ı.ıll>.\\1 t'l\_\l\_ "1.~\1 Sivas 2012



Benzer belgeler
KOYUN BESLEME: MALİYETLERİ YÖNÜYLE FARKLI YAKLAŞIMLAR

Akın Pala,

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN


önemli yer tutmaktadır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi şartları, arazi durumu ve tarımsal ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ

TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AMASYA KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ VE SORUNLARI

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

AYDIN İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ OCAK 2016 KAYE EĞİTİM TOPLANTISI SEDA EMİNE PAYIK TEKNİK İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

Koyun ve keçi sütü ve ürünlerinin üretiminde karşılaşılan temel sorunlar ile muhtemel çözüm önerileri

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ

TARSUS TİCARET BORSASI

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ

Irkların Sınıflandırılması

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

SİVAS İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ EKİM-2015 BORSA

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

SAĞLIM İNEKLERİN BESLENMESİ

Abalım bir markasıdır

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

Damızlık İnek Seçimi. Zir. Müh. Zooteknist. Tarım Danışmanı Fatma EMİR

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Erzurum İli Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi Çiftçi Eğitimi. Ocak Nisan 2009 Ziraat Fakültesi Konferans Salonu

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Kuzu üretim teknikleri:

İLİMİZDE HAYVANCILIĞIN DURUMU

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

KOYUNCULUK. Koyun et, süt, yapağı, deri ve gübreleri ile insanlara ekonomik güç veren önemli bir hayvandır.

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

BULDAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Besi Hayvanları Pazarlama Politikası ve Canlı Hayvan Borsaları Komitesi. Sonuç Raporu

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

Islah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı

KONYA İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ KIRSAL KALKINMA VE ÖRGÜTLENME ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KERIM MUZAÇ

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EYLÜL Bilgi Notu. 1 S a y f a.

HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ. Dr. Bekir ANKARALI Daire Başkanı

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Çine Çaparı. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN

TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

BAFRA GENOTĐPĐNĐN ANKARA ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ

Tarımın Anayasası Çıktı

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

T.C. Kalkınma Bakanlığı

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

HAYVANCILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Altyapı ve Çevre İzleme Daire Başkanlığı ANKARA / 25 AĞUSTOS 2014

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

Türkiye Sığırcılık Sektöründe Yetiştirici Birliklerinin Yeri

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

31 Mart 2013 PAZAR. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: HAYVAN ISLAHI KOMİTESİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİNİN AMAÇ

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

KATALOG Küplüpınar Mah. İstanbul Caddesi No:15 Osmangazi/BURSA Tel Website.

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

CA ve kalitesine göre 2-6 kg kaba yem 10 aylık yaşta meme bezi gelişimini tamamlar;

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

2015 Yılı Şubat Ayı Bülteni

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

Isparta ili Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin Faaliyetleri S.Yaşar KÖROĞLU Yönetim Kurulu Başkanı

TİRE II. SÜT SEMPOZYUMU 5 Aralık 2013, Tire MESLEKİ EĞİTİMDE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ

KIRMIZI ET SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Dr. Ahmet YÜCESAN Ulusal Kırmızı Et Konseyi Bşk. İSTANBUL 2014

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU (TKDK) DESTEKLERİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Sığırlar İçin Rasyon Örnekleri

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

BİRLİKLERDE VETERİNER HİZMETLERİ VE 2013 YILI DEĞERLENDİRME ÇALIŞTAYI

PROJENİN TEZİN veya ÇALIŞMANIN TAM ADI

Transkript:

MART-EYLÜL 2012

ı.ıll>.\\1 t'l\_\l\_ "1.~\1 \ Sivas 2012

editörden Değerli yetiştiricilerimiz Sivas ili Damızlı k Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği olarak sizler için faydalı olacağına inandığımız bilgilerle dolu bir sayımızı daha yayınlıyoruz. Dergimizi dolayısıyla sizleri önemseyen ve branşlarında sizlere katkı sağlamaya çalışan kıymetli yazarlarımız Ia birlikte Milli Savunma Bakanı m ız Sayın ismet YILMAZ bizlere konuk olmuştur. Bakanımızın bu sektöre olan yakın ilgisi ve geçmişte başta babası olmak üzere aile büyüklerinin de bu kutsal mesleği yapmış olmaları bizleri sevindirmiştir. Sayın bakanımızın yoğun çalışmaları arasında bizlere vakit ayırması Sivas'ımıza dolayısıyla siz değerli yetiştiricilerimize verdiği önemi göstermektedir. Bu nedenle de Sayın Bakanımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Uzunyayla dergisi olarak sizlere Sayın Bakanımızın görüş ve duygularını yansıtmada aracı olduğumuz için mutlu olduğumuzu belirtmek isteriz. Dergimize katkı sağlayan kurum müdürlerimiz, Profesörlerimiz ve diğeryazarlarımızın değerli bilgilerinin yanında, ilçelerimizin dolayısıyla Sivas'ımızın tanıtımına katkı sağlaması bakımından geçmiş sayılarımızda tanıttığımız Gürün, Yıldızeli ilçelerimizin yanında bu sayımızda da bir başka ilçemiz olan Ulaş'ın tanıtımını yapmaya çalıştık. Dergim izi Sivas dışındaki ilgili kişi, kurum ve kuruluşlara göndermeye gayret ederek ilimize ait güzelliklerin daha fazla tanıtılmasına da katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu sayımızda TiGEM ile birliğimiz ortaklığında ilimiz ve bölgemizin Damızlık Koyun ihtiyacının sağlanacağı tesisin yapılması. ligili kamu kurumlarımızın Tarım ve Hayvancılığa maddi katkılarının yanında, sürdürülebilir Koyun Keçi Yetiştiriciliği nasıl olmalıdır. Koç katımının uygun zamanına ilişkin hangi aylarda avantaj ve dezavantajları vardır. Koyunların çeşitli özelliklerinin yanında özellikle Sivas'ımızda koyunculuğun var olmasında olmazsa olmazı olan Kangal köpeklerinin eğitimi. Hayvancılık girdilerinde önemli bir yere sahip olan korunga ve fiğ yetiştiriciliği. Koyunlara ilişkin önemli bilgilerle birlikte Küçükbaş Hayvancılıkta koruyucu hekimliğin önemi, Koyunculukta kuzunun, koyun sütünün ve sağırnın yeri ve önemiyle birlikte üyeleri m izi çeşitli konularda bilgilendirerek dikkat etmeleri gereken şeylerle ilgili hatırlatmalarda bulunmaya çalıştık. Dergimize katkı sağlayan tüm yazarlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederek bu sayımızın da siz değerli Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerimize ve şehrimize faydalı olması temennisiyle bol ve bereketli kazançlar dileriz. SIVAS ILI DAMIZLIK KOYUN KEÇI YETIŞTIRiCiLERi BiRLicli YAYINIDIR İmtiyaz Sahibi EthemDOÖAN Editör Hilal YÜKSEK Genel Yayın Yönetmeni Atilla DOÖAN Yazı İ leri Müdürii Baktay ÖZDENOÖLU Yayın Kurulu Prof. Dr. Behiç COŞKUN Doç. Dr. Orkun DEMiRAL Yrd. Doç. Dr. Yusu~_ZiY,a OÖRAK Zekeriya GULUM Ziraat Mühendisi Bülent TOPÇUOÖLU Zooteknist Necip KILIÇ Hukuk Danışmanı İsmail Hakkı KONAR Fotoğraf Editörii İsmet HA VSUT Sinem KARTALCI Graf'ık & Tasanm & Baskı Gürler Matbaacılık Tesviyeciler Cad. Simtes İşhanı 7/6 Ankara/İskitler 0.312 341 33 85 web: www.sivasdkkyb.com e-mail: info@sivasdkkyb sivasdkkyb@hotmail.com Adres: Bankalar Cd. 1. Park Sk. Orhan İş Merkezi B Blok Kat:1 No: 16-17 Sivas İrtibat Telefon: +90 346 223 78 40 Faks: +90 346 224 91 81 Gönderilen yazılann yayımianmasına yayın kurulu karar verir- Yayımlarunayan yazılar iade edilmez -Yayımlanan yazılara telif ücreti ödenın ez - Sorumluluk yazara aittir - Uzunyayla Dergisi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder - Uzunyayla ismi belirtilerek alıntı yapılabilir...

Şjvas'ta Sürü Bozuklugu Gedlriliyor: Odünç Koç Projesi Ili 4- Ethem Doğan 6- ismet Yılmaz B- TiGEM Mehmet Halis Bilden 1 0- Ödünç Koç Projesi ihsan Aslan 54- Kuzunun Yeri ve Önemi Ahmet Serbest 56- Koyun Sütünün Önemi Mikail Atmaca 52- Koruyucu Hekimliğin Önemi Necip Kılıç 48- Koyun Y. Önemi Mevlüt Dinler 44- Korunga ve Fiğ Yetiştiriciliği Bülent Topçuoğlu

Prof.Dr. Behiç COŞKUN ----;:.~,.:::::.:::--= \ 12- TKDK Bilal Zeytin 14- G. Artırıcı Uyg. Yeteriimi Prof. Dr. Orhan Karaca 16- Koç Katım Zamanı Prof. Dr. Behiç Coşkun 24- Saklanan Sır Prof. Dr. Mustafa Tekerli 58- Koyunculukta Sağım 26- Ulaş Ali Altınkaynak 30- Ulaş ismail Koçak 40- Değerli Yetiştiricilerimiz Baktay Özdenoğlu 34- Kangal Köpeklerinin Eğitimi Mustafa Koçkaya - Y. Ziya Oğrak

Ethem Doğan Sivas ili Damızlı k Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziraat Mühendisi Zooteknist Saygıdeğer kardeşlerim; yeniden sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin önemli değerlerinden biri olan küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin ilimizde ki gelişimini zaman tünelinde geleceğe taşıyan dergi miz; geleceğe önemli notlar d üşmeye devam etmektedir. Bugüne kadar çıkan dergimizin her sayısında küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ile ilgili olarak bilim adamlarının yayınlarını paylaşmaya gayret gösterdik. Hayvancılığın teknik kısmını yetiştiricilerimize ulaştırmayı ve bu sayede değişimin zaruretini bilimsel olarak izah etmeye çalıştık. Halk Elinde Islah projesiyle birlikte bir nevi modern yetiştiriciliği üyelerimizia buluşturduk. Sonuç itibarıyla ilimizde önemli bir gelişim oldu. Özellikle ıslah alanlarında önemli verim artışlarının yanında geleneksel hayvan yetiştiriciliğinden modern hayvancılığa doğru bir geçişin olduğunu görüyoruz. Daha da önemlisi bilim adamlarının sahada yetiştiricilerimizle beraber pratik olarak uygulama yapıyor olması; yetiştiriciliğin sorunlarının bilim adamlarınca bilinerek sorunların çözümüne katkı sağlayacağı sonucunu doğuracaktır.

Tabi bu çalışmalar yetiştiricilerimizi umitlendirmektedir. Ancak küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin temel problemleri hala çözülemedi. Köklü çözüme yönelik adımların acilen atılması gerekmektedir. Aksi durumda pamuk ipliğine bağlı bu ilerleme kısa zaman da tersine dönebilir. Bunun için devletimizin, ıslahta yaptığı isabetli adımlara benzer adımları da atması gerekir. Özellikle destekleme sisteminin tekrar gözden geçirerek; yeniden guncellenmesi gerekir. Yetersiz gibi gözüken devlet desteklerinin arttırılması kadar amacına uygun desteklenmenin yapılması daha elzemdir. Nakit para desteğiyle birlikte özellikle koruyucu hekimliğin planlı ve programlı olarak tüm ülkeye yayılması yetiştiricilik açısından çok önemli bir durumdur. Bununla beraber yine bu hükümet döneminde kurulan Damızlık Yetiştiricileri Birlikleri'nin bundan sonra ki süreçte önemli bir rol aynaması hedeflenmiştir. Umarım hükümetin attığı bu önemli adımı birlikleri yöneten insanlar da doğru algılar ve kendilerine verilen görevleri yerine getirerek hayvancılığa katkı sağlarlar. Aksi durumda yeni bir STK faciası yaşanmakla kalmaz ciddi bir zaman ve verim kaybı yaşanır. Ayrıca bu birliklerin henüz yapısal eksikliklerinin olduğu gerçeği ortada iken; birlikler üzerinde ki baskıların da olması birliklerin kuruluş amacına uygun çalışamamasının önünde ki önemli tehditlerdir. Yıllardırgörevlerini yerine getirerneyen ve önemli kaynakları yok eden STK'lar hala aynı çalışmalarını sürdürürken, görevlerini neden yapamadıkları yada yapmadıkları gibi sorular ortada iken; yeni kurulan bu biriikiere baskı kurulması manidardır. Acaba Şimdiki Hükümetin kurduğu ve bugünkü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın M. Mehti EKER'in bizzat ilgilendiği ve önemsediği bu Birlikleri birileri neden baltalıyor? Anlamakla güçlük çekiyoruz. Oysaki birlik fidanı yavaş yavaşta olsa meyvelerini vermeye başladı. Bakınız 2006 da ilimizde 11 ilde yaklaşık 75.000 hayvanla başlayan ISLAH çalışmaları 62 ilimizde 882.000 hayvanla Birliklerin çatısı altında devam etmektedir. Ilimizde Türkiye'nin ilk modeli olan Devlet (TiGEM)- Birlik ortaklığıyla elit sürü ve koç bankası oluşturuldu. Bu ortaklıkla Ilimizin ve bölgemizin Damızlık Koyun ihtiyacı karşılanacak. Projeye destek veren ve bize güvenen TiGEM Genel Müdürümüz Sayın M. Halis BiLDEN ve ekibine yetiştiricilerimiz adına şükranlarımızı bildirmeyi bir borç biliriz. Yine birliklerimizin yaptığı Dam ızlı k Hayvan tespitlerinin, önceki yıllara göre daha isabetli yapıldığını söylemek yanlış olmaz. Demem o ki biraz sabır ve tahammül gerekiyor. Bunu birliklerden esirgemeyin. O zaman göreceksiniz ki her şey yerine oturacak ve verimli çalışmalarda birlikler yerini alacaktır. Bunları söylerken Birlikleri yöneten kardeşlerimin de daha dikkatli davranmalarını ve birliklerin kuruluş amacına uygun çalışmalar yapmalarını bekliyorum. Bu hizmet Birlik Başkanlığı'nın ötesinde Milli veahlaki birsorumluluktur. Şahsen ben, butun birlik başkanlarının en az benim kadar hassas olduğunun bilincini taşıyorum. Saygıdeğer kardeşlerim; sonuç olarak bu sayıda ki yazıma son verirken bir şeyi vurgulamak istiyorum. Kurulduğumuz 2006'dan bugüne kadar yetiştiricilerimize bir çok söz verdim. Birçok projeyi yapacağımızı buradan yani dergimiz aracılığı ile beyan ettim. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla Allah'a şükrediyorum ki sizlere mahcup olmadım. 2006 da Kangal llçemizde başladığımız ISLAH projesini Merkez, Gürün, Ulaş, Altınyayla, Şarkışla, Gemerek ve Yıldızeli ilçelerine yaydık. 50.400 hayvan ve 8 projeyle Ülkemizin en çok ISLAH yapan iliyiz. Yine Türkiye'nin kendi öz sermayesi ile üretim çiftliği kuran ve Devlet-Birlik ortak üretimini gerçekleştiren tek Model Birliğiz. Yine ilimizde bugüne kadar 2.000.000 (iki milyon) doz aşı uygulayan ve bu anlamda hastalık ve zararlılarla da mücadele eden bir birliğiz. Uyguladığımız AB eğitim projesiyle yine alanında proje yapan ve uygulayan ilk il Birliğiyiz. Tabii ki bu yaptıklarımız benim siz kıymetli yetiştinci kardeşlerime verdiğim sözlerin tamamı değil. Yapamadığımız daha birçok proje var. Inşallah çok yakın zamanda onları da yapmayı Allah bizlere nasip eder. Ben insana yapılan hizmetin en kutsal hizmet olduğuna inanıyorum ve bu bilinçle de çalışmaya gayret ediyorum. Bu çalışmaları yaparken desteklerini esirgemeyen 'Siz değerli yetiştirici kardeşlerim'. Hepinizi en içten duygularımla selamlıyor, bugüne kadar verdiğiniz destek ve katkılarınızdan dolayı teşekkürü birborç biliyorum. Allah'aemanetolun.

Dam1zlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği ''UZUNYAYLA'' Her ne kadar Türkiye'nin her köşesi aynı değerde olsa da, Uzunyayla'nın bir ucunda bulunan baba ocağının benim için ayrı biryeri vardır. Hayvancılık ile uğraşan hemşerilerimin his ve düşünce dünyasına tercüman olan bu derginin Uzunyayla adıyla yayımlanması da çok anlamlıdır. Türkiye coğrafyası hayvancılığın yapılabileceği iklim ve bitki örtüsüne sahiptir. Küçükbaş hayvancılık Türkiye'nin vazgeçemeyeceği, vazgeçmarnesi gereken bir alandır. Kentleşmenin ve köyden kente göçün en fazla zarar verdiği alanların başında küçükbaş hayvancılığı gelmektedir. Bizim coğrafyamızda küçükbaş hayvan yetiştiriciliği sadece üretim ve gelir kaynağı olarak değil, çevre dengesi, erozyonla mücadele açısından da önem taşır. Sivas'lı hemşerileri mallah'ın lütfu olan bu imkanı değerlendirmiş, kendi ihtiyacının üzerinde bir üretimi ülkemiz için yıllarca gerçekleştirmiştir. Başta babam olmak üzere aile büyükleri m küçükbaş hayvancılık ile yıllarca geçimini temin etmişlerdir. Zor ve meşakkatli olan bu mesleğin kazancının helal olduğundan kimsenin şüphesi de yoktur. Hükümet olarak, tarım ve hayvancılığı ülkemizin olmazsa olmaz sektörleri arasında görüyor ve buna göre gereken tedbirleri alıyoruz. Ülkemiz son on yılda tarım ve hayvancılık konusunda önemli adımlar atmıştır. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarımsal ihracatı m ız 2011 yılında 15 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu on sene zarfında hayvancılığa verilen tarımsal desteğin payı, tüm tarımsal destekler arasında %4'ten %2B'e yükselmiştir. 2002 yılında devletten toplam 2 milyar 160 milyon lira destek alan hayvan yetiştiricilerimiz, 2012 yılında 7,6 milyar lira destek alacaklardır. Bu sektörü daha iyiye taşımak bizim vazifemizdir. Ilimizin Damızlı k Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğinin yayını olan Uzunyayla bu alanda faaliyet gösteren hemşerilerimin taleplerini duyurmakgibi önemli birvazifeyi ifa etmektedir. Yetiştiricilerimizin bilinçlenmesi konusunda ki emekleri için başta birlik başkanı olmak üzere tüm yayın kuruluna teşekkür ederim. Çiftçilerimizin sorunlarının doğru aksettirilmesi konusunda önemli bir görevi üstleneceğine inandığı m derginize yayı m hayatında başarılar dilerim. ismet Yilmaz Milli Savunma Bakanı

Mehmet Halis Bilden Tarım işletmeleri Genel Müdürü TiGEM'in Ülkemiz Koyunculuğuna Desteği Devam Etmektedir Tarım işletmeleri Genel Müdürlüğü (TiGEM); tarım ve tarıma dayalı sanayinin ihtiyacı olan her türlü mal ve hizmetleri üreten bir iktisadi Devlet Teşekkülüdür. Türkiye'nin bitkisel ve hayvansal üretimini arttırmak, çeşitlendirrnek ve ürün kalitesini iyileştirmek amacıyla yetiştirmiş olduğu damızlık hayvan, tohumluk, fidan, fide gibi girdileri yetiştiricilere intikal ettirmek, bitkisel ve hayvansal üretim, yetiştirme ve ıslahı konularında çevre çiftçilere öncülük ve öğreticilik yapmak TiGEM'in en başta gelen görevidir. Koyunculuk faaliyetlerimiz, 9 işietmemizde (Ceylanpınar, Karacabey, Kazımkarabekir, Ulaş, Gözlü, Gökhöyük, Malya, Altınova, Anadolu) toplam 50.000 ana baş ile sürdürülmektedir. Akkaraman, Morkaraman, Kıvırcık, ivesi ve Merinos gibi saf ırklar yetiştirilmekte, çalışmalarımızdayerli ırkların saf olarak yetiştirilmesi ve seleksiyonla verim düzeylerinin yükseltilmesi esas alınmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yapılan ortak çalışmalar sonucu ülkemizdeki damızlık talebi artırılmış, Kurumumuzun dağıtımlarında da buna paralel artışlar yaşanmıştır. Ülkemiz yetiştiricilerine 2009 yılında 16.500 baş damızlık koyun dağıtımı ile 2008'e göre %198 artış, 2010 yılında 24.500 baş damızlık koyun dağıtımı ile 2008'e göre %347 artış sağlayan TiGEM, ana kadromuzun artırılması yönündeki çalışmaları nedeni ile 2011 yılındaki damızlık koyun dağıtımını 15 bin baş ile sınırlı tutmuştur. Yapılan çalışmalar ve geliştirilen projeler sonucunda, 2012 yılı itibariyle koyunculuk

faaliyetlerimizin karlılığı 2009 yılına göre 7 kat artırılmıştır. Sahip olduğu üstün vasıflı damızlık hayvan mevcudu ile Türkiye'de son derece önemli bir yere sahip olan TIGEM, ülkemiz genelinde hayvan kalitesinin ve veriminin arttırılması amacıyla çeşitli kurum ve kuruluşlarla pek çok ortak proje yürütmektedir. Bu kapsamda öncelikle Bafra ve Polatlıırkı koyunların tescilleri yapılmıştır. Iç Anadolu Işletmelerimizden Gözlü'de 2011 yılında başiattığımız ve Ankara Üniversitesi ile ortak yürüttüğümüz "Akkaraman lrkı Koyunların Saf Yetiştirme ve Melezlema lle ıslahı" Projesi kapsamında, bölge koyunculuğuna farklı bir geliştirme tekniği ile üstün özelliklere sahip genetik materyal kazandırmayı hedeflemekteyiz. Ortak projelerimizin en önemlilerinden birisi olan ve Sivas Ili Damızlı k Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği ile imzalanan protokol kapsamında başiattığımız "Kangal TipiAkkaraman lrkı Koyunlarının Halk Elinde Islah ı Projesi" ile Kangal tipi Akkaraman ırkı damızlı k koç ve koyun yetiştirilmesini ve 1500 baş koç altı koyun kapasiteli bir elit sürü oluşturulmasını planlanmaktayız. Projede kullanılacak hayvan materyali, Sivas ili'ne bağlı Kangal, Gürün, Ulaş ve Altınyayla Ilçelerini kapsayan bölgede koyunculuk yapan ve toplam 180 aile işletmesinde yetiştirilen 30.000 baş koç altı koyun ve 1.500 baş koç ile bunların kuzuları arasından seçilecektir. Sivas ilinde bulunan Ulaş Işietmemizde özel şartlarda bakım ve beslerneye tabi tutulacak hayvanlar, damızlık olarak kullanılmak üzere yetiştiricilere dağıtılacaktır. Yılda en az 1.000 baş damızlı k kuzu ortaküretim tesislerine getirilecektir. TIGEM; Akkaraman lrkı Koyunlarının Halk Elinde lslahı Projesi kapsamındaki ortak sürüye, 250-500 baş (dişi veya erkek) arasında damızlık koyun ile destek verecektir. Tl GEM olarak ülkemiz koyunculuğuna verdiğimiz destek, Hükümetimizin öncülüğündeki projelere yaptığımız katkılarla da devam etmektedir. Bu çerçevede 2011 yılı nda Van'da meydana gelen depremde zarar gören çiftçilere destek olmak amacıyla Hükümetimizin aldığı karar doğrultusunda Kurumumuz tarafından 700 baş Morkaraman ırkı koyun dağıtılmıştır. Genel Müdürlüğümüz ile GAP Idaresi arasında 14.09.2010 tarihinde imzalanan "GAP Kırsal Kalkınma Projelerini Destekleme Programı Kapsamında Hazırlanan işbirliği Protokolü" çerçevesinde, Kurumumuz tarafından çeşitli illerde yaklaşık 550 çiftçiye toplam 10.502 baş damızlı k koyun dağıtılmıştır. Söz konusu Protokol kapsamında TiGEM tarafından uzman kişilerden oluşturulan bir komisyon, dağıtılan koyunların yetiştirildikleri yerlerde hayvanların sağlığı, yetişme şartları ve döl verimlerini düzenli olarak kontrol etmiştir. Gözlemler neticesinde tüm koyunların yavrulamış olduğu ve mevcut koyun sayısının 23.05.2012 tarihi itibariyle 30 bin başa ulaştığı görülmüştür. Yapılan görüşmelerde çiftçiler, kendilerine verilen teknik bilgilerden oldukça faydalandıklarını ve gösterilen ilgiden duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir. TIGEM koyunculuktaki bu çalışmalarıyla Türkiye'nin en büyük ıslahçıkuruluşu durumundadır. Genel Müdürlüğümüzün 2012-2015 yıllarını kapsayan Yeniden Yapılanma Programı kapsamında, damızlık koyun yetiştiriciliği ana kapasitemizi 50.000 baştan 112.000 başa ve damızlık koyun dağıtımımızı da 30.000 başa çıkarmayı; bununla birlikte Saanen ırkı keçi yetiştinciliğine başlamayı hedeflemekteyiz. Dünya'nın birçok ülkesinde önemli bir üretim alanı olan koyun yetiştiriciliği, kurak iklim şartlarına sahip bölgelerde halkın geçiminin önemli bir kısmını sağlamaktadır. Türkiye'de iklim şartları, arazi yapısı, meraların geniş ve genelde düşük kaliteli olması, hayvancılık faaliyetleri içinde koyun yetiştiriciliğinin önemini artırmaktadır. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi için de koyun yetiştiriciliği önemli bir yere sahiptir. Türkiye'de koyun yetiştiriciliği önemli bir hayvancılık kolu olmasına rağmen yetiştiriciliği yapılan ırklar verimleri düşük yerli koyun ırklarıdır. Koyun yetiştiriciliğinde verimleri yüksek genetipierin geliştirilmesi ve yetiştirilmesinin yaygınlaştırılması önem taşımaktadır. Genel Müdürlüğümüzün her yıl dağıttığı üstün vasıflı damızlık koyunlana birlikte, halk elinde bulunan hayvanların ıslah edilmesi, koyunculukta verim artışının daha kısa sürede sağlanacağını göstermektedir. Uygulamaya konulan bu proje ve çalışmalarla döl, süt ve et verimleri yüksek yeni saf ve melez tipierin geliştirilmesi amaçlanmaktad ır. Bu anlamda; Türkiye Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği ile ortak yürütülen bu projenin, ülkemiz hayvancılığının gelişmesine ve yüksek verimli ırkların sürüye kazandırılmasına olan inancımla, ülkemiz hayvancılığına hayırlı olmasını diliyorum.

lhsan Aslan il Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ş!vas'ta Sürü Bozukluğu Gideriliyor: Odünç Koç Projesi Son yıllarda artan enerji ve işgücü maliyetleri sonucunda küçükbaş hayvancılık giderek azalmakta diğer taraftan küreselleşen dünyada ülke pazarları her konuda olduğu gibi tüm gıda ürünlerinde de tüm ülkelere açık hale gelmektedir. Dünya pazarında yer bulabilmemiz veya ülke pazarına yerli üretimimizle var olmamız için mutlaka ürünü ucuza mal edip uygun fıyatla pazara sunmak gerekmektedir. il Müdürlüğümüz tarafından il Özel idareye sunulan bu proje ile ilimizde uygulanan Halk Elinde Islah Projesi sonucu elde edilen damızlık koç (erkek kuzu)adaylarından 400 baş 5-6 aylık erkek kuzuların seçilerek, Sivas ilinde sürü bozukluğu olan bölgelere kan değişimi sağlamak amacı ile 5 yıl süreyle verilmesiyle daha yüksek verimli ve kaliteli sürü elde edilmesi hedeflenmektedir. Sivas'ta işletmelerde toplam 470.894 adet küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Akrabalı yetiştirilen bu sürüleri daha ari duruma getirerek, verimlerinin ve elde edilecek yavru sayısının artırılması amaçlanan projede dağıtılacak hayvanların seçimi yapılırken Sivas ili Kangal Ilçesinde "Halk Elinde Islah Projesi" sonucunda elde edilen koçlardan, yeni doğan kuzuların doğum ağırlığı alınır. 90-100 günlüğünü tamamlamış kuzuların doğum ağırlığı alınarak aradaki canlı ağırlıkartışı tespit edilir. En iyi sütçü annelerin yavruları ve ikizlik oranı yüksek olan annelerin yavruları değerlendirilmeye alınır. 100 günlüğünü

tamamlamış kuzulara gelişim tespitleri yapılarak değerlendirilmesi, günlük canlı ağırlık artışı ve tip puanlamasının yapılarak 5 üzerinden 4-5 puan alan hayvanların seleksiyona tabi tutularak morfolojik muayenelerinin yapılması sonucunda belirlenen 100 küçükbaş hayvanın sürü bozukluğu olan ilçelerimizin koyun üreticilerine dağıtılacaktır. Irk seçiminde Kangal Akkaraman ırkının seçilmesinin ana nedeni erkeklerde ergin canlı ağırlık 90-100 kg, dişilerde 68-72 kg, merada canlı ağırlık artışı erkeklerde 280 gr/gün, dişilerde 260 gr/gün işletmeye verilerek 7493 koyun ıslah edilmeye çalışılmıştır. 2011 yılında 147 koçluk adayı 55 işletmeye verilerek 9535 koyun ıslahı yapılmıştır. 2012 yılında ise 66 koçluk adayı 31 işletmeye verilerek 5855 koyun ıslahı yapılmış olup çalışmalar devam etmektedir. 52.200 TL'si Müdürlüğümüz tarafından karşılanacak olan projenin hayvan bedelleri il Özel idare Müdürlüğü tarafından karşılanması beklenmektedir. Projenin toplam bütçesi 452.200 TL' dir. ilimiz Damızlı k Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğince olmasıdır. Sürü bozukluğu olan işletmelerde bu artış 210-240 gr/gün arasındadır. Bunun yanında bu ırkın laktasyon süresi diğer ırkiara göre daha uzun olup 150 gündür. Süt verimi ise laktasyonda 70-130 kg'dır. Sürü bozukluğu olan işletmelerde laktasyondaki süt verimi 40-60 kg arasındadır. Tüm bunlar değerlendirildiğinde işletmede ıyı verim artışı, güçlü janerasyonlar oluşacağı için işletmecinin maliyeti azalacak ve geliri artacaktır. Halk elinde Islah projesi kapsamında 2010 yılından bu yana koçluk adayları dağıtılmaktadır. Bu güne kadar 201 O yılında 100 koçluk adayı 33 de desteklenen bu projenin sonunda koyunculukta, kahtım derecesi koyuna göre daha yüksek olan bu nedenle iyi nitelikteki erkek damızlıklarla; sürülerde gebelik ve kuzulama oranının yükseltilmesi, ikizlik, yaşama gücü ve verimlerin arttırılarak genetik ilerleme ve gelişim sağlanması, seleksiyon ve sürülerde çekirdek gruplarda çiftleştirme yapılarak gelişim sağlanması, sürüdeki damızlık koç sıkıntısının giderilmesi, kan tazelema ile sürülerdeki olumsuzlukların giderilmesi beklenen etkiler arasındadır. Bunun yanında sürü bozukluğu olan yerlerde belirli zaman içerisinde sürü bozukluklarında iyileşme görülmesi beklenmektedir.

Bilal ZEYTIN il Koordinatörü TKDK "Sivas yat1r1mcllarla buluştu ve TKDK tarafindan onaylanan projeler uygulamaya geçti." Tarım ve Kırsal kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) kuruluş amacı; Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakların, ülkemizde kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, tarım sektörünün gelişmişlik düzeyinin yükseltilmesi ve Türkiye'nin Avrupa Birliğine uyumunun sağlanması hedeflenmektedir. Bu amaç ile TKDK Avrupa Komisyonundan Haziran 2011' de "akreditasyonu" alarak proje kabullerine resmi olarak başlamıştır. TKDK 2012 yılı içerisinde 7 başvuru çağrı ilanına çıkmıştır. Proje kabullerine başlamış uygulamaya başlamıştır. Bu çerçevede; TKDK Sivas çok sayıda proje kabulü gerçekleştirmiştir. Ancak uygulanabilirliği olabilen proje sahipleri ile 2012 yılında sözleşme imzaladı aynı yıl içinde proje sahipleri yatırımlarını gerçekleşti ve ödeme talep işlemleri başi ad ı. 1. 2012 yılında sözleşmesi imzalan 26 proje karşılığında proje yatırım tutarı 21.3 milyon TL yatırım tamamladı ve proje sahipleri

ödeme talep paketlerini hazırlayıp Sivas il koordinatörlüğüne sunmaya başladılar. işlemleri tamamlanan projelerin ödeme işlemleri başi ad ı. 2. 2012 yılında sözleşmesi imzalan 6 projeden bir kısmı yatırıma başladı bir kısmı inşaat yatırımları 2013 yılına sarktı. Söz konusu projelerin toplam yatırım tutarı 5.3 milyon TL. 3. 2012 yılında Sivas il koordinatörlüğü tarafından onaylanan ve kurum merkezinde onayda bekleyen ve 2013 yılı nda yatırıma başlayacak 5 proje karşılığında 9.5 milyon TL yatırım gerçekleşecektir. Burada önemli olan rakamlardan ziyade ne yapmak istediğimizi ortaya koymak olup, bu sebeple aşağıdaki konular önem arz etmektedir. TKDK olarak elbette ki bizim Sivas'ın tarım sektörünün yapısal tüm problemlerini çözmemiz imkansız. Ayrıca kurum olarak böyle bir misyonumuzda bulunmamaktadır. Ne yapmak istiyoruz? Ülkemizin AB' ne tam adayiiğı yolunda ortak tarım politikasını uygulayabilmesi için gerekli örnek işletmeleri hibe vermek suretiyle teşekkül etti rm ek. Zihniyet değişimi gerçekleştirmek, yatırımcı kültürünü geliştirmek ve neyi niçin istediğini ortaya koyan proje li yaşama geçmek, Doğru yatırımcı, doğru yer, uygun zamanda gerekli yatırımı yapmak, Yaptığı işi meslek olarak gören, yaptığı işten mutlu olan yatırımcı profıli oluşturmak, Rekabet gücü yüksek, sürdürebilir işletme, halkhayvan sağlığını dikkate alan, üretimde hijyen ve kaliteye önem veren çevreye uyumlu üretim tekniklerini ortaya koymaktır. Ayrıca işletmeleri AB standartlarına çıkarmaktır. Sivas'ın et-süt üretiminde ve ürünlerinin işlenmesiyle markalaşmasını sağlamak ve marka şehirolmasına katkıda bulunmaktır. Bu vesileyle, Sivas il Koordinatörü olarak kurumumadına bize inanan ve zorlu bir süreçte proje hazırlayan öncü, vizyon sahibi yatırımcılarımıza sonsuz teşekkür ederiz. Amacımız 2013 yılında 50 milyon TL. yatırım hedefine çıkmaktır. Bu bir hayal değildir. Bunun olması için kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri, Sivaslı yatırımcıların bizim çağrılarımızı takip etmeleri ve bizlerle birlikte çalışmaları yeterli olacaktır. PROJE SUNMAK ISTEYEN YATIRIMCILARI HALEN AÇIK OLAN 17 ARALIK 2012-15 OCAK 2013 TARiHLERi ARASINDA KURUMA PROJE SUNABiLiRLER AYRlCA 2013 YILI içersinde ÇAGRI ilanlari DEVAM EDECEKTiR.

Prof. Dr. Orhan KARACA Sürdürülebilir Koyun Keçi Yetiştiriciliği için Gelir Artt1r1c1 Uygulamalar Yeterli mi? Anadolu'da koyun ya da keçi yetiştiricililerinin gelirlerini arttırtıcı tedbirlerin tamamı koyunculuğu teşvik edeceği, özendireceği açık bir gerçektir. Yaklaşık son on yıl öncesine kadar, neredeyse tamamen kaderine terk edilmiş olan sektör, giderek ilgi çekmeye ve sorunlarını güncelleştirmeye başladı. Kamu desteklerinin yapılandırılması ve örgütlenme süreçlerinin işletilmesi adına yapılan hizmetler, birçok eksiklik ve aksaklığa rağmen olumlu gelişmelerdir. Koyun ve keçi yetiştiriciliğinde gelir arttırıcı uygulamalarının bir ucu kısa vadelidir. Bu uçtaki uygulamaların ürün fıyat politikaları, destekler, teşvikler bakımından kamu ayağı ile ürün ve girdi avantajları ortaya koyabilecek yetiştirici örgütleri ayağından oluşur. Kısa vadeli uygulamalar kapsamında ne kadar başarı elde edilirse edilsin eksik kalacaktır. Anılan bu süreçler mutlaka üretimin temel aracı olan hayvan materyalinin ıslahını kapsamalı dır. O da diğer uzun vadeli uçtur. Uygun bir genetik değişim programının işletilmesi olan bu uç, uzun vadede ancak gelir arttırıcı olabilse de telafisi mümkün olmayan, olmasa olmaziardand ır.

Ne yazık ki Genetik Islah programları, zaman ister, yoğun emek ister ve güçlü koordinasyon ister. Dahası belki de en önemlisi çok güçlü yetiştiricinin bile bir başına yapamayacağı ve korkarım çok kişinin bildiğini sandığı bu programlar, sürekli ve kesintisiz bilimsel araştırma desteğine muhtaçtır. Bütüncül ve kısa bir cümle ile ifade edersek, ıslah programları çok güçlü profesyonel kamu destekleri olmadan işletilemez. Gelir artışı öngörülerinin yerine geldiğini küçükbaş hayvancılık sektörünün mevcut durumundan daha karlı hale geldiğini bir an düşünelim. Sürdürülebilir üretim için bu yeterli midir? Sorusuna benim kişisel cevabım hayırdır. Koyun ve keçi yetiştiriciliği için sadece sürdürülebilir üretimin temel şartları yerine getirilmiş olur. Oysa sürdürülebilir üretimin bütün gerekleri bakımından bakılırsa özde etkili olan ve üretimin geleneksel yapısından kaynaklanan mağduriyetler ortadan kalkmaz. Çünkü geliri ne olursa olsun çağdaş hayatın insanlara sunduğu ve giderek gelişen konfordan faydalanmak konusunda en çok mağdur kesimi temsil etme olgusundan kurtulmak mümkün değildir. Mera ya da otlatma alanları olmadan ve çobanlık olmadan başarılı koyun ve keçi yetiriciliği olamayacağı na göre mevcut üretim sisteminin çilesi de bitmeyecektir. Yetiştiriciliğin özellikle çobanlık hizmetinin gerektirdiği emek ve özveriyi hangi gelir dengeleyebilir? Cevap hiçbirdir. Ülkemizde örnekleri yaşanmış ve yaşanmaktadır. Çok astronomik ücretiere rağmen nitelikli çobanlık hizmeti alabilmek mümkün değildir. Zorluklarını ve yarattığı mağduriyetleri gidermeden, çobanlığın sosyal ve kültürel statüsü yükseltilemez. Mevcut statü de sektörün gelişimi ve sürdürülebilir üretimin önündeki en büyük engel olarak kalmaya devam edecektir. Madem sürdürülebilir koyun keçi yetiştiriciliği için sadece gelirlerin artışı yetmiyor, hangi önlemler alınmalıdır? Başta otlatma olmak üzere yetiştirme uygulamaları nasıl kolaylaştırılabilir? Sorularının birçok cevabı var. Bu cevaplar yörelere göre çok değişebileceği gibi çözüm yolları da farklı yöntemlere dayandı rı labilir. Özünde geleneksel ve yerel alışkanlıkları boşa çıkarmayan mera ya da otlatma alanlarından kolay yararlanmayı öne çıkaran bütün uygulamalar geçerli olabilir. Sanırım konuya sektörle ilgili herkesin kafa yarması gerekir. Özellikle araştırıcıların yerel özellik ve özgünlüklere göre alternatif üretim modelleri üzerinde yoğunlaşmaları ve bilimsel veriler ortaya koyması, sağlıklı yaklaşımiara ışık tutulabilecektir.

Prof.Dr. Behiç COŞKUN Kangal Akkaraman ı Koyununun Halk Elinde Islah ı Projesi Lideri Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, KONYA Koç Katlm Zaman1n Beslenme Maliyetleri Üzerine Etkisi Süt, yapağı ve gübre geliri büyük ölçüde göz ardı edilen koyunculukta başlıca gelir kaynağı kuzu verim id ir. ikizliğin düşük olduğu ve yılda bir defa doğumun hedeflendiği işletmelerde kısırlık ve kuzu kayıplarını da dikkate aldığımızda, kuzu pazarlama aşamasında, koyun başına bir kuzunun bile düşmediğ i görülmektedir. Bu durumda karlı bir yetiştiricilik için, yetiştirme maliyetleri içerisinde en büyük paya sahip olan beslenme maliyetlerini en aza indirmek için çaba sarf etme gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Koyunculukta beslenme maliyetlerini en aza indirebilmek için meraları etkin şekilde kullanmak gereklidir. Ülkemizin bazı yörelerinde meraların daralması ve hayvan sayısının artmasından kaynaklanan bazı sorunlar olsa da Sivas'ta olduğu gibi ülkemizin bir çok yöresinde mevcut koyun sayısına göre çok geniş meralar bulunmaktadır. Nitekim 1980 yılında, yaklaşık 70 milyon olan küçükbaş hayvan varlığını (DIE, 1981) dayuran meralarımızda, şu anda bu sayının, yarısı kadar hayvan bile bulunmamaktadır. Bu durumda milli varlığımız olan ve yaklaşık 15 milyon hektarlık bir alana sahip olan, meralarımızın değerlendiril ip, hayvansal protein üretiminde etkin şekilde kullanılması milli ekonomimiz açısından da çok önemlidir.

Ülkemizde aynı anda çok farklı mevsimler yaşanmaktadır. Bu nedenle bundan sonra ifade edilecek mera otlatması ile ilgili bilgiler Sivas ili ve benzer iklimi yaşayan diğer illerimiz için geçerli olacaktır. Sivas ilinde meralar kar ve soğuk hava şartları nedeniyle Aralık, Ocak, Şubat ve Mart ayları olmak üzere yılda 4 ay otlatmaya müsait gözükmemektedir. içinde bulunduğumuz 2012 yılında olduğu gibi bazı yıllarda daha uzun otlatma süreleri gerçekleşebilmektedir. Ancak, meraların çok geç ve çok erken atlatılması mera kalitesi üzerinde olumsuz etki yarattığını da belirtmekte yarar vardır. Damızlık koyunların besin madde ihtiyaçları üreme dönemlerine ve kuzu sayısına göre önemli farklılıklar göstermektedir. Aşağıdaki Tablo 1 'de 70 kg canlı ağırlıkta bir damızlı k koyunun farklı dönem- Koyunların mevsime bağlı olarak kızgınlık gösterdiği döl verimi aktivitelerinin gün ışığının azalmaya başladığı sonbahar aylarında yoğunlaştığı bilinmektedir. Şekil 1. de (Menzies, 2012) kuzey yarım küre için geçerli farklı aylarda gece ve gündüz uzunlukları ile koyunların döl verim aktiviteleri gösterilmiştir. Bu şekle göre, Eylül-Ocak ayları arası beş aylık süre, çiftleşme sezonu içerisinde gözükmektedir. Yani bu aylarda hayvanlar doğal olarak kızgınlık göstermekte ve gebe kalabilmektedirler. Temmuz ve Ağustos ayları geçiş dönemi olarak ifade edilmiştir. Bu iki ayda ise sürüdeki bir kısım hayvanlarda kızgınlık görülebilmektedir. Şubat- Mayıs aylarında ise dışarıdan hormonal bir etki olmadığı taktirde koyunlarda kesinlikle kızgınlık belirtileri görülme- Tablo 1. 70 kg canlı ağırlığında, tek ve ikiz kuzulu koyunların farklı dönemlerde kuru madde tüketimi ile enerji ve protein ihtiyaçları. Koyun Tek Kuzu lu ikiz Kuzu lu Ihtiyaç Yaşama Payı Kuru Madde Tüketimi,kg 1,174 Eneji ihtiyacı, ME, Mealigün 2,248 Ham Protein ihtiyacı glgün 86,7 Kuru Madde Tüketimi,kg 1,174 Eneji ihtiyacı, ME, Mealigün 2,248 Ham Protein ihtiyacı glgün 86,7 Flushing Erken ileri Erken Orta Geç Gebelik Gebelik Lakt Lakt Lakt 1,289 1,464 1,806 1,954 1,746 1,598 2,474 2,801 3,447 3,726 3,345 3,050 101,5 117,2 152,1 221,4 184,4 146,5 1,289 1,673 1,937 1,954 2,133 1,997 2,474 3,203 4,350 4,730 4,075 3,811 101,5 139,6 190,6 297,1 250,4 196,4 lerde ihtiyaç duyduğu enerji ve protein miktarları verilmiştir (NRC,2007). Yılmaz ve ark (2007), iki yaş üzeri damızlı k Kangal Akkaraman ı koyunlarının ortalama canlı ağırlıklarını 70,66 kg olarak bildirmişlerdir. Tablo 1 den ve Şekil2,3 ve 4'ten de rahatlıkla izlenebileceği gibi ileri gebe ve laktasyon dönemlerinde ihtiyaçlarönemli ölçüde artmaktadır. Koyunun ikiz yavruya sahip olması da ihtiyaçları önemli ölçüde değiştirmektedir. Bu rakamlara bakarak ekonomik bir besleme stratejisi için, ihtiyaçların yükseldiği bu dönemlerde, hayvanların merada olmasını sağlamak gerekir. Başka bir ifade ile koç katım tarihini belirlerken önemle ele alınması gereken kriterlerden biri de kış yemlernesi maliyeti olmalıdır. mektedir. Ancak bu süreler yani çiftleşme sezonu uzunluğu, koyunun ırkı, olarak da değişebilmektedir. Şekil1. Koyunlarda çiftleşme sezonu ve gece-gündüz uzunlukları 24 20 1ii gı 16 ::; gı 12 "'2 ::J ~ 8 ı:: C3 4 yaşı ve beslenmesine bağlı o Haz Tem Aus Eyı Eki Kas Ara Oca Şub Mar N is May Haz

Iç Anadolu bölgesinde koç katımı yo~un olarak Eylül ve Ekim aylarında yapılmaktadır. Sivas yöresinde ise geleneksel koç katı m tarihi 13 Kasım'dır. Ancak son yıllarda çoğu yetiştiricilerde, bu tarihi öne çekerek Ekim, hatta Eylül ve Ağustos aylarında koç katma çabası gözlenmektedir. Şekil 2.de Sivas ili Kangal, Ulaş, Gürün veaitınyayla ilçelerinde yürüyen Kangal Akkaraman Koyununun Halk Elinde lslahı" projesi kapsamında, 2011 yılında 159 ve 2012 yılında 169 yetiştiricinin gerçekleştirdikleri koç katım tarihleri ile ilgili bilgi bulunmaktadır. Bu verilerin incelemesinden de anlaşılacağı gibi, Sivas'ta koç katımı tarihleri, 2011 ve 2012 yılları arasında önemli farklılık göstermektedir. Her iki yılda da yoğunluk ekim ayındadır, 2011 yılında sürülerin % 72'si, 2012 yılında ise %68, 7'si ekim ayında koç katmışlardır. 2011 yılında Ekim ayının ilk yarısı ve Eylül ve öncesine olan yönelişin, 2012 yılında ekim ayının ikinci yarısı ve Kasım ayına do~ru olduğu göze çarpmaktadır. Bunun iki ana sebebi vardır. Ilki 2012 yılı kış mevsimi uzamış ve hayvanlar meraya çok geç çıkartılmak zorunda kalmıştır. Bazı yetiştiricilerde yem sıkıntısı olmuş ve tedbir olarak daha geç katmışlardır. Ikincisi ise, yine uygun olmayan iklim şartıarı nedeniyle, kış yernlemesi için yeteri kadar kaba yem ve tane yem ayıramamışlarve zorunlu olarak daha geç birtarihte koç katmışlardır. Bir kısım yetiştiricilerde, tutanda kuzu elde etme ya da normal kuzu satış sezonunda çevredekilere görünüş ya da ağırlık bakımından fark atma düşüncesi ön plana çıkmaktadır. Ancak, Kangal Koyununun Halk Elinde lslahı Projesi kapsamında yapılan çalışmalarda erken doğan kuzularda ölüm oranı ve canlı ağırlık artışı bakımından önemli olumsuzluklar görülmektedir. Olumsuzlukların en önemli sebebinin, erken doğum yapan koyunların Tablo 1 'de verilen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde beslenememeleri ve kötü barınak şartlarıdır..bunlarla ilgili sorun olmadığı takdirde, pazarlamada avantaj görülüyor ise erken koç katımında sakınca bulunmamaktadır. Önümüzdeki 5-6 yıl boyunca koç katım tarihinin belirlenmesinde Kurban bayramının en önemli faktör olacağı görülmektedir. Türkiye'de her yıl kurban bayramlarında yaklaşık 2 milyon küçükbaş hayvanın kesildiği tahmin edilmektedir. Bu nedenle koyun yada kuzuların pazarlanmasında kurban bayramı önemli bir yer tutmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, uzunca bir süredir, normal sezonda koç katımı yapmanın, kuzuların kurban edilmesine yönelik bir olumsuzluğu olmamaktaydı. Ancak bayramın giderek yaz ayiarına yaklaşması nedeniyle bu yıl, bazı kuzular kurban edilemeyecektir. Bu yüzden, bundan sonraki Şekil2. Kangal Akkaraman Koyununun Halk Elinde Islah ı Projesi kapsamında yer alan yetiştiricilerin 2011 ve 2012 yıllarında koç katı m tarihleri,% 50,0 2012 2011

yıllarda kurbanlık kuzu pazarlayan yetiştiriciler için kurban bayramı, koç katım tarihi için belirleyici olacaktır. Koç katımında Kurban Bayramına göre hareket edilirse önümüzdeki altı yıl içerisinde koç katımında için uygun tarihler Tablo 2'de verilmiştir. Bu tarihler belirlenirken kuzuların kurban bayramında en az 6 aylık yaşta olması ve 150 günlük gebelik süresi ve ilk üç haftalık koç katım süresi hesaba katılmıştır. Koç katımının ilk üç haftasında koyunların yaklaşık %90'ı gebe kalabilmektedir. Tablodan da izlenebileceği gibi önümüzdeki beş yıl içerisinde çiftleşme sezonu içerisinde koç katılan kuzular kurban edilebilmektedir. Ancak, 2013 yılı için geleneksel koç katım ayı olan Kasım'da koç katılan koyunlardan doğan kuzular bu yıl kurban edilemeyecektir. Takip eden yıllarda da koç katım tarihini sürekli daha öne çekmek gerekecektir. Koç Katım Tarihi Doğum Tarihi Kurban Bayramı 29.10.2012 28.03.2013 15.10.2013 18.10.2013 17.03.2014 04.10.2014 07.10.2014 06.03.2015 23.09.2015 26.09.2015 23.02.2016 11.09.2016 14.09.2016 11.02.2017 31.08.2017 03.09.2017 31.01.2018 20.08.2018 Ne Zaman Koç Katmalı? Makalenin bu bölümünde ise koç katım zamanını belirlemede etkili olan diğer faktörleri bir tarafa bırakarak sadece çiftleşme sezonunun hangi ayında koç katıldığında, kış yemleme maliyetini ne ölçüde etkileyeceği üzerinde durulacaktır ve her bir ay için ayrı değerlendirme yapılacaktır. performansında düşme görülecektir. Koyun ve kuzular hiç meraya çıkmadan iki ay süreyle ağılda kalacaklarından uygun ortamların oluşturulabilmesi, sıcaklık, havalandırma, aydınlatma ve altlık açısından uygun konfor sağlanabilmelidir. Kuzu la ra mutlaka ek yem le me yapmak gerekir. DEZAVANTAJLARI Ağustos ayı anız otlatması açısından en iyi zamandır. Dolaysıyla koç katım öncesi yemleme (flushing) için ek bir masrafa gerek kalmaz. Anne sütünün yeterli olması ve uygun bir kuzu besleme metodu uygulanması halinde erken kuzu pazarlanabilmesi önemli biravantajdır. iki aylık yaşa gelmiş ve işkembesi tam olarak gelişmiş kuzuların meraların en kuwetli olduğu Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında otlatılarak ek yemierne yapmaksızın pazarlama şansıda vardır. Şekil 2. Eylül ayında koç katılan, tek ya da ikiz kuzu doğuran koyunların farklı dönemlerde enerji ve protein ihtiyaçlarının yaşama payı (YP) ihtiyacı ile karşılaştırılması (YP=1) 3,50 Tek Enerj i Tek-Protein 3,00 ikiz-enerji 2,50 t' 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 ikiz-protein KIŞ YEMLEMESI KALiTELi MERA EylülAyında Koç Katımı: AVANTAJLARI Doğumlar Şubat ayında gerçekleştiğinden besin maddesine en çok ihtiyaç duyulan ileri gebe dönem ve laktasyonun ilk iki ayında kış yemlernesi yapılmak zorundadır. Bu durum kış yemlernesi maliyetlerini önemli ölçüde artırır. Bu dönemlerde koyunlara ihtiyacı karşılayacak kadar yem verilmediğinde koyunların süt verimi azalacağı ndan, kuzuların yaşama gücü ve büyüme EkimAyında Koç Katımı: AVANTAJLARI Doğumlar Mart ayında gerçekleştiğinden besin maddesine en çok ihtiyaç duyulan ileri gebe dönem ve laktasyonun ilk bir ayında kış yemlernesi yapılmak zorundadır.

Bu dönemlerde koyunlara ihtiyacı karşılayacak kadaryem verilmediğinde koyunların süt verimi azalacağından kuzuların yaşama gücü ve büyüme performansında düşme görülecektir. Koyun ve kuzular hiç meraya çıkmadan bir ay süreyle ağ ılda kalacaklarından uygun ortamların oluşturulabilmesi, sıcaklık, havalandırma, aydınlatma ve altlık açısından uygun konfor sağlanabilmelidir DEZAVANTAJLARI. Mart ve Nisan aylarında kuzulara ek yem Ierne yapılmalıdır. Iki aylık yaşa gelmiş ve işkembesi tam olarak gelişmiş kuzuların meraların en kuwetli olduğu Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında otlatılarak ek yem le me yapmaksızın pazarlama şansıda vardır. Şekil 3. Ekim ayında koç katılan, tek ya da ikiz kuzu doğuran koyunların farklı dönemlerde enerji ve protein ihtiyaçlarının yaşama payı (YP) ihtiyacı ile karşılaştırılması (YP=1) görülecektir. Kuzulara ek yemierne yapma ihtiyacı oldukça azdır. DEZAVANTAJLARI Koç katım öncesi yemlerneye ihtiyaç duyulabilir. Nisan ayında meraların yeterli olmaması halinde ek yemlerneye gerek duyulabilir. Şekil4. Kasım ayında koç katılan, tek ya da ikiz kuzu doğuran koyunların farklı dönemlerde enerji ve protein ihtiyaçlarının yaşama payı (YP) ihtiyacı ile karşılaştırılması (YP=1) 3,50 3,00 2,50 2,00 r 1,50 1,00 0,50 Tek Enerji Tek-Protein ikiz-enerji Ikiz-Protein K IŞ YEMLEMESI KALITELI M ERA 0,00 Yapnılı Flu1hlng Erlıwı Ertıen Erbn Erken lı.rt Eıbn Erklin Orta Orbı ~..,. ~1belllı G1belllı CO.belllı CO.belllı ~Id Llld LMt Llld EYL EKI :: ARAOCA ŞUB MAR Nıs AY HAZTEM A~U 3,50 Tek rrntfji K I Ş YEMLEMESi KALiTELi ME RA KATIM DOGUM 3,00 Tek Prote ın 2,50 t' i kiı.pfole in 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 Yqam Flushlng Erbn Erbn Erbn Erbn ı.. rı Erbn Erbn Ortıı Orta G.ç Payı Gebelik Gebelik Gebelik Gebelik Gebelik Lakt Lakt Lakt Llıkt Lakt A~U ŞUBI MAR INıs MAV HAZ TEM DOGUM KasımAyında Koç Katımı AVANTAJLARI Sadece gebeliğin son bir ayında verilecek yem miktarında bir miktar artış görülür. Kış yemlernesi maliyetleri düşüktür. Doğumlarla birlikte hayvanlar kaliteli meralara çıkabildiğinden süt veriminde dolaysıyla kuzuların yaşama gücü ve büyüme performanslarında artış AralıkAyında Koç Katımı: AVANTAJLARI Kış yemlernesi maliyeti en düşük düzeydedir. Meraların iyileşmeye başladığı nisan ayı gebeliğin son ayına rastlamaktadır. Ek bir yemierne yapılmaksızın bu dönemdeki ihtiyaçlar fazlası ile meradan karşılanabilir ve doğum ağırlığı ve yaşama gücü yüksek kuzular

3,50 elde edilebilir. Tek- Enerj i Tek-Prot ein 3,00 r iklz Enerji Ikiz-Pro tein 2,50 2,00 1,50 1,00 0,50 o Meraların en kuwetli olduğu Mayıs ve Haziran ayları ise besin madde ihtiyacının en yüksek olduğu laktasyonun ilk iki ayına denk gelmektedir. Böylece hayvanların ihtiyacı ile meraların verimliliği örtüşmüş olur. o Kuzular ağıl ve çevre şartlarının iyi olduğu mayıs ayında doğarlar, annelerinin süt verimi Şekil S. Aralık ayında koç katılan, tek ya da ikiz kuzu doğuran koyunların farklı dönemlerde enerji ve protein ihtiyaçlarının yaşama payı (YP) ihtiyacı ile karşılaştırılması (YP=1) KIŞ YEMLEMESI KALiTELi MERA _r - DEZAVANTAJLARI o Koç katım öncesi çok düşük düzeyde ek yemierne yapılmalıdır. o Çiftleşme sezonu bitimine az bir süre kaldığından gebelikoranlarında düşme gözlenebilir. o Alışılagelmiş kuzu pazarlama döneminde kuzular küçük olduğu için pazarlama sorunu görülebilir. Kış Yemlemesinin Maliyeti: Kış yemiernesinin maliyetini ortaya koyabilmek için Tablo 1 'de verilen ihtiyaçları karşılayabi lecek örnek rasyonlar hazırlanmıştır {Tablo 3). Bu örnek rasyonları çok çeşitlendirmek, maliyetlerini ve içeriğini değiştirebilmek mümkündür, burada her yerde temin edilebilecek yem maddelerinin kullanılmasına özen gösterilmiştir. 2012 yılında yem ham maddeleri fıyatlarında görülen inanılmaz artış nedeniyle daha makul olan 2011 yılı fıyatları ile de ayrıca hesaplama yapılmıştır. Tek ve ikiz kuzuya sahip hayvanlarda ihtiyaçlar önemli ölçüde farklılık gösterdiği için ayrı hesaplamalar yapılmıştır. 0,00 yüksek olacağı için yaşama gücü ve büyüme performansları oldukça yüksek olacaktır. o Kuzulara ek yemierne yapmaya gerek duyulmamaktadır. Tablo 3. Kış yemlernesi maliyetlerinin tahmini için farklı dönemlerde bulunan koyunlara verilecek rasyon örnekleri. 2011 2012 TEK KUZULU KOYUNLAR ikiz KUZULU KOYUNLAR yılı yılı VERiLECEK Fiyatı Fiyatı Yaş. Flush Erken ileri Erken Orta Geç ileri Erken Orta Geç YEMLER krs krs Pavı ina Geblk Geblk La k ts La k ts Lakts Geblk Lakts Lakts Lakts Saman 20 50 0.7 0.5 0.6 0.75 0.4 0.4 0.5 0.4 0.2 0.7 0.7 Cavır Kuru Otu 35 60 0.7 0.7 1.05 1 0.7 0.7 0.9 0.75 0.5 0.7 0.75 Kuru Yonca 45 60 0.2 0.5 0.6 0.42 0.3 0.3 0.5 0.5 Aroa. 50 72 0.3 0.2 0.2 Buödav 60 75 0.2 0.2 Kovun Süt Yemi 75 95 0.2 0.65 0.3 0.35 0.4 0.15 0.15 Pamuk Tohumu Küsoesi.%28 50 70 0.5 0.35 0.15 2011 Yılı Maliyeti Krş 1 gün 1 kovun 39 50 49 74 104 82 60 96 117 93 83 2012 Yılı Maliyeti Krş 1 gün 1 kovun 77 89 93 129 154 127 104 146 160 146 135

Tablo 4. Farklı aylarda koç katılan koyunların kış yemierne maliyetleri TEKKUZULU KOYUNLAR ikiz KUZULU KOYUNLAR Koç 2011 yılı 2012 yılı 2011 yılı 2012 yılı katı m fiyatları ile fiyatları ile fiyatları ile fiyatları ile Ayı TL TL TL TL Eylül 99,08 158,70 113,63 167,84 Ekim 82,58 140,48 93,15 147,62 Kasım 66,08 122,25 72,68 127,40 Aralık 58,50 111,60 58,50 111,60 Tablo 4'te farklı zamanlarda koç katılan yemlernesi maliyetlerini koyun başına 40,51 - sürülerde kış yemlernesi maliyetleri verilmiştir. 56,24 TL kadar daha yükseltmektedir. Kuzulara Hesaplamada Aralık, Ocak, Şubat ve Mart yapılacak olan ek yemiernenin maliyeti de aylarında hayvanların meraya çıkmadıkları ve hesaba katılacak olursa, bu fark daha da artaiçeride Tablo 3'te verilen rasyonlarla beslen- caktır. Ayrıca erken koç katılan koyunlardan dod ikieri varsayımı ile hareket edilmiştir. Tablonun ğan kuzuların yaşama gücü ve büyüme perforincelemesinden de anlaşılabileceği gibi, koyun- mansındaki düşüklük te dikkate alınması gelara ihtiyaç duydukları miktarda yem verilmesi reken önemli bir konudur. Bu nedenle pazarladurumunda, kış yemlernesi maliyetleri, koç ka- ma kaygısı ile erken koç katan yetiştiricilerimitım tarihine göre önemli ölçüde değişmektedir. zin, kış yemlernesi için gerekli kaba ve konsant Aralık yerine Eylül ayında koç katılması, kış re yemlerini temin etmeleri önemlidir.

Bu değerlendirmelere göre, koç katımı için acele edilmemesi gerektiği ve Sivas yöresi için geçerli olan geleneksel koç katım tarihi olan 13 Kasım'ın çok uygun bir tarih olduğu anlaşılmaktadır. Hatta hiç uygulanmayan ve alışılmamış bir tarih olan, 1 Aralık'ta koç katımının başlatılmasının, tavsiye edilebilir olduğu görülmektedir. Ancak Kangal Akkaraman ı koyunlarında Aralık ayında koç katmanın gebelik oranları üzerinde bir çalışmaya rastlanmadığı için, tavsiye edilmeden önce, bu konuda araştı- rı ma yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca geç kuzu doğumlarının pazarlamada getirebileceği sorunları da akıldan çıkarmamak gerekir. Bütün bunların yanı sıra, karlı bir koyunculuk yapabilmek için bir taraftan masrafları asgariye indirmeye çalışırken, diğer yandan da başlıca gelir kaynağı olan kuzu sayısını, ikizlik oranını ve kuzulama sıklığını değiştirerek artırmaya çalışmanın, yetiştiricilerimiz açısından daha önemli olduğunu da vurgulamak isterim. KAYNAKLAR DiE (1981) Tarım istatistikleri Özeti 1980, DiE yayınları, Ankara, Menzies,P. (2012) http://www.cansheep.ca/user/docs/cansh EEPBreeding%20Section%208 _EC 1. pdf NRC(National Research Council)(2007) Nutrient Requirements of Smail Ruminants: Sheep, Goats, Cervids, and New World Camelids, National Academies Press, Washington DC. Yılmaz,A., Çağlayan,T., Garip, M., Akmaz,A., Tekin, M.E., Tepeli,C., Polat,E.P., Coşkun, B. (2007). Kangal Tipi Akkaraman Koyunlarda Canlı Ağırlık ve Bazı Vücut Ölçüleri. S. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi, 5-8 Eylül 2007, Van.

Prof. Dr. Mustafa TEKERLi Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zooteni Anabilim Dalı tekerli@aku.edu.tr Koyunun Yağli Kuyruğunda Saklanan S1r Asya'nın, Ortadoğu'nun ve Kuzey Afrika'nın sokum veya kuyruk bölgesindeki yoğun yağ bikrimi ile kendini diğerlerinden ayırt ettiren ırkları dünya koyun nüfusunun %25'ini oluşturmaktadır. Bu yağ birikintisi onları kurak şartlara dayanıklı hale getirmektedir. Türkiye'de Akkaraman, Morkaraman, ivesi ve Dağlıç ırkları binlerce yıllık zorlu bir geçmişin günümüzdeki temsilcileri olarak hala ayakta durmaktadırlar. Sümerlerin kurduğu Uru k şehrinde bulunan taş kaplar ve mozaikler üzerinde 2400-3000 yıl öncesine ait yağlı kuyruklu koyun tasvirleri yer almaktadır. Ayrıca lncil'de de adaklarda bu koyunların kullanıldığı bildirilmektedir. Bu ırklar uzun bir süre boyunca Arap ve Fars mutfaklarının en güzel yemeklerinde kullanılan kuyruk yağının yegane tek tedarikçisi olarak yetiştirilmiş ancak son yıllarda diğer katı ve sıvı yağların artan popülaritesine Ortadoğu mutfaklarında da yenik düşmeye başlamıştır. Bununla beraber bölgenin güçlü ve zorlu çöl ve kurak iklim şartlarıyla mücadele edebilecek yegane ırklar olarak yerlerini korumaktadırlar. Eğer iyi beslenirler ve paraziller ile bir sıkıntı da söz konusu olmazsa hızla gelişip irileşebilir ve oldukça kaliteli bir karkas verebilirler. Kuyruk sokumu ve kuyruk üzerindeki yağ 27 kg gelen bir karkasta 4,5 kg düzeyinde biryere sahip olabilmektedir. Türkiye'nin yağlı kuyruklu ırkları iç batı Anadolu'dan başlayarak i ran sınırına kadaryayılırlar. Anadolu'nun kurak ve sert şartlarına yağlı

Resim 1: Afganistan'nın da dağlık bir bölgesinde çoban ve yağlı kuyruklu bir koç. Kaynak:http://en.wikipedia. org/wiki/file:afghanistan 12.jpg kuyrukları sayesinde uyum sağlamışlardır. Bu ırklarda yapağı dünya genelinde kaba, karışık ve genellikle renkli liflere sahiptir. Bu nedenle ticari piyasalardaki değeri sınırlıdır. Ancak halı ve kilim yapımında kullanılmaktadır. Dağlıç yapağılarından dokunan ve üretimi günümüze kadar gelmiş Bayat kilimlerinin ünü Frigya döneminde Atina'ya kadar duyulmuştu. Mısır'da Bedevi kadınlar çöldeki hayatı bu yünlerle yapılan kilim ve battaniyelere işiernekte ve turistlere satarak kazanç elde etmektedirler. Genellikle yağsız ince kuyruklu ırkların yetiştirildiği Amerika Birleşik Devletlerinde yaygın olan yağlı kuyruklu ırk kuzularının derilerinden yapılan meşhur astragan kürkleriyle ünlenmiş Karagül koyunlarıdır. Son yıllarda bu ülkede yağlı kuyruklu koyun etine karşı da giderek yükselen bir etnik talep oluşmaktadır. Bu talep kuzey Amerika'da kuzu piyasasında en hızlı büyüyen kesimi oluşturmaktadır. Resim2: Karagül (http://davisfarmla nd.blogspot.com/ 201 0/07/karakulsheep-originatedin-asiatic.html) internet sitesinden alınmıştır. Bugün ise özellikle Damara isimli ırk Avustralya ve Yeni Zelanda'da yaygın bir şekilde yetiştirilmeye başlanmıştır. Yapağısı farklı ve güzel renklerde fakat kısadır. Eti ise bir miktar mermerleşmeyle beraber oldukça yağsız ancak kolesterol değerleriyle problemleri olan kişiler için son derece ideald ir. Avustralya ve Yeni Zelanda bu ırkı özellikle Ortadoğu'dan gelen talebi karşılamak için yetiştirmektedir. Yine yağlı kuyruklı bir ırk olan Damara ırkına karşı bizim Akkaramanlarımızın bu piyasada rekabet edebileceği açıktır. Ortadoğu'da işlenmiş ve dondurulmuş et piyasası bu pazara en uygun koyun ırkiarına sahip Türkiye için çokcazip birortam oluşturmaktadır. Bir başka yağlı kuyruklu koyun ırkı olan Altay ırkı da Çin'in kurak ve dağlık bölgelerinde başarıyla yetiştirilmektedir. Yine Kırgızistan'da Tacikistan ve Özbekistan'ın Hisar bölgesinden köken alan Hissar ırkı ortalama 120-140 kg gelen koçları ve 75-80 kg ağırlığındaki koyunları ile bölgenin dayanıklı, hızlı gelişen ve kaliteli et üretimiyle aranan bir koyun ırkıdır. Bir diğer yağlı kuyruklu ırkta Mısır'ın çöl şartlarına uyum sağlamış Barki'dir. Bu ırkın özelliği de 300 günlük uzun bir tohumlama mevsiminin olmasıdır. Ayrıca oldukça gelişmiş biranalıkyeteneği vardır. Birdiğeryağlı kuyruklu ırk olan ivesiler ise Ortadoğu'nun en sütlü koyunlandır. Yine bu ırkların en çok yetiştirildiği bir ülke olan Iran'daki isimleri Beluci, Gezel, Lori Bahtiyari, Megani, Zandi ve Mehrabani gibidir. Mehraban koyunları özellikle et üretimi için yetiştirilir. Çoklu doğumları, döl verimleri ve yaşama güçleri yüksektir. Azerbaycan'ın Nahcivan vilayetinde yetiştirilen Balbas koyunlarında bir dağuma düşen kuzu sayısı 1,25 olup, laktasyon süt verimleri 125 ila 135 kg arası nda d ır. Bugün özellikle kurak şartlara dayanıklı yeni koyun tipleri elde edileceği zaman başvurulan önemli bir kaynak bu binlerce yıllık geçmişi olan yağlı kuyruklu ırklar olmaktadır. Güney Afrika'nın meşhur etçi ırkı Darper Darsetler ve yağlı kuyruklu bir ırk olan Siyah başlı Pers koyunlarının melezlenmesi ile elde edilmiştir. Kırgızisıanın sert koşullarına uyumlu ve ince yapağı veren Tonkorunnaya ırkı Kafkasya merinosu, Sibirya Rambulyesi, Württenberg, Prekoz ve Avustralya merinoslarının yerli yağlı kuyruklu ırkla melezlenmesiyle geliştirilmiştir. Ermenistan Aragats koyunları Rambulye ve Linkoln ırkları ile bölgenin yağlı kuruklı ırkı Balbas arasında yapılan melezierne çalışmaları ile bugünkü düzeyine gelmiştir. Türkiye'nin Anadolu ve Konya Merinoslarındaki Akkaraman esintisi de onları Anadolu'da yaşatan tek gerçektir. Görüldüğü üzere tarihin derinliklerinden gelen yağlı kuyruklu ırklar insanoğlunun koyunculuk macerasının belki de en eski şahitleri olarak nesiller boyu genlerinde biriktirdikleri tecrübelerini bizlerin kullanımına sunuyor. Sağlleakla kalın ız. Kaynaklar 1. Aytuğ C. N., Alaçam E., Özkoç 0., Yalçın B.C., Türker H., Gökçen H., "Koyun-Keçi Hastalıkları ve Yetiştiriciliği", Tüm Vey Hayvancılık Hizmetleri yayın no:2, 381, Istanbul, 1990. 2. "Fat-tailed sheep" (http:/len.wikipedia.org/wiki/fat-tailed_sheep#mwhead) internet sitesi. Erişim tarihi:06.01.2013 3. "Sheep with Fat-tails" (http:/lwww.infobarrel.com/fat Taii_Sheep_Breeds) internet sitesi. Erişim tarihi:06.01.2013 4. "Fat-tailed Sheep The Damara" (http:/lwww.infobarrel.com/sheep_breeds_-_ The_Damara) internet sitesi. Erişim Tarihi:06.01.2013. 5. Schoenian S., "Raising sheep in South Kazakhstan", (http:/lwww.sheepandgoat.com/articles/kazakh.html) internet sitesi. Erişim Tarihi:06.01.2013. 6. "KYRGYZSTAN Ruminant livestock production systems, histarical background" (http:/lwww.fao.org/ag/agp/agpc/doc/counprof/kyrgi.htm#4.1) internet sitesi. Erişim tarihi: 06.01.2013. 7. "i ranian domestic sheep breeds" (http:/lwww.iranzoo.byethost33.com/sheep/sheep.html) Erişim tarihi: 06.01.2013. 8. "Bazar imformasiya ve kommersiya merkezi " (http:/lwww.agrobusiness.az/en/animals.php?dir-141) internet sitesi. Erişim tarihi:06.01.2013.