CEPHEİDLERDE DÖNEM DEĞİŞİMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "CEPHEİDLERDE DÖNEM DEĞİŞİMİ"

Transkript

1 EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) CEPHEİDLERDE DÖNEM DEĞİŞİMİ Mert ACAR Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Ahmet DEVLEN Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu : Sunuş Tarihi : Bornova-İZMİR 2014

2

3

4

5

6 vi

7 vii ÖZET CEPHEİDLERDE DÖNEM DEĞİŞİMİ ACAR, Mert Yüksek Lisans Tezi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DEVLEN Temmuz 2014, 49 sayfa. Bu tezde cepheidlerin dönem değişimi ile evrimleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bunun için SW Tau değişen yıldızının O-C analizi yapılmıştır. Gözlemler ile bulunan dönem değişim miktarı ile teorik modellerden bulunan dönem değişim miktarları karşılaştırılarak, yıldızın kararsızlık kuşağından kaçıncı geçişini yaptığı bulunabilmektedir. Gözlenen ve hesaplanan maksimum zamanları farkı ile yıldızın dönem değişiminin ne şekilde olduğu öğrenilebilmekte, elde edilen diyagram ile yıldızın evrimine dair fikir edinilebilmektedir. Bu diyagramlardan yıldızın evrimine dair bilgiye ulaşırken göz önünde bulundurulması gereken noktalara değinilmiştir. Bu tez kapsamında SW Tau yıldızının gözlemleri gerçekleştirilmiş ve bu yıldıza ait yeni To zamanı ile zonklama dönemi bulunmuştur. Anahtar sözcükler: SW Tau, cepheidler, karasızlık kuşağı, dönem değişimi.

8 viii

9 ix ABSTRACT PERIOD CHANGES OF CEPHEIDS ACAR, Mert MSc in Astronomy and Space Sciences. Supervisor: Associate Professor Ahmet DEVLEN July 2014, 49 pages In this research thesis, cepheids and the relation between their period change and evolution is examined. The O-C analysis of the variable star SW Tau has been carried out for that reason. The amount of change in a period determined by observations can be compared with the amount of change in theoric models to find the number of crossing of the instability strip. With the help of observed and calculated maximum times difference, the star s period change and how it occurred can be learned. Also the diagram gives information about the evolution. In these diagrams the important points that should be noted are chosen and highlighted. SW Tau is observed. A new To time and a new pulsation period are presented. Keywords: SW Tau, cepheids, instability strip, period changes.

10 x

11 xi TEŞEKKÜR Bu çalışma süresince bilgileriyle bana yardımcı olan başta danışmanım Yrd. Doç. Dr. Ahmet DEVLEN olmak üzere, sorularımı cevapsız bırakmayan tüm bölüm hocalarıma, maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen aileme, tez yazım sürecinde büyük özveri ile yardımını ve desteğini gördüğüm dostum Ozan VARDAL ve tüm arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.

12 xii

13 xiii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... vii ABSTRACT.....ix TEŞEKKÜR... xi ŞEKİLLER DİZİNİ... xv ÇİZELGELER DİZİNİ... xvii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... xviii 1.GİRİŞ CEPHEİDLER Tip I Cepheidler (Klasik Cepheidler) Tip II Cepheidler RV Tauri yıldızları W Virginis yıldızları BL Herculis yıldızları Uyartılma Kurguları Zarf İyonlaşma kurgusu Stellingwerf bump kurgusu... 10

14 xiv İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa ε-kurgusu DÖNEM DEĞİŞİMİ-EVRİM DURUMU Gözlenen (O) Hesaplanan (C) Değişimi GÖZLEM : SW Tau SONUÇLAR KAYNAKLAR DİZİNİ ÖZGEÇMİŞ EKLER.

15 xv ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil Sayfa 2.1. RV Tauri yıldızlarına ait örnek ışık eğrsi RV Tauri yıldızlarında minimum evresinin değişimi Kısa dönemli bir W Vir türü yıldızın ışık eğrisi P=8.5 gün dönemli bir W Vir türü yıldızın ışık eğrisi P=14.9 gün dönemli bir W Vir türü yıldızın ışık eğrisi Kısa ve uzun dönemli BL Her türü yıldızların ışık eğrisi Zonklayan yıldızların atmosferlerinde donukluğun değişmesi Bir yıldız atmosferinde donukluğun sıcaklıkla değişimi ,5,7 ve 10 güneş kütleli yıldızların evrim yolunun gösterimi Verilen kütleler için Tip II cepheid yıldızlarının evrim yolunun gösterimi Kararsızlık kuşağından geçişte beklenen dönem değişimlerinin gösterimi

16 xvi ŞEKİLLER DİZİNİ (devam) Şekil Sayfa 3.4. Kararsızlık kuşağından geçişte gözlenen dönem değişimlerinin gösterimi Dönem değişimi gösteren yıldızların zonklama moduna göre dağılımı Döngüsel değişimlerin genliğinin sürekli değişimlerin genliğine göre küçük olması durumunda parabolik eğilimin görülebildiğine örnek O-C diyagramı Döngüsel değişimlerin genliğinin sürekli değişimlerin genliğine göre büyük olması durumunda parabolik eğilimin görülemediğine örnek O-C diyagram O-C diyagramlarında rastgele dalgalanmalara örnek O-C diyagramlarında parabolik eğilim görülmesine örnek Seçilmiş BL Herculis yıldızlarının tayflarının bir kısmı SW Tau yıldızının ışık eğrisi B filtresiyle elde edilen ışık eğrisi V filtresiyle elde edilen ışık eğrisi R filtresiyle elde edilen ışık eğrisi I filtresiyle elde edilen ışık eğrisi SW Tau yıldızının O-C grafiği SW Tau yıldızının O-C değişiminin fark eğrisi. 39

17 xvii ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge Sayfa 4.1. Kullanılan gözlem aletleri ve özellikleri SW Tau yıldızına ait maksimum zamanları...37

18 xviii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler Açıklama H Hidrojen. He Helyum. CO Karbonmonoksit. TiO Titanyumoksit. Kısaltmalar H-R Hertzsprung-Russell. AGB Asimptotik Dev Kolu. BHB Mavi Yatay Kolu. AAVSO American Association of Variable Star Observers. GCVS General Catalogue of Variable Stars. JD Julian Date. HJD Heliocentric Julian Date.

19 1 1. GİRİŞ Cepheid türü parlaklık değişimi gösterdiği bulunan ilk yıldız δ Cephei dir yılında E. Piggot ve J. Goodricke in parlaklığında değişim olduğunu keşfettikleri δ Cep ve η Aql o dönem parlaklığında değişim görülen yıldızların ilk örneklerindendir (Udalski et al, 1999). Bu tür yıldızların sadece açık yıldız kümelerinde bulundukları sanılmaktaydı. Süre gelen yıllarda birkaç küresel kümede de bu tür yıldızların bulunması, kümelerin yapılarının anlaşılması ve cephidlerin gruplandırılmasında önemli bir gelişmedir. Küresel kümelerdeki cepheidlerin dönemlerinin gökada düzleminde bulunanlardan daha kısa olduğunun görülmesiyle, yeni bulunan cepheidlere küme değişenleri denilmiştir. Bu türün en parlak üyesi RR Lyrae nin bulunması ile de dönemi 1 günden büyük olanlar Klasik Cepheidler, küçük olanlar ise RR Lyrae ya da küme değişenleri olarak adlandırılmıştır (Percy, 2007; İbanoğlu ve Akan, 2009).

20 2 2. CEPHEİDLER 20. yüzyılın başlarında, H. Swan Leawitt in Küçük Macellan Bulutu ndaki değişen yıldızlar ile yaptığı kapsamlı çalışmada çok sayıda cepheid yıldızı keşfedilmiştir (İbanoğlu ve Akan, 2009). Shapley in Küçük Macellan Bulutu ndaki cepheidler üzerine yaptığı çalışmada ise herhangi bir RR Lyrae yıldızına rastlanmazken, yıldızların gökada düzlemindeki devinimlerinin farklılık gösterdiği görülmüştür. Bade nin 1954 yılındaki çalşması ile cepheid değişenlerinin sınıflandırılması son halini almıştır. Tip I cepheidler, dönemleri 1.2 günden büyük olan, gökada sarmal kollarında, açık yıldız kümelerinde ve Küçük Macellan bulutundaki metalce zengin yıldızlardır. Tip II cepheidler ise dönemleri 1.2 günden büyük olup tip I sefeidlere göre daha sönük, genellikle küresel kümelerde bulunan metalce fakir yıldızlardır (Percy, 2007; İbanoğlu ve Akan, 2009) Tip I Cepheidler (Klasik Cepheidler) Cepheidler, zonklama dönemleri 1 günden 150 güne kadar olan, F6-K2 tayf türünden süper dev yıldızlardır. Kütleleri 4 ile 20 güneş kütlesinde, ışıtmaları 10 3 ile 10 4 güneş ışıtma gücünde olan yıldızlardır. Bu tür yıldızlar açık kümeler, sarmal gökada diskleri ve düzensiz gökadalarda bulunurlar (Berdnikov et al., 2013). Klasik cepheidler olarak da adlandırılan bu değişenler, Değişen Yıldızlar Genel Kataloğu nda (GCVS) DCEP olarak adlandırılırlar. Bu yıldızlar H-R (Hertzsprung - Russell) diyagramında karasızlık kuşağında bulunurlar ve kabaca F2 tayf türünde parlak devlerden başlayıp, ışıtma sınıfı Ib, Iab ve bazen de Ia olan F ve K tayf türünde süper devleri kapsamaktadırlar. Salt parlaklıkları ise -2 kadir ile -6 kadir ve daha parlak bir aralık göstermektedir (Turner, 1996, Berdnikov and Turner.,1995). Işık değişimleri çok düzenli ve çok parlak olduklarından gökadalar arası uzaklıklardan dahi teşhis edilebilirler. Işık değişim dönemleri ile ışıtmaları arasında da doğrudan bir ilişki bulunur ve bu da dönem-ışıtma bağıntısı olarak adlandırılır. Bu bağıntıya göre bir cepheid yıldızının ışıtması ne kadar fazla ise onun zonklama dönemi de o denli uzundur. Bu özellikleri nedeniyle yakın gökadaların uzaklıklarının bulunmasında önemli rol oynarlar (Percy, 2007).

21 Tip II Cepheidler Tip II cepheidler dönemleri 1 ile 100 gün arasında değişen, yaşlı, düşük kütleli, sarı renkli, zonklayan dev yıldızlardır. Ömürlerinin son evrelerinde olan bu yıldızların, asimptotik dev kolundan sonra, kabukta helyum yaktıklarından dolayı H-R diyagramında kararsızlık kuşağında yer aldıkları düşünülmektedir (Wallerstein and Cox, 1984). Klasik cepheidlerle aynı dönem aralığı içinde bulunmalarına karşılık, tip II cepheidler gökada diski ve haloda bulunan küçük kütleli yıldızlardandır (Matsunaga et al., 2009). Dönemlerine göre 3 alt gruba ayrılmaktadırlar. Dönemi 1-4 gün arasında olanlar BL Herculis (CWB), dönemi 4-30 gün arasındakiler W Virginis (CWA) ve dönemi gün arasında olanlar ise RV Tauri yıldızları olarak adlandırılmaktadır (Feast, 2010) RV Tauri yıldızları RV Tauri yıldızları güneş kütlesinde, güneş ışıtma gücünde, yaklaşık 60 güneş çapında ve etkin sıcaklığı 600 ile 4300 K arasında değişen yıldızlardır. V renginde 0.3 ve 0.8 genliğe sahiptirler ve radyal hızları 20km/s ile 30km/s değerindedir (Szabados, 2010). Şekil 2.1 de RV Tau yıldızlarına örnek bir ışık eğrisi verilmiştir. Şekil 2.2 de ise RV Tau yıldızlarında minimum evresinin değişimi gösterilmiştir. Şekil 2.1. RV Tauri yıldızlarına ait örnek ışık eğrisi (OGLE, 2014). Yarı düzenli değişim gösteren bu yıldızlar ışık eğrilerinde çevrimden çevrime belirgin farklılıklar göstermektedir. Bu tür yıldızlar I ve II ışıtma sınıfında, maksimum parlaklığında F ve G tayf türünden, minimum parlaklığında ise G ve K tayf türünden parlak sarı üst devlerdir. Işık eğrileri, görsel bölgede benzer minimumlar arası 30 ile 100 günlük dönemlerde ardışık sığ ve derin

22 4 minimumlar ile karakterize olmuştur. U-B ve B-V renk eğrilerinin evreleri, ışık eğrisi evreleri ile çakışık olmayıp, çeyrek döneme varabilen kaymalar göstermektedir. Birbirini izleyen minimumların derinlikleri ani veya kademeli olarak değişebilmektedir (Pollard et al., 1995; Percy et al., 1991). Şekil 2.2. RV Tauri yıldızlarında minimum evresinin değişimi (OGLE, 2014). RV Tauri yıldızları ışık eğrilerindeki dönemsel sapmalara göre RVa ve RVb olmak üzere iki ana sınıfa ayrılmaktadır. Uzun dönemlerde ortalama parlaklığında değişim gösteren yıldızlar RVb türünden olup, dönemleri 600 ile 1500 gün arasında değişim gösterirken, Rva türünden olanların ortalama parlaklıklarında değişim gözlenmemektedir (de Ruyter et al., 2005). RV Tauri yıldızları H-R diyagramında asimptotik dev kolun (AGB) yüksek sıcaklıklara karşılık gelen tarafında ve yatay kolun üst kısımlarında yer almaktadırlar. İleri düzeyde genişlemiş atmosferleri ile kütle kaybetmektedirler. Helyum kabuk yanması ardından maviye dönüş (blue-loop) noktasındaki AGB yıldızları ya da beyaz cüce evresinin hemen öncesinde atmosfer üst katmanlarını atmaya hazırlanan AGB sonrası yıldızlar oldukları ve AGB nin üst kısımlarından ayrılıp kararsızlık kuşağından geçerek evrimleştikleri düşünülmektedir. Karbon ve oksijence zengin olabildikleri gibi maksimum evrede iken görsel bölge tayflarında TiO bantları görülmektedir (Preston et al., 1963; Matsunaga et al., 2009; Feast, 2010).

23 W Virginis yıldızları W Virginis yıldızları güneş kütlesinde, güneş ışıtma gücünde, güneş çapında, etkin sıcaklığı 5000 ile 6000K arasında değişen yıldızlardır. V renginde 0.5 ve 1.0 genliğe sahiptirler ve radyal hızları 20km/s ile 50km/s değerindedir (Szabados, 2010). Şekil 2.3, Şekil 2.4 ve Şekil 2.5 de W Vir yıldızlarının ışık eğrilerinin örnekleri verilmiştir. Tip II cepheidlerin bulunan ilk örneği W Vir yıldızıdır. Bu tür yıldızlar F6- K2 tayf sınıfındadır ve dönemleri 4 gün ile 30 gün arasında olup, dönemleri ve genlikleri çevrimden çevrime değişim göstermektedir. Işık eğrisinin şekli ve ortalama genliği döneme bağlı olarak değişmektedir. Kısa dönemli W Virginis yıldızlarının ışık eğrilerinde keskin bir çıkış görülürken, inişin daha yavaş olduğu görülmektedir. Şekil 2.3. Kısa dönemli bir W Vir türü yıldızın ışık eğrisi (OGLE, 2014). Dönemin artmasıyla birlikte ışık eğrisindeki çıkış kolu ve iniş kolundaki bu farklılık azalmakta, 8 gün dönemli W Virginis yıldızlarının ise ışık eğrilerinde iniş ve çıkış kollarında simetri gözlenmektedir. Ayrıca 8 gün dönemli bu yıldızların ışık eğrilerinde zonklama genliği en küçük değerini almaktadır (OGLE, 2014). Uzun dönemli olanlarının ışık eğrilerinde ise, iniş kolunun şekli çıkış kolunun şekline göre daha dik görülmektedir. Dönemi 13 gün ve daha uzun olanların ışık eğrilerinde ise, bu türün karakteristik özelliği olarak görülen, maksimumdan hemen önce ikinci bir çıkıntı (bump) görülmektedir. (OGLE, 2014).

24 6 Şekil 2.4. P=8.5 gün dönemli bir W Vir türü yıldızın ışık eğrisi (OGLE, 2014). W Vir yıldızlarının ayırt edici özellikleri olarak, ışık eğrisinde maksimumdan inişte görülen çıkıntı (omuz), bazı evrelerde hidrojen salma çizgileri, yüksek radyal hız, büyük galaktik boylam ve değişim gösteren dönem olarak verilmiştir (Abt, 1953). Şekil 2.5. P=14.9 gün dönemli bir W Vir türü yıldızın ışık eğrisi (OGLE, 2014) BL Herculis yıldızları BL Herculis yıldızları güneş kütlesinde, güneş ışıtma gücünde, yaklaşık 10 güneş çapında, etkin sıcaklığı 6000 ile 5000K arasında değişen yıldızlardır. V renginde 0.3 ve 0.8 genliğe sahiptirler ve radyal hızları 20km/s ile 40km/s değerindedir (Szabados, 2010). Bu tür yıldızlar maksimum parlaklıklarında A, minimum parlaklıklarında ise F tayf sınıfındadırlar ve dönemleri 1 gün ile 4 gün arasındadır. Işık eğrilerinde görülen bump, kısa dönemlilerinde iniş kolunda iken, uzun dönemli olanlarında ise çıkış kolundadır (OGLE, 2014).

25 7 H-R diyagramında yatay kolun sıcak tarafından AGB ye doğru evrimleşmekte ve RR Lyrae yıldızları ile W Virginis yıldızları arasında bulunmaktadır (Soszynski et al., 2008; King et al., 1981). BL Her türü yıldızların ışık eğrilerine ilişkin örnekler Şekil 2.6 da verilmiştir. Şekil 2.6. Kısa ve uzun dönemli BL Her türü yıldızların ışık eğrisi (OGLE, 2014) Uyartılma Kurguları Yıldızlarda zonklamalara neden olan kurgular, zarf iyonlaşma kurgusu, Stellingwerf bump kurgusu, ε-kurgusu, Kato kararsız konveksiyonu, Shibahashi kararsız manyetik konveksiyonu, Osaki kararsız konveksiyonu, çekimsel kuvvetli salınımlar ve Kelvin-Helmholtz kararsızlığı olarak sayılabilir (İbanoğlu ve Akan, 2009). Bu kurgulardan cepheidlerdeki zonklamayı açıklamaya yönelik kabul edilen kurgu zarf iyonlaşma kurgusudur Zarf iyonlaşma kurgusu Eddington (1918,1941,1942) tarafından önerilen bu kurguya göre klasik sefeidlerde temel olarak alınan element hidrojendir ve daha sonra Zhevakin hidrojen yerine bir kere iyonlaşmış helyum (He+) önermiştir. Zonklamaların ε

26 8 kurgusu (nükleer tepkimeler) ile yönlendirildiği, hidrojen iyonlaşma bölgesinin ise sönümlenmenin azalmasına katkı sağladığı düşünülmüştür. Sıkışmada dış katmanlara ısı vermek veya genişlemede ısı salmak bu kurgunun asıl amacıdır ve nükleer erke kaynakları önemli bir katkıda bulunmamaktadır. Zarf iyonlaşma kurgusunun temel kararsızlık etkisi, yıldızların dış katmanlarında işleyen herhangi bir kararsızlığın uygun geçiş bölgesi içinde ya da yakınında çok etkin olması ile anlaşılabilir. Bu alan, zonklamaların yeterince adyabatik olmadığı, en dış bölgelerdeki maddenin ısı kapasitesinin çok düşük olması sebebiyle erke akısının fazlaca dondurulduğu üst bölge ve zonklamaların neredeyse adyabatik (yarı-adyabatik) olduğu alt bölge ile belirtilir. Yarı adyabatik iç bölgede herhangi bir sürme neredeyse eşit miktardaki sönümleme ile tamamen bozulmaktadır ve böylelikle bu bölgede net bir sürme olmamaktadır. Adyabatik olmayan dış bölgede ise akının modülasyonu olmadığından sürme oluşmayabilir. Ancak geçiş bölgesinin içinde, yakınında ya da hemen altında sürme meydana gelebilir. Hemen üstünde ise sönümleme adyabatik olmayan etkiler ile yok edilerek serbest kalacaktır. Geçiş bölgesi, belirtilen bu alanın üstündeki toplam iç erkenin, yıldızın bir zonklama döneminde saldığı erkeye denk olduğu bölgenin altındadır. Bu ifade, yıldızın denge ışıtması L olmak üzere; ile formüle edilebilir. Burada P, zonklama dönemi, T *, geçiş bölgesindeki sıcaklık, m *, geçiş bölgesinin üstündeki toplam kütle, c v, sabit hacımdaki öz ısı ve simgeleri ise bu dış katmanlar boyunca ortalama değeri göstermektedir. Zarfta iyonlaşmaya uğrayan element yeterince var ise, iyonlaşmanın olmadığı duruma göre yerel sıcaklık düşerek bir kararsızlık etkisi oluşturur. Bu, iyonlaşma serbestliğinin ek bir derecesini temsil etmektedir. Gaza eklenen adyabatik sıkışmayla üretilen erkenin bir kısmı, ısısal devinimlerim kinetik erkesinden çok, ek serbestlik derecesine gitmektedir. Böyle bir gaz sıkışma sonucu soğuk kalacaktır. Sıkışmaya rağmen bu göreli soğukluk, yerel donukluğun azalması gerekirken tam tersi olarak artması sonucunu doğurmaktadır. Bu durumun asıl nedeni, donukluğun, sıcaklığın üçüncü kuvvetiyle değişmesi gerekirken iyonlaşmadan dolayı sabit kalması olarak açıklanmaktadır. Kippenhahn ve Weigert tarafından verilen donukluktaki değişim eğrisi, Şekil 2.7 de gösterilmiştir. Üç boyutlu olarak sıcaklık ve basınca ya da yoğunluğa

27 9 bağlı soğurma katsayısındaki değişimi göstermektedir (İbanoğlu ve Akan, 2009). Noktalar ile gösterilen kısım yıldızın yüzeyinden iç katmanlara doğru olan yapıyı belirtmektedir (δ Cep yıldızları için). Yüzeyden iç kısma doğru donukluk önce artmakta ve sonra azalmakta, buna da kappa dağı denilmektedir. Zonklamalar beyaz bölgelerde tetiklenirken, donukluğun içeriye doğru azaldığı siyah bölgelerde ise sönümleme etkisi yapar. Şekil 2.7. Zonklayan yıldızların atmosferlerinde donukluğun değişmesi (İbanoğlu ve Akan, 2009). Winget (1981) belirli bir yoğunlukta ele alınan bölge için sıcaklığın arttıkça donukluğun azaldığını belirtmiştir. Bununla birlikte donukluk yoğunlukla kabaca orantılıdır ve sıkışmayla artmaktadır (κ ρα Τ-β). Bu iki durum sıkışmayla donukluğun arttığı κ (kappa) kurgusunu açıklamaktadır.yerel donukluğun sıkışmayla artması, dışarıya ulaşmaya uğraşan erkeyi tuzaklamaya çalışmaktır. Tuzaklanan erke gaz tarafından soğrulup, adyabatik olmayan etkilerle adyabatik zonklamalardakine kıyasla dış katmanlara daha büyük bir basınç kuvveti uygulayacaktır. Başlatılan herhangi bir zonklama bu şekilde pompalanmış olur ve bu bölgeyi kararsız hale getirir. Benzer şekilde, sıkışan katmanların göreli soğukluğu bu katmanların daha az ışınım yapmasına neden olmaktadır. Sıkışmayla ışınımın azalmasına γ (gamma) kurgusu denilmektedir ve bu etki de κ kurgusu gibi kararsızlığa itici yöndedir. Sıkışmayla yıldızın ışınım yapan toplam

28 10 yüzeyinin azalması, ışınımı yıldız içerisinde tuzaklama eğiliminde olacaktır ve bu etkiye de r (yarıçap) etkisi denilmiştir. Bu etkiler kararsızlığa katkıda bulunmakta ve zarf içerisinde konveksiyonun zonklamaları kolayca durdurabileceğini ve de kararsızlık kuşağının kırmızı kenarının nerede sona ereceğini belirtmektedir. Yıldızın en çok sıkıştığı durumda konvektif erke taşınımı en etkin durumdadır ve yıldız, yarıçapı minimuma yakınken konveksiyon en fazla erke kaybına neden olur. Bu durum bir sönümlendirme koşuludur ve sürdürme koşulunun tam tersidir. Konveksiyonun κ,γ ve r kurguları ile tuzaklanan erkeyi çözdüğü söylenebilir. Zarfta konveksiyonun olması durumunda bile γ ve r kurgusu hala etkilidir. Ancak bu kurguların birlikte sürdürme etkileri, konveksiyonun sürdürme etkisiyle kıyaslandığında oldukça küçüktür (İbanoğlu ve Akan, 2009) Stellingwerf bump kurgusu Stellingwerf (1978, 1979) tarafından önerilen bu kurgu iyonlaşmaya dayanmasa da bir tür zarf iyonlaşma kurgusu olarak değerlendirilebilir. Erkenin ışınımla taşındığı bir katmanda kararsızlık kurgusunun nasıl olacağı donukluğun biçimine bağlı olarak belirtilmiştir ve donukluğun biçimlerinden birisi de donukluk yasasının sıcaklığa bağlılığıdır. Belirli bir yoğunlukta donukluk-sıcaklık bağıntısında oynama ya da yükselti varsa Stellingwerf+ bump kurgusu etkin olabilir. Bu tür bir bump, sıcaklığın artmasıyla birlikte donukluğun azalmasıyla, donukluk-sıcaklık eğrisinin göreli düzgün kaldığı kısım, alt ya da üst katmana göre daha az bir değişme gösterebilir. Şekil 2.8 de bir yıldız atmosferinde donukluğun sıcaklıkla değişimi gösterilmiştir.

29 11 Şekil 2.8. Bir yıldız atmosferinde donukluğun sıcaklıkla değişimi (İbanoğlu ve Akan, 2009). Yıldızın sıkışmasıyla donukluğun ani değişim gösterdiği bölge alt ya da üst katmana göre daha az ışınım yapmaktadır. Bu tür bir bölge κ, γ ve r kurgularına benzer olarak belirtilen katmanlar boyunca ışınım akışını engelleyebilir. Bump, Planck fonksiyonunun tepe noktası ile He+ iyonlaşma kenarının üst üste gelmesi durumu olarak ifade edilebilir. Bu durumda bump yoğunluktan bağımsız bir şekilde 1.5x105K lik sıcaklıklarda oluşmaktadır (İbanoğlu ve Akan, 2009) ε-kurgusu Bu kurgu termonükleer tepkimelerin uyartma etkisidir ve bu kurgunun etkileri değişen yıldızlarda gerçekte dikkate alınmasa da ilke olarak yıldızı kararsızlığa itmeye çalışır. Bu kurgudan kaynaklanan kararsızlık eğilimi, termonükleer tepkimelerden birim kütle başına üretilen erke miktarından ve nükleer tepkimelerin gerçekleştiği bölgelerde salınımların neredeyse adyabatik olmasından ileri gelir. Termonükleer tepkimeler ile birim kütle başına üretilen erke ε ise. ile verilmektedir. λ, 1 ya da 2 değerini alırken, ν değeri karbon çevriminde 15-17, proton zincirinde 4, helyum yanma tepkimelerinde ise gibi geniş bir aralıkta değer almaktadır. Nükleer tepkimelerin olduğu bölgelerde salınımlar neredeyse adyabatiktir, (δt/t)=(г 3-1)(δρ/ρ) ifadesinde Г3 adyabatik üslerden biridir ve δ Lagrangian değişmeyi göstermektedir. Bu ifadeler ile, (δε/ε [λ+ν(г3-1)](δρ/ρ)) yazılabilir ve köşeli parentez içerisindeki nicelik

30 12 çok büyük olabilir. Bu bağıntılar sıkışma ile fazlaca termonükleer erkenin üretilebileceğini göstermektedir ve bu erkenin taşınmaması durumunda, yerel madde tarafından soğurularak yerel sıcaklık artışını hızlandırmakta, bu durum da kararlı olmayan salınımlar doğurmaktadır. Buradaki artık erkenin taşınımı gene ışınım ile olacaktır. Bir elementin, maddenin Schwarzschild kriterine göre konvektif olarak kararlı (adyabatik) olduğu iç kısımlara devindiği düşünülürse, bu element yerel çevreye göre daha sıcak kalarak, daha fazla ışınım yapacaktır. Dışarıya doğru yer değiştiren element de yerel çevreye göre daha soğuk kalarak daha az ışınım yapacaktır. Artık erkenin taşınıp taşınmayacağı ya da erke eksiğinin çevreden ısı alarak giderilip giderilemeyeceğini belirleyecek olan ele alınan elementin boyutudur. Belirli bir sürede ışınımla oluşan erke farkının (kayıp ya da kazancın) toplam miktarı, elementin yüzey alanı ve boyutunun karesi ile orantılıdır. Bununla birlikte üretilen nükleer erke farkı da ele alınan elementin hacmi ve boyutunun küpü ile orantılıdır. Bu durumda büyük boyutlu elementler küçüklere göre daha fazla kararsızlığa neden olmaktadır. Ele alınan bölgede sıcaklık gradiyentinin altadyabatikten Ledoux kriterine göre elementlerin konvektif olarak kararlı (süperadyabatik) olması durumunda, nükleer erke üretimi ve ışınım taşınma rolleri tersine dönmektedir. Bu durumda yükselen element çevresine göre daha sıcak olmaktadır. Işınımdan ötürü elementten çevresine kıyasla hızlandırılmış ısı kaybı kararsızlığa neden olur (Kato, 1966). Diğer taraftan artan nükleer tepkime miktarı ile hızlandırılan ısı kazancı ise sönümlemeye neden olmaktadır. İlgili bölgelerdeki sıcaklık gradiyentinin daima altadyabtik olduğu yıldızlarda hidrojen ve helyum yanma kabukları kararsızlık doğuramayacak kadar incedir. Bu tür bir kararsızlık bazen helyum yanma kabuklarında olabilmektedir. Ancak bu kararsızlığın gözlemsel sonuçları açık değildir (İbanoğlu ve Akan, 2009). Anakoldan yeni ayrılan yıldızlarda ince bir hidrojen yanma kabuğunun olduğu ve yıldızın ışınımının çoğunun bu bölgeden sağlandığı bilinmektedir. Kabuktaki ortalama molekül ağırlığı (μ) dıştaki hidrojenden içeriye doğru çekirdekteki saf helyuma uygun olarak artmaktadır. Bu bölgede μ gradiyentinden kaynaklanan, yer değiştiren kütle elementine etkiyen düzenleyici kuvvete ek bir katkı gelir. Bu bölgede çekim modları (g-modları) oluşabilmekte ve bu modlarla

31 13 yukarı-aşağı gözden kaybolma görülebilmektedir. Bu duruma modların tuzaklanması denilmektedir (Osaki, 1976). Osaki tarafından gösterildiği gibi bu modların genlikleri büyük, düşey dalgaboyları küçük olabilmektedir ve ε- kurgusundan kaynaklanan sürdürme işlemi tüm yıldızı kararsız yapmaya yetmemektedir. Bu bölgedeki ışınım dağıtımı çok büyüktür ve bu sönümlendirme nükleer sürdürme işlemine baskın gelmektedir. Bu ışınım sönümlendirmesi, tuzaklanmış modların çok kısa dalgaboylarının sonucudur (İbanoğlu ve Akan, 2009).

32 14 3. DÖNEM DEĞİŞİMİ-EVRİM DURUMU Cepheidler diğer zonklayan yıldızlar gibi ömürlerinin küçük bir bölümünü H-R diyagramında kararsızlık kuşağında geçirirler. Yıldız evrimine göre, cepheidlerin dönemleri kararsızlık kuşağından geçerken değişim gösterir. Hofmeister (1967) çalışmasında evrimsel dönem değişimlerinin bir kaç on yıl ve daha fazla süre ile gözlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Gözlenen dönem değişiminin asıl nedeni yıldızın evrimi olarak belirtilmiştir (Szabados, 1983). Klasik cepheid değişenlerinin tümü anakol sonrası evrim aşamasında olup yaşamlarına merkez hidrojen yanması ile başlamış olan sıcak B tayf türü yıldızlardır (Turner 1996). Anakol sonrası evrimleri boyunca, kütlelerine bağlı olarak, radyal zonklamalara karşı en fazla beş kez kararsız duruma geçebilirler. Bunlardan biri kabuk hidrojen yakma evrim aşamasında, diğer ikisi merkez helyum yakma aşamasında ve diğer ikisi de kabuk helyum yakma aşamasında gerçekleşir. Cepheid değişenlerinin hangi evrim aşamasında olduklarını belirlemek için onların evrimsel dönem değişimlerini fotometrik olarak gözlemek yeterlidir. Çeşitli evrim aşamaları için söz konusu dönem değişim miktarları kuramsal olarak hesaplanmış olup bunların gözlenen dönem değişim miktarları ile karşılaştırılması yoluyla yıldızın evrim durumu anlaşılabilmektedir. Cepheid yıldızları üzerine yapılan çalışmalar bize bu yıldızların yalnızca uzaklıkları ve içyapıları üzerine gözlemsel bilgi sunmakla kalmayıp ayrıca bu yıldızların evrim durumları üzerine de çok değerli bilgiler verir. Turner et al. ın (2006) çalışmasından alınan Şekil 3.1 de cepheidlerin dönem değişimi ile kararsızlık kuşağındaki yeri gösterilmiştir. Bu diyagram, Z=0.008 için 4, 5, 7 ve 10 güneş kütleli Samanyolu yıldızlarının verilerinden elde edilen parametreler ile oluşturulmuş teorik HR diyagramıdır.(cenevre evrim modeli verileri kullanıldığı belirtilmiştir.) Bu diyagramda kararsızlık kuşağının çeşitli bölgelerinde sabit çap çizgileri gösterilmiştir. Cepheidlerde dönem-çap ilişkisinden dolayı bu çizgilerin sabit zonklama dönemi olarak da düşünülebileceği belirtilmiştir. Bu figürün incelenmesinden anlaşılacağı üzere, belirli bir dönem için kararsızlık kuşağının sıcak ucundaki bir cepheidin, kararsızlık kuşağının soğuk ucuna göre %20 daha kütleli olduğu görülmektedir.

33 15 Buna bağlı olarak yıldızın evrim hızı kütlesiyle orantılı bir şekilde arttığından sıcak uçtaki yıldızların daha hızlı evrimleştiği ve soğuk uçtakine göre zonklama döneminin daha hızlı değiştiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla dönem değişimindeki değişim, cepheidin kararsızlık kuşağındaki yerini belirlemek için doğrudan kullanılabilmektedir. Kuşak geçme modundaki değişimin bu durumu hissedilir bir şekilde etkilemediği belirtilmiştir. Döneminde artış görülen sefeidler, kararsızlık kuşağından birinci, üçüncü ve beşinci geçişi yaptıkları, döneminde azalma görülenlerin ise iki ve dördüncü geçişi yaptıkları belirtilmiştir (Turner, 1998). Şekil ,5,7 ve 10 gümeş kütleli yıldızların evrim yolunun gösterimi (Turner et al., 2006). Schwarzchild and Harm (1970) tip II cepheidlerin, CO çekirdek ve helyum bölgesi arasındaki sınırda kabuk parlamaları gösteren, asimptotik dev kolu (AGB) yıldızlarından evrimleşmiş, küçük kütleli yıldızlar olduğunu keşfetmişlerdir. Kabuk parlamaları sırasında yıldız çapının küçülmesi, yıldızın H-R diyagramında sola doğru hareket etmesine sebep olmakta ve yıldızı kararsızlık kuşağına sokmaktadır (Wallerstein, 2002). Maas et al. (2007) çalışmasında bu yıldızların yatay kolun hemen üzerinde bulunduğunu, çekirdekte He yakan yatay kolun mavi sonunda (BHB) bulunan yıldızlardan evrimleştiğini belirtmiştir. Yıldızın yatay koldan kırmızı dev koluna evriminin büyük miktarda kütle kaybı gerektirdiği belirtilmiş ancak bu sürecin tam olarak bilinmediği ve bunu açıklamaya yönelik hesapların Gingold ( ,1977,1985) tarafından yayınlandığı belirtilmiştir.

34 16 Ayrıca Gingold (1985) orijinal tip II cepheip olarak düşünülebilecek, BHB den başlayan iki tane evrim yolu göstermiştir. Şekil 3.2 Gingold un figürlerinin bir adaptasyonu olarak verilmiştir ve yolun şekli temel olarak dış zarfın kütlesine bağlı olmakla beraber, ilk metal bolluğuna da zayıf olarak bağlıdır (Maas et al., 2007). Yatay koldaki yıldızlar (RR Lyrae boşluğundan daha mavi olanlar), çekirdeklerindeki helyumu tükettikçe daha yüksek ışıma ve daha geniş çap doğrultusunda evrimleşirler. Bunu yaparak kararsızlık kuşağını kabaca 1 ile 5 gün arası bir döneme denk gelecek ışınım ile geçmektedirler. Böyle bir durumun kısa dönemli ve düşük metal bolluğuna sahip tip II sefeidler için geçerli olduğu belirtilmiştir. Kısa dönemli güneş metalliğindeki cepheidlerin kökeninin tam olarak bilinmemekle beraber, kırmızı yatay koldan gelmiş olabilecekleri muhtemeldir (Wallerstein, 2002). Şekil 3.2. Verilen kütleler için Tip II cepheid yıldızlarının evrim yolunun gösterimi (Maas et al., 2007). Kırmızıya doğru evrimleşen BHB yıldızlarının kararsızlık kuşağından geçişlerini BL Her şeklinde gerçekleştirdikleri ve AGB ye doğru gittikleri düşünülmektedir. Kırmızıya doğru evrimleşen BHB yıldızları kararsızlık kuşağını

35 17 geçtikten sonra AGB üzerinden evrimleşirler. Kısa bir AGB sonrası aşamasının (post-agb) ardından yıldız tekrar kararsızlık kuşağına RV Tau olarak girmektedir ve bu tür bir yol izleyen modele direkt geçiş (track direct) denilmiştir (Maas et al.,2007). Wallerstein (2002), AGB ye ulaşan bu yıldızların yüksek ışınıma ilerlediklerini ve yıldızı tekrar kararsızlık kuşağına sokacak kabukta helyum parlamaları gösterdiklerini belirtmiş, bu ışınıma sahip yıldızların dönemlerini 12 ile 20 gün arasında vermiştir. Özellikle küresel kümelerde dönemleri 5 ile 12 gün arasında bulunan tip II cepheidlerin az görülmesinin nedenini, kabuk parlamalarının, yıldızın 12 günlük döneme karşılık gelen ışınım değerine ulaşmadan önce seyrek gerçekleşmesi olarak belirtmiştir. Vassiliadis ve Wood (1993) geniş bir aralıkta kütle ve metal bolluğu için AGB evrimini modellemişlerdir. 1 güneş kütlesi ve z=0.001 ([Fe/H]=-1.3) değeri için yapılan model tip II sefeidlerlerin parametrelerine yakın olduğu belirtilmiştir. Yıldız ışınımını arttırdıkça, kütle kaybı kalan hidrojen kabuğunu 0.01 güneş kütlesi yörelerine indirgediğinde, yıldızın salt parlaklığı -3,5 ile -4,5 arasında bir değer almaktadır (Wallerstein, 2002). Böylelikle yıldızın beyaz cüce olma yoluna yöneldiği, bu yolda ilerlerken kararsızlık kuşağına tekrar girdiği ve 20 ila 50 günlük zonklama dönemine sahip olduğu belirtilmiştir. Işık eğrilerinde derin ve sığ minimumlar gösteren bu yıldızlar RV Tau yıldızları olarak adlandırılmaktadır. Maas et al. in (2007) çalışmasında belirttiği bir diğer yol ise BHB nin daha mavi kısımlarından kırmızıya doğru evrimleşen bir yıldız için, AGB ye doğru ilerlerken kararsızlık kuşağından geçen yıldızın yapısındaki değişim nedeniyle (H ve He kabuk) evrim yolunu değiştirerek tekrar kararsızlık kuşağına girdiğidir. Bu yıldız bluenose (tutucu/muhafazakâr) bir yol izlemekte ve kararsızlık kuşağından iki kere daha geçmektedir. AGB aşamasına ulaşan yıldız ışınımını arttırdıktan sonra son geçişini yapmak üzere kararsızlık kuşağına tekrar girmektedir. Bu yolu izleyen yıldızlar kararsızlık kuşağından dört geçiş gerçekleştirirler. İlk üç geçişin dönemi BL Her karakteristiğinde olup, sonuncusu W Vir ya da RV Tau karakteristiğindedir. Bu tür bir evrim yolu tutucu geçiş (track bluenose) olarak tanımlanmıştır (Gingold, 1976).

36 18 Evrimleşmiş yıldızlar için çoğu teorik model zonklama kararsızlığını test etmektense yıldız evrim yollarını oluşturmak için kullanılmaktadır. Parenago nun (1958) belirttiği gibi farklı dönemli cepheidlerin dönemlerinde beklenen değişmeyi tahmin etmek için ışınım ve etkin sıcaklık değerlerindeki değişimler kullanılabilmektedir. Bunun için başlangıç noktası dönem-yoğunluk ilişkisini tanımlayan denklem, ile verilmiştir. Burada P zonklama dönemi, ρ yoğunluk, M kütle, R çap ve Q zonklama sabiti olarak belirtilmiştir. Turner et al.(2006) çalışmasında, bu denklemin türevi ile standart yıldız ışınım denklemi kullanılarak elde edilen, eşitliği vermiş, L ve T değerlerinin uygun tablolardan okunmasıyla dönem değişiminin ( ) bulunabileceğini belirterek, çalışmasında değerinin yukarıdaki ifade ile bulunup literatürdeki teorik modellerin bazılarında denendiği belirtilmiştir. Denenen modeller Maeder and Meynet (1988), Alibert et al. (1999), Lejeune and Schaerer (2001) ve Claret (2004) olarak verilmiş, yayınlanan verilerin farklı parametreleri hesaplamak için kullanıldığı belirtilmiştir. Alibert et al. in (1999) belirttiği parametreler ile kararsızlık kuşağının sıcak ve soğuk tarafına kadar uzanan farklı kütlelerdeki yıldız verilerinden, sadece kararsızlık kuşağının ortasındaki yıldızlara ait dönem değişiminin elde edildiği belirtilmiştir. Claret in 2004 yılındaki çalışmasından alınan çıktı parametreleri yeterli zamansal çözünürlüğe sahip olduğu için yıldızın kararsızlık kuşağından geçişindeki dönem değişimi takip edilebilmiş, geri kalan kaynaklar için dönem değişimi, evrim yolu ile Turner ın (2001) deneysel olarak ortaya koyduğu kararsızlık kuşağının çizilmiş sınırları arasında hesaplanmıştır. Bu dönem değişiminin, zonklama kararsızlık modelleri ile uyumlu olduğu gösterildiği gibi, kararsızlık kuşağı sınırlarındaki noktalar içinde geçerli olduğu belirtilmiştir. Zonklama dönemi (P) dönem-çap ilişkisi kullanılarak elde edilmiştir (Turner and Burke, 2002). Turner et al. in (2006) çalışması farklı farklı modeller kullanılması, kullanılan modellerin metal bolluklarının geniş bir aralık kapsaması ve döneme bağımlılığı az olan zonklama sabiti seçiminden dolayı daha önceki çalışmalardan ayrılmaktadır.

37 19 Turner et al. in çalışmasında, ulaşılabilen modeller için hesaplanan dönem değişimleri Şekil 3.3 ile gösterilmiştir. Farklı simgelerin farklı kaynakları gösterdiği (içi dolu olanların Alibert (1999), açık olanların ise diğer modellerden alındığı) belirtilmiştir. + işareti sıcak uçtan soğuk uca evrimleşen yıldızları göstermekte, büyük semboller z=0.002 metal bolluğuna sahip olan yıldızları, orta büyüklüktekiler z=0.01 ve z=0.008 metal bolluğunda olanları ve küçük semboller ise z=0.001 ve z=0.004 olan çok düşük metal bolluğuna sahip yıldızları göstermektedir. Nokta dizileri, dönem değişimini hesaplamak için yeterli zaman çözünürlüğüne sahip yıldızların, farklı modellere göre kararsızlık kuşağından geçişlerini göstermektedir. Şekil 3.3. Kararsızlık kuşağından geçişte beklenen dönem değişimlerinin gösterimi (Turner et al., 2006). Şekil 3.3 deki noktaların dağılımı modellere ilişkin farklı sonuçlar vermektedir. Farklı modellerden alınan sonuçların kararsızlık kuşağından ilk geçiş için büyük ölçüde birbiriyle uyum içerisinde olduğu ve metal bolluğuna göre çok az değişim gösterdiği belirtilmiştir. Kararsızlık kuşağından ilk geçişin bütün yıldızlar için beklenildiği gibi hızlı (rapid transition) şekilde gerçekleştiği ve bu

38 20 durumun dönme hızı gibi bireysel farklılıklardan bağımsız olduğu ifade edilmiştir. Kabukta hidrojen yakma evresini hesaplamak için kullanılan kodların, kaynaktan kaynağa küçük farklılıklar gösterse de neredeyse aynı sonuçları ortaya koyduğu belirtilmiştir. Belirli bir zonklama dönemindeki dönem değişimine ait küçük farklılıklar, kararsızlık kuşağının genişliğinin sonlu olması, büyük kütleli yıldızların kararsızlık kuşağından geçişte daha büyük ışınıma sahip olması ve dönem değişimlerinin daha hızlı gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır. İlk geçişini yapan yıldızlar için, dönem değişiminin hızlı artması yıldızın kararsızlık kuşağının sıcak ucunda olduğunu belirtmekte, dönem değişiminin yavaş artması ise yıldızın kararsızlık kuşağının soğuk ucunda olduğunu göstermektedir (Turner et al.,2006). Negatif dönem değişimi yıldızların kararsızlık kuşağından ikinci geçişini yaptığını göstermektedir. Bu geçiş, yıldız evrimine göre çekirdek helyum yakma aşamasını takip eden blueloop (mavi dönüş) evresinde gerçekleşmektedir (Turner,1998). Blueloop kapsamının, metal bolluğu, core overshooting (radyatif katmanda ilerleyen enerjinin konvektif bölgeye taşması) ve C, N, O elementlerinin yıldızdaki dağılımı gibi faktörlere bağlı olduğu belirtilmiştir. Bütün bu faktörler çekirdek helyum yakma aşamasındaki yıldızın, ne denli blueloop a gideceği ve hangi hızla evrimleşeceğine bağlıdır. Metal bolluğunun dönem değişiminde etkin bir rol oynamadığı, kullanılan evrim modellerinin detaylarının dönem değişiminde daha etkili olduğu düşünülmektedir. Turner et al. (2006) çalışmasında, Alibert et al. in (1999) modellerinin diğer modellerle aynı saydamsızlık tabloları kullanılmasına rağmen daha hızlı dönem azalmaları verdiği, farklı kütlelerdeki yıldızlar ve ikinci geçişin farklı bölümleri için çeşitli modellerden elde edilen sonuçların kendi içerisinde tutarlılık gösterdiğini belirtilmiştir. Her bir kuşak geçişinde dönemdeki azalma oranının kütle farkına bağlı olarak tahmin edilen değişimler ile çok benzer olduğu ifade edilmiştir. Yıldızın kararsızlık kuşağından üçüncü geçişi çekirdek helyum yakma aşamasının son safhalarına karşılık gelmekte ve dönemde artmaya sebep olmaktadır (Turner, 1998). Turner et al. in çalışmasından alınan Şekil 3.3 de tahmin edilen dönem değişimi üst kısımda birinci geçişi yapanlar ile birlikte

39 21 gösterilmiştir. İkinci geçişini yapan yıldızlar ile yapılan yorumların çoğu üçüncü geçişini yapanlar için de düşünülebilir. İkinci geçişte olduğu, gibi kullanılan evrim kodlarının dönemdeki artışın tahmin edilen değişim miktarına etkisinin, metal bolluğundan daha baskın olduğu belirtilmiştir. Alibert et al. in modellerinin dönem değişiminde farklı kütleli yıldızlar için diğer modellerden daha az tutarlı olmakla beraber, daha hızlı bir dönem değişimi öngördüğü belirtilmiştir. Yıldızın kararsızlık kuşağından geçerken dönemdeki artış miktarı, ikinci geçişte olduğu gibi kütle farkına bağlı tahmin edilen değişimlerle oldukça benzerdir ve özel bir zonklama döneminde, dönemin artış miktarındaki tahmin edilen değişimler genellikle küçüktür (Turner et al., 2006). Düşük kütleli yıldızların kararsızlık kuşağından ikinci ve üçüncü geçişlerinde sıkça ortaya çıkan bir problem olarak; evrim modellerinin blueloop evresinde, güneş metalliğindeki (z=0.02) yıldızların, kütleleri 4.75 güneş kütlesinden küçük ise kararsızlık kuşağına girmedikleri görülmektedir. Düşük metal bolluğuna sahip model yıldızları kararsızlık kuşağını küçük kütlelerle geçebilmekle beraber bu durum genellikle soğuk tarafta gerçekleşmektedir (Turner et al., 2006). Güneş metalliğine yakın klasik sefeidlerin zonklama dönemlerinin 3,5 günün üzerinde olması gerektiği belirtilmiştir ve bu durum gözlemsel veriler ile uyumludur. Samanyolu cepheidlerinin bolluklarının güneş değerlerine yakın olduğu (Andrievsky et al., 2002a, 2002b) belirtilmiş ve sadece bir kaçının zonklama döneminin 3,5 günden az olduğunun gözlenmesi bu yıldızların harmonik zonklama yapan yıldızlar (overtone pulsator) olabileceğini düşündürmüştür.

40 22 Şekil 3.4. Kararsızlık kuşağından geçişte gözlenen dönem değişimlerinin gösterimi (Turner et al., 2006). Şekil 3.4 Turner et al. in (2006) çeşitli kaynaklardan aldığı gözlemsel veriler ile oluşturulmuş 200 ün üzerinde cepheidin dönem değişimini göstermektedir. Daha önceki çalışmalarda (Szabados (1983), Fernie (1984) ve Turner ın (1998)) belirtildiği gibi, cepheidlerin gözlenen dönem değişimleri ile modeller uyum göstermektedir ve Turner et al. tarafından oluşturulan Şekil 3.4 bu durumu teyit etmektedir. Turner et al.(2006) bununla birlikte şu üç sonucu da ortaya koymaktadır; 1)Yıldızın kararsızlık kuşağındaki evriminden kaynaklı dönem değişimindeki öngörülen değişimler hesaba katıldıktan sonra, yıldızın dönem değişimini etkileyen önemli bir etken bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalarda sadece birkaç örnek (V 1496 Aql) dışında bu duruma istisna bulunmamaktadır. (V 1496 Aql zonklama döneminde rastgele dalgalanmalar göstermektedir.) 2) Kullanılan evrim modellerinden kaynaklı beklenen dönem değişimleri, gözlenen dönem değişimleri ile az da olsa farklılık göstermektedir. Alibert et al. (2004) modeli ikinci ve üçüncü geçişlerin gözlenenden daha hızlı olacağını tahmin ederken, gözlenen dönem

41 23 değişim miktarını uyumlu bir şekilde belirtmektedir. Claret in (2004) modeli ise gözlemler ile daha uyumlu olmakla beraber, bu model için daha kesin kütle değerleri kullanılmalıdır. 3) Pek çok cepheid için gözlemlenen dönem değişim aralığı farklı evrim modellerinden gelen sonuçlar ile karşılaştırıldığında daha küçük bir değer belirtmektedir. Bu durum, cepheid kökenlerinin başlangıç koşullarındaki potansiyel farklılıklar düşünüldüğünde şaşırtıcıdır. Sonuç olarak gerçek yıldızlar kararsızlık kuşağından geçerken yakın (benzer) dönem değişim miktarları gösterecek şekilde evrimleşecek kadar kendi içyapılarında benzerlik göstermektedir. Şekil 3.4 te görülen farklı dönem ve modlardaki sefeid miktarının oranları, evrimsel beklentiler ile uyumludur. Soszynski et al. (2008) çalışmasından alınan Şekil 3.5 temel mod ve birinci harmonik zonklayan yıldızların dağılımını göstermektedir. Kesikli çizgiler ile gösterilenler bu dağılım içerisinde zonklama döneminde değişim olan yıldızların sayısını belirtmektedir. Şekil 3.5. Dönem değişimi gösteren yıldızların zonklama moduna göre dağılımı (Soszynski et al., 2008). Kabuk hidrojen yakma aşamasında kararsızlık kuşağından ilk geçişini yapan yıldızlar, ikinci ve ya üçüncü geçişini yapan yıldızlara göre iki kat hızlı evrimleşmektedirler. Bu yüzden bu yıldızların görece miktarları az sayıda

42 24 olmalıdır. Şekil 3.4 te yüksek miktarda dönem artışı gösteren iki yıldızın (Polaris ve DX Gem), kararsızlık kuşağından birinci geçişini yapan yıldızların bulunduğu bölgede görüldüğü belirtilmiştir. Turner et al. in çalışmasında bu yıldızların ilk geçişlerini yaptıkları kabul edilmiştir. Turner et al. (2005) bir diğer çalışmasında Polaris için benzer sonucu belirtmiştir. Polaris için gözlenen dönem değişim miktarının, yıldız evrim modellerinin kararsızlık kuşağının soğuk ucunda bulunan ve ilk geçişini yapan yıldızlar için belirtilen dönem değişim miktarı ile tam olarak aynı olduğu ortaya konmuştur. Nilson et al. (2012) çalışmasında, Turner et al. (2010) çalışmasına atıfta bulunarak, bu yıldızların birinci harmonik (first overtone) ya da çift modlu (double mode) zonklayan yıldızlar olabileceğini belirtmiş, dönem değişim miktarlarının Hertzsprung boşluğu boyunca evrimleşen yıldızlara karşılık geldiğini öne sürmüştür. Polaris in gözlenen çap ve etkin sıcaklığındaki bir yıldız için yıldız evrim modeli, yıldızın ilk geçişi için gözlenen dönem değişiminden dört kat fazla bir dönem değişimi önermektedir. Bu yüzden bu yıldızın çok büyük olasılık ile blueloop boyunca evrimleştiği belirtilmiştir (Nilson et al., 2012) Gözlenen (O) - Hesaplanan (C) Değişimi Cepheidlerin dönem değişimlerinin incelenmesi astrofizik açısından çok önemlidir. Çünkü cepheidler pratik anlamda yıldız evrim teorilerinin test edilebilmesi için doğrudan gözleme dayanan tek kaynaktır. Cepheidlerde gözlemlenen dönem değişiminin miktarı bu yıldızların kararsızlık kuşağından kaçıncı geçişini yapmakta olduğuna dair bilgi vermekle birlikte, her geçişten elde edilen dönem, dönem-ışıtma bağıntısı yardımıyla cepheidlerin uzaklığını daha kesin bir şekilde hesaplanmasına yardımcı olmaktadır (Berdnikov, 2010). Cepheidlerde dönem değişimleri uzun zaman önce keşfedilmiş, değişimin aniden ve sürekli olabileceği belirtilmiştir. Ani dönem değişimleri O-C diyagramlarında düz bir çizgi olarak görülmesine rağmen sonuç olarak parabolik yapıya sahiptir (Szabados, 1983). O C diyagramlarında parabolik eğilim tipik yıldız evrimi olarak sıkça görülmektedir (Turner et al., 2006). Gözlenen (O) ve hesaplanan (C) farkı (O-C ) cepheidlerin dönemlerini belirlemede güvenilir bir yöntemdir ve O-C diyagramlarının hesaplanmasındaki en hassas yöntem Hertzsprung un metodudur. Bu yöntemin bilgisayar uygulaması

43 25 Berdnikov (1992) tarafından oluşturulmuştur. Bulunan dönem değişimlerinin onaylanması için, eğer var ise rastgele dalgalanmaların baskın olmadığının gösterilmesi gerekmektedir (Berdnikov, 2010). O-C verilerinin zaman aralığı ne kadar fazla ise buradan elde edilen sonuçların güvenilirliği o kadar fazla olmaktadır. Zaman aralığını uzatmanın olası iki yönteminden birincisi zamanda ileri gitmektir. Bu yöntem limitsiz zaman aralığı sağlamakla birlikte çok yavaş işlemektedir. Örneğin zaman aralığını 100 yıl genişletmek için 100 yıl beklemek gerekmektedir. Bir diğer yöntem ise zamanda geri gitmektir. Bu yöntem çok daha hızlı olmakla birlikte sınırlı imkan tanımaktadır. Geçmişte yapılan gözlemlerden elde edilecek veriler zamanda sınırlama getirmektedir. Örneğin eski fotoğrafik plaklardan elde edilebilecek veriler 1880 lere kadar gidebilmektedir. Oluşturulacak O C diyagramlarında kullanılan veriler ne kadar geniş bir aralık kapsar ise elde edilecek sonuçlar o denli güvenilir olacaktır. Hofmeister (1967) hesaplarından beklenen, evrimsel dönem değişimlerinin yüz yıllık ya da daha uzun süreli gözlemler ile belirlenebilir olmasıdır. O-C diyagramları cepheidlerde evrimsel dönem değişimlerinin monoton olmadığını göstermektedir. Dönem değişimi çevrimsel değişimlerin üzerine binmiş devamlı değişimler göstermektedir. Bu döngüsel değişimlerin, sıklıkla gerçekleşen ani dönem değişimlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Döngüsel değişimlerin genliği sürekli değişimlerin (evrimsel değişimlerin) genliğine göre küçük ise parabolik eğilimin varlığı rahatlıkla görülmekte ve parabol ile ilgili parametreler rahatlıkla hesaplanabilmektedir. Berdnikov un (2010) çalışmasından alınan örnekler Şekil 3.6 da bu duruma örnek olarak gösterilmiştir.

44 26 Şekil 3.6. Döngüsel değişimlerin genliğinin sürekli değişimlerin genliğine göre küçük olması durumunda parabolik eğilimin görülebildiğine örnek O-C diyagramı (Berdnikov, 2010). Döngüsel değişimlerin genliği sürekli değişimlerin genliğine göre büyük ise, cepheidin evrimden kaynaklı dönemindeki değişimini belirlemek oldukça zordur (Berdnikov, 2010). Eğer döngüsel dönem değişimi, ilgilenilen gözlem aralığına göre sürekli değişim ile karşılaştırılabilecek büyüklükte ise dönemdeki parabolik eğilim, O-C diyagramlarında görülmemektedir. Bu iki duruma örnek Şekil 3.7 de gösterilmiştir. Şekil 3.7. Döngüsel değişimlerin genliğinin sürekli değişimlerin genliğine göre büyük olması durumunda parabolik eğilimin görülemediğne örnek O-C diyagramı (Berdnikov, 2010). Cepheidlerdeki dönem değişimi sadece yıldız evrimiyle açıklanamayacağından bazı zorluklar ile karşılaşılmaktadır. Cepheidlerin bazılarında düzensiz dönem değişimleri görülmesi bu duruma örnek gösterilebilir. Turner et al. (2006) çalışmasında örnek olarak gösterdiği SZ Tau (Berdnikov and

45 27 Pastukhova, 1995), S Vul (Berdnikov,1994) ve V1496 Aql (Berdnikov et al., 2004) yıldızlarının zonklama dönemlerinde rastgele dalgalanmalar görülmüştür. Her ne kadar ilk iki örnekteki yıldızların zonklama dönemlerindeki rastgele dalgalanmaları açıklamak için makul sebepler bulunmuş olsa da, V 1496 Aql için bu durumun geçerli olmadığı belirtilmiştir. Percy et al. (1997,1998,1999) çalışmasında, AAVSO veri tabanından aldığı çok sayıdaki gözlem verileri ile çeşitli tipteki uzun dönemli değişenlerin zonklama dönemlerinde, çevrimden çevrime rastgele değişim olduğuna dair bilgiler yayınlanmıştır. Bu değişenler için erişilebilen gözlem verileri ile peş peşe ışık eğrilerinin oluşturulmasını sağlamıştır. Oluşturulan ışık eğrilerinin dönemlerindeki rastgele dalgalanma birkaç onluk zonklama dönemleri boyunca devamlılık göstermiştir. Bu tür dalgalanmaların dört yüze yakın yıldız için kolaylıkla saptandığı belirtilmiştir. Böylesine yoğun gözlemsel verilerin, dönemleri 68 günden küçük olan galaktik cepheidler için genellikle mevcut olmadığı belirtilerek, eğrileri tek tek kullanmak yerine birkaç dönemin zaman aralığından oluşturulmuş ortalama eğrilerin kullanılması gerekmektedir (Berdnikov, 2010). En uzun dönemli seçilen on tane cepheid üzerine yapılan çalışmada ise, rastgele dalgalanmalar bu yıldızların tamamında gözlenmiştir ve örnek O-C diyagramları şekil 3.8 de gösterilmiştir (Berdnikov, 2010). Şekil 3.8. O-C diyagramlarında rastgele dalgalanmalara örnek (Berdnikov, 2010).

46 28 Fernie nin 1990, Berdnikov ve Turner ın 2004 yılındaki çalışmalarında belirtildiği gibi O C diyagramları parabolik olmak zorunda değildir. Eğer kütleli bir yıldız kararsızlık kuşağından sabit olmayan bir hızla evrimleşerek geçmekte ise bu yıldıza ait O C verileri üçüncü ya da dördüncü dereceden bir polinomla belirtilebilir. Turner 2006 yılındaki çalışmasında Y Oph (Fernie, 1990) ve WZ Car (Berdnikov and Turner, 2004) yıldızlarını bu duruma örnek olabilecek birçok yıldızdan ikisi olarak göstermiştir. Bu tür karmaşıklıklar elde edilen dönem değişimlerini etkileyebilmekle beraber, çoğu durumda bu etki sınırlı kalmaktadır. Szabados (1983) seçilen 100 yıldızdan 81 i için O-C diyagramlarını oluşturmuştur ve oluşturulan bu diyagramlar, sadece farklı türdeki cepheidlerin dönem kararlılıklarını belirtmenin dışında; klasik cepheidler için uzun dönemlerin, dönemdeki kararsızlığa nasıl bağlı olacağına dair fikir verebildiğini belirtmiştir. Elde edilen O-C diyagramlarında parabolik eğilim gözlenmiş ve iyi bilinen bir durum olarak, parabolik eğilim görülmesinin devam eden dönem değişimlerini işaret ettiği belirtilmiştir. Örnek olarak, ortalama zonklama dönemi 4.2 gün olan bir yıldız için, gözlenen 100 yıllık dönem değişim değeri gün/gün olarak bulunmuş, ortalama zonklama dönemi 3.5 gün olan teorik modelin sonucu ise olarak verilmiştir. Elde edilen sonuçların uyumlu olduğu ve bu değerlere sahip yıldızın 5 güneş kütlesinde, karasızlık kuşağından ikinci geçişi yapmakta olduğu belirtilmiştir. Uzun dönemli örnekler için tutarlılığın daha yüksek olması beklenen bir sonuçtur (Szabados, 1983). Berdnikov et al. (1998) çalışmasında 8 tane cepheid yıldızının parabolik eğilim gösterdiğini belirterek, bundan başka 8 cepheid yıldızının O-C diyagramlarında parabolik eğri görünmediğini ortaya koymuş ve bunların açık uçlu problemler olduğunu belirtmiştir. Bunun yanında Turner da 1998 yılında yaptığı çalışmada 137 tane cepheid yıldızının parabolik eğilim gösterdiğini belirtmiştir. Berdnikov and Ignatova (2000) ise çalışmalarında seçilen 230 tane cepheid yıldızından 67 tanesinde parabolik eğilim görüldüğünü belirtmiştir. Turner et al. (2006) bu çalışmanın O C diyagramlarında yıldız evriminin çok etkin olmadığını düşündürebileceğini belirterek, bu çalışmanın yanıltıcı olabileceğini vurgulamıştır.

Yıldızların Yapısı ve Evrimi. Anakol Sonrası Evrim

Yıldızların Yapısı ve Evrimi. Anakol Sonrası Evrim Yıldızların Yapısı ve Evrimi Anakol Sonrası Evrim Anakol Evriminin Sonu Anakolda yıldız hidrostatik dengede ve çekirdekte hidrojenini yakıp helyuma çevirecek yeterli sıcaklığa sahip. Şimdi yıldız kimyasal

Detaylı

2.3 Asimptotik Devler Kolu

2.3 Asimptotik Devler Kolu 2.3 Asimptotik Devler Kolu 2.3.1 Erken Asimptotik dev kolu 2.3.2 Termal pulsasyon yapan Asimptotik dev kolu 2.3.3 Üçüncü karışım ve Karbon yıldızları 2.3.4 s-süreci nükleosentezi 2.3.5 Kütle kaybı ve AGB

Detaylı

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine Türkçe Özet Doğayı araştırmamız çevremizde gördüklerimizle başlar. Onların yapı taşlarını merak ederiz ve biyoloji ile kimyada olduğu gibi mümkün olduğunca küçük ölçeklere inmeye çalışırız. Ancak bu araştırmanın

Detaylı

İZOKRONLAR İLE YAŞ TAYİNİ NURTEN FİLİZ

İZOKRONLAR İLE YAŞ TAYİNİ NURTEN FİLİZ T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNIVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FİZİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS SEMİNERİ İZOKRONLAR İLE YAŞ TAYİNİ NURTEN FİLİZ DANIŞMAN Prof. Dr. Zeki EKER İzokronlar ile Yaş Tayini

Detaylı

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DOKÜMANI

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DOKÜMANI AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DOKÜMANI Öğrenci Numarası: I. / II. Öğretim: Adı Soyadı: İmza: HAFTA 10 1. KONU: YILDIZ EVRİMİ 2. İÇERİK Yıldız Oluşumu Virial Teoremi, Jeans Kütlesi Zaman

Detaylı

2.2 Alt Devler Kolu, Kırmızı Devler Kolu ve Yatay Kol

2.2 Alt Devler Kolu, Kırmızı Devler Kolu ve Yatay Kol 2.2 Alt Devler Kolu, Kırmızı Devler Kolu ve Yatay Kol 2.2.1 Alt devler kolu (ing. Subgiant branch - SGB) 2.2.2 Kırmızı devler kolu (ing. Red giant branch - RGB) 2.2.3 Yatay kol (ing. Horizontal branch

Detaylı

KÜMELER. Serdar Evren Astronomiye Giriş II

KÜMELER. Serdar Evren Astronomiye Giriş II KÜMELER Serdar Evren Astronomiye Giriş II - 2008 AÇIK YILDIZ KÜMELERĐ Gökadamızdaki yıldızların çoğu uzayda gelişigüzel dağılmışlardır. Takımyıldızların şekilleri basit bir perspektif etkisi sonucu belirlenmiştir.

Detaylı

H-R DİYAGRAMI. Bir yıldızın Hertzsprung-Russell diyagramındaki yeri biliniyorsa, o yıldızın;

H-R DİYAGRAMI. Bir yıldızın Hertzsprung-Russell diyagramındaki yeri biliniyorsa, o yıldızın; H-R DİYAGRAMI Bir yıldızın Hertzsprung-Russell diyagramındaki yeri biliniyorsa, o yıldızın; Etkin Sıcaklığı Renk ölçeği Tayf Türü Işınım sınıfı Toplam ışınım gücü Mutlak parlaklığı Yüzey çekim ivmesi Uzaklığı

Detaylı

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek GÜNEŞ 1- Büyüklük Güneş, güneş sisteminin en uzak ve en büyük yıldızıdır. Dünya ya uzaklığı yaklaşık 150 milyon kilometre, çapı ise 1.392.000 kilometredir. Bu çap, Yeryüzünün 109 katı, Jüpiter in de 10

Detaylı

EK 1 - UZUN ZAMANLI IŞIK EĞRİLERİNE ÖRNEKLER

EK 1 - UZUN ZAMANLI IŞIK EĞRİLERİNE ÖRNEKLER EK 1 - UZUN ZAMANLI IŞIK EĞRİLERİNE ÖRNEKLER İzleyen sayfalarda gözlem programlarında yer alan bazı değişken yıldızların uzun zamanlı ışık eğrilerinden örnekler yer almaktadır. Bu kadar uzun zaman aralığını

Detaylı

GÖKADAMIZ SAMANYOLU. Serdar Evren Astronomiye Giriş II

GÖKADAMIZ SAMANYOLU. Serdar Evren Astronomiye Giriş II GÖKADAMIZ SAMANYOLU Serdar Evren Astronomiye Giriş II - 2008 Samanyolu Samanyolu nun açık ve Ay sız bir gecede gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızdan oluşmuş bir bant yapı olduğu 17. yüzyılın başından

Detaylı

HİPPARCOS KATALOĞUNDAKİ ALGOL YILDIZLARININ KİNEMATİĞİ. T. Özdemir *, A. İskender * * İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü

HİPPARCOS KATALOĞUNDAKİ ALGOL YILDIZLARININ KİNEMATİĞİ. T. Özdemir *, A. İskender * * İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü HİPPARCOS KATALOĞUNDAKİ ALGOL YILDIZLARININ KİNEMATİĞİ T. Özdemir *, A. İskender * * İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Algol tipi sistemler (klasik algol) *Örten çift yıldız sistemi

Detaylı

801.526 Astrosismoloji. Ders 4 : HR Diyagramı Üzerinde Zonklayan Yıldızlar - III

801.526 Astrosismoloji. Ders 4 : HR Diyagramı Üzerinde Zonklayan Yıldızlar - III 801.526 Astrosismoloji Ders 4 : HR Diyagramı Üzerinde Zonklayan Yıldızlar - III Anakol Civarı B-Tayf Türü Bölgesinde Değişen Yıldızlar Anakol civarındaki B-tayf türünden yıldızlarda κ-mekanizmasıyla zonklamaların

Detaylı

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ Giriş Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli

Detaylı

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI Öğrenci Numarası: I. / II. Öğretim: Adı Soyadı: İmza: HAFTA 08 1. KONU: TAYFSAL GÖZLEM 1 2. İÇERİK Doppler Etkisi Kirchhoff Yasaları Karacisim Işınımı

Detaylı

Yıldızların: Farklı renkleri vardır. Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir. Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler.

Yıldızların: Farklı renkleri vardır. Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir. Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler. Yıldızların Hayatı Yıldızların: Farklı renkleri vardır Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler. Yıldız Oluşum Bölgeleri Evren, yıldız

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 Değişkenler ve Grafikler 1. BÖLÜM 2 Frekans Dağılımları 37

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 Değişkenler ve Grafikler 1. BÖLÜM 2 Frekans Dağılımları 37 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 Değişkenler ve Grafikler 1 İstatistik 1 Yığın ve Örnek; Tümevarımcı ve Betimleyici İstatistik 1 Değişkenler: Kesikli ve Sürekli 1 Verilerin Yuvarlanması Bilimsel Gösterim Anlamlı Rakamlar

Detaylı

ASTRONOMİ II 8. KONU: Tayfsal Sınıflama

ASTRONOMİ II 8. KONU: Tayfsal Sınıflama ASTRONOMİ II 8. KONU: Tayfsal Sınıflama Hazırlayan: Doç. Dr. Tolgahan KILIÇOĞLU Dikkat: Bu ders notu dersin tamamını içermez! 8.3 Boltzmann ve Saha Kanunları 8.3.1 Boltzmann Kanunu Boltzmann kanunu bir

Detaylı

tayf kara cisim ışınımına

tayf kara cisim ışınımına 13. ÇİZGİ OLUŞUMU Yıldızın iç kısımlarından atmosfere doğru akan ışınım, dalga boyunun yaklaşık olarak sürekli bir fonksiyonudur. Çünkü iç bölgede sıcaklık gradyenti (eğimi) küçüktür ve madde ile ışınım

Detaylı

AST404 Gözlemsel Astronomi. Ders 10 : Yıldız Evrimi

AST404 Gözlemsel Astronomi. Ders 10 : Yıldız Evrimi AST404 Gözlemsel Astronomi Ders 10 : Yıldız Evrimi Anakol Öncesi Evrim Yıldızlar yıldızlararası ortamdaki moleküler gaz bulutlarında (yıldız oluşum bölgelerinde) oluşurlar Bir yıldızın evrimi onu oluşturan

Detaylı

Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi

Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi Akışkanlar dinamiğinde, sürtünmesiz akışkanlar için Bernoulli prensibi akımın hız arttıkça aynı anda

Detaylı

TERMODİNAMİĞİN TEMEL EŞİTLİKLERİ

TERMODİNAMİĞİN TEMEL EŞİTLİKLERİ Serbest İç Enerji (Helmholtz Enerjisi) Ve Serbest Entalpi (Gibbs Enerjisi) Fonksiyonları İç enerji ve entalpi fonksiyonları yalnızca termodinamiğin birinci yasasından tanımlanır. Entropi fonksiyonu yalnızca

Detaylı

ALTERNATĐF AKIM (AC) I AC NĐN ELDE EDĐLMESĐ; KARE VE ÜÇGEN DALGALAR

ALTERNATĐF AKIM (AC) I AC NĐN ELDE EDĐLMESĐ; KARE VE ÜÇGEN DALGALAR ALTERNATĐF AKIM (AC) I AC NĐN ELDE EDĐLMESĐ; KARE VE ÜÇGEN DALGALAR 1.1 Amaçlar AC nin Elde Edilmesi: Farklı ve değişken DC gerilimlerin anahtar ve potansiyometreler kullanılarak elde edilmesi. Kare dalga

Detaylı

4. ATOM VE MOLEKÜL TAYFLARI

4. ATOM VE MOLEKÜL TAYFLARI 4. ATOM VE MOLEKÜL TAYFLARI 4.1 Giriş Modern kuantum kuramı gelişmeden önce, tayfların açıklanması ancak temel düzeyin altında gelişti. Güneş benzeri yıldızların tayflarında görülen çoğu çizgilerin kimyasal

Detaylı

GÜNEŞİMİZ. Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi

GÜNEŞİMİZ. Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi GÜNEŞİMİZ Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi Genel Özellikleri Çapı ~ 700000 km Yer in çapının 109 katı Kütlesi: 1.99x10 33 gram Yer in kütlesinin 333000 katı Gaz yapılıdır (Ort. yoğunluk = 1.4 g/cm

Detaylı

Potansiyel Engeli: Tünelleme

Potansiyel Engeli: Tünelleme Potansiyel Engeli: Tünelleme Şekil I: Bir potansiyel engelinde tünelleme E

Detaylı

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ 1 Amaçlar Amaçlar Saf madde kavramının tanıtılması Faz değişimi işleminin fizik ilkelerinin incelenmesi Saf maddenin P-v-T yüzeylerinin ve P-v, T-v ve P-T özelik diyagramlarının

Detaylı

GÜNEġ BENZERĠ ÇĠFT YILDIZLARIN FOTOMETRĠK ÇÖZÜMÜ

GÜNEġ BENZERĠ ÇĠFT YILDIZLARIN FOTOMETRĠK ÇÖZÜMÜ Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul GÜNEġ BENZERĠ ÇĠFT YILDIZLARIN FOTOMETRĠK ÇÖZÜMÜ Mehmet TANRIVER Erciyes Üniversitesi, Fen Fakültesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü mtanriver@erciyes.edu.tr

Detaylı

Geometrik nivelmanda önemli hata kaynakları Nivelmanda oluşabilecek model hataları iki bölümde incelenebilir. Bunlar: Aletsel (Nivo ve Mira) Hatalar Çevresel Koşullardan Kaynaklanan Hatalar 1. Aletsel

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi RR LYRAE TÜRÜ DEĞİŞEN YILDIZLAR T Sex, RR Leo ve ST Boo NUN FOTOMETRİK ANALİZİ Lale Çelik Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En

ÖZET Yüksek Lisans Tezi RR LYRAE TÜRÜ DEĞİŞEN YILDIZLAR T Sex, RR Leo ve ST Boo NUN FOTOMETRİK ANALİZİ Lale Çelik Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ RR LYRAE TÜRÜ DEĞİŞEN YILDIZLAR T Sex, RR Leo ve ST Boo NUN FOTOMETRİK ANALİZİ Lale ÇELİK ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ ANABİLİM DALI ANKARA

Detaylı

İstatistiksel Mekanik I

İstatistiksel Mekanik I MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği 2007 Güz Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için

Detaylı

SS Geminorum un Uzun Dönemli Işık Değişimleri

SS Geminorum un Uzun Dönemli Işık Değişimleri Karaelmas Fen ve Mühendislik Dergisi / Karaelmas Science and Engineering Journal 3 (2), 1-7, 2013 Karaelmas Science and Engineering Journal Journal home page: http://fbd.beun.edu.tr Araştırma Makalesi

Detaylı

Astrosismoloji

Astrosismoloji 801.526 Astrosismoloji Yrd. Doç. Dr. Özgür Baştürk Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü obasturk@ankara.edu.tr Her Pazartesi Saat 09:30 Kreiken Dershanesi Dersin Amacı Astrosismoloji zonklayan yıldızların

Detaylı

8.04 Kuantum Fiziği Ders IV. Kırınım olayı olarak Heisenberg belirsizlik ilkesi. ise, parçacığın dalga fonksiyonu,

8.04 Kuantum Fiziği Ders IV. Kırınım olayı olarak Heisenberg belirsizlik ilkesi. ise, parçacığın dalga fonksiyonu, Geçen Derste Kırınım olayı olarak Heisenberg belirsizlik ilkesi ΔxΔp x 2 Fourier ayrışımı Bugün φ(k) yı nasıl hesaplarız ψ(x) ve φ(k) ın yorumu: olasılık genliği ve olasılık yoğunluğu ölçüm φ ( k)veyahut

Detaylı

Uzaydaki Gözümüz Neler Görüyor? Hubble ın Gözüyle

Uzaydaki Gözümüz Neler Görüyor? Hubble ın Gözüyle Uzaydaki Gözümüz Neler Görüyor? Hubble ın Gözüyle Gökbilim, en eski bilimlerdendir. Sonsuz bir laboratuvarda yapılır. Ne var ki, bir gökbilimci, ilgi alanını oluşturan gökcisimleri üzerinde genellikle

Detaylı

Gezegenli Yıldızların Asterosismik İncelenmesi

Gezegenli Yıldızların Asterosismik İncelenmesi Gezegenli Yıldızların Asterosismik İncelenmesi Dr. Cenk KAYHAN Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri İSTEK Belde Okulları Bilim Merkezi 6 Eylül 2018 İçerik Gezegen Keşifleri Titreşim gösteren yıldızlar

Detaylı

Örten Wolf-Rayet Sistemlerinin Uzun Dönemli Işık Değişimi

Örten Wolf-Rayet Sistemlerinin Uzun Dönemli Işık Değişimi Örten Wolf-Rayet Sistemlerinin Uzun Dönemli Işık Değişimi İbrahim Aköz, Kadri Yakut Ege Üniversitesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü 20. Ulusal Astronomi Kongresi, Atatürk Üniversitesi, Erzurum 5-9

Detaylı

1. AMAÇ Işınımla ısı transferi olayının tanıtılması, Stefan-Boltzman kanunun ve ters kare kanunun gösterilmesi.

1. AMAÇ Işınımla ısı transferi olayının tanıtılması, Stefan-Boltzman kanunun ve ters kare kanunun gösterilmesi. IŞINIMLA ISI TRANSFERİ 1. AMAÇ Işınımla ısı transferi olayının tanıtılması, Stefan-Boltzman kanunun ve ters kare kanunun gösterilmesi. 2. TEORİ ÖZETİ Elektromanyetik dalgalar şeklinde veya fotonlar vasıtasıyla

Detaylı

801.526 Astrosismoloji. Ders 3 : HR Diyagramı Üzerinde Zonklayan Yıldızlar - II

801.526 Astrosismoloji. Ders 3 : HR Diyagramı Üzerinde Zonklayan Yıldızlar - II 801.526 Astrosismoloji Ders 3 : HR Diyagramı Üzerinde Zonklayan Yıldızlar - II SX Phe Yıldızları Pop II (yaşlı, metalce fakir yıldızlardır) F2-A5 tayf türü aralığında yer alırlar Yüksek genlikli δ Sct

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi DELTA SCUTİ TÜRÜ DEĞİŞEN YILDIZLAR CC AND VE V350 PEG İN FOTOMETRİK ÖZELLİKLERİ Selçuk TOPAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri

ÖZET Yüksek Lisans Tezi DELTA SCUTİ TÜRÜ DEĞİŞEN YILDIZLAR CC AND VE V350 PEG İN FOTOMETRİK ÖZELLİKLERİ Selçuk TOPAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ DELTA SCUTİ TÜRÜ DEĞİŞEN YILDIZLAR CC AND VE V350 PEG İN FOTOMETRİK ÖZELLİKLERİ Selçuk TOPAL ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ ANABİLİM DALI ANKARA

Detaylı

18.034 İleri Diferansiyel Denklemler

18.034 İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

MOTORLAR-5 HAFTA GERÇEK MOTOR ÇEVRİMİ

MOTORLAR-5 HAFTA GERÇEK MOTOR ÇEVRİMİ MOTORLAR-5 HAFTA GERÇEK MOTOR ÇEVRİMİ Yrd.Doç.Dr. Alp Tekin ERGENÇ GERÇEK MOTOR ÇEVRİMİ Gerçek motor çevrimi standart hava (teorik) çevriminden farklı olarak emme, sıkıştırma,tutuşma ve yanma, genişleme

Detaylı

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir. Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi

Detaylı

GÜNEŞ SİSTEMİ. SİBEL ÇALIK SEMRA SENEM Erciyes Üniversitesi İstanbul Üniversitesi

GÜNEŞ SİSTEMİ. SİBEL ÇALIK SEMRA SENEM Erciyes Üniversitesi İstanbul Üniversitesi GÜNEŞ SİSTEMİ SİBEL ÇALIK SEMRA SENEM Erciyes Üniversitesi İstanbul Üniversitesi GÜNEŞ SİSTEMİ GÜNEŞ GEZEGENLER ASTEROİTLER METEORLAR KUYRUKLU YILDIZLAR GÜNEŞ SİSTEMİ Merkezinde Güneş, çevresinde elips

Detaylı

T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2

T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2 T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2 DOĞAL VE ZORLANMIŞ TAŞINIMLA ISI TRANSFERİ DENEYİ ÖĞRENCİ NO: ADI SOYADI:

Detaylı

Yıldızımız GÜNEŞ. Serdar Evren. Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

Yıldızımız GÜNEŞ. Serdar Evren. Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Yıldızımız GÜNEŞ Serdar Evren Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü e-konferans: 13 Nisan 2016 Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bilime Yolculuk Projesi Amaterasu, Japon Güneş Tanrıçası Arinna,

Detaylı

Evrende Var Olan Yıldız Türleri

Evrende Var Olan Yıldız Türleri Evrende Var Olan Yıldız Türleri Yıldızlar da, evrende var olan her şey, hatta canlı varlıklar gibi türlere ayrılırlar. Yıldız türleri, doğum anındaki kütlesinden tutun da, ömür sürecindeki değişimlere

Detaylı

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI Öğrenci Numarası: I. / II. Öğretim: Adı Soyadı: İmza: HAFTA 09 1. KONU: Tayfsal Analiz II 2. İÇERİK Kirchhoff Kanunları Çizgi Analizi ile Element Tespiti

Detaylı

Galaksiler kütle çekimiyle birbirine bağlı yıldızlar ile yıldızlar arası gaz ve tozdan oluşan yapılardır.

Galaksiler kütle çekimiyle birbirine bağlı yıldızlar ile yıldızlar arası gaz ve tozdan oluşan yapılardır. Galaksiler Galaksiler kütle çekimiyle birbirine bağlı yıldızlar ile yıldızlar arası gaz ve tozdan oluşan yapılardır. Galaksilerin barındırdığı yıldızlar ortak bir çekim merkezi çevresindeki yörüngelerde

Detaylı

Radyatör Arkalarına Yerleştirilen Yansıtıcı Yüzeylerin Radyatör Etkisi

Radyatör Arkalarına Yerleştirilen Yansıtıcı Yüzeylerin Radyatör Etkisi mert:sablon 31.12.2009 14:25 Page 49 Radyatör Arkalarına Yerleştirilen Yansıtıcı Yüzeylerin Radyatör Etkisi Mert TÜKEL Araş. Gör. Müslüm ARICI Mehmet Fatih BİNGÖLLÜ Öğr. Gör. Hasan KARABAY ÖZET Bu çalışmada

Detaylı

ORMAN YANGIN DAVRANIŞINA GİRİŞ

ORMAN YANGIN DAVRANIŞINA GİRİŞ Orman Koruma Dersi ORMAN YANGIN DAVRANIŞINA GİRİŞ Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014 1.2. Orman Yangını Tanımı Orman yangını, çevresi açık olması nedeniyle serbest yayılma eğiliminde olan ve ormandaki

Detaylı

Bölüm 2 Anakol Sonrası Evrim

Bölüm 2 Anakol Sonrası Evrim Bölüm 2 Anakol Sonrası Evrim 2.1 HR Diyagramı ve Anakol 2.2 Alt devler kolu, Kırmızı devler kolu, Yatay kol 2.3 Asimptotik devler kolu 2.4 Gezegenimsi bulutsular 2.1 H-R Diyagramı ve Anakol: Giriş Bir

Detaylı

TERMODİNAMİĞİN ÜÇÜNCÜ YASASI

TERMODİNAMİĞİN ÜÇÜNCÜ YASASI Termodinamiğin Üçüncü Yasası: Mutlak Entropi Yalnızca entropi değişiminin hesaplanmasında kullanılan termodinamiğin ikinci yasasının ds = q tr /T şeklindeki matematiksel tanımından entropinin mutlak değerine

Detaylı

YILDIZLARIN EVRĐMĐ. Ünal Ertan Sabancı Üniversitesi. GALILEO ÖĞRETMEN AĞI ÇALIŞTAYI - Ağustos 2009

YILDIZLARIN EVRĐMĐ. Ünal Ertan Sabancı Üniversitesi. GALILEO ÖĞRETMEN AĞI ÇALIŞTAYI - Ağustos 2009 YILDIZLARIN EVRĐMĐ Ünal Ertan Sabancı Üniversitesi GALILEO ÖĞRETMEN AĞI ÇALIŞTAYI - Ağustos 2009 YILDIZ OLUŞUMU Kara Cisim Işıması Işıma şiddeti Hertzsprung-Russell diyagramı. (HR Diyagramı) Ne işe yarar?

Detaylı

ÇOKLU SĠSTEM KZ PAV IN DÖNEM ANALĠZĠ VE ASTROMETRĠK ÇÖZÜMÜ

ÇOKLU SĠSTEM KZ PAV IN DÖNEM ANALĠZĠ VE ASTROMETRĠK ÇÖZÜMÜ Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul ÇOKLU SĠSTEM KZ PAV IN DÖNEM ANALĠZĠ VE ASTROMETRĠK ÇÖZÜMÜ Derya SÜRGĠT 1,, Ahmet ERDEM 1, ve Edwin BUDDĠNG 1,,3 1 ÇOMÜ Astrofizik Araş. ve Uyg. Merkezi

Detaylı

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ Öğr. Gör. Hakan ÜNALAN (Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu) Yrd. Doç. Dr. Emrah GÖKALTUN (Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümü)

Detaylı

YILDIZLARARASI ORTAM. Serdar Evren Astronomiye Giriş II

YILDIZLARARASI ORTAM. Serdar Evren Astronomiye Giriş II YILDIZLARARASI ORTAM Serdar Evren Astronomiye Giriş II - 2008 Samanyolu gibi bir gökadadaki yıldızlar arasında ortalama 2-3 parsek uzaklık vardır. Yıldızlar arasındaki uzay yayılmış madde ile doludur.

Detaylı

Astrosismoloji

Astrosismoloji 801.526 Astrosismoloji Yrd. Doç. Dr. Özgür Baştürk Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü obasturk@ankara.edu.tr Her Salı Saat 09:30 Kreiken Dershanesi Dersin Amacı Astrosismoloji zonklayan yıldızların

Detaylı

Şekil 7.1 Bir tankta sıvı birikimi

Şekil 7.1 Bir tankta sıvı birikimi 6 7. DİFERENSİYEL DENKLEMLERİN SAYISAL ÇÖZÜMLERİ Diferensiyel denklemlerin sayısal integrasyonunda kullanılabilecek bir çok yöntem vardır. Tecrübeler dördüncü mertebe (Runge-Kutta) yönteminin hemen hemen

Detaylı

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 03.03.2015 DEPREMLER - 1 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... v GİRİŞ... 1 1. İSTATİSTİK İN TARİHÇESİ... 1 2. İSTATİSTİK NEDİR?... 3 3. SAYISAL BİLGİDEN ANLAM ÇIKARILMASI... 4 4. BELİRSİZLİĞİN ELE ALINMASI... 4 5. ÖRNEKLEME... 5 6. İLİŞKİLERİN

Detaylı

3. AKIŞKANLARDA FAZ DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ISI TRANSFERİ

3. AKIŞKANLARDA FAZ DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ISI TRANSFERİ 1 3. AKIŞKANLARDA FAZ DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ISI TRANSFERİ (Ref. e_makaleleri) Isı değiştiricilerin büyük bir kısmında ısı transferi, akışkanlarda faz değişikliği olmadan gerçekleşir. Örneğin, sıcak bir petrol

Detaylı

TERMODİNAMİĞİN BİRİNCİ YASASI

TERMODİNAMİĞİN BİRİNCİ YASASI İzotermal ve Adyabatik İşlemler Sıcaklığı sabit tutulan sistemlerde yapılan işlemlere izotermal işlem, ısı alışverişlerine göre yalıtılmış sistemlerde yapılan işlemlere ise adyabatik işlem adı verilir.

Detaylı

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu)

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu) BÖLÜM I GİRİŞ 1.1 Sinyal Bir sistemin durum ve davranış bilgilerini taşıyan, bir veya daha fazla değişken ile tanımlanan bir fonksiyon olup veri işlemde dalga olarak adlandırılır. Bir dalga, genliği, dalga

Detaylı

4. ATOM VE MOLEKÜL TAYFLARI (Devamı) ÇİZELGELER İki elektronlu atomların L değerleri ve terimleri.

4. ATOM VE MOLEKÜL TAYFLARI (Devamı) ÇİZELGELER İki elektronlu atomların L değerleri ve terimleri. ÇİZELGELER İki elektronlu atomların L değerleri ve terimleri. Elektronlar L Terimler ss 0 S sp P pp 0,, 2 S, P, D pd, 2, 3 P, D, F dd 0,, 2, 3, 4 S, P, D, F, G df, 2, 3, 4, 5 P, D, F, G, H ff 0,, 2, 3,

Detaylı

ÖZHENDEKCİ BASINÇ ÇUBUKLARI

ÖZHENDEKCİ BASINÇ ÇUBUKLARI BASINÇ ÇUBUKLARI Kesit zoru olarak yalnızca eksenel doğrultuda basınca maruz kalan elemanlara basınç çubukları denir. Bu tip çubuklara örnek olarak pandül kolonları, kafes sistemlerin basınca çalışan dikme

Detaylı

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Işık genellikle titreşen elektromanyetik dalga olarak düşünülür; bu suda ilerleyen dalgaya

Detaylı

Selçuk Üniversitesi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı. Venturimetre Deney Föyü

Selçuk Üniversitesi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı. Venturimetre Deney Föyü Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Kimya Mühendisliği Laboratuvarı Venturimetre Deney Föyü Hazırlayan Arş.Gör. Orhan BAYTAR 1.GİRİŞ Genellikle herhangi bir akış

Detaylı

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI KAZANLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖĞRENCİNİN ADI:KUBİLAY SOY ADI:KOÇ NUMARASI:15360038 KAZANLAR Yakıtın kimyasal enerjisini yanma yoluyla ısı enerjisine dönüştüren ve bu ısı

Detaylı

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ 1 NİÇİN KORUYUCU GAZ KULLANILIR? 1- Ergimiş kaynak banyosunu, havada mevcut olan gazların zararlı etkilerinden

Detaylı

Uluslararası Yavuz Tüneli

Uluslararası Yavuz Tüneli Uluslararası Yavuz Tüneli (International Yavuz Tunnel) Tünele rüzgar kaynaklı etkiyen aerodinamik kuvvetler ve bu kuvvetlerin oluşturduğu kesme kuvveti ve moment diyagramları (Aerodinamic Forces Acting

Detaylı

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METOTLAR II DOĞRUSAL ISI İLETİMİ DENEYİ 1.Deneyin Adı: Doğrusal ısı iletimi deneyi..

Detaylı

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU 11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU Bitki gelişimi için gerekli olan besin maddelerinin açığa çıkmasını sağlar Besin maddelerini bitki köküne taşır Bitki hücrelerinin temel yapı maddesidir Fotosentez için gereklidir

Detaylı

ENFLASYON YOKSULU VURUYOR. Yönetici özeti

ENFLASYON YOKSULU VURUYOR. Yönetici özeti Araştırma Notu 10/68 26 Mart 2010 ENFLASYON YOKSULU VURUYOR Seyfettin Gürsel * ve Onur Altındağ ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon sepeti ağırlıklandırması

Detaylı

KİMYA -ATOM MODELLERİ-

KİMYA -ATOM MODELLERİ- KİMYA -ATOM MODELLERİ- ATOM MODELLERİNİN TARİHÇESİ Bir çok bilim adamı tarih boyunca atomun yapısı ile ilgili pek çok fikir ortaya atmış ve atomun yapısını tanımlamaya çalışmış-tır. Zaman içerisinde teknoloji

Detaylı

Katlı oranlar kanunu. 2H 2 + O 2 H 2 O Sabit Oran ( 4 g 32 g 36 g. 2 g 16 g 18 g. 1 g 8 g 9 g. 8 g 64 g 72 g. N 2 + 3H 2 2NH 3 Sabit Oran (

Katlı oranlar kanunu. 2H 2 + O 2 H 2 O Sabit Oran ( 4 g 32 g 36 g. 2 g 16 g 18 g. 1 g 8 g 9 g. 8 g 64 g 72 g. N 2 + 3H 2 2NH 3 Sabit Oran ( Sabit oranlar kanunu Bir bileşiği oluşturan elementlerin kütleleri arasında sabit bir oran vardır. Bu sabit oranın varlığı ilk defa 799 tarihinde Praust tarafından bulunmuş ve sabit oranlar kanunu şeklinde

Detaylı

İleri Diferansiyel Denklemler

İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

YAVAŞ DEĞİŞEN ÜNİFORM OLMAYAN AKIM

YAVAŞ DEĞİŞEN ÜNİFORM OLMAYAN AKIM YAVAŞ DEĞİŞEN ÜNİFORM OLMAYAN AKIM Yavaş değişen akımların analizinde kullanılacak genel denklem bir kanal kesitindeki toplam enerji yüksekliği: H = V g + h + z x e göre türevi alınırsa: dh d V = dx dx

Detaylı

P u, şekil kayıpları ise kanal şekline bağlı sürtünme katsayısı (k) ve ilgili dinamik basınç değerinden saptanır:

P u, şekil kayıpları ise kanal şekline bağlı sürtünme katsayısı (k) ve ilgili dinamik basınç değerinden saptanır: 2.2.2. Vantilatörler Vantilatörlerin görevi, belirli bir basınç farkı yaratarak istenilen debide havayı iletmektir. Vantilatörlerde işletme karakteristiklerini; toplam basınç (Pt), debi (Q) ve güç gereksinimi

Detaylı

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER Bölüm 7 Mavi Bilye: YER Japon uzay ajansının (JAXA) AY yörüngesinde bulunan aracı KAGUYA dan Yer in doğuşu ilk defa yüksek çözünürlüklü olarak görüntülendi. 14 Kasım 2007 Yeryüzü: Okyanus tabanındaki büyük

Detaylı

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Mühendislik Mekaniği Statik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 7 İç Kuvvetler Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Statik, R. C. Hibbeler, S. C. Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö. Soyuçok. 7. İç Kuvvetler Bu bölümde, bir

Detaylı

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Zeki Aslan YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Yıldız nedir sorusunu insanlık yüz binlerce belki de milyonlarca yıldır soruyordu? Fakat yıldızların fiziksel doğası ve yaşam çevrimleri ancak 1900 lü yıllardan sonra

Detaylı

T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK EĞİTİMİ A. B. D. PROJE ÖDEVİ

T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK EĞİTİMİ A. B. D. PROJE ÖDEVİ T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK EĞİTİMİ A. B. D. PROJE ÖDEVİ ÖĞRETİMİ PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME Dr. Yücel KAYABAŞI ÖLÇME ARACI Hazırlayan : Hasan Şahin KIZILCIK 98050029457 Konu : Çekirdek

Detaylı

AERODİNAMİK KUVVETLER

AERODİNAMİK KUVVETLER AERODİNAMİK KUVVETLER Prof.Dr. Mustafa Cavcar Anadolu Üniversitesi, Sivil Havacılık Yüksekokulu, 26470 Eskişehir Bir uçak üzerinde meydana gelen aerodinamik kuvvetlerin bileşkesi ( ); uçağın etrafından

Detaylı

Magnetic Materials. 7. Ders: Ferromanyetizma. Numan Akdoğan.

Magnetic Materials. 7. Ders: Ferromanyetizma. Numan Akdoğan. Magnetic Materials 7. Ders: Ferromanyetizma Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Institute of Technology Department of Physics Nanomagnetism and Spintronic Research Center (NASAM) Moleküler Alan Teorisinin

Detaylı

İleri Diferansiyel Denklemler

İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA KRİSTAL KAFES NOKTALARI KRİSTAL KAFES DOĞRULTULARI KRİSTAL KAFES DÜZLEMLERİ DOĞRUSAL VE DÜZLEMSEL YOĞUNLUK KRİSTAL VE

Detaylı

DEN 322. Pompa Sistemleri Hesapları

DEN 322. Pompa Sistemleri Hesapları DEN 3 Pompa Sistemleri Hesapları Sistem karakteristiği B h S P P B Gözönüne alınan pompalama sisteminde, ve B noktalarına Genişletilmiş Bernoulli denklemi uygulanırsa: L f B B B h h z g v g P h z g v g

Detaylı

Karbonmonoksit (CO) Oluşumu

Karbonmonoksit (CO) Oluşumu Yanma Kaynaklı Emisyonların Oluşum Mekanizmaları Karbonmonoksit (CO) Oluşumu Karbonmonoksit emisyonlarının ana kaynağı benzinli taşıt motorlarıdır. H/Y oranının CO emisyonu üzerine etkisi çok fazladır.

Detaylı

Tek Boyutlu Potansiyeller: Potansiyel eşiği

Tek Boyutlu Potansiyeller: Potansiyel eşiği Tek Boyutlu Potansiyeller: Potansiyel eşiği Şekil I: V 0 yüksekliğindeki potansiyel eşiği. Parçacık soldan gelmekte olup, enerjisi E dir. Zamandan bağımsız bir durumu analiz ediyoruz ki burada iyi belirlenmiş

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Mühendislikte İstatistiksel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 1 Araştırma sonuçlarının açıklanmasında frekans tablosu

Detaylı

8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği

8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği 2007 Güz Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için

Detaylı

TAM KLİMA TESİSATI DENEY FÖYÜ

TAM KLİMA TESİSATI DENEY FÖYÜ T.C BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK ve MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TAM KLİMA TESİSATI DENEY FÖYÜ 2015-2016 Bahar Yarıyılı Prof.Dr. Yusuf Ali KARA Arş.Gör.Semih AKIN

Detaylı

EDUCATIONAL MATERIALS

EDUCATIONAL MATERIALS PROBLEM SET 1. (2.1) Mükemmel karıştırılmış, sabit hacimli tank, aynı sıvıyı içeren iki giriş akımına sahiptir. Her akımın sıcaklığı ve akış hızı zamanla değişebilir. a) Geçiş işlemini ifade eden dinamik

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ LABORATUARI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ LABORATUARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ LABORATUARI DENEY FÖYÜ DENEY ADI SINIR TABAKA DENEYİ DERSİN ÖĞRETİM ÜYESİ DENEYİ YAPTIRAN ÖĞRETİM ELEMAN

Detaylı

Bir Bakışta Fen Bilimleri Kazanım Defteri

Bir Bakışta Fen Bilimleri Kazanım Defteri Fen Bilimleri 5 Bir Bakışta Akılda kalıcı özet bilgi alanları... Önemli noktalar... Alınacak notlar için boş alanlar... Tudem Yönlendirme sınavlarında çıkmış sorular... 2 Boşluk doldurma alanları... Konuyu

Detaylı

TÜBİTAK TUG RTT150 ve T100 Gaia Gözlemlerindeki Bazı Kataklismik Değişen Adaylarının Işık Eğrileri

TÜBİTAK TUG RTT150 ve T100 Gaia Gözlemlerindeki Bazı Kataklismik Değişen Adaylarının Işık Eğrileri TÜBİTAK TUG RTT150 ve T100 Gaia Gözlemlerindeki Bazı Kataklismik Değişen Adaylarının Işık Eğrileri Hasan H. Esenoğlu 1, Almaz Galeev 2, 3, Niyaz Nuryev 3 1 İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Astronomi

Detaylı