayrı bir dünya...

SOCIAL ADS ALICILARINIZI FACEBOOK TA HEDEFLEYİN. ÇOK KANALLI PAZARLAMA YAPIN

Misyonumuz İnsan yönetimi konusunda lider bir sivil toplum kuruluşu olmak

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

Markalaşma ve Sürdürülebilirlik Projesi KAGÜM

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

Đsmail Hilmi Adıgüzel

Sevim AYTEMİZ GÜLER. [Kılavuz Yenilikçi Görsel Sanatlar Öğretmeni, Ressam, Grafik Tasarımcı] 22 Haziran Sivas

Müşteri gözüyle firma performansının izlenmesi Gizli Müşteri Araştırmaları

BÜTÜNSEL LİDERLİK INTEGRAL LEADERSHIP Kişisel Bütünlük olmadan Şirket Bütünlüğü olmaz ve Zafer Kazanılamaz 3-4 IYUL 2015 BAKÜ MARRIOT ABSHARON HOTEL

12. Araştırmacılar Zirvesi nin açılış konuşmasını yapmak için beni davet etmenizden, bana bu fırsatı vermenizden dolayı sizlere teşekkür ederim.

İLETİŞİMDE TASARIM TASARIMDA İLETİŞİM KONULU ULUSLARARASI KATILIMLI SEMPOZYUM VE SERGİ GERÇEKLEŞTİ

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

Gayrimenkul markalarının tüm proje pazarlama ve satış süreçlerini etkili bir şekilde yöneterek yenilikçi hizmetler sunmak.

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ.

SUIT CREATIVE BRAND SOLUTIONS

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

Marka ya üyelik farklılık yaratır

7. VE SPONSORLUK DOSYASI.

IODA-International Organization Development Association Uluslararası Organizasyonel Gelişim Platformu Türkiye

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

Yaratıcılığın; uçsuz bucaksız, sınır tanımayan, sıra dışı fakat gerçekliği taçlandıran gücüne inanıyoruz

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

Serüvenimiz 1919 yılında Bayan Maruşya ile kurukahvecilikle başladı yılında Burhanettin Koçer ve 1949 yılında Nurettin Tunçay ile gelişimini

SOSYAL FOBINIZ MI VAR?

Transkript:

@ikustf /ikustf KÜLTÜR ATÖLYESİ 01 İletişim Sanatları Bölümü Bülteni Sayı: 1 Yıl: 2014 Dönem: Bahar PROJE DANIŞMANLARI Oktay VEREL G. Rengin KÜÇÜKERDOĞAN PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ Tuğçe ÇEDİKÇİ ÇEVİK YAYIN KURULU Işıl ZEYBEK Volkan EKİN YAZI İŞLERİ Öykü Ezgi YILDIZ Miray DÖNMEZ GÖRSEL YÖNETMEN İrem KAHYAOĞLU MİZANPAJ Onur SALKIM Meltem ŞENEL Çağıl DÜZENLİ KAPAK TASARIMI Dide AKDAĞ SATIR REKLAM VE SPONSORLUK Sinan AKGÖL Onur AKTAŞ Özkan DENİZ Gökçe KARACA Sena CİVELEK Zeki Burak ŞENGÖZ KATKIDA BULUNANLAR Ali Gökçe ERTAN Aysun KOÇANER Aytaç MESTÇİ Benian KALAFATOĞLU Cahit IŞIK Deniz YENGİN Gözde KURT Selçuk HÜNERLİ BASIM YERİ G.M. Matbaacılık ve Tic. A.Ş. 100. Yıl Mah. MAS-SİT 1. Cad. No: 88 Bağcılar / İstanbul Tel: 0(212) 629 00 24 Faks: 0(212) 629 00 13 Baskı Tarihi: Mayıs 2014 İLETİŞİM Ataköy Yerleşkesi E5 Karayolu üzeri Bakırköy 34156 İstanbul Tel: 0(212) 498 4141

1 SOSYAL MEDYA S46 KÜLTÜR DEN S62 GÜNCEL S6 SPOR S78 DOSYA: MARKA S15 KÜLTÜR LEN S71 GEZİ-YORUM S55 EĞİTİM S86 İÇİNDEKİLER

2 ÖNSÖZ İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim Sanatları Bölümü 2013-2014 eğitim-öğretim yılı 4.sınıf öğrencileri ya da diğer bir deyişle mezunları bu dönem bir ilke imza atmak istediler. Seminer VI dersi kapsamında yapılacak uygulama ağırlıklı çalışmaları planlarken yıllardır Oktay Verel Hocamızın düşlediği, gerçekleştirmeyi arzuladığı bir projeyi hayata geçirmeye karar verdiler: Bölüm öğrencilerinin ve öğretim kadrosunun el birliği, gönül birliği, işbirliği ile hazırlanacak süreli bir bülten, bir dergi çıkarılması. İşte elinizde ilk sayısı ile Kültür Atölyesi 01 bu projenin gerçekleşmiş hali; bir projenin somutlaşmış hali. Bizler, İletişim Sanatları Bölümü öğretim elemanları, sadece bu arzunun, bu projenin gerçekleşmesi için onlara destek olduk, yol gösterdik, birlikte çalıştık. Bir derginin, bir bültenin oluşturulması, ilk sayısının ortaya çıkması emek istiyormuş, sabır ve özveri istiyormuş... Öğrencilerimiz güçlü bir motivasyon ve çalışma azmi ile bu serüveni başarıyla tamamladılar... Serüven diyorum; çünkü her anı heyecan doluydu, olumsuzluklar ve sıkıntılarla karşılaşılıyordu... Ancak paylaşmak, birlikte olmak, birlikte üretmek ve sonucunda somut bir değere kavuşmak amacıyla çıkılan serüven başarıyla sonlandırıldı. İşte elinizdeki Kültür Atölyesi 01 bu serüvenin sonunda elde edilen başarının somutlaşmış hali. Öğr. Gör. Oktay Verel el Prof. Dr. Rengin n Küçükerdoğan üke Proje Danışmanları nla arı Kültür Atölyesi 01, adına yakışır şekilde, tıpkı bir atölye çalışmasında olduğu gibi işbirliği, üretkenlik ve yaratıcılık katılarak hazırlandı ve İletişim Sanatları öğrencilerinin heyecanı, dinamizmi ve farklı bakış açısı Kültür Atölyesi 01 in her satırına, her sayfasına yansıdı. Marka ana teması ve dosya konusu ile ilk sayısı hazırlanan Kültür Atölyesi 01 içindeki yazı çeşitliliği ve içerikler dergiyi nasıl daha iyi hale getirebiliriz sorusunun tartışıldığı beyin fırtınaları ile ortaya çıktı. Biz, yalnızca bir bülten, bir dergi hazırlamadık; bu çalışma ile birlikte iletişimin, ekip çalışmasının, disiplinli ve özverili çalışmanın, işini severek yapmanın da önemini öğrencilerimizle birlikte bir kez daha deneyimlemiş olduk. Bu süreçte, kimi zaman derginin eli ve ayağı, kimi zaman gözü ve kulağı, kimi zaman elinizdeki bültenin, derginin ruhu ve aklı olduk... Biz, öğrencilerimiz ile, okuyucuların marka ile ilgili, iletişim ile ilgili bilgilerini güncelleyip, yeni bilgiler edinebileceği, dolu dolu bir sayı hazırlamak istedik. Yalnızca marka ile ilgili yazıların, makalelerin olmadığı Kültür Atölyesi 01 de, birbirinden ilginç röportajlara, haberlere, Bölümümüzün, Fakültemizin güncel etkinliklerine de yer verildi. Böylesi emek isteyen bir projenin üstesinden gelmek için bizi motive eden ve destekleyen Rektörümüz Sayın Prof.Dr.S.Semahat Demir e; İKÜ Ailesini bir çatı altında toplayan ve Üniversitemizin güçlü, farklı bir marka olmasında özveri ile uğraş veren Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Dr.Bahar Akıngüç Günver e; projeye heyecanla yaklaşan Sayın Dekanımız Prof.Dr.Zafer Ertürk e; gece gündüz demeden çalışan öğrencilerimiz Onur Salkım, Çağıl Düzenli, Meltem Şenel ve Miray Dönmez den oluşan mizanpaj ekibimize; başta Doç.Dr.Işıl Zeybek, Yrd.Doç.Dr. Volkan Ekin, Yrd.Doç.Dr.Ezgi Yıldız ve Yrd.Doç.Dr. Ruken Özgül Kılanç olmak üzere tüm Bölüm öğretim elemanlarımıza; proje yürütücüsü Araş.Gör.Tuğçe Çedikçi Çevik ve görsel yönetmen Araş.Gör. İrem Kahyaoğlu na ve Araş.Gör.Gözde Kurt a; kapak tasarımı aşamasında yeteneğini konuşturan Araş.Gör.Dide Akdağ Satır a ve mezuniyet aşamasında bulunan İletişim Sanatları Bölümü 4.sınıf öğrencilerimize şükranlarımızı sunmak isteriz. Ayrıca, Bölümümüze her zaman yardımcı olan, fikirlerine saygı duyduğumuz, Kültür Atölyesi 01 in tasarımını titizlikle yapan, konusunda duayen The Brandage Genel Yayın Yönetmeni Sayın Bülent Fidan a sonsuz teşekkürler. Hem online hem de basılı olarak yayın hayatına başlayan, QR Kod uygulaması ile dijital ortamda da ulaşabileceğiniz Kültür Atölyesi 01 in heyecanını sizlerle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuzu belirtmek isteriz. Umarız, bizim Kültür Atölyesi 01 in yaratım sürecinde aldığımız keyfi, siz de okurken alırsınız. Kültür Atölyesi 01 in ilk sayısına hoş geldiniz.

3 Prof. Dr. S. Semahat Demir İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Sanat ve Tasarım Fakültemizin kreatif düşünceyi ürüne dönüştürme performanslarını her zaman takdirle izlemişimdir. Başarılı ve özgün yaklaşımlarıyla fark yaratan Fakültemizin İletişim Sanatları Bölümü bu kez üniversitemiz çatısı altında yeni ve örnek bir girişime imza attı: Kültür Atölyesi. Akademiyi ve aktüeli buluşturan vizyonuyla, taşıdığı ismin hakkını vereceğine yürekten inandığım atölyemiz, ilk dönemine Marka konusuyla merhaba dedi. İletişim, tasarım, işletme, yönetim, psikoloji, hukuk gibi farklı boyutları bulunan disiplinlerarası bir konu olarak marka; hedef kitlesini önemseyen her kurum için son derece önemli bir başlık. Bununla birlikte bir markayı oluşturmak kadar, onu kurmak, korumak ve geliştirmek de başlı başına bir emek, bir strateji demek. Elbette her yönetici, marka başlığındaki çalışmalarını kendi deneyiminden ve hizmet alanında yola çıkarak yorumlar. 2012 yılından bu yana yürüttüğüm rektörlük görevimde marka ; akademik mükemmeliyet, akademik bütünlük integrity, itibar, iletişim, yönetim, sürdürülebilirlik gibi boyutlarıyla üzerinde çalıştığım başlıklar arasında yer alıyor. Hatta fotoğrafın bütününe bakarsak; akademik ve idari birimlerimizle yaptığımız tüm çalışmaların nihai hedefinin İstanbul Kültür Üniversitesi markasını başarıyla yönetmek olduğunu söyleyebilirim. Eğitim gibi hedefi bireysel, etkisi ise toplumsal bir alanda marka yaratmak, marka olmanın kazanımlarını korumak çok önemli. Her alanda marka olma kriterleri muhakkak farklıdır. Eğitim ve bilim perspektifinden bakarsak bir marka olabilmenin temel koşulu öğretim, araştırma ve topluma hizmetin kalitesidir. Söz konusu kriteri karşılayabilmekse ancak kurumsal mükemmeliyetle mümkün olabilir. Kurumsal mükemmeliyetin sağlanmadığı bir eğitim kurumunda öğretim ve araştırmada yüksek standartlara ulaşabilmek mümkün değildir. 17 nci yılını geride bırakan Üniversitemizin marka değerinde bir başka belirleyici öğe de; kuruluşumuza ilham veren Kültür Koleji dir. Dolayısıyla çalışmalarımızda İstanbul Kültür Üniversitesi ve Kültür Koleji olarak iki markanın itibarını korumak ve pekiştirmek bizim için nihai hedeftir. Kurucu markamızın ve vakıf üniversiteleri kulvarındaki konumumuzun değerini yükseltmek için yaşadığımız her deneyim, öğrendiğimiz ve uygulamada kullanabildiğimiz her bilgi bizim için çok değerli. Bu noktada Sanat ve Tasarım Fakültemizin engin akademik birikimini yansıtacağı Kültür Atölyesi nden ve sayfalarını çevireceğiniz bu yayından, ben de dahil olmak üzere her yöneticinin hizmet verdiği markanın geleceği adına öğreneceği pek çok şey olduğuna inanıyorum. Kültür Atölyesi ni üniversitemize kazandıran Sanat ve Tasarım Fakültemizin Dekan Yardımcısı ve İletişim Sanatları Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Sayın Rengin Küçükerdoğan a ve İletişim Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Sayın Oktay Verel e ve Fakültemiz İletişim Sanatları Bölümü nün değerli kadrosuna ve Bölümümüzün 4.sınıf öğrencilerine bilgiyi topluma ulaştırma yolundaki özverili çalışmaları için teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

4 ÖĞRENMEYE ÖVGÜ En kolayından başla öğrenmeye, Çoktan geldi zamanı, Sakın geciktik falan deme! Alfabe yazmaz ama öğren onu, Başla bir kez ve dayan! Ne yap yap, öğren herşeyi, Ve ne yap yap, başa geç! Sürgünde misin, öğren! Zindanda mısın, öğren! Mutfakta mısın, öğren! Altmışında mısın, öğren! Ve ne yap yap, başa geç! Sen, evsiz, barksız, okula git! Sen, tir tir titreyen, yut bilgiyi! Sen, aç ve çıplak, al kitabı eline! Bir silahtır sana o, Sarıl ona, başa geç! Sıkılma, arkadaş, araştır, sor! Kulak asma her söylenene, Gözünü dçrt aç, kendin gör! Bir şeyi kendin öğrenmedin mi, Onu bilmiyorsun demektir! Iyi bak şu hesaba, Sensin onu ödeyecek olan! Her koltukta oturana mim koy, Nasıl gelmiş oraya sor, soruştur! Ve ne yap yap, başa geç! Bertolt Brecht

5 Öğr. Gör. Oktay Verel > İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümü PAROLANIZ: SEVGİ, CESARET, DÜRÜSTLÜK, AÇIK SÖZLÜLÜK VE LAİK TÜRKİYE OLSUN Sevgili gençler, yollarımız ayrılıyor Anılara önem ve değer verdiğim için ben, bundan böyle hep dünleri yaşayacağım Bundan böyle hep dünleri yaşayacağım Dünlerin unutulmaz anılarını Sizlerse güneşe köprü kurarak hep aydınlığa, hep mutluluğa, hep umuda doğru yol alacaksınız Hüzünlü günleriniz, sonbaharın yaprak dökümlü günleriniz az, mutlu günleriniz bol olsun. Mutlu olmak sizin hakkınız Mutluluğa bir hak olarak sahip çıkınız Engel tanımayınız Engeller sizin gelişmenizi, çağdaş ve çağcıl olmanızı, uygar bir birey-toplum olarak yaşayıp gelişmenizi önlemek amacı ile kurulmuş tuzaklardır! Belleğinizi aydınlıkla, bilimle, sanat-kültürle, insanlık aşkı ve ideali ile besleyin; bunlarla güçlendirin Doyumsuz günler için ufkunuzu açın. Tökezlemeyin; tökezleseniz bile kendi gücünüze, inancınıza güvenerek tekrar mücadele edip yücelin Atatürk kızı ve Atatürk genci olmak ancak böyle mümkündür. Zaman zaman duygularınızadüşüncelerinize palamar tanımayın! Oh! deyin, İnsanım ve özgürüm ve yaşıyorum! Sonra, gönül ve düşünce teknenizi düşle gerçek arası bir dünyaya salın; çözün palamarları gençler, çözün Sakın yüce güzel duygularınızın sararmasına izin vermeyin Başkalarının da onları susuz, ilgisiz bırakmalarına, yani sararıp soldurmalarına bigane kalmayın. Yaşamınızın her 24 saati bir ömürdür. Onun değerini iyi biliniz.. Cesaret, dürüstlük, açık sözlülük yaşam biçiminiz olsun.. Sevgiyi yalnız kalbinizde değil, kafanızda da yaşatın İnandığınızı, inançlarınızı sergilemekten kesinlikle kaçınmayın.. Çünkü bu, insanın onur belgesidir. Kimliğinizdir Yaşam, belli koşullar çerçevesinde hayat mumu sönene kadar toplumla, kişilerle ve belki de Tanrı ile yapılmış bir sözleşmedir.. Bu sözleşmeye ne gibi maddeler konulmasına kesinlikle tek taraflı -Tanrı düşüncesi hariç- karar verilmesine razı olmayın. Buna razı olduğunuz andan itibaren artık siz bir tutsaksınızdır. Sözleşmeler tartışılarak, önü ve arkası düşünülerek yapılmalıdır iki tarafça Sevgili genç arkadaşlarım: Şimdi yaşam sizin için en yüce, en kutsal aydınlığı sunuyor O aydınlığa doğru erdemle, bilgiyle, sevgiyle, saygıyla, özverili bir insan olarak ilerleyiniz.. Işıktan değil, insan haklarından değil, laiklikten değil, ulusalcılıktan değil, evrensel olmaktan değil, Atatürkçü düşünceden değil; sisten buluttan, maskelerden, takiyyelerden, sömürülerden, aldatmalardan, karanlıklardan kendinizi sakınınız.. Ve ışığa gözünüzü hiç kırpmadan bakınız ki, herhangi bir anda, yani o göz kırpma anında, cinsiyeti ve cibiliyeti bilinmeyen bir Brütüs gelip sizi hançerlemesin! İçinizdeki, o erişilmez dünyayı tanıyınız.. Ne kadar büyük zenginliklerle dolu olduğunuzun farkına vararak şaşacaksınız.. Yeteneğinizi, yaşam gücünüzü, ruhunuzdaki güneşi sizden başkası keşfedemez.. Seni anlıyorum. diyenler çoğu kez seni anlayamıyorum.. demek isterler.. Ruh aynanızın derinliklerine inmeyi başardığınız gün, insan olmanın, olgun ve erişkin insan olmanın da bilincine varırsınız.. Yazgınız, konuşmak, yazmak, çalışmak ve başarmak olsun.. Ödün vermeden, satılmadan, satın alınmadan Tanrı yazgınızı ak larla donatsın, yüceltsin sizi ak larla.. Bilge bir yaşamsever olun.. Bir dönemi kapatırken, hepinize, derslere gösterdiğiniz ilgi, devam ve saygılı davranışlarınızdan dolayı içtenlikle teşekkür ederim. Ailenizi de, sizler gibi gençler yetiştirdikleri için kutlarım. Erdem yoldaşınız olsun.. Sınav için başarı dilemek istemiyorum. İstemiyorum, çünkü başarılı olacağınız inancını taşıyorum Gözlerinizden sevgi ile öperim benim genç meslektaş adaylarım Onur Salkım

6 GÜNCEL AB YOLUNDA GENÇ İLETİŞİMCİLER YARIŞMASI NDA İKÜ LÜ GENÇLERİN BAŞARISI Hem Avrupa kamuoyuna (AB YE yönelik iletişim stratejisi ABYİS) hem de Türk kamuoyuna (Türkiye ye Yönelik İletişim Stratejisi TÜYİS) yönelik hazırlanan ABİS, kapsamlı, tek ve esnek bir stratejidir. 5- Halkla ilişkiler kampanyası ve 6- Sosyal medya kategorileri arasından seçim yaparak, belirlenen temalar çerçevesinde, bireysel olarak veya gruplar halinde proje hazırlaması öngörülmektedir. ABİS te, Akademik ve Öğrenci İşbirliği başlığı çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu çerçevede, İletişim, Güzel Sanatlar, Sanat ve Tasarım Fakülteleri ile Meslek Yüksek Okullarını, hem AB konusunda bilgilendirmek hem de iletişim çalışmalarımızda birer aktör olarak sürece dahil etmek amacıyla, AB Yolunda Genç İletişimciler Yarışması projesini hazırlamıştır. Yarışmada iletişim öğrencilerinin 1- TV, 2- Radyo, 3- Basılı Materyal ve Açıkhava Reklamı, 4- Haber dosyası, T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından 3. düzenlenen ve 35 üniversitenin katıldığı AB Yolunda Genç İletişimciler Yarışması nda İletişim Sanatları Bölümü öğrencilerinden, Özge Özkök ve Beyza Bozkurt Radyo Kategorisi nde 1.lik ödülünü, Ayça Tezeken ve Ömer Faruk Orha ise, Haber Dosyası kategorisinde 2. lik ödülünü, bölümümüz öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Volkan Ekin in danışmanlığında, üniversitemize ve fakültemize kazandırmıştır. Avrupa Birliği üye ülkelerinin kamuoylarında ülkemiz ve ülkemizin AB üyeliği konusunda önyargılar ve eksik bilgilerden kaynaklanan sorunlar bulunmaktadır. Aynı şekilde ülkemizde de bu tarz sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu bilgi eksikliği ve önyargıları aşmak için, doğru bilgiye dayanan, farklı hedef kitlelere ulaşabilen ve kalıcı iletişim çalışmaları gerekmektedir. Bu amaçla, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği tarafından Türkiye nin Avrupa Birliği İletişim Stratejisi (ABİS) hazırlanmıştır.

7 GÜNCEL Valter Luca De Bartolomeis 2004 yılında Federico II Napoli Üniversitesi (Universita degli Studi di Napoli Federico II) Mimarlık Fakültesinde Technology of Architecture üzerine yaptığı doktora çalışması ile felsefe doktoru (PhD) ünvanı alan Mimar ve Tasarımcı Valter Luca De Bartolomeis, Torino Güzel Sanatlar Akademisi (Accademia Albertina di Belle Arti di Torino) bünyesinde Grafik Tasarım, Frosinone Güzel Sanatlar Akademisi (Accademia di Belle Arti di Frosinone) bünyesinde Reklamcılık, Roma Sapienza Üniversitesi (Sapienza Università di Roma) bünyesinde Grafik Tasarım Atölyesi dersleri vermektedir. Tasarım üzerine çok sayıda kitabı yayınlanan ve dergilerde konuya ilişkin makaleler de yazan De Bartolomeis, İtalya nın güneyinde Campania bölgesi Salerno iline bağlı Battipaglia komününde yaşamakta, Napoli merkezli 137A stüdyosu için işler yapmaktadır. GÖRSEL İLETİŞİM ATÖLYESİ 1 REKLAM KAMPANYALARI YARATIM SÜRECİ İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi çalışmalarına bir yenisini ekleyerek, Erasmus Değişim Programı çerçevesinde Görsel İletişim Atölyesi etkinlikleri düzenlemeye başladı ve etkinliklerin ilki 2-4 Nisan 2014 tarihleri arasında İtalyan Mimar ve Tasarımcı Valter Luca De Bartolomeis rehberliğinde Reklam Kampanyaları Yaratım Süreci başlığı altında İletişim Sanatları Bölümü bünyesinde gerçekleştirildi. De Bartolomeis, önce Genel İletişim konuları üzerinde durdu. Ayrıca De Bartolomeis, tüm sanatların temelinde bir tasarım olgusu bulunduğunu ve bütün tasarım sorunlarının iletişim ile ilgili olduğunu belirterek, uygulama yöntemlerinin yanısıra görsel algılamanın doğasını, görsel yanılsamanın rolünü, sözel ve görsel iletişim arasındaki ilişkileri bilmenin gerekliliğini vurguladı. De Bartolomeis, eğitim etkinliği sırasında çok sayıda İtalyan reklam kampanyası örneği ve afiş örnekleri de paylaşarak pazarlama ve reklamın İtalya daki güncel durumu hakkında bilgi verdi. Rektörümüz Sayın Prof. Dr. S. Semahat Demir, İletişim Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rengin Küçükerdoğan, İletişim Sanatları Bölüm Başkan Yardımcımız Doç. Dr. Işıl Zeybek ve bölüm hocaları Valter Luca De Bartolomeis ile birlikte...

8 GÜNCEL BAŞLIK KONFERANS BAŞKA TÜRLÜ BİR MEDENİYET: BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ, DUBAİ & INTERNATIONAL TRENDS AND ISSUES IN COMMUNICATIONS & MEDIA CONFERENCE 2014 Sakarya Üniversitesi nin düzenlemiş olduğu International Trends and Issues in Communications & Media Konferansı na katılmak üzere 4 Şubat 2014 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri ne doğru yola çıktık. İletişim Sanatları Bölümü nden Ar. Gör. İrem Kahyaoğlu ile birlikte katıldığımız Konferans ta Twiplomacy Kapsamında Gezi Parkı Eylemleri: T.C. Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü Türkçe ve İngilizce Resmi Twitter Hesaplarından Gezi Parkı Eylemleri Süresince Yapılan Paylaşımların Niceliksel ve Karşılaştırmalı Analizi başlıklı bir bildiri sundum. Bir sosyal bilimci olarak, Gezi Parkı Eylemleri nin başladığı günden itibaren sosyal medyada yaşanan iletişim krizinin boyutlarını, dijital diplomasi araçlarından Twitter ın hangi iletişim modellerine göre ve hangi içeriklerle kullanıldığını kamusal iletişim çerçevesinde analiz ederek incelemek gerektiğini düşündüm ve bu çalışmayı yapmaya karar verdim. Çalışmama, T.C. Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü nün Twitter daki mesajlarının niceliksel ve niteliksel analizini yaparak, Gezi Parkı nın ilk bir haftalık sürecini dahil ettim. Ar. Gör. İrem Kahyaoğlu ise Gezi Direnişi Türkiye de Yeni Bir Toplumsal Cinsiyet Düzeni Mi Yaratıyor? başlıklı bildirisini sundu. Kahyaoğlu çalışmasında, Gezi Protestolarının yoğun şekilde devam ettiği süreçte, Türkiye nin çeşitli yerlerinde gerçekleştirilen protestolarda hazırlanmış olan pankartlarda kullanılan dilin cinsiyetçi söylemleri ne kadar barındırdığı Michel Foucault un Söylem Analizi yönteminden yararlanarak inceledi. Konferansın ilk günü, bildirilerimizi sunduktan sonra katılımcıların sorularını yanıtladık ve katılımcılarla bildirilerimizi tartışarak oturumu sonlandırdık. Konferansta iki gün boyunca diğer oturumlara katılarak medya ve iletişim alanına ilişkin konularda hazırlanan diğer sunumları dinleyerek konferans sürecini bitirmiş olduk.

9 Konferans bittikten sonra, ilk kez gittiğimiz Dubai yi keşfetme zamanı gelmişti. Uçaktan iner inmez pembe renkte ve kadın şoförleri olan Ladies Taxi ler dikkatimizi çekti. Bu taksilere sadece kadınlar binebiliyor fakat kadınlar isterlerse normal taksilere de binebiliyorlar. Aynı sistem metrolarında da geçerli. İlk vagona yalnızca kadınlar ve çocuklar binebiliyor. Diğer vagonlara kadınlar ve erkekler birlikte binebiliyorlar. Burada da taksilerdeki mantığın aynısı geçerli. Bu durumu değerlendirmek gerekirse, bu türdeki uygulamalar kamusal alanda kadınlara yapılan ayrımcılığın göstergesi, onların görüşüne göre ise ayrıcalığın göstergesi... Arap Yarımadası nda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri federal monarşi sistemi ile yönetiliyor. Ülkede şeriat kuralları geçerli. Bu bakımdan hırsızlık gibi suçların çok ağır cezaları var. Dubai ye gitmeden önce, şehre, insanına ve yönetim şekline ilişkin birçok farklı yargının olduğunu görmüş, farklı kaynaklardan okumalar yaparak Dubai hakkında ön bilgi edinmeye çalışmıştık. Bu anlamda da kafamızda birçok önyargı ile ülkeye giriş yapmış olduk. Özellikle kılık kıyafet konusunda farklı bilgilendirmelerden kafamız oldukça karışmıştı. Kapalı mı giyinmek zorundaydık? Kadınlar sokakta tek başına gezebiliyorlar mıydı? gibi sorularla Dubai ye uçak biletlerimizi almıştık. Dubai ye gidince gördük ki, önyargılara kulak asmamak gerekiyor çünkü söylenenin aksine, kılık kıyafette, kadınların sokakta yürümesi gibi konularda belli bir kısıtlama ya da baskı yok. İnsanlar Dubai sokaklarında şort, etek, t-shirt ya da kendi geleneksel kıyafetleriyle rahatlıkla gezebiliyorlar. Yeme içme konusunda her zevke ve her bütçeye hitap eden restoranlar mevcut. Dubai turizmin ve turistin değerini çoktan idrak etmiş durumda; turistler ülkede altın değerindeler ve ülke turizme ciddi yatırımlarda bulunuyor, tanıtım için ellerinden geleni yapıyorlar. Batılı yaşam tarzını benimseyen turistlerin kendilerini kısıtlanmış hissetmeyecekleri bir ülke burası. Alışveriş ve tatil cenneti olarak dünyada tanınmak istediklerinden her sene Ocak-Şubat aylarında ve Temmuz-Ağustos aylarında Alışveriş Festivali düzenleyerek ülkelerine turist çekmeye çalışıyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri son derece zengin bir ülke olarak, zenginliğine zenginlik katmak için her türlü turistik faaliyete açık bir ülke. Altyapı problemleri yok, ultra lüks yapıları, yepyeni caddeleri ve pırıl pırıl plajlarıyla sosyo ekonomik durumu yüksek olan turistlere hitap eden bir şehir Dubai. Dünyanın en yüksek binası Burj Halife ve dünyanın en büyük alışveriş merkezi Dubai Mall her dönem turist akınına uğruyor. Buranın en güzel özelliklerinden biri alışverişte hiçbir üründe vergi

10 ödenmemesi. Bu yüzden birçok ürün dünya standartlarından çok daha altında bir fiyata satılıyor. Mall of the Emirates ise daha farklı bir özelliğiyle ön plana çıkıyor; bu alışveriş merkezinde yazın ortasında bile kayak yapabilirsiniz. Tabii bizim gibi aynı anda dört mevsimi yaşayan bir ülkenin vatandaşlarını büyüleyen bir özellik değil bu. Hatta bize göre oldukça suni bir etkinlik. Birleşik Arap Emirlikleri nde para birimi olarak Dirhem kullanılıyor ve ortalama olarak etikette gözüken rakamı ikiye bölerek fiyatın TL karşılığını bulabiliyorsunuz. AVM ler haricinde açıkhavada da alışveriş yapabilir, Gold Souk, Spice Bazaar gibi fiyatların daha düşük, ürün yelpazesinin geniş olduğu diğer çarşılara da uğrayabilirsiniz. Bu tarzdaki çarşıların esnafı cumaları çalışmıyor fakat AVM ler cumaları da açık. Şehir son derece modern olsa bile, tarihi alanları yok değil. Örneğin El Bastakiya, eski bir yerleşim alanı. Buraya ilk yerleşimlerin başlaması 1690 larda olmuş. İran dan gelen göçmen aileler bu bölgeye yerleşmişler ve kendi ülkelerindeki mimariyi buraya da taşımışlar. Dubai nin en eski yapısı olan El Fahidi Hisarı da bu bölgede bulunuyor. Günümüzde El Bastayika da daha çok sanat atölyeleri ve cafeler var. Turistler bölgenin mimarisini gözlemleyebilecekleri bu tarihi atmosfere merak duyarak buraya geliyorlar. Bu bölgede bulunan Dubai Müzesi ni gezip, Dubai tarihini daha detaylı şekilde öğrendikten sonra, biz de El Bastayika daki bir cafede küçük bir mola vererek, çay içip hurma yiyerek Dubai ruhunu yakalıyoruz. Dubai nin sembolü olmuş belli başlı yapılar arasında olan Palmiye Adası ve 7 yıldızlı Burj Al Arab Otel, turistlerin yoğun şekilde fotoğrafladıkları mekanlar arasında yer alıyor. Lüksün ve ihtişamın bu yapıların her noktasında göz kamaştırdığı bir gerçek. Dubai de turistlerin en çok ilgi gösterdiği etkinliklerin başında çöl safarisi gelmektedir. Dubai den 3 km şehir dışına çıkıldığında sizi çöl karşılar ve birçok tur jeeplerle çöl safarisi heyecanını yaşatmak için gerekli olan programı otelinizde sunuyor olacaktır. Konferans amacıyla gittiğimiz Dubai nin modern turizm adına turistlere sundukları ortada ve diğer yandan sentetik bir şehir olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine de tanıştığımıza memnun olduk. Ne de olsa Dubai, başka türlü bir medeniyet; bize biraz yakın, bizden biraz uzak. Gözde Kurt İrem Kahyaoğlu

12 GÜNCEL SEMİNER IT UNIVERSITY OF COPENHAGEN, 2014 DIGITAL CITIZENSHIP IN THE DIGITAL REPUBLIC DOKTORA SEMİNERİ VE AVRUPA NIN BİR BAŞKA YÜZÜ: KOPENHAG Avrupa Kıtası ndaki Kuzey ülkelerinin kültürünün, Avrupa kültüründen daha farklı olduğu söylenir. Bir anlamda Kuzey ülkeleri Avrupa nın ötekisidir, ancak Kuzey ülkelerindeki ötekilik Avrupa nın çok sevdiği anlamdaki Bizden olmayanlar anlamında değil, Bizden daha farklılar tonundadır. 11 Mart 2014 tarihinde IT University of Copenhagen daki Citizenship in the Digital Republic 2014 isimli doktora seminerine katılmak üzere Danimarka nın Kopenhag şehri ile tanıştım ve şehre adımımı atar atmaz insanların dış görünüşünden yaşayış biçimindeki farklılıklara kadar Kuzey Avrupa kültürü kendini hemen hissettirdi. İlk izlenim olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Kopenhag bir Avrupa kenti ama bildiğimiz anlamda Avrupalı değil. Bu farklılık Kopenhag ın her sokağına, sanki her yüze yansımış gibi... Bu şehirde, sokaklar, caddeler, mağazaların tabelaları, her şeyde belli bir düzen hakim. Şehir estetiği dendiğinde en önemli unsurlardan biri görsel ahenk değil midir zaten? IT University of Copenhagen, şehre metroyla on dakika mesafede, oldukça büyük ve kullanışlı bir kampüs içerisinde bulunuyor. Üniversite şehrin bilişim üssü olarak görülüyor. Üniversitedeki bölümler bilişim alanına ilişkin, yenilikçi ve araştırmaya önem veren bölümler olarak tanımlanıyor. Benim katıldığım seminerde 2014 te Dijital Cumhuriyette Vatandaşlık konusu masaya yatırıldı. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yirmi araştırmacı, doktora tezlerinde çalıştıkları konuları, karşılaştıkları sıkıntıları, çalışmalarında sormuş oldukları temel soruların önemini yuvarlak masa toplantısı şeklinde bir buluşmada anlattılar. Katılımcıların teorik bilgisinin son derece iyi olduğunu ve dünya gündemini yakından takip ettiklerini görmek açıkçası beni hiç şaşırtmadı. İyi bir araştırmacı olmak, öncelikle çok kitap okumayı, uluslararası bilimsel yayınları takip edebilmeyi, dünya gündemine hakim olmayı gerektiriyor. Yabancı araştırmacılar Türkiye yi biliyorlar, çok geziyorlar, okuyorlar, gündemi takip ediyorlar. Bu anlamda da, seminerde tartışılan konular son derece güncel, disiplinlerarası çalışma alanlarından filizlenmiş olan konulardı. Benim çalışmamın başlığı I m Digitally So Close To You idi. Konum ise, Türkiye de Gezi Parkı Eylemleri süresince sosyal medya üzerinden siyasi aktörlerin ve kurumların kamusal iletişim yöntemlerinin analizi üzerineydi. Oturum başkanlığını üstlenen Lund GÜN

13 CEL Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Peter Dahlgren çalışma alanımı son derece ilginç buldu ve konuya ilişkin olarak irtibat halinde kalarak kaynak bulma konusunda yardımcı olabileceğini belirtti. Bu tarzdaki akademik toplantıların en büyük faydası dünyada ne gibi akademik çalışmaların yapıldığını görmek ve araştırmacılar ve akademisyenler ile ufuk açan fikir alışverişinde bulunabilmek. Kopenhag a gidince öncelikli olarak nereler görülmeli, ne yenir, ne içilir, hangi müzeler ziyaret edilmeli, gidince yapılmadan dönülmemesi gereken neler var? sorularına farklı zevklere hitap edecek çeşitli yanıtlar vermek mümkün fakat şunu açık bir şekilde söyleyebilirim ki Kopenhag güzel ve düzenli bir şehir olmasına rağmen bir marka şehir değil, yani ülkenin ve şehirlerinin biricik, kendine has olan özelliklerini dünyaya yeterince tanıtabilmiş değil. Kopenhag a gitmeden önce bu şehre ilişkin sayabileceğim anahtar kelimelerin sayısı ne yazık ki yediyi geçmiyordu. Ülkeye ilişkin beyin fırtınası yaptığımda bu anahtar kelimeler arasında şunlar vardı: Vikingler, Kopenhag Kriterleri, Andersen Masalları, LEGO, Galatasaray ın 2000 UEFA Kupası nı aldığı şehir olan Kopenhag, hayvanat bahçesinde yer olmadığı gerekçesiyle bir zürafanın öldürüldüğü şehir olan Kopenhag, Danimarka markaları olan Tuborg ve Carlsberg biraları... Bu anlamda, Danimarka, hakettiği markalamayı daha etkin şekilde yapmaya ihtiyaç duyuyor diye düşünüyorum. Örneğin Andersen Masalları nın Little Mermaid karakteri nin (Küçük Denizkızı) Heykeli 1913 te yılında heykeltıraş Edvard Eriksen tarafından yapılmış ve bu heykel Kopenhag ın simgesi durumunda fakat dünyada ne kadar bilinirliği var, kimler böyle bir heykelin varlığından haberdar, tanıtımı ne kadar iyi yapılıyor, tartışılır. İstanbul un simge yapılarından Kız Kule si ne kadar tanınıyorsa, Küçük Denizkızı da o kadar tanınıyor olabilir. Küçük Denizkızı nın yaratıcısı olan Hans Christian Andersen, Kopenhag ın en önemli kültürel değerlerinden biri. Küçük Deniz Kızı ndan başka, Kurşun Asker, Kibritçi Kız, Kırmızı Ayakkabılar, Çirkin Ördek Yavrusu Andersen in en çok bilinen eserleri arasında bulunuyor. Andersen i daha yakından tanımak isteyenler, şehir merkezindeki Andersen Müzesi ni gezebilirler. LEGO, Carlsberg, Tuborg bu ülkeden çıkmış olan ünlü markalar arasında yer alıyor. Ayrıca Danimarka Askeri ve Avrupa nın en uzun alışveriş caddesi olan Stroget teki bisikletli insanlar Kopenhag ın simgeleri arasındadır, Danimarka ya ilişkin yazılacak başka birçok detay var, ancak şu bir gerçek ki Kuzey ülkelerini görmek gerekiyor ve bunun için Kopenhag doğru bir başlangıç olabilir. Buna bağlı olarak, yazıyı Danimarkalı filozof Søren Kierkegaard ın bir sözüyle noktalamak istiyorum: Hayat ancak geriye bakarak anlaşılabilir; ama ileriye bakarak yaşanmalıdır. Hayatın da Avrupa nın da ilerisine bakmanız ümidiyle... Gözde Kurt

Saloon Manga Güzellik Salonu stanbul Kültür Üniversitesi ö rencilerine özel %15 indirim SALOON MANGA - MANGA GÜZELL K SALONU Adres:Ataköy Plus AVM Ataköy 6. K s m Mah. Bak rköy, stanbul, Türkiye Telefon Numaras :+90 (212) 560-00-79 +90 (212) 661-82-46 www.salonmanga.com

DOSYA: MARKA 15

16 RÖPORTAJ Bülent Fidan > The Brand Age Genel Yayın Yönetmeni MARKA YÖNETME SÜRECİ ZORDUR... İşletme (reklam ve pazarlama) ve iletişim sanatları alanlarında lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin ardından, reklam sektöründe reklam yazarı ve ardından da yaratıcı yönetmen olarak çalıştı. Tasarımcı olan Bülent Fidan aynı zamanda karikatürist olarak da çalışmalar yapmıştır. Fidan ın karikatür alanında çeşitli kişisel sergilerde ve karma sergide eserleri de bulunmaktadır. 2005 yılında Avrupa Mizah Akademisi nin Tüm dünyada 20. yüzyılın en başarılı 100 grafik mizahçısı arasına seçildi ve eserleri İspanya Mizah Müzesi nde sergilenmiştir. 2000 2012 arası Reklam Yaratıcıları Derneği Yönetim Kurulları nda 3 dönem Başkan, 2 dönem Genel Sekreter olarak yer alan Fidan, 1991 yılında başladığı reklamcılık yaşantısında 2005 yılından sonra Safari Marka İletişimi Ajansı nda kurucu üye ve Yaratıcı Grup Başkanı olarak görev yaptı. 2010 yılından itibaren Suit Yaratıcı Marka Çözümleri ajansında yaratıcı yönetmen ve marka danışmanı, Beyaz Gemi Sosyal Proje Ajansı nda iletişim bölümü başkanı olarak çalışmaya devam etmektedir. Ayrıca Fidan, Marka yönetimi dergisi The Brand Age, Reklam Yaratıcıları Derneği yayını olan Ara Sıra ve sektörün tek tasarım dergisi olan Grafik Tasarım dergisinin Genel Yayın Yönetmenliklerini sürdürüyor. Sizce marka nedir? Özgün bir marka nasıl oluşturulur? Marka kavramı, diğer alanlar gibi yaşamın içinde kendi kendine doğup ilerlemedi. Marka daha çok akademik bir yapı olarak yorumlandı. Bazı marka danışmanlarının anlattığı gibi eğlenceli bir kavramdan çok, tamamen akademik bir kapsama sahip. Marka kavramı, ABD yoğunluklu bir akademik yorumla gelişim gösterdi ve dünyaya yayıldı. Biz markayı iki temelde ele alıyoruz: 1-Hukuk açısından marka 2-Pazarlama açısından marka İlki tamamen yasal koşullardan ötürü, tescil temelli, markayı hukuk açısından koruma amaçlı oluşturulan bir yaklaşım. Pazarlama dünyasında bizi asıl ilgilendiren, markaların tüketicilerin zihninde yer alan şekli. Pazarlama açısından marka, tüketicinin daha fazla bedel ödeyerek satın almayı ve kullanmayı, yaşamına katmayı tercih ettiği, alternatiflerdir. Markalar, bu açıdan bakıldığında gerçekten bir alternatife, tercih edilebilirliğe sahiptir. Bu tercih edilebilirlik de, değişik segmentlerde, değişik tüketici gruplarında maddi, sosyolojik ve psikolojik olmak üzere farklı tercih nedenlerine dayanır. Elbette, bunlardan birini seçtiğinizde, diğerini terk etmiş oluyorsunuz. Farkında olun ya da olmayın, günlük yaşantınızda kullandığınız her şey, satın aldığınız tüm ürünler birer marka tercihidir. Cep telefonundan tutun da, kullandığınız otomobile, içtiğiniz suya kadar her şey bir marka tercihidir aslında. Bir marka tercihinin gerçekleşmesi için, o ürünü üreten birden çok markanın pazarda konumlanmış olması gerekir. Aslında, eskiden bazı ürünleri tek bir marka üretirdi ve tercih hakkınız yoktu. Şu an tercih sürecini yönlendiren birtakım unsurlar var. O unsurlar ise sadece ve sadece bizim, yani tüketicinin statü kaygısından kaynaklanıyor. Statü kaygısını ise şöyle açıklayabilirim: Hepimiz bir sosyal çevrede yaşıyoruz ve bu sosyal çevrede ya o sosyal çevreden kopmamak adına ya da o sosyal çevrede kalmak için birtakım davranışlarda bulunuyoruz; bazen de bir üst sosyal çevreye çıkmak için birtakım davranışlarda bulunuyoruz. Hiç kimse bir alt sınıfa düşmek için bir davranışta bulunmaz. O yüzden markalar, sosyal çevremizde bizi tanımlayacak, bizim kimliğimizi aktaracak, ne olduğumuzu karşımızdakine iletecek nesnelerdir. Örneğin, Tofaş sattığınız bir çevrede Mercedes satamazsınız. Çünkü Mercedes in o çevrede, daha üst bir sınıf algısı bile olsa böyle farklı bir statü içine girmesi zordur. Tofaş ın statüsü düşük

17 olmasına rağmen, sosyal çevre onu ister ve siz Mercedes i öneremezsiniz. Bu kötü bir şey değildir. Bu, o sosyal çevrede benimsenmiş bir davranışlar ve tutumlar bütünüdür. Başka örnek verelim. Bir toplantıya gidiyorsunuz. O toplantı için giydiğiniz kıyafet, kullandığınız koku ve makyaj malzemeleriniz değişiyor. Çünkü tercihleriniz sizin kimliğinizi yansıtıyor. Marka böyle bir kavram; statünüzü koruma ya da bir üst statüye geçebilme noktasında, bizi biz yapan kimlik göstergelerinin en önemlisidir. En çok karıştırılan iki kavram: Ürün ve Marka. Ürün ne? Marka ne? Ürün, bizim fiziksel ihtiyaçlarımızı gideren nesneler ya da hizmetlerdir. Su içeriz, dışarı çıkacaksak ayakkabı giyeriz, yolculuk edeceksek otomobile bineriz. Bunların tamamı bir fiziksel ihtiyacı gidermek içindir ve bunların hepsi birer üründür. Markalar ise bize bir yaşam standardı sunar. Soyuttur, ama yaşam içinde ürün ile somutlaşır. Markalar bize bir deneyim sunar. Bu deneyim, onaylanmış ve tavsiye edilmiş şeyler üzerinden yaşamımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Markalar, statü kaybetme korkusundan ötürü bizimle duygusal bir bağ kurmaya çalışır. Yani, biz fiziksel ihtiyaçlarımızı üründen karşılarken, paketlenmiş, estetik ve özel bir hale getirilmiş markayı da duygusal ihtiyaçlarımızı gidermek için kullanırız. Bu nedenle, aslında bizim için ve bütün tüketiciler için temel olan şey, duygusal faydanın karşılanmasıdır. Kendi kimliğimize uygun bir marka tercih ediyoruz. Marka yaratmak, ürün yaratmaktan çok daha zorlu bir süreç. Markanın rakipler arasında tercih edilebilir noktaya gelmesi marka oluşturma süreciyle ilgilidir. Yani siz bir ürünü yarattınız, logosunu tasarladınız, ismini koydunuz, tescil ettirdiniz, bütün kademeleri gerçekleştirdiniz, insanlara böyle bir marka ürettiğinizi anlattınız, raflara koydunuz, satış noktalarında bulunduğunu söylediniz, bunun tanıtımını yaptınız ve satışlar gerçekleşti. Satışlardan sonra birtakım geri dönüşler aldınız, ürünü veya markayı geliştirmek için birtakım çabalar sarf ettiniz. Rakipler ne yapıyor, siz neredesiniz, ürettiğiniz marka ulusal ve yasal koşullara uygun mu? Bunları gerçekleştirirseniz bunun bir süreç olduğunuz görürsünüz ve bu sürecin 1-2 ay içinde gerçekleşmesi mümkün değildir. Sizce bir markanın iletişimi nasıl olmalıdır? Markanın tercih edilme durumu, tüketicinin onu yavaş yavaş algılaması, diğerlerinden farkını kendi yaşamı içinde görmesi ve o markanın ürettiği ürünü satın almaya başlamasıyla sonuçlanan bir süreçtir. Bu süreç yavaş yavaş tercih edilen bir marka olmaya doğru evrilir. Bu bir süreçtir ve kimi markalar için 6 ay, kimisi için de 5 yıl olabilir. Bu süreci etkileyen unsurlardan biri de markanın rakipleri karşısındaki konumudur. Örneğin ŞOK marketlerinin tamamen ekonomik olma üzerine kurulmuş bir market konumu var. Rakipleri kim? DiaSa ve BİM. İşte bu konumlandırmasıyla ŞOK, Migros la ya da Makro ile mücadele etmiyor. Çünkü ŞOK ve BİM in tercih edilmesinde rol oynayan duygusal fayda farklıdır. Ekonomik olmalı. Buradaki duygusal fayda, ekonomik bir yerden uygun fiyatla ama kaliteli alışveriş ile tüketicinin kendini mutlu ve akıllı bir insan görme duygusunun yaşatılması şeklinde ifade bulmaktadır. Migros un ve Makro nun tercih edilmesine sebep olan duygusal fayda ŞOK tan oldukça farklı; daha ulaşılmaz ürünlerin yer aldığı, daha lüks bir yaşamın sunulduğu, bir üst statüye hitap etme. O yüzden market dediğimizde de, marketleri segmentlere ayırmak durumundayız. Ekonomik market mutlaka dar gelirli

18 gitmediğiniz için, başkalarının size aktardıklarından hareketle yaparsınız. Ülke markalaması böyle doğuyor. Tavsiye, zihinlerdeki olumlu-olumsuz düşünce ve deneyimlerden... Ülke markalamaları her alanda son derece önemlidir. Örneğin, uluslararası bir konferans yapacaksınız, sizden kaç kişi davet ediliyor? Eğer değerli bir ülke değilseniz, zaten sizden kimse davet edilmiyor. Marka yönetimi alanında çalışmak isteyen üniversite öğrencileri için ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? kişilere hitap etmek zorunda değil. Farklı bir nedenle tercih edilebilir. Sosyal sınıfı üst düzey bir kişi tarafından da tercih edilebilir. Örneğin, ŞOK düşük gelirli semtlerin yanında, Cihangir ve Etiler gibi semtlerde de yüksek cirolar yapmaktadır. Bu yüzden fiziksel bir fayda değil, duygusal bir fayda sunar. Bu nedenle konumlandırmayı nasıl yaptığımız çok önemlidir. Bir ülke nasıl marka olabilir? Ülke markası nasıl korunmalıdır? Ülke markası olmak demek bir kültürün hem deneyimlenmesi hem de o kültürün izlerinin zihinlerde yarattığı duygunun olumlu olmasıyla ilgilidir. Sudan mı, İtalya mı? Karşınızda iki seçenek var. İkisine de gitmediniz. Hangisine gitmeyi tercih edersiniz? Tabi ki sizi duygusal olarak etkileyen ve sorun yaşamadan mutlu bir tatil geçireceğiniz yeri tercih edersiniz. Tercihinizi de, oraya henüz Öğrencilerime, çıkmış olan marka ile ilgili bütün kitapları okumalarını öneriyorum. Bunların çoğunda akademik kitaplar olması sebebi ile matematiksel bir dil kullanılıyor. Yani, aklına bir kitap yazayım, diye gelenlerin yazabileceği kitaplar değiller. Bu kitapların içinde rahatlıkla öğrenebilecekleri şekilde anlatılmış marka analiz sistemleri, marka kimlik oluşturma sistemleri var. Selen Çeliköz, Duygu Erdoğan, Merve Gürbüz