Hasan AVCIOĞLU a Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi

Benzer belgeler
*Her aşamadaki tanılamada, bireyin eğitsel. *Ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları-BEP. Arş. Gör. Canan SOLA ÖZGÜÇ 7. Hafta

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

BÜLTEN. Ayın Konusu Öğrencilerin Özel Eğitimden Yararlanma ve RAM a Geliş Süreçleri T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

EVDE EĞİTİM. Evde eğitime ihtiyaç duyan zorunlu eğitim çağındaki öğrencinin velisi tarafından rehberlik ve araştırma merkezlerine başvuruda bulunulur.

EDD DERS 4: GÖNDERME SÜRECİ VE FORMAL-İNFORMAL DEĞERLENDİRME. Prof. Dr. Tevhide Kargın

SORU VE CEVAPLARLA EVDE EĞĠTĠM

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Gerektiren Bireyler İçin Evde Eğitim Hizmetleri Yönergesi

ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

1.Hafta. Arş. Gör.Canan SOLA

KAYNAŞTIRMA NEDİR? Kaynaştırma:

KPSS KONU ANLATIMI. Web: Mail:

1) Eğitsel Tanılaması Yapılacak Öğrencilerin Okul Randevularında Hangi Evraklar Gereklidir?

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EVDE VE HASTANEDE EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNERGESİ. (03/02/2010 tarihli ve 4 sayılı Makam Onayı )

ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Doğum Tarihi: Ünvanı: Öğrenim Durumu: Akademik Ünvanlar : öğretim görevlisi öğretim görevlisi dr. yardımcı doçent.

ÖZEL EĞİTİM SINIFI. Özel Eğitim Sınıfında Yarı Zamanlı Kaynaştırma Uygulaması Nasıl Yapılır?

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Günümüzde Türkiye de Özel Eğitim Hizmetleri

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

B E P UYGULAMASI BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM PLANI (BÖP)

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Kaynaştırmaya Yönelik Tutumlarının İncelenmesi

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME- ASSESSMENT Ders 1: Değerlendirme Basamakları Gönderme Öncesi Süreç. Prof. Dr. Tevhide Kargın

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÖZEL EĞİTİME İHTİYACI OLAN BİREYLERE YAKLAŞIM KURS PROGRAMI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü

ÖZEL EĞİTİM, ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ, ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI VE UYGULAMALAR

İÇİNDEKİLER TOPLANTIYA BAŞLARKEN.2 DEĞERLENDİRME HAKKINDA BİLGİLENDİRME..3 DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN ADIMLARI..5 ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER 6

GAZİANTEP ŞEHİTKAMİL HACI LÜTFİYE ŞİRECİ REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Özel Eğitim Hizmetleri İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM. ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLER Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE

ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

REHBERLĐK VE ARAŞTIRMA MERKEZĐ MÜDÜRLERĐNĐN ÖZEL EĞĐTĐM BÖLÜMÜNÜN SORUNLARINI ALGILAMALARI 1

Kaynaş&rma Uygulamaları ve Destek Özel Eği:m Hizmetleri. Doç.Dr. Hasan Gürgür Anadolu Üniversitesi Eği9m Fakültesi

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

ŞANLIURFA HALİLİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÖZEL EĞİTİM SINIFI BİLGİLENDİRME KILAVUZU

DESTEK EĞİTİM ODASI İŞLEYİŞ USUL VE ESASLARI

ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı : ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri

ERASMUS+ Okul Eğitimi Bireylerin Öğrenme Hareketliliği

ERDEK KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI TANITIM KILAVUZU

ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

DESTEK EĞİTİM ODASI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ 0-36 AYLIK GELİŞİMSEL RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR AİLE DESTEK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME- ASSESSMENT Ders 2: Yasal Düzenlemeler. Prof. Dr. Tevhide Kargın

BASIN DAVETİ. Sayın Basın Mensubu,

YÖNETMELİK. Millî Eğitim Bakanlığından: ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

Veri Toplama Teknikleri

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Ders Kod Ders Ad T U L K AKTS DİL. HEM155 Psikoloji MAT171 Temel Matematik I TD101 Türk Dili I Seçmeli Ders Grup 1 6

ÖZEL EĞĠTĠM SINIFLARI

ÖZEL EĞİTİM. Arş.Gör. Dr. Canan SOLA ÖZGÜÇ 1.Hafta

Özel Eğitim Hizmetleri

Üstün Zekalı Çocukların. Tanılanması

Okul Psikolojik Danışmanlarına Yaygın Sorunlar İçin Yol Haritası

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

Leyla TİKE BAFRA*, Tevhide KARGIN**

TÜRKİYE DE ÖZEL EĞİTİM. Science and Global Education beyond the barriers of learning difficulties KA IT02-KA201-01

Aliağa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü

İlköğretim Okulu Müdürlerinin Kurum Denetiminde Karşılaştıkları Sorunlar

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Komisyon 7 Özel Eğitim Komisyonu Kararları

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MB-Özel Eğitim Ön Koşul

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A- Seçmeli IV-Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma Ön Koşul -

Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve. Özel Eğitim. Ed tör: İbrah m H. DİKEN. 15. Baskı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III ŞEKİLLER LİSTESİ. VIII ÇİZELGELER LİSTESİ.. IX EKLER LİSTESİ... IX BÖLÜM I. ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK..

S İ N A N K A L K A N SALİ H R A K A P V E O R H A N Ç A K I R O Ğ L U

İÇİNDEKİLER ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİMİ OLAN ÖĞRENCİLER VE ÖZEL EĞİTİM

Özel Eğitim Tanılama Uygulama Süreçlerinde Veli Farkındalığını Değerlendirme Anketi

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

EĞİTİMDE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ

Tam Zamanlı Kaynaştırma: Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencinin kaydı normal sınıftadır; öğrenci tam gün boyunca normal sınıfta eğitim almaktadır.

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI:

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ VE ÖNEMİ BÖLÜM 2 EĞİTİM SÜRECİNDE REHBERLİK HİZMETLERİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

TURGUTLU LİSESİ (ANADOLU) MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 10. SINIFLAR REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ ÇALIŞMA PLANI

ÇOCUK GELİŞİMİ ALANI GENEL BİLGİLER

Okul Rehberlik ve Psikolojik Danışma servisince tutulan dosyaların, formların; okul rehberlik hizmetleri mevzuatının incelenerek raporlaştırılması.

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

1. Destek Eğitim Odası Nedir?

BÖLÜM 1 GİRİŞ Problem

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU

8. OKUL REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ÖRGÜTLENMESİ. Abdullah ATLİ

Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanlarının, Eğitim Programların Niteliğine İlişkin Görüşlerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Yüksek lisans ve Doktora Tez Konusu. Bilgisayar var mı?

Kaynaştırma Tarihçesi Tutum Kaynaştırma Türleri Kaynaştırmada Engeller Kaynaştırmanın Faydaları

ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ OLAN ÖĞRENCİLERİN TANILANMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ

Transkript:

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Educational Sciences: Theory & Practice - 12(3) Yaz/Summer 2009-2031 2012 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. www.edam.com.tr/kuyeb Rehberlik ve Araştırma Merkez (RAM) Müdürlerinin Tanılama, Yerleştirme-İzleme, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunlara İlişkin Algıları Hasan AVCIOĞLU a Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Öz Bu çalışmanın amacı, RAM müdürlerinin; tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. Nicel bir çalışma olan bu araştırmanın verileri 116 RAM müdüründen toplanmıştır. Verilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından geliştirilen anket formu kullanılmıştır. Toplanan verilerin çözümlenmesinde frekans, yüzde, t testi ve Anova tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda RAM Müdürlerinin tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında bazı sorunlar algıladıkları belirlenmiştir. RAM müdürlerinin mezun oldukları lisans programı ve mesleki kıdemlerinin bu sorunları algılamalarında etkisinin olmadığı görülmüştür. Bunun yanında; cinsiyete göre tanılama alanında; yaşlarına göre, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamalarında; RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre ise, yerleştirme-izleme ve BEP geliştirme alanlarında sorunları algılamalarında farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler Rehberlik ve Araştırma Merkezi, Tanılama, Yerleştirme, BEP Geliştirme, Kaynaştırma. a Dr. Hasan AVCIOĞLU Özel Eğitim alanında yardımcı doçenttir. Çalışma alanları arasında sosyal beceri eğitimi, okuma yazma öğretimi, zihinsel yetersizliği olan çocuklar, özel gereksinimli çocukların değerlendirilmesi ve bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirme yer almaktadır. İletişim: Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Zihin Engelliler Öğretmenliği Bölümü, Nicosia, Kuzey Kıbrıs, Mersin 10, Turkey. Elektronik posta: hasana@ciu. edu.tr Tel: +90 392 671 11 11/2724. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi, demokratik toplumların temel koşullarından biridir. Özel eğitime gereksinimi olan öğrencilere, özel eğitim hizmetleri sunulmaksızın bunu sağlayabilmek mümkün gözükmemektedir. Her öğrenci, bir diğerinden farklıdır. Bu farklılıklar çok genel olarak bedensel, bilişsel ve duyuşsal olarak gruplanabilir. Her öğrenci kendine özgü bedensel yapıya ve işlevlere, çeşitli alanlarda öğrenme özelliklerine ve hızına, duygusal özelliklere sahiptir. Bu farklılıklar belli sınırlar içinde olduğunda, öğrenciler genel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmektedirler. Ancak, farklılıkların daha büyük boyutlu olduğu öğrencilerde, genel eğitim hizmetleri yetersiz kalmakta ve özel eğitim hizmetleri gerekli olmaktadır (Kırcaali-İftar, 1998). Her öğrencinin beden yapısı, zeka düzeyi, yetenekleri, ilgileri, duygu ve düşünceleri birbirinden farklı olduğundan, eğitimin bu bireysel farklılıklara göre düzenlenmesi gereği yüzyıllar önce kabul edilmiştir. Bugün öğrenciler arasındaki farklılıklar kadar, öğrencilerin sahip olduğu yetenekler arasındaki farklılıkların da büyük ve önemli olduğu gerçeği kabul edilmektedir (Akçamete ve Kargın, 1992). Dolayısıyla, öğrencilere kazandırılacak bilgi ve becerilerin, zamana, mekana, koşullara ve her şeyden önemlisi öğrencilerin özelliklerine yani bireysel farklılıklarına göre yapılandırılması gerekliliği bilinmektedir. Bireysel farklılıkların göz ardı edilmesi, özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler açısından eğitimde dezavantajlı bir duruma dönüşmekte, öğretimde öğ-

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ rencilerin gereksinimlerine cevap verilemeyerek, bir yerde özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler adeta sistem dışına doğru itilmektedirler (Özbek, 2005). Oysa özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin sayısı bugün göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Okullardaki öğrenci sayısının yaklaşık %14 ünün herhangi bir tür ve dereceyle özel eğitime gereksinim duyduğu, bir başka deyişle 30 kişilik sınıfta 4 öğrencinin potansiyel özel gereksinimli öğrenci olduğu belirtilerek, bu öğrencilerin en uygun eğitim ortam ve programlarında eğitilmeleri gerektiği ifade edilmektedir (Sarı, 2002). Eğitim sisteminin bir parçası olan özel eğitimin amacı da; herhangi bir nedenle normal eğitimin gereklerini yerine getiremeyen öğrencilere uygun eğitimi sunmak ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaktır (Akçamete, 1997). Özel eğitimde öğrencilerin bağımsız olarak toplum yaşamına katılabilmeleri, öğrencinin bireysel farklılıkları ile yapabildikleri dikkate alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortamlarının sunulmasıyla mümkün olabilmektedir (Cavkaytar, 2000). Özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin kendi gereksinimleri doğrultusunda en üst düzeyde gelişimlerini sağlamak için uygun eğitim fırsatlarından yararlanmaları gerekmektedir (Kargın, 2003). Özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler de diğer normal öğrenciler gibi gereksinimlerini en iyi düzeyde karşılayacak eğitim hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptirler (Batu, Kırcaali-İftar ve Uzuner, 2004). Bütün öğrencilerin eğitiminde olduğu gibi yetersizliği olan öğrencilerin eğitiminde de, onların ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır (Eripek, 2005). Her öğrencinin yetersizliği kendine özgü olmasına karşın, eğitim imkânlarından iyi bir şekilde yararlanabilmeleri için performansları dikkate alarak doğru bir şekilde tanılanmaları, yerleştirilmeleri ve izlenmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte eğitimlerinde daha uygun düzenleme ve planlamaya yol gösterici olması için ortak özelliklerinin ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, özelliklerine uygun olarak var olan mevcut programdan yararlanabilmeleri için bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirilmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Öğrencilerin özel eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi, öncelikle gelişim süreçlerindeki sorunların tanılanması ile mümkündür. Bu sorunlar ne kadar erken tanılanırsa, eğitime o kadar erken başlanacaktır. Bazı davranışların ortaya çıkar çıkmaz çözümlenmesi, kökleri uzun döneme yayılan öğrenme yetersizliklerinin giderilmesinden çok daha kolaydır (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2006). Eripek e göre (2007), yetersizliği olan öğrencilerin gereksinim duydukları özel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmeleri için öncelikle tanılamaya dayalı olarak değerlendirilmeleri gerekmektedir. Bu öğrencilerdeki yetersizlik, doğumu izleyen günlerde ya da yıllarda sağlık kurumları, öğrencinin ailesi ya da çevresi tarafından fark edilmektedir. Her iki durumda da fark edilme sürecini, öğrencinin gözlenen durumunun ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmesi için ilgili kurumlara gönderme ya da ailenin başvuruda bulunma süreci izlemektedir (Gürsel, 2005). Tanılama sürecinde öğrencinin özel eğitime uygunluğuna bakılmaktadır. Bu amaçla nesnel, standart testler ve çeşitli ölçme araçları kullanılmaktadır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrencinin yeterlilik ve yetersizliği belirlenmektedir (Gürsel, 2005). Yetersizlik onayı olmadan, özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin zorunlu eğitimden yararlanmaları mümkün değildir. Öğrencilere zihinsel yetersizlik ya da orta düzeyde öğrenme güçlüğü, görme yetersizliği, işitme yetersizliği ya da otizm gibi yetersizliklerinin onayı konulduktan sonra zorunlu eğitimden ve özel eğitim hizmetlerinden yararlanmaları mümkündür (Özyürek, 2004). Yetersizlik onayından yani yeterlilik ve yetersizliğinin belirlenmesinden sonra bireysel özellikleri ve eğitim gereksinimleri dikkate alınarak onun için en uygun eğitim ortamı kararlaştırılmakta ve ailenin de onayı alınarak öğrenci bu ortama yerleştirilmektedir (Gürsel, 2005). Böylece özel eğitim gerektiren tüm bireyler ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri düzeyinde özel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmektedirler. Özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından özel eğitim değerlendirme kurul raporu doğrultusunda uygun resmî okul veya kuruma yerleştirilmektedir. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin uygun eğitim ortamına yerleştirilmesinde; öncelikle yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği genel eğitim sınıfı olmak üzere, özel eğitim sınıfı, gündüzlü özel eğitim okulu/kurumu, yatılı özel eğitim okulu/kurumu gibi en az sınırlandırılmış ortamdan en çok sınırlandırılmış ortamda eğitimlerini sürdürmelerinin sağlanmasına dikkat edileceği belirtilmektedir (MEB, 2006). Yerleştirme kararında amaç özel eğitime gereksinimi olan öğrenci için uygun olan programı tespit etmektir. Bunun için sadece öğrencinin yeteneklerinin bilinmesi yeterli değildir, bunun yanında, karar verme sürecine katılanların beceri ve yeteneklerinin de göz önüne alınması gereklidir (Fiscus ve Mandell, 1997; Taylor, Richards ve Brady, 2005). Öğrenciler herhangi bir eğitim kurumuna yerleşti- 2010

AVCIOĞLU / Rehberlik ve Araştırma Merkez (RAM) Müdürlerinin Tanılama, Yerleştirme-İzleme, Bireyselleştirilmiş... rildikten sonra, özel eğitim hizmetlerinin planlanması ve eğitimde sürekliliğin sağlanması amacıyla erken çocukluk döneminden itibaren eğitimin her kademesinde özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin gelişimlerinin izlenmesi esastır. Öğrencilerin gelişimlerinin izlenmesi; önerilen özel eğitim hizmetlerinin uygunluğunun ve BEP lerinde yer alan amaçların gerçekleşme düzeyi bakımından değerlendirilerek her yıl eğitim planlarının yenilenmesi yoluyla yürütülür (MEB). Özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler devam ettikleri okulun eğitim programını takip ederler ve o program bu öğrencilere uygulanır. Ancak, devam ettikleri programın gerektirdiği ön koşul davranışlarına sahip olmayan öğrenciler, derslerin amaçlarını gerçekleştirmede güçlükler yaşarlar. Yetersizliği olan öğrencilere yönelik etkili öğretim planlanırken, yetersizliğin şimdiye kadar öğrencilerin öğrenmelerinde yol açtığı sınırlılıklar ve yetersizliğin halihazırdaki öğrenmeleri üzerindeki etkilerini de belirlemek gerekmektedir. Bunun için kendilerinden beklenen toplumsal normların gerektirdiği davranışlardan neleri yapabildiğinin ve nelere gereksinimi olduğunun belirlenmesi de gerekir. Yetersizliğin öğrenme üzerindeki etkilerinin belirlenmesi, öğrencilerin nasıl öğrendiklerinin anlaşılmasını gerektirir. Etkili öğretim, öğrencilerin neleri yapabildiklerine ve nasıl öğrendiklerine göre eğitim ve öğretim programının geliştirilmesini, yani bireyselleştirilmiş eğitim ve öğretim programını geliştirmeyi gerektirir. Öğrencinin yapabildikleri; ölçülebilir yıllık amaçlara, öğretimde yapılacak olan uyarlamalara, öğrenciye sunulacak hizmetlere, öğretimde kullanılacak araç-gereçlere ve sorumlu kişilerin kimler olacağına rehberlik eder. Eğitsel değerlendirme sonucu öğrencinin yapabildikleri ve yapamadıklarına dayalı geliştirilen BEP, öğrenciye hizmet verenlerin kendi aralarındaki iletişimini de kolaylaştırır (Avcıoğlu, 2009). Özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler için tanılama, yerleştirme, izleme ve gerektiğinde destek hizmetler sağlama görevlerini Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM) üstlenmiş bulunmaktadır (Eripek, 2000). Milli Eğitim Bakanlığı, RAM açma yönergesi gereğince her il merkezi ile nüfus ve hizmet gereklerine göre ilçelerde RAM açmaktadır (Cavkaytar ve Diker, 2005). RAM lar; özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin eğitsel değerlendirme, tanılama, izleme ve yönlendirme hizmetlerini yürüterek birey için en az sınırlandırılmış eğitim ortamını önerir, birey ve ailesine destek eğitim ile rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri sunar (MEB, 2006). Kısaca, bu merkezlerde; eğitsel değerlendirme ve tanılaması yapılan özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin gelişim alanlarındaki performansları belirlenerek, kendileri için en uygun eğitim programı ve okula karar verilmektedir. Ancak, özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin performanslarının dikkate alınarak doğru bir şekilde tanılanmaları, yerleştirilmeleri, izlenmeleri ve değerlendirilmeleri gerekmektedir. (Özak, Vural ve Avcıoğlu, 2008). Bu uygulamalarda yasal olarak sorumlu olan RAM lar ve RAM müdürlerinin önemli rolleri bulunmaktadır. Bu uygulamalarda karşılaşılan sorunlara ilişkin RAM müdürlerinin görüşlerinin belirlenmesi bu alanlardaki uygulamaların daha sağlıklı yürütülmesi açısından önemli olacaktır. Türkiye de tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunları RAM müdürlerinin algılamalarına yönelik alanyazında az sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu çalışmalarda; Akkoyun-Kamen (2007) RAM personelinin kaynaştırma eğitimine ilişkin görüşleri, Özak ve arkadaşları (2008) RAM müdürlerinin gönderme tanılama yerleştirme izleme ve değerlendirmeye ilişkin görüş ve önerileri, Tike (2007) RAM çalışanlarının BEP hazırlama sürecine ilişkin tutumları ve karşılaşabilecekleri güçlüklerin belirlenmesi ve Tiryakioğlu (2009) RAM müdürlerinin özel eğitim bölümünün sorunlarını nasıl algıladıklarını belirlemeye çalışmışlardır. Özel eğitime gereksinim duyan öğrencilerin tanılanması, yerleştirilmesi-izlenmesi, BEP geliştirilmesi ve kaynaştırma uygulamasında RAM müdürlerinin oldukça önemli bir yerinin olduğu düşünülmektedir. Bu alanlarda var olan mevcut durumdaki uygulamalarda RAM müdürlerinin sorun olarak algılamalarının olup olmadığını belirlemenin oldukça önemli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada, RAM müdürlerinin; tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. 1. RAM Müdürlerinin; (a) tanılama, (b) yerleştirme-izleme, (c) BEP geliştirme ve (d) kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşleri nelerdir? 2. RAM müdürlerinin tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşleri; (a) cinsiyet, (b) yaş, (c) mesleki kıdem, (d) RAM müdürü olarak çalışma süresi ve (e) mezun oldukları lisans programı değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır? 2011

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Yöntem Araştırma Modeli Bu araştırma, RAM Müdürlerinin; tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesine yönelik yapılan nicel bir çalışmadır. Araştırma Evreni Bu çalışmanın evrenini Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü ne bağlı ülke çapındaki 198 RAM müdürü oluşturmaktadır. MEB tarafından RAM müdürlerine yönelik düzenlenen bir hizmet-içi eğitim kursuna katılan RAM müdürleri araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Hizmet-içi eğitim kursuna RAM müdürlerinden 82 si rapor ve izin alarak katılmamıştır. Kursa katılan 116 RAM müdürü bu araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmaya katılan RAM müdürlerinin cinsiyet, yaş, mezun olduğu lisans programı, meslekteki kıdemi, RAM Müdürü olarak çalışma süresi ile ilgili durumları Tablo 1 de gösterilmiştir. Araştırma kapsamında yer alan müdürlerden 96 sının erkek ve 20 sinin kadın olduğu belirlenirken bu katılımcılardan 16 kişi 0-30 yaş gurubunda, 82 kişi 31-40 yaş grubunda ve 18 kişinin de 41-50 yaş grubunda olduğu görülmüştür. Tablo 1. Araştırmaya Katılan RAM Müdürlerinin Cinsiyet, Yaş, Mezun Olduğu Lisans Programı, Meslekteki Kıdemi, RAM Müdürü Olarak Çalışma Süresine Göre Dağılımı Özellikler Sayı % Kadın 20 17,2 Cinsiyet Yaş Mezun olduğu lisans programı Meslekteki kıdemi (yıl) RAM Müdürü olarak çalışma süresi Erkek 96 82,8 Toplam 116 100 20-30 16 13,8 31-40 82 70,7 41-50 18 15,5 Toplam 116 100 PDR/Psikoloji 86 74,1 EYP/EPÖ 30 25,9 Toplam 116 100 0-5 12 10,3 6-10 42 36,2 11-20 54 46,6 20 ve üzeri 8 6,9 Toplam 116 100 1 yıldan az 26 22,4 1-3 34 29,3 4-6 32 27,6 7-9 14 12,1 10 ve üzeri 10 8,6 Toplam 116 100 Mezun oldukları lisans programlarına bakıldığında ise; müdürlerin 86 sının Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (RPD)/Psikoloji, 30 tanesinin ise Eğitim Yönetimi ve Planlaması (EYP)/Eğitim Programları ve Öğretim (EPÖ) mezunu olduğu ve mesleki kıdemlerine bakıldığında ise 12 sinin 0-5 yıl arası, 42 sinin 6-10 yıl arası, 54 ünün 11-20 yıl arası, 8 inin ise 20 yıl ve üstü bir mesleki kıdeme sahip oldukları belirlenmiştir. Müdürlerin, 26 sının 1 yıldan az, 34 ünün 1-3, 32 sinin 4-6, 14 ünün 7-9 yıl ve 10 unun ise 10 ve üzeri yıldan beri RAM müdürü olarak çalıştıkları saptanmıştır. Verilerin Toplanması Bu araştırmada verilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından geliştirilen anket formu kullanılmıştır. Anket formu iki bölümden oluşmaktadır. I. Bölümde RAM müdürleri ile ilgili 5 adet kişisel bilgiye dayalı ifadeye yer verilmiştir. II. Bölümde uygulamada karşılaşılan sorunların belirlenmesine yönelik; tanılama ile ilgili sorunların belirlenmesine yönelik 16, yerleştirme ve izleme ile ilgili sorunların belirlenmesine yönelik 8, BEP ile ilgili sorunların belirlenmesine yönelik 8 ve kaynaştırma ile ilgili sorunların belirlenmesine yönelik 13 adet ifadeye yer verilmiştir. Anketteki sorunların belirlenmesinde özel eğitim hizmetleri yönetmeliği ve alanda çalışan rehber öğretmenler ve özel eğitim sınıf öğretmenlerinin de görüşleri alınarak sorun olabilecek durumlar belirlenmiştir. Sorun olarak belirlenmiş olan durumlar daha sonra özel eğitim alanında uzman 3 kişi tarafından gözden geçirilmiş ve anketin son hali belirlenmiştir. Anket formu oluşturulurken uzman görüşünden yararlanılmıştır. Anket formu oluşturulduktan sonra 10 RAM müdürüyle görüşme yapılmış ve ankette yer alan ifadelerin anlaşılabilirliği kontrol edilmiştir. 10 kişiden alınan bilgiler sonucunda anket formunda yer alan ifadelerin açık ve anlaşılır olduğu saptanmış bu yüzden herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Anket formunun I. Bölümündeki sorular çoktan seçmeli olarak oluşturulmuştur. II. Bölümdeki ifadeler ise; 1) kesinlikle katılmıyorum, 2) katılmıyorum, 3) kararsızım, 4) katılıyorum, 5) tamamen katılıyorum olmak üzere beşli dereceleme ile cevaplandırılacak şekilde belirlenmiştir. Bu derecelendirmeye göre 1 den 5 e kadar puanlamaya imkan veren anket formunda, RAM müdürlerinin düşüncelerine en az uygun gelen derecelendirme ile düşüncelerine en uygun derecelendirme arasındaki uygun seçeneği işaretlemeleri istenmiştir. Ankette yer alan ifadelerin hiçbiri tersten değerlendirmeyle puanlanmamaktadır. İfadeler puanlanırken, tamamen katılıyorum (5), katılıyorum (4), kararsızım (3), ka- 2012

AVCIOĞLU / Rehberlik ve Araştırma Merkez (RAM) Müdürlerinin Tanılama, Yerleştirme-İzleme, Bireyselleştirilmiş... tılmıyorum (2), kesinlikle katılmıyorum (1) ve boş bırakılan ifadeler ise (0) olarak puanlanmıştır. Anketin geçerliliğine ilişkin uzman görüşüne başvurulmuştur. Güvenirlik çalışmasında ise Cronbach Alpha iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Örneklem grubuna uygulanan anketin güvenirliliği Cronbach Alpha tekniğiyle denenmiş ve Alpha iç tutarlılık katsayıları anket formunda yer alan alt boyutlara göre; tanılama 0,82, yerleştirme 0,69, BEP 0,90 ve kaynaştırma 0,90 olarak belirlenmiştir. Verilerin Çözümlenmesi Verilerin çözümlenmesi amacıyla, RAM müdürlerinin; tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesine yönelik anket formunda yer alan ifadelere verdikleri cevapların frekans ve yüzdesi hesaplanmıştır. Sonra RAM müdürlerin cinsiyetlerinin, mezun oldukları lisans programının, yaşlarının, meslekteki kıdemlerinin ve RAM Müdürü olarak çalışma sürelerinin; tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunları algılamalarında etkilerinin olup olmadığını belirlemek için t testi ve Anova tekniği kullanılmıştır. Anlamlı farklılıkları bulmak amacıyla post hoc testlerinden Scheffe testi kullanılmıştır. Bulgular RAM Müdürlerinin Tanılamada Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular RAM müdürlerinin tanılamada karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik anket formunda yer alan ifadelere verdikleri cevapların frekans ve yüzdeleri Tablo 2 de sunulmuştur. Tablo 2. Ram Müdürlerinin Tanılamada Karşılaşılan Sorunları Algılayışlarına İlişkin Sonuçlar Tanılamada Karşılaşılan Sorunlara İlişkin İfadeler 1 2 3 4 5 f % f % f % f % f % 1. Sağlık kurulu raporları temel alınarak yetersizliği olan çocukların eğitim kurumlarına yerleştirilmelerinin yapılması. 14 12.1 30 25.9 24 20.7 42 36.2 6 5.2 2. Tıbbi tanılama sonuçlarının raporlarda ayrıntılı olarak yer almaması, mental retardasyon (MR), motor mental retardasyon (MMR) gibi genel tanılamaların yaygın olarak kullanılması, 4 3.4 10 8.6 24 20.7 54 46.6 24 20.7 neden ve sonuçlarını göz önüne alan tanımlamanın yapılmaması. 3. Risk ve gelişim geriliğinin erken dönemde belirlenebilmesi için tıbbi tanılama ekibinde yer alan personelin yetersizlik grupları 4 3.4 16 13.8 14 12.1 60 51.7 22 19.0 hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması. 4. Aileye tıbbi tanı sonrası yeterli ve anlaşılır açıklamanın ve yönlendirmenin yapılmaması, özellikle genetik tarama gerektiren durumlarda tanılama süreci içerisinde ailenin 4 3.4 14 12.1 16 13.8 60 51.7 22 19.0 yönlendirilmemesi. 5. Tıbbi tanılaması yapılmış yetersizliği olan çocukların hemen eğitsel tanılama için ilgili merkezlere yönlendirilmemesi. 6 5.2 18 15.5 24 20.7 56 48.3 12 10.3 6. Erken alınan önlemlerle engellenebilecek olan yetersizliklerin erken tanılaması için genel tarama programlarının eksikliği ya - - 8 6.9 18 15.5 68 58.6 22 19.0 da yaygın olmaması 7. Hastane ortamında yapılan psikolojik ve gelişimsel test uygulamaları için uygun ortamın ya da materyalin bulunmaması 16 13.8 18 15.5 52 44.8 30 25.9 8. Yalnızca tıbbi tanılama yapmakla yükümlü olan sağlık personelinin raporlarda görev alanlarıyla uygun olmayan eğitsel 6 5.2 6 5.2 46 39.7 35 30.2 23 19.8 değerlendirme kararları vermeleri. 9. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ndeki eğitsel tanı ve değerlendirme konusundaki düzenlemelerin, alanda çalışan 6 5.2 28 24.1 32 27.6 40 34.5 10 8.6 kişilerce tam olarak bilinmemesi. 10. Eğitsel tanılama sürecinde öğrencinin performans düzeyinin ve gereksinimlerin belirlenebilmesi için uygun değerlendirme - - 28 24.1 26 22.4 40 34.5 22 19.0 araçlarının geliştirilmemiş olması,. 11. Eğitsel tanılama ve değerlendirmede kullanılan değerlendirme araçlarının güncel olmamaları. 2 1.7 4 3.4 24 20.7 46 39.7 40 34.5 12. RAM lerinde ölçme ve değerlendirme amacıyla kullanılan ortamların ses yalıtımı, ısı, ışık gibi özellikler yönünden uygun 2 1.7 14 12.1 13 11.2 44 37.9 43 37.1 fiziksel düzenlemelerin yapılmamış olması. 13. RAM lerinde özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine uygun olarak çoklu disipliner yaklaşımlı eğitsel tanı ve değerlendirme ekibi 12 10.3 6 5.2 19 16.4 61 52.6 18 15.5 oluşturulmamış olması. 14. Eğitsel değerlendirme ekibinde bulunan kişilerin görev ve sorumluluklarının tanımının yeterince yapılmamış olması. 12 10.3 19 16.4 34 29.3 31 26.7 20 17.2 15. Eğitsel değerlendirmeleri yapacak personelin, yetersizliği olan öğrencinin özelliklerine uygun eğitsel değerlendirmeyi yapacak 4 3.4 13 11.2 43 37.1 44 37.9 12 10.3 şekilde bilgi ve beceriye yeterince sahip olmaması. 16. Eğitsel tanılama sürecinde öğrencinin ailesinin ve sosyal çevrenin özelliklerinin göz önünde bulundurulmaması. 8 6.9 16 13.8 22 19.0 42 36.2 28 24.1 2013

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Tablo 2 de görüldüğü gibi RAM müdürlerinin tanılamada karşılaşılan sorunları algılamalarına bakıldığında; RAM müdürlerinin görüşlerinin en çok; erken alınan önlemlerle engellenebilecek olan yetersizliklerin erken tanılaması için genel tarama programlarının eksikliği ya da yaygın olmaması (%77.6), RAM lerinde ölçme ve değerlendirme amacıyla kullanılan ortamların ses yalıtımı, ısı, ışık gibi özellikler yönünden uygun fiziksel düzenlemelerin yapılmamış olması (%75), eğitsel tanılama ve değerlendirmede kullanılan değerlendirme araçlarının güncel olmamaları (%74.2), hastane ortamında yapılan psikolojik ve gelişimsel test uygulamaları için uygun ortamın ya da materyalin bulunmaması (%70.7), aileye tıbbi tanı sonrası yeterli ve anlaşılır açıklamanın ve yönlendirmenin yapılmaması, özellikle genetik tarama gerektiren durumlarda tanılama süreci içerisinde ailenin yönlendirilmemesi (%70.7) ve risk ve gelişim geriliğinin erken dönemde belirlenebilmesi için tıbbi tanılama ekibinde yer alan personelin yetersizlik grupları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması (%70.7) ifadelerine katılıyorum ve kesinlikle katılıyorum seçeneklerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Daha sonra sırasıyla; RAM lerinde özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine uygun olarak çoklu disipliner yaklaşımlı eğitsel tanı ve değerlendirme ekibi oluşturulmamış olması (%68.1), tıbbi tanılama sonuçlarının raporlarda ayrıntılı olarak yer almaması, mental retardasyon (MR), motor mental retardasyon (MMR) gibi genel tanılamaların yaygın olarak kullanılması, neden ve sonuçlarını göz önüne alan tanımlamanın yapılmaması (%67.3), eğitsel tanılama sürecinde öğrencinin ailesinin ve sosyal çevrenin özelliklerinin göz önünde bulundurulmaması (%60.3) ifadelerinde de katılıyorum ve kesinlikle katılıyorum cevaplarının yoğunlaştığı görülmektedir. RAM Müdürlerinin Yerleştirme-İzlemede Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular RAM müdürlerinin yerleştirme-izlemede karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik anket formunda yer alan ifadelere verdikleri cevapların frekans ve yüzdeleri Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3 te görüldüğü gibi RAM müdürlerinin yerleştirme-izlemede karşılaşılan sorunları algılamalarına bakıldığında, RAM müdürlerinin görüşlerinin en çok; yönetmeliklerle tanımlanarak bu alanda çalışabileceği öngörülen uzman personelin sayısının yetersiz olması (%91.2), özel eğitimden ve destek hizmetlerden yararlanacak özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler için resmi özel eğitim okullarının/rehabilitasyon merkezlerinin ve nitelikli özel eğitim kurumlarının sayılarının yetersiz olması (%72.4), tüm özel eğitime gereksinimi olan öğrencilere hizmet veren kurum ve kuruluşlara yerleştirilen öğrencilere yönelik izleme ve değerlendirme ölçütlerinin ve hizmetlerin yetersiz olması (%67.2), kaynaştırma okullarına yerleştirilen ve ayrıca özel eğitim kurumlarında destek eğitim alan öğrenciler için RAM ile kurumlar ve okullar arasında gerekli iş birliği ve eş güdümün sağlanamaması (%63.8) Tablo 3. Ram Müdürlerinin Yerleştirme-İzlemede Karşılaşılan Sorunları Algılayışlarına İlişkin Sonuçlar Yerleştirme-İzlemede Karşılaşılan Sorunlara İlişkin İfadeler 1 2 3 4 5 f % f % f % f % f % 1. Yönetmeliklerin tam olarak bilinmemesi ve uygulayıcılar arasında görüş birliğinin oluşamaması nedeniyle uygulamada sorunlar ve 6 5.2 11 9.5 26 22.4 49 42.2 24 20.7 yanlışlıklar yapılması. 2. Özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin yerleştirilmelerinde, özel eğitim gereksinimlerine ve performans düzeylerine özen 10 8.6 16 13.8 40 34.5 34 29.3 16 13.8 gösterilmemesi. 3. Kaynaştırma programına yerleştirme kararı alınan öğrencilerin yerleştirildikleri eğitim merkezinde/okulundaki eğitimcilerin konu ile ilgili bilgilendirilmemeleri ve gerekli destek hizmetlerin - - 14 12.1 35 30.2 44 37.9 23 19.8 verilmemesi. 4. Özel eğitimden ve destek hizmetlerden yararlanacak özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler için resmi özel eğitim okullarının/ rehabilitasyon merkezlerinin ve nitelikli özel eğitim kurumlarının 2 1.7 14 12.1 16 13.8 43 37.1 41 35.3 sayılarının yetersiz olması. 5. Kaynaştırma okullarına yerleştirilen ve ayrıca özel eğitim kurumlarında destek eğitim alan öğrenciler için RAM ile kurumlar ve - - 10 8.6 32 27.6 64 55.2 10 8.6 okullar arasında gerekli iş birliği ve eş güdümün sağlanamaması. 6. Tüm özel eğitime gereksinimi olan öğrencilere hizmet veren kurum ve kuruluşlara yerleştirilen öğrencilere yönelik izleme ve - - 12 10.3 26 22.4 57 49.1 21 18.1 değerlendirme ölçütlerinin ve hizmetlerin yetersiz olması. 7. Yönetmeliklerle tanımlanarak bu alanda çalışabileceği öngörülen uzman personelin sayısının yetersiz olması. 2 1.7 2 1.7 6 5.2 44 37.9 62 53.4 8. Eğitim ortamlarına yerleştirilirken öğrencilerin özel eğitim gereksinimleri ve performans düzeyi gibi özelliklerinin benzer olmasına dikkat edilmemesi. 6 5.2 26 22.4 28 24.1 46 39.7 10 8.6 2014

AVCIOĞLU / Rehberlik ve Araştırma Merkez (RAM) Müdürlerinin Tanılama, Yerleştirme-İzleme, Bireyselleştirilmiş... ve yönetmeliklerin tam olarak bilinmemesi ve uygulayıcılar arasında görüş birliğinin oluşamaması nedeniyle uygulamada sorunlar ve yanlışlıklar yapılması (%62.9) ifadelerine katılıyorum ve kesinlikle katılıyorum seçeneklerinde yoğunlaştığı görülmektedir. RAM Müdürlerinin BEP Geliştirmede Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular RAM müdürlerinin BEP geliştirmede karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik anket formunda yer alan ifadelere verdikleri cevapların frekans ve yüzdeleri Tablo 4 te verilmiştir. Tablo 4 te görüldüğü gibi RAM müdürlerinin BEP geliştirmede karşılaşılan sorunları algılamalarına bakıldığında, RAM müdürlerinin görüşlerinin en çok sırasıyla; öğretmen ve diğer ilgili personeli yetiştiren programların mezunları, BEP hazırlama konusunda yetişmiş eleman ihtiyacını karşılamaması (%93.1), yönetmeliklerle tanımlanarak bu alanda çalışabileceği öngörülen uzman personelin sayısının yetersiz olması (%86.3), öğrencinin BEP ine ailelerin katılımını sağlayıcı düzenlemelerin yeterince olmaması (%81.1), BEP hazırlanırken ailenin gereksinimlerinin dikkate alınmaması, ailenin bilgilendirilmemesi ve bunun sonucunda ailenin eğitime etkin katılımının sağlanamaması (%79.3), öğrencilerin gereksinim duyduğu özel eğitim hizmetlerinin belirlenebilmesi ve BEP hazırlanabilmesi için çoklu disipliner yaklaşım ile bir ekip oluşturulamaması (%78.5), BEP in nasıl hazırlanacağına, uygulanacağına ve değerlendirileceğine ilişkin yeterince kaynak bulunmaması (%75.9) BEP geliştirmeye yönelik MEB tarafından hizmet içi eğitim seminerlerinin yeterince uygulanmaması (%75.6) ve RAM larda bireyin özel gereksinimlerini belirleyerek, BEP in hazırlanması ve uygulanması konusunda mevcut personelin bilgi ve becerisinin yeterli olmaması (%74.1) ifadelerine katılıyorum ve kesinlikle katılıyorum seçeneklerinde yoğunlaştığı görülmektedir. RAM Müdürlerinin Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular RAM müdürlerinin Kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik anket formunda yer alan ifadelere verdikleri cevapların frekans ve yüzdeleri Tablo 5 te görülmektedir. Tablo 5 te görüldüğü gibi RAM müdürlerinin kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunları algılamalarına bakıldığında, RAM müdürlerinin görüşlerinin en çok; gelişim geriliği bulunan bireyler ve aileleri için erken eğitim programlarının bulunmaması ve yaygınlaştırılmamış olması (%94.8), kaynaştırma uygulaması yapılacak okulların eğitim ortamı, özel eğitim gerektiren bireyin özelliklerine göre mimari ve personel düzenlemeleri ile uygun hale getirilmemiş olması (%88), kaynaştırma programlarına yerleştirilen özel eğitime gereksinimi olan öğrencilere ve sınıf öğretmenlerine destek hizmet sağlayabilecek nitelikte personelin olmaması (%83.6), genel eğitimde, özel eğitime gereksinimi Tablo 4. RAM Müdürlerinin BEP Geliştirmede Karşılaşılan Sorunları Algılayışlarına İlişkin Sonuçlar BEP Geliştirmede Karşılaşılan Sorunlara İlişkin İfadeler 1 2 3 4 5 f % f % f % f % f % 1. Öğrencinin BEP ine ailelerin katılımını sağlayıcı düzenlemelerin yeterince olmaması. - - 4 3.4 18 15.5 54 46.6 40 34.5 2. BEP hazırlanırken ailenin gereksinimlerinin dikkate alınmaması, ailenin bilgilendirilmemesi ve bunun sonucunda ailenin eğitime - - 12 10.3 12 10.3 58 50.0 34 29.3 etkin katılımının sağlanamaması. 3. Öğretmen ve diğer ilgili personeli yetiştiren programların mezunları, BEP hazırlama konusunda yetişmiş eleman ihtiyacını 4 3.4 2 1.7 2 1.7 46 39.7 62 53.4 karşılamaması. 4. RAM larda bireyin özel gereksinimlerini belirleyerek, BEP in hazırlanması ve uygulanması konusunda mevcut personelin bilgi 2 1.7 10 8.6 18 15.5 52 44.8 34 29.3 ve becerisinin yeterli olmaması. 5. Yönetmeliklerle tanımlanarak bu alanda çalışabileceği öngörülen uzman personelin sayısının yetersiz olması. 2 1.7 2 1.7 12 10.3 46 39.7 54 46.6 6. BEP geliştirmeye yönelik MEB tarafından hizmet içi eğitim seminerlerinin yeterince uygulanmaması. 2 1.7 8 6.9 16 13.8 50 43.1 40 34.5 7. Öğrencilerin gereksinim duyduğu özel eğitim hizmetlerinin belirlenebilmesi ve BEP hazırlanabilmesi için çoklu disipliner 2 1.7 4 3.4 19 16.4 51 44.0 40 34.5 yaklaşım ile bir ekip oluşturulamaması. 8. BEP in nasıl hazırlanacağına, uygulanacağına ve değerlendirileceğine ilişkin yeterince kaynak bulunmaması. 2 1.7 12 10.3 14 12.1 56 48.3 32 27.6 2015

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ olan öğrencilerin de devamını sağlayacak hizmetler ve yardımcı teknolojilerin geliştirilmemiş olması (%82.8), bireyselleştirilmiş öğretime dayalı öğretim materyallerinin geliştirilmemesi ve yaygınlaştırılmaması (%81.1), öğrencilerin bireysel gelişim özellikleri ve öğrenme yeterlilikleri ve yetersizlikleri dikkate alınarak, farklı konu ve sürelerde hazırlanmış iletişim becerileri ile akademik ve sosyal becerilerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmış BEP in yeterince hazırlanıp uygulanmaması, aynı zamanda özel gereksinimli bireyler için hazırlanacak BEP lerin planlarını kapsamaması (%80.2), MEB na ait mevcut genel eğitim programların özel eğitim gerektiren öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir nitelikte olmaması (%77.6), kaynaştırma programına yerleştirme kararı alınan öğrencilerin yerleştirildikleri okuldaki eğitimcilerin konu ile ilgili bilgi sahibi olmamaları (%75.9), MEB a ait yönetmeliklerde özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin özellikleri, öğrenme yeterlilikleri ve öğrenme hızları dikkate alınarak hazırlanacak ve uyarlanacak programlar için gerekli formatların ve uygulama ölçütlerinin olmaması (%75.9), RAM tarafından kaynaştırma programından yararlanması uygun görülen özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin yerleştirileceği sınıfların kapasitesine, fiziksel donanımına, eğitim ortamlarına, personel sayısına ve niteliğine dikkat edilmeden yerleştirme yapılması (%74.1) yetersizlik durumunun özelliğine uygun olarak sınıf geçme, ders geçme yerine program atlama veya program geçme sisteminin getirilmemiş olması (%72.4) ve eğitim programlarının yetersizlik gruplarına göre bireyselleştirilememesi, öğrencilerin eğitim programından yeterince Tablo 5. RAM Müdürlerinin Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılayışlarına İlişkin Sonuçlar Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunlara İlişkin İfadeler 1 2 3 4 5 f % f % f % f % f % 1. MEB na ait mevcut genel eğitim programların özel eğitim gerektiren öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir - - 10 8.6 16 13.8 54 46.6 36 31.0 nitelikte olmaması. 2. MEB a ait yönetmeliklerde özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin özellikleri, öğrenme yeterlilikleri ve öğrenme hızları dikkate alınarak hazırlanacak ve uyarlanacak programlar için 2 1.7 8 6.9 18 15.5 58 50.0 30 25.9 gerekli formatların ve uygulama ölçütlerinin olmaması. 3. Gelişim geriliği bulunan bireyler ve aileleri için erken eğitim programlarının bulunmaması ve yaygınlaştırılmamış olması. 2 1.7 - - 4 3.4 47 40.5 63 54.3 4. Kaynaştırma uygulaması yapılacak okulların eğitim ortamı, özel eğitim gerektiren bireyin özelliklerine göre mimari ve personel - - 8 6.9 6 5.2 30 25.9 72 62.1 düzenlemeleri ile uygun hale getirilmemiş olması. 5. RAM tarafından kaynaştırma programından yararlanması uygun görülen özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin yerleştirileceği sınıfların kapasitesine, fiziksel donanımına, - - 8 6.9 22 19.0 50 43.1 36 31.0 eğitim ortamlarına, personel sayısına ve niteliğine dikkat edilmeden yerleştirme yapılması. 6. Eğitim programlarının yetersizlik gruplarına göre bireyselleştirilememesi, öğrencilerin eğitim programından - - 6 5.2 32 27.6 54 46.6 24 20.7 yeterince yararlanamamalarına yol açmaktadır. 7. Kaynaştırma yapılacak kurumlar ile RAM arasında yapılacak yerleştirme sırasında gerekli iş birliği ve eş güdüm sağlanmaması - - 10 8.6 32 27.6 64 55.2 10 8.6 ve bu durumun, öğrencinin program işleyişini aksatması. 8. Öğrencilerin bireysel gelişim özellikleri ve öğrenme yeterlilikleri ve yetersizlikleri dikkate alınarak, farklı konu ve sürelerde hazırlanmış iletişim becerileri ile akademik ve sosyal becerilerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmış BEP in yeterince hazırlanıp 2 1.7 - - 21 18.1 53 45.7 40 34.5 uygulanmaması, aynı zamanda özel gereksinimli bireyler için hazırlanacak BEP lerin planlarını kapsamaması. 9. Bireyselleştirilmiş öğretime dayalı öğretim materyallerinin geliştirilmemesi ve yaygınlaştırılmaması. 4 3.4 - - 18 15.5 54 46.6 40 34.5 10. Genel eğitimde, özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin de devamını sağlayacak hizmetler ve yardımcı teknolojilerin 2 1.7 4 3.4 14 12.1 46 39.7 50 43.1 geliştirilmemiş olması. 11. Yetersizlik durumunun özelliğine uygun olarak sınıf geçme, ders geçme yerine program atlama veya program geçme sisteminin 2 1.7 7 6.0 23 19.8 62 53.4 22 19.0 getirilmemiş olması. 12. Kaynaştırma programlarına yerleştirilen özel eğitime gereksinimi olan öğrencilere ve sınıf öğretmenlerine destek - - 2 1.7 17 14.7 50 43.1 47 40.5 hizmet sağlayabilecek nitelikte personelin olmaması. 13. Kaynaştırma programına yerleştirme kararı alınan öğrencilerin yerleştirildikleri okuldaki eğitimcilerin konu ile ilgili bilgi sahibi olmamaları. - - 4 3.4 24 20.7 58 50.0 30 25.9 2016

AVCIOĞLU / Rehberlik ve Araştırma Merkez (RAM) Müdürlerinin Tanılama, Yerleştirme-İzleme, Bireyselleştirilmiş... yararlanamamalarına yol açmaktadır (% 67.3) ifadelerine katılıyorum ve kesinlikle katılıyorum seçeneklerinde yoğunlaştığı görülmektedir. RAM Müdürlerinin Cinsiyetlerine Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular RAM müdürlerini sorunları algılamada cinsiyetleri açısında anlamlı bir farklılık olup olamadığını test etmek amacıyla bağımsız gruplar t test uygulanmıştır. Tablo 6 da görüldüğü gibi RAM müdürlerinin cinsiyetlerine göre tanılamada t (114) =-.314, p=.000 karşılaşılan sorunları algılamalarında anlamlı bir fark bulunmaktadır. Tanılama konusunda erkekler (X=54.45, SS=13.08) kadınlardan(x=53.80, SS=7.09) daha fazla sorun görmektedirler. RAM müdürlerinin cinsiyetlerine göre yerleştirmeizleme t (114) = -1.241, p=.216, BEP geliştirme t (114) = -.942, p=.751 ve kaynaştırma uygulamasında t (114) = -1.739, p=.675 karşılaşılan sorunları algılamalarında anlamlı bir fark yoktur. RAM müdürlerinin cinsiyetlerine göre tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunları algılamalarında ortalamalarının birbirine çok yakın olduğu görülmektedir. Yani, RAM müdürlerinin cinsiyetlerine göre; yerleştirme-izlemede kadın RAM müdürleri (X=25.65, SS=3.81) ve erkek RAM müdürleri (X=26.90, SS=5.36), BEP geliştirmede kadın RAM müdürleri (X=32.43, SS=5.61) ve erkek RAM müdürleri (33.70, SS=4.90), kaynaştırma uygulamasında kadın RAM müdürleri (55.79, SS=7.95) ve erkek RAM müdürleri (X=59.10, SS=6.61) sorunları aynı biçimde algılamaktadırlar. RAM Müdürlerinin Mezun Oldukları Lisans Programına Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular Tablo 7 de görüldüğü gibi, RAM müdürlerinin mezun oldukları lisans programına göre, tanılama t (114) = -.293, p>.266, yerleştirme-izleme t (114) = -.315, p=.407, BEP geliştirme t (114) = -.871, p=.086 ve kaynaştırma uygulamasında t (114) = -1.450, p=.150 karşılaşılan sorunları algılamalarında anlamlı bir farka rastlanmamıştır. RAM müdürlerinin cinsiyetlerine göre tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunları algılamalarında ortalamalarının birbirine çok yakın olduğu görülmektedir. Tablo 6. RAM Müdürlerinin Cinsiyetlerine Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin t-testi Sonuçları Cinsiyet η X SS Sd t Tanılama Kadın 20 53.80 7.09 114 -.314* Erkek 96 54.45 13.08 Yerleştirme/İzleme Kadın 20 25.65 3.81 114-1.241 Erkek 96 26.90 5.36 BEP Kadın 20 32.43 5.61 114 -.942 Erkek 96 33.70 4.90 Kaynaştırma Kadın 20 55.79 7.95 114-1.739 Erkek 96 59.10 6.61 *p<.001 Tablo 7. RAM Müdürlerinin Mezun Oldukları Lisans Programına Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin t-testi Sonuçları Cinsiyet η X SS Sd t Tanılama PDR/Psikoloji 86 53.78 8.41 114 -.293 EYP/EPÖ 30 54.30 8.35 Yerleştirme/İzleme PDR/Psikoloji 86 25.79 4.17 114 -.315 EYP/EPÖ 30 26.07 4.04 BEP PDR/Psikoloji 86 32.38 5.94 114 -.871 EYP/EPÖ 30 33.40 3.94 Kaynaştırma PDR/Psikoloji 86 55.74 8.46 114-1.450 EYP/EPÖ 30 58.13 5.24 p<.001 2017

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Diğer bir ifadeyle, RAM müdürlerinin cinsiyetlerine göre; tanılamada kadın RAM müdürleri (X=25.79, SS=8.41) ve erkek RAM müdürleri (X=26.07, SS=8.35); yerleştirme-izlemede kadın RAM müdürleri (X=32.38, SS=4.17) ve erkek RAM müdürleri (X=33.40, SS=4.04); BEP geliştirmede kadın RAM müdürleri (X=32.43, SS=5.94) ve erkek RAM müdürleri (33.70, SS=3.94); kaynaştırma uygulamasında kadın RAM müdürleri (X=55.74, SS=8.46) ve erkek RAM müdürleri (X=58.13, SS=5.24) sorunları aynı biçimde algılamaktadırlar. RAM Müdürlerinin Yaşlarına Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular Tablo 8 de görüldüğü gibi RAM müdürlerinin yaşlarına göre [F (2, 113) = 4.556, p=.013] BEP alt bölümüne verdikleri cevaplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Yaşlarına göre F anlamlı olduğundan yaşlar arası farkın kaynağını bulmak amacıyla post hoc t testlerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Bunun sonucunda RAM müdürlerinin yaşlarına göre; 41-50 yaş grubu (X= 35.33) ile 31-40 yaş grubu (X= 31.70) arasındaki farkın daha anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca 20-30 yaş grubu (X= 34.50) ile 31-40 yaş grubu (X= 31.70) arasındaki farkın da anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. RAM müdürlerinin yaşlarına göre [F (2, 113) = 7.806, p=.001] kaynaştırma alt bölümüne verdikleri cevaplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Yaşlarına göre F anlamlı olduğundan yaşlar arası farkın kaynağını bulmak amacıyla post hoc t testlerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Bunun sonucunda RAM müdürlerinin yaşlarına göre; 41-50 yaş grubu (X= 62.67) ile 31-40 yaş grubu (X= 55.29) ve 20-30 yaş grubu (X= 54.75) arasındaki farkın daha anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca 20-30 yaş grubu (X= 34.50)ile 31-40 yaş grubu (X= 31.70) arasındaki farkın da anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Tablo 8. Araştırma Grubundaki RAM Müdürlerinin Yaşlarına Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Varyans Analizi Varyans Kaynağı KT sd KO F Scheffe Tanılama Gruplararası 315.583 2 157.792 2.310 Guruplariçi 7717.555 113 68.297 Toplam 8033.138 115 Yerleştirme-İzleme Gruplararası 83.176 2 41.588 2.512 Guruplariçi 1870.617 113 16.554 Toplam 1953.793 115 BEP Gruplararası 259.131 2 129.565 4.556* 41-50 ile 31-40 yg Guruplariçi 3213.378 113 28.437 20-30 ile 31-40 yg Toplam 3472.509 115 41-50 ile 31-40 yg Kaynaştırma Gruplararası 850.817 2 425.409 7.806* 41-50 ile 20-30 yg Guruplariçi 6157.976 113 54.495 Toplam 7008.793 115 *p<.001 Tablo 9. Araştırma Grubundaki RAM Müdürlerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Varyans Analizi Varyans Kaynağı KT sd KO F Tanılama Gruplararası 177.851 3 59.284.845 Guruplariçi 7855.287 112 70.136 Toplam 8033.138 115 Yerleştirme-İzleme Gruplararası 69.970 3 23.323 1.387 Guruplariçi 1883.823 112 16.820 Toplam 1953.793 115 BEP Gruplararası 18.678 3 6.226.202 Guruplariçi 3453.831 112 30.838 Toplam 3472.509 115 Kaynaştırma Gruplararası 266.484 3 88.828 1.476 Guruplariçi 6742.310 112 60.199 Toplam 7008.793 115 p<.001 2018

AVCIOĞLU / Rehberlik ve Araştırma Merkez (RAM) Müdürlerinin Tanılama, Yerleştirme-İzleme, Bireyselleştirilmiş... RAM müdürlerinin yaşlarına göre [F (2, 113) =.2.310, p=.104] tanılama ve [F (2, 113) =2.512, p=.086] yerleştirme-izleme alt bölümlerine verdikleri cevaplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. RAM Müdürlerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular RAM müdürlerinin mesleki kıdemlerine göre tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulaması boyutlarında farklılıklarını test etmek amacıyla uygulanan ANOVA testi sonuçları Tablo 9 da sunulmuştur. Tablo 9 da da görüldüğü gibi [F (3, 112) =.845, p=.472] tanılama, [F (3, =1.387, p=.251] yerleştirme-izleme, [F =.202, 112) (3, 112) p=.895] BEP ve [F (3, 112) =1.476, p=.225] kaynaştırma alt bölümlerine verdikleri cevaplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. RAM Müdürlerinin RAM Müdürü Olarak Çalışma Sürelerine Göre Tanılama, Yerleştirme- İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Bulgular Tablo 10 da görüldüğü gibi RAM müdürlerinin RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre [F (4, =3.000, p=.022] yerleştirme-izleme alt bölümüne verdikleri cevaplar arasında anlamlı farklılık 111) bulunmaktadır. RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre F anlamlı olduğundan yaşlar arası farkın kaynağını bulmak amacıyla post hoc t testlerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Bunun sonucunda RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre; 1-3 yıl arası (X=27.06) çalışanlar ile 10 yıl ve üzeri (X= 23.40), 7-9 yıl (X= 24.00) ve 4-6 yıl (X= 25.38) çalışanlar arasında anlamlı fark olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre; 1 yıldan az çalışanlar (X=26.85) ile 10 yıl ve üzeri (X= 23.40), 7-9 yıl (X= 24.00) ve 4-6 yıl (X= 25.38) çalışanlar arasında anlamlı fark olduğu da ortaya çıkmıştır. Tablo 10 da görüldüğü gibi RAM müdürlerinin RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre [F (4, = 4.239, p=.003] BEP alt bölümüne verdikleri 111) cevaplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre F anlamlı olduğundan yaşlar arası farkın kaynağını bulmak amacıyla post hoc t testlerinden Scheffe testi uygulanmıştır. Bunun sonucunda RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre; 10 ve üzeri (X= 35,40) çalışanlar ile 4-6 yıl (X=33,25), 1 yıldan az (X=31,38) ve 7-9 yıl (X=28,29) çalışanlar arasında anlamlı fark olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca 1-3 yıl (X=34,03) arası çalışanlar ile 1 yıldan az (X=31,38) ve 7-9 yıl (X=28,29) çalışanlar arasında anlamlı fark olduğu da ortaya çıkmıştır. RAM müdürü olarak çalışma sürelerine göre [F (2, 113) =.190, p=.943] tanılama ve [F (2, 113) =1.281, p=.282] kaynaştırma alt bölümlerine verdikleri cevaplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Tablo 10. Araştırma Grubundaki RAM Müdürlerinin RAM Müdürü Olarak Çalışma Sürelerine Göre Tanılama, Yerleştirme-İzleme, BEP Geliştirme ve Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunları Algılamalarına İlişkin Varyans Analizi Varyans Kaynağı KT sd KO F Scheffe Tanılama Gruplararası 54.548 4 13.637.190 Guruplariçi 7978.590 111 71.879 Toplam 8033.138 115 Yerleştirme-İzleme Gruplararası 190.626 4 47.657 3.000* 1-3 yıl ile 10 yıl Guruplariçi 1763.167 111 15.884 1-3 yıl ile 7-9 yıl Toplam 1953.793 115 1-3 yıl ile 4-6 yıl BEP Gruplararası 460.127 4 115.032 4.239* 1 yıldan az ile 10 yıl ve üzeri Guruplariçi 3012.382 111 27.139 1 yıldan az ile 7-9 yıl Toplam 3472.509 115 1 yıldan az ile 4-6 yıl Kaynaştırma Gruplararası 309.345 4 77.336 1.281 10 ve üzeri ile 4-6 yıl *p<.001 Guruplariçi 6699.448 111 60.355 10 ve üzeri ile 1 yıldan az Toplam 7008.793 115 10 ve üzeri ile 7-9 yıl 2019

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Tartışma Bu araştırmada, araştırma grubunda yer alan RAM müdürlerinin; tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesine yer verilmiştir. Ayrıca, RAM müdürlerinin bu görüşlerinin cinsiyet, yaş, mesleki kıdem, RAM müdürü olarak çalışma süresi ve mezun olunan lisans programı değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin elde edilen bulgular da tartışılmıştır. Çalışmanın amaçlarından ilki; RAM müdürlerinin tanılama, yerleştirme-izleme, BEP geliştirme ve kaynaştırma uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. RAM müdürleri çoğunlukla, genel tarama programlarının yetersizliği ya da yaygın olmaması, tıbbi tanılama sonuçlarının raporlarda ayrıntılı olarak yer almaması ve aileye tıbbi tanı sonrası yeterli ve anlaşılır açıklamanın ve yönlendirmenin yapılmaması, özellikle genetik tarama gerektiren durumlarda tanılama süreci içerisinde ailenin yönlendirilmemesi yönünde görüş ortaya koymuşlardır. Tiryakioğlu (2009) ve Bozkurt un (2009) ayrı ayrı yapmış oldukları çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiş ve hem okul öncesi dönem olsun hem de ilköğretim döneminde olsun öğrencilerin RAM a daha çok hastaneler tarafından yönlendirilmediği eğer herhangi bir kuruma devam ediyorlarsa devam ettikleri kurum ve aileleri tarafından yönlendirildikleri saptanmıştır. Bu durum, tıbbi tanı sonrası ailelerin genellikle yalnız bırakıldığı yeterli yönlendirmenin yapılmadığını göstermektedir. Özellikle erken çocukluk dönemlerinde öğrencilerin erken tanı ve sağaltım hizmetlerinden yararlanabilmeleri için, genel tarama programlarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ülkemizde ailelere gerekli açıklamaların ve doğru yönlendirmelerin yeterince yapılmadığı, bu durumun da öğrencilerin ve aileler açısından ne kadar önemli olduğu düşünüldüğünde, bu konuda genel tarama programlarının yaygınlaştırılması ve hastanelerin bu süreç içerisinde daha fazla bilgi ve yönlendirici görevler üstlenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda, hastaneler tarafından düzenlenen ve yeterince anlaşılmayan tıbbı tanılama raporlarının da daha anlaşılır ve ayrıntılı olarak yazıldıktan sonra öğrencilerin hemen eğitsel tanı ve bunun sonucunda eğitim hizmetlerinden yararlanabilmeleri için yönlendirilmeleri gerektiği de düşünülmektedir. Araştırmanın diğer bir bulgusuna göre; RAM lerinde özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine uygun olarak çoklu disipliner yaklaşımlı eğitsel tanı ve değerlendirme ekibi oluşturulmamış olması, eğitsel tanılama ve değerlendirmede kullanılan değerlendirme araçlarının güncel olmamaları, değerlendirme yapılan ortamlarda uygun fiziksel düzenlemelerin yapılmamış olması ve eğitsel tanılama sürecinde öğrencinin ailesinin ve sosyal çevrenin özelliklerinin göz önünde bulundurulmaması da önemli sorunlar arasındadır. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından 2006 yılında yayınlanan Özürlü Çocuklara Yönelik Rehabilitasyon ve Özel Eğitim Hizmetleri Çalışması Raporu nda da aynı durumlar bir sorun olarak belirtilmiştir. Aradan geçen zamana rağmen, halen aynı sorunların devam etmesi ve bu sorunların özellikle RAM müdürleri tarafından ortaya konulması oldukça düşündürücüdür. En kısa sürede özel eğitim hizmetlerinde de belirtildiği gibi çoklu disipliner yaklaşıma dayalı bir değerlendirme ekibinin oluşturulması ya da oluşturulmuş olan bu ekibin daha işlevsel hale dönüştürülmesi gerekmektedir. Aynı şekilde değerlendirme yapılacak olan ortamların ses yalıtımı, ısı, ışık gibi özellikler yönünden uygun hale getirilmesi de önemlidir. Eğitsel tanı ve değerlendirmede kullanılan değerlendirme araçlarının güncellenmeleri de gerekmektedir. Buna ek olarak, özellikle eğitsel değerlendirme sürecinde her öğrencinin yaşamını etkileyen faktörlerin farklı olması, her öğrenci için daha işlevsel ve yararlı becerilerin seçimi ve öğrencinin eğitiminde yaşadığı çevre ve kültürünün önemli olması gibi nedenlerden dolayı mutlaka öğrencinin ailesinin ve sosyal çevrenin özelliklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmektedir. MEB Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ne (2006) göre yerleştirme başlığı altında; Yerleştirme, öğrencilerin yetersizlik türü ve derecesi, tüm gelişim ve akademik disiplin alanlarındaki performansı, eğitim ihtiyaçları ile ilgi ve istekleri doğrultusunda yapılır. ve Yerleştirmede, bireyin yerleştirileceği okulun veya kurumun personel durumu, öğrenci mevcudu ve eğitim ortamı göz önünde bulundurulur. ibareleri bulunmaktadır. RAM müdürleri tarafından kaynaştırma programından yararlanması uygun görülen özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin yerleştirileceği sınıfların kapasitesine, fiziksel donanımına, eğitim ortamlarına, personel sayısına ve niteliğine dikkat edilmeden yerleştirme yapılmasının bir sorun olarak ifade edilmiş olması, özel eğitim yönetmeliğine rağmen bu sorunların üstesinden gelinemediğini göstermektedir. Ayrıca, tüm özel eğitime gereksinimi olan öğrencilere hizmet veren kurum ve kuruluşlara yerleştirilen öğrencilere yönelik izleme ve değerlendirme ölçütlerinin ve hizmetlerin yetersiz olması yönünde görüş belirtmeleri de yerleştirme sorunlarıyla birlikte izleme çalışmalarının da tam olarak yapılamadığını ortaya koymaktadır. 2020