Dünyada, biyokimyasal maddelerin birle erek



Benzer belgeler
SNP TEK NÜKLEOTİD POLİMORFİZMLERİ (SINGLE NUCLEOTIDE POLYMORPHISMS)

Klinik Araştırmalarda Farmakogenetik Bilginin Kullanılmasına Giriş ve Örnekler

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Mekanizması

hendisliği BYM613 Genetik MühendisliM Tanımlar: Gen, genom DNA ve yapısı, Nükleik asitler Genetik şifre DNA replikasyonu

HAFTA III Bağlantı, Asosiyasyon, Haritalama

GENETİK POLİMORFİZMLER. Prof. Dr. Filiz ÖZBAŞ GERÇEKER

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

T.H. Morgan ve A.H. Sturtevant 1911

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

Mendel Genetiği, Kalıtım, Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Boğaziçi Üniversitesi

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Genetik çalışmaların yüksek canlılardan çok mikroorganizmalarla yapılması bazı avantajlar sağlar.

FEN ve TEKNOLOJİ / KALITIM KALITIM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

APRAZOL 30 mg Mikropellet Kapsül

TEMEL VETERĠNER GENETĠK

Farmakogenetik Dr. Pınar Saip İ.Ü.Onkoloji Enstitüsü

DNA ve DNA GÜNÜ Lütfi TUTAR 27 Nisan 2015

Genetik Polimorfizmler ve İlişkili Hastalıklar. Yard. Doç. Dr. Özlem KURT ŞİRİN Biokimya Anabilim Dalı

KALITIM #12 MODERN GENETİK UYGULAMALARI (BİYOTEKNOLOJİ) SELİN HOCA

Tıbbın Geleceğine dair.. Genetik Testler ve Kişiselleşmiş Tıp Anlayışı. B. Aysin Sermen

HAFTA II Mendel Genetiği

Genetik Kavramlar Sekizinci baskıdan çeviri Klug, Cummings, Spencer

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi

Mendel Dışı kalıtım. Giriş

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) BES BAHAR

GENETİK I BİY 301 DERS 6

Yrd.Doç.Dr. Yosun MATER

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

10.Sınıf Biyoloji. Genetik. cevap anahtarı

Gen haritasının ne kadarı tamamlandı DNA'nın şimdiye kadar yüzde 99'u deşifre edildi.

DNA ve Özellikleri. Şeker;

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

ayxmaz/biyoloji 2. DNA aşağıdaki sonuçlardan hangisi ile üretilir Kalıp DNA yukarıdaki ana DNAdan yeni DNA molekülleri hangi sonulca üretilir A B C D

Genom Sayısal ve Yapısal Mutasyonlar. Prof. Dr. Fatma Savran Oğuz

FARMAKOGENETİK ve KLİNİK ÖNEMİ

MOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARI

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

KALITIMIN İZLERİ MBG 111 BİYOLOJİ I. Hazırlayan: Yrd.Doç.Dr. Yosun MATER. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

HAFTA II Mendel Kanunları

KALITIMIN GENEL İLKELERI. Mendel Genetiği Eksik baskınlık Eş baskınlık Çok alellilik Kontrol Çaprazlaması

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ

ADIM ADIM YGS LYS. 93. Adım KALITIM -19 MODERN GENETİK UYGULAMALAR

DÖNEM I DERS KURULU 3 GENOM VE KALITIM

TIBBĠ BĠLĠMLERE GĠRĠġ DĠLĠMĠ MĠKROBĠYOLOJĠ ANABĠLĠM DALI

b. Amaç: Gen anatomisi ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

Gen Arama Yordamı ve Nörolojik Hastalıklarla İlgili Gen Keşfi Çalışmalarına Türkiye den Örnekler

DÖNEM I DERS KURULU I

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları

Bakteriler Arası Genetik Madde Aktarımı

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER

Bağlantı ve Kromozom Haritaları

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ

DNA ONARIMI VE MUTASYON. Merve Tuzlakoğlu Öztürk Bakteri genetiği dersi Sunum

1. ÜNİTE : HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM

BMM 101 BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ BİYONANOTEKNOLOJİ MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

1. BÖLÜM: GENETİK BİLİMİNE GİRİŞ 2. BÖLÜM: MENDEL VE KALITIMIN İLKELERİ

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Tarımı yapılan bitkilerin ve evcilleştirilmiş hayvanların tarih öncesi bulguları, atalarımızın faydalı türlerin genetik bileşenlerini değiştirmedeki

LYS ANAHTAR SORULAR #7. Kalıtım

GENETİK I BİY 301 DERS 5

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 12. Sınıf 1 GENDEN PROTEİNE

LYS ANAHTAR SORULAR #4. Nükleik Asitler ve Protein Sentezi

Helicobacter pylori (Hp) Dünya nüfusunun neredeyse

KALITIM-2 MENDEL İN ÇALIŞMALARI SELİN HOCAYLA BİYOLOJİ DERSLERİ

DÖNEM I TIBBA GİRİŞ DERS KURULU (01 EKİM Kasım 2018)

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

GÖĞÜS HASTALIKLARINDA GENETİK ARAŞTIRMA. Prof. Dr. Nejat Akar Ankara Üniversitesi

İNSAN GENETİĞİ EK NOT. Çağdaş genetik terminoloji

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1

8. Sınıf Fen ve Teknoloji

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ)

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Süreklilik gösteren özellikler çoğunlukla iki ya da daha fazla gen tarafından kontrol edilirler.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

Helicobacter pylori Enfeksiyonu

DNA Dizileme (Sekanslama)

KALITSAL MADDE PROF. DR. SERKAN YILMAZ

DNA NEDİR? NASIL KEŞFEDİLDİ

İLAÇ ETKİNLİĞİ DİYETLE NASIL DÜZENLENİR? Doç. Dr. Aslı AKYOL MUTLU Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23

*Biyoteknoloji: Canlılar ve Canlıların ürünleri üzerinde, bilimsel teknikler uygulayarak yapılan çalışmalara; biyoteknoloji denir.

Hafta VIII Rekombinant DNA Teknolojileri

AKILCI İLAÇ KULLANIMI

2023 TE İLAÇ VE TEDAVİ

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

ARAŞTIRMACI PERSPEKTİFİNDEN FARMAKOGENETİK BİLGİYE BAKIŞ

ULCOREKS 40 mg Enterik Kaplı Tablet

Transkript:

Güncel Gastroenteroloji Genetik Polimorfizm ve Polimorfizm Çal flmalar Filiz EM R 1, Ali ÖZDEN 2 Ankara Üniversitesi T p Fakültesi, Hepatoloji Enstitüsü 1, Gastroenteroloji Anabilim Dal 2, Ankara Dünyada, biyokimyasal maddelerin birle erek ilk canlı yapı olu turdu u günden beri, bu canlı hayatın kendi ya amını sürdürebilmesi ve nesilden nesile geçi i için kalıtsal bir yapı gerekmektedir. Kalıtsal yapının ne oldu u, içerdi- i bilgiyi yeni ku aklara nasıl aktardı ı, bilginin nasıl ifade buldu u bilimadamlarının kafasında soru i aretleri uyandırmı ve çalı malarını bu sorulara göre yönlendirmi lerdir. Açık haldeki uzunlu u iki metreyi bulmasına ra men, hücre çekirdi i gibi mikronlarla ölçülen bir yapı içerisinde, proteinlerle paketlenmi olarak bulunan DNA (deoksiribonükleik asit), RNA virusleri haricinde, tüm türlerin hayati i levsel ve kalıtsal materyalidir. DNA üzerinde yeralan ve binlerce nükleotid uzunlu undaki bölgelere "gen" denilmesi 900 lerin ilk yarısını bulmasına ra men, genin fonksiyonu ile ilgili ilk ara tırma 800 lü yıllarda ba lamı tır. Avusturyalı din adamı Gregor Mendel, manastırının bahçesinde yıllarca çalı mı, farklı bezelye varyetelerini melezlemi tir. Dikkatli kayıtlar tutarak, melezlerin döllerini saymı, bezelye ekli, çiçek rengi, bitki yüksekli i gibi özelliklere bakarak genlerin fenotipik ekspresyonunu incelemi tir. Dikkatli gözlem, do ru kayıt tutarak verileri dikkatlice analiz etmi ve her bir bitkinin erkek ve di i ebeveynlerinin döllerine kalıtım üniteleri veya faktörlerin varlı ı teorisini ortaya koymu tur. 884 yılında Mendel öldü ü zaman çalı masının de erini kimse bilmiyordu. Mendel'in buldu u faktör veya kalıtım ünitelerinin gen oldu u 900 lü yıllara kadar anla ılamadı. 900 lü yıllarda Mendelin çalı malarının yeniden ke finden sonra genin do ası hakkında büyük bir bilgi patlaması olmu tur. Biyoloji alanında çalı an bilim adamları, hücredeki çekirdek ve kromozomun önemi üzerinde durdular. Çünkü gözlemlerde, kromozomlar yumurta ve polen/spermi olu turmak üzere mayoz esnasında sayısını yarıya indiriyor ve sadece bölünme sırasında görülüyordu. Bu sebeple DNA moleküllerinin nasıl faaliyete geçerek organizmaları ürettiklerini anlamak için birçok çaba sarf edildi. Amerikalı James Watson ve ngiliz Francis Crick birkaç biyolog ara tırmacıyla 953 yılında DNA nın çift heliks yapısını incelediler. DNA kavramı ya amın geleneksel dili oldu u bakterilerde, mantarlarda, bitki ve hayvanlarda yapılan çalı malarla ortaya konuldu. Ya ayan organizmalar arasında yer alan bu ili ki biyoteknoloji ve genetik mühendislik biliminin geli imine neden olmu tur. Mühendislik teknolojisi, bitki ve hayvanları geli tirmek için ya ayan di er organizmaları ve canlıların kısımlarını kullanmı tır. 970 yıllarında, ara tırmacılar DNA'nın bir canlıdan kesilerek di er canlıya yerle tirebileceklerini böylece rekombinant DNA teknolojisini buldular. Bu ekilde insülin, hormon, interferon ve TPA (doku plasminogen aktifle tirici) gibi ilaçları tıp dünyasına sundular. nsan gen terapisi yöntemiyle genleri hasarlı olan veya eksik olan fertlere gen nakli gerçekle tirilmi tir. Gen haritalaması yöntemiyle, genlerin kromozomlar üzerinde bulundu u yerler (lokus) gösterilmi tir. Böylece insan genomunun anatomisi ortaya çıkarılmı tır. Pekçok genin ve di er genetik marker ların birbirlerine göre bir kromozom boyunca dizili sırasının haritalanmasıyla bir kromozomun 24 Güncel Gastroenteroloji 10/1

haritasını veya tüm genom haritasını çıkarmak mümkündür. Bu haritalama, insan gen fonksiyonlarının bilinmesi için gereklidir. Böylece insan genetik hastalıklarının heterojenite ve segregasyon analizleri bu bilgiler ı ı ında yapılabilecek ve gen tedavisi gerçekle tirilebilecektir. Yirminci yüzyılın ba ında, genetik bilimiyle ilgili olarak hiçbir bilgiye sahip olmayan bilimadamları, küçük parçaları biraraya getirerek büyük bilgilere ula mı, yüzyılın sonunda da "insan genom projesi"ini ba latmı lardır. Projedeki amaç insan genomunu olu turan DNA nın tüm dizisini çıkarmaktı ve koordinasyonu Amerika Bile ik Devlet lerinde DOE (Department of Energy) ve NIH (National Institutes of Health) tarafından üstlenilmi tir. nsan genomuyla ilgili bilinmeyenlerin aydınlatılması, insanla do rudan ba lantılı di er bir sektörün hızla ilerlemesine ve büyük atılımlar yapmasını sa lamı tır. Bu da ilaç sektörü ve ilaç ara tırmalarıdır. u anda insan genomunun A-C-T-G kodlarından olu an dizisi tamamlanmaya çalı ılıyor. Ancak, bu kodların dizili sırasını bulmak i in sadece ba langıcı. Önemli olan, bu dizi ne anlama geliyor, hangi dizi bölgesi hangi ko ul ve zamanda faaliyete geçip protein sentezlenmesini sa lıyor, bunu bilebilmek. Yani genomla ilgili çalı malar, proteomik ara tırmalar ile anlam kazanmaya ba lıyor. Özellikle ilaç geli tirme ara tırmaları açısından, genlerin hastalıklarla olan ili kisini bilmek önemlidir. nsandan insana genom farklılıkları (polimorfizm), immün cevabın ve ilaç etkinli inin ki iden ki iye de i mesinin, insanların hastalılıklara kar ı yatkınlıklarının gerçek nedeni olarak gösterilmektedir. Normal bir populasyonda bir karakter için iki veya daha fazla fenotip bulunuyorsa ve fenotiplerden her biri populasyonda % den daha büyük sıklıkla görülüyorsa bu duruma genetik polimorfizm denir. Bulunma sıklı ı % den daha az olursa genetik mutasyon adı verilir. Populasyon çerisindeki Polimorfizmlerin Bazı Olu Nedenleri Vardır. Bunlar ( ekil ): Tek Nükleotid De i imi (Single Nucleotide Polymorfim - SNP): DNA dizisinde her 2000-2500 bazda bir tek baz farklılı ı gözlenir. Bu da aynı tür içerisinde genom farklılı ının bir göstergesidir. Tek nükleotid de i im polimorfizminin bazı alt grupları vardır. ekil. DNA da meydna gelen polimorfizme neden olan olaylar Transisyon: Dizi içindeki bir pürin bazının (A, G) di er bir pürin bazına veya bir primidin bazının (T, C) di er bir pirimidin bazına dönü mesine transisyon denir. A, G G, A C, T T, C Transversiyon: Dizi içindeki bir pürin bazının (A, G) bir primidin bazına (T, C) veya bir primidin bazının bir pürin bazına dönü mesine transversiyon denir. A, G T, C T, C G, A Delesyonlar: DNA dizisi içerisinden nükleotidlerin kırılıp-ayrılması, genin normal uzunlu undan daha kısa olmasına neden olur. E er bu gen, protein kodlayan yapısal bir gense, proteinin aminoasit dizisinde azalma olur ve proteinde fonksiyon bozuklu u görülür. nsersiyon: DNA içerisine nükleotidlerin eklenmesi, genin normal uzunlu undan daha uzun olmasına neden olur. Bu protein kodlayan bir gen ise, proteinin aminoasit dizisinde artma olur. Farmakogenetik, klinik farmakolojinin alanlarından birisidir. Genetik faktörlerin ilaca kar ı verilen cevabı nasıl etkiledi ini ara tırır. E er kalıtsal olan bu özellikler bilinirse, ilaç tedavisine ba lamadan önce hastaya en uygun ilacı, ilacın dozajını ve ki- inin tolere edebilece i dozajı bulmakta kullanılabilir. Bugün, gerekli dozajla ilacı metabolize eden enzimlerin genetik varyantları arasında ili kinin oldu u bilinmektedir. Örne in; sitokrom P450 (CYP)2D6 ve CYP2C 9 ya da ilaç ta ıyıcı p-glikoproteinler üzerinde en çok çalı an ve bilinenleridir. E er enzimatik aktivitede yokluk veya eksiklik GG 25

varsa, standart dozla ba layan ilaç tedavisi yan etki gösterebilmektedir. Bazen ilaca verilen cevap; yüksek konsantrasyonda daha kötü olabilir, örne- in; Helicobacter pylori eradikasyonunda proton pompa inhibitörleri, CYP2C 9 un yetersiz oldu u hastalarda daha etkili sonuç vermi tir. Famakogenetik açıdan proton pompa inhibitörleri üzerine CYP2C 9 polimorfizminin etkisi ve SERT (5-HTT) polimorfizmleri ile IBS (irritable bowel syndrome) arasındaki ba lantı tanımlanarak polimorfizm çalı maları örneklendirilecektir. Proton pompa inhibitörleri (PPI); omeprazol, lansoprazol, rabeprazol, esomeprazol ve pantoprazol kullanılan asit inhibitör ilaçlarıdır. Bunlar ince barsakta emildikten sonra sistemik döngüye girer, gastrik paryetal hücrelere ula ır, burada proton pompalarına (H + /K + -ATPaz) ba lanır. Proton pompalarının fonksiyonlarını etkisiz hale getirir ve güçlü asit inhibisyonuna neden olurlar. Proton pompa inhibitörlerinin en önemli ve yaygın kullanım alanları, asitle ili kisi olan hastalıklardır. Örne in; Peptik ülser, gastro-özofageal reflü hastalıklarında (GERD) ve Zollinger Ellison sendromu gibi. PP leri aynı zamanda Helicobacter pylori eradikasyonunda amoksisilin ve klaritromisin antibiyotikleri ile birlikte kullanılır. Proton pompa inhibitörlerinin hepatik metabolizmasında sitokrom P450 (CYP) sistemi görev alır. Proton pompa inhibitörlerinin metabolizmasındaki en önemli enzim CYP2C 9 dur. CYP2A4 ise metabolizmadaki di er enzimdir ( ekil 2). CYP2C 9 deki polimorfizmler, proton pompa inhi bitörlerinin farmakogeneti inde ve farmakodina mi- inde etkilidir. Bu noktada asıl amaç, CYP2C 9 un genetik polimorfizmlerinin, proton pompa inhibitör metabolizması üzerindeki etkilerini bulmak ve klinik tedavide; proton pompa inhibitör tabanlı tedavisi olan gastro-özofageal reflü hastalı ı ve H. pylori enfeksiyonları için en etkili tedavi dozajını hesaplamaktır. ekil 2. Omeprazol -OP2 nin metabolizması CYP2C 9: Bu enzimin ilk sınıflandırılması fenotipleri üzerinden olmu tur. Fenotipik olarak yaygın metabolizör (EM) ve zayıf metabolizör (PM) olmak üzere ikiye ayrılır. Enzim aktivitesi ve genetik analizler arasındaki ba lantı ortaya çıktıktan sonra enzim üç genotipik gruba ayrılmı tır. Hızlı metabolizör (RM) grup, orta metabolizör (IM) grup ve zayıf metabolizör (PM) grup olmak üzere sınıflandırılır. Hızlı metabolizörlerde (RM); her iki allelin CYP2C 9 genini kodlayan bölgelerinde mutasyon yoktur yani yabanıl tiptedir (wt: wild type). Kodlanan enzim normaldir (wt/wt). Orta metabolizörlerde (IM); allellerin birinde CYP2C 9 genini kodlayan bölgede mutasyon varken (m), di erinde mutasyon yoktur. Normal olarak kodlanan enzimde fonksiyon eksilmesi görülür. (wt/m). Zayıf metabolizörlerde (PM) ise; her iki allelin CYP2C 9 genlerinde mutasyon vardır ve iki mutant allel normal enzim kodlayamaz (m/m). Enzim aktivitesinde eksiklikle sonuçlanır. Bu enzimin zayıf metabolizörlerinin (PM) yüzdesi etnik gruplar arasında farklılık gösterir: Beyaz Amerikan populasyonunda %2,5; Afrika-Amerikan populasyonunda %2; Beyaz Avrupa populasyonunda %3-5; Çin-Mo ol populasyonunda % 3, 4 ve Japon populasyonunda % 8-22, 5 dur. CYP2C19 POL MORF ZMLER N N PROTON POMPA NH B TÖRLER N N (PPI) FARMAKOK NET VE FARMAKOD NAM ÜZER NDEK ETK LER Omeprazol ün 20 mg tek dozda verildi i zaman, plazmadaki omeprazol konsantrasyonu CYP2C 9 un üç farklı genotipine (RM, IM, PM) göre de i mektedir. Zayıf metabolizör gruptaki (PM) plazma omeprazol düzeyi uzun süre yüksektir. Buna kar ın 5-hidroksiomeprazol düzeyi zayıf metabolizörlerde (PM), hızlı (RM) ve orta (IM) metabolizörlere göre daha dü- üktür. PM lerde omeprazolün sülfoksidasyonu ve omeprazol sülfonun, 5-hidroksiomeprazol sülfona metabolize olması gerçekle mez. Çünkü bu grupta enzim eksiktir. lginç bir ekilde, zayıf metabolizörlerde (PM); omeprazolün hidroksilasyonu CYP3A4 enzimi ile gerçekle ir. PM lerin plazma konsantrasyon-zaman e rileri, hızlı metabolizörlerden yakla ık 3 kez daha yüksektir. 20 mg omeprazol tek dozda verildi i zaman, intragastrik ph profilide üç genotipte farklılık göstermektedir. Yirmidört saatlik intragastrik ph düzeyi hızlı metabolizör grupta dü ük, orta metabolizörlerde orta seviyede, zayıf metabolizörlerde en yüksek seviyededir. 26 Mart 2006

PROTON POMPA NH B TÖR TABANLI HELICOBACTER PYLORI ERAD KASYON TEDAV S H. pylori eradikasyonu, üst gastrointestinal hasarların giderilmesi için önemli bir stratejidir. Bu hastalıkların ba ında peptik ülser ve gastrik MALT oma gelir. H. pylori eradikasyonunda yaygın olarak proton pompa inhibitörleri ve ilave olarak iki anti bakteriyel ajan kullanılır. Bunlar amoksisilin, klaritromisin dir. Birçok nedenden dolayı H. pylori eradikasyonunda proton pompa inhibitörleri anahtar ilacı olu turur. Birincisi; proton pompa inhibitörleri, yüksek olan mide ph seviyesini nötral düzeye dü ürür. Böylece antibiyotiklerin bozulmadan stabil kalmasını ve biyouygunluk alanı sa lar. kincisi; mide ph ının nötral düzeyde olması H. pylori nin hızla büyüme fazına ula masını sa lar ve böylece bakterinin dı ardan en fazla madde aldı ı fazda antibiyotik alınımı artar dolayısıyla antibiyoti e kar ı duyarlılık artar. Üçüncü olarak; proton pompa inhibitörleri ile asit salgılanmasının baskılanması antibiyotik konsantrasyonunu artırır. Bu sayede proton pompa inhibitörleri anti-h. pylori etkisine sahiptir ve H. pylori eradikasyon tedavisinde vazgeçilmez bir yere sahiptir. HELICOBACTER PYLORI ERAD KASYONUNDA PROTON POMPA NH B TÖRÜ/AMOKS S L N KOMB NASYON TEDAV S LE CYP2C19 POL MORF ZMLER ARASINDAK L fik H. pylori eradikasyon tedavisinde iki hafta süresince; günde bir kez 20 mg omeprazol+günde dört kez 500 mg amoksisilin uygulanır. Eradikasyon yüzdeleri hızlı metabolizörlerde (RM) %30, orta metabolizörlerde %60, zayıf metabolizörlerde (PM) % 00 dür. Bu da zayıf metabolizörlerde omeprazolün uzun süre plazma konsantrasyonlarının yüksek kalması sonucu, intragastrik ph uzun süre nötralize olarak kalır ve antibiyoti in bakteri üzerine etkisi daha fazla ve uzun sürelidir. Zayıf metabolize eden ki ilerde eradikasyon yüksektir. SEROTON N TRAfiIYICI GEN (SERT-5HTT) POL MORF ZMLER LE RR TABLE BARSAK SENDROMU ( BS) ARASINDAK L fik Serotonin (5-hidroksitriptomin, 5-HT) kardiyovasküler sistem, santral sinir sistemi, gastrointestinal sistemde etkin rol oynadı ı bilinmektedir. Depresyon, sosyal fobi, migren, izofreni, yeme bozuklulukları, bulantı ve kusma gibi bir çok hastalı ın etiyolojisinde yer alır. Gasrointestinal motilite ve sekresyonların kontrolünde önemli anahtar rol oynar. Serotonin birincil olarak, barsak epitelyum hücre tabakasının enterokromafin (EC) hücrelerinden sentezlenir. Enterik nöronlarda (submukozada) az da olsa sentezlenir. Bu nöronların hücre gövdelerine ve sonlarına; çoklu alt tipe sahip serotonin reseptörleri yerle mi tir. Serotonin transporter (SERT) geni kromozom 7q. -q 2 ye haritalanmı tır ve iki temel polimorfizme sahiptir. Birincisi SERT geni intron 2 de bulunan 5-8 bp lik bir bölgenin farklı sayılarda tekrar etmesine ba lı "de i ken sayıda ardı ık tekrar" (Variable Number of Tandem Repeats: VNTR) polimorfizmi, di eri promotor bölgede (5-HTT gene-linked polimorphic region: 5-HTTLPR) 20-22 bp lik ikili tekrardan olu an 44 bp lik insersiyon/delesyon polimorfizmidir. Delesyon olan allel kısa (s) ile gösterilirken, insersiyon allel uzun (l) olarak gösterilir. Her iki allelde de insersiyon olmu (l/l) genotipindeki homozigot uzun bireylerde, serotonin geri alınımı herozigot uzun (l/s) ve homozigot kısa (s/s) ya göre daha fazladır. Buda bir ya da iki allelin delesyona u raması transkripsiyon düzeyinde dolasıyla protein fonksiyonunda azalmaya neden olmakta, buda serotoninin geri alınımını azaltmaktadır. Pata ve arkada ları, s/s homozigot polimorfizminin kabızlık tipi IBS (k BS), l/s heterozigot polimorfizminin dibs için risk oldu unu göstermi tir. Camilleri ve arkada ları, polimorfizmi olan (diyare) dibs lilerde alosetronun (5HT3- antagonisti) daha etkili oldu unu göstermi tir. Bu çalı mada ayrıca s/s homozigot polimorfizmi (kabızlık) kibs de daha sık gözlenmi tir. Moleküler genetik alanındaki yakın dönemdeki geli meler, insan genomundaki bütün genleri, ilaç güvenli i ve etkinli indeki çe itliliklerle ba lantılı olarak ilaç metabolizması, ilaç hedefleri ve reseptör sonrası ikincil haberci sistemlerin genlerini de içerecek ekilde çalı mak için bulunmaz bir fırsat sunmaktadır. Farmakogenetik, klinik ara tırmalar ve ilaç tedavilerinin sonuçlarındaki belirsizlikleri azaltacak ve ilaç toksisitesi riskini önemli ölçüde azaltacak rasyonel bir çatı sa lamaktadır. Bu yazıda, ilaçlarla yapılan farmakogenetik çalı malara de inilmi tir. GG 27

KAYNAKLAR 1. Roots I, Gerloff T, Meisel C, et al. Pharmacogenetic-based new therapeutic concepts. Drug Metab Rev: 2004 Oct;36(3-4):617-37. 2. Furuta T, Shirai N, Sugimoto M, et al. Influence of CYP2C19 pharmacogenetic polymorphism on proton pump inhibitor-based therapies. Drug Metab Pharmacokinet: Review. 2005 Jun; 20(3); 153-67. 3. Klotz U, Schwab M, Treiber G. CYP2C19 Polymorphism and proton pumb Inhibitors: Basic Clin Pharmacol Toxicol: 2004 Jul; 95(1): 2-8. 4. Yeo A, Boyd P, Lumsden S, et al. Association between a functional polymorphism in the serotonin transporter gene and diarrhoea predominant irritable bowel syndrome in women. Gut. 2004 Oct; 53(10): 1452-8. 5. Dennis L. Murphy, Alicja Lerner, Gary Rudnick and Klaus- Peter Lesch. Serotonin Transporter: Gene, Genetic Disorders, and Pharmacogenetics: Mol Interv. 2004 Apr; 4(2): 109-23. 6. Pata C, Erdal M E, Derici E, et al. Serotonin transporter gene polymorphism in irritable bowel syndrome: American Journal of Gastroenterology Volume 97 Issue 7 Page 1780. 7. Saito Y A, Petersen GM, Locke G R, et al. The Genetics of Irritable Bowel Syndrome: Clin Gastroenterol Hepatol. 2005 Nov; 3(11): 1057-65. 28 Mart 2006