AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN:1694 528X Sayı: 11 Ocak 2007



Benzer belgeler
SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İ Ç İ N D E K İ L E R

Kitabın çok sayıda tezi bulunmakla birlikte bence bunlar üçe indirilebilir:

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 2. Hafta Ders Notları - 12/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Yrd. Doç. Dr. Engin ŞAHİN Fatih Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi KURUCU İKTİDAR. politik bir yaklaşım

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

2. Iletisim Adresi : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü,

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

SİYASETİN BAĞIMLILIĞI VE GÖRECE ÖZERKLİĞİ

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR

POULANTZAS IN KAPİTALİST DEVLET KURAMI: SİVİL TOPLUM VE DEVLET ARASINDAKİ İKİLİĞİN AŞILMASI

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS LİSTESİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 3. Hafta Ders Notları - 19/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

Kitap Eleştirisi Üretken Emek, Üretken Olmayan Emek ve İşçi Sınıfı:Poulantzas Kitabı 1 Üzerine Düşünceler

Sivil Toplum ve Ötesi

29 Eylül 2010 Çarşamba (Canlı) DÜŞÜNCE KERVANI NDA FAŞİZM ÜZERİNE TARTIŞMALAR. CUMARTESİ SU TV. SAAT: (Tekrar)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

ALEXIS DE TOCQUEVILLE E GÖRE SİVİL TOPLUM

Yayına Hazırlayan: Hüsnü Bilir Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın- H. Alpay Öznazik Redaksiyon: Hüsnü Bilir Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Ali İmren

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

A Framework for an Emancipatory Social Science

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Cem Somel in Türkiye de Küreselleşmeye Tepkiler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 4. Hafta Ders Notları - 26/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş PSIR Temel siyasal deyimleri ayırt eder 1,2,3 A,C

İktisat Tarihi I. 6-7 Ekim

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF İNSAN HAKLARI, YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat Kredi AKTS Kentleşmenin Ekonomi Politiği. Bu ders için ön koşul gerekmemektedir.

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

Burjuvazinin sahneye çıkışı BURJUVAZİ KRAL İŞBİRLİĞİNİN SERENCAMI

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

Yard. Doç. Dr. Sezgin Seymen ÇEBİ. Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi. SOSYAL ADALET Tarihsel ve Kuramsal Bir Bakış

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

Politika Bilimi (LAW 221) Ders Detayları

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM

AVRUPA BİRLİĞİ NE GİRİŞ SÜRECİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI: SİVİL TOPLUM, DEMOKRASİ VE GÜVEN YÜKSEK LİSANS TEZİ

İNSAN HAKLARI SORULARI

İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları

MALİYESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Hukuk Sosyolojisi Açısından Hukuk

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarýyýl T+U Saat Kredi AKTS HUKUKA GİRİŞ LAW

Doç.Dr. Levent Eraslan. Eğitimin Sivil Hali...

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

2008 yılında gönüllü çabalarla kurulan Uluslararası Şeffaflık Derneği ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm

ESKİŞEHİR ATATÜRK MESLEK LİSESİ 2. DÖNEM 1. YAZILI YOKLAMA SORULAR.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Genel olarak ticaret ve işbölümü ne kadar fazla serbest olursa ve rekabet mevcut ise halk o ölçüde fazla fayda sağlar. Adam Smith

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK ANAYASA HUKUKU LAW

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Transkript:

FARKLI KURAMSAL PERSPEKTİFLER ÇERÇEVESİNDE SİVİL TOPLUM TARTIŞMALARININ KARŞILIKLI ANALİZİ Hüsamettin İNAÇ Selami ERDOĞAN Özet: Bu çalışma; 17. yüzyıldan itibaren sivil toplum kavramının kuramsal altyapısını hazırlayan teorisyenlerin bu kavrama yükledikleri farklı anlamlar bağlamında yürütülen tartışmalardan hareketle sivil toplum arayışlarına bir ışık olmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede sivil toplum tartışmalarının kopuş ve süreklilik trendi üzerinden sosyo-politik bir analizi yapılmakta ve farklı toplumsal formasyonlarda yaşayan, farklı idealleri taşıyan ve hayat algılayışları ciddi anlamda farklılık arz eden siyaset bilimci ve kuramcılarının kavrama kattıkları yeni anlamlar analojik düzlemde irdelenmektedir. Anahtar Kelimeler: Sivil Toplum, sözleşme teorileri, kaynak bağımlılığı kuramı, kendiliğinden düzenleyici toplum, devlet A COMPARATIVE ANALYSIS OF CIVIL SOCIETY DEBATES WITHIN THE CONTEXT OF DIFFERENT THEORETICAL PERSPECTIVES Abstract: This study aims to be inspring about new and modern civil society concept by initializing from the discussions of 17th century theorists within the context of their attributions subjected for this notion. In this framework, the socio-polical analysis relevant with the civil society discussions has been for the respect of their continuity and beraking points depending on the period where they had lived. The elaboration for the considerarion of the political scientist, who had different social formation and share diffenret ideals and different point of views, paradaxocially can be found in this article. Key words: Civil society, social contract theories, resource dependency theory, selfregulating society, the state 1

Giriş: Sivil toplum kavramı yüzyıllar boyunca aynı içeriğe sahip olmuş bir kavram değildir. Zaman içinde semantik (anlam) kaymalara uğramış ve günümüzde bile üzerinde bir konsensüs sağlanamamıştır. Bununla birlikte uzun yıllar boyunca pek çok düşünür tarafından üzerinde çalışılması açısından önemlidir, bu süreçte kavrama katkıda bulunan belli başlı düşünürler ve ekollerin oluştuğu göze çarpmaktadır. Bu bağlamda karşımıza öncelikle sözleşmeciler olarak adlandırılan düşünürler çıkmaktadır. Öte yandan bu düşünürler doğal hukuk kuramcıları olarak da adlandırılmaktadırlar (Hobbes ve John Locke), klasik ekonomi politikçiler (Adam Smith ve Adam Ferguson), Alex Tocqueville, Hegel, Marx, Gramsci, Poulantzas ve Althusser çıkmaktadır. Sivil toplum kavramı sözleşmecilerin çalışmalarında bugünkü anlamda politik topluma eş bir nitelik taşır, onlar sivil/politik toplumu doğal toplumun karşıtlığı olarak algıladılar, onlarda sivil toplum-devlet karşıtlığı söz konusu değildir, hatta birlikteliğinden söz edilebilir. Doğa durumu sivil/politik toplumun öncesi bir durumdu, doğa durumunda politik olmayan bir yaşam söz konusu idi. Doğal durumda insan insanın kurdudur, herkes herkesle savaş halindedir (GÖZE, 2000:133-153), bahsi gecen doğal durum kendi kendini düzenleyemediğinden bir Leviathan a (düzenleyici bir otoriteye) ihtiyaç vardır. Öte yandan, hem Hobbes hem de Locke göre böyle bir durumda bile bireyler kendi çıkarları peşinde koşabilirler (GÖZE, 2000:133-155). Gerçekte bu iki düşünür sivil toplum kuramcıları olarak kabul edilmemelerine rağmen doğal haklar konusunda getirdikleri açılımlardan dolayı (ki onlara göre doğal haklar egemenin kudretinden değil, doğal durumdan kaynaklanmaktaydı) sivil toplum düşüncesinin gelişimine katkı sağlamışlardır. Sivil toplumun gelişimini kapitalist toplumun gelişiminden bağımsız olarak değerlendirmemek gerekmektedir (bunun yanında laik otoritenin ortaya çıkışı, özel mülkiyet fikri, kent kültürü, anayasacılık v.s eklenebilir). Klasik ekonomi politikçilerle (KEP-Adan Smith ve Adam Ferguson) ortaya çıkan self-regulating society (kendi kendini yöneten toplum) kavramının ortaya çıkması sivil toplum açısından önemli bir uğrak olmuştur. Sözleşmecilerin tarih ve bilimdışı düşüncelerine karşı KEP çiler tarihselci ve bilimselci 2

görüşlere sahiptirler. Sözleşmecilerde bulamadığımız kendi kendini yöneten toplum fikri onlar da mevcuttur. Sivil toplum artık onlar için doğa durumunun karşıtı değil, tersine feodalizmin ve despotizmin karşıtıdır, sözleşmecilerden ayrıldıkları temel nokta budur. Onların ayırımını yaptıkları bir diğer önemli nokta ise ekonomi-politika ayrışmasıdır. Daha önce hiç yapılmadığı bir şekilde ekonomi önselleşmekte, politikayı aşmaktadır. Sözleşmeciler tarafından hiç hesaba katılmayan ekonomi politikanın önüne geçmekte ve radikal bir kopuş söz konusu olmaktadır (SAVRAN, 1987:17-99). Sivil toplum artık özel gereksinmelerin karşılandığı bir alan olarak görülmektedir ki daha sonra Hegel ve Marx ta da görüleceği üzere artık sivil toplum gereksinmeler sistemi olmuştur. KEP çilerle birlikte yavaş yavaş devletsivil toplum karşıtlığının temelleri atılmaya başlanmaktadır. KEP çilerin analizlerine göre toplum halinde (karşılıklı gereksinmelerden dolayı) yaşayan insanlar çıkarları için olumlu davranışlarda bulunurlar, ama sözleşmecilerden Hobbes a göre bu durum şiddete, çatışmalara yol açmaktaydı. İnsanlar kendi çıkarları için çalışırken düzeni KEP çilere göre piyasa (görünmez el) kendi sağlıyordu (oysa Hegel e vardığımızda bu görev devlete verilmiş olacaktı).egoizm KEP çiler için problem değildi, hatta gerekliydi, bireyler tek tek mutlu olduklarında sonuçta toplum mutlu olurdu. Hegel ve Marx için bu durum kabul edilemez nitelikte olacaktır. KEP çiler açısından bireyin özbilinçli bir varoluş alanı olan sivil toplum pozitif alandır. Halbuki bu Marx ve Hegel de negatiftir. Toplum ve ekonomi kendi kendini düzenleyebileceğinden dolayı sözleşmecilerden Hobbes un öngördüğü Leviathan a da gerek yoktur. KEP çiler ekonomiyi olumlarken, politikayı olumsuz bir uğrak olarak kabul ederler. Sivil toplum devlete yön verecektir, devlet sadece düzenleyici olacak ve minimum düzeyde kalacaktır. Hegel in düşündüğünün zıddına devlet iyiye ve güzele karar vermemelidir. Toplumsal ilerleme sivil toplumla gerçekleşir. Görünmez el sayesinde özel çıkarlar sonuçta kamu çıkarı olmaktadır. Sözleşmecilerde doğa durumunun aşılması ve devletin gerekliliği ön planda iken, bu defa self-regulating haldeki özbilinçli bireylerden oluşan sivil toplum önselleştirilerek devlet aşılmaktadır. Sözleşmecilerin öngördüğü şekilde devletle birey değil, bireyle birey sözleşme yapar, bireysel egemenden egemen bireye geçilmiştir. Toplumsal bir oluşuma birey isterse girer, bu oluşumlar bireyden üstün olamazlar. Feodalizmdeki doğuştan olan ayrıcalıkları kabul etmezler, en azından bireyler şeklen hukuk karşısında eşittirler. Toplumsal iyinin ne olduğuna 3

da devlet karar veremez. Artık KEP çiler sayesinde sivil toplum sözleşmeye dayanan bir alan olmuş, devletse esas odaklanılacak alan olmaktan çıkmış, bu işlevini sivil topluma kaptırmıştır. Alexis de Tocqueville de sivil toplum tartışmalarına katkıda bulunan önemli bir düşünürdür, Amerika da Demokrasi adlı çalışmasında görüşlerini sergileme fırsatını yakaladı. O sivil toplumu ilk defa ayrı bir örgütlenme alanı olarak tanımlamıştır. Devletin, sivil toplumun özgürlüklerini sınırladığını belirterek, bunun doğru olmadığına ve devletin sınırlandırılması gerektiğine işaret etmiştir. İşte devlet ancak sivil toplum sayesinde sınırlandırılabilir demektedir, sivil toplumun kurumsal yapısını da dernekler ve örgütler oluşturur(tocqueville, 1994:50-60), onun bu görüşü geçerliliğini günümüzde bile korumaktadır. Ayıca derneklere üyeliğin zorunlu değil gönüllülük esasına göre olması gerektiğini vurgulamaktadır. Sivil toplum örgütleri tampon işlevi görürler, bireyi devlete karşı korur, özgürlüğün ve özerkliğin garantisidir(tocqueville., 1994:25), günümüz tartışmaları açışından KEP çilere göre daha önemli bir miras bırakmıştır. Hegel ise özellikle kendinden önce sivil toplumu adeta putlaştıran KEP çilere yönelttiği eleştirilerle, sivil toplum tartışmalarında yer alır. Bunun yanında sivil toplumu modern dünyanın bir ürünü kabul etmesi açısından KEP çilerle paralel düşünmektedir. Ona göre KEP çilerin iddia ettiği gibi sivil toplum sadece güzellikler alanı değildir, aynı zamanda sefalet ve moral bozukluğu alanıdır. Sivil toplum yozlaşabilir, onun için Hegel de sivil toplum KEP çilerin aksine pozitif bir uğrak değildir. Özçıkarların toplumsal ilerlemenin itici gücü olduğu görüşüne de katılmaz. O na göre özçıkarlara dayalı etkinlikler egoizme benmerkezciliğe, toplumsal bütünleşmeye ilişkin araçsalcı yaklaşımlara yol açar, sonuçta etik yaşamın temeli ortadan kalkar. Modern toplum etik yaşamı gerçekleştiremez, KEP çilerin iddia ettiği gibi kendi kendini yönetemez. Modernitenin zararlarına karşı Tocqueville tampon olarak sivil toplumu önerirken, Hegel de ise bireyin kendi varoluşu içerisinde bir korumayla karşılaşıyoruz, bu korumayla kastedilen şey etik yaşamdı. Etik yaşam, üyelerin önceden saptanmış belirli değerleri paylaştıkları, belli bir toplum biçiminde söz konusudur. Tikellik (bireysel öznellik) KEP çilerde olduğu gibi her zaman iyi bir şey değildir, toplumu çökertebilecek bir özelliktir. Tikelliğin tek başına bırakılmaması gerekir, mutlaka 4

evrensellikle ilişkilendirilmesi gerekmektedir. KEP çilerin aksine sivil toplum kendi başına bırakılmamalıdır, mutlaka eğitilmeli ve denetlenmelidir, eğitim ise etik toplum düşüncesi doğrultusunda olmalıdır. Sivil toplum tikellik ve evrensellik arasındadır. Hegel bireyler arasındaki karşılıklı bağımlılığın toplumsal duyguyu oluşturduğunu ifade eder. KEP çiler gibi Hegel için de sivil toplum bir gereksinmeler sistemini ifade eder ve her ne kadar bireysellikle parçalanma süreçlerini özünde taşısa da, aynı zamanda bütünleşme eğilimini de barındırır (HEGEL,1991:159), Hegel KEP çilerin piyasayı olumlulaştırmalarını da sorgular. Hegel e göre piyasa yabancılaşma ve şeyleşmeye yol açar; yani insan ilişkileri yerine metalararası ilişkiler söz konusu olmaktadır. Toplumsal ve ahlaki nedenlerle (KEP çilerin aksine piyasaya müdahale edilmelidir. Ayrıca kendisi sorun olan piyasa, sorunları çözemez. Hegel de dolayımlar sisteminde denetleyen kurumlar göze çarpar. Bunlar a) Kamu otoriteleri b) sınıflar, zümreler ve korporasyonlardır: Korporasyonlar bireyselliğin aşılmasında önemli bir uğraktırlar, buralarda birey bir etik ve kimlik edinir. Korporasyonlar, Hobbes un öngördüğü herkesin herkesle savaşını sınırlar. Hegel in getirdiği çözümlemede en tepede devlet vardır, ancak o salt devlet merkezli bir düşünürde değildir. Bazı açılardan antiliberal gibi görünse de, bireysel varoluşa, tikelliğe, sivil topluma karşı da değildir. Yalnız Hegel in açmazı serveti olmadığı için korporasyonlara dahil olamayan yoksulların onun tasarladığı etik yaşama katılmamaları problemidir. Bu nedenle onun projesi eksik bir proje olacaktır. Marx ta ise Hegel in çözümlemesinin zıttına, Marx devleti sivil toplumdan türetmektedir. Yine Marx, Hegel in çözümlemesinde yer alan etik yaşam ve evrensellik olgularının totaliter bir rejimi getirebileceği uyarısında bulunmaktadır. Hegel ci çözümleme de yoksulların, mülksüzlerin korporasyonlar dışında bırakıldığı gerçeğine işaret eden Marx bu evrenselci yaklaşımın sınırlı bir etik projesi olduğunu vurgular. Dahası bu yığınlar öyle bir durumda şiddet ortaya çıkarabilirler, Hegel çelişkiyi mülk sahipleri arasında görürken, Marx ise mülk sahipleri ile mülksüzler arasında görmektedir. Marx siyasi özgürleşim (Emancipation) açısından da devlet sivil toplum ilişkilerine katkıda bulundu. Hukuksal olarak bir eşitlik sağlansa da, KEP çilerin iddiasına karşı çıkarak nesnel bir eşitliğin olmadığını vurguladı. Hem Hegel, hem de Marx sivil toplumu herkesin bireysel çıkarları için çalıştığı bir 5

egoizm alanı, negatif uğrak olarak kabul ederler. Bu noktada bir süreklilik söz konusudur. Marx açısından 1789 da bir sivil toplum devrimidir, bu sayede sivil toplum ve politika birbirinden ayrılmıştır, sivil toplum siyasal olmaktan çıktı, O na göre politika ve ekonomi ayrıştı, yurttaş ile somut birey ayrışımı da oluşmuştur. Sivil toplum alanında varoluş (burjuva/somut varoluş) ile devlet alanındaki varoluş (siyasi/yurttaşlık) ayrışmaktadır, bu Hegel de de varolan bir durumdur. Marx ta sivil toplum alt yapıda yer alırken bu Gramsci de üst yapıda yer alacaktır. Marx, Hegel de ve daha öncekilerde var olmayan, sivil toplum yerine tüm insanların kaynaşmasını öngören bir topluluksal yaşamı benimser. Marx ta da Hegel ci bir süreklilik unsuru olarak, sivil toplum, burjuva ilişkileri sonucunda ortaya çıkan bir meta ilişkileri alanı olarak görülmektedir. Marx kapitalizm öncesi sivil toplumla bizatihi sivil toplum arasında bir ayrım yapmaktadır, arı biçimiyle sivil toplum ancak kapitalizmle birlikte gelişebilir (SAVRAN, 1987:190) Marx ın bir önemli katkısı da sivil toplum içinde hegemonya kurmuş olan burjuvanın iddia ettiği gibi genel olarak tüm toplumu temsil edemeyeceği görüşüdür. Marx ta da KEP çilerde olduğu gibi sivil toplum ekonomik ilişkiler alanıdır. Sivil toplum yapısal kerteye yerleşmiş konumdadır. Temel belirleyici unsur sivil toplumdur. Gramci de dikkate değer bir sivil toplum kuramcısıdır. Marx tan burjuva ekonomisi kavramını alarak kapitalist sistemi çözümlerken bunu temel bir izlek olarak kabul etmiştir. (CARNOY, 2001: 252-278) Gramsci sivil toplum tartışmalarında devrim niteliğinde bir yaklaşım getirerek sivil toplumu Marx ın aksine alt yapısal alan değil, üst yapıya koymuştur (KEANE, 1998:102). İki tane üst yapısal düzeyi öngörmektedir, biri sivil toplum yani özel diye adlandırılan organizmalar bütünü, diğeri, siyasal toplum yani devlet tir. Egemen grup bu araçlar vasıtası ile hegemonyasını kurar. Gramsci, Marx ın görüşlerine zıt bir biçimde sivil toplumun maddi ilişkilerin tümünü değil, ideolojik-kültürel ilişkilerin tümünü içerdiğini belirtmektedir (KEANE, 1998: 103). Gramsci sivil toplum kavramını çözümlemesinde ideolojiye başvurmaktadır. O na göre toplumsal bir grubun, toplumun bütünü üzerindeki siyasal ve kültürel hegemonyası, devletin etik bir içeriği olarak sivil toplum derken sivil toplumla ideoloji neredeyse örtüşen kavramlar olarak kabul edilmektedir (ÖZBEK, 2000:122). Onun tarihsel (altyapı ve üst yapı) blokunda, iki grubun ilişkileri 6

aydınlar aracılığı ile sağlanmaktadır. Alt yapıda bir determinizm söz konusu iken üst yapı uğrağında özgürlüğe geçilmiş olur (ÖZBEK, 2000:119). O nun sivil toplum tartışmasına en önemli katkısı kendisine gelinceye kadar hiç kimsenin yapmadığı kadar üst yapıya önem vermesidir ki, bu nedenle Marx altyapılar kuramcısı olarak görülürken Gramsci üstyapılar kuramcısı olarak adlandırılmıştır. Gerek Marx, gerekse de Gramsci nin temel vurguları- Hegel in aksine-sivil toplum olmuştur. Poulantzas ise sivil toplum tartışmalarında önemli bir uğrak olan kapitalist sınıf mensupları hakkında çözümlemeleri ile gündeme gelmektedir. Kapitalist sınıf mensupları farklı çıkarları temsil eden birimlerden oluşmaktadır. Kapitalist siyasal iktidar, toplumla ideoloji aracılığı ile egemenliği sağlamış olan kapitalist çıkarların en güçlü temsilci biriminin önderliğinde kurulmuş bir iktidar bloğundan ibarettir (SAYBAŞILI, 1985: 58-60). Ancak, kapitalist devlet, kapitalist sınıflardan görece bağımsız olmazsa toplumda denge sağlanamaz. O na göre kapitalist toplumda temel çelişki üretimin toplumsal, bölüşümün ise özel oluşudur. Kapitalist üretim tarzı son kertede belirleyici olan ekonomik yapı ile görece bağımsız olan ideolojik yapılardan oluşmaktadır (SAYBAŞILI, 1985:60-61). O nun bu tespitleri kapitalist toplumun ürünü olan sivil toplumla ilgili tartışmalarda ufuk açıcı bir rol oynamaktadır. Althusser da sivil toplum konusunda dikkate değer görüşler üretmiştir. Althusser Marx ın devlet anlayışına katılmaktadır ve devleti, iktidarı elinde tutan sınıfın, bu iktidarı sürdürmek için, diğer sınıflar üzerinde uyguladığı bir baskı aracı olarak görmektedir. Onun en önemli çalışması devletin ideolojik aygıtları adlı çalışmasıdır. Devletin ideoljik aygıtları (DİA) devletin baskı aygıtı ile aynı şey değildir. DİA lar (Din DİAsı, Aile DİAsı, sendikal DİA, kültürel DİA v.s ) varolan toplumsal ilişkilerin sürekliliğini sağlar. Baskı aygıtı kamuda, devletin ideolojik aygıtları ise çoğunlukla özel alandadır. Althusser daki DİA lar Gramsci deki sivil topluma denk gelmektedir (ÖZBEK, 2000, 144). Gramsci, bir sınıfın sivil toplumu ele geçirmeden iktidar olamayacağını belirtiyordu, Althusser da bu durum, DİA lar ele geçirilmeden iktidar olunamayacağı şeklini almış görünmektedir (ÖZBEK, 2000: 145), yani Gramsci deki sivil toplum ne ise, Althusser daki DİA lar da hemen hemen aynı şeydir. 7

KAYNAKÇA: CARNOY, Martin (2001), Gramsci ve Devlet,(çev:Mehmet YETİŞ), Praksis (3) GÖZE, Ayferi (2000), Siyasal Düşünceler ve Yönetimler, ( İstanbul:Beta Yayınları) HEGEL, G.W.F. (1991), Hukuk Felsefesinin Prensipleri, (Çev:Cenap KARAKAYA), (İstanbul:Sol Yayınları) KEANE, John (1998), Sivil Toplum ve Devlet, (çev:erkan ALAN/aksu BORA) (İstanbul:Ayrıntı Yayınları) ÖZBEK, Sinan (2000), İdeoloji Kuramları,(İstanbul:Bulut Yayınları) SAVRAN, Sungur (1987), Sivil Toplum ve Ötesi, (Alan Yayınları) SAYBAŞILI, Kemali (1985), Siyaset Biliminde Temel Yaklaşımlar, (Ankara:Birey ve Toplum Yayınları) TOCQUEVİLLE, Alexis De (1994), Amerika da Demokrasi, (çev: İhsan SEZAL/Fatoş DİLBER), (Ankara:Yetkin Yayınları). 8