ÜNİTE 1 İÇİNDEKİLER HEDEFLER AVUKATLIK MESLEĞİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. AVUKATLIK VE NOTERLİK HUKUKU BİLGİSİ Prof. Dr.



Benzer belgeler
BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

T.C. GEBZE BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi: 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa 1/6 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ:

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Avukatlık Mesleğinin Tanımı ve Özellikleri

BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜNE BAŞVURULMASINA VE BİLİRKİŞİLERİN GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMELERİNE İLİŞKİN ESAS, USUL VE İLKELER

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.

ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

30.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /30 ÇARŞAMBA

13.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /13 PERŞEMBE

33.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /33 PERŞEMBE

14.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /14 PERŞEMBE

Avukat Olabilme Koşulları, Staj, Mesleğe Kabül,Yemin,Ruhsat (B)

1.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU /1 PAZARTESİ Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi

32.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU /32 PAZARTESİ Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi

Avukat Olabilme Koşulları, Staj, Mesleğe Kabül,Yemin,Ruhsat (B)

2.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /2 ÇARŞAMBA

12.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /12 PERŞEMBE

10.GRUP HAFTA GRUP GÜN SAAT TÜRÜ KONU /10 ÇARŞAMBA

8.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ /8 SALI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

VERBİS. Kişisel Verileri Koruma Kurumu. Veri Sorumluları Sicili. Nedir?

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

18.GRUP HAFTA GRUP GÜN SAAT TÜRÜ KONU

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU YD İtiraz No : 2016/1256

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

Sayı : [02] /556/ /01/2013

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINDAKİ TİCARİ UYUŞMAZLIKLAR

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

KARŞILAŞTIRMA TABLOSU

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

ESKİŞEHİR BAROSU STAJ EĞİTİM MERKEZİ İÇ YÖNETMELİĞİ

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANLIĞI HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Karar No. Karar Tarihi

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

Sirküler Rapor Mevzuat /141-1 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK YAYIMLANDI

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Değerli Üyemiz,

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

DOKUZUNCU BÖLÜM HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NÜN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI DOKUZUNCU BÖLÜM

Yedek aday gösterme zorunluluğu grup olaak seçimlere girmenin önünde bir engel olarak anlaşıldığından bu konuda düzenleme yapılmıştır.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

İCRA DAİRELERİNİN ÖZERKLEŞTİRİLMESİ: FRANSIZ İCRA GÖREVLİLİĞİ MODELİ

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRESİ

Hürriyet Mah. Taşocağı Cad. No: 72/3 Kağıthane İstanbul GSM:

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

: ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

Transkript:

AVUKATLIK MESLEĞİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 2 İÇİNDEKİLER Avukatlık Mesleğinin Tanımı ve Amacı Avukatlık Mesleğinin Nitelikleri Kamu Hizmeti Niteliği Serbest Meslek Niteliği Tekelci Niteliği Bağımsızlık Niteliği AVUKATLIK VE NOTERLİK HUKUKU BİLGİSİ Prof. Dr. Ömer ULUKAPI HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Avukatlık mesleğini tanımlayabilecek, Avukatlık mesleğinin hangi amaçları gerçekleştiren bir kurum olduğunu kavrayabilecek, Avukatlık mesleğinin hangi nitelikleri taşıdığını açıklayabilecek, Avukatla takip zorunluluğunun ülkemizde hangi hâllerde var olup olmadığını ayırt edebilecek, Avukatın devlete ve müvekkiline karşı bağımsız olduğunu kavrayabilecek, Avukatın savunma dokunulmazlığının kapsamını açıklayabileceksiniz. ÜNİTE 1

GİRİŞ Avukatlık mesleği, yakın tarihe ait bir müessese olmayıp dört bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Bireylerin savunulmasında ilk olarak yakın akraba yardımı olarak başlayan bu kurum, daha sonraları para alınarak yapılmaya ve nihayet bu işi meslek edinenler, yani avukatlar tarafından icra edilmeye başlanmıştır. Ülkemizde avukatlığın meslek hâline gelmesi 1924 te kabul edilen Muhamat Kanunu ile olmuştur. Günümüzde avukatlar, bireyin hukuksal sorununun çözümünde görev almakla, onu savunmakla beraber, yargının da kurucu bir ögesi olarak bağımsız savunma makamının temsilcileri olarak görev yapmakta; hukuk kurallarının herkese, eşit ve adil bir şekilde uygulanmasını gerçekleştirmekle önemli bir kamu hizmeti yapmaktadırlar. Ülkemizde bireylerin savunma haklarını kullanabilmeleri için mutlaka avukat yardımı şart değildir. Herkes, yargı mercilerine başvurarak dava açabilir, takip yapabilir, aleyhine açılan davalarda kendini savunabilir. Bu durum Anayasa da ve Avukatlık Kanunu nda hüküm altına alınmıştır. Kişi eğer dava açmada ya da kendisine karşı açılmış bir davada bir başkasının yardımını istiyorsa, bu kişi avukat olmalıdır. Bu da avukatlık mesleğinin tekelci bir niteliğinin olduğunu göstermektedir. AVUKATLIĞIN MESLEĞİNİN TANIMI VE AMACI Avukatlığın Tanımı Avukatlık, her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların çözümünde, hukuki bilgi ve tecrübelerin kullanılarak adaletin gerçekleşmesine hizmet edilmesidir. Avukatlık Kanunu nda bir tanımı olmayan avukatlık, her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların, adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve genellikle hukuk kurallarının tam olarak uygulanması hususunda, yargı organları ve hakemlerle resmî ve özel kurumlara yardım etmek amaçlarıyla hukuki bilgi ve tecrübelerin, adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis edilmesi suretiyle kamu hizmetinin görülmesi olarak tanımlanabilir. Tanıma göre avukatın iki yönlü bir işlevi bulunmaktadır. Bunlardan ilki, taraf temsilciliği; diğeri ise, yargının bir çalışanı olmasıdır. Avukatlar hukuki bilgi ve tecrübesini ortaya koyarak bireylerin haklarına kavuşmaları ve uğradıkları haksızlıkların giderilmesi bakımından onlara taraf temsilcisi olarak yardımda bulunurlar. Ayrıca yargının bir çalışanı olan avukat, adaletin gerçekleşmesine de hizmet etmektedir. Avukatlık mesleği bu açıdan kanuni temsilci ile karıştırılabilmektedir. Kanunlarda belirtilen hâllerde bazı bireylere atanan temsilcilere kanuni temsilci denilmektedir. Kanuni temsilcinin temsil yetkisi kanundan kaynaklanmaktadır. Ancak avukatın temsil yetkisi ise, müvekkiliyle yaptığı avukatlık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Avukatlığın Amacı Avukatlık Kanunu nun 2 nci maddesinde avukatlığın amacı açıklanmıştır. Buna göre; Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmî ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Kanundan da anlaşılacağı üzere, avukatlık, hukuki ilişkilerin düzenlenmesi, hukuki uyuşmazlıkların çözümü ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanması amaçlarına hizmet etmektedir. Avukatın bu amacı yerine getirirken bazı bilgi ve belgelere ulaşması gerekebilir. Bu durumda da yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıfların avukata bu konuda yardımcı olmaları, ulaşılması gereken bilgi ve belgelerin avukatın incelemesine sunulması gerekir. AVUKATLIK MESLEĞİNİN NİTELİKLERİ Avukatlık mesleğinin nitelikleri Avukatlık Kanunu nun 1 nci maddesinde sayılmıştır. Avukatlık Kanunu nun 1 nci maddesi şu şekildedir: Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Buna göre, avukatlık mesleğinin kamu hizmeti, serbest meslek, tekelci ve bağımsızlık nitelikleri mevcuttur. Bireysel Etkinlik Avukatlık mesleğinin niteliklerine avukatlığın tanımından yola çıkarak nasıl ulaşılabilir? Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Kamu Hizmeti Niteliği Kamu hizmeti, siyasal organlar tarafından kamuya yararlı olarak kabul edilen, bir kamu kuruluşunun ya kendisi ya da yakın denetimi ve gözetimi altında özel kesim tarafından yürütülen faaliyetler olarak tanımlanmaktadır. Nitekim avukatlar da mesleki faaliyetlerini, kamu kurumu niteliğindeki baroların denetim ve gözetimleri altında sürdürürler. Avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu sonucuna, avukatlığın amacından yola çıkarak ulaşılabilir. Avukatın görevini yerine getirebilmesi için yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukata yardım etmekle zorunludurlar. Bunun sebebi avukatın kamu hizmeti yapmasıdır. Ayrıca yargılamanın amacı olan hukuk düzeninin korunması ve adaletin gerçekleştirilmesi de kuşkusuz bir kamu hizmetidir. Bu amacın gerçekleştirilmesinde görev alan avukatlar da kamu hizmetini yerine getirmektedirler. Zira avukatlar da yargılama faaliyetine katılmakta ve adil bir karara ulaşma sürecine ortak olmaktadırlar. İhtiyaç duyan herkesin kamu hizmetinden yararlanabilmesi gerekir. Bu açıdan avukatlık faaliyetinden de bir kamu hizmeti olması sebebiyle gereksinme duyan herkes faydalanabilmelidir. Avukatlık hizmetlerinin belli ücret karşılığı yapılması, bu hizmetin herkes tarafından yararlanılması açısından çelişki oluşturmamaktadır. Çünkü kanunlarda düzenlenmiş olan adli yardım müessesesi bu amaca hizmet etmektedir. Adli yardım müessesesi bu parayı veremeyecek durumda olanlar için oluşturulmuştur. Avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olduğunu Avukatlık Kanunu nun 57 nci maddesinden anlamak da mümkündür. Hükümde Görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hâkimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır. ifadesi yer almaktadır. Bu hüküm avukatlığın kamu hizmeti niteliğinin sonuçlarından biridir. Kamu hizmeti niteliğinin göstergelerinden bir diğeri de, avukatın teklif edilen işi sebep göstermek zorunda olmaksızın reddedebileceği ilkesinin istisnalarının olmasıdır. Kamu hizmetinin idare hukuku esaslarına göre çalıştırılan ve kamu görevlisi olarak adlandırılan kişilerce yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Kamu hizmetinin bir kısmı idarece bu esaslara göre çalıştırılan kamu görevlisi olarak nitelenen kişilerce yerine getirilmekteyken, bir kısmı idare hukuku anlamında kamu görevlisi olarak nitelenmesi mümkün olmayan, işlevsel anlamda kamu görevi ifa ettiği söylenen serbest meslek grubundaki kişilerce yerine getirilmektedir. Avukatların verdiği hizmet, bu kapsamda değerlendirilmektedir. Serbest Meslek Niteliği Avukatlık mesleğinin bir diğer niteliği, Avukatlık Kanunu nun birinci maddesinde belirtilen serbest meslek olmasıdır. Serbest mesleğin tanımı, Gelir Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Avukatlık mesleğinin bir diğer niteliği, Avukatlık Kanunu nun birinci maddesinde belirtildiği gibi, serbest meslek olmasıdır. Hukuki meseleler ve kanun işlerinde mütalaa vermek, mahkemeler, hakemler ve yargı yetkisine sahip diğer organlar huzurunda, gerçek ve tüzel kişilerin haklarını dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, söz konusu işlemlere ait her türlü evrakı düzenlemek yetkisi kural olarak sadece baroda yazılı avukatlara aittir. Vergisi Kanunu nda yapılmıştır. Buna göre serbest meslek; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmî ve mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın, şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Avukatlığın serbest meslek olmasının unsurlarından biri, sermayeden çok kişisel çabaya bağlı olmasıdır. Mesleği icra etmek için avukatlık ruhsatını alıp bir baroya kaydolmak; bir büro açıp, gerekli donanıma sahip olmak yeterlidir. Bu donanıma sahip olmak için mesleki bilgi birikimi gerekmektedir. Bunun için lisans düzeyinde eğitim veren bir hukuk fakültesinden mezun olmak ve bir yıllık avukatlık stajını tamamlamak zorunludur. Serbest meslek olmanın diğer bir unsuru, meslek mensuplarının müvekkillerle yapmış oldukları özel hukuk sözleşmeleriyle mesleklerini icra etmeleri ve mesleği icra edenin kişisel özelliklerinin önem taşımasıdır. Avukat, kişisel nitelikleriyle ve başarısıyla iş piyasasında dikkat çeker ve müşteri çevresi oluşturur. Serbest meslek olmanın diğer bir unsuru, avukatın yaptığı işin ticari nitelikte olmamasıdır. Ticari faaliyet, kendi sorumluluğu altında kanunen izin verilmiş, kâr amacına yönelmiş sürekli yürütülen faaliyet olarak anlaşılmaktadır. Avukatlığın ticari faaliyet olarak kabulünü engelleyen, ticari faaliyet bakımından temel unsur olan kâr amacıdır. Zira bilimsel esaslara dayalı icra edilen avukatlık, hekimlik gibi mesleklerin en önemli özelliği meslek mensuplarının kâr amacıyla hareket etmemeleridir. Serbest meslek olmanın başka bir unsuru, işin bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Avukatlıkta kişisel sorumluluk ön plandadır. Avukatlar mesleki faaliyetlerini, vekâlet, hizmet ve eser sözleşmelerine dayanarak yürütürler. Her sözleşme tarafı gibi avukatlarda sözleşmede öngörülen yükümlülükleri yerine getirirler. Bilimsel esaslara dayalı olarak icra edilen serbest mesleklerden biri olan avukatlıkta, müvekkilin avukatına duyduğu güven çok önemlidir. Güven unsuru üstlenilen işin şahsen ifası ile yakından ilgilidir. Güven ilişkisinin, avukatlık faaliyeti bakımından taşıdığı önem sebebiyle, Avukatlık Kanunu nun 36. maddesi ve Avukatlık Meslek Kurallarının 37 nci maddesinde sır saklama yükümlülüğü düzenlenmiştir. Avukatlık Kanunu nun 38/b maddesinde düzenlenen, avukatın, aynı uyuşmazlıkta taraflardan birini temsil ederken diğer taraf için faaliyette bulunmasını yasaklayan hüküm de avukat ile müvekkil arasındaki güven ilişkisinin korunmasına hizmet eder. Mesleğe kabul için aranan ve mesleğe kabul kararının geri alınmasına sebep olabilen kişisel özellikler ve branşa ilişkin eğitim, staj gibi şartlar, reklam yasakları, çelişen çatışan menfaatleri temsil yasağı vb. müvekkilin avukatına duyduğu güvenin temelini oluşturur. Avukatın mesleki faaliyetini yapıp yapmamakta özgür olması, mesleki faaliyeti sırasında dilediği işi alıp almamakta serbest olması, mesleğini yaparken belli bir görüşü savunmaya zorlanamaması, her aşamada işi bırakabilmesi avukatlığın serbest meslek olmasının sonuçlarıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Tekelci Niteliği Genel Olarak Tekel Hakkı Avukatlık mesleğinin tekel oluşturması, dava takibini sadece baroya kayıtlı avukatlar tarafından yapıldığını göstermektedir. Avukatlık Kanunu nun 35 nci maddesi adli işlemleri vekâleten yapma hakkını sadece baroda yazılı avukatlara tanımıştır. Yani hukuki meseleler ve kanun işlerinde mütalaa vermek, mahkemeler, hakemler ve yargı yetkisine sahip diğer organlar huzurunda, gerçek ve tüzel kişilerin haklarını dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, söz konusu işlemlere ait her türlü evrakı düzenlemek yetkisi kural olarak sadece baroda yazılı avukatlara aittir. Ayrıca Avukatlık Kanunu nun 63 ncü maddesinde baroda yazılı olmayanların, avukat unvanını taşıyamayacakları gibi, onlara ait yetkileri de kullanamayacakları düzenlenmiştir. Bu maddelerden anlaşılacağı üzere baroda yazılı avukatlar vekâleten iş ve dava takip etmek konusunda tekele sahiptirler. Örnek Avukatlık Kanunu'nun 35 ve 63'ncü madderine göre baroya kayıtlı avukatların tekel hakkı kapsamı ; Yasa işlerine de ve hukuki konularda görüş bildirmek, Mahkemeler, hakemler ve yargı yetkisine sahip diğer organlar huzurunda, gerçek ve tüzel kişilerin haklarını dava etmek, savunmak ve dava evrakını düzenlemek, İcra işlemlerini yapmak ve takip etmek, Adli işlemleri takip etmek, Resmi dairelerdeki bütün işlemleri takip etmek, Aukatlara ait diğer yetkileri kullanmaktan oluşmaktadır. Tekel Hakkının İstisnaları Avukatların tekel hakkını belirleyen Avukatlık Kanunu nun 35. maddesinin son fıkrası, diğer kanunlarda belirtilen ayrık durumların saklı olduğunu vurgulamaktadır. 1984 yılında Avukatlık Kanunu na eklenen Ek Madde 1 ile kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli avukatlık görevinde çalışanların baro levhasına yazılmaları gerekmemektedir. Bu madde, tekel hakkının istisnalarından biridir. Ek Madde 1 şu şekildedir: Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli olarak avukatlık görevinde çalışanların baro levhasına yazılmaları isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

hakkında bu kanunun avukatlık mesleğine kabul ve ruhsatname verilmesine ilişkin hükümleri aynen uygulanır. Bunlar, görevlerinin gereği olan işleri yaparken baro levhasına kayıtlı avukatların yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Tekel hakkının bir diğer istisnası ise dava vekilliğidir. Hukuk fakültesi mezunu olmayan, ancak 5 yıl süreyle adli görevlerde veya ruhsatnameli olarak aynı süreyle dava vekilliğinde bulunanlar dava vekaleti alma hakkına sahip kılınmışlardı. Ancak dava vekilliği 1939 tarihinde 3499 sayılı Kanun un yürürlüğe girmesinden sonra kaldırılmıştır. Bu tarihten sonra dava vekaleti ruhsatnamesi verilmemiştir. Buna rağmen bu statüyü kazanmış dava vekillerinin 1939 tarihinden sonra da beş avukat bulunmayan yerlerde görev yapabilmesi olanağı kabul edilmiştir. Günümüzde dava vekâleti ruhsatnamesi verilmediği için dava vekillerinin sayısı giderek azalmıştır. Dava takipçileri olarak adlandırılan en az üç avukat ve dava vekili olmayan yerlerde bazı dava ve işleri vekâleten takip etme yetkisine sahip kişiler de, avukatlara tanınan tekel hakkının istisnalarındandır. Dava takipçilerinin görev yapabilmesi için çalışmak istedikleri yerde en az üç avukat veya dava vekilinin olmaması ve o yerin bağlı bulunduğu baroca tutulan listeye yazılmaları gerekir. Bu listeye adını yazdırarak dava takipçiliği yapma hakkını elde eden dava takipçileri ancak o yerdeki hukuk mahkemeleri ve icra iflas dairelerinde dava ve iş takip edebilirler. Tekel hakkının diğer istisnası, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu nda öngörülmüştür. Bu Kanunun 2 nci maddesinde, muhasebeci, muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerin görevleri arasında mali mevzuat ve bunların uygulama ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik etmek gibi görevler sayılmıştır. Bu da, baroya kayıtlı avukat sıfatını taşımayan kimselere avukatlık tekel hakkı kapsamına giren hakların kullanılmasına imkân sağlayan istisnai hâllerden biridir. Sayılan durumlardan başka, davada vekil sıfatını taşıyabilen kişiler bulunmaktadır. Kadastro Kanunu nun 31 nci maddesine göre, davada menfaatleri zıt olmamak şartıyla, kadastro işlerinde karı ve koca birbirlerini vekil tayin edebilirler. Türk Ticaret Kanunu nun 119 ncu maddesine göre, acente aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmeden çıkacak uyuşmazlıklardan dolayı müvekkili adına dava açabilir ve ona karşı da dava açılabilir. Yine Türk Ticaret Kanunu nun 955 nci maddesine göre, gemi müdürü donatma iştirakini mahkemelerde temsil etme hakkına sahiptir. Türk Borçlar Kanunu nun 453 ncü maddesine göre de, kendisine açıkça yetki verilmiş olan ticari vekil de, ticari vekili olduğu kişiyi davada temsil edebilmektedir. Bu açıklamalardan anlaşılan, avukatların mesleği icra etme konusunda tekel hakkının olduğu, dava vekilleri, dava takipçileri ve diğer kanunlarda davaya vekâlet edebilecekleri belirtilen kişilerin, bu yetkilerinin istisnai olduğudur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Ülkemizde Avukatla Takip Zorunluluğunun Olmaması Ülkemizde dava ve takiplerin avukatla takip zorunluluğu bulunmamaktadır. Avukatla takip zorunluluğu, davanın taraflarının veya müdahale ya da ihbar sonucu davaya katılan üçüncü kişilerin davalarının bir avukat tarafından takip edilmesi gerekliliğidir. Bu zorunluluk, tarafların mahkemede kendi davalarını yürütememeleri sebebiyle bir avukatla temsil edilmek zorunda olduklarını gösterir. Kural olarak avukatla takip zorunluluğu, bütün yargılama boyunca devam eder. Bu zorunluluk, davanın tarafları ve fer i müdahil açısından geçerlidir. Avukatla takip zorunluluğu Almanya, Avusturya ve Fransa gibi ülkelerde uygulanmaktadır. Ülkemizde avukatla takip zorunluluğu bulunmamaktadır. Anayasa nın 36 ncı maddesinde herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip oldukları belirtilmiştir. Anayasa da belirtilen bu hak, kişiye bağlı, dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez bir haktır. Avukatlık Kanunu nun 35 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, dava açmaya yeteneği olan herkesin kendi davasına ait evrakı düzenleyebileceği, davasını bizzat açabileceği ve işini takip edebileceği belirtilmiştir. Bu hükümlere göre, avukat eliyle dava açma ve yargılamada avukatın yardımını isteme ülkemizde bir zorunluluk değildir. Dava ehliyetine sahip olan herkes, kendi davasını açabilir. Dava ehliyeti ise, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir vekil aracılığıyla bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyeti olarak tanımlanmaktadır. Tartışma Ülkemizde de avukatla takip zorunluluğu olmalı mıdır? Tartışınız. Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan Tartışma Forumu bölümünde paylaşabilirsiniz. Avukatla Takip Zorunluluğunun Olmamasının İstisnaları Ülkemizde kural olarak avukatla takip zorunluluğu olmamasına rağmen Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu nun bazı maddelerinde bu kurala istisnalar getirilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 79 ncu maddesinde, Davasını kendisi takip eden kimse, duruşmada uygun olmayan tutum ve davranışta bulunursa, hâkim kendisini uyarır; bu uyarılara uyulmaz ve gerekli görülürse kendisini vekil ile temsil ettirmesine karar verip hemen duruşma salonundan dışarıya çıkartılmasını Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

sağlar. hükmü yer almaktadır. Bu şekilde tarafın duruşmada uygun olmayan tutum ve davranışlarının olması hâlinde davayı takip etme, vekille yürütülecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 80 nci maddesinde de tarafın davasını takip edecek ehliyette olmaması hâlinde, davanın bir vekille takibi öngörülmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 80 nci maddesi; Hâkim, taraflardan birinin, davasını bizzat takip edecek yeterlikte olmadığını görürse, ona uygun bir süre tanıyarak, davasını vekil aracılığıyla takip etmesine karar verebilir. Verilen karara uymayan taraf hakkında, yokluğu hâlindeki hükümlere göre işlem yapılır. şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükümler, maddede belirtilen şartlar gerçekleştiğinde hâkimin tarafın avukatla temsil edilmesine karar vereceğini düzenlemektedir. Bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, davaya bakan hâkim tarafından takdir edilecek ve tarafın avukatla temsiline, hâkim tarafından karar verilecektir. Bu açıdan hukukumuzda takdiri avukatla temsil zorunluluğu nun kabul edildiği söylenebilir. Ceza Muhakemesi Kanunu nun 150 nci maddesinin ikinci fıkrasında da zorunlu müdafilik öngörülmüştür. Maddeye göre; Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. Ceza Muhakemesi Kanunu nun 204 ncü maddesinde ise; Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında sanık, duruşma salonundan çıkarılır. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır bulunmasını dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görmezse, oturumu yokluğunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanığın müdafii yoksa mahkeme barodan bir müdafi görevlendirilmesini ister. hükmü yer almaktadır. Bu maddelerde öngörülen durumlarda avukatla takip zorunluluğu ortaya çıkmakta ve bu hâller avukatın tekel hakkı kapsamı içine girmektedir. Bağımsızlık Niteliği Genel Olarak Avukatın Bağımsızlığı Avukatın bağımsızlığı, devlete, müvekkiline yargı ve yürütme organlarına karşı bağımsız olmayı gerektirir. Ayrıca savunma dokunulmazlığının da avukatın bağımsızlığında önemli bir yeri vardır. Avukatların bağımsızlığı, görevleri sırasında avukatlara doğrudan doğruya ya da dolaylı bir kısıtlama, baskı veya müdahale getirmeksizin; adli, idari ve hukuki ilkelerin konulması ve korunmasını ifade eder. Avukatların bağımsızlığı onların hiçbir makamdan izin ve emir almamasını gerektirir. Avukat eğer bir makamın iznine göre mesleğini icra ediyorsa, bu avukatın bağımsız olmadığını gösterir. Avukatın bağımsızlığı, devlete, müvekkiline, yargı ve yürütme organlarına karşı bağımsız olmayı gerektirir. Ayrıca savunma dokunulmazlığının da avukatın bağımsızlığında önemli bir yeri vardır. Avukatın bağımsızlığını bu açıdan devlete karşı, müvekkiline karşı bağımsızlığı ve savunma dokunulmazlığı olarak incelemek yerinde olacaktır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Avukatın Devletle Olan İlişkisi Bakımından Bağımsızlığı Avukatın müvekkilinden bağımsızlığı, faaliyetlerini kendi özgür iradesine göre belirleyebilmesi yanında, müvekkilinin talimatlarıyla da bağlı olması ile birlikte değerlendirilmelidir. Avukatın yerine getirdiği hizmetin bir kamu hizmeti olduğunu belirtmiştik. Kamu hizmeti yapan avukat, devletin bir görevlisi değildir. Yani avukat, görevini yerine getirirken devlette kamu hukuku kuralları içinde yer alan istihdam ilişkisi içinde bulunmaz. Avukatlık serbest bir meslektir, bilimsel esaslar ve mesleki ilkeler çerçevesinde yürütülür. Avukat görevini icra ederken kimseden emir almaz. Zira avukatlıkta astlık üstlük ilişkisi yoktur. Avukatın bu şekilde devlete karşı bağımsız olması, avukatlığın her türlü etki ve baskıdan uzak tutulmasını sağlamıştır. Avukatın devlete karşı bağımsızlığı, mesleğe kabulde devlet baskısının olmamasıyla başlamaktadır. Avukatlık mesleğine kabul koşullarının belirlenmesi, koşullardaki eksiklik durumunda mesleğe kabul edilmeme veya sonradan eksiklik olması hâlinde meslekten çıkarılma konularında devletin takdir hakkının olmaması, avukatın devlete karşı bağımsız olduğunun bir yönünü göstermektedir. Devlete karşı bağımsızlığın bir başka yönünü avukatın yerleşme özgürlüğü gösterir. Yerleşme özgürlüğü, avukatlık için gerekli yeterliliğe sahip olan herkesin, dilediği herhangi bir yerde mesleğe kabul olunması için talepte bulunabilmesidir. Avukatlık için gerekli yeterliliğe sahip ve staj bitim belgesini almış olan kişi, çalışmak istediği yer barosuna başvurarak, o yer barosuna kaydolur. Bu şekilde avukatlık mesleğini icra edebilir. Nitekim Avukatlık Kanunu nun 66. maddesinde bir baro levhasına yazılmış olan avukatın, sürekli olmamak şartıyla Türkiye nin her yerinde avukatlık yapmaya yetkili olduğunu belirtmektedir. Ayrıca avukatın bağımsızlığı, onun serbest bir faaliyet alanına sahip olmasını da gerektirir. Bu açıdan avukat, devlet de dâhil olmak üzere herkese karşı ve herkes yararına temsil faaliyetinde bulunabilir. Avukat, hukuki açıdan hak arayan ve hukuken yardıma ihtiyacı olan kişilerin temsilini yerine getirecektir. Avukatların mesleklerini serbestçe icra edebilmeleri için Avukatlık Kanunu nda özel kurallar bulunmaktadır. Kolluk güçlerinin avukatın görevine giren konularda kendiliğinden soruşturma yaparak, gerek duyduğunda avukatın iş yerini arayarak, siyasi veya gayri hukuki sebeplerle avukatın faaliyetinin engellenmesini önlemek için Avukatlık Kanunu nun 58 nci maddesinde birtakım önlemler getirilmiştir. Maddeye göre, Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hâli dışında avukatın üzeri aranamaz. hükmü öngörülmüştür. Avukatın devlete karşı bağımsızlığının içine yargı organlarına ve yürütmeye karşı bağımsızlığı da dâhil olmaktadır. Savunma avukatının savcı ile karşılıklı eşit haklara sahip olması, savcıdan talimat ve emir almaması avukatın yargı organlarına karşı bağımsızlığının bir göstergesidir. Avukatlık Kanunu nun 58 nci maddesinin ilk fıkrasında avukat hakkında görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı dava açılması savcının isteğine bırakılmamıştır. Soruşturmanın savcı tarafından başlatılması avukatın bağımsızlığını zedeleyeceği düşünülerek, dava açılması Adalet Bakanlığının iznine Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

bağlanmıştır. Ancak izin alınacak merciin Adalet Bakanlığı olması avukatın yürütmeye karşı olan bağımsızlığını zedeler niteliktedir. Yani dava açılması için Adalet Bakanlığından izin alınması, avukatın yürütmeye karşı olan bağımsızlığı ile çelişmektedir. Avukatın devlete karşı bağımsızlığından söz ederken Ceza Muhakemesi Kanunu ndaki bazı hükümlerin de bu amaca hizmet ettiği görülmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu nun 46 ncı maddesinde avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgileri tanık olarak bildirmekten çekinebilecekleri düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 135 nci maddesinde müdafiinin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçlarının, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması maddede belirtilen uygulama kapsamı dışında bırakılmıştır. Ayrıca aynı Kanun un 126 ncı maddesinde şüpheli veya sanık ile avukatı veya müdafii arasındaki mektuplara ve belgelere, bu belgelerin avukatın veya müdafi inin nezdinde bulunduğu süre içinde el konulamaması düzenlenmiştir. Avukatın Müvekkille Olan İlişkisi Bakımından Bağımsızlığı Avukatın müvekkil ile olan ilişkisi bakımından bağımsızlığı incelenirken, Avukatlık Kanunu nun 1 nci maddesi ve Meslek Kurallarının 2 nci maddesi göz önünde tutulmalıdır. Meslek Kurallarının 2 nci maddesine göre, avukat, mesleki çalışmasında bağımsızlığını korumalı ve bu bağımsızlığı zedeleyecek iş kabulünden kaçınmalıdır. Avukatın müvekkilinden bağımsızlığı, faaliyetlerini kendi özgür iradesine göre belirleyebilmesi yanında, müvekkilinin talimatlarıyla da bağlı olması ile birlikte değerlendirilmelidir. Avukat görevini icra ederken, müvekkilinin toplumca sevilmesi ya da nefret edilmesi ile ilgilenmemeli, görev yaparken bu duygu ve düşüncelerden arınıp işini icra etmelidir. Ayrıca avukat, siyasal, ideolojik, dinî ve ekonomik amaçlı toplumsal akımlara ve güç gruplarına karşı avukatlık görevini icra ederken, objektif davranmalı ve savunulan görüşün ya da akımın yandaşıymış izlenimi vermemelidir. Avukat müvekkili ile olan ilişkisinde ve onun isteklerini yerine getirirken bağımsızlığını korumalıdır. Örneğin avukatın müvekkili ile vekâlet ilişkisi dışında ekonomik bağlantılara girişmesi hâlinde bağımlılık tehlikesi ortaya çıkacaktır. Bu sebeple Avukatlık Kanunu nun 164 ncü maddesindeki dava sonucuna katılma yasağı, avukatın müvekkilinden bağımsızlığına hizmet etmektedir. Avukatın kendisine teklif edilen vekâlet işlerini kabul edip etmemekte serbest olması ve her zaman vekâletten çekilebilmesi de avukatın müvekkilden bağımsız olduğunu gösterir. Avukatın vekâlet teklifini ret veya kabul konusunda gerçekten bağımsız olması avukatın ekonomik bakımdan rahat olmasıyla yakından ilgilidir. Avukatın niteliğine uygun faaliyette bulunabilmesi açısından, avukatın ekonomik bağımsızlığının bulunması gereklidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Ayrıca avukatın müvekkilin talimatlarıyla bağlı olması, bu talimatların mesleki yükümlülükleri ihlal etmesi hâlinde yerine getirilmeyeceği şeklinde anlaşılmalıdır. Avukatın Savunma Dokunulmazlığı Avukatın, yargı mercileri veya idari makamlara yaptığı yazılı ve sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili somut isnatlarda veya olumsuz değerlendirmelerde bulunması hâlinde hakaret suçu oluşsa da ceza verilmemesi, avukatın savunma dokunulmazlığını gösterir. Savunma dokunulmazlığından faydalanabilmek için yargılamanın tarafı, taraf avukatı veya sanık müdafii olmak gerekmektedir. Bu da savunma dokunulmazlığının şartlarından biridir. Avukatın görevini icra ederken bağımsız olması devlete, müvekkiline, yürütmeye ve yargı organlarına karşı bağımsız olmasını içerir. Ayrıca Türk Ceza Kanunu nun 128 nci maddesinde yer alan iddia ve savunma dokunulmazlığı da avukatın bağımsızlığı kapsamına girmektedir. Savunma dokunulmazlığı, davanın başlamasından bitimine kadar yargılama makamlarına davayla ilgili olarak verilen dilekçe ve yazılarla her türlü belgenin ve yargılama makamları huzurunda yapılan iddia ve savunmaların içerdiği hakaret içerir yazı ve sözlerden dolayı bunları sarf eden taraflar, vekil, müdafi, mübaşir ve kanuni temsilciler hakkında cezai takibat yapılmamasını ifade eder. Bu, adaletin herhangi bir engelle karşılaşmaksızın sağlanması amacını taşır. Avukatın, yargı mercileri veya idari makamlara yaptığı yazılı ve sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili somut isnatlarda veya olumsuz değerlendirmelerde bulunması hâlinde hakaret suçu oluşsa da ceza verilmemesi, avukatın savunma dokunulmazlığını gösterir. Hakaret kural olarak suçtur; ancak hakaret içeren söz ve ifadeler ile hukuken korunmaya değer menfaat izlenmekte ise ve ancak o onur kırıcı söz ve ifadeyle o menfaat gerçekleşmekte ise bu meşru sayılmaktadır. Avukata tanınan savunma dokunulmazlığının şartlarından ilki, bu dokunulmazlığın sadece hakaret suçu için kabul edilmesidir. Türk Ceza Kanunu nun 125 nci maddesinde hakaret suçu: Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırma şeklinde tanımlanmıştır. Diğer bir şart, avukat tarafından işlenen hakaret suçunun yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde işlenmesidir. Yargı mercilerini, yargı görevi yapan yüksek mahkemeler, adli, idari ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile cumhuriyet savcısı ve avukatlar olarak anlaşılmalıdır. Hakaret suçunun, yargı mercileri veya idari makamlara verilen dilekçe ya da bunun dışındaki evrak gibi yazılı başvuru ile veya sözlü başvuru ile işlenmesi de başka bir şart olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple örneğin el ile yapılan hareketin savunma dokunulmazlığı ile ilgisi bulunmamaktadır. Savunma dokunulmazlığından faydalanabilmek için yargılamanın tarafı, taraf avukatı veya sanık müdafii olmak gerekmektedir. Bu da savunma dokunulmazlığının bir diğer şartıdır. Savunma dokunulmazlığının son şartı ise, hakarete ilişkin değerlendirmelerin gerçek ve somut vakıalara dayanması ve bu olumsuz değerlendirmelerin uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Savunma dokunulmazlığının bu şartlarının mevcut olmadığı hakaret suçlarında, avukat hem suç olan bu eylemi sebebiyle ceza almakta hem de tazminata mahkûm edilmektedir. Bu suçu meydana getiren hareketin meslek kuralarına aykırılık oluşturması hâlinde avukata disiplin cezası da verilebilmektedir. Savunma dokunulmazlığı, savunma hakkının icrası şeklindeki hukuka uygunluk sebebidir. Bu hakkın icrasının hukuka uygunluk sebebi sayılması için de failin doğrudan doğruya kullanabileceği bir sübjektif hakkının bulunması, hakkın icrası ile suç arasında bağlantı olması ve savunma hakkının kötüye kullanılmamış olması gerekir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Özet Avukatlık, her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların, adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve genellikle hukuk kurallarının tam olarak uygulanması hususunda, yargı organları ve hakemlerle resmî ve özel kurumlara yardım etmek amaçlarıyla hukuki bilgi ve tecrübelerin, adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis edilmesi suretiyle kamu hizmetinin görülmesidir. Avukatlık mesleğinin; kamu hizmeti, serbest meslek, tekelci ve bağımsızlık nitelikleri bulunmaktadır. Hukuk düzeninin korunması ve adaletin gerçekleştirilmesinde görev alan avukatlar kamu hizmeti ifa etmektedirler. Bu görevi yerine getirirken yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukata yardım etmekle zorunludurlar. Sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmî ve mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak tanımlanan serbest meslek,avukatlık mesleğinin niteliklerinden bir diğeridir. Hukuki meseleler ve kanun işlerinde mütalaa vermek, mahkemeler, hakemler ve yargı yetkisine sahip diğer organlar huzurunda, gerçek ve tüzel kişilerin haklarını dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, söz konusu işlemlere ait her türlü evrakı düzenlemek yetkisi kural olarak sadece baroda yazılı avukatlara aittir. Bu da avukatlığın tekelci niteliğini gösterir. Avukatların bağımsızlığı, görevleri sırasında avukatlara doğrudan doğruya ya da dolaylı bir kısıtlama, baskı ya da müdahale getirmeksizin, adli, idari ve hukuki ilkelerin konulması ve korunmasını ifade eder. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Ödev Avukatlık mesleğinin bağımsızlık niteliği ile kamu hizmeti niteliğinin birbiriyle bağdaşıp bağdaşmadığı hakkındaki görüşlerinizi 200 kelimeyi geçmeyecek şekilde belirtiniz. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan Ödev bölümüne yükleyebilirsiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan Bölüm Sonu Testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a) Ülkemizde avukatlığın meslek hâline gelmesi Muhamat Kanunu ile olmuştur. b) Avukatlık Kanunu nda avukatlığın tanımı yapılmıştır. c) Avukat, yargının bir çalışanı konumundadır. d) Avukat, taraf temsilcisidir. e) Avukatlık, her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların çözümünde, hukuki bilgi ve tecrübelerin kullanılarak adaletin gerçekleşmesine hizmet edilmesidir. 2. Avukatlığın amacı ile ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? a) Avukatlık, hukuki ilişkilerin düzenlenmesi amacına hizmet eder. b) Avukatlık, hukuki uyuşmazlıkların çözümü amacına hizmet eder. c) Avukatlık, hukuk kurallarının tam olarak uygulanması amacına hizmet eder. d) Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. e) Avukatlara görevlerini yerine getirirken yardımcı olmak zorunda olan organlar, avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgelerin asıllarını avukatlara vermek zorundadırlar. 3. Aşağıdakilerden hangisi avukatlık mesleğinin niteliklerinden biri değildir? a) Kâr amacıyla yapılması b) Serbest meslek olması c) Kamu hizmeti görmesi d) Tekele sahip olması e) Bağımsız olması 4. Aşağıdakilerden hangisi avukatlığın kamu hizmeti niteliğinin sonuçlarından biri değildir? a) Avukatların mesleki faaliyetlerini, kamu kurumu niteliğindeki baroların denetim ve gözetimleri altında sürdürmeleri b) Hukuk düzeninin korunması ve adaletin gerçekleştirilmesinde görev almaları c) Avukatın teklif edilen işi sebep göstermek zorunda olmaksızın reddedebilmesi d) Avukatların görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hâkimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümlerin uygulanması e) Avukatlık hizmetinden ihtiyaç duyan herkesin faydalanabilmesi Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

5. Serbest meslek olan avukatlıkla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? a) Kişisel çabadan çok, sermayeye bağlı bir meslektir. b) Ticari amaç güdülerek yapılan bir meslektir. c) İşverene bağımlı olarak gerçekleştirilen bir meslektir. d) Avukatın kişisel özelliklerinin önem taşıdığı bir meslektir. e) Gelen her işin alınmak zorunda olduğu bir meslektir. 6. Aşağıdakilerden hangisi avukat müvekkil ilişkisindeki güven unsurunu oluşturan ögelerden biri değildir? a) Mesleğin şahsen ifa edilmesi b) Avukatların reklam yapmalarının yasak olması c) Avukatların sır saklama yükümlülüklerinin olması d) Avukatların, aynı uyuşmazlıkta taraflardan birini temsil ederken diğer taraf için faaliyette bulunmalarının yasak olması e) Avukatların her aşamada işi bırakabilmeleri 7. Aşağıdakilerden hangisi avukatların tekel hakkının kapsamı içinde yer almaz? a) Yasa işlerine ve hukuki konularda görüş bildirmek b) Gerçek ve tüzel kişilerin haklarını dava etmek ve savunmak c) Davaları karara bağlamak d) İcra işlemlerini yapmak ve takip etmek e) Adli işlemleri takip etmek 8. Aşağıdakilerden hangisi avukatın tekel hakkının istisnalarından biri değildir? a) Kendi bürosu olan avukat b) Kamu kurumundaki avukat c) Dava vekili d) Dava takipçisi e) Ticari vekil 9. Aşağıdakilerden hangisi avukatın devlete karşı bağımsızlığının ögelerinden biri değildir? a) Avukatların diledikleri yerde mesleklerini icra etmeleri b) Avukatların mesleklerini icra ederken kimseden emir almamaları c) Avukatların yazıhanelerinin ve konutlarının ancak mahkeme kararı ile aranabilmesi d) Avukatların her aşamada işi bırakabilmeleri e) Savunma avukatının savcı ile karşılıklı eşit haklara sahip olması Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

10. Aşağıdakilerden hangisi avukatın savunma dokunulmazlığının şartlarından biri değildir? a) Sadece hakaret suçu açısından geçerlidir. b) Hakaret suçunun işlenme şekli hakkında bir sınırlama yoktur. c) Hakaret suçunun yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde işlenmesi hâlinde dokunulmazlık söz konusu olur. d) Hakarete ilişkin değerlendirmeler gerçek ve somut vakıalara dayanmalıdır. e) Hakarete ilişkin değerlendirmelerin uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir. Cevap Anahtarı: 1.B, 2.E, 3.A, 4.C, 5.D, 6.E, 7.C, 8.A, 9.D, 10.B Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Aday, N. (1994). Avukatlık Hukukunun Genel Esasları, İstanbul. Akkan, M. (2010). Medeni Usul Hukukunda Avukatla Temsil Zorunluluğu, Ankara. Deliduman, S. (2003). Medeni Yargıda Avukatlık, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. VII (S: 1 2), s. 377 385. Erem, F. (1986). Hakim Avukat İlişkisi, Ankara Barosu Dergisi, S. 1, s. 22 26. Güner, S. (2007). Avukatlık Hukuku, 3. Baskı, Ankara. Kocaoğlu, S. (2011). Müdafi, Ankara. Sungurtekin Özkan, M. (2006). Avukatlık Hukuku, 1. Baskı, İzmir. Sungurtekin Özkan, M. (2012). Avukatlık Mesleği, Avukatın Hak ve Yükümlülükleri, 3. Baskı, İzmir. Ulukapı, Ö./ Akcan, R./ Ercan, İ. (2002). Kaynakçalı, İçtihatlı ve Notlu Avukatlık Hukuku Mevzuatı, Konya. Üstündağ, S. (1989). Medeni Yargılama Hukuku, C. I II, 4. Baskı, Ankara. Yılmaz, E. (1995). Bir Meslek Olarak Dünden Yarına Avukatlık, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, S. 44, s. 193 208. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20