Parasetamole Bağlı Gelişen Bir Akut Jeneralize Ekzantematöz Püstülozis Olgusu

Benzer belgeler
mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Fenitoin tedavisi alan hastalarda çok çeşitli deri döküntüleri görülebilir. Sistemik Tutulumlu Püstüler Toksidermi: DRESS ya da AGEP?

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

Bir Akut Generalize Ekzantematöz Püstüloz Olgusu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Mugla Sitki Kocman Universitesi Egitim ve Arastirma Hastanesi, Deri ve Zuhrevi Hastaliklar Klinigi, Mugla, Turkey

Geç Tip Beta Laktam Allerjisinde Tanısal Testlerin Önemi: Olgu Sunumu

%5 Her iki ebeveyn atopik

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

ği Derne Üroonkoloji

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Pediatri ve Aile Hekimliği Asistanlarının İlaç Allerjisi Konusunda Bilgi Düzeyleri ve Tutumlarının Değerlendirilmesi

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

Results of treatment in our patients with toxic epidermal necrolysis

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

5 Pratik Dermatoloji Notları

İMMUNADSORBSİYON GEÇ BAŞLANGIÇLI ANTİKOR ARACILI REJEKSİYONDA ETKİNDİR

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 24 Kasım 2016 Perşembe

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016

Olgu sunumu. Dr. Selma Gökahmetoğlu. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, KAYSERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Böbrek Nakli Yapılan Çocuklarda Bağışıklanma Durumunun ve Aşı Yanıtlarının Değerlendirilmesi

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Afrika Seyahati Sonrası İmporte Bir Sıtma Olgusu. A Case Imported Malaria After a Travel to Africa

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

YENİ AJANLARLA YAN ETKİ YÖNETİMİ NASIL OLMALIDIR?

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Urticarial dermatitis: Case series of six patients

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı


IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

KLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

Çocuklarda kutanöz ilaç reaksiyonları


Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Transkript:

Astım Allerjİ İmmünolojİ Asthma Allergy Immunology doi: 10.21911/aai.5007 Asthma Allergy Immunol 2017;15:49-54 OLGU SUNUMU/CASE REPORT Parasetamole Bağlı Gelişen Bir Akut Jeneralize Ekzantematöz Püstülozis Olgusu A Case of Acute Generalised Exanthematous Pustulosis Induced by Paracetamol Şeyhan KUTLUĞ 1, Mehmet Halil ÇELİKSOY 1, Betül EROĞLU 2, Levent YILDIZ 3, Alişan YILDIRAN 1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı, Samsun, Türkiye Department of Pediatrics, Division of Pediatric Immunology and Allergy, Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine, Samsun, Turkey 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye Department of Pediatrics, Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine, Samsun, Turkey 3 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye Department of Pathology, Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine, Samsun, Turkey ÖZ Akut jeneralize ekzantematöz püstülozis deri yüzeyinde eritem ve ödemin eşlik ettiği çok sayıda püstül ile karakterize ekzantematöz bir hastalıktır. Bu püstüller 5 mm den küçük, nonfoliküler yerleşimli, steril ve yüzeyseldir. Hastalığın etiyolojisinde, başta antibiyotikler olmak üzere %90 oranında ilaçlar sorumludur. Viral enfeksiyonlar, civa maruziyeti ve örümcek ısırığı nadiren bildirilmiştir. Akut jeneralize ekzantematöz püstülozis in mortalitesi %5 oranındadır. Bildirilen olguların büyük çoğunluğu erişkinlerdir. Çocuklarda AGEP nadiren bildirilmiştir. Bu olgu sunumunda, parasetamol sonrası akut jeneralize ekzantematöz püstülozis gelişen on aylık bir erkek hasta bildirilmiştir. Anahtar kelimeler: İlaç allerjisi, parasetamol, çocuk ABSTRACT Acute generalized exanthematous pustulosis is an exanthematous disease characterized by a great number of pustules on an acutely erythematous and edematous surface on the skin. These pustules are smaller than 5 mm, have non-follicular localization, and are sterile and superficial. Drugs are held responsible for 90% of the cases and antibiotics are the main culprits. Viral infections, mercury exposure, spider bite and radiation have also been rarely reported as the causative agent. The mortality of AGEP, which is considered to be one of the Severe Cutaneous Adverse Reactions (SCAR), is 5%. Many of the cases reported are adults. Since AGEP is rare in children, we present a ten-month-old boy who developed AGEP after paracetamol use. Key words: Drug allergy, paracetamol, child Geliş Tarihi: 16/02/2015 Kabul Tarihi: 25/02/2015 Received: 16/02/2015 Accepted: 25/02/2015 GİRİŞ Akut jeneralize ekzantematöz püstülozis (AGEP), deride akut olarak gelişen eritemli ve ödemli bir zemin üzerinde çok sayıda püstüllerle karakterize döküntülü bir hastalıktır. Bu püstüllerin özelliği 5 mm den küçük, non-foliküler yerleşimli, steril ve yüzeysel olmasıdır (1). Etiyolojisinde %90 oranında ilaçlar sorumlu tutulmaktadır ve ilk sırayı antibiyotikler almaktadır. Nadiren de olsa viral enfeksiyonlar, civa maruziyeti, örümcek ısırığı ve radyasyon a bağlı geliştiği bildirilmiştir (2,3). Şiddetli deri yan etki reaksiyonlarından (Severe Cutaneous Adverse Reactions -SCAR) biri olarak kabul edilen AGEP in mortalitesi %5 oranındadır (2,3). Bildirilen olguların çoğu Yazışma Adresi/Address for Correspondence Mehmet Halil Çeliksoy Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji ve İmmünoloji Bilim Dalı, Samsun, Türkiye e-posta: drmhc@hotmail.com

AGEP ve Parasetamol AGEP and Paracetamol erişkin hastalardır. Yaşlı hastalarda gelişebilen ikincil enfeksiyon ve büllöz formasyon, mortaliteyi artırmaktadır (4). AGEP in patogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte yardımcı T hücreleri tarafından salınan sitokinlerin ve ilaç ya da enfeksiyona bağlı antijen-antikor komplekslerinin deride birikimi suçlanmaktadır. Olguların büyük bir kısmında şüpheli ilacın topikal formuyla uygulanan yama testlerinin pozitif reaksiyon vermesi tip IV aşırı duyarlılık reaksiyonunun da hastalığın patogenezinde rol aldığını düşündürmektedir (5). Yapılan çalışmalarda deride ve dolaşımda ilaç ile ilişkili T hücre klonlarının ürettiği, güçlü bir nötrofil kemoatraktan sitokin olan interlökin-8 (IL-8) üretiminin AGEP gelişiminde önemli rol oynadığı gösterilmiştir (6). Halevy ve ark.nın (6) çalışmada etiyopatogenezde rol oynayan dört bulgu üzerinde durulmuştur; Bunlardan ilki, AGEP li hastaların üçte birinde deride, püstül içinde ve dermiste eozinofil infiltrasyonu ile kanda eozinofili birlikte görülmesidir. Dokuda ve kanda eozinofil varlığı AGEP in bir hipersensitivite reaksiyonu olduğunu, büyük bir olasılıkla da ilaç ile ilişkili bir reaksiyon olduğunu gösteren bir bulgu olarak değerlendirilmiştir. AGEP deki bu eozinofili, IL-8/CXCL8 üreten T hücre klonlarının Th-2 cevabını artırmasıyla açıklanmıştır. sınırlı sayıda çalışma vardır. Olgumuz hem çocuk yaşta olması hem de parasetamol sonrası AGEP gelişmesi nedeniyle sunulmaya değer görülmüştür. OLGU On aylık erkek hasta bir haftadır devam eden döküntü ve huzursuzluk şikayeti ile başvurdu. Öyküsünden yaklaşık bir hafta önce üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası parasetamol verildiği ve bu tedaviden 48 saat sonra kasıklarından başlayan, kol ve bacaklarına yayılan döküntülerinin başladığı öğrenildi. Döküntünün 8. gününde artış olması nedeni ile kliniğimize getirildi (Şekil 1). Ailesinde herhangi bir döküntülü hastalık öyküsü yoktu. Muayenesinde vücut ağırlığı 10 kg (50-75 p), boy 70 cm (3-10 p), baş çevresi 46 cm (50 p) idi. Genel durumu iyi, kalp tepe atımı 88/dk, solunum sayısı 26/dk, ateşi 38,3 C idi. Deri muayenesinde; kol ve bacaklarında, el ve ayaklarında, kasıklarında ve koltuk altlarında eritemli zemin üzerinde, 5 mm den küçük, folikül dışı yerleşimli, polimorfik, yaygın püstüler döküntü vardı. Mukoza tutulumu, hepatosplenomegalisi ve lenfadenopatisi yoktu. Laboratuvar incelemesinde; beyaz küre sayısı 14120/mm3, mutlak nötrofil sayısı 4760/mm3, lenfosit 6470/mm3, total İkinci olarak, AGEP de görülen nekrotik keratinosit varlığı diğer ilaç ile ilişkili erupsiyonlarda da bildirilmiştir. Bu nekrotik keratinositlerin sitotoksik ilaca spesifik T hücreler tarafından yapıldığı gösterilmiştir. Üçüncü bulgu olarak, AGEP de görülen nötrofilik inflamasyon ilaç reaksiyonlarında pek görülmez. Dermal nötrofil varlığı ilaca spesifik T hücre (CD4+ ve CD8+) tarafından salınan güçlü bir nötrofil kemoatraktan sitokin olan IL-8/CXL8 varlığı ile açıklanmıştır. T hücrelerinden salınan IL8/CXCL8 tarafından üretilen faktörlerin, nötrofil apoptozisini azaltarak nötrofil yaşamını kolaylaştırdığı ve AGEP teki steril püstüler erüpsiyonlara neden olduğu bildirilmiştir. Son olarak, ilacın tetiklediği AGEP erüpsiyonlarında görülen orta-derin dermal perivasküler infiltrasyon ve eritrosit ekstravazasyonu da etiyolojide ilaç hipersensivitesinin rol oynayabileceğini göstermektedir. Çocuklarda AGEP nadir görülür. Ayrıca literatürde parasetamol kullanımı sonrası AGEP gelişimini bildiren Şekil 1. Birleşme eğilimi gösteren yaygın papülopüstüler döküntü. 50 Asthma Allergy Immunol 2017;15:49-54

Kutluğ Ş, Çeliksoy MH, Eroğlu B, Yıldız L, Yıldıran A eozinofil 1910/mm3, hemoglobin 10.2 g/dl, trombosit 413000/mm3, C-reaktif protein 46 mg/dl, karaciğer, böbrek fonksiyonları ve elektrolitleri normal idi. Varisella, HSV-1 ve HSV-2, CMV, kabakulak, kızamık, kızamıkçık, toksoplazma, HAV, HIV, EBV ve hepatit B için bakılan antikorları negatif idi. Gıda spesifik ve akar spesifik IgE leri de negatif idi. Hasta ilaç reaksiyonu olabileceği düşünülerek yatırıldı. İki gün sonra deriden punch biyopsi yapıldı. Geçirilmiş BCG enfeksiyonu ve hipogamaglobulinemisi olduğu için 400 mg/kg/gün dozunda tek doz IVIG uygulandı. Deri biyopsisinin histopatolojik incelemesinde; epidermiste akantoz, papiller dermiste perivasküler alanda seyrek eozinofillerin de eşlik ettiği mikst inflamasyon, bazal hücre vakuolizasyonu, sponjioz ve keratinosit nekrozu ile giden püstüller saptandı (Şekil 2). Bu patolojik bulgular ile birlikte euroscar skorlama sistemine göre 8 puan ile AGEP tanısı konuldu (Tablo I) (6). TARTIŞMA AGEP i ayrı bir klinik tablo olarak ilk defa Beylot ve ark. tanımlamıştır (7). Ardından, Roujeau ve ark. (8) hastalığın karakteristik özelliklerini, 63 olgulu bir seri ile belirlemişlerdir. Daha sonra 2001 yılında Sidoroff ve ark. (9) tarafından AGEP tanısı için skorlama sistemi geliştirilmiştir. Buna göre hastalığın tanısı hikaye, klinik ve histopatolojik inceleme ile konulmaktadır. Bu skorlamaya göre; 8-12 kesin, 5-7 muhtemel, 1-4 ise olası AGEP olarak değerlendirilmektedir. AGEP olgularının %90 ında etiyolojiden ilaçlar sorumlu tutulmuştur. Bu ilaçların başında pristinamisin, aminopenisilinler, Şekil 2. Yüzeyel dermiste izlenen enflamasyonun, epidermise ilerleyip bazal tabakada hasara, vakualizasyona, spongioza ve keratinosit nekrozuna neden olarak püstül oluşturduğu izleniyor. kinolon, hidroksikilorokin, sulfonamid, terbinafin, diltiazem gelmektedir. Kortikosteroidler, makrolidler, oksikam, antiepileptik ilaçlarda rapor edilmiştir (2). İlaç alımı ile döküntünün ortaya çıkma süresi ilaca göre değişmektedir (2). İlaca bağlı AGEP düşünülen olgularda kullanılan ilaç kesilmelidir. Semptomatik tedavide oral antihistaminikler, topikal yumuşatıcılar kullanılabilir. İmmünopatogenezinde, sorumlu ajana özgü T-helper hücre aracılığıyla proinflamatuar sitokin artışı, güçlü kemoatraktan olan IL-8 artışına bağlı olarak nötrofillerde apopitozun azalması ve deride steril püstüllerin oluşumu görülmüştür (3). Olgumuzda döküntüden 2 gün önce parasetamol alım öyküsü olması, döküntünün morfolojisi ve dağılımı bize AGEP i düşündürdü. Hispatolojik bulgular ve AGEP geçerlilik skorlaması ile AGEP tanısı konuldu. Hasta 4 aydır BCG enfeksiyonu (BCG yerinde abse ve koltuk altında lenfadenopati) sebebi ile izoniazid ve rifampisin almakta idi. Literatürde tüberküloz tedavisine bağlı AGEP olgusu bildirilmiştir (10). Ancak, uzun süreli ilaç kullanımına bağlı AGEP gelişimi, sadece erişkin yaştaki malignite olgularında bildirilmiştir (11). Çocuklarda parasetamol e bağlı AGEP gelişimi 7 yaşında bir olguda bildirilmiş, bu olguda da döküntü ilaçtan iki gün sonra ortaya çıkmıştır (12). Erişkinlerde de parasetamole bağlı AGEP olgulardaki döküntü de benzer sürede ortaya çıkmıştır (13). Hastamızda BCG enfeksiyonu dört aylık tadavi sonrasında düzelmişti. Hastamızda AGEP in ön planda antitüberküloz ilaçlara bağlı olduğu düşünülmese de parasetamol ün yanında izoniazid ve rifampisin tedavisi de kesildi. BCG enfeksiyonunun düzelmesinin de etkisi ile çocuk enfeksiyon hastalıklarının da önerisi alınarak dört aylık tedavi yeterli görüldü. Hastamızın geçirilmiş BCG enfeksiyonu ile ilgili etiyolojiye yönelik immünolojik tetkikleri devam etmektedir. İlaç kullanımı sonrası eritemli zeminde püstüler döküntü, derinin katlantı yerlerinde başlama, akut başlayıp hızlı ilerleme, ateş ( 38 C) ve nötrofili ( 7000 /mm3) varlığı, iyileşirken soyulma, mukoza tutulumu olmaması AGEP lehine bulgulardır. Ancak olguların %20 sinde hafif mukoza tutulumu görülebilmektedir. Olguların üçte birinde hafif eozinofili görülebilir. Kreatinin klirensinde bir miktar azalma ve hafif aminotransferaz artışı dışında organ tutulumu beklenmez (9). Döküntüler kaşıntılıdır, sorumlu ilaç kesildikten 1-15 gün sonra döküntüler gerilemektedir (8). Olgumuzda döküntü morfolojisi ve dağılımı, akut gelişim özelliği, ateş olması, tedavi Asthma Allergy Immunol 2017;15:49-54 51

AGEP ve Parasetamol AGEP and Paracetamol Tablo I. Euroscar Çalışma grubunun AGEP geçerlilik skoru A- MORFOLOJİ Püstül Tipik +2 Uyumlu +1 Yetersiz 0 Eritem Tipik +2 Uyumlu +1 Yetersiz 0 Dağılım paterni Tipik +2 Uyumlu +1 Yetersiz 0 Postpüstüler deskuamasyon Evet +1 Hayır/ Yetersiz 0 B- SEYİR Mukozal tutulum Evet -2 Hayır 0 Akut başlangıç ( 10 gün) Evet 0 Hayır -4 İyileşme ( 15 gün) Evet 0 Hayır -4 Ateş ( 38 C) Evet +1 Hayır 0 Poliöorfnükleer nötrofil 7000:/mm3 Evet +1 Hayır 0 C-HİSTOLOJİ Diğer hastalıklar -10 Poliöorfnükleer nötrofil ekzostozu +1 Papiller ödemle birlikte subkorneal ve/veya intraepidermal nonsponjioform ya da başka türlü tanımlanmış başka türlü tanımlanmış püstüller ya da papiller ödem olmaksızın subkorneal ve/ +2 veya intraepidermal sponjioform ya da başka türlü tanımlanmış püstül varlığı Papiller ödemle birlikte sponjioform Subkorneal ve/veya intraepidermal püstüller +3 AGEP: mümkün 1-4 puan, muhtemel 5-7 puan, kesin 8-12 puan. 52 Asthma Allergy Immunol 2017;15:49-54

Kutluğ Ş, Çeliksoy MH, Eroğlu B, Yıldız L, Yıldıran A sonrası soyulması, mukozal tutulum olmaması, literatür ile uyumlu idi. İç organ tutulumu yoktu. Eozinofili olmasına rağmen nötrofili olmaması ve kullandığı ilaçlar kesildikten sonra gerileme olmaması literatür ile uyumlu değildi. Şüphelenilen ilaç ile yama testi, olguların yaklaşık yarısında pozitif saptanmaktadır (14). Negatif olması tanıyı dışlamamaktadır. Hastamızın histolojik incelemesinde saptanan akantoz, püstüler psöriazise (PP) uygun olsa da, akantoz un AGEP ile PP un ortak histolojik bulgularından biri olabileceği belirtilmektedir (6). Ayrıca olguların yaşlarının ve biyopsi alınma sürelerinin farklı olması, farklı histolojik bulgulara yol açabilir ( 6,8). Gecikmiş tip hipersensitivite ya da non-ige aracılı ilaç kutanöz yan etki reaksiyonlarında ilaç patch testi, prik testleri ve intradermal testler klinik ve zamanlama parametrelerine dayanarak kullanılabilir, Ancak yan etkiye yol açan ilacı bulmak için tam bir standart yoktur. Özellikle multipl ilaç rejimlerinde sadece zamanlama ve hikayeye dayanarak sorumlu ajanı bulmak zordur. Bu nedenle ilaç deri testleri ilacın kendisini veya içerdiği maddeyi bulmada yardımcı olabilir (15). Parasetamol ile ilaç patch testi sonrası AGEP bildirilmiştir (16) AGEP te intradermal deri testlerinin kullanımı ise oldukça tartışmalıdır. İntradermal testler sorumlu ajanı bilinmeyen ya da ilaç kullanım zamanına göre düşük ihtimalli bir ilacı bulunan ve multipl ilaç rejimi alan sınırlı sayıda hastada kullanılır (15). AGEP, ayırıcı tanıda en çok jeneralize püstüler psöriazis (GPP) ile karışmaktadır (17). Klinik olarak psöriasis ve AGEP teki püstüller ayırt edilemez. Histopatolojik olarak her iki hastalıkta da intraepidermal subkorneal püstüller gözlenir. Farklı olarak AGEP de gösterilen eosinofil, nekrotik keratinosit, intersitisyal-dermal perivasküler infiltrat varlığı ve tortiyoze/dilate damar yokluğu püstüler psöriasiste bulunmamaktadır. Ayrıca püstüler psoriasiste farklı olarak dermiste papillomatozis ve akantoz vardır. Klinik olarak da AGEP, akut başlangıç göstermesi, öncesinde ilaç kullanımı olması ve püstüllerin ortalama 9 gün içinde kaybolması ile püstüler psöriasisten ayrılır (18) Hastamızda lezyonların ilaç kullanımı sonrasında ve ilk kez ortaya çıkması, dolayısıyla tekrarlayıcı karakterde olmaması, ailede psöryazis öyküsü olmaması ve lezyonların kısa sürede kendiliğinden gerilemesi tanıda ön planda AGEP i düşünmemizi sağlamıştır. AGEP nonfoliküler yerleşimli olduğundan foliküler erupsiyonlardan (bakteriyel folikülit, fronkül, akne, püstüler kontakt dermatit, dermatofit enfeksiyonları, impetigo, Sweet sendromu, stafilokokal haşlanmış deri sendromu) kolaylıkla ayırt edilebilir. Ancak, foliküler bulguların varlığı AGEP i dışlamaz (6). Subkorneal püstüler dermatozda ise (Sneddon-Wilkinson hastalığı) püstüller büyük ve gevşektir, olay akut değildir (2). AGEP ile toksik epidermal nekrolizisin (TEN) klinik (19,20) ve histopatolojik (21,22) açıdan ortak yanlarının olduğu bilinmektedir. Literatürde, 28 yaşında bir erkek hastada parasetamol kullanımı sonrası TEN benzeri bir AGEP olgusu tanımlanmış ve sorumlu ilaç kesildikten 2 gün sonra püstüler döküntülerin spontan gerilediği bildirilmiştir (20). AGEP te tedavi genellikle semptomatiktir. Etken olan ilaç kesildikten sonra, lezyonların yaygınlığına ve hastanın genel durumuna göre antihistaminikler ve/veya sistemik kortikosteroidler kullanılabililir (23). Şiddetli AGEP olgularında kortikosteroid dışı immünsupresif ilaçlar kullanılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır (21,24,25). Hastamızda aktif BCG enfeksiyonu olduğu için kortikosteroid ve diğer immünsupresif tedaviler verilemedi. Sadece yatak istirahati ve hidrasyon sağlanarak izlendi. Üçüncü haftadan sonra döküntü kendiliğinden kayboldu. Sonuç olarak, AGEP çocuklarda nadir görülen, etiyolojisinde sıklıkla ilaçların yer aldığı bir ilaç reaksiyonudur. Hastalık genelde iyi prognozludur. İlaç alımı sonrası püstüler döküntüsü gelişen çocuk hastalarda nadir de olsa ayırıcı tanıda AGEP de düşünülmelidir. KAYNAKLAR 1. Fitzpatrick s Dermatology in General Medicine. Freedberg IM, Eisen AZ, Wolff K, Austen KF, Goldsmith LA, Katz SI (eds). 6th ed. New York: McGraw-Hill, 2003: 625-627. 2. Sidoroff A, Dunant A, Viboud C, Halevy S, Bavinck JN, Naldi L, et al. Risk factors for acute generalized exanthematous pustulosis (AGEP) - results of a multinational case-control study (EuroSCAR). Br J Dermatol 2007; 157: 989-96. 3. Halevy S. Acute generalized exanthematous pustulosis. Curr Opin Allergy Clin Immunol 2009;9:322-8. 4. Roujeau JC. Clinical heterogeneity of drug hypersensitivity. Toxicology 2005;209:123-9. 5. Wolkenstein P, Chosidow O, Fléchet ML, Robbiola O, Paul M, Dumé L, et al. Patch testing in severe cutaneous adverse drug reactions, including Stevens-Johnson syndrome and toxic epidermal necrolysis. Contact Dermatitis 1996;35:234-6. Asthma Allergy Immunol 2017;15:49-54 53

AGEP ve Parasetamol AGEP and Paracetamol 6. Halevy S, Kardaun SH, Davidovici B, Wechsler J; EuroSCAR and RegiSCAR study group. EuroSCAR and RegiSCAR study group. The spectrum of histopathological features in acute generalized exanthematous püstülosis a study of 102 cases. Br J Dermatol 2010;163:1245-52. 7. Beylot C, Bioulac P, Doutre MS. Acute generalized exanthematic pustuloses (four cases). Ann Dermatol Venereol 1980;107:37-48. 8. Roujeau JC, Bioulac-Sage P, Bourseau C, Guillaume JC, Bernard P, Lok C, et al. Acute generalized exanthematous pustulosis. Analysis of 63 cases. Arch Dermatol 1991;127:1333-8. 9. Sidoroff A, Halevy S, Bavinck JN, Vaillant L, Roujeau JC. Acute generalized exanthematous pustulosis (AGEP): A clinical reaction pattern. J Cutan Pathol 2001; 28: 113-9. 10. Rezakovic S, Pastar Z, Kostovic K. Cutaneous adverse drug reactions caused by antituberculosis drugs. Inflamm Allergy Drug Targets 2014;13:241-8 11. Schwarz M, Kreuzer KA, Baskaynak G, Dorken B, le Coutre P. Imatinib-induced acute generalized exanthematous pustulosis (AGEP) in two patients with chronic myeloid leukemia. Eur J Haematol 2002;69:254-6. 12. Umayahara T, Shimauchi T, Fujiyama, Ito T, Hirakawa S, Tokura Y. Paediatric acute generalized exanthematous pustulosis induced by paracetamol with high serum levels of Interleukin-8 and -22: A case report. Acta Derm Venereol 2013;93:362-3. 13. Karamfilov T, Wollina U. Juvenile generalized pustular psoriasis. Acta Derm Venereol 1998;78:220. 14. Barbaud A, Collet E, Milpied B, Assier H, Staumont D, Avenel- Audran M, et al. Toxidermies group of the French Society of Dermatology. A multicentre study to determine the value and safety of drug patch tests for the three main classes of severe cutaneous adverse drug reactions. Br J Dermatol 2013;168:555-562. 15. Barbaud A. Skin testing and patch testing in non-ige-mediated drug allergy. Curr Allergy Asthma Rep 2014;14:442-8. 16. Barbaud A. Skin testing in delayed reactions to drugs. Immunol Allergy Clin North Am 2009;29:517-35. 17. Beylot C, Doutre MS, Beylot-Barry M. Acute generalized exanthematous pustulosis. Semin Cutan Med Surg 1996;15:244-9. 18. Nacaroğlu HT, Can D. Akut generalize ekzantematöz püstülozis. Güncel Pediatri 2013;11:77-80. 19. Cohen AD, Cagnano E, Halevy S. Acute generalized exanthematous pustulosis mimicking toxic epidermal necrolysis. Int J Dermatol 2001;40:458-61. 20. De Coninck AL, Van Strubarq AS, Pipeleers-Marichal MA, Huyghens LP, Suys ET, Roseeuw DI. Acute generalized exanthematous pustulosis induced by paracetamol. A case with severe hemodynamic disturbances. Dermatology 1996;193:338-41. 21. Meiss F, Helmbold P, Meykadeh N, Gaber G, Marsch WCh, Fischer M. Overlap of acute generalized exanthematous pustulosis and toxic epidermal necrolysis: response to antitumor necrosis factor alpha antibody infliximab: Report of three cases. J Eur Acad Dermatol Venereol 2007:21:717-79. 22. Scheinfeld N, Wesson K, Perry P, Weinberg J. Acute generalized exanthematous pustulosis resembling toxic epidermal necrolysis caused by famotidine. Acta Derma Venereol 2003;83:76-7. 23. Sarıfakıoğlu E, Güleç E, Seçkin D. Penisiline bağlı olarak gelişen akut generalize ekzantamatöz püstülozis: olgu sunumu. TÜRKDERM 2002;36:213-6. 24. Gencoglan G, Tosun M, Aktepe F. The molecular mechanisms of etanercept, an anti-tumor necrosis factor alpha receptor fusion protein, in the treatment of acute generalized exanthematous pustulosis. J Dermatolog Treat 2009:20:241-5. 25. Di Lernia VD, Grenzi L, Guareschi E. Rapid clearing of acute generalized exanthematous pustulosis after administration of cyclosporine. Clin Exp Dermatol 2009:34:757-9. 54 Asthma Allergy Immunol 2017;15:49-54