TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...1 S&P, İtalya'nın kredi notunu düşürdü Yunanistan borçlarını ödeyemedi, eurodan çıkmalı Rumlar Akdeniz de sondajı başlattı savaş gemisi ve TPAO resti çektik Türkiye çok dinamik gelecek vaat ediyor IMF, Yunanistan ı ölü adam a benzetti Kemer sıkın baskısını artırdı Japonya, yaralarını 10 yıl içinde 146 milyar dolarlık ek vergiyle saracak Dünyanın en zengin 2 şirketinden kıyasıya rekabet Türkiye yılda 10 milyar doların üzerinde para kazanabilir 40 milyon lira daha yatıracak münhasır bayi 1000 e çıkacak Sabancı, Enerjisa yı 4 şirkete çatı yaptı sektörün devi oldu Ağzımız değil cebimiz yanacak ERDAL SAĞLAM... KHK furyası devam ediyor MİLLİYET GAZETESİ...13 Afrodit'in altındaki müthiş servet! Brezilya dan ithal otomobile sert fren Çelik: Kıdem tazminatı taslağı yok 133 milyonluk tütün ihalesiz satılmış! GÜNGÖR URAS Sıra kıdem tazminatı fonu nda... YAMAN TÖRÜNER Milliyet te durum SABAH GAZETESİ...20 'Aygaz gözbebeğimiz' '55 yaş altı emekliye para vermeyin' Boyner'den mağaza atağı ABD ile ortak üretim başlıyor Obama'dan 1.5 trilyon dolarlık Buffett vergisi Maaşı 10 bin eurodan düşük olana vergi yok SÜLEYMAN YAŞAR... IMF'ye pancar sorusu ŞEREF OĞUZ... Ar-Ge kültürü RADİKAL GAZETESİ...24 Kıdem muamması Migros'tan kişiye iş Konutta zam baskısı MAHFİ EĞİLMEZ... Her şerde bir hayır vardır FATİH ÖZATAY... Ana akımın dışına çıkmak o kadar zor mu? GÜVEN SAK... I am at Erzurum-REDEVCO-AVM DÜNYA GAZETESİ...30 EPDK'dan cari açığı azaltmaya 'katkı' İnşaat sektöründe üretim ve cirolar arttı 'Türkiye'de katılım bankacılığı için büyük potansiyel var' Dagi Giyim 350 bin adet hissesini geri aldı VOB, hacmini 3'e katlayacak Faizde değişiklik beklenmiyor Osman AROLAT... "Türkiye gelecek vadeden ülke"

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ S&P, İtalya'nın kredi notunu düşürdü Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), İtalya'nın 'A' olan uzun vadeli kredi notunu bir basamak düşürerek 'A'ya çekti, not görünümünü ise 'negatif' olarak belirledi. Karar sonrası euro, dolar karşısında Şubat'tan beri gördüğü en düşük seviyeye geriledi. Kuruluştan yapılan açıklamada, karara, zayıflayan ekonomik büyüme görünümünü ve hükümetin gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 120'sine ulaşan kamu borcunu azaltamayacağına yönelik endişeleri gerekçe göstererek, ülkenin zayıf ekonomik büyüme görünümünün İtalya'nın mali konsolidasyon programının etkinliğini sınırlayabileceği uyarısında bulundu. S&P, euro bölgesinin en yüksek ikinci kamu borcuna sahip ülkesi İtalya'nın bu borcunun önümüzdeki dönemde daha da yükseleceği ve beklentilerin üzerine çıkabileceği endişelerinin de kararda etkili olduğu vurgulandı. Kuruluş, not görünümünün negatif olarak belirlenmesinin ise ülkede süregelen politik farklılıkların İtalya'nın borç krizine etkin şekilde yanıt verme kabiliyetini sınırlama olasılığını yansıttığına dikkat çekti. PİYASADA SATIŞ, EURODA DÜŞÜŞ VAR S&P'nin kararının yanı sıra Yunanistan'ın içinde bulunduğu nakit sıkıntısından çıkmaya çalışması ve Avrupa'nın borç krizinin küresel finansal sistemi bankacılık krizine çekeceği endişeleri piyasalarda satışları beraberinde getirdi. Euro, dolar karşısında düne göre yaklaşık yüzde 0.5 düşerek seviyesine gelerek, Şubat'tan beri en düşük seviyesini gördü. İçeride de pariteye bağlı olarak kur tarafında hareketlilik yaşanıyor. Dolar, TL karşısında ile tarihi rekoru olan seviyesine yakın seyrediyor. Euro da çok hafif bir yükselişle 2.46'nın hemen üzerinde işlem görüyor. Japonya'da Nikkei 225 Endeksi yüzde 1.61 azalırken, Avusturya borsası yüzde 1 geriledi. ABD borsaları da dün yüzde 1'e yakın değer kaybetti 'TE TOPARLANMA BEKLENİYOR İtalya ekonomisinin 2012 yılında yüzde 0,6 oranında daralacağı öngörüsünde bulunan S&P, ülke ekonomisinin 2013 ve 2014'te ılımlı bir toparlanma kaydetmesinin beklendiğini de ifade etti. S&P, euro bölgesinde borç krizine maruz kalan ülkeler arasında bulunan İtalya'nın kredi notunu düşüren ilk kredi derecelendirme kuruluşu oldu. İtalya'nın uzun vadeli kredi notu Ekim 2006'dan bu yana 'A' seviyesinde bulunuyordu. Öte yandan bir diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de geçen hafta İtalya'nın kredi notuna ilişkin değerlendirmesini bu ay sonunda tamamlayacağını açıklamıştı.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yunanistan borçlarını ödeyemedi, eurodan çıkmalı Amerikalı tanınmış iktisatçı Nouriel Roubini de Financial Times gazetesinde Yunanistan'ın borçlarını ödeyemediğini ilan edip euro'dan çıkması gerektiğini savunan bir makale kaleme aldı Roubini'ye göre Atina'nın eski para birimi Drahmi'ye dönmesi travmatik olsa da daha hayırlı. Roubini'ye göre Yunanistan, iflas, düşük rekabet gücü ve giderek derinleşen depresyon kısır döngüsüne sıkışmış halde ve bu durumu çözmenin yolu da drahmiye dönmekten geçiyor. Amerikalı iktisatçı Atina'nın kamu borçları hafifletilse bile rekabet ortamı sağlanmadıkça büyümeye dönemeyeceğini savunuyor. ve "büyümeye dönüş sağlanmadan da borçların sürdürülebilirliği de sağlanamayacak" diye ekliyor. Roubini Atina'nın euro bölgesinden çıkışının yan, ikincil zararlarının oluşacağını ancak bunların çıkış süreci iyi planlanırsa sınırlı kalacağını vurguluyor. Roubini'ye göre Euro bölgesindeki diğer sıkıntı içindeki ülkelerin de euro'da kalmak mı yoksa Atina'yı mı izlemek istediklerini tercih etme şansları olacak. Nouriel Roubini makalesini şu sözlerle tamamlıyor: Yunanistan ne yaparsa yapsın, Euro bölgesi bankalarında artık hızlı bir şekilde sermaye artırımı gerekmekte. Bunun için Avrupa Birliği çapında yeni bir programa ihtiyaç var ve Yunanistan'ın çıkışı bu yaklaşım için katalizör olabilir. Ayrılık gerektiren bir evlilikte olduğu gibi, ayrılığı her iki taraf için de daha az masraflı hale getiren kurallar olması daha iyi olur. Hiç kuşkunuz olmasın: Euro'dan düzenli bir çıkış zor olacak. Fakat Yunan ekonomisinin ve toplumunun yavaş ve allak bullak şekilde çöküşünü izlemek çok daha kötü olacak. Rumlar Akdeniz de sondajı başlattı savaş gemisi ve TPAO resti çektik Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye nin uyarılarına rağmen Akdeniz de petrol aramaya başlarken, Türkiye resti çekti. Rumların tavrını provokasyon olarak nitelendiren Başbakan Tayyip Erdoğan, Bizim de yapacaklarımız var dedi. Enerji Bakanı Taner Yıldız da, TPAO nun savaş gemileri refakatinde çalışmalara başlayacağını açıkladı GÜNEY Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye ve KKTC nin tüm itirazlarını hiçe sayarak Akdeniz de petrol aramalarına teknik arızalı da olsa başlarken, Türkiye den de karşı hamle geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan Bizim de yapacaklarımız var resti çekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, Norveçli bir firma ile çalışma başlattıklarını açıkladı. Heronların gözetiminde Kıbrıs Rum yönetimi, tek taraflı parsellediği Kıbrıs adasının güneyinde doğalgaz çıkarma işlemine başladı. Teknik arıza oldu açıklamalarının ardından, sondaj çalışmaları yürüten Amerikan Noble Energy şirketine ait platform haftasonu deniz tabanına sabitlediği duyuruldu.rum Ticaret Bakanlığı nın Enerji Direktörü Solon Kassinis, sondaj platformunun 1650 metrelik deniz tabanına ulaşarak 80 metre de tabandan toprağı deldiğini açıkladı. Rum radyosu, İsrail Heronları nın havadan, donanmasının da denizden bölgeyi koruma altına aldığını ileri sürdü. Amerika ya gitmeden önce Rum tarafının Doğu Akdeniz de petrol arama çalışmalarının başladığı yöndeki haberlere ilişkin bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan, Biz de şu anda KKTC ile adımı atmış veziyetteyiz, çok kısa bir süre içerisinde, bu hafta içerisinde olması da mümkündür, münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde bu çalışmaları başlatacağız dedi.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Gerekirse havadan takip Münhasır ekonomik bölge olarak ilan ettikleri bölgeye yönelik de bizim farklı yaklaşım tarzlarımız var diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: Bu konuyla ilgili de askeri noktada gerek fırkateynler, hücum botlarımızla gerekse bu noktada hava kuvvetlerimizin bölgede sürekli buraları takip etmek suretiyle. Bu münhasır ekonomik bölge tartışmalıdır, bu bölgede böyle bir adımı atmalarının doğru olmadığını daha önce de iletmiştik. Kıta sahanlığı Rumların sondaj kararını uluslararası hukuka aykırı, provokasyon olarak nitelendiren Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Taner Yıldız, KKTC ile kıta sahanlığı anlaşması imzalayarak, TPAO nun orada fiili durum oluşturacağını anlattı. Sismik aramayı adını vermediği bir Norveç firmasıyla yapacaklarını söyleyen Yıldız, sismik aramanın ardından petrol arama platformlarının kurulacağını açıkladı. Çalışmaların önümüzdeki hafta bile başlayabileceğini söyleyen Yıldız, sismik arama gemilerine, Türk donanmasının eşlik edebileceğini kaydetti. Donanmalar karşı karşıya RUMLARIN Afrodit adı verdiği bölge aynı zamanda uluslararası sular içinde yer alıyor. Türk savaş gemilerinin de sondaj çalışmalarını takip ettiği biliniyor. İsrail in gizli servisi Mossad a yakınlığıyla bilinen Depka internet sitesi de, İsrail donanması ile insansız hava araçlarının Türk donanmasını yakından takip ettiğini yazdı. Site, Yunanistan, Türkiye ve İsrail ordularının son gelişmeler nedeniyle alarmda olduğunu da ileri sürdü. Rum medyası ise, 2 Türk fırkateyninin bölgede bulunduğunu belirtiyor. Kıbrıs ın 200 kilometre güneyinde Amerikan Noble Energy şirketinin, İsrail in Delek şirketiyle birlikte Rumlar dan kiraladığı deniz parseli, Kıbrıs adasının yaklaşık 200 kilometre güneyinde yer alıyor. Bölge aynı zamanda İsrail in dev doğalgaz rezervleri bulduğu ve halen doğalgaz çıkardığı Leviathan bölgesine de bitişik. Türkiye neden itiraz ediyor TÜRKİYE, Rumlar ın Akdeniz de petrol aramasına iki noktada itiraz ediyor. Rumların Kıbrıslı Türkler in onayı olmadan atım atamayacağını belirten Ankara, bölgede en uzun kıyıya sahip Türkiye nin de hakları bulunduğunu belirtiyor. Türkiye nin tehditlerinden korkmuyoruz YUNANİSTAN Savunma Bakanı Panos Beglitis, Doğu Akdeniz deki gerginliğin daha da tırmanabileceğini söyleyerek Türkiye Doğu Akdeniz de bir tek kendisinin olduğunu zannediyor. Türkiye nin tehditlerinden korkmuyoruz dedi. Vima FM radyosuna verdiği demeçte, Yunanistan ın Türkiye stratejisini futbol maçındaki taktiğe benzeten Bakan, Sahamız uluslararası hukuka saygı sahasıdır dedi. Rumların 2014 hedefi NOBLE Energy şirketinden yapılan açıklamalarda sondaj çalışmalarının uzun bir süreç olacağı vurgulanıyor. İki aydan uzun sürmesi beklenen ilk sondajda süreç şöyle işleyecek: Sismik veriler doğalgaz yataklarının deniz tabanının 2 bin metre altında olduğunu gösteriyor. Deniz tabanından 2 bin 300 metre altına kazılacak.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ İsrail in Delek şirketi devreye girecek. Sondajı yapan Amerikan Noble ve Delek şirketi, doğalgazın Rum kesimine deniz altından döşenecek borularla en erken 2014 te ulaşmasını hedefliyor. Sondaj yapılan parsele bitişik İsrail in doğalgaz çıkardığı Leviathan bölgesinden Rum kesimine boru hattı döşenmesi de gündemde. Afrodit bölgesinden çıkacak doğalgazın miktarı ve kalitesi uygunsa, bu hatta bağlanacak. AB den Rumlara Ertele baskısı AVRUPA Birliği, sondaj krizi nedeniyle hem Rumlara, hem de Türklere itidal çağrısı yaparken, Rumlara sondaj çalışmalarını ertelemesi yönünde baskı uygulamaya başladı. AB Komisyonu nun Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Stefan Füle, Rum lider Dimitris Hiristofyas ı bizzat telefonla arayarak sondajın ertelenmesi ni istedi. AB Dönem Başkanı Polonya nın da, Rumlardan ve AB Komisyonu ndan kapsamlı bilgi aldığı ve doğalgaz aranmasına ara verilmesini Rum Yönetimine ilettiği öğrenildi. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ın sözcüsü Maja Kocijancics de, Taraflar itidallı davranıp, sürecin başarıyla tamamlanması için elinden geleni yapmalıdır açıklamasını yaptı. Türkiye çok dinamik gelecek vaat ediyor Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Sabancı Üniversitesi Danışma Kurulu üyesi Kemal Derviş, Türkiye nin gelecek vaat eden bir ülke olduğunu söylerken, önümüzdeki 10 yılda geçmiş 10 yıldakinden daha fazla yol kat edebileceğini söyledi 2001 krizinin ardından Türkiye ye gelerek DSP-MHP-ANAP Hükümeti nde ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yapan ve çok sayıda ekonomik reformu hayata geçiren Kemal Derviş, şu anda Türkiye ekonomisini nasıl bulduğunu şöyle anlattı: Dünyada bir kere şu anda hakikaten çok ciddi sorunlar var. Türkiye ise çok dinamik bir topluma sahip. Hem özel girişim, hem çalışan vatandaşlar gerçekten çok büyük bir çaba gösteriyor. Ama herkesin de dediği gibi tamamen bu dünyadaki olumsuz ortamdan ayrı kalmak da mümkün değil. Türkiye de dinamizm devam ederse Türkiye hakikaten son 10 yılda kat ettiği mesafeden daha fazlasını da önümüzdeki 10 yılda kat edebilir. Türkiye gelecek vadediyor. IMF, Yunanistan ı ölü adam a benzetti Kemer sıkın baskısını artırdı Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa daki borç krizini en derin şekilde yaşayan ve iki kize mali kurtarma paketi ile kurtarılmaya çalışılan Yunanistan a söz verdiği ekonomik önlemleri hayata geçirmediği için ultimatom verdi IMF nin Yunanistan Temsilcisi Bob Traa, Yunanistan ın iflası önlemek ve Euro Bölgesi ndeki çalkantıyı önlemek için artık daha fazla zaman kaybetmemesi gerektiğini belirterek, Yunanistan kemer sıkma paketi kapsamındaki önlemleri ve özelleştirmeyi daha fazla geciktirmemeli. Eğer gecikirseniz varlıklarınızın fiyatı daha da düşer dedi. Traa, durgunlukla da mücadele eden Yunanistan ekonomisinin vergi artışları ile birlikte 2013 ten itibaren toparlanacağı önörüsünde bulundu. Ölü adamın kalp atışı Yunanistan ın daha fazla bütçe kesintisine ihtiyaç duyduğunu kaydeden Traa, Özelleştirme programı politikacıların nasıl yapacakları konusunda anlaşamamaları nedeniyle geride kaldı, ilerlemiyor. Eğer daha fazla beklenirse ülke iflase gidecek. Ayrıca hayata geçirilmesi gereken bir diğer reform alanı da

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ vergi yönetimi. Bu reformlar bütçe açığını hızla kapatmak için bir an evvel uygulanmaya başlamalı diye konuştu. Yunanistan ın bu ay içinde 1.7 milyar Euro luk özelleştirme sözü veridiği halde bunu yerine getirmediğini söyleyen Traa, Yunanistan da görünen manzara ölü bir adamın kalp atışı gibi hiç birşey hareket etmiyor dedi. Traa, şöyle konuştu: Kurtarma programlarının zor olduğu, bu dönemlerin çok zor geçen dönemler olduğu bir sır değildir. Yunanistan ın 2011 de yüzde 5.5 ve 2012 de de yüzde 2.5 küçülmesi bekleniyor. Yunanistan ın 2015 yılına kadar 50 milyar Euro luk özelleştirme programını tamamlaması gerekiyor. Hükümet bunun bu programın 5 milyar Euro sunu bu yıl tamamlayacağını vaad etmişti. Ayda bire inmeli Geçen ekim ayından bu yana kaybedilen zamanın çok büyük bir zaman olduğunu kaydeden Traa, Yunanistan da her bir çeyrekte gerçekleştirilen reformlar ayda bire inmeli. Tabi drama ile birlikte işler daha da yavaşlıyorbelki IMF, AB ve Avrupa Yatırım Bankası (ECB) yetkilileri de üç ayda bir yerine her ay gelip incelemelerimizi yapmalıyız dedi. IMF ve AB 15 yeni şart koştu telekonferans görüşmesi ertelendi TROYKA nın geçen hafta incelemeleri yarıda kesip Yunanistan dan ayrılmalarından sonra incelemelere bu hafta yeniden başlanması için Yunanistan Ekonomi Bakanı Evangelos Venizelos ile troykanın dün yapması beklenen telekonferans da ertelendi. Yunan medyasında çıkan haberlere göre, IMF ve AB yetkilileri Yunanlı bakanlardan bazı kamu kuruluşlarının kapatılması dahil 15 yeni şart koştu. Yeni şartlar arasında emeklilik ve işten çıkarma gibi sert koşullar Yunanlı yetkililerce reddedildi. Japonya, yaralarını 10 yıl içinde 146 milyar dolarlık ek vergiyle saracak Japonya hükumeti 8.9 şiddetindeki deprem ile yaşanan tsunami felaketlerinin sonrasında ülkenin yeniden yapılanabilmesi için 10 yıl içerisinde vergilerden 146 milyar dolarlık bütçe yaratacak. Ek vergilendirme ile afet sonucunda ülkenin uğradığı zararı karşılamayı planlayan Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda bu felaketin bedelini gelecek nesillere ödetmemek için olabilecek en sıkı önlemleri almalarının gerektiğini, Japon halkının bu durumda duyarlı olacağına inandığını söyledi. 247 milyar dolar harcayacak Noda şunları söyledi: Yaptığımız bütçe planına göre bu felaketin izlerini silmek için devlet önümüzdeki beş sene boyunca yaklaşık 247 milyar dolar harcayacak, içinde bulunduğumuz ekonomik şartlarda bu finansmanı bulmak için olağan dışı önlemler almalıyız. Bugün ülkenin gayrisafi milli hasılatının iki katı kadar bütçe açığı bulunuyor. 11 mart ta gerçekleşen 8.9 şiddetindeki deprem ve ardından yaşanan tsunami ülke de ciddi zarara yol açmıştı

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Dünyanın en zengin 2 şirketinden kıyasıya rekabet Steve Jobs un kısa süre önce CEO luk görevini terk ettiği Apple'ın hisseleri dün dolarla rekor kırarak, 383 milyar dolar piyasa değeriyle dünyanın en değerli markası sıralamasında Exxon Mobil'i yeniden geride bıraktı. Bugün itibariyle dünyanın en değerli şirketi olan Apple'dan sonra gelen ABD'li enerji devi Exxon Mobil'in piyasa değeri ise 358 milyar dolarda bulunuyor.apple ın hisseleri, kurucusu ve CEO su Steve Jobs ın sağlık sorunları nedeniyle 24 Ağustos ta görevini terk etmesine rağmen yükselişine devam etti. Jobs ın görevini terk ettiğini açıklamasından bir gün sonra, borsa kapanışında hisseleri dolardan işlem görmüştü. JP Morgan analisti Mark Moskowitz, Apple in gelecek ay piyasaya sürülmesi planlanan iphone 5 akıllı telefonu ile patlamaya hazır Çin piyasasını vurabileceğini belirtti. Moskowitz, Apple ın Çin in cep telefonu operatörü China Mobile ile anlaşması halinde 100 milyondan fazla yeni müşteri kazanabileceğine dikkat çekti. Chine Mobile ın yaklaşık 600 milyon müşterisi bulunuyor. Türkiye yılda 10 milyar doların üzerinde para kazanabilir Yabancıların Türkiye'de konut alımının kolaylaştırılması ile ülkeye önemli bir para girişinin olması bekleniyor. Hatta Ağaoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu'na göre ağırlığı Körfez ülkelerinden olmak üzere Türkiye bu işten yılda 10 milyar doların üzerinde para kazanabilir. İstanbul Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman ise İstanbul'un 'Dubaileşme' tehlikesine dikkat çekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hazırladığı yasa taslağı çalışmasına göre yabancılara konut satışının kapısını açacak mütekabiliyet (karşılıklılık) şartı kaldırılıyor. Çalışmanın kısa sürede sonuçlandırılması bekleniyor. Yabancıya konut satışının önünün açılmasını ekonomide 'devrim' olarak niteleyen Ağaoğlu, yıllardır yabancılara konut satılması gerektiğini söylediğini hatırlatı. Ağaoğlu, "Türkiye'nin büyümesi gerekiyor ancak kendi kaynakları yetersiz. Dışarıdan faizle para alarak veya yabancı yatırımla büyüyebilirsiniz. Fakat yabancı yatırımcı da kazandığı parayı bir an evvel kendi ülkesine götürme niyetinde. Büyümenin en ucuz ve en kalıcı yolu yabancılara konut satmak" dedi. YILDA 10 MİLYAR DOLARDAN FAZLA GELİR Arap baharından sonra Türkiye'ye olan ilginin inanılmaz düzeyde arttığına dikkat çeken Ağaoğlu, şunları söyledi: "Bizim bu ilgiyi değerlendirmemiz lazım. Araplar artık batıdan ev almıyor, bütün Ortadoğu'nun gözü burada. Ben konutlara en büyük ilginin Ortadoğu ve Rusya'dan olacağını düşünüyorum. Normalde 5-6 milyar dolar gibi rakamlar konuşuluyor ama ben yılda milyar dolar arası bir satış gelirine ulaşabileceğimizi tahmin ediyorum." Türkiye ekonomisinin orta vadede bu satışlardan yüzlerce milyar dolar kâr edebileceğini söyleyen Ağaoğlu, turizm boyutu da düşünüldüğünde konut satışının cari açığın ilacı olacağını savundu. Ağaoğlu şöyle devam etti: "Bu karar sadece inşaat sektörü için değil ekonomi için bir devrim. Sıfır faizli bir kaynak yaratacağız ve buradan ev alanlar üzerine gelip bir de harcama yapacaklar. Döviz girişi artacak, cari açığı finanse edecek büyük bir hareket yaşanacak. Böyle bir karar için çalışanları tebrik ediyorum."

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Ağaoğlu yabancıya satışın konut fiyatlarını da yükselteceğini belirterek, "oluşacak talep fiyatları yukarı çekecek. Şu anda Türkiye'de yapılan konutların yüzde 97'sinin metrekare fiyatı bin-2 bin dolar aralığında. Ama bunlar neredeyse maliyet fiyatları. Genel fiyat seviyesi yabancı talebiyle birlikte yükselecektir." ALT GELİR GRUBU DA YARARLANACAK İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Teknik Yapı Holding Başkanı Nazmi Durbakayım da konut satışının sağlayacağı katkının sadece ekonomik canlanma ve istihdam olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Yabancı satışının alt gelir grubuna yönelik kaynak sağlaması açısından da alternatif kaynak olarak değerlendirilebileceğine işaret eden Durbakayım, "TOKİ ve Emlak GYO nun mevcut ve uygun arsa kaynaklarında gerçekleştirilecek lüks sınıf konutların yabancılara satılmasıyla elde edilecek gelir, yine alt gelir grubunun ihtiyacı olan ekonomik konutların yapımına aktarılabilir. Böylece hem milli gelir, hem işgücünün desteklenmesi açısından faydalı olacak hem de Türkiye nin dışa açılımı ve tanıtılması için de önemli bir kapı açılacak" dedi. Yabancılara yönelik konutların yapılması ve satılmasının mevcut konut fiyatlarını fazla etkilemeyeceğini savunan Durbakayım, bu tür konutların daha butik ve konsept olması nedeniyle yurtiçi müşterilere sunulan konutlara rakip olmayacağını söyledi. ATAŞEHİR'İN CAZİBESİ ARTACAK Yabancıların konut alımında bugüne kadar Ege ve Akdeniz kıyılarını tercih ettiğini söyleyen Durbakayım, şöyle devam etti: "Ancak İstanbul un bir finans merkezi olarak ön plana çıkması, Anadolu da bir çok bölgemizin kültür turizmi olarak dikkat çekmesi, yabancıların seçimlerinde daha geniş bir alana yönelmelerini sağlayacak. Ben yabancıların sadece oturum için konut almak isteyeceklerini de düşünmüyorum. Yatırım amacıyla konut veya konutlar almak isteyen yabancıların da olacağını unutmamak gerekir. Başta Ortadoğu daki petrol zenginlerinin global finans piyasasındaki ağırlığı düşünüldüğünde, Anadolu yakasında yer alan Ataşehir in cazibesinin bir kat daha artacağını düşünebiliriz. Sayın Başbakanımızın Avrupa ve Anadolu da iki ayrı merkez kurulmasına yönelik açıklamaları, yabancıların da bu bölgelere olan ilgisini artıracak." "İSTANBUL DUBAİLEŞİYOR" Yabancıların Türkiye'den konut alımının önünün açılması tartışmalarını değerlendiren İstanbul Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, İstanbul'u 'Dubaileşme' tehlikesinin beklediğini söyledi. Kahraman, "Yüksek ve gösterişli binalar inşa ediliyor ama mimari açıdan gerekli düzenlemelerin yapıldığı söylenemez. İstanbul kimliği ve tarihi olan bir şehir. Dubai gibi çölün ortasında kurulmuş bir şehir değil. O yüzden İstanbul'da yapılaşmaya gidilirken tarih ve kimliğine de özen göstermek gerekiyor. Fakat yapılaşmaya giderken kentle uyum açısından tasarım detaylarına bakılmıyor" dedi. Kahraman, Türkiye'ye en yoğun konut talebinin Araplardan gelmesini beklediklerini belirterek, "Arap Baharı'nın ardından Araplar Türkiye'deki yaşam tarzının daha da fazla merak etmeye başladı. Bizim kültürümüz onlar tarafından daha özgürlükçü olarak algılanıyor. Ortaya çıkan bu tablo da Arap sermayesinin İstanbul'daki konut projelerine ilgi göstermesini olağan kılıyor" şeklinde konuştu

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyon lira daha yatıracak münhasır bayi 1000 e çıkacak Kahramanmaraş ve Gaziantep te bir günde 14 bayi açılışı yaparak Anadolu da yatırım atağını hızlandıran Avea nın CEO su Erkan Akdemir, yeni bayiler açıp mevcut bayilerinde de renovasyona gittiklerini belirterek, 200 e yakın yeni bayi açılışı ve renovasyon için 40 milyon TL yatırım yaparak yıl sonuna kadar bayi kanalının büyük bir kısmını yenilemiş olacaklarını söyledi. 900 münhasır bayisi var Akdemir, Türkiye genelinde toplam münhasır (tek markayı satan) mağaza alanlarını yüzde 40, dış cephe büyüklüklerinde görünürlüklerini ise yüzde 50 ye yakın artırdıklarını kaydetti. Akdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: 300 e yakın bayide yeni mağaza konseptini uyguladık, 100 bayimizi de daha iyi mağazalara taşıdık. Türkiye genelinde münhasır bayi sayısı 900 lere yaklaştı. Bu yıl münhasır ve toptancı bayilerinde binin üzerinde ek istihdam sağladık. Gaziantep ve Kahramanmaraş ta gerçekleşen açılışlarla, bölgedeki 29 bayiyle toplamda en fazla perakende noktasına sahip mobil operatör durumuna geldik. Cihazda yüzde 50 artış Akdemir, 900 münhasır bayinin yanı sıra 3 bin satış noktası ve 11 bin alt bayilerinin bulunduğu bilgisini verdi. Erkan Akdemir, hem yenilenen mağaza konseptleri hem de ürün portföyleriyle Avea nın cihaz satışlarındaki pazar payını da yüzde 50 arttırdığını kaydederek, Renovasyonda doğru tercihler yaptığımızı müşteri geri dönüşlerimiz gösterdi. Avea satışlarının yüzde 25 ten fazlası, bu yeni noktalarımız üzerinden gerçekleştirildi. Bayi ağı dışında bölgeye ağ yatırımı yaparak bölgedeki iletişim kulesi sayımızı yüzde 30 artırdık ve Gaziantep te yüzde 99.5, Kahramanmaraş ta yüzde 96 nın üzerinde nüfus kapsamasına ulaştık diye konuştu. Tersine beyin göçü Yaklaşık bir yıl önce Türkiye de cadde cadde, sokak sokak, ticaretin ve yaya trafiğinin olduğu noktaları haritalandırdıklarını işaret eden Akdemir, Şu anda Türkiye nin tüm sokaklarını ezbere biliyoruz. Bayilik sisteminde her ilin caddesine göre farklı bir strateji alıp uyguladık, tersine beyin göçü bile yaşandı. Bayilerimizden bazıları buraya, bu işbirliği için göç ettiler dedi. İzmir de çağrı merkezi açılacak AVEA nın 2011 büyümesinin şu anda öngördükleri seviyede gerçekleştiğini ifade eden Erkan Akdemir Akdemir, 2011 in başına kadar olan daralma sona erdi. İlk 6 ayda yüzde 18 büyüdük. Erzincan daki çağrı merkezi operasyonundan son derece memnun kaldık. Yakında İzmir de çağrı merkezi çalışmalarına başlayacağız. Burada 200 kişilik istihdam hedefledik dedi

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Sabancı, Enerjisa yı 4 şirkete çatı yaptı sektörün devi oldu Sabancı Holding in enerji faaliyetleri tek çatı altında toplanıyor. Sabancı Holding in Olağanüstü Genel Kurulu Toplantısı nda, yüzde 50 iştiraki olan Enerji Üretim, Enerji Toptan Satış, Doğal Gaz Toptan Satış ve Elektrik Dağıtım Şirketleri hisse senetlerinin kısmi bölünme yoluyla, olarak kurulacak yeni Enerjisa şirketine ayni sermaye olarak devredilmesine ilişkin işlemleri yapabilmesi için, Holding Yönetim Kuruluna yetki verildi. Sabancı Holding in kısmi bölme işlemi sonrasında diğer ortak Verbund da şirketlerde sahip olduğu yüzde 50 hisse senetlerini A.Ş. olarak kurulmasını tamamlamış olan, Enerjisa şirketine ayni sermaye olarak devredecek. Böylece yeni Enerjisa 4 şirketin yüzde 100 sahibi olacak. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, A.Ş. olarak kurulacak Enerjisa, üst şirket olacak ve elektrik üretim, dağıtım, perakende ve ticaret şirketlerinin tek çatıda toplanmasıyla, Türkiye de ilk kez bu büyüklükte bir entegrasyona gidilerek, önemli bir enerji şirketi için ilk adım atıldı dedi. Ağzımız değil cebimiz yanacak Aroması ve damak tadıyla dünyaca ünlü Maraş biberi üretiminin, yaşanan sorunlar nedeniyle son 10 yılda 40 bin dekardan 4 bin dekara kadar düştüğü bildirildi. Adı Kahramanmaraş'la bütünleşen dünyaca ünlü Maraş biberi, çeşitli sorunlarla boğuşuyor. Geçmişte aflatoksin sorunu yaşadığı için dış pazarda kendine istediği yeri bulamayan Maraş biberi üretimi son 10 yılda kan kaybetmeye devam ediyor. Bir zamanlar 40 bin dekara kadar ulaşan ekim alanı bu yıl 4 bin dekara kadar düştü. Kahramanmaraş havzasının önemli tarım ürünlerinden biri olan Maraş biberi 2002 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından coğrafi işaret olarak tescillenmişti. Ziraat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Şube Başkanı Yusuf Temizkan, biberin kentin göz bebeği ürünü olduğunu, ancak son yıllarda özellikle üretimde ciddi sorunların yaşandığına dikkati çekti. Bundan 10 yıl önce 40 bin dönümde kırmızı biber üretimi gerçekleştirildiğini hatırlatan Temizkan, şöyle konuştu: Bugün maalesef kırmızı biber ekimi 4 bin dekara kadar geriledi. Geçen seneye göre kıyaslarsak Kahramanmaraş havzasında 12 bin dönüm yapılmıştı. Bu sorun Kahramanmaraş biberinin ileriki dönemde tüketiciye iletilmesinde ve ihracatı noktasında sıkıntıları beraberinde getireceğini düşünüyoruz. Üretimi düşen biber pazarda da sıkıntı yaratacaktır. Bu aslında arz talep meselesidir. Tüketiciye yansıması da fiyat konusunda olacaktır. Geçen sene yaş olarak 40 kuruşa alınan biber bugün 1 lira 20 kuruşa alınmaktadır. Fiyat üç katına çıkmıştır. Dolayısıyla bu yıl tüketicilerimiz biberi geçen senelere göre pahalı tüketmek zorunda kalacaktır FİYAT BU YIL ARTACAK Kırmızı biberin kent ekonomisi için önemine işaret eden Temizkan, sözlerini şöyle sürdürdü: Şehrimiz önemli bir tarım potansiyeline sahip. Verimli ovalarında her türlü modern teknikleri uygulayabilirsiniz. Maraş biberi de bu potansiyelimizden sadece biri. Adını kentten alan kırmızı biberi maalesef bugüne kadar iyi değerlendiremedik. Yıllar önce aflatoksin sorunu ile boğuştuk. Ancak bunu son yıllarda aşmaya çalışırken bu sefer de üretimden kaynaklanan sorunlar baş gösterdi. Ülkemizin biber ihtiyacının büyük bölümü Kahramanmaraş'tan sağlanmaktadır. Dolayısıyla üretim düştüğü için fiyatının bu yıl artacağını bekliyoruz. Onun için hem üretici hem de tüketici açısından bir sürprizle karşılaşılmaması için bu konuda tedbirler alınması gerekiyor. Öncelikle dış ticaret ve iç pazar konusunda uygun bir yapı oluşturulması gerekir. Ziraat mühendisleri olarak sözleşmeli modelin oluşturulmasını istiyoruz. Eğer bu yöntemi benimsersek biberin geleceğini de kontrol altına almış oluruz.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Maraş biberinin dünyaca bilinen ürün olduğunun altını çizen Temizkan, Biz bunu Kahramanmaraş olarak daha iyi tanıtarak dış pazarın istediği şekilde ürünü sürebilirsek dünya pazarına girmiş oluruz. Bu da üretimden geçmektedir. Çiftçimizin de eğitilmesi gerekiyor. Üreticilerle işletmeciler arasında ortak model oluşturulması gerekir şeklinde konuştu. Geçen yıl Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nın kırmızı biberle ilgili çalışması olduğunu hatırlatan Temizkan, kırmızı biberde yapısal sorunların çözülmesi halinde kentin en önemli ihraç kalemlerinden biri olabileceğine işaret etti. Temizkan, dünyada gıdanın giderek ön plana çıktığını ve Türkiye'nin var olan potansiyelini günün şartlarına göre değerlendirmesi gerektiğini ifade etti

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ERDAL SAĞLAM... KHK furyası devam ediyor HÜKÜMETİN kanun hükmünde kararname (KHK) ile kamu idaresini yeniden şekillendirme uygulamaları devam ediyor. Resmi gazetede sürpriz biçimde teşkilatların değişimine ilişkin her gün yeni bir KHK yayımlanıyor. Belli ki KHK çıkarma yetkisi sonuna kadar, yani Ekim ayı başına kadar daha epeyce kullanılacak. Düzenlemelerin ne getirip ne götüreceği tartışılsa da KHK larla bu düzenlemelerin yapılmasının sakıncaları üzerinde durulmuyor. Halbuki her şeyden önce kanunla kurulmuş bu idarelerin KHK ile yeniden düzenlenmesine, ilkesel olarak, karşı çıkılması gerekiyor. Daha önce de sözünü ettim; bazı bakanların bu düzenlemelerin, örneklerinde olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi nden döneceğini bildikleri, iptal olursa yasa çıkartırız diyerek bu düzenlemeleri yaptıklarını duyuyoruz. Böyle bir kamu yönetimi anlayışının sakatlığı ortada. Resmi Gazete de KHK ların sürpriz biçimde karşımıza çıkması da işte bu yüzden. Düzenlemelerin TBMM de tartışılması,yasa çıkartırken uyulması gereken şartlara uyulup düzenlemelerin kamuoyunda yeterince tartışılması engellenmek için yapılıyor. Bunun adına, daha önce Özal döneminde de rastladığımız gibi zaman kaybını önlemek diyorlar ama demokrasinin temel işleyişini aksatıyorlar. Her zaman öne sürülen milli irade, halkın iradesi KHK lar kanalıyla, Meclisteki vekiller devreden çıkarıldığı için, çiğnenmiş oluyor. Bir başka deyişle bu çok önemli düzenlemeler, yangından mal kaçırır gibi yapılıyor.işin bir başka çarpıcı yönü; bu çok önemli KHK lar artık haber bile olmuyor. Bir süre uygulandı diye, rahmetli Turgut Özal ve Hükümetine demediğimizi bırakmamıştık.o zaman basın Ana muhalefet bu düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi ne itiraz edip döndürsün diye çağrılar yapardı, şimdi itirazlar olduğunda Ana muhalefet de her şeye itiraz ediyor diyoruz. Ana muhalefete, bu tür arkadan dolanmalara karşı kullanması gereken bu yolu kullandı diye, ne kadar karşı çıkıldı, düşünsenize.bu gidişle; eskiden ilkesel olarak bu tür KHK ları bozan Anayasa Mahkemesi nden bu kez tersi karar çıksa bile, itiraz edilmeyip belki de alkışlanacak Olacak iş mi? TÜSİAD DAN BAĞIMSIZ KURUM TEPKİSİ Sadece basın değil, sivil toplum kuruluşlarından da bu yoğun KHK uygulamasına karşı itirazlar neredeyse yok denecek kadar az.dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek i ziyaret eden TÜSİAD dan, yine bir KHK ile değiştirilen bağımsız kurum yapılarıyla ilgili bir eleştiri gelmiş. Ancak bu tepkiye de bakıyorum; cılız, Başkan Boyner den beklemediğim kadar esnek bir tepki olduğunu söylemeliyim.bir soru üzerine bağımsız, düzenleyici kurumların kendileri açısından önemine değinen, 2001 krizinden sonra piyasanın çalışmadığı yerlerde düzenleyici ve denetleyici bu özel kurumların oluşturulmasının çok önemli bir reform olduğunu söyleyen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Bu kurumların mali ve idari yapılarının devam etmesini çok önemli ve elzem görüyoruz demiş. Hemen ardından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın bu kanun hükmünde kararnameyle yapılan düzenlemeyle ilgili bir denetleme fonksiyonu olduğunu ifade ettiğini hatırlatıp, Meclis açıldıktan sonra nasıl kanunlaşacak bilmiyorum. Mutlaka kanunlaşmak zorunda ama özerklikleri konusunda biz hassasiyetimizi kendisine de belirttik. Mali açıdan özerklikleri devam etmezse hepsi bakanlıklara bağlı kurullar haline gelir. Bu da aslında fonksiyon ve etkinliği açısından onların siyasi bir noktaya getirilmesi anlamına gelir. Bunu da ekonominin doğru yönetimi açısından sakıncalı buluyoruz şeklinde konuşmuş. Sayın Boyner de biliyor ki; KHK larla yapılan düzenlemeler, tersi söylense de, siyasi irade tarafından orta vadede bile yasalaştırılmaya gerek duyulmayacak düzenlemeler olarak çıkıyor. Bu gerçeği çok iyi bilen Boyner in, Bakan ın bu kurulların özerkliği konusundaki ifadesini önemsediğini belirtmesi ise bence eleştirisini yumuşatma ihtiyacı duyduğunu gösteriyor. Bir çok alanda olduğu gibi eleştiride de standartları o kadar düşürdük ki, Bu kadarına da şükür diyenler çıkacaktır, elbette. Doğru bir bakış açısı mı, acaba?

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Afrodit'in altındaki müthiş servet! Rumlar ın, Doğu Akdeniz deki Afrodit adı verilen bölgede doğalgaz ve petrol sondajına başlaması, gerilimi arttırırken, bölgedeki rezerv tahmini dudak uçuklatıyor. Kıbrıslı Rumlar ın, KKTC ve Türkiye nin itirazlarına rağmen Doğu Akdeniz deki Afrodit kod adlı bölgede doğalgaz ve petrol aramak için sondaja başlaması gerilimi zirveye çıkardı. Türk donanması alarma geçerken, Rum Milli Muhafız Ordusu ve Deniz Kuvvetlerinde de izinler kaldırıldı. İsrail de insansız uçaklarla bölgeyi gözlemlemeye başladı.kriz, İsrail ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşması ile başladı. İsrail in karasularının açıklarında dev bir doğalgaz yatağı bulmasının ardından, Rumlar da İsrail ile anlaşarak aynı bölgenin kendi sınırlarına yakın yerlerinde arayışa girişti. Potansiyeli en yüksek görülen Limasol açıklarındaki 12 numaralı parsele de, Afrodit adı verildi. Amerikan Noble firması ile anlaşıldı ve bölgede sondaj kararı alındı. İsrail in Delek şirketiyle ortak olarak İsrail açıklarında doğalgaz çıkaran Noble şirketi, petrol platformu Homer Ferrigtonu bölgeye getirdi ve Afrodit in merkezine yerleştirdi. Bu durumda Türkiye de KKTC ile kıta sahanlığı anlaşmasını yürürlüğe sokacak ve KKTC yi münhasır ekonomik bölge ilan ederek, Girne ve Magusa açıklarında petrol ve doğal gaz arayacak. DUDAK UÇUKLATAN SERVET Kıbrıs adası açıklarındaki sularda çok önemli miktarda petrol ve doğalgaz rezervi olduğu tahmini yapılıyor. Türkiye nin elindeki verilere göre rezerv bölgeleri ve miktarları şöyle: Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve İsrail arasındaki bölgede 3.45 milyon metre küp doğalgaz ve 1.7 milyar varil petrol Delta havzasında 7 trilyon metreküp doğal gaz ve 1.8 milyar varil petrol Kıbrıs, İsrail ve Mısır arasında kalan alanda 10 trilyon metreküp doğalgaz, 8 milyar varil petrol Doğuya uzanan bölgede 3 trilyon metreküp doğal gaz Ayrıca toplam değeri 3 trilyon dolar olan 60 milyar varil petrole eşdeğer hidrokarbon (Bu hidrokarbon rezervi, Türkiye nin 572 yıllık, Avrupa nın ise 30 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek seviye

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Brezilya dan ithal otomobile sert fren Küresel krizin derinleşmesiyle birlikte ülkeler kur savaşlarından sonra, ticaret savaşlarına yöneldi. Brezilya, ithal araçlardan alınan ve yüzde 7-25 aralığında olan IPI Vergisi ne zam yaparak oranı yüzde aralığına yükseltti. Bu karar yatırım bankalarının raporlarına From curreny to trade war (Kur savaşlarından ticaret savaşına geçildi) diye yansıdı. Brezilya basınına göre zamla beraber yüzde 65 ve fazlası ülke dışında üretilen araçlarda ortalama yüzde 25 ile 28 arası bir fiyat artışı olacak. "TÜRKİYE Yİ ETKİLEMEZ" Otomotiv İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu konuyla ilgili olarak Habertürk e yaptığı açıklamada Brezilya büyük balığın peşinde, bizden giden parçalar kalıp halinde ve araçta küçük yer işgal ediyor. İhracatımızda azalma olmaz ded Çelik: Kıdem tazminatı taslağı yok Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ın gündeme getirdiği, mevcut kıdem tazminatını kaldıran yeni model için, Kesinlikle kıdem tazminatını kaldıran veya değiştiren bir yasa taslağı henüz yok dedi. Çelik, kıdem tazminatının kaldırılması gibi bir gündem maddelerinin olmadığını söyledi. Gündemde değil Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü nde katıldığı programda soruları yanıtlayan Çelik, kıdem tazminatına ilişkin bir soru üzerine, kıdem tazminatı konusunun hükümet programında ne şekilde yer aldığının herkes tarafından bilindiğini söyledi. Kıdem tazminatının kaldırılması gibi bir gündem maddelerinin olmadığını vurgulayan Çelik, kıdem tazminatı gibi uzun yıllardır çalışma hayatında tartışılan bir konunun değerlendirilmesinin sosyal taraflarla görüşme neticesinde kamuoyuyla paylaşılacak bir konu olduğunu kaydetti.kıdem tazminatının kaldırılmayacağını, mevcut hakların korunacağını belirten Çelik, Belkide bir fona dönüştürmeye dönük bir çalışmanın yapılması şeklinde... Şu anda söyleyeceğimiz bir şey yok. Çünkü sosyal taraflarla bu konuyu görüşmedik. Görüşmeden de bu konuyla ilgili bir şey söylemek doğru değil dedi.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyonluk tütün ihalesiz satılmış! MALİYE Bakanlığı na bağlı Tütün,Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. nin (TTA), Hazine nin üreticiye destek amacıyla aldırdığı tütünleri ihalesiz bir şekilde maliyetinin altına sattığı ortaya çıktı. Sayıştay Raporu na göre Hazine, üreticiye destek için kullandırdığı milyon TL nin hâlâ 131 milyon TL lik bölümünün geri dönüşünü bekliyor. Sayıştay Başkanlığı nın 2010 Yılı Hazine İşlemleri Raporu eskinin Tekel i bugünün TTA sının Hazine yi yaktığını ortaya koydu. Raporda TTA ya yönelik eleştiriler ile bu zararın önlenmesine yönelik öneriler özetle şöyle: Hazine adına TTA tarafından alınan ve satışı gerçekleştirilen tütünlere ilişkin faaliyetler, her ne kadar sosyal devlet anlayışının gereği bir faaliyet olarak tütün üreticisini desteklemek amacıyla gerçekleştirilmiş olsa dahi, belirtilen hasılat, maliyet ve satış geliri gözönünde bulundurulduğunda, üreticiden alınan bir kısım tütünün çok yüksek maliyetlerle ve düşük hasılatlar elde edilerek satıldığı görülüyor. Hazine tütünlerine ilişkin satış protokollerinin incelenmesi sonucunda, TTA satış işlemlerinin kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir şekilde kullanılmasına imkan vermediği gibi alıcılar arasında rekabeti artırıcı şekilde yapılmadığı görüldü. TTA tütünlerin satışını, satış işlemini ilan ile piyasaya duyurmadan ve alıcılar arasında rekabeti attırmaya yönelik ihale sistemi uygulanmadan gerçekleştirmektedir. TTA nın satış işlemleri, alıcıların kendiliğinden TTA ya teklif fiyatlarını içeren başvuru yapması ve buna bağlı olarak TTA ile alıcı arasında başvuru teklifinde belirtilen fiyatlar üzerinden protokol yapılması şeklinde gerçekleştirilmektedir.

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ GÜNGÖR URAS Sıra kıdem tazminatı fonu nda... Devlet her ay işçiden, işverenden para toplayarak Kıdem Tazminatı Fonu kuracak. İşçiye emekliliğinde fondan para ödenecek.devlet bundan önce çalışanlar için Zorunlu Tasarruf Fonu ve Konut Edindirme Fonu adı ile fonlar kurdu. Fonlar çalışmadı. Toplanan paraların dağıtılmasına karar verildi. Ücretlerinden para kesilenler yıllar boyu paralarını geri alamadı. Kıdem Tazminatı Fonu oluşturma arayışı İşçiyi Kolay al-kolay çıkar düzenleme arayışının bir ayağıdır. Dünya Bankası ve IMF uzmanları yıllardır Türkiye için hazırladıkları raporlarda İngilizcesi Easy hire-easy fire (Kolay al-kolay çıkar) olan bu tür bir düzenlemenin yapılmasını öneriyorlar. Kolay al-kolay çıkar uygulamasına geçilmesi ile, Esnek Çalışma Şartları nın sağlanacağı işverenin rekabet gücünü artıracağı ileri sürülüyor. Esnek Çalışma Şartları düzenlemesi 3 farklı alanda değişikliği hedef alıyor. 1) Kıdem tazminatı uygulaması değiştirilecektir. Kıdem tazminatında işverenin yükümlülükleri kaldırılacaktır. 2) Bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilecektir. 3) İşverenin ücrete bağlı sigorta ve vergi mükellefiyetleri azaltılacaktır. Kıdem Tazminatı uygulaması 1936 yılında başlamıştır yılından bu yana süren uygulamaya göre (basit anlatımı ile) işvereni 1 yıldan fazla süredir işyerinde çalıştırdığı işçiyi (sebepsiz olarak) işten çıkardığında veya işçinin emeklilik süresi dolduğunda, işçinin çalıştığı her bir yıl için 30 günlük giydirilmiş bürüt ücreti tazminat olarak öder. Yıllık tazminat ödemesinin her yıl tavanı değişir. Bu yılın tavanı TL dir. Kıdem Tazminatı işçi için 2 yönlü güvencedir. (1) İşveren, sebepsiz yere işçileri işten çıkarmakta zorlanır. (2) İşçi sebepsiz yere işini kaybeder ise ve emekliliği geldiğinde eline bir miktar birikmiş para geçer. Dink dosyasını eşeleyen Nedim 203 gündür tutuklu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nın 26/8 /2011 tarihli 134 sayfalık iddianamesinin sayfalarında 7 numaralı şüpheli Nedim Şener in neden yakalandığı anlatılıyor. Nedim Şener in Hrant Dink in gerçek katillerinin yakalanması, Hrant Dink in öldürülmesi öncesi ve sonrasında Cemaatin polis teşkilatı içindeki etkinliği konusunda gazetede yazdıkları ile Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat ismi ile yayımladığı kitap üzerinde duruluyor. İddianamenin sonunda da başsavcılık iddiasını ortaya koyuyor, deniliyor ki Ergenekon Silahlı Terör Örgütü nün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlama amaçlı örgüte yardım ettiği anlaşılmakla, üzerine atılı eylemlerine uyan; Türk Ceza Kanunu nun (...) maddeleri delaletiyle ve Terörle Mücadele Kanunu nun (...) maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiştir. Uzun hikâyesinin sonunda gazeteci Nedim Şener, iddianamede açıklıkla yazıldığı gibi Ergenekon Örgütü yapısı içinde bulunmamakla birlikte 203 gündür tutuklu durumda.

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Şimdi gelelim olan bitenin bir başka yanına. Geçen hafta İstanbul da Hrant Dink Vakfı (Başında Hrant Dink in kızı var. Vakfın en etkin üyesi Hrant Dink in eşi) bir toplantı düzenledi. Toplantıda yılın Hrant Dink ödülü Ahmet Altan a verildi. (Ahmet Altan bu ödüle layıktır. Kendisini kutlarım). Buraya kadar her şey normal de bundan sonrası anormal... Bu toplantıda Hrant Dink in aile üyeleri ve dostları, baştan beri Dink in gerçek katillerinin yakalanması, bu konuda polis teşkilatı için de ihmali olanların ortaya çıkarılması için çaba gösteren, gazetede yazan, kitap çıkaran ve büyük ölçüde bu faaliyeti nedeniyle Ergenekon bahanesi ile tutuklanan 203 gündür tutukluluğu devam eden Nedim in adını ağızlarına almadılar. Nedim i hatırlayan olmadı.uğur Mumcu-Uğur Alacakaptan ın anlatımı ile Nedim Şener Fuzuli Vekâlet e soyunmuş bir gazeteci durumuna düşürüldü. Ne denilir ki? Madem fuzuli vekâlete soyundu... Tutuklanması, tutuklu kalması vaciptir... Sesini çıkartmasın!

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ YAMAN TÖRÜNER Milliyet te durum Gazetem Milliyet para saiki düşünülmeden satıldı. Devir teslim töreninde Aydın Doğan ın Milliyet i gözüm arkada kalmayacak kişilere teslim ettim demesi hepimizin içinin ferahlamasına yetti. Ortakların başlangıçta birbirlerine gösterdikleri yakınlık, saygı ve işbirliği eğilimi umut verici oldu. Milliyet in ne yönetiminin ne kadrosunun ne de yazarlarının değiştirilmesi düşünülmedi bile. Eskiye sünger çekilip yeni bir sayfa açıldı. Sorun nasıl başladı? Yeni ortaklıkta sahiplik de, sağlanması gereken maddi kaynak da, yetki de yarı yarıya idi. Ortaklardan Demirören grubu sermaye koymuş, Doğan grubuna peşinatı ödemiş; Karacan da sahip olduğu şirket v.s. gibi varlıklarını karşılık olarak göstermişti. Milliyet ve Vatan ın kısa bir süre içinde yeni binasına taşınması, ücretler ve diğer yükümlülüklerin aksaklık olmadan karşılanması gerekiyordu. Bu yeniden yapılanma aşamasında ciddi harcamalar yapılması kaçınılmazdı. Demirören bu harcamalar için gereken kaynağı nakit olarak koymaya hazırdı. İşte tam bu sırada, Karacanlar ın sermaye karşılığı olarak gösterdiği mal varlığının büyük bölümünün hacizli olduğu ve çoğu varlıklar üzerinde Ali Karacan a ait dişe dokunur bir hisse bulunmadığı anlaşıldı. Demirören iyi niyetinin suiistimal edildiği hissine kapıldı. Karacan, sermaye koymadan Milliyet ve Vatan ın yüzde 50 sine ortak olmak istiyordu. Sonunda, nakit sermaye koyamayan Karacan ailesi topluca yönetimden istifa etti ve bir dava açtı. Şirket kilitlendi. Açılan davanın sonuç ve istem talebi, aşağıdaki gibi: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; a) Öncelikle, ihtiyati tedbir niteliğinde olmak üzere, TTK md. 435/II hükmünde yer alan Davanın açılmasını müteakip mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine lüzumlu tedbirleri alabilir cümlesinden hareketle, davalı şirketin halihazırda düşmüş bulunan (hukuken mevcut olmayan) yönetim kurulu yerine şirketin idare ve temsilini sağlamak üzere kayyım atanmasını, b) TTK md. 435/I hükmü gereğince davalı şirketin organsızlık nedeniyle FESHİNE karar verilmesini. Şimdi sormak lazım Şimdi, çoğunun sormaya gerek bile görmediği soruları sormak istiyorum: - Gazetelerde gelir gider dengesi mevsimsel dalgalanmalar gösterir. Yaz dönemindeki negatif nakit akışı süreci, Demirören grubunun gereken finansmanı sağlaması sayesinde gazetenin faaliyetlerine hiçbir olumsuz etkisi olmadan geride bırakıldı. - Sonbahar ve kış dönemi gelir-gider dengesi açısından daha pozitif seyreder. Ancak, dünya piyasalarında ciddi bir kriz var. Türkiye ekonomisi ne kadar güçlü olsa da bu kriz yerli piyasaları etkiliyor. Döviz kurunun yükselmesi ve reklam yatırımlarındaki olağan çekingenlik sonbahar-kış döneminin beklendiği şekilde geçmemesine yol açabilir.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Karacan tarafının talebiyle gazete yönetimine kayyum atandı. Olası bir nakit akışı probleminde, gazetelerin yayın faaliyeti eksiksiz olarak nasıl devam ettirilecek? Demirören tarafı Madem kayyum atanmasını istediler, o zaman günlük işleyişi de kayyum götürsün derse, ücretler, kâğıt ve genel giderlerde çıkabilecek darboğaz nasıl aşılacak? - Gazetelerin yeni bir binaya taşınması, Doğan grubuyla yapılan anlaşmanın bir şartı. Yeni binanın tefrişatı, teknik altyapısı da ciddi bir yatırım gerektiriyor. Şirkete sermaye koymayan bir ortakla bu yatırım nasıl karşılanacak? Kayyumlar cebinden mi sermaye koyacak? - 61 yılını geride bırakan Milliyet i kuran kişinin torunu, bu gazetenin sahibi olan şirketin feshini, daha doğrusu Milliyet in yok edilmesini içi sızlamadan nasıl talep eder? Dileğimiz, ortaklar arası sorunların en kısa süre içinde çözülmesi

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ 'Aygaz gözbebeğimiz' Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Aygaz'ın 50'nci kuruluş yıldönümünde, "Lider olmak zordur ama lider kalmak daha zor. Aygaz bizim gözbebeğimiz" dedi. Koç Holding Şeref Başkanı ve Aygaz Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi M. Koç, Avrupa'nın 5'inci büyük LPG şirketi olan Aygaz'ın, üretimden dağıtıma uzanan enerji zincirinin tamamına hakim yegane şirket olduğunu belirterek, "Lider olmak zordur ama lider kalabilmek çok daha zordur" dedi. Koç Grubu şirketlerinden Aygaz'ın, 50. kuruluş yıldönümünde konuşan Koç, Aygaz'ın Koç Holding Enerji Grubu'nun 'göz bebeği' olduğunu belirtti. BAŞARININ SIRRI İNSAN Koç, Aygaz'ın, Türkiye'nin en küçük köylerinden en büyük kentlerindeki her evde yerini bulduğunu, çok kısa sürede gazın jenerik adı haline gelmeyi başardığını dile getirdi. Türkiye'de LPG sektörünün yapılanmasında 'başrolü' oynarken, Aygaz'ın kat ettiği zorlu yolu aksamadan alabilmesinin en önemli unsurunun insan olduğunu kaydeden Koç, "Tüketici- bayi-şirket üçlüsünün gücü sayesindedir ki Aygaz enerji sağlayıcıları arasında bu ülkenin medarıiftiharı olmuştur" dedi. Koç Holding kurucusu merhum Vehbi Koç'un, şirketle bayiler arasında ilk günden itibaren yerleştirdiği aile felsefesinin, Aygaz'ı bugün ulaştığı başarılara taşıdığını vurgulayan Koç, şirketin 'can damarı' olan bayiliğin babadan oğula ve toruna geçen bir iş haline geldiğini bildirdi. AYGAZ HER GÜN 100 BİN HANEYE GİRİYOR Aygaz 81 ilde 2 bin 264 tüp gaz bayi ve bin 316 oto gaz istasyonu ile hizmet veren geniş bir dağıtım ağına sahip. Aygaz, tüp gaz ile her gün 100 binden fazla haneye konuk olurken, Aygaz Euro LPG günde bir milyondan fazla aracın yolcu taşımasını sağlamaya başladı. Aygaz, 5 adet deniz terminaliyle beraber 16 adet dolum tesisini de yıllar içinde bünyesine kattı. '55 yaş altı emekliye para vermeyin' Troyka, Yunan hükümetine, "55 yaşın altındakilere emekli maaşı ödemesini durdur" dedi. Komşu'da iflas tartışmaları sürerken Troyka denilen AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası heyetinin Yunan hükümetinden 55 yaşın altındakilere emeklilik maaşı ödemelerini durdurmasını istediği belirtildi. To Vima gazetesinin haberine göre, troyka, polisler, uçuş görevlileri ve askerler için uygulanan erken emeklilikte maaş ödemelerinin 55 yaşına ulaşılana kadar durdurulmasını öneriyor. Öte yandan Uluslararası Para Fonu eski Başkanı Dominique Strauss Kahn, Yunanistan'ın borcunu ödeyebilecek durumda olmadığını savundu. Ünlü ekonomist Nouriel Roubini de Yunanistan'ın iflas bayrağını çekip eurodan çıkması gerektiğini söyledi. Boyner'den mağaza atağı Boyner, İstanbul/Halkalı, Bursa ve Bolu'da Çarşı Mağazaları, Akbatı Alışveriş Merkezinde de Boyner Mağazası açtı. Yapılan açıklamada Türkiye genelinde 35'inci, İstanbul'da 11'inci Boyner mağazasının Akbatı Alışveriş Merkezinde açıldığı, Akbatı Mağazasının yaklaşık 5 bin metre kare olduğu kaydedildi.