10 Etkinlikler 14 Yeni yıla girerken 16 Pozitif yaşam. 24 TİSK Sosyal Sorumluluk ödülleri. 26 Anksiyete nedir? 28 Yaşını yaşlı yaşama



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

Stepping On. Seans Altı. Mola. Altinci Seans Broşürü. Güven oluşturmak ve düşmeleri azaltmak. 1. Bugünün seans tanıtımı.

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

/elaresort /elaresort

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

9. Sigarayı bırakma zamanı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Streslere karşı 7 etkin uygulama

KAYGIMIZI YENİYORUZ. REHBER ÖĞRETMEN Mustafa KESTANE

SINAV KAYGISI AŞIKPAŞA ORTAOKULU.


ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

SRA Versiyon Şubat 2001

DANS TERAPİ. Dokuz Eylül Üniversitesi

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

Jamie Foxx J

Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

manzaraadalar.com.tr

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısı, sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan kaygıdır.

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

MUDRA. Çoğu insan, yogayı lotus. Parmaklarınızın Ucundaki Şifa: Aylin Abla dan Öğütler Aylin Yengin

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR?

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

2 Gecelik Konaklamalı Programlar. 2 Gecelik Konaklamalı Programlar

Minti Monti. Tilki Tilki Baksana. Bana bak! Hayır, bana bak! Yavru Tilki Neyin Peşindesin? Okula Hazırlık İçin 5 Öneri TİLKİ OKULU

STRES NEDİR? Organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur.

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi bu dönem de Sevgi Gönül Kültür Merkezimiz sanatla dolu bir sezon geçirdi.

"Nereden başlasam, nasıl anlatsam..."

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

Sınav Kaygısı ve Olumlu Başa Çıkma Yolları Kaygıyı, gelecekte olma ihtimalini düşündüğümüz olumsuz düşünceler olarak

Okul Hastalık Getirmesin!

NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR?

Emzirme Önerileri. Emzirme Dönemi İçin Pratik Öneriler

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

SINAV KAYGISI: Sınav kaygısı nedir? Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin genellikle kullandıkları ifadeler Sınav kaygısının etkileri

Tek Gecelik Konaklamalı Programlar. Tek Gecelik Konaklamalı Programlar

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KULLANMA TALİMATI. CASODEX film tablet 28 tablet içeren ambalajda sunulmaktadır.

SINAV ÖNCESİ SON UYARILAR...

Sınav Destek Semineri. Egzersiz. Rahatlama Çalışmaları-1. Engin KUYUCU. İnsan Kaynakları Uzmanı

MINDFULNESS NEDİR? Özel bir şekilde dikkat etmek: şimdiki zamana istemli, kasıtlı ve yargısız bir

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

Adım Adım Başarıya...

YAŞAM. yeniden. `de TANIMLANIYOR

Kanada'da Konaklama. Konaklama ile ilgili alternatıfler sd yurt dışı egitimde. Sizlere istediğiniz yerde konaklama sunuyoruz. Aile yanı konaklama

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Jennifer Dahl, Taxim Pilates'te

UÇUŞ KORKUSUNUN SEBEPLERİ. Kontrolü kaybetme korkusu. Kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı yerde panik atak geçirme korkusu.

SINAV ÖNCESİ SON 1 AY

Her birini özenle seçtiğimiz çiçeklere ek olarak mağazamızda İtalya'dan getirdiğimiz kullanışlı ve dekoratif hediyelik eşyaları da bulacaksınız.

Temmuz ayı ile birlikte kolları sıvadık ve hep birlikte ROTARY ile yaşamları değiştirmek için yola çıktık.

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

2 Gecelik Konaklamalı Programlar. 2 Gecelik Konaklamalı Programlar

KUKLA ÇOCUK TİYATROSU

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

COUMADİN TEDAVİSİ. Cerrahi Servisler

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI SINAV KAYGISI

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

Depresyonda Metakognisyon Çalışması (D-MCT) depresif evredeki hastaları hedefleyen bir grup çalışmasıdır.

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ?

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

BAŞARI ÖDÜLSÜZ KALMAZ!

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

İngiliz doktorlar daha sağlıklı olmak isteyenler için 30 öneri getiriyor.

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

GLOBAL RUN 2017 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

Hiçbir zaman yaşamıyoruz, sadece yaşamayı umuyoruz. Hep mutlu olmayı bekliyoruz dört gözle ve olamıyoruz, hiçbir zaman, ne çare...

TUVAL GARDEN, bir TPD GRUP Projesidir.

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

Transkript:

edaktüel içindekiler Yıl 3 Sayı 13 Kasım - Aralık 2014 İmtiyaz Sahibi EDAK Adına Ecz. Emre Bacanak emre.bacanak@edak.org.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ecz. Ayşem Jale Kıhtır jale.kihtir@edak.org.tr Yayın Koordinatörü İ.Hakkı Kesirli hakki.kesirli@shift-izmir.com Genel Sağlık Editörü Ecz. Meltem Kortel meltem.kortel@edak.org.tr Genel Koordinatör Yeşim Erdemir yesim.erdemir@edak.org.tr Ürün/Reklam Koordinatörü Burcu Yaylacık burcu.yaylacik@edak.org.tr Yayına Hazırlayanlar A. Nedim Atilla Alpay Sönmez Deniz Çaba Elif Aydoğdu Cem Sarvan Handan Korhan Nazlı Beste Çetinasker Bu sayıda katkıda bulunanlar Ecz. Aslı Kırıcı Psk. Özge Kutay Yüksel Ecz. Burcu Aşkın Yard. Doç. Dr. Hüseyin Can Opr.Dr. Deniz Bolat Psk. Nilgün Palulu Diş Hek. Dolunay Hamamizade Yönetim ve İletişim EDAK S.S. İzmir Eczacılar Üretim Temin ve Dağıtım Kooperatifi Karacaoğlan Mahallesi 6173 Sokak 4, 35030 Işıkkent İzmir 232.488-1919 edak@edak.org.tr İçerik ve tasarım Shift-İzmir Hürriyet Bulvarı 10, Hür Han Kat:7 35210 Çankaya İzmir 232.445-3055 Baskı Metro Matbaacılık Yahya Kemal Beyatlı Cad. 94, BEGOS 3. Bölge 35400 Buca İzmir 232.290-3311 31 Ekim 2014 tarihinde basılmıştır Edaktüel Dergisi EDAK Ecza Kooperatifi ücretsiz yerel süreli yayınıdır. İki ayda bir yayınlanır. Dergi tüm yayın hakları EDAK Ecza Koop'a aittir. Yayınlanan yazı ve fotoğraflar tamamen veya kısmen dahi olsaizinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz. Yayınlanan yazıların ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Edaktüel Dergisi basın ve meslek ilkelerine uymayı kabul ve taahhüt eder. 10 Etkinlikler 14 Yeni yıla girerken 16 Pozitif yaşam Dosya: Sakin ol, olumlu düşün, spor yap, yaşam kaliteni yükselt 24 TİSK Sosyal Sorumluluk ödülleri Elgelsiz İlaç Projesine ödül verildi 26 Anksiyete nedir? Psk. Özge Kutay Yüksel 28 Yaşını yaşlı yaşama Ecz. Meltem Kortel yazdı 32 Doğal zararsız değildir Ecz. Burcu Aşkın ile söyleşi 34 Keşif: Kuşça'da peri bacaları Celil Boğazı'nda dev heykeller 38 Check-Up'tan genel sağlık muayenesine Yard. Doç. Dr. Hüseyin Can yazdı 40 İyi huylu prostat büyümesi Op. Dr. Deniz Bolat yazdı 44 Tabia doğal destek ürünleri: doğanın kalbi Zekeriya Temizel ile söyleşi 54 Çocuk gelişiminde 2 yaş sendromu Psk. Nilgün Palulu yazdı 56 Anaokulu seçerken Ebeveynler nasıl bir yol izlemeli? 58 Fırçam, macunum var, yetmez mi? Diş Hekimi Dolunay Hamamizade 60 Gezi Marakesh Kızıl bir masal 64 En çok içtiğimiz çay: Duyguların en sıvı hali... 68 Yeni Ürünler Eczanenizde sizi bekliyor 70 Meksika Mutfağı Baharatın eşsiz lezzetleri 72 Muammer Ketencoğlu 76 Daha kaliteli müzik için plaklara geri dönüyoruz Hakan Cezayirli ile söyleşi 80 Her gün bir doz Piyale Madra Ünlü karikatürcüye sorular... 84 Sinema Açlık Oyunları-Alaycı Kuş Bölüm 1 86 Kitaplar Bunları mutlaka okumalısınız 4 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel başkandan Ecz. Emre Bacanak EDAK Yönetim Kurulu Başkanı Ebola... Sevgili EDAKTÜEL okurları, Kış ayları yaklaştığında medyada sıkça yer alan salgın hastalık haberlerine artık alıştık sanıyorum. Özellikle her sezon farklılaşan grip salgınına dönük tehlike sinyalleri ve ardından grip aşısı faydalı mı, değil mi? Yoksa İlaç firmalarının piyasa kızıştırma senaryosu mu diye uzayıp giden tartışmalar da kanıksanır hale geldi. Ama sizlerin en yakın sağlık danışmanınız, eczacınız olarak, her aşı vücudun bağışıklık sistemine bir tür tanıtım ve silah edindirme yaklaşımıdır, bu nedenle aşının zararlısı olmaz kanaatiyle bu tartışmayı şimdilik en azından burada sonlandırarak, konuyu maalesef henüz aşısı ve ilacı olmayan bir başka salgın hastalıktan açalım istiyorum. Ebola! Yaklaşık kırk yıl önce tanıştığımız ve aslında sadece bir Afrika hastalığı olduğunu düşündüğümüz, öldürücü bir hastalık Ebola... Ancak şu sıralarda Amerika Birleşik Devletleri nde ve İspanya da da vakaların görülmesi tüm dünyayı alarma geçirmiş vaziyette. Ülkemizde de yurt dışı seyahatlerin eskiye oranla çok artması ve virüsün neden olduğu vakaların büyük bir bölümünün ölümle sonuçlanması işin ciddiyetini artırıyor. Virüse karşı henüz bir aşı ya da ilaç geliştirilemediğini de düşündüğümüzde toplumsal olarak virüs ve hastalık hakkında daha fazla ve doğru bilgiye ihtiyacımız olduğu açıkça görülüyor. O zaman bir eczacı yayını olarak bu görevimizi yerine getirelim. Ebola virüsü adını Afrika da bir nehirden alır. Virüs vücuda girdikten 2 ila 21 gün sonra ortalama olarak ise 8-10 gün içinde hastalığa neden olur. İlk belirti çok ani gelişen yüksek ateştir. Bunun ardından baş ve eklemlerde ağrı, karın ağrısı, yoğun bir bitkinlik hali ve titreme ile devam eder. Bu belirtiler sıtma benzeri belirtilerdir. Daha sonraki aşamada ise burun, göz ve kulakta kanama başlar. Hastalığın tıp dünyasındaki ismi Ebola kanamalı ateşi dir. Hastalığın son dönemlerinde klinik tabloya kanamalı ishal eklenir. Virüsün temel fonksiyonu bağışıklık sistemini bozması, kanda pıhtılaşma bozukluğu yaratması ve sonunda organ hasarına neden olmasıdır. Çeşitli salgınlarda virüse yakalanan hastalarda ölüm oranı %90 a kadar çıktığı görülmüştür. Tedavide esas, bağışıklık sisteminin ayakta tutulmaya çalışılması ve kanamalarla mücadele etmeye dayalıdır. Henüz virüse özel bir ilaç geliştirilemediği için temel yaklaşım virüsün bulaşmasını engellemek olmak zorundadır. Ebola virüsü insana bulaştıktan hastalık ortaya çıkana kadar geçen sürede bir başka kimseye bulaşmaz. Bu nedenle aniden ortaya çıkan yüksek ateş ve diğer belirtilerde durum ciddiye almak son derece önemlidir. Ebola virüsü kan ve vücut sıvıları ile bulaşır. Solunum yoluyla ya da yiyecek ve içecek yoluyla bulaşmaz. Umuyoruz ki, tıp dünyası virüs daha fazla yayılmadan durdurmanın bir yolunu en kısa zamanda bulur. Hastalığa yakalananlar da bir an evvel sağlıklarına kavuşurlar. Hepinize sağlıklı günler dilerim 6 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel sunuş Ecz. Ayşem Jale Kıhtır EDAK Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Bir Yıl Daha Biterken Yıl, ay, hafta, Saat, dakika, saniye... Yaşamı böldük parçaladık. Kimi günler Yelkovan hızıyla geçip gitti Kimi günler Bir yaprağın koparılışı kadar kısa. Geçti kış, geçti bahar, Geçti yaz, geçti hazan Yalnız bakışlarındaki anlam Usumuzda kalan... Ömrümüz?... Onu hiç sorma O da bir yağmur damlası hızıyla Akıp gitti... Reşat Karabağ Selam yeni ve güzel olan herşey! Bir yıl daha bitiyor ve bizler bir yıl daha gençleşiyoruz, yanlış duymadınız Benjamin Button da olduğu gibi artık yaş ilerledikçe daha da gençleşeceğiz. Gelişen Teknoloji ve Bilgi çağının Tıp alanında yarattığı yenilikler ile kendine çok iyi bakmak artık mutlak bir düstur oldu. Sakin ol, pozitif yaşa, olumlu düşün, spor yap, yaşam kaliteni yükselt diyenlerle doluyor etrafımız. O nedenle giderek daha da gençleşiyoruz diyorum. 80 li yıllarda benim gibi çocuk olanlar hatırlar, TRT nin yılbaşı programlarında aksakalları yerleri süpüren bir dede olan eski yılı uğurlar, bebek yeni yıla kucak açardık. Ben de çocuksu masumiyetimle 365 günlük yaşamında bebeklikten, dedeliğe birden nasıl geçiveriyor bu yıl diye düşünürdüm. Herhalde yıl içinde yaşanan kötü olaylar bu yılı çok yıprattı ondan derdim bu kadar kötü olaylar olmasa belki sadece orta yaş görünümündeyken veda edecektik yıla 2014 tarihteki yerini nasıl alacak kim bilir? Yirmi beş yıl sonra yakın tarihi yorumlayanlar adını koyacaktır. Ama sizin kişisel tarihinizde nasıl bir yıldı, bu yıl? Umarız her şeye rağmen keyifli bir yıl olmuştur. Bizim içinse 2014 yılı çalışmanın, üretmenin bol olduğu bir yıldı, EDAK olarak, sizlere daha iyi sağlık hizmeti verebilmek için bir sürü eğitimler aldığımız, projeler hazırladığımız ve biraz daha gençleşip büyüdüğümüz bir yıl oldu. Üstelik sizin sağlık aktüalite derginiz olan Edaktüel imizin ikinci yaşını tamamlayıp, üçüncü yayın yılına girişini kutladığımız bu sayımızda artık emekleyen değil, yürüyüp konuşmaya başlayan bir bebek gibiyiz Biz de 3. yayın yılına girdiğimiz bu sayımızda Sakin ol, pozitif yaşa, olumlu düşün, spor yap, yaşam kaliteni yükselt düstürünü mercek altına aldık. Uzman hekimlerimizin yanı sıra; Sevgili meslektaşlarımız da bu sayımızda bizi yalnız bırakmadı. Sevgili Aslı Kırıcı Yoga ile bu hayat felsefesini bize anlattı. Dişlerimiz inci gibi olsun diye özel ilgi gösterdik. Biraz nostalji yaptık, Plakların dünyasına gittik. Bebeğimiz büyüyor dedik, ona anaokulu seçimi de önemli dedik. Ve yaşlılarımıza nasıl daha iyi bakarız dedik, Yaşlılığı eczacı gözüyle yazısında sevgili meslektaşım Meltem Kortel kaleme aldı. Ananelerinizi, dedelerinizi, annelerinizi babalarınızı daha iyi anlayabilmek için mutlaka okuyun derim. Diğer bir meslektaşım Sevgili Burcu Aşkın da bitkisel ürünler konusuna değindi. Doğal ürün, zararsız demek değildir dedi. Gerçekten de; işin ehli olmayan kişilerden nerdeyse ölüme çare bulundu diyerek çığırtkanca satılan -doğal bitkisel ürün, nasılsa diyerek sağlık ürünü almayın. Ve Yeni yılı öyle güzel karşılayalım ki, güzel geçsin diyerek, yeni yıl hazırlıklarımızda bu sayımızın konuları arasına girdi. Yine dolu dolu, yine sizlerin yanında keyifle okumanız için, güvenle danışmanız için edaktüel ile biz buradayız. Sevgiyle kalın 8 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel etkinlikler Anadolu Ateşi Troya Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'nun dans gösterisi Troya, 28 Kasım'da Mavişehir Karşıyaka Spor Salonu'nda sahneleniyor. Anadolu Ateşi dans topluluğu, Troya efsanesine hayat veriyor. Sanat tarihinin bu ölümsüz eserine, anayurdundan üç bin yıl sonra merhaba diyoruz. 8. Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali 15 Kasım 2014, 23:00, Sandland Lara, Antalya Dünyanın en ünlü kum heykeltıraşları 8. Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali için bir araya geliyor. İmparatorluklar 2 temalı devasa kumdan heykeller Antalya'da sizlerle buluşuyor! Gazeteciler Cemiyeti nin de aralarında bulunduğu pek çok kurum ve kuruluş tarafından desteklenen etkinlik, Global Design Art Works tarafından düzenlenmektedir. Dört usta müzisyen Erkan Oğur, Mikail Aslan, İsmail Hakkı Demircioğlu ve Cemil Qoçgiri, "Dört Nefes Toprak" projesi ile 19 Aralık'ta Seyhan Kültür Merkezi'nde sahne alıyor. 8. Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali (SandLand), devasa boyutlarda yüzlerce kum heykelin sergilendiği, alan genişliği, katılan sanatçı sayısı ve kullanılan kum miktarı gibi özellikleriyle dünyanın en büyük kum heykel etkinlikleri arasında yer almaktadır. TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi, Antalya Tanıtım Vakfı ve Antalya 7 den 70 e herkese hitap eden etkinlikte ziyaretçiler özel olarak oluşturulan workshop alanında heykeltıraşlar eşliğinde kendi eserlerini ortaya koyabilirler. Ayrıca Kum Heykel Festivali özel workshop alanlarının yanı sıra atv safari, paramotor paraşüt ve benzeri etkinliklerin yer aldığı festival alanı ziyaretçilere unutamayacakları bir gün geçirebilme fırsatı sunuyor. Kaçırılmayacak bale Dünyaca ünlü bale topluluğu Saint Petersburg Ballet Theatre (SPBT), 19-21 Aralık ta TİM Show Center da Dünyanın en önemli klasik bale topluluklarından biri olan Saint Petersburg Bale Topluluğu (SPBT), iki ölümsüz eser Kuğu Gölü ve La Bayadère ile 19-21 Aralık ta TİM Show Center da 1994 yılında Konstantin Tachkin tarafından kurulan Saint Petersburg Bale Topluluğu, günümüzde 6 kıtada, yılda 200 den fazla gösteriyle izleyenleri büyülemektedir. Demi Lovato 16 Kasım Ülker Sports Arena Türkiye'deki Lovatic'lerin yıllardır dört gözle beklediği buluşma, 16 Kasım'da Ülker Sports Arena'da gerçekleşiyor. 2013 yılında çıkardığı 4. albümü Demi'de yer alan "Heart Attack" ile büyük başarı yakalayan Demi Lovato, aynı zamanda "Güçlü Kalmak: Yılın 365 Günü" kitabıyla da Türkiye'de de çok satanlar listesinde. Ayhan Sicimoğlu ve Kerem Görsev, 13 Aralık'ta Antalya Kültür Merkezi'nde Latin müzik rüzgarı estirecek. Ülkemizde, caz standartlarını en dinamik şekilde sahneleyen piyanist Kerem Görsev, konu dinamizm olunca akla gelen ilk isim olan Latin perküsyon üstadı Ayhan Sicimoğlu ile beraber 1950'lerden başlayarak günümüze kadar gelen klasikleşmiş Latin caz repertuvarını beraberce sahneye taşıyorlar. 10 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel etkinlikler Turkish Airlines Open David Brown liderliğinde Brazzaville 13 Kasım - 22 Kasım Adana, İstanbul, Diyarbakır, İzmir, Bursa, Ankara "Brazzaville in Istanbul" albümüyle büyük yankı uyandıran, David Brown liderliğindeki Brazzaville, kasım ayında bir Türkiye turnesine hazırlanıyor. Alternatif rock müziği etnik caz dokunuşlarıyla birleştiren David Brown ve ekibi, zaman zaman Tom Waits ve Morphine'e dokunsa da bossa nova, caz, dub öğelerine de yer vermeyi unutmuyor. Türkiye ve İstanbul'dan etkilenerek yazdığı Hotel Devman, Hills of Anatolia, Bosphorus ve Taksim isimli parçalara sahip olan Brazzaville, yakında yayımlayacağı tematik albümleri Morro Bay den seslendireceği parçalarla hayranlarıyla buluşuyor. 13 Kasım - 16 Kasım, Antalya Turkish Airlines Open bu yıl da, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla, 13-16 Kasım 2014 tarihleri arasında Antalya Belek'te The Montgomerie Maxx Royal'da düzenleniyor. Geçen yıl Victor Dubuisson'un şampiyonluğu ile sonuçlanan turnuvaya, bu yıl da Avrupa'nın en profesyonel oyuncuları katılıyor. Trisha Brown Dance Company 20 Aralık 2014 20:00 İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul Her sezon dans kuşağında en seçkin topluluklara ev sahipliği yapan İş Sanat sezonun ilk dans etkinliğinde Amerikan post-modern dans topluluğu Trisha Brown Dance Company yi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyor. 1970 yılında efsanevi sanat yönetmeni ve koreograf Trisha Brown tarafından kurulan topluluk, bugün düzenli olarak New York, Paris, Londra gibi simgesel opera binalarının yanı sıra dünyanın önde gelen sahnelerinde olağanüstü performanslara imza atıyor. S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Katalan ressam ve heykeltıraş Joan Miró'nun eserlerinden oluşan kapsamlı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 20. yüzyılın çok yönlü, çığır açan sanatçısı Joan Miró'nun olgunluk dönemine odaklanan sergi, "Joan Miró. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar" adıyla sanatseverlerle buluşuyor. Sergi 1 Şubat 2015 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Akdeniz coğrafyası ve insanına dair gözlemlerinden ilham alan Miró nun, kadın, kuş ve yıldız temalarına yoğunlaşan sergi, resim, baskı, heykel ve seramiklerin bulunduğu zengin bir seçkiyle sanatçının sembolik dilini anlama olanağı sunuyor. Tamara Stefanovich İstanbul Resitalleri 11 Aralık 2014 20:00 Sakıp Sabancı Müzesi The Seed, İstanbul 2010 Grammy adayı Tamara Stefanovich, 11 Aralık'ta İstanbul Resitalleri kapsamında The Seed'te sizlerle buluşuyor. Çağdaş repertuvarın baş kadını olarak tanımlanan 2010 Grammy adayı Tamara Stefanovich, dünya klasik müzik çevrelerinde bildik resital repertuvarlarının dışında, izleyiciyi şaşırtan, etkileyici ve yaratıcı resital programları ile adından söz ettiriyor. Stefanovich, İstanbul da bu kez Charles Ives ve Robert Schumann seslendiriyor. 24. Akbank Caz Festivali 23 Ekim - 14 Kasım / İstanbul, Adana, Kayseri, Ankara, Eskişehir, Edirne, Çanakkale, İzmir, Denizli Türkiye nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Caz Festivali, bu yıl 24.'sünü 23 Ekim - 14 Kasım tarihleri arasında şehri cazın farklı renkleriyle kucaklayacak. Ağırladığı dünya çapında caz yıldızları ve ev sahipliği yaptığı unutulmaz performanslar ile beklenen bir etkinlik haline gelen, organizasyonu Pozitif Live tarafından gerçekleştirilen 24. Akbank Caz Festivali kapsamında festivalin yıldız isimleri arasında Jamie Cullum, Christian McBride Trio ve Kenny Barron & Dave Holland yer alıyor. Joan Miró Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar 12 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel gündem Yeni yıla nasıl girmeli? Romantik bir yemek, dostlarla buluşma, şehirden uzak bir tatil Önemli olan mutlu bir seneye başlangıç yapmak ise birkaç öneri almakta fayda var Handan Korhan İyi ve kötü anılarla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Resmi olarak 1926 yılından beri 31 Aralık'ta kutlanan yeni yıl, herkesin güzel bir başlangıç yapmak istediği bir an. O günden bu yana yılbaşı kutlamalarında eğlence anlayışı çok değişse de, heyecan aynı kalıyor. Evimde rahatım diyenlere Biz Pijama-Terlik-Televizyon üçlüsünden biraz uzaklaşıp geleneksel yılbaşı gecelerini daha da renklendirecek planlar yapmanızı öneriyoruz. Yılbaşının simgesi olan çam ağaçlarından birini seçebilir, kendi zevkinize uygun olarak süsleyebilirsiniz. Başka bir seçenek olarak mumlarla ya da renkli ışıklar kullanarak evin her yerini ufak detaylarla renklendirebilirsiniz. Hindinin pişirmesi vakit alır diyenler yine tavuktan yana olacaktır. Bizim tavsiyemiz şu: Gelenekselin biraz dışına çıkın ve yeni tarzlar, farklı mutfaklar deneyin. Damak zevkinizi göz ardı etmeden tabii ki. Uyum içinde olabileceğini düşündüğünüz birkaç dostunuzu davet edip güzel müzikler eşliğinde bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. 'Çok zahmete girmesem' diye düşünüyorsanız şarap eşliğinde sunacağınız aperatifler de güzel bir seçenek olacaktır. Televizyonda her yılbaşına özgü farklı programlar var. Bunları inceleyip size uygun gelen bir şeyler olup olmadığına bakmanızda fayda var. Bizim tercihimiz DVD'den yana. 'Bana müzik yeter' diyenlerden değilseniz arşivinize ekleyebileceğiniz, renkli bir akşam geçirebileceğiniz DVD'lere göz atmak iyi bir fikir olabilir. Piyango çekilişine kadar televizyondan uzak kalmak da isteyebilirsiniz. Yeni yılı farklı karşılamak isteyenlere 'Yılbaşı gecesi evde oturmayalım' diyorsanız restoran, bar ve otellerin birbirinden renkli yılbaşı özel programlarını incelemenizi önerebiliriz. Müziği, yemeği, programı araştırmayı ve rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın. Böyle özel bir gecede 'bir yerde kutlarız' düşüncesiyle mekan mekan gezip aradığını bulamayan, park sorunu yaşayan kişilerden olmamak için ön hazırlık şart görünüyor. Bütün senenin yorgunluğunu atmak isteyenler şehirden uzak sakin bir yerde yeni yılı karşılayabilir, butik otellerin sunduğu imkanlardan da yararlanabilir. Turlar da var Seyahat etmeyi sevenler için, tur şirketlerinin yurtiçi ve yurtdışı yılbaşı programları oluşturulmaya başlandı. Farklı yerlerde, farklı kültürlerin yeni yıl heyecanına ortak olmak isteyenler için harika bir deneyim olacaktır. Tiamo Tour, farklı bütçe seçeneklerine uygun hazırladığı programlarla Paris, Viyana, Amsterdam, Dubai, Barcelona, Moskova ve daha birçok yere seyahat düzenliyor. İtaltur, klasik seyahatlerin dışına çıkıp Orta Avrupa'da yılbaşı imkanını gemi yolculuğuyla sağlıyor. 'Kışın tadı karla çıkar' diyorsanız yılbaşında Sarıkamış'da 4 gece 5 günlük program hazırlayan Ebruli Turizm, yurtiçinde kalmak isteyenlere güzel bir seçenek sunuyor. Alınan yeni kararların bu defa hayata geçtiği, hep duyduğumuz "yeni yıla nasıl girersen tüm sene öyle geçer" sözünü düşünerek yeni yılı mutlu, sağlıklı ve sevdiklerinizle birlikte karşılamanızı temenni ederiz. Birkaç not Osmanlı döneminde özellikle Meşrutiyet sonrasında devlet erkanının katılmaya başlamasıyla yaygınlaşan yılbaşı kutlamaları, Osmanlı'nın son dönemlerinde kadınlı erkekli kutlamaların yapıldığı mekan açılışlarıyla yaygınlaşmaya başlamıştı. Ülkemizde farklı kültürlerden insanların yaşaması sonucunda Yeni Yıl-Noel kutlamasının karıştırılması ve bu farklılığın bazı çevrelerce tepki çekmesi, bugünün evrensel mi kültürel mi olduğunu düşünmeye sevk etmiştir. İran geleneğine göre Norous (Nevruz) yılın ilk günü kabul edilir ve 20-21 Mart tarihlerinde yılbaşı olarak kutlanır. Çin'in kullandığı ay takvimine göre yeni yıl, 21 Ocak ile 21 Şubat tarihleri arasında 15 gün süren festivalle kutlanır. Japonya'da 1-3 Ocak arasında kutlanan yılbaşı, ülkede şenlik olarak geçirilir. 14 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel gündem Sakin ol, pozitif yaşa, olumlu düşün, spor yap, yaşam kaliteni yükselt! Fransız filozofu Jacques Derrida yaptığı bir röportajda Yaşamayı öğrenebildiniz mi sorusuna hayır yanıtını vermiş ama felsefe sayesinde ölmeyi öğrendiğini söylemişti. Yaşamayı öğrenmek belki de en zor olanı. Ancak mutlu olmak için bazı formüller var ve bunların üzerine gitmek uygulamak gerekiyor. Son yıllarda olumlu düşün düsturu üzerine epeyce konuşuluyor. Kimilerine klişe gelse de düşünce gücünün mutluluk üzerinde kanıtlanmış etkileri var. Meditasyon ona keza; yaşam kalitesini yükselten etkilerini yadsımak artık olanaksız. Sözün kısası günlük koşuşturma, hayatın yükleri, rast gitmeyen onca şey pekâlâ zihinsel ve bedensel pratiklerle hafifletilebilir. 16 edaktüel kasım aralık 2014

Eczacı Aslı Kırıcı: Bir kitap okudum hayatım değişti! Yoga eğitmeni arkadaşının verdiği kitabı okuyarak yogaya merak saldı. İki yıldır yoga yapıyor. Yogaya başladıktan sonra hayatımda çok şey değişti diyen Aslı Kırıcı, yoga ile yaşadığı değişimi bize anlattı. Önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Balıkesir in Sındırgı ilçesinde doğmuşum. Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum meslek, eczacılıktı. Bu nedenle ilk tercihlerimden biri olan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandım. 1997 yılında mezun oldum. 1998 yılında da Manisa nın Akhisar ilçesinde eczanemi açtım. Ecza Kooperatifim; EDAK a ortak oldum ve o günden beri, 16 yıldır eczanemdeki tüm ürünler EDAK tan gelir. Evliyim. Eşim de eczacı ve 12 yaşında bir kızımız var. Yogaya nasıl başladınız demeden önce eczacılık nasıl gidiyor? Mesleğinizi sizin gözünüzden biraz dinlesek? Mesleğin bürokratik uygulamaları bizi çok yorsa da, mesleğimizi seviyor ve halkımıza sağlık danışmanlığı hizmetimizi yapmaya çalışıyoruz. İlacın sahibi bizleriz ve hastanın doğru ürünü doğru miktarda ve doğru zamanda kullanması bizim çabamızla anlatılıyor. Sosyal projeler konusunda Çevreci Eczacılar Kooperatifi - ÇEKOOP üyesi olarak ÇEKOOP u çok başarılı buluyorum ve iyi ki ÇEKOOP ve EDAK üyesiyim diyorum. Eczanemize gelen herkesi kullanmadıkları ya da kullanım süresi dolmuş ilaçlarını bize getirmelerini söylüyoruz. Evlerde kalan atık ilaçlar hem çocuklar için tehlikeli hem de çöp ya da kanalizasyona atılması hepimiz ve çevremiz için tehlikeli (araya atık ilaç sıkıştırmış oldum- gülüyor-) mesleğimiz gibi yoga da böyle bir şey çevrenize karşı daha duyarlı oluyorsunuz. Bu kadar iş arasında yoga nasıl başladı? 2 yıldır yoga yapıyorum ve son 8 ayına Yoga Eğitmenliği unvanını da ekledim. Yoga ile tanışmam yoga eğitmeni olan arkadaşım sayesinde oldu. Onun önermesi ile yoga ile ilgili bir kitap okudum ve çok etkilendim. İlk olarak derslerine öğrenci olarak katılmaya başladım. Hayatımdan sporu hiç eksik etmediğim halde yoga yapmaya başladıktan sonra farkettim ki, önce bedenimde sonra kişiliğimde olumlu değişmeler oluyor. Bu beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. Kronik sinüzitim iyileşti, boyun, sırt ve bacak ağrılarım geçti. Çok daha pozitif, neşeli ve huzurlu bir insan oldum. Kendimi algılayışım değişti. Normal hayatımda gün içinde sık sık nefesimi tuttuğumu fark ettim ve doğru nefes teknikleri ile daha fazla oksijen alıp hem daha enerjik hem de daha çabuk sakinleştiğimi farkettim. Tüm bu olumlu değişmelerden sonra kendimi önce yakınlarıma sonra sağlığa ihtiyacı olan herkese yogayı anlatırken buldum. Ve bunu en doğru şekilde yapabilmek için Yoga Eğitmeni olmaya karar verdim. Şubat ayından bu yana Akhisar Yoga isimli Merkezde; Başlangıç-Orta-İleri seviye ve hamileler için yoga dersleri veriyorum. Sizce Yoga nedir? Yoga yapmak isteyenlere neler söylemek istersiniz? Yoga, insanın kendini tanımasına ve mükemmel bir şekilde geliştirmesine aracılık eden çok etkili bir spordur. İnsanlık tarihi kadar eski ve etkili olması sebebiyle tüm dünyada kullanılmış, Budistler ve Hindular da bundan yararlanmıştır. Maalesef bu sebepten Yoganın din olduğu ön yargısı gelişmiştir. Kesinlikle Yoga din değildir, bir yöntem bilimdir. Sanskrit kelimesi olan Yoganın sözcük anlamı, birleşmek, bağlanmak, bütünleşmektir. Bu birkaç düzeyde gerçekleşir. Yoga uygulanırken fiziksel düzeyde organizmanın tüm sistemleri birbirine bağlanır, uyum içinde çalışır. Zihinsel düzeyde düşünce ve duygular bütünleşir, rahatsız edici karşılıklar üretmez. Kişisel düzeyde beden ve zihin birleşir, uyum içinde kaynaşır, tek birim haline gelir. Evrensel düzeyde birey evrenle doğal birlikteliğe, uyuma ulaşır. Yoga Sistemi her yaş ve sağlık durumundaki insanın rahatça uygulayabileceği teknikler içerir. Yoga sistemi nedir? Yoga Sistemi insanoğlunu tüm yönlerde geliştiren sekiz bölümden oluşur. n Yama: İnsan hayatının evrensel eylem yönünü geliştirir, birey ile toplum arasındaki köprüdür. n Niyama: İnsan hayatının kişisel eylem yönünü geliştirir, disiplin ve düzeni getirir. n Asana: Vücut çalışmalarıdır, insan hayatının fiziksel ve bedensel yönünü geliştirir. n Pranayama: Nefes ve biyoenerji teknikleridir, insan hayatının biyoenerji yönünü geliştirir. n Pratyahara: İnsan hayatının duygusal ve ince enerji yönünü geliştirir. n Dharana: Konsantrasyon, insan hayatının beyinsel, sinirsel ve zihinsel yönünü geliştirir. n Dhyana: Meditasyon teknikleri, insan hayatının zekâsal yönünü geliştirir. n Samadhi: İnsan hayatının egosal yönünü geliştirir. Yoga, bir bütün olarak sağlık kazandırıyor diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Yoga, fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal, sağlık kazandırır. Nasıl mı? Ders verir gibi olacak ama madde madde anlatmak isterim 2014 kasım aralık edaktüel 17

edaktüel gündem Pozitif Ol Pozitif Yaşa kitabını edinin Pauline Rowson ın kitabı şu önsözle başlıyor: Çalışma modelini değiştirmek, hızlı yaşamanın baskısı, aile problemleri, yaşam döngüsündeki değişimler ve hatta sağlık bozuklukları, en pozitif olanlarımızı bile şaşkınlığa uğratır. Peki değişimlerle karşılaştığımızda bununla nasıl başa çıkacağız? Herkesin isteğini yerine getirme baskısına nasıl karşı koyacağız? Kendimizi başarısız ve yetersiz hissettiğimizde, bunun getirdiği suçluluk duygusunun üstesinden nasıl geleceğiz? Daha iyi odaklanmayı nasıl öğreneceğiz? Ve daha da önemlisi, etrafımızdaki her şey acımasız ve sert görünürken veya bir şeylerden memnun olmak için neredeyse hiç zamanımız yokken, yaşamdan zevk almayı nasıl öğreneceğiz? Bu kitap, işler zorlaştığı anlarda bile daha pozitif olmak ve pozitif kalmak isteyen herkes için pratik bir kişisel gelişim rehberidir. Bu kitapta bulacağınız bilgiler kendinize bir yol haritası çizmek için hayli faydalı: Kendinizden nasıl hoşnut olabilirsiniz? Kendinize güveninizi nasıl artırabilirsiniz? Potansiyelinizi nasıl anlayabilirsiniz? Yaşama kırgın olmayı nasıl durdurabilir ve nasıl yaşamaya başlayabilirsiniz? İşler zorlaştığında pozitif olmaktan ve pozitif kalmaktan nasıl faydalanabilirsiniz? Zor insanlarla ve zor durumlarla nasıl başa çıkabilir ve nasıl sakin kalabilirsiniz? İşte tüm bu soruların cevapları bu kitapta anlaşılır ve akıcı bir dille anlatılıyor. Örneğin; fiziksel sağlık için asana hareketi önemlidir. Asanalar (duruşlar) kemik, kas, eklem, bez, kardiyovasküler, sinir, sindirim, dolaşım, enfatik, boşaltım sistemleri, enerji akımları, zihin ve ruh için yararlıdır. Duruşlar tüm sinir sistemini güçlendiren ve dengeleyen, zihni uyum ve huzur haline getiren psikosomatik çalışmalardır. Zihinsel berraklık, gevşeklik, içsel özgürlük ve huzur hissi bu çalışmaların bazı etkileridir. Uygulamalar, Pranayama adlı doğru nefes, biyoenerji ve gevşeme teknikleriyle bir arada sürdürüldüğünde insan, hayatının sonuna kadar sağlam ve enerjik kalır. Örneğin, insan duygusal varlıktır. Duygularını kontrol etmesi kendini doğru ifade edebilmesi için önce kendini iyi tanıması gerekir. İşte, duygusal sağlık için de yoga diyorum. Çünkü genellikle insanların duygularını yönetmesi yerine, duyguların insanı yönettiği görülür. Pratyahara tekniği sayesinde birey duygularına tam bir şekilde hâkim olmayı öğrenmekte, duygusal özgürlük, tatmin ve özgüven hissi gelişmektedir. Konsantrasyon da bizim için çok önemli, zihinsel sağlık için yani zihni kontrol etmek için konsantre olmayı öğrenmeliyiz. Düşünce berraklığı, huzur ve sakinlik zihinsel sağlığın temelleridir. Zihinsel sağlığa ulaşmak için Yoga da çeşitli yoğunlaşma ve meditasyon teknikleri mevcut Sosyal sağlık için de ne gerekir? Öncelikle; insanın kendi içinde huzurlu ve mutlu olması ve başkanlarını mutlu etme yeteneğinin gelişmesi, sosyal sağlığı arttırır Yoga da insana kendi yararı ve başkalarının refahı için çalışmayı öğretmektedir. Birey, komşuları ve toplum için değerli ve yapıcı olmayı, doğayı ve çevreyi korumayı, dünya barışı için çalışmayı öğrenir. Anlayış, sevgi, yardımseverlik, şefkat ve merhamet duygusu gelişir. Yoga, sosyal iletişimi kolaylaştırır, güçlendirir. Dış dünyayla iletişiminiz mümkün olan en olumlu düzeyde gerçekleşir. Yoga, fizyolojik gerçekliğe sıkıca bağlıdır. İnsanın dış dünyaya ilişkin deneyimleri genetik özelliklerinden, bulunduğu ortamdan, sergilediği davranışlardan ve yediği besinlerden etkilenen sinir sisteminin sağlığına bağlıdır. Böylece birey dünyayı olumlu bir tutum içinde, bilinçli ve net olarak algılar. Mutluğa ulaşmak için bedendeki enerjiler dengelenir. Yoga hormon salgıları ve beyin dalgalarını olumlu etkiler, sinir sistemini gevşetir, zihni sakinleştirir, hafıza ve konsantrasyonu güçlendirir, daha iyi insanı ilişkiler geliştirmeye, daha fazla zevk almaya, daha iyi bir şekilde eğlenmeye, dengeli, mutlu ve sağlıklı bir yaşama yardım eder. Kendini iyi hissettirmek en büyük getirisi herhalde? Yoga, kişiyi gençleştirir, zihni daha canlı ve etkin kılar, komplekslerden kurtarır, gelecek beklentilerini pozitifleştirir, uygulayanı bedence, akılca ve ahlakça bütün bir varlık haline getirir. Neden genellikle hanımlar yogayla uğraşıyor belli oldu. O halde, hemen yogaya başlayalım mı? EDAKTÜEL okurlarına ne mesaj vermek istersiniz? Evet, ama yoga ile ilgilenenler gün geçtikçe artıyor. Günümüzün büyük bir bölümünü eczanede hasta ve hastalıklarla geçirdiğimiz göz önüne alınırsa sağlıklı olmanın bizler için çok daha büyük bir anlam ifade ettiğini düşünüyorum. İnsan ancak sağlıklıysa mutlu olabilir. Mutlu ve uzun bir ömür için sağlık, sağlık içinse hayat boyu spor! 18 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel gündem 20 inci Yüzyıl ın en önemli psikoloji profesörlerinden biri olan Martin Seligman ın daha mutlu ve refah içinde bir hayat yaşamak için çoğumuzun uygulayabileceği beş adımlı bir formülü var. 1- Pozitif duygu ve düşünceleri arttır Bilimsel birçok deneye göre, zihnindeki düşüncelerinin çoğu olumlu olanlar daha mutlu oluyorlar. Seligman, depresyonda bile olsanız, her gece o gün yaptığınız üç olumlu davranışı -bunlar çok önemsiz, küçük şeyler bile olabilir- aklınızdan geçirerek uyumanızı öneriyor. Bu küçük egzersiz bile ertesi günün iyi geçmesine neden oluyor. Martin Seligman ın mutluluk deneyi... Mutluluk Deneyi, Martin Seligman'ın birçok araştırmasında kanıtladığı çok basit bir mutluluk arttırma yöntemidir. Her günün en keyifli 3 an'ını yazılı hale getirdiğinizde mutluluk seviyenizin yükseldiği ve depresif semptomların azaldığı gözlemlenir. 3 Keyifli AN'ı yakalama oyunu Ciddi derecede depresyonlu -hastalıkları en üst düzeyde olan- depresyonlu bir grup insana tek bir mutluluk arttırma çalışması verildi. Normalde yataktan dahi çıkmakta zorlanan bu insanlara internete girip basit bir Prof. Martin Seligman a göre mutluluğun formülü 2- Güçlü yönlerini keşfet İnsanın kendi güçlü yönlerini keşfetmesi ve hayatında bu güçlü yönlerini daha çok kullanması gerekiyor. İş hayatında kendi güçlü yönleri kullanan insanlar yaptıkları işle bütünleşiyorlar, zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyorlar. 3- Sevgiyi yükselt Seligman a göre mutlu insanlar ilişkilerinde sevgiyi ön planda tutup yapıcı tavır sergiliyorlar. Kendilerini kenara çekip başkalarını yargılamak yerine insanların hayatlarına dahil oluyor ve kendi hayatlarına insanları dahil ediyorlar. egzersiz yapmaları istendi. Yapılacak şey, her gün gerçekleşen 3 iyi olayı hatırlamak ve bunu yazıya dökmekti. Arkadaşım "..." bir merhaba demek için aradı güzel bir sürprizdi ve mutlu oldum. "..." nin önerdiği kitaptan bir bölüm okudum ve şu şu bölümü çok hoşuma gitti, mutlu oldum. Bugün güneş sonunda yüzünü gösterdi Bu egzersizi uygulayan hastaların durumları ağır depresyondan hafifle orta düzey arası depresyona dönüştü ve % 94 ü rahatlama hissetti. 4- Hayatın anlamını yakala Mutlu insanlar, hayatlarının anlamını bulmuş insanlardır. Hayatın anlamı bir şeye sahip olunca bulunmaz. Bir mevkiye gelmek de insana hayatın anlamını öğretmez. İnsan ancak kendisinden daha büyük bir şeye bağlanıp ona inanırsa hayatın anlamını yakalar. Herkesin anlam arayışı farklıdır elbette. Bazıları bu anlamı dinde ve ibadette bulur, bazıları kendini bilime adar. Anlamlı bir hayat, kimisi için iyi çocuklar yetiştirmek, kimisi için mesleğini hakkıyla yapmak olabilir. Bu anlam sayesinde insan hayattaki varoluşun nedenini anlar. 5- Hedeflerini belirle Hayatlarında anlam bulan ve olumlu ilişkiler yaşayan insanlar kendilerine somut hedefler koyup bu hedefleri gerçekleştirmek için yaşarlar. Hedefi olan insanlar hayata tutunurlar. Sanıldığının aksine başarılı insanlar en zekiler arasından değil hayata en sıkı tutunanlar arasından çıkıyor. Mutlu insan kimdir? Profesör Martin Seligman şu soruyu soruyor: Son derece mutsuz insanlarla, normal insanlar arasındaki fark nedir? Mutlu insanlar üzerinde yapılan araştırmalar gösteriyor ki bu insanlar; n Daha dindar değiller, n Daha zengin değiller, n Daha iyi görünmüyorlar, n Hayatlarında sürekli daha iyi bir şeyler ya da kötü şeyler olmuyor. Peki, ne oluyor? Bunun tek bir yolu olduğu görülüyor: Mutlu insanlar, son derece sosyaller. Bu insanlar yalnız değiller, iyi bir romantik ilişkileri var ve geniş bir arkadaş repertuarına sahipler. Profesör Seligman ve arkadaşları, yüz yıllar boyunca mutluluğa müdahale konusunda Buda dan Tony Robbins e kadar yapılan önerileri incelediklerini ve sonunda bir başlangıç noktası bulabildiklerini söylüyor. İnsanları mutlu edeceği iddiasıyla bugüne kadar 120 yaklaşım önerilmiş. Bunlar üzerinde yapılan çeşitli testler ile geçerlilikleri sınandığında, gerçekten uzun süreli mutluluğa giden aşağıdaki 3 farklı yol ortaya çıkmış, üç farklı mutlu hayat şekli: 1. Keyifli Hayat: Sahip olabileceğin en çok pozitif duyguya sahip olduğun ve zevk aldığın hayat. 2. Bağlı Hayat: İşinde, sevginde ya da bir ebeveyn olarak yani serbest kaldığın sıradaki hayatında zamanın durduğu ve başka bir şey hissetmediğin zaman. 3. Anlamlı Hayat: Sizden daha büyük bir şeye ait olmak ve onun için hizmet ettiğiniz bir hayat. 20 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel gündem Pozitif düşüncenin faydası çok n Olumlu düşünme, kişinin sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmesinde büyük önem taşıyor. Ancak iyi düşün iyi olsun demek yetmiyor. Bunun için öncelikle bilinçaltınızı olumsuz ifadelerden temizlemelisiniz. Aynı şekilde bir şey yapmak isterseniz bilinçaltınızdan yardım isteyin. Bilincinizle düşünebilirsiniz, hissedebilirsiniz ama bilinçaltınızla isteyebilirsiniz. Bilinçaltına sizden başkası ulaşamaz onu duyamaz. Ve yalnızca bilinçaltımızı kullanarak yaptığımız şeylerde bir mükemmellik vardır. Bilincimiz ise devamlı bizi eleştirir, korumaya çalışır, ikaz eder. Sonuç olarak bilincinizin bilinçaltını olumsuz yönde etkileyecek telkinlerde bulunmasını önlemeli, olumlu telkinleri bilinçaltına göndermelisiniz. n Kendi bilinçaltımızı yapılandırmak da tek başına yeterli değil. Çevremizdeki insanları da ona göre seçmek ve ayıklamak gerekiyor. Örneğin olumlu ve yapıcı eleştiri yapan kişilerle iletişim içinde olmak her zaman faydalıdır. Olumsuz düşüncelerle yüklü insanlar sizi de o çemberin içine çekebilir. Üstelik onların bu huylarını değiştirmeye çalışmak sizi yormaktan başka bir işe yaramayacaktır. n Öncelikle pozitif düşünebilmek için uygulanabilecek tek bir formül olmadığını belirtmekte yarar var. İnsan ancak belirli şartların oluşması sonucunda pozitif düşünebilmeyi başarabilir. n Pozitif düşünebilmek için kişinin öncelikle içinde bulunduğu koşulları analiz etmesi, genel psikolojik ve fiziksel durumunu kontrol altına alması gerekir. n Sevdiğiniz şeyleri yapmak için daha fazla vakit ayırın, daha az çalışın ve daha çok oynayın. n Ne söylemeye ihtiyacınız varsa söyleyin. Şükredin. Bakış açınızı değiştirin ve geçmişten kurtulun. n Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul edin. Mutluluğun gelecekte bir etkinlik olduğunu düşünmeyi bırakın. n Üzüntü parça parça yok edilir. Bunun için öncelikle küçük şeylere üzülmeyi bırakmalısınız. Konuşmalarınızdan üzüntü ve korku belirten kelimeleri çıkarın. n Ben yapamam cümlesinden sakının. Gün içinde Ben yaparım diye tekrarlamak sizin kendinize olan güveninizi arttıracaktır. İleride otomatik olarak böyle düşünmeye başlayacaksınız. n Zaman zaman meditasyon yapın. Örneğin rahat ve gevşemiş durumda sandalyeye oturun. Zihninizi dalgalı bir su gibi Spor ruhsal sağlığın bile anahtarı... düşünerek yavaş yavaş dalgaları dindirin. Dalgalar gittikçe azalsın, küçülsün ve suyun yüzeyi dümdüz olsun. Sakinlik ve huzur veren kelimeler söylemeye başlayın. n Beyin gücünüzü kullanın. Kötü şans, problem, zor gibi sözcükleri zihninizden atın. n Çalışmaktan korkmayın. İnsanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Onlardan çok şey öğrenebilir, kendinizi onlara anlatırken kendinize daha yakınlaşabilirsiniz. n Şüphe duymayı değil istemeyi öğrenin. n Sorumluluk almak, sorumluluğa sahip olmak, ileride insanın kendine karşı sorumluluk duygusunu geliştirir. İnsan yerine getirmesi gerekenleri yerine getirince daha sağlıklı ve tatmin olmuş yaşar, mutlu olur. Spor yapmak sadece bedensel bir pratik değil. Fiziksel olarak sağlığa büyük faydalar sağlarken ruhsal yapınızı da güçlendiriyor. Örneğin kendinizi daha iyi hissediyor ve olumsuz ruh durumlarına çok daha az giriyorsunuz. Öğrenme kabiliyetini arttırıyor. Özgüven sağlıyor. Vücudun zinde olmasını sağlarken, duygudurum (ya da akıl sağlığı) yönünden sizi güçlendiriyor. Stresi azaltıyor ve strese karşı koruyor. Yaşlanma karşıtı etkileri var. Cilt sağlığı ve rengine olumlu etki ediyor. Uyku düzenini düzeltiyor. Felci önlemeye yardımcı. Eklem fonksiyonlarını geliştiriyor. Anksiyeteyi azaltıyor. Hafızayı keskinleştiriyor. Bağımlılıkların kontrol edilmesini kolaylaştırıyor. Üretkenliği artırıyor. Yaratıcı düşünce kabiliyetini yükseltiyor. Vücut görüntüsünü iyileştiriyor. Özsaygınızı artırıyor. Yaşam süresini uzatıyor. Konsantrasyon yeteneğini artırıyor. Ve hayatı daha heyecanlı hale getiriyor. 22 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel haber TİSK 2014 kurumsal sosyal sorumluluk ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu nun (TİSK) liderliğinde Avrupa Birliği nin desteği ile yürütülen Herkes İçin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında TİSK 2014 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri İstanbul da gerçekleşen Tören ile sahiplerini buldu. Ödül Töreni ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Müsteşarı, Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı François Begeot un katıldı. Engelsiz İlaç a bir ödül daha Törenin açış konuşmasını yapan TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu günün rekabet koşullarında, Türkiye nin bir adım daha öne çıkması için herkesin daha fazlasını yapmak durumunda olduğunu söyledi. Kurumsal vatandaşlık ve sosyal sorumluluk kavramının da önemli bir dayanağının bu anlayış olduğunu belirten Eyüpoğlu, KSS Yarışmasını her yıl tekrarlamayı ve ödül vermeyi amaçlıyoruz. Böylece, bu çabamızın kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının daha da etkinleşmesine katkıda bulunmasını temenni ediyoruz. dedi. Mesleği doğru yapma projesi Ecz. Şule İlkkurşunlu Engelsiz ilaç Projesi ile Altın Havan ödülünden sonra, ikinci büyük ödülünü alan Çevreci Eczacılar Kooperatifi- ÇEKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu ödülü alırken yaptığı konuşmada, eczacılık yemininde de yer aldığı gibi, tüm hastalara eşit hizmet vermek ve tedavi süreçlerini ve ilaçların kullanımını hastaların anlayacağı şekilde açıklamak zorunluluğu olduğunu söyledi. İlkkurşunlu, sözlerine şöyle devam etti; Proje ile bir yandan görme engelli bireyin ilaç kullanırken yaşadığı sorunları ortadan kaldırırken, bir yandan da eczacının engelli hastaya doğru hizmet vermesinin önündeki engelleri de kaldırmış oluyoruz. O nedenle aynı zamanda da mesleği doğru yapma projesidir dedi. Engelsiz ilaç projesi Engelsiz İlaç Projesi; Görme ve işitme engelli vatandaşlarımızın ilaç kullanımını kolaylaştırmak için 18 Haziran 2013 tarihinde yapılan basın toplantısı ile kamuoyuna duyurularak hayata geçirildi. Proje de; EDAK ve Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) birlikte yol aldı. Ayrıca; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve İzmir Çağdaş Görmeyenler Derneği proje ortağı olarak yer aldı. Proje kapsamında; EDAK Rafı olan 200 ü aşkın eczaneye ve ÇEKOOP ortağı eczanelere brail alfabesi kullanarak ilaç kutularının üzerine kullanım bilgisi yazılabilmesi için özel etiket makinaları gönderildi. Brail alfabesi kullanamayan vatandaşlarımıza da ilaçların kullanımı ve dozu ayarlanabilmesinin sağlanması için konuşan kutu lar teslim edildi. Böylece, görme engelli vatandaşlarımızın da tüm vatandaşlarımız da olduğu gibi, temel bir hasta hakkı olan; ilaç kullanımı ve tedavilerine ilişkin tüm bilgileri bilme hakkını yerine getirmek amaçlandı. Yarışma hakkında Yarışmanın ilk aşamasında, 68 başvuru 15 Temmuz 2014 tarihinde TİSK Genel Merkezi nde gerçekleştirilen Adaylık Kurulu Toplantısı nda KSS Uzmanları tarafından değerlendirildi. Yapılan ön eleme sonucunda, 17 si büyük ölçekli şirketlere, 3 ü küçük ve orta ölçekli şirketlere ait olmak üzere, 20 Proje finale kalmaya hak kazandı. 1 Eylül 2014 tarihinde TİSK Genel Merkezi nde gerçekleştirilen; işçi, işveren, hükümet, medya, üniversite ve STK kesimlerinin saygın isimlerinden oluşan Seçici Kurul 20 Finalist Proje yi değerlendirerek Etkililik, İyi Uygulama, Kapsayıcılık, Sürdürülebilirlik ve Yenilikçilik Ödüllerinin yanı sıra Büyük Ödül e hak kazanan Projeleri belirledi. Ödüller, Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) işbirliğiyle yürütülen Proje nin diğer ortakları olan Makedonya, Hırvatistan, Karadağ ve Romanya İşveren Çatı Örgütleri ile eşzamanlı olarak 15 19 Eylül 2014 KSS Haftası içinde dağıtılmış oldu. Şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki çalışmaları, gelecekte de her yıl düzenlenecek TİSK KSS Yarışması ile ödüllendirilecek. 24 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel sağlık dosyası Anksiyete nedir? Özge Kutay Yüksel Psikolog / Psikoterapist Anksiyete (kaygı, endişe) kişiye kötü bir şey olacakmış düşüncesi oluşturan, korku benzeri bir duygudur. Genellikle iç sıkıntısı, bunaltı, daralma şeklinde tarif edilir. Kaygı her zaman kötü bir şey değildir. Hayatta her değişiklik kişi üzerinde bir stres yaratır. Kaygı, stres durumunda odaklanmamıza ve uyarılmış hale gelmemize yardımcı olur. Mesela bir tehditle karşılaştığımızda, önümüze bir yılan çıktı diyelim, savaş ya da kaç tepkimizi, kaygı alarma geçirir. Bunu modern hayatta iş mülakatına ya da sınava girerken, kalabalık alanlarda konuşma yaparken deneyimleriz. Baktığımızda kaygı, bizi yeni durumlara hazırlayan bir iç alarm sistemi olarak çalışır. Bazen kaygı ve korku gündelik yaşantımızı aksatmaya başlayabilir. Yaptığımız işleri yapamamaya, belli ortamlardan uzak durmaya, sosyal ilişkilerimizde bozulma yaşamaya, kendimizi toplumdan ve gündelik yaşantıdan soyutlamaya varıncaya kadar etkileyebilir. Eğer günlük işlevselliğimiz ve sosyal ilişkilerimiz bozulduysa bir uzmandan destek alma zamanımız gelmiştir. Ne zaman anksiyete bozukluklarıyla ilgili destek almam gerekir? Anksiyete bozuklukları kişiden kişiye göre, kaygıyı yaşama biçimleri olarak farklılık gösterir. Kimileri bedensel belirtiler (çarpıntı, baş dönmesi) sebebiyle zamansız yoğun kaygı yaşarlar. Kimileri kontrol edemedikleri düşüncelerle (kirlenmek vb.) baş etmeye çalışırken, kimileri her konudan sürekli endişe yaşarlar. Anksiyete bozukluklarının en önemli ortak noktası ise, normal şartlarda kişiye tehdit hissettirmeyen durumların, bu kişilere sürekli ve şiddetli korku ve kaygı yaşatmalarıdır. Anksiyetem (kaygım) çok artarsa neler yapabilirim? Kaygı düzeyi yüksek olan herkeste anksiyete bozukluğu yoktur. Günlük yaşantı yoğunlaştığında, çok uzun saatler çalışmak zorunda kalındığında, uzun süreli uykusuzluk, evde veya işte stresli durumlar kaygımızın artmasına sebep olabilir. Bununla baş etmek için her gün rahatlamaya, sosyal ilişkilere zaman ayırmaya, hareket ve egzersiz yapmaya, öz bakıma özen göstermeye ve ihtiyaç duyulduğunda başkalarının yardımını istemeye açık olmak gerekir. Profesyonel yardıma ne zaman başvurmalıyım? Bu durum çok uzun süreli ve sıkıntı veren bir hale dönüştüyse artık gündelik yaşantınızı aksatacak, sosyal ilişkilerinizde problem yaratacak duruma geldiyse yardım almak gereklidir. Öncelikle bu belirtilerin herhangi bir fiziksel durumla (tiroit, şeker vb.) ilişkili olup olmadığını öğrenmek için tıbbi bir değerlendirmeden geçmek gerekir. Madde ve alkol kullanımı, alınan bazı tıbbi ilaçlar da anksiyete sebebi olabilir. Eğer fizyolojik bir temel bulunamazsa, bir terapistten yardım almak gerekir. Birçok terapi yaklaşımı kaygı bozukluklarıyla çalışmaktadır. Bilişsel davranışçı terapilerin anksiyete bozuklukları ile yapılan çalışmalarda başarı oranı oldukça yüksek bulunmuştur. Anksiyete bozukluklarının tedavisinde sıklıkla psikiyatrik ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak anksiyete bozukluklarında tek başına ilaç tedavisi uygulandığında, ilaç bırakıldıktan sonraki geri dönüşünün çok hızlı olabildiği bilinmektedir. Bu sebeple anksiyete bozukluklarıyla mücadele ederken en iyi yöntem bu konuda uzman bir terapist gözetiminde, gerek görüldüğünde ilaç ve terapi seansları ile sürdürülmesidir. n Düzenli ve yoğun olarak; huzursuzluk, terleme, felaketleştirme (hep en kötü ihtimali düşünme), gerginlik, titreme, uyarılmışlık hali, nefes almada güçlük, baş ağrısı, mide ve bağırsak sorunu, kalp çarpıntısı, kaslarda gerginlik, sürekli yorgunluk, uykusuzluk duygu ve duyumların birkaç tanesi bir arada ve sürekli olarak hissediliyorsa bir uzmana başvurma zamanı gelmiş olabilir. 26 edaktüel kasım aralık 2014

edaktüel gündem YAŞını YAŞlı YAŞama YAŞAM SONATI Eczacı Meltem Kortel Doğumun yaygarası ile ölümün sessizliği arasındaki ömür ancak şiirle, notayla örülür yok öyle alıp başını gitmek... tek bir nota şarkıyı tek bir dize şiiri değiştirecek ve bir es bile koysan yetecek Çağ Aryan Ne kadar da hevesliyizdir on sekiz yaşımızı bir an önce kutlamaya. Sanırız ki büyüdükçe özgürleşip her istediğimizi yapabileceğiz ve başımız göğe erecek. Yeni yeni beliren kimliğimizle, değişen bedenimizle ve baş etmeye çalıştığımız hormonlarımızla dünyayı keşfetmek ve bir yandan da onu değiştirmeye çalışmak baş döndürücü bir heyecandır. Ergenlik dönemi artık geride kalmıştır. Bu kez de, toplumda bir yer edinme uğraşısı içine düşeriz. Yeni bir dönem ve değişimlerle gelen yeni sorumluluklar her ne kadar ergenlik dönemi sorunlarının güçlüğünü aratmasa da, biz bir nebze daha hayata karşı donanımlıyızdır artık. Orta yaşla birlikte muhasebe dönemimiz başlar ve nerde, nasıl başlamış, şimdi nerede durmakta olduğumuzu sıklıkla kendimize sorar oluruz. Hayatımıza giren konular, sahip olduğumuz donanımla birlikte gittikçe güç sorulardan oluşmaya başlar: yanıtları ve sebep olduklarıyla baş edilmesi zorlaşır. Artık hastalık, ölüm, boşanma, maddi kazanım ya da kayıplar bizleri küçük hayatlarımızda büyük hayal kırıklıklarına uğratır. Eğer yeterince şanslıysak hem geçmişimizle barışmayı hem de bugünü yaşarken geleceğe ilişkin umutlarımızı her şeye rağmen korumayı becerebiliriz. Hayat aslında bize gösterdikleri ile bizi olgunlaştırır: erdemi; sağduyuyu; ötekini anlamayı, bu çağımızda öğreniriz. Ne kadar bildikçe ve öğrendikçe aslında ne kadar çok şey bilmediğimizi fark ettiğimiz de yine bu dönemdir. Öğrenciliğimiz ömür boyu... Genelde orta yaş dönemi içinde, çevremizde, daha ileri yaşlardaki genç insanları da fark etmeye başlar ve hayranlık duyarız. Bizi yavaş yavaş sarmaya başlayan yaşlılık korkumuza seksenlerine ulaşmış olup da içindeki çocuğu canlı tutanlar umut verir. Artık yaşlanmanın ama aynı zamanda genç de olabilmenin denklemini kurduğumuzu bize fark ettirir. Çünkü çoğu zaman ve büyük bir kısmımız için yaşlılık bir acz evresidir. Sağlığımızı kaybetmek, yalnız kalmak, hayat yorgunu olmak korkutucudur. Yaşlılık önce onun kabullenişiyle başlar. Yaşlı beden yaşlı davranışlar demektir ve bu durum aslında doğduğumuzdan beri bize dayatılan bir biçimdir. Aslında yaşlılık o güne kadar baş etmek zorunda kaldıklarımızdan daha da zor veya daha da ağır değildir. Zorluk gerçekte benzer ağırlıktadır, onun daha ağır olduğunu bize düşündüren sadece 28 edaktüel kasım aralık 2014

eczanede alışveriş bizim artık eski gücümüzde olamayışımızdır. Ancak, unuturuz ki kaybettiklerimizin yanısıra kazanımlarımız ve gençken sahip olamadıklarımız da vardır. Zamanın değerini bilme bilinci gibi. Har vurup harman savurduklarımızın ne derece değerli olduğunu fark etmek gibi Güçlükleri aşmamıza bu sefer bu bildiklerimiz yardımcı olacaktır. Örneğin, bizi bu güne kadar taşımış olan bedenimizin biraz daha dikkatli bir bakıma ihtiyacı olduğunu fark ederiz. Onun yaşla, yaşlanmayan duygularımıza, heyecanlarımıza, kısaca ruhumuza ayak uydurabilmesine yardım etmek, kendimize ilişkin yapabileceğimiz en yerinde davranış olacaktır. Ne kadar verirsek o kadar alabileceğimizi çoktan öğrenmişler olarak bizler şimdi sıranın bedenimize geldiğinin farkındayızdır. Bedenimizle ve aynı zamanda dış görünüşümüzle ilgilenmek değerlidir, kendimize ve sevdiklerimize karşı olan saygıyla ilintilidir. Bu bakım, çevremizdekilerle iletişim kurmakta da bize yardım eder. İyi beslenme, beden egzersizleri, ilgimizi çeken ve bizi mutlu eden etkinliklerde bulunmak önemlidir; arkadaşlarla, komşularla, aile üyeleriyle ve gençlerle konuşup görüşmeye olan ilgi kaybedilmemelidir. Gerektiğinde bir uzman hekimden yardım almak bedensel ve ruhsal sorunlarımızda hem yeni ortaya çıkabilecek hem de kronik hastalıklarımızda bize yardımcı olacaktır. Vikozamin Tablet Her Bir Tablet; 480 mg Glukozamin, 280 mg Kondroitin Sülfat, 300 mg Metil Sülfonil Metan, 100 mg Boswellia Serrata içerir. 109,95 TL Solgar Glucosamine Chondroitin MSM 60 Tablet Glukozamin ve kondroitinin yanına MSM (metilsülfonilmetan) eklenerek geliştirilmiş bir formülasyon. Vikojen Tablet 40 mg Her Bir Tablet; 40 mg UC- II (Undenatured Type II Collagen), 250 mg MSM, 250 mg Kalsiyum karbonat (Kalsiyum), 100 mg Boswellia serrata, 75 mg Çinko Glukonat (Çinko), 50 mg Magnezyum oksit (Magnezyum) içerir. 49 TL Solgar Beta Glucans Complex 60 Tablet Beta glukan, Este-C vitamini, D vitamini, selenyum, çinko, bakır ve antioksidan meyve karışımları içeren bir formülasyondur. Vicium-D3 Her Bir Tablet; 500 mg Kalsiyum, 150 mg Magnezyum, 7,5 mg Çinko, 10 mg (400 IU) Vitamin D içerir. 49 TL Sepe Natural Propolis 60 Tablet 1050 mg Her Tablet; Propolis Ekstraktı 1050 mg %100, Etken Madde Propolis %70 Yaşlı ve aynı zamanda mutlu olmak, zaman bizden neleri götürmüş olursa olsun, yaralarımızın izlerini bedenimizde ve ruhumuzda unutmaksızın taşıyarak, bugünün ve yarının hakkını verebilmektir. Ölümlü olmak gerçeğimizdir, kaçınılmazdır: ancak hayatın da bize hediye ettiği ömrü, yapabileceğimin en iyisiydi diye tamamlamaya hala zamanımızın kaldığını bilmek, belki de yaşlılığa erişebilmiş olmanın en büyük ve en değerli vergisidir. 50 cc 45 TL 100 cc 70 TL 25 cc 25 TL Tabia Çörek Otu Yağı Omega-3, 6 - Vitamin A, E, C, B1, B2, B6 Üzerinde en çok araştırma yapılan tıbbi bitkiler arasında yer alan çörek otunun yararlarını sınırlı bir alanda belirtmek olanaksızdır Tabia çörek otu yağının kapsül formuda bulunmaktadır. 50 cc 24 TL 100 cc 40 TL Tabia Buğday Ruşeym Yağı Palmitik Asit, Araşidik Asit, (Omega 9) Oleik Asit, Gadoleik Asit, (Omega 6) Linoleik Asit, (Omega 3) Linolenik Asit içerir. Tabia ruşeym yağının tablet formuda bulunmaktadır. 2014 kasım aralık edaktüel 29

eczanede alışveriş PEARL DROPS HOLLYWOOD SMİLE 50 ml 15,00 TL Pearl Drops, dişleri beyazlatmak, parlatmak ve dişlerdeki lekeleri çıkartmak konusunda uzman, her türlü ihtiyaç ve zevke uygun bir ürün grubudur. Hollywood Smile, sadece 3 hafta içerisinde dişlerde iki ton beyazlık sağlayan, extra güçlü formülü ile Pearl Drops ürün grubunun premium diş macunudur. Beyazlamayı ürün ile birlikte verilen "beyazlık cetveli" ile takip etmek ve 3 hafta sonunda inanılmaz değişimi görmek mümkündür. COREGA TABS (30 TABLET) 15,90 TL Diş protezi kullananlar Corega Tabsın temizleyici gücüne güvenebilirler. Yeni Bio-Corega Tabs bu emin desteği oluşturmak için geliştirilmiştir. Özel olarak formüle edilmiş Corega Tabs bakterilere bio-aktif olarak etkindir. Derine nüfuz edebilen temizleyici etkisiyle biolojik olarak bakterilerin gelişimini engeller ve kokuyu giderir. Diş protezinizdeki temizliği ve ferahlığı hissedebilirsiniz COLGATE OPTİK BEYAZ 75 ml 19,90 TL Dişlerinizi 1 hafta içinde 1 ton beyazlatabilen, etkili bir diş macunudur. Klasikleşen Colgate korumasının yanı sıra özel formülüyle dişlerinizin doğal beyazlığına dönmesini sağlar. Günde iki kere olmak üzere dört hafta süreyle kullanılırsa doğal beyazlığı rahatlıkla fark edeceksiniz. FEE AĞIZ SPREYİ 15 ml 6,50 TL Fee Alkolsüz ve Gazsız Soft Ağız Spreyi ağız içi bakterileri öldürür ve nefesinizi anında tazeler. Ağzınızı tazelikle başbaşa bırakıyor. Kötü nefes kokusuna sebep olan mikropları %99 oranında öldürür. Yanınızda rahatlıkla taşıyabileceğiniz boyuttadır. Ferah bir nefese ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızda. Ozon tabakasına olumsuz etkili gazlar içermez. STERİPOD DİŞ FIRÇASI HİJYEN BAŞLIĞI - 2 ADET 15,90 TL Diş fırçanızın kıllarını kirlenmekten korumanın yanı sıra, içindeki kekik yağı özü içeren tablet ile diş fırçanızdaki mikropları yok eder. LISTERINE STAY WHITE - 500 ml 14,90 TL Fırçalama ile ulaşılmayan alanlara ulaşır. Sadece fırçalamaya oranla, dişeti hastalıklarının en önemli nedeni olan plağı daha fazla azaltır. Tartar oluşumunu önler ve azaltır, böylece dişlerin daha beyaz kalmasını sağlar. Nefesinizi tazeler. COLGATE DİŞ ARASI FIRÇASI 9,90 TL Oldukça etkili bir temizlik sağlayan benzersiz Tri-Proxi fırça kılı dizaynı, bilimsel olarak geliştirilmiştir. Doğru kullanıldığında, dişlerin ara yüzlerinde çürük oluşumuna sebep olabilen plak tabakasının etkin olarak temizlenmesine yardımcı olur. Fırça başlığını aynı zamanda ilave sap olarak kullanarak ulaşılması güç diş ara yüzlerini rahatlıkla temizleyebilirsiniz. Cepte taşınabilir, ev dışında kullanım içinde uygundur. 30 edaktüel kasım aralık 2014

AVENT GÖĞÜS UCU KORUYUCU 2 Lİ 25,90 TL Kokusuz, tatsız, kaliteli silikondan yapılmıştır. Bebekle cilt temasına olanak veren şekle sahiptir. Bebeğiniz emerken cildinizi hissedebilir ve kokunuzu alabilir, süt üretimini harekete geçirmeye devam eder. Göğüs Ucu Koruyucular sadece, meme başında acı hissi veya çatlak varsa kullanmak için tasarlanmıştır ve sağlık uzmanı tavsiyesiyle kullanılmalıdır. O 2 14,90 TL GÖBEK BAKIM SETİ 20 Adet Steril mendil ve 100 ml hijyenik göbek bakım solüsyonu %70 Alkol içerir. Steril mendil paketi açılır, solüsyon mendile sıkılır ve bebeğin göbeği ve gerekli olan yerler silinir. APRIL EMZİK KELEBEK KORUYUCU KAPAKLI 5,90 TL Düşünce Kapanan Kelebek Emziklerin özel dizayn edilmiş koruyucu kapakları sayesinde, emzik yere düştüğünde, koruyucu kapaklar otomatik olarak kapanarak emziğin her zaman temiz kalmasını sağlar. Bebeklerin ağız yapısına uygun olarak dizayn edilen April Emzikler, bebeğinizin emerken daha rahat hissetmesini sağlar. Doğal damak, diş ve dişeti gelişimini destekler. Emzik ucu likit silikondan üretilmiştir. Tatsız kokusuz ve uzun ömürlüdür. Pürüzsüz yüzeyi kolay temizlenir ve güvenle steril edilir. BPA içermez. Güvenlik halkası mevcuttur. BUBCHEN BEBEK PUDRASI 100 gr 21,90 TL Doğal bitki özlerinden hazırlanmıştır. Hayvansal madde içermez. Alkolsüz ve doğal parfümlüdür. PH nötr, en hassas ciltlere bile uyumludur. Dermatolojik olarak test edilmiş kliniklerde güvenle kullanılmaktadır. Bebeklerin hassas ciltleri düşünülerek hazırlanmış ürünlerimiz yetişkinler için de idealdir. 15 TL OTACI BEBE YAĞI 250 ml Heliantus yağı, zeytinyağı, buğday tohumu yağı, lavanta yağı ve E vitamini içerir. Bebeğinizin cildini nemlendirir, yumuşatır, tahrişlerin giderilmesine yardımcı olur. Uyku öncesi uygulamasında bebeğinizin kolay ve rahat uyumasını sağlar. Dermatolojik testleri yapılmıştır. Hayvanlar üzerinde test edilmemiştir. BEBEDOR DESENLİ İKİLİ BİBERON SETİ 16,50 TL 250 ml biberon, 125 ml biberon ve biberon emzikten oluşan şık bir kutu içindedir. 2 adet biberon emziği hediyesidir. JOHNSON BABY BEDTIME SET 27,90 TL Bedtime Vücut Şampuanı (300 ml), Bedtime Bebe Yağı (300 ml), Bedtime Şampuan hediyeli, doğal ve rahatlatıcı kokuların özel bir karışımı olan NaturalCalmTM aroması içerir. Bebeklerin cildini nazikçe temizlemek için idealdir. Gerçek göz yakmayan formülü sayesinde bebeklerin gözlerini yakmaz. Hipoalerjeniktir, ph değeri ciltle uyumludur. BUBCHEN ROSALEA ŞAMPUAN + BALSAM 230 ml 21,90 TL Buğday proteini, provitamin B5 ve bitkisel bazda yıkama hammaddesi içerir. Ph cilde dost. Göz yakmaz. Saçların kırılmasını önler. 2si1 arada şampuan narin ve hassas bir biçimde temizlik sağlar ve ipeksi bir parlaklık verir. İçeriğindeki bakım balsamı ile uzun, kıvırcık ve inatçı saçları da ipeksi hale getirir. 2014 kasım aralık edaktüel 31

edaktüel gündem Doğaldır, zararsız değildir! Bitkilerle tedavi (fitoterapi), geleneksel tıbbın en popüler alanı ve geçmişten bu yana tüm dünyada uygulanıyor. Ancak Doğal ürünler zararsızdır algısı son derece yalnış. Bu ürünleri mutlaka hekim ve eczacı gibi meslek sahiplerine sorarak kullanmak gerekiyor. Son yıllarda doğal ürünlere, bitkisel ilaçlara ciddi bir ilgi var. Ancak hangi ürünler, nereden alınmalı? Aktarlar ya da internetteki satış siteleri ne kadar güvenilir? Eczacı Burcu Aşkın ile doğal ürünler, kullanımı ve yapılan hatalar üzerine konuştuk. Doğal ürünler zararsızdır, bitkisel ürünlerin yan etkileri yoktur yaklaşımı ne kadar doğru? Ürünler ne kadar bitkisel olursa olsun, hekim ve eczacı gibi meslek sahiplerine sorarak alınması gerekmiyor mu? Aslına bakarsanız bitkilerle tedavi (diğer adıyla fitoterapi), geleneksel tıbbın en popüler olanıdır ve geçmişten bu yana tüm dünyada uygulanıyor. Son yıllarda da güvenli ve ekonomik olduğu varsayımları sonucu doğaya ve doğala dönüş eğilimi, dolayısıyla da bitkisel tıbba olan ilgi tüm dünyada artıyor. Ne var ki bizim toplumumuzda da doğal olan zararsızdır ve bitkisel ilaçların yan etkileri yoktur algısı oldukça yaygın olup, bu durum doğanın mucizevi iyileştirici gücü adı altında medyada abartılarak işleniyor. İşte tam da bu noktada, ilaç ve bitkisel ürünler konusunda esaslı eğitim almış, üniversitelerde Farmakognozi dersi okumuş, derin bilgi ve farkındalığa sahip olan biz eczacılar hastaya ihtiyacı olan doğru bilgiyi vererek yönlendirme sağlayabilmeliyiz. Bu nedenledir ki, bitkisel ürünlerin eczacı danışmanlığı ve kalitesiyle eczanelerden alınması olması gerekendir. Fitoterapi kapsamına giren ürünleri aktarlardan ya da baharatçılardan almak ne kadar doğru? Veya neden bunları eczaneden almak önemli ve doğru? Şöyle ki, tedavi ister kimyasal ister bitkisel olsun, ilacın ya da bitkisel ürünlerin yanlış kullanımı çok ciddi sağlık sorunlarına yol açar; bu nedenle de bu işin hekim ve eczacı gibi meslek gruplarının birlikteliğiyle uygulamak doğru olandır. Bitkisel ürünlerin büyük bir bölümü lokman hekim tabelalı aktarlarda, baharatçılarda, bitkisel ürün satan satış noktalarında veya internetteki satış siteleri aracılığı ile halka sunuluyor. Aktarlarda, çoğu bilimsel yöntemlerle hazırlanmamış kitaplar yardımıyla, ya da sadece tavsiye üzerine alınan doğal bitkilerin dışında; lisansları olmaksızın preparat haline getirilmiş bitkisel ürünler piyasada reçetesiz olarak satılıyor. Şayet hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanılan ilaçlar, bitkisel ürünler ile önemli Eczacı Burcu Aşkın etkileşimlere giriyorsa durum daha da vahimleşiyor. Bu nedenle bitkisel tedavi kapsamında kullanılacak bitkisel ürünlerin içerik ve etkinliklerinin bilimsel olarak kanıtlanmış olması; doz-etki ilişkilerinin ve doza bağlı etki farklılıklarının ortaya konması; ilaçlarla olan etkileşimlerinin belirlenmesi ve bu ürünlerin standardize edilmiş farmasötik formlar halinde kullanıma sunulmuş olmaları gerekmekte olup kişilerin de bu ürünleri, uygun şartları sağlayacak şekilde bulundurulacak olan sağlık merkezlerinden yani eczanelerden alması yerinde olacaktır. Bitkisel ürün-ilaç etkileşimi ciddi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. İnsanları bu konuda nasıl uyarmalıyız? Genel olarak bitkisel ürün-ilaç etkileşmeleri incelendiğinde etkileşmelerin bitki içeriğindeki bir maddenin, ilacı metabolize eden bir enzimi veya ilacın taşınmasında rol oynayan bir taşıyıcı proteini inhibe veya aktive etmesi sonucu görüldüğü söylenebilir. Eğer bitkisel ürün ilacı metabolize eden enzimi (veya taşıyıcı bir proteini) aktive ediyorsa, ilacın kan düzeylerinde azalma dolayısıyla ilaç 32 edaktüel kasım aralık 2014

etkinliğinde azalma veya bunun tam aksine enzimi, inhibe ediyorsa, bu kez de ilacın vücutta kalış süresinde artış, buna bağlı olarak da zehirlenme hatta ölüm bile meydana gelebilir. Bu nedenledir ki, reçeteli ilaç yazarken doktorlar, hastalarını bitkisel ürün kullanıp kullanmadıkları konusunda sorgulamaları, eczacıların da bu ürünleri satarken hastayı uyarmaları, hastaların da hekimlerine mutlaka bilgi vermeleri gerekiyor. Hastaların bu ürünlerle ilgili bilgileri çoğunlukla medyadan veya çevresindeki kişilerden alması yerine hekim veya eczacıya danışarak doğru bilgilerle kullanmaları gerektiği de önemle vurgulanmalı. Aksi halde olası bir bitkisel ürünilaç etkileşmesi sonucu ciddi sonuçlar doğabilir. Bitkisel ürünler derken tam olarak nasıl bir ürün yelpazesinden bahsediyoruz? Bitkisel ürün dediğimiz, tıbbi amaçla bir bitkinin yaprağının, tohumunun, kökünün, kabuğunun veya çiçeğinin kullanılmasıyla elde edilen ürünlerdir. Bunlar kapsül, tablet gibi çeşitli formlarda bulunabilirler. Şimdi bir de internetten yoğun bir satış var. Siz interneti bu konuda güvenilir buluyor musunuz? İnternet ortamında online satılan ürünler, öncelikle denetlenemediğinden halk sağlığını çok ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu şekilde satılan ürünlerin güvenilirlik problemi var olup, içeriği ile ilgili de yalan yanlış ya da eksik pek çok bilgi mevcut. Bu durum, ürünlerden numuneler alınıp üniversitelerde, laboratuarlarda çeşitli analizlerden geçirildikten sonra açığa çıkıyor ve bize "Tamamen doğal" diye tanıtılan pek çok üründe aslında kullanımı yasaklı olan, ancak üzerinde yazmayan ve kullanıldığında kişiyi kalp krizi, ani kalp durması hatta maalesef ölüme kadar götürebilecek maddelere rastlanıyor. 2014 kasım aralık edaktüel 33