MAKALE TAHLILI / REVIEW ARTICLE



Benzer belgeler
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ tarafından kaleme alınan Ermeni

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

ÖZGEÇMİŞ. İletişim Bilgileri: Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Merkez-BARTIN

Osmanlı Devleti nde okuryazar oranının yüzde 66 olduğu iddiası

Araştırma Notu 18/229

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

Ermeniler in Yaptõğõ Mezâlim ve Soykõrõmõn Utanç Fotoğraflarõ

Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri , Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul: Nisan 2012, 520 sayfa.

Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi

TANER AKÇAM Naim Efendi nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

OSMANLINÜFUSU ( )

İsterlerse Hristiyan öğrencilerimize de din kültürü sorusu sorabiliriz

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

2006 Nüfus ve Konut Sayımı Kesin Sonuçları

KİTAP TANITIMI. Necmi UYANIK

Prof. Dr. Muammer DEMİREL Tel: +90 (224)

Erzurum Ermenilerinin Kastamonu ya Gönderilmesi

Ermeni Meselesi ve Türkiye

Đçindekiler Önsöz. TMMOB Maden Mühendisleri Odası 10. Çalışma Dönemi ( )

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Suriyeli Mülteciler

Doğu ATEŞ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)


BASA BELEDİYE HİZMETLERİNDE VATANDAŞIN NABZINI ÖLÇTÜ ISPARTA HALKI BELEDİYE HİZMETLERİNDEN MEMNUN MU?

Araştırma Notu 17/212

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

RECENT PERIOD TURKISH STUDIES

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Eurominority'den yeni Kürdistan haritası

T.C ÇAMAŞ KAYMAKAMLIĞI (İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü) HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

A N A L İ Z. Yaşam Memnuniyeti Araştırması (2013): Doğu Marmara İlleri Analizi. Furkan BEŞEL

Güncelleme Notu. Nurhan Yentürk

ALMANYA DA 2010 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALISMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

ꞌꞌ Değiştirme(me)li mi?ꞌꞌ Kitap Çalışmasının İçerik Analizi

İş Yatırım Menkul Değerler ULUSOY ELEKTRİK. 2. Değerlendirme Raporu

Araştırma Notu 15/182

Ermeni Sürgünlerin Asimilasyonu ( )

Harita Üzerinde Türkiye Elektrik Tüketimi

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ

Doç.Dr.Sami Karacan. Doç.Dr.Sami Karacan 1

TÜRKİYE NİN NÜFUSU. Prof.Dr.rer.nat. D.Ali Ercan ADD Bilim Kurulu Başkanı Nükler Fizik Uzmanı. dn (t) / dt = c. n (t)

Osmanlı Devleti nin Sevk Sırasında Ermenilere Yönelik Uygulamaları ( )

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Türkiye ve Avrupa Birliği

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Yüksek Lisans: Hacettepe Üni., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Tarih Blm. 1985

Milliyet Gazetesi (ODTÜ) üniversiteler sıralaması üzerine bilgilendirme notu

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ. Toplumda yaygın kullanılan ve aslında içinde pek çok yanılsamayı barındıran kavramlardan biri de evlilik sözleşmeleri

Sosyal Bilimlerde Dünya`nın En İyi Üniversiteleri. Harvard Oxford Yale

MAKALE YAZIM KURALLARI

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

Araştırma Notu 13/159

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26

Akademik Teşvik Ödeneği. Sıklıkla Sorulan Sorular. 21 Ocak Ocak 2016

Diplomasi ve Göç: Türk-Yunan Mübadelesinin Öteki Yüzü Onur YILDIRIM

MAKALE YAZIM KURALLARI

PGlobal KISA ARAŞTIRMA KAĞITLARI DĐZĐSĐ. Türkiye ve Dünyada Pantent KAK Mustafa Oğuzkan. 20 Aralık 2006

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

1990 GENEL NÜFUS SAYIMI VE SAMSUN İLİ NÜFUSU

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

Göçmenlere olan bakışınızı değiştirecek 4 harita

ÜLKE GENELİ TRAFİK İSTATİSTİK BÜLTENİ. E m n i y e t G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü. Trafik Hizmetleri Başkanlığı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

32 SORUDA YILLIK FAALİYET RAPORU. Yıllık faaliyet raporu tüm şirketlerin hazırlaması gereken, şirketle ilgili bilgilerin yer aldığı bir rapordur.

Başvuruya ilişkin olarak 2014/2268 sayılı şikâyet dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi AUAd

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri

Terör Olayları ve Enerji Zinciri : İstatistiksel bir İnceleme

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDİRNE TEKNİK BİLİMLER MYO

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

VEKİLİ: Av. Özgür ÖZTEKİN - Üçtutlar Mah. Üçtutlar 6.Sok. Fırat Apt.Kat:4 No:2/15 ÇORUM. : Hukuk MüşaviriHuri GÜLÜMSER-Kızılay/ANKARA

COĞRAFYACILAR DERNEĞİ ULUSLARARASI KONGRESİ Avrupa Coğrafyacılar Derneği-EUROGEO Kongresi İle Ortak Olarak

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

2015 Temmuz SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 27 Temmuz 2015

Başbakan Erdoğan'ın adaylığı dünya basınında

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

TMS 27 BİREYSEL FİNANSAL TABLOLAR

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

2015 Eylül SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 28 Eylül 2015

SERVİS ARACI ŞOFÖRLERİNİN SİGORTALILIĞI

Dünya Mültecileri Hakkında Anahtar İstatistikler

Türkiye de ilaç sanayisinde çalışanların yaklaşık %1 i eczacıdır. Akademisyen sayısı ise 900 civarındadır (6).

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Transkript:

MAKALE TAHLILI / REVIEW ARTICLE Talat Paşa nın Evrak-ı Metrûkesi: Belgeli, Yorumsuz Bir Kitabının Düşündürdükleri Kemal ÇĐÇEK Murat Bardakçı nın Talat Paşa nın Evrak-ı Metrûkesi adıyla 2008 sonlarında Everest Yayınları arasından çıkan eseri 1, özellikle tehcir edilen ve tehcir sonrası hayatta kalan Ermenilerin sayısı üzerine yoğun, fakat akademik olmaktan uzak tartışmalara yol açtı. Talat Paşa ya ait olduğu öne sürülen Kara Kaplı Defterdeki listeler gündemi işgal etti. New York Times gazetesine kitap ile ilgili bir haber yapan muhabir Sabrina Tavernise, Bardakçı dan da teyit alarak söz konusu kitabın Türkiye'de akademik çevreleri sessizliğe boğduğunu iddia etti. 2 Aynı muhabire bir açıklama yapan Alman soykırım tarihçisi Dr. Hilmar Keiser de bu kitabın Türk tarihçilerin başına bomba gibi düştüğünü iddia etti. Oral Çalışlar ve Halil Berktay gibi bazı tarihçi ve yazarlar ise, eserin Ermeni sorunu konusundaki resmi tezleri temelinden yıktığını iddia ettiler. 3 Bardakçı da bu tür yorumlardan ilham alarak eserinin son 15 yılda Ermeni tehciri konusunda yazılmış en önemli kitap olduğu yönünde açıklamalar yaptı. Amerika ve Avrupa'da Ermenilere yakın çevreler de, Bardakçı'nın kitabında 77. sayfada yer alan ve tehcir esnasında sevk olunan Ermeni sayısına dair belgeye atıf yaparak Ermeni kayıplarının en az 972.246 olduğunu belirlediler (!) Ne var ki esere dayalı olarak yapılan çıkarımlar ve yapılan yorumlamaların bilimsel üsluptan uzak olduğu görülmektedir. Hâlbuki eserde Osmanlının son dönemlerinde yaşanan dramatik göç hareketleri konusunda ilk kez gün yüzüne çıkarılan çok sayıda belge ve harita yer almaktadır. Ancak eser, sadece tehcir edilen ve hayatta kalan Ermeniler hakkında verdiği liste ve tabloların değerlendirilmesiyle sınırlı kalmıştır. Hâlbuki eserde yer alan tablo ve listeler içerisinde en zayıf ve mevcut tehcir literatürü ışığında yorumlanması en zor olan belgeler tehcir edilen Ermeniler hakkındadır. Bu nedenle kısa bir girişle eserin içeriği hakkında birkaç not düştükten sonra, uzmanlık alanımıza uygun olarak kitaptaki tehcir edilen Ermeniler ile ilgili rakamları ve bu rakamlarla ilgili olarak ortaya atılan iddialara dair bir değerlendirme yapılacaktır. Prof. Dr., TTK Ermeni Araştırmaları Masası 1 Murat Bardakçı nın esere yazar olarak katkısı haklı olarak başka araştırmacılar tarafından eleştirildiği için bu konuya tekrar değinmeyeceğim. Bkz. Cemil Koçak, Talat Paşa nın Evrakı ve Murat Bardakçı, Toplumsal Tarih, 182, Şubat, 2009, s. 30-35. 2 Sabrina Tavernise, Nearly a Million Genocide Victims, Covered in a Cloak of Amnesia, New York Times, 9 Mart 2009. 3 Oral Çalışlar, Talat Paşa nin defterinde Ermeni Tehciri, Radikal Gazetesi, 17 Ocak 2009; Halil Berktay, Söylenecekler ve Söylenmeyecekler, Taraf Gazetesi, 6 Haziran 2009. 153

Murat Bardakçı nın Talat Paşa nın özel arşivinde bulunan belgelerden seçerek hazırladığı eser, önsöz hariç beş bölümden oluşmaktadır. Eserin önsöz kısmında Bardakçı, eseri hazırlamasının nedenleri ve eserin önemi hakkında kısaca bilgi verdikten sonra 24 Nisan da Ne oldu? sorusunu kısaca yanıtlamakta, daha sonra da Talat Paşa nın Ermeni komitelerinin kapatılmasına dair 25 Nisan 1915 telgrafı ile 27 Mayıs 1915 tarihli sevk ve iskân (tehcir) kanunun metnini vermektedir. Eserin 1. Bölümü, Osmanlı Devleti nde 1876 ile 1916 Yılları arasındaki nüfus hareketleri ve tehcir sayıları başlığını taşımaktadır. Burada Bardakçı Kara kaplı defterin bulunuş öyküsünü kısaca yazdıktan sonra bu defterde bulunan ve büyük bir kısmı Balkan savaşı öncesi ve sonrasında Anadolu ya gelen muhacirlerle ilgili belgelerin aslı ve transkripsiyonlarını vermektedir. Ancak karakaplı defterde Anadolu daki mülteci hareketlerini (Türk, Kürt, Rum, Ermeni ve Arap) sayılar ve grafiklerle gösteren çok sayıda belge dikkat çekmektedir. Bu belgeler arasında az sayıda sevk olunan Ermenilerin sayısı ve çok önemli tahliye ve iskân bölgelerini gösteren harita da bulunmaktadır. Buradaki belgeler Talat Paşa nın Muhacir Đdaresinin bütün faaliyetleri hakkında genel bir fikir edinmesi için kendisine takdim edilen belgelerden oluşmaktadır. Bu belgelere göre Balkan Savaşından önce Anadolu ya gelen ve çeşitli illere yerleşen göçmen sayısı 21.722 hane ya da 926.022 kişidir. Balkan Savaşından sonra gelenler ise 62.704 hane veya 339.074 kişidir. Kanaatimizce burada ilginç olan, gelen göçmenlerin Ermeni tezlerini savunanların iddialarının tam tersine yoğunlukla Aydın, Edirne ve diğer batı illerine yerleştirilmesidir. Bu bölümdeki diğer bir önemli tablo ise Rus işgaline giren bölgedeki Müslüman nüfus ile ilgili olandır (s. 53-54). Bu tablolara göre işgal altındaki nüfus 1.800.915 kişi olup, bunların sadece 702.909 i işgal bölgesini terk etmiş ve iç bölgelere yerleştirilmiştir. Bununla birlikte eserdeki Suriye de göçe zorlanan Arap ailelerin sayısına dair tablo hemen savaş başındaki uygulamayı yansıtıyor olmalıdır, çünkü bu konuda yapılan başka çalışmalar daha yüksek rakamlar telaffuz etmektedir 4. Bu bölümde yer alan Ermenilerle ilgili belgelerin yorumunu sonraya bırakmak kaydıyla, önemini vurgulamak istediğimiz bir başka önemli belge ise Yunanistan a firar ve hicret eden Rum miktarı ile ilgilidir (s.79). Bu belgeye göre sadece Edirne, Aydın, Çatalca, Karesi ve Kal a-i Sultaniye sancağından firar eden Rum nüfus 163.975 dir. Ne yazık ki bu belgede de diğerleri gibi tarih ve imza yoktur ve dönemi tahmin etmek başka çalışmalarla birlikte değerlendirme yapmayı gerektirmektedir. Eserin 2. Bölümü Ermeni Tehcirinin Vilayetlere ve Livalara Göre Dağılımı ile ilgili belgeleri ihtiva etmekte olup, esas olarak 1. bölümde verilen sevk olunan Ermenilerle ilgili özet tablonun (s. 77) vilayetler bazında sancak ve daha alt yönetim birimlerine göre detaylı dağılımını gösterir cetvellerden oluşmaktadır. Bu cetvellerde yerli ve yabancı Ermeni nüfusun ayrı ayrı belirtilmesi önemlidir ve aşağıda kapsamlı bir şekilde değerlendirilecektir. 4 Süleyman Beyoğlu, Ermeni Propagandasının Gölgelediği Gerçek: Tehcir Kanunu ve I.Dünya Savaşı nda Arap Tehciri, Türk Kültürü incelemeleri Dergisi, sayı:11, Đstanbul 2004, s.31-52. 154

3. Bölüm Muhtelif Belgeler başlığı altında Talat Paşa nın yurtdışındayken eşi ve Enver Paşa ile yaptığı yazışmalara dair mektupların aslı ve transkripsiyonlarından oluşan belgelerin yayınından ibarettir. Eserin 4. bölümü Talat Paşa nın eşi Hayriye Hanım ile 1982 yılı Ekim ayında yapılan mülakatın metninden ibarettir. 5. bölüm ise Talat Paşa albümünde bulunan bazı fotoğraflardan oluşmaktadır. Eserin Ermeni Tehciri Açısından Değerlendirmesi Öncelikle şunu teslim etmeliyiz ki, Ermeni tehciri hakkında kamuoyunu aydınlatacak her yeni belge önemlidir ve Murat Bardakçı nın eserinde yayınlanan pek çok belge de ilk kez gün yüzüne çıkmaktadır. Ancak her belgenin bir tarihsel bütünlük içinde değerlendirilmesi tarihçiliğin bir gereğidir. Hâlbuki bu eserde yazar, bir taraftan belgelerin yorumunu tamamen okuyucuya bıraktığını ifade etmekte diğer taraftan yayınladığı belgelere dikkat çekmek için tehcir edilen Ermeni sayısının Türk okuyucuya tahmin ettikleri miktardan daha yüksek, karşı tarafa daha az geleceğini iddia etmektedir. Ne var ki belgeler incelendiği zaman görülmektedir ki her şeyden önce bu belgeler ezber bozucu nitelikte değildir. Bu yargıya varış sebeplerimizi açıklamadan önce Bardakçı nın daha önce bir kısmını Hürriyet Gazetesi nde 2005 yılında Talat Paşa nın Kara Kaplı Defteri başlıklı yazı dizisinde yayınladığı belgelerin kaynak değeri hakkında birkaç tespitimizi okuyucu ile paylaşmak istiyoruz. Birincisi sevkolunan Ermeni miktarını gösteren belge (s. 77) eşsiz bir belge değildir. Nitekim belgeyi kaleme alan kâtibe ait muhtemelen daha önceki bir tarihte kaleme alınmış benzeri bir belge, ATASE tarafından 2005 yılında yayınlanmıştır. 5 Dikkatli bir göz her iki belgenin de aynı kalemden çıktığını ve aralarında verilen bilgi açısından farkların son derece az olduğunu fark edecektir. Bu farklara da aşağıda işaret edilecektir. Belgelerin kaynak değeri hakkındaki ikinci tespitimiz de şudur: Bardakçı nın tehcir ile alakalı yayınladığı her iki belge de (aslında eserdeki hemen tüm belgeler aynı durumdadır), her hangi bir Osmanlı dairesinde kayda girip, tarih ve sayı verildiğine dair bir kayıt yoktur. Başka bir ifadeyle, belgenin herhangi bir resmiyeti yoktur. Daha da önemlisi tarih yoktur. Hâlbuki belgelerde tarih tespiti çok önemlidir. Bu yüzden, özellikle hayatta kalan Ermeni sayısını gösterdiği iddia edilen 109. sayfadaki belgeyi tarihlendirmek eserin sebep olduğu etkinin anlaşılması için son derece önemlidir. Ne var ki, eldeki bilgiler ışığında bu belgenin tarihlendirmesi çok zor görünmektedir. Ayrıca Bardakçı nın belgenin tarihi için önerdiği 1915-1916 olabilir şeklindeki kayıtta hiçbir temele dayanmamaktadır ve bizce yanlıştır. Bir belgede geçen en son tarihin 1916 Aralık ayı olması da (s. 29) bütün belgelerin aynı tarihte yazıldığı anlamına gelmez. Anlaşıldığı kadarıyla defter sonradan oluşturulmuştur ve her belgenin hazırlanış tarihi aynı değildir. Dolayısıyla bu tür tarihsiz belgelere tarihçiler tarafından haklı olarak itibar edilmemektedir, ancak alternatifi yoksa ihtiyatla kullanılması mümkündür. Elimizde 5 Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914 1918 [Armenian Activities in The Archive Documents 1914-1918], cilt I, (Ankara: Genelkurmay Basımevi, 2005) s. 444 445. 155

tehcir sonrası hayatta kalan Ermeniler ile ilgili derli toplu başka belge olmadığı için bu belgeye de ihtiyatla yaklaşılmalı ve kullanılmalıdır. Ayrıca söz konusu belgelerin kullanımında, bunların Talat Paşa için hazırlanmış eksik birer bilgi notu olduğu gerçeği hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Bu tespitlerimizden sonra, her ne kadar eserin Balkan ve Kafkasya göçmenleri hakkında daha orijinal belgeler içerdiğini kabul etmekle birlikte, yazarın Ermeni tehciri ile ilgili yeni ve çok önemli belgeler yayınladığı şeklindeki vurgusu sebebiyle, burada sadece eserdeki tehcirle ilgili belgeler hakkında bir değerlendirme ile yetinilecektir. Zaten yayınlandığı günden itibaren de kitap, genellikle Ermeni sorunu açısından değerlendirilmiştir. Bardakçı eserin önsöz kısmında (s.12) Ermeni tehciri ile ilgili yayınladığı belgelerin Hürriyet Gazetesinde yayınlandığı zaman çok büyük ses getirdiğini belirtmektedir. Daha sonra o dönemde kendisine yöneltilen eleştirilere üstü kapalı yanıt vermekte ve tehcirin mimarının ilk kez konuştuğunu iddia etmektedir. Hatırlanacağı gibi, Bardakçı nın Hürriyet teki Talat Paşa nın Kara Kaplı Defteri 6 başlığı ile yaptığı yayına o dönemde yapılan en önemli itiraz, defterin ve özellikle tehcir edilen Ermenilerle ilgili belgedeki el yazısının Talat Paşa ya ait olmadığı idi. Bardakçı bu itirazı kabul etmekle birlikte bu durumun belgelerin önemini azaltmadığını savunmaktadır. 7 Yazar yine, Talat Paşa nın ilk defa konuştuğu şeklindeki tespitinde ısrar etmektedir. Hâlbuki Enver Bolayir ın 8 1946 yılında yayınladığı hatıratta da Talat Paşa hem tehcir hem de döneme ait diğer havadise dair ne düşündüğünü zaten söylemiştir. Hatta Stanford Shaw ın TTK dan çıkan 5 ciltlik eserinin I. cildinde de yine Talat Paşa'nın tehcir hakkındaki görüşlerine yer vermiştir. 9 Stanford J. Shaw From Empire to Republic adıyla yayınlanan eserinin I. cildinde Rauf Orbay a dayanarak yine Talat Paşa'nın tehcir hakkındaki görüşlerine yer vermiştir. Bardakçı, Talat Paşa nın özel arşivindeki evrakın ilk defa yayınlanmasıyla, Paşa'nın tehcir hakkında ilk defa konuştuğunu iddia etmenin farklı bir şey olduğunun farkındadır. Ayrıca Talat Paşa nın ilk kez konuştuğu şeklindeki tespite her araştırmacının katılması da beklenemez. Kanaatimize göre, bu tür belgeler devlet adamının emrinde çalışan maiyet mensupları tarafından hazırlanmış olsa da ilgili devlet adamlarına takdim edildiği andan itibaren o belgeler artık o devlet adamının arşivine aittir. Ancak, arşivde bulunan her malzemeye o arşiv sahibi katılıyor diye bir iddia çok doğru olmaz. Her türlü malzeme arşivde bulunabilir. Orada yazan her şeye Talat Paşa nın katıldığını söylemek doğru değildir. 10 6 Murat Bardakçı, Talat Paşa nın Kara Kaplı Defteri Hürriyet, 25-27 Nisan 2005 7 Bu evrak hakkında Murat Bardakçı nın Hürriyet Gazetesinde başlattığı yazı dizisine gelen ilk itirazlardan birisi belgelerdeki el yazısının Talat Paşa nın kaleminden çıkmadığı şeklindeydi ki, Bardakçı da bunu çeşitli yazı ve TV programlarında kabul etmiştir. Bkz. Yusuf Halaçoğlu, Sürgünden Soykırıma Ermeni Đddiaları, (Đstanbul: Babıâli Kültür Yayıncılığı, 2006), s. 65. 8 Enver Bolayır, Talat Paşanın Hatırları, (Đstanbul: Güven Matbaası, 1946) 9 Stanford J. Shaw, The Ottoman Empire in World War, Vol. I: prelude to war, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2006). Yine aynı yazar tarafından Rauf Oray a dayanılarak Talat Paşa nın tehcir hakkındaki görüşleri verilmiştir. Bkz. Aynı yazar, From Empire to Republic: The Turkish War of National Liberation, 1918-1923 a Documentary Study, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2000), s.61. 10 Koçak, a.g.m, s. 31 de özel arşiv nedir ne değildir başlıklı bir tartışmada katıldığımız görüşlere yer verdiğinden burada daha fazla bu konuyu detaylandırmanın gereksiz olduğu kanaatimdeyim. 156

Bardakçı nın önsözü de pek çok üslup açısından eleştiriye açık noktalar barındırmaktadır. Yazmış olduğu kısa önsözde Bardakçı, Türkiye de 1915 olayları ile ilgili literatürü haksız yere küçümsemekte, Türk yazarların özel arşivlerin önemini göremediklerini ve kullanmaktan imtina ettiklerini belirtmektedir (s.16). Hâlbuki pek çok tarihçi bilinen özel arşivleri kullanarak dönem ve aktörleri hakkında yüzlerce çalışma ortaya koymuştur. Henüz kamuoyu ile paylaşılmamış özel arşivleri kullanmak her tarihçinin içinde bir uhdedir, ama kişiye özel ve kapalı bir arşivi kullanmamakla suçlanmak haksızlıktır. Bardakçı nın önsözünde Türk tarihçilerine yönelik bir suçlaması da Ermeni tezlerine karşı inandırıcı araştırmalar yapmadıkları ve iddialarına karşı cevaplarının ölü sayısını sadece sözle aşağılara çekmek, giderek azaltmak adet bakımından daha düşük bir sayıya oturtmaktan ibaret (s.14) kaldığıdır. Önemle vurgulanmalıdır ki 1915 tehciri ile ilgili eldeki veriler ışığında toplam sayılara dayalı araştırma yapılmadığını iddia etmek ve ima yoluyla sayıları aşağı çekmek için çarpıtmalara başvurulduğu belirtmek doğru değildir. Pek çok yerli ve yabancı araştırmacı tehcir rakamları ve kayıpların sayısı üzerinde onlarca eser vermiştir. 11 Ayrıca Bardakçı nın tabiriyle koyun postu sayarmışçasına cesed sayma seviyesine araştırmaları indirgeyen de Ermeni tezlerini vurgulayan tarihçilerdir. Son yıllarda Ermeni ölü sayılarını il il, hatta köy köy gösteren yayın ve haritalar kitapları süslemektedir. 12 Bardakçı nın bu suçlamaları yaparken ima yoluyla işaret ettiği kitaplardan birisinin 13 yazarı olmamızdan dolayı, şu noktayı vurgulamak isteriz ki, Ermeni iddialarına karşı hayatta kalan Ermenilerin tespiti son derece önemli ve iftira dolu eserlerin bilimsel değerlerini sorgulamak için gereklidir. Yoksa, ölü sayısının az olması ile soykırım suçu arasında bir ilişki olmadığı her tarihçinin bilgisi dâhilindedir. Bardakçı nın da eleştirdiği gibi son dönemde pek çok araştırmacı bilimsel kaynaklara ve arşiv belgelerine başvurmadan 1915 olaylarının değerlendirilmesinde peşin hükümlü davranabilmektedir. Bardakçı nın Talat Paşa özel arşivinden seçerek yayınladığı ve bir kısmı ilk kez bu eserde yayınlanan Ermeni tehciriyle ilgili belgelerin önemi ve literatüre yapacağı muhtemel katkılar hakkındaki tespitlerimize gelince; eserde yer alan ve Bardakçı nın da üzerinde önemle durduğu (hatta tehcir edilen Ermeniler hakkında tek doğru belge gibi sunduğu) belge I. Bölümde 77. sayfada yer almaktadır. Bu belgede sevk olunan Ermeni miktarı 924.158 olarak vilayetler bazında verilmektedir. Yukarıda da işaret edildiği gibi bu belgenin aynı kâtip tarafından yazılmış daha erken tarihli olduğu anlaşılan bir başka versiyonu ATASE tarafından yayınlanmıştı 14. 11 Burada Kara Şemsi den Yusuf Halaçoğlu na kadar pek çok literatür sayılabilir ama bunlardan Ermeni sorunu üzerinde okuyan hemen her okuyucu zaten haberdardır. Bu yüzden burada bir literatür derlemesine girmek yersizdir. Belki müstear isimle yazdığın az bilinen ve bu konuda ilk çalışmalardan olan Kara Shemsi nin [Reşid Safvet Atabinen] Fransızca eserini hatırlatmak gerekir. Turcs et Arméniens devant L histoire: nouveaux sur les atrocités Arméniennes de 1914 à 1918, (Cenevre: Imprimerie Nationale, 1919). 12 En son örnek için bkz. Raymond Kévorkian, Le Génocide des Arméniens, (Paris: Odile Jacob, 2006). 13 Hikmet Özdemir ve diğ., Ermeniler, Sürgün ve Göç, (Ankara:Türk Tarih Kurumu, 2004). 14 Ermeni Faaliyetleri, s. 444. 157

ATASE ve Bardakçı tarafından yayınlanan bu iki belge karşılaştırıldığında, sevk olunmasına karar verilen nüfusa dair her iki belgenin arasında hemen hemen hiçbir fark olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki, Bardakçı'nın yayınladığı tabloda (s.77) sevk olunanlar toplamı 924.158 iken, ATASE tarafından yayınlanan belgede sevkine karar verilmiş nüfus 987.568'dir. Đlk bakışta iki belgenin verdiği sevkiyat rakamları arasında 63.410 kişi fark olduğu gibi bir sonuç çıkıyorsa da, aslında farkın kaynağı bazı vilayetlerin her iki belgede de eksik yer almasıdır. Nitekim dikkatli bir gözle belgeleri karşılaştırdığımızda, ATASE belgesinde Van vilayetinden sevk edilecek 67.792 kişi kayıtlı iken, Bardakçı'nın yayınladığı belgede Van şehri yoktur. Buna karşılık ATASE belgesinde de Konya vilayetinden sevk edilecek 4.381 kişi eksiktir. Ayrıca vurgulamak gerekirse, ATASE nin yayınladığı belge daha eski tarihli olduğu için burada sevk olunacaklar söz konusudur ve sevki tamamlanmış görünenler 413.067 dir. Buradan çıkan sonuç, her iki belgedeki tabloların vilayet ve livalardan sevk olunması öngörülen Ermenilerin deftere kaydından ibare olduğudur. Görüldüğü gibi burada asıl şaşırtıcı, düşündürücü ve yorumlanması gereken en önemli noktalardan birisi, Bardakçı tarafından yayınlanan belgedeki sevk olunan nüfus ile ATASE tarafından yayınlanan sevki kararlaştırılmış nüfus arasında hemen hiçbir fark olmamasıdır. Bardakçı nın yayınladığı belgelerin çok tartışılmasına sebep olan asıl önemli belge ise 109. sayfada yayınlanan ve "Ermeni nüfusunun tehcir sonrasındaki genel hesabı" başlıklı tablodur. Bu tabloya göre tehcir sonrasında Anadolu'nun muhtelif yerlerindeki Ermeni nüfus 284.157 olarak kaydedilmiştir. Ayrıca bu belgedeki tablonun (s.109) altına sonradan başka bir kalemle son sayıma göre (1330 icmali/1914-15) Anadolu daki Ermeni nüfusun 1.187.818 Ortodoks ve 63.967 Katolik olmak üzere toplam 1.256.403 olduğu kaydı düşülmüştür. Ancak aynı kâtip, nüfus sayımlarının tam yapılamadığını farz ederek toplam nüfus rakamına % 30 kadar ilave etmek gerektiğini belirtmiş ve gerçek nüfusun 1.500.000 kadar olması gerektiği kaydını düşmüştür. Bu durumda yerinde kalan Ermenilerin sayılarının 284.157 kişi değil 350.000 ile 400.000 arasında olması gerektiği de ifade edilmiştir. Đşte buradan hareketle bazı araştırmacı ve yazarlar, 109. sayfada tehcir sonrasında hayatta kalanların sayısı olarak verilen 284.157 (veya 350-400.000 ) rakamını toplam Ermeni nüfusundan çıkartmak suretiyle hayatını kaybeden Ermenilerin sayısına ulaşılabileceğini ileri sürmektedirler. Bardakçı nın karşı taraf (s.13) olarak nitelendirdiği bu yazarlar eserde yayınlanan tablolardan yola çıkarak; resmi hesaplara göre tehcir den sonra Osmanlı Đmparatorluğu ndaki Ermenilerin sayısı 972 bin azalmıştır 15 şeklinde satırlar kaleme almışlardır. Halbuki Bardakçı, rakamların bu tür bir spekülasyona sebep olabileceğini öngörerek önsözünde kayıplar ile ilgili hesaplama yapılırken 1915 öncesi ile sonrası arasındaki nüfus farkının tehcirde hayatını kaybedenlerden ibaret bulunmadığının, bu sayıya karşılıklı mukatele sırasında başta Rusya olmak üzere yabancı ülkelere giden Ermeniler in sayısının da dahil olduğunun altını çizmiş ve Osmanlı topraklarını terk edenlerin adedi bilinmeden kayıpların miktarı hakkında fikir serdetmedeki zorluğun unutulmaması gerekir 15 Oral Çalışlar, Talat Paşa nın defterinde Ermeni tehciri..., Radikal, 17 Ocak 2009 158

şeklinde de bir uyarı eklemişti. Ne var ki pek çok araştırmacı ve yazar rakamları Bardakçı gibi yorumlamamış, yorumsuz olarak yayınlanan tabloları kolaycı bir yöntemle hem tehcir rakamının (!) yüksek hem de hayatta kalanların az olduğu şeklinde değerlendirmişlerdir. Eserde yayınlanan diğer belgeleri değerlendirmeye geçmeden önce, 109. sayfada basılan belgenin sebep olduğu çıkarımların olası bir başka yorumu olduğunu ifade etmeliyiz. Öncelikle tehcir sonrası muhtelif şehirlerdeki Ermenilerin sayısı olarak verilen 284.157 rakamının pek çok yerli ve yabancı kaynakta tehcirden muaf olan Ermeni sayısı ile büyük bir paralellik gösterdiğini belirtmek gerekir. Bilindiği gibi, savaş sonrasına ait başka istatistiklerde, hatta Lozan'a sunulan ve Anadolu daki Ermeni nüfusunu gösteren tablolarda (281.000) Ermeni vardır. Dolayısıyla, 109. sayfadaki 284.157 rakamını pekâlâ tehcirden sonra [hayatta] kalan nüfus şeklinde değil, tehcirden muaf ya da yerinde bırakılan Ermeniler olarak düşünmek gerekir. Bu belgenin açıklanması çok daha zor bir başka yanı ise sevk olunan Ermenileri gösteren listede "0" Ermeni kaldığı belirtilen yerlerde, 284.157 (ya da eksikler ilave edildiğinde 350.000) kişinin yaşadığını göstermesidir. Bu belge Bardakçı nın tarihlendirmesine göre 1915 1916 yıllarında hazırlandı ise Erzurum 16, Trabzon, Diyarbakır ve Elazığ gibi nüfusunun tamamının sürgün edildiği ifade edilen vilayetlerdeki Ermeni nüfus nasıl açıklanacaktır? Örneğin, Trabzon şehri Şubat 1916'da binlerce Ermeni'nin yardımıyla Rus işgaline uğramıştır? Konsolos ve misyoner raporları da bu şehirlerdeki Ermeni varlığını doğrulamaktadır. Yine tüm konsolos ve misyoner raporlarına rağmen 1916 yılında Elazığ'da hiçbir Ermeni kalmadığı nasıl kabul edilebilir? 17 Ayrıca Van ve Bitlis gibi şehirlerde 0 kaydı oradan sürgün yapılıp yapılmadığı ile ilgili olmasa gerektir. Bu bilgiyi, bu şehirlerden bilgi alınamadığı şeklinde değerlendirmek daha mantıklıdır, çünkü Van 1917 sonbaharına kadar Rus, 6 Nisan 1918 gününe kadar da Ermeni işgali altında kalmıştır. 18 Bu çelişkilere rağmen belgelerin hayatta kalan Ermenilerin hesaplanmasında kullanılmasının yanlışlığını Zor örneğinde de görmek mümkündür. Zor a tehcir edilen (Resulayn dâhil) Ermeni sayısının (s. 131) belgenin hazırlandığı tarihte sadece 6979 olarak verildiği görülmektedir. Buradan da Zor da çok sayıda ölüm meydana geldiği şeklinde yorumlar yapılmaktadır. Bu yorumu yapmak için başka bir sebep de Amerika nın Halep konsolosunun 1916 yılı Şubat ayında hazırladığı listede Zor Mutasarrıflığı ve civarında 300.000 Ermeni sürgün görünmektedir. 19 16 Şeref Tipi, Pışıbba 1860 1926 Paşalıktan Şeyhliğe, Şeyhlikten Esarete, Remzi Kitabevi, (Đstanbul: 2005). Bu eserde Rus işgalinden hemen önce Erzurum şehrinde Ermeni varlığını kanıtlayan bilgiler verilmekte, hatta Ermeni çocuklarının Türk çocuklarını sokaklara çıkartmadıkları, kafalarını kırdıkları ifade edilmektedir. 17 Van, Bitlis, Erzurum, Elazığı ve Trabzon da 1917 başlarında en az 150.000 Ermeni olduğu iddiası için bkz. Richard G. Hovannisian, Armenia on the Road to Independence, (Berkeley: University of California Press, 1967), s.79. 18 Justin McCarthy ve diğ., The Armenian Rebellion at Van, (Salt Lake City: The University of Utah Press, 2006), s..244. 19 NARA 59.867/48/271. Halep Konsolosu J.B. Jackson dan Büyükelçi H. Morgenthau ya. 8 Şubat 1916. 159

Bu kadar insanın yılsonunda yok olması farklı anlamlar yüklenmeye müsaittir. Bu tür karşılaştırmaları diğer yerler içinde yapmak ne yazık ki mümkündür. Her ne kadar Bardakçı nın da doğru bir şekilde işaret ettiği gibi, yayınlanan belgelere bakarak tehcir öncesi ile sonrasında tespit edilen nüfus arasındaki farkı, doğrudan kayıplar olarak çıkarsamak yanlış olsa da, pek çok tarihçi kolaycı bir yaklaşımla veya kasıtlı olarak bu çıkarımı yapacaktır. Ne var ki belgeleri kesin olarak tarihlendirmeden de bu tür kolaycı ve ön yargılı değerlendirmelerin önüne geçmek olanaksızdır. Diğer taraftan Bardakçı tarafından yayınlanan gerek tehcir edilen nüfus (s. 77) gerekse tehcir sonrasındaki nüfusa (s. 109) dair belgelerde çok sayıda tutarsızlık göze çarpmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse; Ankara Ermeni nüfusunun tamamına yakını (47.224) sevk olunmuş görülmektedir ki bu da yanlış olmalıdır. Ankara Katolik ve Protestan Ermenilerinin yerinde bırakıldıkları konusunda şüphe yoktur. 20 Yine Bardakçı nın yayınladığı belgede birçok vilayetin Ermeni nüfusu ile sevk olunan nüfus aynıdır. Bu vilayetlerden yine Canik, Halep, Adana gibi vilayetlerde kısmi sevk yaşandığı bilinmektedir. 21 Bunun açıklaması şu olabilir: Yayınlanan liste sadece Gregoryen Ermeni nüfusuna aittir. Nitekim 109. sayfadaki belgede aynı vilayetlerde yerinde kalan Ermeni sayıları verilmektedir. Bu durumda s.77'deki listede naklolunan nüfustan kastın sadece Ortodoks Ermeniler olduğu sonucunu çıkarmak da mümkündür. Dolayısıyla sayfa 109'daki nüfus, tehcirden sonra hayatta kalanlar değil, muaf tutulan ve sevk edilmeyen Ermeniler olarak okunmalıdır. Eserde yayınlanan ve tehcirin farklı yanlarını ortaya koyan belgelerde de pek çok yoruma muhtaç rakam vardır. Örneğin eserin 89. sayfasında yer alan Ermeni Eytamı (Ermeni Yetimleri) ile ilgili belgedeki yetim çocuk sayısı çok azdır. Muhtemelen bu sayılar; devletin yardımıyla devletin kurumlarında, devletten aldıkları yardım karşılığında yabancı okul ve bakım evlerinde bakılan veya para karşılığı Müslüman hanelerine dağıtılan Ermeni yetimleri kapsamaktadır. 22 Ancak Müslümanlara dağıtılan çocuk sayısı çok çok düşük gözükmektedir. 23 Bu durum belgenin erken tarihli olduğunu düşündürse de, Cemal Paşa nın iki Alman kadına 530 çocuk baktırdığı şeklindeki kayıt da tam tersini düşündürmektedir. Çünkü Ağustos 1916 tarihinde resmi kayıtlara göre Beatrice Röhner in yetimhanesinde 720 çocuk olduğu bilinmektedir. 24 Ayrıca Röhner in Halep teki faaliyetleri 1917 Şubat ayında son bulmuştur. 25 Bu durumda belgenin bu tarihten önce hazırlandığı düşünülebilir. Belki de bilgi eski belgenin düzenlenme tarihi daha sonradır. Yine örneğin 91. ve 93. sayfalarda verilen Ermenilerden Metruk Boş Haneler Mikdarı ile ilgili sayılarda çok düşüktür ve büyük bir olasılıkla belgenin hazırlanış 20 Refik Halid 1916 Ankara Yangını tasvir ederken, abartılı da olsa şehirden hiçbiri sürülmemiş olan Ermeniler den söz etmektedir. Refik Halid (Karay), Tanıdıklarım, (Đstanbul: Semih Lütfi Kitabevi), s.49. Bu bilgi için Prof. Ali Birinci ye teşekkür ederim. 21 NARA 860J.01/341. 22 Yetim sayısı hakkındaki raporların değerlendirmesi için bkz. Đbrahim Ethem Atnur, Türkiye deki Ermeni Kadınları ve Çocukları Meselesi (1915-1923), (Ankara: Babil Yayınları), s, 216 vd. 23 Yetim sayısı ile ilgili raporların değerlendirmesi için bkz. Ermeniler; Sürgün ve Göç, s. 153-55. 24 Atnur, a.g.e., s. 105. 25 Hilmar Kaiser, At the crossroads of Derzor: Death, survival and humanitarian resistance in Aleppo, 1915-1917, (Princeton: Gomidas Institute, 2002) s. 69. 160

tarihi itibariyle muhacirler, askerler veya devlet memurları tarafından resmen teslim alınmamış olan boş Ermeni evlerinin sayılarını göstermesi çok muhtemeldir. Bu istatistiklerin tehcir edilen Ermenilerle ilgili veriler yerine, muhacirlerin iskânı ile ilgili veriler arasında yer alması bu tahminimizi güçlendirmektedir. Bardakçı nın yayınladığı ve yanlış değerlendirmelere yol açabilecek belgelerden birisi de istimlâk olunan arazi ve çiftlikât hakkındadır. Önemle vurgulanmalıdır ki 97-99. sayfalarda yer alan belgeler Osmanlı ile savaş halinde olan ülkelerin vatandaşları olan Rum, Ermeni ve ecnebilere ait olup, devlet tarafından el konulan arazi ve çiftlikleri göstermektedir. Bu istatistikler kesinlikle tehcir edilen Ermenilerin geride bıraktıkları mallar (emlâk-ı metrûke) listesi değildir. Buna mukabil 101. sayfadaki istatistikler Ermeni ve Rumların tehcir edilmesi sonrası boş kalan ve kayıt altına alınan mülklerdir. Bunlar emlâk-ı metrûke olarak kaydedilmiş olup, devletin el koyduğu mallar değildir. Ancak bu listenin eksik olduğu açıktır. Örneğin Adana çiftlikleri burada kayıtlı değildir. Kayda geçirilen diğer vilayetlerin listesinin tam olduğunu ispatlayan bir kayıt da yoktur. Bu nedenle listedeki çiftliklerin henüz üretim için kimseye dağıtılmamış ya da iskâna açılmamış çiftliklerin listesi olma olasılığı yüksektir. 103. sayfadaki Ermenilerin üzerindeki maden işleme imtiyazları hakkındaki belge tarihsiz olduğu için yorumlanması zordur. Bu listenin tehcir edilen Ermenilere ait maden imtiyazlarını göstermesi olasılığı daha yüksektir. Bardakçı Yabancı Ermeniler kategorisini başka yerlerden buraya sevk edilenler şeklinde değerlendirmektedir ancak bu yorum çok tartışılabilir. Çünkü Osmanlı nüfus dairesi bir kişi (burada Ermeniler söz konusu da olsa) 30 yıl dahi bir kazada yaşasa, nüfus kaydını oturduğu yere nakletmediği sürece kendisini yabancı ahali olarak kaydetmektedir. Bu yüzden yabancı kategorisini dışarıdan buraya tehcir edilen Ermeni şeklinde yorumlamak her zaman gerçeği yansıtmayabilir. Bununla birlikte listeleri hazırlayan idarecilerin yerli ve yabancı Ermeniler ayrımı yapması da ilginç bir detay olarak belgelerde dikkat çekmektedir. Diğer taraftan ahir mahallerde kategorisi mevcut iskân yeri kesin olarak belirlenen Ermenileri göstermektedir. Önemli bir nokta da bu listelerde ihtida eden Ermenilerin veya ihtida başvurusu sonuçlandırılmamış olanların belirtilmemesidir. Hâlbuki elimizde bazı kazalar için bu kişilerle ilgili listeler vardır. Örneğin Amasya ve Merzifon da Ermeni nüfusun %17 si ihtida etmiş ve resmi yetkilere başvurmuştur 26. Yine misyonerler tarafından Müslümanlaştırmak amacıyla Müslümanların yanına yerleştirildiği iddia edilen ve sayıları bazı kaynaklarda 90.000 olarak verilen Ermenilere ait bir veride Talat Paşa ya teslim edilen listelerde yer bulmamıştır. Suriye dışındaki yerlere, başka bir deyişle ilden ile yapılan tehcir uygulamaları da belgelere yansımamıştır. Daha da önemlisi doğu vilayetlerinden Rusya ya veya başka ülkelere kaçanlara dair de Talat Paşa nın evrakından çıkan belgelerde bir bilgiye rastlanılmamaktadır. 26 Hilmar Kaiser, Armenians and Missionaries in Times of Crisis: Marsovan 1915, Şafak Ural ve diğ., (eds.) Türk-Ermeni Đlişkilerinde Yeni Yaklaşımlar [The New Approaches to Turkish-Armenian Relations], (Đstanbul: Đstanbul Üniversitesi 2008), Yayın No: 4745, s. 179 253. 161

Kısaca ifade edersek, Bardakçı nın tehcir hakkında yayınladığı belgeler bazı önemli detaylar içermekle birlikte, tehcirin tam bir resmini elde etmeye olanak vermemekte, yazarın pek çok kez iddia ettiği gibi tehcir hakkındaki tartışmaları da bitirmeyecektir. Bardakçı nın da ifade ettiği gibi, tehcir geniş çaplı bir yer değiştirmedir ve tam olarak aydınlatılması için çok sayıda arşiv belgesine ihtiyaç vardır. Bununla birlikte belgelerin herhangi bir şekilde değerlendirilmeden okuyuculara sunulduğu bu eserden sonra, tehcir öncesi Ermeni nüfus (1.500.000) ile tehcir sonrasında kalan nüfusun birbirinden çıkarılması yoluyla, bir milyona yakın Ermeninin hayatını kaybettiğini iddia etmek bilimsel değildir. Bu hesapta Avrupa ya, Amerika ya, Rusya ya ve Ordadoğu ya yayılan Ermeniler yoktur. Hâlbuki Near East Relief (NER) tarafından temin edilen ve Milletler Cemiyeti'ne sunulan Kasım 1922 tarihini taşıyan bir belgede dünya Emeni nüfusunun 3.004.000 olduğu bu nüfusun 817.873'ünün mülteci statüsündeki Osmanlı Ermeni'si olduğu kaydedilmiştir. 27 Üstelik bu sayı, Türkiye'de Đslamiyet'i kabul etmiş Ermenileri içermemektedir. Bu çalışmalar ortada iken iki belge ile sonuç çıkarmak doğru değildir. Görüldüğü gibi Bardakçı ve ATASE tarafından yayınlanan belgeler birbiriyle karşılaştırılarak okunduğunda, ortada şaşırtıcı, ezber bozucu, ya da TTK'nın yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarının tersyüz edecek türde yeni bir belge demeti ortada yoktur. Tam tersine bu belgeler, TTK'nın tehcir üzerinde yaptığı kapsamlı çalışmaların ne kadar isabetli olduğunu ortaya koymaktadır. Hatırlamak gerekirse, TTK nın yayınladığı belgelere göre de tehcirden etkilenenlerin sayısı (Kafkasya firarlar ve Suriye civarına sevk edilenler dahil) 925.000 civarındadır, ancak bu sayıya kendiliğinden firar eden ve başta Rusya olmak üzere komşu ülkelere iltica edenler de dahildir. Genelde tehcir çalışmalarında Suriye ve Musul civarına sevk edilen ve bizim tespitlerimize göre sayıları 600.000 civarında 28 olan Ermeniler anlaşılmaktaysa da, Bardakçı'nın ifadesiyle "tehcirin geniş çaplı bir yer değiştirme olduğu" şüphesizdir. Anadolu içlerinde de iller arasında sevkiyat yapıldığı belgelerle sabittir. Resmi belgelerde tehcir edilenlerin sayısının düşük çıkması herhangi bir şehirden çıkarılmış olan Ermenilerin dönemin yetersiz bürokrasi yüzünden izlenememesi ile ilgilidir. 27 NARA 867.4016/867 28 Burada kastedilenler Suriye ye sevkiyat yapılanlardır, yoksa ulaşanların sayısının 500.000 civarında olduğu daha önce NARA belgelerine dayanılarak ifade edilmiştir. NARA 59.867/48/271. Halep Konsolosu J.B. Jackson dan Büyükelçi H. Morgenthau ya. 8 Şubat 1916 162