Gazetemiz 4. aþure daðýtýmýný gerçekleþtirdi

YIL:3 SAYI:569 35 YKR 28 OCAK 2008 PAZARTESÝ Kar Yaðýþlý En Yüksek C 1 o En Düþük C -5 o Gazetemiz 4. aþure daðýtýmýný gerçekleþtirdi Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE HOÞGÖRÜ PLATFORMU SULUCAKARAHÖYÜK GAZETESÝ NE ULAÞMAK ÝÇÝN: www.hacibektaslilar.com www.insan.eu www.alevihaber.de www.aleviyol.eu www.dogruhaber.eu www.hacibektas.eu www.haberciler.de www.hacibektasgazetesi.com www. hacibektaslilar.com www. hacibektasgazetesi.de 27 Ocak saat 13: 30 ise Hacýbektaþ PTT önünde aþure daðýtýmýný gazete çalýþanlarý olarak gerçekleþtirdik. >3 DE Kamil Tekin Sürek AKP kendine Müslüman Türban sorununda din ve vicdan özgürlüðünü savunan bizlerle AKP arasýnda ne gibi farklar vardýr? AKP din ve vicdan özgürlüðünü savunuyor mu? Bu iki soru, bugün yeniden gündeme gelen türban sorunundaki en önemli sorulardandýr. 7 DE Þakir Þenol sakirsenol@gmail.com Hrant bir yurtseverdi Hrant Dink'i Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak tanýdým. O yýllarda pasaportu yoktu. Ermeni olduðu için deðil. Solcu olduðu için. 2 DE AKP'li vekillerden þok itiraf! AKP milletvekilleri, türban konusunda aðýzlarýndaki baklayý çýkardýlar. 7 DE YILLARIN USTA MÜZÝSYENÝ VE HALK OZANI ALÝ ASKER: Biz baharlara gebeyiz Dernek Baþkaný Naki Salmanpakoðlu Hemen hemen bir çoðumuz onun türküleri ile yol aldýk. Alanlardan sesleniyordu çoðu zaman, "Eylem güzelim" diyordu, sonrasýnda "Metris'in Önü"nü unutmuyordu. 17 yaþýnda tattýðý acýlarý "Ben hep 17 yaþýndayým, her ayak sesinde ürperirim" diyerek hapishanedeki arkadaþlarýnýn duygularýna, sesi ve yüreðiyle tercüman oluyordu. ZAFER KÖKVER :ALEVÝCÝLÝK -BEKTAÞÝLÝK OYNAMAYALIM ALEVÝ- BEKTAÞÝ OLALIM Hacýbektaþ Belediye Baþkaný için kim kötü ise kim muhalefet ise HAYOKDER içinde o kötü olmuþtur. Hacýbektaþ Baþkaný 16 Aðustos Törenleri için oluþturulmaya çalýþýlan genel uzlaþmayý bozarken sýrtýný HAYOKDER'e yaslamýþ adeta bir þeytan taþlama duvarý gibi kullanmýþtýr HAYOKDER bilindiði üzere Hacýbektaþ ve Yüksek Öðretim Kurumlarýna Yardým derneðin kýsaltýlmýþ adý. Derneðin adý tam olarak böyle kýsatýlamasada bu þekilde kullanýldýðýndan, yazýmda da bu kýsaltmayý kullanacaðým. 5 DE 4 DE GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN TEL: 0 384. 441 39 47 Abone bedelleri: Þehir dýþý için: 3 aylýk 35 YTL 6 aylýk 70 YTL Yýllýk 140 YTL Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çek Hacibektaþlýlar A.Þ adýna 5156763 Garip Dede Kültürevi aþure ve lokma daðýttý BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02 8 DE

2 28 Ocak 2008 Pazartesi 56 bin öðrenci yarýyýl tatiline girdi Þakir Þenol sakirsenol@gmail.com Hrant bir yurtseverdi Hrant Dink'i Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak tanýdým. O yýllarda pasaportu yoktu. Ermeni olduðu için deðil. Solcu olduðu için. Bir gün Daniel CohnBendit'in eþ baþkaný olduðu AP-Türkiye Karma Parlamenter Komisyonu'nun Ýstanbul'da Çýraðan'da yapýlan toplantýsýnda sivil toplum örgütlerini dinlemekteydik. Hrant Dink'de konuklar arasýndaydý. Etkili bir konuþma yaptý. "Biz Ermeniler çektiðimiz acýlarý en iyi biz biliriz. Ancak sizlerin bizim acýlarýmýzý ve bizi kullanmanýza karþýyýz." Dediðinde yanýmda oturan o zaman sýradan bir milletvekili bugün ise grubunun baþkaný olan bir Alman Hristiyan demokrat bana "Ozan, bu adamý buraya MÝT yollamýþ, herhalde..." yorumunu yapmýþtý. Bir baþka gün Beþiktaþ'da bir cafede o sýralarda haksýz yere suçlanýp serbest kalmýþ bir arkadaþýmýzla tanýþmýþtýk. Hrant'ýn ona hiç unutmadýðým bir aðabey tavsiyesi olmuþtu. "Aman demiþti dikkat et terörden medet uman bir grup sana fazla sahip çýkýyor. Oysa senin yerin þiddeti benimsemeyenlerin yanýnda." 0 arkadaþým da sanýrým bu sohbeti unutmamýþtýr. Ardýndan Hrant' a nihayet bir pasaport verdiler. O da Avrupa Parlamentosu'nun konuðu oldu. Fransa'daki güçlü Ermeni Lobisi'nin Hrant'ýn yaptýðý konuþmaya nasýl tepki gösterdiðini çok iyi hatýrlýyorum. Hrant Dink Avrupa'da Türkiye'ye yaptýrým uygulatmaya çalýþanlarýn karþýsýnda en açýk tavrý alan kiþiydi. Kahpece vurulmadan birkaç ay önce bir grup Alman milletvekilinin konuðuydu. Beyoðlu'nda Goethe Cafe'de buluþmuþtuk. Grup baþkaný bir bayan milletvekili "Sayýn Hrant, siz hiç merak etmeyin soykýrým kavramýný biz Türkiye'ye kabul ettirmek için elimizden geleni yapacaðýz" dediðinde Hrant kibarca onun sözünü kesti ve "Bu doðru bir yöntem olmaz. Eðer günün birinde Türkiye'de hepimiz bir soykýrýmdan söz edecek olursak bu bizim birbirimizi ikna etmemiz sayesinde olacaktýr. Yukarýdan aþaðýya zorla dikte edilen bir açýklamanýn bu ülkeye faydasý olmaz. Bu sorunu biz Ermeniler ve Türkler kardeþçe çözmek zorundayýz " dediðinde Alman bayan milletvekili ilk dersini almaktaydý. Bütün bunlarý Hrant niçin yapýyordu? Türkiye'de birilerine yaranmak için mi? Elbette hayýr! Hrant Türkiye'yi, yani ülkesini çok seviyordu ve o ülkesinin insanlarýna güveniyordu. Zor olaný baþarmaya kararlýydý. Kimsenin onun Ermeni olduðu için çektiklerini çekmesini istemiyordu. Ancak bunun sadece ve sadece konuþarak, diyalog ile gerçekleþtirilebileceðine inancý sonsuzdu. Hrant yurtsever ve cesur bir insandý. Onun arkasýndan sinsice yaklaþýp, silahsýz ve korumasýz bir insaný haince vuranlar gibi korkak ya da onun katledilmesini "kahramanlýk türküsü" olarak söylemeyi "milliyetçilik" sananlar gibi deðildi. Hrant ona "vatan haini" diyenlerin aksine Türkiye için yani ülkesi için can vermiþ bir yurtseverdi. Sulucakarahöyük/HACIBEK TAÞ Nevþehir'deki çeþitli okullarda düzenlenen karne daðýtým törenlerine katýlan Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa, karnesinde kýrýk notu olan öðrencilerin velilerine, çocuklarýna baský yapmamalarý konusunda uyarýda bulundu. Nevþehir Vali Yardýmcýsý Ruhi Paker ile Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa, çeþitli yaþ guruplarýndaki spastik ve zihinsel engelli öðrencilerin eðitim gördüðü Ýþ Eðitim Merkezi ve Eðitim Uygulama Okulu'nu ziyaret etti. Burada Okul Müdürü Ali Çalýk ile birlikte sýnýflarý gezen Vali Yardýmcýsý Peker ve Milli Eðitim Müdürü Fatsa, engelli öðrenciler ile bir süre sohbet ederek öðrencilerin karnelerini daðýttý. Okul idarecilerinden buradaki öðrenciler hakkýnda bilgi alan Vali Yardýmcýsý Ruhi Paker'e spastik engelli çocuklar tarafýndan bir tablo hediye edildi. Vali Yardýmcýsý Ruhi Paker ve Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa daha sonra merkez ilçeye baðlý Sulusaray Beldesi'nde bulunan Yatýlý Bölge Ýlköðretim Okulu'nda düzenlenen karne daðýtým törenine katýldý. Burada veliler ve öðrencilere hitap eden Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa, velilerden tatil süresince çocuklarýnýn dinlenmelerine fýrsat vermelerini istedi. Nevþehir'de il genelindeki ilköðretim ve lise dengi okullarda eðitim öðretim gören 56 bin öðrencinin 15 günlük yarý yýl tatiline girdiðini belirten Fatsa, "Öðrencilerimiz bir dönem boyunca yoruldular, tatili hak ettiler. Karnelerinde zayýfý olanlar olabilir, özellikle anne, babalardan ve velilerden istediðimiz ve beklediðimiz bu karneler dünyanýn sonu deðildir. Çocuklarýmýza karþý olan sevgimiz, karnelerindeki notlarýyla ölçülemeyecek kadar ileride olmalý diye düþünüyorum. Bunun için çocuklarýmýzýn varsa özellikle zayýf olan dersleri öðretmenleriyle, rehber öðretmenleriyle, idarecileriyle, iþ birliði içerisinde o zayýflarýn Sulucakarahöyük NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi tarafýndan bayanlara çeþitli saðlýk konularýnda bilgiler veriliyor. düzeltileceðine inanmamýz gerekiyor. Bu fýrsatý çocuklarýmýza verelim. Tatil boyunca dinlensinler, gezsinler ama kitapta okusunlar. Varsa eksiklilikleri onlar üzerinde de planlama yapsýnlar, tatil dönüþü yeni bir hýrs ile, yeni bir heyecan ile zayýflarýný da düzelteceklerdir. Çocuklarýmýz dinlensinler onlara izin verin" dedi. Vali Yardýmcýsý Ruhi Paker ise, öðrencilerin hayata hazýrlanmasýnda gerek öðretmenlere ve gerekse de velilere önemli görevler düþtüðünü ifade etti. Öðrencilere de tatil için tavsiyelerde bulunan Vali Yardýmcýsý Paker, "Hem velilerimizin hem de öðrencilerimizin bilmesi gereken þey Saðlýk eðitimi konusunda bayanlarýn daha bilgili hale getirilmek amacýyla baþlatýlan proje bu yýl sonuna kadar devam edecek. Nevþehir Belediyesi Strateji Geliþtirme Müdürlüðü ile Nevþehir Saðlýk Müdürlüðü iþbirliðinde yürüttüðü eðitim çalýþmalarý kapsamýnda bayanlara saðlýk eðitimi verilmeye baþlandý. Nevþehir Belediyesi Han Odasý þu; bütün dünyada çok farklý deðiþimler yaþanýyor. Ülkemizde bu deðiþimlerden çok çabuk etkileniyor. Bilgiye eriþim, bu deðiþimleri takip etmenin, onlarý izleyebilmenin ve onlara uyabilmenin en iyi yönetimi. Siz öðrencilerin bu þuurla, bu bilinç ile hareket etmelerini istiyorum. Bunun için de okuyabildiðiniz kadar okuyun. O dünyaya uyum saðlayabilmeniz lazým, onun için de kendinizi çok iyi yetiþtirmeniz gerekir" diye konuþtu. Konuþmalarýn ardýndan Vali Yardýmcýsý Ruhi Paker ve Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa, öðrencilere karnelerini daðýttýlar.knthbr Bayanlara saðlýk eðitimi veriliyor Eðitim Birimi'nde gerçekleþtirilen eðitimde bayanlar, ebe, hemþire, pratisyen doktor ve uzman doktorlarýn verdiði ve 1 yýl süre ile devam edecek saðlýk eðitiminden geçiriliyor. Konularýnda uzman bir ekip tarafýndan yürütülen çalýþmalarda, çeþitli saðlýk konularý ele alýnýyor. Sorulu cevaplý olarak da gerçekleþtirilen eðitime bayanlar büyük ilgi gösteriyor.

Gazetemiz 4. aþure daðýtýmýný gerçekleþtirdi ve dayanýþmasý ile kuruldu. 27 Ocak saat 13: 30 ise Hacýbektaþ PTT önünde aþure daðýtýmýný gazete çalýþanlarý olarak gerçekleþtirdik. 4. sünü gerçekleþtiridðimiz aþure gününe Hacýbektaþtan vatandaþlarýn katýlýmýnýn yaný sýra Avanos Kýzýlýrmak Kültür evi gençleride ayrýca ilgi gösterdiler. Hacýbektaþ PPT si önünde halka daðýtýlan aþurenin yanýsýra gazetemizin davetine yoðun ilgi gösteren Hacýbektaþlý bayanlar ise Hasan Tahsin Kültür Evin de bir araya geldiler. Ayrýca þehir dýþýndan gelen Gazetemiz yazarlarýndan Gazi Baran ve aileside aþuremizde bulundu. Yüz yýllar önce çeþitli inanç bicimleriyle Anadolu Halklarýnýn kültürüne giren aþure bugün geleneklerimiz arasýna girmiþtir. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber: Aydýn Þimþek 26 Ocak Cumartesi günü Hasan Tahsin Kültür Evi nde aþure kazaný Hacýbektaþtan Gazete gönüllüsü bayanlarýn ortak çalýþmasý ve emeði ile kuruldu. Gazetemizin 4. sünü kurduðu Aþure kazaný her yýl olduðu gibi bu yýl da Hacýbektaþtan insanlarýn katkýlarýyla Anadoluda yaþayan Alevi- Sunni ve pek çok inançtan insan Aþure Günü aþure çorbasý yaparak bu çorbalarý komþularýna, yakýnlarýna, tanýdýktanýmadýk herkese daðýtarak paylaþmaktadýr. Hatta pek çok yerde büyük aþure kazanlarý kurularak yapýlan aþureler insanlara daðýtýlmaktadýr. Bizlerde Sulucakarahöyük Gazetesi çalýþanlarý olarak bu geleneði yaþatmaya devam ediyoruz. Aþuremizi din, dil, ýrk ayrýmý yapmadan tüm insanlarla paylaþýyoruz. Gaztemizin bu yýl 4. sünü kurduðu aþure kazanýna katkýlarýný sunan tüm dostlarýmýza ve Hacýbektaþ halkýna ve insanýn insana yabancýlaþtýðý bu dünyada dayanýþmanýn ve özverili bir çabanýn ortaya konmasýnda emeðini esirgemeyen bayan arkadaþlarýmýza gezete çalýþanlarý olarak teþekkür ediyoruz. Aþure gibi renkli ve çeþitli bir dünya için birlikte olalým, bir arada yaþamý savunalým!

Hacýbektaþ Belediye Baþkaný için kim kötü ise kim muhalefet ise HAYOKDER içinde o kötü olmuþtur. Hacýbektaþ Baþkaný 16 Aðustos Törenleri için oluþturulmaya çalýþýlan genel uzlaþmayý bozarken sýrtýný HAYOKDER'e yaslamýþ adeta bir þeytan taþlama duvarý gibi kullanmýþtýr HAYOKDER bilindiði üzere Hacýbektaþ ve Yüksek Öðretim Kurumlarýna Yardým derneðin kýsaltýlmýþ adý. Derneðin adý tam olarak böyle kýsatýlamasada bu þekilde kullanýldýðýndan, yazýmda da bu kýsaltmayý kullanacaðým. HAYOKDER bilindiði üzere farklý amaçlara hizmet eden iki derneðin birleþmesi ile oluþmuþ iki derneðin amaç ve ilkelerini taþýyan yeni bir Dernek. Birleþme öncesinde Ýki Dernek de titrinde Hacýbektaþ Ýlçesi veya Hacýbektaþ isimlerini olmasýna raðmen tüzüklerinde yazdýðý gibi farklý amaç ilkeler doðrultusunda hizmet eden bu konuda farklý yapýlaþmalar idi.. Hacýbektaþ Ýlçesi derneði Hacýbektaþ Veli Sevgisi ve hemþerilik baðý eksenli insanlardan oluþmuþ, Alevi Bektaþi kültürü ile yoðrulmuþ alevi Bektaþi geleneðine sahip çýkma þiarý ile donanmýþ bir dernek idi. Ayný zamanda bu konuda diðer Alevi Bektaþi Dernek ve federasyonlarý ile birlikte güç ve dayanýþma çalýþmalarý yapan Alevi-Bektaþi Meclislerinde yeri ve sözü olan bir dayanýþma içinde idi. Diðer dernek ise Hacýbektaþ Ýlçesinden yetiþmiþ kariyer sahibi insanlar ile varlýklý esnaf ve tüccarlarýmdan oluþmuþ, Hacýbektaþ'a Üniversite yapma þiarý çerçevesinde çalýþmalar yapan bir yardým derneði statüsünde idi. Bu iki dernek bir ilke imza atarak iki farklý genel kurul kararý ve bir tüzük kurultayý ile Hacýbektaþ ve Yüksek Öðretim Kurumlarýna Yardým Derneði olarak birleþti. Yapýlan Tüzük Kurultayýnda Derneðin yeni adý konma noktasýnda yaptýðým konuþma ve verdiðim öneri ile Derneðin isminde Yüksek öðretim Kurumlarýna yardým derneðini isminin kullanýlmamasýný bu þekilde olacak bir Dernek isminin yanlýþ anlaþýmlýlara yol açacaðýný, bu anlamda aslýnda þekilde bir birleþmenin saðlandýðýný bu birleþmenin bir birleþme kaynaþma deðil bir derneðin diðerini ilhakýnýn gerçekleþtirilmesi olduðunu ifade etmeme raðmen verdiðim öneri kabul görmedi. Dernek bu kurultayýn üzerine iki adet kurultay düzenleyerek bu güne geldi. Düzenlenen kurultayda yönetim kurulunda deðiþmeyen iki isim Sn. Dernek Baþkaný Naki Bey ile Sayman ve Durur bey ile çalýþmalara yön verdi ve bugünlere gelindi. HAYOKDER'in bu günü kadar olan çalýþmalarýndan bahsedecek olursak Dernek birleþme aþamasýnda oluþan gelir ve baðýþlarla bu gün halen kullanýlan hizmet binasýný aldý ve halen çalýþmalarýný buradan devam etmektedir. Fiilen bu derneklerin birleþmesi ve yeni oluþun dernek yönetiminin de Yüksek Öðretim Derneði üyelerinden oluþmasý oluþan Derneðin çalýþma ve ilgi alaný bakýmýndan farklý ve bu farklýlýk yönüne doðru yönlendirici oldu. Dernek üç yýldýr öncesinden devraldýðý çalýþmalar bakýmýndan hayli yol kat etti. Özellikle Yönetim HAYOKDER'in bir Demokratik Kitle örgütü olma niteliði ile Demokrasi ve Türkiye Cumhuriyetinin Laik ve Üniter yapýsý için düzenlenen her türlü etkinliðe; kah düzenleyici olarak kah, katýlýmcý olarak yer aldý.bu anlamada dernek münferiden Türkiye'de kurulu bulunan sýk sýk örneðine rastladýðýmýz Demokrat ve laik il ilce derneklerinden farksýz olarak çalýþmalarýna devam etti. ZAFER KÖKVER :ALEVÝCÝLÝK -BEKTAÞÝLÝK OYNAMAYALIM ALEVÝ- BEKTAÞÝ OLALIM Diðer yandan Türkiye'de geliþen olaylar Laik olanlar olmayanlar cephesi ile veya Cumhuriyet ve Demokrasiden yana olanlar ve karþýsýndaki gibi bir mevzilenmesi yýðýnlarýn alanlara tanýþmasýný saðladý. Fiiliyatta milyonlarý alanlara toplayan bu yapýlanmalar içinde HAYOKDER'de yer aldý. Seçim kokan seçime endeksli bu yapýlanmalar bu anlamda gündemin de seçim meydanlarýndan gerçek yaþama döndüðünde meydanlardaki bu kitlesellikten ortada hiçbir þey kalmadý. Yönetimin öncelikleri dolayýsýyla Hacýbektaþ Derneði kendi olaðan misyonu olan; Cumhuriyet ve Laik kazanýmlarý savunma noktasýnda her zaman mücadele en önünde yer alma geleniði diðer ALEVLERÝ BEKTAÞÝLERÝ örgütleri ile ayný karede görünmeme iddiasý ile kendisini kendinden ayýrma kendi özünü görmeme noktasýna getirdi. Bu duruma öncelikle Hacýbektaþ Belediye Baþkaný ile Alevi Bektaþi Örgütlülüklerinin karþý karþýya gelmesi ve Dernek yönetiminin kan baðý ve bu anlamada doðal dayanýþma ruhuyla HAYOKDER'i özünden uzaklaþtýrma özünü reddetme noktasýna getirdi. Kendi ekseni etrafýndan bir ateþ böceði misaline dönen HAYOKDER çalýþmalarýný küçük olsun bizim olsun, sen biz bizim oðlan mantýðý ile bu günlere kadar getirdi. Bu bakýndan HAYOKDER Alevi Bektaþi Kimliðini yitirmiþtir. Hacýbektaþ Belediye Baþkaný için kim kötü ise kim muhalefet ise HAYOKDER içinde o kötü olmuþtur. Hacýbektaþ Baþkaný 16 Aðustos Törenleri için oluþturulmaya çalýþýlan genel uzlaþmayý bozarken sýrtýný HAYOKDER'e yaslamýþ adeta bir þeytan taþlama duvarý gibi kullanmýþtýr. HAYOKDER bu çýkýþ ile yalýtýlmýþ yabancýlaþtýrýlmýþ farklýlaþtýrýlmýþtýr. Bu iddiamýn dayanaðýný teþkil ettiði hususlar ise söyle sýralayabilirim. A-Kýsa bir dönem olarak ele alacak olursak HAYOKDER'in 2 ayda bir yayýnlamýþ olduðu dergi baz alýnacak olursa; a)-kasým Aralýk 2006 sayý 89 þahsým tarafýndan yayýnlamasýný istediðim ve kendimin eklediði DR. Mehmet ÖNDER'e ait bir yazý (Bu yazýda Hacýbektaþ Müzesinin açýlýþý ili ilgili olmasý sebebiyle) Hacýbektaþ Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu b)-yine þahsým tarafýndan yapýlan Dede Baba Ali Sümer Ýle söyleþi. c)-atlayarak gidiyorum.90-91-92 en ufak bir yazý veya makale kýrpýntýsý. d)-93. sayýda yine Ali SÜMER ile ilgili Þakir Keçeli beyefendinin bir yazýsý. e)94-95 sayýlarýnda hiç yok. f) 96 altýncý sayýda Sn. Dernek Baþkaný Naki beyle görüþmem sonucu kendilerin ikna etmem neticesinde yazýlmýþ. AKP'nin Alevi açýlýmý hakkýnda bir yazý. Diðer yandan bu dönem içinde HAYOKDER Aydýnlana ve Çaðýnda Nereye Gidiyoruz, Dinçer Sezgin Radyoda, Televizyonda Þiirde ve Öyküde bir Ömür Türk Basýnýnda Belgelerle Atatürkçülük ve Sapmalar,Hasan Hüseyin Korkmazgilin 80 Doðum günü,vural SAVAÞ'ýn konuk edildiði söyleþi,cumhuriyete Sahip Çýkma ve Terörü Telin Mitingi, Alpaslan IÞIKLININ vergi Yeni Bir Din Bir Tanrý konulu konferans,yine Tülay ÜSTÜNDAÐ vermiþ olduðu; Nasýl Ýyi Ýnsan Olunur Konulu konferans gibi bazýlarýný vermeye gerek duymadýðým, OYAK BANK satýþýna hayýr gibi bir çok konuda konferans, Tören ve Mitinge düzenlendi, katýldý ve yönetti. Bu konuda kendilerine müteþekkürüz. Çok ama çok teþekkür ediyorum. Peki buradan soruyorum bu dernek HACIBEKTAÞ VELÝ, ALEVÝLÝK, BEKTAÞÝLÝK adýna ne gibi bir iþlev gerçekleþtirdi. Dernek almanaðýnda her sene Hacýbektaþ da düzenlenen tamamen turistik amaçlý Aþure günü ve yine eski Hacýbektaþ derneðinden kalan bir alýþkanlýkla düzenlenen Semah Gecesi ve dýþýnda diþe dokunur bir çalýþmanýz neden yok. (Buradan Birlik Cemin çalýþmalarýný istisna tutarak) muharrem ayýnda deðil mayýs ayýnda aþure turu düzenlemek yine muharrem içinde millet yasta, oruçta iken adýna birde Semah Gecesi koyarak sarkýlý türkülü içkili gece düzenleyip semah yaptýrmak nicedir. Hemde bu konuda sayýn Hacýbektaþ Belediye Baþkanýmýzýn bir fiil destekleri ve katýlýmý ile. Acaba diyorum ve soruyorum ALEVÝ BEKTAÞÝ dünyasýnýn sizleri görmüyor mu izlemiyor mu. Hacýbektaþ isme Hacýbektaþ Veli adý size bir yük bir sorumluluk fikri vermiyor mu. Dernek Baþkaný Naki Salmanpakoðlu Kafamýzý kumamý sokuyoruz yoksa görmezden mi geliyoruz. Cebinizde paranýz var olabilir bu parayla yaþadýðýnýz kasabanýza hemþerilik borcunuzu ödemeye çalýþýyor da olabilirsiniz. Siyasi bir kimliðiniz olabilir. Bu siyasi kimliðinizle dernek yönetiminde bir þeyler yapama bazý fikirleri ve öðretiyi ön plana taþýma sorumluluðu hissediyor da olabilirsiniz. Bu konuda bir sýkýntý olacaðýný sanmýyorum. Fakat anlamamakta ýsrar ettiðiniz konu þu biz farklýyýz biz Türkiye Cumhuriyetindeki her kasabandan her ilçeden bir farkýmýz var. Biz Hacýbektaþlýyýz. Lütfen bu farký bu farkýn omuzlarýmýza yüklediði yükün farkýna varalým. Bizim sahip çýkmadýðýmýz deðerler bu günlerde birileri tarafýndan alevi açýlýmý veya farklý anlatýmlar ile sahiplenilmeye içi boþaltýlmaya çalýþýlýyor. Esas oyun burada. Vatan diye diye Millet Diye Diye Bayrak Diye Diye Türk'e Türklük Türklük Türk'e Türk Milliyetçiliði yapmak kolay. Gün ulusumuza sahip çýkma noktasýnda özümüze kimliðimize benliðimize sahip çýkma günüdür. Bu öz de Hacýbektaþ'ta Hacýbektaþ Velidedir. Kýrkbudaðýnda insanlýða sevgi ve beraberliðin sembolü olmuþ bu öðreti ve bu öðretinin iþaret ettiði yaþam çizisi bir an önce derneðimiz HAYOKDER tarafýndan þiar olarak alýnmalý.alevi Bektaþi geleneðimize sahip çýkalým.bu anlamda çalýþmalar yaparak içimizdeki Alevi Bektaþi dinamizmini saðlam tutarak zaten bir anlamda LAÝK CUMHURÝYETÝ, VATANI, DEMOKRASÝ ve ATATÜRK ÝLKE VE ÝNKÝLAPLARINA sahip çýkacaðýmýz aþikardýr. Cumhuriyeti Korumanýn Vataný Korumanýn yolu ALEVÝ BEKTAÞÝ KÝMLÝÐÝMÝZE sahip çýkmaktan geçmektedir. Dün (1980 öncesi) miting alanlarýnda gece kondular da þehrin varoþlarýnda milyonlar ALEVÝ SUNNÝ kardeþliðini DEMOKRASÝ þiarýný haykýrýr iken bu kitlenin çoðunun bu gün sarýklý türbanlý olmasý hiç þaþýrtýcý olmamalýdýr. Herkes özü ile gerçeðine döndüðünden bu özden hareketle HAYOKDER ALEVÝDÝR HAYOKDER BEKTAÞÝDÝR, öylede olmalýdýr diye haykýrýyorum Ve sevgili HAYOKDER yönetimindeki canlarý bir kez daha uyarýyorum ve çaðrýmý yeniliyorum. Alevicilik oynayalým ALEVÝ- BEKTAÞÝ DERNEÐÝ OLALIM.

YILLARIN USTA MÜZÝSYENÝ VE HALK OZANI ALÝ ASKER: Biz baharlara gebeyiz bir facia olduðunu biliyorlar. Türkiye bunun farkýnda deðil, olmak istemiyor. Türkiye'nin sorunlarý elbette beni de ilgilendiriyor. O yüzden bunlarý söylüyorum, bu insanlýk ayýbýndan kendilerini nasýl kurtaracaklar ve nasýl affetirecekler bilemiyorum.» Çok yeni bir þey deðil... zamanda Almanya'da ARD televizyonunda yer alan 'Tatort' adlý dizide Türklerin de yer almasýný istemiþler ve Alevi bir ailenin üzerinden oynanýyor film. Ve filmde Alevileri, aþaðýlayýcý bir duruma düþürme söz konusuydu. Ne gariptir ki Türkiye'de devletin sesi çýkmadý. Ben diyorum devletin bu iþte parmaðý var. Hemen hemen bir çoðumuz onun türküleri ile yol aldýk. Alanlardan sesleniyordu çoðu zaman, "Eylem güzelim" diyordu, sonrasýnda "Metris'in Önü"nü unutmuyordu. 17 yaþýnda tattýðý acýlarý "Ben hep 17 yaþýndayým, her ayak sesinde ürperirim" diyerek hapishanedeki arkadaþlarýnýn duygularýna, sesi ve yüreðiyle tercüman oluyordu. Söylediklerinin ve yazdýklarýnýn bedelini sürgüne gönderilerek ödedi. Ülkesine dönemedi yýllarca, hasreti anlattý uzaklardan, Fransa'dan. Kimden söz ettiðimizi ilk cümlemizden anlamýþsýnýzdýr: Ali Asker. Fransa'dan Ýstanbul'a birkaç günlüðüne gelmiþti Ali Asker, bizde bu vesile ile yanýna gittik. Öðrendik ki bir ay içinde yeni albümünü çýkartacakmýþ. Hazýr bir araya gelmiþken de yeni albümden türkü dinlememek olmaz dedik ve Ali Asker mini bir konser verdi bize, vokalisti Songül'de yanýndaydý. Müzikle baþladýðýmýz yolculuðumuza derin sohbetle devam ettik.» Uzun bir aradan sonra Türkiye'ye geldiniz. Bir sebebi var mý? Özel bir nedeni yok. Ülkemi özlediðim an gelirim. Onun da dýþýnda konserlerim vardý, televizyon çekimleri vs...» 25 yýldýr Fransa'da yaþýyorsunuz, Türkiye'de yaþamayý hiç düþünmediniz mi? Düþündüm ama beni de Fransa'ya baðlayan, çok nedenim var. Ailem orada... Biliyorsunuz ki yýllarca göçebe yaþadým, bunun adýna da sürgün hayatý diyelim. Þimdi yerleþik bir hayat kurdum kendime, dostlarým orada, hayatýmý orada kurdum ben...» Zaman zaman da olsa Türkiye'de yaþasaydým demiyor musunuz? Gönlüm istiyor tabii. Türkiye'ye yerleþeyim ama imkânlar yok. Fransýz vatandaþýyým neticede... Bazen düþünüyorum da gerçekten nerede, nereli olduðuma þaþýrýyorum. Sadece iki daðýn arasýnda deðil birçok daðýn arasýnda kaldým.» Biraz geriye gittiðimizde, yani sürgün yýllarýna doðru, en çok yara alanlardan birisiniz... O yýllardaki savunduðumuz deðerlerden dolayý bizi hain olarak ilan ettiler. Biz sadece emeðimizin karþýsýnda saðlam, insanca yaþanacak, yaþamý sürdürecek bir düzen istedik. Bunun için mücadele ettik, bu mücadelenin bedeli aðýr oldu. Tabii ki sadece ben deðil, benim gibi binlerce insan maðdur oldu. En aðýr koþullarda yaþatýldýk. Bunun içinde en aðýr iþkenceleriden geçtik. Düþünün ki hapishanedesiniz, kendi köyünüzün yanýþýný seyrediyorsunuz bu ne kadar acý... Ýçerdeki insanlar ailelerinin aç kaldýðýnýn gördüler, böyle bir yaþamdan, böyle bir çizgiden geçtik ama güçlüydük. Evet bizim, bize karþý olanlarla hâlâ sorunumuz var...» Genelde sürgün edilenler bir daha ülkesine dönmüyor, siz de Fransýz vatandaþý oldunuz... Bizim ki elbette ki zorunlu bir ayrýlýþtý Türkiye'den. O yýllara doðru gittiðimde de, sokakta kavga ettik, o kavganýn neferlerinden birisiyiz biz. Binlerce insan içeri alýndý. En aðýr koþullarda yaþanýlan dönemden geçtik. Onlarý unutmak mümkün deðil. Ýnsanlara bazen unutturduk mantýðýyla bakýyorlar ama hayýr, kolay unutulur mu hiç? Ama çocuklar o yýllarda yaþayan çocuklar tanýktýr. Onlar yazacak, anlatacak. Bunlar tarihi belgelerdir. O tarihi süreci yaþayanlar bugün çok þey anlatacak... Evet gittim ve dönmedim, yaþama koþulum yoktu ki...» Dünden bugüne baktýðýnýzda neler düþünüyorsunuz peki? Çok zor þartlarda ve ortamlardan buralara kadar gelebildik. Avrupa'nýn en ücra köþesinde yaþadým. Ýnsanlýk onuru çiðneniyorsa bunun karþýsýnda durdum. Þu anda da duruyorum. Bu durumdan da þikâyetçi deðilim. Çünkü yaptýðým bir doðru var, o zamanda bu doðruya inanarak yaptým. Her koþulda yapacaktým. Ýyi ki yapmýþým diyorum, ve iyi ki anlatmýþýz...» Peki Türkiye Avrupa'dan nasýl görünüyor? Avrupa'da belli ölçülerde demokrasi vardý. Yazdýðýn, yayýmladýðýn yazýlardan dolayý baský görmüyorsun. Söylediðin her söz için sorgulanmýyorsun. O günde öyleydi bugün de böyle... Þunu düþünüyorum; Sivas'ta 35 insan diri diri yakýldý. Ekranlarda izledik, bu kadar acý bir olay var mý... Dünya halklarý bunun ne kadar korkunç Tabii bir de 12 Eylül var... Kapitalist sistemin istediði bir þey vardý, insanlarý bireyselleþtirmek istiyorlardý ve öyle bir insan topluluðu yarattýlar. Ve bu konuda bu iþin önderliðini yapanlar, bu konuda baþarýlý oldu. Ama þunu da söylüyorum, Türkiye yaratýlan bu toplumla bir gün hesaplaþacak. Ben öyle görüyorum. Ben hiç umudumu yitirmedim ve rahatça söylüyorum, gelecek sosyalizme gebe.» Peki her þeyin sorumlusu 12 Eylül mü? Toplum olarak biz ne yaptýk? 12 Eylül gerçekten birçok olumsuz þeyin anasý. Bu süreç içinde neden biz kendimize hesap sormuyoruz, bize düþen pay nedir diyorsan, biz sessiz kaldýðýmýz ve toplum kendine soru sormadýðý için onayladý.. Eðer toplum sessiz kalmasaydý, sorunlarý dile getirseydi, kendiyle hesaplaþsaydý belki durum çok daha farklý olurdu. Evet 12 Eylül bunu yarattý ama bizim sessiz kalýþýmýz da bunu onayladý. Geç deðil ki, bugün kendimizle hesaplaþalým, buradan baþlayalým.» Uzun yýllar Fransa'da yaþýyorsunuz, oradan baktýðýnýzda Türkiye'de ne görüyorsunuz? Savaþý görüyorum. Bu çok acý. Türkiye medyasý garip bir medya. Her þeye rant için bakýyor. Medya baðýmsýz olur, hesap sorar. Evet medya yönlendiriyor, ama halkýn karþýsýnda duruyor, durum böyle olunca da baktýðým her yer, Türkiye kan revan içinde. Tabii bu 12 Eylül'e kadar dayanýyor. Bugün zaman zaman Kürt tartýþmasý, zaman zaman Alevi tartýþmasýyla bölüp parçalanýyoruz. Medya korkunç bir þekilde milliyetçi ve taraflý davranýyor. Ben bu insanlarýn yerinde olsam protesto ederim. Ýzlemem. Sokaða çýkýp siz ne yapýyorsunuz diyemiyor muyuz? Türkiye'de teslimiyetçilik hâkim.» Sizin müziðinizle, sesinizle ve sözünüzle büyüyen bir kuþak var. "Ben hep 17 yaþýndaydým" diyerek büyümeye çalýþan, yitik ülkenin yolcularýydýlar aslýnda. Tabii o yýllara gittiðimde farklý bir yaþamýmýz vardý. Evet acý ve korkuyla büyüdük, her ayak sesinde ürperdik ama onurlu yaþadýk. Arkadaþlarýmýzý yürekten sevdik. Omuz omuza yürüdük yollarda. O zamanlar böyleydik. Kulaðýmýz hep dýþarýdaydý. Geçen her ayak sesinin serdiðinde, evin kapýsý çalýnacak mý çalýnmayacak mý beklerdik. Birileri uyurdu ama sen uyumazdýn. Ne zaman baskýn yapýlacak bunu bilmezdin. Hapishanede de durum aynýydý.» Hâlâ o mücadele ruhunu taþýyor musunuz? Tabii ki. Her zaman söylüyorum: Biz varýz. Sayýmýzýn farkýnda deðiliz. Biz baharlara gebeyiz. Kardelen çiçekleri gibiyiz daðlarýn doruklarýnda. Biz de yavaþ yavaþ yapraklarýmýzý açacaðýz elbet.» Güncel bir soru da sormak istiyorum. Almanya'da çekilen 'Tatort' dizisiyle Alevilere karþý olumsuz bir giriþim gündeme geldi, bu konu size neler düþündürtüyor? 25 yýldýr yurtdýþýndayým. Bugüne kadar çok þey yaþadýk elbette. Yine yakýn» Tam da Alevi sorunlarý tartýþýlýrken böyle bir durum ortaya çýktý... Evet burada çözülüyor aslýnda. Bakýn, Türkiye'de Kürt sorunu var, Alevi sorunu var, bunlar sürekli tartýþýlýyor zaten. Ne yapýldý, Kurban Bayramý'na ve K.Maraþ katliamýnýn yýldönümüne denk getirildi, bu dizi olayý. Alevi ailesini zor duruma düþürdü. Bu olay üzerine Almanya'da 50 bin kiþi yürüdü. Türkiye'de býrakýn hükümeti, halkýn partisiyim diyen bir CHP'nin, Baykal'ýn aðzýndan tek bir kelime çýkmadý. Ama unutmasýnlar bunlarýn hepsi hanelerine yazýlýyor. Ama bu iþe sesini çýkartmayanlarý ben suçluyorum ve bu iþte parmaklarý var diyorum. Ýnsanlarý politikalarýyla yalnýzlaþtýrdýlar»peki bugün herkesin dilinde olan türkülerin söylenmesine nasýl bakýyorsunuz? Ýçi boþaltýlýyor mu türkülerinde? Anadolu'da halk acýlarýný hep türkülerle anlattý. Ama bugün bakýyorsunuz türküler de kirlenmeye baþlamýþ. Ve artýk bazý þeyler rant için yapýlýyor, rant için türkü söyleniyor. Ama birinin bir þeyi söylemesi lazým. Türküler elbette dinlenecek, söylenecek. Biz bir zamanlar kavga türküleri ile yola çýktýk. Ama þimdi diyorum ki, kavgalarýn, acýlarýn, çýðlýklarýn deðil, dayanýþmanýn sesi olalým, bir arada yaþamanýn sesi olalým.»bir aradalýk diyoruz ama Türkiye'deki tablo bunu göstermiyor gibi... Bugün AKP'nin iktidarda olduðu bir sürecin içinde toplum... Bence bundan korkmamak lazým. Dün türban takmayanlar bugün AKP iktidarda diye türban takýyorsa bu durum onlarýn duruþlarýyla ilgili diye düþünüyorum. Demek ki çýkarýna göre davranýyor. Bugün baþka bir iktidar gelsin ona göre davranacaktýr. Esnek olan, kendini özgürce ifade edemeyen, kendisini bir baþkasýna teslim eden yapý ve bireyin geleceði saðlam olmaz. Ama ben biraz gözlem yaptýðýmda, siyasi partilerin izlediði yola baktýðýmda deðerlendirmelerim farklý olur. AKP'ye halk oy verdi diye suçluyoruz ya hani... Bu kadar basit deðil. Oy verenler mi suçlu? Ben diyorum ki, insanlarý açlýða mahkûm edenler utansýn. Ýnsanlarýn, bir kilo un karþýlýðýnda oyunu alanlar utansýn. Çocuklarýna ayakkabý almak için oy verenler utanmasýn, onlarý o hale düþürenler utansýn. Bu insanlar aç kaldý, açlýðý, sürgünü yaþayanlar bilir. Onlarca yüzlerce köy boþaltýldý, bu insanlar þehre geldi þehirdekiler kabul etmedi. Sanki bu ülkenin insanlarý deðil. Irkçý politikayla yaklaþýldý, bu politikadan dolayý yalnýz kaldýlar, direnecek, ayakta duracak güçleri kalmadý. Fakat þunu çok iyi biliyorum, bu insanlar hep yüreklerinden yandý. O yanýklar bacalardan çýkan duman gibi kendini göstermedi, o dumaný da içlerine verdiler, iyice korlaþsýn diye... Ýþte asýl tehlike burada. Ýnsanlar çýkmazda. Bir kilo þekere, bir kilo una oy verenler bana göre onurlu, onu ona teþvik eden, onun oyu için dalavere çevirenler onursuz. GÜLSEN ÝÞERÝ BÝRGÜN - 20 Ocak 2008 Hazýrlayan:Sertaç Danacý

Ali Kaim: Düþük karne notu çocuðun "baþarýsýzlýðý" anlamýna gelmez" Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Zayýf karne" nedeniyle yaþanan "üzücü" olaylarý hatýrlatan Hacýbektaþ Eðitim-Sen, Þubesi Baþkaný Ali Kaim öðrencilerin arkadaþlarýyla kýyaslanmamasý gerektiðini vurguladý: "Kötü karne çocuðun baþarýsýzlýðýný göstermez." Eðitim ve Bilim Emekçileri Sendikasý (Eðitim-Sen), Hacýbektaþ Þubesi Baþkaný Ali Kaim öðrencilerin bugün (25 Ocak) aldýklarý karnelerinde bazý noktalarýn bekledikleri gibi olmamasý halinde velilere önemli sorumluluklar düþtüðünü vurguladý. Geçmiþte "zayýf karne" nedeniyle "üzücü" olaylar yaþandýðýný hatýrlatan Eðitim-Sen þunlarý kaydetti: "Alýnan karne notlarýnýn telafisi her zaman mümkün. Önemli olan, karnesi zayýf olan çocuða hoþgörü ve sevgiyle yaklaþmak." Kötü karne çocuðun baþarýsýz olduðunu göstermez Eðitim-Sen Hacýbektaþ Þuba Baþkaný Ali Kaim velilere önerilerde de bulundu: Öncelikle karne, çocuðun karnesi olmasýnýn yaný sýra, ailenin ve eðitim sisteminin de karnesi. Çocuðun kötü bir karnesi olabilir, ama tek baþýna karne notu çocuðun baþarýsýz olduðu anlamýna gelmez. Çocuðunuzun karnesi, onun kiþiliðinin göstergesi deðil, okul baþarýsýnýn göstergesi. Velilerin bu durumu göz önüne almalý. Karne notlarý, öðrenciler ve veliler açýsýndan bir ölüm-kalým meselesi olarak görülmemeli. Öðrencinin baþarýsýnda ailenin ve sosyal çevrenin önemli bir yeri var. Aile içi iliþkilerin saðlýklý olduðu ve çocuðun kendini geliþtirmenin desteklendiði bir ailede baþarý oraný daha yüksek olur. Veliler çocuklarýný mümkün olduðunca baþka çocuklarla kýyaslamamalý. Bu, onlarýn özgüvenini ve benlik algýsýný olumsuz etkiler. Öðrencinin eksikleri görülüp giderilmeli Karnesindeki baþarýsý için öðrenciler tebrik edilmeli, takdir edilmeli, fakat tamamen maddi nitelikli ödüller verilmemeli. Benzer bir þekilde baþarýsýz karne getiren öðrenciler kesinlikle cezalandýrýlmamalý, baþarýsýzlýðýn nedenleri sorgulanmalý. Her baþarýsýzlýk yeniden deðerlendirmeyi gerektirir. Bu deðerlendirme de öðrencinin eksiklerini görmesini, eksikleri gidermek için yeni planlamalar ve çalýþmalar yapmasýný saðlayarak sonuçta baþarýya ulaþmayý saðlar. Eðer eksikler görülemezse, tekrar ayný durumla karþýlaþmak kaçýnýlmaz. Derslerinde baþarýlý olan öðrencilerle baþarýsýz olan öðrenciler üzerinde yapýlan araþtýrmalar, baþarýlý öðrencilerin baþarýlarýndan dolayý kendilerini sorumlu hissettikleri, baþarýsýz olan öðrencilerinse sorumluluðu kendi dýþlarýnda aradýklarýný gösteriyor. GEREKLÝ TELEFONLAR CHP: Yazýcýoðlu Hacýbektaþ a neden davet edildi? Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber: Aydýn Þimþek 2.01.2008 Salý Günü Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Kültür Merkezi Müdürlüðünce Cem Töreni ve Aþure Günü etkinliði gerçekleþtirildi. Hacý bektaþ Veli Kültür Merkezi nde saat 14:00 de baþlayan etkinliðe Hacýbektaþtan ve Ankaradan vatandaþlar katýldý. Özellikle Ankaradan insanlarýn geldiði etkinliðe CHP Milletvekillerinden Bayram Meral, Zekeriya Akýncý nýn yaný sýra Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eldivan, Hacýbektaþ Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu, Büyük Birlik Partisi Genel Baþkaný Muhsin Yazýcýoðlu da katýldý. Konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Hacýbektaþ Ýlçe Baþkanlýðý gazetemize þu açýklamalarda bulundu: CHP nin açýklamasý: Son günlerde Alevibektaþilere yönelik açýklamalar, giriþimler hoþ görünme çabalarý doruk noktasýna ulaþtý. Alevibektaþiler için çok anlam ifade eden ve kutsal olan Muharrem ayýný tüm kesimler farklý þekilde kullanmaya baþladý. Ülkenin her yarinde Aþure etkinlikleri yapýlmaya baþlandý. Alevilere yönelik asimilasyon politikalarý hýzlý bir þekilde devam ediyor. Tarihte hiç görülmeyen iþler yapýlýyor. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Aþure düzenliyor. Laik, sosyal, çaðdaþ hukuk devletini dönüþtürüp bir islam devleti hayal edenler bu hayallerinin karþýsýnda en büyük güç ve engel olarak gördükleri Alevibektaþileri özünden uzaklaþtýrýp, bölüp, parçalayýp açýkça uyutup emellerine ulaþmak istiyorlar. Bunun içinde Alevibektaþilere dört bir koldan saldýrýyorlar. Bunu en son örneðinide Ýlçemizde yaþadýk. 22.01. 2008 Tarihinde Kaymakamlýk tarafýndan Kültür Merkezinde bir aþure etkinliði düzenlendi ve bu etkinliðin en önemli davetliside Alevilere karþý yapýlan saldýrýlarda ve katliamlarda adý geçmiþ, 1980 öncesinin Ülkü Ocaklarý nýn genel baþkaný,aralarýnda Hacýbektaþlý Hürcan Gürses kardeþimizinde bulunduðu 7 TÝP li (Türkiye Ýþçi Partisi) gençin katledildiði Bahçelievler Katliamýnýn organizasyonu ile suçlanan Muhsin Yazýcýoðlu. Baktýðýmýz zanman Alevibektaþi düþüncesiyle uzaktan yakýndan alakasý olmayan, hükümetin temsilcisi, ilimizin milletvekili olmayan, Alevilerle baðlantýsý sadece onlara yönelik saldýrýlara adý karýþan bir insan. Bu insaný buraya davet etmenin kime ne yararý olur, ilçeye ne yararý olur, ülkeye ne yararý olur, Alevilere ne yararý olur. Bu daveti anlamýþ deðiliz. Biz Muhsin Yazýcýoðlu nun davet edildiðini duyduðumuzda yetkililere ulaþtýk. Uyarýlarýmýza raðmen yinede inatla davet edip getirdiler ve kapýda karþýladýlar. Halk tarafýndan protesto edilince de sorumluluklarýný unutup, olaylarýn sorumlusu olarak ta bizi göstermeye çalýþtýlar. Þunu herkes iyi bilmek zorunda; Hacýbektaþ Veli düþüncesi sevgi doludur, hoþ gürülüdür, misafirperverdir ama bununda bir sýnýrý vardýr. Oynanan oyunlarýda görecek kadar da bilgisi, birikimi ve aklý vardýr. Bir oyun oynanýyor, bu oyunda devlet eliyle Alevibektaþilerin kendini yok etmek isteyenler karþýsýnda eðilmeleri isteniyor ve kendini yok etmek isteyenlere saygý, sevgi ve hürmet göstermeleri isteniyor.bu yapýlýrkende Alevibektaþilerin çok büyük saygý gösterdiði aile fertleri kullanýlýyor. Kýsaçasý; Aleviler katillerine aþýk edilmek isteniyor. Ama Alevibektaþi toplumu katillerine aþýk olmayacak. Kendi içinden çýkan iþbirlikçilere her zaman tavrýný koyacak,tepkisini devam ettirecektir.. Bugüne kadar Sivas, Çorum,Maraþ, Gazi de yapýlan katliamlarý unutmayacaðýz, unutturmayacaðýz. Bir olalým,iri olalým, diri olalým. Cumhuriyet Halk Partisi Hacýbektaþ Ýlçe Baþkanlýðý Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 2006 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25

Kamil Tekin Sürek AKP kendine Müslüman Türban sorununda din ve vicdan özgürlüðünü savunan bizlerle AKP arasýnda ne gibi farklar vardýr? AKP din ve vicdan özgürlüðünü savunuyor mu? Bu iki soru, bugün yeniden gündeme gelen türban sorunundaki en önemli sorulardandýr. DSP'li Yaðýz: Mumsöndü'nün Mumu Söndü, Muhasip'in Alevilikteki Karþýlýðý Sözlüðe Girdi Sulucakarahöyük HACIBEKTAÞ Mumsöndü ve Muhasip Kelimelerinin Alevilikteki Karþýlýðý Için Devlet Bakaný Mehmet Aydýn'a Bir Mektup Yazan DSP Istanbul Milletvekili Süleyman Yaðýz, "Mumsöndü'nün Mumu Söndü, 'Musahip'in Alevilikteki Karþýlýðý da Sözlüðe Girdi. Bu Deðiþikliklerin Gerçekleþtirildiði Günün Bana Resmen Bildirileceði Günü 'Doðum Günüm' Kabul Edeceðim" Dedi. 7 AKP açýktýr ki, türban sorununu din ve vicdan özgürlüðü ya da genel olarak özgürlükler kapsamýnda ele almýyor. Eðer, sorunu böyle ele almýþ olsa, diðer özgürlük alanlarýnda da türban sorununda olduðu gibi kararlý ya da ýsrarlý bir tutum göstermesi gerekirdi. Fakat AKP, hükümet olduðu günden bu yana özgürlüklerin geniþletilmesi konusunda samimi ve ciddi bir adým atmadý. AB ye üyelik sürecinin gerektirdiði bazý göstermelik yasal düzenlemeler yaptý ise de köprüden geçtikten sonra hemen bu deðiþiklikleri eski haline getirdi. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu AKP nin özgürlükler konusundaki tutumunun güzel bir örneði. Bir diðer örnek ise TCK nýn 301. maddesidir. AKP gerçekten din ve vicdan özgürlüðünü savunsa; okullardan din eðitimini kaldýrýr, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ný kaldýrýr, Sünni- Hanefi mezhebine devlet tarafýndan yapýlan desteði ve korumayý kaldýrýr Laik bir devlet için yapýlmasý gereken olmazsa olmaz larý birer birer gerçekleþtirir. Din ve vicdan özgürlüðünde devletin dinin dýþýnda olmasý ve bütün din ve inanýþlara eþit mesafede olmasý gibi çoðunluk din ve inançlarýn, azýnlýk din ve inançlara baský kurmasýný önleyici tedbirler alýr. Türkiye de esas olarak ateistler, dinsizler, Aleviler ve azýnlýk dinler (Ortadoks, Protestan ve Yahudiler Batý nýn desteði ile üzerlerindeki baskýyý hafifletmeye çalýþýyor. Devletin bu konudaki tavrý da kerhen bu azýnlýk dinlere baský yapýlmasýný önlemeye çalýþmaktýr) din ve vicdan özgürlüðünün olmasý gerektiði gibi uygulanmamasýndan mustariptir. Din ve vicdan özgürlüðünün yasalarla güvence altýna alýnmamasý ve devletin uygulamasýnda dinlere eþit mesafede olma durumunun mevcut olmamasý din ve inanç olarak azýnlýkta olanlarý kaygý ve kuþku içinde býrakmaktadýr. Elbette, mensup olduklarý din ve inançlarý azýnlýkta kalanlarýn kaygýlarýný öne çýkararak, türbanlý kadýnlar üzerindeki baskýnýn devamýný savunmuyoruz. Fakat, AKP nin ikiyüzlü ve gayrisamimi politikalarýnýn da görmezden gelinmemesinin din ve vicdan özgürlüðünün geniþlemesi için yararlý olacaðýný düþünüyoruz. Evet, türban yasaðý üniversitede ve bütün alanlarda kaldýrýlmalýdýr. Ama, okullardan zorunlu din dersi de kaldýrýlmalýdýr. Okullardan din dersinin kaldýrýlmasý gibi, din dersinin baþka bir versiyonu olan Yaradýlýþ Teorisi, Akýllý tasarým gibi sözde teoriler de kaldýrýlmalýdýr. Okullarda Evrim Teorisi, felsefe, mantýk dersleri gerekli olduðu kadar müfredata eklenmelidir. Baþta Aleviler olmak üzere bütün diðer din ve mezhepler de inançlarýný özgürce yaþayabilmelidir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kaldýrýlmalýdýr. Ateist ve dinsizlerin görüþlerini açýkça ve her ortamda savunabilmeleri devlet tarafýndan güvence altýna alýnmalýdýr. Elbette, Türkiye gibi yýllarca Sünni-Hanefi mezhebinin resmi din muamelesi gördüðü ve yurttaþlarýn yüzde doksan dokuzun bu mezhepten olduðu varsayýldýðý bir ülkede, gerçek laiklik için radikal adýmlar atmak kolay deðildir. AKP den de bu tür radikal adýmlar beklemiyoruz. Ama, özgürlüklerin geniþletilmesi, din ve vicdan özgürlüðünün geniþletilmesi konularýnda AKP de bir iyi niyet belirtisi, samimiyet de görmüyoruz. Ülkemizde din ve vicdan özgürlüðünün olmadýðýný düþünenler için çözüm AKP ve MHP nin peþine takýlmak deðildir. Çözüm, demokratik Türkiye için mücadele eden güçlerin birleþtirilmesi ve iktidar mücadelesinin ilerletilmesidir. Mumsöndü ve muhasip kelimeleri için Devlet Bakaný Mehmet Aydýn'a bir mektup yazan DSP Istanbul Milletvekili Süleyman Yaðýz, "Mumsöndü' nün mumu söndü, 'musahip'in Alevilikteki karþýlýðý da sözlüðe girdi. Bu deðiþikliklerin gerçekleþtirildiði günün bana resmen bildirileceði günü 'doðum günüm' kabul edeceðim" dedi. DSP Istanbul Milletvekili Süleyman Yaðýz yaptýðý yazýlý açýklamada, daha önce Devlet Bakaný Mehmet Aydýn'a mektupla ilettiði "mumsöndü" ve "musahip" kelimele riyle ilgili baþvurusu üzerine Türkçe Sözlük'te yapýlan deðiþikliklerden duyduðu memnuniyeti ifade etti. Yaðýz, yaptýðý baþvurularýn ardýndan iki sözcükle ilgili önemli geliþmeler olduðunu belirterek "Türk Dil Kurumu Baþkaný Sayýn Akalan bana AKP'li vekillerden þok itiraf! AKP milletvekilleri, türban konusunda aðýzlarýndaki baklayý çýkardýlar. KONYA'da Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden AKP milletvekilleri, ilginç açýklamalarda bulundu. TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, türban yasaðýyla ilgili açýklama yaparken, "Ýnþallah hedefimiz kamu hizmetlerinde de, yani kamu hizmeti veren personellerde de böyle bir yasaðýn olmamasýdýr. Bu utanç verici bir þey diye düþünüyorum"dedi. Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden AKP Konya Milletvekilleri Tarým ve Köyiþleri Eski Bakaný Sami Güçlü, Ali Öztürk, Mustafa Kabakçý, Hüsnü Tuna ve Kerim Özkul katýldý. Milletvekilleri, gazetecilere çalýþmalarýyla ilgili bilgiler verdi. TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Hüsnü Tuna, son günlerde tartýþýlan türban yasaðýyla ilgili konuþtu. Tuna," Biliyorsunuz Türkiye'de özgürleþme adýna yeni bir Anayasa henüz resmi ya da gayri resmi bilgi vermedi ama Türkçe Sözlük'ün internet sitesinde bu deðiþiklikleri hemen gerçekleþtirdi. Buna göre 'musahip'in Alevilikteki 'yol kardeþi' anlamý da sözlükte yer aldý. Mumsöndü'nün tanýmý ise 'cem ayinlerindeki çerað dinlendirmenin maksatlý olarak yanlýþ yorumlanmasýyla ortaya çýkarýlan bir safsata' biçiminde deðiþtirildi. Ben iftira önerisini getirmiþtim ama safsata tanýmý da uygun bir taným. Bu arada mumsöndü'nün tanýmý deðiþtirilirken, buna baðlý olarak'çerað uyandýrma' ve 'çerað dinlendirme' sözcükleri de çalýþmasý devam ediyor. Bunun için de bir deðiþiklik düþünülüyor. Bu deðiþkilte hedef bir, özgürlüðün saðlanmasý ikincisi bu özgürlüðü saðlayacak maddenin yargý veya baþka bir unsur tarafýndan ortadan kaldýrýlmamasýnýn tedbirinin alýnmasý noktasýnda çalýþma yapýlýyor. Ýnþallah önümüzdeki hafta içinde netleþir. Üniversitelerde kýlýk kýyafet serbest olursa, kamu hizmetinde yasak devam eder mi? Ýnþallah hedefimiz kamu hizmetlerinde de, yani kamu hizmeti veren personellerde de böyle bir yasaðýn olmamasýdýr. Bu utanç verici bir þey diye düþünüyorum ben. Ama bunun yeri 42'nci madde deðil. Çünkü 42'nci sözlüðe eklendi" dedi. "BANA BILDIRILDIÐI GÜNÜ DOÐUM GÜNÜM ILAN EDECEÐIM" Türkçe Sözlük'te yapýlan bu deðiþikliklerin kendisi için büyük önem taþýdýðýný da ifade eden Yaðýz, deðiþikliðin kendisine bildirildiði günü doðum günü ilan edeceðini söyledi. Yaðýz, "hatta mümkünse, mahkeme yoluyla da doðum tarihimi deðiþtireceðim" dedi. (ANKA) AABF madde eðitim hakkýyla ilgili madde olduðu için. Orada çalýþma hakkýný düzenleyemiyoruz. Zamaný gelinçe inþallah o çerçevedeki düzenlemeler de gündeme gelecektir. "dedi. TAYÝNLERDEN ÞÝKAYET ETTÝ AKP Milletvekili Mustafa Kabakçý'da konuþmasýnda tayin isteyen memurlardan þikayet etti. Kabakçý "Konya'ya tayin olduktan sonra evliyse kayýnvalidesinin evinin yanýna, evli deðilse babasýnýn evinin yanýna tayin isteyenlerden de fýrsat bulursak siyaset yapacaðýz. Bu biraz Konya aðýzý bir þey oldu ama. Siyasetçi bu baskýnýn altýndan samimi olarak kurtarýlmalý. "dedi. Milliyet - 25 Ocak 2008

Garip Dede Kültürevi aþure ve lokma daðýttý AKP-MHP Türban Deðiþikliðinde Uzlaþtý; Kadýnlar Tepkili Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Garip Dede Kültür ve Konuk Evi Hacýbektaþta Aþure ve lokma yaptý. Yeni kurulan dernek kendi binasýnda Hacýbektaþtan vatandaþlara yaptýðý lokmayý ve aþureyi daðýttý. Aþure ve lokma daðýtýmýnýn 2.sini yapan derneðin Aþure ve lokma davetine 250 kadar Petrol KIRÞEHÝR<------------>HACIBEKTAÞ Üniversite vatandaþýn yaný sýra Hacýbektaþ Belediye Baþkaný A.RýzaSalmanpakðlu ve Hacýbektaþ Belediye Meclis Üyeleri katýldýlar. Dernek 2. yýldýr Hacýbektaþta faaliyetini yürütüyor. özellikle 16 Aðustos Hacýbektaþ Veli Anma ve Kültür Etkinliði nde ilçeye gelen konuklara kapýsýný açýyor ve gerekli hizmeti sunuyor. Otel Ýnþaatý Üniversite Kampus Arazisi <-----------------BEÞTAÞ 638m2 634m2 Dedebað Fýrýn ------>MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi Anayasa Kadýn Platformu, AKP'nin kýlýk-kýyafetle ilgili düzenlemeyi "genel ahlak" kriterine baðlayarak anayasaya sokma yolundaki planlarýna karþý çýktý. AKP ve MHP, ayrýntýlarý belli olmasa da deðiþiklik konusunda uzlaþtý. 200'den fazla kadýn örgütünün bir araya gelerek oluþturduðu Anayasa Kadýn Platformu, yeni anayasada kýlýk kýyafet konusunda "genel ahlak" gibi gerekçelerle sýnýrlama getirilmesine itiraz etti. Platform adýna yapýlan yazýlý açýklamada, Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin (AKP) hazýrladýðý anayasa taslaðýnda, temel haklarýn bir çoðununun "genel ahlaka aykýrýlýk" nedeniyle kýsýtlanabileceðine dair düzenlemeler getirildiði hatýrlatýldý. Temel hak ve özgürlükler 'genel ahlak', 'milli güvenlik', 'kamu düzeni' gibi soyut ve keyfi, içeriði kiþiden kiþiye, zamandan zamana deðiþen gerekçelerle sýnýrlandýrýlmamalýdýr. Dolayýsýyla, taslaðýn bu maddelerindeki bu ifadeler çýkarýlmalýdýr. "Türban sorunu" Geçtiðimiz günlerde gazetelerde çýkan haberlere göre, AKP üniversitelerdeki türban yasaðýný yeni anayasada yapýlacak bir düzenlemeyle aþmayý planlýyordu. Buna göre, anayasa taslaðýnýn 42. maddesine ceza hukuku ve genel ahlaka aykýrý olmamak kaydý ile hiç kimse kýlýk kýyafetinden dolayý yükseköðrenim hakkýndan mahrum býrakýlamaz þeklinde bir ifade eklenecekti. AKP'nin akademisyenlere hazýrlattýðý taslak üzerinde yaptýðý deðiþikliler henüz açýklanmadý. Partinin taslaðý önümüzdeki günlerde açýklamasý bekleniyor. Bugün 15:00'te Ntv'nin verdiði habere göre, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve AKP anayasanýn 10. ve 42. maddelerinde deðiþiklik konusunda uzlaþtý. Þu an deðiþiklik üzerinde çalýþýlýyor. Böylece iki parti yeni anayasayý beklemeden deðiþikliði Meclis'e getirebilecek. Sonucun ne olacaðýna yargýdan örnek Kadýnlar, dernek kurma, ifade, gösteri ve yürüyüþ düzenleme gibi özgürlüklerin de "genel ahlak" gerekçesiyle kýsýtlanmasýna karþý çýktýklarýný hatýrlatarak, halen varolan bu kýsýtlamanýn kadýnlar aleyhine sonuçlarýnýn birçok örneði olduðunu belirtti. "Son yýllarda alabildiðine artan kadýn cinayetlerinde, 'dar kot pantalon, beyaz tayt giydi, göbeðine piercing taktý, vb. gerekçelerle yargý sisteminin, kadýnlarý öldüren erkeklere, kadýnlarýn kýyafetleri üzerinden 'haksýz tahrik' indirimleri yapmasý, kadýnlarý bekleyen tehlikenin ne denli somut ve yakýcý olduðunun kanýtýdýr." "Yönetmelikle çözülmeli" Platformun açýklamasýnda kýlýkkýyafetle ilgili sorunlarýn anayasada deðil yönetmeliklerle çözülmesi gerektiði belirtildi. "Anayasaya böyle bir düzenlemenin girmesiyle, iktidarlarýn, kamu daireleri, üniversiteler ve benzeri birçok kurumu da kapsayacak þekilde, kadýnlarýn bluzlarýnýn kol uzunluðundan, etek boyuna ve çorap rengine, hemþire önlüklerinin düðme aralýklarýna kadar, kadýnlarýn kýlýk kýyafetine dair her þeyi düzenleyen yasa ve yönetmelikler çýkarýlmasýnýn önü açýlmýþ olacaktýr." bia SATILIK TARLA 250 dekar 8 parça tarla Müracat: Hasan Danacý satýlýktýr. 643m2 587m2 626m2 617m2 609m2 610m2 SATILIK ARSALAR Çep: 0535 764 26 72 Tel: 0384 441 32 65 Tel: 0384 441 31 62 HACIBEKTAÞ