TEMİZ ENERJİ YAYINLARI BİYOKÜTLE ENERJİSİ



Benzer belgeler
Biyokütle Nedir? fosil olmayan

İZMİR VE RÜZGAR ENERJİSİ

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU

1) Biyokütleye Uygulanan Fiziksel Prosesler

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Soma Havzas Linyit Rezervlerinin Enerjide Kullan Semineri Nisan 2009 Soma

Bilinen en eski yöntemdir. Bu alanda verim yükseltme çalışmaları sürdürülmektedir.

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA

Biyoenerjide Güncel ve Öncelikli Teknoloji Alanları ve TTGV Destekleri

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

Biyogaz Yakıtlı Kojenerasyon Uygulamaları

BİYOKÜTLE ENERJİSİ ve BİYOMOTORİN

Kojenerasyon Teknolojileri Yavuz Aydın, Yağmur Bozkurt İTÜ

Biyogaz Temel Eğitimi

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

Jeotermal Enerjiden Elektrik Enerjisi Üretimi

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ

ıda olarak tüketilen tarım ürünlerinden biyoyakıt üretilebilir mi?

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Prof.Dr.İlkay DELLAL

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Endüstriyel Simbiyoz Uygulama Örnekleri ve Sağlanan Kazanımlar

Temiz Enerji Kaynaklar Uygulamalar. Pamukkale Üniversitesi Temiz Enerji Evi Örne i

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ

İZMİR DE HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ. TMMOB Çevre Mühendisleri Odas İzmir Şubesi

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

KÜRESEL KARBONDĐOKSĐT KONSANTRASYONLARI ÖLÇÜMLERĐ ARAŞTIRMA UYDUSU OCO

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

Biyoenerji, bitkilerden veya biyolojik her türlü atıktan elde edilebilecek olan enerjiye verilen genel ad dır.

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Konya Sanayi Odası. Ocak Enis Behar Form Temiz Enerji twitter/enisbehar

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSI YÖNETMELİĞİ Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Çimento Sektöründe Alternatif Yakıt Kullanımı-Sorunlar

Gönen Enerji Biyogaz, Sentetik Petrol, Organik Gübre ve Hümik Asit Tesisleri: Ar-Ge Odaklı Örnek Bir Simbiyoz Çalışması Hasan Alper Önoğlu

ATIKTAN ELEKTRİK ENERJİSİ ELDE EDİLMESİ

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

EK-1 Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler 1.Enerji Endüstrisi 1.1 Termik ve ısı santralleri Katı ve sıvı yakıtlı

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr )

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri

LERİ SELAHATTİN ÇİMEN MÜSTEŞAR Y. T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI. Türkiye 11. Enerji Kongresi 21 EKİM 2009 İZMİR

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

ÖZEL LABORATUAR DENEY FÖYÜ

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Filiz KARAOSMANOĞLU İTÜ 19 Nisan 2008 BĐYOYAKIT

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM Yrd.Doç.Dr. Okan Fıstıkoğlu DEÜ, SUMER

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

Katı Atık Yönetiminde Arıtma Çamuru. Enes KELEŞ Kasım / 2014

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION

ENERJİ TARIMI ANTALYA 2013 MUSTAFA ACAR KTAE-SAMSUN

Sera Etkisi. Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte. Cam tarafından tutulan ısı

KÜRESEL ISINMA, MEDYA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz İklim Değişikliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Adana Buluşması 20 Aralık 2006

Yakın n Gelecekte Enerji

Geleceğe Açılan Teknolojik Kapı, TAGEM

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

İZMİR İLİNDEKİ ORMANLARIN FONKSİYONLARINA YÖNELİK TALEP VE BEKLENTİLER. Hadiye BAŞAR

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

YÜZEY ETKĐSĐNDE UÇUŞ

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

PDF created with pdffactory trial version

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

Transkript:

TEMİZ ENERJİ YAYINLARI BİYOKÜTLE ENERJİSİ GİRİŞ...2 BİYOKÜTLE OLUŞUMU FOTOSENTEZ...4 BİYOKÜTLE KAYNAKLARI...6 BİYOKÜTLE ÇEVRİM TEKNOLOJİLERİ...10 ÇEVRESEL ETKİLER...13 DÜNYADA BİYOKÜTLE KULLANIMI...14 TÜRKİYEDE BİYOKÜTLE KULLANIMI...15

BİYOKÜTLE ENERJİSİ GİRİŞ Biyokütle ye örnek olarak, ağaçlar, m s r, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkileri otlar, yosunlar, denizdeki algleri, evlerden at lan meyve ve sebze art ğ gibi tüm organik çöpler, hayvan d şk lar n, gübre ve sanayi at klar n saymak olanakl d r. Biyokütle, tükenmez bir kaynak olmas her yerde yetiştirilebilmesi, özellikte k rsal alanlar için sos yo ekonomik gelişmelere yard mc olmas nedeniyle uygun ve önemli bir enerji kaynağ olarak görülmektedir. Petrol, kömür, doğal gaz gibi tükenmekte olan enerji kaynaklar n n k s tl olmas, ayr ca bunlar n çevre kirliliği oluşturmas nedeni ile, biyokütle kullan m enerji sorununu çözmek için giderek önem kazanmaktad r. Bitkilerin ve canl organizmalar n kökeni olarak ortaya ç kan biyokütle, genelde güneş enerjisinin fotosentez yard m yla depolayan bitkisel organizmalar olarak adland r l r. Biyokütle, bir türe ve ya çeşitli türlerden oluşan bir topluma ait yaşayan organizmalar n belirli bir zamanda sahip olduğu toplam kütle olarak da tan mlana bilir. Canl kütle ve dikili ürün deyimiyle eş anlama gelen biyokütle, çoğu kez phytomass ve zoomass olmak üzere ikiye ayr l rlar. Ölçü birimi ise, belirli bir alana oranlanm ş yaş ya da kuru kütledir. Biyokütleyi ayn zamanda bir organik karbon olarak da kabul etmek olanakl d r. Bitkilerin fotosentez i s ras nda kimyasal olarak özellikle selüloz şeklinde depo edilen ve daha sonra çeşitli şekillerde kullan labilen bu enerji nin kaynağ güneştir. Güneş enerji sinin biyokütle biçimindeki depolanm ş enerji ye dönüşümü, insan yaşam için esas t r. Canl organizmalar n fotosentez sonucu oluşmas ve bütün yaşam n güneş enerjisinin depo edildiği oksijene bağl olmas yenilenebilir enerji oluşturan fotosentez olay n n önemini aç kça göstermektedir. Fotosentez yoluyla enerji kaynağ olan organik maddeler sentezleşirken tüm canl lar n solunumu için gerekli olan oksijeni de atmosfer e verir. Üretilen organik maddelerin yak lmas sonucu ortaya ç kan karbondioksit ise, daha önce bu maddelerin oluşmas s ras nda atmosferden al nm ş olduğundan, biyokütleden enerji elde edilmesi s ras nda çevre, CO 2 sal m aç s ndan korunmuş olacakt r. Görüldüğü gibi bitkiler yaln z besin kaynağ değil, ayn zamanda çevre dostu tükenmez enerji kaynaklar d r. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi yak tlarda, yine canl varl klar n milyonlarca y l yer alt nda kalmas ile oluşan fosil biyokütle olarak an labilirler. Bitkilerin toprak alt nda milyonlarca y l kalmas yla oluşan fosil yak tlar, asl nda yukar da tan mlanan biyokütle ile ayn özellikleri taş malar na karş l n yer alt ndaki s cakl k ve bas nçla değişime uğrad klar ndan, yak ld klar nda havaya bir çok zararl madde atarlar. Ayr ca, milyonlarca y lda oluşan bu birikimin k sa süre içinde yak lmas hava da ki karbon dioksit dengesinin bozulmas na yol açm ş, bunun sonucu olarak da küresel s nma başlam şt r. Fosil yak tlar n diğer zararlar aras nda asit yağmurlar ile ormanlar n yan s ra canl varl klar n ve hatta binalar n d ş yüzeylerinin bozulmas n sayabiliriz. Enerji kaynaklar aras nda en çok bilinen ve ilk kullan m ise, odundur. Biyokütle enerji si olarak odun, yetişmesi uzun y llar alan ağaçlar n kesilmesi ile elde edildiğinde, ormanlar n yok olmas na ve büyük çevre felaketlerine yol açmaktad r. Günümüzde biyokütle enerjisini klasik ve modern olarak iki s n fta ay rmak olanakl d r. Ağaç kesiminde elde edilen odun ve hayvan at klar ndan oluşan tezeğin basit şekilde yak lmas klasik biyokütle enerjisi olarak tan mlan rken, enerji bitkileri, enerji ormanlar, ve ağaç

endüstrisi at klar ndan elde edilen bio dizel, atenol gibi çeşitli yak tlar, modern biyokütle enerjisinin kaynağ olarak tan mlan r. Dünyan n çoğalan nüfusu ve sanayileşmesi ile giderek artan enerji gereksinimi çevreyi kirletmeden ve sürdürülebilir olarak sağlaya bilecek kaynaklardan belki de en önemlisi biyokütle enerjisi dir. Ayr ca, biyokütle içinde, fosil yak tlarda bulunan kansorejen madde ve kükürt olmad ğ için, çevreye zarar son derece azd r. Bütün bunlar n ötesinde, bitki yetiştirilmesi, güneş var olduğu süre süreceği için, biyokütle tükenmez bir enerji kaynağ d r. Biyokütlenin enerji kaynağ olarak kullan m ndaki olumlu ve olumsuz yönleri aşağ da ki gibi özetlene bilinir. enerji bitki tarlas OLUMLU YÖNLER OLUMSUZ YÖNLER Hemen her yerde yetiştirilebilmesi Düşük çevrim verimine sahip olmas Üretim ve çevrim teknolojilerinin iyi bilinmesi Tar m alanlar için rekabet oluşturmas Her ölçekte enerji verimi için uygun olmas Su içeriğinin fazla olmas Düşük ş k şiddetlerinin yeterli olmas Depolana bilir olmas 5 35 0 C aras nda s cakl k gerektirmesi Sosyo ekonomik gelişmelerde önemli olmas Çevre kirliliği oluşturmamas Sera etkisi oluşturmamas Asit yağmurlar na yol açmamas Dünya nüfusunun 12 milyar olacağ beklenen 21. yy sonlar nda çeşitli biyokütle kaynaklar ndan elde edilebilecek enerjiler ile bunlar aras ndaki bağlant lar, bir çizimle gösterilebilir. biyokütle enerji ak ş çizimi

BİYOKÜTLE OLUŞUMU FOTOSENTEZ Bitkilerin gelişmesi için kulland ğ kaynaklar, genelde karbondioksit, su ve güneş ş ğ d r. Bunlar n bitki taraf ndan birleştirilerek madde ve oksijene dönüşmesi, fotosentez olay olarak adland r l r. Karbondioksit özümlenmesi olarak da bilinen fotosentez genellikle bitkilerin yeşil yapaklar nda kloroplast ad verilen lamelli yap da oluşmaktad r. Güneş ş nlar yard m yla, sağl kl bir yeşil yaprağ n her kilogram nda saatte yaklaş k 3 litre oksijen üretilmektedir. Yaklaş k 16W bir enerji ak ş sağlayan bu olaş 1m 2 yaprak alan ndan elde edilmektedir. Doğada meydana gelen ve bitkilerin ş k ile etkileşim gösteren en temel olaylardan bir fotosentez dir. Besin maddelerinin oluşumu yak t ve atmosferik oksijenin üretimi aç s ndan tüm canl lar bu olaya yak ndan bağ ml d rlar. Bir insan 24 saat boyunca gereksinimi olan oksijenin üretilmesi için 15 30m 2 yaprak alan gerekmektedir. Yap lan hesaplar, ortalama bir iklim kuşağ nda bir büyük ağac n yetişkin bir insan n bir y lda tükettiği oksijeni ancak sağlayabildiğini göstermektedir. Güneşin dünya ya verdiği enerjinin yaklaş k 1.5X10 18 kwh/y l olduğu ve bu konunun da dünya da tüketilen toplam enerjiden 10,000 kat büyük olduğu bilinmektedir. Dünya yüzeyine gelen bu enerjinin yaklaş k %0.1 i fotosentez olay yla biyokütleye dönüştürülerek depolanmaktad r. Bu ise yaklaş k olarak dünya da kullan lan toplam enerji den 10 kat fazlad r. Yukar da ortalama olarak verilen fotosentez verimi l man bölgelerde %0.5 1.3, yar tropik bölgelerde ise %0.5 2.5 dolaylar na kadar artmaktad r. Temel olarak güneş enerjisinin kullan ld ğ ve bu enerjinin havadaki karbondioksit ile suyu, karbonhidrat, lignin ve glikoz gibi çeşitli karbon bileşikleri ile oksijene dönüştürdüğü fotosentez işlemi, bir çok basamaktan oluşmaktad r. İlk basamakta oluşan glikoz için kimyasal tepkime basit olarak aşağ daki şekilde yaz labilir. Güneş enerjisi 6 CO 2 + 5 H 2 O C 6 H 10 O 5 +6 O 2 Güneş enerjisini organik biyokütle şeklinde depolayan fotosentetik işlemin verimi de; Verim= Kuru kütlenin yak lmas sonucu elde edilen s Gelen güneş enerjisi Olarak tan mlan r. Fotosentez sonucu oluşan biyokütlenin enerjisi hakk nda fikir verebilmek için bunun 100,000 büyük nükleer güç istasyonunun verdiği güce ( 9x10 7 MW ) eşit olduğunu söylemek yeterli olacakt r. Yeşil bitkiler ve fotosentetik organizmalar üzerine gelen güneş ş nlar n iki ana işlevle gidilir. (1)kimyasal tepkimeler için s cakl k denetimi için (2) karbon ve oksijen üretimi için elektronlar n ş kla uyar lmas, Fotosentez de üretilen organik madde esas olarak karbonhidrat t r. Eğer bu kuru madde oksijenle yak l rsa aç ğa ç kan s, yaklaş k 16 MJ/kg veya 3800kcal/kg demektir. Biyokütleden ikincil yak tlar elde edildiğinde s l değerler, örneğin, etanol için 30 MJ/kg ve biyogaz için 20MJ/kg olmaktad r. Bilindiği gibi biyokütle önce mayalanma yoluyla sonra da s cakl k ve bas nç etkisiyle fosil yak tlara uzun bir süreç içerisinde dönüşe bilmektedir. Fotosentez s ras nda atmosferik karbonun tespitine göre bitkileri C 3 ve C 4 olarak s n fland rmam z mümkündür. Iş ğ n fotosentez üzerindeki etkisi Fotosentez s ras nda üretilen oksijen, ş ğ n dalga boyunun bir fonksiyonudur. Bilindiği üzere, güneş ş n m bir çok dalga boyundan oluşmaktad r. Ancak, bitkinin yeşil yapraklar nda soğurulan güneş ş ğ, genellikle mavi ve k rm z bant aral ğ ndad r. Bu aral k d ş nda kalan dalga boylar ndan, k s l ötesi bölgeye karş l k gelen ş n mlarda enerji miktar fotosentez için yeterli olamamakta, mor ötesi bölgede ise, enerji çok yüksek olduğundan hücrelerin moleküler yap s bozulmakta ve fotosentez olay

gerçekleşememektedir. Fotosentez olayl s ras nda kullan lan güneş ş ğ toplam güneş enerjsi içinde %43 lük bir miktar tutmaktad r.

BİYOKÜTLE KAYNAKLARI Biyokütle kaynaklar n, karalardan denizlere kadar hemen her yerde bulmak olanakl d r. Doğal olarak yetişen kaynaklar n ylan s ra, son y llarda yaln z bu kaynağ elde etmeye yönelik çal şmalar da başlam şt r. Doğada var olan ormanlar, hayvan d şk lar ve bitki at klar zaten uzun y llard r, özellikle gelişmekte olan ülkelerin kulland ğ temel biyokütle kaynaklar aras nda olduğu için, burada daha çok, enerji bitkileri k sa dönemli enerji ormanlar at klar ve denizlerdeki algler üzerinde durulacakt r. Türkiye'de bu gün değerlendirilemeyen bir çok tar m at ğ bulunmaktad r. Bunun başl ca nedenleri aras nda, dağ n k şekilde bulunan bu at klar n taş ma ve işçilik maliyetleri gelmektedir. Bunlar n yan nda nispeten çorak arazilerde kurulacak enerji tarlalar ndan al nacak ürünle bunlar n birlikte değerlendirilmeleri maliyetleri düşürecektir. Biyokütle kaynağ olan baz tar m at klar ile enerji üretimine yönelik olarak yetiştirilen tatl sorgum bitkisi üzerinde yap lan analiz sonuçlar aşağ da verilmiştir. Yüksek verimli enerji bitkileri Son y llarda, yüksek büyüme h zlar na sahip ve oldukça verimsiz topraklarda bile yetişebilen enerji bitkileri üzerine yap lan çal şmalar yoğunlaşm şt r. Bu bitkilerle, günümüzde enerji tar m olarak da tan mlana bilen yeni bir tar m türü geliştirilmiştir. Bu tar mda kullan lan bitkilerin baz lar n n tohumlar art k genetik mühendisliği yard m yla geliştirilmektedir. Bu bitkiler aras nda şekerkam ş, m s r, şeker pancar gibi iyi bilenen ürünler yan nda, ülkemizde fazla tan nmayan Miscanthus, sorgum gibi baz ürünlerde bulunmaktad r. Bu bitkilerin özellikleri C 4 tipi bitki gurubu olarak adland r lmaktad r. C 4 bitkilerinin genel özellikleri aşağ daki şekilde verilebilir. Düşük karbondioksit derişimi ne gereksinim duyarlar, Yüksek s cakl ğa gereksinim duyarlar, Daha düşük oranda suya gereksinim duyarlar, Mevsimsel kurakl ğa dayan kl d rlar, Başlang çta 4 karbon atomu içeren organik molekülleri bağlarlar, Iş k şiddetini kullanma yetenekleri yüksektir. Hemen her bitkinin yaşam için gerekli olan karbondioksit in havadaki tutar da ayr ca önem taş maktad r. Baz bitkiler, havadaki karbondioksit derişimi belli bir oran n alt na düştüğünde, solunum yapamazlar. Fakat, C 4 bitkilerinin en önemli özelliklerinden biri atmosferdeki her karbondioksit molekülünü soğurabilmesidir. Bunun anlam, kurumsal olarak dünyan n her yan nda çok büyük alanlarda C 4 bitkisi yetiştirildiğinde atmosferdeki karbondioksit oran n n düşmesi nedeniyle sera etkisi azalacağ ndan, dünyan n soğurma tehlikesi ile karş laşma olas l ğ d r. Bir iddiaya göre dünya da bir zamanlar yaşanan buzul çağ n n nedenin C 4 bitkileridir. Ancak, günümüzde dünyan n h zla s nd ğ göz önüne al nd ğ nda C 4 bitkilerinin bu problemle iyi bir çözüm olacağ anlaş lmaktad r.

C 4 bitkileri, çok say da enerji ürünleri için ana ham maddedir. Son y llarda farkl endüstri dallar nda kullan m ndan dolay endüstri ülkelerinin çok ilgisini çekmektedir. Bu enerji ürünleri aras nda etanol, pirolotik yağ, kalitesi artt r lm ş yak tlar, mangal, sentetik gaz, bitkinin su ve şekeri al nm ş posa k sm ndan elde edilen selülozik maddeler say labilir. Biyokütle ve türevi yak tlardan enerji sağlanmas ndan en ümit verici bir uygulama şekli de elektrik üretmektir. Biyokütle yak larak elde edilen elektrik üretimi maliyeti, C 4 bitkileri ekiminden al nacak yüksek verim ile büyük miktarda azalt labilir. Baz enerji bitkilerinin her y l hektar baş na ton olarak kuru madde üretimleri, Avrupa da, mevcut durum ve elecek için aşağ da verilmiştir. Mevcut üretim Gelecekte üretim Yetiştirilen Ton/hektar/y l ton/hektar/y l Avrupa Bölgeleri Tatl Sorgum 25 35 Güney Miscanthus 20 30 Güney Yer elmas 20 25 Güney Çizelge 2. Enerji Bitkilerinin Kuru Madde Verimleri Buğday gibi C 3 bitkilerinin özellikleri ise, C 4 özellikleri aşağ da verilmiştir. Yüksek karbondioksit derişimine gereksinim duyarlar, Iş k şiddetini kullanma yeteneği düşüktür, Düşük s cakl ğa gereksinim duyarlar, Yüksek oranda suya gereksinim duyarlar, Il man bölge bitkileridir. C 4 bitkileri aras nda Avrupa topluluğu taraf ndan bitkilerine göre oldukça farkl d r. C 3 bitkilerin temel üzerinde önemle durulan tatl sorgum bitkisi, ülkemizde de ilgi görmüş ve bu bitki üzerinde yap lan ön çal şmalardan oldukça önemli sonuçlar al nm şt r. Miscanthus ise, yine Türkiye de deneme amaçl ekilerek üzerinde çal şma yap lan bir diğer enerji bitkisidir. Tatl Sorgum enerji bitkisi Sorgum, bitki olarak, Gramine Familyas na ait Monokotiledon s n f ndand r. 113 türü vard r ve 40000 den fazla genotip temsil etmektedir. Tatl sorgum özel ismi ise Sorgum Vulgare var. Saccaratum Moench olup, dünya da çok yayg n olarak yetiştirilmekte olan y ll k tipik bir C 4 bitkisidir. Türkiye nin iklim koşullar na da uygun olan tatl sorgum geniş çapta yetiştirilmesi ile benzine alternatif olarak düşünülen ve özellikle Brezilya da çok kullan lan etil alkol ve veya türevleri üretiminin yan s ra, bitkinin doğrudan yak lmas ile enerji elde etmek olanakl d r. Tatl Sorgum, sahip olduğu yüksek fotosentez verimi her iklim koşullar nda kolayl kla yetiştirilebilmesi, fazla sulama ve gübreye gereksinim göstermemesi nedeni ile yeğlenmektedir. Örneğin, yağ ş gereksinimi 300 850mm olan m s r bitkisine karş l k tatl sorgum 150 300mm yağ ş yeterli olmaktad r. Gübreleme gereksinimine de diğer benzer türlerle karş laşt r ld ğ nda oldukça düşüktür. Yine bir C 4 bitkisi olan m s ra göre s cakl k ve kurakl ğa daha

dayan kl d r. M s ra göre %50 daha az pestisit ve gübrelemeye gereksinim duyar. Farkl iklimlerde adaptasyon yeteneği yüksek olup, düşük nitelikli topraklarda da yetişebilmektedir. Tatl sorgum un orta ve güney Avrupa n n değişik bölgelerinde 70 çeşidi üzerindeki denemelerden elde edilen sonuçlara göre, y ll k ortalama verim hektar baş na 900 ton fazla taze maddedir. Tatl sorgum yapraklar Bu bitkinin sap k sm nda büyük oranda şeker depo etmesi etil alkol üretimi için üstünlük sağlamaktad r. Tatl sorgum un sağlad ğ şeker, genellikle %70 80 oran nda sakaroz ve geri kalan früktoz ve glikozdan oluşmakta olup, şeker kam ş na benzemektedir. Tatl sorgum, konvansiyonel şeker rafinerilerine doğrudan işlenerek piyasaya verilebilir. Yap lan çal şmalara göre bir dekar tatl sorgum dan 500 kg şeker üretilebilmektedir. Tatl sorgum un besin maddesi olarak kullan m n n d ş ndaki en büyük uygulama alan,l bu maddenin mayalanmas yolu ile etanola dönüşümüdür. Tatl sorgumdan y lda hektar baş na 2 3 ton petrol eşdeğeri etanol ve şekeri al nm ş posa k sm ndan ise 6 9 ton petrol eşdeğeri yak t elde edilmektedir. Bu ise y lda hektar baş na 30 45 ton daha az CO 2 nin havaya at lmas demek oluyor. Etanol, taş tlar n motorlar nda yap lacak küçük bir değişiklikle rahatl kla kullan labilmektedir. Örneğin, Brezilya da etanola adapte edilmiş motorlarda %100 oran nda yak t olarak etanol kullan lmaktad r. Tatl sorgumun şekeri ç kar ld ktan sonra kalan k sm posa enerji temininde ve endüstri alan nda kullan labilmektedir. Bunun kalori değeri yaklaş k olarak 3800 4300 kcal/kg d r ve doğrudan seramik gaz türbinlerinde %40 gibi yüksek dönüşüm verimi ile yak larak elektrik üretmekte kullan l r. Bu tür elektrik üretiminde yak t n negativ çevresel etkileri ve üretim masraflar çok düşüktür. CO 2 etkisi s f r, kükürt sal mlar ise yok denecek kadar az d r. Olağan koşullarda kuru ağ rl k cinsinden y lda hektar baş na 25 35 ton ligno sellülozik madde üretilmekte olup, bu da tatl sorgumun posas n n değerlendirilmesi aç s ndan büyük üstünlük sağlamaktad r. Miscanthus Güneydoğu Asya dan yay lm ş çok y ll k bitki olup, Türkiye nin doğal floras nda bulunmamakla birlikte, 1993 y l nda deneme amaçl yetiştirilmiştir. Miscanthus daha çok humus içeren topraklarda, yeterli su ve güneş ş ğ n n olduğu yerlerde verimli olarak yetişe bilmekte ve bambu kam ş na benzer gövde uzunluğu 3 4 metreyi bulmaktad r. Özel olarak biyokütle yetiştirmek amac yla üretilen bitkilerden birisi olan Miscanthus, dikiminden birkaç y l sonra, her y l hasat edilerek biyokütle elde edilir. Bitki %44 selüloz, %24 hemiselüloz, %17 lignin, %15 diğer maddelerden oluşmuştur. Yak ld ğ nda geriye %1,5 gibi küçük bir oranda kül b rak r. Bitki verimi, kuru madde olarak hektar baş na 11 25 ton aras nda olmakla birlikte, baz yerlerde 44 tona kadar verim elde edilmiştir. Miscanthus verim aç s ndan en yüksek değerine 3. veya 4. mevsimde ulaş r ve ortalama 15 y l üretim yap labilir. Bitki doğrudan yak larak enerji elde edilebildiği gibi lifleri yal t m malzemesi ve kağ t yap m nda kullan l r. K sa Dönemli Enerji Ormanlar Var olan ormanlar n kesilerek odun olarak kullanmas yerine söğüt karakavak, okaliptüs, kavak ve yar kurak alan bitkisi olarak da cynara gibi baz h zl büyüyen araçlar enerji amac yla yetiştirilmektedir. Bu ağaçlar oldukça değişik iklim ve toprak koşullar nda yetişebildiği gibi büyüme h zlar da diğer ağaçlara göre 10 20 kat aras nda değişmekted r. Günümüzde biyoteknolajik yöntemlerle enerji ağaçlar n n büyüme h zlar da ha da art r la bilirler. Bu ağaçlar genelde her 5 y lda bir budanarak yeniden büyümeleri sağlan r ve hasat edilen dallar biyokütle kaynağ olarak kullan l r. Enerji ormanlar ndan elde edilen ortalama y ll k verim, hektardan 22 ton dolay nda biyokütle olmaktad r. Baz enerji orman ağaçlar ndan her y l hektar baş na ton olarak kuru madde üretimleri Avrupa da, bu günkü durum ve gelecek için çizelge 3 de verilmiştir. Avrupa n n yan s ra Amerika da enerji ormanlar na büyük önem vermektedir. Yap lan hesaplar 1 milyon hektar üzerine kurulacak enerji ormanlar ndan y lda yaklaş k 7 milyon ton biyokütle enerji kaynağ elde edilebileceğini göstermektedir. Bu miktar yaklaş k 30 milyon var l ham petrole eş değerdir. Görüldüğü gibi, enerji ağaçlar ile hem var olan ormanlar n korunmas, hem de çevre kirliliğini azaltmak olanakl d r.

Cynara Bugünkü ÜretimTon/hektra GelecekteYetiştirilen ÜretimAvrupa TahminiTon/hektar/y l Ülkeleri 25 Güney Okaliptüs 10 15 17 Güney Kavak 12 16 Kuzey Bat Söğüt 10 15 Kuzey Bat Salk m 5 8 Güney Kozal kl lar 5 8 Güney Çizelge 3. enerji orman ağaçlar n n kuru madde verimi Su Bitkisi Yeşil ve mavi yeşil algler gibi bir çok bitki çeşidi su içinde yine fotosentez yoluyla gelişebilmektedir. Azot, fosfor gibi bitki için besleyici olan maddelerin bol bulunduğu lağ m ar tma tesislerinin havuzlar nda, baz alg çeşitleri son derece h zla büyümektedir. Havuzlarda yetiştirilen bu algleralgler toplanarak metan gaz üretiminde kullan lmaktad r. Ayr ca, alglerden doğrudan hidrojen elde edilmesi yönünde, özellikle Japonya da yoğun çal şma yap lmaktad r. Amerika da okyanus tar m olarak adland r lan ve güney Kaliforniya k y lar nda yap lan bir çal şmada ise, deniz yosunlar aras nda kelp ad verilen bir cins kullan lmaktad r. Kaliforniya kelp i yüksek fotosentez verimine sahip olup, 45 metre uzunluğa kadar k sa zamanda büyüye bilmektedirler. Kelp yosunu doğal olarak, kayalara ve ya deniz içinde bulunan her hangi bir varl ğa dayal olarak yaşam n sürdürmektedir. Ancak, bu proje 15 30 metre kare büyüklüğünde naylon dan bir ağ yap arak deniz dibine yerleştirilmiştir. Böyle bir çiftliğin ilk kuruluşu tamamland ktan sonra normal hasat ile sürekli biyokütle elde etmek olanakl d r. Burada hasat için özel olarak tasarlanm ş gemiler kullan lmakta ve bu yosunlardan biyokimyasal yöntemle metan gaz elde edilmektedir. Deniz bitkileri Okyanus tar m nda önemli bir problem de, çiftliklerde büyük miktarda kelp yetiştirmek için, deniz yüzeyinde bunlara yetecek kadar mineral ve diğer besin maddesi bulunmamas d r. Bundan dolay Kaliforniya projesinde, besin maddelerinin yoğun olduğu, 150 300m deniz dibinden yukar su pompalama yoluna gidilmiştir. Buradan deniz dibinden gelen soğuk su, kelp lerin büyümesi için fazla s cak olan suyu soğutarak daha iyi bir büyüme sağlamaktad r. Ancak, su pompalama için oldukça büyük miktarda enerji gerekmektedir. Bu enerjinin güneş panelleri yard m yla yine güneş enerjisi kullanarak çözülmesi, olay daha ekonomik hale getirecektir.

BİYOKÜTLE ÇEVRİM TEKNOLOJİLERİ Biyokütleden enerji yan nda, mobilya, kağ t, yal t m maddesi yap m gibi daha bir çok alanda yararlan lmaktad r. Enerji olarak kullan lmas nda ise, kat, s v ve gaz yak tlar elde etmek için çeşitli teknolojiler kullan lmaktad r. Biyo etanol, biyo gaz, biyo dizel gibi yak tlar n yan s ra, yine biyokütleden elde edilen, gübre, hidrojen, metan ve odun briketi gibi daha bir çok yak t türü saymak olanakl d r. Bu yak tlar n elde edilmesinde termokimyasal ve biyokimyasal olarak s n flana bilen yeni teknikler geliştirilmiş ve y llar içinde verimlilikleri art r lm şt r. Önümüzdeki y llarda bu teknolojilerde yeni gelişmelerin yan nda, yaln z biyokütle kaynağ yla çal şan büyük termik santrallerin yap m planlanmaktad r. İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde bölgesel biyokütle santralleri ile elektrik üretimi yap lmakta olup yeni santrallerin yap m sürmektedir. Biyokütle kaynaklar kullan lan çevrim teknikleri. Bu teknikler sayesinde elde edilen yak tlar ile uygulama alanlar aşağ da özetlenmiştir. Biyokütle Çevrim Yön. Yak tlar uygulama alanlar Orman art klar Havas z Çürütme Biyogaz Elektrik üretimi Tar m at klar Piroliz Etanol Is nma Enerji bitkileri Doğrudan yakma Hidrojen Su stma Hayvansal at klar Fermantasyon Metan Otomobiller Çöpler (organik) Gazlaşt rma Metanol Uçaklar Algler Hidroliz Sentetik yağ Roketler Enerji ormanlar Biyofotoliz Dizel Ürün kurutma Doğrudan Yakma Biyokütlenin doğrudan yak larak enerji üretilmesi, bilinen en eski yöntem olmas na karş n, son y llarda verimi yükseltmek için yeni yakma sistemleri geliştirilmektedir. Özellikle biyokütle ile çal şan termik santral yap m nda ak şkan yatakl sistemler al ş lagelmiş yakma sistemlerinin yerlerini almaktad r. Hemen her türlü biyokütle kaynağ n doğrudan yakmak olanakl d r. Ancak, nem oran yükseldikçe elde edilen s l değer azd r. Yanma, biyokütle içindeki yanabilir maddelerin hidrojenle h zl kimyasal tepkimesi olarak tan mlan r. Örneğin m s r, ayçiçeği saplar gibi tar m at klar içindeki yanabilir maddeler, karbon, hidrojin ve potasyum gibi baz metalik elementlerdir. Bu kimyasal tepkime sonucu ortaya ç kan at k maddeler ise, karbondioksit, su buhar ve baz metal oksitlerdir. Bu s veren bir tepkime olup, yak lan kilogram baz na yaklaş k 7800, hidrojen ise, 3500 kilokalori s aç ğa ç kar. Havas z Çürütme Havas z çürütme biyolojik bir işlem olup, oksijensiz ortamda yaşayabilen mikroorganizmalar taraf ndan yap l n ve organik madde+bakteri+su=metan+karbondioksit+hidrojen sülfür+kararl gübre+bakteri olarak ifade edilir. Bu işlem ancak tümüyle oksijensiz bir ortam da gerçekleşebilir. Böyle bir ortamda işlemi yürüten iki tip bakteriden mezofilik bakteriler 35 0 C, termofilik olanlar ise 54 0 C dolay nda bir s cakl kta üretim yaparlar. Termofilik bakteriler, mezofilik olanlara oranla daha yüksek h zda metan üretirler. Ancak s cakl k değişimlerinden daha fazla etkilenirler.

Havas z çürütme ile gaz ve s v yak t elde edilmesinde, genellikle hayvan gübresi, özel olarak yetiştirilen baz bitkilerle, tar m at klar kullan l r. Bu yöntemle biyokütleden üretilen gaz yak tlar aras nda en iyi bilinen ve yayg n olarak kullan lan biyogaz olup, %55 75 metan gaz ile %25 45 karbondioksit içermektedirler. Biyogaz n s l değeri m 3 baş na yaklaş k 5200 kilokaloridir. Hayvan gübresinden elde edildiğinde, geriye yine değeri artm ş olarak kalan gübre olmaktad r. Havas z çürütme yönteminde çevrim işleminin veriminde kullan lan biyokütle kaynağ na, sistem büyüklüğüne, ph değerine ve s cakl ğa bağl olarak %60 ila %70 aras nda değişmektedir. Bilindiği gibi biyokütle, mikroorganizmalar yard m yla, oksijensiz ortamda fermantasyona uğrayarak, geride değerli bir gübre, metan gaz ve karbondioksit b rakmaktad r. Geçmişte yap lan çal şmalardan, evsel ve endüstriyel at klar n havas z çürütmeye tabi tutulmas ile elde edilen gübrenin kalitesiz olduğu anlaş lm şt r. Ancak, yine bu at klar n çürütülmesinden metan gaz ve besleyiciliği daha az olan bir cins gübre elde edilmektedir. Buna karş l k, hayvan at klar ndan veya bitkilerin başlang ç maddesi olarak kullan ld ğ havas z çürütme yönteminde biyogaz gibi hemen her yerde kullan lacak bir yak t ve değerli bir gübre elde edilmektedir. Fermantasyon Biyokütle de, bilindiği üzere değişik oranlarda, hemiselüloz ve lignin bulunmaktad r. Selüloz enzimatik hidrolizin arkas ndan uygulanan, kimyasal hirdoliz, enzimler veya kimyasal işlemler ile glikozla parçalanabilir. Kimyasal hirdoliz şartlar bazen glikozu bozabildiği için, bu işlem son derece dikkatle yap lmas gerekmektedir. Glikozun fermantasyonu ile, etanol, aseton, bütanol ve ham petrol ürünlerinden elde edilen ürünlere eş değer bir çok kimyasal ürün elde edilebilir. Bu kimyasal ürünler, petrolden ç kar lan kimyasal ürünler yerine kullan labilir. Diğer bir değişle, seliloz, glikoz ve diğer birçok ürün için ucuz bir biyokütle kaynağ d r. çeşiti özellikle biyokütleden fermantasyon işlemleri Selülozdan yak t ve organik kimyasal üretimi, günümüzde çok iyi bilinmekte ve ekonomik olarak kabul edilmektedir. Selülozun hidrolizini engelleyen lignin uzaklaşt rmak için biyokütleyi önceden daha küçük parçalara ay rmak oldukça maliyeti artt rmaktad r. Selülozdan alkol elde edilmesi ise dört basamakl bir işlem gerektirmektedir. 1 fermente selüloz elde etmek için ayr bir mayalama işlemi yapmak 2 fermente selülozu ay rmak 3 fermente selülozu hidroliz işlemine tabi tutmak 4 alkol elde etmek için mayalamak şeker konsantrasyonu

Piroliz Piroliz, biyokütleden gaz elde etmek için kullan lan en eski ve basit bir yöntem olup, oksijensiz ortamda odunun 900 0 C ye kadar s t lmas ile oluşan kimyasal ve fiziksel olaylar dizisi olarak tan mlan r. Piroliz sonucu, gazlar katran, organik bileşikler, su ve odun kömürü gibi maddeler elde edilir. Is l değerleri yüksek metan ve hidrojen, elde edilen gazlar aras nda yer al rken, oluşan organik maddelerle petrolden ç kar lanlara benzer olarak petro kimyasal ad verililr. Biyokütleyi çeşitli yak tlara çevirmek için kullan lan en iyi yöntemlerden biridir. Gazlaşt rma Gazlaşt rma, karbon içeren biyokütle gibi kat lar n yüksek s cakl kta bozunmas ile yanabilir gaz elde etme işlemidir. Bu işlem s ras nda denetimli bir şekilde yak t hücresine verilen hava ile biyokütle yak l r ve ç kan ürünler aras nda hidrojen, metan gibi yanabilir gazlar n yan s ra karbon monoksit, karbondioksit ve azot gibi gazlar da bulunur. Biyokütle gazlaşt rmas n n çevreye ciddi bir zarar yoktur. Biyokütle içindeki kükürt miktar göz ard edilebilecek kadar az d r. Ancak, bu ürün kullan lmadan önce öğütülüp küçük parçac klara ayr ld ğ nda, ak şkan yatakl sistemi içinde kullan lmaktad r. Kum ve yatağa beslenecek öğütülmüş biyokütle kar ş m yanma odas içine yukar doğru verilen hava ak m ile itilir. Hava ak m bu kar ş m kolayl kla hareket eden bir ak şkan olacak şekilde ayarlar. Biyokütle parçalar n n bir k sm n n yak lmas ile kumun homojen bir şekilde 650 0 C ile 850 0 C aras nda s nmas sağlan r. Bu kimyasal tepkime sonucu oluşan gaz yukar doğru ç karken, siklon ayr şt r c içinden geçilerek istenmeyen parçac klar, katran ve diğer zararl maddeler elenir. Elde edilen on ürüne odun gaz, gen gaz veya jenaretör gaz ad verilir. bu gaz n birin hacmindeki s l değer 4 ile 11 MJ/m 3 (1000 2600 Kcal/m 3 ) aras nda değişmekte olup, doğal gaza göre daha az enerji verirler. Gazlaşt rmada kullan lan biyokütle kaynaklar n üç ayr s n fta incelemek olanakl d r. Bunlar; m s r saplar, buğday, pirinç, ayçiçeği vb. Bitkilerin samanlar gibi tar m at klar, ceviz kabuğu, erik, kays çekirdekleri vb. g da işleme sonras at klar ve orman ürünleri ile at klar d r. Gazlaşt rma işleminde sabit veya oynar yatak yöntemleri ile son y llarda daha çok kullan lan ak şkan yatakl sistemler kullan lmaktad r. Ak şkan yatakl sistemlerin sürekli besleme olanağ diğerlerine göre büyük üstünlük taş maktad r. Oldukça basit sistemlerde bile çevrim verimi %85 90 dolay ndad r. Biyofotoliz Biyofotoliz, baz mikroskobik alglerden güneş enerjisi yard m yla hidrojen ve oksijen elde edilme işlemidir. Deniz suyu içindeki bu algler bir tür güneş pili gibi çal şarak deniz suyunu fotosentetik olarak ayr şt rmaktad r. Önümüzdeki yirmi y l içinde hirdojen enerjisi teknolojisini kullanmay planlayan Japonya da bu konu üzerinde yoğun araşt rma yap lmaktad r.

ÇEVRESEL ETKİLER Günümüzde özellikle fosil yak t kaynaklar kullan larak yap lan enerji üretiminin çevreye zararlar iyi bilinmekte olup, her hangi bir enerji kaynağ art k çevre etkisi ile birlikte değerlendirilmektedir. Çevre bilincinin 20. yy ikinci yar s ndan sonra belirgin hale gelmesinden sonra, insanoğlu yaşad ğ m z gezegene verdiği zarar n fark na varmaya başlam ş ve alternatif enerji kaynaklar aramaya başlam şlard r. Dünyada son yüzy lda enerji tüketimi 17 kat artarken fosil yak tlardan kaynaklanan ve atmosfere at lan CO 2, SO 2 ve NO x gibi zararl gazlarda ayn oranda artm şt r. Küresel çevre sorunlar doğrudan doğruya tüketilen enerjiye, daha doğrusu yüksek oranda kükürt ve diğer zararl maddeleri içeren fosil yak t kullan m na bağl d r. Biyokütlenin enerji üretimi iin geniş çapta kullan m ile CO 2 ve SO 2 sal mlar n n azalacağ son derece az olup gerek küresel s nma gerekse asit yağmurlar n önlemek için büyük önem taş maktad r. Küresel s nman n en büyük nedeninin 6.6 milyar ton petrol eş değeri fosil yak t n kullan lmas sonucu atmosfere her y l at lan 20 milyar ton CO 2 olduğu hemen herkesçe bilinir. Bilindiği gibi linyitlerimizin 1993 y l tüketimi 47,340 bin ton olup bunun sonucunda 24.1 milyon ton CO 2 sal n m gerçekleşmiştir. CO 2 sal m n aç s ndan bir enerji bitkisi olan tatl sorgum ile linyit kömürleri karş laşt r ld ğ nda çizelge 4 de özetlenen değerler çevre aç s ndan fark aç kça ortaya koyar. Çizelge 4 Modern biyokütle tarlalar ve teknolojilerinin diğer çevresel üstünlükleri aras nda, toprak ve su kirliliğinin daha az olmas, mikro iklim denetimine yard mc olmalar, toz soğurmas, erozyon ve orman yang n denetimi sağlamalar say labilir. Biyokütlenin bölgesel ve modern işletilmesi ile, özellikle enerji hatlar ndan uzak bölgelerde, gelişen ve kendi kendine yeterli enerji sağlayan topluluklar yaratmak olanakl d r. Biyokütleden enerji eldesi için, daha çok ar m işçiliğine gerek duyulduğundan, biyoenerji konusu, özellikle k rsal kesimde iş alanlar yaratma aç s ndan ideal bir seçenektir. Gelişmekte olan ülkelerin karş laşt ğ en büyük sorunlardan biri olan k rsal kesinimden büyük şehirlere göç olay n da bu şekilde önlemek olas d r. Biyokütlenin oldukça çorak alanlarda yetişmesi ile daha önce yararlan lamayan topraklar n kullan lmas ve k rsal alanlarda iş alanlar yarat lmas, bölgesel kalk nma ve büyük kentlere göçün önlenmesi aç s ndan büyük önem taş maktad r.

DÜNYADA BİYOKÜTLE KULLANIMI Güneş enerjisinin depolanmas na olanak sağlayan ve çevreye zarar vermeyen bu yak t n, son zamanlarda, gelişmekte olan ülkelerin yan s ra, gelişmiş ülkelerde de büyük oranlarda kullan lmaya başland ğ gözetlenmiştir. Bunun başl ca nedenleri aras nda, fosil yak t kullan m yüzünden dünyan n giderek artan boyutta çevre kirliliği problemi yaşams d r. Biyokütlenin daha çok ve verimli yetiştirilmesi için h zl büyüyen özel bitkiler ve genetik mühendisliği yard m yla yeni tohumlar geliştirilmektedir. Burada dünya nüfusunun %80 inin35 0 kuzey ve 35 0 güney enlemleri aras nda yaşad ğ göz önüne al n rsa, bu bölgede metrekareye düşen güneş enerjisinin y lda 3000 4000 saati bulduğu ve bunun da enerji olarak 2000kWh/m 2 ettiği ortaya ç km şt r. Bütün bu verilerden yola ç karak, güneş enerjisinden fotobiyolojik çevrim sonucu elde edilebilecek biyokütle enerjisinin büyüklüğü ve çevre etkisi çok az olan bu yak t n sağlayacağ yararlar n önemini aç kça göstermektedir. Son y llarda h zla sanayileşme, nüfus art ş, kentleşme ve yaşam düzeninin yükselmesi gibi etkenler yaln z Türkiye de değil, dünyada da enerji tüketimini artt rm ş, bu da fosil enerji kaynaklar n n h zla tükenmesine ve dolay s yla çevre kirliliğine yol açm şt r. Dünyada enerji tüketimi 1900 y llar n n başlar nda 2x10 18 J iken 1998 y l nda 17 kat artarak 3.4x10 20 J değerine ulaşm şt r. Bütün bunlar n sonucu olarak, gerek bu enerji aç ğ n karş lamak gerekse çevre kirliliğini azalmak için dünyada biyokütle çal şmalar na büyük h z verilmiştir. Biyokütleden elde edilebilecek y ll k enerji, 1,120,000 MW samandan, 500,000 MW hayvan at klar ndan 1,360,000 MW orman at klar ndan 2,400,000 MW çöplerden ve 17,700,000 MW şeker kam ş,odunsu bitkiler gibi enerji tarlalar ndan olmak üzere yaklaş k toplam 23,100,000 MW gibi büyük bir potansiyele sahiptir. Biyokütle elde etmek için harcanan enerji ve %20 dolay nda bir çevrim göz önüne al nd ğ nda, y lda net 3000MW gibi bir enerji elde edileceği aç kça görülmektedir. Bu büyük potansiyelin yan s ra biyokütlenin ekonomik, bölgesel ve çevre dostu oluşu gibi özelliklerde göz önüne al nd ğ nda, biyoenerji konusuna ilgi giderek h zla artmaktad r. Bir çok gelişmekte olan ülke biyoenerjiyi, geleceğin temel enerj kaynağ olarak görmektedir. Özellikle biyokütle enerjisi karbondioksit sal n m n azaltmaya yönelik çal şmalarda en iyi seçenek olarak ortaya ç kmaktad r. Orta verimdeki bir arazi parças üzerinde yap lan hesaplara göre 1 hektar tarladan y lda ortalama 80 100 ton yaş veya 25 30 ton biyokütle elde edilmektedir. Böyle bir bölge için y ll k ortalama yağ ş tutar 250mm dolay ndad r. İklim koşullar aç s ndan daha uygun olan yar tropik bölgelerde ise verim hektar baş na 40 ton biyokütle düzeyine ç kabileceği kesindir. Biyokütleden elde edilen enerjinin birim maliyeti diğer yak tlarla yar şabilecek durumdad r. Brezilya biyokütlenin geniş çapta, özellikle taş tlarda kullan lmas yönünden dünya da ki en iyi örneklerden biridir. Bu ülkede yaklaş k 5 milyon taş t, 1989 dan beri yak t olarak benzin yerine şeker kam ş veya benzeri ürünlerden elde edilen saf biyo etanol u, yine bir çok araç da benzin/etanol kar ş m n kullanmaktad r. Bunun sonucu olarak ülkede bu biyokütle yak tlar ile doğrudan ilgili olarak 700,000 dolay nda olarak da 1.5 2 milyon yeni iş yarat lmaktad r. 1976 ile 1987 y llar aras nda petrol ithalat yerine yerli üretim etanol kullan lmas ndan dolay tasarruf edilen miktar 12,48 milyar dolar düzeyindedir. Ülke ekonomisine büyük katk yapan bu program için yat r m ise sadece 6.97 milyar dolar olup, üretim maliyeti 1979 dan beri hala her y l yaklaş k %4 dolay nda düşmektedir. Yetiştirilen biyokütleden şeker elde ettikten sonra geri kalan posa k sm ndan yak t olarak daha ekonomik kullan m ile bu maliyetin daha da düşeceği san lmaktad r. Mauritius'daki şeker kam ş endüstrisi ürettiği biyokütlenin at klar n modern f r nlarda yakarak elektrik üretmekte ve enerji gereksiniminin %60 n karş lamaktad r. Zimbabwe, 1983 1990 y llar aras nda, şeker kam ş ndan 40 milyon litre etanol üretmiştir. Ve bu taş tlarda yak t olarak kullan lm şt r. Organik at klardan havas z çürütme yöntemiyle biyogaz üretimi, oldukça basit ve hemen her yerde yap labilecek bir işlemdir. Hindistan da halen çeşitli büyüklükte bir milyondan fazla biyogaz üretim tesisi bulunmaktad r. Çin de 1 milyar n üzerindeki nüfusun büyük çoğunluğu yak t olarak biyokütle kullanmakta olup daha çok yemek pişirmek ve ayd nlanmak için kullan lan biyogaz üretimi için 5

milyondan fazla küçük tesis yaklaş k 25 milyon insan taraf ndan işletilmektedir. Say lar 10,000 dolay nda olan orta ve büyük ölçekli tesislerden üretilen biyogaz ise elektrik üretimi ve büyük fabrikalar n enerji gereksinimi için kullan lmaktad r. Çin de büyüklüğü 10 kw ve üzeri olan 800 biyogaz üretim tesisinin toplam kapasitesi 8500 kw dolay ndad r. İsveç, enerjisinin %16 s gibi büyük bir k sm n biyokütleden elde etmektedir. Avusturya da 11,000 den fazla biyokütle ile çal şan enerji üretim sisteminin toplam gücü 1200 MW ulaşm şt r. Bu ülke de enerjisinin %1e3 ünü biyokütleden sağlamaktad r. Amerika da biyoenerji kaynakl elektrik üretimi 9000 MW yi geçmiş durumda olup, bu ülke de toplam enerjinin %4 ünü biyokütleden sağlamaktad r. Bu değer nükleer enerjiden elde edilen miktara yak nd r. Burada üzerinde önemle durulmas gereken diğer bir konuda, fosil yak tlar için yap lan ekonomik analizlerde, çevre etkilerinden ileri gidilebilecek maliyet art şlar n n henüz yer alm ş olmamas d r. Bu konuda yap lan kapsaml bir araşt rmada fosil yak tlardan, örneğin kömürden elde edilecek her bir milyar joul için 9$ l k ek bir maliyet hesaplanm şt r. Burada 1 milyar joule yaklaş k 80 kg linyit kömürü yak lmaya karş l k gelmektedir. Bu maliyetler fosil yak tlara eklendiğinde, biyokütlelerin daha da üstün konuma geleceği aç kt r. TÜRKİYEDE BİYOKÜTLE KULLANIMI Türkiye de klasik biyokütle, yani odun ve tezek, enerji üretiminde önemli bir orana sahiptir. 1995 y l verilerine göre odun yaklaş k %30 ve tezek %10 oran nda enerji üretimi içinde pay almaktad r. Ancak, son y llarda azalan ormanlar ve hayvanc l kta görülen gerileme ile doğal gaz kömür gibi ithal ürünlerin artmas bu oranlar azaltmaktad r. Modern biyokütle enerjisi kullan m na geçilmesi ülke ekonomisi ve çevre kirliliği aç s ndan önem taş maktad r. Birçok ülke bugün kendi ekolojik koşullar na göre en uygun ve en ekonomik tar msal ürünlerden alternatif enerji kaynağ sağlamaktad rlar. Türkiye de bu potansiyele, ekolojik yap ya sahip ülkeler aras ndad r. Türkiye de enerji ormanc l ğ yönünden ekonomik değeri yüksek ve h zl büyüyen yerli ağaç türleri aras nda, akkavak, titrek kavak, k z lağaç, k z lçam, meşe, dişbudak, f st k çam, karaçam, sedir ve servi ağalar n saymak olanakl d r. Türkiye ortam nda yetişecek yabanc kökenli ağaçlar aras nda ise akoliptüs, papulus euramericana, pinus pinaster, acacia cynophilla gibi türleri saymak olanakl d r. Burada kavak, söğüt gibi oldukça fazla su isteyen ağaçlar n yan s ra, oldukça kurak alanlarda yetişe bilcek ağaçlara da önem verilmesi gerekmektedir. Enerji üretimine yönelik olarak, modern biyokütle çevrim teknolojilerinin de kullan ld ğ, çal şmalar küçük ölçekli olarak 1993 y llar ndan sonra başlam şt r. Bunlara örnek olarak mischantus ve tatl sorgum bitkileri üzerinde yap lan çal şmalar gösterilebilir. Etanolu, Brezilya örneğinde olduğu gibi Türkiye de de taş tlarda benzine seçenek olarak rahatl kla kullanmak olanakl d r. Ayr ca, hava kirliliğinden büyük ölçüde etkilenen bir çok şehirde, biyokütle ve bunlardan türetilen yak tlar n kullan lmas ile kükürt dioksit ve benzeri zararl gazlar n büyük ölçüde azalacağ da aç kt r.