Diyabetik Gastroparezi Tedavisi



Benzer belgeler
KEMOTERAPİYE BAĞLI BULANTI VE KUSMA. Prof Dr Deniz Yamaç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ

Eser Elementler ve Vitaminler

Yatan hastalarda güncel diyabet tedavisi

Yoğun Bakım Hastasının Beslenmesinde Tartışmalı Konular. Dr.Bilgin CÖMERT GATA Đç Hastalıkları YBÜ

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ

Metabolik Cerrahinin Diyabet Tedavisinde Yeri

İkili Oral Antidiyabetik Kombinasyonları

Şeker düşürücü ilaçlar

İnfeksiyonlu Hastada Antidiyabetik Tedavi İlkeleri

İnkretinler (Olgu sunumları ile)

ÜÇLÜ ORAL ANTİDİYABETİK TEDAVİSİ. Derun Taner Ertuğrul KEAH Endokrinoloji

İleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması

İleri obez diyabetiklerde antidiyabetik ajan seçimi. Dr. Mustafa ÖZBEK Dışkapı YBEAH Endokrinoloji Kliniği ANKARA

Diyabetik Gastroenteropati Patofizyoloji & Klinik

Tip 2 diyabetik bireyde oral ajanlar yetmiyor. GLP-1 Analoğu?

Genel Önlemler. Dr. Bülent Çiftçi Sanatoryum Hastanesi Keçiören-Ankara

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

Diyaliz Hastalarında Dispepsi, GIS Problemler. Dr. Başol Canbakan

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Nörolojik Hastalarda Tüple Beslenme Endikasyonları Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

GELECEĞİN TIBBINA HOŞ GELDİNİZ

HİPOGLİSEMİNİN KOMPLİKASYONLARI

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Acil servis başvurularının. %50-60 ını oluşturur. ERİŞKİN HASTADA AĞRI YÖNETİMİ. Dünya Ağrı Araştırmaları Derneğinin. ağrı tanımlaması şöyledir:

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir?

Tularemi Tedavi Rehberi Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

EVDE BAKIM GEREKTİREN PEDİATRİK HASTALARDA BESLENME DESTEĞİ

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara

ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( / 06 / 2015 )

Sürekli ciltaltı insülin infüzyonu (CSII) Sürekli glukoz izlemi(cgm) (Klinik Kullanımı)

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI

ARPA VE YULAF EKMEĞİNİN İŞTAH ÜZERİNE ETKİLERİ

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Gebelikte Beslenme Vitaminler

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

TİP 2 DİYABET HASTALARI İÇİN RAMAZAN SÜRESİNCE ORUÇ TUTMANIN ESASLARI HAKKINDA BİLGİ KİTİ

Olgu sunumu. Sunu planı; - olgu. - epidemiyolji. - farmakoloji. - klinik

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

Diyabetik Gastroparezide Beslenme Tedavisi

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür

HUMAN ALBÜMİN Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finansal Analiz Daire Başkanlığı Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Diyabetik Periferik Nöropati; Çevresel ve Genetik Faktörlerin Etkisi

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır.

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

YAŞLILIK DÖNEMİNDE İLAÇ KULLANIMI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

BOTULİNUM ANTİTOKSİN. Uzm. Dr. Ş Ömür Hıncal SBÜ Bağcılar EAH Acil Tıp Kliniği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Tabletler çiğnenmeden yeterli miktarda sıvı, örneğin bir bardak su ile yutulmalıdır.

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: 1 ampul, 3 ml izotonik tuz çözeltisi içinde 3 mg granisetrona eşdeğer miktarda granisetron hidroklorür içerir.

PRİMER NOKTURNAL ENUREZİS TEDAVİSİ

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Oral, İntravenöz ve İntranasal analjezi: ANALJEZİDE EN İYİ YOL? Uzm. Dr. İsmail TAYFUR

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Prof. Dr. Yeşim GÖKÇE - KUTSAL

Bireyselleştirilmiş tip 2 diyabet tedavisinde yaklaşım

Diyabetlilerin sadece %37 sinde hedef glikoz değerine ulaşılabiliyor

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. FERRİSİTA mg / 5 ml Şurup Ağızdan alınır.

Transkript:

Diyabetik Gastroparezi Tedavisi Prof. Dr. Ali Riza Uysal Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Diyabetik gastroparezinin önemli bir sağlık sorunu olduğu giderek daha iyi anlaşılmıştır. Gastroparezi nedeniyle hastane yatışları ABD de 1995-2004 yılları arasında %158 artmıştır. Diyabetik hastalarda mide boşalması gecikmesi %28-65 oranında bildirilmiştir. Fakat semptomsuz hastalarda mide boşalması gecikmesine rastlanılabileceği gibi, mide boşalmasının normal ve normalden hızlı bulunduğu durumlarda da gastoparezi belirtilerine rastlanmıştır. Bu bakımdan diyabetik gastroparezi tanımının şu şekilde daraltılması gerekmiştir: Hastada obstrüksiyon bulunmaksızın gecikmiş mide boşalması ile birlikte bulantı, kusma, gaz, iştahsızlık gibi üst gastrointestinal sistem belirtilerinin olması. Bu tanım kriter olarak alındığında, ABD nin Olmsted yerleşim merkezinde yapılmış bir toplum çalışmasında gastroparezi kümülatif oranı DM1 de %4,8, DM2 de %1 ve kontrollarda %0,1 olarak bulunmuştur (Kashyap P, Farrugia G Gut 2010)

Gastroparezi tedavisinde tedavi seçenekleri şunlardır: Besin desteği, prokinetiklerle mide boşalmasının düzeltilmesi, Bu ilaçlar başlanmadan önce hastanın mide boşalmasının hızlı olmadığından emin olunmalıdır. Diyabetik hastaların bir alt grubunda mide boşalması hızlıdır. belirtilerin kontrolu ve tedaviye yanıtsız olgularda elektriksel gastrik uyarımın kullanılması. (Kashyap P, Farrugia G Gut 2010)

Diyet düzenlemeleri Gastroparezili hastalar düşük yağlı, sindirilmeyen lif (taze meyva ve sebzeler) içermeyen bir diyetle beslenmeli ve bu diyeti sık ve küçük öğünler halinde almalıdır. Çünkü yağ mide boşalmasını geciktirir. Sindirilmeyen lifler ise boşalmaları için etkin antral motiliteye gereksinim gösterir. Etkin antral motilite diabetik gastroparezi ve vagotomiye bağlı gastroparezide sıklıkla yoktur. Daha ağır hastalar vitaminlerle desteklenmiş homojenize veya sıvı gıdalardan yararlanabilir. Zaman zaman jejunostomi tüpünden enteral beslenme gerekebilir. Parenteral beslenme ise enteral beslenmenin imkansızlaştığı ağır gastrik ve intestinal dismotilite durumları ile sınırlandırılmalıdır (Camilleri M UpToDate 2013)

Gliseminin daha iyi kontrolunun mide motor işlevini iyileştireceği ileri sürülmüş, fakat kanıtlanmamıştır. Sağlıklı kontrollarda hiperglisemi oluşturulması antral hipomotilite, pilorik basınç dalgalarının uyarılması ve mide fundusunun kompliyansının artışı ile sonuçlanır. Bunlar mide boşalmasını geciktirir. Hiperglisemi prokinetik ilaçların etkinliğini de azaltır (Camilleri M UpToDate 2013). Kronik hipergliseminin rolü ise daha az açıktır. Bir geniş derlemede kan glukoz düzeyleri 270 mg/dl nin altında ve üzerinde olanların mide boşalma hızları arasında önemli fark bulunmamıştır (Horowitz M, et al. Eur J Nucl Med 1991).

Bir diğer potansiyel sorun belirti vermese de mide boşalma gecikmesi olan, özellikle insülin kullanan hastalarda, glisemi ayarının bozulabileceğidir. Bu soruna iki etkenin katkısı olabilir: İntensif insülin rejimleri altındaki hastalarda glukoz emilimindeki değişkenlik ve oral antidiyabetik ilaçların emiliminin bozulması. Fakat gastrik stazın tedavisinin diyabetik kontrolu uzun dönemde düzelttiğini ve komplikasyonları önlediğini gösteren veri yoktur. (Camilleri M UpToDate 2013)

Diyabetik gastroparezi tedavisinde bir önemli nokta pramlintid ve GLP1 analogları (örneğin ekzenatid) mide boşalmasını geciktirir. Dolayısı ile gastroparezi tedavisine başlanmadan önce, iatrojenik gastroparezi akla getirilmeli ve hastanın diabet tedavisinde kullandığı bu tür ilaçlar değiştirilmelidir. (Camilleri M UpToDate 2013)

Diyabetik gastroparezide ilaç tedavisi Hem prokinetik, hem de antiemetik ilaçlar mide boşalma gecikmesinin tedavisinde yararlı olmaktadır. Oral ilaç alamayan hastaların tedavisinde birinci seçenek intravenöz eritromisindir. Oral sıvıları alabilen hastaların tedavisinde birinci seçenek sisaprid idiyse de, bu ilacın kullanımı ABD de ağır olarak sınırlanmıştır. Alternatif oral prokinetikler metoklopramid ve domperidon dur. (Camilleri M UpToDate 2013)

Eritromisin İntravenöz eritromisin (eritromisin laktobiyonat 8 saatte bir 3 mg/kg) hastanın ağızdan alamadığı akut gastrik staz durumlarında mideyi tekrar çalıştırmak için kullanılabilir. Periferik venleri hasarlamamak için eritromisin infüzyonu 45 dakikada yapılmalıdır. Eritromisin kolinerjik nöronlar üzerindeki motilin reseptörlerini uyarır Eritromisin yüksek amplitüdlü propulsif gastrik kontraksiyonlara neden olarak, solid artıkları mide dışına atar. Fundus kontraktilitesini uyarır ve proksimal midenin gıda alımına akomodasyon yanıtını inhibe eder. (Camilleri M UpToDate 2013)

Diyabetik gastroparezili 10 hasta üzerinde yapılan bir plasebo kontrollu çalışmada intravenöz 250 mg eritromisin uzamış mide boşalmasını hem katı gıdalar, hem de sıvılar için düzeltmiştir. Katı gıdaların alınmasından sonra 120. dakikadaki gastrik retansiyonu %63 den %4 e, sıvı gıdaların alınmasında 120 dakika sonraki gastrik retansiyonu %32 den %4 e indirmiştir. Günde 3 kez 250 mg oral eritromisinin 4 hafta kullanılması ile de daha düşük düzeyde olmakla birlikte, mide boşalma gecikmesinde yine de önemli düzelme gözlenmiştir (Janssens J, Peeters TL, et al. N Engl J Med 1990). Oral eritromisinin yararını destekleyen deliller zayıftır. 35 çalışmanın değerlendirildiği bir sistematik derlemede 60 hastanın 26 sında (%43) iyileşme saptanmıştır (Maganti K ve ark Am J Gastroenterol 2003).

Eritromisinin potansiyel yan etkileri arasında gastrointestinal toksisite, ototoksisite, psödomembranöz kolit, dirençli bakterilerin üremesi ve özellikle CYP3A4 ü inhibe eden ilaçları kullanan hastalarda uzun QT sendromuna bağlı ani ölüm vardır. Yani kronik eritromisin kullanımı diğer ilaçlara dirençli ve eritromisine yanıt veren hastalarla sınırlandırılmalıdır.

Azitromisin Eritromisine alternatif olarak kullanılmaktadır. Fakat eritromisinde görülen, QT uzaması ve ani ölümle sonuçlanan ilaç etkileşimi azitromisin ile görülmez. Azitromisin CYP3A4 ün zayıf bir inhibitörü olduğundan, yine de bir miktar QT uzamasına yol açabilir. Gastroparezide azitromisin tedavisine karşı olan görüşler ilacın yüksek maliyetini ve antibiyotik rezistansı potansiyelini öne sürerler. (Camilleri M UpToDate 2013)

Gecikmiş mide boşalmasında azitromisin tedavisi ile ilgili veriler sınırlıdır: 120 hasta ile yapılan bir retrospektif olgu-kontrol çalışmasında midenin ortalama yarı boşalma süresi bakımından azitromisin ile eritromisin arasında önemli fark bulunmamıştır. Ortalama mide yarı boşalma süresi azitromisin ile 10 dakika, eritromisin ile 12 dakika bulunmuştur (Larson JM ve ark. J Neurogastroenterol Motil 2010). Bir manometrik çalışmada azitromisin ve eritromisinin benzer intravenöz dozlarının antral motilite üzerinde benzer etkileri olduğu bulunmuştur. Azitromisinin daha yüksek dozu (500 mg) kullanıldığında ise, antral aktivite amplitüdü ve süresi ve motilite indeksi 250 mg eritromisine göre artmıştır (Moshiree B ve ark. Dig Dis Sci 2010).

Metoklopramid Paranteral metoklopramid, ağızdan alamayan hastalarda intravenöz eritromisinin alternatifidir. Hem antiemetik, hem de bir miktar prokinetik aktivitesi vardır. Fakat oral metoklopramid santral yan etkilere (ankziete, huzursuzluk, depresyon) ve hiperprolaktinemiye neden olabilir. Nadir görülmekle birlikte ekstrapiramidal yan etkilere ve tardiv diskineziye yol açabilir. Yalnızca gastroparezisi olan ve diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda kullanılır. Her hasta için en düşük etkin doz aranmalıdır. Sıvı formülasyonlar mideyi daha çabuk terk ettiklerinden, daha etkindir ve daha düşük dozla etki elde edilmesini sağlarlar. Yemeklerden 15 dakika önce ve yatma zamanında 5 mg dozunda başlanması önerilir. Sonuç elde edilinceye kadar doz artırılmalıdır.

Hastalar günde 40 mg a kadar olan metoklopramid dozlarına önemli yan etki olmadan, iyi tahammül ederler. Fakat hastadan istemsiz hareketler olduğunda doktora bildirmesi istenir. Tardiv diskinezi, erken tanı ve ilacın kesilmesi ile reversibl olabilir. Bazıları subkütan 5-10 mg metoklopramid dozlarını önerirler. Fakat subkütan yol daha önce metoklopramid yan etkisi geçirdiği bilinen hastalarda uygulanmamalıdır. Eğer parenteral yol kullanılacaksa, tedaviye 2 mg lık bir test dozu ile başlanılması önerilmektedir. (Camilleri M UpToDate 2013)

Domperidon Domperidon kullanımı FDA tarafından onaylanmamıştır. Sisaprid gibi domperidon da aritmi riskini artırabilir. Gastroparezi tedavisinde domperidon ile yapılan çalışmalar küçüktür ve önemli metodolojik sınırlılıkları vardır. Fakat gastroparezideki etkinliği olasılıkla metoklopramide benzer. (Camilleri M UpToDate 2013)

Antiemetikler Fenotiazinler (kompazin) parenteral ve rektal yoldan, antihistaminikler (difenhidramin) oral ve rektal yoldan kullanılabilir. Fenotiazinler sisaprid ile birlikte kullanılmamalıdır. Gastroparezi tedavisinde 5HT3 antagonistlerinin (ondansetron, granisetron, tropisetron) diğer antiemetiklere üstünlüğü yoktur.

Klinik kullanıma girebilmeleri için faz 3 çalışmaları gereken ilaçlar Daha başka ajanlar da prokinetik etki yönünden araştırılmıştır. SK-951 bir benzofuran türevidir. STZ diyabetik köpeklerde mide boşalmasını düzeltir. Epalrestat bir aldoz redüktaz inhibitörüdür. Diyabetik gastroparezili hastalarda elektrogastrografide (EGG) dakikada üç siklus dalgaların amplitüdünü artırır. 5-HT 4 agonistleri prukaloprid ve TD-5108 mide boşalmasını hızlandırır. Fakat bunlar gastroparezide denenmemiştir. (Kashyap P, Farrugia G Gut 2010)

Ghrelin vagal aferent nöronlarda ve midedeki enterik nöronlarda aktivitesi saptanan büyüme hormonu (GH) sekretagog reseptörlerin ligandıdır. Diyabetik gastroparezili hastalarda yapılan plasebo kontrollu bir çalışmada ghrelinin mide boşalmasını düzelttiği gösterilmiştir. Fakat prokinetik etkisini hangi yolla gösterdiği belirlenmemiştir ve yarı ömrü kısadır. Bir ghrelin reseptör agonisti olan TZP-101 insanlarda denenmiştir. Diyabetik gastroparezili hastalar tarafından iyi tolere edilmiştir ve bu hastalarda mide boşalmasını düzeltmiştir. (Kashyap P, Farrugia G Gut 2010)

Elektriksel mide uyarımının başlıca iki yöntemi vardır : Yüksek frekanslı elektriksel mide uyarımı: Etkinliği ile ilgili veri sınırlıdır. Diğer tedavilere dirençli gastroparezide insanda tedavi amaçlı kullanımı onaylıdır. Elektriksel gastrik pacing: İmplantasyon için çok büyüktür. (Hasler WL UpToDate 2013)

Yüksek frekanslı elektriksel mide uyarımı (YFMU): 12 siklus/dakika elektriksel mide uyarımının etki mekanizması halen belirli değildir. Solidlerin boşalma süresine etkisi çok azdır. 63 hasta üzerinde yapılan bir retrospektif çalışmada YFMU, dördüncü saatteki mide retansiyonunu ancak %7 oranında azaltmıştır (Lin Z ve ark Neurogastroenterol Motil 2008). Düşük enerjili yüksek frekanslı nörostimulasyonun bazal gastrik elektriksel aktivite ve disritmi üzerinde de etkisi yoktur. Fakat yavaş dalga amplitüdünü ve ileti hızını artırır. Sempatovagal aktiviteyi değiştirir, mide gerilmesine yanıt veren torasik spinal nöronların aktivitesini düzenler (Hasler WL UpToDate 2013).

YFMU ile yapılmış iki randomize kontrollü çapraz çalışma vardır. Bunlardan biri idiyopatik ve diyabetik gastroparezili olgularda yapılmış ve özellikle diyabetik gastroparezide önemli yarar bildirilmiştir (Abell T ve ark. Gastroenterology 2003). İkincisinde ise kısa dönemde (6 hafta) olmamakla birlikte, uzun dönemde (12 aylık YFMU uygulamasından sonra) bazala göre objektif ve sübjektif parametrelerde düzelme saptanmıştır (McCallum RW ve ark Clin Gastroenterol Hepatol 2010). Gözlemsel çalışmalar YFMU ile BKİ, HBA1C, serum albumin düzelmeleri ve prokinetik ilaç gereksinimi, beslenme desteği gereksinimi ile hospitalizasyon gereksiniminde azalma bildirmişlerdir. YFMU, fiziksel ve mental yaşam kalitesi skorlarındaki artış ile de ilişkili bulunmuştur (Hasler WL UpToDate 2013).

YFMU: Tehlikeleri YFMU nun enfeksiyon, elektrodların yerinden çıkması ve barsak obstrüksiyonu gibi komplikasyonları, %10 dan fazla hastada cihazın çıkarılmasına neden olmuştur (Abell TL ve ark. Digestion 2002). Pil ömrü iyi tanımlanmamıştır. Bazı serilerde cihazın implantasyonundan sonra 10 yıl geçmeden pil değişiminin gerektiği bildirilmiştir (Anand C ve ark. Digestion 2007).

YFMU: Yanıtı öngören özellikler Bir çalışmada implantasyondan önce bulantı ve kusması olan ve narkotik alışkanlığı olmayan hastalarda yanıt, gaz ve karın ağrısı yakınmaları olan hastalarda olduğundan daha iyi bulunmuştur (Maranki JL ve ark. Dig Dis Sci 2008). Diyabetik gastroparezili hastalar, idiyopatik gastroparezili hastalara göre daha fazla belirti iyileşmesi göstermektedirler (Abidi N ve ark. Neurogastroenterol Motil 2006, Hasler WL UpToDate 2013).

YFMU ya potansiyel adaylar Kanıtlanmış gastroparezisi bulunan, en az günde bir kez ağır bulantı ve kusması olan ve yine en az bir yıl antiemetikler ve prokinetiklerle agresif tedaviye yanıt vermeyen hastalar elektriksel uyarıma adaydırlar. (Hasler WL UpToDate 2013)

Gastrik elektriksel nörostimulatör FDA tarafından gastroparezi tedavisinde sınırsız pazarlama için uygun bulunmamıştır. Fakat insancıl kullanım cihazı (HUD) olarak kabul edilmiştir (Hasler WL UpToDate 2013). Nörostimulatörün ağrı, şişkinlik, gaz ve reflü belirtilerini azalttığı belirlenmemiştir (Maranki JL ve ark. Dig Dis Sci 2008). Cerrahiden sonra olabilecek enfeksiyon tehlikesi nedeni ile immünsupresif tedavi altındaki hastalara uygulanması uygun değildir. Nörostimulasyonun gelişen fetus üzerindeki etkisi bilinmediğinden, bu cihaz gebelikte uygulanmamalıdır (Hasler WL UpToDate 2013).

Diyabetik gastroparezide ağrının nedeni bilinmez. Bazı hastalar prokinetiklerden ve gastrik işlevi iyileştiren klasik tedavilerden yararlanır. Kronik karın ağrısında kullanılan trisiklik, tetrasiklik antidepresanlar, gabapentin ve pregabalin diyabetik gastroparezideki ağrının tedavisinde de kullanılabilir. Fakat bunların gastroparezideki rolünü araştıran özgül çalışmalar yoktur. Ağrı tedavisi multidisipliner bir yaklaşımla yapılmalı, hem altta yatan motilite bozukluğu hedeflenmeli, hem de periferik ve santral devreler dikkate alınmalıdır. Opiyatlar ancak çok ender ve yalnızca refrakter olgularda kullanılmalıdır. Eğer gerekiyorsa tramadol gibi zayıf bir opiyat veya bir к agonisti (asimadolin) kullanılması düşünülmelidir. (Camilleri M Neurogastroenterol Motil 2008).

Diyabetik gastroparezi tedavisi ile ilgili beklenen gelişmeler: Hastalığın daha iyi anlaşılan patofizyolojisine göre yeni tedavilerin geliştirilmesi: IGF-1 yolunu hedefleyen ilaçlar, oksidatif stresi azaltmaya yönelik ilaçlar, nnos dimerizasyonunu hedefleyen ilaçlar ve immün hücreleri hedef alan ilaçlar. Bunlardan haemin insanda kullanım için şimdiden uygun bulunmuştur. Hem oksijenaz-1 i artırır. Hem oksijenaz-1 in ürününü yerine koyan karbon monoksit gibi ilaçlar üzerinde durulmalıdır. Hayvan çalışmalarında bu yaklaşımın ICC, nnos aktivitesi ve makrofajlardaki değişiklikleri geri döndürebildiği gösterilmiştir. Yeni prokinetikler ve daha etkin gastrik pacing yöntemlerinin geliştirilmesi. Diyabetik gastroparezinin prognozunu ve tedavilerin uzun dönemdeki etkinliğini belirlemeye yönelik prospektif izlem çalışmaları. Kök hücre tabanlı tedavilerin potansiyel kullanımı ile ilgili çalışmalar yapılması.