ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

Benzer belgeler
ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 3. Hafta Ders Notları - 19/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 4. Hafta Ders Notları - 26/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

GENÇLİK VE BAĞIŞ KÜLTÜRÜ EKİM 2015 Pİ GENÇLİK DERNEĞİ

ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 11. Hafta Ders Notları - 16/07/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 23/04/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 2. Hafta Ders Notları - 12/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

... OKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 5. SINIFLAR ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

T.C. I STANBUL MEDI POL U NI VERSI TESI I LETI ŞI M FAKU LTESI EG I TI M O G RETI M YO NERGESI * BI RI NCI BO LU M Amac, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

21. YÜZYIL KÜTÜPHANECİLİĞİ EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU WEBİNAR SERİSİ-3

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 10. Hafta Ders Notları - 09/04/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 14. Hafta Ders Notları - 07/05/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Ölçek. Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN

HALİÇ U NİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIS I AKADEMİK FAALİYET DESTEĞİ VE İZİN YO NERGESİ

Yenilikçi Öncü. mu s terilerimize en iyi kalitede ve en uygun maliyetlerde u ru nler sunmaya odaklanmak tayız.

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Uyarınca Ayıptan Doğan Sorumluluk

Teori (saat/hafta) HAS Yarıyıl

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

HACETTEPE U NI VERSI TESI KALI TE POLI TI KASI I C I NDEKI LER Hacettepe U niversitesi Kalite Politikası... 2 Tanımlar Yo netim

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Kıble Yo nu nu n Belirlenmesi

EBRUDAN YEŞERENLER SERGİ KATALOĞU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

MEF ÜNİVERSİTESİ LİSANS ÖĞRENCİLERİ BURS YÖNERGESİ I. AMAÇ, TANIMLAR, GENEL HÜKÜMLER

TU RKIẎE GAYRIṀENKUL SEKTO RU GU VEN ENDEKSI ve REIDIN TU RKIẎE GAYRIṀENKUL SEKTO RU FIẎAT BEKLENTI ENDEKSI CȨYREK DO NEM SONUCĻARI OCAK 2017

MENTOR BABY RealCare Total Parenting Experience

Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU

İstanbul Vakıf Üniversiteleri Makine Mu hendislig i Programları Karşılaştırması

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI PR. (İNGİLİZCE) TARİH PR. (İNGİLİZCE) (TAM BURSLU) SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ PR.

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: FEL 3004

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Çağdaş Sosyoloji Teorileri. 2 Dersin Kodu: SSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

REIDIN TÜRKİYE GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ ve REIDIN TÜRKİYE GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ FİYAT BEKLENTİ ENDEKSİ CȨYREK DÖNEM SONUCĻARI

REIDIN TÜRKİYE GAYRİMENKUL SEKTÖ RÜ GÜVEN ENDEKSİ ve FİYAT BEKLENTİ ENDEKSİ CȨYREK DÖNEM SONUCĻARI TEMMUZ 2017

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK (DÖRT YIL) DERS PROGRAMI (YENİ DÜZENLEME)

logo TURGUT ÖZAL U NI VERSI TESI YENI KURUMSAL LOGO SUNU ARIYOR SON BAŞVURU TARI HI : 08 Mart 2015 BI RI NCI LI K ÖDU LU : 3.000TL

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ SORUMLULUK SAHİBİ ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İÇİN KASIM 2017

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT)

Temel Kavramlar Bilgi :

3. Ön kayıt başvurularında herhangi bir önkoşul (ALES vb ) ve taban puan aranmamaktadır.

DOĞALGAZ YAPI MARKET İMALAT SAN.TİC

Tarihi Mekan... Çağdaş Konfor...

LİMAN VE TERMİNAL YONETİMİ IV. Yrd. Doç. Dr. Tanzer SATIR

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Güz Yarıyılı. TIP İÇİN FELSEFE PHL 154 AKTS Kredisi:2 2. yıl 1. yarıyıl Lisans Seçmeli 2 s/hafta 2 kredi

tepav Aralık2018 N Türkiye'nin Demokrasi Karnesi ve Anayasa Mahkemesi POLİTİKA NOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

REHBERLİK SERVİSİ BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİ

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

Bilimin Doğası. Dr. Aysun ÖZTUNA KAPLAN

GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI NIN GENEL AMAÇLARI

İŞLETME N.Ö. Ders Adı

Modern Edebi Teori ve Eleştiri (ELIT 404) Ders Detayları

SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

eg itim o g retim yılı için hazırlanmıştır.

TEDU EPE. B. Yazma 25% C. Dil Kullanımı 25%

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Gazâlî, Adalet ve Sosyal Adalet 1 GAZÂLÎ, ADALET VE SOSYAL ADALET. Sabri Orman

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 13. Hafta Ders Notları - 30/04/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

FİNANS TEORİSİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK. Mehmet Saraç

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

BURSA İLİ 2016 YILI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN OLUŞUMUNDA ARKEOLOJİNİN YERİ

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK DERS PROGRAMI (İNG. KAPANDIKTAN SONRA)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

T.C. Sıra No Aday No Kimlik No Ad Soyad Lisans Lisans Puanı Mülakat Puanı Nihai Ortalama

2015 Yılına ait Kurum İç Değerlendirme Raporlarının (KİDR) Değerlendirilmesi. 15 Mart 2017 Yükseköğretim Kurulu Konferans Salonu, Ankara

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Sosyolojiye Giriş I SSG

STRATEJİK PLANI

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTİSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2017 YILI BİRİM FAALİYET RAPORU

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü. Lisans Programı

Tam zamanlı yüksek lisans öğretimidir. Mezuniyet Koşulları

Tu rkiye C ag rı Merkezi Pazarı 2017 Verileri

Transkript:

T.C. Bilecik Şeyh Edebali U3 niversitesi I:ktisadi ve I:dari Bilimler Faku ltesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yo netimi Bo lu mu ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204) 10. Hafta Ders Notları 10-11/04/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs gorkem.altinors@bilecik.edu.tr 1

Başlarken Ders notları OBS ve Kırtasiye I5letişim O7is: A106 O7is Saatleri: Çarşamba 16:00-17:00 (Başka hiçbir zaman diliminde o7ise o g renci kabulu yapılmayacaktır) Web-sitesi: https://gorkemaltinors.wordpress.com E-posta: gorkem.altinors@bilecik.edu.tr Yukarıdaki e-posta adresi dışındaki herhangi bir yere go nderilen mesajlar kesinlikle dikkatealınmayacak ve okunmadansilinecektir. Cep telefonu, WhatsApp - kesinlikle hayır! Sosyal medya: Facebook ve Instagram kesinlikle hayır! Twitter @gorkemaltinors #ÇSD DM - kesinlikle hayır! 2

Başlarken Sınavlar Vize (%40) ve Final (%60) 25 çoktan seçmeli soru her soru 4 puan, 30 dakika Vize Mazeret ve Bu tu nleme 5 klasik soru her soru 20 puan, 30 dakika Final sınavında puanı 48 olanların ve iki sınav ortalaması 44.99 un altında kalanların notlarına hiçbir ilave yapılmayacak olup, bu o g rencilerin bu tu nleme sınavına Oinale hazırlandıklarından daha iyi hazırlanmaları beklenmektedir. 3

Başlarken Sınavlar Vize konuları (1-7 Hafta) Ders programı, tüm ders notları ve okumalar Tüm konulardan eşit sayıda soru sorulacaktır Final konuları (1-14 Hafta) Ders programı, tüm ders notları ve okumalar Tüm konulardan eşit sayıda soru sorulacaktır 4

Başlarken Ders Materyalleri 1. Ders programı 2. Zorunlu okumalar Ahu Tunçel ve Kurtul Gu lenç (der.) (2014) Siyaset Felsefesi Tarihi Platon dan Zizek e, 2. Basım, Ankara: Dog u Batı Yayınları. 5

Ders Programı 1. Hafta Giriş 2. Hafta Gramsci 3. Hafta Althusser 4. Hafta Adorno & Horkheimer 5. Hafta Laclau & Mouffe 6. Hafta Arendt 7. Hafta Bourdieu 8. Hafta Vizeler 9. Hafta Foucault 10. Hafta Derrida 11. Hafta Spivak & Butler 12. Hafta ZP iz ek 13. Hafta Harvey 14. Hafta Wallerstein 6

Ulusoy, Meliha Demet. (2012). Post-Yapısalcılık: Michel Foucault ve Jacques Derrida. Go rgu n Baran, Aylin; Sug ur, Serap (der.) Çağdaş Sosyoloji Kuramları içinde, Eskişehir: Anadolu UT niversitesi, 118-141. 7

Foucault & Derrida Post-yapısalcılık; en geniş tanımı ile insan olma, du nya ve anlamları oluşturma ve bunları yeniden u retme su reçleri arasındaki ilişkileri irdeleyen bir yaklaşım olarak tanımlanabilir. 8

Çoğulculuk, genel olarak tek bir perspektiften ziyade farklı perspektifler açısından yaklaşmayı öngörür ve pek çok alanda kullanılır. Örneğin kültürel çoğulculukta geniş bir toplum içindeki daha ufak grupların kültürel kimliklerinin korunması anlaşılırken politik çoğulculukta, politik gücün seçimlerle oluşmasını çoğunluğun hegemonyasını yaratması nedeniyle ret edilerek toplum içindeki farklı grupların eşit temsili amaçlanır. Bu yaklaşım; benzer şekilde dinî, ekonomik, felsefi alanlarda da yer bulur. Eklektizm; olgulara yaklaşımda tek bir paradigma yerine farklı teorileri, Gikirlerin birlikte ele alınması gerektig ini ileri su ren kavramsal bir modeldir. Bu yaklaşım, bu tu ncu l bir tutarlılıg ı olanaksız kılması nedeniyle eleştirilir. Senkretizm; birbirinin zıttı, çelişkili olguların uzlaştırılarak birleştirilmesi anlamında daha çok felsefe ve dinde kullanılan bir kavramdır. OK rneg in dinsel varsayımlarda ya da metinlerde bilimsel içerik aramak gibi. Ayrıca farklı bir anlamda dilbilimde de yer bulur. Avangart; ku ltu r, sanat ve politika alnında ilerici ve yenilikçi anlamında kullanılan bir terimdir. 9

Post-yapısalcılık, 20. yy. Fransız ve kıta Avrupası felsefecileri ve teorisyenlerinin entelektu el go ru şlerini kapsar. ICnsan ku ltu ru nu n yapılar aracılıg ı ile anlaşılabileceg ini savunan ve bu go ru şlerini o zellikle dil u zerinde modelleyen yapısalcılıktan bu yu k oranda etkilenen ama ondan farklılaşan bir du şu nce akımıdır. Post-yapısalcıların yapısalcılıg a olan eleştirileri ise iki ana tema u zerinde toplanmaktadır: (1) Yapıların kendi kendilerine yetmesi ve (2) bu yapıların ikili zıtlıklardan oluşması. Post-yapısalcılık ve yapıço zu m veya yapıso ku m, post-modernizmin teorik formu lasyonu olarak da du şu nu lebilir. Aydınlanma ile başlayan modernite; du nyayı rasyonel, ampirik ve objektif bag lamda açıklamayı vaat eder. Açık bir gerçeklig in oldug unu kabul eder ve eg er dog ru metotlar kullanılırsa bu gerçeklig in bilgisine ulaşılabilir oldug una inanır. Oysa post-modernizm bu gu vene sahip deg ildir; çu nku sebebin kendisi de kendi yolunda kısıtlı bir tarihsel formdur ve sebeplerin vaat ettig i kesinlikler artık yoktur. Postmodern bakış; gerçeklik, estetik ve ahlak yargılarına ilişkin bir tercihi deg erlendirmenin rasyonel bir yolunu sunmaz; eski du şu nce kalıplarını so ku p atarak bir temizleme yapar ve yeni bir anlama biçiminin yolunu açar. 10

Post-yapısalcılığın temel önermeleri: Ø Tarih ve kültürün yapıları koşullandırdığından yapıların, yanlış yorumlara ve önyargılara maruzkaldığını ileri sürer. Ø Dolayısıyla bir nesneyi anlamak için hem nesnenin kendisini hem de bu nesneyi üreten bilgi sistemleri bir arada incelenmelidir. Bu bağlamda Postyapısalcılık, bilginin nasıl üretildiğini temel araştırma sorunsalı olarak kabul eder. Ø Postyapısalcılık, yapısalcılığın aksine tarihseldir; kültürel kavramların zaman içinde nasıl değiştiğine odaklanarak aynı kavramlardan şimdi ne anlaşıldığını bulmaya çalışır. Örneğin Foucault nun Deliliğin Tarihi adlı eseri, delilikle ilgili kültürel tutumların birtarihidir. Ø Postyapısalcılar benliğin ayrı, tekil ve tutarlı bir varlık olduğu görüşüne katılmazlar. Aksine birey, birbiriyle çatışan bilgi hükümleri (toplumsal cinsiyet, ırk, sınıf, kariyer vb. gibi) arasındaki gerilimlere sahiptir. Dolayısıyla bireyin benlik algısı onun nesnelerin anlamlarını yorumlamasında kritik bir rol oynar. Her ne kadar farklı düşünürlerin benlik hakkındaki görüşleri farklılaşsa da postyapısalcılar benliğin söylemlerle inşa edildiği görüşünü sıklıkla paylaşırlar. Ø Ø Ø Bir metin yazarının amacı, okuyucu için ikincildir. Post-yapısalcılar bir metnin tek bir amacının, anlamının ve tekil bir var oluşa sahip oldug u Qikrini reddederler. Her birey; herhangi bir metinle ilgili olarak yeni ve bireysel amaç, anlam ve var oluş yaratabilir. Anlam, yani go sterilen, birey tarafından; yani go steren tarafından inşa edilir. Bo ylelikle, go sterilen go sterenin o ncelig ine go re konuşur. Yapısalcılık, dog rulug u metnin arkasında ya da içinde go ru rken postyapısalcılık okuyucu ile metnin karşılıklı etkileşimini u retkenlik olarak go rmektedir. Dolayısıyla postyapısalcılıkta bir ku ltu r nesnesinin ne anlama geldig ini anlamada, onun belli deg işkenlerle (OV rneg in kimlik bag lamında) olan ilişkisinin analizi bu yu k o nem arz eder. Post-yapısalcı metin analizlerinde okuyucu, yazarın yerini alır. Bu yer deg iştirme yazarı merkezden alma olarak deg erlendirilir; bo ylelikle yazara sabitlenmeden dig er anlam kaynakları da araştırılır (farklı okuyucular, ku ltu rel normlar ya da dig er metinler bag lamında). Bu alternatif kaynakların birbirleriyle tutarlılık go stermeleri de gerekmez. Post-yapısalcılar, hiyerarşi içinde baskın olanın temel nitelig i kavramını reddederler. Daha ziyade amaçları, bu ilişkileri analiz ederken baskın olan ile itaat eden arasındaki bag ımlılıg ı açıg a çıkarmaktır. Bu ilişkileri anlamanın tek yolu, tekil anlamlar illu zyonunu u reten bilgi sistemlerini ve kabullerini yerinden çıkarmak tır. 11

Michel Foucault (1926-1984) Foucault'nun yaşamını iki boyutta deg erlendirmek gerekir: (1) Biri standart kalıplar içindeki kişisel yaşam tarihi, (2) dig eri kendine o zgu n sıra dışı yaşam biçimi. Foucault nun analizlerinde iki temel vurgu: (I) Bireylerin gu du leri yerine so ylem/pratiklere odaklanarak nesnellik du zleminde çalışmalıdır. (II) Nesnel gu ç ilişkileri u zerinden nesnel toplumsal formlara yo nelmelidir. Foucault nun Temel Du şu nce ve Kavramları: Benlik, so ylem ve toplumsal konumları tanımlayan pratikler ve iktidar ilişkileri alanı içinde oluşur. Yapısalcılıg ın mikro/makro du alizmini nedenlerini açık olarak ortaya koyamasa da ret eder ve o zne olan bireyi o ldu ru r. iktidar tarafından belirlenen benlik, çok parçalı ve çok kısımlıdır. Dolayısıyla Foucault ya go re birey bilinçli, kendini kontrol edebilen, iç bu tu nlu g e sahip tutarlı, rasyonel bir varlık deg ildir. 12

Söylem, Foucault nun analizinde dil, en önemli unsurdur. Ona göre dil, asla masum ve tarafsız bir ifade aracı değildir. Söylemler, iktidar ilişkilerinin ifadeleridir ve bu ilişkilerle bağlantılı pratikleri ve konumları yansıtırlar. Çünkü bir söylemi kullanabilme özel bir alanın bilgisine sahipliğin ifadesidir ve bu bilgiye sahip olanlar, olmayanlar üzerinde hakimiyet kurabilir ve onlar kontrol edebilirler. Söylemler belli kurallara uyan pratiklerdir. Arkeoloji, so ylemler içindeki du şu nceleri, imajları, temaları, temsil edilişleri betimlemeye çalışmaz; so ylemlerin kendisine, belli kurallara uyan pratikler olarak so ylemlere odaklanır. Bu kavram, şimdiki zamanın tarihini yazabilmek için geçmişte kalan tutarsız, çelişkili kuralları ve izleri incelemek ile ilgilidir. Bir başka deyişle arkeoloji, bugu n bizim ne oldug umuza yol açan su reçleri anlama kanalı olarak tarihe bakmaktır. Arkeolojik analizin amacı sadece belli tarihsel do nemlere ait so ylemsel oluşumlar ile onların içinde yer alan tikel so ylemlerin ortaya çıkışını mu mku n kılan biçimsel epistemik koşulları açıg a çıkarmaktır. 13

Soykütük, ile arkeoloji arasındaki farklılık, belirsiz ve kafa karıştırıcıdır. Çu nku her ikisinin de amacı aynıdır. Ancak eg er bir farklılık aramak gerekirse arkeoloji, farklılık ve benzerliklerin belirlendig i du zleme odaklanıyorsa soyku tu k; daha çok iktidar ilişkileri ve bu ilişkilerle biçimlenen politik teknikleri, kullanışlı bilgi formlarını u retmek için şeylerin organize oldug u du zleme odaklanır. Yani soyku tu k, teknig i ampirik verilere dayanarak yapılan du zenlerin yapılarının analizidir. Arşiv, belli bir tarihsel do nemin ya da ku ltu ru n geçmişinde bıraktıg ı bu tu n maddi ipuçlarının koleksiyonunu ifade eder. Bu ipuçlarını araştıran bir kişi do nemin tarihsel apriorisini ve bilimini araştıran bir kişi de do nemin epistemisini anlayabilir. Bu kavramların hiçbirinin kehanette ya da tahminde bulunma deg eri yoktur. Bunlar sadece sınırlı tarihsel du zenlerin ve kuralların betimlemeleridir. 14

İktidar: söylem, iktidar ve kontrol arasında organik bir korelasyon vardır. Foucault ya göre iktidar, ilişkiden başka bir şey değildir. İktidar basitçe baskılayıcı değil üreticidir. Sadece devlete ait değildir. İktidarı tüm sosyal beden deneyimler, en küçük seviyedeki sosyal ilişkilerde de vardır; her zaman her yerde vardır. Foucault üç iktidar biçiminden bahseder. Bu iktidar biçimleri (1) mutlak iktidar, (2) disipline edici iktidar ve (3) biyoiktidardır. Mutlak iktidar, feodal du zende ve monarşik sistemlerde iktidar tebaaları u zerinde sınırsız bir gu ce sahip hu ku mran bir kişide cisimlenir. Mutlak iktidar, kral veya merkezı bir otorite Sigu ru ne kayıtsız şartsız itaati içerir. Bu sistem tipinde suç, monarkın mutlak iktidarına karşı bir tehdit olarak algılanır ve suçlunun herkesin (halkın) go zu o nu nde ve ibret verici, korkutucu bir biçimde cezalandırılması gerektig i du şu nu lu r. Bu do nemde verilen cezalar, vahşete ve uygulanan vahşetin de sergilenmesine dayanır. Uygulanan işkenceler, keysi bir zulu m deg il aksine kralın bu du nyadaki iktidarının ritu el bir icrası olarak bilinçli bir biçimde tasarlanmış du zenli pratiklerdir. 15

Disipline Edici İktidar. Disiplin, sosyal sistemde bireylerin davranışlarını du zenleyen bir iktidar mekanizmasıdır. Meka n, zamanlama ve bireylerin davranışları u zerine uygulanır. Go zetim teknikleri ile pekiştirilir. Foucault ya go re iktidar, disiplin deg ildir; disiplin daha çok iktidarın tecru be edildig i yollardan biridir. Foucault, disipline edici toplum kavramını o toplumun tarihini, orijini ve hapishane, hastane, okul ve ordu gibi kurumlarını incelerken kullanır. Ancak Foucault, bu terimi disipline edilmiş toplum anlamında kullanmadıg ına dikkat çeker. Panoptikon Foucault ya go re modern iktidar biçimlerinin dog ası; 1. Kesintisizdir, yaygındır yani her yerdedir. 2. Yukarıdan deg il toplum içinde uygulanır. Biyo-İktidar. Foucault, Cinselliğin Tarihi adlı kitabında modern çag da biyo-iktidar olarak adlandırdıg ı farklı bir iktidar biçimini tartışır. Disipline edici iktidar insanların davranışlarına odaklanırken biyo-iktidarın temel hedeoi dog rudan insan bedenidir. Basit bir mantıkla dog um o lu m oranları, dog urganlık, hastalık, yaşam su resi, diyet ve beslenme alışkanlıkları u zerinden bir tu r nu fus planlamasına odaklanır. OR zellikle 18. yu zyıldan sonra politik birimlerin demograoik yapıyı kontrol etme, du zenleme gayreti içine girdikleri go ru lmektedir. Ancak bunun için uyguladıkları yo ntem -tercih ettikleri teknik kapatma- men etme ya da zarar vermeyi içermez. Daha çok so ylemler geliştirerek iktidar ve kontrolu gu ndelik hayata taşırlar ve yayarlar. Bu bag lamda tıp, psikiyatri, sosyal hizmetler gibi pek çok uzmanlık alanlarının so ylemleri bireyleri ikna ederek çok daha yaygın ve ince bir formla itaate zorlar. Bu bag lamda cinsellik alan kontrol edilmeye çalışır. 16

Jacques Derrida (1930-2004) Yapıso ku m Yo ntemi ve Metin O: zellikle Heidegger and Nietzsche den etkilenen Derrida ya go re du nya bir metindir, metnin dışında hiçbir şey yoktur ve bu tu n metinlerin birden fazla anlamı vardır. Bu yu zden bir metnin tam ve en son yorumunun yapılması imka nsızdır. Derrida ya go re dil veya metinler, du nyanın dog al bir yansıması deg ildir. Metinler, bizim du nyayı nasıl yorumlayacag ımızı yapılandırır. Kısaca Heidegger i takip ederek Derrida da dilin bizi biçimlendirdig ini du şu nmu ştu r: Metin, onu gerçek olarak anladıg ımız bir alan yaratır. Derrida nın temel amacı yapıso ku m yo ntemiyle klasik Avrupa du şu nce yapısını (construction) so ku p (deconstruction) ondaki malzemeyle yeni, daha kullanışlı bir yapı kurmak (reconstruction) u zere tarihsel anlam evrelerine geri do nu şler yapmaktır. Yapıso ku m Sikrinin iki anahtar noktası bulunmaktadır. IUlki, bireysel somut pratiklerden ziyade yapı so ku mcu de de sistemlere ya da yapılara bakmaya devam eder ve ikincisi bu tu n sistemlerin veya yapıların bir merkezi, ko k noktası yani sistemin yaratan var oldug una go re bu yapının kaynag ını araştırır. 17

Derrida ya go re tu m metin bu kabullerin izlerini içerir ve sonuçolarak da bu metinler, dil içinde bulunan ve ima edilen bu hiyerarşilerin farkında olarak yeniden yorumlanabilir. Yapıso ku m, herhangi bir dilsel go sterge setlerinin birbirinden farklı pek çok anlam dizisi meydana getirebileceg ini (ki bu anlam dizilerinin çog u gayri ihtiyaridir) go stermeye çalışır. En tarafsız oldug u du şu nu len yazarlar bile, farkında olmadan, du şu ncelerini meydana getiren go sterge sisteminin zihinlerindeki karşılıg ı olan bilişsel şemalarına yansıyan izlerini kaçınılmaz olarak eserlerine taşırlar. Ancak anlamlar, dog aları gereg i sabit deg ildirler ve bag lamlar içinde yer deg iştirmeleri halinde de deg işirler. O ha lde metnin u reticisi yazar ve tu keticisi okur ve farklı okurlar arasındaki iletişim esnasında herkes için hiç deg işmeyen sabit bir anlamın var oldug undan so z etmek mu mku n deg ildir. Ancak bu, asla son noktaya yani gerçeg e varabileceg imiz anlamına gelmemektedir. Derrida ya go re okuma do nu şu mcu du r ve metinler çoklu yorumlara açıktırlar. Anlamlar kaygandır. Bu bag lamda Derrida, tu m metnin differance (fark) sergiledig ine işaret eder. Bu kavramı Derrida Fransızca diffe rence kelimesinden kendi tu retmiştir ve de go steren ve go sterilen bag lamında hem fark/ayrım hem de erteleme anlamına gelmektedir. Ona go re anlam, bag lam içinde hem go sterilenin go rdu g u fonksiyona hem de bilişsel şemamızdaki onun imajlarına go nderme yaptıg ından su rekli olarak hem farklılaşır ve bo ylelikle hem de hiçbir zaman tam ve kesin olan nihai anlama varılamayacag ından su rekli kesin anlama ya kadar bir ertelenme durumu vardır. Yani anlamlar, istikrarsızdır. 18

Silme. Derrida, yapıso ku mu metodunda o nce bir so zcu k yazmayı, sonra onu karalamayı ve sonra hem so zcu g e hem de karalamasına metinde yer vermeyi o nermektedir. Derrida bu işlemi, varlık so zcu g u nu sıklıkla karalayan Heidegger den almıştır. Bu bag lamda bir so zcu g u n u stu çizilir; çu nku so zcu k yetersizdir; fakat bir yandan da so zcu k metin içinde u stu çizili olarak tutulur; çu nku so zcu g u n yerine geçebilecek daha başka bir so zcu k yoktur. Bo ylelikle so zcu k metinde u stu çizili olarak bulunmaya devam eder. Yapıso ku mu nu n bu şekilde temelini oluşturan u stu nu çizme, go stergenin (yani metin içindeki so zcu g u n) kendinden eminlig ini ve bir dil dizgesi içinde dahiolsa anlamı nı sarsmaktadır. Yapısökümünün temel varsayımları şo yle o zetlenebilir: 1. Dil, anlam tutarsızlıg ı ve kaymalarının silinemez izlerini taşır. 2. Bo yle bir çelişki karşısında hiçbir analiz yo ntemi ( O rneg in felsefe veya eleştiri) metnin yorumu açısından herhangi bir otoriteiddiasında bulunamaz. 3. Bu nedenle yorum, alışıldık anlamıyla analiz e benzemeyip bir tu r oyunu andıran serbest bir alandır. Her go steren, başka bir go stereni go sterir ve buradan elde edilecek olan yalnızca mevcudiyet deg il anlama kaynaklık eden go sterge zincirleri dir. Bo ylece anlam oyunu sonsuz/bitimsiz biroyuna do nu şu r. 19

Post-yapısalcılıg a yo nelik çok sayıda eleştiri olmakla birlikte bu eleştirilerin en o nemlileri aşag ıdaki gibi sıralanabilir: 1. O@ zerk insan rasyonalitesi ile evrensel-normatif (genel geçer) deg erlere ilişkin Hikirler arasında kurdug u bag, Foucault yu nihilistlik bir du zleme taşımaktadır. Dolayısı ile çalışmalarında -eninde sonunda o ngo rdu g u u zere- normatif deg erleri kabul etmemesi ve onaylamaması konusu eleştirilmektedir. 2. Pozitivizm yanlıları, Foucault ve Derrida gibi yazarlar, ku çu k ayrıntıları (feminizm, nihilizm, anarşizm gibi alternatif felsefeleri) kendi teorik yaklaşımları için kullandıklarını belirterek tarihi sıklıkla dikkatsiz ve eksik olarak yorumladıkları biçiminde eleştirmişlerdir. 3. Ne Foucault nun ne de Derrida nın post-modern toplumsal teoriler u retmede başarılı oldukları so ylenemez. Modern ile post-modern arasındaki kırılmayı açık ve net olarak ortaya koyamadıkları gibi bu kırılmayı toplumda neyin u rettig ini de açıklayamamışlardır, biçiminde eleştirmişlerdir. 20

Teşekku r Ederim. 21