FMR. Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi Yıl: 10 Cilt: 10 Sayı: 2010/2. Ankara Barosu Yayınıdır



Benzer belgeler
TÜRK PATENT HUKUKU UYGULAMASINDA İŞÇİ (HİZMET) BULUŞLARI, SERBEST BULUŞ KAVRAMI VE KARŞILAŞTIRMALI HUKUK

Endüstriyel Tasarım Tescilinde Yenilik ve Ayırt Edici Nitelik Değerlendirmesi. İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı Bölümü, Beytepe Kampusu Ankara,

SINAİ MÜLKİYET KANUNU NDA İHTİYATİ TEDBİRLER

Sınai Mülkiyet Kanunu ile Gelen Yenilikler 2017

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

FSH BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

FİKRİ HAKLAR. ESD ENDÜSTRİYEL TASARIMLAR BAŞVURU SÜRECİ Yrd.Doç.Dr. Levent DURDU Kocaeli Üniversitesi B.Ö.T.E. Bölümü

Av. Deniz KAYATEKİN. Patentin Hükümsüzlüğü

SINAİ MÜLKİYET KANUNU İLE GELEN YENİLİKLER

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Kabul Tarihi :

MARKA GENEL BİLGİLER

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI PAYLAŞIM YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi


TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI, ÜNİVERSİTELERDEKİ YÖNETİMİ

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

Yeni Borçlar Yasasında Hizmet Sözleşmesi

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

Buluş Nedir? Nasıl Korunur? Yeni Kanun un Getirdikleri

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

b) Kanun Hükmünde Kararname: 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyi,

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Yeni 6769 Sayılı Sınayi Mülkiyet Kanununa Uyumlu Boğaziçi Üniversitesi Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakkındaki İlke ve Esaslar (v2) Tanıtım Semineri

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

PATENTLER YAZILIM PATENTLERİ

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

FİKRİ HAKLAR ESD PATENT BAŞVURU SÜRECİ. Yrd.Doç.Dr. Levent DURDU Kocaeli Üniversitesi B.Ö.T.E. Bölümü

MARMARA ÜNİVERSİTESİ PATENT HAKLARI PAYLAŞIM YÖNERGESİ Senato: 08 Mayıs 2012 / BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

TÜRKİYE DE FİKRİ HAKLAR YÖNETİMİ KÜLTÜRÜ VE GELİŞİMİ

Ön İnceleme Çalışması Gizlilik Sözleşmesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Buluşların Devir, Satış veya Kiralanmasına İlişkin Kurumlar Vergisi İstisnasının Uygulanma Esasları

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

Bireysel Başvuru Yolu

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ISTAC TAHKİMİNDE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENMESİ. Dr. Candan YASAN TEPETAŞ ISTAC Genel Sekreteri

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

TÜRKİYEDE ÇEVRESEL BİLGİLENME HAKKI VE AB DİREKTİFLERİ. Yrd. Doç. Dr. Necla Akdağ Güney

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

İsviçre Federal Temyiz Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi nin Tarihli Kararı

SESSİZ KALMA SURETİYLE HAKKIN KAYBI İLKESİ & MARKANIN TANINMIŞLIK DÜZEYİNİN TESPİTİ & MARKAYI KULLANMA ZORUNLULUĞU

ÜNİVERSİTESİ 2016 YILI FAALİYET RAPORU

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

HUKUK. Hakan AKDAĞ

6769 SAYILI SINAİ MÜLKİYET KANUNU

FİKRİ MÜLKİYET YÖNETİMİ. Doç. Dr. N. Ayşe ODMAN BOZTOSUN Akdeniz Üniversitesi İİBF, İşletme Bölümü

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA BELGELERİN İBRAZI MECBURİYETİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2016/59. Doğum İzni veya Askerlik Hizmeti Nedeniyle Ayrılan Kişi için Geçici İş İlişkisi Kurulabilecektir.

Sanal ortamda. şirket. itibarının. korunması. Kurumsal İtibar: Farklı Bakış Açıları (II) Oturumu Ceyda CİMİLLİ AKAYDIN

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ ACİL DURUM HAKEMİ KURALLARI (EK-1)

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ODAKLI GELİŞMELER

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XV

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TAHKİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ARABULUCULUK KURALLARI

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

FİKRİ HAKLAR ESD GENEL KAVRAMLAR. Yrd.Doç.Dr. Levent DURDU Kocaeli Üniversitesi B.Ö.T.E. Bölümü

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

Transkript:

FMR Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi Yıl: 10 Cilt: 10 Sayı: 2010/2 Ankara Barosu Yayınıdır

FMR Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi Yıl: 10 Cilt: 10 Sayı: 2010/2 2009 Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Kurulu ISSN 1302-9215 Bütün hakları saklıdır. Derginin hiçbir kısmı, yayımcının izni olmaksızın hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya aktarılamaz. Dergide yayımlanan imzalı ürünlerde açıklanan görüş ve düşünceler yazarlarına aittir, Dergiyi veya Ankara Barosu nu bağlamaz. FMR, Fikir ve Sanat Eserleri, Sınai Mülkiyet, Haksız Rekabet ve Rekabet Hukuku ile ilgili makaleler, ulusal ve uluslararası kararlar ve diğer ürünleri sunan, üç ayda bir yayımlanan, yerel süreli, hakemli dergidir. Yayıncı Ankara Barosu Adına Av. Salih. AKGÜL Genel Yayın Yönetmeni Av. Samiye EYUBOĞLU Danışma Kurulu Prof. Dr. Sabih ARKAN Prof. Dr. Şafak EREL Prof. Dr. Ünal TEKİNALP Prof. Dr. Erdal TÜRKKAN Sorumlu Müdür Av. Makbule ÖZER ARPAĞ Prof. Dr. Aydın AYAN Prof. Dr. Fırat ÖZTAN Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK Dr. Gürsel ÜSTÜN Yayın Kurulu Av. Ayşegül AKSAKAL Av. Başak AYDIN Av. Özge ÖZTÜRK Av. Özgür Emre AKSOY Dr. Tolga AYOĞLU Yrd. Doç. Dr. Hamdi PINAR Av. Taylan ARIHAN Av. Ülkü GEDİKLİ Av. Ersin SOYBAŞ Av. Eyyüp YILDIRIM Türkiye içinde yıllık abonelik ücreti tüm masraflar dahil 45,00 TL, tek nüsha fiyatı ise 14,00 TL dir. Diğer ülkeler için yıllık abonelik ücreti 100 ABD Doları, tek nüsha fiyatı ise 25 ABD Dolarıdır. Abonelik ve FMR hakkındaki diğer soru ve taleplerinizde: Ankara Barosu Başkanlığı Adliye Sarayı Kat: 5 Sıhhiye Ankara Tel: +90 (312) 416 72 00 (Pbx) Faks: +90 (312) 309 22 37 http://www.ankarabarosu.org.tr; Grafik - Tasarım Mustafa HORUŞ [Ankara Barosu] Basım Tarihi 1 Ekim 2010 Baskı Yorum Matbaası İvedik Matbaacılar San. Sit. 35. Cd. No: 36-38 Yenimahalle/ANKARA Tel: (312) 395 21 12

FMR Cilt: 10 Sayı: 2010 / 2 Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi İÇİNDEKİLER Makaleler -Kitap İncelemesi- Haksız Rekabet Hukukunun Baş Yapıtının Yeni Basısına İlişkin Düşünceler (AHRENS, Der Wettbewerbsprozess)... 9 (İnceleyen: Prof. Dr. Nevhis Deren-Yıldırım) Türk Patent Hukuku Uygulamasında İşçi (Hizmet) Buluşları, Serbest Buluş Kavramı ve Karşılaştırmalı Hukuk... 13 İlhami Güneş Yabancı Mahkeme ve Uluslararası Teşkilat Kararları Hazırlayan... 25 Av. Berkem Ertem Yüksek Yargı Kararları Hazırlayan... 39 Av. Ebru Ergeçe Rekabet Kurulu Kararları Hazırlayan... 59 Av. Makbule Özer Arpağ Stj. Av. S. Melek Danışoğlu

Ankara Barosu FMRFikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi MAKALELER

-KİTAP İNCELEMESİ- HAKSIZ REKABET HUKUKUNUN BAŞ YAPITININ YENİ BASISINA İLİŞKİN DÜŞÜNCELER (AHRENS, Der Wettbewerbsprozess) ( İnceleyen: Prof. Dr. Nevhis Deren-Yıldırım) Carl Heymanns Yayınevi, en son 2005 yılında 5. Basısını piyasaya sürdüğü Der Wettbewerbsprozess (Haksız Rekabet Davası) isimli eserin 6. Bası sını 1 geçtiğimiz aylarda piyasaya sürmüştür. Derlemesini yine Haksız Rekabet Yargılama Hukukunun dünyadaki sayılı uzmanlardan Prof. Dr. Hans-Jürgen Ahrens ın yaptığı 6. Bası ya Achilles, Baehr, Berneke, Bornkamm, Deutsch, Jestaedt, Loewenheim, Scharen, Schmukle ve Spaetgens gibi yazarların da katkısı mevcuttur. 5. Bası ya katkıda bulunan Proband ve Schulte nin yerini Alman Yüksek Mahkemesi ne atanana dek Braunschweig İstinaf Mahkemesi nin Fikri Mülkiyet Dairesi nde görev yapan Dr. Hakim Wilhelm-Albrecht Achilles almıştır. Uygulamanın içinden gelen Achilles İhtarname ve Boyun Eğmeye Yönelik İrade Beyanı başlıklı birinci bölüme önemli katkıda bulunmaktadır. Yapıt toplam 5 ana bölüm, 74 paragraf ve 1472 sayfadan oluşan ve Haksız Rekabet Yargılama Hukuku nun teoride ve uygulamada doğan tüm sorunlarına yanıt veren bir kitaptır. Bilindiği üzere, ülkemizde Haksız Rekabet Hukuku na ilişkin literatür oldukça sınırlıdır. Haksız Rekabet Hukuku na ilişkin teorik bilgilere daha çok Ticari İşletme Hukuku kitapları aracılığıyla ulaşılır. Türk Ticaret Kanunu nun dördüncü faslında yer alan 56 vd. maddeleri Haksız Rekabet e ayrılmıştır. TTK nın haksız rekabete ilişkin hükümleri, 30 Eylül 1943 tarihli İsviçre Haksız Rekabete İlişkin Federal * İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi 1 Ahrens, Der Wettbewebsprozess, Ein Praxishandbuch 6. völlig neu bearbeitete und erweiterte Auflage, Herausgegeben von Prof.Dr. Hans-Jürgen Ahrens, Köln 2009 Sayı: 2010/2 9

Deren-Yıldırım Kanun a dayanmaktadır. İsviçre de 1943 tarihli Kanun, 1978 yılında önemli değişikliklere uğramış, nihayet yerini 1986 tarihli Haksız Rekabete İlişkin Federal Kanun a bırakmıştır. Ülkemizde, İsviçre ve Almanya gibi ülkelerde olduğunun aksine haksız rekabete ilişkin hükümlerin bağımsız bir yasal düzenlemede toplanmamış olması, Haksız Rekabete ilişkin bilimsel literatürü ve yargısal kararları olumsuz biçimde etkilemektedir. Bu noktada, haksız rekabete ilişkin konularda Almanya ve İsviçre doktrininde verilen eserler biz Türk hukukçulara yol gösterici niteliktedir. Bütün bu unsurların yanı sıra, Avrupa Birliği Gümrük Birliği ne geçiş sürecinde peş peşe yürürlüğe sokulan 1995 tarihli Markaların Korunması Hakkında KHK, Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK, Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK ve Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK dan kaynaklanan sorunların da esas itibari ile Haksız Rekabet Hukuku ve özellikle Haksız Rekabet Yargılama Hukuku na bağlı olduğu düşünüldüğünde incelememize konu olan eserin önemi daha da artmaktadır. Diğer bir anlatımla, Fikri Mülkiyet Hukuku nun maddi hukuk ve yargılama hukukuna ilişkin sorunlarının çözümü, haksız rekabet davasında yatmaktadır. Prof. Dr. Hans Jürgen Ahrens tarafından derlenen Der Wettbewerbsprozess isimli eserin yazarı 1-3. basılarını gerçekleştiren Dr. Wilhem L. Pastor isimli hukukçudur. Pastor un haksız rekabet davasına özel bir yargılama niteliği tanınması ve Haksız Rekabet Hukuku nda verilen ihtiyati tedbirleri esasa ilişkin davadan ayırması Alman doktrininde haklı bazı eleştirilere neden olmuştu, fakat 4. 5. ve 6. basıyı hazırlayan hukukçular, özellikle Ahrens ve Jestaedt, Pastor un doktrinde kabul görmeyen görüşlerine yer vermediler. 6. Bası nın giriş bölümünde 2, Ahrens, haksız rekabet davasının özel bir yargılama usulünün bulunmadığını, davanın Alman Medeni Usul Kanunu nun genel hükümlerine tabi olduğunu, ancak haksız rekabete ilişkin uyuşmazlıkların diğerlerine oranla sayısız özellikleri bünyesinde bulundurduğunu, Yüksek Mahkeme nin haksız rekabet davasına özgü sorunların çözümü için yargılama usulüne ilişkin özel bazı yöntemler geliştirdiğini, bu nedenle vurgulamak gereksinimi duymuştur. Bölüm I, 1-13 (İhtarname ve Boyun Eğmeye Yönelik İrade Beyanı): Haksız Rekabet Davası isimli kitabın 7-218. sayfaları İhtarname ve uygulamada çoğunlukla haksız rekabette bulunan tarafça gerçekleştirilen boyun eğmeye yönelik irade beyanına ayrılmıştır. Dava öncesinde geçirilen bu aşamaların ayrıntılı olarak kaleme alınmış olmasının nedeni, Almanya da haksız rekabete ilişkin uyuşmazlıkların birçoğunun dava açılmaksızın ihtarname ve boyun eğme beyanı ile son bulmasıdır. 2 s.1 vd. 10 FMR Cilt:10

Kitap İncelemesi İhtarname (=Abmahnung) ve boyun eğmeye yönelik irade beyanı (=Unterwerfung) başlıklı bölümde ihtarname hakkı, ihtarnameye ilişkin kuralların uygulama alanı, ihtar edilen tarafın aydınlanma hakkı, ihtar edilenin alacağı önlemler, ivedi ihtiyati tedbirden korunma dilekçesi (=Schutzschrift), boyun eğmeye yönelik irade beyanı, ihtar edilenin ifa yükümlülüğü, boyun eğmeye yönelik irade beyanının etkisi, boyun eğmeye yönelik irade beyanı ve buna aykırı davranışlar, ihtarname giderleri, ihtarname göndermekten doğan masraflar, uzlaşma bürosu gibi alt konular incelenmiştir. Uzun süren haksız rekabet davalarından istenen verimin elde edilmediği Türk uygulaması için dava öncesi döneme ilişkin bu bölüm çok öğreticidir. Bölüm II, 14-42 (Müdahalenin Önlenmesi Davası) : Kitabın 231-881 sayfaları haksız rekabet davaları arasında en büyük öneme sahip bulunan müdahalenin önlenmesi davasına ayrılmıştır. 6. Bası da, 4. ve 5. basılarda olduğu, bu davaya tazminat davaları ile eski hale getirme davalarından çok daha büyük bir önem atfedilmektedir. 17 de görevli ve yetkili mahkeme, 19-21 de müdahalenin önlenmesi davasının tarafları, dernek davası ve dava takip yetkisinin kötüye kullanılması, 22 vd da netice-i talebin nasıl formüle edileceği, iddia ve savunmaya ilişkin hususlar, dava değiştirme, 26 da sözlü duruşma, 27 de delil ikamesi, 28 de özel uzman görüşü, 29 da istinaf ve temyiz, 31 de hükmün icrasının durdurulmasına ilişkin önlemler, 32 de sulh, 33 vd da ise, müdahalenin önlenmesi davasında hüküm safhası ele alınmıştır. Türk uygulaması için müdahalenin önlenmesi talebinin dava dilekçesinde netice-i talep olarak nasıl somut hale getirileceğine ilişkin çözümler çok öğreticidir. Alman Yüksek Mahkemesi kararından örnekler verilerek hangi netice-i taleplerin başarıya götürdüğü; hangilerinin ise, etkisiz kaldığı çarpıcı biçimde yansıtılmaktadır. Yine ilginç olan diğer bir bölüm, haksız rekabet davalarına uygun delil türlerinin ortaya konduğu 27 dır. Özel uzman raporları ile bilirkişi raporlarının delil değerine ilişkin açıklamalar Türk uygulaması açısından son derece ilginçtir. Aynı davalıya karşı aynı haksız rekabet oluşturan davranıştan ötürü birden fazla haksız rekabet davası açılıp, açılmayacağı, hangi durumlarda kesin hüküm itirazı ile karşılaşılmaksızın davanın görülme şansının olduğu hususunu 36 da ele alan Ahrens müdahalenin men i davasındaki kesin hükmün objektif ve subjektif sorunları ile zaman bakımından sınırlarına ayrıntılı olarak değinmiştir. Bölüm III, 43-62 (İhtiyati Tedbirler): Haksız Rekabet Davası (=Der Wettbewerbsprozess) isimli kitabın 361 sayfalık kısmı ihtiyati tedbirlere ayrılmıştır. Aynı kitabın yalnızca dokuz sayfasının tazminat davasına ( 69), sekiz sayfasının sebepsiz zenginleşmeye ( 70), on sayfasının eski hale getirme davasına ( 73) ayrıldığı düşünüldüğünde haksız rekabet yargılama hukukunda geçici hukuki korunmanın öneminin büyüklüğü daha iyi anlaşılmaktadır. Pastor un hazırladığı ilk üç basıda yazar, haksız rekabetin önlenmesine yönelik Sayı: 2010/2 11

Deren-Yıldırım tedbirleri ki, bilindiği üzere, bu tür tedbirler ifa amaçlı tedbirlerin bir alt türüdür, yargılamanın üçüncü bir türü saymakta, ihtiyati tedbir yargılamasını dar anlamda haksız rekabet davası olarak görmekteydi. Ahrens in önderliğinde hazırlanan 4. basıdan itibaren bu görüş, ihtiyati tedbir yargılamasının konusu ile müdahalenin önlenmesi davasının konusunun birbirinden farklı olduğundan hareketle reddolunmuş, 6. basıda da aynı görüş savunulmuştur. Sürpriz etkisinden (=Überraschungseffekt) ötürü etkin hukuki korunmanın vazgeçilmez unsurunu oluşturan ihtiyati tedbirler konusu kitapta tüm yönleriyle aktarılmıştır. Geçici hukuki korunma taleplerinin çoğunlukla haksız yere reddolunduğu Türk Fikri Mülkiyet ve Haksız Rekabet Hukuku açısından özellikle ihtiyati tedbir koşullarına ilişkin 44. paragrafı çok değerlidir. İhtiyati tedbir talebinin ne zaman uygunsuz sayılacağına ilişkin 47. paragrafı ile ihtiyati tedbir yargılaması ile asıl dava arasındaki ilişkinin irdelendiği 48. paragrafında, geçici hukuki korunmanın etkin biçimde sağlanmasının sık sık engellendiği Türk uygulaması bakımından ilginçtir. Bölüm IV, ( 63-68) Müdahalenin Önlenmesine İlişkin Hükmün İcrası; Müdahalenin önlenmesine ilişkin hükmün icrasındaki özellikler de kitapta ayrıntılı olarak ele alınmış, önlemeye ilişkin hüküm ile eski hale getirmeye veya bir irade beyanında bulunmaya yönelik hükümlerin icrasındaki farklı yöntemler, gümrükte el koyma, müdahalenin önlenmesine ilişkin ilamların icrasında aranan koşullar, tavzih, ilamların icrasında zaman aşımı, ilamlı takipte borçlunun ileri sürebileceği itirazlar, takip masraflarına geniş yer verilmiştir. Bölüm V, ( 69-74) Diğer Davalar; Kitabın 1381-1424. sayfaları, müdahalenin önlenmesi davası dışında kalan tazminat davası, sebepsiz zenginleşme davası, tespit davası, bilgi edinmeye ve giderlerin belirlenmesi ilişkin davalar, eski hale getirme davası, kârın iadesi davası gibi davalara ayrılmıştır. Alman Hukuku nda da tazminat davalarını yalnızca zarar gören rakipler açabilmekte, bu davalar odalar, tüketici örgütleri vb. kuruluşlarca dernek davası (=Verbandsklage) biçiminde açılmamaktadır. Tazminat davalarında zararın hesabına, netice-i talebin belirlenmesine ilişkin kararlar ve yöntemler de irdelenen konular arasındadır. (s.1386 vd) Kitabın eski hale getirme ve karın iadesi davasına ilişkin kısımlar da çok öğretici niteliktedir. Sonuç: Haksız Rekabet Hukuku nun önde gelen uzmanları tarafından hazırlanan Haksız Rekabet Davası isimli kitabının genişletilmiş 6. Bası sını Türk hukukçularına hararetle öneririm. 12 FMR Cilt:10

TÜRK PATENT HUKUKU UYGULAMASINDA İŞÇİ (HİZMET) BULUŞLARI, SERBEST BULUŞ KAVRAMI VE KARŞILAŞTIRMALI HUKUK İlhami Güneş* 1 ÖZET İşin doğası gereği buluşlar çoğunlukla, AR-GE alanına yatırım yapan firmalarda bu ve diğer üretim bölümlerinde çalışanlarca geliştirilirler. Bu bakımdan hizmet sözleşmesi veya benzeri ilişki içinde meydana gelen buluşlarda, buluşçu ve buluş sahibi ayrımı; buluşu yapan işçinin bedel hakkı, manevi olarak ödüllendirilmesi ve işverenin buluş üzerindeki haklarının düzenlenmesi gerekmiştir. PatKHK Çalışanların Buluşları başlığı altında 16-41. maddelerde konuyu ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu makalede Patent Hukukumuzdaki durum ve karşılaştırmalı hukuka değinilmekte ve eksiklere dikkat çekilmektedir. * İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuku Hakimi

I. GENEL OLARAK: Güneş Yasa koyucu çalışanların buluş yapmaya özendirilmesi amacıyla emredici bu hükümlerin işçi aleyhine değiştirilmeyeceğini öngörmüştür 1. İstatistiklere göre sanayileşmiş ülkelerde buluşların büyük bir bölümü bir hizmet sözleşmesi ile çalışanlar tarafından yapılmaktadır. Bunun ana sebebi işletmeler bünyesinde araştırma ve geliştirmeler için uygun ortamın sağlanması veya işletmenin özel olarak bu iş için kurulmuş olmasıdır. 2 Patent veya faydalı model belgesi ile korunabilecek olan işçi buluşları iki türlü olabilir: 1. Hizmet buluşu, 2. Serbest buluş. Hizmet buluşu ve serbest buluş kavramları PatKHK 17. maddede düzenlenmiştir. Patent alamayan geliştirmeler de ayrıca düzenlenmiştir. Öncelikle işçi kavramı üzerinde durulmalıdır. İş Kanunu 2. maddesinde işçi, işveren ve iş ilişkisi tanımlanmıştır. PatKHK işçi kavramını genel kanuna göre daha geniş kabul etmiştir. 1- İşçi Sayılanlar İşçi kavramı Patent hukuku alanında İş hukukuna göre bazı özellikleri bakımından ayrılmaktadır. Özel kanun konumunda olan PatKHK 16. maddesi, işçi sayılacakları tespit etmiştir. Bu tanım, İş Kanunundaki tanımdan farklıdır 3. İşçi, bir özel hukuk sözleşmesi veya benzeri bir hukuk ilişkisi gereği, başkasının hizmetinde olan ve bu hizmet ilişkisini işverenin gösterdiği belli bir işle ilgili olarak kişisel bir bağımlılık içinde ona karşı yerine getirmekle yükümlü olan kişidir. Madde gerekçesinde hizmet sözleşmesi süresinin bir önemi olmadığı ve ekonomik bağımlılık bakımından ücret karşılığının şart olmadığı ifade edilmiştir. 4 Bu bakımdan işçi sayılmayan ve ücret almayan stajyerler de PatKHK bakımından işçi tanımına uymaktadır. İşçi buluşları bakımından hizmet sözleşmesindeki sözleşme özgürlüğü işçinin korunması anlayışı ile sınırlanmıştır(patkhk 34. md). Yani bu hükümler işçi aleyhine değiştirilemezler, kanunun aksine sözleşme düzenlenemez. İşçi ve işveren arasında sözleşme olduğunda da bu sözleşmenin hakkaniyete aykırı düzenlenmesi kabul edilemez(patkhk 35.md). Örneğin, bir serbest buluşta, işçiye herhangi bir bedel ödemeksizin buluştan yararlanma yetkisinin bütünüyle işverene ait olacağına veya çok düşük bir bedel karşılığında hakların işverene ait olacağına ilişkin bir sözleşme hakkaniyetle bağdaşmadığından geçersiz olacaktır. İşçinin ekonomik olarak zayıf olması ve korunması ihtiyacı bunu gerektirmektedir. 5 1 TEKİNALP, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2004, s. 511. 2 ORTAN, Ali Necip; İşçi Buluşları Hukuku, DEÜ Yayınları, İzmir 1987, s. 185. 3 TEKİNALP, s. 511. 4 NOYAN, Erdal; Patent Hukuku, Ankara 2009, s. 209. 5 KARAHAN, Sami-SULUK, Cahit-SARAÇ, Tahir-NAL, Temel; Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları, Ankara 2007, s. 175. 14 FMR Cilt:10

2- Hizmet Buluşları: Türk Patent Hukuku Uygulamasında İşçi (Hizmet) Buluşları İşçinin bir işletmede veya bir kamu kurumunda, yerine getirmekle yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği, işletmenin veya kamu idaresinin deneyimleriyle çalışmalarına büyük ölçüde dayanan ve iş ilişkisinin devamı süresince yaptığı buluşlardır(patkhk 17. md). Bu tanımda yer alan ilk unsur, faaliyeti gereği unsurudur; buluş bazen bu faaliyetin doğal bir sonucu olabilir. Örneğin işletmenin ar-ge bölümünde veya teknolojik iyileştirme alanında çalışmaktaysa buluş veya teknolojik geliştirmeler faaliyetinin doğal sonucudur. Bazen de buluş bu faaliyetin dolaylı sonucu olabilir: İşçi üretim alanında görevli olduğu halde buluş yapabilir. Diğer unsur işverenin çalışma ve deneyimleri dir. Buluş işletmenin deneyimleri ve çalışmaları ile gerçekleşmiş olmalıdır. İşletmenin para ve malzemesinin kullanılması olmazsa olmaz bir şart değildir. Malzeme ve paranın işletmenin çalışması kapsamında kabulü mümkündür. 6 Son unsur ise bu eylemlerin ve buluşun hizmet süresince oluşturulmasıdır. İş ilişkisi bittikten sonraki buluşlar hizmet buluşu değildir. Ancak sözleşme ile işverene bazı olanaklar tanınarak hizmet sözleşmesi bittikten sonraki dönem bakımından haklar tanınabilir veya işçiye gizlilik yükümlülüğü yüklenebilir. BK 336. maddesi hizmet buluşu konusunu düzenlemiştir. Buna göre genel kanun olarak uygun düştükçe, PatKHK hükümleri ile birlikte tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacaktır. Nitekim iki düzenleme genel olarak paraleldir 7. a)hizmet buluşunun sahibi: Buluşun sahibi kural olarak işçidir. Gerçek buluş sahipliği ilkesi gereğince önce işçinin malvarlığında doğar, ancak işverenin buluşu tamamen veya kısmen devralma hakkı bulunmaktadır. İşçi buluşu işverene derhal bildirip yanıtını bekler. Bu bildirimin yasada yazılı yeterli kapsamı taşıması gereklidir. İşverenin devralma yönündeki iradesi işçiye ulaşmakla bu hak doğar. İşveren bu talebi yapınca devraldığı buluşun tarifeye göre bedelini ödemekle ve koruma sağlamak için Patent Enstitüsüne başvurmakla yükümlü hale gelir. Bildirimlerin yazılı olması koşuldur. İşveren hizmet buluşunu duyunca işçi bildirimini beklemeden kendisi de işçiyi bildirimde bulunmaya davet edebilir. İşveren işçinin bildiriminden itibaren 4 ay süre zarfında tercihi yapmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Bu süre sessiz geçer veya işveren devir almak istemezse artık buluş serbest buluş haline gelir. Aksi durumda ise işverenin tam hak talebi yenilik doğurucudur; buluş hakları işverene geçer. Kanunda belirtilmemişse de işçinin bildirimde bulunmadığı hallerde de işveren tam hak talebinde bulunabilir. İşveren kısmi hak talebinde bulunursa, inhisari olmayan bir kullanma hakkına sa- 6 TEKİNALP, s. 511. 7 NOYAN, s. 213. Sayı: 2010/2 15

Güneş hip olur, diğer deyimle, buluş tamamen serbest buluşa dönüşse de işverenin kullanma hakkı sona ermez ve engellenemez. Kısmi hak talebinde bulunan işveren işçiye uygun bir bedel öder. Ancak Mahkeme kararıyla patentlenebilir nitelikte bir buluş olmadığı belirlenmişse ödeme zorunluluğu yoktur. İşveren tam hak talebinde bulunduğu buluş için patent başvurusunda bulunmakla yükümlüdür. Ancak hizmet buluşu serbest buluşa dönüşmüşse veya işçinin buluşuna başvuru yapılmaması için rızası varsa ve yine işletme sırlarının korunması için öyle gerektiğinde işveren hizmet buluşu için başvuru yapmayabilir. İşveren tarafından buluşun kazanımı devren kazanmadır. Patentin yurtdışında da korunması için başvuru hakkı, zorunluluk bulunmamakla birlikte, tam hak talebinde bulunan işverene aittir 8. b)hizmet buluşunda işçinin hakları: İşçi işverenden buluşuna karşılık, uygun bir bedel isteyebilir. Bedelin tespitinde hizmet buluşunun ekonomik değeri, işçinin işletmedeki görevi ve rolü, işletmenin buluştaki payı göz önünde tutulur. Bedel konusunda, özel bir uygulama yönetmeliği çıkarılması öngörülmüşse de henüz idarece bu yapılmış değildir. PatKHK 24. madde uyarınca bedel uyuşmazlıklarının halli için uygulanacak usul konusunda Yönetmelik çıkarılması öngörülmüş olup, bu bir zorunlu tahkim uygulamasıdır. Yanlar 30 gün içinde anlaşamazsa tahkim ile 60 gün içinde uyuşmazlık çözülür. Tahkim kararı kesindir(patkhk 25. md). PatKHK 25/3 maddeye göre bedel konusunda taraflar anlaşamazsa sorun tahkim ile çözülür. Tahkim kararı bağlayıcıdır. Bundan ayrı işçinin buluşçu olarak adı patent belgesinde yer alacaktır. Bu manevi hak olarak işçinin vazgeçilmez, devredilmez hakkıdır. Buluş sahipliği önce işçinin kişiliğinde doğar ve sonradan koşulları gerçekleşirse işverene devrolur. Ancak buluşun kamuya açıklanıp açıklanmaması işçinin manevi hakkı dahilindedir. Adın belirtilmesi kişilik hakkıdır. Ancak milli savunma sebepleri söz konusu olduğunda buluşun ve sahibinin açıklanmasına ilişkin hükümler saklıdır(patkhk 15. md). 3- Serbest Buluşlar: Hizmet buluşu dışında kalan tüm buluşlar serbest buluştur ve yasada tanımlanmasa da şu hallerde serbest buluş söz konusudur: i. İşverenin hizmet buluşunu yazılı olarak serbest bırakması, ii.işveren buluşa yönelik kısmi hak talebinde bulunursa, iii. İşveren, işçinin18. maddeye göre yaptığı bildirim ulaşmasından sonra 4 ay içinde veya 20/2madde uyarınca yapılan bildirimin ulaşmasından itibaren 2 ay içinde cevap vermemişse buluş artık serbest buluş haline gelir. 8 KARAHAN-SULUK- SARAÇ-NAL, s. 177. 16 FMR Cilt:10

Türk Patent Hukuku Uygulamasında İşçi (Hizmet) Buluşları Serbest buluş halinde, Pat KHK 31. md. uyarınca işçi, bildirim yapmalıdır. Diğer deyimle hizmet ilişkisi dışında yapılan buluş yine de bildirime tabidir. Böylece işverenin buluşun hizmet buluşu mu serbest buluş mu olduğunu tartma ve patent alması sayesinde yararlanma ve değerlendirme şansını yakalaması sağlanmış olur. Bunun dışında serbest buluşun sahibi olan işçi patent başvurusu yapıp yapmama konusunda serbesttir. Nitekim, buluşu yapan bunu kamuya açıklamak yerine ticari sır olarak saklamak suretiyle süresiz yararlanma yolunu tercih edebilir. II. KAMU HİZMETİ GÖRENLER VE ÜNİVERSİTE MENSUPLARININ BULUŞLARI Bu konu memurların, silahlı kuvvet mensuplarının ve Üniversite mensuplarının buluşları olarak ayrı ayrı incelenebilir. a)memur Buluşları: Özel hukuk sözleşme ilişkisi altındaki işçilerin buluşları ve teknik iyileştirmeleri hakkındaki hükümler, kabul edilmiş özel düzenlemeler saklı olmak kaydıyla memurların buluşları bakımından da uygulanır(patkhk 40. md.). b)silahlı Kuvvet Mensuplarının Buluşları: Bu konuda da memurların patent ve teknik iyileştirme teklifleri hakkındaki hükümler uygulanır(patkhk 40. md). c)üniversite Mensuplarının Buluşları: Üniversiteler bilimsel araştırma ve incelemelerin teşvik edildiği kurumlardır. Teknik ve bilimdeki gelişme, araştırma ve geliştirme faaliyetiyle mümkün olduğundan bu çabaların teşvikinde kamusal yarar söz konusudur. Bu bakımdan, yasa koyucu öğretim elemanlarının iş çerçevesindeki buluşları için memurların buluşları hakkındaki hükümlerden ayrılmıştır. Memur ve asker kişilerin buluşları büyük olasılıkla hizmet buluşu işlemine tabi iken öğretim elemanlarının buluşları ayrım yapılmaksızın serbest buluş kabul edilmiştir. Öğretim elemanlarının buluşları ile işçi-memur buluşları arasında ayrım yapılması eşitlik ilkesi bakımından eleştirilebilirse de üniversitelerin bilim ve araştırma odaklı olması gerektiğinden değişiklik yapmadan önce tekrar düşünülmelidir. Öğretim elemanı sıfatının tayininde, YÖK Kanunu esas alınacaktır. Ancak hizmet sözleşmesi altında çalışsalar da Vakıf Üniversitesi elemanları aynı unvanı ve sıfatı taşımakla aynı kategoride değerlendirilirler(patkhk 41.md). Üniversite mensuplarının bildirim yükümlülüğü bulunmadığı gibi, PatKHK 34. md. öğretim elemanlarına uygulanmaz. Yine de kurumun buluşla ilgili harcama yapması söz konusu olduğunda, bildirim yükümlülüğü doğmaktadır. 9 Bu olasılıkta, Üniversite, maliyete 9 TEKİNALP, s. 517. Sayı: 2010/2 17

Güneş katkı yapmış olma gerçeğine bağlı olarak, buluşçunun buluştan mali anlamda yararlanması halinde, gelirinden pay talep edebilmektedir. Kararname de devlet üniversitesi vakıf üniversitesi ayrımı yapılmadığından vakıf üniversitesi elemanlarının yaptıkları buluşlar da serbest buluştur. PatKHK 17. maddesinde belirtilen istisnai çalışmalar dışında (proje kapsamında görevlendirme) kural olarak üniversite öğretim üyelerinin, elemanlarının buluşları serbesttir. 10 AVRUPA BİRLİĞİ NDE İŞÇİ BULUŞLARI A. Genel Olarak: Patentin sahibinin kim olduğu sorusu, patent almaya hak sahibi olanın kim olduğu ile yakından ilgilidir. Bunun sebebi sahiplik zincirinin patent bahşedilmeye hak sahibi olan kişi ile başlamasıdır. Ancak bu faraziye işçi buluşları ve patent isteme hakkının devredilmesi gibi bazı konularda değişebilmektedir 11. Ulusal hukukları önemli ölçüde uyumlaştırılmış olan Avrupa Patent Sözleşmesi üyesi olan ülkelerin kendi patent kanunları yanında sözleşmeden kaynaklanan Avrupa Patentleri rejimi bulunmaktadır. Aslında Avrupa Patenti de bir ulusal patentler demetidir. B. Avrupa Patent Sözleşmesinde İşçi Buluşları: Avrupa Patent Sözleşmesi bu konuda, 60. maddesinde bir düzenleme içermektedir. Sözleşmenin esas patent hukukuna ilişkin hükümleri olan 52 ve devamı hükümlerinde patentlenebilir buluşlar ve patentlenme kapasitesi bulunmayan konular düzenlenmiş, bir buluş iddiasının patent alabilme koşulları 54, 56 ve 57. maddelerinde belirlenmiştir. Patent hakkı, buluşu yapana veya onun yasal haleflerine aittir. Buluşu yapan bir çalışan olduğunda ise patent hakkının tespitinde çalışanın temel olarak istihdam edildiği devletin hukukuna bakılacaktır. Eğer bu devlet belirlenemiyorsa o zaman çalışanın işyerinin bulunduğu devlet hukukuna bakılır (Avrupa Patent Sözleşmesi 60. madde). Buna göre Sözleşme üye devletlerin ulusal patent hukuklarının işçi buluşu ve serbest buluş ayrımını yapacağını öngörmektedir. Ülkemiz de bu sözleşmeye 2001 yılından beri üyedir. Bir Avrupa Patenti almak isteyen gerçek veya tüzel kişi patent başvurusu yaptığında, bu başvuru hakkında doğabilecek serbest buluş iddiası veya işverenin devir talep edebileceği işçi buluşu iddiaları ve bedel çekişmelerinin çözümü ulusal hukuk hükümlerine göre olacaktır. Avrupa Patent Ofisi önündeki süreçlerde patent başvurusu yapanın hak sahipliği konusu ulusal hukuka bırakılmıştır. Ofis, başvuran dışındaki kişilerin hak sahipliği ko- 10 ŞEHİRALİ, Feyzan; Patent Hakkının Korunması, 1998 Ankara, s. 97. 11 BENTLY, Lionel- SHERMAN, Brad; Intellectual Propeerty Law, Oxford 2002, s. 469. 18 FMR Cilt:10

Türk Patent Hukuku Uygulamasında İşçi (Hizmet) Buluşları nusunda yetkili ulusal mahkemelerden karar getirmesi halinde dikkate almaktadır. 12 Sözleşmenin 60. maddesi gereği buluş öncelikle buluşçunun olup, onun hak sahibi halefleri ise, mirasçıları veya yasa gereği devir almak isteyebilecek olan işverenleri olarak yorumlanabilir. C. İngiliz Hukuku nda İşçi Buluşu ve İşverenin Mali Çıkarları: Amatör buluşçuların imajı patent hukukunu algılamamıza önemli katkı sağlıyorsa da buluşların çoğunlukla, buluş yapmak üzere, büyük firmalarca istihdam edilen profesyonel araştırmacılar tarafından gerçekleştirildiği yaygın bir gerçektir. Patent hukuku, böyle işverenlerin mali çıkarlarını, belli durumlarda işçi tarafından yapılan buluşun sahibinin işçi değil işveren olduğunu kabul ederek tanımaktadır. 1977 Tarihli İngiliz Patent yasası hazırlanırken bu konunun düzenlenmesi düşünülmüş ve önceleri başlıca içtihat hukuku ile yürütülen bu alan, etkin biçimde yasalaştırılmıştır. 1977 Tarihli yasanın 39-43. bölümleri işveren ile işçi arasında meydana gelebilecek çekişmelerin çözümü için ayrıntılı hükümler getirmiştir. Bu yasanın diğer önemli özelliği ise işçilerin işverene ait olan buluşları için adil bir bedel isteme haklarının bulunmasıdır. Hizmet ilişkisi içinde üretilen buluşun işçiye mi işverene mi ait olduğuna karar verme bakımından patent hukuku bir seri çıkarlar dengesini gözetmek durumundadır. Bir yandan, özellikle istihdam kapsamı dışında yürütülen aktivitelerle ilgili olarak işçinin yükselmesi ve korunması arzusu, buluşun buluşçu kişiliğinde doğduğu savıyla desteklenmektedir. Öte yandan, daha güçlü ve nihai iddia ise bir eğer bir buluş yapmak, araştırmak gibi bir işi yapmak için istihdam edilmişse onun yaptığı buluş da işverenin olur şeklindedir. İlk olasılıkta, buluş işçinin normal görevi sırasında bulunmuş veya bu görevin ifasının sonucu olarak doğmuşsa 39(1) (a) bölümü uyarınca işçi buluşu işverene ait olacaktır. İşverenle işçinin önceden, buluşun karşılığı olan işçi hakkının azaltılması veya yok edilmesi konusundaki anlaşmaları geçersizdir. Pazarlık pozisyonu zayıf olan işçinin korunması gerektiği ilkesinin bir sonucu olarak işçinin haklarını azaltan bu türden herhangi bir aktin işçiye karşı icra edilmesi, 1977 tarihli Patent yasasının 42. bölümü uyarınca olanaksızdır. Hizmet ilişkisi içinde yapılan buluşun tespitinde önce işçi ile işveren arasındaki sözleşmenin kapsamına bakılarak işçinin görevi belirleniri sonra yapılan buluşun bu görev sırasında, görevle bağlantılı olarak ve işverenin sağladığı olanaklarla yaratılıp yaratılmadığına bakılır. Buluşun işverenin faaliyet alanında üretilmesi halinde, genel olarak bir tereddüt doğmaz. 13 Görüldüğü gibi, Kıta Avrupa hukuklarından farklı bir sistemi bulunan İngiliz hukukunda konuyla ilgili hükümler, kaynağı İspanyol Patent Yasası olan 551 sayılı Patent KHK si ile uyumludur. 12 BENTLY- SHERMAN, s. 478. 13 BENTLY- SHERMAN, s. 483. Sayı: 2010/2 19

D. Alman Hukuku nda İşçi Buluşları: Güneş Alman hukukunda konuyla ilgili bağlayıcı ve işveren tarafından patentin tekelci haklarını elde edebilmeleri için uymaları şart olan, aksine sözleşme yapılamayan kurallar bulunmaktadır. Dünya çapında ve keza Avrupa da işverenler ile işçiler belli şartlar dahilinde, çalışanlarca iş bağlamında üretilen buluşların işverenin mülkiyetinde olmasına dair-kimi zaman önemli bir bedel de olmaksızın- serbestçe sözleşme yapabilirler. Alman Hukukunda durum tamamen farklıdır. İşçilerce Yapılan Buluşlar Hakkındaki Yasa uyarınca buluş önce onu gerçekleştirene aittir. Bununla birlikte, ancak özel bir sözleşme ile ve uygun bir özel bedel karşılığında işverenin mülkiyetine girebilir. Tarihsel olarak bakılırsa, 1936 da kabul edilen Patent Yasası, buluş hakkının önce buluşu yapana ait olduğu ilkesini getirmiştir. O zamana dek şirketlerde meydana getirilen buluşlar için, şirketlerin buluşa katkı sağlayan tek tek fertlerden oluşan tümünün, buluşu, o tüzel kişi için yarattığı kuralı geçerliydi. Yasanın belirtmediği nokta, buluşun işçiden işverene nasıl geçirildiğiydi. 1942 de Ünlü Alman Bakanların adıyla anılan Göring-Speer- Verordnung yayınlandı, bu hareket savaş için çok önemli olan Alman sanayinin gelişimi amacıyla hem buluşçu çalışanları teşvik ediyordu hem de işverenlerin dikkatini çekiyordu. Böylece Alman Hükümeti, savaşın kazanılması için buluşlardan yararlanacaktı. Göring-Speer-Verordnung İlkeleri çerçevesinde 1957 de, işçinin buluşa özendirilmesi için uygun bir bedelle ödüllendirilmesi kararlaştırıldı. Bu yasa çalışanlarca gerçekleştirilen buluşları kapsar. Bu yasa kapsamında önce, buluşun ne olduğu ve sonra da çalışanın kim olduğu belirlenir. Sonunda ne çeşit bir buluşun çalışan tarafından üretildiği ve bu yasa kapsamına girip girmediği kararlaştırılır. Buluşun yalnızca Alman yasalarına göre korunabilecek teknik alana ilişkin patent veya faydalı model konusu olması gereklidir. Bu yasa çalışanın yarattığı diğer fikri ürünler olan tasarımlar, telif konusu ürünler gibi konuları kapsamaz. Telif hakkı konusu olan değerler için, patentin aksine, işçi ve işveren bir sözleşme yaparak bunların bedelsiz olarak işverene ait olacağını kararlaştırabilirler. Alman hukukunda çalışan, Alman İş Kanununa göre işverence istihdam edilendir. Bu bakımdan tüzel kişilerin temsilcileri, yöneticileri işveren benzeri konumdadır ve çalışan sayılmazlar ve bu nedenle adı geçen yasa bu kişilerin buluşlarına uygulanmaz. Bu kişilerin buluşları bakımından işveren ile herhangi bir bedel ödenmeksizin buluşun işverene ait olacağı konusunda sözleşme yapılması olanaklıdır. Yasa hizmet buluşları ile serbest buluş arasında bir ayrım yapmaktadır. Tüm çalışan buluşları, bu arada çalışanın özel faaliyeti sırasındaki buluşları işçi buluşu değildir. Hizmet buluşları, işçinin hizmet aktinde yazılı olan, düzenli olarak yaptığı normal görevlerinden kaynaklanır. Bir kimyacının ilaç Ar-ge bölümünde çalışırken yaptığı yeni ilaç gibi buluşlar böyledir. Diğer tüm buluşlar ise serbest buluştur. Yani aynı kimyacı buradaki çalışması sırasında da olsa bir müzik aleti bulduğunda artık işçi buluşu söz konusu değildir. 20 FMR Cilt:10

Türk Patent Hukuku Uygulamasında İşçi (Hizmet) Buluşları Bir kamu veya özel sektör çalışanı buluş yaptığında işçinin buluşun belli özelliklerine bağlı olarak, derhal, işvereni tam anlamıyla bilgilendirmesi gereklidir. O sırada buluş yine de işçinin mülkiyetindedir, uyarı tekniğin bilinen durumunu, buluşla çözülen problemi ve buluşu içerecek biçimde olmalıdır. Serbest buluş olduğunda veya çalışanın buluşun serbest olduğunu düşündüğü ihtimalde de bildirim zorunludur. Böylece işveren de bu niteliği değerlendirerek konumunu tayin eder. İşverenin uyarıyı aldıktan sonra, açıklamanın eksikliğini düşünüyorsa bu konu veya üzerine düşen gereklilikleri yerine getirmek üzere iki ay süresi vardır. İşverenin buluşun serbest buluş özelliğine itirazı olduğu takdirde bu konu için de 3 ay süresi bulunmaktadır. Eğer bu süre zarfında itiraz etmediği takdirde, işveren artık buluşu elde etmek şansına sahip değildir. Tam sahiplik isteyen işverenin derhal yerine getirmesi gereken yükümlülükleri bulunmaktadır; patent veya faydalı model başvurusu için yetkili mercilere başvuru yapmalıdır. Ulusal başvuru yerine Almanya nın da koruma istenen ülke olarak (designe 14 ) gösterildiği Avrupa Patent başvurusu ya da Almanya yı designe eden PCT 15 başvurusu yapabilir. Buluşçuyu da başvurudan, Paris Sözleşmesine göre öncelikli koruma talep ettiği ülkelerden haberdar etmelidir. Bu bilgiler, buluşçuya aynı dönemde, kendisi maliyetine katlanarak kendi hesabına bağımsız olarak, rüçhan süresinde yabancı başvuru yapma seçeneğini sağlar. İşveren buluşun patent ile veya sır olarak saklanması için harekete geçmenin yanında buluşçuya hakkaniyete uygun bir bedel de ödemelidir. Bu bedelin tayininde lisans örneksemesi, royalty 16 benzeri anlaşma veya blok ödeme gibi yöntemler bulunmaktadır. Bu konudaki çekişmelerin çözümü, Alman Patent Ofisinde kurulu olan tahkim kurulunda gerçekleşir. Bu tahkim kurulu, hakim benzeri bir hukukçu başkan ve iki teknik uzman üyeden oluşur. Kamu kurumlarında çalışanların işverenle yaptıkları iş sözleşmelerine, olası buluşlarının kendilerine ait olmakla birlikte, buluşçunun buluştan mali olarak yararlanması halinde çalıştıran kurumun belli bir payı alması öngörülebilmektedir. Yasanın 42. maddesi uyarınca, üniversitelerdeki öğretim üyeleri, ders verenler ve asistanları buluş yaptıklarında, bu buluş, kural olarak serbest buluştur. Buna göre bu nitelikteki buluşlar, kamu veya özel sektörde olsun, herhangi bir kısıtlamaya tabi değildir. Yasa bu bahsedilen gruba önemli bir imtiyaz tanımıştır. Bunun sebebi, üniversitelerle özel sektörün işbirliğinin ve böylece sponsorların bağımsız buluşları alabilmelerinin önünün açılması ihtiyacıdır. 17 14 Koruma istenen ülke. 15 Patent İşbirliği Antlaşması 16 Bir hakkın karşılığında ödenen belli bir yüzde; buluşçuya ödenen pay. 17 GODDAR, Heinz; Compliance with The German Employees Invention Law İn The Handling Of Inentions Developed By Universities, www.washington.edu/casrip/ symposium/number5/atcl1.pdf Sayı: 2010/2 21

Güneş IV. İŞÇİ BULUŞUNUN KORUNMASININ YENİLİKÇİ ÇABAYA KATKISI VE İŞÇİNİN KİŞİLİK HAKKI Teknolojideki gelişmelerin insan yaşam standartlarının yükseltilmesine ve hayatın kolaylaşmasına yaradığı ve mekanizmanın enerjisinin de patent sisteminden sağlandığı düşünüldüğünde işçinin genel anlamda işverene karşı korunmasının yolu, buluşçu çabalarının karşılığını alabilmesinin önünü açmaktan geçmektedir. Bu anlamda PatKHK ayrıntılı düzenleme yoluyla işçi haklarını temin ederken küresel olarak toplumun menfaatlerine de hizmet etmektedir. İşçi ile hizmet ilişkisi içinde olduğu işveren arasında doğabilecek buluş konulu çekişmelerin bu amaçlar çerçevesinde yorumlanarak yasanın belirttiği biçimde çözülmesi gerekmektedir. Bu anlamda PatKHK 24. maddede bahsedilen bedel yönetmeliğinin düzenlenmesi ve uyuşmazlıkların tahkim ile halli gereklidir. Ancak henüz bir bedel yönetmeliği çıkarılmış değildir. Bu bakımdan uyuşmazlıkların PatKHK 146. maddesi gereğince görevli ve yetkili ihtisas mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Anılan hüküm gereğince, bu KHK de öngörülen davalarda ihtisas mahkemeleri ve henüz ihtisas mahkemesi kurulmayan illerde ise HSYK tarafından yetkilendirilen Asliye Hukuk mahkemeleri görevlidir V. SONUÇ: Patent ve faydalı model olarak korunabilir nitelikteki işçi buluşları bakımından PatKHK nın yukarıda incelenen ilgili hükümleri uygulanır. Buluş veya küçük buluş niteliğini taşımayan teknolojik iyileştirmeler için işçi buluşu nitelemesi yapılamaz ve bu hükümler uygulanmaz. İşçilerin buluşları için buluşçu olarak adlarının verilmesi şeklindeki manevi ve uygun bedel almak gibi maddi haklarla ödüllenmesi suretiyle korunmaları yenilikçiliğe katkı sağladığı gibi, iş barışına da hizmet eder. İşçinin hizmeti sırasında gerçekleştirdiği buluşunun işverence bedel verilmeksizin elinden alınması ve işçinin buluşun maddi ve manevi getirilerinden yoksun bırakılması işçinin ezilmesi anlamına gelir ve bir çeşit mobbing olarak nitelenebilir. 4857 sayılı İş Kanununda, mobbing tanımlanmamışsa da 24/d maddesinde bir versiyonu olan cinsel taciz konu edilmiştir. Yine, 24/II-c maddesinde işverenin işçiye veya yakınlarına hakaret ve aşağılayıcı davranışları sayılmıştır18. Bu bağlamda, Medeni Kanunun kişilik haklarına ilişkin hükümlerinden yararlanmak mümkündür. Nitekim, işçinin kişilik hakları buluşta saklıdır ve buluşun gerçekleşmesi önce buluşçunun kişiliği üzerindedir. Bu bakımdan buluşçu işçinin dışlanması kişiliğinin zedelenmesi sonucunu da doğuracaktır. İşçi buluşları hukuku alanında çıkabilecek mülkiyet ve bedel çekişmelerinin çözümü açısından, kararnamede öngörülen uygulama yönetmeliği, hazırlığı devam eden Patent Koruması hakkındaki yasa taslağı göz önüne alınarak bir an önce çıkarılmalıdır. 18 DULAY, Dilek; İş Hukuku Çerçevesinde Mobbing Kavramı, Terazi, Şubat 2010, S: 42, s. 19. 22 FMR Cilt:10

KAYNAKLAR: Türk Patent Hukuku Uygulamasında İşçi (Hizmet) Buluşları BENTLY, Lionel- SHERMAN, Brad; Intellectual Propeerty Law, Oxford 2002. DULAY, Dilek; İş Hukuku Çerçevesinde Mobbing Kavramı, Terazi, Şubat 2010, S: 42 GODDAR, Heinz; Compliance with The German Employees Invention Law İn The Handling Of Inentions Developed By Universities, www.washington.edu/ CASRİP/symposium/number5/atcl1.pdf. KARAHAN, S.-SULUK, C.- SARAÇ, T.-Nal, Temel; Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları, Ankara 2007 NOYAN, Erdal; Patent Hukuku, Ankara 2009 ORTAN, Ali Necip; İşçi Buluşları Hukuku, DEÜ Yayınları, İzmir 1987. TEKİNALP, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2004. Sayı: 2010/2 23

YABANCI MAHKEME VE ULUSLARARASI TEŞKİLAT KARARLARI Hazırlayanlar Av. Berkem ERTEM

Yabancı Mahkeme Kararları İÇ PAZAR UYUMLAŞTIRMA OFİSİ ( MARKA VE DİZAYN) TASARIM VE TESCİL BÖLÜMÜ - HÜKÜMSÜZLÜK DAİRESİ 14/04/2010 HÜKÜMSÜZLÜK DAİRESİ KARARI TESCİLLİ TOPLULUK TASARIMININ HÜKÜMSÜZLÜĞÜ TALEBİ- NE İLİŞKİN DAVA SÜREÇLERİ DOSYA NUMARASI ICD 5668 TOPLULUK TASARIMI 000080247-0001 DAVA DİLİ İNGİLİZCE BAŞVURU SAHİBİ EXTE FABRIKSAKTIEBOLAG YGSKORSET 820 41 FÄRILA İSVEÇ BAŞVURU SAHİBİNİN BRANN AB TEMSİLCİSİ P.O.Box 17192 104 62 STOCKHOLM İSVEÇ HAK SAHİBİ HAK SAHİBİNİN TEMSİLCİSİ KANKAINEN, REIJO TEOLLISUUSKATU 57 44150ÄÄNEKOSKI FİNLANDİYA BERGGREN OY AB ANNANKATU 42C 00100HELSINKI FİNLANDİYA Sayı: 2010/2 27

Yabancı Mahkeme Kararları Martin Schlötelburg( raportör), Peter Rodinger(üye) ve Natalie Pasinato dan oluşan Hükümsüzlük Dairesi 14.04.2010 tarihinde aşağıdaki kararı almıştır: 1. 000080247-0001 nolu Topluluk tasarımı geçersiz kılındığı ilan edildi. 2. Hak sahibi Başvuru sahibinin masraflarını üstlenecektir. I. GERÇEKLER, KANITLAR VE DELİLLER (1) 000080247-0001 no lu Topluluk tasarımı (Aşağıda MEZKUR TASARIM olarak adlandırılacaktır) hak sahibi adına 18.09.2003 tarihindeki başvurusuyla tescillenmiştir. İtiraz edilen MEZKUR TASARIM ürünlerin sınıflandırılmasında Destek Levhası Bölümü olarak gösterilir. Tasarım 23.12.2003 tarihinde Tasarımlar dergisinde yayınlanmıştır.(http://oami.europa.eu//bulletin/rcd/2003/2003 _040/000080247_0001.htm): (2) 13.08.2008 tarihinde başvuru sahibi MEZKUR TASARIM ın hükümsüzlüğü istemiyle dava açmıştır. Başvuru ücreti 13.08.2008 tarihinde geçerli olan cari hesaptan ödenmiştir. (3) Başvuru sahibi 25(1)(b). 1 maddeye göre MEZKUR TASARIM ın hükümsüz ilan edilmesini istemiş ve bu talebine dayanak olarak MEZKUR TASARIM ın 4, 6 ve 7 CDR maddelerinin şartlarını yerine getirmediğini belirtmiştir. (4) Başvuru sahibi 11.09.1998 tarihinde yayımlanmış ve aşağıdaki çizimleri ve bu çizimlerin yer aldığı WO983974 no lu PCT (aşağıda D1 olarak adlandırılacaktır) başvurusunun bir kopyasını delil olarak sunmuştur. 1 Topluluk Tasarımları Konsey Yönetmeliği(AK) no 6/2002 28 FMR Cilt:10

Yabancı Mahkeme Kararları Sayı: 2010/2 29

Yabancı Mahkeme Kararları (5) Başvuru sahibi gerekçeli beyanlarında ihtilaf konusu MEZKUR TASARIM (Registered Community Design Tescilli Topluluk Tasarımı) nin yeni olmadığını ve ayırt edici nitelikten yoksun olduğunu iddia etmektedir. Başvuru sahibi itiraz edilen MEZKUR TASARIM ile D1 de gösterilen tasarım çizimleri ile karşılaştırmaya odaklanmıştır. Başvuru sahibi destek levhasının birleşik bir ürünün parçası olduğunu ve normal kullanım sırasında uçtaki bölümlerin ve destek levhasının içinin görünmeyeceğini ileri sürmüştür. Buna ek olarak da bu özelliklerin tamamen teknik bir işlevi yerine getirdiğini ileri sürmüştür. (6) Hak sahibi destek levhasının tüm özelliklerinin görünür olduğunu ifade etmiş ve geçersizliğe dayanak olarak ileri sürülen bu hususların ve delillerin tasarımın hükümsüzlüğü konusunda temel oluşturmayacağını dile getirmiştir. Hak sahibi savunmalarında hususiyetle destek levhasının satımı esnasında içinin görünür olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca hak sahibi bir yandan teknik kısıtlamalar yüzünden destek levhalarının tasarımcısının seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunu ifade etmiş, diğer yandan ise tasarımda görünen bu özelliklerin tamamen teknik bir işlevi olmadığını ileri sürmüştür. (7) Başvuru sahibi ve hak sahibi tarafından gönderilen gerçekler, deliller ve tartışmaların ayrıntısı için dosyadaki belgeler kaynaktır. II. KARARIN GEREKÇELERİ A. Kabul edilebilirlik (8) Başvurudaki geçersizliğin dayanağı CDR 2 MADDE 28(1)(b)(İ) dir. Buna ek olarak, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan önceki tarihli tasarım belge örneği madde 28(1)(b)(v) CDR a uymaktadır. Madde 28 (1) CDR ın diğer koşulları da yerine getirilmiştir. Başvuru kabul edilebilirdir. B. Esas Yönünden B. 1 Kanıt (9) D1 yayınlanmış bir patent başvurusu olup bu yayın CDR madde 7(1) ye uygun bir ifşaat olarak değerlendirilebilir. B.2 Birleşik bir ürünün tamamlayıcı parçasının görünürlüğü (10) CDR Madde 4(2) gereğince birleşik bir ürünün tamamlayıcı bir parçasını oluşturan ürünün içine dahil edilmiş bir tasarım, birleşik bir ürünün normal kullanımı sırasında görünür durumdaysa ve bu kapsamda yenilik ve ayırt edicilik koşullarını yerine getiriyorsa yeni olarak ayırt edici niteliği haiz olarak değerlendirilecektir. (11) Mevcut uyuşmazlıkta, taraflarca dosyaya sunulan dokümanlar göstermek- 2 6/2002 SAYILI, 21 KASIM 2002 tarihli Topluluk tasarımları konsey uygulama yönetmeliği (AK), 2245/2002 sayılı Komisyon Yönetmeliği(AK) 30 FMR Cilt:10

Yabancı Mahkeme Kararları tedir ki; mezkur tasarım birleşik bir ürün olan ulaşım aracının yükleme platformu nun tamamlayıcı parçası konumundaki destek levhasına yöneliktir Normal kullanımda içerdeki destek levhası görünmez çünkü destek levhasının arka bölümleri kapalıdır. (12) Hak sahibinin iddiası destek levhası satıldığında içinin görünür durumda olduğudur, ancak bu görüş isabetsizdir zira CDR madde 4(2) ye göre destek levhasının satımı normal kullanım olarak değerlendirilemez. (13) Yukarıdaki görüşe göre Hükümsüzlük Dairesi mezkur tasarımın birleşik bir ürünün tamamlayıcı bir parçasını oluşturan ürünün içine dahil edilmiş bir tasarım olduğuna ve normal kullanımda bu tasarımın sadece dış çehresinin göründüğüne karar vermiştir. (14) Bu sebeple, yenilik ve ayırt edicilik değerlendirilmesi sadece tasarımın dış çehresiyle ilgili olacaktır. B. 3 YENİLİK (15) CDR MADDE 5 e göre tasarımın aynısının başvuru tarihi öncesinde kamunun erişimine açık hale getirildiği zaman, o tasarım yenilikten yoksunlaşır. Eğer tasarımların diğer özellikleri sadece detaylarda farklılık gösteriyorsa tasarımlar birbiriyle aynı addedilir. (16) D1 de mezkur tasarımdan farklı olarak açıklanan tek özellik keskin olan ve gittikçe incelen destek levhası uç yapısıdır. (17) Bu özellik önemsiz bir ayrıntı değildir ve bu yüzden mezkur tasarım D1 de açıklanan tasarımdan açıkça anlaşılamamaktadır. Başvuru sahibi tarafından sunulmuş olan bu delil CDR madde 5 dahilinde MEZKUR TASARIM ın yeniliği konusunda bir engel teşkil etmeyecektir. B. 4 AYIRT EDİCİ NİTELİK (18) CDR madde 6 ya göre başvuru tarihi öncesinde veya rüçhan tarihi öncesinde açıkça kamunun erişimine sunulmuş olan tasarımların bıraktığı etki ile inceleme konusu tasarımın bıraktığı etki aynı ise tasarım özgün nitelikten yoksundur. Mezkur Tasarımın özgün niteliği değerlendirilirken cihazın görevini yerine getirmesi için gerekli olan ve bu yönüyle tasarımcının özgürlüğünün sınırlandırılmış olduğunun dikkate alınması gerekir. (19) Bilgilendirilmiş kullanıcı, destek levhası olarak adlandırılan, Mezkur Tasarım ile ilgili olan ürünlerin temel özelliklerine ve normal iş planına uygun mevcut tasarım yapısı şekilleri ve durumlarına aşinadır. Bilgilenmiş kullanıcı destek levhalarının işlevlerini yerine getirmesi için gerekli olan şekilsel yapıları da bilmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı tasarımcının, tasarımın şekli, boyutu ve malzemesinin taşıma levhasının aracın platformuna montesi veya sabitlenmesini sağlama fonksiyonlarını yerine getirecek şekilde sınırlandırıldığının da bi- Sayı: 2010/2 31

Yabancı Mahkeme Kararları lincindedir. Bu teknik hususların dışında tasarımcı şekil, madde ve bezemeler yönünden seçenek özgürlüğüne sahiptir. (20) Mezkur davada, Mezkur Tasarım ın bilgilendirilmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı etki, önceki tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı etkiden, farklılık göstermemektedir. Mezkur Tasarıma tek yenilik getiren husus olan üst uçların şekilleri, mezkur tasarım için önceki tasarıma göre farklı bir etki yaratmak için yetersizdir, çünkü uçlar denge levhasının gövdesiyle nispetle çok küçüktür. (21) Bu yüzden önceki tasarımlar itiraz edilen Mezkur Tasarım ın ayırt edici niteliğine engel oluşturmaktadır. C. SONUÇ (22) Mezkur Tasarım, CDR madde 25(1) sebebiyle ayırt edici nitelikten yoksun olmasından dolayı hükümsüz ilan edilmelidir. III. MASRAFLAR (23) CDR madde 70(1) ve CDIR 79(1) uyarınca hak sahibi yargılama giderlerini ve başvuru sahibinin masraflarını üstlenecektir. IV. TEMYİZ HAKKI (24) Kararın temyizi mümkündür. Temyiz talebi bu kararın bildirimini takiben 2 ay içinde ofise yapılmalıdır. Temyiz talebi temyiz ücreti ödenmedikçe geçersizdir. Temyiz gerekçeleri kararın bildirimini takiben 4 ay içerisinde yazılı bir dilekçe ile sunulmalıdır.(cdr Madde 57). HÜKÜMSÜZLÜK DAİRESİ Martin Schlötelburg Peter Rodinger Natalie Pasinato 32 FMR Cilt:10

Yabancı Mahkeme Kararları OFFICE FOR HARMONIZATION IN THE INTERNAL MARKET (TRADE MARKS AND DESIGNS) DEPARTMENT FOR DESIGNS AND REGISTER - INVALIDITY DIVISION DECISION OF THE INVALIDITY DIVISION OF 14/04/10 IN THE PROCEEDINGS FOR A DECLARATION OF INVALIDITY OF A REGISTERED COMMUNITY DESIGN FILE NUMBER ICD 5668 COMMUNITY DESIGN 000080247-0001 LANGUAGE OF PROCEEDINGS APPLICANT English EXTE FABRIKSAKTIEBOLAG YGSKORSET 820 41 FÄRILA SWEDEN REPRESENTATIVE OF BRANN AB THE APPLICANT P.O.Box 17192 104 62 STOCKHOLM SWEDEN HOLDER REPRESENTATIVE OF THE HOLDER KANKAINEN, REIJO TEOLLISUUSKATU 57 44150 NEKOSKI FINLAND BERGGREN OY AB ANNANKATU 42C 00100HELSINKI FINLAND Sayı: 2010/2 33

The Invalidity Division, Yabancı Mahkeme Kararları composed of Martin Schlötelburg (rapporteur), Peter Rodinger (member) and Natalie Pasinato (member) has taken the following decision on 14/04/10: 1. The Community design No. 000080247-0001 is declared invalid. 2. The Holder shall bear the costs of the Applicant. I. Facts, Evidence and Arguments (1) The Community design No. 000080247-0001 (in the following: the RCD ) hasbeen registered in the name of the Holder with the date of filing of 18/09/2003.In the contested RCD, the indication of products reads Bolster sections. Thedesign is represented in the view published in the Designs Bulletin on23/12/2003 (published at: http://oami.europa.eu//bulletin/rcd/2003/2003_040/000080247_0001.htm): (2) On 13/08/2008, the Applicant filed a request for a declaration of invalidity (inthe following: the Application ) contesting the validity of the RCD. The fee forthe Application was paid by current account with effect of 13/08/2008. (3) The Applicant requested that the RCD be declared invalid according to Article25(1)(b)1 and indicated as grounds for invalidity that the RCD does not fulfilthe requirements of Articles 4, 6 and 7 CDR. (4) As evidence the Applicant provides inter alia a copy of the PCT application- WO983974, published on 11/09/1998 (in the following D1 ) and containing thedrawings below:1 Council Regulation (EC) No 6/2002 on Community designs 34 FMR Cilt:10

Yabancı Mahkeme Kararları (5) In the reasoned statement, the Applicant claims that the subject-matter of thecontested RCD is not new and lacks individual character. The Applicantfocuses on the comparison of the contested RCD and the designs shown inthe drawings disclosed in D1. The Applicant observes that a bolster is acomponent part of a complex product and that the end portions and the interiorof a bolster are not visible during normal use. Furthermore, the Applicantargues that these features are solely dictated by the technical function. Sayı: 2010/2 35