Mercanada n n hikâyesi



Benzer belgeler
Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

Cerrahpafla T p Fakültesi Kardiyoloji ABD

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖZEL YETENEK SINAVI YÖNERGESİ

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Çanakkale. Hava Savafllar Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

GRAFİK TASARIMCISI TANIM

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

6 MADDE VE ÖZELL KLER

modern dokunufllar aras nda 18. yüzy l Paris rüyas

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Planetaryum: üç boyutlu bir dünya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Kalp Damar Hastal klar

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : nflaat Tarihi : Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

Uzay Keflfediyoruz. Günefl Sistemi Nerede? Her Yer Gökada Dolu! n yaln zca biri! evrendeki sonsuz Dünya bizim evimiz ve

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

ÖZEL VEGA OKULLARI OYUN SANDIĞIM SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

ÜN TE KES RLERDEN ALANLARA. Kesirleri Tan yal m. Basit Kesirler

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

Minti Monti. Kızak Keyfi. Kızak Bir Kış Eğlencesi KIŞIN SOKAK Yeni Yıl Kartı Hazırlayalım Kar Hakkında Neler Biliyorsun?

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

e-bülten STANBUL B LG ÜN VERS TES LET fi M FAKÜLTES REKLAMCILIK BÖLÜMÜ ADWORKERS YEN AJANS VE MÜfiTER LER YLE DD ALI!

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

DÜNYADAN HABERLER NİSAN

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MAĞARA RESİMLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNDEN BİZE ULAŞTI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yurtdışından Öğrenci Başvuru ve Kayıt Kabul Yönergesi

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

Okul Öncesinde Yeni Dönem Bafllad!

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

T bbi Makale Yaz m Kurallar

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

Eczacılık Günü Etkinlikleri

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

M MARLIK VE E T M FARKLILIK VE KATILIMCILIK KÖYDE M MARLIK, URLA ÇOCUK VE M MARLIK SERHAT AKBAY H KMET GÖKMEN Atölye

kültür - sanat - güncel yaflam

Transkript:

edito Mercanada n n hikâyesi De erli hekimlerimiz, Sizlere özel haz rlanm fl bu dergiyle, renkli ve keyifli bir bafllang ca imza at yoruz. Ve Mercanada n n bu ilksay s yla merhaba diyoruz. Mercanada dergisi, t p camias n n de erli üyeleri için özel olarak haz rland. Bu dergiyle amac m z, sizleri yo- un ve yorucu ifl temposundan bir an olsun uzaklaflt r p, k sa ve keyifli bir mola verdirmek... Derginin ismi de bir anlamda bu amaçtan kaynaklan yor. Mercanlar, denizlerin akci erleri say lan oluflumlar olarak biliniyor ve dünya ekosisteminin en zengin kaynaklar ndan biri olarak tan mlan yor. Binlerce canl n n yaflama ortam buldu u mercanadalar, bar nd rd klar tür çeflitlili i aç s ndan ya mur ormanlar ile karfl laflt r labilir. Bizler de, keyifli röportajlar, kitap, müzik ve sinema dünyas ndan güncel haberlerin, medikal yaz lar n yan s ra, bu ilk say da do aya da yer verelim istedik. Mercanadalar ve bahçelerin renkli süsleri mercan a açlar yaz lar - m zdan, Denizlerin En iyi Sualt Kitab ödülünü kazanan Alptekin Balo lu nun foto raflar ndan keyif alaca n z umuyoruz. Hekimlerimiz yo un tempolar içinde, renkli konular m z, bulmaca ve astroloji sayfalar m z, satranç anektodlar m zla biraz soluklanabildilerse, ne mutlu bize... Kültür Sanat ve Medikal Haber Dergisi Y l:1 Say 1 Mustafa Nevzat laç Sanayi A.fi. nin t p camias na sundu u bir kültür hizmetidir. Epsilon Yay nc l k Hizmetleri Tic. ve San. Ltd. fiti. ad na mtiyaz sahibi Ömer Yenici Genel Yay n Yönetmeni Berran Tözer Yaz flleri Müdürü (sorumlu) Meltem Erkmen Kapucuo lu Editör Haluk Kalafat Yay n Kurulu Dilek Durmaz Göleli, U ur Aflk m Akkufl Esra Tarhan, Sinem Gökalp Grafik Tasar m Sevil Ürel Kapak Tasar m P nar Kazma dari Müdür Erol fiahnac Sat fl Koordinatörü Abdül Vardar Pazarlama Koordinatörü Banu Yal Kosifo lu Reklam Dilek Ercanlar / dahili 125 dercanlar@epsilonyayinevi.com Arzu Tuna / dahili 129 atuna@epsilonyayinevi.com Songül Y ld z / dahili 124 syildiz@epsilonyayinevi.com Film - Grafik Ebru Grafik ve Matbaac l k A.fi. Türbedar Sk. No:8 Ca alo lu/ stanbul Tel: 0212 520 85 21 Bask Do an Ofset Yay nc l k ve Matbaac l k A.fi. Tel: 0212 622 19 00 Faks: 0212 622 19 59 Adres Osmanl Sk. Osmanl fl Merkezi No: 24/4-5 80090 Taksim/ stanbul Tel: 0212 244 82 82 pbx Faks: 0212 252 47 29 Web: www.epsilonyayinevi.com e-mail: mercanada@epsilonyayinevi.com 1

içindekiler 12 16 24 4........ Portre: Mustafa Nevzat P sak; Hayat n ilaca adayan bir idealist 8........ Geçmiflten bugüne: lk Türk eczanesi 101 y l sonra yeniden aç ld 10....... Kapak: Denizlerin ya mur ormanlar 12....... Foto raf: 2003 ün en iyi sualt kitab 16....... Röportaj: Cerrahpafla T p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal Ö retim Üyesi Prof. Dr. Zeki Öngen 20....... Hipertansiyonun toplumsal önemi 22....... Süs Bitkileri: Bahçelerin atefl renkli süsleri 24....... Tarihçe: Göklerin ilk sahipleri 26....... Sohbet: Özcan Deniz - Mercan Dede 30....... Yerli albümler 32....... Yabanc albümler 34....... Sinema 38....... Tasar m: Ve tasar m iktidar oldu 40....... Mekân: Polisiye yazar Esmahan Aykol dan Cibalikap bal kç s 42....... Kitap 50....... Çok satanlar 52....... Sahaf: Dünya Casusluk Tarihi 54....... Satranç 55....... Ödüllü bulmaca 56....... Yasemin Boran la gökyüzü 26 34 40 2

portre Haluk Kalafat 4

MUSTAFA NEVZAT PISAK Hayat n ilaca adayan bir idealist Ça dafl eczac l n kurucular ndan biri olan Mustafa Nevzat P sak, 1923 y l nda açt laboratuar dünyan n çeflitli ülkelerine ilaç ihraç eden bir firma haline getirmenin yan s ra, bir bilim adam olarak yapt bulufllar ve e itim çal flmalar yla da hayat boyunca Türk eczac l na büyük hizmetler verdi. 1923 y l nda stanbul da Mustafa Nevzat Laboratuar n kuran Prof. Mustafa Nevzat P sak n ad, Türkiye de ça dafl eczac l n yerleflmesinde eme i geçen öncüler aras nda say l r. stanbul Üsküdar da kurulan Mustafa Nevzat Laboratuar, Türkiye de enjektabl preparat üreten ilk firmalardan biri. Kuruldu u y l 8 kiflinin çal flt laboratuar, bugün 500 kiflilik uzman kadrosu ve modern tesisleriyle Türkiye nin önde gelen mamül ilaç ve ilaç hammaddesi üreticileri aras nda yer al yor. Mustafa Nevzat laç Sanayii A,fi. farmasötik ürünlerini ruhsat ald Cezayir, Azerbaycan, Irak, Kazakistan, Rusya Federasyonu, Kosova, K br s, Bosna Hersek, Gürcistan, Sudan ve Malta gibi birçok ülkeye de ihraç ediyor. Prof. P sak n Türk eczac l na hizmeti, 5

portre kurdu u firman n baflar lar yla s n rl de il. P sak, 20. yüzy l n bafl nda genç bir eczac aday olarak bafllayan kariyeri boyunca usta-ç rak modeliyle ilerleyen eczac l k ilminin, ça dafl bilim haline gelmesi için önemli giriflimlerde bulundu. GÖNEN DE BAfiARILI B R Ö RENC Mustafa Nevzat Bey 1879 y l nda Band rma da do du. Babas aslen Kafkasyal olan Gönen kazas n n Keçi Dere köyünde çiftlik sahibi Hac Mehmet Bey dir. Ö retime do du u köyde bafllayan Mustafa Nevzat, on yafl na geldi inde Gönen Rüfldiye sine geçti. Baflar l bir ö renciydi. Ailesi onu 1892 y l nda stanbul a gönderdi. stanbul daki ilk y l nda Tophane Askeri Rüfltiyesi ne devam etti. Ancak daha sonra Tophane Askeri Rüfltiyesi nin müfliri (maraflali) ve ayn zamanda Mekatib-i Askeriye naz r (bakan) Zeki Pafla onu Eczac Rüfltiyesi ne nakletti. Eyüp teki plikhane K fllas nda olan Eczac Rüfltiyesi nin ikinci s n f na kayd yap ld. Buradan 1995 y l nda mezun oldu ve Haydarpafla daki T bbiye-i Askeri dadisi nden 1898 de eczac aday olarak mezun oldu. Demirkap daki T bbiye-i fiahane den eczac -kimyager olarak mezun oldu- unda y l 1902 idi. Mustafa Nevzat laç Sanayii ni kuran Mustafa Nevzat P sak, en basit ilaçlar n bile yurt d fl ndan getirildi i 1918 y l nda kendi labarotuar nda enjektabl ampul üreterek Türk eczac l ad na önemli bir ilke imza att. MEZUN YET VE LK GÖREV Mezuniyet sonras Makedonya daki 3. Ordu ya ba l Selanik Askeri Hastanesi nde görevlendirildi. 1909 da Harekat Ordusu ile stanbul a gelene kadar orada çal flt. Mustafa Nevzat ilerici bir yurtseverdi. 31 Mart Vakas ndan önce ttihad- Terakki saflar na kat lm flt. Türkiye tarihinde önemli de iflimlere neden olan bu vak a, Türk eczac l na yön verecek eczac lar aras nda yer alacak olan Mustafa Nevzat Bey in kariyeri için yeni bir kap açt ; idealist genç stanbul da yani imparatorlu un merkezindeydi art k. 31 Mart s ras nda Y ld z Saray n n bir bölümünde faaliyete geçirilen jandarma mektebine mülaz m (te men) olarak tayin edildi. Rütbesi mülaz m olan bir askerdi, ama o ayn zamanda bir t p adam yd. Nefer elbisesini giyerek stanbul un karmafla dolu sokaklar na ç kt ve askerin içine kar flt. Amac gereksiz kan dökülmesini önlemekti. Bir y l sonra gümrük kimyagerli i görevine getirildi. Ancak o bu görevi kabul etmedi. 6

Mekteb-i T bbiye nin laboratuar flefli i s nav na haz rland. 1911 de bu s nav kazand. Ve Fehmi R - za Bey ile Osep Celalyan Efendi den boflalan göreve tayin edildi. fieref MADALYALI AKADEM SYEN Balkan Savafl s ras nda (1912) okuldan ayr larak cepheye gitti. Makedonya Cephesi nde eczac mülaz m olarak görev yapt. Savafl sonras görevine geri döndü. Dört y l sonra Eczac l k Mektebi nde Fenni spençiyari müderrisli ine atand, bu dönemde ayn zamanda nas Darülfununu nda Kimya hocal görevini de sürdürdü. Ö retim üyeli i süresince T p Fakültesi nde Müfredat- T p dersleri de verdi. Prof. P sak 1914 y l nda 1914 de K z lay n Darüflflafaka Hastanesi eczac l na getirildi. 1914-18 Birinci Dünya Savafl nda Üsküdar da K z lay nam na 10.000 kifliye paras z yemek yediren bir aflhane kurdu. K z lay daki yapt çal flmalar nedeniyle Avusturya-Macaristan ve Bohemya Prensi F. Salvator taraf ndan kendisine K z lhaç n Kraliyet fieref Madalyas verildi. O y llarda eczaneler ve ilaç ticaretinin ço u yabanc lar n elindeydi. En basit ilaçlar bile Avrupa dan ithal ediliyordu. 1918 y l nda mesul müdürü oldu u Toptafl ndaki eczac Nedim Bey in eczanesinin laboratuar nda ilk Türk enjektabl ampulleri yapmay baflard. Mustafa Nevzat kendi laboratuar n 1923 y l nda Üsküdar hsaniye mahallesinde Kemal Muhtar Bey in evinde kurdu. Laboratuar n ilk ürünleri Mustafa Nevzat Ampulleri ad alt nda ç - kar lan Vanadoarsine Ampul, Terpaquincsthesinc Ampul, Huile Campr e Ampul, Urotropine Ampul, Calcium Ampul ve Digitaline Damla d r. Bu ürünler Türk eczac l için önemli birer ad md çünkü o tarihe kadar sadece ampullerin camlar de il, ambalaj kutular bile Almanya dan geliyordu. O dönemlerde Türkiye modern üretim alanlar nda toplu i ne, makara dahi üretemiyordu. 1923 y l nda kurulan Mustafa Nevzat Laboratuar, bugün 500 uzman n çal flt modern bir ilaç firmas. MUSTAFA NEVZAT IN LKLER Prof. Mustafa Nevzat P sak 1933 y l na kadar süren hocal boyunca eczac l n usta-ç rak usulü yetiflme fleklinden kurtar l p bat l anlamda e itimi verilen bir bilim dal haline getirilmesi için çaba harcad. Üniversiteden ayr lma nedeni o y l yap - lan üniversite reformuydu. Bu amaçla Frans zca kitaplardan tercümeler yapt. Ecz. Ligor Taranakidis ile birlikte Fenni spençiyari (Farmasötik Teknoloji- 1921) isimli kitab yazd. Bu kitap 1924 de yay mland. lk Türk enjektabl ampulünü yapanlardan biri olan Prof. Mustafa Nevzat P sak, yerli ilaç sanayiinde haflhafltan afyon ekstre ederek mamül ilaç üretmek (1919), toz insülinden enjektabl preparat oluflturmak (1935) gibi birçok ilke imza att. Mustafa Nevzat P sak ayr ca Türk laç Sanayii ne kalite kontrol kavram n n girmesine öncülük etti. II. Türk Kodeksi ve supleman n n (1948) haz rlanmas nda komisyon üyesi olarak görev yapt. 7

geçmiflten bugüne lk Türk eczanesi 101 y l sonra yeniden aç ld Adana n n köklü ailesi Gülekzadelerden Mustafa R fat Bey in 20. yüzy l n ilk y llar nda açt tarihi eczane, Türkiye Eczac lar Birli i taraf ndan restore edildi. Mustafa R fat Gülek Eczanesi art k bir müze-eczane. 1990 y l nda Adana da ç kan bir yang nda, eski bir bina büyük bir zarar görmüfltü. Yang n sonras ahflap bina kullan lmaz hale gelmiflti. Bu olay ulusal gazetelere yans yacak kadar önemliydi. Çünkü binan n Türkiye tarihinde önemli bir yeri vard. Binan n girifl kat nda Gülekzade Mustafa R fat Bey in 1902 y l nda açt tarihi eczane bulunuyordu. Gülekzade Mustafa R fat Bey yani Mustafa R fat Gülek in açt bu eczane ilk Türk eczanesi olarak kabul ediliyor. (Kaynak: Türk Eczac lar Birli i) Talihsiz yang n sonras tarihi eczane, Mustafa R fat Bey in o ullar Kas m ve Hüseyin Gülek taraf ndan Türk Eczac lar Birli i ne (TEB) hibe edildi. Mustafa R - fat Gülek Eczanesi bugün Abidinpafla Caddesi ad n alan caddenin bat bölümünde, Tekel binas n n karfl s nda bir binada aç lm flt. Bilindi i gibi eczac l k mesle i Osmanl mparatorlu u döneminde gayrimüslimlerin elindeydi. Mustafa R fat Bey ilk Türk eczanesini açmakla kalmad, Müslüman kalfalar da yetifltirdi. Masraflar n kendi cebinden ödeyerek onlar çevre kentlerdeki ve stanbul daki büyük eczanelere göndererek, eczac l iyi ö renmelerini sa lad. Bu arada Avrupa n n büyük firmalar yla da ba lant kurarak önemli ve hayatî ilaçlar getirtti. Hatta eczane ile ilgili bir reklamdan yola ç karak tamamen kendi buluflu olan bir Kan ve Kuvvet fiurubu nu imal etti. TEB taraf ndan son üç y ld r sürdürülen restorasyon çal flmalar geçti imiz haziran ay nda tamamland. TEB geçmiflle gelecek aras nda bir köprü olmas n istedi i eczaneyi gelecek nesillerin yetiflmesi için de kullan lacak bir kültür merkezi olarak tasarlad. Böylece Mustafa R fat Gülek Eczanesi, 101. y l nda yeniden hizmete geçmifl oldu. Ülkemizde eczac l n yerleflmesi için büyük u rafllar veren Mustafa R fat Gülek in eczanesi asl na uygun olarak yüksek mimar Y lmaz Demir taraf ndan restore edildi. Adana kentinin tarihi dokusunu koruma yönünde yap lan önemli eserlerden biri olan Mustafa R fat Eczanesi yaflayan müze olarak tasarland. Yani müze ayn zamanda eczane olarak da hizmet verecek. 8

kapak Denizlerin ya mur ormanlar Mercanlar n bitki oldu una dair genel bir yanl fl vard r. Polip adl küçük canl larla, alg ad verilen deniz bitkilerinin ortak yaflamlar ndan do an mercanlar, zamanla üst üste y larak mercan kayal klar n olufltururlar. Tropikal co rafyalar n vazgeçilmez unsurlar mercan adalar ya da resifleri, sualt n n en renkli canl lar n n iskeletleri üzerinde yükselir. Do an n efli bulunmaz dengesi, bir güzelli in ölümünden bir baflka güzelli i yarat r. Mercan resifleri zamanla ölüp kireçtafl na dönüflen mercan iskeletlerinin birikmesiyle oluflurlar. Mercan resifleri do al zenginliklerini iki canl n n ortak yaflam na borçludur. Polipler mercan resiflerinde yaflayan bir hayvan türüdür ve dokular n n iç yüzeyindeki hücrelerde yaflayan alglerle ortak bir yaflam sürerler. Alglerin klorofil hücreleri vard r, bu sayede fotosentez yapabilirler. Algler oksijen aç s ndan zengin, fakat besin aç s ndan fakirdirler. Di er bitkiler gibi algler de nitrata ve fosfata ihtiyaç duyarlar. flte bu noktada iki canl aras ndaki ortak yaflam n önemi ortaya ç kar. Tek bafl na olsa yaflayamayacak olan bu canl lar, birliktelikleri sayesinde eksikliklerini gidererek yaflamlar n sürdürürler. Denizalt canl lar na do al bir korunma alan yaratan resifler, denizlerin ya mur ormanlar olarak de erlendirilirler. Çünkü mercan resiflerinde 2000'den fazla bal k, 5000 çeflit yumuflakça, 700 çeflit mercan ve say s z yengeç, denizkestanesi, denizy ld z gibi deniz hayvanlar bar n r. Y l boyunca 25-30 C aras nda kalan su s cakl klar n tercih eden, bol fl k ve berrak sular gerektiren tropik mercanlar n yaflama alan, genelde 30 Kuzey ve 30 Güney enlemleri aras nda yer al yor. Hint Okyanusu'nda Maldiv Adalar, Pasifik Okyanusu'nda Filipinler, Endonezya, Karayipler ve K z ldeniz, genifl mercan resiflerinin bulundu u bölgeler aras ndad r. Mercanlar sert ve yumuflak olmak üzere iki gruba ayr l rlar. Sert mercanlar, korunmak ve belirli bir yap içinde kolonileflmek için iskelet olufltururlar. Yumuflak mercanlar iskelet oluflturmazlar. Yumuflak mercanlar n bir bölümü, sert mercanlar n büyük bir ço unlu u simbiyotiktir (ortakyaflar). Üst üste gelerek büyüyen ve yay - lan iskelet yap s n n altta kalan bölümleri zamanla da l p ezilerek s k fl r ve kristalleflerek kireç tafl na dönüflür. Kireç tafl n n binlerce-milyonlarca y l birikmesiyle mercan kayal klar (resifleri) oluflur. Bu flekilde oluflmufl en büyük mercan kayal, Avustralya'n n Kuzeydo u k y s ndaki Büyük Set Resifi'dir. 10

foto raf Haluk Kalafat 2003 ün en iyi sualt kitab Sualt foto rafç s Alptekin Balo lu nun Denizlerin En yi Sualt Kitab ödülünü kazanan kitab Sualt n n Y ld zlar, A4 Ofset taraf ndan yay mland. 400 foto raf n yer ald albüm, görüntülenmesi oldukça güç olan mavi halkal ahtapot gibi onlarca türün yaflam na tan kl k ediyor.

Sualt foto rafç s Alptekin Balo lu, Sualt - n n Y ld zlar adl kitab yla Celebrate The Sea Underwater Imagery Festival 2003 te (Sualt Görüntüleme Festivali) Denizlerin En yi Sualt Kitab Ödülü nü kazand. Sualt Görüntüleme Festivali bu y l Malezya n n Kuala Lumpur kentinde yap d. Yar flma jürisinde National Geographic dergisinin sualt foto rafç s David Doubilet ve Asian Geographic in foto raf editörü Singapur lu foto raf sanatç s Micheal Aw gibi tan nm fl isimler yer al yordu. Alptekin Balo lu festivalin 2002 y l nda Singapur da yap lan ikincisinde düzenlenen yar flmada geniflaç foto raf dal nda En yi Foto raf Ödülü nü de kazanm flt. Sualt foto rafç l nda dijital makine kullan lm yorsa, her dal flta tek bir foto raf makinesiyle 36 kare foto raf çekilebiliyor. Balo lu dijital makine kullanmayan sanatç - lardan. Dal fllar nda iki ya da üç foto raf makinesi kullan yor. Sanatç bir y ll k çal flma içinde örne in Malezya da 5 bin, Burma da 3 bin foto raf çekmifl. Sualt n n Y ld zlar projesi için ayr ca bir de video kamera ile çal flm fl. Sualt Görüntüleme Festivali ndeki ödül bu uzun soluklu çal flman n sonucunda gelmifl. Sualt dünyas ndan enstantenelere yer verdi i ilk kitab Sualt ndan Yans malar 1999 y l nda sanatseverlerle buluflturan Alptekin Balo lu, dokuz y ld r sualt nda yaflayan canl lar n foto raflar n çekiyor. Kat ld birçok festivalden ödülle dönen sanatç, Sualt n n Y ld zlar n ilaç firmas Lundbeck in ana sponsorlu unda haz rlad. Kitap A4 Ofset Yay nevi taraf ndan yay mland. MAV HALKALI AHTAPOT Son dört y lda yapt gezilerde Avustralya dan Papua Yeni Gine ye, Malezya dan Tayland a, Sudan dan M s r, Burma, Maldivler ve Belize ye dünyan n birçok yerini dolaflan ve Türkiye yle birlikte sualt - n n 20.000 in üzerinde foto raf n çeken Balo lu nun, Sualt n n Y ld zlar adl kitab yaklafl k bir y ll k çal flman n ürünü. Dünyan n en küçük ama en zehirli ahtapotlar n n dünyada ilk kez çekilen çiftleflme foto raflar ndan kalamarlar n avlanmas na, renk ve dokusunu de ifltirerek kamufle olan canl lardan bir inci gibi yumurtalar n dizen deniz tavflanlar na dek sualt dünyas n n canl lar n n ilginç yaflam öykülerinin 400 ü aflk n foto raf ve k sa bilgilerle anlat ld Sualt n n Y ld zlar, seslen- 13

foto raf dirmesini Okan Bayülgen in yapt 47 dakikal k belgesel film DVD siyle beraber sat fla ç kar ld. DVD deki belgesel, Malezya daki üç ayr dal fl noktas nda dört kiflilik bir ekiple gerçeklefltirildi. YED BÖLÜMDE 400 FOTO RAF Sualt n n Y ld zlar kitab yedi bölümden olufluyor. lk bölümün ad Ortak Yaflam. Bu bölümde polip adl deniz canl lar yla tek hücreli bir hayvan olan alg lerin ortak yaflam sonucu ortaya ç kan mercanlar n foto raflar yer al - yor. Alptekin Balo lu sert mercanlar n yan s ra yumuflak mercanlara da yer veriyor. Bölümün en ilgi çekici bölümü zehirli yumuflak mercanlar n içinde kamufle olan yengeçlerin görüntüleri. kinci bölüm Kum Krall nda ise binlerce türe ev sahipli i yapan denizlerin taban n kaplayan kumluk alanlardaki flafl rt c zenginlik ele al n yor. Bu bölümde çöl görüntüsü veren kumluklar n özellikle geceleri ne kadar çeflitli deniz hayvan na ev sahipli i yapt n ö reniyoruz. B RL KTEN KUVVET DO AR Üçüncü bölümde foto raflarla bir hayatta kalma öyküsü anlat l yor. Bölümün ad Birliktelik. Sualt nda küçük bal klar n karfl laflt tehlikelere, sürü halinde beraber hareket ederek karfl koyufllar foto raflanm fl. Ayr ca Balo lu ndan birliktelik yani sürü halinde yaflaman n, y rt c bal klardan korunman n yan s ra avlanma için de uygulanan bir yaflam biçimi oldu unu ö reniyoruz. Balo lu barakudalar n bu tür canl lar oldu unu yaz yor. Barakudalar n oluflturdu u helozonik görüntüler 14

tek kelimeyle görsel bir flölen. Deniz canl lar n n bir di er korunma yöntemi ise dördüncü bölüme isim olmufl: Kamuflaj. Bölümün y ld z ise ka- t bal klar. Yaprak bal klar suda sallanan yaprak gibi hareket eden, farkedilmesi çok güç bal klar. Renklilik adl beflinci bölümde ise sualt canl lar n n neden bu kadar renkli olduklar foto raflar ve aç klay c metinlerle anlat l yor. Mercan kayal klar nda çekilen foto raflarda k rm z baflrolde. DEN ZLER N KARADULU Denizalt nda birbirinden ilginç çiftleflme öykülerinin anlat ld alt nc bölümün önemli bir özelli i var. Foto raflanmas en zor canl lardan biri olan mavi halkal ahtapotun çiftleflme görüntüleri bu bölümde yer al yor. Denizlerin karadulu olarak adland r labilecek mavi halkal ahtapot dünyan n en zehirli hayvan. Erkek ahtapotlar yaflamlar nda bir kez çiftleflme imkân buluyorlar, çünkü çiftleflme sonras diflinin zehri nedeniyle ölüyorlar. Son bölüm ise üç boyutlu foto raflara ayr lm fl. Alptekin Balo lu kitab n n önsözünde de belirtti i gibi dünyan n sualt yaflam zengin olan önemli bölgelerde çal fl - yor. Bunun nedeni denizalt canl lar n n belli dönemlerde belli bölgelerde ortaya ç kmas. Örne in Balo lu önümüz- Derinliklerden y ld z toplayan adam Üniversite e itiminde mimarl k okuyan Alptekin Balo lu, dokuz y l önce sualt foto rafç l na gönül vermifl. Alptekin Balo lu nun kazand Denizlerin En yi Kitab Ödülü. Sualt n n Y ld zlar, Alptekin Balo lu, A4 Ofset Yay nlar, 267 sayfa. deki günlerde sadece Galapagos adalar nda yaflayan Galapagos kaplumba alar n ve iguanalar n görüntülemek için ç kaca yolculu a haz rlan - yor. Sualt n n Y ld zlar önümüzdeki ay Fransa da yap lacak Sualt Foto rafç l - Festivali nde düzenlenecek yar flmaya da kat lacak. Sualt n tan tmay kendine misyon edinen sanatç, dokuz y ld r dünyan n dört bir yan ndaki önemli dal fl noktalar nda deniz canl lar - n ve sualt n n güzelliklerini foto rafl yor. Balo lu nun sualt dünyas yla iliflkisi foto rafç l kla s n rl de il. Sualt yaflam hakk nda bilgiler de toplayan Balo lu nun kitaplar, sadece birer foto raf albümü de il; ayn zamanda sualt yaflam hakk nda ayr nt - l bilgilere ve ilginç hayvan hikâyelerine yer veren kapsaml çal flmalar. Balo lu dünyan n de iflik bölgelerinde yapt çal flmalar çeflitli okullarda düzenlenen toplant larda dia gösterileri eflli inde sunuyor. Sualt dünyas yla ilgili düzenlenen konferanslara kat l yor, çeflitli dergilere sualt hakk nda yaz lar yaz yor. Alptekin Balo lu dokuz y ll k birikimiyle iki tane de sualt foto raf albümü yay mlad. Uluslararas festivallerde iki ödül kazanan Balo lu, yurtiçinde de bir çok yar flmada ödüller kazand. 15

röportaj Röportaj: Haluk Kalafat - Foto raflar: Uluç Özcü Önemli olan ülkemiz koflullar na elveriflli uygulama yapmak

stanbul Üniversitesi, Cerrahpafla T p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal Ö retim Üyesi Prof. Dr. Zeki Öngen hipertansiyon tedavisi k lavuzlar etraf ndaki tart flmalara aç kl k getirdi ve kardiyoloji alan ndaki yenilikleri anlatt. Günümüzde hipertansiyon tedavisi biraz da dünyada yay nlanan k lavuzlar n paralelinde flekilleniyor. Bu durum bazen hekimlerin iflini kolaylaflt r yor, bazen de kafa kar flt r c hale geliyor. Örne in, son yay nlanan Amerikan JNC 7 raporunda pre-hipertansiyon denilen bir kavram ortaya at ld. Raporu haz rlayanlar pre-hipertansif grubun -ilaç kullan lmasa dahi- izlenilmesi gerekti ini düflünüyorlar. Bu kavrama özellikle Avrupal kardiyologlar, örne in Guiseppo Mancini, itiraz ediyor. Nitekim bu itirazlar n en son yay nlanan Avrupa Hipertansiyon Tedavi K lavuzu nda da dile getirdiler. Siz bu kavram nas l de- erlendiriyorsunuz? Hipertansiyon dünyadaki bütün ülkelerin en önde gelen sa l k sorunlar ndan biri. Çok iyi bilinmektedir ki, e er etkili bir biçimde tedavi edilmezse, kalp krizine, kalp yetersizli ine, inme ve böbrek yetersizli ine yol açarak ölümcül bir nitelik kazan r. Günümüz t p uygulamalar nda, özellikle büyük çal flmalardan elde edilen somut kan tlar n fl nda, hekimlere tan ve tedavide yol göstermek amac yla k lavuzlar haz rlanmaktad r. Bu k lavuzlar n bir bölümü ulusal örgütler taraf ndan düzenlenmekte, bir bölümü ise uluslararas örgütler taraf ndan yaz lmaktad rlar. Ancak bütün k lavuzlar n temel ilkesi, o konuda, hekimlere, somut kan tlara dayanarak, bir uygulama çerçevesi çizmektir. Çizilen çerçeve içinde, hekimler, her biri farkl bir birey olan, bir baflka deyifl ile farkl özellikler tafl yabilecek hastalar karfl s nda, kendi bilgi birikimlerini, deneyimlerini ve becerilerini kullanarak bir uygulama yaparlar. Sorunuzdaki tart flmay da bu gözle irdelemek gerekir. JNC VII, yazarlar n n da vurgulad gibi, ulusal bir k lavuzdur ve Amerikan halk n n özellikleri, hekimlerinin uygulamalar ve ekonomik durumu göz önünde tutularak haz rlanm flt r. Avrupa Hipertansiyon Tedavi K lavuzu ise Avrupa Hipertansiyon Derne i ve Avrupa Kardiyoloji Derne i taraf ndan, yani uluslararas iki örgüt taraf ndan haz rlanm flt r ve do ald r ki Amerikal lar n yukar da s ralanan özgül endifleleri göz önünde tutulmam flt r. Ancak dikkatle incelendi inde iki k lavuzun temel felsefe olarak birbirlerinden ayr lmad klar görülmektedir. Her iki grup da hipertansiyon s n r olarak 140 / 90 mmhg yi almaktad r. Farkl gibi görülen bu düzeyin hemen alt ndaki kan bas nc de erlerinin adland r lmas d r. Avrupal lar 130/85 ile 139/89 mmhg aras ndaki de erlere yüksek normal kan bas nc derken, Amerikal lar 120-139/80-89 mmhg aras ndaki de erleri prehipertansiyon olarak nitelendirmifllerdir. Her iki tan m n n alt da yatan endifle ortakt r: Kan bas nc normal gibi görünse de bütünüyle de erlendirildi inde, kalp damar sistemi hastal riski yüksek olan bireyleri gözden kaç rmamak. Nitekim, kalp yetersizli i, koroner arter hastal, diyabeti ya da böbrek hastal - bulunan kiflilerde, yüksek, normal ya da prehipertansiyon, nas l tan mlan rsa tan mlans n, yukar daki kan bas nc de erlerinin ilaçla tedavi edilmesi gereken düzeyler oldu u her iki k lavuz taraf ndan da vurgulanmaktad r. Kan bas nc de erlerinin, yükselirken belli bir s ra izlemedi i bilinmektedir. Bu nedenle prehipertansiyon yanl fl bir tan gibi gözükebilir. Prehipertansiyon düzeyinde kan bas nc na sahip bir kiflinin bir süre sonra ille de hipertansiyonlu olaca ça r fl m n yapmaktad r. Bu nedenle Avrupal lar n karfl ç kmas hakl gibi görülebilir. Ancak theheart.org sitesinde bu konuyu tart - flan JNC VII yazarlar ndan Dr. William C. Cushman, bunun JNC VI daki s n flamay Amerikal doktorlar n kafa kar flt r c ve anlafl lmaz bulmalar ndan kaynaklad n söylerken, temel ilkenin yüksek riskli ancak kanbas çlar normal gibi görünen hastalar kaç rmamak oldu unu vurgulamaktad r. Bütün bu söylediklerimin ötesinde kesin olan bir fley var. Her iki k lavuz da yaz l rken ayn kaynaklara baflvurulmufltur. Bunun do al sonucu da iki k lavuzun temelde birbirlerinden ayr lamayaca d r. Kan mca, kendi ülkemizdeki uygulamalar için türetece imiz sonuç, temel felsefeyi kavramak ve ülkemiz koflullar na elveriflli uygulama yapmakt r. Nükleer t bb n kardiyolojideki yeri nedir, yard mc rolü var m d r? Kardiyolojide hastal klar n tan s nda kullan lan çeflitli görüntüleme yöntemleri vard r. Anjiyografi giriflimli bir tan yöntemi iken, nükleer t p yöntemleri, ekokardiyografi ya da elektron fl nl tomografi gibi kolay uygulanabilen giriflimsiz bir tan yöntemidir. Önemli bir kontrendikasyonu olmad için nükleer t p teknikleri kardiyolojide genifl bir hasta kesiminde kullan lmaktad r. Kalp kas n n koroner arterlerin getirdi i kan ile yeterince beslenip beslenmedi i, bir kalp krizi sonras nda ne büyüklükte bir alan n öldü ü, ifllev d fl kald, bu alan içinde canl kalp kas n n olup olmad, kalp kas n n kas lma gücünün ne düzeyde oldu u nükleer t p görüntüleme yöntemleri ile saptanabilir. Yukar da s ralananlardan da anlafl laca gibi nükleer t p görüntüleme yöntemleri daha çok kalbin ya da kalbi besleyen damarlar n ifllevleri konusunda de erli bilgiler verir. Buna karfl l k anjiyografi, özellikle damarlar n yap s n n görüntülenmesini sa lar. ki yöntemin bu özellikleri birlikte de erlendirilince, birbirlerinin seçene i de il, tamamlay c s oldu u kolayca anlafl l r. Günümüzde kardiyolojinin kapsama alan nedir? Kardiyoloji sadece kalp ve damarlarla m ilgilenir? Söyledi imiz zaman flakadan da olsa, diyabet ile u raflan hekim arkadafllar m z n k zd bir tan m yapm flt Amerikan Kalp Birli i: Diyabet bir kalp damar sistemi hastal d r. Bu 17

röportaj kadar özgül bir niteleme yapman n do rulu u tart fl labilse bile, bu yorum kardiyolojinin alan n n geniflli ini göstermektedir. Gerçekten de henüz kalp damar hastal ortaya ç kmam fl olsa bile diyabetin, bugün koroner arter hastal eflde eri oldu u kabul edilmektedir. Bunun do al sonucu kardiyologlar n da diyabeti iyi bilme zorunlulu udur. Ülkemiz için bir baflka güncel ve önemli kavram da metabolik sendromdur. Hiç kalp damar bozuklu- u olmasa da bozulmufl açl k flekeri, düflük HDL, yüksek trigliserid düzeylerinin bulunmas yla bile tan s konulan bu sendrom da kalp hastal varm fl gibi izlenmeyi gerektirmektedir. Bu iki durum kadar s k olmasa da öbür sistemleri ilgilendiren hastal klar n çeflitli kalp damar bulgular olabilmektedir. Nitekim kardiyolji kitaplar na bakt - n zda yaklafl k beflte birini bu konular n oluflturdu unu görmekteyiz. Son günlerde bas nda detoks dieti - detoksifikasyon denilen bir trend ortaya at ld. Siz bu tür önerileri gazetede okudu unuzda bir kardiyolog olarak nas l yorumluyorsunuz? Her fleyin popüleri olur da t bb n olmaz m? Ben bunlar bu gözle görüyorum. Biraz önce de vurgulad m gibi bir hekimin hastas na koruma ya da tedavi için önerece i her yöntemin kan ta dayal, yani etkisinin büyük ölçekli çal flmalarla kan tlanm fl olmas gerekir. Bu moda diyetler ile ilgili henüz elimizde bu nitelikli kan tlar yoktur. Günümüzde art k kardiyoloji dal nda konu sadece tedavi yöntemleri yönünden irdelenmiyor, tedavinin yan s ra ayr ca konunun moleküler biyoloji boyutundaki etkileri tart fl l yor. Acaba art k hekimlerimizin tedavi sürecinde hastalar na biraz daha bilim adam modunda yaklaflmalar m gerekiyor? Bu sorunuzu Klinikçi ile temel bilimci aras ndaki uzakl k giderek azal yor mu gibi alg l yorum ve evet diye yan tl yorum. Teknolojideki ilerlemeler ile hastal klar n biyolojik- genetik temelleri ortaya konulmas yla, klinikçinin hasta- 18

s n n tan s n n ve tedavisi için bunlar ö renmesi zorunlulu u do mufltur. Kalp damar sistemi hastal klar nda, örne in baz birincil kalp kas hastalar n n, damar içi p ht laflmaya e ilimli hastalar n tan nmas nda genetik yöntemler kullan lmaktad r. Hangi hasta grubunun hangi tedaviden daha çok yararlanaca n araflt ran farmakogenomik bilimi kardiyolojide de yer bulmaktad r. Kolesterolünü yüksek buldu unuz hastalar n za mutlaka diyet tavsiyesinde bulunuyorsunuzdur. Siz formunuzu nas l koruyorsunuz? Diyet, yüksek kolesterol tedavisinin ayr lmaz bir parças d r. Hangi ilac seçerseniz seçin, diyeti ya da daha bilimsel bir yaklafl mla, yaflam biçimi de iflikliklerini sürekli uygulamalar konusunda hastalar inand rmak için yeterince zaman ay rmak gerekir. Bu soru benim formumun uygun oldu unu düflündürüyor. E er öyle ise, bunu beslenmeme özen göstererek sa l yorum. Yüksek kalorili ve kolesterollü yiyeceklerden uzak duruyorum. Zeytinya l yiyeceklerden vazgeçemem, bazen zeytinya l lar ö ünümüzdeki tek çeflit olabiliyor. Buna karfl l k çok sevmeme karfl n eve tatl alm yorum. Ancak flunu da itiraf etmeliyim ki, her türlü karfl ç kmama karfl n yine de evde tatl yap l rsa, bir an önce ortadan kalkmas için elimden geleni yap yorum. Sigara ve kalp konusu art k klifleleflmifl bir ikili. Hekimlerimize bakt m z zaman birço u sigara kullan c s ve hastalar na ço unlukla sigara kullanmamalar n tavsiye ediyorlar. Bu paradoks sizce nas l aç klanabilir? Hekimlerin sigara içmesini gerçekten anlayabilmekte zorluk çekiyorum. Hele kardiyologlar n içmesi trajikomik bir olay gibi geliyor bana. B rak n hastan n hekimi sigara içerken görmesi durumunu, sigara kokan bir hekimin, sigara içilmemesi konusundaki önerisi hiç inand r c olmaz. Yukar da söyledi im gibi anlayabilmekte zorland m bu konuyu aç klayabilmem de do al olarak zor. Hekimleri de toplumumuzun genel yap s ndan ay rman z zor. Soruna böyle bakarsak bunun alt nda bana bir fley olmaz ya da at n ölümü arpadan olsun felsefesi yat yor olabilir. Ancak flunu ümit verici bir nokta olarak söyleyeyim, örne in bizim anabilim dal m zda 14 ö retim üyesinden üçü sigara içiyor ki, bu Türk toplumunun alt nda bir orand r. Spor yap yor musunuz? Genel anlam yla yan tlarsam hay r. Ancak düzenli egzersiz yap yor muyum diye sorulursa evet. Günlük ifl yaflant s içinde ne yaz k ki spor yapmaya f rsat yaratam yorum. Buna karfl l k düzenli olarak egzersiz amac yla yürüyorum. Futbolla aran z nas l? Futbolla aram iyi. Asistanl k y llar m n sonuna kadar da oynad m. Cerrahpafla da ç Hastal klar asistanlar ndan oluflan bir tak m m z vard. Klinikler aras turnuvalarda çekinilen s k bir tak md k. Galatasaray tutuyorum. Maça gitmiyorum ama zaman yaratabildikçe televizyondan izliyorum. Son y llarda genç sporculardan spor yaparken hayat n kaybedenler oldu. Bu vak'alarda bir art fl m var? Bu ölümlerin nedeni sporun bilinçsizce yap lmas m? Genç sporcu ölümlerinde bir art fl oldu unu düflünmüyorum ancak iki nedenle daha çok duyuldu unu zannediyorum. Birincisi bas na daha çok yans mas, ikincisi ise spor yapan genç say s n n artmas. Genç sporcu ölümlerinin sorumlusu ya do ufltan kalp kas hastal, ya o s rada geçiriyor oldu u kalp kas iltihab ya da daha seyrek olarak koroner arter hastal d r. Bunlar n birço u, spor yapmaya aday gencin, yeterli zaman ayr larak yap lan muayenesinde saptanabilir. Yo un bir ifl hayat n z içinde kitap okumaya zaman bulabiliyor musunuz? En son hangi kitab okudunuz? Hem seviyorum hem de zaman geliyor çok özlüyorum. E itim y l bafllang çlar nda ya da kongre haz rl dönemlerinde t p ile ilgili yay nlar, okuma etkinli inin tümünü dolduruyor. En son Yaflar Kemal in Tan Yeri Horozlar n okudum. Prof. Öngen kimdir? Prof. Dr. Zeki Öngen, 24.10.1954 tarihinde K br s ta do du. Orta ve lise e itimini 1966-1973 y llar aras nda stanbul Kad köy Maarif Koleji nde tamamlad ve stanbul Üniversitesi T p Fakültesi ne girdi. 1973-1979 stanbul T p Fakültesi ndeki e itimini tamamlad. 1979-1984 y llar nda stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi nde ç Hastal klar, 1986-1991 y llar nda ise ayn fakültede Kardiyoloji bölümlerinde çal flt. 1986 da doçent, 1996 ise profesör oldu. 19

sa l k Hipertansiyonun toplumsal önemi 1972 de Amerika da National Heart, Lung and Blood Institute ün (NHLBI) ün koordinasyonuyla National High Blood Pressure Education Program (NHBPEP) bafllat lm flt r. 1976-1994 y llar aras nda yap lan taramalar n sonuçlar flafl rt c olup, hipertansiyon hastas oldu undan haberdar olan, tedavi gören ve hipertansiyonu kontrol alt na al nan hastalar n oranlar yap lan halk e itimi sayesinde artm flt r (bak n z Tablo 1). Temel olarak her klinisyen flu üç soruyu sormal d r: 4 Kim tedavi edilecek? 4 Hedeflenen kan bas nc nedir? 4 Nas l tedavi edilecek? Kim tedavi edilecek? fiiddetli hipertansiyonun erken tedaviyi gerektirdi i hakk nda genel bir fikir birli i vard r. Halbuki hipertansiyon hastalar n n ço u hafif veya orta fliddette hipertansiyon hastas d r. Tüm tedavi tavsiyelerinde ilaç tedavisine bafllamadan önce bir süre hastan n kan bas nc n izlemek gere i üzerinde durulmaktad r. Bu süre 3 ile 6 ay aras nda önerilmektedir. Bu sürede non-farmakolojik tedavi önerilmektedir.1993 de yay nlanan WHO/ISH (World Health Organization/International Society of Hypertension) tedavi k lavuzu, uzun süreli çal flmalardan toplanan deliller, yarar n büyük oranda kan bas nc n düflürmeye ba l oldu unu göstermifltir. Ço u ateroskleroza ba l kardiyovasküler hastal klar s kl kla hipertansiyonla iliflkilidir. Kardiyovasküler hastal klar, geliflmifl ülkelerde bafll ca ölüm nedenidir ve tüm ölümlerin %50 sinden sorumludur. Arteriyel hipertansiyon, yetiflkin popülasyonun yaklafl k %20 sini tutar. Hem ge- 20 liflmifl hem de geliflmekte olan ülkelerde en s k rastlan lan kardiyovasküler hastal kt r. Esansiyel hipertansiyon, hipertansiyon hastalar n n %95 ini kapsar. Esansiyel hipertansiyon yaflla artar. Geliflmifl ülkelerde 65 yafl n üstündeki bireyler toplumun toplam nüfusunun %20 sini oluflturmaktad r. ve meta-analizler incelendi inde kan bas nc kontrolünün inmelere karfl etkili oldu u, koroner arter hastal na karfl ise daha az etkili olmakla birlikte yine de anlaml derecede koruma sa lad gösterilmifltir. Son y llarda hipertansiyon tedavisine bafllamada kan bas nc düzeylerinin tek NHANES II (1976-1991) NHANES II (Faz 1) (1988-1991) NHANES II (Faz 2) (1991-1994) Hipertansiyonundan haberdar olanlar Tedavi görenler Hipertansiyonu kontrol edilenler %51 %73 %68.4 %31 %55 %53.6 %10 %29 %27.4 Tablo 1. Hipertansiyonundan haberdar olanlar, tedavi görenler ve hipertansiyonu kontrol alt na al nabilenler. H PERTANS YONUN TAK P VE TEDA- V S NDE KANITA DAYALI YAKLAfiIM Kan bas nc düzeyleri kardiyovasküler hastal k riskleriyle iliflkilidir. Kan bas nc düflürmenin yarar ve riskleri hakk nda elde edilen delillerin ço u yüksek kan bas nçl hastalardan seçilen çal flmalardan elde edilmifltir. Hipertansiyon düzeylerinin major kardiyovasküler olaylarla (fatal veya nonfatal miyokard infarktüsü) pozitif ve sürekli iliflki gösterdi i saptanm flt r. Antihipertansif tedavinin etkinli i bir çok çal flmada araflt r lm flt r. Bu araflt rmalar n sonuçlar, hipertansif hastalar n ço unun tam tedavi olmad n, kan bas nc de erlerinin tedavi hedefinin üzerinde oldu unu göstermifltir. Bu çal flmalarda tüm tedavi edilen hastalar n yaklafl k yar - s nda kan bas nc 160/95 mmhg n n üstünde, 3/4 ünde 140/90 mmhg n n üstünde saptanm flt r. Çin ve di er birkaç geliflmekte olan ülkelerdeki gözlemler tedavi edilen hipertansif hastalarda sadece yaklafl k %10 unda kan bas nc n n 160/95 mmhg n n alt na indi ini göstermifltir. TAK P VE TEDAV KILAVUZLARININ ÖNEM Kan bas nc nda yükselmeye efllik eden koroner arter hastal k ve inmelerdeki art fl riski iyi bilinmektedir. Yap lan araflt rmalar n sonuçlar büyük ölçüde pozitiftir bafl na belirleyici olmad, o kiflideki mutlak kardiyovasküler riskin de dikkate al nmas n n gerekli oldu u kabul edilmifltir. MAL YET-YARAR L fik S Bat dünyas nda yetiflkin nüfusun yaklafl k 1/3 ünü hipertansiyonlu hastalar oluflurmaktad r. Böyle büyük bir toplulu un hayat boyu tedavisi çok ciddi boyutta ekonomik yük bindirir. Amerika da antihipertansif tedavinin direkt maliyeti y lda 8-10 milyar dolar tahmin edilmektedir. En basit flekilde hipertansiyon tedavisinde maliyet-yarar iliflkisi flu flekilde hesaplanabilir: (Tedavi tutar + tedaviye ba l yan etkilerin tedavisi nin tutar )-kardiyovasküler hastal k ile ilgili morbidite azalmas ndan kazan lan tutar Baz yazarlar artm fl hayat umudu nedeniyle baflka hastal a yakalanma flans - n n verdi i tedavi masraf n buna eklemektedirler. Tedavi giderlerine flunlar dahildir: 1) lac n fiyat, 2) klinik vizite ücretleri 3) rutin ve özel laboratuvar testleri ücretleri, 4) ilaç yan etkilerinin tedavisi, 5) transfer ücretleri ve doktor muayenehanelerinde kaybedilen zaman. Uygulanan bafll ca 4 ekonomik de erlendirme yöntemi vard r: 1) Maliyet-etkinlik (cost-effectiveness) analizi, 2) ma-

liyeti en az düzeye indirme (cost-minimization) analizi, 3) maliyet-kullan labilirlilik (cost-utility) analizi, 4) maliyet-yarar (cost-benefit) analizi. laç fiyat ülkeden ülkeye farkl l klar göstermesine ra men, genellikle total tedavi giderlerinin en büyük bölümünü oluflturmaktad r. Yeni ilaçlar genellikle eski olanlardan daha pahal d rlar. H PERTANS YON TEDAV S NDE KILAVUZLARIN YER Kardiyovasküler hastal n önlenmesi, hipertansiyon gibi risk faktörlerinin önlenmesine ba l d r. Hipertansiyon tedavisinin iyilefltirilmesine yard mc olmak amac yla dünyada hipertansiyon tedavisi k lavuzlar yay nlanmaktad r. K lavuzlar n amac, biyomedikal, epidemiyolojik ve klinik bilimlerden elde edilen verilerin fl nda özellikle çok hasta say l, çok merkezli, uzun takip süreli klinik çal flmalar n sonuçlar n n de erlendirilmesiyle- hekimin hastas na yönelik tedavi yaklafl m na yard mc olmakt r.çok merkezli çal flma yapman n amaçlar ; k sa zamanda çok say da hasta ile çal flma yapabilmek, toplumun heterojenitesini temsil eden bir grupla çal flmak,ayn konuyla ilgili araflt rmac lar birlikte çal flmak yoluyla bilime daha fazla katk da bulunmas n n sa lanmas olarak say labilir. YEN H PERTANS YON KILAVUZLARI D NLEYEN VAR MI? Haziran ay, özellikle Avrupa popülasyonuna yönelik ilk Avrupa Hipertansiyon K - lavuzu nu karfl lad. Avrupa Kardiyoloji Cemiyeti/ Avrupa Hipertansiyon Cemiyeti nin yeni k lavuzu, hipertansiyon tedavisine, yak n zamanda yay nlanan Amerikan hipertansiyon k lavuzu JNC 7 ekspres ten ( Yüksek Kan Bas nc n n Tedavisi, Önlenmesi, Teflhisi ve De erlendirilmesinde Ulusal Komitenin 7.raporu) farkl bir yaklafl m göstermektedir. lk bak flta, Avrupa k lavuzunu JNC 7 ekpresden ay ran farkl l klar; Avrupa hipertansiyon k lavuzunun prehipertansiyon kategorisini içermemesi ve spesifik bir antihipertansif ilaç grubunu tedavide ilk bafllang ç ilaç olarak önermemesi olarak say labilir. Hipertansiyon tedavisine Avrupa yaklafl - m, 1999 y l nda yay nlanan WHO/ISH in (Dünya sa l k örgütü/ Uluslararas hipertansiyon cemiyeti) kan bas nc s n fland rmas n benimserken hipertansiyon için gerçek tedavi efli inin esnek olmas ve hastan n kardiyovasküler risk profiline uygun olarak tespit edilmesi düflüncesini savunmaktad r. Sonuç olarak hipertansiyon tedavi k lavuzlar, hipertansiyon tedavisine bafllarken iki kriteri göz önüne almaktad r ; toplam kardiyovasküler risk ile sistolik ve diastolik kan bas nc de erleri. YÜKSEK KAN BASINCI-PATRONLAR VE EfiLER ngiltere de yap lan bir araflt rmada, yöneticilerinin yönetim kabiliyetine inanmadan çal flan kiflilerin, yöneticilerinin yönetim kabiliyetine inanarak çal flanlara oranla SKB ve DKB de erlerinin,s ras yla, 15 ve 7 mmhg daha yüksek seyretti- i farkedilmifl. Boflanma karar verme aflamas nda olan efllerde DKB da yüksek oranda art fl gözlenmifl. H PERTANS YON TEDAV S NDE KILA- VUZLARIN YER Kardiyovasküler hastal n önlenmesi, hipertansiyon gibi risk faktörlerinin önlenmesine ba l d r. Hipertansiyon tedavisinin iyilefltirilmesine yard mc olmak amac yla dünyada hipertansiyon tedavisi k lavuzlar yay nlanmaktad r. K lavuzlar n amac, biyomedikal, epidemiyolojik ve klinik bilimlerden elde edilen verilerin fl nda özellikle çok hasta say l, çok merkezli, uzun takip süreli klinik çal flmalar n sonuçlar n n de erlendirilmesiyle- hekimin hastas na yönelik tedavi yaklafl m na yard mc olmakt r.çok merkezli çal flma yapman n amaçlar ; k - sa zamanda çok say da hasta ile çal flma yapabilmek, toplumun heterojenitesini temsil eden bir grupla çal flmak,ayn konuyla ilgili araflt rmac lar birlikte çal flmak yoluyla bilime daha fazla katk da bulunmas n n sa lanmas olarak say labilir. YEN H PERTANS YON KILAVUZLARI - D NLEYEN VAR MI? Haziran ay, özellikle Avrupa popülasyonuna yönelik ilk Avrupa Hipertansiyon K lavuzu nu karfl lad. Avrupa Kardiyoloji Cemiyeti/ Avrupa Hipertansiyon Cemiyeti nin yeni k lavuzu, hipertansiyon tedavisine, yak n zamanda yay nlanan Amerikan hipertansiyon k lavuzu JNC 7 ekspres ten ( Yüksek Kan Bas nc n n Tedavisi, Önlenmesi, Teflhisi ve De erlendirilmesinde Ulusal Komitenin 7.raporu) farkl bir yaklafl m göstermektedir. lk bak flta, Avrupa k lavuzunu JNC 7 ekpresden ay ran farkl l klar; Avrupa hipertansiyon k lavuzunun prehipertansiyon kategorisini içermemesi ve spesifik bir antihipertansif ilaç grubunu tedavide ilk bafllang ç ilaç olarak önermemesi olarak say labilir. Hipertansiyon tedavisine Avrupa yaklafl - m, 1999 y l nda yay nlanan WHO/ISH in (Dünya sa l k örgütü/ Uluslararas hipertansiyon cemiyeti) kan bas nc s n fland rmas n benimserken hipertansiyon için gerçek tedavi efli inin esnek olmas ve hastan n kardiyovasküler risk profiline uygun olarak tespit edilmesi düflüncesini savunmaktad r. Sonuç olarak hipertansiyon tedavi k lavuzlar, hipertansiyon tedavisine bafllarken iki kriteri göz önüne almaktad r ; toplam kardiyovasküler risk ile sistolik ve diastolik kan bas nc de erleri. YÜKSEK KAN BASINCI-PATRONLAR VE EfiLER ngiltere de yap lan bir araflt rmada, yöneticilerinin yönetim kabiliyetine inanmadan çal flan kiflilerin, yöneticilerinin yönetim kabiliyetine inanarak çal flanlara oranla SKB ve DKB de erlerinin,s ras yla, 15 ve 7 mmhg daha yüksek seyretti- i farkedilmifl. Boflanma karar verme aflamas nda olan efllerde DKB da yüksek oranda art fl gözlenmifl. KAYNAK: Brookes L, More new hypertension guidelenes, but is anybody listening?, Medscape 2003 21

süs bitkileri Bahçelerin atefl renkli süsleri Mercan a açlar Ne büyüklükte bir bahçeniz, ne kadar çok ve çeflitli bitkiniz olursa olsun, aralar ndan biri bile bir Mercan A ac ise, gözden kaçmas imkâns z... Zira öyle parlak bir k rm z renkle süslüyorlar ki do ay, biraz özen gösterilen her bahçenin vazgeçilmez unsuru olmalar kaç n lmaz. Mercan a açlar n n yüz kadar türünden kimi yaprak döken a açlar, kimileriyse her dem yeflil çal lard r. Dünyan n tropik iklimin hüküm sürdü ü çeflitli bölgelerinde do al yay l m gösteren bu dikenli bitkiler, ço unlukla ç plak dallar üzerinde açan parlak k rm z renkli çiçekleri nedeniyle peyzaj projelerinde s kl kla kullan l rlar.mercan a ac n n, ister yaprakl cinsi olsun ister yapraks z, güçlü gövde ve dal yap lar yla bütün y l boyunca hofl görüntülerini kaybetmezler. Ülkemizde az tan nan ve kullan lan mercan a açlar, Ege ve Akdeniz bölgelerimizin k y kesimlerine uygundur. Tam günefl ya da hafif gölgeli yerlere dikmeye özen gösterilmeli ve organik maddelerce zengin, iyi drene toprak seçimine dikkat edilmelidir.kurak yaz aylar nda düzenli olarak sulanmalar gerekir. Bilgi için: Yap Kitabevi Tel: 0212 219 39 39 www.yapikitabevi.com Mercan a açlar n n portakal-k rm z renkli çiçekleri olan bir di er türü de Erythrina caffra. T pk di erleri gibi son derece süsleyici olan bu türün anavatan ise Güney Afrika. 22

MERCAN A ACI (Erythrina crista-galli) Bu a açlar n en önemli özellikleri, pembemsi k rm z renkteki kufl biçiminde çiçekleridir.yapraklar gelifltikten sonra, ilkbahardan sonbahara kadar tekrar tekrar çiçek açarlar. Özellikle vurgu a ac olarak mükemmeldir. 6-9 metre boy ve 3-4 met re yay l m yapabilirler.il man k y bölgelerimizde Arap duda ad yla bilinmekte ve kullan lmaktad r. ÇIPLAK MERCAN A ACI (Erythrina coralloides) Son derecede ilginç ve çarp c dal yap lar, atefl k rm z s çiçekleri nedeniyle seçilirler. Çiçekler Mart ile May s aylar aras nda, ç plak ve bükük dallar n uçlar nda çam kozalaklar gibi kümelenirler. 7-8 metre boyu ve ayn ölçüde yay l m olan bu a açlar, güzel gölge a ac olurlar. Çin gülleri Çin Hatmisi olarak da bilinen bu bitkiler, l man Akdeniz ve Ege k y lar m zda peyzaj uygulamalar nda s kça yer verilen her dem yeflil çal lard r. Tropik görünümlü, canl renkli ve gösteriflli çiçekleriyle perde bitkisi olarak kullan ld klar gibi vurgu çal s ya da küçük a aç olarak da yetifltirilmeleri de mümkündür. Özellikle l man bölgeler d fl nda kaplarda yetifltirilir ve k fl n içeriye al n rlar. Çin gülleri dona karfl dayan kl olmad klar ndan iç mekâna tafl namayacaksa korunakl yerlere dikilmelidir. Zira k fl n dallar ölse bile, baharda kökten yeniden sürebilirler. 1-4 metre aras nda de iflen boylar yla Çin güllerinin büyüme al flkanl klar s k ve düzgün formlulardan seyrek ve aç k formlulara kadar de ifliklikler gösterir. Beyazdan k rm z ya, sar dan portakala pek çok renkte olabilen bu bitkilerin çiçekleri ilkbahardan sonbahara kadar sürer.bol güneflli yerlerde çiçek verimi artar. Kuvvetli rüzgârdan korunmal, s k s k ve derin sulanmal d rlar. 23

tarihçe Göklerin ilk sahipleri Güvenli bir biçimde havaland ktan sonra yere inebilen ilk hava tafl ma arac balonlar, göklerdeki hâkimiyetini uçaklara kapt rsalar da hâlâ kullan l yor. Uçmak insano lunun en eski hayallerinden biri olsa gerek. Bilinen ilk uçma denemesinin kahraman bir Türk. Tarih kitaplar 1002 y l nda Horasan n Niflabur kentinde yaflayan El Gevheri (Baz kaynaklarda Cevheri olarak geçiyor) adl bir bilim adam kendi imalat kanatlarla bir camiinin flerefesinden uçmaya çal flt n yazar. lâhiyat ve edebiyat konular n n yan nda fizikle de ilgilenen El Gevheri nin, kufllar n kanat ç rpmadan havada süzülmesinden yola ç karak bir tak m hesaplamalar yapt biliniyor. Ancak bu hesaplar günümüze ulaflamam fl. Buna karfl n El Gevheri nin vefat yla sonuçlanan bu tarihi olay flöyle aktar l r: Bir gün (M.S. 1002 y llar nda) Niflabur daki caminin dam na ç karak halka flu hitapta bulundu: Ey ahali bu dünyada emsali bulunmayan bir eser keflfettim, gelecek insanlar için bir ilmi tasavvuru nasib olmad. Toplanan halk hayretle imam ve müderrislerini dinlediler, baz lar akl n kaybetti ini zannettiler. Vücudunu iplerle iki büyük sa- 24

t h ba lad ve uçaca n ilân etti ve kendisini bofllu a b rakt. Kanat sat hlar maalesef Cevheri yi tafl mad lar, fliddetle yere çarparak vefat etti. Cevheri nin bu haraketi, zaman nda çok garip karfl lanm flt r. Cevheri bilinen ilk Türk hava flehididir. (1971 bas m Havac l k Tarihinde Türkler kitab ndan) Türkler in tarihinde uçma çabalar böyle bafll yor. Kronolojik olarak bir sonraki deneme, 1159 da Bizans ta S raceddin adl bir Türk'e ait. En bilinen deneme ise 1600 y l nda gerçeklefliyor. Tarihçilerin do rulu u konusunda tart flt klar denemeyi, Evliya Çelebi ye göre Hazerfen Ahmet Çelebi gerçeklefltirmifl. Hazerfen in yapt kanatlarla Galata dan Üsküdar a uçarak 6 km. kat etti i yaz l r tarih kitaplar nda. Hatta kimi anlat larda 51 km. saat h za ulaflt ve 5 dakika havada kald - gibi ayr nt lar vard r. Tarihimizdeki di er uçufl kayd ise Lagari Hasan Çelebi ye ait. 1633 te Lagari nin fiflek ile (bir tür roket) 20 saniyede 1000 feet e ç kt 125 km. saat h za ulaflt - ve kanat kullanarak denize indi i iddia edilir. Bu tarihi olaylar n her birisi denemeden öteye geçmifl de- il. Baz lar n n do rulu u da tart flmal. nsano lunun uçmay baflarmas balonlar sayesinde oldu. Mongolfier kardefller ilk balon uçuflunu gerçeklefltirdiklerinde y l 1783 tü. Bu ilk hava arac s cak havayla doldurulmufl ipek bir balona ba lanm fl sepetten olufluyordu. Mongolfier kardefller s nan havan n yükselmesi prensibini kullanm fllard. Balonda ilk seyahat edenler bir koyun, bir ördek ve bir horozdu. nsans z uçufl baflar l olunca, insanl deneme 21 Kas m 1783 de yap ld. Balon baflar yla yükseldi ve 22 dakika havada kald ktan sonra yere indi. Balon buluflu dünyada çok büyük bir ilgi gördü. Öyle ki Osmanl mparatorlu u nda balonla uçufl denemesi, hemen iki y l sonra yap ld. Ancak bu deneme baflar s zd. Baflar l ilk uçufl 1789 y l nda Polonya elçisi brahim Pafla taraf ndan gerçeklefltirildi. Motorlu araçlar n uçuflu gerçekleflene kadar, gökyüzünün hâkimi s cak haval balonlard. lk önce balonlarla motor teknolojisini birlefltiren zeplin ler geldi. 1900 y l nda ilk zeplin uçuflu Ferdinand von Zeppelin taraf ndan yap ld. Üç y l sonra Wright kardefller uçakla havaland lar. Sonraki y llarda havadaki hakimiyet üzerine zeplin ile uçak aras nda büyük bir çekiflme yafland. Bu dönem boyunca balonlar, mütevaz hava araçlar olarak kald lar. Balonlar n hava tafl mac l nda az kullan lmalar nda büyük miktarlarda yük tafl maya uygun olmamalar n n yan s ra güvenlik problemleri de etkili oldu. 10 Ekim 1960 tarihi modern s cak haval balonlar n do um tarihidir. Nebraska da denenen yeni tip balonlarda propan gaz tüpleri kullanan s t c vard. Daha önce ipek benzeri hafif kumafllar kullan lan balonlarda poliüretan malzeme kullan lm flt. 1963 y l nda Amerika da eski tiplere göre daha güvenli olan bu balonlar n kullan ld ulusal yar fllar yap lmaya baflland. Yar flmalar büyük ilgi gördü ve 70 li y llarda ngiltere ve Avustralya ya da ulusal yar fllar yap lmaya baflland. Günümüzde birçok ülkede bu tip yar fllar ve balon sporu yap l yor. Sadece ABD de 5 bin lisansl balon pilotu var. Balonlar ayr ca turistik amaçlarla kullan ld gibi reklamc l k alan nda da yayg n olarak kullan l yorlar ve hâlâ gökyüzünde renkli ve güzel görüntüler oluflturuyor. 25