ANKARA SANAYİ ODASI HAZİRAN - TEMMUZ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA SANAYİ ODASI HAZİRAN - TEMMUZ"

Transkript

1 Forum Son yıllarda dünya piyasalarında maden ve metal fiyatlarının yükselmesi madencilik sektöründe karlılığı ve bunun sonucunda da yatırımların artmasına neden oluyor. Yabancı yatırımcıların doğal kaynaklarından tam olarak yararlanamayan bir ülke olan Türkiye ye olan ilgisinde ortaya çıkan kayda değer artış bunun bir göstergesi. Geride bıraktığımız birkaç yıl içinde Türkiye de madencilik sektöründe faaliyet göstermek amacıyla kurulan yabancı sermayeli şirket sayısı 100 ü aşmış durumda. Yüksek fiyatlar ve karlılık ve önümüzdeki yıllarda da maden ve metal fiyatlarındaki artış trendinin devam edeceği beklentisi, madencilik sektörümüzün ekonomiye katkısını artırması için bir fırsat penceresi açıyor. Madencilik sektörümüzün bu fırsattan yararlanabilmesi ve sektöre yapılan yatırımların artırılması için ne tür tedbirler alınmalıdır? Sektör temsilcilerinin izin, ruhsat ve belge gibi idari işlemlerin iptali için idari yargıya başvurma koşullarının ağırlaştırılması önerisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce madencilik sektörünün ekonomiye katkısının artırılması için çözülmesi gereken öncelikli sorunlar nelerdir?

2 Madencilik Sektörü Tek Bir Çatı Altında Toplanmalıdır Hilmi GÜLER ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI Madencilik sektörüne yapılacak olan yatırımların ruhsat ve tesis bazında teşvik edilmesi, desteklenmesi, ülkemiz madenlerinin sürdürülebilir kalkınma ve çevre kapsamında en ekonomik şekilde işlenerek hak edilen fiyatta pazar bulması için maden üreticilerimizin ortak işbirliği yapmasının sağlanması ve teknik projelerin dünyadaki mevcut durumu ile gelecekte olabilecek gelişmeler de göz önüne alınarak belirlenmesi gerekmektedir. Madencilik sektörünün tek bir ana çatı altında toplanması, bu birliğin, sektörün ülke ekonomisindeki potansiyelini ve ekonomik pozisyonunu tüm madenler bazında belirlemesi, madencilik ve ilgili tüm mevzuatları çok yakından takip etmesi, yasa hazırlayıcı kurumlar ile yakın temasının sağlanması, halkımızın, madenlerimizin varlığı, çeşitliliği ve stratejik önemleri konusunda çok yönlü bilgilendirilmesi, sektördeki maden üreticilerinin maden sahalarında ve tesislerdeki gerekli iş güvenliği, iş emniyeti, çevre ve insan sağlığı hususlarında gerekli titizliği göstererek çalışmasının sağlanması için bilinçlendirilmesi, halkın madenciye olan güveninin artırılması durumunda idari yargıya olan talepler de azalacaktır. Sektördeki maden üreticilerinin maden sahalarında ve tesislerdeki gerekli iş güvenliği, iş emniyeti, çevre ve insan sağlığı sağlanmalıdır. Madencilik sektörünün ekonomiye katkısının artırılması için serbest piyasa şartlarının oluşturulması, maden ihracatı yapan firmaların yurt dışında kendi aralarında rekabet ederek fiyat düşürmeleri yerine birliktelik sağlayarak madenlerimizin dünya piyasasında hak ettiği gerçek değerinde satışa sunulmasının sağlanması, özellikle madenlerimizin ham olarak değil yarı mamul ve mamul madde haline getirilerek uç ürünler halinde iç ve dış piyasada değerlendirilmesinin sağlanması ve ülkemiz sanayi sektörünün hammaddelerinin yurt dışı yerine yurtiçinden karşılanması için teşvikler yapılması ve maliyetlerde ana rol oynayan nakliye ve enerji desteğinin madencilik sektörü lehine yeniden uyarlanması gerektiği kanaat ve görüşündeyiz. Madencilik sektörünün ekonomiye katkısının artırılması için serbest piyasa şartlarının oluşturulması, maden ihracatı yapan firmaların yurt dışında kendi aralarında rekabet ederek fiyat düşürmeleri yerine, birliktelik sağlayarak madenlerimizin dünya piyasasında hak ettiği gerçek değerinde satışa sunulmasının sağlanması gerekiyor. 37

3 Sektörün Sorunlarının Çözümü İçin Yasal Altyapının Yanı Sıra, Etkin Bir Bürokratik ve Kurumsal Yapılanmaya İhtiyaç Vardır Ahmet TIKTIK DPT Müsteşarı Dokuzuncu Kalkınma Planı nda, madencilik sektörüne ilişkin temel politikalar: Madencilik sektöründe çevre mevzuatına uyum geliştirilecek, bürokratik yapı etkin hale getirilecek, jeotermal ve petrol konusunda yasal düzenleme çalışmaları tamamlanacak, firma ve işletme ölçeklerinin büyütülmesi özendirilecek, madencilik ürünleri yurtiçinde işlenerek katma değer artırılacak, arama çalışmalarına ve bor ürünleri üretiminin geliştirilmesine özel önem verilecektir. şeklinde sıralanmaktadır. Bu temel politikalar çerçevesinde, sektörün gelişen fırsatlardan yararlanabilmesi ve ülkenin gelişimine katkısının artırılabilmesi amacıyla aşağıdaki önerilerin dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Madencilik üzerinde doğrudan veya dolaylı etkisi olan yasal mevzuatın, günün değişen ihtiyaçlarına en hızlı şekilde çözümler üretecek tarzda güncelleştirilebilmesi, sektörün gelişmesi ve ekonomiye katkısının artırılabilmesi bakımından önemlidir. Yasal ihtiyaçların zamanında ve istenilen düzeyde karşılanamaması sorunların zaman içinde daha da büyümesine yol açtığı gibi, yatırımcıların sektöre olan ilgilerinin yok olmasına ve sektörden uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Sektörün sorunlarının çözümü ve sağlıklı bir gelişme ortamının oluşturulabilmesi için yasal altyapının yanı sıra, etkin bir bürokratik ve kurumsal yapılanmaya da aynı düzeyde ihtiyaç vardır. Bu çerçevede, merkezi yönetimden mahalli idarelere kadar tüm kurumların, madenciliğin sorunlarının çözümüne katkı koyabilecek, yatırım sürecini basitleştirecek, gelişmiş teknolojik altyapıya ve personel yapısına kavuşturulması gerekmektedir. İmalat sanayi açısından olduğu gibi madencilik sanayi açısından da rekabet gücünün korunup geliştirilebilmesi için, ülkenin enerji maliyet yapısında iyileştirme ihtiyacı bulunmaktadır. Küresel ekonomide var olabilmenin ve oluşan fırsatlardan en etkin şekilde yararlanabilmenin temel koşulu, rekabet gücüne sahip olmaktır. Firma düzeyinde rekabet gücüne sahip olabilmenin koşulları arasında ise, ölçek ekonomisinden yararlanmaya imkan verecek firma büyüklüklerine, yeterli sermaye yapısına, nitelikli işgücüne ve bilgi ve teknolojiyi üretebilme ve/veya etkin kullanabilme yeteneğine sahip olmak sayılabilir. Bu çerçevede, sektörde firma ve işletme ölçeklerinin büyütülmesine, güçlü sermaye gruplarının sektöre olan ilgilerinin artırılmasına, kredi imkanlarının geliştirilmesine, kaliteli eğitim yoluyla sektörel işgücünün niteliğinin yükseltilmesine ve her düzeyde AR-GE çalışmalarının desteklenmesine gerek bulunmaktadır. Madencilik sektöründe teknolojinin daha yaygın olarak kullanılması, girdi yapısı üzerinde önemli sonuçlar doğurmuştur. Bugün, özellikle büyük ölçekli işletmelerde enerji en önemli üretim girdisi durumundadır. Doğal olarak bu durum, sektörü enerji maliyetlerine duyarlı hale getirmektedir. Bu çerçevede, imalat sanayi açısından olduğu gibi madencilik sanayi açısından da rekabet gücünün korunup geliştirilebilmesi için, ülkenin enerji maliyet yapısında iyileştirme ihtiyacı bulunmaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı nda da vurgulandığı üzere, madenlerin yurtiçinde işlenerek katma değerinin artırılması yoluyla ülke ekonomisine katkısının geliştirilmesi temel bir politikadır. Bu yönde, madencilik alanında faaliyet gösteren şirketlerin ürün üretimine yönelik yatırımlarının desteklenmesi ve artan fiyatlardan elde edilen gelirin en üst düzeye çıkarılması gözetilmelidir. Hızla büyüyen nüfusu ve sanayileşen ekonomisiyle Türkiye nin enerji ve hammadde ihtiyacı önemli ölçüde artmaktadır. Ülkede önemli yeraltı kaynakları bulunmakla birlikte, başta enerji hammaddeleri ve metalik madenler olmak üzere, bilinen kaynaklar Türkiye nin artan ihtiyacına cevap 38

4 Müsteşarlığımızca sürdürülen Sektörel Lisanslar Teknik Komitesi nde diğer sektörlerin yanında, madencilik sektöründe faaliyet gösteren yatırımcıların karşılaştıkları bürokratik ve/ veya idari sorunların çözümüne/basitleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmakta ve sektöre yatırım yapılması cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır. Yasal Altyapıya İlişkin Sorunlar: Türkiye de madencilik sektörünün gündeminde yasal sorunlar çoğunlukla ön sıralarvermekte yeterli değildir. Bu çerçevede, enerji ve hammadde ihtiyacının karşılanması için yurtiçi kaynakların geliştirilmesine ve bu yönde arama faaliyetlerine ağırlık verilmesine gerek vardır. Bunun yanı sıra yurt dışına yönelmek, öncelik, yakın siyasi ve kültürel ilişkilere sahip olunan çevre ülkelere verilmek suretiyle, zaman kaybetmeden uzun vadeli ortak projelerle yurt dışında madencilik faaliyetlerinde bulunularak ülke arz güvenliğine katkıda bulunmak ve mevcut konjonktürden yararlanmak gerektiği düşünülmektedir. Bilindiği üzere, 11 Aralık 2001 tarihli Bakanlar Kurulu Prensip Kararı ile Türkiye de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Reform Programı başlatılmıştır. Reform Programı nın amacı; Türkiye deki yatırımlarla ilgili düzenlemeleri rasyonel hale getirmek, yatırım ortamının rekabet gücünü artıracak gerekli düzenlemeleri tespit ederek politika önerileri geliştirmek ve işletme dönemi de dahil olmak üzere yatırımın her safhasında, ulusal ve uluslararası yatırımcıların karşılaştığı idari engellere çözüm üretmektir. Bu çerçevede oluşturulan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, Teknik Komiteler aracılığıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Teknik Komiteler arasında yer alan ve Başkanlığı Müsteşarlığımızca sürdürülen Sektörel Lisanslar Teknik Komitesi nde diğer sektörlerin yanında, madencilik sektöründe faaliyet gösteren yatırımcıların karşılaştıkları bürokratik ve/veya idari sorunların çözümüne/basitleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmakta ve sektöre yatırım yapılması cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır. Ülkemizi yatırımcılar açısından cazip hale getirmenin, özellikle Müsteşarlığımızın da bilfiil dahil olduğu izin, ruhsat, belge gibi işlemlere ilişkin süreçlerin basitleştirilmesinin hedeflendiği bir ortamda, yatırımcılar açısından her türlü şartın ağırlaştırılması/zorlaştırılması önerisine olumlu bakmak mümkün görülmemekte, bunun sektör açısından fayda sağlamayacağı düşünülmektedir. Madencilik sektörünün ulusal kalkınmaya katkısının artırılabilmesi için aşağıdaki konularda gelişme sağlanması gerektiği düşünülmektedir. Rezerv ve Kalite Problemleri: Bu kapsamda; - Birçok maden türünde var olan maden yataklarının rezerv ve cevher kalitesi bakımından mevcut koşullarda ekonomik işletmeciliğe uygun olmaması, - Özellikle enerji hammaddelerinde kaynak yetersizliği ile var olan kaynakların kalite sorunları, - Rezerv yönünden avantajlı olduğumuz ürünlerde, dünyadaki mevcut Pazar büyüklüğünün yeterli olmaması ve/veya rekabetin yoğun olması, - Özel madencilik kuruluşlarının kaynak sorunları nedeniyle rezerv geliştirme çalışmalarının ötesinde arama çalışmalarına yeterince ilgi göstermemesi sayılabilir. Bu problemlerin çözümü ve yeni maden yataklarının keşfi ülkemiz açısından son derece önemlidir. Bu çerçevede, gerek Dokuzuncu Kalkınma Planı gerekse yıllık programlarda rezervi tükenmekte olan madenler ve enerji hammadeleri başta olmak üzere arama faaliyetlerine ağırlık verilmesi politikası yer almaktadır. Bu politika çerçevesinde, ilgili kurumlara ayrılan kaynakların artırılarak tahsisine devam edilmektedir. Kurumsal Yapıya İlişkin Sorunlar: Sektörel üst yönetimin en önemli kuruluşlarından ve madencilik ruhsatlarının tahsisi, izlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün gerekli örgüt ve yeterli kadro yapısına sahip olmaması madencilik sektörü açısından önemli bir sorundur. Sorunun aşılabilmesi için kurumun yeterli kadro ile desteklenerek, iş süreçlerinin yeniden tanımlanması ve etkinleştirilmesi gerekmektedir. Kurumun yürüttüğü işlemlerin bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak iyileştirilmesi ve yatırımcıların başvuru ve diğer işlemlerinin hızlı bir biçimde sonuçlandırılması ihtiyacı bulunmaktadır. Son dönemde bu yönde önemli iyileşmelerin sağlanmış olduğu görülmekle birlikte, istenilen seviyeye ulaşılamadığı sektör temsilcilerince dile getirilmektedir. Bununla birlikte, kamunun asli fonksiyonlarından olan denetim mekanizmasının etkinleştirilmesine yönelik tedbirlerin alınması, bunun için gerekli olan altyapının madencilik sektörü açısından tesisi de önem arz etmektedir. 39

5 da yer almıştır. Son dönemde, madencilik ile ilgili mevzuatta gerçekleştirilen en kapsamlı düzenleme, 2004 yılında, 3213 Sayılı Maden Kanunu nun 5177 sayılı Kanunla revize edilmesi olmuştur. Bu düzenleme ve ardından yürürlüğe sokulan İzin Yönetmeliğiyle madencilik mevzuatındaki dağınıklığın sona erdirilmesi yönünde önemli bir adım atılmıştır. Ancak, bu olumlu gelişmeye rağmen sorunun tümüyle çözüldüğünü söyleyebilmek güçtür. Bir yandan, İzin Yönetmeliğine paralel olarak ilgili diğer mevzuatta yapılması gereken değişikliklerin henüz yapılamamış olması, diğer taraftan İzin Yönetmeliğinin bazı maddelerinin iptali yönünde davalar açılması, yapılan iyileştirmelerin etkinliğini önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. Bunların yanı sıra, 3213 sayılı yasada yapılan yeni düzenlemelerin madencilik camiasındaki ilgili tüm tarafların beklentilerini karşıladığını söyleyebilmek de kolay değildir. Dolayısıyla, yasal altyapının sektörün ve ülkenin ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılayacak şekilde geliştirilip, iyileştirilmesi gerekmektedir. Madencilik ve Çevre: Günümüzde, çevreyi dikkate almayan ve/veya sürdürülebilir olmayan hiçbir faaliyetin desteklenmesi mümkün görülmemektedir. Doğal olarak, çevre ile doğrudan etkileşim içinde olan madencilik açısından durum daha da kritiktir. Bu nedenle, sektör mensupları arasında çevre bilincinin geliştirilmesi, madencilik sektörünün öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Bilinçlendirme çabasının da ötesinde, çevre sorunlarıyla ilgili olarak sektörel yapılanma içinde iç denetim mekanizmalarının geliştirilmesi sorunları ortaya çıkmadan önleme konusunda gayret gösterilmesi bir diğer önemli gerekliliktir. Öte yandan, çevresel kaygılar nedeniyle sektörün karşılaştığı sorunların çözülebilmesi için ön- celikle madencilik faaliyetlerinin kamuoyuna detaylı ve doğru bir şekilde anlatılması, kamuoyunda sağlıklı bir madencilik bilincinin oluşturulması ve toplumsal desteğin kazanılması gerekmektedir. Bu çerçevede, televizyon, radyo gibi farklı kitle iletişim araçları kullanılarak, özellikle gelişmiş dünya ülkelerinden örnekler sunmak suretiyle, kanunların gerektirdiği tedbirlerin alınması halinde madencilik faaliyetlerinin çevreye zararlarının minimize edilebileceği, bu faaliyetlerden elde edilen faydalarla birlikte ele alınarak kamuoyunun aydınlatılması gerekmektedir. İşgücü Kalitesine İlişkin Sorunlar: Bugün ülkemizde, madencilik alanında uluslararası standartlarda eğitim veren birçok okul bulunmakla birlikte, özellikle yeni oluşturulan eğitim kurumlarının önemli sorunları bulunmaktadır. Bu türden yeterli altyapıya sahip olmayan kurumlardan mezun edilen gençler, sektördeki işgücü kalitesi açısından sorun oluşturabilmektedir. Diğer taraftan, teknolojik alandaki hızlı gelişme dikkate alındığında, eğitim sorununun yalnızca okullarda kalitenin iyileştirilmesiyle çözülemeyeceği de ortaya çıkmaktadır. Gelişen teknolojiye ayak uydurabilmek, bilgi ve becerisini geliştirebilmek için çalışanlara ilave eğitim olanakları sunulması önemli bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla, madencilik sektöründe eğitimin sürekliliği anlayışının yerleştirilmesi ve buna uygun bir altyapının oluşturulması zorunludur. AR-GE Faaliyetlerinin Yetersizliği: AR-GE faaliyetlerinin madencilik alanındaki en önemli sonuçları, üretim ve zenginleştirme teknolojilerindeki gelişmeler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum doğal olarak üretim maliyetlerinin düşmesine, sektörün rekabet gücünün artmasına olanak sağlamaktadır. Öte yandan, kalite sorunu olan madenlerin bu problemlerin çözümü ve çevreye olan olumsuz etkilerinin azaltılması anlamında da AR-GE faaliyetlerinin önemli olduğu ve desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir. Başta endüstriyel mineraller alanında olmak üzere, AR-GE çalışmalarının yeni kullanım alanları ortaya çıkartmak suretiyle madencilik ürünleri için yeni pazarlar yarattığı hususunun da üzerinde durulması gerekmektedir. Şirket Ölçeklerinin Küçük Oluşu: Ölçek ekonomisinden yararlanmanın yanı sıra, küresel rekabete açık bir ortamda ayakta kalabilmenin ön koşullarından birisi güçlü kuruluşlara sahip olmaktır. Öte yandan, bugün gelinen noktada madencilik sektörü emek yoğun karakterinden sermaye ve teknoloji yoğun bir niteliğe bürünmektedir. Bu durum güçlü kuruluşlara sahip olmanın bir diğer gerekçesini teşkil etmektedir. Ancak, Türk madencilik sektörü ortalama firma ölçeği itibarıyla yeterince güçlü bir yapıya sahip değildir. Bu çerçevede, güçlü sermaye gruplarının sektöre çekilmesinin yanı sıra mevcut küçük ölçekli işletmelerin çeşitli destek mekanizmaları yardımıyla güçlerini birleştirmeye teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Başlangıçta proje bazında oluşturulacak güç birlikteliklerinin zamanla kurumsal birleşmelere zemin oluşturacağı, böylelikle sektörün içinden uluslararası düzeyde rekabet gücüne sahip daha güçlü firmalar çıkartabileceği değerlendirilmektedir. 40

6 Ülkemizde Bilimsel, Akla Dayalı Bir Madencilik Kültürü Oluşturulamamıştır İSMET KASAPOĞLU TÜRKİYE MADENCİLER DERNEĞİ VE TOBB TÜRKİYE MADENCİLİK MECLİSİ BAŞKANI Son yıllarda dünya metal fiyatlarındaki artış, metalik cevher fiyatlarını da yükseltmiştir. Ancak, 2007 yılı toplam maden ihracatında yüzde 18,8 oranında yer alan endüstriyel mineral fiyatlarında önemli artışlar görülmediği gibi, yine toplam ihracatın yüzde 47,6 sını oluşturan mermer ve doğal taş grubunda ise büyük fiyat düşüşleri olmuştur. Yine de genel olarak, dünya nüfusundaki artışlar ve geri kalmış ülkelerdeki gelişme çabaları sürdükçe doğal kaynaklara ihtiyaç yükselecek, dolayısıyla da hammadde fiyatlarındaki artışlar sürecektir. Böyle bir tablo içinde Türkiye, hem kendi mineral hammadde ihtiyaçlarının karşılanması hem de diğer ihtiyaçlarının finansmanı için, maden kaynaklarının önemini kavramak zorundadır. Ülkemizde bilimsel, akla dayalı bir madencilik kültürü oluşturulamamıştır. Esasen bu olabilseydi, Türkiye uzun yıllar önce kalkınmasını tamamlamış, ileri bir sanayi ülkesi olurdu. Örneğin, günümüzde gelişmekte olan Çin ve Hindistan da gayrisafi milli hasıla (GSMH) içinde maden üretiminin payı yüzde 15 tir, yine gelişmiş ülkeler olan ABD de yüzde 4,5, Federal Almanya da ise yüzde 4,2 dir. Oysa, Türkiye de bu rakam uzun yıllardır yüzde 1 ler civarındadır. Yine ülkemizde, serbest sermaye yatırımları içinde madencilik yatırımlarının payı hiçbir zaman yüzde 2 yi bile bulamamıştır. Sektörde yatırımların arttırılabilmesi için başta devlet kurumları olmak üzere toplumumuzun madenciliği doğru algılaması gerekmektedir. Örneğin; Madencilik de ne imiş (!) Yapılmasa daha iyi olur Sektörde yatırımların artırılabilmesi için başta devlet kurumları olmak üzere toplumumuzun madenciliği doğru algılaması gerekmektedir. diye nutuk atıp arabasına binen, sözüm ona çevrecinin, o arabanın yapılabilmesi için en az beş ton mineral maddenin yerkabuğundan sökülüp alınması gerektiğini bilmesi gerekir. Ülkemizde bir avuç bilinçli ajanın estirdiği rüzgarlara kapılan birçok masum ve iyi niyetli vatandaşımıza anlatılan madencilik, başta ormanlarımız olmak üzere tüm doğanın düşmanıdır. Oysa madencilik, bilim ve tekniğin öncülüğünde yapılan bir doğa ameliyatıdır. Tıpkı insana yapılan zorunlu tıbbi müdahaleler gibi, dünya üzerinde en yoğun madencilik Avrupa kıtasında yapılmıştır. Ama bu kıta, hala yemyeşil bir bölgedir. Ülkemizde de en uzun süredir madencilik yapılan bölge Zonguldak yöresidir. Tarihte de Anadolu daki en yoğun madencilik bölgesi Kuzey Karadeniz kuşağıdır, bununla birlikte ülkemizin en yeşil alanları buralardır. Tarihte Timur un fillerini sakladığı o muazzam orta Anadolu ormanları nerededir? Onları da, madenciler mi yok etmiştir? Daha yakın bir zamanda; yüzyıldan bu yana bilinen İstanbul civarındaki linyit işletmeleri söz konusu olduğunda bu işe talip olanlara Projeye falan vaktimiz yok, ne yapın edin bize kömür yetiştirin (!) yoksa Istıranca Ormanları nı kaybedeceğiz diyen yöneticiler neredeler? Bugün niye susuyorlar? Enerji Bakanlığımız, bu konuda denetim isteklerini sümen altı eden valilerimiz bugün ne düşünüyorlar? Şu gerçekler, vatandaşlarımıza anlatılmalıdır. Türkiye de mevcut orman alanlarının sadece on binde birinde madencilik yapılmaktadır. Bunun 41

7 için de, kullanılan orman alanları için on misli belki yirmi misli orman yetiştirilebilecek bedeller, madenciden peşin olarak tahsil edilmektedir. Uluorta bazı açıklamaları dikkate alarak, Türkiye ye madencilik için yabancı sermaye aktığı söylemi gerçek dışıdır. Nitekim; ülkeye giren toplam yabancı sermaye içindeki madenciliğin payı 2003 yılında yüzde 1,9 iken 2007 yılında yüzde 1,7 de kalmıştır. Kaldı ki; bu sermaye de madencilikte gelişmiş ülkelerde yasalarla oluşturulmuş risk sermayeleridir. Sektörü bilen ileri ülkeler, madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin bir kısmını (genellikle %2-5) vergiden muaf tutarak, yeni rezervler bulmak üzere ayrı bir fonda toplanmasını ve sadece bu amaçla harcanmasını yasalarında öngörmüşlerdir. Türkiye ye gelen yabancı sermaye dediğimiz işte bu fonlardan bir kısmını ülkemize yönlendirmeyi başaran, evvelce o şirketlerde çalışmış jeolog ve mühendis arkadaşlarımızdır. Onları suçlayacağımıza teşekkür etmenin yolunu bulmalıyız. Madencilik sektörü ile ilgili bazı yargı kararları tamamen bize özgü olup, dünya uygulamalarında benzerlerine rastlanılamaz. gördüğü gibi somut hiçbir olay yokken, Bu İşlemde Kamu Yararı Görülmemiştir, İznin İptaline diye bir kararla karşılaşılmaktadır. Dünyada, bu tür kararların olduğu hiçbir ülke tespit edilmemiştir. Bu nedenle; doğrudan faaliyetten zarar görenler dışında, sözde çevreci ve vatansever sorumsuz kişilerin dava açma koşullarının belirlenmesi gerekmez mi? Eğer ekonomik gelişmeden söz ediliyor ise, bunu yaratan güç, bilim, teknoloji ve madencilik ürünleridir. Bu ülkede gerek yönetim gerekse bireyler bazında toplumu maden ürünlerinden uzak tutabilirseniz, o ülkenin gelişimini temelden önlemiş olursunuz. Sorunları tek tek çözmeye uğraşmak çıkar yol değildir. Bu sonucu, kırk yıldan bu yana Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve diğer kademeler üzerinde sorun çözmeye uğraşmış biri olarak tespit ediyorum. Sorunun çözümü için kesin bir devlet politikası ve sektörle ilgili konulara, cephedeki bir komutanın ruh hali ile sahip çıkacak yöneticilere ihtiyaç vardır. Madencilik sektörü ile ilgili bazı yargı kararları tamamen bize özgü olup, dünya uygulamalarında benzerlerine rastlanılamaz. Siz; ülkenin tüm kanunlarına harfiyen uyarak, sayısı onlarca izne ve denetime tabi tutularak, milyonlarca dolarlık yatırımlar yaparken ve daha sonra yatırımın durdurulması için açılan sayısız davalarla uğraşırken, asıl işinize bakacak ne zamanınız ne de paranız kalacak (!) Sonuçta, hiçbir yasa ihlali söz konusu değilken, faaliyet sırasında bir sineğin bile zarar 42

8 Kendi Kaynaklarını Yok Sayan, Kaynaklarını Kullanmayan Bir Ülkenin Kalkınması Mümkün Değildir Mehmet TORUN TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI Madenlerimiz ve Ülkemiz İçin Önemi Bugün, ulus ötesi sermayenin uygulamaya çalıştığı küresel programın gölgesinde tek kutuplu bir dünyada yaşamaktayız. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası örgütler aracılığıyla egemen kılınmaya çalışılan değerler; yoksulluğa, eşitsizliklere, savaşlara, soykırımlara ve çevresel felaketlere yol açmaktadır. Bu süreçte zengin ülkeler daha zenginleşmekte, yoksul ülkeler daha da yoksullaşmaktadır. Eşitsizlik ve yoksulluk, ülkelerin ekonomik ve siyasal bağımlılıklarına yol açmaktadır. Madenler, kalkınmanın temel unsurlarından en önemlisidir. Ülkelerin kalkınmaları ve yaşam seviyelerinin belirleyicisi olarak kabul edilen sanayi, enerji ve tarım sektörlerinin temellerini de madencilik oluşturmaktadır. Türkiye, dünyada madencilikte 132 ülke arasında toplam üretim değeri itibarıyla 28., üretilen madenlerin sayısı itibarıyla 10. sırada yer almıştır. Dünya metal maden rezervlerinin yüzde 0,4 ü, endüstriyel hammadde rezervlerinin yüzde 2,5 i, jeotermal potansiyelinin ise yüzde 0,8 i ülkemizde olup, ülkemizin dünya maden rezervleri içindeki payı yaklaşık yüzde 0,5 tir. Bor, trona, endüstriyel hammaddeler, mermer, krom, linyit ve değerli metaller açısından önemli rezervler bulunmaktadır. Ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin, yerli maden kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Son yıllarda uygulanan yanlış ekonomik politikalardan en fazla zarar gören sektörlerin başında madencilik sektörü gelmektedir. Sanayi sektörleri yerine hizmetler sektörünün genişlemesi, sanayi sektörlerine hammadde sağlayan madencilik sektörünü de zor durumda bırakmıştır. Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, sadece fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu anlamda, madencilik ve sanayi sektörleri karşılıklı olarak birbirlerini besleyen sektörlerdir. Entegrasyonları sağlandığı ölçüde büyürler. Dolayısıyla, ülke sanayisinin gelişememesi madencilik sektörünü de olumsuz etkilemekte, bu sektöre yapılabilecek yatırımlar, hızla hizmetler sektörüne kaçmakta ve madencilik sektörünün ülke ekonomisine katkısı giderek düşmektedir. Sektörün işlevi, ülkeye döviz girdisi sağlamak üzere yurt dışına hammadde ihracı yapma düzeyine indirgenmiştir yılında tüm maden ihracatımız 2,9 milyar dolar olmuştur. Sadece ithal kömüre 2 milyar dolar döviz ödenmesi bu yanlışlığı açıkça ortaya koymaktadır. Bugüne kadar madencilik sektöründe, özelleştirme çalışmalarından sektörün gelişmesine yönelik olumlu bir sonuç alınamamıştır. Ancak, özelleştirme söylemleriyle zaman yitirilmiş, bu arada sektörün dinamizmi açısından son derece önemli işlevler gören kamu kuruluşları da yatırım yapılmamak suretiyle küçültülmüş ve kapatılmıştır. Enerjide, santral yatırımlarının doğalgaza döndüğü gözlemlenmektedir. Son 6 ayda EPDK dan alınan lisansların toplamı megavatı aşmıştır ve büyük bir kısmı ithal kaynaklara dayalıdır. Bunun toplam yatırım tutarı ise 8,6 milyar YTL tutarındadır. Petrolün varilinin 130 dolara ulaştığı bir ortamda yerli kömür kaynaklarımızı kullanan termik santral yatırımlarına çevre faktörü de göz önünde tutularak bir an önce başlanılmalıdır. Türkiye de yabancı sermaye sorunu, ekonomik ve toplumsal yapımızın tarihsel gelişim süreci 43

9 içinde bütün ayrıntıları ile incelenerek yeterince tartışılmış değildir. Oysa, ülkemize gerek doğrudan doğruya, gerek dış borçlar aracılığıyla gelen yabancı sermaye, ekonomik ve toplumsal yapımızın şu ya da bu biçimde oluşumunda rol oynayan en önemli etkenlerden biridir. Bu açıdan yabancı sermaye sorunu günümüzde de önemini hiç kaybetmemiştir. Merkez Bankası verilerinden yapılan belirlemeye göre, Ocak-Mayıs 2008 döneminde çeşitli sektörlere yönelik olarak gerçekleşen fiili yabancı sermaye girişleri geçen yılın eş dönemine göre yüzde 47,9 azalarak 5 milyar 8 milyon dolara gerilemiş, bu dönemde 8 milyon dolarlık da yabancı sermaye çıkışı yaşanırken, net doğrudan yabancı sermaye yatırımı 5 milyar dolar olmuştur. 44 Küresel ekonomideki olumsuz konjonktür ve Türkiye de tırmanan ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın yanı sıra, özelleştirme portföyünün boşalması ve şirket evlilikleri potansiyelinin sonuna gelinmesinin de etkisiyle yabancı sermaye girişleri yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemindekinin neredeyse yarısı düzeyinde kalmıştır. Petrol fiyatlarındaki hızlı artışların da etkisiyle hızla büyüyen cari işlemler açığının finansmanında önemli işlev gören yabancı sermaye girişlerindeki azalmanın yılın tümünde daha yüksek boyutlara erişmesinin, bu yıl makro hedeflerde önemli sapmalara yol açabileceği belirtilmiştir. Bu durum, satacak bir şey kalmadı, yabancı sermaye kesildi yorumlarını güçlendirmektedir. Yabancı sermaye yatırımlarının başlangıç noktasını ucuz ve bol doğal kaynakları işletmek oluşturmaktadır. Dünya çapında son yıllarda yaşanan tekel- leşme madencilik sektöründe de yaşanmaktadır. 5 büyük şirket, dünya metal madenciliği piyasasının yaklaşık yüzde 85 ine hakim durumdadır. Bu firmalar maden fiyatlarını da belirlemektedir. Dünyadaki fiyat artışlarına paralel olarak Türkiye nin metal ve enerji faturası giderek artmıştır. Çünkü Türkiye, dünya enerji ve metal ithalatında önemli bir oyuncu olarak yer almaktadır. Ülkemiz, başta petrol ve doğalgaz olmak üzere; altın, kömür, demir, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, fosfat gibi önemli hammaddelerin alımları için 50 milyar dolardan fazla para ödemektedir. Türkiye, her şeyi dışarıdan almayı sürdüremez. Üstelik bu madenleri kendi ülkemizde ve kendi kaynaklarımızla üretebilmek mümkünken, madenlere yönelik dış alım yapılması acilen gözden geçirilmesi gereken bir politikadır. Son dönemlerde artan hammadde fiyatlarının, teknolojik olarak değerlendirilmesi, zor olan, ekonomik olmayan birçok doğal kaynak ve hammaddeyi ekonomik hale getirmiştir yılında dolar olan bakır fiyatı dolara, dolar olan nikel fiyatı dolara, dolar olan çinko fiyatı dolara ve 800 dolar olan alüminyum fiyatı dolara yükselmiştir. Artan bu fiyatlar, bugüne kadar değerlendirilmesi ekonomik olmayan, düşük tenörlü, teknolojik olarak problemleri olan cevherleri de ekonomik hale getirmiş, daha önceden bulunmuş düşük tenörlü veya zenginleştirilme problemi bulunan cevherlerin zenginleştirilmesi artık bu fiyat seviyeleriyle ekonomik bulunmaktadır.

10 Bugüne kadar madencilik sektöründe, özelleştirme çalışmalarından sektörün gelişmesine yönelik olumlu bir sonuç alınamamıştır. Ancak, özelleştirme söylemleriyle zaman yitirilmiş, bu arada sektörün dinamizmi açısından son derece önemli işlevler gören kamu kuruluşları da yatırım yapılmamak suretiyle küçültülmüş ve kapatılmıştır. Dünyada çıkan savaşların gerçek nedenlerine bakıldığında, ülkelerin daha çok kaynağa sahip olma arzularının yattığı görülmekte ve günümüzde en büyük savaş petrol için verilmektedir. Gelişmiş ülkeler, dünyada doğrudan sahip olamadıkları kaynakların üretim ve hareketlerini de istedikleri gibi yönlendirmektedirler. Bu çerçevede, Maden Mühendisleri Odası olarak, Ulusal Madencilik Politikası nın geliştirilmesine yönelik savunduğumuz temel ilkeler başlıklar halinde aşağıda sıralanmaktadır: - Her tür ekonomik faaliyette olduğu gibi madencilik faaliyetlerinde de amaç, insanın refah ve mutluluğudur. İnsan onuruna ve emeğine saygı, madencilik faaliyetlerinin planlanma ve uygulanmasında hareket noktası olmalıdır. Kamu yararı öncelikli olarak göz önünde tutulmalıdır. - Madencilik sektörünün tüm alt sektörlerinde üretim artırılmalıdır. Ancak, söz konusu üretimin hedefi dış satım değil, ülke sanayi sektörleri olmalıdır. Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, ancak, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu çerçevede, madencilik sektörünün planlanmasında ülke sanayi sektörleri ile entegrasyon ön planda tutulmalıdır. - Ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin, yerli maden kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Sanayinin ihti- yacı olan ucuz enerji üretiminin sağlanması ve bu enerjinin sürekli ve güvenilir olması bakımından, yerli maden kaynaklarımızın kullanılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Elektrik enerjisi arz-talep dengesinin sorunsuz sürdürülebilmesi için, ulusal maden kaynaklarımıza öncelik veren, akılcı bir enerji politikası zaman kaybedilmeden oluşturulmalıdır. - Maden aramaları uzun yıllardır ihmal edilmiştir. Aramalarla ilgili etkin yasal ve yönetsel yapıların hızla tesisi ve çağdaş teknolojilerin kullanıldığı arama faaliyetlerinin, kamu denetiminde ve mutlaka rasyonel bir stratejik plan çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. - Çevre faktörü göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün değildir. Madenciliğin çevreye etkilerini yadsımak mümkün değildir. Ancak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması, sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine genel anlamda sektörün gelişimine yönelik katkıyı yapacaktır. - Madencilik sektörü, ilk yatırımı çok fazla olan ve risk sermayesi yüksek bir sektördür. Yatırılan sermayenin geri dönüşü uzun yılları almaktadır. Madencilik sektörünün ayakta kalabilmesi için sektörel anlamda teşvik uygulamasının acilen başlatılması gerekmektedir. Bu konuda yasal düzenlemeler zaman geçirilmeden yapılmalıdır. - Yerel halkın onayını almamış hiçbir ekonomik girişimin ülkeye yarar getirmesi beklenemez. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda ilgili yöre halkının da katılımı sağlanmalıdır. - Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür. Söz konusu tarafların doğrudan katılımları olmaksızın hazırlanacak herhangi bir sektör planının ya da plan uygulamasının başarılı olması mümkün görülmemektedir. Türkiye nin tam bağımsız, demokratik ve gelişmiş bir ülke olabilmesinin temel koşulu, diğer sektörlerin yanı sıra, madencilik sektörünün de sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi ve Yeni Dünya Düzeni kavramına karşı temelinde kamu yararı olan madencilik politikalarının oluşturulması ve uygulanmasından geçmektedir. Çünkü, doğal kaynakların gerçek sahibi halkımızdır. 45

11 İşçi Eksikliği, Üretim ve Verimliliği Olumsuz Yönde Etkilemektedir Ülkemiz, zengin maden kaynaklarına sahip olmasına rağmen bugüne kadar bu kaynaklarından yeterince faydalanamamıştır. Özellikle bor madeni açısından dünyanın en büyük rezervine sahip olmamıza rağmen yeterli gelir elde edilememektedir. Bunun başlıca nedeni, bordan en uç ürüne erişilememesidir. Madencilik sektörünün temel hedefi, yüksek katma değer sağlayarak ülke ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu nedenle ürettiğimiz madenlerden en uç ürünü sağlayacak teknolojileri geliştirecek AR-GE çalışmalarına ağırlık vermeliyiz. Dünya maden piyasalarında özellikle son 3-4 yıldır maden ve metal fiyatları yükselmiştir. Bizim, sektör olarak içinde bulunduğumuz koklaşabilir taşkömüründe fiyatlar 50 $/ton seviyelerinden bugün 300 $/ton a yükselmiştir. Dünya piyasalarındaki bu artışın temelinde, önemli kömür üreticisi olan Çin in (1,3 milyar ton/yıl) ihracattan çekilmesi yatmaktadır. Dünyadaki önemli kömür üreticileri olan Endonezya, Güney Afrika ve Avustralya gibi ülkeler talebe yetişememektedir. Ramazan DENİZER GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANI Bizler, Türkiye Taşkömürü Kurumu nun (TTK) üretim kapasitesi olan yıllık 5 milyon ton taşkömürünü üretmek, dışa bağımlılığımızı azaltarak katma değerin ülkemizde kalmasını sağlamak istiyoruz. Ülkemizde ise dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak enerjiye olan talep hızla artmakta ve talebe yönelik önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Türkiye nin yıllık taşkömürü talebi 20,6 milyon ton olup dışa bağımlılığımız her yıl artmaktadır. Türkiye nin dışarıya ödediği para ise 2 milyar dolardır. Bizler, Türkiye Taşkömürü Kurumu nun (TTK) üretim kapasitesi olan yıllık 5 milyon ton taşkömürünü üretmek, dışa bağımlılığımızı azaltarak katma değerin ülkemizde kalmasını sağlamak istiyoruz. Demir çelik sektörü için taşkömürü vazgeçilmezdir. Ülkemiz demir-çelik fabrikalarının (Erdemir ve Kardemir) ihtiyacı 4,5 milyon ton/yıldır. Taşkömürü, ülkemizin enerji ve demirçelik sektörü için stratejik bir öneme sahiptir. Türkiye nin ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek rezerv ise Zonguldak ta mevcuttur. Koklaşabilme özelliği ile demir-çelik sanayisinin önemli bir girdisi olan taşkömürü yalnızca Zonguldak ta bulunmakta ve TTK tarafından üretilmektedir. Ülkemizin enerjiye olan talebinin karşılanmasında dışa bağımlılığın azaltılması ve arz güvenliğinin sağlanması için yerli kaynaklara daha fazla önem verilmelidir. Demir çelik sektörü için taşkömürü vazgeçilmezdir. Demir çeliklerin ihtiyacını azami ölçüde bu bölgeden karşılamak mümkündür. Bugün bu miktarın üretilememesinin ana nedeni, geçmiş yıllardan gelen yatırım ve işçi eksikliğidir. Özellikle son yıllarda yeterli olmamakla beraber yatırımlar artmıştır. İşçi eksikliğini giderme adına Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, 1 Temmuz 2008 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu nu ziyaret etmiş, yerin 560 metre altında maden ocağını gezmiş ve ardından gruplu (münavebeli) işçinin alınacağını açıklamıştır. İşçi eksiklerinin giderilmesiyle üretim artacak, kurum zararı azalacak, dışarıya daha az döviz ödenecektir. Bilindiği üzere yeraltı taşkömürü madenciliği, havzamızın jeolojik yapısından dolayı emek-yoğun üretim yapılmaktadır. Bu nedenle işçi eksikliği üretim ve verimliliği olumsuz yönde etkilemektedir. 46

12 Ülkemizin enerjiye olan talebinin karşılanmasında dışa bağımlılığın azaltılması ve arz güvenliğinin sağlanması için yerli kaynaklara daha fazla önem verilmelidir. Ülkemiz madencilik sektöründe yapılan özelleştirmelerden bugüne kadar istenilen verim elde edilememiş, aksine hem üretimde hem de istihdamda azalma yaşanmıştır. Zonguldak Taşkömürü Havzası nda TTK nın çalışmadığı büyük sahalar 2005 yılında özel sektöre verilmiş ancak, bugüne kadar istenilen sonuca ulaşılmamıştır. Yeraltı madenciliği hem mali olarak büyük yatırımları hem de zaman olarak uzunca bir süreyi gerektirir. Yani yatırımların kazanca dönüşmesi uzun zaman almaktadır. Bu nedenle özel sektör yeraltı taşkömürü madenciliğine yatırım yapma konusunda çekimser davranmaktadır yılında üretime başlanan havza, 160 yıllık üretim Ülkemiz madencilik sektöründe yapılan özelleştirmelerden bugüne kadar istenilen verim elde edilememiş, aksine hem üretimde hem de istihdamda azalma yaşanmıştır. kültürüne sahiptir ve Zonguldak ve bölgesinin varlığı ve gelişmesi taşkömürüne bağımlı olmuştur. Bugün de hem istihdam hem de sosyo-ekonomik alanlarda TTK ve taşkömürü üretimine bağımlılık sürmektedir. TTK dan yılları arasında işçi emekli olurken çalışan sayımız 19 binlerden 9 binlere gerilemiştir. Ülkemiz madencilik sektöründe ise istihdam son 20 yılda 100 bin kişi azalmıştır. Ülkemiz madenciliğinin canlandırılması ve ekonomiye istenilen katkıyı sağlaması için; Mevcut hammadde kaynaklarını sanayi sektörüne sunarak katma değer artırılmalıdır. Ulusal madencilik politikası oluşturulmalıdır. Kamu yararı öncelikli olmalıdır. Hammaddeyi sanayi ürününe çevirecek projeler desteklenerek teşvik edilmelidir. Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) tarafından ülkemiz madenlerinin daha detaylı aranması yönünde planlama yapılarak maden aramaları hızlandırılmalıdır. Bu amaçla gerekli kaynak MTA ya verilmelidir. Taşkömürü ithalatına yüzde 10 fon konularak, bu fondan yaratılan kaynak yatırıma yönlendirilmelidir. Çalışanların sağlığını ve işgüvenliğini sağlama adına İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uyulması sağlanmalıdır. Bu, üretim ve verimliliğin sürekliliğini sağlayacaktır. Ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin sağlanmasında yerli kaynaklara öncelik verilerek dışa bağımlılık azaltılmalıdır. Hammadde üretip satan bir ülke olmanın ötesinde, katma değeri yüksek ve uç ürünler ihraç eden ülke durumuna gelmek zorundayız. 47

13 Madencilik Alanındaki Yatırım Eksikliği Önümüzdeki Yıllarda Türkiye de Cari Açığın Büyümesine Olan Etkisini Daha Da Artıracaktır M. Ümit AKDUR ALTIN MADENCİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI Artan Metalik Maden Fiyatlarından Yararlanamamaktayız Çin ve Hindistan dan kaynaklanan metalik maden talebindeki artışa bağlı olarak 2003 yılından bu yana maden ve enerji fiyatlarının 3-4 kat artması, yeraltı kaynaklarının değerlendirilmesine önem veren Rusya, Çin, ABD, Avustralya, Kanada, Güney Afrika, Meksika, Peru, Latin Amerika ve petrol zengini olan ülkelerin ekonomilerine olumlu etki yaparken, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin cari açıklarının artmasına neden olmaktadır. Türkiye 2007 yılında petrol, petrol ürünleri ve doğalgaza 34 milyar dolar, altın ithalatına 6,5 milyar dolar, alüminyum, bakır, kurşun, çinko ithalatına 4 milyar dolar, kömür ithalatına, 2 milyar dolar olmak üzere kendi sanayisinin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ara mal ithalatı için 50 milyar dolardan fazla döviz ödemek zorunda kalmıştır. Madencilik alanındaki yatırım eksikliği önümüzdeki yıllarda Türkiye de cari açığın büyümesine olan etkisini daha da artıracaktır. Madencilik Özveri İsteyen Bir İş Koludur Yeraltının derinliklerinde gömülü olarak bulunan madenlerin bulundukları yerlerin keşfedilmesi, zaman ve para açısından riskli bir iştir. Maden bulunmadan madencilik yapılamayacağı için önce maden aramacılığının teşvik edilerek yeni maden yataklarının bulunması gerekmektedir. Madenciliğin doğası gereği yeni büyük bir metalik maden yatağının keşfedilebilmesi için en az 5-10 yıl, maden aramaları için de milyonlarca dolar risk sermayesi harcanması gerekmektedir. Ne yazık ki Türkiye de maden aramacılığı teşvik edileceği ve 5-10 sene boyunca para harcayarak yeni bir maden yatağı keşfedenler ödüllendirileceği yerde, potansiyel suçlu olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Avrupa da metre derinlikten, G. Afrika da metredeki madenler çıkarılırken, Türkiye de henüz ortalama 120 metre derinlikte madencilik yapılmaktadır. Bunun anlamı, Türkiye madencilik üretiminde gerek derinlik gerekse miktar bakımından henüz merdivenin ilk basamaklarında yer almaktadır. Üzerinde yaşadığımız yerkabuğunun derinliklerindeki madenler keşfedilmeyi ve üretilmeyi beklemektedir. Bu da ancak, çok büyük sermaye ve teknolojik yatırımların bu alana girmesiyle mümkün olabilir. Ülkemizde Maden Arama Faaliyetlerine Yeterli Kaynak Bulunamamaktadır Maden arama dönemi, madencilikte mali açıdan en riskli bölümdür. Yıllarca süren arama faaliyeti ve milyonlarca dolar harcayarak yapılan aramalar sonucunda, ruhsat sahaları çoğu kez ekonomik ölçüde rezerv tespiti mümkün olmadığından terk edilmekte, maden aramak için harcanan paralar madencinin zarar hanesine yazılmaktadır. Bu nedenle maden arama faaliyetlerine ayrılan para Risk Sermayesi olarak nitelendirilir. Bu risk sermayesi ise Kanada, ABD, Avustralya, İngiltere vb. geçmişten beri ülke kalkınmasında yeraltı servetlerinin büyük katkısı olduğu bilinen ülkelerdeki bazı fonlarda bulunmaktadır. Diğer bütün ülkeler bu sermayeyi ülkelerine çekmek sureti ile yeraltı servetlerinin aranıp bulunması ve ekonomiye kazandırılmasını teşvik etmektedirler yılında dünyada enerji ve endüstriyel hammaddeleri hariç sadece metal madenleri aramalarına harcanan risk sermayesi 10 milyar dolardır. Örneğin; 2007 yılında Meksika ya altın madeni arama amaçlı olarak 1.0 Milyar Dolar risk sermayesi sadece Kanada dan gitmiştir. 48

14 Ülkemizde ise 2007 yılında tüm maden aramalarına harcanan risk sermayesi toplam 60 milyon dolardır. Bunun anlamı, Türkiye de maden aramalarına ve yatırımlarına yeterli para harcanmadığıdır. Dünyada 2007 yılında 31 milyar dolarlık madencilik yatırımı yapılmıştır. Maden yatırımlarına en fazla para harcayan ülkelerin başında Kanada gelmektedir. Bu ülkeyi Avusturalya, ABD, Rusya, Meksika ve Peru takip etmektedir. Türkiye de madencilik sektöründe bir gelişme ancak, çok ciddi yatırımların yapılması ile mümkün olabilir. Aksi takdirde bu kadar geniş bir yüz ölçümüne sahip olmamıza rağmen, kendi enerji ve mineral ihtiyaçlarımızı bile büyük bedeller ödeyerek ithalat yolu ile karşılamaya devam ederiz. Madenciliğin Gelişmesinin Önünde Sorunlar Vardır Cumhuriyetin kuruluş yıllarından bu yana en saygın işlerden birisi olarak benimsenmiş olan madencilik, son yıllarda bazı grupların haksız eleştirilerine muhatap olmakta ve kamuoyuna yanlış tanıtılmaktadır. Türkiye de madencilik faaliyetlerinin hangi esaslara göre yürütüleceği, madenlerin nasıl aranacağı, nasıl işletileceği, nasıl kapatılacağı ve denetleneceği Anayasa nın öngördüğü şekilde Maden Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinde açıkca belirtilmiş olmasına rağmen, bazı kurumların farklı uygulama ve yönetmelikleri nedeniyle uygulanamaz hale getirilmektedir. lidir. Bu durumda yatırımcı haklarının korunmasına yönelik tedbirler alınması ihtiyacı doğmuştur. Türkiye de madencilik faaliyetlerinin hangi esaslara göre yürütüleceği, madenlerin nasıl aranacağı, nasıl işletileceği, nasıl kapatılacağı ve denetleneceği Anayasa nın öngördüğü şekilde Maden Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinde açıkca belirtilmiş olmasına rağmen, bazı kurumların farklı uygulama ve yönetmelikleri nedeniyle uygulanamaz hale getirilmektedir. Türkiye de yatırım öncesi alınmış bir izin, yatırım bittikten yıllar sonra bile dava konusu yapılabilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bir yatırım başlamadan önce yatırım öncesi alınmış izinlerin dava konusu yapılabilmesi için en fazla 6 ay süre tanınmaktadır. Bu süre geçtikten sonra yatırım öncesi alınan izinler dava konusu yapılamamaktadır. Bu durum, yatırım ortamı için bir güvence sağlamaktadır. Yıllar süren davalar nedeniyle yatırımcı zaman ve para kaybetmektedir. Büyük sermaye sahiplerinin madencilik sektörüne yatırım yapmalarını teşvik için yatırım süresini ve yatırım maliyetinin azaltılması ve madencilik davalarına bakacak ihtisas mahkemelerinin kurulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Maden bulunduktan sonra normal koşullarda birkaç senede bitmesi gereken yatırımlar, madencilik sektöründeki yatırım ortamının uluslararası standartlarda olmaması ve bazı belirsizlikler nedeniyle gerçekleştirilememektedir. Madencilik yatırımlarına karşı faaliyet gösteren bazı çevrelerin, madenciliği engellemeye yönelik olarak yürüttükleri yoğun dava açma kampanyaları dava açma hakkının suistimaline kadar gitmektedir. Dava açma hakkı ne kadar önemli ise, yatırımcının yaptığı yatırımın geleceğine güven duyması da o kadar önem- 49

15 Madenler, Uygarlığın Gelişmesini Sağlayan Vazgeçilmez Ana Maddelerdir Selahattin KAYA MADENCİLİK SEKTÖRÜ BAŞKANLAR KONSEYİ BİRLİĞİ KURUCU ÜYE ANADOLU MADENCİLERİ DERNEĞİ ESKİ BAŞKANI Çin in sanayileşme atılımına başlaması ile dünya maden piyasasında bir artış trendi yaşanmaya başlamış, bu talep artışının peşinden fiyat artışları gelmeye başlamıştır. Madenlerdeki artışlar pek çok metalik ve endüstriyel madenlerde hissedilmeye başlarken, bazı metalik madenlerin gerek talep gerekse fiyat bazında artışının dikkat çekici boyutlara ulaştığı gözlenmektedir. Öncelikle sanayinin vazgeçilmez ana maddesi olan çelik endüstrisinin hammaddesi demir cevheri, artışta ilk başı çeken maden olmuştur. Çok uzun olmayan bir süre önce tonu $ olan demir cevheri 150 $ seviyelerine yaklaşmıştır. Demir cevherini takiben bakır, kurşun, çinko, molibden madenleri tırmanışa geçmiş, bunu krom, manganezdeki artışlar takip etmiştir. Bir fikir oluşturmak için; $ olan metalik bakır fiyatı 8000 $/ton, $/ton olan metalik kurşun 2000 $/ ton, 150 $/ton olan krom cevheri $/tona ulaşmasını bilmek ülkemiz için kaçırılmaması gereken bir fırsat oluşturmaktadır ve bu artışın en az 8 10 yıl sürebileceği, analistlerin geleceğe dönük yorum ve tahminlerinden anlaşılmaktadır. Bu büyük fırsattan yararlanmak için madenciliğimizin ve dolayısı ile yeni yatırımların çok iyi organize olmaları gerekiyor; zira artış trendi yaşanan madenlerin çoğu -demir hariç- ülkemizde mevcuttur. Öncelikle hükümetin bu gerçeği görerek madencilik sektörünü en önemli sektör olarak ilan etmesi ve madencilikle ilgili kurumlara genel tebliğ yayınlayarak durumu iletmesi, sektörün izin ruhsat gibi konularında bürokratik engelleri en aza indirmeleri, sektörün destekleyicisi olmaları talimatını vermesi gereklidir. Krom ve manganez gibi çok talep edilen madenlerin çoğu doğadan çıkarıldığı gibi basit zenginleştirme tesisleri ile piyasanın talep ettiği konsantre haline getirilme yatırımları, yabancı alıcıların ön ödemeleri ile halledilerek büyük bir canlılık ve ihracat başlamış durumdadır. Asıl önemli sorun, bakır, kurşun, çinko, molibden gibi madenlerin daha büyük yatırım gerektiren tesislerde zenginleştirme yapılmasıdır. Bu gibi yatırımlar uzun sürede ancak gerçekleştirilebilmektedir. Sorun sadece yatırım için gereken finansmanı sağlamakla bitmiyor. Yatırım için gerekli çevre, orman, toprak kullanma, mera gibi kanunların uygulamaya koydukları yönetmelikleri aşabilme sorunu olarak yatırımcıları yıldırıyor. Ayrıca, Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün maden ruhsatı ve izin uygulamalarında madencilere uyguladıkları bürokratik engelleri düşündüğümüzde köklü yatırımlara girmede başarılı olacağımızdan pek ümitli olamıyoruz yılında başlayan Bergama altın yatırımı için verdiğimiz senelik çok çetin mücadele sonunda davayı kazandığımız ve tesisleri Türkiye nin gerçek anlamda ilk altın üretim tesisi olarak birkaç yıl önce devreye soktuğumuz ve peşinin geleceğini düşünürken, 2007 yılında Kazdağları nda başlayan altın arama faaliyetleri dolayısı ile başlayan çevrecilik faaliyetleri, sektörü endişeye düşürecek boyutlara ulaşmıştır. Aynı konu ve şartlarda çalışacak yeni tesisler için sıfırdan başlayarak seneyi hiçbir yatırımcı göze alamaz. Çözüm, bilinçsiz ve fanatik çevrecilerin esiri olmadan çevreye en az zarar verecek sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirecek kuralları kimsenin bozamayacağı şekilde ortaya koymaktır. Yukarıda da değinildiği gibi bugün madencilikte idari koşullar yeterince ağırdır. Madencilerin çoğu zamanını idari işlemler ve bürokrasiyi aşmak için uğraşmakla geçirmektedir. Söz konusu edildiği gibi yargıya başvurma yolu da zorlaştırılırsa, madencilik sektörü daha da çok sıkıntıya girer. Normal şartlarda kimse yargı yoluna gitmeyi tercih etmez; ancak, sorunların çözülemediği durumlarda yargı kaçınılmaz olur ve hak aramanın 50

16 Doğanın çetin şartları ile uğraşan madencilik sektörü, meydana gelebilecek sorunlarında yargının kısıtlanmasını değil, yargının hızlandırılarak çabuk sonuçlanmasını ister, aksi halde uzayan davalar, çözülmemiş sorunlar yüzünden madencilik çalışmalarında aksamalar olur. en güvenilir yoludur. Yargı yolunun kısıtlanması, hak aramanın kısıtlanması demektir. Doğanın çetin şartları ile uğraşan madencilik sektörü, meydana gelebilecek sorunlarında yargının kısıtlanmasını değil, yargının hızlandırılarak çabuk sonuçlanmasını ister, aksi halde uzayan davalar, çözülmemiş sorunlar yüzünden madencilik çalışmalarında aksamalar olur sayılı yasa bu konuda gerçekçi bir yaklaşımla, madenler üzerine konulan haciz ve icrayı, madenin faaliyetlerine engel olmayacak şekilde ilgili maddelerle düzenlemiştir. Bu esas ilke çerçevesinde Maden İhtisas mahkemeleri kurulması ile daha kısa sürede yargının sonuçlanması sağlanabilir. Madenler, uygarlığın gelişmesini sağlayan vazgeçilmez ana maddelerdir. Türkiyemiz de sanayisini geliştirmek için bu madenleri kullanmak zorundadır. Ülkemizde var olan madenler için böyle bulunmaz bir fırsat çıkmış iken madencilik sektörünü masaya yatırmamız en başta hükümetimizin vereceği karar ile topyekun bir seferberlik başlatmamızın gerekli olduğuna inanıyorum. Hükümet, sektörün atılıma geçmesini prensipte kabul ederse, ki sektör 2001 yılında 57 inci hükümet ile yaptığı işbirliği ile madencilik gelişme planının ilk ayağı olan Maden Kanunu değişikliğini başarı ile tamamlamış ve kanun meclise sevk edilmişti. Meclisin tatil sonucu seçimlere gitmesi nedeni ile maden kanunu değişikliği 59. Hükümet tarafından 2004 yılında gerçekleştirilebilmiştir sayılı kanun olarak yürürlüğe giren bu kanuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tam olarak sahip çıkamadığı için bugün yürürlükte olan kanunun getirdiği engeller, uygulamadaki sıkıntılar, bürokrasinin en baskıcı uygulamalarını hissettirmenin yanında yönetmeliklerle getirilen cezai yaptırımlar, bu kanunu bir ceza kanunu haline getirmiş ve ruhsat güvencesini tehlikeye düşürecek boyutlara ulaşmıştır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün madencilere her yanı ile yardımcı olup işlemleri kolaylaştırmak görevi olmasına rağmen, madencilere kanun ve yönetmeliklere riayet ettiklerini ileri sürerek sıkıntılar yaşatmaktadır. Maden arama, işletme ruhsatı almak için maden işlerinden alınacak ruhsat ve izinler çoğu zaman yeterli olamıyor. Mahalli idareler ve belediyeler alınacak işyeri açma izinlerini yönetmeliklerle kurallara bağladıkları halde, kurallara uyulmayarak izinleri vermeyenlere karşı madenciler çaresiz kalmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı nda orman izinlerinin alınması, madencileri uzun süre uğraştıracak işlemlerle karşı karşıya bırakmaktadır. Birkaç yüz metrekarelik galeri açma ağzı alanı için bakan imzası gerekli görülüyor ve sayın Orman Bakanı bu yetkiyi bölge müdürlüğüne bile vermeyerek, bu ülkenin senelerdir bu işlerini yürütenlere güvenmiyorsa ve büyük küçük demeden bütün evrakları ben imzalayacağım diye gecikmelere neden oluyor ise madenciliğin gelişmesinin nasıl gerçekleştirileceği yorumunu okuyuculara ve kamuoyuna bırakmayı uygun buluyorum. Burada hemen belirteyim ki Çevre ve Orman Bakanlığı birleştirmesi bir hata idi, öncelikle ayrılması gündeme getirilmelidir. Sonuç olarak mevzuat, bir sektörün gelişmesi için çok büyük önem arz etmektedir. Maden mevzuatında bugünkü uygulamalar ve diğer kanunların maden mevzuatı ile ilgili kısımları güncelliğini kaybetmiş ve yeni bir kanun değişikliğine gidilmesi gerekli hale gelmiştir. Bu yeni kanunların Devlet Planlama Teşkilatı koordinatörlüğünde kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri ile sektör temsilcileri bir araya gelerek, Maden Kanunu madencilikle ilgileri dolayısı ile Çevre Kanunu, Orman Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Toprak Koruma Kanunu, Belediyeler Kanunu gibi ilgili kanunlar birbiri ile uyumlu olacak şekilde yeniden hazırlanarak, madenciliğin her yönü ile en önemli sektör haline dönüşmesini sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Kanunların hazırlanması uzun süre alacağından kısa vadeli tedbir olarak, maden kanunu uygulama yönetmeliği, madencilik faaliyetleri izin yönetmeliği ve diğer kanunların madencilikle ilgili yönetmelikleri yine DPT koordinatörlüğünde oluşturulacak acil eylem komisyonunda ele alınarak madenciliği engelleyen hükümlerin düzeltilmesi sağlanmalıdır. 51

17 Maden Ruhsat ve İşlemleri Maden ve Çevre Yasalarına Uygun Olarak Yapılmalı ve Bürokrasideki Gecikmeler Engellenmelidir Prof. Dr. Güven ÖNAL YURT MADENCİLİĞİNİ GELİŞTİRME VAKFI BAŞKANI Sektöre daha fazla yatırım için, bilim ve teknolojiye dayalı bankable projeler üretilmelidir. Yerli ve yabancı sermayenin ilgisi ve yatırımı bu tür projelerle büyük ölçüde artar. Ayrıca, maden ruhsat ve işlemleri maden ve çevre yasalarına uygun olarak yapılmalı ve bürokrasideki gecikmeler engellenmelidir. Özellikle Çevre ve Orman Bakanlığı nca, yasalara aykırı olarak geciktirilen izin ve işlemler hızla yapılmalıdır. Yatırımlarını tamamlayıp üretime başlayan madenlerin, izin ve ruhsat gibi üretimi engelleyecek belgelerin iptali için idari mahkemelerde dava açmaya bazı engeller getirilmesi zorunludur. Madencilik, arama ve işletme safhaları önemli yatırımlar gerektiren bir sektördür. Yatırımlarını tamamlayıp üretime başlayan madenlerin, izin ve ruhsat gibi, üretimi engelleyecek belgelerin iptali için idari mahkemelerde dava açmaya bazı engeller getirilmesi zorunludur. Herkesin bir dilekçe ile dava açması, madenciliğe yatırımlarda caydırıcı olmaktadır. Madencilik sektörünün ekonomiye katkısının artırılması için: Maden aramalarının arttırılması Bilimsel, teknolojik ve bankable maden projelerinin geliştirilmesi Ruhsat ve izinlerin yasalara uygun olarak hızla verilmesi Enerji (Elektrik) üretiminde kömürün ön plana çıkarılması Kömürden gaz ve petrol ürünleri üretimi Demiryolu nakliyesinin kapasite ve ücret olarak yeniden düzenlenmesi Yeni liman olanaklarının yaratılması Madenciye ÖTV siz akaryakıt ve ucuz elektrik desteği sağlanması 52

18 Madencilikte Ölçek Ekonomisine Uygun Bir Yapılanma Gerçekleştirilmeli, Maden Arama ve İşletme İçin Kişi ve Kurumlarda Yeterlilik Aranmalıdır Prof. Dr. Ali İhsan AROL ODTÜ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ Madenlerin bulunması büyük kaynaklar, uzman ve deneyimli kadrolar gerektirmektedir. Bu kaynak ve kadroların maden arama faaliyetlerine aktarılması teşvik edilmeli ve bunun için ayrılan kaynaklar artırılmalıdır. Madencilik genellikle büyük ölçekte, uzman kişi ve kurumlar tarafından yapıldığı zaman karlı olmakta ve yeraltı kaynakları en verimli şekilde değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, madencilikte ölçek ekonomisine uygun bir yapılanma gerçekleştirilmeli, maden arama ve işletme için kişi ve kurumlarda yeterlilik aranmalıdır. Madenler her yerde bulunmazlar. Bu nedenle, madencilikte bölgesel değil, üretim alanı (metal madeni, doğal taşlar vb.) esasına göre teşvik verilmelidir. Uluslararası pazarlarda rekabet edebilmeleri için madenlere uygulanan dolaylı ve dolaysız vergiler diğer üretici ülkeler ile dengelenmelidir. Sektör temsilcilerinin izin, ruhsat ve belge gibi idari işlemlerin iptali için idari yargıya başvurma koşullarının ağırlaştırılması, yerinde bir öneri olarak görülmektedir. Zira, milyonlarca dolar harcanarak bulunmuş, on milyonlarca dolar yatırımla gerçekleştirilmiş bir maden işletmesinin aleyhine olası veya göreceli nitelikteki zararlar dolayısıyla ilgili ilgisiz herkes tarafından davalar açılmakta, maden işletmesi en azından mahkeme süreci ile meşgul edilmekte veya daha kötüsü idari işlemler iptal edilmekte ve maden kapatılmaktadır. Son yıllarda madenlere karşı açılan davalar, gerçek olumsuz etkilerle ilgili olmaktan ziyade, önceden tasarlanmış kampanyalar şeklinde yürütülmektedir. Kapatılmış madenlerin tekrar işletmeye alınması yasal ve teknik yönden uzun bir süreci gerektirmektedir. Özelde madencilik kuruluşları, genelde ülke ekonomisi zarar görmektedir. Davaların açılmasında bu zararlar da göz önüne alınarak bir düzenleme yapılmalıdır. Madencilik şirketlerinin sebep olacakları zararlara karşı teminat vermesi ve sebep oldukları zararları tazmin etmelerini sağlayacak bir yapının oluşturulmasında fayda vardır. Birinci maddede söylenenlerin hepsi bu soru için de geçerlidir. Çünkü, bir sektörün ekonomiye katkısını arttırmak, o sektörde yapılan yatırımları arttırmaktan geçer. Ek olarak, madencilik sektörünün ekonomiye katkısını artırmak için madenleri hammadde olarak ihraç etmek yerine katma değeri yüksek işlenmiş ürünlere dönüştürülerek pazarlanması önem arz etmektedir. Bunu sağlayabilmek için çeşitli teşvikler uygulanmalı ve AR-GE faaliyetleri özendirilmelidir. Madencilik sektörünün ekonomiye katkısını artırmak için madenleri hammadde olarak ihraç etmek yerine katma değeri yüksek işlenmiş ürünlere dönüştürülerek pazarlanması önem arz etmektedir. 53

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR.

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER TAŞOCAKÇILIĞI SEKTÖR RAPORU SEKTÖR 2023 HEDEFLERİ 2 TAŞOCAKÇILIĞI SEKTÖR RAPORU Türkiye, jeolojik

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü Türkiye de Maden Sektörü Hande UZUNOĞLU Temel sanayi girdilerine ham madde sağlayan bir sektör olan Madencilik, ülkemiz temel sektörleri arasında önemli bir yer teşkil ediyor. Nitekim ülkemiz hem çeşitlilik

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN KENTİ SİVAS ZİRVESİ-2 NİN ARDINDAN M. Emrah AYAZ* Yer altı zenginlikleri bakımından ülkemizin en

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Türkiye nin Doğal Kaynağı Kömür Hande UZUNOĞLU Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Özellikle madenciliğin gelişiminde hız kazanılmasıyla

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri ÜLKE Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Üretiminde İlk 1 Ülke 29 21 211 212 212 Dünya /212 Üretiminden Aldığı Pay Değişim (%) (%) 1 ÇİN

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 GİTES NİÇİN GEREKLİ? Sorunlar; Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artışlar, Dünya girdi kaynaklarının geleceğine yönelik belirsizlikler, Girdi tedarik

Detaylı

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir. KÖMÜR NEDİR? Kömür, bitki kökenli bir maddedir. Bu nedenle ana elemanı karbondur. Bitkilerin, zamanla ve sıcaklık-basınç altında, değişim geçirmesi sonunda oluşmuştur. Kömür, karbon, hidrojen, oksijen

Detaylı

ASOMECLİS. Ankara Sanayi Odası Meclis Toplantısı

ASOMECLİS. Ankara Sanayi Odası Meclis Toplantısı Ankara Sanayi Odası Meclis Toplantısı 29 Haziran 2011 Yeni hükümetten beklentimiz, üretimi gündemin birinci maddesi haline getirmesidir NURETTİN ÖZDEBİR ASO YÖNETİM KURULU BAŞKANI Sayın Başkan, Meclisimizin

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2

Detaylı

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ 2014 EKİM SEKTÖREL inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ Nurel KILIÇ OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır. Sabit fiyatlarla

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 17 Haziran 2014

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 17 Haziran 2014 MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 17 Haziran 2014 Ali EREN İSO Yönetim Kurulu Üyesi MAKİNE, AKSAM VE METAL EŞYA İMALATI 27. Grup Genel Amaçlı Makine ve Aksam Sanayii 28. Grup Özel Amaçlı Makine Sanayii

Detaylı

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim. 4 Ekim 2009 Tarihinde, DPT Müsteşar Yardımcısı Erhan USTA nın Euro50 Group Seminerinde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planına İlişkin Konuşma Metni Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Detaylı

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TMMOB Maden Mühendisleri Odası TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKALARI İÇERİSİNDE KÖMÜRÜN K ÖNEMİ TMMOB Maden Mühendisleri Odası ENERJİNİN ÖNEMİ Sanayinin temel girdilerinden olan enerji, ulusların kalkınmalarında ve refaha ulaşmalarında büyük

Detaylı

Yakın n Gelecekte Enerji

Yakın n Gelecekte Enerji Yakın n Gelecekte Enerji Doç.Dr.Mustafa TIRIS Enerji Enstitüsü Müdürü Akademik Forum 15 Ocak 2005 Kalyon Otel, İstanbul 1 Doç.Dr.Mustafa TIRIS 1965 Yılı nda İzmir de doğdu. 1987 Yılı nda İTÜ den Petrol

Detaylı

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri 2006 Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri Nurel KILIÇ Dünya da ve Türkiye de ulusal ve bölgesel enerji piyasaları, tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar ticaret, rekabet ve yabancı yatırımlara

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015 TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.

Detaylı

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( )

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( ) MADEN Madencilik sektörünün ülke üretimindeki payı giderek artmaktadır. TÜİK Ulusal Hesaplar İstatistiklerine göre 1998 fiyatlarıyla iktisadi faaliyet kollarına göre incelendiğinde; Grafik 14 te de görüldüğü

Detaylı

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi RAPORUN AMACI Türk İnşaat Sektörünün rekabet gücünün arttırılması amacıyla

Detaylı

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği Dış Ticaret Politikası Temel İki Politika Korumacılık / İthal İkameciliği Genel olarak yurt dışından ithal edilen nihai tüketim mallarının yurt içinde üretilmesini; böylece dışa bağımlılığın azaltılmasını

Detaylı

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012 DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012 1 1. Giriş Bölgesel kalkınma veya bölgesel gelişmeler son yıllarda hepimizin üstünde tartıştığı bir

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU 24.03.2016 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Suudi Arabistan a ihracat yapan 545 firma bulunmaktadır. 31.12.2015 tarihi itibariyle Ekonomi

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON Z. Güldem Ökem, PhD Research Fellow Centre for European Policy Studies (guldem.okem@ceps.eu) 23 Şubat 2011, Ankara Türkiye nin Avrupa Birliği

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI 2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI Ege Bölgesi Sanayi Odası nın 1982 den beri sürdürmekte olduğu Ege Bölgesi nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölgemiz sanayiinin içinde bulunduğu duruma,

Detaylı

TARSUS TİCARET BORSASI

TARSUS TİCARET BORSASI TARSUS TİCARET BORSASI Ülkemizde yetiştirilen tarımsal ürünlerden, tarımsal üretimin bir kısmı doğrudan tüketilirken, bir kısmı sanayide hammadde olarak işlenerek değişik gıdalara dönüştürülmektedir. Tarımsal

Detaylı

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

Dış Ticaret Politikasının Amaçları Dış Ticaret Politikasının Amaçları Dış Ödeme Dengesizliklerinin Giderilmesi Bir ülkede fazla olan döviz talebinin azaltılması için kullanılabilir. Dış rekabetten korunma Uluslararası rekabete dayanacak

Detaylı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,

Detaylı

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi Bilgi toplumunda, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yarattığı hız ve etkileşim ağı içinde, rekabet ve kalite anlayışının değiştiği bir kültür

Detaylı

GİTES KİMYA EYLEM PLANI

GİTES KİMYA EYLEM PLANI GİTES KİMYA EYLEM PLANI HEDEF -1 1.1 1.2 HEDEF -2 2.1 PETROKİMYA SEKTÖRÜNDE YATIRIM İHTİYACININ KARŞILANMASI Yeni rafineri ve petrokimya entegre yatırımlarının hayata geçirilmesi desteklenecektir. Tüketimin

Detaylı

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI 1. Sorunun öneminin saptanması Pnömokonyoz ülkemizde en sık görülen mesleki akciğer hastalıklarından biri olup, önlenebilir meslek hastalıklarının başında gelmektedir.

Detaylı

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ Prof. Dr. Güven ÖNAL Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı 1 Sunumun Ana Konuları Dünya da Kömür ve Enerji Türkiye nin Kömür Rezervleri ve Üretimi Türkiye nin Enerji Durumu Yerli

Detaylı

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI. 11 Mayıs 2012

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI. 11 Mayıs 2012 YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI 11 Mayıs 2012 1 Sunum Planı 16/01/2012 tarihli Bakanlar Kurulu Prensip Kararı çerçevesinde YOİKK yapısı TOBB YOİKK Çalışma Grupları

Detaylı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA Nurel KILIÇ Türk boya sektörü; Avrupa nın altıncı büyük boya üreticisi konumundadır. Türkiye de 50 yılı aşkın bir geçmişi olan boya sektörümüz, AB entegrasyon

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Bilişim ve İletişim iş yapış şekillerini ve sosyal hayatı doğrudan etkileyen ana-yapıtaşı konumundadır.

Bilişim ve İletişim iş yapış şekillerini ve sosyal hayatı doğrudan etkileyen ana-yapıtaşı konumundadır. Bilişim ve İletişim Sektörü Neden Stratejiktir? Mobilitenin Katalizör Etkisi Politika & Şeffaflık Kaynak: Complete Guide Flexible Work e-devlet Yeni İş Modelleri Tony Blair: E-Devlet kadromuz kabinemizin

Detaylı

CEYHAN DA SANAYİ KURULUŞLARI BOTAŞ

CEYHAN DA SANAYİ KURULUŞLARI BOTAŞ CEYHAN DA SANAYİ KURULUŞLARI BOTAŞ AYLAR İTİBARIYLA TAŞINAN HAM PETROL MİKTARLARI (BİN VARİL) "Son 12 Ay" YIL AY IRAK- TÜRKİYE CEYHAN- KIRIKKALE BATMAN- DÖRTYOL 2011 Aralık 12.653 1.739 1.232 17.743 2011

Detaylı

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Tıp sürekli ilerliyor sözündeki aslan payı bize göre; Tıbbi Malzeme Alt Sektörüne ait. Nitekim; tıbbi malzemeden yoksun sağlık sektörünün eli

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu DÜNYA EKONOMİSİ Teknoloji, nüfus ve fikir hareketlerini içeren itici güce birinci derecede itici güç denir. Global işbirliği ağıgünümüzde küreselleşmişyeni ekonomik yapının belirleyicisidir. ASEAN ekonomik

Detaylı

2004 yılında 929 milyon Dolar olan değerli maden ve mücevherat ihracatımız, %62 artışla 2008 yılı sonunda 1.5 milyar Dolara ulaşmıştır.

2004 yılında 929 milyon Dolar olan değerli maden ve mücevherat ihracatımız, %62 artışla 2008 yılı sonunda 1.5 milyar Dolara ulaşmıştır. AFRİKA ÜLKELERİNDE MÜCEVHER SEKTÖRÜ İstikrarlı ve sürekli gelişimiyle büyümeye devam eden Türk Mücevherat Sektörü, son yıllarda gösterdiği ivmeyle altın ve mücevher sektörünün dünya genelinde önde gelen

Detaylı

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Değerli Katılımcılar,/ Arsuz Belediyesi nin ev sahipliğinde düzenlenen/ bölgemizin enerji sektöründeki durumu/ ve geleceği hakkında görüşmeler

Detaylı

TÜRKİYE NİN 4 ANA SORUNU ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 11 Aralık 2015

TÜRKİYE NİN 4 ANA SORUNU ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 11 Aralık 2015 TÜRKİYE NİN 4 ANA SORUNU ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 11 Aralık 2015 1 KONU BAŞLIKLARI Sorun1: Tasarruf Açığı ve Cari Açık Sorun2: Dev Projelerin ve Teknoloji Yatırımlarının Finansmanı Sorun3: Bankalar ve Faize

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

M. Nuri GÖRENOĞLU. MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ

M. Nuri GÖRENOĞLU. MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık 2018 M. Nuri GÖRENOĞLU İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ 23. Grup Orman Ürünleri Sanayii 24. Grup Büro ve Mağaza Mobilyaları Sanayii

Detaylı

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ a. Sektörün Dünya Ekonomisi ve AB Ülkelerindeki Durumu Dünya mobilya üretimi 2010 yılında yaklaşık 376 milyar dolar olurken, 200 milyar dolar olan bölümü üretim

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı BURSA 21/05/2015 1 SUNUM PLANI 1. Yeni Teşvik Sisteminin Hazırlık Süreci

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Lojistik. Lojistik Sektörü

Lojistik. Lojistik Sektörü Lojistik Sektörü Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 014 1 Ulaştırma ve depolama faaliyetlerinin entegre lojistik hizmeti olarak organize edilmesi ihtiyacı, imalat sanayi

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK) İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK) 33. OTURUMUNDA YAPACAĞI KONUŞMANIN TASLAK METNİ İstanbul,

Detaylı

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 HÜKÜMETİN YAPISI VE BAKANLIKLAR EKONOMİ YÖNETİMİ; REFORMLAR İLE HIZLI EKONOMİK

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1 SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv Otomotiv İç Satışlarda Hızlı Artış Temmuz Ayında Devam Ediyor. Beyaz Eşya Beyaz Eşya İç Satışlarda Artış Temmuz Ayında Hızlandı. İnşaat Reel Konut Fiyat Endeksinde

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON Z. Güldem Ökem, PhD Research Fellow Centre for European Policy Studies(CEPS) 23 Şubat 2011, Ankara Türkiye nin Avrupa Birliği ne Üyelik

Detaylı

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara 08.01.2013

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara 08.01.2013 T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara 08.01.2013 Konu : 390319000000 GTİP no lu GPPS ve HIPS ithalatına % 3 oranında gümrük vergisi uygulanmasının kaldırılma talebi Sayın Bakanlığınızın,

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ M. Özger BOZOĞLU Dış Ticaret Uzmanı Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı İSTANBUL 10/12/2014 1 SUNUM PLANI 1.

Detaylı

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015 G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015 Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları Ekonomi Bakanligi Ev Sahipliginde Özet 5 Ekim 2015 Hilton Istanbul Bosphorus Hotel İstanbul,

Detaylı

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1 Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ 2014 Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2014 YILI ARALIK AYI İHRACAT PERFORMANSI Ülkemizin halı

Detaylı

Enerji ve İklim Haritası

Enerji ve İklim Haritası 2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.

Detaylı

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI Bosad Genel Sekreterliği SEKTÖR ANALİZİ Otomotiv OEM boyaları dünyanın en büyük boya segmentlerinden biridir. Otomotiv OEM boyaları, 2011 yılında toplam küresel boya

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. Ekonomi Bakanlığı TEŞVİK UYGULAMA VE YABANCI SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Dr. Mehmet Yurdal ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 11 Şubat 2016, ANKARA Sunum Planı 1. Yatırım Teşvik Sistemi

Detaylı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 1 Kasım 2014/ İzmir Mimarlık Merkezi FOSİL

Detaylı

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ Türklerin dericiliğe başlamaları kaynaklara göre, 12. yüzyıla kadar gitmektedir. Köklü bir tarihsel geçmişe sahip olan deri ve deri sanayinin 1970 lerden itibaren ülkemizde

Detaylı

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 World Energy Outlook 2011 Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 Bağlam: halihazırda yeterince kaygı verici olan eğilimlere yeni zorluklar ekleniyor Ekonomik kaygılar dikkatleri enerji

Detaylı

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Temmuz 2014 1 Milyar $ I. Cam Sektörü Hakkında 80 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk Cam Sanayii, bugün camın ana gruplarını oluşturan düzcam (işlenmiş camlar dahil),

Detaylı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Uzman Melisa KORKMAZ TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Eğitimde Genel Görünüm Günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, ülkeler her geçen gün hızla gelişen teknoloji

Detaylı

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA) DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA) Değerli Katılımcılar, Değerli Konuklar, Türkiye, yapısal reformlar ile

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 Bülent İYİKÜLAH 14. Grup Meslek Komitesi Başkanı TEKSTİL ÜRÜNLERİ VE GİYİM EŞYASI İMALATI 7. Grup İplik Sanayii 8. Grup Dokuma Kumaş Sanayii 9. Grup Tekstil

Detaylı

MADEN SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ

MADEN SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ MADEN SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ Ülkemizin karmaşık jeolojik ve tektonik yapısı çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağlamıştır. Günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin üretimi yapılmaktayken ülkemizde

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38 i Bu sayıda; Haziran Ayı Ödemeler Dengesi Verileri, Haziran Ayı Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Verileri değerlendirilmiştir. i 1 Cari açığı

Detaylı

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ 2013 ARALIK EKONOMİ TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ Erdem ALPTEKİN Giriş İzmir, 8.500 yıllık tarihsel geçmişe sahip, birçok medeniyetin birlikte hoşgörüyle yaşadığı, oldukça zengin

Detaylı

Dünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Dünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Dünya Enerji Görünümü 2012 Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Genel Durum Küresel enerji sisteminin temelleri değişiyor Bazı ülkelerde petrol ve doğalgaz üretimi

Detaylı

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GE REFORM PAKETİ

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GE REFORM PAKETİ AR-GE REFORM PAKETİ Ar-Ge ve Yenilikte Dünya ile Yarışan Bir Türkiye İçin Ülkemizin Kalkınmasına Daha Fazla İvme Kazandıracak ve Yüksek Katma Değerli Alanlara Odaklanan Ar-Ge ve Yenilik Sistemi TASARIM

Detaylı

Makroekonomik Hedeflere Ulaşmada Rekabet Politikası ve Uygulamalarının Rolü

Makroekonomik Hedeflere Ulaşmada Rekabet Politikası ve Uygulamalarının Rolü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Makroekonomik Hedeflere Ulaşmada Rekabet Politikası ve Uygulamalarının Rolü Durmuş Yılmaz, Başkan 26 Mart 2008, Ankara Değerli Konuklar, Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Detaylı

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi 1 ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi 1- Genel Olarak Bir ekonominin başarı ölçütlerinden birisi de istihdam yaratma kapasitesidir.

Detaylı

2 TEMMUZARAL I K

2 TEMMUZARAL I K 4 TEMMUZ-ARALIK 2 8 2 TEMMUZARAL I K 2 0 1 2 2TEMMUZARAL I K MART2 0 1 2 4 2 2 2 2012y ı l ı Oc a k, Ş uba ta y l a r ı nday a pı l mı ş t ı r. 223 Dör dünc ü 2011y ı l ı bi r i nc i y a r ı s ı i l e2011y

Detaylı

ÇİN ÜLKE RAPORU 15.12.2014

ÇİN ÜLKE RAPORU 15.12.2014 ÇİN ÜLKE RAPORU 15.12.2014 ÇİN ÜLKE RAPORU 17.12.2014 YÖNETİCİ ÖZETİ BTSO Dış Ticaret Müdürlüğü nün kayıtlarına göre, Bursa dan Çin e ihracat yapan 86 firma bulunmaktadır. 31.12.2013 tarihi itibariyle

Detaylı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi HALI SEKTÖRÜ 2014 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ EKİİM 2014 1 2014 YILI EYLÜL AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemizin halı ihracatı

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME TÜRKİYE GİYİM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 211 yılı Temmuz ayında yürürlüğe konulan kumaş ve hazır giyim ürünlerine

Detaylı

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU 1.GENEL DURUM 2. SEKTÖR İHRACAT ORANLARI

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 1. Sektörde mevcut istihdam imkanları geliştirilecektir. 1.1 Kadın istihdamı ÇSGB () Kadın istihdamını geliştirmeye yönelik aktif işgücü politikaları uygulanacaktır. İlk

Detaylı

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 53 TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İKİNCİ BÖLÜM 1. Sektörde mevcut istihdam imkanları geliştirilecektir. 1.1 Kadın istihdamı / Kadın istihdamını geliştirmeye yönelik aktif işgücü politikaları uygulanacaktır.

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015 T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015 İZMİR YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİNİN HEDEFLERİ 1. Mevzuat ve Hedefler Tasarrufların katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirilmesi, Üretim ve

Detaylı

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015 BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015 BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Bulgaristan a ihracat yapan 585 firma bulunmaktadır. 31.12.2013

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türk ekonomisi 2014 yılının başında hızlı artırılan faiz oranlarıyla

Detaylı