DÜNYA GÖRÜŞÜ VE SİYASAL SİSTEMİN MEKANA YANSIMASI

Benzer belgeler
Temel Özellikler İSLAM KENTLERİ TİPOLOJİSİ KURULUŞ BİÇİMLERİ. KURUCULARA GÖRE (Dhina,Sourdel) Fetihle İslam Hakimiyetine girenler

MAHALLE. Osmanlı dan günümüze

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

SÜLEYMANİYE YENİLEME ALANI, 2. BÖLGE, 562 ADA, 11 PARSEL RESTİTÜSYON AÇIKLAMA RAPORU

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

İktisat Tarihi I

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

RESTORASYON ÇALIŞMALARI

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

KAY 361 Türk İdare Tarihi

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Köy-Şehir

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Vakıf Kültür Varlıklarının Restorasyonu

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ RESTORASYON ANABİLİM DALI YERLEŞİM DOKULARININ ÇÖZÜMLENMESİ

Osmanlı nın ilk hastanesi:

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Osmanlı Mimarisi ARCH 594 bahar

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: MAHALLİ İDARELERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE...

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

SANAYİ-ÖNCESİ KENTLERİN TEMEL ÖZELLİKLERİ (Ortaçağ Kentleri)

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

OSMANLI TOPLUMU YÖNETENLER. b) Seyfiye c) İlmiye d) Kalemiye a) Saray halkı. Defterdar ilk dönemlerde Bursa. Nişancı ve Edirne sarayında.

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile Kadın ve Demokrasi Derneği ve Marmara Belediyeler Birliği Yerel Yönetimler Sertifika Programı

İktisat Tarihi I Ekim

İktisat Tarihi II

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Trakya Üniversitesi nin, kültürel miras ve korumacılık alanında gerçekleştirdiği en büyük projelerden biridir.

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

İktisat Tarihi I. 10/11 Kasım 2016

Dr. Olcay Aydemir Y.Mimar, Vakıflar İstanbul 1.Bölge Müdürlüğü Ayşe Öztürk Mimar, Vakıflar İstanbul,1.Bölge Müdürlüğü

İktisat Tarihi I

Beylikler,14.yy. başı BEYLİKLER DÖNEMİ

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Batı Karadeniz Gezi Programı Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Samsun Kasım 2013

MİMAR SİNAN. Hazırlayan : Doç. Dr. Yavuz Unat. Mimar Sinan

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ KARADENİZ BÖLGE TOPLANTISI / SAMSUN AĞUSTOS 2016

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

İktisat Tarihi I. 3-4 Kasım 2016

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

YEREL YÖNETİM VE SOSYAL HİZMETLER

Avrupa da Yerelleşen İslam

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ

İstanbul un 100 Hamamı

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

C)Mevlana Celaleddin Rumi D)Yunus Emre

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

Saray Mutfağının Halka Açılan Kapısı Doç. Dr. Zeynep Tarım Ertuğ 12 Mart 2008

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

Transkript:

DÜNYA GÖRÜŞÜ VE SİYASAL SİSTEMİN MEKANA YANSIMASI OSMANLI İMPARATORLUĞU OSMANLI KENTLERİ

Bulunduğumuz coğrafyadaki kentsel dinamikleri kavramak için Osmanlı İmparatorluğu nun toplumsal sistemini ve kentlerini tanımak gerekir. Böyle büyük bir imparatorluk nasıl kuruldu? Nasıl hızla büyüdü? Varlığını nasıl sürdürdü? Yanıtı toplumsal yapının özelliklerinde bulabilir miyiz? Kentlerin bu sistem içindeki rolü neydi?

OSMANLI KENTLERİ - Kuruluş ve İlk Dönem OSMANLI KENTİ Anadolu Kentleri: Urartu Subarru - Hitit Hatti Mitanni Babil Assur Kimmerler Lidya - Likya - Frigya İskender (Hellen) Karya Pamfilya İyonya Roma Bizans - Selçuklu Osmanlı SİYASAL, EKONOMİK VE TOPLUMSAL DİNAMİKLERİN MEKANA YANSIMASI TARİHSEL SÜREKLİLİK Göçebe ve yarı-göçebeler ile yerleşik halk arasında daima sıkı ilişkiler olmuştur. Bizans sınırlarında dolaşan Türk yarı-göçebeleri ile şehirlerde ve köylerde yerleşmiş Rum ahali arasında ekonomik ilişkiler vardı. Bu ilişkilerin iki tarafın yakınlaşmasını sağladığı düşünülebilir.(h.inalcık (1951); aktaran Yerasimos,1977) TOPLUMSAL SINIFLAŞMA ve KABİLE YAPILARINDA PARÇALANMA Kabile bağlarının çözülüşü Bireylerin hareketliliği artıyor Yeni insan gücü kaynakları açığa çıkıyor Yeni bir eylem isteğiyle donanmış topluluklar doğuyor.

OSMANLI KENTLERİ - Kuruluş ve İlk Dönem SİYASAL, EKONOMİK VE TOPLUMSAL DİNAMİKLERİN MEKANA YANSIMASI 1. Süreç: Fethedilen şehirlerin Müslüman-Türkleştirilmesi 2. Süreç: Kırsal alanlarda kurulan zaviyelerin zamanla birer kent çekirdeğine dönüşmesi GAZA ve AKIN _ Bir çeşit ekonomik girişim ve birikim türü İlk Osmanlı hükümdarları.. GAZİ veya BEY 1354 yılında Gelibolu ya ulaşan Osmanlı Devleti, XIV. yüzyılın sonunda bugünkü Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Makedonya topraklarının büyük bir kısmına egemen olur. Bu gelişme sürecinde, Osmanlı yönetimi ile erenler arasındaki ilişki yeni bir boyut kazanır. Bursa dan başlayıp Balıkesir, Çanakkale üzerinden Edirne ye kadar ulaşan bölge içinde, bu gelişme sürecinin maddi ve manevi mimarlarının izlerini görmek hala mümkün http://www.hbektas.gazi.edu.tr/rumeli.htm 10.02.2006aö

KENTİN KURULUŞU KOLONİZATÖR DERVİŞLER - TEKKELER Çoğunluğu Hacı Bektaş Veli nin öğrencilerinden oluşan erenler, himayelerindeki topluluklarla, uç bölgelere yerleşip yöre halkı ile kaynaşmaya başlar. Anadolu daki siyasal gelişmelerin etkisiyle sürekli Batı ya doğru göç etmek zorunda kalan bu topluluklar, zaman zaman askeri güçlerden önce Balkan topraklarına yerleşir.... Alevi-Bektaşi önderlerinin hoşgörülü yaklaşımları, Balkan topraklarında yaşayan Hristiyan halkla iyi ilişkiler kurulmasına ortam hazırlar. dini mürşidler [yol gösterenler] çevresinde topluluklar oluştukça aranan sığınak sadece manevi olmaktan çıkıyor, maddi, ekonomik ve siyasal bir güce bürünüyordu Aynı sınır boyunun öte yanında aynı mistisizm buhranlarıyla temelden sarsıntıya uğramış Hristiyan halklar, bu oluşumlar arasında kendi ruh dünyalarına yakın dünyalar bulmakta gecikmeyeceklerdi (Yerasimos, 1977:185). misyoner Türk dervişlerinin telkinatı ordularla birlikte ve ordulardan evvel fütuhata çıkmış ve karşı tarafı daha evvel manen fethetmiş bulunmaktadır (Ö.L.Barkan, 1941) http://www.hbektas.gazi.edu.tr/rumeli.htm 10.02.2006aö

KENTİN KURULUŞU KOLONİZATÖR DERVİŞLER - TEKKELER Alevi-Bektaşi geleneğinin Balkanlar a ilk geçişini, Anadolu da ve Avrupa da onlarca türbesi bulunan Sarı Saltuk sağlar. Sarı Saltuk Tekkesi, Bosna- Hersek Arnavutluk un güneyinde bir tekke TEKKE: Tasavvuf tarikatlerinde yaşama, tapım ve tören evi (Hançerlioğlu,1994). Misafirhaneler ve dervişlerin ayin mekanları. ZAVİYE: Küçük tekke. Tapım için sofuların çekildikleri tenha yer (Hançerlioğlu,1994). Selçuklu döneminde zaviyeler hem kırsal alanlardaki Türkmenlere hem de kent halkına hizmet veriyordu. Kırsal alanda, şeyh ve dervişlerin toplandığı zaviyeler göçebelere hizmet veriyordu. Kentlerde ise Sünni tasavvufu yayan Ahi Baba nın kurduğu zaviyeler vardı. Zaviye ve tekkeler akıncıların psikolojik ve ideolojik eğitimlerinin merkezleriydi. Ahi örgütü loncalara ve dolayısıyla kent ekonomisine egemendi ve gaza kültürünün de asal öğesiydi. Kırsal alanlardaki zaviyeler zamanla kent çekirdeğine dönüştü. Ahi örgütü kentlerin kurulması ve gelişmesinde önemli rol oynadı. http://www.hbektas.gazi.edu.tr/rumeli.htm

KAMU YÖNETİMİ: BU İMPARATORLUK NASIL HIZLA BÜYÜDÜ? VARLIĞINI NASIL SÜRDÜRDÜ? Fethedilen yerlerde müttefik muamelesi: Yönetim yerel önderlere bırakılıyor ; Yerel sisteme müdahale az EKONOMİ ve TOPLUMSAL HAREKETLİLİK Savaşa katılanlar ganimetten pay alıyor. Fethedilen topraklar tımar (Tarım toprakları üzerinde özel mülkiyet yok ya da çok sınırlı). Kölelere hareketlilik Devşirme; Acemi Ocağı; Yeniçeri ocağı; Enderun Bu Türk idare adamları devşirme unsurlar lehine ancak XV. asırdan sonra azalmağa başlamıştır. Esasen Fuad Köprülü ye göre, muhtelif unsurlardan teşekkül eden her büyük imparatorluk için sarayın bir müddet sonra atsızlar ve soysuzlardan mürekkeb bir Kapu Kulu yaratması ve kozmopolitleşmesi mukadder bir hâdisedir. Abbasîler ve Bizanslılar için tabiî addedilen bu hal, Osmanlı imparatorluğunda neye Türklerin kabiliyetsizliğine veriliyor? Bizansta birçok imparatorların yabancı unsurların yetişmiş olması, Bizans Rumlarının idare kabiliyetini haiz olmadığını mı isbat eder?..[5] (Ö.L.Barkan, İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri Ve Zaviyeler, Vakıflar Dergisi, s. II, Ankara, 1942, sf. 279-304.)

SINIF PİRAMİDİ XIII XV yy. SULTAN ULEMA TIMARLILAR ASKERİLER KAPIKULLARI LONCA ESNAFI TÜCCAR SARRAF KÖYLÜ REAYA GÖÇEBE KÖLE

DIŞ DİNAMİKLER, EKONOMİ VE TOPLUMSAL YAPI İLİŞKİSİ OSMANLI TOPLUMU SINIF PİRAMİDİ SULTAN TIMARLILAR KAPIKULLARI LONCA ESNAFIULEMA TÜCCAR,SARRAF KÖYLÜ GÖÇEBE KÖLE XIII-XV yy SULTAN KAPI KULLARI TIMARLI & TÜCCAR LONCA ESNADI ULEMA KÖYLÜ GÖÇEBE KÖLE XVI yy ve sonrası...bu Türk idare adamları devşirme unsurlar lehine ancak XV. asırdan sonra azalmağa başlamıştır. Esasen Fuad Köprülü ye göre, muhtelif unsurlardan teşekkül eden her büyük imparatorluk için sarayın bir müddet sonra atsızlar ve soysuzlardan mürekkeb bir Kapu Kulu yaratması ve kozmopolitleşmesi mukadder bir hâdisedir. (Ö.L.Barkan, İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri Ve Zaviyeler, Vakıflar Dergisi, s. II, Ankara, 1942, sf. 279-304.)

ALTYAPI ve DONATI - ULAŞIM Osmanlı devletinde merkezin taşraya egemen olması sadece büyük merkezlere yerleştirilen askeri garnizonlarca sağlanamazdı. Bunun için önce devletin gelişmiş bir yol şebekesine ve posta örgütüne sahip olması gerekiyordu. TARİHSEL SÜREKLİLİK Osmanlılar esas itibariyle Romalıların kurduğu yol şebekesine, mirasçı oldular. Bununla beraber onları çok iyi korudular ve geliştirdiler. (42) Büyük yollar kenarındaki köyleri vergilerden affederek, yolların bakımı ve onarımı ile görevlendirdiler. Osmanlı posta sistemi de Romalılardan kalma sistemin devamıydı. Osmanlılar haberleşmede Bizanslılar gibi optik telgraf (43) veya Romalılar ya da ortaçağ İslam devletlerinde olduğu gibi güvercinler kullanmıyorlardı. (44) Bu konuda yer yer Türkmen aşiretlerinden de yararlandıkları süvariler kullanıyorlardı. Osmanlı merkeziyetçiliğini sağlayan bir unsur da Osmanlıların derbent teşkilatıydı. Osmanlılar ulaşımı kolaylaştırmak, iç düzeni korumak ya da tenha bölgeleri iskan ederek güvenlik altına almak için yol kavşakları, köprüler, dar geçitler v.b. kenarında derbent örgütleri kurdular. (48) Bu konuda ya mevcut köylerden yararlandılar, ya da özel yerleşme birimleri geliştirdiler. Vergi yükümlülükleri konusunda ayrıcalıklar tanıdıkları derbentçiler titizlikle seçiliyor ve çeşitli görevler yükleniyorlardı. Bunlar arasında bir nevi jandarma kuvveti olarak asayişi sağlamak, yolların korunmasında ve tamirinde çalışmak ya da tenha bölgeleri iskan etmek veya dönemin tabiriyle şenlendirmek - sayılabilir (Timur, 1979:191-192).

DEVLETÇİ - MERKEZİYETÇİ YÖNETİM SİSTEMİ TARİHSEL SÜREKLİLİK Yönetim Açısından Osmanlı Kentinin Özellikleri: Atanmış kent yöneticileri. Kentin yüksek yöneticileri yalnızca kendi kentlerinden değil, bölgedeki diğer birimlerden de sorumlu. Kent, bölge yönetiminin merkeziydi Bir kale, bir kasaba, bir panayır değişik ayrıcalıklardan yararlanabilirdi; ama, özel bir statüsü olan ve gerçek anlamda bir belediye kurumu ile temsil edilen bir kent yoktu. KENTİN TÜZEL KİŞİLİĞİ YOKTU

KENTSEL YÖNETİM BİRİMLERİ KENT YÖNETİMİ KALE ÖRGÜTÜ DİZDAR KETHÜDA KALE ERLERİ LONCA ŞEYH KETHÜDA YİĞİTBAŞI KADI KENTTEKİ MEKANSAL ÖRGÜTLENMENİN ÖĞELERİ KALE (hazine, emanet, garnizon ve tutukevi) VAKIF (sosyal donatılar) ÇARŞI (esnaf ve loncalar) MAHALLE (konut alanı)

DEVLETÇİ - MERKEZİYETÇİ YÖNETİM SİSTEMİ BÖLGESEL YÖNETİM BİRİMLERİ ve GÜÇLER AYRILIĞI BEYLERBEYİLİK (eyalet)...örfi idare birimi SANCAK (liva)... Örfi idare birimi KAZA... Şer-i idare birimi DİVAN - (meclis, kurul).bey eyaleti BEYLERBEYİ DİVANI ile yönetirdi Osmanlı padişahları bir bölgeye iki yönetici yollarlardı: BEY ve KADI BEY (BEYLERBEYİ, SANCAKBEYİ), örfi yönetici; yürütmeyi temsil ederdi; kolluk güçlerini yönetirdi. Ancak, kadının hükmü olmadan hiç kimseyi cezalandıramazdı. KADI, Şer i yönetici; yargıyı temsil ederdi. Kadı hükümlerinde bağımsızdı; doğrudan doğruya padişahtan emir alırdı. Ancak, beyin gücüne dayanmadan hükmünü uygulatamazdı. Bölgesel yönetim birimleri olan SANCAK ve LİVA, Bizans devrindeki piskoposluk birimleri ile çakışır. 19. yüzyılın ilk yarısına dek, gerçek anlamda kentsel yerler sancak ve liva merkezleri olmuştur.. O nedenle, kentlerin hemen hepsi antik bir çekirdeğe sahiptir. Bir çok Anadolu kenti bir höyükten veya bir Bizans akropolünden gelişmiştir.

BEYLERBEYİ, bir eyaletin yönetiminden sorumlu, askeri ve mülki yetkileri olan görevliydi. Görevleri bölgelerindeki kaleleri korumak, defterdar ve kadıları denetlemek, tımar ve zeametleri uygun kişilere dağıtmak; sefer sırasında dirlik sahiplerini toplayarak savaşa katılmak idi. Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde, I. Murat zamanında (14.yy) Rumeli deki genişlemeye bağlı olarak bu bölgeye bir beylerbeyi atandı. I.Bayezit döneminde ise Anadolu beylerbeyliği oluşturuldu. Daha sonra kurulan eyaletlerin valilerine de beylerbeyi sanı verildi. KADI: Ulema (İlmiyye) sınıfından; görevleri yargı ve yönetim. Belirli bir süre için atanırdı. Kadılar arasında bir kademelenme vardı. Belirli bir düzeyin üzerindeki kadılar Sadrazam tarafından, daha aşağı statüdeki kadılar beylerbeyleri tarafından atanırdı. Atandıkları yerin askeri işleri dışında tüm yerel ve yönetsel işlerini yürütürlerdi.

BÖLGESEL YÖNETİM BİRİMLERİ VE KENTİN KİMLİĞİ DİVAN (a) Bölgeyi ve kenti yöneten kurul; örfi yönetici başkanlığında toplanırdı. (b) Aynı bölgede, birbirleriyle bağlantılı köylerin oluşturduğu küçük kadılıklara da divan denirdi (~nahiye,bucak)(köy sayısına göre: dörtdivan, sekizdivan) DİVAN ÜYELERİ DEFTER KETHÜDASI Kahya; defterdarın vekili & yardımcısı HAZİNE DEFTERDARI Eyaletin en yüksek maliye memuru BEYLERBEYİ KETHÜDASI Beylerbeyinin vekil ve yardımcısı TEZKERECİ Sekreter

ÜRETİM ve TİCARET Uzmanlaşma & Konum CAMİ 1.1Kuyumcu, kitapçı; 1.2 Besin maddeleri, sabuncular 2. Ayakkabıcı, kumaşçı, bakırcı 3. Çevreyi kirleten üretim&ticaret Saman satan Hayvan tic. Demirci Saraç KENT KAPILARI KENT KAPILARI NEHİR TOPTAN TİCARET Nehir kıyısında KAYNAK: CAN, Y. (1995) İslam Şehirlerinin Fiziki Yapısı, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları

KAMUSAL ALAN, DONATILAR ve HİZMETLER CAMİ, ÇEŞME, HAMAM, İMARETHANE, TABHANE, TİMARHANE, KÜTÜPHANE, OKUL, ÇARŞI, HAN, KERVANSARAY, TÜRBE

BİMARHANE F.: (1) Hastane; (2) Akıl hastanesi. DERBEND, F.: (1) Dar geçit, boğaz; (2) Küçük sınır kalesi. HAN, F.: (1) Han, kervansaray; (2) Dükkan; (3) Meyhane. İMARETHANE, A.: (1) Bayındırlık; (2) Fakirlere, medrese öğrencilerine ekmek, yemek dağıtılan yer. KAL A, A.: Kale. Etrafı kuvvetli surette korunmuş olan yapı. KÂRBAN, F.: Kervan. KÂRBANSERAY [KERVANSARAY], F.: Kervanların konaklayacağı yapı. MATBAH A.: Mutfak, yemek pişirilen yer. MEDRESE, A.: (1) Ders okutulan yer; (2) Ders gören öğrencilerin yatıp kalktıkları vakıf odalarının bulunduğu yapı. MEKTEB, A.: Okul MİHMANHANE F.: Misafir edilecek yer. MUVAKKİTHANE F.: Çoklukla büyük camilerin yanında ve zaman tayin eden muvakkitle bu işe ait aletlerin ve saatlerin bulunduğu yer. SEBİL, A.: (1) Yol; (2) Sebil, su dağıtma yeri; (3) Parasız dağıtılan su ve başka şeyler. SIBYAN, SÜBYAN, A.: Çocuklar TABHANE, F.: (1) Kış evi, kış odası; (2) Hastane. TİMARHANE, F.: (1) Hastane; (2) Deli hastanesi. TİMAR, F.: (1) Hastaya bakma; Hayvana, bağ ve bahçeye bakma. VAKF [VAKIF] A.: (1) Duruş, durma; (2) Mal ve mülkü satılmamak şartiyle bir hayır işine bağışlayıp bağlama. Kaynak: Mustafa Nihat ÖZON, Büyük Osmanlıca-Türkçe Sözlük, İstanbul: İnkılap Kitabevi, 1959.

KAMUSAL ALAN, DONATILAR ve HİZMETLER - TEKKE ve ZAVİYELER 13.Yüzyılda Anadolu nun Türkler tarafından iskanı sırasında derviş, abdal ve baba gibi tarikat mensuplarına ait yapılar Anadolu da yoğunluk kazanmıştır. [...] Tarikatların örgüt, eğitim ve eylem merkezi olan tekkelerin mimari özellikleri her tarikatın örf ve geleneklerine, toplantı, tören ve zikir biçimlerine göre değişiklik gösterir.... Bektaşilik geniş halk kitlelerine inmiş bir tarikattir ve tekkeleri kırsal bölgelerde kurulmuştur. Bu nedenle tekke çevresinde çiftlik yapıları niteliğinde kuruluşları da vardır. Bektaşi tekkesinde Meydan tarikat törenlerinin düzenlendiği en kutsal bölümdür. Bunun çevresinde KilerEvi, AşEvi, EkmekEvi, AtEvi, MihmanEvi gibi yapı bölümleri yer alır. ÖDEKAN, 1997: 326) http://www.hacibektas.com/

KAMUSAL ALAN, DONATILAR ve HİZMETLER - TEKKE ve ZAVİYELER Yenikapı Mevlevihânesi Yenikapı Mevlevihanesi, Topkapı surları dışındadır.... İstanbul daki Mevleviliğin merkezi konumundaki bu Mevlevihane semahanesi, selamlığı, haremi, türbesi, muvakkithanesi, hünkâr mahfili, matbah-ı şerifi, sarnıçları ve müştemilât bölümleri ile tam bir yapı topluluğudur. Kaynak:http://muze.semazen.net/content.php?id=00090

KAMUSAL ALAN, DONATILAR ve HİZMETLER - VAKIFLAR Osmanlı kentinde bir belediye örgütlenmesi yoktu. Kentsel hizmetler padişahın atadığı memurlar ve VAKIFLAR tarafından yerine getirilirdi. VAKIF Belirli bir mülkten ya da onun gelirinden yararlanma hakkının, mülk sahibi tarafından belirli bir amaçla, belirli bir süreyle sınırlı olmaksızın kamuya bırakılması. Vakfın geçerli olabilmesi için, mülk sahibi tarafından yalnızca Tanrı ya yakın olma amacıyla vakfedilmiş olması gerekir; mülkün geliri ya da yararlanma hakkı artık Tanrı kullarınındır (ibadullah). Vakfedilen mülkü kamuya ait kılan da budur! Kentin altyapısı, kültürel-toplumsal donatıları, e.g. Cami, okul, imaret, hastane, çeşme yapımı; su getirilmesi, çeşitli vakıflar tarafından yapılır, bunların bakımı da yine bu vakıflar tarafından yürütülürdü.

KAMUSAL ALAN, DONATILAR ve HİZMETLER - VAKIFLAR Vakıflar kentleşme sürecine önemli katkıda bulunmuştur. Türk kentleri, vakıfların yaptığı büyük cami ve külliyelerin çevresinde büyümüştür. XVI.yüzyılda Anadolu da vakıf konumunda yaklaşık 1400 cami, ve mescit, 250 mektep ve medrese, 600 tekke ve zaviye, 75 büyük han ve kervansaray, 45 büyük imaret vardı. XVIII.yüzyılda, bugünkü Türkiye sınırları içerisindeki vakıfların sayısı 6000 e ulaşmıştı. KÜLLİYE, bir cami etrafındaki kültürel ve sosyal yapılar kümesidir; eğitim, sağlık, yoksullara yardım vb. toplumsal hizmetlerin sunulduğu mekanlardır.

KAMUSAL ALAN, DONATILAR ve HİZMETLER - VAKIFLAR Süleymaniye Külliyesi (Mimar Sinan, 1550-1557) 1. Cami 2. Rabi Medresesi 3. Salis Medresesi 4. Evvel Medresesi 5. Sani Medresesi 6. Tıp Medresesi 7. Darülhadis Medresesi 8. Bimarhane 9. Darüzziyafe 10. Tabhane 11. Hamam 12. I. Süleyman Türbesi 13. Hürrem Sultan Türbesi 14. Mimar Sinan Türbesi 15. Türbedar Odası

Beyazıd Camii ve Külliyesi

ÇARŞI http://eskiistanbul.net/osmanli/osmanli1/kapalicarsi2.jpg 22.03.2012 Beyazıt kulesinden Kapalıçarşı ile Nuruosmaniye (sol minaresinin alemi yıkık) ve Sultanahmet camiilerinin görünümü

ÇARŞI SİVİL TOPLUMUN HABERCİSİ LONCALAR (Cohen, 2001:181) ÇARŞI, kentte belirli bir yer ve kendi içinde bir işlevler-kurumlar bütünüdür. Çarşı, meslek loncalarını barındırırdı ve yönetmeliklere dayanan bir çeşit özerkliğe sahipti. Ağırlık ve ölçülerde, mal ikmalinde denetimin yapıldığı yerdi. Devlet-askeriye içindeki memur tarafından denetlenirdi. Çarşının her sorunu karma bir grup tarafından çözülürdü: Vatandaşlar + seçilmiş görevliler + resmi görevliler + yarı-özel kuruluş sorumluları. Gerome-TheCarpetMerchant LONCA: Loncalar, kent ekonomisini ve toplumsal yaşamı düzenleyen kurumlardır. Kentteki üretime katılan herkes o sanayi dalındaki bir örgütün (loncanın) üyesiydi. Her loncanın başında bir ŞEYH, bir KETHÜDA, ve bir YİĞİTBAŞI bulunurdu. Bunlar o meslek grubunun oybirliği ile seçilir, durum kadıya tescil ettirilirdi. KETHÜDA ve YİĞİTBAŞI esnaf grubunun mesleki ve sosyal meseleleri ile ilgilenirlerdi. YİĞİTBAŞI yalnızca lonca içinde görevli değildi; genel anlamda halkın, her hangi bir kamu hizmeti sırasında anlaşmazlığa düşmesini önlemekle görevliydi. Ayrıca asayişin bozuk olduğu zamanlarda mahallelerin ve köylerin güvenliğinin sağlanması, içlerine yabancıların sızmasının önlenmesi için her mahalleye bir yiğitbaşı tayin edilirdi. (Ergenç, 1995)

http://eskiistanbul.net/osmanli/osmanli1/kapalicarsi.jpg 22.03.2012 Kapalıçarşı esnafı ve müşteriler topluca kameraya poz vermekteler.

SİVİL TOPLUMUN HABERCİSİ LONCALAR (Cohen, 2001:181) [...] Loncalar sırf özgül işleri yapan meslek sahiplerinin bir yığışımından ibaret değildi; kurallara dayalı bir yapıları vardı... Lonca üyeleri genellikle üç katmana ayrılırdı: En alt katmanda mesleği öğrenmek isteyen ve ehil bir lonca üyesinin yanında uzun bir çıraklık sürecinden geçmesi gereken gençler bulunurdu... Lonca üyelerinin çoğunluğunu kapsayan ikinci katman, sani denilen ehil işçilerden oluşurdu. En üst katmanda ise usta, üstat ve muallim gibi ünvanlarla anılan lonca üyeleri yer alırdı. Lonca reisi önemli sayıda lonca üyesinin katıldığı bir mahkeme oturumunda resmen kadı tarafından atanırdı. (Cohen, 2001:181) Bu örgütün ekonomik, mali, yönetsel, ve sosyal işlevleri vardı... Bu örgüt gerçekte, XIII. ve XIV.yüzyılların Ahi hareketinin bir devamı idi. Ama, 16.yyda Osmanlı nın merkezi otoritesi altında zayıflamış, ilk zamanların güçlü ve bağımsız karakterini yitirmişti (Ergenç, 1995). Şehir loncalarında çalışan zanaatkarlar aletlere, hammaddelere ve işletme sermayesine, dolayısıyla üretilen mallara da sahip olan özgür zanaatkarlardı. Fakat Devlet, bunlara müdahaleye yarayan güçlü araçları da elinde tutuyordu. Bunların ilki devlet siparişlerinin yerine getirilmesini zorunlu kılan seferberlikler (Greklerin leitourgeia sına ve Romalıların munera sına benzeyen), ikincisi de, üretim araçları ve bizzat üretim üzerindeki devlet denetimiydi (Yerasimos, 1977, C.I, s.44).

Kentli kimliğinin oluşması yönünde SİVİL TOPLUMUN HABERCİSİ LONCALAR (Cohen, 2001:181) Osmanlı taşra idaresindeki merkeziyetçilik ve ademi merkeziyetçilik sorunu bu çerçeve içinde yeniden ele alınmalıdır. Stoianovich bir keresinde 16.yüzyılın bağımsız Osmanlı kentinin giderek yerini yarı-bağımlı bir yapıya bıraktığını belirtmiştir. Bazı kentler, kuruluşlarında önemli rol oynayan Ahi örgütü eliyle (örn.sarayevo, Kayseri) vergi muafiyeti ve kente askeri birliklerin girmemesi gibi ayrıcalıklar da elde etmiştir. [...]16.yüzyıl sonları Ankarası na ilişkin çalışmasında Özer Ergenç, söz konusu dönemde Ankara da ilk bakışta sanılabileceğinden daha düzenli bir birlik bulunduğuna dikkat çekmiştir. Ergenç in gözlemlerine göre, Ankara da kentin zaman zaman örgütlü bir birlik olarak hareket etmesini ve insiyatif kullanmasını sağlayan kent kurumları vardı. Mahalleler ve dinsel kesimler biçimindeki bölümlenmeler, kimi zaman varsayıldığı kadar katı değildi (in ref. Stoianovich, 1970:94). Bu, 16.yüzyıl sonları Ankarası nın, bağımlı kentten çok, yarı-bağımlı kente yakın konumda olduğu biçiminde yorumlanabilir (Faroqhi, 1993:369, in ref. Özer Ergenç,1973) Kentin, kendi sivil örgütleriyle kararlar vermesine ve eyleme geçmesine bir örnek Ö. Ergenç tarafından veriliyor: 16.yyda Celali döneminde eşkıya kentlere saldırarak halka ve esnafa zarar veriyordu. Ankara nın korunmasında devlet görevlilerinin yanısıra esnaf loncaları da, sıkı bir örgütlenmeleri olduğundan, önemli rol oynamışlardı. (Ergenç, 1995)

KAMUSAL ALAN ÖZEL ALAN KONUT MAHALLE CEMAATLER

KONUT Mardin Marmara Bölgesi

KONUT http://efrasyap.org/icerik/icerikdetay.aspx?icerikid=760 22.03.2012 http://efrasyap.org/icerik/icerikdetay.aspx?icerikid=760 22.03.2012 Sedad Hakkı Eldem, Türk Evi Plan Tipleri, İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 1954 (Çevik, 2010: 320)

Bazı kamusal ve ortak öğelere sahip küçük kent köyleri. (Cerasi) Osmanlı İmparatorluğu nun ilk dönemlerinde kentleşme yeni mahallelerin oluşumuyla gerçekleşti. Çeşitli yerlerden gelen göçmenler fethedilen yerlerde -dini, etnik, toplumsal açıdan- homojen kümeler halinde yerleşiyorlardı. Evlerini ibadethane veya külliyeler çevresinde inşa ediyorlardı. Anadolu da daha eski çağlarda oluşmuş meydan ve geniş cadde geleneği zamanla kayboldu. İçe dönük bir yaşam biçimi egemen oldu: Dar ve/veya çıkmaz sokaklar, avlular... MAHALLE http://www.lifeinbursa.com/fotografx/35/6988/semtler%20ve%20bursa/incirli_mahallesi.htm 22.03.2012

MAHALLE http://www.tarihimekanlar.net/soguk-cesme-sokagi.html/soguk-cesme-sokagi-kis 22.03.2012

MAHALLE MAHALLE, biribirini tanıyan ve sosyal dayanışma içinde olan bir topluluğun yaşadığı yerdir. Osmanlı sisteminde devlet karşısındaki kurumsal güç, sivil toplum değil dini cemaattir. Osmanlı kentinde konut dokusu, bütün İslam dünyasında mahalle olarak adlandırılan küçük cemaatlere bölünmüştür. Başlangıçta, bunların her biri bir dini yapının çevresinde düzenlenmiştir. 1829 a dek [Müslüman] mahallenin en üst otoritesi caminin imamıydı. http://eskiistanbul.net/osmanli/osmanli4/divitcizadecamii.jpg 22.03.2012

Her etnik-dini küme (millet) kendi dini lideri ve kurumu çevresinde örgütlenmişti. Kentsel sorunlar o kurum içinde çözülürdü.

Nüfus 150-2000 arasında değişirdi. Alan büyüklüğü genellikle 1-5Ha arasındaydı. Mahalle her dönemde bazı kamusal ve ortak öğelere sahipti: İbadethane Okul Kütüphane Yiyecek dükkanları Çeşme Hamam Küçük meydan Kahvehane MAHALLE