Türkiye nin ilk yapý marketlerinden olan ve ayný zamanda AVM lerde Türkiye de ilk kez gerçekleþmesi bakýmýndan...



Benzer belgeler
Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ


Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


Dövize Endeksli Kredilerde KKDF


01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1



ünite1 Sosyal Bilgiler

7 Mart Çýkmýþ 62 Soru ve Cevabý Gönderen : total - 08/03/ :00

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Kanguru Matematik Türkiye 2017

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:


TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi


SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme


ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

Kanguru Matematik Türkiye 2015

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


Gelir Vergisi Kesintisi

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi


TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Simge Özer Pýnarbaþý

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

VIII MALÝ PÝYASALAR 125

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

mmo bülteni mart 2005/sayý

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

01 Kasým 2018

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

2007/82 Nolu SGK GENELGESÝ(Fatura Bedellerinin Ödenmesinde Karþýlaþýlan Sorunlar) Cuma, 26 Ekim 2007

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008


Kanguru Matematik Türkiye 2017

03 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE AK PARTİ EKONOMİ İCRAATLARI SAYI 11

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile


Transkript:

8 ABD ve Avrupa Birliði nin ambargosu nedeniyle üç yýldýr büyük baský altýnda bulunan Ýran, ambargoyu delme yöntemlerinin bir bir ABD tarafýndan keþfedilmesinin ardýndan, Türkiye yatýrýmlarýna yöneldi. Geçmiþ yýllarda Türkiye den alacaðýný ülkesine altýn þeklinde sokan, bir yandan da þirket satýn alarak dýþ ödemelerini Türkiye üzerinden gerçekleþtiren Ýran, ABD nin konuyla ilgili tespitlerinin ardýndan taktik deðiþtirdi. Türkiye de TÜÝK ve Ekonomi Bakanlýðý ný veri açýklamamaya dahi iten Ýran ambargosu, bu kez kendini Ödemeler Dengesi nde ortaya koydu. Ödemeler Dengesi nde temmuz ayýnda 4,8 milyar dolar, aðustosta ise 3 milyar dolar olan Net Hata / Noksan kaleminin sýrrý ortaya çýktý. Kamuoyunda nereden geldiði belli olmayan para olarak tartýþýlan bu kalem, aslýnda ana olarak Ýran ýn dýþarýya çýkarmadýðý... Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan, yaklaþan Kurban Bayramý dolayýsýyla bir mesaj yayýnlandý. Vali Ceylan mesajýnda, bayramlarýn her türlü güzelliðin ve mutluluðun yaþandýðý, eþin, dostun, akrabanýn, hastalarýn, büyüklerin ziyaret edildiði; yetimlerin ve buruk gönüllerin tamir edildiði; fakir-fukaranýn aranýp gözetildiði; muhtaçlara yardým elinin uzatýldýðý; çocuklarýn sevindirildiði; dargýnlýklarýn, kýrgýnlýklarýn giderildiði; sevgi, saygý, hoþgörü ve kardeþlik duygularýnýn yoðunlaþtýðý günler olduðunu kaydetti. Dini bayramlarýn oluþturduðu bu manevi ortamlarý iyi deðerlendirerek; düþmanlýklarýn unutulmasý, dostluklarýn pekiþmesi, yoksul ve düþkün olanlarýn hatýrlanmasý ve muhtaç olanlara yardým elinin uzatýlmasý bakýmýndan bayramlarýn önemli bir fýrsat olarak görülmesi gerektiðini ifade eden Ceylan, bizleri asýrlardýr birbirimize baðlayan, birbirimize kardeþ kýlan bu yardýmlaþama ve dayanýþma... Nevþehir Üniversitesi 2013-2014 Akademik Yýlý açýlýþý, animasyon gösterileri ve verilen konserlerle coþku içerisinde kutlandý. Nevþehir Üniversitesi Akademik Yýlý Açýlýþý kutlama etkinlikleri kapsamýnda Nevþehir Üniversitesi öðrencilerinden oluþan Türk Halk Müziði grubu, Pop Müzik Sanatçýsý Sefer Sarý ile Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu... Nevþehir Ticaret ve Sanayi Odasý ile Ticaret Borsasý tarafýndan her yýl eðitime destek amaçlý yapýlan ayni yardýmlar çerçevesinde bu yýl bin 800 öðrenciye bot ve kaban yardýmý yapýldý. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði tarafýndan gerçekleþtirilen eðitim... Avrupa modernizminin en büyük isimlerinden, Ýrlandalý yazar James Joyce un Dublinliler adlý hikâye koleksiyonundaki Üzücü Bir Olay baþlýklý öyküsünde, Bay Duffy adýndaki bir karakterden bahsediyor. Türkiye nin ilk yapý marketlerinden olan ve ayný zamanda AVM lerde Türkiye de ilk kez gerçekleþmesi bakýmýndan...

Hükümetin açýkladýðý ilk paketle demokratikleþemediðimiz bariz bir þekilde kabul edildikten sonra ikinci paket çalýþmalarýnýn baþladýðýný açýkladýlar. Ýkinci paket ne zaman olur ne zaman açýklanýr, toplumun hangi kesimlerini kapsar veya böyle bir paket açýklanýr mý bilmeyiz ancak Bakan Bekir Bozdað ýn Alevilerle ilgili bir çalýþma yürüttüðünün haberlerini alýyoruz. Normalde bu çalýþmalarýn kamuoyuna açýk bir þekilde ve tüm Alevi kesimlerinin talepleri alýnarak ortaklaþa hazýrlanmasý gerekir. Ancak biz bu çalýþmanýn yapýldýðýný aracý kiþilerden öðreniyoruz. Hükümet Alevilerle doðrudan görüþmek yerine iþine ve diþine uygun Aleviler aracýlýðýyla görüþüyor. Bu görüþmeler de açýk deðil sessiz sedasýz, gizli kapaklý yürütülüyor. Bekir Bozdað ýn yakýn zamanda kimi Alevi temsilcileri ile görüþtüðünü biliyoruz. Bu görüþmenin dün tekrar yapýldýðýnýný da biliyoruz. Ancak bu görüþmelerin Bakanýn talebiyle mi yoksa iþgüzar ve on almak isteyen bazý Alevi temsilcilerin talebiyle mi gerçekleþtirildiðini bilemiyoruz. Ýlk Alevi çalýþtaylarý süresince de bu tür giriþimlerin ve görüþmelerin yapýldýðýna tanýk olduk. Bazý Alevi kiþiler o tarihlerde Faruk Çelik ile görüþerek bu iþi çözdüklerini, Alevilerin sorunlarýný çözeceklerini ulu orta dillendirmiþlerdi. Gizlice yenilen yemeklerden sonra sorun çözücüler hallettik, bitirdik diyerek ve Alevi örgütlü yapýsýný da eleþtirerek karþýmýza çýkmýþlardý. Sonra bu kiþilerin Bakan Faruk Çelik le mahkemelik olduklarýný da kamuoyundan öðrenmiþ olduk. Alevilerin talepleri yapýlan çalýþtaylar sürecinde ve tüm Alevi kurumlarýmýzýn verdikleri yeni Anayasa taslaðý önerileriyle bilinmektedir. Ayrýca kamuoyuna her seferinde tekrar edilen talepler de bilinmektedir. Bütün bu gerçekler ortadayken hâlâ kapalý kapýlar arkasýnda ne görüþmeler yapýlýr, neden yapýlýr, anlaþýlýr deðildir. Bu görüþmelerde Alevi kurumlarýný ilgili Bakanlýk neden doðrudan davet etmez de aracý kullanýr, bu da baþka bir sorundur. Alevi Kültür Denekleri, Hubyar Sultan AKD, Pir Sultan Abdal Derneði, Hacý Bektaþ Veli Anadolu Kültür Vakfý yaný sýra bir çok derneðimiz doðrudan muhatap alýnmak yerine aracý kiþiler aracýlýðýyla görüþülmeye çalýþýlýyor. Tabi birisi çýkýp, ben bunlarýn hepsini temsil ediyorum deyip iþgüzarlýk yapmýyorsa bu da baþka bir sorundur. Zira Alevi Kültür Dernekleri ve Hacý Bektaþ Vakfý gibi bir çok kurumumuz kendilerini Federasyonlar dahil hiçbir kimsenin temsil edemeyeceðini dile getirmektedirler. Alevilerin talepleri pazarlýk meselesi deðildir. Kim ki böyle bir gizli kapaklý pazarlýðýn içindedir bunun vebali büyüktür. Yapýlan çalýþtaylar ve katýlan kurumlar ile dile getirilen talepler bilinmektedir. Hükümet ayný Hükümet, kurumlar ayný kurumlardýr. O kurumlardaki bakan ve yöneticilerin deðiþmesi durumun kendisini deðiþtirmez, talepler de deðiþiklikler varsa bunun nasýl ve neden deðiþtiði ilk önce ilgili kurumlarca sonra da kamuoyu ile paylaþýlmalýdýr. Kimse kendisini kurumlarýn iradesinin üzerinde görmesin ve Alevilerin haklý meþru taleplerini gizli saklý görüþmelerde ön almak için kullanmasýn. Tabi bu görüþmeler Bakanlýðýn deðil de bu kiþilerin talebi üzerine yapýlýyorsa bu da ayrý deðerlendirilmesi gereken bir durumdur. Gülþah KARADAÐ ABD ve Avrupa Birliði nin ambargosu nedeniyle üç yýldýr büyük baský altýnda bulunan Ýran, ambargoyu delme yöntemlerinin bir bir ABD tarafýndan keþfedilmesinin ardýndan, Türkiye yatýrýmlarýna yöneldi. Geçmiþ yýllarda Türkiye den alacaðýný ülkesine altýn þeklinde sokan, bir yandan da þirket satýn alarak dýþ ödemelerini Türkiye üzerinden gerçekleþtiren Ýran, ABD nin konuyla ilgili tespitlerinin ardýndan taktik deðiþtirdi. Türkiye de TÜÝK ve Ekonomi Bakanlýðý ný veri açýklamamaya dahi iten Ýran ambargosu, bu kez kendini Ödemeler Dengesi nde ortaya koydu. Ödemeler Dengesi nde temmuz ayýnda 4,8 milyar dolar, aðustosta ise 3 milyar dolar olan Net Hata / Noksan kaleminin sýrrý ortaya çýktý. Kamuoyunda nereden geldiði belli olmayan para olarak tartýþýlan bu kalem, aslýnda ana olarak Ýran ýn dýþarýya çýkarmadýðý para dan oluþuyor. Bu paranýn ana kaynaðýnýn Türkiye ye satýlan petrolün geliri olduðu ifade ediliyor. Ýran, bu parayla Türkiye de satýn alma ve yatýrýma yöneliyor. Önemli bir yatýrým noktasý Onur Air olarak görünüyor. ÖNCE PARA, ALTIN OLDU Türkiye ile Ýran arasýndaki dýþ ticaret hacmi, ABD nin ambargoyu planlamaya baþladýðý 2010 yýlýndan itibaren hýzlandý, 2012 yýlýnda rekor seviyeye týrmandý. 2009 da 2 milyar dolar olan ihracat, 2010 da 3, 2011 de 3,5 milyar dolarý aþtý. 2012 de 10 milyar dolar sýnýrýna dayandý. Geçen yýlki zýplamada, Ýran ýn Türkiye ye sattýðý petrol karþýlýðýnda aldýðý parayý buradaki þirketleri aracýlýðýyla altýna çevirip Türkiye den ihracat yapar gibi ülkesine sokmasýnýn etkisi görüldü. ABD nin bu zorunlu ihracatý fark etmesi üzerine, Ýran altýnlarý doðrudan ülkesine sokmak yerine Birleþik Arap Emirlikleri ni (BAE) kullanmaya baþladý. BAE ve Ýran a dönük toplam ihracat rakamý bir yýlda 7,3 milyar dolardan 18 milyar dolara ulaþtý. ABD ambargosu, Ýran ýn dýþ ülkelere borcunu ödemesini de zorlaþtýrdý. Ýran, parasýný ihracat kalemi olarak yurtdýþýna çýkarýp, buradan iþlemler yapmaya baþladý. Bu iþlemlerin bir bölümü de Türkiye üzerinden yapýldý. 2010 da 7,6 milyar dolar olan Ýran ile ithalat tutarý 2011 de 12,4 milyar dolar, 2012 de 12 milyar dolar oldu. ESRARENGÝZ DÜÞÜÞ! Ýran ýn zorunlu altýn ihracatý, ekonomi dünyasýnda geçen yýl büyük tartýþmalara neden oldu. Türkiye nin dýþ ticaret verilerinde büyük iyileþmeye neden olan bu kalem, ekonomik verilerin yanýltýcý hale gelmesine neden oldu. ABD cephesinde ise Ýran la dýþ ticarette yaþanan patlama, altýn ticaretinin de ambargo kapsamýna alýnmasý planýný getirdi. Bu planlarýn ardýndan altýn ihracatý 2013 te esrarengiz biçimde düþtü. Yýlýn sekiz aylýk döneminde Ýran la ihracat 3,1 milyar dolara, BAE ile 3,3 milyar dolara indi. Ýran ýn Türkiye ye sattýðý petrolden elde ettiði parayý ne yaptýðý sorusu gündeme oturdu. ÝRAN ÞÝRKET SATIN ALIYOR Sorunun yanýtý, Türkiye cephesinde Ýran ýn satýn aldýðý þirketlerde kendini gösterdi. Ýran, ambargonun planlandýðý 2010 yýlýndan itibaren artan biçimde Türkiye de þirket kurdu ya da var olan þirketlere ortak oldu. Türkiye ye 2009 da 167 adet Ýran sermayeli þirket gelmiþken, 2010 da bu sayý 419 a, 2011 de 698 e, 2012 de 710 a fýrladý. 2011 de Türkiye ye gelen her 6 yabancý þirketten biri, 2012 de her 5 þirketten biri Ýran damgasýný taþýyordu. Bu þirketlerin en çok duyulaný Ulusoy, Varan ve Onur Air oldu. Ýran ýn bunun dýþýnda en az 3 milyar dolarlýk doðrudan yatýrým planý olduðu da vurgulandý. TÜRKÝYE DE ÇEMBER DARALIYOR Türkiye de kurulan Ýranlý þirket sayýsýndaki patlama ABD nin denetimine konu olmaya baþlarken, Ýran baðlantýlý þirketler birbiri ardýna araþtýrmaya alýndý. Ana örnekler þunlar oldu: *Onur Air i satýn alan Dubai asýllý iþadama Mahdi Shams ýn, þirketin 7 uçaðýný yasaklý iþadamý Ýranlý Babak Zanjani nin þirketi Qeshm Airlines a verdiði ortaya çýktý. *Babak Zanjani, 17,5 milyar dolar kara para aklama suçlamasýyla karþý karþýya. Türkiye de bir bankaya ortak olduðu bilinen Zanjani nin kozmetik dahil Türkiye de birçok yatýrýmý bulunuyor. Eski Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad ýn yakýn adamlarýndan biri olan Zanjani nin Dubai merkezli þirketi Sorinet, yine Türkiye baðlantýlarýyla öne çýkan bir firma. *Almanya Hamburg da, Ýran a, nükleer reaktör yapýlacaðý düþünülen su reaktörüne sibop sattýklarý gerekçesiyle 4 kiþi yargýlanýyor. Davaya katýlan uzmanlar, Almanya dan Ýran a kolayca usulsüz ihracat yapýldýðýný, bunun için üçüncü bir ülkenin aktarým merkezi olarak kullanýldýðýný belirtiyor. Davada, sanýklar, söz konusu ihracata iliþkin olarak Türkiye ve Azerbaycan ý son alýcý olarak gösterdiler. *ABD Hazine Bakanlýðý, geçen yýlýn sonunda Finans Kýymetli Madenler Turizm Otomotiv Gýda Tekstil Sanayi adlý þirketin, Ýran a 21 Þubat - 29 Mayýs 2012 arasýnda 3 kalemde toplam 257 bin dolar deðerinde elektronik fon transferi yaptýðýný, tespit edilen bu transferlerden ikisinin bloke edildiðini duyurdu. Þirkete bu yýl 26 Eylül de 750 bin dolar para cezasý kesildi. SHAMS, YÖNETÝMDEN ÇIKTI Ýran ýn Türkiye den yaptýðý bilinen en büyük satýn almalar, Onur Air ve Ulusoy oldu. Ulusoy a yüzde 50 ortak olan Ýran, þirketin geçen yýl þaþaalý biçimde satýn aldýðý Varan ýn da sermayedarý haline gelmiþ oldu. Onur Air de ise satýn alma mayýs ayý içinde Dubai asýllý iþadamý Mahdi Shams tarafýndan yapýldý. Shams, þirketin yönetim kuruluna ve icra baþkanlýðýna girdi. Shams ýn isminin gazetelerde yer almasýnýn ardýndan, þirkette yeni bir yönetim deðiþikliði daha yapýldý. Ticaret Sicil Gazetesi kayýtlarýna göre 2 Ekim itibarýyla Shams Onur Air yönetiminden ayrýldý ve imza yetkisi düþürüldü. Yerine, Sami Alan getirildi. Onur Air in yeni genel müdürü de olan Alan, Ýran ýn Türkiye deki yatýrýmlarý yöneten yeni isim olarak ön plana çýktý. ONUR AIR KÝLÝT NOKTADA Shams ýn yönetimden çekilmesinden hemen önce, Onur Air e dönük ambargoyu ABD nin üç þartla kaldýracaðý yönünde haberler basýna yansýmýþtý. Bu üç þart, Shams ýn yönetimden çekilmesi, Onur Air in Ýran a uçmamasý ve Ýran a sermaye transferinin engellenmesiydi. ABD nin þirkete yaptýðý bu iyiliðin ise net bir karþýlýðý vardý: Onur Air in uçak sipariþi. Onur Air, THY ve Pegasus un ardýndan havacýlýk sektöründe uçak sipariþleriyle gündeme geldi. Þirketin gelecek aylardý 50 kadar uçak sipariþi vereceði konuþuluyor. Bu, 7-8 milyar dolar tutarýnda bir rakama tekabül ediyor. Ayný tutar, rastlantýsal biçimde Ödemeler Dengesi nde son iki aydaki net hata/noksan kalemine denk düþüyor. Dünyada uçak üretimi ABD li Boeing ya da Ýngiliz Airbus tarafýndan yapýlýyor. BAKANLIK VERÝYÝ AÇIKLAMIYOR Ekonomi Bakanlýðý, Uluslararasý Doðrudan Yatýrým Verileri Bülteni nde ocak ayýndan itibaren tablo deðiþikliðine gitti. Sessiz sedasýz yapýlan deðiþiklikle, gelen Ýranlý þirket sayýsý gösterilmemeye baþladý. Daha önce tablolarýnda Yakýn ve Ortadoðu Ülkeleri ni Irak, Ýran ve Azerbaycan alt baþlýklarý arasýnda gösteren bakanlýk, þubat ayýndan itibaren bu gösterimi durdurdu. ÝTHALAT DA AÇIKLANMIYOR Türkiye de artýk açýklanmayan bir veride Ýran dan alýnan petrol tutarý. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK), Tüpraþ ýn talebi üzerine Ýran petrol ithalatý verilerini açýklamayý Aralýk 2012 den itibaren durdurdu. Bununla birlikte, Tüpraþ, Ýran dan yýllýk yaklaþýk 5,5 milyon ton (yaklaþýk 40 milyon varil) petrol aldýðýný açýkladý. Ýkili anlaþmada petrolün fiyatý bilinmiyor ancak yaklaþýk 100 dolarlýk piyasa fiyatýyla hesaplandýðýnda tutar 4 milyar dolara yaklaþýyor. PETROLDEN 4 MÝLYAR DOLAR Tüpraþ ýn Ýran dan aldýðýný bildirdiði 40 milyon varillik ham petrolün parasýnýn, ambargo sonrasýnda nasýl, nereye yatýrdýðý da bir baþka bilinmeyen olarak karþýmýzda bulunuyor. BirGün ün konuyla ilgili araþtýrmasýna yetkililer þirket ismi vererek yanýt vermeyi reddettiler. Ancak konuya yakýn kaynaklar, söz konusu paranýn son aylarda aðýrlýkla Türkiye de kaldýðýný belirtiyor. NET HATA / NOKSAN Ödemeler Dengesi nde temmuz ayýnda 4,8 milyar dolar, aðustos ayýnda 3 milyar dolar tutarýnda para, Net Hata / Noksan kaleminde yer aldý. Ancak kaynaklar, bu paranýn büyük bölümünün gelen deðil, ülke dýþýna çýkmayan para olduðunu belirttiler. Ýran ýn artan baský ve denetim altýnda, Türkiye deki þirketlerde kullanýlmak üzere parayý tuttuðu belirtiliyor. Kaynak:BirGün

Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Alevi kimliði, yeni din olan camicemevi projesi çerçevesinde ele alýnýnca denenmemiþ bir sentez olarak çýkýyor karþýmýza. Sonuçta bir ön kabul olarak zýt kimlikler bir inanç potasý olarak ele alýnmýþ ve yeni bir kimlik olarak öne çýkarýlmýþtýr. Tanrý ya kavuþmalarý farklý olan inançlar ayný mekâna taþýnýyor. Üstelik ayný tastan yiyip içmeleri amaçlanýyor. Alevilerin eþit yurttaþlýk arayýþýndaki talepleri sadece dinsel kabulleri içermiyor. Gelenekçi Alevi olmakla övünenlerin dahil olduðu proje, Alevilerin din ile dönüþtürülme projesidir. Alevilerin siyasal davranýþlarý denilince oylarýnýn sol partiler ve CHP tarafýndan toplandýðý bir topluluk geliyordu akla. Artýk böyle olmayabilir. Mücadele keskinleþtikçe þu andaki partilerin ve siyasal hareketlerin yapýsý ve mücadele anlayýþý da deðiþecek. Türkiye de kamusal ve dinsel (ayný zamanda sosyal) alanda güçlenen F. Gülen Hareketi ne (FGH) yaslanan Alevilerin varlýðý yeni bir Türkiye ye iþaret ediyor. Yasaklý Alevilik siyasal ve ekonomik gücü önlenemeyen FGH ne katýlmaya çalýþýlmasý gerçekten tarihsel etkiler yaratacak. Bu derin birliktelik sadece gelenekçi Alevilerle, modernist Müslümanlarý kapsamýyor. FGH nin kendini ayný zamanda Kürtler üzerinde dayatacaðý da anlaþýlýyor. Alevilere cami yanýnda cemevi ve aþevi projesi, Kürtler için ise okul içinde cami ve aþevi projesi amaçlanýyor. Bu cami-cemevi projesi Alevilerin hak taleplerinin dinselleþmeleri oranýnda desteklenmesini getiriyor. Benzer uygulama demokrasi paketi adý altýnda bu sefer de özel okul üzerinden Kürtlere dayatýlýyor. Bu, Kürtlerin ve Alevilerin beklentilerinin devlet üzerinden yürütülmesi yerine, devlet dýþarda tutularak bu kesimlerin FGH ne terkedilmesi ile karþýlanmak isteniyor. Eðer hizmeti devlet yürütseydi Aleviliði tanýmlama yoluna girmeden, birey-hizmetyasa iliþkisi çerçeveli düzenlemeler yapýlacaktý. Ancak bunu sivil inisiyatifler üzerinden çözmek Alevi kimlik ve mekânlarýn tanýmýný kamusal olmaktan çýkarýyor. Böylelikle Alevilerin bir kesimi özgür bir Alevilik ve yaþam alanýndan dýþlanarak Ýslam la meþrulaþmýþ bir sosyal alana zorlanacak, mücadele aktörlerini de deðiþtirecek. Bu deðiþim ne Alevilere ne de Kürtlere yasal tanýmlar ve hizmetler vermeye gerek görmeyecek. Açýklanan paketin altýnýn nasýl doldurulacaðý muðlak görünüyordu. Paket bazý yönleri ile FGH nin Kürtler ve Alevilere yönelik baþlattýðý siyasal ve dini uygulamalarý meþrulaþtýrmaktadýr. FGH dünyaya Türkçe öðretmekle övünürken, birden bire Kürtçe de öðretebiliriz biçiminde çark etmesi ele geçirmek istediði siyasal ve sosyal alanlarý iþaret ediyor. FGH nin Alevi ve Kürt potansiyelini istediði gibi yönlendirme çabasý, siyasal ve sosyal göstergeleri iyi okuduðu ve Amerikan tipi laikliði Türkiye ye taþýmayý hýzlandýrdýðýný göstermektedir. Pasif laiklik olarak ele alýnabilecek bu yapýlanma ayný zamanda Baþkanlýk sistemine de bir adým yaklaþmaktýr. Görülen siyasal yapýlanmanýn müdahaleci olmasý yerine gözetimini ve denetimine yöneliyor. FGH, Türkiye yi yöneten güçler arasýndaki yerini, bu alanlarý kullanarak yüzeye çýkarak saðlamlaþtýrýrken riskli alanlarý ise bir oldu-bittiye getirir gibi yaparak Müslüman duyarlýlýklarla Alevilere ve Kürtlere müdahale ediyor. Bu müdahale iki boyutludur. Eðitim ve dini alan. Ancak eðitim ve dini alaný sosyal bir destek olarak okulda yoksullarýn okutulmasý, doyurulmasý ve cemevinin cami cemaati tarafýndan kontrolü karþýlýðýnda þekillendirilmesini içeriyor. Bir anlamda toplum biat ve muhtaçlýkla dizayn ediliyor. Devlet i dýþarda býrakma enstrümanlarý kurgulanýrken, Anayasa Mahkemesi'nin önerdiði Amerikan tarzý laiklikle de uyumludur; din ve devlet iþlerinin deðil, din ve dünya iþlerinin birbirinden ayrýlmasý. Bu taným DÝB nýn web sayfasýndaki genel laiklik söylemiyle de uyumludur. Bu öneri giyim, kuþam, sosyal hayat, aile iliþkileri ve farklýlýklarýn Ýslami çerçeveli liberal ekonominin yenilenmiþ aktörleriyle yürütülmesidir. Bu güne kadar devlet/diyanet cemevlerinin ibadethane olup olmamasý noktasýnda görüþ ve yasa ile müdahale ediyordu. Bunu da Yargýtay, hükümet veya Meclis üzerinden kamusal yarar ve siyasal tavýra dönüþtürüyordu. Devlet ibadethanenin hangi düþünceyi içerdiði noktasýnda bir duruþu, kararý olmaz ve bu kararý inanç gruplarý verir. Cami-cemevi, okul-mescit ayný mekanda bir meþruiyet ve sosyalleþme alanýna dönüþtürülmesi hem yeni inanan tipinin tavrýný ortaya koydu hem de yeni inanan tipini yarattý. Bu yeni tip laiklik Aleviliði içine alabilir mi, bunu göreceðiz. Bazý kesimlerin güçbirliði amacýyla en güçlü silahlarýný bir araya getirerek kullandýklarý ortadadýr. Amaç toplumsal barýþ mý, güçler dengesi mi, iktidara oynamak mý, seküler hayata müdahaleyi engellemek mi göreceðiz. Bu nedenle cami-cemevinin hikayeden bir oldu-bittiye getirildiði kanýsýnda deðilim. Bu yeni güçler dengesinin, karþýlýklý alanlarý tespit etmesi yeni bir iktidarý amaçlýyor. Kürtçe ile baþlayan Kürtlerin çekildiði yeni alandýr. Bu paket demokrasinin Hükümet in demokrasi projesi olmadýðý ve Hükümetin eline verildiði anlaþýlmaktadýr. Bu paketlerin birkaç adým sonrasýnýn Baþkanlýk sistemi pazarlýðý olduðu ortadadýr. Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan, yaklaþan Kurban Bayramý dolayýsýyla bir mesaj yayýnlandý. Vali Ceylan mesajýnda, bayramlarýn her türlü güzelliðin ve mutluluðun yaþandýðý, eþin, dostun, akrabanýn, hastalarýn, büyüklerin ziyaret edildiði; yetimlerin ve buruk gönüllerin tamir edildiði; fakir-fukaranýn aranýp gözetildiði; muhtaçlara yardým elinin uzatýldýðý; çocuklarýn sevindirildiði; dargýnlýklarýn, kýrgýnlýklarýn giderildiði; sevgi, saygý, hoþgörü ve kardeþlik duygularýnýn yoðunlaþtýðý günler olduðunu kaydetti. Dini bayramlarýn oluþturduðu bu manevi ortamlarý iyi deðerlendirerek; düþmanlýklarýn unutulmasý, dostluklarýn pekiþmesi, yoksul ve düþkün olanlarýn hatýrlanmasý ve muhtaç olanlara yardým elinin uzatýlmasý bakýmýndan bayramlarýn önemli bir fýrsat olarak görülmesi gerektiðini ifade eden Ceylan, bizleri asýrlardýr birbirimize baðlayan, birbirimize kardeþ kýlan bu yardýmlaþama ve dayanýþma ruhu olduðunu vurguladý. Ceylan mesajýnda daha sonra þu ifadelere yer verdi: "Bayramda, kýrgýnlýklar dargýnlýklar geride býrakýlýr. Ýþte bu iklimle girdiðimiz bu bayramda da, gözleri kapýda olanlarý, yaþlýlarý, hastalarý ve bir dost özlemi çekenleri unutmayacaðýz. Ayný þekilde kahraman gazilerimizi, bayrama buruk giren Nevþehir Ticaret ve Sanayi Odasý ile Ticaret Borsasý tarafýndan her yýl eðitime destek amaçlý yapýlan ayni yardýmlar çerçevesinde bu yýl bin 800 öðrenciye bot ve kaban yardýmý yapýldý. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði tarafýndan gerçekleþtirilen eðitim yardýmlarý kapsamýnda Nevþehir'de ihtiyaç sahibi öðrenciler için yapýlacak yardýmlar hakkýnda Nevþehir Milli Eðitim Müdürü Vekili Osman Balak'ýn da katýldýðý toplantýda basýn mensuplarýna bilgi verildi. Nevþehir Ticaret Odasý Meclis Baþkaný Seyit Ýnce, Nevþehir Ticaret ve Sanayi Odasý Meclis Baþkan Yardýmcýlarý Zafer Ýnanýr, Mehmet Varol, Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkan þehitlerimizin ailelerini ve yetimlerini de unutmayarak, onlarýn da yanýnda olmalýyýz. Gelenek ve göreneklerimizin kuþaktan kuþaða aktarýlmasýna vesile olan bu kutsal günlerin sevincini, coþkusunu, yardýmlaþma ve dayanýþma duygularýný hayatýmýzýn her gününe taþýyabilmek için daha çok çaba göstermemiz gerekmektedir. Bu önemli günlerde insanlarýmýz ortak deðerler etrafýnda kenetlenmeli hoþgörü, merhamet ve dayanýþma duygularý içerisinde sosyal iliþkilerin kuvvetlenmesine özen göstermelidirler. Bu bakýmdan bayramlara yüklediðimiz anlam ve verdiðimiz deðer daha bir önem kazanacaktýr. Bu duygu ve düþüncelerle tüm Nevþehirli Hemþehrilerimin Kurban Bayramlarýný en içten dileklerimle kutluyor, bayramýn insanlýk için barýþa, sevgiye, kardeþliðe vesile olmasýný temenni ediyor, sevgi ve saygýlarýmý sunuyorum" Yardýmcýsý Cengiz Yýldýz ve Mehmet Ali Öbekli'nin de katýldýðý toplantýda, bu yýl Nevþehir merkezde ve ilçelerde ihtiyaç sahibi bin öðrenciye kýþlýk bot, 800 öðrenciye de kaban yardýmý yapýldýðý belirtildi. Nevþehir Ticaret ve Sanayi Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Arif Parmaksýz ve Ticaret Borsasý Yönetim Kurulu Baþkaný Ýbrahim Salaþ " Milli Eðitim Müdürlüðü'nün çok kýsa bir süre içerisinde ilçe ve beldelerde ihtiyaç sahibi öðrencileri tespit edip Ticaret Odasý ve Borsa'ya bildirdiðini, bu hýzlý organizasyon sebebiyle eðitim yardýmlarýnýn da bayramdan önce yapýldýðýný dile getirdi. Kaynak:Sondakika Haber ( CHP Hacýbektaþ Ýlçe Baþkanlýðýnda bayramlaþma töreni 16 Ekim 2013 Çarþamba günü saat 11.00 de yapýlacaktýr. Tüm halkýmýz, dost ve partililerimiz davetlidir. )

Bu yýl 13.sü düzenlenen Ýstanbul Bienali, belirgin temasý kamusal alan olmasýna raðmen kentsel kamusal mekânlardan çekilme kararý ile çok konuþuldu. Oysa ilk kez ücretsiz olarak gerçekleþtirilen Bienal, kamusallaþmýþ ve sanatýn herkes için eriþilebilirliðini de saðlamýþ oldu. 20 Ekim e dek sürecek olan Bienal i, kamusal alan çerçevesini küratörü Fulya Erdemci ile konuþtuk.» Kamusal alanlar toplumlarýn özünün ortaya çýktýðý ama bireyler bazýnda insanlarýn saklandýðý yerler. Türkiye de kamusal alan kavramý nasýl þekilleniyor? Kamusal alanýn bir tanýmýný da Chantall Mouffe yaptý ve þöyle bir tarifi var kendisinin: Kamusal alan egemen güçlerin çarpýþtýðý bir savaþ alanýdýr ve bunun sonucunda ortaya çýkan uzlaþmada da en zayýf sesler hiç duyulmaz hale gelir ve bastýrýlýr. Mouffe çatýþmaya dayalý olmayan, tartýþmaya dayalý bir kamusal alan önerir. Gerçekten de Türkiye de temel olarak iki kutuplaþmýþ ses var ve bu seslerin ya bir tarafýnda ya da öbür tarafýnda duruyorsunuz. Öznelliðin, farklýlýðýn kendi sesini duyurmasýna imkan olmayan bir yerdi. Fakat, çok þaþýrtýcý olmakla birlikte, çok kýsa bir süre için dahi olsa, bambaþka bir kamusal alan tasavvurunun mümkün olabileceðini gördük. Yani bir tür ütopya gerçekleþti. Çoklu kamularýn kendi farklarýný ortaya koyarak, hatta çeliþerek bir arada bulunduðu bir ortam oluþtu Gezi sürecinde.» Kentsel kamusal mekânlardan çýkmak demek onu sanat aracýlýðýyla sorgulamayý da terk etmek demek deðil mi? Kesinlikle deðil. Kentsel kamusal mekanlardan çekilmek aslýnda politik, felsefik ve sanatsal bir jestti. Öyle bir Türkiye den geçiyoruz ki vatandaþýn sesini þiddetle bastýran otoriteyle iþbirliði yapmak aslýnda bu olaylarý onaylamak anlamýna geliyordu. Gezi döneminde yaklaþýk yedi buçuk milyon kiþinin parký ziyaret ettiði söyleniyor. Yani þehrin nüfusunun yarýsý kendi sesini duyurmak istedi. Bu sesin bastýrýldýðý bir otoriteyle iþbirliði yaparak kamusal alanlarý kullanmak hiç de samimi olmayacaktý. Ayrýca, kamusal alanda yer alan her sanat eserinin varlýk nedeni üstü örtük toplumsal ve siyasi çeliþkiyi açmak, tartýþýlabilir kýlmak içindir. Buradan baktýðýmýzda, Gezi ve sonrasýndaki süreçte çeliþki açýldý. Bu anlamda, kentsel kamusal mekânlarda projeler gerçekleþtirmek, bu otoritelere sanat aracýlýðýyla prestij saðlamak, dolayýsýyla da bu çeliþkinin üstünü örtmek anlamýna geliyor. Böyle düþündüðümüzde bizim aldýðýmýz bu karar týpký John Cage in 4 33 performansýnda olduðu gibi sokaðýn sesini dinlemeye davettir. Sivil hareketin payýndan rol çalmamak aksine yer vermek istedik. Ayrýca, kamusal alaný, belirli bir yer ve zamanla da sýnýrlayamayýz. Siyasi ve sosyal bir tartýþmanýn olduðu her mecra, örneðin sosyal medya, ya da tartýþma yaratan bir sanat eseri vs, kamusal alan tanýmý içerisine girer. Yani kentsel kamusal alanlar kamusallýðýn tartýþýldýðý mecralardan yalnýzca biri. Bu anlamda, kamusal alanlardan, yani tartýþma platformundan çekilmedik, bu tartýþmayý sergi içinde devam ettiriyoruz. Var olan tartýþmalar da, bienalin bir kamusal alan olarak iþlediðinin bir göstergesi.» Ücretsiz olmasýnýn nasýl bir avantajý var sizce? Siz de takdir edersiniz ki ücretli olduðunda insanlar biletlerini aldýklarý gün her þeyi hýzlýca görmek için bir koþturmacanýn içerisine giriyorlar. Oysa bu durum serginin deneyimini de dönüþtürmüþ oluyor. Birden çok kez, acelesiz bir þekilde günde bir eser bile görse, bienali daha da içselleþtirebilir izleyici. Ya da beðendiðiniz bir eseri birden çok kez görebilir, iþe gitmeden, okula gitmeden önce uðrayabilirsiniz. Bu anlamda iç mekânlara çekilmemiz bir engel oluþturmuyor, bu herkese açýk oluþu ile yýkýlmýþ oluyor. Yani özel alanlarý kamusal kullanýma açmýþ oluyoruz. Sergiyi ilk 23 günde 213.000 kiþinin gezmiþ olmasý, bu öngörümüzün doðruluðuna tanýklýk ediyor. *** Barbar olan kim!» Bienalin baþlýðý olarak belirlenen Anne ben barbar mýyým? cümlesi altýnda neler var size göre? Ben üç farklý pencere görüyorum. Biri Hýristiyanlýk öncesi Pagan dönemi görüyorsunuz ki o dönemde kadýnýn rolü çok önemlidir. Kadýnlarýn gizli güçleri olduðuna inanýlýr ve sonrasýnda da bu güçlü kadýnlar cadý olarak yaftalanarak yakýlýr, iþkenceye maruz kalýr. Ýkincisi anne kelimesiyle oluþan bir yakýnlýk. Bize kendimiz kadar yakýn birine sesleniyoruz bu da psikanalitik bir soruya dönüþtürüyor bunu. Bir diðeri ise barbar kelimesinin iki anlamýyla iliþkili. Antik Yunan da, Yunancayý konuþamayanlara verilen genel isim barbar dý. Dolayýsýyla da vatandaþ olmayanlara verilen isimdi. Bu noktada da benim hem üzerinde durduðum vatandaþlýk sorusuna yanýt veriyor hem de sanatýn bilinmeyen, anlamadýðýmýz diller anlamýna gelen rolünün de altýný çiziyor. Bu diller aracýlýðýyla da henüz bilmediðimiz ama ufukta görünen yeni bir dünyaya, ifade yollarýna belki biraz daha yaklaþabiliriz diye düþündüm. *** Bu yýl Ýstanbul Bienali nin baþlýðý, þair Lale Müldür ün ayný adlý kitabýndan alýntýlanarak Anne, ben barbar mýyým? olarak belirlendi.» Bienaldeki edebiyat vurgusu nasýl bir kaygý ile ortaya çýktý? Bienalin kavramsal çerçevesini geçen Temmuz da yazdým. Teorik aksda Habermas ýn kamusal alan kavramý baþta olmak üzere geçmiþten günümüze birçok düþünürün ve sanatçýnýn bu kavrama yaklaþýmlarý bana yardýmcý oldu. Siyasi kamusal bir forum olarak kamusal alan kavramýný, pratikte kentsel kamusal mekanlara ve Ýstanbul un içinden geçmekte olduðu kentsel dönüþüme uyguladým. Reelin kapsamýnda olan teori ve pratiði açan ise her zaman sanatsal üretimdir. Ýþte bu açýlýmda edebiyattan ve dahasý þiirden faydalanmak istedim. En kiþisel ile en kamusal olanýn arayüzünü oluþturan þiir bize yeni bir olasýlýðýn iþaretlerini verecekti. Türkiye den sevdiðim yazar ve þairlerin çalýþmalarýný yeniden araþtýrdým Lale Müldür, Ahmet Güntan, Sami Baydar ve Perihan Maðden baþlýca inceleme baþlýklarý arasýndaydý. Ben edebiyatçý deðilim dolayýsýyla þairler bu sanatsal açýlmayý yaratacak güce sahipler. Dolayýsýyla þiir ekseninde de edebiyat dahil oldu. ***» Sanatçýlarýn iþlerinin ne kadarý kentsel kamusal mekânlarda sergilenecekti? Kamusal alanda on dört iþ vardý, serginin geri kalan kýsmý yine kapalý mekânlarda olacaktý... Dolayýsýyla biz çekiliyoruz derken aslýnda bu on dört iþi kentsel kamusal mekânlardan çekmiþ olduk. Bir kýsmý kapalý mekânlar için yeniden düzenlendi, örneðin Rietveld Landscape in Yoðun Bakým isimli AKM için planladýklarý ýþýk yerleþtirmesi. Ya da Elmgreen ve Dragset tamamen yeni bir proje ürettiler, Galata Rum Okulu ndaki 7 genç adamýn her gün günlük tuttuðu ve izleyicinin bu kiþisel ve içsel metinleri okuyabildikleri Ýstanbul Günlükleri isimli performatif çalýþmayý oluþturdular. Kaynak:BirGün

Avrupa modernizminin en büyük isimlerinden, Ýrlandalý yazar James Joyce un Dublinliler adlý hikâye koleksiyonundaki Üzücü Bir Olay baþlýklý öyküsünde, Bay Duffy adýndaki bir karakterden bahsediyor. Bay Duffy hayatýný her zaman planlý yaþamayý seven, dilencilere para vermemeyi prensip edinmiþ, derli toplu bir evde yaþayan, hep ayný lokantaya giden ve ayný yollarý kullanan son derece düzenli bir insandýr. Hikâye de kendisini bu sistematik hayat tarzýndan çýkmaya itecek bir olayla karþýlaþmasýný anlatmaktadýr. Ýnsanýn içini burkan bu öykünün baþýnda, Bay Duffy i tanýtmak için Joyce þu unutulmaz cümleyi kurar: O vücudundan az mesafe ötede yaþýyordu. Bu kýsa cümle, okuyucuyu anýnda duraklatýp Vücudundan az mesafe ötede yaþamak da ne demek diye düþünmeye itiyor. Bir insan bakkaldan, tiyatrodan veya okuldan az mesafe ötede yaþýyor olabilir ama kendinden uzakta yaþamak ne demek? Hikâyenin geri kalanýný düþündüðümüzde, bu cümlenin Bay Duffy i ne kadar güçlü bir þekilde tanýmladýðýný farkýna varýyoruz. Bay Duffy hayatta risk almaktan, yeni deneyimler tatmaktan ve kalbinin sesini dinlemekten o kadar uzakta kalmýþ bir karakterdir ki insanýn varlýðýný ve insan hayatýnýn anlamýný takdir edemez olmuþtur. Kendi iç sesinden o kadar uzaktýr ki, artýk kendisiyle bir deðildir. Kendisinden uzakta yaþamaktadýr. Günlük ihtiyaçlarýný sistematik bir þekilde yerine getiren fizikselliði ile tutkularý, arzularý ve anlýk lezzetleri kovalamak isteyen ruhu adeta birbirinden ayrýþmýþlardýr. Bay Duffy gibi hayatý kendimizden uzak, sürekli sistematik bir düzen içerisinde yaþamaktansa farklý melodilere kulak vererek doðaçlama yaþamak birçok edebiyatçý tarafýndan vurgulanmýþ bir olgudur. Belli eserlerden bölümlere bakmadan önce doðaçlamanýn ne tür bir kavram olduðunu düþünelim. Müzikte veya tiyatroda doðaçlamayý muhakkak duymuþsunuzdur. Müziðin özellikle caz türünde çok kullanýlan bir tekniktir; bilhassa da konserlerde, aþina olduðumuz çeþitli müzik eserlerini kullanarak doðaçlama varyasyonlar sýk sýk yapýlýr. Asýl amaç var olan bir melodiye anlýk kararlar ile deðiþik týnýlar katmak, onlarý farklý yönlerden yorumlamaktýr. Doðaçlama çalan bir müzisyen, içinden gelen yollara saparak farklý sesler ile deney yapar. Kendisi deðiþik yollara saptýðýnda ise onunla birlikte çalanlar teklifi kabul edip ayak uydururlar. Doðaçlama tiyatro türünde de önceden hazýrlanmýþ bir senaryo yoktur. Örneðin, iki oyuncu sahneye çýkar, seyirciden bir kelime söylemesini rica eder ve o kelime ile anýnda bir senaryo yaratýr. Tabii ki doðaçlamanýn hýzlý ve baþarýlý olabilmesi için belirli kurallar vardýr. Bunlardan en önemlisi Evet, ve kuralýdýr. Yani, size eþinizin verdiði teklifi ne olursa olsun kabul edip, oyunun akýþýna bir þeyler katmak. Diyelim ki size seyirciler tarafýndan evlilik kelimesi verildi ve sahne eþiniz size anýnda evlenme teklif etti. Basit bir evet ile geçiþtirmek veya Ne saçmalýyorsun? diye terslemek sahneyi öldürmekten baþka bir þeye yaramayacaktýr. Saðlam bir akýþa sahip ve baþarýlý bir doðaçlama tiyatro performansý için sahne eþinizin yaptýðý tekliflere açýk olup, hep Evet, ve felsefesini uygulamanýz gerekmektedir. Görüldüðü gibi, müzikte de tiyatroda da doðaçlama yapabilmek deneyim ve eðitim gerektirir. Yani her caz müzisyeni ya da her tiyatrocu baþarýlý doðaçlama performans ortaya koyabilir diye bir kural yoktur. Ýki türde de insanýn hazýrlýksýz verdiði anlýk kararlar etkili olsa da doðaçlamanýn felsefesini öðrenmek ve bu alanda pratikle piþmek gerekir. Doðaçlama üzerine biraz düþündüðümüzde, bu olgunun sadece sanat ile ilgili deðil, hayatýn ta kendisini ilgilendiren bir kavram olduðunu kolayca anlayabiliriz. Nasýl ki doðaçlama çalan bir müzisyen korkmadan içinden gelen melodileri kovalýyorsa ya da doðaçlama yapan bir komedyen içgüdüsel kararlar ile güçlü senaryolar yaratacak tekliflerde bulunuyorsa, doðaçlama yaþayabilmemiz için de anlýk kararlar vermeye, farklý yollara girmeye hazýr olmayý ve içten gelen arzularý kovalamayý öðrenmemiz gerekir. Böylece herkesin yaþadýðý, varsayýlan ayarlarda týkanmýþ hayatlarýn dýþýna çýkmamýz ve çeþitli heyecanlarý yaþamamýz mümkün olacaktýr. Bu sayede bizi çevreleyen hayatýmýzý sorgulayarak, deneyimlerimizden anlam çýkararak ve kendimize her gün bir adým yaklaþarak yaþarýz. Kendimize bir kademe daha yakýnlaþmanýn en güzel yollarýndan biri ise soruþturmak, sýradan gibi gözüken þeylerin altýnda yatan anlamlarý didiklemek... Diðer bir deyiþle, Evet, ve kuralýný uygulamaya koymak. Bugün de bir tiyatroya gideyim diye uyanmak... Bunu bilmek de benim ne iþime yarayacak demek yerine, bir Shakespeare oyunu okumak, bir dünya klasiðini bir haftada devirmek, Sait Faik in öykülerinde kendimizi bulmak... Bu vesilelerle de insan doðasýný kurcalayan sorular ile mücadele etmek. Unutmamalýyýz ki farkýnda olmadan, soruþturmadan yaþamak, Mr. Duffy gibi kendimizden uzakta yaþamak demektir. Smith Koleji nde okurken tuttuðu günlüklerde, Amerikalý þair Sylvia Plath þöyle yazmýþ: Bu arada, eðer dýþadönük bir cesaretiniz ve doðaçlama yapabilecek hayal gücünüz varsa, hayatta her þey hakkýnda yazýlabilir. Yaratýcýlýðýn en büyük düþmaný kendinden þüphe etmektir. Plath burada doðaçlamayý sadece insan yaþamý için gerekli bir olgu olarak deðil de ayný zamanda yazarlýk için önemli bir gereksinim olarak deðerlendirmekte. Sürekli kontrollü bir þekilde ve taslaklar üzerinden çalýþmaktansa, zaman zaman yazarýn hikâyenin kendisini bir yöne doðru sürüklemesine izin vermesi veya yaratýlan karakterlerin dinamik oluþumlarýna, isteklerine açýk olmasý da elbette sanatýný besleyecektir. Amerikalý yazar J.D. Salinger ýn Çavdar Tarlasýnda Çocuklar romanýnda da, içten isyankâr karakter Holden Caulfileld okuyucuyu ontolojik bir soru ile karþý karþýya býrakýr: Bence bu çok aptalca bir soru. Yani bir þeyi yapana kadar ne yapacaðýnýzý nereden bilebilirsiniz ki? Doðru cevap, bilemezsiniz. Ben var olduðumu düþünüyorum ama nereden bilebilirim ki? Bu sorunun derinlerinde varoluþçu bir sorgulama mevcuttur. Ýnsan bulunduðu ortama, bulunduðu duruma baðlý olarak tanýmlanýr. Ýnsanýn kendini daha iyi tanýmasý ve varlýðýndan haberdar olmasý da ancak çeþitli olaylarýn içinde yer almasý ile mümkündür. Roman boyunca aklýna koyduðunu yapmayý prensip edinmiþ olan Holden, insanlarýn yapmacýklýðýný ve hayatlarýn tekdüzeliðini kaldýramadýðýný fark eder. Ýnsanlar hep yanlýþ sebeplerden dolayý alkýþlýyor, diye yakýnýr. Hayatý bir formüle göre yaþama ve herkesin yaptýðýný yapma düþüncesi Holden ý rahatsýz eder. Kendisinin okuldan kovulup ailesine haber vermeden New York a gitmesi de kendini daha iyi tanýma ihtiyacýndan doðar. New York ta geçirdiði süre içerisinde yaþadýðý deneyimler onun hayatý ve insan doðasýný sorgulamasýna olanak saðlayacak ve onu bir sürü soru ile baþ baþa býrakacaktýr. Henry David Thoreau nun da Walden adlý eserinde kendini ormana atmasýnýn sebebi bundan pek farklý deðildir. Þöyle der; Ormana gittim çünkü bilinçli olarak yaþamak, hayatýn sadece esas gerçekleri ile yüzleþmek istiyordum, ölme zamaným geldiðinde yaþamamýþ olduðumu farkýna varmak deðil. Ormana gitmek, Thoreau yu birbirinden farklý senaryolar ile karþý karþýya getirip, onu hayatla ilgili sorular ile yüz yüze býrakýyor. Bu durum da vücudu ile kendisi arasýndaki mesafeyi gitgide azaltýyor. Tarihin en büyük Alman düþünürlerinden Walter Benjamin Tek Yön de þöyle yazmýþtýr: Öyle bir zamandayýz ki kimse yeteneðine gereðinden fazla güvenmemeli. Güç doðaçlamada yatar. Bütün belirleyici vuruþlar sol elle yapýlýr. Burada Benjamin sol elle yapýlan vuruþlar benzetmesini kullanarak varsayýlanýn dýþýna çýkmanýn ve anlýk kararlar ile hayata yön vermenin önemini vurguluyor. Mutlu ve baþarýlý olmak için bir alanda iyi olmanýn yeterli olmadýðýný, insaný farklý senaryolara sokacak, farklý sýnavlardan geçirecek ve farklý sorular ile karþý karþýya býrakacak doðaçlama eðiliminin büyük rol oynadýðýný belirtiyor. Doðaçlama yaþamanýn önemini en güçlü þekilde anlatan düþünür ise Almanya nýn büyük þairi, Rainer Maria Rilke dir. Herkesin okumasý gereken bir klasik olan Genç Bir Þaire Mektuplar, Rilke nin Franz Xaver Kappus a yazdýðý mektuplarý içerir. Sorularý yaþamanýn önemli ile ilgili þöyle öðütlerde bulunur: Siz daha çok gençsiniz ve bir sürü baþlangýcýn gerisindesiniz, iþte bu yüzden kalbinizde sonuçlanmamýþ her þey hakkýnda sabýrlý olmanýz ve sorularýn kendilerini, onlar adeta kilitli odalarmýþ ya da çok yabancý bir dilde yazýlmýþ kitaplarmýþ gibi sevmeniz için size tüm içtenliðimle yalvarýyorum. Size þu anda verilemeyecek cevaplarý aramayýnýz çünkü bu durumda onlarý yaþayamamýþ olursunuz. Ve hayat her þeyi yaþamaktýr aslýnda. Sorularý þimdi yaþayýnýz. Böylece belki de uzaklarda bir gün hiç fark etmeden hayatýnýzý yavaþ yavaþ cevabýn için doðru yaþayabilirsiniz. Cevabýn içine doðru yaþayarak kendimize doðru yaþamýþ oluruz. Sorularý sevmek insanýn özünü sevmek demektir çünkü bu dünyanýn en karmaþýk esrarý olan insan doðasýný, yani kendimizi anlamanýn tek yolu bu sorularýn bizi sürüklediði maceralarda kendimizle karþýlaþmaktýr. Doðaçlama yaþamayý kendimize öðretmemiz gerekir. Hayatlarýmýzý varsayýlan ayarlarda sürdürmektense, farklý frekanslara çýkmak, farklý melodiler denemek, kendimize farklý rotalar çizmek için Evet, ve diyebilmeli ve sorularla yaþayabilmeliyiz. Doðaçlama her ne kadar plansýz bir eylem olsa da Oscar Wilde ýn dediði gibi doðaçlama, ayný zamanda titizlikle hazýrlanan bir sanattýr. Kaynak:Radikal Kitap

Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Nevþehir Üniversitesi 2013-2014 Akademik Yýlý açýlýþý, animasyon gösterileri ve verilen konserlerle coþku içerisinde kutlandý. Nevþehir Üniversitesi Akademik Yýlý Açýlýþý kutlama etkinlikleri kapsamýnda Nevþehir Üniversitesi öðrencilerinden oluþan Türk Halk Müziði grubu, Pop Müzik Sanatçýsý Sefer Sarý ile Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu Turizm Animasyonu Programý öðrencilerinden oluþan 'Exellent Animation' grubunun sahne aldýðý geceye Rektör Prof. Dr. Filiz Kýlýç, Rektör Yardýmcýlarý Prof. Dr. Çetin Pekacar, Prof. Dr. Ýsmail Bekçi, akademik, idari personel ve öðrenciler katýldý. Üniversitenin merkez yerleþke konser alanýnda gerçekleþtirilen geceye katýlanlar, muteþem konserler ve animasyon gösterileri eþliðinde doyasýya eðlendi. Akademik Yýl Açýlýþý etkinlikleri kapsamýnda sahne alan Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu Turizm Animasyonu Programý öðrencilerinden oluþan 'Exellent Animation' grubu, gerçekleþtirdikleri birbirinden güzel gösterilerle geceye ayrý bir renk kattý. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Yaklaþan Kurban Bayramý öncesinde Nevþehir'de hayvan pazarý hareketlendi. Pazarda küçükbaþ hayvanlarýn fiyatý 400 lira ile 750 lira arasýnda deðiþirken, büyükbaþ hayvan fiyatlarý 2 bin liradan baþlayýp 10 bin liraya kadar çýkabiliyor. Nevþehir'de Alacaþar yolu üzerinde kurulu bulunan Ticaret Borsasý Hayvan Pazarý'nda bayram hareketliliði yaþanýyor. Pazarda hayvan satýcýlarý ile kurbanlýk telaþýna düþen vatandaþlar arasýnda kýyasýya pazarlýklar yaþanýrken, satýcýlar fiyatlarýn düþük olmasýndan alýcýlar ise yüksekliðinden yakýndý. Bu arada hayvan pazarlarýnda satýþa sunulan kurbanlýk hayvanlarýn bulaþýcý hastalýklar yönünden kontrolleri Nevþehir Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü'nde görevli veteriner hekimlerce yapýlýyor. Ýl ve merkez ilçe dýþýndan getirilen hayvanlar için Veteriner Saðlýk Raporu aranýrken, merkez ilçe köylerinden getirilen hayvanlarda ise menþe þehadetnamesi kontrolü yapýlýyor. Ýl Jandarma Alay Komutanlýðý, Emniyet Müdürlüðü ve zabýta ekiplerince canlý hayvan nakilleri kontrol altýna alýnýrken, Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü yetkilileri vatandaþlarý bilgilendirmek amacýyla, kurbanlýk hayvan alýrken nelere dikkat edilmesi konusunda el ilanlarý daðýtýyor. Nevþehir Kapadokya Havalimaný'nda uçak kazasý ve yangýn tatbikatý gerçekleþtirildi. 50 kiþilik bir ekibin görev aldýðý tatbikatta, senaryo gereði düþen bir uçaktaki yangýn söndürülerek yaralýlar UMKE ekipleri tarafýndan kurtarýldý. Nevþehir'in Gülþehir ilçesine baðlý Tuzköy beldesi yakýnlarýnda bulunan Nevþehir Kapadokya Havalimaný'nda gerçekleþtirilen tatbikatta; Kapadokya Havalimaný ARFF ekipleri, Ýl Afet Acil Durum Müdürlüðü, Nevþehir Ýl Saðlýk Müdürlüðü UMKE ekipleri, Nevþehir Belediyesi Ýtfaiye Müdürlüðü ekipleri ve 112 Acil ekiplerinden oluþan toplam 50 kiþi görev aldý. Tatbikatta senaryo gereði, içinde 18 yolcu ve 3 mürettebat bulunan yolcu uçaðý, havaalaný pistine zorunlu iniþ yaptýðý sýrada yanmaya baþladý. Durum derhal Devlet Hava Meydanlarý Ýþletme (DHMÝ) Müdürlüðü ile itfaiye birimlerine bildirildi. Verilen alarm üzerine kurtarma ekipleri kýsa sürede havalimanýna geldi. Acil iniþ yapan uçaðýn etrafýna ilk önce itfaiye araçlarý, daha sonra ambulans ve kurtarma araçlarý yanaþtý. Ýtfaiye ekipleri yanan uçaða su, köpük ve kimyasal söndürücü ile müdahale ederken, yolcular tahliye edildi Yangýn kýsa sürede söndürülürken, UMKE ekipleri de ilk müdahaleyi yaptýðý yaralýlarý saðlýk kuruluþlarýna yönlendirdi. Kaynak:Nevþehir Gazete

Sulucakarahöyük/ANKARA Yýlmaz KIZILIRMAK 12 Ekim günü Tuzluçayýr da ALEVÝ ASÝMÝLASYONUNA HAYIR mitingi gerçekleþtirildi. Saat:17:00 den itibaren meydana toplanmaya baþlayan halka, Ege Mahallesi tarafýndan mitinge katýlmak üzere yola çýkanlarda gelince, saat: 18:30 da saygý duruþuyla birlikte mitingde baþlamýþ oldu. Saygý duruþunun ardýndan Taksim Gezi Parký Direniþi sürecinde yaþamýný yitirenlerin tek tek isimleri okunduðunda alanda bulunan kitle hep birlikte yüksek sesle, YAÞIYOR diye seslendi. Mitingi düzenleyen; Aka Der, BDSP, Devrimci Hareket, Emekli Sen Mamak Þubesi, Halk Cephesi, Halkevleri, Halklarýn Demokratik Kongresi (HDK) Mamak Meclisi, Köy Dernekleri, ÖDP Mamak Ýlçe Örgütü, Pir Sultan Abdal Kültür Derneði (PSAKD) Mamak Þubesi ve TKP Mamak Ýlçe Örgütü adýna ortak konuþma metnini Pir Sultan Abdal Kültür Derneði (PSAKD) Mamak Þube Baþkaný Mustafa DEMÝRTAÞ okudu. Okunan metnin tamamý þöyle; Devletin Alevilere yönelik on yýllardýr sürdürdüðü baský, inkar ve asimilasyon politikalarý devam ediyor. Alevilerin demokratik taleplerini kabul etmeyerek yok sayan devlet, sahte açýlýmlarla kendi Alevisini yaratmaya çalýþýyor. Sýklýkla baþvurduklarý açýlým aldatmacalarýyla, ismine demokrasi dedikleri paketleriyle Alevileri uyutma çabalarýný sürdürüyorlar. Bir yanda bunlarý yaparken diðer yandan da Alevilere hakaret etmeye, yok saymaya devam ediyorlar. AKP Milletvekili Mehmet METÝNER in Cemevleri terörist yuvasý demesi en güncel örnek olarak Alevilere bakýþý özetliyor. On yýllardýr hakkýný arayan, mücadele eden, muhalif olanlara dönük karalama kampanyalarýn parçasý olarak kullanýlan terör yaftasý bu kez Alevileri hedef alan bir söylem olarak kullanýlmaya çalýþýlýyor. Bugün mahallemizde 12 Eylül darbesinin çocuklarý olan Ýzzettin Doðan ve Fettullah Gülen in devlet destekli sahte kardeþleþme projesiyle karþý karþýyayýz. Ankara, Ýzmir, Ýstanbul, Mersin, Çorum ve Adana da özel olarak hedef seçilen noktalara yapýlacak Cami Cemevi projesiyle devletin Alevilere dönük geleneksel inkarcý ve asimilasyoncu bakýþý sürdürülmeye çalýþýlýyor. Cami Cemevi projesinin sahte bir kardeþleþme adýmý, asýl amacýn Alevilere dönük asimilasyon politikalarýnýn gerçekleþtirilmesi olduðunu savunan, bu saldýrýya karþý Tuzluçayýr sokaklarýnda eylemler gerçekleþtiren Aleviler, ilericiler ve devrimciler akrep, toma, gaz bombalarý ile karþýlanmasý yaratmaya çalýþtýklarý atmosferin sahteliðini gösteriyor. Sahte kardeþleþme projelerini hayata geçirebilmek için inþaat alanýnda bulunan gecekondularýn bilinçli bir þekilde yýkýlmasý ve burada yaþayan insanlarýn baþka yere gönderilmesi, bu çürümüþ beyinlerin insana hiçbir deðer vermediklerini ispatlamaya yetmez mi? Ya da bugün halen süren inþaatýn hiçbir hukuksal dayanaðý olmamasý bize bir þey hatýrlatmýyor mu? Onlarca insan polis saldýrýsý altýnda yaralanýrken, evlere bile gaz bombalarý atýlýrken, barýþ güvercinleri uçurarak açýlýþ yapýlmasý ne kadar sahteyse bu proje de o kadar sahte bir kardeþleþme projesidir. Mahallemizin polis tarafýndan iþgal edilmesi, inþaatýn baþýna karakol kurulmasý, sürekli polis helikopterlerinin tepemizden eksik almamasý ne kadar demokratikse bu projede o kadar demokratiktir. Suriye de savaþ çýðýrtkanlýðý yaparak halklarý tehdit edenler, meclis açýlýr açýlmaz yeni bir tezkere çýkartarak emperyalistlerin hesabýna savaþ hazýrlýklarýný sürdürüyorlar. Rojava da Kürt Halkýna, Lazkiye de Alevilere yönelik katliamlarda dinci gerici çeteleri destekleyerek kirli ve kanlý yüzlerini her fýrsatta gösteriyorlar. Dýþarýda halklarý tehdit edenler içeride de polis devleti uygulamalarýný hayata geçirmeye çalýþýyor, baský ve terörlerini artýrýyorlar. Sokak ortasýnda insan kurþunlayan polisler aklanýyor ya da göstermelik yargýlamalarla sokaklarda gezmeye devam ediyorlar. Uyuþturucu çetelerine karþý mücadele ederken, bizzat devletin koruyup yönlendirdiði çeteler tarafýndan katledilen Hasan Ferit gedik in cenaze törenine dahi tahammül edilemeyerek günlerce önüne barikat kuruluyor, katiller yerine Hasan Ferit Gedik in mücadelesine sahip çýkanlar polis operasyonlarýnýn hedefi haline geliyor. Büyük bir yaygara kopartarak açýkladýklarý demokrasi paketinden çýkan baský ve devlet terörünün artýrýlmasý demokratik uygulamalarýn yaygýnlaþmasý oluyor. Toplumla alay edercesine demokrasi olarak sunduklarý pakette Kürt halkýna dair hiçbirþey bulunmuyor. Devlet Kürt halký karþýsýnda inkar politikasýný devam ettiriyor, Kürt hareketini tasfiye giriþimlerini sürdürüyor. Aleviler için ise lütufmuþ gibi bir üniversitenin isminin Hacý Bektaþ-ý Veli Olmasý yeter deniyor. Kýsacasý AKP nin demokrasi paketinden ileriye atýlmýþ tek bir adým dahi bulunmuyor. Tersinden ortaçað karanlýðýna koþar adým dönülmeye; dinsel gericiliðin etki alaný geniþletilmeye, Kürt halký ve Alevilerin en temel haklarý görmezden gelinmeye devam ediliyor. Attýðý her adýmda bu ülkede yaþayan iþçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadýnlarýn, Kürtlerin, Alevilerin kýsacasý herkesin boyunlarýna takýlan urganý biraz daha sýkmaya çalýþan, kirli ve çürümüþ icraatlarýný dayatan, baský ve zulüm uygulayan bu devletten ve onun icracýsý AKP hükümetinden samimi bir kardeþlik projesi ve gerçek barýþ ve demokrasi beklenemez. Özgürlükleri ve en temel haklarý için Gezi direniþiyle tüm Türkiye ye yayýlan mücadele ruhunu, azgýn polis saldýrýlarýyla, baskýlarýyla, yalan ve çarpýtmalarla ezmeye çalýþtýlar. Sokak ortasýnda Ethem i, Ali Ýsmail i, Abdullah ý, Mehmet i Medeni yi katlettiler. Cami Cemevi projesine karþý baþlattýðýmýz eylemlere Antakya dan destek verebilmek için gerçekleþtirilen eylemde Ahmet Atakan ý azgýn polis saldýrýsý sonucu kaybettik. Gezi þehitleri için gerçekleþtirdikleri eylemin ardýndan Muharrem i yargýsýz infazla þehit ettiler. Hasan Ferit i uyuþturucu çeteler eliyle katlettiler. Rojava da AKP tarafýndan desteklenen dinci gerici çetelerin saldýrýlarýna direnirken ölümsüzlüðe uðurladýk Serkan ý. Her ölümde devletin katliamcý yüzü bir kez daha açýða çýkartmýþtýr. ODTÜ de, Dikmen de, Armutlu da, Tuzluçayýr da, Gülsuyu nda direnenlere saldýrýlar bugün halen devam ediyor. Kardeþ halklara yönelik emperyalist savaþ çýðýrtkanlýðýna karþý, azgýn polis terörüne, katliamlara, gözaltý ve katliamlara karþý, Alevilerin baský ve asimilasyon politikalarýyla yok sayýlmasýna karþý, günlerdir mahallemizi iþgal eden polis cellatlarýna ve polis korumasý altýnda devam eden Cami Cemevi inþaatýna karþý mücadeleyi güçlendirelim. Gezi direniþinde yan yana geldiðimizde neler yapabileceðimizi hepimiz yaþayarak gördük. Yan yana geldiðimizde onlarýn nasýl korktuklarýný da gördük. Þimdi haklarýmýz, geleceðimiz ve özgürlüðümüz için barikatlarý daha güçlü yapma zamanýdýr. Þimdi birbirimize daha sýký kenetlenme, bu sömürücülere, zorbalara karþý diþediþ mücadeleye atýlma zamanýdýr. Devlet örgütlü, AKP örgütlü. Bir avuç asalak örgütlü olduðu için bu kadar pervasýzca saldýrabiliyor. Ve güçlerini büyük oranda bizlerin örgütsüz olmasýndan alýyorlar. Bu saldýrýlarýn karþýsýnda bizim de tek çýkýþ yolumuz örgütlenmek. Örgütlüysek kazanýrýz. Çünkü biz milyonlarcayýz. Katil polis mahallemizden defol! Cami Cemevi inþaatýný yaptýrmayacaðýz! Ortak metni okuyan DEMÝRTAÞ tan sonra konuþan Ýnsan Haklarý Derneði (ÝHD) Ankara Þubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut KONUK, bugün ÝHD nin açýkladýðý Tuzluçayýr Raporundan söz etti. KONUK tan sonra konuþan PSAKD Genel Baþkaný Kemal BÜLBÜL, devletin Alevilere dönük geleneksel inkarcý ve asimilasyoncu tavrýnýn devam ettiðini belirterek, AKP yi paketleme projesini birlikte baþarabiliriz dedi. BÜLBÜL, Fethullah GÜLEN ile Ýzzettin DOÐAN ýn ortak asimilasyon projesini öne çýkararak kimsenin Alevilere birarada deðiller deme hakký olmadýðýný belirterek sürdürdüðü konuþmasýnda, Asýl birarada olmayanýn, daðýnýk olanýn AKP hükümeti olduðunu, kendi vekillerinden farklý farklý sesler çýktýðýný, AKP nin çuvalladýðýný ve çözümün AKP yi paketlemekten geçtiðini söyledi. 3 Kasým da Ýstanbul Kadýköy de büyük bir Alevi mitingi gerçekleþtireceklerini belirten BÜLBÜL, 1 milyon insanýn Kadýköy de buluþarak AKP ye ders vereceðini bildirdi. AKP Adýyaman Milletvekili Mehmet METÝNER in Cemevleri terör yuvasýdýr sözlerine tepki gösteren BÜLBÜL konuþmasýna þu sözlerle devam etti; Metiner devþirme bir cahildir. Asýl terör yuvasý olan Hasan Ferit Gedik i öldürenlere destek verenlerdir. Aylardýr Tuzluçayýr halkýnýn üzerine atýlan gaz bombalarýnýn, TOMA larýn olduðu yerdir. Ethem, Ali Ýsmail i katledenlerin olduðu yerdir. Cemevleri mekteb-i irfan yerleridir. Baþbakan sen Ali yi sevmeyecek kadar uzaksýn bizden. Verilen mücadelenin ortaklaþtýrýlmasý gerektiðini ifade eden BÜLBÜL, þunlarý söyledi; Rojava da Þervan Müslim, burada Abdullah Cömert, Ethem Sarýsülük, Medeni Ayhan ayný davanýn insanýydýlar. Ve ayný düþman tarafýndan katledildiler. O zaman bizim onlara karþý birlik olmamýz hayati önemdedir. Biz AKP yi paketleme projesini hep birlikte baþarabiliriz. Kürt özgürlük mücadelesi ile Türkiye devrimci mücadelesinin birleþmesi gerektiðinin önemine iþaret eden BÜLBÜL, bu konuda PKK öncü kadrolarýndan Karadenizli KEMAL PÝR in direniþini örnek olarak gösterdi. Üniversiteye Hacý Bektaþ-ý Veli adýný vermekle Alevilerin hakkýnýn verilmiþ olmayacaðýný belirten BÜLBÜL, AKP bu konuda samimiyse Hacý Bektaþ-ý Veli Müzesinin giriþinde para alýnmasýný iptal etsinde görelim dedi. Kemal BÜLBÜL, Rojava, Roboski, Madýmak, Gezi katliamlarýnýn hesabýný ancak hep birlikte sorabiliriz. Bunun için birlik olmalýyýz diyerek konuþmasýný bitirdi. Kemal BÜLBÜL den sonra KESK Ankara Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ýbrahim KARA konuþtu. KARA konuþmasýnda þunlarý söyledi; Deðerlerine, kültürlerine, inançlarýna ve mahallelerine sahip çýkan Mamak Halkýný KESK Ankara Þubeler Platformu adýna saygýyla sevgiyle selamlýyorum. AKP, 11 yýllýk iktidarý sürecinde, içeride ve dýþarýda halklarý birbirine düþman eden, yaþam alanlarýný tahrip etmek bir yana dursun yok eden, iþçilere ve emekçilere kölece çalýþmayý dayatan, baþta eðitim ve saðlýk olmak üzere kamu hizmetlerini paralaþtýran politikalarý yaþamaya geçirirken, itiraz edenleri de baský, þiddet, gözaltý ve tutuklama ile susturmaya çalýþmaktadýr. Bütün bunlarý yaparken de sözde açýlýmlarla (kürt açýlýmý, alevi açýlýmý vb.) kendinden olmayanlarý asimele etmeyi, asimile olmuyorlarsa da yok etmeyi hedeflemekten bir adým bile geri durmamýþtýr. Bu asimilasyon politikalarýndan birini de Ankara nýn ilerici semtlerinden biri olan, Alevilerin ve Sunnilerin bir arada kardeþçe yaþadýðý bir mahallede Tuzluçayýr da hayata geçirmeye çalýþýyor. Nasýl mý? Fettullah Gülen ve Ýzzettin Doðan la birlikte Bizler bu isimleri çok iyi biliyoruz. Fettullah Gülen bugüne kadar yaptýklarýyla alevi düþmaný olduðunu kanýtlamýþ þahsiyettir. Ya Ýzzettin Doðan, Aleviliði Müslümanlýðýn bir mezhebi olarak tarif eden, sað siyasetçilerle haþir neþir olan bir zat. Yani egemenlerin tabirince iyi alevi. Hep olur ya; iyi zenci, uðradýðý tüm insanlýk dýþý muameleye karþýn beyazlarý anlar, biat eder; iyi kadýn uðradýðý erkek baskýsýna karþý kendini dövdürmek yerine sevdirir ; iyi Kürt, kendi dilinin iþe yaramadýðýný, o nedenle Türkçe eðitim görmek gerektiðini söyler ve bu örnekleri daha da çoðaltabiliriz. Aslýnda hepsinin de misyonu ezen-ezilen denkleminin meþruiyetini korumaktan, kurulu nizamýn sürmesine hizmetten ve bu hizmetin karþýlýðýný almaktan baþka bir þey deðildir. Ve egemenlerin tabirince iyi alevi ve iyi imam kafa kafaya vererek sözde alevilerle sunnilerin bir arada ibadet yapacaðý, kardeþleþeceði bir ibadethaneyi inþa etmeye kalktýlar. Oysa burada bir arada olanlarýn, yani zaten kardeþ olanlarýn kendilerine ihtiyaç olmadýðýný görmemek için kör olmak gerekirdi. AKP Ýktidarýnýn, imha ve inkar politikalarýný ve bu politikalarýný destekleyen yandaþlarýný istemediðimizi anlamanýz için daha kaç tane canýmýzý alacaksýnýz. Ne sizin politikalarýnýzý destekliyor, ne de size güveniyoruz anlayýn artýk. Bugüne kadar yapmýþ olduklarýnýzýn yapacaklarýnýzýn teminatý olduðunu da çok iyi biliyoruz. Biz sizi, Alevileri kýlýçtan geçiren padiþahýn ismini boðaz köprüsüne verirken, Sivas ta alevileri yakarak katleden katillerin serbest kalmasýna hayýrlý olsun derken, Roboski de, Reyhanlý da yaptýklarý katliamlarý baþkalarýnýn üzerine atarken, Gezi eylemlerinde gencecik fidanlarýmýza ateþ açarak ölümlerine ve yaralanmalarýna sebep olanlarý koruyup, kollayýp ve hatta ödüllendirirken gördük. O nedenle þu arkada yapmaya çalýþtýðýnýz inþaatýn ne anlama geldiðini çok iyi bilen Mamak ýn onurlu insanlarý inþaatýn temelinin atýldýðý 7 Eylülden bu yana gaza, kimyasal tazyikli suya, plastik mermiye inat direniyor. Ve direnmeye devam edecek. AKP Ýktidarýnýn, gerici, ýrkçý, halk düþmaný politikasýna karþý olan Kürtler, Türkler, aleviler, sunniler, kendilerini bölerek yönetmeye çalýþanlara inat bugüne kadar direniþte, bugün bu meydanda olduðu gibi kol kola girerek omuz omuza gelerek, hep bir aðýzdan yaþasýn halklarýn kardeþliði sloganýný haykýrýyor. Slogan sesleri ise egemenlerin yüreklerine korku salmaya devam ediyor. Sevgili Mamaklýlar, O inþaat bir canýmýzý bizden koparýp alýrken onlarca canýmýzýn yaralanmasýna neden oldu. O inþaatýn temeline Ahmet in kaný bulaþtý. Mamak halkýnýn haklý talepleri için ülkenin dört bir yanýnda olduðu gibi Hatay da da sokaða çýkan insanlara polis vahþice saldýrmýþ Ahmet Atakan isimli bir kardeþimiz yaþamýný yitirmiþti. Týpký, Abdullah, Ethem, Mehmet, Ali Ýsmail, Medeni ve Hasan Ferit gibi Bizler, yürekleri bizimle, gözleri üzerimizde olan þehitlerimize buradan bir söz vermek zorundayýz. Mamak, egemen Sunni-Türk kimliðinin diðer kimlikleri kendi eklentisi haline dönüþtürme operasyonuna karþý direnecek mi? Mamak Asimilasyon politikalarýna karþý direnecek mi? Mamak AKP ye direnecek mi? Rahat uyuyun yoldaþlar, Rahat uyuyun kardeþler, Rahat uyuyun Mamak direniþte bir ilke daha damgasýný vuruyor. Hemen yanýbaþýmýzda ÝKEA da Sosyal Ýþ Sendikasý üyesi Leroy Merlin iþçileri dünyada ilk AVM grevini yapýyorlar. Onlarý da buradan selamlýyorum. Biz de KESK e baðlý sendikalarýn Ankara Þubeleri olarak, AKP nin gerici, ýrkçý halk düþmaný politikalara geçit vermeyeceðiz. Direnen Mamak halkýyla birlikte olduk, olmaya da devam edeceðiz. Ýbrahim KARA nýn ardýndan DÝSK e baðlý Sosyal Ýþ üyesi, Leroy Merlin grevcilerinden Serkan YELKEN kýsa bir konuþma yaptý. YELKEN grevlerinin bugün 10. gününü tamamladýðýný belirterek Tuzluçayýr halkýnýn grev ile dayanýþmasýnýn önemini vurguladý. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan sanatçýlar sahne aldý. Önce sanatçý Gülcihan KOÇ, onun devamýnda Malik ÝNCÝ ve son olarak Dertli DÝVANÝ ezgileriyle Tuzluçayýr sakinlerini coþturdu. Miting süresince polis helikopteri sürekli kitle üzerinde dolaþarak aþaðý yansýttýðý keskin ýþýkla kitleyi taciz etmeyi sürdürdü. Saat: 21:10 da miting sona erdi ve polisin mahallelerini terk etmesini isteyen halk miting alanýndan polisin bulunduðu bölgeye yürüdü. Toma ve akreplerin halka dönük müdahalesi fazla gecikmedi. Hýzla sokaklara kurulan barikatlarýn arkasýnda direnmeye baþlayan halk, saat: 21:17 de baþlayan saldýrýya havai fiþeklerle karþýlýk vererek kendisini savunmaya çalýþtý. Toma ve akreplerin yoðun saldýrýsýný çevik kuvvetin sokak aralarýnda insan avý takip etti. Bu saldýrýlar karþýsýnda kitle Abidin Aktaþ Sokaðýna doðru çekilerek direniþini burada sürdürdü. Cadde ve sokak aralarýnda devam eden çatýþmalar saat : 00:50 ye kadar sürdü.

Sulucakarahöyük/ANKARA Yýlmaz KIZILIRMAK Türkiye nin ilk yapý marketlerinden olan ve ayný zamanda AVM lerde Türkiye de ilk kez gerçekleþmesi bakýmýndan kendisinden çok söz ettiren, Leroy Merlin Ýþletmesinde süren grev 11 Ekim günü 9. gününü tamamladý. DÝSK e baðlý Sosyal Ýþ Sendikasýnýn örgütlü olduðu Leroy Merlin iþletmelerinde, Toplu Ýþ Sözleþmesi görüþmelerinde iþverenin uzlaþmaz bir tavýr sergilemesi ve bunun sonucu sendikanýn baþlattýðý grev sadece Ankara ile sýnýrlý deðil, iþletmenin Bursa iþyerinde de grev sürüyor. Leroy Merlin grevini hergün pek çok kurum ziyaret ediyor. Leroy Merlin grevcileri için bugün çok özel bir gündü. Çünkü baþlattýklarý grev ve haklý mücadeleleri sýnýrlarý aþmýþ, uluslararasý düzeyde süren dayanýþma zirveye çýkmýþtý. Ankara da öðle saatlerinde DÝSK Ankara Bölge Temsilciliði ve KESK Ankara Þubeler Platformu yönetici ve üyeleri iþçileri yalnýz býrakmazken, Arjantin in baþkenti Buenos Aires te dün baþlayan UNI Ticaret Küresel Konferansý na katýlan 36 ülkeden 50 sendikayý temsilen 209 temsilci, bugün ayný saatlerde yaptýklarý konuþmalarda Leroy Merlin greviyle ilgili dayanýþmalarýný dile getirdiler. Temsilciler yaptýklarý konuþmalarda sadece Sosyal Ýþ Sendikasý üyesi grevcilerle dayanýþma içinde olduklarýný ifade etmekle yetinmediler, Leroy Merlin iþverenini uyararak; sendikal haklara saygý göstermeye ve iþçilerin haklý taleplerine yanýt vermeye çaðýrdýlar. Leroy Merlin grevcilerini bugün ilk ziyaret edenler DÝSK Ankara Bölge Temsilciliði öncülüðünde; GENEL ÝÞ, EMEKLÝ SEN, BÝRLEÞÝK METAL ÝÞ ve DEV. MADEN SEN yöneticileri ve üyeleri oldu. Saat:11:30 da, Mamak Natoyolu nda bulunan Metro Gross Market önünde buluþan DÝSK liler, buradan grevci iþçilerin yanýna yürüyüþ kortejiyle geçtiler. Sosyal Ýþ Ankara Þube Baþkaný Murat BOZBEYOÐLU kendilerini ziyarete gelenlere yaptýðý kýsa konuþmada, dayanýþmadan duyduklarý memnuniyeti belirterek devamýný diledi. BOZBEYOÐLU, toplu iþ sözleþmesi masasýnda olumsuz tutum takýnarak grevin baþlamasýna neden olan iþverenin þimdi de yasal olmayan uygulamalarýyla grev kýrýcýlýðý yaptýðýný bildirdi. BOZBEYOÐLU nun belirttiðine göre, iþveren dýþarýdan iþçi getirerek grevi etkisiz hale getirmeye çalýþýyor. BOZBEYOÐLU ndan sonra konuþan DÝSK Ankara Bölge Temsilcisi Remzi ÇALIÞKAN ise yaptýðý konuþmada þunlarý söyledi; Konfederasyonumuz DÝSK e baðlý Sosyal-Ýþ Sendikamýza üye Leroy Merlin grevindeki iþçilerin haklý ve onurlu mücadelesinin sonuna kadar yanýndayýz. Ülkemizde AKP Ýktidarýnýn uyguladýðý sermaye ve patronlara hizmet eden politikalarý sonucu geldiðimiz nokta biz iþçiler, emekçiler için tam bir kýyým ve trajediye dönüþmüþtür. Sosyal-Ýþ Sendikamýzýn AVM lerdeki ilk grev olan Leroy Merlin grevinin baþarýya ulaþmasý iþçi sýnýfý için önemli bir kazaným olacaktýr. Türkiye nin dört bir yanýnda alýþveriþ merkezleri yükseliyor. Bu parýl parýl parlayan binalarda yüzbinlerce insan sendikasýz, güvencesiz, çok düþük ücretlerle çalýþtýrýlýyor. Alýþveriþ merkezlerinin parlak vitrinlerin ardýnda korkunç bir emek sömürüsü gizleniyor. Ama artýk bu vitrinlerin ardýndaki insanlýk suçunu tüm topluma gösterenler var. Artýk Leroy Merlin iþçilerinin onurlu direniþi var. Leroy Merlin Ýþçileri, Türkiye de AVM ler ve yapý marketlerdeki ilk grevi baþlattý. Dokuzuncu gününü dolduran bu grev bir umuttur. Bu sektörde çalýþan yüzbinlerce emekçi için Leroy Merlin direniþi bir iþaret fiþeðidir. Bu mücadele kazanýldýðýnda yüzbinlerce emekçinin yolunu aydýnlatacaktýr. Önümüzdeki günlerde çetin bir kavga bizleri bekliyor. Kýdem tazminatlarýmýzý gasp ederek tüm iþçileri güvencesiz çalýþtýrmanýn planlarý yapýlýyor. Kazanýlmýþ haklarýmýza saldýrýlar var. Ulusal Ýstihdam Stratejisi Taslaðý ile istihdamý artýrmak ve kayýtdýþý ekonomiyi azaltmak bahanesi ile biz emekçilerden, Özel Ýstihdam Bürolarý ve taþeronlaþtýrmanýn yaygýnlaþtýrýlmasý ile esnek, güvencesiz, kuralsýz bir þekilde kölelik sisteminde çalýþmamýz isteniyor. Örgütsüz emek ve örgütsüz toplum yaratýlmak isteniyor. En temel haklarýmýzdan biri olan kýdem tazminatýmýz da elimizden alýnmak isteniyor. Kýdem tazminatý bizim hem hakkýmýz hem de iþ güvencemizdir. Kýdem tazminatý hakkýmýzý Fon a devretmelerine izin vermeyeceðiz. Sadece bunlarla da yetinilmiyor, gücünü emeðinden alan iþçi sýnýfýnýn en önemli mücadele aracý olan grev hakkýmýz ise Genel-Ýþ Sendikamýzýn yakýn zamanda Ýzmir Büyükþehir Belediyesi nde almýþ olduðu grev kararýnýn Yüksek Hakem Kurulu tarafýndan gasp edilmesinde olduðu gibi, yasaklanmakta ve engellenmektedir. Ancak biz, tüm bu haksýzlýklara ve hukuksuzluklara karþý direneceðiz. Mücadele edeceðiz. Mücadelenin adresi alanlardýr diyoruz. Sýnýf bilinciyle, kararlýlýðýmýzla, direniþimizle, öfkemizle, iþçi sýnýfýna yönelik bu saldýrýlara DUR diyeceðiz. Bu nedenle Leroy Merlin direniþi, iþçi sýnýfýnýn önümüzdeki dönemini belirleyecek mücadelelerden biridir. Ýþte bu nedenle bugün biz buradayýz. Ýþverene sesleniyoruz, biz DÝSK olarak Sosyal Ýþ sendikamýza üye iþçiler haklarýný alana kadar onlarýn yanýnda olacaðýz, onlarla omuz omuza olacaðýz. Bu iþi uzatmanýn faydasý yok. Ok yaydan çýktý. Leroy Merlin iþçisi tüm emekçilerin kalbini kazandý. Arkadaþlarýmýzýn taleplerinin karþýlanmadýðý her gün kaybeden siz olacaksýnýz. Halkýmýza sesleniyoruz. Ýþçilerin haklarý verilmediði sürece Leroy Merlin den alýþveriþlerinizi erteleyin. Unutmayýn, onlar, direnen iþçiler kazandýðýnda hepimiz kazanacaðýz. Onlar kazandýðýnda Türkiye iþçi sýnýfý kazanacak. Emek kazanacak, demokrasi kazanacaktýr diyoruz. Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý! Yaþasýn LEROY MERLÝN DÝRENÝÞÝ! Yaþasýn Sosyal Ýþ! Yaþasýn DÝSK! ÇALIÞKAN ýn konuþmasýnýn bitmesiyle birlikte, grev yerinde bulunan Sosyal Ýþ ve DÝSK e baðlý diðer sendikalarýn üyeleri hep birlikte, YAÞASIN SINIF DAYANIÞMASI DÝRENE DÝRENE KAZANACAÐIZ sloganlarýný haykýrdýlar. Ýþçilerle grev halayý çeken dayanýþmacýlar, sonra öðle yemeði niyetine getirdikleri tavuk dönerli sandviç ve ayranlarý birlikte sohbet ederek paylaþtýlar.