Hiperimmunoglobulinemi D ve Periyodik Ateþ Sendromu
|
|
- Bariş Bozer
- 5 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Hiperimmunoglobulinemi D ve Periyodik Ateþ Sendromu HYPERIMMUNOGLOBULINEMIA D AND PERIODIC FEVER A. Zafer ÇALIÞKANER*, Yavuz BAYKAL**, Salih PAY* * Uzm.Dr.,Gülhane Askeri Týp Akademisi Ýç Hastalýklarý BD, ** Doç.Dr.,Gülhane Askeri Týp Akademisi Ýç Hastalýklarý BD, ANKARA Periyodik ateþ ile karakterize klinik tablolarýn taný ve ayýrýcý tanýsý bazen ileri laboratuvar tetkikleriyle bile tam olarak yapýlamamaktadýr. Hastalar bilinen periyodik ateþ sendromlarýndan birine tamamen uymadýðýnda ya da birkaçýnýn birden özelliklerini taþýdýðýnda taný iyice zorlaþmaktadýr yýlýnda Hollanda da Dr. Jos W. M. Van Der Meer ve arkadaþlarý, periyodik ateþ nedeniyle uzun süre takip edilen ancak kesin tanýlarý konulamamýþ 6 hastada, daha önce tanýmlanmamýþ bazý klinik ve laboratuvar özelliklerin birlikteliðini ortaya koydular. Bu hastalarda (3 erkek, 3 kadýn) yýllardýr devam eden ve ateþ yüksekliði ile seyreden ataklar vardý. Bazý özellikleriyle ailesel akdeniz ateþi (AAA) ile benzer bir klinik tablo izleniyordu. Ancak AAA de bulunmayan bazý önemli bulgularla bu sendromdan ayrýlmaktaydý. Hastalarda ateþ, karýn aðrýsý, artralji, artrit yanýnda baþ aðrýsý, servikal lenf bezlerinde büyüme ve bazen diare gözlenmekteydi. Klinik ve laboratuvar olarak uzun süre tetkik edilerek benzer bulgular sergileyen diðer hastalýklardan ayýrýcý tanýlarý yapýldý. Laboratuvar tetkiklerinde akut faz reaktanlarýnda artýþa eþlik eden önemli bir bulgu daha tespit edildi. Bu hastalarýn hepsinde serum immunglobulin D düzeyleri belirgin olarak yüksekti. Van Der Meer ve arkadaþlarý daha önce herhangi bir sendromla birlikte tanýmlanmamýþ olan bu özellik nedeniyle, hastalarýndaki klinik tabloyu yeni bir sendrom olarak yorumladýlar ve "hiperimmunoglobulinemi- Geliþ Tarihi: Yazýþma Adresi: Dr.Yavuz BAYKAL GATA Ýç Hastalýklarý BD Etlik, ANKARA D ve periyodik ateþ sendromu" olarak adlandýrdýlar (1). Hiperimmunoglobulinemi-D ve periyodik ateþ sendromu, herediter periyodik ateþ sendromlarý içinde yeralýr. Bu grupta yeralan diðer sendromlar, ailesel akdeniz ateþi ve ailesel Hibernian ateþtir. Ailesel Hibernian ateþ sadece Ýrlandalý birkaç ailede tanýmlandýðý için bu adla adlandýrýlmýþtýr. Herediter periyodik ateþ sendromlarý, belirli aralýklarla tekrarlayan ateþli dönemler ve diðer inflamasyon bulgularý ile seyreden kalýtsal hastalýklardýr (2). Görülme Sýklýðý Hastalýk "hiperimmunoglobulinemi D ve periyodik ateþ sendromu" ya da kýsaca "hiperimmunoglobulin D sendromu" olarak adlandýrýlýr. Ortak terminoloji olarak "HIDS" kabul edilmiþtir (3). Bugün için nadir görülen bir hastalýk olarak tanýmlanmaktadýr. Görülme sýklýðý ile ilgili henüz kesinleþmiþ istatistiksel bir deðer yoktur. Çünkü bildirilen toplam olgu sayýsý yaklaþýk 70 hasta ile sýnýrlýdýr. Hastalarýn çoðu Avrupa ülkelerine aittir. Avrupa dýþýnda, Japonya ve Amerika Birleþik Devletleri'nden birer olgu bildirimi vardýr. Ýki hasta Türkiye den, kalan hastalar sýklýk sýrasýna göre Hollanda, Fransa ve Ýtalya dan bildirilmiþtir (3-6). HIDS nun Avrupa ülkelerinde sýk görülmesi gibi bir eðilim olmakla birlikte, olgularýn bu yönde deðerlendirilmemeleri ve Ig D düzeyi ölçümlerinin yaygýn olmamasý nedeniyle olgu sayýsý ve daðýlýmý sýnýrlý kalmaktadýr (3). Etyoloji Etyolojisi tam olarak bilinmemektedir. "Uluslararasý Hiper-IgD Çalýþma Grubunun verileri 226 T Klin Týp Bilimleri 1998, 18
2 hastalýðýn herediter karakterini ortaya koymaktadýr. Hastalardan önemli bir kýsmýnda ailesel daðýlým vardýr. Aile çalýþmalarý otozomal resessif geçiþle uyumludur (3,4). AAA ile olan klinik yakýnlýðý nedeniyle genetik benzerliði de düþünülmüþtür. AAA ya neden olan gen (MEF geni) 16. Kromozomun kýsa kolundadýr (7). Drenth ve arkadaþlarý HIDS lu 10 aileden 19 hasta ve 28 etkilenmemiþ birey üzerinde yaptýklarý bir çalýþmada MEF geni ile ayný lokusta yeralan bir mutasyon tespit edememiþlerdir. Ayrýca HIDS dan sorumlu olduðu düþünülen diðer gen bölgelerinde de (17q ve 14q) mutasyon gösterilememiþtir (8). Patogenez HIDS nun patogenezi tam olarak açýklanabilmiþ deðildir. Fakat ateþ yüksekliði ve akut faz reaksiyonu gözlendiði için sitokinlerin rolü üzerinde durulmuþtur. "Anormal" sitokin üretiminin hastalýðýn semptomlarýndan ve hatta poliklonal Ýg D yüksekliðinden sorumlu olabileceði düþünülmektedir. Yapýlan deðiþik çalýþmalarda ataklar sýrasýnda sitokin aktivasyonu olduðu gösterilmiþtir. C reaktif protein, solubl tip II fosfolipaz A2, TNFa ve sirküle IL-6 düzeyleri ataklar sýrasýnda artmakta, buna karþýn IL-1a, IL-1b ve IL-10 düzeyleri ise artmamaktadýr (3,9,10). Yüksek Ýg D düzeylerinin patogenezde rol oynadýðý doðrultusunda da görüþler mevcuttur. Ýg D nin fonksiyonlarý hakkýnda bilgiler sýnýrlýdýr. Normalde kanda çok düþük konsantrasyonlardadýr. Temel olarak geliþmekte olan B lenfositlerin yüzeyinde yer alýr. Sigara içenlerde hafif yüksek deðerleri, tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlar sonrasýnda belirgin yüksek deðerleri tespit edilmiþtir (1). HIDS lu hastalarda genetik nedenlerle Ýg D üretiminin artmýþ olabileceði ileri sürülmüþtür. Bu görüþe göre, deðiþik antijenlerle temas sonucunda Ýg D immun kompleksleri oluþmakta, bunlarýn makrofajlarý tetiklemesiyle sitokin üretimi artmakta ve sonuçta semptomlar ortaya çýkmaktadýr. Ayrýca bu Ýg D immun kompleksleri kompleman sistemini de aktive etmektedir (1,9,11). Bir çalýþmada AAA de kompleman 5a inhibitörünün olmadýðýný ve hastalýðýn klinik bulgularýyla iliþkili olabileceði ileri sürülmüþtür. HIDS da da benzer þekilde antiinflamatuvar bir maddenin yokluðu düþünülmektedir (3,12). Klinik Bulgular HIDS tipik olarak çok küçük yaþlarda ortaya çýkmaktadýr. Hastalarýn çoðunda ilk febril atak 1 yaþýný doldurmadan gözlenir. Hayatýn ilk haftasýndan 53 yaþýna kadar deðiþen ortaya çýkýþ zamanlarý bildirilmiþtir. Ataklar baþladýktan sonra ömür boyu sürmektedir (3,4,9,13). Ataklarýn tüm hastalarda gözlenen asýl bulgusu yüksek ateþtir. Ortalama 4-8 haftada bir þikayetler ortaya çýkmakta ve her atak 5-7 gün süreyle devam etmektedir (1,4,14). Atak süresi ile ilgili olarak 1 gün ile 42 gün arasýnda deðiþen süreler bildirilmiþtir (15). Ataklarýn baþlamasýna neden olan faktörler tam olarak bilinmemekle birlikte, hastalarýn %54 ünde uygulanan bir immünizasyon ataðý baþlatmýþtýr (1,4). Bazý hastalar atak öncesinde baþaðrýsý, kas güçsüzlüðü, burunda týkanýklýk gibi prodromal semptomlar tanýmlarlar (1,11). Ateþ titremeyle birlikte ani olarak yükselir. Genellikle 39 C nin üzerindedir. (38 C-41 C). Yüksek ateþ önce bir plato çizer, daha sonra 5-7 gün içinde yavaþ bir þekilde kendiliðinden düþer (10,13). Ateþ yüksekliðine eþlik eden en önemli bulgulardan birisi lenfadenopatidir. Hastalarýn %94 ünde görülür. Genellikle servikal lenf nodlarý tutulur. Lenf nodu hassastýr, büyümüþtür ve palpasyonla aðrýlýdýr (4,15). Ataklarýn diðer önemli bir bulgusu da karýn aðrýsýdýr. %72 hastada gözlenir. Karýn aðrýsý ile birlikte bulantý, kusma ve diare de olabilir (1,4,9,15). Abdominal þikayetler, AAA de görülenden daha az sýklýkta ve þiddette gözlenmektedir (1). HIDS da eklem tutulumu da görülmektedir. %80 hastada poliartralji þeklindedir. Baþlýca diz ve ayak bileði eklemleri tutulur. %68 hastada destrüktif olmayan artrit görülür, atak sonrasýnda eklemlerde sekel kalmaz (3,4,16). Ataklar sýrasýnda hastalarýn yaklaþýk yarýsýnda baþaðrýsý tespit edilmiþtir (1,4). Serozit sadece %6 hastada görülür ve belirgin bir semptom deðildir (1,3,4). Hastalarýn %82 sinde, her zaman gözlenmemekle birlikte, atak sýrasýnda deðiþik cilt lezyonlarý ortaya çýkar. En sýk kollarda ve bacaklarda, bazen gövdede gözlenir. Gluteal bölgede, belde ya T Klin J Med Sci 1998,
3 da boyunda da olabilir. Eritematöz maküller en sýk görülen lezyonlarýdýr (%42). Bunu eritematöz papüller takip eder ve %34 hastada gözlenir. Diðerleri ürtikeriyal lezyonlar ve eritematöz nodüllerdir. Tipik olarak ateþ yüksekliði ile birlikte ortaya çýkar ve ataklar arasýndaki dönemlerde gözlenmezler. Genellikle herhangi bir yakýnma ile birlikte olmamakla birlikte, çok az hastada lezyonlarda aðrý ya da kaþýntý gibi yakýnmalar olabilir. Ýg D düzeyi ile cilt bulgularýnýn ortaya çýkma sýklýðý arasýnda korelasyon yoktur. Cilt biyopsi bulgularý hastadan hastaya, hatta ayný hastanýn deðiþik biyopsi örnekleri arasýnda farklýlýklar gösterir. Temel histopatolojik bulgu vaskülittir. Epidermiste minimal lenfosit veya polimorfonükleer lökosit (PMNL) infiltrasyonu, dermiste deðiþen derecelerde damar çevresinde lenfosit veya PMNL infiltrasyonu, lökositoklasis ve eritrositlerin damar dýþýna çýkmasý gözlenir (15). Ýmmunofluoresans incelemede, damar çevrelerinde granüler tarzda Ýg D ve C3 birikimi gösterilmiþtir (11). Hastalar ataklar arasýndaki dönemlerde tamamen asemptomatiktir. Laboratuvar Bulgular HIDS nun en önemli laboratuvar bulgusu doðal olarak sendroma adýný veren serum Ýg D düzeyinin yüksekliðidir. Ýg D normal deðeri 100 IU/L nin altýndadýr. Hastalarýn tümünde bu deðer 100 IU/L nin üzerindedir IU/L ye kadar yüksek deðerler bildirilmiþtir. Ataklar arasý semptomsuz dönemlerde de Ýg D düzeyi yüksek olarak kalmaktadýr. Deðerlerde ateþli dönemlerde artýþ, semptomsuz dönemlerde azalma þeklinde bir dalgalanma da gözlenmez. Ayrýca hastalarýn % 82 sinde Ýg A düzeylerininde de minimal yüksek olduðu tespit edilmiþtir. Ýg A yüksekliði de Ýg D düzeylerinde olduðu gibi süreklidir (1,4,14,16). Atak süresince akut faz reaktanlarý yüksektir. Lökositoz ve nötrofili vardýr. Total lökosit sayýsý /mm 3 arasýnda deðiþir. C reaktif protein ve eritrosit sedimentasyon hýzý artar. IL-6 ve TNF a düzeyleri de ataklar sýrasýnda yükselmektedir. Bu deðerler ataklar arasý semptomsuz dönemlerde normal sýnýrlardadýr (1,4,9,16). Ancak bazý çalýþmalarda, hastalýðýn semptomsuz dönemlerinde de devam eden inflamasyon bulgularý olduðunu gösteren sonuçlar elde edilmiþtir (17). Nadir olgularda semptomlarla birlikte proteinüri, eritrositüri ve idrarda eritrosit silendirleri de gözlenmiþ ve ileri tetkiklerle bu bulgulara neden olabilecek altta yatan baþka bir patoloji olmadýðý gösterilmiþtir (11). Kompleman düzeyleri normaldir, organ spesifik antikorlar, romatoid faktör, ANA ve anti dsdna negatiftir (16). HIDS da hiçbir hastada amiloid birikimi gösterilmemiþtir (3, 4,14). Lenf nodu biyopsi örneklerinde B hücre hiperplazisi ve Ýg D ve Ýg A pozitif plazma hücreleri mevcuttur (1). Ayný bulgular rektum, akciðer ve kemik iliði biyopsilerinde de gösterilmiþtir (14). Ayýrýcý Taný HIDS diðer periyodik ateþ sendromlarýndan ayrý bir klinik tablo olarak kabul edilmektedir. Ayýrýcý tanýsý yapýlmasý gereken en önemli hastalýk "Ailesel Akdeniz Ateþi"dir. Her iki hastalýðýn tekrarlayan febril ataklar, karýn aðrýsý, artrit ve akut faz reaktan cevabý gibi benzer özellikleri vardýr. Ancak HIDS in, AAA den farklý bir hastalýk olduðunu gösteren klinik ve laboratuvar bulgularý mevcuttur. Herþeyden önce görüldükleri etnik gruplar farklýdýr. AAA hemen daima Yahudilerde, Araplarda, Ermenilerde, Türklerde ve diðer Akdeniz ülkelerinde görülmektedir. Þimdiye kadar bildirilmiþ olan HIDS olgularý ise daha çok Avrupa kýtasýna aittir. Ancak, daha önce de vurgulandýðý gibi, olgularýn deðerlendirilmesinde HIDS nun akla getirilmesi ve Ýg D düzeyi ölçümlerinin daha sýklýkla yapýlmasýyla belki de bu daðýlýmýn Avrupa ya sýnýrlý kalmadýðý görülebilecektir (1,3,11). Lenfadenopati AAA de klinik özellikleri belirleyen bir bulgu deðildir. Genellikle ataklar sýrasýnda lenfadenopati görülmez. Buna karþýn serozit AAA de önemli bir bulgu iken, HIDS li hastalarda çok nadir olarak gözlenir. Abdominal ataklar AAA de sýk görülen ve aðýr seyreden bir tablo olmasýna karþýn HIDS de daha az sýklýkta ve þiddette görülmektedir (1,3,4). AAA de "erizipel benzeri eritem" en spesifik ve karakteristik cilt lezyonu olarak kabul edilir. Daha çok artritle seyreden AAA ataklarýyla birlikte görülme eðilimi vardýr. Bu lezyon cm çaplý, 228 T Klin Týp Bilimleri 1998, 18
4 kenarlarý düzgün kýrmýzý lekeler tarzýndadýr. Alt ekstremitede bacaðýn dorsalinde, ayak bileðinde bazen de diz eklemi üzerinde ortaya çýkar. Lezyon üzerinde cilt sýcak ve hassastýr. Kolþisin tedavisi cilt bulgularýnýn sýklýðýný belirgin derecede azaltýr (18). HIDS de görülen cilt lezyonlarý ise AAA den farklýdýr. Nadir bazý hastalarda lezyonda aðrý ya da kaþýntý tanýmlanmakla birlikte genellikle semptomsuzdur (15). AAA de ataklar sýrasýnda verilen kolþisine belirgin bir cevap gözlenir. Ayný þekilde idame tedavisi olarak kullanýlan kolþisin ile ataklarýn sýklýðý, þiddeti ve süresi azaltýlabilmektedir. Çalýþmalarýn bir kýsmýnda HIDS da hastalarýn kolþisinden fayda gördüðü bildirilmiþse de (1,15), bu hastalýkta AAA deki kadar etkili olmadýðý düþünülmektedir (11,14,16). HIDS de bazý hastalarda atak öncesinde baþaðrýsý, kas güçsüzlüðü, burunda týkanýklýk gibi prodromal semptomlar olabilmektedir (11). Baþaðrýsý ataklara eþlik eden bir bulgudur. AAA de de ataklar sýrasýnda baþaðrýsý görülebilir. Buna ek olarak bazý hastalarda aseptik menenjit, antiepileptiklere cevap vermeyen ancak kolþisin tedavisiyle ortadan kalkan epileptik ataklar gibi daha ileri nörolojik bulgular da bildirilmiþtir (19) HIDS da ise bu tip nörolojik tablolar gözlenmemektedir. AAA de hastalar atak sýrasýnda daha çok konstipasyon tanýmlarlarken, HIDS de diare görülmektedir (1). HIDS de tüm hastalarda gözlenen laboratuvar bulgusu poliklonal Ýg D yüksekliðidir. AAA de yapýlan çalýþmalarda serum Ýg D düzeyleri normal sýnýrlarda bulunmuþtur. Bu iki hastalýðý birbirinden ayýran en önemli özellik budur (1,3,11). Periyodik ateþle seyreden diðer hastalýklarda Ýg D yüksekliði saptanmamýþtýr. Jüvenil kronik artritler, CINCA (nörolojik, kutanöz ve artiküler bulgularla seyreden kronik infantil sendrom) ve Still hastalýðýnda da benzer þekilde febril ataklar ve eklem bulgularý görülebilmektedir. Ancak HIDS, artrit ataklarýnýn uzun sürede bile eklemde hasar oluþturmamasý, ateþin ani yükselip, plato çizerek kademeli olarak kendiliðinden düþmesi gibi özellikleriyle bu hastalýklardan ayrýlmaktadýr (3,11). Ailesel Hibernian ateþ, çoðu özellikleriyle AAA ve HIDS'na benzemektedir. Sýnýrlý sayýda olgu bildirilmiþtir. Bu olgularýn tamamý Ýrlandalýdýr. Hastalýk sadece bir etnik gruba sýnýrlý kalmasý ve normal Ýg D düzeyleri ile HIDS'dan ayrýlmaktadýr (2). Ailesel kronik ürtiker hikayesi ve ürtiker ile birlikte ateþ, eklem aðrýsý, sindirim sistemi þikayetleri ve lenf nodu büyümeleri olan hastalarda da HÝDS 'nun ayýrýcý tanýda düþünülmesi gerektiði bildirilmiþtir (20). Tedavi ve Prognoz Hastalýðýn spesifik bir tedavisi olmayýp daha çok semptomatik tedavi uygulanmaktadýr. Parasetamol ve nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar semptomlarýn tedavisinde kullanýlmaktadýr. Kolþisinden tüm hastalar ayný oranda fayda görmemektedirler ve etkinliði tartýþmalýdýr. Sitokinlerin farmakolojik modülasyonu tatminkar sonuçlar verebilecektir. Daha fazla sayýda olgunun tanýmlanmasý, fizyopatoloji ve tedavide geliþmeler için gereklidir. Hastalýk ömür boyu sürmesine karþýn prognozu genel olarak iyidir (3,4,13). HIDS ve gebelik birlikteliði de gözlemlenmiþ ve hastalýðýn gebelik komplikasyonlarýný artýrmadýðý ve fetus üzerine olumsuz etkilerinin olmadýðý ortaya konmuþtur. Hatta atak sýklýðýnýn gebelik sýrasýnda azaldýðý da tespit edilmiþtir (21). KAYNAKLAR 1. Van der Meer JW, Vosen JM, Radl J, et al. Hyperimmunoglobulinemia D and periodic fever: A new syndrome. The Lancet 1984; Kastner DL. Intermittent and periodic arthritic syndromes. In: McCarty DJ, Koopman WJ: Arthritis ans Allied Conditions. 30th ed. Philadelphia, London: Lea & Febiger, 1997: 2(67): Drenth JP, Powel JR. Hyperimmunoglobulinemia D syndrome. The Lancet 1995; 345: Drenth JP, Haagsma CJ, Van der Meer JW. Hyperimmunoglobulinemia D and periodic fever syndrome. The clinical spectrum in a series of 50 patients. International Hyper- Ig D Study Group. Medicine Baltimore, 1994: 73: Topaloðlu R, Saatçi Ü. Hyperimmunoglobulinemia D and periodic fever mimicking Familial Mediterranean Fever in the Mediterranean. Postgrad Med J 1991; 67: Drenth JP, Weemaes CM. First patients with hyperimmunoglobulinemia D syndrome from the United States. Pediatr Infect Dis J 1996; 15: T Klin J Med Sci 1998,
5 7. Drenth JP, Mariman EC, Van der Velde Visser SD, et al. Location of the gene causing hyperimmunoglobulinemia D and periodic fever syndrome differs from that for familial Mediterranean fever. International Hyper-IgD Study Group. Hum Genet 1994; 94: Pras E, Aksentijevich I, Levy E, et al. The gene causing familial Mediterranean fever maps to the short arm of chromosome 16 in Druze and Moslem Arab families. Hum Genet 1994; 94: Drenth JP, Van Deuren M, Van der Ven Jongekrijg J, Schalkwijk CG, Van der Meer JW. Cytokine activation during attacks of the hyperimmunoglobulinemia D and periodic fever syndrome. Blood 1995; 85: Drenth JP, Powell RJ, Brown NS, Van der Meer JW. Interferon-gamma and urine neopterin in attacks of the hyperimmunoglobulinaemia D and periodic fever syndrome. Eur J Clin Invest 1995; 25: Boom BW, Daha MR, Vermer BJ, et al. Ig D immune complex vasculitis in a patient with hyperimmunoglobulinaemia D and periodic fever. Arch Dermatol 1990; 126: Matzner Y. Familial Mediterranean fever--an autoimmune disorder or a genetic defect in a regulatory mechanism of inflammation [editorial] Isr J Med Sci 1989; 25: Scolozzi R. Hyper-IgD syndrome (HIDS) (editorial). Recenti Prog Med 1995; 86: Reeves WG, Mitchel JRA. Hyperimmunoglobulinaemia D and periodic fever. The Lancet 1984; Drenth JP, Boom BW, Toonstra J, et al. Cutaneous manifestations and histologic findings in the hyperimmunoglobulinaemia D syndrome. Arch Dermatol 1994; Loeliger AE, Kruize AA, Bijilsma JW. Arthritis in hyperimmunoglobulinaemia D. Ann Rheu Disease 1993; 52: Havenaar EC, Drenth JP, Van Ommen EC, Van der Meer JW. Elevated serum level and altered glycosylation of alpha 1-acid glycoprotein in Hyperimmunoglobulinaemia D and periodic fever syndrome: evidence for persistance inflammation. Clin Immunol Immunopathol 1995; 76: Majeed HA, Quabazrd Z, Hijazi Z, et al. The cutaneous manifestations in children with Familial Mediterrranean Fever (recurrent hereditary polyserositis): a six-year study. Q J Med 1990; 75: Gedalia A, Zamir S. Neurologic manifestations in familial Mediterranean fever. Pediatr Neurol 1993; 9: Bader Meunier B, Venencie PY, Vieillefond A, Le Touze P, Dommergues JP. Hypergammaglobulinemia D and familial urticaria in children. Ann Dermatol Venereol 1996; 123: De Hullu JA, Drenth JP, Struyk AP, van der Meer JW. Hyper-IgD syndrome and pregnancy. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1996; 68: T Klin Týp Bilimleri 1998, 18
mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3
24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte
DetaylıTÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu
TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Neden Grip Aşısı Yaptırmalıyız? Grip her yýl görülür ve günlük yaþamý etkiler Her yýl trafik kazalarýndan daha fazla insan grip nedeniyle ölmektedir. Özellikle çocuklar,
DetaylıKriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) 2016 un türevi 1. CAPS NEDİR 1.1 Nedir? Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendromlar (CAPS), nadir görülen otoenflamatuar
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıAÝLESEL AKDENÝZ ATEÞÝ ÖN TANISI ALAN OLGULARDA MEFV GEN MUTASYON ANALÝZ SONUÇLARININ ÖNEMÝ*
ARAÞTIRMALAR (Research Reports) AÝLESEL AKDENÝZ ATEÞÝ ÖN TANISI ALAN OLGULARDA MEFV GEN MUTASYON ANALÝZ SONUÇLARININ ÖNEMÝ* The Importance of Results of MEFV Gene Analysis in Cases Prediagnosed as Familial
DetaylıÇOCUKLARDA PERĠYODĠK ATEġ SENDROMLARI
ÇOCUKLARDA PERĠYODĠK ATEġ SENDROMLARI Dr.Emin Ünüvar İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı eminu@istanbul.edu.tr 28.07. 3.Astım ve Rinit Günleri - Kıbrıs
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıTONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI
TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların
Detaylı17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²
EK 17-A RÝA ÝÇÝN DEÐERLENDÝRME KONTROL LÝSTESÝ ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ Hizmet verenin sorularý: Hizmet alana aþaðýdaki sorularý sorun: Hizmet veren için kurallar: Eðer yanýtlar evet sütununda ise aþaðýdaki
DetaylıAilesel Akdeniz Ateþi
139 DERLEME Ailesel Akdeniz Ateþi *Yunus Ugan, **Fatih Ermiþ, *Mehmet Þahin. *Süleyman Demirel Üniversitesi Týp Fakültesi, Romatoloji BD, Isparta. **Isparta Devlet Hastanesi, Gastroenteroloji Bölümü, Isparta.
DetaylıLOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ
LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek
DetaylıLarson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,
5 Prof. Dr. Semih KESKÝL Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi, yaþlýlarýn acil hastalýklarý diye bir durum yoktur. Bizimde burada söz konusu edeceðimiz yaþlýlar arasýndaki acil týbbi durumlardýr.
DetaylıARAÞTIRMA RESEARCH ARTICLE 282 Hodgkin Hastalýðý Olgusunun Baþlangýçtaki Klinik ve Laboratuvar Bulgularýnýn Deðerlendirilmesi Dr. Serdar Þahinoðlu 1, Doç. Dr. Mustafa N. Yenerel 2, Dr. Serkan Güvenç 1,
Detaylıwww.pediatric-rheumathology.printo.it AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ
www.pediatric-rheumathology.printo.it AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ Nedir? Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) karın ve/veya göğüs ağrısı ve/veya eklem ağrısı ve şişliğinin eşlik ettiği tekrarlayan ateş nöbetleri ile
DetaylıÇocukluk çaðý baþ aðrýlarýnýn prospektif deðerlendirilmesi
Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 38-42 Orijinal Makale Çocukluk çaðý baþ aðrýlarýnýn prospektif deðerlendirilmesi Füsun Alehan Baþkent Üniversitesi Týp Fakültesi Pediatri Yardýmcý Doçenti
DetaylıAðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir
Fibromiyalji hasta görüntüleri Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir Aðrýyý görüntüleme ve patolojisini tanýmlamada baþarýlý yöntemdir. Aðrý kaynaðýnýn vücudun neresinde olduðunu gösterebilir.
DetaylıMembranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu
Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,
DetaylıOsteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.
Osteoartrit Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. OSTEOARTRİT Primer nonenflamatuar artiküler kartilajın bozulması ve reaktif yeni kemik oluşumu ile karakterize,eklem ağrısı,hareket kısıtlılığı
DetaylıJuvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?
DetaylıANKÝLOZAN SPONDÝLÝT ÝLE BÝRLÝKTELÝK GÖSTEREN BÝR AÝLESEL AKDENÝZ ATEÞÝ OLGUSU
Romatizma, Cilt: 20, Sayý: 1, 2005 43 ANKÝLOZAN SPONDÝLÝT ÝLE BÝRLÝKTELÝK GÖSTEREN BÝR AÝLESEL AKDENÝZ ATEÞÝ OLGUSU Sevtap Köksal AVCI 1, Nesibe DOÐAN 1, Hikmet KOÇYÝÐÝT 1, Alev GÜRGAN 1 ÖZET Ailesel Akdeniz
DetaylıKRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;
KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit
DetaylıAile Hekimliðinde Genogram
Aile Hekimliðinde Genogram Prof. Dr. Ýsmail Hamdi KARA, Düzce Üniversitesi Týp Fakültesi Aile Hekimliði AD, Düzce Aile Hekimliði Dersleri - 02.06.2010 15:30 1 I. Tanýmlar Hastalarý yalnýz bir birey olarak
Detaylı%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı
%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıBlau Hastalığı/ Jüvenil Sarkoidoz Nedir
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Blau Hastalığı/ Jüvenil Sarkoidoz Nedir 2016 un türevi 1. BLAU HASTALIĞI/ JÜVENİL SARKOİDOZ NEDİR 1.1 Nedir? Blau sendromu genetik bir hastalıktır. Hastaların
DetaylıKriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) 2016 un türevi 1. CAPS NEDİR 1.1 Nedir? Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendromlar (CAPS), nadir görülen otoenflamatuar
Detaylıwww.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro PAPA Sendromu 2016 un türevi 1. PAPA NEDİR 1.1 Nedir? PAPA; Piyojenik Artrit, Piyoderma gangrenozum ve Akne kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.
DetaylıPeriyodik Ateş Sendromları. Dr. Mustafa Yılmaz Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD.
Periyodik Ateş Sendromları Dr. Mustafa Yılmaz Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Tanım Periyodik ateş: Son 6 ayda en az 3 atak Ataklar arası en az 10 günün olduğu tekrarlayan
DetaylıKan vücutta damarlar içerisinde dolaþýr.akciðerlerde
7 Prof. Dr. Ali KUTSAL Kan vücutta damarlar içerisinde dolaþýr.akciðerlerde temizlenen kan kalbin sol tarafýna gelir ve buradan kalbin kasýlmasý ile atardamar sistemine geçer.kapiller adý verilen ve doku
DetaylıLENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?
LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI? Sümeyye Ekmekci, Özge Çokbankir, Banu Lebe Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 1 GİRİŞ 1 Lupus eritematosus etyolojisi
DetaylıTip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü
Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes
DetaylıMuckle-Wells Sendromu (MWS)
Muckle-Wells Sendromu (MWS) Refik Ali SARI 399 Kriyoprin ilişkili periyodik sendrom olan Muckle-Wells syndrome (MWS) ilk defa otozomal dominant geçiş gösteren nadir bir herediter hastalık olarak tanımlandı.
DetaylıAilesel Akdeniz Ateşi ve diğer otoenflamatuar hastalıklar
Türk Pediatri Arşivi 2006; 41: 9-17 Ailesel Akdeniz Ateşi ve diğer otoenflamatuar hastalıklar Familial Mediterranean Fever and other hereditary auto-inflammatory diseases Özgür Kasapçopur, Nil Arısoy Kalıtsal
DetaylıAilesel Akdeniz Ateşi
ARŞİV 2009; 18: 260 Ailesel Akdeniz Ateşi Yüksek Lisans Öğr. Onur ALBAYRAK Prof. Dr. M. Akif ÇÜRÜK 1. Ailesel Akdeniz Ateşi Nedir? Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) karın, göğüs ve eklem ağrısı ile şişliğinin
DetaylıMETASTATİK MALİGN MELANOM. Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi
METASTATİK MALİGN MELANOM Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 49 yaşında erkek hasta Özgeçmiş:özellik yok Soygeçmiş:özellik
DetaylıGlomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-
Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar- Dr. Lale Sever 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016 - Antalya Glomerülonefritlerin pek çoğunda (patogenez çok iyi bilinmemekle birlikte)
DetaylıÇocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2004; 47: 167-171 Orijinal Makale Kawasaki hastalýðý: 11 vakanýn deðerlendirilmesi A. Ruhi Özyürek 1, Zülal Ülger 2, Ertürk Levent 2, Dolunay Gürses 2 Ege Üniversitesi
DetaylıProf. Dr. M. İlker YILMAZ
Prof. Dr. M. İlker YILMAZ Tarihsel süreç İlk kez 1955 yılında Gasser tarafından bir çocukta tanımlanmış İlk yıllarda prognoz çok kötü Diyaliz ve etkin tedavi imkanlarının artmasıyla mortalite % 5 in altına
DetaylıMultipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012
Multipl Endokrin Neoplaziler Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Klinik gözlemlerle, endokrin bezleri içeren neoplastik sendromlar tanımlanmıştır. Paratiroid, hipofiz, adrenal,tiroid ve
DetaylıLafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik
LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif
DetaylıIX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik
DetaylıYaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen
9 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAÞI Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen deðiþiklikler gibi vücut duruþunda ve yürüyüþünde de deðiþiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek ve temelidir.
DetaylıVAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü
VAKA SUNUMU Dr. Neslihan Çiçek Deniz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü N.E.K. 5.5 YAŞ, KIZ 1. Başvuru: Haziran 2011 (2 yaş 4 aylık) Şikayet: idrar renginde koyulaşma Hikaye: 3-4
DetaylıFULYA DÖKMECİ. Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D.
FULYA DÖKMECİ Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D. AÜTF BEHÇET GÜNLERİ Hasan Ali Yücel Konferans Salonu 19.03.2013 Türk dermatolog Hulusi Behçet Tanımı* AĞIZDA ÜLSERLER GENİTAL
DetaylıHeterozigot S52N Mevolinat Kinaz Mutasyonu ile İlişkili Şiddetli Hiper IgD Sendromu
Astım Allerjİ İmmünolojİ Asthma Allergy Immunology doi: 10.21911/aai.5022 Asthma Allergy Immunol 2017;15:111-114 OLGU SUNUMU/CASE REPORT Heterozigot S52N Mevolinat Kinaz Mutasyonu ile İlişkili Şiddetli
DetaylıAilesel Akdeniz Ateşi (AAA)
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Ailesel Akdeniz Ateşi (AAA) 2016 un türevi 2. TEŞHİS VE TEDAVİ 2.1 Nasıl teşhis edilir? Aşağıdaki yaklaşım izlenerek tanı konulur: Klinik şüphe: AAA dan ancak,
DetaylıAİLESEL AKDENİZ ATEŞİ. İnt.Dr Elif Nur ÖZBAY
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ İnt.Dr Elif Nur ÖZBAY KAYNAKLAR Clinical manifestations and diagnosis of familial Mediterranean fever Cecil romatoloji textbook Managament of FMF FMF tekrarlayan ateş atakları ve
DetaylıLöfgren Sendromu LOFGREN SYNDROME. Summary. Olgu
Löfgren Sendromu LOFGREN SYNDROME Yusuf KARABULUT*, Mustafa GÜLLÜLÜ**, Ediz DALKILIÇ*, Mahmut YAVUZ**, Kamil DÝLEK**, Ýsmail ASLANHAN***, Ali TAÞ***, Þaduman BALABANADIM****, Mustafa YURTKURAN***** * Uz.Dr.,
DetaylıSİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015
SİNOVİTLER Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 Sinovyal Dokunun Non-tümöral ve Tümör-benzeri Lezyonları Non-tümöral Lezyonlar Reaktif Tümör-benzeri Lezyonlar
DetaylıProf.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD
Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Kronik enflamatuar hastalıklar, konak doku ve immun hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimlerinden
DetaylıAİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ. Prof. Dr. Ahmet Nayır
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ Prof. Dr. Ahmet Nayır Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF: Familial Mediterranean Fever) otoinflamatuar hastalıklar gurubundandır. Otoinflamatuar hastalıklar, inflamatuar hastalıkların son dönemde
Detaylıİmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar
İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral
DetaylıProf Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı
Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Preeklampsi Hipertansiyon (>140/ 90) ve Proteinüri (>0.3 g / 24-s) > 20 gebelik hafta En sık medikal komplikasyon
DetaylıİNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI
İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI Seniha Başaran, Elif Agüloğlu, Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Atahan Çağatay, Oral Öncül, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy
DetaylıRomatizma BR.HLİ.066
Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre
DetaylıTam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ
Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler
Detaylı5 Pratik Dermatoloji Notları
AİLE HEKİMLERİ İÇİN 5 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Vitiligo Eritema Multiforme Ürtiker Uyuz Tahta Kurusu / Pire Isırığı Kaposi Sarkomu 2 Vitiligo 3 Vitiligo
DetaylıGebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader
Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük
DetaylıHenoch-Schönlein Purpurasý Tanýsý Alan Çocuklarýn Klinik Özellikleri
ARAÞTIRMALAR (Research Reports) Henoch-Schönlein Purpurasý Tanýsý Alan Çocuklarýn Klinik Özellikleri The clinical Characteristics of Children with Henoch Schönlein Purpura Ayfer Ýnal Specialist, M.D. ainal@cu.edu.tr
DetaylıTİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı
TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır
DetaylıVaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı
Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5 Şimdi KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Yaşlılık Düşük bağışıklık Hırıltılı öksürük Kirli ortam Pasif içicilik Zamanı Tekrarlayan
Detaylı0 KLÝNÝK ARAÞTIRMA Romatolojik Sorunu Olan Hastalarda Yaþam Kalitesi ve Bazý Semptomlarla Ýliþkisi Quality Of Life Patients With Rheumatologic Problems And Its Correlates With Some Symptoms Arþ.Gör. Seda
Detaylı28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon
Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole
DetaylıFungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3
Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı Fungal Etkenler Dr. Ayşe Kalkancı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SSS enfeksiyonları Mortalite
DetaylıProf. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu
Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu Tedavi hedefleri HIV e bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltmak Viral yükü maksimal ve en uzun süreli şekilde bastırmak. İmmun
Detaylıdüþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:
Ayna-Gazetesi-renksiz-11-06.qxp 26.10.2006 23:39 Seite 2 Çocuklarda Ateþ Deðerli Ayna okuyucularý, bundan böyle bu sayfada sizleri saðlýk konusunda bilgilendireceðim. Atalarýmýz ne demiþti: olmaya devlet
DetaylıNEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ
NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 GENİ mrna EKSPRESYONUNUN TEDAVİYE CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ Özgü Hançerli*, Aslıhan Kara*, Metin Kaya Gürgöze*, Murat Kara** Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi *Çocuk
DetaylıAkciðer kanseri tanýsý alan olgularýmýzýn Retrospektif deðerlendirilmesi
ARAÞTIRMA 1 Akciðer kanseri tanýsý alan olgularýmýzýn Retrospektif deðerlendirilmesi H. Ahmet Bircan, Önder Öztürk, Ünal Þahin, Nurcan Özaydýn, Ahmet Akkaya Göðüs Hastalýklarý AD, Süleyman Demirel Üniversitesi
DetaylıBİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS
G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 205-211, 1985 BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS Yıldız BATIRBAYGİL* Alparslan GÖKALP** Cleidocranial Dysostosis veya «Marie and Sainton» Sendromu
Detaylıwww.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro CANDLE 2016 un türevi 1. CANDLE NEDİR 1.1 Nedir? Kronik Atipik Nötrofilik Dermatosiz, Lipodistrofi ve Yüksek ateş (CANDLE) sendromu nadir görülen genetik bir
DetaylıPeriyodik Atefl Sendromlar
Derleme/Review Periodic Fever Syndromes Sevgi Kelefl*, Cevdet Özdemir*, Nerin Nadir Bahçeciler**, Ifl l Berat Barlan*** Marmara Üniversitesi T p Fakültesi, Çocuk Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, Çocuk
Detaylı276 Apak ve ark. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi Ekim- Aralýk 2003 Akut lenfoblastik lösemide (ALL) iskelet tutulumunun klinik ve radyolojik bel
Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 275-280 Orijinal Makale Akut lenfoblastik lösemide iyi prognoz göstergesi: kemik tutulumu Hilmi Apak 1, Tiraji Celkan 1, Ýnci Yýldýz 2, Cenap Zeybek 3 Alp
DetaylıNEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013
NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü
DetaylıRA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı
RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Biyobelirteç Nedir? Normal biyolojik süreçler, patolojik süreçler
DetaylıAilevî Akdeniz ateşinin demografik, klinik ve genetik özellikleri ile tedaviye yanıtı: 120 vakalık tek merkez deneyimi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2006; 49: 283-290 Orijinal Makale Ailevî Akdeniz ateşinin demografik, klinik ve genetik özellikleri ile tedaviye yanıtı: 120 vakalık tek merkez deneyimi Müferet Ergüven,
DetaylıFirmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta
Mikro Dozaj Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta ve aðýr hizmet tipi modellerimizle Türk
DetaylıREHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil
DetaylıMarmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı
Neslihan Çiçek, Harika Alpay, İbrahim Gökce, Serçin Güven, Ali Yaman Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016, Antalya Giriş Çocuklarda
DetaylıSPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR
SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT
DetaylıHEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM KOMPLEMAN SİSTEM GENLERİNDE MUTASYON VARLIĞI GENOTİP FENOTİP İLİŞKİSİ VE TEDAVİ Ş. Hacıkara, A. Berdeli, S. Mir HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM (HÜS) Hemolitik anemi (mikroanjiopatik
DetaylıEpidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm
BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,
DetaylıPERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları
PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum
DetaylıRomatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı
Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı Prof. Dr. Ahmet Gül İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Romatoid Artrit Kronik simetrik poliartrit q Eklemde İnflammasyon
DetaylıNaciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2
Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, İzmir 2 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir
DetaylıAnkilozan Spondilit BR.HLİ.065
Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları
DetaylıÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR
ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler
DetaylıBasit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER
Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez
DetaylıAİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (AAA-FMF)
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (AAA-FMF) MOLEKÜLER YAKLAŞIMLAR DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ SERPİL ERASLAN, PhD AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ Otozomal resesif kalıtım Akdeniz ve Ortadoğu kökenli populasyonlarda
DetaylıAkut Retina Pigment Epitelit
290 Akut Retina Pigment Epitelit (Krill Hastalýðý) Akut Retina Pigment Epitelit Özge GÜNGÖR, Ahmet ÞENGÜN, Sinan SARICAOÐLU, Ragýp GÜRSEL, Ahmet KARAKURT ÖZET: Sol gözünde 1 aydýr devam eden görme azlýðý
DetaylıMENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül
DetaylıDöküntülü Hastaya Yaklaþým
Döküntülü Hastaya Yaklaþým Approach to the Patient with Exanthem Dr. Nilden Tuygun*, Dr. Gönül Tanýr** Özet Deri döküntüleri çocukluk çaðýnýn bulaþýcý hastalýklarýnýn bazýlarýnýn asýl bulgusu olduðu gibi
DetaylıHIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM
HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM 1. PUADER KONGRESİ ANTALYA 2012 Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara ipektur@gmail.com STRİDOR? VİZİNG? BRONŞİOLİT %80 ÜSYE %20 BRONŞİOLİT BRONŞİOLİT
DetaylıKAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu;
KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda
DetaylıTÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013
TÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013 Langerhans hücreli histiyositoz(lhh) Castleman Hastalığı (CH) Kimura Hastalığı Kikuchi Fujimoto -Histiyositik nekrotizan lenfadenit Rosai-Dorfman hastalığı Tanım Langerhans
Detaylıb. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.
İMMÜNOLOJİİ I-DERS TANIMLARI 1- Tanım: Konakçı savunma mekanizmalarının öğretilmesi. b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel
DetaylıMULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.
MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine
DetaylıRomatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011
Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011 Cell growth differentiation Inflamation Cytokine production Extracellular-regulated
Detaylı26.09.2011. Preeklampsi. Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Preeklampsi Maternal Sendrom /Endotel Disfonksiyonu
26.9.11 Hipertansiyon (>14/ 9) ve Proteinüri ( >.3 g / 24-s) > gebelik hafta En sık medikal komplikasyon (%2-7) Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Maternal ve Perinatal Mortalite ve Morbidite
DetaylıAİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ NE TANISAL YAKLAŞIM DIAGNOSTIC APROACH TO FAMILIAL MEDITERRANEAN FEVER
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ NE TANISAL YAKLAŞIM DIAGNOSTIC APROACH TO FAMILIAL MEDITERRANEAN FEVER Celalettin KOŞAN Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Kliniği, Erzurum Özet Ailevi Akdeniz ateşi,
DetaylıVİROLOJİ -I Antiviral İmmunite
VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL
Detaylı