TÜRK EĞİTİM TARİHİNDE AZINLIK OKULLARI VE YABANCI OKULLAR. I. On Sekizinci Yüzyõla Kadar Azõnlõk Okullarõ ve Yabancõ Okullar



Benzer belgeler
5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR

PROTESTAN AMERİKAN MİSYONERLERİ, ANADOLU DAKİ RUMLAR VE PONTUS MESELESİ

TANZİMAT DÖNEMİ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ VE KURUMLARI

OSMANLI DAN CUMHURİYET E MİSYONER, ERMENİ, TERÖR VE AMERİKA DÖRTGENİNDE TÜRKİYE

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN

ERMENİLER İN TÜRKLER E YAPTIKLARI MEZÂLİM VE SOYKIRIMIN ARŞİV BELGELERİ. İsmet Binark

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

ANADOLU DA TÜRK YAZI DİLİNİN GELİŞİMİ

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler


OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ

Almanya - Türkiye: Az nl klar ve Ço unluklar

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma

Lozan Barış Antlaşması

Nitelikli Elektronik Sertifikanõn İptal Edilmesi EİK m.9 f.1 e göre,

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Elektronik Ticaret Bülteni Eylül Haberler. e-devlet sõralamasõnda Türkiye 9. sõraya yükseldi

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN 34. GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

Bildirge metninin geniş çapta dağõtõmõnõn arzu edilir olduğunu düşünerek,

RESMİ GAZETE (24 Ekim 2003 tarih ve sayılı)

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME YE EK ÇOCUKLARIN SİLAHLI ÇATIŞMALARA DAHİL OLMALARI KONUSUNDAKİ SEÇMELİ PROTOKOL

SEVR ve LOZAN DA ERMENİ SORUNU

sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede, 15 adet Internet bağlantõ noktasõ

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMALARIN KURULUŞUNDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2006 YILI DEĞERLENDİRMESİ

YÖNETİCİ ÖZETİ. 2

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 16 Aralõk 1966 tarih ve 2200 A

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

Kurum :Ceza İnfaz kurum ve tutukevlerini, İdare :Ceza İnfaz kurum ve tutukevleri müdürlüklerini, ifade eder. Esaslar

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim


YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

İZMİR İN İŞGALİ OLAYI VE YUNANLILARIN XVII. KOLORDU MENSUPLARINA YÖNELİK GASP VE YAĞMALAMA HAREKETİ

yaşlõlara olanaklar sunan, destekleyici ortamlarõn sağlanmasõ konusunda bilgiler veren yayõndõr.

2005, yıl:1, sayı:4, ss de yayımlanmıştır.

OSMANLI DEVLETİ NDE İŞÇİLER VE İŞÇİ HAREKETLERİ ( )

Almanya daki Türk Medyas

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜSİAD BERLİN BÜROSU AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI

1936 YILINDA SOVYET RUSYA'DA YÜKSEK ÖĞRETİM HAKKINDA HAZIRLANMIŞ BİR RAPOR VE BU RAPORUN TÜRKİYE'DE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME TARİHİ BAKIMINDAN ÖNEMİ

Daha yeşil bir gelecek için suyun

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN ORTA ÖLÇEKLİ CBS ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLİRLİĞİ

Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklõk Konseyi Kararlarõ = Turkey-European Union Association Council Decisions Cilt 1

Türk Devlet Geleneğinde Adâlet Anlayõşõ

BENİM HAKLARIM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME. MADDE 1. Ben çocuğum Onsekiz yaşõna kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim.

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESİNE VE CEZALANDIRILMASINA DAİR SÖZLEŞME

SERMAYE PİYASASI KURULU

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

2. Yõllõk üyelik tutarõ, faturalandõrma tarihinden sonra en geç 14 gün içinde TL olarak İnterBarter a ödenmelidir.

ANKARA BÜLTENİ İ Ç İ NDEKİ LER

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

SAĞLIK TESİSLERİNDE HASTA HAKLARI UYGULAMALARINA İLİŞKİN YÖNERGE

ÜLKEMİZDEKİ HUZUREVLERİNİN DAĞILIMI VE BU DAĞILIMIN

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

Tebliğ. Sermaye Piyasasõnda Bağõmsõz Denetim Hakkõnda Tebliğde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ (Seri: X, No:20)

EKİNCİLER YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. (B) TİPİ LİKİT FONU

SERMAYE PİYASASI KURULU

DPT Bünyesindeki Kurullar:

BİLGİ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ ŞUBESİ BİLGİ BÜLTENİ. Nisna 2007 MERKEZİMİZE GELEN YENİ YAYINLAR

Türkiye ve Avrupa AB Üyelik Görüflmeleri Bafllang c ndan Sonra ve Yeni Alman Hükümeti ile

KAMULAŞTIRMA KANUNU NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN (4650 SAYILI KANUNUN) İRDELENMESİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Pandora Vakfı VÜCUDUNUZU DİNLEDİĞİNİZ. oluyor mu? Stichting Pandora, /5

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

SERMAYE PİYASASI KURULU

ÇİN, AVRUPA VE RUSYA İLE YAŞAMAK

Transkript:

TÜRK EĞİTİM TARİHİNDE AZINLIK OKULLARI VE YABANCI OKULLAR Prof. Dr. Ersoy TAŞDEMİRCİ I. On Sekizinci Yüzyõla Kadar Azõnlõk Okullarõ ve Yabancõ Okullar Osmanlõ Devleti, eğitim ve öğretim kurumlarõnõ açma ve yönetme hususunda Türk ve Müslümanlarõ serbest bõraktõğõ gibi azõnlõklarõ da serbest bõrakmõştõr. İstanbul un Türkler tarafõndan fethiyle siyasi bağõmsõzlõklarõnõ kaybeden Rumlara, Patrik adõndaki bir ruhani reisin başkanlõğõnda cemaat halinde yaşama hakkõ verilmiştir. Böylece bu cemaate din, dil, gelenek ve göreneklerinde tamamen serbest hareket etme hakkõ tanõnmõştõr. Devlet her konuda patrik ile muhatap olmaktaydõ. Bu patriğe Rum cemaatinin eğitim ve kültür kurumlarõnõ, kiliselerini, hastanelerini yönetme yetki ve sorumluluğu verilmiştir. Hattâ evlenme ve boşanma gibi aile hukuku ile ilgili hususlarõn uygulanmasõ ve yürütülmesi de ona bõrakõlmõştõr 1. Rumlara verilen bu haklar daha sonra Ermeni ve Yahudilere de tanõnmõştõr. Böylece İmparatorluğun yönetiminde bulunan gayri müslimlere de müslümanlar gibi eğitim ve kültür kurumlarõ açma ve yönetme hakkõ verilmiştir. Bu okullar ve kurumlar aynõ Türk-islâm okullarõ ve kurumlarõ gibi devlet tarafõndan değil, zenginler, hayõr severler ve cemaatler tarafõndan kuruluyor ve destekleniyordu. Yine nasõl ki, her caminin yanõnda bir mektep ve medrese bulunuyorduysa, her kilisenin yanõnda da öyle azõnlõk okullarõ vardõ. Hattâ mektep ve medreselerde öğretim nasõl hocalar tarafõndan yapõlõyorduysa, azõnlõk okullarõndaki öğretim de papazlarõn elindeydi 2. * Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi 1 Ergin,Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, İstanbul 1977, s. 725. - Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, M.E.B. yay. Ankara 1948, s. 692. - Şahin,Dr M.Süreyya: Fener Patrikhanesi ve Türkiye, İstanbul 1980, s.37-47 - Kõrşehirlioğlu,E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, İstanbul 1963, s. 3-4, 78-81. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, İstanbul 1978, s.3-8. 2 Ergin, Osman: Türk Maarif tarihi 1-2, s.725. - Barlas, Ugurel: Gaziantep Tõp Fakültesi ve Azõnlõk Okullarõ, Karabük 1971, s. 51-58. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s. 3-4, 81-85.

Osmanlõ ülkesinde açõlan ikinci grup gayri müslim okullarõ, yabancõ okullar dõr. Bu okullarõn Türkiye de açõlõşlarõnõn başlangõcõ, Papalõğõn cismani gücü misyonuna sahip olan Fransa ile İslâmlõğõn cismani gücü durumunda olan Osmanlõ Devleti arasõnda 1536 yõlõnda imzalanan ve kapitülasyon lar adõyla bilinen iktisadi ve ticari mahiyetli işbirliği antlaşmasõna kadar gitmektedir. Bu antlaşmayla, Osmanlõlara karşõ olan Avrupa birliğini ve haçlõ ruhunu yõkmak amacõyla Fransõzlara iktisadi ve ticari bazõ ayrõcalõklar verilmiştir. Bu antlaşma daha sonra dini, siyasi, hukuki ve sosyal muhtevalar da kazanmõştõr. Devletin zayõflamasõna paralel olarak, Fransa ya tanõnan imtiyazlar diğer Avrupa ülkelerine de tanõnmõştõr. Mesela yabancõ devletlerden Fransa ve İtalya, katolik hristiyanlarõ; Almanya hem katolik hem de protestanlarõ; Rusya ortodoxlarõ; İngiltere ve Amerika protestanlarõ himaye haklarõnõ elde etmişlerdir. İşte bu himaye haklarõndan yararlanan hristiyan misyonerleri, Osmanlõ ülkesine yayõlmõşlar, çeşitli eğitim ve kültür kurumlarõ açmõşlardõr. İlk zamanlarda fazla bir varlõk gösteremeyen gayri müslim okullarõ, asõl zararlõ faaliyetlerini bilhassa Tanzimat õn ilanõndan sonra göstermişlerdir 3. 1. Azõnlõk Okullarõ Azõnlõk okullarõ Rum okullarõ, Ermeni okullarõ ve Yahudi okullarõ olmak üzere üç gruba ayrõlõrlar. 1. 1. Rum Okullarõ İstanbul da en eski Rum okulu, Patrikhane Mektebi adõyla da anõlan Fener Rum Mektebi dir. Bu okul, İstanbul un fethinden önce Patrikhanenin himayesinde ve masraflarõ da Patrikhane tarafõndan karşõlanmak üzere kurulmuştur. Bu okulda Yunan Dili, Felsefe, Teoloji, Riyaziyat, Fiziki İlimler - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s. 3-8. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, Ankara 1967, s. 5-8. - Ayverdi, Samiha: Misyonerlik Karşõsõnda Türkiye, İstanbul 1969, s. 9-13, 23-24, 33-34. 3 Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.622. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.725-726. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s.13-16, 18-21. - Barlas, Uğurel: Gaziantep Tõp Fakültesi ve Azõnlõk Okullarõ, s.9-65. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.4-167. - Engelhardt, E.: Türkiye ve Tanzimat, İstanbul 1328, s.41-51, 118-123, 170-179, 203-225, 302-315. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s.9-91 14

okutulmaktaydõ. Buradan çõkan gençlerin bir kõsmõ Rum kilise ve okullarõnda, bir kõsmõ da Osmanlõ Devleti hizmetinde görevlendirildi 4. Rum milletinin en maruf muallim ve meşhur müellifleri, birçok patrik ve despotlarõ ve Babõâli'nin büyük tercümanlarõ ve Eflak ve Boğdan voyvodalarõ bu mektepten yetişmişlerdir 5. Rumlarõn ikinci önemli okulu, Heybeliada Papaz Mektebi dir. Miladi IX. yüzyõlda Ayatõriyada Manastõrõ adõyla bir mabet olarak kurulmuştur. İstanbul un fethinden sonra da manastõr olarak çalõşan mabede, eğitim yapõlan ayrõ bir de okul eklenmiştir 6. Üzerinde durulacak Rum okullarõndan biri de Kuruçeşme Üniversitesi dir. Laik bir eğitim yapõlan bu okulda Yunan Dili ve Edebiyatõ, Hendese, Riyaziyat, Tõp şubeleri vardõ. Bu okul Rum isyanõna kadar varlõğõnõ korumuştur 7. 1. 2. Ermeni Okullarõ İstanbul un fethinden on sekizinci asrõn sonuna kadar uzayan devirde Osmanlõ İmparatorluğu hudutlarõ içinde mektep mahiyetinde Ermeni müessesesine tesadüf edilmemektedir. 1790 tarihine kadar Ermeniler arasõnda daha ziyade dini öğretime mahsus bazõ müesseselerin mevcudiyeti sabit olmakla beraber, bunlar varlõklarõnõ sadece şahsi nüfuzlar sayesinde muvakkat müddetler içinde muhafaza edebilmişlerdir 8. Mesela, İstanbul un fethinden sonra Kumkapõ ve civarõnda yerleşen Ermenilerin Mangantz Varnjadun (Çocuk Terbiye Evi) adõnda bir okulu olduğu ve yine Kumkapõ daki Ermeni kilisesinde çocuklara dersler verildiği bilinmektedir 9. Diğer taraftan XV. asrõn başõnda Bitlis civarõnda kurulmuş olan Amlorti adõndaki manastõrda bir mektep tesis edildiği, burada Teolojiden başka Felsefe ve Mantõk okutulduğu kaydedilmektedir. Bu mektepten çõkanlar mem- 4 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.737-739 5 Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, 2. baskõ, İstanbul, s.171-173. - Kõrşehirlioğlu, E.:Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.78-81. 6 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.739. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.78-81. 7 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.745-748. 8 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.750. - Engelhardt, E.: Türkiye ve Tanzimat, s.42-44. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s.5-8, 30-31 9 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.750. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.209. 15

leketin dört bucağõna dağõlarak yeni mektepler açmõşlardõr. 1710 da son derece terakki ve inkişaf eden Bitlis Mektebi bilim ve fen öğretimine de başladõğõndan Darülfünun adõyla anõlmaya başlamõştõr. Bundan başka 1641 yõlõnda Kiegemes Kalanos adõnda bir Latin rahibi İstanbul a gelerek Galata civarõnda bulunan Ermeni çocuklarõnõ eğitim ve öğretime tabi tutmuştur. Bu zat, Ermeni rahibi kõyafetiyle Patrikhane de de öğretim yapmõştõr 10. 1706 yõlõnda papaz Apraham, Üsküdardaki evini okul haline getirmiştir. 1710 da ise Sivas lõ rahip Mihitar, İstanbul/Beyoğlu nda Ermeni çocuklarõna ders vermiştir. 1715 yõlõnda patrik Ohonnes Golod, Üsküdarda bir okul açarak papaz adaylarõna Teoloji ve Felsefe dersleri okutmuştur. 1741-1745 tarihlerinde Kumkapõ da Patrik Nalyan õn himayesinde bir kõz mektebi kurulmuş, 1752 yõlõnda Erivanlõ Simon, Balat taki Ermeni kilisesinde bir okul açmõştõr. Esas, Ermenilerin arasõnda fikri uyanõş, XVIII. yüzyõlõn sonlarõndan itibaren başlamõştõr. Bu zamana kadar açõlan Ermeni okullarõnda yapõlan öğretime dini bilgiler hakimdir 11. 1. 3. Yahudi Okullarõ Türklerin İstanbul u fethi sõrasõnda İstanbul da dikkati çekecek kadar Yahudi yoktu. Yahudilerin Osmanlõ ülkesine gelişleri 1492 yõlõnda olmuştur. İspanya dan Araplarõn çõkartõlmasõndan bir müddet sonra da Yahudiler, Portekiz ve İspanya dan çõkarõldõlar. Orada İspanyolcayõ ana dili olarak öğrenmeye mecbur tutulan Yahudiler, İstanbul a geldiklerinde oldukça aydõn bir grubu teşkil etmekteydiler. Hattâ, matbaayõ da beraberlerinde İstanbul a getirdiler. Bundan sonra Yahudilerin İstanbul da hem sayõlarõ hem de ö- nemleri artmõştõr. Burada birçok okullar açtõlar. Bu okullarda İbrani Dili ve Grameri, Dini Bilgiler, Hesap, Hendese, Tarih, Coğrafya gibi dersler okutuyorlardõ. Ancak Türkiye ye geldikten iki asõr sonra bu okullarda İbrani dili ve müsbet bilimler öğretimi zayõflamaya başlamõştõr. Bundan sonra Yahudilerin fikrî bakõmdan uyanõk ve aydõn zümresi sahneden çekilmiştir. Müs- 10 11 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.750. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.750-751. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.110-111. - Barlas, Uğurel: Gaziantep Tõp Fakültesi ve Azõnlõk Okullarõ, s.51-98. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.16-36, 81-82, 143-167. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s.52-60, 69-71. - Engelhardt, E.: Türkiye ve Tanzimat, s.42-46, 202-224, 302-315. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s.9-91. 16

lüman-türk toplumunda olduğu gibi, Yahudilerde de mutassõp bir zihniyet hakîm olmuştur 12. 2. Yabancõ Okullar Bu dönemde açõlan yabancõ okullar sadece Katolik mektepleridir. Bunlarõn öncülüğünü ve hamiliğini Papa ve Fransa yapõyordu. İstanbul un fethinden sonra burada Latin çocuklarõnõn eğitim işini bu kurumlar üstlenmiştir. Bu okullarõn öğretim programlarõ oldukça zayõftõr. Söz konusu okullarda Din Bilgisi, Kõraat ve Yazõ dersleri okutulmaktaydõ 13. Ancak 1583 yõlõnda Pera hristiyanlarõnõn ricalarõ üzerine Fransõz elçisi Papa dan Jezvitlerin İstanbul a gönderilmelerini istemiştir. Bu istek üzerine Pera hristiyanlarõnõn çocuklarõnõn eğitilmesi için beş tane Jezvit geldi. Bu Jezvitler aynõ yõl Latin öğrencileri ve birkaç tane de Sismatik Grek öğrencilerine ders vermeye başladõlar. Hattâ bu derslerden öğrencilerin ana babalarõ da yararlanõyordu. Böylece Saint Benuva Mektebinin temeli atõlmõş oldu. Fakat 1586 yõlõnda çõkan bir salgõn hastalõktan beş Jezvitten dördünün ölümü üzerine okul kapatõldõ. Bundan sonra da çeşitli sebeplerden dolayõ kõsa aralõklarla kapanõp açõlan Saint Benuva Mektebinde Kõraat, Gramer ve Grekçe, Riyaziye, Lisan ve Serbest Sanatlar okutuluyordu. Bu okulda Fransõz Jezvitleri ve Grek asõllõ hocalar ders veriyorlardõ 14. 1693 yõlõndan sonra bu okulda Fransõzca, Türkçe, Grekçe öğretim yapõlmaya başlanõrken; kiliselerde de (Latin kiliseleri) Fransõzca, Türkçe ve İtalyanca ayinler yapõlmaya başlandõ. Fakat, bu okula henüz Türk ve müslüman öğrenciler gitmiyordu 15. 1587 yõlõnda Fransõz elçisi, Fransõz kapüsenlerinin gelmesi için Osmanlõ Hükümetinden izin aldõ. İlk gelen Kapüsenler salgõn hastalõktan öldüler. Ancak 1625 yõlõnda gelen Kapüsenler İstanbul a temelli olarak yer- 12 13 14 15 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.766-767. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.166-167. - Ayverdi, Semiha: Misyonerlik Karşõsõnda Türkiye, s.11-12. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 2-2, s.737-739. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s.16-18. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.3-11, 18-23, 78-81. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.769. -Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.66-74, 78-81. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s.12-17, 23-24, 29-30, 61. - Halidi, Mustafa Ferruh-Phill, Ömer: İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm, Bilmen Yayõnevi 1968, s.152-169. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.771. 17

leştiler. Aynõ yõl açõlan okulda İtalyan ve Fransõz çocuklar öğretim görmekteydiler. Okul 1699 yõlõndan itibaren Fransa nõn doğu elçiliklerine tercüman yetiştirecek şekilde yeniden düzenlendi. Saint Luis Mektebi adõyla bilinen bu okulda öğretim süresi üç yõldõr. Burada Türkçe, Farsça ve Arapça öğretimi de yapõlõyordu. Bu okuldan tercümanlar çõktõğõ gibi şöhretli şarkiyatçõlar da çõkmõştõr. Okula 1737 yõlõndan itibaren Ermeni ve Grek çocuklarõ da alõnmaya başlandõ 16. II. On Sekizinci Yüzyõldan Sonra Azõnlõk Okullarõ ve Yabancõ O- kullar 1. Azõnlõk Okullarõ 1453 yõlõnda İstanbul Türkler tarafõndan fethedildiğinde Fatih Sultan Mehmet Rumlarõn başõna bir patrik tayin ederek onlara cemaat halinde yaşama, din, dil, gelenek, göreneklerinde tamamen serbest hareket etme hakkõnõ vermiştir. İstanbul un fethiyle Bizans siyasi bağõmsõzlõğõnõ kaybetmişti, fakat Fatih in tanõdõğõ haklarla kültürel bağõmsõzlõğõnõ koruma hakkõnõ elde etmiş oluyordu. Rumlara verilen bu haklar daha sonra Ermenilere ve Yahudilere de tanõnmõştõr. Böylece, müslümanlara tanõnan okul ve kültür kurumlarõ açma haklarõ gayri müslimlere de tanõnmõş bulunuyordu. Bu okullar ve kurumlar, aynõ İslam-Türk okullarõ ve kurumlarõ gibi devlet tarafõndan değil, zenginler, hayõrseverler ve cemaatler tarafõndan kuruluyor ve destekleniyorlardõ. Yine nasõl ki her caminin yanõnda bir mektep ve medrese bulunurduysa, her kilisenin yanõnda da öyle azõnlõk okullarõ vardõ. Hatta, mektep ve medreselerde öğretim nasõl hocalar tarafõndan yapõlõyorduysa, azõnlõk okullarõndaki öğretim de papazlarõn elindeydi. Bu durum, çağõn genel karakterinin bir icabõydõ 17. İlk zamanlarda bir lütuf olarak verilen bu haklar, Osmanlõ Devletinin zayõf zamanõnda, onun birliğine karşõ bir silah olarak kullanõlmõştõr. İşte azõnlõk okullarõ devletin birliği için zararlõ faaliyetlerini XVIII. yüzyõldan 16 17 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.772-773. - Dinçer, Nahid, Yabancõ Özel Okullar, s.17-21. Nafi, Atuf: Türkiye Maarif Tarihi-1, İstanbul 1931, s.74, 144-148. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.725-728. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.13. - Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.686. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.78-81. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s.3-8. 18

itibaren göstermeye başlamõşlardõr. Azõnlõklar, yabancõ devletlerin desteklerini de yanlarõna alarak, başta Tanzimat ve Islahat fermanlarõ olmak üzere, her fõrsatta bu haklarõnõ ve ayrõcalõklarõnõ devletin siyasõ birliği aleyhine genişletmişlerdir. Mesela, 1839 Tanzimat Fermanõyla getirilen esaslarõn gerçekleştirilmesi için Abdülmecit tarafõndan yayõnlanan 1854 Fermanõyla azõnlõklara daha önce verilmiş hak ve yetkiler, Tanzimat Fermanõ ile getirilmiş olan yeni durum ve statüye göre düzenlenmiş ve azõnlõk çocuklarõnõn devletin askeri ve sivil okullarõna, müslüman çocuklarõyla beraber alõnmalarõ ve gayri müslim tebaanõn da devlet memuriyetine herhangi bir kayda bağlõ olmaksõzõn girmeleri hükme bağlanmõştõr. Ancak gayri müslim çocuklarõ askerî okullara fazla rağbet göstermemişlerdir. Daha ziyade yabancõ dil ile öğretim yapan okullara ve sivil meslek okullarõna girmeyi tercih etmişlerdir. Başta Bulgarlar ve Ermeniler olmak üzere azõnlõk çocuklarõ Galatasaray Lisesi, Tõbbiye, Eczacõlõk, Sanayi-i Nefise, Hukuk ve Mülkiye Mekteplerine devam etmişlerdir. 1877 Osmanlõ-Rus Savaşõnda Bulgarlarõn Osmanlõ Devletine ihaneti üzerine, bundan sonra gayri müslim çocuklarõ askerî okullara alõnmamaya başlanmõştõr. Buna rağmen, gayri müslim çocuklarõnõn eğitim görme imkânlarõ, müslüman çocuklarõndan daha geniştir. Çünkü bunlar devlet okullarõnõn dõşõnda hem kendi azõnlõk okullarõna, hem de yabancõ okullara devam ediyorlardõ 18. 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ve 1876 Kanun-õ Esasisi azõnlõk okullarõnõn özel okul olduklarõnõ kabul etmekle beraber, bunlarõn devletin nezareti altõnda olduklarõnõ da kabul etmişlerdir. Burada esas amaç, müslüman olmayan cemaatleri de Osmanlõlõk birliği altõnda toplamaktõ. Oysa, cemaatlerin amacõ Osmanlõ Devletinden ayrõlarak bağõmsõz devlet haline gelmekti. 1876 Kanun-õ Esasisinin yürürlükten kaldõrõlmasõ azõnlõklarõn bu amaçlarõna varmalarõnõ daha da hõzlandõrmõştõr. İkinci Meşrutiyet döneminin ilk yõllarõnda da 1869 Nizamnamesi ve 1876 Kanun-õ Esasinin hükümlerinin uygulanarak birliğin sağlanacağõ düşünülmüştür. Fakat, azõnlõklar okullarõnõ devamlõ olarak devlet denetiminden uzak tutmaya çalõşmõşlardõr. Meselâ bütün Osmanlõ eğitimine yeni baştan şekil vermeyi a- 18 - Atuf, Nafi: Türkiye Maarif Tarihi-1, s. 54-77. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s. 728-734. - Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s. 687-688. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s. 13-16, 18-21. - Barlas, Uğurel: Gaziantep Tõp Fakültesi ve Azõnlõk Okullarõ, s. 9-65. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s. 4-167. - Engelhardt, E.: Türkiye ve Tanzimat, İstanbul 1328, s. 41-51, 118-123, 170-179, 203-225, 302-315. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s. 9-91 19

maçlayan 1909 yõlõnda Maarif-i Umumiye Kanunu Tasarõsõ azõnlõk milletvekilleri ve patrikhaneler tarafõndan engellenmiştir. Bu tasarõ ancak kapsamõ daraltõlarak 1913 yõlõnda Tedrisat-õ İptidaîye Kanun-õ Muvakkati adõyla çõkarõlabilmiştir 19. 1914 yõlõnda Birinci Dünya Savaşõ başladõ. Osmanlõ Devleti seferberliğini tamamladõ ve kapitülasyonlarõ da kaldõrarak (geçici olarak) tarafsõzlõğõnõ ilân etti. Bir müddet sonra Osmanlõ Devleti savaşa girmekle beraber, kapitülasyonlarõn kaldõrõlmasõndan yararlanarak 1915 yõlõnda çõkarõlan Mekâtib-i Hususiye Talimatnamesi ile azõnlõk okullarõna bazõ yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu okullar, devlet denetimi ve gözetimi altõna alõnmõştõr. Bu talimatname azõnlõk okullarõnda öğretim dili olarak ilgili cemaatin ana dilinin kullanõlmasõnõ kabul etmekle beraber, Türk Dili, Tarih ve Coğrafyasõ derslerinin Türk öğretmenlerce okutulmasõnõ da hükme bağlamõştõr. Fakat Osmanlõ Devleti savaştan yenik çõktõğõ için, azõnlõk okullarõ tekrar eski hallerine döndüler. Mütareke ye (Mudanya Mütarekesi) kadar zararlõ faaliyetlerini sürdürdüler. 1922 yõlõnda Mudanya Mütarekesi imzalandõktan sonra azõnlõk okullarõ tekrar 1915 tarihli Mekatib-i Hususiye Talimatnamesine tâbi kõlõndõlar 20. Bu dönemde de azõnlõk okullarõ üç gruba ayrõldõlar. 1.1. Rum Okullarõ Azõnlõk okullarõ içinde en çok olanõ Rum okullarõdõr. Rum okullarõ bu dönemde devlete karşõ iyice başkaldõrmõşlar ve devlet denetiminden uzak, devletin siyasî birliği aleyhinde faaliyette bulunuyorlardõ. Rum okullarõnda Yunan okullarõnda okutulan kitaplar okutuluyor ve programlarõnda Türkçe ye yer verilmiyordu. Türkçe yi okutmalarõ istendiğinde eğer bu dersi okutturmak istiyorsanõz masrafõnõ da kendiniz ödemeniz gerekir şeklinde karşõlõk veriyorlardõ. Bunun üzerine 1895 yõlõnda Rumeli ve Anadolu daki bazõ Rum okullarõnda Türkçe dersini okutacak öğretmenlere vilâyetlerin maarif tahsisatõndan maaş verilmesi kararlaştõrõlmõştõr. Gayri Müslimler Türkçe yi okutmamak için direndikleri halde Osmanlõ devlet adamlarõ, Mülkiye Mektebi ve idadîlerin programlarõna Rumca, Ermenice ve Bulgarca derslerini koymuşlardõr. Nihayet Rumlar, Mekâtib-i Hususiye Talimatnamesi gereğince Rum okullarõnda Türk Dili, Tarih ve Coğrafyasõ 19 20 Muallim Cevdet: Mektep ve Medrese, İstanbul 1978, s.106-108. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s. 90-91. Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s. 690. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s. 90-91. 20

derslerinin Türk öğretmenleri tarafõndan Türkçe olarak okutulmasõna razõ olmuşlardõr 21. Azõnlõk okullarõ içinde sayõ bakõmõndan birinci sõrada bulunan Rum o- kullarõnõn sayõsõ, Birinci Dünya Savaşõ öncesinde 3500 e kadar yükselmiştir. Kurtuluş Savaşõndan sonra Anadolu daki Rumlar ile Yunanistan da Batõ Trakya hariç, diğer bölgelerdeki Türkler değiştirildiklerinden; İstanbul, İmroz, Bozcaada ve İzmir dõşõnda Rum okulu problemi kalmamõştõr. Sayõlarõ da bir hayli azalmõştõr. Buna rağmen Cumhuriyet dönemine intikal eden azõnlõk okullarõ içinde sayõ bakõmõndan yine birinci sõrayõ Rum okullarõ işgal etmektedir 22. Bu dönemde okullarõn dõşõnda eğitim ve kültür faaliyetlerinde bulunmakla beraber, Osmanlõ Devletinin siyasi birliği aleyhinde Yunan propagandasõ yapan kültür kuruluşlarõ da vardõr. Bunlarõn en meşhuru Rum Cemiyeti Edebiyesi adõyla bilinen ve daha sonra Beyoğlu Rum Sillog u adõnõ alan kuruluştur. Yunan milletinin kültür merkezi görevini gören bu Sillog'un İzmir, Yanya, Kõbrõs, Kahire ve İskenderiye gibi merkezlerde de şubeleri vardõr 23. 1.2. Ermeni Okullarõ İstanbul un fethinden XVIII. yüzyõlõn sonlarõna kadar Osmanlõ ülkesinde gerçek anlamda Ermeni okullarõ görülmemektedir. Bu devirde sadece dinî öğretim yapan bazõ eğitim kurumlarõ vardõr. Bu eğitim kurumlarõ varlõklarõnõ şahsî nüfuz ve gayretlerle kõsa sürelerle koruyabiliyorlardõ. Nihayet, 1790 yõlõnda Eğinli Şõnork Mõgõrdõç Amira Miricanyan devletten resmi müsaade alarak İstanbul da ilk resmi Ermeni okulunu kurdu. Bu tarihten sonra İstanbul da Ermeni okullarõ hõzla artmõştõr. 10 Temmuz 1824 tarihinde Ermeni Patriği Karabet, Anadolu daki Ermenilere gönderdiği bir tamimle her vilayette okullarõn açõlmasõnõ emret- 21 22 23 Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s. 690. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s. 78-81. - Atuf, Nafi: Türkiye Maarif Tarihi-1, s. 75. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s. 191. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s. 191. - Atuf, Nafi: Türkiye Maarif Tarihi-1, s. 151. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s. 789-796. 21

miştir. Bu tamimden sonra 1834 yõlõnda yapõlan bir istatistiğe göre Anadolu nun muhtelif yerlerinde 120 Ermeni okulu bulunmaktadõr 24. Tanzimat ve Islahat Fermanlarõndan en çok yararlananlar Ermeniler olmuştur. Ermeniler, devlet okullarõna devam edebildikleri gibi, devlet memuriyetlerine de girmişlerdir. Ermeniler kendi okullarõnõn yanõnda yabancõ okullara da devam ediyorlardõ. Protestan okullarõ ile Katolik okullarõ Ermeni çocuklarõnõ kendilerine çekebilmek için bir rekabet içindeydiler 25. Gün geçtikçe Ermeni okullarõnõn hem sayõlarõ hõzla artmõştõr, hem de bu okullardaki öğretimin kalitesi yükselmiştir. Mesela 1871 yõlõnda sadece İstanbul da 48 tane Ermeni okulu vardõr. Yine 1874 yõlõnda Anadolu da 469 ana ve ilkokul vardõr. 1880 yõllarõna doğru maddî yetersizlikten dolayõ cemaat okullarõnõn sayõlarõnõn azalmasõna karşõlõk, özel Ermeni okullarõnõn sayõsõnõn arttõğõ görülmektedir 26. İkinci Abdülhamit devrinde kapatõlan Ermeni okullarõ, İkinci Meşrutiyetin ilânõndan sonra tekrar açõlmõşlardõr. Böylece hem devletin, hem patrikhanenin, hem de cemiyetler ve şahõslarca açõlan Ermeni okullarõnõn sayõsõ, Birinci Dünya Savaşõ öncesinde 2500 e çõkmõştõr. Ancak Birinci Dünya Savaşõndan sonra sadece İstanbul daki Ermeni okullarõ kalmõştõr 27. Rumlarõn olduğu gibi Ermenilerin de bir çok kültür merkezleri vardõr. Ermenilerin birinci dereceden kültür merkezleri Venedik teydi. Bu manastõr XVII. yüzyõlda Sivas da doğan Mihitar adõndaki Ermeni tarafõndan kurulmuştur. Venedik merkezine bağlõ ikinci dereceden merkezler İstanbul, Kudüs, Amsterdam, Londra da idiler 28. 24 25 26 27 28 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s. 749-753. - Barlas, Ugurel: Gaziantep Tõp Fakültesi ve Azõnlõk Okullarõ, s. 51-58. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s. 81-82 Ortaylõ, İlber: Osmanlõ İmparatorluğunda Amerikan Okullarõ Üzerine Bazõ Gözlemler, Amme İdaresi Dergisi Cilt 14, Sayõ 3, Eylül 1981, s. 87-96. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.37-38. - Kõrşehirlioğlu, E.: Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, s.15-38. - Dinçer Nahid: Yabancõ Özel Okullar, 35-60, 69-71. - Engelhardt, E.: Türkiye ve Tanzimat, s.41-48, 202-224, 302-315. - Granville, Edgar: Çarlõk Rusyasõnõn Türkiye deki Oyunlarõ, s.9-91. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.758,762-765. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.762-765. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 3-4, İstanbul 1977, s.1039-1040. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.121-122. - Atuf, Nafi: Türkiye Maarif Tarihi-1, s.151. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.797-802. 22

1.3.Yahudi Okullarõ Sayõlarõ az olmakla beraber, Türkler İstanbul u aldõklarõnda burada Yahudiler de vardõ. 1492 yõlõnda İspanya ve Portekiz den gelen Yahudiler de İstanbul a yerleştiler. Bundan sonra Osmanlõ ülkesinde Yahudilerin hem sayõlarõ hem de önemleri artmõştõr. Dõşardan gelen Yahudilerin kültür seviyeleri oldukça yüksekti. Bunlar beraberlerinde matbaayõ getirmişler ve İstanbul da çok sayõda okullar açmõşlardõr. Fakat zamanla Yahudi okullarõnõn programlarõ zayõflamõş ve sadece dinî bilgilere yer verilir olmuştur. Böylece İstanbul a gelişlerinden iki yüzyõl sonra aydõn Yahudi zümresi ortadan kalkmõş ve Yahudilere mutaassõp bir zihniyet hâkim olmuştur. Bundan dolayõ Tanzimatõn ilânõyla gayri müslimlere tanõnan müsaade ve serbestiden Yahudiler hemen yararlanamadõlar. Mesela 1854 yõlõnda açõlan ilk modern Yahudi okulunda İbranice yanõnda Türkçe ve Fransõzca okutulmasõna şiddetle karşõ çõkmõşlar ve okulu himaye eden Yahudi zenginlerinden Kamanto yu aforoz etmişlerdir. Yahudiler bu dönemde yabancõ bir dili öğrenmeyi din değiştirme olarak yorumluyorlardõ. Bunun için bu tepkiden çekinen Alliyans İsrailit, 1875 yõlõndan itibaren açtõğõ okullarda aynõ zamanda dini öğretim ve ibadet yapõlacak şekilde tedbirler almõştõr. Mesela, 1895 yõlõnda açõlan Şule-i Maarif e haham yetiştirecek ayrõ sõnõflar eklenmiştir 29. Alliyans İsrailit tarafõndan açõlan okullarda ilk zamanlarda Fransõzca öğretimine önem veriliyordu. Daha sonra Yahudi okullarõnda Türkçe, Almanca, İtalyanca öğretimine de yer verilmeye başlandõ. Devrin şöhretli yazarlarõndan Ahmet Rasim Bey, Yahudi okulunda Türkçe hocalõğõna tayin edilmiştir. Gerçekten de Yahudi okullarõ, Rum ve Ermeni okullarõnõn aksine Türkçe öğretimine daha çok yer vermişler ve Türklüğe daha çok yakõnlõk ve ilgi duymuşlardõr 30. Rumlar ve Ermenilerin olduğu gibi, Yahudilerin de kültür merkezleri vardõr. Bu kültür kuruluşlarõnõn başõnda Alliyans İsrailit (Yahudi Birliği) cemiyeti gelmektedir. Bu cemiyet 1860 yõlõnda Paris de kurulmuştur. Bu cemiyetin görevi; Rusya, Türkiye, İran ve Kuzey Afrika daki Yahudileri fikren ve eğitim bakõmõndan yükseltmek ve dünya kamuoyunu Yahudiler lehine kullanmaktõr. Bu cemiyetin Türkiye de de şubesi vardõr. Cemiyet Türkiye de çeşitli okullar açmõştõr. Genel öğretim kurumlarõ yanõnda mesle- 29 30 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.766-768. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 3-4, s.1040-1041. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.169. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 3-4, S.1040-1043. 23

ki ve teknik öğretim kurumlarõnõ da açmayõ teşvik etmiş ve desteklemiştir. Uygulamalõ öğretim metodunun Türk eğitimine girmesinde bu cemiyet tarafõndan açõlan meslek okullarõnõn, kurslarõnõn ve atölyelerin büyük hizmetleri olmuştur. Bu tip kurumlar Edirne, İzmir, Bağdat, Halep, Şam, Selanik, Hamedan, Şiraz, İsfahan, Tahran, Tunus, Cezayir ve Trablusgarp gibi merkezlerde önemli faaliyetlerde bulunmuşlardõr 31. 2. Yabancõ Okullar Osmanlõ ülkesinde XVIII. yüzyõldan önce yabancõ okul olarak sadece Katolik okullarõ vardõ. Bunlar Papa ve Fransa nõn destek ve himayesiyle açõlmõşlardõr. İlk defa 1536 yõlõnda Fransa ya kapitülasyon lar adõyla verilen imtiyazlarõn ürünü olan bu okullar, Devletin zayõflamasõna paralel olarak diğer batõ ülkelerine de verilen imtiyazlar sayesinde sayõ ve çeşit bakõmõndan hõzla artmõşlardõr. Kapitülasyonlar yabancõlara Osmanlõ ülkesinde rahatça seyahat etme, ticaret, din, adalet, siyaset, eğitim, kültür ve konsolosluk konularõnda imtiyazlar tanõyordu. Bu imtiyazlar gereğince, yabancõ devletlerden Fransa ve İtalya, katolik hrõstiyanlarõ; Almanya, katolik ve Protestan Hõristiyanlarõ; İngiltere ve Amerika, Protestan Hõristiyanlarõ; Rusya Ortodoks Hõristiyanlarõ himaye etme hakkõnõ elde etmişlerdir. İşte, bu devletlerin ve kiliselerin desteğinde Osmanlõ ülkesinin her tarafõna yayõlan Hõristiyan misyonerlerinin üç çeşit çalõşma yollarõ vardõr. Birincisi dini teşkilat, ikincisi okullar ve kültür kurumlarõ, üçüncüsü ise maskeli teşkilattõr. Dini teşkilatõn amacõ, Hõristiyanlõğõ veya Hõristiyanlõğõn mezheplerini yaymaktõ. Bu faaliyetler henüz uyanmamõş Asya ve Afrika da etkili oluyordu. Müslümanlar üzerinde fazla etkili olamõyordu. Bir de Hõristiyanlõğõn bir mezhebinden diğer mezhebine geçişte oldukça etkili oluyordu. Bu faaliyetlere özellikle Ermeniler hedef seçilmişlerdi. Esasen Gregorien olan Ermenileri, Katolikler kendi taraflarõna, Protestanlar da kendi taraflarõna çekmek için yarõş içindeydiler. Okullarõn ve kültür kurumlarõnõn amacõ, a- zõnlõkta bulunan Hõristiyan çocuklarõnõ eğitmek ve onlarõ hakim unsurlara (Türklere ve Müslümanlara) karşõ üstün hale getirmektir. Ayrõca, Osmanlõ Devletinin çökmekte olduğunu gören Avrupa devletleri, başta gayri Müslim tebaa olmak üzere Osmanlõ hakimiyeti altõnda olan etnik gruplarõ yetiştirmek ve bunlarõn Rusya nõn eline düşmelerini önlemek ve kendileri için de bir kültür misyonu olmasõ amacõyla bu okullarõ açmõşlardõr. Bu okullarõn 31 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.768-769, 803-807. - Muallim, Cevdet: Mektep ve Medrese, s.106-108. - Halidi-Ferruh: İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm,s.233-250. 24

açõlmasõnda güdülen diğer bir amaç da hakim unsurlarõn çocuklarõnõ (Müslüman çocuklarõ) milli değerlerinden koparmaktõ. Maskeli teşkilatõn amacõ ise, halkõn arasõna girmek, milli birliği bozmak ve sömürgeciliğin devamõnõ sağlamaktõ. Bu maskeli teşkilat yenilik hareketlerine düşman unsurlarõn doğmasõ ve gelişmesinde de önemli role sahiptirler 32. Yukarõdaki faaliyet türlerinin içinde Osmanlõ Devletini en çok uğraştõran, misyonerlik faaliyetlerinin ürünü olan yabancõ okullardõr. Dünyanõn hiçbir ülkesinde bu kadar çok sayõda ve türde yabancõ okul yoktur. Bu o- kullarõn amaçlarõ ve etkileri de çok farklõydõ. Yabancõ okullar içinde ilgili devletin vatandaşõ olan çocuklarõn eğitimine yönelik hizmetlerde bulunanlar olduğu gibi, Osmanlõ vatandaşõ olan çocuklarõn eğitimine yönelik hizmetlerde bulunanlar da vardõ. Yine yabancõ okullar içinde dini (ruhani) olanlar olduğu gibi, laik (cismani) olanlar da vardõ. Ruhani olanlarõn içinde Katolik olanlar olduğu gibi, Protestan veya Ortodoks, hatta Musevi olanlar da vardõ. İşin ilginç yanõ, bu dini okullar Osmanlõ ülkesinde hõzla yayõldõklarõ sõrada Avrupa da kovuşturuluyor ve sõnõr dõşõ ediliyorlardõ. Avrupa ülkeleri kendileri için zararlõ gördükleri bu okullarõn Osmanlõ ülkesinde açõlmasõnõ sakõncalõ bulmuyorlardõ. Bilakis, insan haklarõ adõna gerekli görüyorlardõ 33. Yabancõ okullar, yabancõ devletlere verilen kapitülasyonlar denen imtiyaz antlaşmalarõ gereğince kurulmuştur ve 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle de yasal temel kazanmõşlardõr. Bu Nizamnamenin 129. maddesinde mekatib-i hususiye bazõ mahallerde cemaatlar tarafõndan veya gerek Tebaa-i Devlet-i Âliye ve gerek tebaa-i ecnebiyeden olan efrad ve eşhasdan biri canibinden ücretli ve ücretsiz olarak ihdas ve tesis olunan mekteplerdir ki, bunlarõn mesarifat ve muhassasatõ müessisleri tarafõndan veyahut merbut olduklarõ vakõflarõ canibinden idare ve rüyet kõlõnõr 34 denilerek, yabancõ devlet vatandaşlarõna da Osmanlõ ülkesinde okul açma izni verilmekteydi. Böylece Osmanlõ ülkesinde yabancõ okul açõlabilmesi için 32 33 34 Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.37-38. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.169. - Ortaylõ, İlber: Osmanlõ İmparatorluğunda Amerikan Okullarõ... s.87-96. - Atuf, Nafi: Türkiye Maarif Tarihi-1, s.138. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.487-490. - Halidi-Ferruh: İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm,s.165-173, 737-748, 769-773, 808-815. Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.393-394. - Halidi-Ferruh: İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm,s.193-198, 215-216. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.808-811. - Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.682 25

gereken yasal zemin de hazõrlanmõş oluyordu. 1876 Kanun-õ Esasisi yabancõ okullara açõkça değinmemiştir. Kanun-õ Esasinin 15. ve 16. maddeleri tahlil edildiğinde bu maddelerin yabancõ okullar ile ilgili olduklarõ anlaşõlõr. Gerek Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ve gerekse Kanun-õ Esasi ülkedeki bütün okullar üzerine devlet denetimi getirmek istemiştir. Fakat yabancõ okullar devamlõ olarak devletin denetiminden kaçmõşlardõr. Aynõ azõnlõk okullarõ gibi, devlet içinde devlet gibi hareket etmişlerdir. Hükümet ise, yabancõ ülkelerin hõşõmlarõnõ üzerine çekmemek için, bu okullara karşõ daima çekingen davranmõştõr. Yabancõ okullar, ancak 1914 yõlõnda kapitülasyonlarõn kaldõrõlmasõndan (geçici olarak kaldõrõlmasõndan) sonra devlet denetimi altõna alõnabilmişlerdir. 1915 yõlõnda hazõrlanan Mekatib-i Hususiye Talimatnamesi ile yabancõ okullar öğretim, yönetim ve denetim bakõmõndan yeni bir düzenlemeye tabi tutulmuşlardõr. Fakat Osmanlõ Devletinin Birinci Dünya Savaşõndan yenik çõkmasõndan ve ülkenin İtilaf Devletlerince işgal edilmesinden dolayõ, yabancõ okullar tekrar eski hallerine dönmüşler, yani Türk devleti ve milleti aleyhine faaliyetlerine devam etmişlerdir. Düşman yurttan kovulup Mudanya Mütarekesi imzalandõktan sonra, 1915 tarihli Mekatib-i Hususiye Talimatnamesinin hükümleri tekrar işletilmeye başlanmõştõr. Yani bu okullar tekrar devlet denetim ve gözetimi altõna alõnmõşlardõr 35. İlk defa 1583 yõlõnda Fransõzlar tarafõndan, daha sonra da diğer devletler tarafõndan açõlan yabancõ okullarõn içinde en kalabalõğõnõn Fransõz okullarõ olduğu biliniyordu. Ancak son araştõrmalar, ilk defa 1824 yõlõnda açõlmaya başlayan Amerikan okullarõnõn en kalabalõk olduğunu göstermektedir. Mesela 1886 yõlõnda Osmanlõ ülkesinde 400 e yakõn Amerikan okulu vardõr. Oysa 1912-1913 Türk-Fransõz Antlaşmasõ ile tanõnan Fransõz okulunun sayõsõ yaklaşõk olarak 100 civarõndadõr. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, İmparatorluktan Cumhuriyete intikal eden Amerikan okulunun sayõsõ, Fransõz okulunun sayõsõndan azdõr 36. Nitekim Cumhuriyetin ilk yõllarõnda (11) Amerikan ve (41) Fransõz okulunun dõşõnda (1) Alman, (2) Avusturya, (17) İtalyan, (1) İran, (3) İngiliz, (1) Yugoslav okulu vardõ. Bu okullara gayri Müslim çocuklarõ devam ettikleri gibi, Müslüman Türk çocuklarõ da devam ediyorlardõ. Mesela yabancõ okullara devam eden öğrenciler arasõnda 35 36 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 3-4, s.1044-1046. - Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.693-695. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.774-775. - Ortaylõ, İlber: Osmanlõ İmparatorluğunda Amerikan Okullarõ... s.88. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.37-38, 65-67, 76-78. - Atuf, Nafi: Türkiye Maarif Tarihi-1, s.149. 26

Müslüman çocuklarõnõn oranlarõ şöyle idi: 1890 da %15, 1911 de %56, 1926 da %51, 1931 de %64, 1939 da %76 dõr 37. Osmanlõ ülkesinde yabancõlar tarafõndan açõlan okullarõn dõşõnda Hõristiyanlõğõ ve Hõristiyanlõğõn mezheplerini yaymaya yönelik faaliyetlerde bulunan dini cemiyetler olduğu gibi, siyasi ve iktisadi amaçlarla kurulmuş ve gizli faaliyetlerde bulunan maskeli teşkilat lar da vardõ 38. III. Yabancõ Okullarõn ve Azõnlõklarõn Milli Mücadele Dönemindeki Zararlõ Faaliyetlerine Bir Örnek Selanik in seçkin okullarõndan Anadolu Koleji (Anotolia College) mensuplarõ ve eski mezunlarõ, başlarõnda Türk düşmanõ Amerikalõ müdürleri William W.McGrev olmak üzere 2 Mayõs 1986 tarihinde Amasya ya bir ziyaret yaparak, eski okul tesislerini gezdiler. Bu gezi, tarihi olaylarõn hatõrlanmasõna ve okulun geçmişinin araştõrõlmasõna sebep oldu. Bu okul, 1863 yõlõnda Merzifon da Amerikan Ruhban Okulu olarak açõlmõştõr. Okul, 1881 de orta dereceli okul ve 1886 yõlõnda ise kolej seviyesine çõkarõlmõş ve genel eğitim verilmeye başlanmõştõr. Okulun her türlü masrafõ Amerikalõlarca karşõlanmõştõr. Okulun bağ ve bahçesi, kitaplõğõ ile çeşitli eğitim araç ve gereçlerinden oluşan laboratuarlarõ bulunmaktaydõ. Okulun öğretim dili İngilizce idi. Ayrõca Fransõzca, Türkçe, Ermenice ve Rumca dilleri de okutulmaktaydõ. Okulda Ermenice öğretimine büyük önem verilmekte, Ermenice okutan öğretmenlere, Türkçe öğretmenlerine ödenen ücretin üç katõ ücret ödenmekteydi. Okulda Fen Bilimleri ve Genel Kültür Dersleri yanõnda Hõristiyanlõk Tarihi ve Felsefesi ile Ermeni ve Yunan Mitolojisi gibi dersler de okutulmaktaydõ 39. 37 38 39 Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.777. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 3-4, s.1044-1046. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.83-84. - Halidi-Ferruh: İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm,s.251-288. Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.808-815. Kocabaş, Süleyman: Tarihte ve Günümüzde Türk-Yunan Mücadelesi, s.138-140. - Ergin, Osman: Türk Maarif Tarihi 1-2, s.737-815. - Ayas, Nevzat: Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, s.667-695. - Dinçer, Nahid: Yabancõ Özel Okullar, s.13-48. - Şimşir, Bilal N: Ermeni Propagandasõnõn Amerikan Boyutu Üzerine, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu (8-12 Ekim 1984, Atatürk Üniversitesi-Erzurum), Ankara 1985, s.79-124. - Hacõeminoğlu, Necmettin: Yabancõ Okullar ve Kültür Emperyalizmi, Milli Eğitim ve Din Hayatõ, s. 49-62. 27

Kolejde dört Amerikalõ misyoner bütün gün çalõşmaktaydõ. Anadolu nun çeşitli illerinden toplanan Ermeni ve Rum çocuklarõ, Türk Milletine ve Devletine karşõ düşman olarak yetiştirilmekteydi. Nihayet bu fesat tohumlarõ 1893 yõlõnda yeşermeye başladõ. 1893 yõlõnõn Ocak ayõnda ortaya çõkan bir olaydan, Ermeni komitecilerinin Merzifon Amerikan Kolejinde yuvalandõğõ anlaşõldõ. Ermeni ihtilal bildirilerinin bu kolejde basõlarak çoğaltõldõğõ ve okulun Kayayan ve Tumayan adlõ Ermeni öğretmenlerinin; ihtilalci Ermenilere elebaşõlõk yaptõğõ ortaya çõkarõlõp bu Ermeni öğretmenler yakalanõnca, Protestan misyonerler Amerika ve İngiltere de bunlarõ kurtarmak için yoğun bir propaganda faaliyetine giriştiler ve İngiliz hükümeti ile Osmanlõ hükümetini karşõ karşõya getirdiler. Ayrõca Merzifon Amerikan Kolejinin öğretmen ve yöneticilerinin teşvik ve yardõmlarõ ile 1904 yõlõnda Megalo ideolojinin gerçekleşmesi için mücadele eden Etniki Eterya ya bağlõ ve Rum Patrikhanesinin himayesinde olmak üzere; Karadeniz sahillerinde Pontus Devleti kurmak amacõyla bir Pontus Cemiyeti kuruldu. 1908 yõlõnda Meşrutiyetin ilanõndan sonra ise, Müdafaa-i Meşruta adõnda bir ihtilal örgütü teşkil edildi. 1910 yõlõndan itibaren de Pontus adõnda bir dergi yayõnlanmaya başlandõ. Böylece Merzifon Amerikan Koleji tam bir Pontus merkezi haline getirildi 40. Birinci Dünya Savaşõ sõrasõnda İtilaf Devletleri, Rumlara ve Ermenilere memleketimizi parçalamak için her türlü destek ve yardõmõ yaptõlar. Bilhassa Karadeniz sahillerindeki Rumlar ve Ermeniler İtilaf Devletlerinden aldõklarõ destek ve yardõmlarla, çeteler kurdular ve birçok ihtilal örgütleri teşkil ettiler. Bu sõrada Merzifon Amerikan Koleji ne eğitim araçlarõ adõ altõnda çok sayõda silah, cephane, bomba, makinalõ tüfek ile yasak gazete, dergi ve broşür getirilerek, bölgedeki Rum köylerine, Rum ve Ermeni çetelerine dağõtõldõ. Samsun, Bafra, Çarşamba, Erbaa köyleri adeta birer silah deposu haline getirildi. Böylece yüzyõllardõr devlete bağlõ, huzur ve refah içinde yaşayan gayri Müslim vatandaşlar, Devlete ve Türk Milletine düşman hale gelmiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşmasõnõn imzalanmasõndan sonra, yõkõcõ ve bölücü faaliyetlerini daha da arttõran Merzifon Amerikan Koleji, Yunan Hükümeti ile de işbirliği yaparak, silah, cephane ve zararlõ yayõnlarõ Türkiye ye sokmaya devam etti. Hatta bu sõrada 40 - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.215-233. - Ortaylõ, İlber: Osmanlõ İmparatorluğunda Amerikan Okullarõ... s.88. Şimşir, Bilal N: Ermeni Propagandasõnõn Amerikan Boyutu..., s.79-124. - Başbakanlõk Arşivi, A.mtz: Merzifon Kaymakamõ Rõza Bey in 30 Cemayõzevvel 1309 (1893) tarihinde Saraya yazdõğõ yazõ. - Salõşõk, Selahattin: Türk-Yunan İlişkileri ve Etniki Eterya, 40-46. 28

Mütarekenin hükümlerinin uygulanmasõnõ kontrol etmek bahanesi ile çok sayõda Rum subayõ da bölgeye girdi. Düşman ve Rum subaylarõnõn yönetimindeki Rum ve Ermeni çeteleri Türk köylerini basarak yaktõ, yõktõ ve masum Türk halkõnõ katlettiler. Merzifon Amerikan Koleji nin bir silah deposu ve ihanet ocağõ haline getirildiğini, Atatürk 06.06.1919 tarihinde Havza dan İstanbul a Harbiye Nezaretine çektiği şifreli telgrafta da belirtmiştir 41. 1920 yõlõ sonlarõna doğru Merkez Ordusunun, Merzifon Amerikan Koleji ne beklemedikleri bir anda yaptõğõ baskõnda Kolejin Rumlar ve Ermeniler hesabõna çalõştõğõ kesin olarak anlaşõldõ. Okulda Türkiye nin Yunanistan a katõlacak kõsõmlarõnõ gösteren harita ile Büyük Ermenistan ve Pontus haritalarõ ve çok sayõda yasak kitaplar ele geçirildi. Bir kültür kurumu olarak kurulan Merzifon Amerikan Koleji nin çalõşmalarõ bu şekilde haince hedeflere yönelikti. Öyle ki, okulun otomobilleri ile de Rum ve Ermeni çetelerine silah ve cephane taşõnmaktaydõ. Birinci İnönü yenilgisinin acõsõnõ çõkarmak isteyen Yunanistan õn talimatõ ile bölgedeki Rum çeteleri faaliyetlerine ve saldõrõlarõna 1921 yõlõnõn başlarõnda hõz verdiler. Bu ihanet şebekesi içinde, Merzifon Amerikan Koleji de üzerine düşen haince görevini yerine getirdi. Rum öğretmenleri ve öğrencileri, Türkçe öğretmeni Zeki Bey i okulun bahçesinde hunharca öldürdüler. Kendi mesai arkadaşlarõ ve öğretmenlerini okulun bahçesinde öldürecek kadar canavarlaşmõş öğretmenler ve öğrenciler, Merzifon Amerikan Koleji nin eseri idi. Bu şekilde haince faaliyetleri ile tanõnmõş Merzifon Amerikan Koleji, 1924 yõlõnda Türkiye dõşõna çõkarõldõ 42. Türk Milletine ve Devletine karşõ, menfur ve haince faaliyetler ve e- mellerle dolu bir tarihe sahip olan okulun mensuplarõnõn, 100. kuruluş yõl dönümü münasebetiyle de olsa, Türkiye ye seyahat düzenlemeleri oldukça 41 42 Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti: Tarih-IV, Maarif Vekaleti yayõn, İstanbul 1931, s.93. - Kocabaş, Süleyman: Tarihte ve Günümüzde Türk-Yunan Mücadelesi, s.138-140. - Şimşir, Bilal N.:Ermeni Propagandasõnõn Amerikan Boyutu..., s.79-124. - Amerika Mektepleri, Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, 25 Mart 1921, s.2. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabõtlarõ, Devre I, Cilt 8, s.166-171. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabõtlarõ, Devre I, Cilt 15, s.237-242. - Sevinç, Necdet: Ajan Okullarõ, s.215-233. Amerika Mektepleri, Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, 25 Mart 1921, s. 2. - Şimşir, Bilal N.:Ermeni Propagandasõnõn Amerikan Boyutu..., s. 79-124. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabõtlarõ, Devre I, Cilt VIII, s.166-171. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabõtlarõ, Devre I, Cilt XV, s. 237-242. - Akyüz, Yahya: Türkiye de Öğretmenlerin Toplumsal Değişmedeki Etkileri, Ankara 1978, s. 217-219. 29

düşündürücüdür. Ayrõca 1924 yõlõnda Türkiye dõşõna çõkarõlan okulun Yunanistan da Selanik e yerleşmesi ve Anadolu Koleji adõyla faaliyetlerini sürdürmesi de üzerinde düşünmeye değer bir husustur. SONUÇ Osmanlõ Devleti nin azõnlõklara ilkönce bir lütuf olarak tanõdõğõ kendi dil, din ve kültürlerinde eğitim ve cemaat halinde yaşama hakkõ, devletin zayõflamasõna paralel olarak batõlõ devletlerin teşvik ve destekleriyle İmparatorluğun siyasi birliği ve varlõğõna karşõ kullanõlan bir silah haline gelmiş ve bu hak ve batõlõ devletlerin sağladõğõ destek, azõnlõklara siyasi bağõmsõzlõklarõnõ kazanma yolunu açmõştõr. Batõlõ devletler, kapitülasyonlarõn ürünü olan yabancõ okullarõ da hem azõnlõklarõn kültürel kimliklerinin gelişmesi ve siyasi bağõmsõzlõklarõnõ kazanmalarõ, hem de Osmanlõ Devleti üzerindeki siyasi ve iktisadi emellerinin gerçekleşmesi için bir vasõta olarak kullanmõşlardõr. Avrupalõ devletler, Türkiye de sürekli olarak etnik ve azõnlõk gruplarla ilgilenmişler ve Türkiye de insan haklarõnõ sadece azõnlõk ve etnik gruplarõn haklarõ olarak algõlamõşlardõr. 30