KENTSEL ALANLARDA BÜTÜNLEŞİK DEPREM RİSKİ MODELİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ



Benzer belgeler
Deprem Tehlike Analizi Nedir? Ne Zaman Gerekir? Nasıl Yapılır? Naz Topkara Özcan

KONU: KOMİTE RAPORU TAKDİMİ SUNUM YAPAN: SALİH BİLGİN AKMAN, İNŞ. YÜK. MÜH. ESPROJE GENEL MÜDÜRÜ

BELEDİYEDE YAPILAN CBS ÇALIŞMALARINDAN ELDE EDİLEN 2 BOYUTLU VE 3 BOYUTLU TEMATİK HARİTALARIN SUNUMU

ONDOKUZMAYIS İLÇESİ NDE (SAMSUN) AFETE YÖNELİK CBS ÇALIŞMALARI

ELER Programı İle Dinamik Çalışan Web Tabanlı Afet Koordinasyon Sistemi

Ders 1.2 Türkiyede Barajlar ve Deprem Tehlikesi

80. YILINDA 1935 MARMARA

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

İTME ANALİZİ KULLANILARAK YÜKSEK RİSKLİ DEPREM BÖLGESİNDEKİ BİR PREFABRİK YAPININ SİSMİK KAPASİTESİNİN İNCELENMESİ

BALÇOVA VE SEFERİHİSAR İLÇELERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN YAPI STOĞU ENVANTER VE DEPREM GÜVENLİĞİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ PROJESİ

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sınırlarında Deprem Tehlike ve Riskinin Belirlenmesi

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

KONU: BARAJLARDA SİSMİK TEHLİKENİN TAYİNİ - Olasılıksal ve deterministik hesaplar sonrası baraj tasarımında kulanılacak sismik tehlike seviyeleri

Sıvı Depolarının Statik ve Dinamik Hesapları

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

Afet Yönetimi ve. Sel Risk Değerlendirmesi

JEOLOJİK-JEOTEKNİK BİLGİ SİSTEMİNE BİR ÖRNEK: AKSARAY İL MERKEZİ

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21

by Karin Şeşetyan BS. In C.E., Boğaziçi University, 1994

GPE DEÜ Fen Bilimleri Enstitüsü. Sismik Risk ve Sismik Tehlike : Tanım, Temel kavramlar Sismotektonik haritalar : USGS 30sec DEM topoğrafya

SERAMAR Projesi nin. Mehmet Cemal Genes Mustafa Kemal Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Hatay, Türkiye

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE AFET VE ACİL DURUM YÖNETİM BİLGİ SİSTEMLERİ

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

KADIKÖY BELEDİYESİ KENTSEL ARAMA KURTARMA TAKIMI YILLIK FAALİYET RAPORU

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖĞRETİM PLANI

BURSA ĠLĠ ĠÇĠN ZEMĠN SINIFLAMASI VE SĠSMĠK TEHLĠKE DEĞERLENDĠRMESĠ PROJESĠ

3. Ulusal Taşkın Sempozyumu, Nisan 2013, İstanbul

İSTANBUL UN OLASI DEPREM KAYIPLARI TAHMİNLERİNİN GÜNCELLENMESİ İŞİ (İSTANBUL DEPREM SENARYOSU) YÖNETİCİ ÖZETİ

MapCodeX Web Client ELER, AKOM Modülleri

AFET VE ACİL MÜDAHALE BİLGİ SİSTEMİ. Yard. Doç. Dr. Mehmet Fatih DÖKER

ULUSAL KUVVETLİ YER HAREKETLERİ KAYIT ŞEBEKESİ NATIONAL STRONG GROUND MOTION NETWORK

TÜRKİYE DEPREM BÖLGELERİ HARİTALARININ EVRİMİ

ÖĞRETĠM ELEMANLARININ ÖZGEÇMĠġLERĠ

TAŞKIN VE SİGORTA II. Ulusal Taşkın Sempozyumu

İSTANBUL İÇMESUYU VE ATIKSU ŞEBEKELERİNİN SİSMİK PERFORMANSI. Özal YÜZÜGÜLLÜ 1, Koray.UĞURLU 2 yuzugul@boun.edu.tr, koray@stela.com.

SOSYAL ZARARGÖREBİLİRLİK ANALİZİ: SYNER-G YAKLAŞIMI

AFET KOORDİNASYON MERKEZİNİ (AKOM)KURDUK

İNM Ders 9.2 TÜRKİYE DEPREM YÖNETMELİĞİ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

Hızlı Değerlendirme ve Ayrıntılı İnceleme Yöntemleri ile Betonarme Yapıların Hasar Durumlarının İncelenmesi

Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi Veri Tabanının Uluslararası Ölçütlere Göre Derlenmesi

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE

ANALYSIS OF PREPAREDNESS AND RESPONSE TO EARTHQUAKE RISK OF BEŞĐKTAŞ DISTRICT USING GIS

EN BÜYÜK OLASILIK YÖNTEMİ KULLANILARAK BATI ANADOLU NUN FARKLI BÖLGELERİNDE ALETSEL DÖNEM İÇİN DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

BAYRAM TATİLLERİNİN TRAFİK KAZALARINA ETKİLERİ Kaygısız, Ömür. 1, Düzgün, Şebnem. 2, Semiz, Emin 1

MTA Genel Müdürlüğü Tarafından Yürütülen TUCBS ve INSPIRE Standartları Çalışmaları

Depremi Yaşayan Kişi Gözlemlerinin Hızlı Bir Şekilde Toplanması

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖĞRETİM PLANI

TAŞKIN YÖNETİMİNDE MODELLEME ÇALIŞMALARI

6306 SAYILI KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI KAPSAMINDA YER ALAN HIZLI DEĞERLENDİRME TEKNİĞİNİN GENİŞ KAPSAMLI SAHA UYGULAMASI: NİĞDE ÖRNEĞİ

Türkiye Sosyoekonomik Statü Endeksi Geliştirme Projesi. Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Dünya CBS Günü Kasım 2015, Ankara

HIZLI DURUM TESPİT (DURTES) YÖNTEMİ YAZILIMININ GELİŞTİRİLMESİ

BUSKĐ SU VERĐLERĐNĐN GELĐŞMĐŞLĐK DÜZEYĐNE GÖRE COĞRAFĐ BĐLGĐ SĐSTEMLERĐ ĐLE ANALĐZĐ

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir.

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN İNŞAAT ALANINDAKİ UYGULAMALARI

Planlama Kademelenmesi II

Coğrafi Bilgi Sistemleri Çözümleri

SİSMOTEKTONİK (JFM ***)

GENİŞ ALAN DEPREM MASTER PLANI HAZIRLANMASI VE RİSK YÖNETİMİ İÇİN YENİ BİR YÖNTEM (BAKIRKÖY ÖRNEĞİ)

Şekil 6. Kuzeydoğu Doğrultulu SON-B4 Sondaj Kuyusu Litolojisi

TEMATİK COĞRAFİ HARİTALARIN VERİMLİLİK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

IV. ARAZİ YÖNETİMİ ÇALIŞTAYI

YAPI VE DEPREM. Prof.Dr. Zekai Celep

1 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29254

Mekansal Adres Kayıt Sistemi. T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

KIBRIS TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ YASASI (21/2005 Sayılı Yasa) Madde 18 Altında Yapılan Tüzük

TÜRKİYE DE İLKYARDIMIN SAĞLIK VE AFET ORGANİZASYONUNA ENTEGRASYONU. Dr. Yavuz Üçkuyu Konya İl Ambulans Servisi

Kentsel Dönüşümde Coğrafi-Kent Bilgi Sistemleri

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri A.B.D.

GÜÇLENDİRİLEN YAPILARDA YAPI ÖZELLİKLERİ MALİYET İLİŞKİLERİ ÜZERİNE İSTATİSTİKSEL BİR ÇALIŞMA

Kod numarası tek olanlar güz dönemi, çift olanlar bahar dönemi derslerini belirtmektedir.

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

TAMBİS Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü

MEVCUT BİNALARDA DEPREM PERFORMANSLARININ AYRINTILI İNCELEME YÖNTEMLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

Rize İl Genelinde Afet Bilgi ve Meteorolojik Erken Uyarı Sistemleri Kurulması. Rize Belediyesi Halil Bakırcı, Rize Belediye Başkanı

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

BETONARME BİNALAR İÇİN HASARGÖREBİLİRLİK EĞRİLERİNİN BELİRLENMESİ

İTFAİYE BİLGİ SİSTEMİ

SBE16 / Akıllı Metropoller Ekim 2016 / İSTANBUL

Farklı Deprem Senaryolarına Göre Kırşehir İli Kayıp Tahmin Analizleri

SİSMİK MİKROBÖLGELEME ÇALIŞMALARINDA CBS (COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ) KULLANIM YÖNTEMİ

Gayrimenkul Değerleme ve Kentsel Dönüşüm Uygulamaları

Deprem Tehlike Yönetimi ( )

Hidrolojik Erken Uyarı Sistemleri ve DSİ Genel Müdürlüğü Uygulamaları

T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AY D E S AFET YÖNETİM VE KARAR DESTEK SİSTEMİ - GENEL TANITIM

7. Kullanıcı Konferansı

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ VE YERLEŞİMİN FİZİKSEL ENVANTERİNİN AFET RİSKİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ: DÜZCE İLİ KAYNAŞLI İLÇESİ ÖRNEĞİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ

YAZILIM PROJESİ YÖNETİMİ

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Bina Envanter Çalışması

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2. HAFTA

Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve İnteraktif Web Uygulaması

Transkript:

TMMOB AFET SEMPOZYUMU 201 KENTSEL ALANLARDA BÜTÜNLEŞİK DEPREM RİSKİ MODELİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ H. Şebnem Düzgün 1 ve M. Semih Yücemen 2 SUMMARY There is a need for integrated approaches for urban earthquake risk in the urban areas of our Country in order to decrease the risk and mitigate the damages. Until recently, earthquake risk estimations are performed by evaluating the seismic hazard and prediction of buildings to be damaged. However, in this approach other elements at risk in the urban area were ignored. Hence, when the seismic hazard occurred the consequences are considered based on only building damage. When the other elements of the urban area, such as inhabitants, urban economy, infrastructure, cultural and historical heritage, etc. are taken into account by using integrated risk models, urban risk can be predicted more realistically. In this paper a spatial urban disaster risk model, which uses socio-economic and building vulnerability, as well as accessibility to critical services and is based on geographical information technologies, is proposed. The developed model is implemented for Odunpazarı Municipality in Eskişehir and integrated risk maps are produced. ÖZET Ülkemiz kentlerinde kentsel riskin azaltılması ve hasarın en aza indirilmesi için riskin bütünleşik bir yaklaşımla bulunması gerekmektedir. Bugüne kadar yapılan deprem riski tahminleri daha çok sismik tehlikenin hesaplanması ve ağır hasar görebilecek binaların belirlenmesi aşamalarından oluşmaktadır. Ancak bu yaklaşımda, riski oluşturan diğer kent elemanları göz ardı edilmektedir. Dolayısıyla deprem tehlikesi gerçekleştiğinde oluşacak sonuçlar sadece binaların yıkılması olarak ele alınmaktadır. Kentte yaşayan toplum, kent ekonomisi, alt yapı, kültürel ve tarihi eserler gibi kenti meydana getiren tüm elemanların göz önüne alındığı bütünleşik risk modelleri ile kentsel risk daha gerçekçi bir şekilde tahmin edilebilir. Bu çalışmada kentsel afet riskinin belirlenmesi için geliştirilen ve sosyo-ekonomik, acil durum erişebilirliği, yapı özelliklerini girdi olarak kullanan ve coğrafi bilgi teknolojilerine dayalı mekansal bir afet riski modeli sunulmuştur. Geliştirilen model Eskişehir Odunpazarı Belediyesi nde mahalle ölçeğinde uygulanmış ve bütünleşik risk haritaları oluşturulmuştur. 1 Doç. Dr. ODTÜ, Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri & Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi, 06531, Ankara 2 Prof. Dr. ODTÜ İnşaat Müh. Böl. & Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi, 06531, Ankara

202 TMMOB AFET SEMPOZYUMU 1. GİRİŞ Doğal afetler özellikle de deprem afeti ülkemizdeki kentlerin gelişimini ve kalkınmasını, dolayısı ile de ülke kalkınmasını doğrudan etkileyen olaylardır. Bu gerçek dünyada da giderek gözlenip kabul edilen bir olgu olmuştur. Dünya Bankası [1] gelişmekte olan ülkelerdeki doğal afet kaynaklı kayıpların gelişmiş ülkelere göre 20 kat daha fazla olduğunu belirtmiştir. Dolayısı ile özellikle gelişmekte olan ülkelerde afet yönetiminin etkili kılınması için afet yönetimi prensipleri ve uygulamaları da giderek değişmektedir. Klasik afet yönetiminde vurgu daha çok afet sonrası kurtarma iken, günümüzde afet yönetimi zarar azaltma odaklı hale gelmiştir. Zarar azaltma odaklı yaklaşımlar riske dayalı afet yönetimi prensiplerini gerektirmektedir. Söz gelimi İsviçre de afet yönetimi politikalarının tehlike odaklı yaklaşımdan risk odaklı yaklaşıma doğru değiştiği belirtilmektedir [2]. Risk odaklı afet yönetimi yaklaşımı, risk tayini ve hasargörebilirliği afet yönetiminin en can alıcı unsurları haline getirmiştir [3]. Bu nedenle özellikle kentsel alanlarda hasargörebilirliğin kenti oluşturan her bir risk altındaki eleman için belirlenmesi kritik bir öneme sahip olmuştur. Bir kentte sosyal, ekonomik, altyapı, bina stoku, politik ve idari yapılanma, kültürel ve çevresel sermayenin deprem afetine karşı hasargörebilirliğinin belirlenip, kentin maruz kaldığı deprem riskinin bütünleşik bir yaklaşımla bulunması etkili zarar azaltma uygulamalarının temelini oluşturmaktadır. Kentsel alanlarda afet riskinin belirlenmesi, afet yönetiminin vazgeçilmez safhaları olan afet öncesinde ve sonrasında eylem planlarının belirlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Eğer kentin mekansal olarak belirlenmiş çeşitli risk düzeyleri bilinirse, afet riskini azaltmak ile sorumlu karar mekanizmaları gerekli stratejileri geliştirebilirler. Bu nedenle kentsel alanlarda afet riskinin belirlenmesi ile kent elemanlarını oluşturan, zeminin, yapıların, sosyal dokunun, kritik servislere erişimin (polis, itfaiye, hastane, vb.) ve ekonominin hepsini içine alan, disiplinlerarası bir yaklaşımla geliştirilmiş bütünleşik modellere ihtiyaç duyulmaktadır. Risk, genel olarak doğal afet tehlikesi ile tehlike oluştuğunda doğuracağı sonuçların bütünü olarak tanımlanır. Afet tehlikesi ise, doğal afetin belli bir mekanda ve zaman aralığında olma olasılığıdır. Dolayısı ile deprem olma olasılığı çok yüksek bir mekanda eğer beklenen zararlar önemsiz ise risk küçük olacaktır. Bu durumun aksine, deprem tehlikesi çok düşük olsa da büyük bir şehirde meydana gelecek hasarlar çok ciddi olabileceğinden, genellikle risk de yüksek olacaktır. Ülkemiz dünyanın sismik olarak en aktif bölgelerinden birindedir [4] ve kentleşme oranları göz önüne alındığında, kentlerin büyük çoğunluğunun yüksek risk altında olduğu bir gerçektir. Kentsel riskin azaltılması ve hasarın en aza indirilmesi için bütünleşik bir yaklaşımla riskin bulunması gerekmektedir. Bugüne kadar yapılan deprem riski tahminleri daha çok sismik tehlikenin hesaplanması ve ağır hasar görebilecek binaların belirlenmesi aşamalarından oluşmaktadır. Ancak bu tür bir yaklaşım, riski oluşturan diğer kent elemanlarının göz ardı edilmesi nedeni ile eksik bir yaklaşımdır. Çünkü deprem tehlikesi gerçekleştiğinde oluşacak sonuçlar sadece binaların yıkılmasından ibaret değildir. Kentte yaşayan toplum, kent ekonomisi, alt yapı, kültürel ve tarihi eserler gibi kenti meydana getiren tüm elemanların göz önüne alındığı bütünleşik risk modelleri ile kentsel risk gerçekçi bir şekilde tahmin edilebilir. Ayrıca bir kent alanının deprem nedeni ile hasargörebilirliği kentin ekonomik, fiziksel ve sosyal dokusu ile doğrudan ilintilidir. Bu doku elemanları hem zamanda ve hem de

TMMOB AFET SEMPOZYUMU 203 mekanda değiştiğinden kent hasargörebilirliği ve risk belli bir zaman ve mekan için belirlenmeli ve değişimlerle sürekli yenilenen bir yapıda olmalıdır [5]. Bütünleşik yaklaşımlar modern afet yönetiminde meydana gelen önemli değişimlerdendir [6]. Bu değişim eski ve yeni yaklaşımlardaki fark vurgulanarak Çizelge 1 de özetlenmiştir [7]: Çizelge 1. Afet yönetiminde eski ve yeni yaklaşımlar Eski yaklaşımların temel nitelikleri Tehlike tayini Afete müdahale Riskli alanlar için uzmanlarca hazırlanmış planlar Tek disiplinlilik Bölgesel bakış Belirtiler Yeni yaklaşımların temel nitelikleri Hasargörebilirlik tayini Afet öncesi hazırlık Afet bölgesinde yaşayanların katılımıyla yapılan planlar Çok disiplinlilik Geniş perspektifli bakış Nedenler 1999 Marmara ve Düzce depremlerinden sonra ülkemizde de zarar azaltma odaklı afet yönetimi çalışmaları başlamıştır. Ancak bu çalışmalar Çizelge 1 de listelenen yeni yaklaşımların önemli bir bölümünün göz ardı edildiği daha çok tek disiplinli, özellikle tek bir mühendislik disiplini odaklı odaklı çalışmalardır. Ülkemizdeki zarar azaltma çalışmalarının önemli bir bölümü bina stokundaki potansiyel kayıpların ve dolayısı ile muhtemel ölü ve yaralı sayısının tahminine yöneliktir. Bu çalışmalarda bir kentin bütününü ve bütünün uğrayacağı zararı hesaba katan risk yaklaşımları henüz karar vericilerin kullanabileceği düzeyde geliştirilmemiştir. Dünyada kullanılan risk tayini ve zarar azaltma odaklı afet yönetimi yaklaşımları da her ülkenin kendine has özelliklerine bağlı olarak geliştirildiğinden başka sistemlerde etkili şekilde kullanılamamaktadır. Bunların en tipik örneği ABD de geliştirilen Hazus [8] programıdır. Tüm dünyada gelişmekte olan ülkelerde kullanılmak üzere tasarlanmış RADIUS [9], Japonya da Tokyo metropolitan valiliğinin kullandığı [10] sistem, Yeni Zelanda [11], İtalya, Fransa sistemleri ile Avrupa genelinde kullanılmak için geliştirilmek üzere başlamış RISK-EU projesi [12] diğer örneklerdir. Çeşitli şekillerde söz konusu sistemlerin Türkiye de uygulamaları denenmişse de ülkemiz koşulları temel alınmadığından, bu sistemler etkili şekilde kullanılamamıştır. Bu çalışmada ülkemiz koşullarına uygun ve özellikle yerel idare ve yönetimlerin kullanabileceği şekilde geliştirilen, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında kentsel riskin çeşitli boyutlarının bütüncül olarak ele alındığı bütünleşik deprem riski modeli Eskişehir Odunpazarı örneğinde sunulmaktadır. 2. BÜTÜNLEŞİK DEPREM RİSKİ MODELİ Risk, genel olarak tehlike ile tehlike olduğu taktirde hasar görebilecek elemanların çarpımı ile bulunur. Deprem durumunda tehlikenin tanımı depremin belli bir zaman ve mekan için olma olasılığını içerir ki sismik tehlike olarak da adlandırılır. Hasar görecek elemanlar ise kentsel mekan için kenti oluşturan her tür elemanın toplamı olarak ele alınmalıdır. Riskin sadece yıkılacak ve/veya ölecek insan sayısı cinsinden

204 TMMOB AFET SEMPOZYUMU hesaplanması var olan riskin gerçek boyutlarının saptanamamasına yol açmaktadır. Ayrıca risk, tehlike ve hasar görebilecek elemanların bileşkesi olduğundan sismik tehlike düşük bile olsa hasar görebilecek elemanların çok olması riski büyütecektir. Tam tersi durumda da tehlike çok yüksek olsa bile eğer hasar görecek bir eleman yoksa risk de yok demektir. Kentsel riskin azaltılması ve hasarın en aza indirilmesi için bütünleşik bir yaklaşımla riskin bulunması gerekmektedir. Bu bütünleşik yaklaşım Şekil 1 de de görüleceği gibi sismik tehlikenin bulunması ile başlar. Sismik tehlikeden yola çıkarak zemin tehlikesi ve tsunami etki alanı belirlenerek yapısal hasargörebilirlik ile birlikte, kent alanının sosyo-ekonomik hasargörebilirliği ve afet anında kritik servislere erişimin CBS de çok ölçütlü karar kuramı yardımı ile birleştirilerek toplam hasargörebilirlik haritası elde edilir. Bu haritalar ülkemiz yerel idarelerinde en küçük idari yapılanmanın mahalle ölçeği olduğu göz önüne alınarak yapılmıştır. Ancak analizleri bina ölçeğine kadar indirmek ve 3-Boyutlu sanal kent ortamında binaların risklilik derecelerini görsellemek de mümkündür. Sismik Tehlike Zemin Tehlike Tsunami Tehlike Yapısal Hasargörebilirlik Sosyo-Ekonomik Hasargörebilirlik CBS de Bütünleşik Risk Haritaları ve 3-B Sanal Kent Ortamında Gösterim Acil Durum Erişebilirliği Şekil 1. Geliştirilen bütünleşik deprem riski modeli Ayrıca oluşturulan haritalar ve görsellemeler afet yönetiminde kullanılacak karar destek sitemlerinin ve çeşitli senaryo analizlerinin altlığını teşkil etmektedir. Geliştirilen model genel olup uygulanacak kent koşullarına göre adapte edilebilir niteliktedir. Sözgelimi Eskişehir Odunpazarı uygulamasında kenti etkileyecek bir deniz ya da göl olmadığından tsunami oluşumu ve etki alanının belirlenmesi kısmı çalışmaya katılmamıştır. Benzer şekilde zemin tehlikesi için gerekli zemin özelliklerini belirtir sondaj verilerine ulaşılamadığından modelin bu kısmı da hesaba katılmamıştır. Ancak

TMMOB AFET SEMPOZYUMU 205 ilgili veriler sağlandığında sisteme dahil edilmesinde herhangi bir sorun yaşanmayacaktır. Sismik tehlikenin değerlendirilmesi için deterministik ve olasılıksal yöntemler geliştirilmiştir. Depremlerin zaman, yer ve şiddet bakımından gösterdikleri rassallık ve çeşitli belirsizlikler nedeni ile, sismik tehlike analizinde olasılık ve istatistik yöntemlerine dayanan bir yaklaşım daha uygundur. Bu nedenle, son otuz beş yılda, bir inşaat sahasındaki sismik tehlikenin hesaplanmasında ya da bir çok noktayı içeren sismik tehlike haritalarının hazırlanmasında olasılıksal yöntemlere artan bir talep olmuştur. Deterministik yaklaşımlara karşın, olasılılık ve istatistik çerçevesinde geliştirilecek bir yöntemin katkısı, zemin hareketi değişkenleri için tek bir değer yerine bir değerler kümesi ile bu küme üzerinde tanımlanmış bir olasılık dağılımının belirlenmesi şeklinde olacaktır. Olasılıksal sismik tehlike analizinde (OSTA) amaç, eskiden olmuş deprem olaylarına ait eldeki verileri jeolojik, sismolojik, istatistiksel ve diğer bilgilerle sistematik bir şekilde birleştirerek, göz önünde tutulan inşaat sahasında ya da harita amaçlı olarak bir çok inşaat sahasında, değişik zemin hareketi değerlerinin birim zaman içinde aşılma olasılıklarını saptamaktır. Sismik tehlike analizinin sonucu, genellikle belirli bir zemin hareketi parametresinin veya deprem şiddetinin bir yıldaki aşılma olasılığını (veya ortalama tekerrür süresini) gösteren bir eğri şeklindedir. Zemin tehlike analizi, sismik tehlike gerçekleştiğinde zeminin kent alanında nasıl davranacağının modellenmesini içerir. Bunun için de sismik şiddet parametrelerinin hesaplanarak senaryo depremler sonrası anakayada oluşacak ivme değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Seçilen sismik zemin davranış parametreleri için zemin davranışının anakayada tanımlı sarsıntının şiddeti ile ne yönde değiştireceğinin belirlenmesi için analiz ve değerlendirmeler yapılabilmektedir. Zemin hasar kriterlerinin seçimi ve sismik riske göre zemin sınıflandırması amacı ile tanımlı sismik tehdit altında zeminlerin (sıvılaşma, heyelan, vb.) riskinin belirlenmesi ve tüm bu veri ve değerlendirmelerin CBS ortamında sunumu ve sorgulanması yapılarak senaryo depremler sonrası hasar tahminleri yapmak mümkündür. Tsunami tehlike analizi deniz kıyısındaki kentlerin kıyı özelliklerinin sismik tehlikeye göre analiz edilerek olası senaryo depremlerde su altnda kalacak alanların tahminini içerir. Bu tahmin için öncelikle, tarih içinde oluşmuş olan tsunamiler ve diğer denize ilişkin afetlerin (arşivler incelenerek ve kıyılarda kazılar yapılarak) belirlenmesi ve oluşma mekanizmalarının tahmin edilmesi, olası depremlerle ortaya çıkabilecek tsunamiler için çeşitli senaryoların denenmesi, bu çalışmalar ışığında kent alanının kıyı bölgeleri için tsunami etkilerinin belirlenmesi gerekmektedir. Yapısal hasargörebilirlik analizi sismik, zemin ve tsunami tehlike analizlerinin sonuçları göz önüne alınarak yapıların yer hareketine bağlı hasargörebilirlik eğrilerinin belirlenerek hasargörebilirliğin tahminine dayanmaktadır. Bir yapının belirli bir şiddetteki depremde ne kadar hasar göreceğini kesin olarak bilmek mümkün değildir. Aynı tip ve aynı şiddette bir depreme maruz kalan yapılarda bile zemin etkisi, işçilik ve malzeme farklılıkları ya da deprem süresinin farklı olması gibi nedenlerden dolayı, ortaya çıkacak hasar aynı oranda olmayacaktır. Dolayısı ile yapıların depremlerde maruz kalacakları hasarları olasılık kuramları çerçevesinde incelemek ve istatistiksel tahmin yöntemleri geliştirmek en gerçekçi ve en etkin yaklaşımdır. Önerilen modelde de yapısal hasargörebilirlik olasılık yöntemleri ile modellenmiştir. Sosyo-ekonomik hasargörebilirlik kentsel bir afetin olumsuz etkilerine en çok açık (kırılgan) olan toplumsal katmanların belirlenmesini ve bunun yol açabileceği afet öncesi hazırlık çalışmalarında yerel yönetimlerin göz önüne alması gereken toplum

206 TMMOB AFET SEMPOZYUMU tabakalarının neler ve kentin nerelerinde olduğunun saptanmasını içerir. Ayrıca sosyoekonomik kırılganlık afet anında ve sonrasındaki rehabilitasyon süresinde toplumun ne kadar hasar görebileceğini, iyileşme süreçlerinin ne kadar süreceğinin tahmin edilmesinde de önemli bilgiler sağlar. Kentsel alandaki iktisadi faaliyetlerin ve olası afetin bu faaliyetler üzerine etkisinin saptanması da sosyo-ekonomik hasargörebilirliğin içinde yer almaktadır. Kentsel alanda iktisadi faaliyetlerin çeşitliliği ile sosyo-ekonomik katmanların bu faaliyetlerde ne şekilde yer aldığı bu çerçevede anlam kazanmaktadır. Kentsel afet riskinin varlığı ve büyüklüğü, iktisadi faaliyetlerin çeşitliliği, sosyoekonomik hasargörebilirliğin derecesini de belirler. Acil durum erişebilirliği analizinin amacı kent alanı için, emniyet, sağlık ve yangın gibi ilgili acil durum kurumları açısından hizmet erişebilirlik bölgelerinin saptanabilmesini ve mekansal erişilebilirlik endekslerinin geliştirilebilmesini sağlayacak coğrafi bilgi sistemleri tabanlı bir karar destek sisteminin geliştirilmesidir. Elde edilen mekansal erişilebilirlik bölgeleri ve bu bölgelerin erişilebilirlik indeksleri, geliştirilen bütünleşik risk modelinin girdilerinden biridir. Acil durum açısından kentsel erişilebilirlik indeksleri, acil durum kuruluşlarının yer ve hizmet alanı bilgilerinin, mevcut ulaşım altyapısının, kentsel alan kullanımlarının ve idari sınırların afet planlama çalışmalarına esas teşkil etmek üzere derlenmesi ve farklı erişilebilirlik ölçme tekniklerinin ( isochronal, zone based ve raster based ) geliştirilmesi ve entegrasyonuna dayanan bir yaklaşımla modellenmesi sonucu elde edilmiştir. Kentsel afet riskini oluşturan her faktör mahalle ölçeğinde çok ölçütlü karar verme tekniği ile birleştirilerek değişik ağırlık kriterlerine göre risk haritaları oluşturulmaktadır. Geliştirilen modelde eğer elde bina ölçeğinde veri varsa hesaplanan risk 3-Boyutlu sanal kent ortamında da görselenebilmektedir. 3. ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ Eskişehir mevcut Deprem Bölgeleri Haritası na göre [13] İnönü ilçesi tarafında II. dereceden, Günyüzü tarafında IV. dereceye kadar bütün deprem bölgelerini içermektedir. Eskişehir sanayi açısından ülke ekonomisinde son derece önemli bir yere sahip olduğu gibi, Sakarya Havzası nın su kaynaklarının kontrolü bakımından gerekli olan önemli barajlara da ev sahipliği yapmaktadır. İki üniversiteyi barındıran kent, son yıllardaki hızlı gelişimiyle oldukça gözde bir yatırım merkezi haline gelmiştir. Bu nedenle yörenin deprem tehlikesinin eldeki verilerin elverdiği ölçüde güvenilir bir biçimde tahmini gerekmektedir. Bu çalışmada stokastik yöntemler kullanılarak Eskişehir yöresi için deprem tehlikesinin belirlenmiştir. Yapısal Hasar Görebilirlik nin uygulanması için Odunpazarı belediyesi sınırları içinde yer alan 31 mahalle için bir deprem hasar değerlendirmesi yapılmıştır. Olasılıksal sismik tehlike analizinin ilk basamağı deprem tehlikesinin tespit edileceği bölge için geçmiş deprem kayıtlarının derlenmesi yoluyla güvenilir bir deprem katalogunun elde edilmesidir. Derlenen deprem katalogunda bulunan kayıtların her biri, incelenen bölgedeki deprem kaynak bölgeleri ile ilişkilendirilerek, kaynak bölgelerinin deprem yaratma kapasiteleri ve sismisite parametreleri hesaplanabilir. Diğer önemli bir analiz girdisi de azalım ilişkisidir. Bu çalışmada Eskişehir yöresi için Bommer ve diğerleri [14] tarafından önerilen kaynak bölgeleri temel alınmış, ancak uzman görüşüne dayanan yerel modifikasyonlarla bazı sismik kaynak bölge sınırları düzeltilmiştir. Çalışmada yapılan değişik varsayımlar ve bunların birbirlerine göre doğru olma

TMMOB AFET SEMPOZYUMU 207 olasılığını yansıtan öznel olasılık değerleri bulunup mantık ağacı yöntemine dayanarak ve Bayesci bir yaklaşımla bu varsayımlardan elde edilen sonuçları birleştirerek en iyi tahmin sismik tehlike değerleri elde edilmiştir. Eskişehir il merkezi için çeşitli tekerrür sürelerine göre en iyi tahmin deprem tehlikesi yukarıda bahsedilen kombinasyonların birleştirilmesi ile elde edilmiştir. Eskişehir için 475 yıllık tekerrür süresi için en büyük yer ivmesi 0.28g, en büyük deprem şiddeti ise 8.2 (MSK) civarındadır. 475 yıllık tekerrür süresine karşılık gelen sismik tehlike haritası Şekil 2 te sunulmuştur Eskişehir için, deprem şiddeti göz önünde tutularak gerçekleştirilen olasılıksal sismik tehlike analizine göre, Odunpazarı nda 475 yıllık tekerrür süreli depremin beklenen şiddeti 7.5 civarında çıkmıştır. Diğer bir deyimle beklenen yapısal hasar orta derecede olacaktır. Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre Odunpazarı ikinci derecede deprem bölgesinde yer almaktadır. Odunpazarı nda yer alan mahalleler bazında beklenen hasarda biraz daha ayrıntıya girebilmek için bu mahallelerde yer alan yapıların özelliklerini ve civardaki en kritik fay ya da faylara olan uzaklıklarını göz önünde tutarak bir değerlendirme yapılmıştır. Odunpazarı belediye sınırları içindeki 31 mahallede yer alan toplam 27904 binanın konumunu (enlem ve boylam), kat sayısını, zemin sınıfını (Z1, Z2, Z3, Z4), yapının durumunu (çok kötü, kötü, orta, iyi), yapı türünü (betonarme, yığma, ahşap) içeren bir veri tabanından yararlanılmıştır [15]. Şekil 2. En olası varsayımların kombinasyonu için 475 yıllık tekerrür süresine karşılık gelen sismik tehlike haritası Bu veri tabanının oluşturulmasında Eskişehir Büyükşehir belediyesinden sağlanan bilgilerden yararlanılmıştır. Odunpazarı belediyesi sınırları içindeki yapı stoku için bu veri tabanı kullanılarak belirli bir deprem senaryosuna göre bu yapıların görebileceği hasarın tahmini için Seismic Risk Analysis Software (SRAS) yazılımı [16] ile mahalle ölçeğinde yapısal hasargörebilirlik bulunmuştur (Şekil 3). Şekil 3 de de görüleceği gibi Odunpazarı Belediyesinin kuzey kesimleri orta hasarın üst sınırına yakın hasargörebilirlik değerlerine sahip iken şehrin ana ekseninde yer alan mahallelerde hasargörebilirlikler orta ve az hasar derecesindedir. Odunpazarı Belediyesi sınırları içinde yer alana itfaiye ve ambulans servisleri temel alınarak yapılan erişebilirlik analizleri erişebilirlik indeksi ile birleştirilmiş ve mahalleler için erişebilirlik bölgelemesi yapılmıştır (Şekil 4). Odunpazarı Belediyesi mahallelerine acil durum anında itfaiye ve ambulansların erişebilirliği bina hasargörebilirliğinden farklı bir desen arzetmektedir. Alanın doğusundaki mahallelerin

208 TMMOB AFET SEMPOZYUMU bu servislere erişimi problem yaratacağından afet anında bu mahallelerin hasargörebilirliği daha da artacaktır. Sosyo-ekonomik hasargörebilirlik, hasargörebilirlik göstergeleri yardımı ile bulunmuştur. Bu göstergeler beş grup altında incelenebilir. Birinci grup demografik göstergeleri içerir (yaş, cinsiyet, hane halkı büyüklüğü, göç durumu, vb.), ikinci grupta Şekil 3. Odunpazarı Belediyesi nde bina hasargörebilirliğinin mahallelere göre dağılımı Şekil 4. Odunpazarı Belediyesi nde kritik servislere erişebilirliğin mahallelere göre dağılımı gelir ve mülkiyet ile ilgili göstergeler (gelir dağılımı, ev sahipliği, sosyal güvence, tüketim alışkanlıkları, vb.) vardır. Üçüncü grup göstergeler iş ve eğitim durumu ile ilgili (işteki statü, çalışma süresi, iş eğitimi, eğitim, vb.), dördüncü grup göstergeler sosyal ve beşeri sermaye ile ilgili (aile-akrabalık-hemşehri dayanışması, kişisel yapabilirlik, vb.) ve son grup göstergeler de afet ve kriz dönemlerine karşı tutum ve algılar ile ilgili (önlem alabilme, riske duyarlılık,vb.) göstergelerdir. Bu göstergelerin mahalleler düzeyinde belirlenmesi için 1500 adet anket çalışması yapılmış ve Odunpzarı Belediyesi mahallelerinde sosyo-ekonomik hasargörebilirlik indeksi Şekil 5 te

TMMOB AFET SEMPOZYUMU 209 verilmiştir. Şekil 5 den de görüleceği gibi Odunpazarı Belediyesi nde alanın merkezinde yer alan mahalleler sosyo-ekonomik bakımdan en çok hasar görebilir mahallelerdir. Çalışma alanının çeperleri ise sosyo-ekonomik açıdan daha az hasar görebilir konumdadır. Tüm hasargörebilirlikler CBS de çok ölçütlü karar verme kuramına göre eşit ağrılıklarla birleştirildiğinde Odunpazarı Belediyesi için toplam hasargörebilirlik haritası Şekil 6 da verildiği gibidir. Şekil 6 daki harita, bina, erişebilirlik ve sosyoekonomik hasargörebilirliğin afet öncesi ve sonrası senaryolar için farklı ağırlıklandırılması ile farklı zamansal boyutlar için çeşitlendirilebilir. Söz gelimi, afetin hemen ardından acil durum erişebilirliği önemli bir faktör iken afetten bir hafta sonra bu faktörün ağrılığı azalacaktır. 4. SONUÇ Bu çalışmada sunulan bütünleşik model afet yönetiminin her aşamasında (afet öncesinde ve sonrasında) kullanılabilecek etkin bir araçtır. Geliştirilen model değişik senrayo analizlerinin yapılmasına altlık teşkil etmektedir. Bu afet senaryoları, riski azaltıcı uygun önlemlerin planlamasında da etkin bir araçtır. Hernekadar modelin uygulaması Eskişehir için yapılmışsa da, ortaya çıkan prototip, gerekli veriler sağlandığı taktirde, Türkiye deki her belediye için kullanılabilir niteliktedir. Şekil 5. Odunpazarı Belediyesi nde sosyo-ekonomik hasargörebilirliğin mahallelere göre dağılımı

210 TMMOB AFET SEMPOZYUMU Şekil 6. Odunpazarı Belediyesi nde toplam hasargörebilirliğin mahallelere göre dağılımı KAYNAKLAR 1. Independent Evaluation Group (2006). Hazards of Nature, Risks to Development, An IEG Evaluation of World Bank Assistance for Natural Disasters, World Bank, Washington D.C. 2. Platner T. (2005). Modeling Public Risk Evaluation of Natural Hazards: A Conceptual Approach, Natural Hazards and Earth Systems Sciences, Vol.5: 357-366. 3. Thywissen K. (2006). Components of Risk, a Comparative Glossary, United Nations University, Studies of University: Research Council Education Publication Series of UNUE1-15 No:2/2006. 4. Pusch C. (2006). Preventable Losses: Saving Lives and Property Through Hazard Risk Management, World Bank Working Paper Series No: 9. 5. Rashed, T. ve Weeks J. (2002). Assessing Vulnerability to Earthquake Hazards Through Spatial Multi Criteria Analysis of Urban Areas, International Journal of Geographical Information Sciences, Vol. 17, No:6:547-576. 6. Can E. (2006). Entegre Afet Yönetimi Sistemi ve İlkeleri, Afet Yönetiminin Temel İlkeleri, İsmet Matbaacılık:1-8. 7. Handmer J.W. ve Parker D.J. (1991). British Disaster Planning and Management: An Initial Assessment, Disasters, Vol. 3, No: 4. 8. Hazus Website: http://www.fema.gov/plan/prevent/hazus/index.shtm 9. Radius (1999). Risk Assessment Tools for Diagnosis of Urban Areas Against Seismic Disasters, Cities involved Tijuana-Mexico, Guyaquil-Ecuador, Antafayatos- Indonesia, Ziyong-China, İzmir-Turkey, Addis-Ababa-Ethiopia, Tachkent-Ouzbekistan, Bandang-Indeonesia, Report: United Nations Initiative Towards Earthquake Safe Cities, Website: www.geohaz.org/contents/projects/radius.html 10. TMG s Disaster Prevention Information Website: http://www.bousai.metro.tokyo.jp/english/e-tmg/research.html

TMMOB AFET SEMPOZYUMU 211 11. Dowrick D. (2002). Earthquake Risk Reduction Actions for New Zealand, Technical Conference of New Zealand Society Earthquake Engineering, Napier. 12. Mourouse, P ve Brun B. (2006). Presentation of Risk-EU Project, Bulletin of Earthquake Engineering, 4:323-339. 13. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, (1997). Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ankara. 14. Bommer, J., Spence, R., Erdik, M., Tabuchi, S., Aydınoğlu, N., Booth, E., del Re, D., Peterken, O., (2002). Development of an Earthquake Loss Model for Turkish Catastrophe Insurance, Journal of Seismology, Vol. 6, 431-446. 15. Servi, M., (2004). Assessment of Vulnerability to Earthquake Hazards Using Spatial Multicriteria Analysis: Odunpazarı, Eskişehir Case Study, M.S. Thesis, Geodetic and Geographic Information Technologies, METU, Ankara. 16. Küçükçoban, S., (2004). Development of Software for Seismic Damage Estimation: Case Studies, M.S. Thesis, Department of Civil Engineering, METU, Ankara.