güncel bir çal flma grubu çal flma gruplar m zdan biliflim komisyonu çevre ve kent viflnelikte bu ay etkinlik izlencesi hocam inecek var cumal k z k

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "güncel bir çal flma grubu çal flma gruplar m zdan biliflim komisyonu çevre ve kent viflnelikte bu ay etkinlik izlencesi hocam inecek var cumal k z k"

Transkript

1

2 odtülüler bülteni ODTÜ Mezunlar Derne i ayl k yay n organ d r. Dernek üyelerine ücretsiz gönderilir. Say :135 Kas m 2004 Dernek Ad na Sahibi A. Metin GER (CE 67) Yaz flleri Müdürü Nermin FENMEN (CHE 80) Yay n Kurulu Tülay ÜNLÜEVCEK (PSY 83) Çi dem BERD GÖKHAN (ARCH 71) lkem TOKER (FDE 97) Berna GÖKALAN (MAN 99) brahim BERKSOY(ME 91) Fatih AT LA (PHIL 89) Ümit ÇA LAR (EE 93) Tuna KOLAT (EE 76) Eren AKDUR (METE 97) yayin@odtumd.org.tr Grafik Tasar m Renk Ayr m ve Bask TfiOF Plaka Matbaac l k Ticaret ve Sanayi A.fi. mzal yaz lardaki görüfl ve düflünceler yazarlar na ait olup, Derne i ve Bülteni sorumlu k lmaz. Yay nlanan yaz lar ve foto raflar ODTÜ Mezunlar Derne i nin ve yazar n izni olmadan kullan lmaz. ODTÜ Mezunlar Derne i Yönetim Kurulu A. Metin GER (CE 67), Baflkan Bahattin TUNCER (ARCH 79), II Baflkan Nermin FENMEN (CHE 80), Yazman Sema ONURLU (METE 80), Sayman Mustafa ATALAY (EDS 83),Üye lkem TOKER (FDE 97), Üye Erol SAYIN (IE 79),Üye Ödentileriniz için T. fl Bankas, ODTÜ fiubesi 4229/ Garanti Bankas, Maltepe fiubesi Burs ve Yard mlar Fonu T. fl Bankas, ODTÜ fiubesi (TL) (EUR) (USD) Garanti Bankas, Maltepe fiubesi (TL) ODTÜ Mezunlar Derne i 428. sokak 100. Y l ANKARA Tel: Faks: e-posta: odtumd@odtumd.org.tr Avrupa Birli i ne do ru ISSN odtülüler bülteni içindekiler güncel avrupa birli i tek seçene imiz mi? kendi gelece ini arayan avrupa birli i nde müzmin aday türkiye nin durumu bir çal flma grubu ab çal flma grubu yeni dönem çal flmalar na bafllad çal flma gruplar m zdan çal flma gruplar ayl k raporu: ekim 2004 biliflim komisyonu gezgin yaflamlar ve sanal gezginler openbsd projesi: özgür, ifllevsel ve güvenli çevre ve kent ankara n n baflkent oluflunun y ldönümünü kutlad k viflnelikte bu ay etkinlik izlencesi hocam inecek var cumal k z k flehreküstü o bir yenik serçeydi s k l nca a lamaya ç kard.. odtü de do a çekirgeler kültür-sanat adalardan rengarenk flemsiyeler yükselir odtü den bir köfle odtü u3 binas nda bir heykel var kim çal flma grubu bizim bölüm bulufluyor dernekten derne imiz birim yöneticileri, kalite konferans na kat ld kuzey kaliforniya temsilci i'nden bir fidana can suyu çal flanlar, 11 ekim gecesi doyas ya e lendi ay n çal flan etkinlik hattufla gezisi mutfakta neler oluyor? tavla turnuvas heyecan ankara gecesi durul gence orkestras ile yine büyüledi! kitaplar aras nda murathan mungan: çador mezun@net üçboyut ve dizüstü odtülüler bülteni 135 Kas m

3 ÖZÜR ÖZÜR odtülüler bülteni nin 134. say s n n kapa nda yer alan Türkiye haritas, yaln fl bilgiler içermekte olup tasar m Yay n Kurulu taraf ndan reddedilmesine ra men ajans hatas ndan kaynaklanan nedenlerle bas lm flt r. Bu hata nedeniyle ajans de iflikli ine gidilmifl, önümüzdeki süreç içinde bu türden bir hatan n tekrar etmemesi yönünde önlem al nm flt r. Bu konuda duyarl l k gösteren üyelerimize teflekkür ederiz. Burs Fonu Burs Fonu katk lar n z bekliyor! Maddi olanaks zl klar nedeniyle e itimini sürdüremeyecek konuma gelen yüzlerce ODTÜ ö rencisi oldu unu biliyor muydunuz? Bugün bir fidan, yar n Türkiye nin ayd nl k gelece ini kucaklayan bir orman... Bir fidana can suyu da siz verin! burs@odtumd.org.tr Burs ve Yard mlar Fonu T. fl Bankas, ODTÜ fib. 4229/ Garanti Bankas Maltepe fib bizden size size Sevgili ODTÜ'lüler, "Hak verilmez, al n r" sözleriyle bafllamak istiyoruz içinde bulundu umuz yo un gündemi irdelemeye. Toplum olarak büründü ümüz sessizlik, hep baflkalar ndan birfleyler yapmalar n beklemek, hep bir lider aray fl, bulundu umuz konumdan sürekli yak nmak ancak bu sorunlar n kayna na inmek, sorunlar çözmek için ad m atmamak... Ve belki de en vahimi, tüm bunlar toplumsal davran fl biçimi olarak kan ksamak, bellemek, tersini düflünememek y l önce ba ms zl k and yla ayaklanan, yedi düvele karfl bir ülkeyi yoktan var edenlerin bu halk, bu ulus oldu una inanmak kimi zaman zor geliyor. Bültenimizin bu say s nda kapak konumuz, toplumun her kesiminde yank bulan, ülkemizin AB üyesi kabul edilmesine yönelik giriflimler. Ülkemizde bu süreç içinde yaflananlar, belki de küçük bir da köyüne gelecek devlet erkan n n ziyaretinden önce yap lacak hummal haz rl klara benzetmek mümkün. Süpürülen sokaklar, kireç badana ile bembeyaza boyanan evler, onar lan çitler, çocuklara ezberletilen fliirler, flark lar... Çocuklar n flark söylemesi, sokaklar n süpürülmesi, duvarlar n temizlenmesi için köye devlet erkan ndan bir konu un gelmesi neden flartt r diye soruyor insan. Acaba AB'nin kap s n aralama süreci içinde biz de, peflpefle ç kard m z yasalar, yönetmeliklerde, haz rlad m z insan haklar raporlar nda, gümrük mevzuat nda, ekonomik kararlarda yapt klar m z n ne kadar n AB istiyor diye yap yoruz? Bunlar n ne kadar zaten olmas gereken, ancak bugüne dek bizi zorlayan kimse olmad için ele almay ihmal etti imiz, hatta ele almamakta direndi imiz konular? Olmas gereken, özgür ve ba ms z bir ülkenin yurttafllar için do al olan pek çok hakk n verilmesi için neden bizler, Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttafllar olarak, AB talimatlar ndan medet umar hale geldik? 81 y l önce onu yoketmek isteyen, kalelerini zapteden, tersanelerine giren, ekonomik alanda atmak istedi i her ad mda onu k sk vrak ba layan, nefes almas na dahi izin vermeyen bir güce karfl ba ms zl k ve onur mücadelesi veren bu ulus, flimdi neden att her ad m bir baflkas n n talimat yla at yor? Tabu olan baz konular n konuflulmas na izin vermekle övünüyor flimdi siyasetçiler. Özgür bir ülkede herkesin istedi i konuda konuflabilmesi, do al olan de il midir? AB'ye uyumu mu beklemek gerekir bu konuda ad m atmak için? Ülke olarak bir girdab n içindeyiz. Özgürlük ve ba ms zl k için bir baflkas ndan medet ummak, uzat lan yard m elinin ard nda yer alan farkl beklentileri gözden kaç rma tehlikesini getirir. Bu girdaptan kurtulman n tek yolu, özgür ve ba ms z bir ülkenin gururlu yurttafllar olarak sahibi olmam z gereken hak ve özgürlükleri önümüze koflul sürülmesini beklemeden almak için mücadele vermektir. Hak verilmez, al n r! Sayg lar m zla, Yönetim Kurulu odtülüler bülteni 135 Kas m

4 "Birleflik Avrupa" düflüncesinin temelleri 150 y l kadar geriye gitmekteyse de Avrupa Birli i'nin somut bir proje olarak Avrupa devletlerinin gündemine girmesi 2. Dünya Savafl sonras na rastlar. Savafl sonras n n derin ac lar n n yafland dönemde Avrupa co rafyas nda gerçeklefltirilebilecek bir birlik hiç kuflkusuz ekonomik temelli bir birliktelik olabilirdi. Ekonomik birliktelik yolunda Avrupa'da at lan ilk somut ad m 1952 y l nda Avrupa Kömür ve Çelik Toplulu u'nun kurulmas oldu. Bu oluflumu Avrupa Atom Enerjisi Toplulu u izledi de Roma Anlaflmas ile Avrupa Ekonomik Toplulu u (AET) kuruldu. Toplulu un kurucusu 6 Avrupa ülkesi flunlard : Bat Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, talya ve Lüksemburg. Ayn ülkeler 1952 tarihli Avrupa Kömür ve Çelik Toplulu u'nun da kurucusuydu Lahey zirvesinde toplulu a kat lma talebinde bulunan ngiltere, rlanda, Norveç ve Danimarka ya iliflkin müzakerelerin bafllat lmas karar al nd y l nda ngiltere, Danimarka ve rlanda tam üye olarak toplulu a girdi. (Norveç in kat l m anlaflmas, Norveç halk n n kat l m yla yap lan referandumda reddedildi.) Böylelikle ilk geniflleme süreci sona ermifl, 6 kurucu üye ile yola ç kan topluluk 9 üyeye ulaflm flt. Yunanistan, 1976 y l ndaki tam üyelik baflvurusu sonras nda 1981 te toplulu a kat ld. Yine 70 li y llarda tam üyelik baflvurusu yapan Portekiz ve spanya n n da 1985 te toplulu a kat lmas yla birlikte üye say s 12 ye yükseldi ve ikinci geniflleme süreci tamamlanm fl oldu. Bu 12 üye ülke daha sonra Avrupa Birli i'nin bayra ndaki "12 y ld z"a dönüflecektir. Kat lan her bir ülkeyle birlikte topluluk, üye devletler aras ndaki güç ve yetki da l mlar n, temel politikalar gözden geçirmek zorunda kald. Bu gözden geçirmelere koflut olarak örne in ikinci geniflleme süreci, toplulu un anayasal yap s n n de ifltirilmesi görüflünü gündeme getirdi. spanya ve Portekiz in kat l m ile birlikte Avrupa Tek Pazar üzerinde anlafl ld sonuna dek mal, hizmet ve sermayenin serbest dolafl m hedeflendi. Avrupa Toplulu u na üye 12 devlet taraf ndan 1992 de imzalanan Maastricht Anlaflmas, toplulu a kapsaml de ifliklikler getirdi; Avrupa Toplulu u üzerinde ve onu da kapsayan Avrupa Birli i bu anlaflmayla biçimlendirildi. Anlaflman n getirdi i yeni boyutla birlikte 1995 y l nda sveç, Finlandiya ve Avusturya da toplulu a kat ld. Bu genifllemeyle birlikte üye ülke say s 15 e ulaflt ; böylelikle üçüncü geniflleme süreci de tamamlanm fl oldu. "So uk savafl" n sona ermesi, beraberinde toplulu un stratejilerini yeniden gözden geçirmesini ve yeni strateji aray fllar na girmesini gündeme getirdi. 2. Dünya Savafl 'n n tüm Avrupa'y yerle bir 4 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

5 güncel etti i dönemde Avrupa devletleri aras nda askeri ya da siyasal birliktelikler düflünülemezdi ama so uk savafl sonras nda art k Avrupa Birleflik Devletleri de dahil her fley söz konusu olabilirdi. ("Avrupa Birleflik Devletleri" deyimini ilk kez 1848'de Victor Hugo kullan r.) Yeni stratejik aray fllarla birlikte Orta ve Do u Avrupa ülkeleri de topluluk gündemine girdi. Avrupa Birli i, 1989 y l nda Orta ve Do u Avrupa ülkelerine destek amaçl bir mali çerçeve program haz rlad. Siyasal dönüflüm yaflayan bu ülkelere pazar ekonomisine geçiflleri sürecinde verilecek kredilerin sa lanmas için Avrupa mar ve Kalk nma Bankas kuruldu y llar aras nda Polonya, Çekoslavakya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan ile ticaret ve iflbirli i anlaflmalar yap ld. Ticaret ve iflbirli i anlaflmalar n n yetersiz kalmas üzerine 1990 y l ndaki Dublin Zirvesi nin ard ndan Ortakl k Anlaflmalar gündeme geldi y llar aras nda 10 Avrupa ülkesi ile Ortakl k Anlaflmas imzaland. Bu anlaflmalar, Avrupa Birli i üyeli i sürecinde taraflar aras nda "yasal zemin" oluflturdu. Orta ve Do u Avrupa ülkelerine adayl k perspektifinin verilmesi ise Kopenhag Zirvesi ile gündeme geldi tarihli Kopenhag Zirvesi nin konuya iliflkin karar flöyleydi: "AB üyesi olmak isteyen Orta ve Do u Avrupa ülkeleri, AB üyesi olacaklard r. Kat l m, ülkenin ekonomik ve siyasi koflullar yerine getirerek üyelik sorumluluklar n karfl layabildi i an gerçekleflebilecektir. Avrupa Birli i'nin Orta ve Do u Avrupa ülkelerini içeren geniflleme politikas kapsam nda Avrupa Komisyonu bir rapor yay mlad. "Gündem 2000" bafll kl ve 1997 tarihli bu rapor, aday ülkelerle iliflkiler, bu iliflkilerin nas l ve ne flekilde gelifltirilece i ve genifllemenin etkileri ile ilgili ayr nt lar içeriyordu. Raporun yay nland dönemde görüfl bildiren Komisyon, hiçbir aday ülkenin bu kriterleri tam olarak yerine getiremedi ini vurgulad. Polonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Estonya ve Macaristan orta vadede bu kriterlere ulaflabilecek befl ülke olarak belirledi. Di er aday ülkeler konusunda ise kat l m müzakerelerinin bafllat lmas na iliflkin olarak olumsuz görüfl belirtti Lüksemburg Zirvesi nde aday ülkeler müzakerelere haz r olup olmad klar na göre birinci ve ikinci dalga ülkeler olarak s n fland r ld. Müzakerelere haz r olan ülkeler ilk dalgay, di erleri ise ikinci dalgay oluflturdu. Komisyon ilk dalga ülkelerle tam üyelik müzakerelerine 1998 de bafllanmas n önerdi. Ancak zirvede 10 Orta ve Do u Avrupa ülkesinin yan s ra K br s n AB üyeli i de teyit edildi. Ekim 1996 daki iktidar de iflikli i nedeniyle üyelik baflvurusunu geri çeken Malta, Zirve de ele al nmad. 1 May s 2004 tarihinde topluluk Orta ve Do u Avrupa ülkelerine yönelik geniflleme sürecini tamamlayarak 15 olan üye say s n 25'e ç kard. Avrupa Birli i çevrelerinde bundan sonraki geniflleme süreci flöyle ifade edilmektedir: "Romanya, Bulgaristan, H rvatistan ve belki Türkiye" Bu son geniflleme süreci sonunda ortaya ç kacak tabloyu kimileri "Atlantikten Urallara Avrupa", kimileri "Avrupa Evi", kimileri de "Avrupa Birleflik Devletleri" olarak nitelendirmektedir. Kimilerine göre ise Türkiye'yi de içine alarak geniflleyip Orta Do u co rafyas na komflu olan bir Avrupa Birli i'ni "Büyük Ortado u Projesi" ile iliflkilendirmek gerekecektir. Her nas l yorumlan rsa yorumlans n tüm geniflleme süreçleriyle birlikte Avrupa Birli i, hiyerarflik düzeni temsilen, tepesi dar, taban olabildi ince genifl bir pramit örne idir. Pramidin tepesinde "3 üyeli çekirdek AB" (Trilateralist Nuclear Family) olarak adland r lan Almanya, Fransa ve ngiltere yer almaktad r. Piramidin ortas nda, çekirdek AB'yi çevreleyen 12 üyeli 1. çevre (1. periphery) ülkeleri (Kuzey ve Güney Avrupa ülkeleri) yer almaktad r. Pramidin taban nda ise 10 üyeli 2. çevre (2. periphery) ülkeleri (Orta ve Do u Avrupa ülkeleri ile K br s Rum Kesimi ve Malta) ile 3. çevre (3. periphery) ülkeleri olarak adland r lan ülkeler (Romanya, Bulgaristan, H rvatistan ve belki Türkiye) yer almaktad r. "AB Pramidi"nin de erlendirmesini sonraki paragraflara b rak p bu aflamada bafllang çtan bugüne Türkiye'nin Avrupa Birli i ile iliflkilerini k saca "an msamakta" yarar var. odtülüler bülteni 135 Kas m

6 güncel Avrupa Birli i sürecinde Türkiye'nin "a r"land "bekleme odalar " Türkiye, 1963 Ankara Anlaflmas ve Katma Protokol ile "tam üyelik" ve "haz rl k ve geçifl" olarak adland r lan süreçleri bafllatt. Tam üyelik baflvurusu, 1963'ten tam 24 y l sonra 1987'de yap labildi. (Bilgi için: Ayn süreçte Avusturya 1989'da, Malta ve K br s Rum Kesimi 1990'da, sveç 1991'de, Finlandiya 1992'de, Norveç 1993'te, Macaristan ve Polonya 1994'te tam üyelik baflvurusunda bulundu. Bu ülkelerin tümü (Norveç hariç. Norveç, halkoylamas nda ikinci kez AB üyeli ini reddetti.) bugün Avrupa Birli i üyesidir. Avrupa co rafyas içerisinde olup da Avrupa Birli i ile üyelik iliflkisi kurmayan sviçre'yi ise ayr ca de erlendirmek gerekir.) 1987'deki tam üyelik baflvurusunun üzerinden tam 12 y l geçtikten sonra 1999 y l Aral k ay nda Türkiye, Avrupa Birli i ne "aday ülke" olarak kabul edildi. 12 y l boyunca "tam üyelik baflvurusu yapm fl ülke" statüsünde bekleme odas nda tutulan Türkiye, 1999 Aral k ay ndan 2004 y l Aral k ay na kadar bu kez de "aday ülke" statüsü ile 5 y l boyunca bir baflka bekleme odas nda bekletilmifltir. En iyimser olas l kla Aral k 2004'te müzakere tarihi verilse bile bu kez de "müzakere odas " olarak adland r lan bir baflka "bekleme odas "nda bekletilecektir. Bu süreçteki bekleme süresinin "ucu aç k" olup, en iyimser tahminlerle bu sürenin en az hatta 20 y l olaca ileri sürülmektedir. Ayr ca, h zla de iflen dünyada y l sonra Avrupa Birli i'nin varl n sürdürüp sürdürmeyece i de ayr bir merak konusudur. Verhaugen'in f kras : Türkiye'nin tam üyelik yolunda "müzakere odas "nda ne kadar süreyle bekletilece i konusuna AB'nin genifllemeden sorumlu üyesi Verhaugen "hofl" bir f krayla "aç kl k" getirip o s rada kendisini dinleyenleri epeyce güldürmüfltü. Verhaugen'in f kras flöyle: Avrupa Birli i d fliflleri bakanlar n n bir araya geldi i toplant da Verhaugen, geniflleme ile ilgili olarak bakanlara bir öneri sunar: "Say n bakanlar, son aday ülkeler olan Romanya, Bulgaristan ve Türkiye d fliflleri bakanlar na birer soru yöneltelim ve sorular n yan tlar n bilen bakanlar n ülkelerini gelecek y l AB'ye alal m, ne dersiniz?" Öneri kabul edilir ve Verhaugen ilk sorusunu Romanya'n n D fliflleri Bakan 'na yöneltir: Say n Bakan, Amerikal lar ilk atom bombas n kaç y l nda kulland, lütfen söyler misiniz? Bakan yan tlar: "1945 y l nda". Romanya alk fllarla birli e kabul edilir. kinci soru Bulgaristan' n D fliflleri Bakan 'na yöneltilir: "Say n Bakan ilk atom bombas nereye at ld, lütfen söyler misiniz? Bakan yan tlar: "Hiroflima'ya at ld ". Bulgaristan alk fllarla birli e kabul edilir. Üçüncü soru Türkiye'nin D fliflleri Bakan 'na yöneltilir: "Siz de lütfen Hiroflima'da kaç kiflinin öldü ünü ve ölenlerin isimlerini alfabetik s raya göre söyler misiniz?" Avrupa Birli i'ne "içerden" bakabilmek: Türkiye'den bak ld nda Avrupa Birli i "40 y ll k rüyam z"d r, "milli dava"m zd r, "Ulusal Politikam z"d r, "çocuklar m z n gelece i"dir, "biricik kurtulufl umudumuz"dur, daha önce kazara kaç rm fl olsak bile bu kez asla kaç rmamam z gereken bir "tren"dir (Taylan Koç'un "Küreselleflme ve Türkiye Bas n nda Avrupa Birli ine Adayl k Süreci" adl kitab nda Türkiye'den bak ld nda AB'nin nas l görüldü ü üzerine pek çok bas n özeti okunabilir.) Acaba öyle midir? Bu soruya yan t bulabilmek için yukarda çizdi im "Avrupa Pramidi"ne biraz yak ndan bakmak gerek. Bu pramide bakt m zda toplulu un "patron"u Almanya, Fransa ve ngiltere üçlüsüdür. Bu üçlü "demokratik Avrupa" içerisinde adeta "oligarflik bir güç" olarak kendini göstermektedir. Her f rsata "söz, yetki ve güç bizdedir" 6 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

7 güncel dayatmacal ile hareket etmektedir. Pramidin taban nda yer alan Orta ve Do u Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri ve di erleri (Türkiye dahil) deyim yerindeyse zengin Avrupa'n n "arka bahçesi"dir; bir anlamda "feodal Avrupa"d r. Çarp c bir örnek vermek gerekirse, ngiltere'de bugün art k döküm fabrikas kurmak söz konusu olamaz ama bu döküm fabrikas Türkiye'de (ya da Polonya'da, Romanya'da, Bulgaristan da vb.) kurulursa, aç l fla Baflbakan ve ilgili bakanlar kat l r, k rm z kurdelalar kesilir. "Zengin Avrupa" ile "arka bahçe"nin sosyo-ekonomik yap s, nüfus karakteristikleri, bilgi ve teknolojik altyap s, enerji ve hammadde kaynaklar aras nda Ural-Altay da lar kadar afl lmaz farkl l klar vard r. Kuzey'deki "zengin Avrupa"n n ve "arka bahçe"nin kendilerine göre sorunlar vard r. Üyesi olmak için "seferber oldu umuz", adeta "can att m z" bu birli i d flardan üstünkörü de il güçlü ve zay f yanlar yla "içerden" tan mam z gerekmez mi? "Zengin Avrupa"ya içerden bak fl Almanya: "Büyük bafl n büyük derdi olur" sözü sanki Almanya için söylenmifl. Almanya bugün Avrupa Birli i içerisindeki en büyük ekonomik, siyasi ve mali güç konumunda. Do u Almanya ile birleflmenin getirdi i "sanc lar" bilinmekte. Almanya flu an yafll nüfus, iflsizlik, yabanc lara karfl ayr mc l k ve neo-nazi hareketlerinde gözle görülür art fl, siyasal çeliflkiler, sermaye kayb gibi yaln z kendi bünyesini de il tüm Avrupa Birli i'ni etkileyen çok ciddi sorunlarla bafl etmekte. Businessweek 17 fiubat 2003 tarihli say s ndaki kapa nda Alman baflbakan Gerhard Schröder'in fotograf n n yan nda "Almaya'n n Düflüflü" bafll n kullanm fl. The Economist ise 2004 Dünya Raporu'nda Almanya'y "Avrupa'n n Hasta Adam " olarak nitelendirmifl. (Ersal Yavi- Necla Yaz c o lu Yavi'nin "Bat Medyas ve Kaynaklar na Göre Avrupa Birli inin Önlenemeyen Düflüflü" adl kitab nda Avrupa'dan bak ld nda AB'nin nas l görüldü ü üzerine pek çok bas n özeti okunabilir.) Alman sermayesi bugün uluslar aras rekabet koflullar gere i yat r mlar n "çevre ülkelere" ("arka bahçe"ye) kayd rmaktad r. Almanya'da iflsizlik bugün %11 seviyelerine ulaflm flt r. Bu oran eski Do u Almanya bölgesinde %25'lere ulaflmaktad r. Büyüme h z yavafllam fl, Almanya y llar sonra ekonomik durgunluk ile yüzyüze kalm fl (iç talebi canland rmak için market vitrinlerinde %50'lere, %70'lere varan indirim etiketleri gazete sayfalar na yans maktad r.) Euro'ya geçifl sonras nda artan memnuniyetsizlikler "Alman Mark "na özlemi art rm fl, ülkede "sosyal devlet" iyice zay flam flt r. (1917'de Rusya'da devrim oldu unda Almanya, devrimin kap lar na dayanmas n önlemek için çareyi "sosyal devlet"i güçlendirip, çal flanlar n refah seviyesini yükseltmede bulmufltu. "Her iflçinin bir wolkswagen' olursa devrim olmaz" sözü o günlerde revaçtayd ; oysa bugün General Motors'a ba l dev otomobil flirketi Opel'in 12 bin iflçi ç karma karar üzerine Alman iflçileri fabrikalarda direniflteler.) Almanya'da sendikalar n birinci gündem maddesini grev ve direnifller oluflturmaktad r. Soysal sigorta sistemi, giderek artan yafll nüfusun gereksinimlerini eskisi gibi "rahatl kla" karfl layamamaktad r. Sosyal güvenlik finansman, yafll nüfus ve emeklilik yaln zca Almanya'n n de il tüm Avrupa'n n sorunudur asl nda. Orta ve Do u Avrupa ülkelerini kapsayan son geniflleme öncesinde yap lan öngörülere göre 2025 y l nda Avrupa nüfusunun yaklafl k 1/3'ü emeklilerden oluflacakt r. Ö renciler ve ö retim üyeleri üniversitelerdeki e itimden memnun de ildir; ilginç protestolarla bu memnuniyetsizliklerini her f rsatta sergilemektedirler. Zengin Avrupa'n n di er büyükleriyle (Fransa ve ngiltere) girilen siyasal polemikler, yay lmac l k, yeni nüfuz alanlar oluflturma ve güç gösterileri birlik içerisinde zaman zaman ciddi sorunlara yol açmaktad r. Zengin Avrupa içerisinde Almanya ile ilgili bu uzun paragraf n nedeni di er Avrupa ülkelerine göre Almanya'n n Türkiye'de daha fazla "bilinmesidir." 70'li y llarda bafllayan Almanya'ya iflgücü göçü bugün art k orada önemli bir yerleflik Türk nüfusunun yafl yor olmas sonucunu do urmufltur. Almanya'da yaflayanlar orada olup bitenleri yaflayarak kavr yorlar, ama Türkiye'den bak nca Almanya bir refah ülkesi, bolluklar ülkesi, f rsatlar ülkesi olarak de erlendirilmektedir. Fransa: "Büyük bafl n büyük derdi olur" sözü nas l Almanya için biçilmifl kaftansa, "her yükseliflin bir de düflüflü vard r" sözü de Franda için biçilmifl kaftand r. Fransa hiç kuflkusuz de Gaulle'ün zaman ndaki Fransa de il. Businessweek,"Almanya'n n Düflüflü" deyimini kullanm flt ; Fransa'da ekonomi tarihçisi Nicolas odtülüler bülteni 135 Kas m

8 güncel Baverez de kitab na "Düflen Fransa" bafll n uygun bulmufl. Fransa'da da sorunlar Almanya ile benzer. Üretti inden fazlas n tüketme, çal flanlar n memnuniyetsizli i, yaklaflan grev dalgas, Korsika sorunu, ülkedeki yabanc lar sorunu ciddi sorunlar olarak ülke ve dünya gündeminde. Kapanan flirketler, ücret yerine izne ay rma gibi sonuçlar n yan nda ekonomideki kötüye gidiflin bir di er önemli göstergesi de yaklafl k 2 milyon Frans z n çal flmak için ülke d fl na gitmesi, Kanada'n n Quebec bölgesinin Fransa'dan her y l 50 bin dolay nda göçmen almas d r. Fransa'da iflsizlik %10'u bulmaktad r. Tabii bu tablo Fransa'ya Türkiye'den bak ld nda görülemiyor. Türkiye'den bak ld nda Fransa s n lacak bir liman...irak' n iflgali s ras nda ABD'nin savafl politikalar na karfl Avrupa'da bar fl cephesi kurma giriflimlerinin Fransa-ABD, Fransa-AB ve ABD-AB iliflkileri aç s ndan sonuçlar n zaman gösterecek. ngiltere: ngiltere Avrupa Birli i üyesidir ama Avrupa'ya biraz uzakt r. Her ne kadar Manfl denizinin alt ndaki tünelle ngiltere ile Fransa birbirine ba lanm flsa da ekonomik, siyasal ve sosyal yönden ngiltere'nin Avrupa'ya ba lanmas biraz zor görünüyor. Örne in Avrupa Para Birli i ne girip Sterlin yerine Euro'yu kullanm yor ngiltere. ngiltere'nin Irak' n iflgali s ras nda Avrupa'dan çok ABD'ye yak n durmas, iflgale fiilen kat lmas hem Avrupa'da hem de ngiltere kamuoyunda Baflbakan Blair'i hiç kuflkusuz zor durumda b rakt. Almanya ve Fransa'da oldu u gibi ngiltere'de de iflsizlik ciddi bir sorundur rakamlar na göre ülkede genç iflsizlerin oran %10 dolay ndad r. Yoksulluk ve ücret eflitsizli i iflsizlikle birleflince ciddi bir sosyal soruna dönüflmesi kaç n lmazd r. Bugün art k ngiltere "refah ülkesi" olman n uza nda, "iflsizler ülkesi" olarak tan mlanmaktad r. Her 5 ailenin birinde hiç kimsenin ifli yoktur. ngilizler önceleri çal flmak için Almanya'ya gidiyorlarm fl; Almanya'da da iflsizlik sorunu oldu undan art k Amerika ve Uzakdo u'ya gider olmufllar. ngiliz e itim sisteminin giderek bozulmas, e itimde niteli in önemli ölçüde gerileyifli ülke içerisinde tart fl lan bir di er önemli sorundur. Avrupa Birli i'nin en zengin üyelerinden ngiltere'de devlet okullar nda ö retmen maafl ve araç-gereç için velilerden her ay 35 Sterlin al n yor. Tüm bunlar n uza nda ngiltere'ye Türkiye'den bak ld nda ngiltere hâlâ "üzerine günefl batmayan bir imparatorluk"tur Kuzey ve Güney Avrupa'n n zenginleri: Avrupa Birli i'ne üye 12 Kuzey ve Güney Avrupa ülkesi, Almanya, Fransa ve ngiltere'den oluflan çekirde in çevresinde kümelenen 1. çevre ülkeleri olarak bilinir. Bu ülkeler, pratikte, birlik içerisindeki 3 çekirdek üye kadar söz, yetki ve karar sahibi olmasalar da Avrupa'n n yerleflik zenginlerindendir. Bu ülkeleri birlik içerisinde "eflitler aras nda daha az eflit ülkeler" olarak nitelemek pek yanl fl olmaz. Söylemeye bile gerek yok asl nda: Almanya, Fransa ve ngiltere'de yaflanan ekonomik temelli sorunlar bu ülkelerde de yaflanmaktad r. Örne in Fransa için "Korsika Sorunu", ngiltere için " RA", Almanya için "neo Nazi hareketi" neyse, spanya için "Bask Sorunu", talya için "K z l Tugaylar" afla yukar ayn fleyi ifade etmektedir. Ayr ca, Avrupa'da (örne in Fransa ve Avusturya'da) neo-faflist partilerin ald klar oy oranlar öncelikle Avrupa'daki "göçmenler" olmak üzere asl nda tüm Avrupal lar için ciddi bir endifle kayna d r. Avrupa Birli i'ni sarsan rkç l k, yabanc lara karfl fliddet ve ayr mc l k, terör gibi sorunlar bugün art k "AB ve terör" bafll yla tüm Avrupa baflkentlerinin neredeyse vazgeçilmez gündem maddeleri aras ndad r. Zengin Avrupa'n n "arka bahçesi": Orta ve Do u Avrupa ülkeleri Birli e 1 May s 2004 tarihinde kat lan 10 Orta ve Do u Avrupa ülkesi Avrupa'n n "genifl taban "n oluflturmaktad r. Pramidin taban ne kadar genifl ve "sa lam" olursa pramidin tepesindekileri tafl ma kapasite ve yetene i o ölçüde "tatminkar" olacakt r. "Zengin Avrupa" ucuz iflgücü, fason üretim üsleri kurma, hammadde, çevre, tar m politikalar vb. bak mlardan Orta ve Do u Avrupa ülkelerini kendilerinin birer arka bahçesi olarak görmektedir. Bu durum zincirleme bir reaksiyonla Orta ve Do u Avrupa ülkelerinin de "ötekileri" kendilerinin arka bahçesi yapma giriflimleriyle sürüp gidecektir. "Her yoksul arka bahçenin daha yoksul bir arka bahçesi vard r." Böylesine pragmatik bir gerekçeye karfl n bu son geniflleme Avrupa Birli i içerisinde epeyce tart fl lm flt r. Bu büyümenin "kontrolsüz bir büyüme" oldu u, ileride ciddi sorunlar do uraca pek çok platformda ifade edilmiflti. Bu 10 üyenin kat l m yla birlikte 376 milyon olan Avrupa Birli i nüfusu 451 milyona ç km fl, buna karfl l k dolar olan kifli bafl na milli gelir dolara gerilemifltir. Ayr ca, geniflleme öncesinde 30 milyonluk iflsizler ordusu ve 8 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

9 güncel 70 milyonluk yoksullar ordusu bu genifllemeyle birlikte s ras yla 55 ve 120 milyona ç km flt r. Bu genifllemeye ba l olarak iflgücü göçü, ortak tar m politikas n n finansman, sosyal güvenlik finansman gibi ciddi sorunlar n nas l afl laca "Avrupa kamuoyu"nun önemli ve "daimi" gündem maddeleri aras nda yer al yor. (fiu anda 10 Orta ve Do u Avrupa ülkesi genifl ve sa lam bir Avrupa Birli i taban için yeterli bulunmaktad r y l nda bu tabana bir-kaç takviye (Romanya, Bulgaristan ve H rvatistan) yap lmas öngörülmektedir. Türkiye ise -belki de özel bir "statü" kapsam nda- her zaman oldu u gibi "do u" ile "bat " aras nda "köprü" görevini üstlenmeye daha uzun y llar devam edecektir.) Özetle, Avrupa'ya içerden bak ld nda birli in temel sorunlar sat rbafllar yla flunlard r: 1. "Sosyal Avrupa" imaj n n art k sürdürülebilir olmaktan ç kmas. (iflsizlik oranlar ndaki art fl, yafll nüfus, emeklilik finansman, e itimdeki nitelik kayb vb. ) Avrupa Birli i'nin "iflsizlik" ile "emek sömürüsü" aras ndaki sosyo-politik çeliflkisi, bir "ç kmaz" olarak birli in gelece ini tehdit etmektedir. 2. Ortak Tar m Politikas 'n uygulamadaki finansman güçlükleri. 3. Söz, yetki ve karar alma süreçlerinde yaflanan antidemokratik giriflimler. (Avrupa Anayasas tart flmalar ) 4. Ortak para birimine yönelik itirazlar. (Norveç halk referandumda Euro'ya geçifli kabul etmedi, ngiltere kendi para biriminden memnun görünüyor, sviçre bu tart flmalar n d fl nda, hiç oral de il vb.) 5. Üretim ve pazar sorunu had safhad r. (Avrupa ekonomisindeki durgunluk aç kt r. Avrupa sermayesi ve yat r mc lar düflük maliyetli üretim yapabilecekleri, daha az vergi alan, daha düflük maliyetle iflgücü ve enerji sa layan yerlere kaymaktad r. Bu "kaç fl" n sonucu olarak da Time dergisinin 19 ocak 2004 tarihli haberine göre tam 400 bin bilim adam Avrupa Birli i'ni terk etmifltir.) 6. Bizim, "oralarda kat'iyen olmaz" sand m z yolsuzluk Avrupa'da o boyutlara ulaflm flt r ki bar fl içinde yaflayan Avrupa neredeyse birlik çap nda "yolsuzlukla savafl" ilan edecektir! Avrupa Birli i tek seçene imiz mi? Türkiye'den bak ld nda Avrupa bolluk ve refah n yafland, insan hak ve özgürlüklerin alabildi ine genifl oldu u, eskiden stanbul için söylendi i gibi "tafl topra alt n" bir "f rsatlar diyar d r". "Medenidir", "moderndir", ulaflmay ve hatta geçmeyi hedefledi imiz "ça dafl uygarl k seviyesi"nin ta kendisidir. "40 y ll k rüyam z"d r, "milli dava"m zd r, "Ulusal Politikam z"d r, "çocuklar m z n gelece i"dir, "biricik kurtulufl umudumuz"dur, daha önce kazara kaç rm fl olsak bile bu kez asla kaç rmamam z gereken bir "tren"dir Avrupa Birli i'ne salt Türkiye'den bakmay p birli in kendi bünyesindeki çeliflkileri de göz önüne bakt m zda "Avrupa Birli i tek seçene imiz mi?" sorusu bugün de ilse bile yar n kaç n lmaz olarak gündemimize girecek bir sorudur. Önce "Avrupa Birli i tek seçene imizdir" tezinden yola ç k larak yap lanlar k saca an msayal m: 1. " ktidar yla ve muhalefetiyle, sivil toplum kurulufllar m zla el ele AB hedefine kilitlenmek" söylemi tüm toplumu etkisi alt na almaktad r. Bu a r toplum psikolojisi ortam nda bu söyleme karfl ç kmak ve hat r say l r platformlarda sesini duyurmak neredeyse imkâns z hale gelmektedir ("Toplum mühendisli i" dedikleri bu olsa gerek!). An msanacak olursa 1995'te Gümrük Birli i anlaflmas s ras nda da benzer bir kamuoyu oluflturulmufl, o zaman da elefltirel bak fl aç lar türlü-çeflitli yaygaralarla bast r lm flt. "Henüz üyesi olmad m z bir birlikle neden Gümrük Birli i ne gidiyoruz?", "Gümrük Birli i, daha önce Lozan'da reddetti imiz kapütülasyonlar n yeniden ihya edilmesi de il midir?" fleklindeki hakl itirazlar o günlerde ne yaz k ki davul-zurna eflli inde bo ulmufltu. Gümrük Birli i'nin o günden bugüne ülkemize faturas n art k hepimiz biliyoruz. Zaman içerisinde "tam ba ms zl k"tan önce "karfl l kl ba ml l k"a, oradan da durmaks z n "tam ba ml l k"a öyle bir savruluflla savrulduk ki bugün art k ba ms z d fl politika izleme refleksimizi neredeyse tümüyle yitirmifl görünüyoruz 2. AB üyeli ini "milli dava" ilan edip, tüm toplumu bu dava etraf nda "uygun ad m marfl" düzeninde yürütme gayretleri bize özgü demokrasinin traji-komik örneklerinden birisidir. "Milli Dava" ve "Ulusal Politika" söyleminin d fl na ç kt n zda a z n zla kufl tutsan z, olup bitenler karfl s nda en sa lam elefltirel bak fl aç lar n gelifltirseniz nafile; "marjinal"leflirsiniz. Milli menfaatlerimiz, birlik ve beraberli imiz sizin dikkate al nman z derhal engeller. Ayr ca sormak gerekir: Bugüne de in Avrupa Birli i'ne üye olmufl ülkeler odtülüler bülteni 135 Kas m

10 aras nda AB'ye girmeyi "milli dava" olarak ilan etmifl, bununla da yetinmeyip bunu "devlet politikas " haline getirmifl, bitmez tükenmez "ev ödevleri"yle kendi kendini bunaltm fl bir ülke var m d r? 3. AB üyeli ini "40 y ll k bir rüyan n gerçekleflmesi" yönünde topluma sunmak ve toplumu ilerde hayal k r kl na dönüflecek "büyük beklentiler" içerisine sokmak en hafif deyimle "sorumsuzluktur". Avrupa Birli i içerisindeki darbo azlara, gelecekte birli in karfl laflaca ciddi sorunlara önceki paragraflarda k saca de inmifltim. Bu tarz "politik sorumsuzluk" örneklerine 50 y l k siyasal yaflam m zda o kadar çok tan k olduk ki art k toplum olarak ba fl kl k kazand k denilebilir. Siyaset yapma tarz n ve daha önceden belirlenmifl politikalar zerre kadar sorgulamay p her seçimde yeni bir iktidar deneyerek do ruyu bulmaya çal fl yoruz. 4. An msanaca üzere daha önce IMF politikalar gere i Meclisimizden "15 günde 15 yasa" geçirmek için seferber olunmufl, milletvekillerimiz bu u urda gece-gündüz çal flm flt. Bu "seferberlik ruhu", AB üyeli i yolunda -alelacele- ç kar lan "uyum yasalar "na da damgas n vurdu. Son dönemde Anayasa de ifliklikleri d fl nda, toplam 8 "uyum paketi" ç kar ld. Bu uyum paketleri içerisinde örne in sendikal ve sosyal haklar iyilefltiren herhangi bir düzenleme bulunmamaktad r. Bu haklar etkileyen tek düzenleme 3. uyum paketinde yer alan serbest bölgelerde grev yasa n kald ran düzenleme olmufltur. Oysa, sendikal ve sosyal haklara ciddi k s tlamalar getiren pek çok yasal düzenleme (Sendikalar Yasas, Toplu fl Sözleflmesi, Grev ve Lokavt Yasas, fl Yasas, Kamu Personeli Sendikalar Yasas, Özel Ö retim Kurumlar yasas, Devlet Memurlar Yasas, Baz Kurumlar n Korunmas ve Güvenliklerinin Sa lanmas Hakk nda Yasa vb. ) halen yürürlüktedir ve yasalardaki sendikal ve sosyal haklara getirilen k s tlamalar canla baflla savunulmaktad r. Örne in Kamu personeline "dernek" ifllevinde bir "sendika" hakk kadar bir hareket alan yeterli görülmektedir. Ayr ca, ne zaman bir grev olsa Bakanlar Kurulu karar yla kimi zaman "genel sa l k", ço u zaman da "milli güvenlik" (bazen da "genel sa l k ve milli güvenlik") gerekçe gösterilerek 2 ay süreyle ertelenmektedir. lginçtir, Avrupa Birli i'nin de en zay f noktas sosyal ve sendikal haklar sorunudur. Belki de bu yüzden, her türlü düzenlemede ince eleyip s k dokuyan Avrupa, sendikal ve sosyal haklar konusuna gelince Türkiye'den ciddi bir ilerleme talep etmemektedir; örne in, "kamu çal flanlar na toplu sözleflme yapma ve grev hakk tan mazsan z bu ifl burada biter, müzakerelere bafllamam" dememektedir. Sendikal ve sosyal haklar sorunu Avrupa Birli i'nde giderek büyüdü ü ve birlik içerisindeki çeliflkilerden ve ekonomik dengesizliklerden dolay çözümsüzlü e do ru gitti i içindir ki bugün art k "sosyal Avrupa" imaj ile desteklenen parlak günlerden epeyce uzaklafl lm fl görünmektedir. 5. "Avrupa Birli i yolunda hangi ad m atmak gerekiyorsa o ad m at lacak" biçiminde kendini gösteren siyasal tav r yer yer "afl r ya kaçmakta", at lan kimi ad mlar toplumda flaflk nl kla karfl lanmaktad r. Örne in, Avrupa Birli i'nin Türkiye ile ilgili son gözden geçirme raporunun yay m öncesinde, muhalefetle de uzlaflarak Türk Ceza Yasas tasar s n yasalaflt rmak üzere tatildeki meclisi apar topar ola anüstü toplant ya ça r p sonra da "zina maddesi" yüzünden tasar y komisyona geri çekmek; ard ndan da Avrupa'dan gelen yo un bask lar sonucunda Brüksel'den cep telefonuyla meclisi yeniden apar topar toplant ya ça rma "talimat " vermek, Baflbakan' n deyimiyle söylersek, hiç de "fl k" olmam flt r. Dahas, örne i görülmemifl bir tutars zl k sergilenmesine karfl n, koca koca adamlar, ak saçl bürokratlar bu saçmal a bir k l f uydurmak için epey gayret göstermifllerdir. Daha baflka örnekler de vermek mümkün ama özetle Avrupa Birli i yolunda at lan ad mlar her zaman tutarl olmamakta, bazen bu ad mlar "bir ad m ileri, iki ad m geri" düzeninde olabilmektedir. 6. Türkiye Cumhuriyeti'nin çok çetin bir ulusal Kurtulufl Savafl sonras nda kuruldu unu, hukuki ve siyasi varl n Lozan Anlaflmas 'yla tüm dünyaya tescil ettirdi ini söylemeye san r m gerek yok. Ulus-devlet modelini benimseyen Türkiye Cumhuriyeti, Lozan Anlaflmas 'nda baflta "az nl k" konusu olmak üzere tüm hassasiyetlerini ortaya koymufltur. fiimdi, AB yolunda "ulus-devlet" modelimize ters düflen, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulufl felsefesiyle ba daflmayan yeni tan mlamalar ve dayatmalar söz konusu oldu unda ("etnik az nl k" temelinde yeni "az nl k" tan mlar n n gündeme gelmesi, Avrupa'daki 68 hareketinin önderlerinden Daniel Cohn Bendit'in dedi i gibi, "Türkiye, Avrupa Birli i'ne girerse Türkiye'de Kemalizm biter", ya da Graham Fuller'in "Kemalizm yerine " l ml islam" önerisi vb.) "ulus-devlet" refleksimiz AB yolunda ilan edilen "milli dava" ve "devlet politikalar "na feda m edilecek? 7. Türkiye'deki iflsizlik, gelir da l m ndaki korkunç dengesizlik, afl r nüfus herkes taraf ndan bilinmektedir. 10 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

11 güncel Bu derin çeliflkiyi bir dönem Demirel, veciz bir ifadeyle, " ki Türkiye var, birisi Bangladefl seviyesinde yafl yor, di eri Hollanda!" fleklinde ifade etmiflti. ki Türkiye'nin varl n do rulayan bu sosyo-ekonomik çeliflki, "müzakere süreci"nde yasalar ç kararak, TL'den YTL'ye geçerek, binbir çeflit istatistiksel cambazl kla enflasyonu düflürüp kifli bafl na düflen geliri kâ t üzerinde art rarak giderilemeyece ine göre acaba hangi Türkiye AB üyeli ine aday olacakt r? S n rlar Orta Do u'ya dayanm fl bir Avrupa haritas n n bugün itibariyle pek çok Avrupa Birli i üyesi ülkenin gözüne hofl görünmedi i bir s r de ildir. Yukar da sat rbafllar yla s ralanan olumsuzluklar da göz önüne alarak art k "Avrupa Birli i tek seçene imiz mi?" sorusuna çeflitli aç l mlar getirebiliriz: 1. Türkiye, co rafi olarak Avrupa ile iç içedir. S n rlar n n bir bölümü co rafi olarak Avrupa K tas içerisinde, büyük bir bölümü de Asya'dad r. Avrupa ile çeflitli ba lamlarda iliflkilerimiz çok eskilere dayanmaktad r; Avrupa ile iliflkilerimizi "so utmam z" elbette ki söz konusu olamaz. Zaten, Türkiye, flu anda Avrupa'n n pek çok organ nda (Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, OECD, IMF, Dünya Bankas vb.) resmen yer almaktad r. AB üyesi olsak da olmasak da AB üyesi ülkelerle ve Avrupa Birli i'nin tüzel kiflili iyle kültürel, siyasi ve ekonomik iliflkilerimiz do al olarak sürecektir. 2. fiu anda toplumda Avrupa'ya çok yak n oldu umuz yönünde bir kan var. Oysa, e er bir karfl laflt rma yapmak gerekirse, Türkiye, 1949'da Avrupa Konseyi'ne kurucu üye olarak davet edilip konseyin kurucu üyeleri aras nda yer ald nda Avrupa'ya flimdikinden çok daha yak nd. Türkiye'de yat r m yapan Avrupa kökenli çok uluslu flirketlerin varl, albenili büyük al flverifl merkezleri, görsel medyada sergilenen Avrupai yaflam tarzlar vb. bu gerçe i de ifltirmiyor. 3. Türkiye nas l ki co rafi, ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal bak mdan Avrupa'yla iç içeyse Asya'yla da iç içedir. Bu bak mdan Avrasya'daki geliflmeler de Türkiye aç s ndan önemlidir; dikkatle izlenmesi ve gerekti inde etkin rol al nmas gerekir. So uk savafl sonras nda ekonomik, askeri ve siyasal aç dan ABD hegemonyas nda "tek kutuplu bir dünya" flekillenmeye bafllad. Avrupa, öteden beri güvenlik sorununu ABD flemsiyesi alt na girerek çözmekteydi. Ekonomik aç dan ise ABD ekonomisini dengeleyecek bir kutup olmas söz konusu olamazd. Tek kutuplu dünya modelinin uzun süreli bir gelece i olamayaca ndan, kaç n lmaz olarak yeni kutuplar n oluflum süreci yaflanmaya bafllad. 11 Eylül 2001'de ABD'ye yönelik terorist sald r lar ve ard nda b rakt "flok" dalgas, buna ba l olarak ABD'nin önce Afganistan'da daha sonra da Irak'ta giriflti i askeri sald r lar yeni kutup aray fllar n bir anlamda h zland rd. Bu kutup aray fllar içerisinde en dikkat çekeni, kendisini "Avrasya Seçene i" olarak ifade eden, Rusya ile Çin aras ndaki yak nlaflma ile bafllayan ve Hindistan' n da kat l m yla geniflleme e ilimi gösteren birlik giriflimleridir. 4. "Avrasya Seçene i"nin Avrupa Birli i üyeli i sürecinde tart fl lmas hiç kuflkusuz iktidar taraf ndan "hofl" karfl lanmamaktad r. Kapal devre tart flmalara burun k v r labilir belki, ama örne in bu seçenek, Atatürk'ün tam ba ms zl kç d fl politikalar yla da desteklenerek TRT 2'de etkili bir anlat mla Attila lhan taraf ndan haftada bir gün 20 dakika süreyle ortaya konmaya çal fl ld nda, bu seçene in bir flekilde devre d fl b rak lmas kaç n lmaz oluyor! (Uzun bir süre baflar yla süren bir program, izleyicilerin beklentilerine bak lmaks z n, "monolog" yerine baflka bir model bulal m gerekçesiyle yay ndan kald r ld. E er böyle bir uygulama örne in BBC'de yaflansayd, kurum çok ciddi bir itibar kayb na u rard.) Sonuçlar ve olas l klar: Türkiye, ba ms zl kç d fl politikas gere i hiç kuflkusuz her birlik ile iliflki kurabilir. Avrupa Birli i, tam üyelik baflvurusu yapt m z 1987 y l ndan beri gündemimizdedir. Hiç kuflkusuz tek seçene imiz de ildir. Bu birli in onurlu bir üyesi olabileceksek (Newsweek'in 22 Nisan 2002 tarihindeki say s nda Türkiye için "Avrupa'n n öksüzü, yetimi" (Europe's Orphan deyimi kullan lm flt r) olal m, e er Avrupa'n n öksüzü, yetimi olacaksak neden bu birli e üye olal m? Öte yandan, Türkiye gibi de iflik aç lardan genifl bir ülke için yaln zca "bir seçenek" düflünülemez. De iflik perspektiflerden bir ya da birkaç seçenek her zaman vard r. Ancak, "e er Avrupa Birli i bizi üyeli e almazsa biz de Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz" demek asl nda hiçbir fley söylememektir. Türkiye -gerekti inde- Avrupa Birli i'ne karfl ya da Avrupa Birli i ile birlikte yeni seçenekler oluflturabilmelidir; "faydas z veciz sözler"le akl bafl nda seçenekler oluflturulamayaca bilinmelidir. brahim BERKSOY (ME 91) odtülüler bülteni 135 Kas m

12 güncel çinde bulundu umuz ça n sorunlar ve gidiflat, art k, ulusal düzeyde kalan bak fl aç lar yla anlafl lamayacak, çözümlenemeyecek kadar küresel yap lanmalara ba l d r. Ulus devletler, bu yüzy la de in hiç bu kadar s n r ötesi ba lant lar ve karfl l kl ba ml l klar içine girmemifltir. Uluslararas sistemde devlet d fl nda kalan aktörlerin (terörist örgütlenmeler dahil) önemine dikkat çeken ve bu do rultuda devlet merkezli paradigman n revize edilmesi gerekti ine iflaret eden ilk akademisyenlerden olan Keohane and Nye, adem-i merkeziyetçi bu sistemin, anarfli ve benzer birimler aras ndaki etkileflimin belirleyici oldu u yap s na iliflkin olarak "Kompleks Karfl l kl Ba ml l k (Complex Interdependence)"* ad n verdikleri tezi gelifltirmifllerdir. Tüm dünyada ticaret ve yat r m söz konusu oldu unda ekonomik ç karlar gözetecek ve özellikle sermayenin serbestçe dolafl m n sa layacak her türlü birleflme, bütünleflme di er bir deyiflle s n rlar n, engellerin ortadan kalkmas süreci yaflanmaktad r. Halihaz rda özellikle ekonomik boyutu ön plana ç kan Küreselleflme sürecinde, portföy yat r mlar n n uluslararas alanda s n rs z ve denetimsiz ak fl n n yaratt s k nt lar, ulus-devlet, ba ms zl k ve egemenlik kavramlar, ulus devletin toplumsal anlay fl ve sorumlulu unun ne olmas gerekti i gibi hususlar, her geçen gün daha fliddetli ve genifl çapta tart fl l r hale gelmifltir. Bu sürecin en genel anlamda, geliflmekte olan ülkeler ve özellikle yine bu * Çok say daki iletiflim kanal arac l ile net bir hiyerarfli olmaks z n çok çeflitli konunun gündemi oluflturdu u, askeri gücün daha az role sahip oldu u ve merkezi konumdaki ekonomik ç karlar n karmafl k hale getirdi i dünya düzeni. ülkelerdeki düflük gelirli kesimler aleyhine iflledi i gerçe i ile yüzleflilmiflken, küreselleflmenin do urdu u olumsuz sonuçlar n, uluslararas kurallar ve düzenlemeler çerçevesinde hafifletilmesi yönünde her türlü çaba gösterilmelidir. Son y llarda dünyada yaflanan geliflmeler içinde, üretim faktörleri ve ticaretin dünya çap nda uluslarafl r hareket etmesi ve serbestleflmesini öngören küreselleflme kadar dikkat çekici, öte yandan adeta onunla hem çeliflen, hem de bafletmek üzere paralellik arz eden bir di er olgu, bölgesel bütünleflmelerdir. Küreselleflen bir dünyada ulus devlet olarak tek bafl na varolmak ve rekabet etmenin do urdu u s k nt lar, ülkeleri, bölgesel bloklar oluflturarak serbest ticaret alanlar yaratmaya, hatta daha da ileri giderek ortak siyasal, hukuksal ve toplumsal sistemler kurmaya itmifltir. Tüm dünyada bölgesel bütünleflme alternatifleri h zla artarken, önümüzdeki y llarda dünya ekonomisi ve ticaretinin hemen tümüne yak n n n, Avrupa Birli i (AB), Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaflmas (NAFTA) ile Japonya, Çin ve ABD gibi dünya devlerini içinde bar nd ran Asya Pasifik Ekonomik flbirli i (APEC) çerçevesinde oluflaca tahmin edilmektedir. Bugün dünyada, iç ve d fl ticaret engellerinin ayn düzeyde kald r lmas n hedefleyen "aç k bölgesellik" politikas n benimsemifl 10 un üzerinde bölgesel ticaret grubu vard r. çinde bulundu umuz düzende Türkiye nin önündeki en kuvvetli bütünleflme alternatifini oluflturan Avrupa Birli i, 50 y ld r Avrupa K tas nda olas bir 3. dünya savafl n engellemek ad na, savafl endüstrisini kapsam alt na alan ve ekonomik ç karlar temelinde kurulmufl 6 üyeli bir ortakl ktan ç k p, 12 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

13 güncel sosyal, siyasal haklar, adalet, d fl/içiflleri, güvenlik alanlar nda ortak politikalar n gelifltirildi i, ya da en az ndan iflbirli inin derinlefltirildi i, ilk kuruldu u s radakine k yasla neredeyse befl kat fazla say da üye ülkesi bulunan bir ortakl a evrilme sürecindedir. Bütünleflmesini, Türkiye den de temsilcilerin bulundu u Konvansiyon çal flmalar ile h zland rma, toplumsal ve kültürel miras n n alt n çizecek bir Anayasa alt nda pekifltirme çabas ndad r. Di er taraftan flu günlerde, tarihindeki en kapsaml geniflleme dalgas n neticelendiren AB nin, önümüzdeki y ll k dönemde nas l bir yap lanma içinde olaca n, hele ki Türkiye den bakarak kestirmeye kalk flmak ak lc de ildir. Bu iflin tam anlam yla göbe indeki Avrupal siyasiler (Konsey ve k smen Avrupa Parlamentosu üyeleri) ile profesyoneller (Komisyon ve genel müdürlükler çal flanlar ) dahi böyle bir uzgörüde bulunamamaktad rlar. Nitekim, "Vatanlar Avrupas "ndan "Vatandafllar Avrupas "na geçifl anlay fl n n benimsenmesinde, keza Avrupa Parlamentosunun 1979 y l ndan bu yana do rudan yap lan seçimlerine kat l m oran n n giderek düflmesinin önlenmesinde ( 2004 te bu oran % 45,5 tir.) ve bu co rafyadaki ulus devletlerin, egemenliklerini devretmeleri beklentisinin içsellefltirilmesinde büyük sorunlar n bizzat yafland ve özünde, elitist bir inisiyatifin muazzam bir hukuk temeline oturmufl ürünü olan AB nde (15ler), alternatif B, hatta C planlar n n altyap unsurlar üzerinde ister istemez çal fl lm fl ve giderek çeflitlenen, zenginleflen toplulukta, karar alma sürecinin t kanmas n n engellenmesinin en dahiyane yollar aranm fl ve bulundukça da uygulama alanlar geniflletilmifltir. Avrupa n n bütünleflmesi sürecinde her üye ülkenin ayn ekonomik, finansal hatta toplumsal flartlara sahip olmamas, siyasi yaklafl m ve önceliklerinin farkl olmas nedeniyle ortaya ç kan "Esneklik", "Güçlendirilmifl flbirli i" gibi kavramlar n ötesinde, "farkl h zda Avrupa" "iki vitesli" ve "çok vitesli Avrupa" ile nihayet "a la carte Avrupa" ve "de iflken geometrili Avrupa" (konsantrik halkalar) gibi aç l mlar, Antlaflmalara resmen girmifl olmasa da, tart flma ve çal flma konular olmaya devam etmektedir. Çal flmalar n sürdürüldü ü di er alanlar, Rusya (tüm sorunlar ile Kaliningrad la beraber ), Ukrayna gibi ülkelerin durumlar, bugünkü düzende stratejik öneme sahip ülke ve ülke gruplar ile her türlü iflbirli i olanaklar n n de erlendirilmesi olarak verilebilir. Genel bir isim alt nda toplarsak, "Esneklik", bütünleflmeciler taraf ndan kanaatimce islim arkadan gelsin yaklafl m ile derinleflmenin önünü açacak ve hantallaflmay engelleyecek bir yöntem olarak addedilirken, flüpheciler, di erlerinden ba ms z ve farkl davranabilmelerine imkan tan mas ve bu uygulaman n, yayg nlaflt kça federalist yap n n kurulmas n daha güçlefltirece ine olan kanaatleri nedeniyle olumlu de erlendirilmektedir. Esas itibariyle neo-fonksiyonalist bir yaklafl m n ürünü olan esneklik, normal flartlarda oldukça politik nitelenebilecek olan konulara hukuksal nitelik kazand rman n bir yolu olarak da de erlendirilebilir. Antlaflma de iflikli ine gidilmeksizin ve böylelikle hantal anayasal prosedürler bir anlamda by-pass edilerek kimi politika alanlar nda h zla ilerleme imkan yaratan bu usül, baz pragmatik bütünleflmeciler taraf ndan derinleflme amaçl desteklenmekteyse de, dünyadaki di er ekonomik bütünleflme örneklerinden önemli ölçüde farkl l k arzedip neticede siyasi bütünleflmeyi hedefleyen "Birlik yap s "n n korunmas n gözeten ve amaçlardan sap lmas n engelleyen tedbirlerle birlikte ve son derece dikkatli uygulanmas gereken bir araç niteli indedir. Son geniflleme ile farkl koflullara sahip çok say da yeni ülkenin kat l m sonucunda gelecekteki yap lanmas ve iflleyifli bak m ndan tahmin yürütmenin, -e er olanaks z de ilse- son derece güç oldu u AB nde, bugün Türkiye'nin adayl ile ilgili olarak, kimi siyasiler taraf ndan "güçlendirilmifl ortakl k" "ayr cal kl ortakl k" gibi, içi bofl terimlerle kastedilenin ne oldu u aç k de ildir. Türkiye ile AB aras ndaki iliflki, kendine özgü bir iliflki olup, 1963 tarihli "Ankara Anlaflmas " çerçevesinde bir "ortakl k" boyutu vard r ki, iflte bu boyut asl nda, Türkiye yi Avrupa Birli i üyeli ine, a r da olsa tafl maya yeterlidir. Fesih hükmü içermeyen ve Haz rl k dönemi, Geçifl dönemi ve Son dönem aflamalar na iflaret eden bu çerçeve Anlaflma ve onun ayr lmaz parçalar (Katma Protokol ve Ortakl k Konseyi kararlar ), salt bir gümrük birli inin tesis odtülüler bülteni 135 Kas m

14 güncel edilmesini de il, ayn zamanda Türkiye'nin neticede Avrupa Topluluklar na tam üye olmas n da hedeflemektedir, sürdürülmesinin koflulu ise; Türkiye nin entegrasyon için gereken çal flmalarda bulunmas, srarla izlemesi ve sa lad uyum karfl l nda taleplerine eriflmesini sa layacak bir müzakere pozisyonuna sahip olmas d r. liflkinin bir di er boyutu, 1987 tarihinde, Türkiye nin, ortakl k iliflkisi ve Ankara Anlaflmas ndan ba ms z biçimde, toplulu un kurucu Antlaflmalar na istinaden Avrupa Toplulu una resmen yapt baflvuru ile ortaya ç kan "üye adayl " boyutudur bafl nda yürürlü e giren Gümrük Birli i, Türkiye'nin "Avrupa Pan-Avrupa Menflei Kümülasyon" sistemine girmesi gibi geliflmeler, iflte bu Ortakl k anlaflmas, 1970 tarihli Katma Protokol ve al nan Ortakl k Konseyi kararlar n n ürünüdür. Berlin duvar n n y k lmas yla birlikte AB gündemine oturan Merkezi Do u Avrupa ülkeleri (MDAÜ) ile imzalad m z Serbest Ticaret Anlaflmalar baflta olmak üzere çeflitli konulardaki ikili anlaflmalar, yine bu ortakl k boyutunun yan ürünleri olarak de erlendirilmelidir. Bugün yolsuzluklar bak m ndan 146 ülke içinde 3.2 puanla 77. s radaki Türkiye de yürürlükte bir rekabet yasas ve özerk kurum var ise, bu da yine, Ortakl k boyutu ile ba lant l d r. Türkiye ile AB aras ndaki iliflkinin en az tatminkar yönü bence, mali yönüdür. Bu iliflkinin 2001'de al nan bir kararla tek bir çerçeve alt nda toparlanmas olumlu nitelenebilecek bir geliflme ise de, ikili aras nda y llar önce ba tlanan Mali Protokollerin hakk verilmemifl, 600 milyon Euro luk IV. Mali Protokol (1981) hiç çal flt r lmam flt r. AB, di er aday ülkeler için kat l m öncesi strateji kapsam nda çeflitli yap sal fonlar oldukça cömert biçimde kullan ma açm flken, Türkiye nin benzer olanaklardan faydalanmas na f rsat verilmemifl, esas itibariyle Avrupa-Akdeniz ülkelerine sa lanan maliteknik yard m çerçevesindeki MEDA gibi programlardan kaynak aktar lmas yla yetinilmifl ve zaman zaman, özellikle insan haklar ihlalleri ileri sürülerek söz konusu yard mlar n da engellenmesi yoluna gidilmifltir döneminde Türkiye ye y ll k olarak ortalama 90 Milyon Euro nun biraz üzerinde hibe kaynak aktar ld rapor edilmektedir. Birli in döneminde Türkiye için öngördü ü 1,050 milyon EURO ise, Litvanya ve Slovakya daki dört nükleer santralin kapat lmas için yapaca yard m n alt ndad r. Bir k yaslama olana yaratmak bak m ndan örnek verilecek olursa, MDAÜ aras nda kifli bafl na GSY H rakam ile Slovenya dan sonra 2., yabanc yat r mlar aç s ndan ise ilk s radaki Çek Cumhuriyeti ne AB taraf ndan sa lanan kaynaklar incelendi inde; sadece PHARE fonlar ndan bu ülkeye aktar lan deste in, 476 milyon öngörülmüflken 720 milyon Euronun üzerinde gerçekleflti i anlafl lmaktad r. Bugünlerde kamuoyunu fena halde meflgul eden ve Türkiye'nin birli e adayl n n kapsaml biçimde ele al nd üç önemli güncel belge olan Etki, Tavsiye ve 2004 lerleme Raporlar içinde en gerçekçi ve öz olan tavsiye irdelendi inde, ortaya ç kan temel meseleler, özetle afla daki bafll klar alt nda toplanabilir; 1-Güneydo u ve az nl klar (!) sorunu 2-Tar m 3-Bölgesel uyum 4-Kiflilerin serbest dolafl m (öngörülen koruma hükümlerinin "kal c " nitelenmesi dikkat çekicidir) AB'nin bugüne kadar gerçeklefltirdi i 19 kat l m müzakeresinin tamam ndan farkl gerçekleflece i aflikar olan önümüzdeki süreçte, mevcut 31 bafll k, Komisyonun öngörece i düzende, -ki bu al fl lm fl uygulamad r- ancak di er taraftan -al fl lagelmiflin d fl nda-, birbirlerine paralel olarak de il de, s rayla aç lacakt r. Kapat lmalar n n da, her geçen gün evrilen, yenilenen müktesebat n verece i hareket serbestisi ile, bugünden net olmayan kendine özgü kriterlere ba l olmayaca n beklemek safdillik olur. Son geniflleme dalgas ndaki di er aday ülke ilerleme raporlar nda müzakere sürecinin aç l fl na iliflkin tavsiyelerin yan nda, bu iflin ne kadar sürebilece ine, hatta sürmesi gerekti ine dair saptamalar aç kça yer alm flken 1, 2004 Türkiye raporuna gelindi inde, 1 Nesnel olmak gerekirse, kimi durumlarda bu saptamalara da uyulmam fl oldu unu belirtmek gerekir. Mart 1998 de 12 aday ülke için bafllayan kat l m müzakereleri süreci, Bulgaristan ve Romanya hariç di erlerinin 6 y l sonra üye olmalar n sa lam flt r. 14 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

15 güncel "kat l m müzakereleri ucu aç k bir süreçtir" yazmakta ve "Müzakerelerin ve daha sonraki aflamadaki onay sürecinin sonucuna bak lmaks z n, Türkiye yle AB aras ndaki iliflkiler, Türkiye nin Avrupa kurumlar na bütünüyle ba l l n sürdürmesini sa lamal d r." ifadesi geçmektedir. En üst düzey AB yetkilileri de (Komisyon baflkan, Prodi, genifllemeden sorumlu üye Verhaugen) konuya, bizim az nl klar m z aras nda yer almas gereken laz n dedi i gibi, "Temel de A harfi yoktur dedik raporda, bu zaten böyledir, sadece belgeye geçirdik" aç klamas n getirmifllerdir. fiaka bir tarafa, bahse konu raporlarda müzakerelerin yürütülmesine iliflkin yer alan baz ifadelerin alt n çizmekte ve sat r aralar n okumakta fayda olabilir. "Müzakerelerdeki ilerleme, sadece Türkiye nin AB yle uyumuna ba l olmayacakt r. AB de kendini haz rlama ihtiyac hissedecektir. (% 40 n üzerindeki kalabal k (Avrupa Parlamentosunda Almanya dan sonra en fazla koltu a aday) ve genç nüfusu halen tar mdan, di er bir deyiflle üç kuruflluk tarladan (fert bafl na düflen topra n yüzölçümü, AB ortalamas n n neredeyse 1/4 ölçüsündedir) geçinmeye çal flan ve bundan hiç de memnun olmay p, Avrupa ya göçün yollar n araflt ran, % 20 lik en fakir kesimin Milli Gelir den ald pay n % 5-6 seviyesinde oldu u)türkiye nin kat l m na iliflkin olarak flimdiye kadar yap lan analizler, iç pazara iliflkin politikalarda önemli uyarlamalar yap lmas n öngörmemektedir (olsa dükkan senin ama bütçe tavanlar mevcut malum) Müzakereler, her zaman oldu u gibi, mevcut müktesebat temeline dayal olarak gerçeklefltirilecektir. Bununla birlikte kat l m öncesi, müktesebat ile baz uyarlamalara ihtiyaç has l olabilir. Her hal ve karda, müzakere edilen belirli bafll klara iliflkin mali yans malar ele almadan önce AB, 2014 den sonraki devre için öngörülen mali perspektifini belirlemelidir.( dönemi de de il, 2014 ten itibaren belki?) Türkiye nin kendine özgü flartlar n yans tacak düzenlemelere de ihtiyaç duyulabilir. Son olarak AB, Türkiye nin üyelik perspektifinden kaynaklanacak hususlara iliflkin de erlendirmede belirtilen, d fl s n rlar ve d fl politika gibi hassas alanlar n güçlendirilmesini ele alma ihtiyac n hissedecektir. (Yugoslavya gibi bölünüp te öyle üye olman zda fayda m var ne? Ama enerji ve su kaynaklar ndan vazgeçmeksizin!) Herfley bir yana, lerleme Raporunda aç kça geçen "müzakerelerin ask ya al nmas " karar n n, nitelikli oy uygulamas na, -yine bu raporda yaz ileba tlanmas n n kimilerince (bir ço u da maalesef TC vatandafl d r) bizim aç m zdan olumlu de erlendirilmesi gerekti inin iddia edilmesine gelecek olursak, sorar m ister istemez ve hemen hemen tüm yorumcular n aksine derim ki; "ask ya al nma karar, niçin 17 Aral k'taki meflhur kabul karar gibi oy birli i ile de il de, nitelikli oy ço unlu u ile al n yor?! "diye. Ya siz sormaz m s n z? Son nokta olarak, güncel ve magazinel bir yaklafl m gerekirse; AP nin yeni Türkiye raportörü 31 yafl ndaki h ristiyan demokrat Camiel Eurlings yapt aç klamalarda raporlar n olumlu yanlar na de il, çekinceleri ve Türkiye'nin kat l m na iliflkin s n rlamalar na dikkat çekti. AP nin yeni baflkan spanyol sosyalist Borrell e gelince, tarafs z bir durufl sergilemeye özen göstermekle birlikte, tedbirli konufluyor. AB komisyonunun genifllemeden sorumlu yeni komisyon üyesi Ollie Rehn "AB nin Türkiye için tam üyeli in d fl nda alternatif bir B plan yoktur" diyerek olas üyeli imiz için bugünkü flartlarda yüre imize su serpse de, Türkiye B ve hatta C planlar n bugünden yapmak durumundad r. Benim flahsi dile ime gelirsem, bu süreci baflar yla sürdürüp, AB fonlar ndan ve örnek uygulamalar ndan lay k yla faydaland ktan sonra, yapaca m z referandum sonucunda "AB'ye HAYIR!" diyece imiz günü görmektir. Nur içinde yatas M. K. Atatürk ün deyimiyle "muass r medeniyet" yönünde geri dönülmez yola girmenin garantisi, AB ile kat l m müzakerelerine bafllamak, hatta AB üyeli i de il, üye olsak da olmasak da, pek klifle olacak ama, hukukun üstünlü ü ilkesi do rultusunda memleketimizin hukukunu ça dafllaflt rma ve her türlü yolsuzlukla mücadele iradesini göstermekte yatmaktad r. GÖÇ, YOLUNDA DÜZÜLÜR... ve göç yolu uzar gider yeter ki bizler inanal m GÜZEL GÜNLER GÖRECE Z ÇOCUKLAR. Seçkin GÜLTAN (MAN'86) odtülüler bülteni 135 Kas m

16 Avrupa Birli i Çal flma Grubu dönemin ilk toplant s n 9 bir bir çal flma grubu Ekim Cumartesi günü yapt. Bundan sonra da toplant lar n her Cumartesi saat 16:00 da yap lmas na ve bir saat sürmesine, gündemin ise önceden elektronik ortamda belirlenmesine karar verildi. Her toplant da bir de grup-içi seminer olmas kararlaflt r ld ve ilk semineri AB'nin Türkiye'ye aç k e itim programlar konusunda Sezin slamo lu 16 Ekim ve Deniz Tosun 23 Ekim tarihlerinde sunum yapt lar. AB Çal flma Grubunun amaçlar üç bafll k alt nda toplanmakta: i) Yönlendirici, e itsel ve ayd nlatmaya yönelik çal flmalar yapmak, ii) Üyelerimizin AB Fonlar na proje teklifleri haz rlay p sunmas n sa lamak (6.Çerçeve, STK Projeleri, KOB projeleri vb.), iii) AB kurumlar ve AB üyesi ülkelerin kurulufllar ile mezunlar m z ve üniversitemiz ö rencileri aras nda do rudan iliflki ortamlar n araflt rmak ve gerçeklefltirmek (ö renci de ifltokufl program olan Erasmus Programlar nda yurtd fl Dernek temsilciklerimizin devreye sokulmas, AB'ye teknik geziler düzenlenmesi, AB'den çeflitli konularda konuflmac ça r lmas vb.) Son amac n daha genifl erimli oldu u gözönünde tutularak ve ikinci amac n da üyelerimizin kendi aralar nda gruplaflarak gerçeklefltirece i etkinlikler oldu u düflünülerek, bu iki amaca da hizmet edecek altyap n n oluflturulabilmesi için k sa dönemde birinci amaca a rl k verilmesi görüflü benimsendi. Sevindirici bir biçimde genifl kat l m oldu u gözlenerek çal flma grubunun daha verimli çal flabilmesi için bu paralelde üç alt çal flma grubu oluflturuldu. Birinci alt grubun ad "E itim, Proje ve Seminer Grubu" olarak kararlaflt r ld. E itsel anlamda; proje teklifi haz rlanmas (Proje Fifli Yazma ve Mant ksal Çerçeve), Türkiye'ye aç k AB Fonlar, Sokrates Genel E itim Program, AB'de STK'lar n rolü gibi konularda seminerler düzenlenmesi düflünüldü. Bu grup, Proje ihalelerinde üyelerimizin teklif vermesine yönelik olarak katalizör rolü oynayacak ve destekçi ve takipçi olacak. Ayd nlatma ba lam nda ise AB kurumlar n ve iflleyiflini anlatan bir seminer, Avrupa Günü etkinlikleri, Türkiye'deki AB ile 16 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004 AB Çal flma Grubu Yeni Dönem Çal flmalar na Bafllad ilgili kurumlar n tan t lmas öngörüldü. Bu gruba kat lanlar: Serdar Yücel (EE 91) (grup sorumlusu), Gülgün Türkan (ECON 83), Erdinç Özen (EE 85), Reflat Lüle (ECON 86), Ömer Ünsal (ECON 97), Ali Toksoy (MAN 94), Ercan Çelik (EE 79), Nural Tafla r(stat 86), Yalç n Armen(METE 76), Cihat Y ld z (ECON 80), Asl Üstüner (ME 91), fiebnem Çal flkan (EM 03), Deniz Tosun (SOC 00), Sezin slamo lu (CHE 99), Mahmut Akmenek (EE 83), Sedef Somalt n (EE 92) kinci alt grubun ad ise "Tarama ve zleme Grubu" olarak belirlendi. Bu grup, internetten ve yaz l kaynaklardan periyodik tarama yap p, bulgular web sayfas na tafl yacak. Proje ihaleleri için bir çeflit 'erken uyar ' görevi yaparken, ilk alt-grubun çal flmalar için gerekli dokümantasyonu sa layacak. Derne imize AB ile ilgili yay nlar n sürekli gelmesi için çaba harcayacak. Bu gruba kat lanlar: Kayhan Özüm (METE 83) (grup sorumlusu), Ayflegül Yeniaras (CP 04), Mesut Türker, Ali Evrensel, Ümit Boyar, Onur Özen. Üçüncü alt grubumuz ise "Duyuru ve Tan t m Grubu" olarak çal flacak. Derne in web sayfas nda Biliflim Komisyonu ile iflbirli i yap larak, AB alt sayfas n n aç lmas, sayfaya AB ile ilgili kurum ve kurulufllar n AB Türkiye Temsilcili i, AB Genel Sekreterli i, Merkezi Finans ve hale Birimi (CFCU), AB Araflt rma ve Gelifltirme Programlar (Cordis), Europe-Aid, Avrupa Yat r m Bankas (EIB), Ankara Üniversitesi-ATAUM, AB Resmi Gazetesi gibi linklerin yerlefltirilmesini sa layacak. Yine bu sayfada AB Fonlar ndan yap lacak proje ihale duyurular na yer verilecek. Bu alt-grup gerek üyelerimiz aras nda AB konular nda 'fark ndal k (awareness)' yaratmak için Avrupa Anayasas, lerleme Raporlar, 6.Çerçeve Program, Erasmus Program, Avrupa Günü, Jean Monet burslar, vb. hakk nda bilgi notlar n, gerekse de di er iki alt-grubun ç kt lar n üyelerimize internet, e-posta, broflür, kitap, sergi vb. formatlarda duyuracak. Bu gruba kat lanlar: Ayflegül Yeniaras (CP 04) (grup sorumlusu), Deniz Tosun (SOC 00), Kayhan Üzüm (METE 83), Nural Tafla r (STAT 86). lgilenen üyeleri her Cumartesi aras nda yap lmakta olan komisyon toplant lar na bekliyoruz. AB Çal flma Grubu ab@odtumd.org.tr

17 çal flma gruplar m zdan ÇALIfiMA GRUPLARI AYLIK RAPORU EK M 2004 Çeflitli ortamlarda ifade etti imiz gibi bu çal flma döneminde, bir önceki dönemde tohumlar at lan kurumsall k çal flmalar n gelifltirerek sürdürme kararl l nday z. Kurumsal kültürün en önemli bileflkelerinden birisinin de yaz l doküman oluflturmak ve bunlar n eriflilebilirli ini sa lamak oldu u inanc ndan hareket ederek de bu dönem çal flma gruplar n n etkinlikleri ile ilgili periyodik raporlar yay nlanmas n gündeme getirmek istedik. Gönüllü çal flmalarda sürekli kat l m ve bu türden özverili çal flmalar beklemek oldukça zor olmas na karfl n çal flma gruplar n n bu konuda gösterdi i disiplin de ODTÜ lü olman n bir di er göstergesi diye düflünmemek elde de il. Bu çerçevede, Çal flma Gruplar n n 1 Haziran Eylül 2004 döneminde yapt çal flmalara iliflkin özet bilgilerin yer ald birinci raporumuzu adresinde bulabilirsiniz. Düzenli olarak haz rlanmakta olan bu raporlar bundan böyle düzenli olarak Bültenimizde de bilgilerinize sunaca z. Çal flma Gruplar n n 1 Haziran-15 Eylül 2004 tarihleri aras nda, ikibuçuk ayl k sürede gerçeklefltirdikleri çal flmalar, birinci raporumuzda yay nlanm flt. Bu ikinci raporumuzda, 15 Eylül -1 Kas m 2004 tarihleri aras nda, Çal flma Gruplar n n gerçeklefltirdi i çal flmalar özetliyoruz. YAYIN KOM TES Ekim say s n ve okumakta oldu unuz Kas m say s n ç kartm flt r. Bu arada Ekim say s nda meydana gelen olumsuzluklar nedeniyle ajans de iflikli i gündeme gelmifl ve Ekim bafl nda üyelere e-posta ile yap lan duyuruyla bülten grafik tasar m, sayfa düzeni ve bask ifllerini yürütmek üzere teklif istenmifltir. K rkiki firmadan gelen teklifler, yay n kurulu üyeleri taraf ndan tasar m ve fiyat optimizasyonu gözönüne al narak de erlendirilmifl, seçilen befl teklif Yönetim Kurulunun de erlendirmesine sunulmufltur. Yönetim Kurulu Düfl Mühendisleri Tasar m Atölyesi ile sözleflme yap lmas na karar vermifltir. BURS VE YARDIMLAR KOM TES Burs almak için ilk kez bu dönem baflvuran ö rencilerle görüflmeler Ekim ay nda tamamlanm fl olup burs verilmesi öngörülen ö renciler belirlenerek Yönetim Kurulunun bilgisine sunulmufltur. Bu görüflmeler için burs komitesinde görev alan büyük bir ekibin oluflturdu u 4 ila 6 tak m, onbefl gün süreyle haftada alt gün paralel görev yapm fl ve toplam 500 ö renci ile görüflülmüfltür. Görüflmelere geldiklerinde bursun sürmesi için gerekli koflullar tüm ö rencilere yaz l olarak bildirilmifltir. Burs fonu yarar na bir balo yap lmas na karar verilmekle birlikte tarihi henüz kesinlefltirilmemifltir. Burs fonunun büyütülmesi amac yla baflka gelir art r c öneriler de tart fl lmaya devam edilmektedir. Geçen y l burs al p da bu y l bursunun devam etmesine karar verilen o rencilerle 17 Ekim Pazar günü bu y l n ilk toplant s yap lm flt r. Yeni bursiyerlerin de kat l m yla toplant lar periyodik olarak sürdürülecektir. KONSEY fi MERKEZ (K M) ÇALIfiMA GRUBU Halihaz rda ayr ayr çal flan ve güncellemeleri eflzamanl olarak yap lamad nda yaflanan sorunlar gidermek, di er dernek ve temsilciliklerin de talebi halinde ayn veri taban ndan yararlanabilece i bir yap oluflturmak ve yaz l m yeni dille (.net) güncellemek amac yla bafllat lan çal flma çerçevesinde fl Merkezi Sitesinin ihtiyaç eksiklerini saptama çal flmalar na devam edilmifltir. Kas m ay ortas na kadar bitirilmesi hedeflenen çal flmalar sonucunda Biliflim Komisyonuna geri bildirimde bulunulacak, bu veriler fl nda sat nalma için ihaleye ç k lacakt r. Bu arada tesbit edilen ihtiyaçlardan birisi de "Ö renci Dan flmanl Efllefltirme Program "n n da bu veritaban ndan yararlanmas gereklili idir. Çal flma grubunun önemli ve düzenli olarak sürdürülen etkinliklerinden birisi olan "Bizim Bölüm Bulufluyor"a bu y l 24 Ekim de yap lan Endüsriyel Ürünler Tasar m Bölümü ile bafllanm flt r ve Kas m ay nda E itim Bilimleri ile devam edilmesi düflünülmektedir. Bunun için giriflimler sürdürülmektedir. Eylül ay nda bafllan lan, çal flma grubu performans kriterleri çal flmas na son hali verilerek Kurumsal Geliflim Komisyonu, di er çal flma gruplar n n sorumlular ve odtülüler bülteni 135 Kas m

18 çal flma gruplar m zdan Yönetim Kurulunun bilgisine sunulmufltur. Bir ilk olan bu çal flma ile ilgili olumlu geribildirimler al nm flt r. Çal flma ayn zamanda KIM sitesinde hangi "log"lar n izlenmesi gerekti i konusunda da yol gösterici bir çal flma olmufltur. Bu y l Ö renci Dan flmanl Program na baflvuran ö renci ve dan flmanlar n efllemeleri yap lmaya bafllanm flt r. Tan flma toplant lar her hafta düzenli biçimde yap lmaktad r. 4-5 Kas m tarihlerinde Üniversitede yap lacak olan Kariyer Fuar nda her sene oldu u gibi bu y l da yer al narak Derne imiz ö rencilere tan t lacakt r. Konuyla ilgili görev paylafl m yap lm flt r. Dernek çal flanlar da haz rl klar sürdürmektedir. filetme KOM TES Geçti imiz yönetim döneminde bafllat lan deponun inflaat Ekim ay nda tamamlanm flt r. Ana restoran hal lar n n eskimifl olmas nedeniyle gündeme gelen taban döflemesi de iflikli i Ekim ay nda yap lm flt r. Sa l k ve temizlik koflullar nedeniyle seramik kaplanmas na karar verilen taban n kaplama ifli bitirilmifltir. Orkestra yerinin de iflikli i, konferans salonun yenilenmesi ile ilgili çal flmalar sürmektedir. Spor Merkezi memnuniyet anketi yap lm fl ve sonuçlar komitede de erlendirilmifltir. De erlendirme sonuçlar Bültenimizin önümüzdeki say s nda yay nlanacakt r. Ekim ay nda Durul Gence geceleri baflar yla gerçeklefltirilmifl, Ankara Klübü Derne i ve Çankaya Belediyesi iflbirli i ile Ankara gecesi ve Arjantin Büyükelçili i ile Sevda Cenap And Vakf n n katk lar yla Arjantin Gecesi ve Tango gecesi yap lm flt r. Komite etkinliklerin verimlilik analizlerini de düzenli olarak izlemektedir. ETK NL KLER KOM SYONU Komisyon bu dönemde Kaman ve Hattufla gezilerini gerçeklefltirdi Ekim de tavla turnuvas düzenledi, ramazanda "Fasl- fiahane" gecesini düzenledi. 29 Ekim tatilinin hafta sonu ile bileflerek uzamas ve Konsey toplant s n n da Antalya da yap lacak olmas nedeniyle Antalya fiubesi nden gelen istekle, flube üyeleriyle de tan flma ve kaynaflma ortam yarataca fikrinden hareketle Antalya gezisi yapmak için duyurular yap lm flt r. Ancak, bu geziye talebin yeterli say ya ulaflmamas nedeniyle gerçeklefltirilememifltir. Komisyon, panel, dia gösterisi, kurs ve k fl aylar yaklafl rken özellikle günübirlik gezilerle ilgili organizasyonlar için çal flmalar n sürdürmektedir. KURUMSAL GEL fi M KOM SYONU Bu dönemde iki toplant gerçeklefltiren komisyon Kal-Der ile temas ederek bu y l BÜMED in finalist oldu u Ulusal Kalite Ödülü ile ilgili bilgi alm fl ve 2005 veya 2006 da bu ödüle baflvurulmas konusunda Yönetim Kurulunun onay n istemifltir. Yönetim Kurulu iki y ld r sürdürülmekte olan kurumsal geliflim faaliyetlerini de gözönüne alarak ödüle baflvurulmas n prensip olarak benimsemifltir. Ödüle 2005 de baflvurmak için çal flmalar bafllat lm flt r. Bu çerçevede, Ulusal Kalite Ödülü ne haz rl k ve Özde erlendirme ekibinin Mükemmelik Modelinin 9 kriteri için oluflturulacak 9 alt ekip ve bu ekipleri yönlendirmek için bir yürütme grubu oluflturulmufltur. 14 Ekim de kalite çemberleri konferans na Dernek ten on birim yöneticisi ile kat l nm flt r. E itim çal flmalar kapsam nda 6-7 Kas m 2004 günleri TKY ve Mükemmellik Modeli E itimleri verilecektir. Kurumsal Geliflim Komisyonu nun befl ana bafll k alt nda toplanan etkinlik alanlar için üyeler aras görev da l m belirlenmifl, Kas m da yap lmas düflünülen Strateji De erlendirme Konferans haz rl klar na bafllanm flt r. B L fi M KOM SYONU Çal flma Program Yol Haritas nda ( yer alan sorumluluk konular için komisyon üyeleri aras nda görev paylafl m yap lm flt r. Komisyonda al nan karar gere i, bu çal flma konular nda gerçeklefltirilecek projeler 27 Ekim tarihine kadar son haline getirilerek Yönetim Kuruluna sunulmufltur. Halihaz rda bir servis sa lay c dan al nmakta olan internet ba lant hizmetinin ADSL teknolojisi ile al nmas konusunda fizibilite çal flmas yap lmas için bu hizmeti veren kurulufllardan teklif al narak de erlendirlmesi, Bültene her ay biliflimle ilgili konularda yaz sa lanmas için çal flma yap lmas, Dernek geçmifli ile ilgili arfliv çal flmas, Restoran iflletme programlar konusunda bir çal flma yap lmas benimsenmifltir. 18 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

19 çal flma gruplar m zdan ÇEVRE VE KENT KOM SYONU 13 Ekim 2004 tarihinde Ankara'n n baflkent oluflunun y ldönümü nedeniyle bir etkinlikler dizisi planlanm flt r. ODTÜ eski ö retim üyelerinden M. Kudret Selçuk'un 50 y l önce Ankara konulu siyah - beyaz foto raf sergisi, üyelerimizden Erman Tamur (CE'68)'un katk lar yla Ankara Koleksiyoncular Derne i'nin Koleksiyonlarda Ankara" sergisi, üyelerimizden Haluk Sarg n (CHEM'82)' n Antik Ankara konulu saydam gösterisi ile Dünden Bugüne Cumhuriyet Ankaras konulu söylefli gerçeklefltirildi. Kas m ay için Eymir konusunda bir panel gerçeklefltirilmesine karar verildi. Panele kat l mc olarak ODTÜ, ö retim üyeleri, odalar, DS, Özel Çevre Koruma gibi kurulufllardan isim belirlemek üzere iflbölümü yap ld. TOPLUMSAL DUYARLILIK KOM SYONU Bu dönem Gönüllü E itim çal flmalar n n da Toplumsal Duyarl l k Komisyonun flemsiyesi alt na toplanmas ile topluma yararl tüm faaliyetler ayn komisyonun koordinasyonunda sürdürülmektedir. Üniversitede e itim ö retim y l n n bafllamas ile birlikte gruplar 27 Eylül tarihinde biraraya gelerek ilk toplant lar n yapm fllard r. Bu grupta faaliyet gösteren ve ço unlu u ö renci, bir k sm da geçti imiz y llarda ö renci iken gönüllü e itimci olarak faaliyet göstermifl olan yeni mezunlardan oluflan gruplar kendilerini di er gruplara tan tm fl ve isteklerini dile getirmifllerdir. Bu talepler Yönetim Kurulunun de erlendirilmesine sunulmufltur. YATIRIMLAR KOM SYONU flletme Komitesi ile eflgüdüm halinde çal flan Yat r mlar Komisyonu çal flmalar n Konferans salonunun yeniden düzenlenmesi konusunda yo unlaflt rm fl olup, çal flmalar sürdürülmektedir. Bu salondaki düzenlemenin Kas m sonu itibar yla bitirilmesi hedeflenmektedir. ÖRGÜTLENME ÇALIfiMALARI VE fiyer TEMS LC L KLER flyeri Temsilcilerinin toplanmaya bafllamas yla birlikte iflyerlerindeki üye beklentileri ve sorunlar üzerinde tart flmalar yap lm fl, özellikle aidat borcu olan üyelerin kazan lmas için taksitli ödeme kampanyas düzenlenmifltir. Üyelere sistemden otomatik olarak do um günü kutlamas gönderilmesi önerisi de erlendirilmifl ve üyelerin do um günleri kutlan rken iki kiflilik "aç k büfe kahvalt " arma an edilmeye bafllanm flt r. flyeri temsilcileri iflyerlerinde çal flan ODTÜ lülerin say lar n derleyip bildirmifllerdir. flyeri temsilcileri toplant lar na kat l m artt rmak için yap lacak çal flmalar tart fl lm flt r. flyerlerine, Yönetim Kurulundan da kat l mlarla ziyaretlerin bu y l da sürdürülmesi, Wine Hour lara iflyerlerinin davet edilmesi konusunda görüfl ve önerilerin al nmas na karar verilmifltir. Derne e aidiyet duygusunun gelifltirilmesi, Web sayfas, dokümantasyon ve KIM sitesinden beklentilerin derlenmesi yönünde yap lacak çal flmalar sürdürülmektedir. 40. YIL ÇALIfiMA GRUBU 40. Y l Logosu için yar flma koflullar belirlendi, afifller haz rlanarak üniversitelere ve ilgili yerlere da t ld, web sitemizde özel bir sayfa yap larak eriflime aç ld. Logo yar flmas nda görev alacak jüri üyeleri için isim belirleme çal flmalar sürdürülüyor. S V L TOPLUM KURULUfiLARIYLA L fik LER KOM SYONU Derne in sivil toplum kimli ini öne ç kartacak etkinliklerin planlanmas n öngören komisyon, Dernek arflivindeki sivil toplum kurulufllar n n güncellenmesi, Dernek sayfam zda etkinliklerini duyuran STK lar n gözden geçirilmesi ve yeni eklemeler için çal flma yap lmas, Konsey toplant s nda di er Dernek ve fiubelerin de kendi yörelerindeki STK larla iliflki kurmas n n gündeme getirilmesi için Yönetim Kuruluna öneride bulundu. AB, kad n çal flmalar, Yerel Yönetimler Yasa Tasar s konular nda çal flma, "Yasama Yürütme ve Yarg Paneli" yap lmas için haz rl k yap lmas karalaflt r lm flt r. STK larla iliflkiler komisyonu AB çal flma grubu ile biraraya gelerek ortak çal flmalar gözden geçirecektir. AB KOM SYONU 9 Ekim 2004 tarihinde ilk toplant s n yapan AB Komisyonu, bundan böyle düzenli olarak haftada bir kez Cumartesi günleri saat 16:00 da toplanmaya karar vermifltir. Amaçlar n üç ana bafll k alt nda toplayan komisyon alt gruplar n faaliyet alanlar na göre isimlendirmifl ve görev bölümü yapm flt r. E itim, Proje ve Seminer, Tarama ve zleme, Duyuru ve Tan t m alt gruplar etkinlik alanlar s ras yla yönlendirici e itsel ve ayd nlatma, AB fonlar na proje teklifi haz rlama ve sunma, AB ile mezunlar ve üniversite ö rencileri aras nda do rudan iliflki ortamlar n n araflt rmak ve gerçeklefltirmek konular nda çal flmalar yapmay planlamaktad r. odtülüler bülteni 135 Kas m

20 biliflim komisyonu Gezgin Yaflamlar ve Sanal Gezginler fllemcilerin h zl geliflimi, önce bilgisayar teknolojisini, mal olarak kiflisellefltirirken kapsam olarak küresellefltirmifl, daha sonra da di er alanlara yayarak kavramlar da gelenekten gelece e tafl m flt r. Bu süreç öylesine h zlanm flt r ki, art k bilgisayarlar n, telefonlar n, televizyonlar n ya da arabalar n kendine özgü s n rlar n n nerede bafllay p nerede bitti i ay rt edilemez olmufltur. Bu içiçeli in en yo un yafland alan ise, hiç kuflkusuz, telekomünikasyondur. Telekomünikasyon alan nda bilgisayarlar; salt bilgisayar olarak kullan ld klar biçimlerden bafllayarak, tebdil-i k yafet ile geliflmifl bir PC'nin tüm özelliklerine sahip telefonlardan, büyük ölçekli santrallara kadar her uygulamada ve her noktada yer almaktad r. Dünyan n kendisini, küresel nitelik kazanm fl olan telekomünikasyon pazar ndaki bafldöndürücü ivmenin tam ortas nda buldu u bir dönemde, dünya ile birlikte Türkiye'de; nternet, toplumu yeniden flekillendirmeye bafllam fl, Bankac l k de iflime u ram fl ve az say da ancak teknoloji tabanl ve daha etkin bankac l k ortaya ç km fl Küresel geliflmeler ve s k nt lar Telekom iflletmecilerini yeniden yap lanmaya zorlam fl, mobil ve telsiz iletiflim sistemleri gibi yeni teknolojik geliflmelere yöneltmifltir. Çeflitli ifl dallar ise, gerek teknoloji etkin yeni yap lanma gerekse de ortak müflteri tabanlar n n gündeme gelmesi gibi etkenler ile birleflme durumunda -hatta zorunda- kalmaktad rlar. Özellikle telsiz ve mobil eriflim olanaklar n n toplumsal yaflama ve ifl dünyas na yeni f rsatlar getirdi i günümüzde, önceleri cazip iletiflim araçlar olarak de erlendirilen mobil telefonlar bugün yaln z teknolojik ve sosyal olgulara dönüflmekle kalmay p, ekonomik yaflant y da etkilemektedir. Bu geliflmeler, "Yeni fl" ve "Yeni Yaflam" biçimlerini gündeme getirmektedir. Kiflilerin ve bilgilerin serbest dolafl m, yaflam biçimlerini de ifltirip mobil çal flma ortamalar olufltururken, para ve bilginin serbest dolafl m da zaman ve mekan k s tlamalar n n olmad mobil bankac l k ortamlar n yaratmaktad r. Ancak, bugün bilginin temel kayna olarak varsay lan nternet a, bu a n kullan m için gerekli olan bilgisayarlar n varl na ba ml d r. Ülkemizde s k nt ise, bunlar n azl d r. Öyle ki, PC say s n 2 kat art rmak (yani %14 mertebesine ç kartmak) için bile yaklafl k 5 milyon yeni PC'ye ihtiyaç duyulmaktad r. Bu kadar ciddi büyüklükteki PC art fl için gerek duyulacak kayna n büyüklü ü ise mevcut ekonomik durumda pek kolay üstlenebilecek bir yük gibi görünmemektedir. nternet tabanl hizmetlerin yayg nlaflmas ndaki en önemli sorun PC say s n n azl iken, -PDA gibi- çok amaçl terminal cihazlar n piyasalara sunumu bu kez farkl bir t kan kl gündeme getirmektedir; "eriflim". Geleneksel eriflim teknolojileri ile bunlara yönelik hizmetlerdeki s k nt lar dün oldu u gibi bugün de aynen sürmektedir. Halbuki, etkin h z Kbps olan GPRS (General Packet Radio Service) Türkiye'deki tüm GSM flebekeleri taraf ndan sa lanmakta olan bir hizmet niteli indedir. GSM sinyallerinin ulaflabildi i hemen hemen her noktada da GPRS hizmeti, GSM flebekesi üzerinden verilerin gönderilmesine ve al nmas na olanak sa layan IP tabanl (sesd fl ) bir eriflim teknolojisidir. GSM hizmeti ise, nüfusun yaklafl k %95'inin yaflad alanlar kapsam fl durumdad r. Di er önemli bir nokta da; GPRS özelli inin, art k tüm GSM telefonlar n n do al bir eklentisi durumuna gelmifl olmas d r. Yani bugün için %70 olan GPRS özellikli telefon türünün h zla artarak 1~2 y l içerisinde tüm telefonlar n bu özelli e sahip olarak üretilmesi beklenmektedir. Ülkemizde GSM hizmetlerinin kullan m n n ve yayg nlaflmas n n; talep a rl kl bir pazar yap s ndan 20 odtülüler bülteni 135 Kas m 2004

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a AB ve sosyal politika: giri Oturum 1: Roma dan Lizbon a AB entegrasyonu Gönüllü süreç Ba ms z Devletler ortak politikalar tasarlamak ve uygulamak amac yla uluslarüstü yap lara Uluslararas Antla malar yoluyla

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i 3. Ödemeler Dengesi 2003 y l nda 8.037 milyon dolar olan cari ifllemler aç, 2004 y l nda % 91,7 artarak 15.410 milyon dolara yükselmifltir. Cari ifllemler aç ndaki bu

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

Asgari Ücret Denklemi

Asgari Ücret Denklemi Asgari Ücret Denklemi Av. Mesut Ulusoy MESS Hukuk Müflaviri ve Dr. Aykut Engin MESS E itim Müdürü flçilere normal bir çal flma günü karfl l olarak ödenen ve iflçinin g da, konut, giyim, sa l k, ulafl m

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

YÖNET M KURULU RAPORU

YÖNET M KURULU RAPORU YÖNET M KURULU RAPORU De erli Ortaklar m z, fiirketimizin 37. Ortaklar Genel Kurulu na hofl geldiniz. Hepinizi sayg ve sevgi ile selaml yorum. Yaflad m z geliflmeler ile, ülkemiz 2004 y l nda s k s k dünyan

Detaylı

AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE. Helsinki Zirvesi

AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE. Helsinki Zirvesi AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE Helsinki Zirvesi 10 ve 11 Aralık 1999 tarihlerinde Helsinki de toplanan Avrupa Birliği (AB) Konseyi Binyıl Bildirgesi ni kabul ederken genişleme sürecinde yeni

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan. EVOK Güvenlik, ülkemizde büyük ihtiyaç duyulan güvenlik hizmetlerine kalite getirmek amac yla Mustafa Alikoç yönetiminde profesyonel bir ekip taraf ndan kurulmufltur. Güvenlik sektöründeki 10 y ll k bilgi,

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s

Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s Elektrik Da t m Sektörü Özellefltirmesi 125 Elektrik Da t m Sektörü Özellefltirmesi Dr. Osman DEM RC * 03.03.2001 tarihinde yay mlanan 4628 say l Elektrik Piyasas Kanunu ile elektri in yeterli, kaliteli,

Detaylı

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005 I B&M Prof. Dr. Erdener YURTCAN KABAHATLER KANUNU VE YORUMU stanbul 2005 Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : 718 1. Bas - Ekim 2005 ISBN 975-295 - 494-4 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay n

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı

NTERNET ÇA I D NAM KLER

NTERNET ÇA I D NAM KLER Mustafa Emre C VELEK NTERNET ÇA I D NAM KLER www.internetdinamikleri.com STANBUL-2009 Yay n No : 2148 letiflim Dizisi : 55 1. Bas m - stanbul - Haziran 2009 ISBN 978-605 - 377-066 - 4 Copyright Bu kitab

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun 141 Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (Resmî Gazele ile yayımı : 6.4.1990 Sayı : 20484) Kanun No. Kabul Tarihi Dış ilişkiler - MADDE 1. Türkiye Büyük Millet

Detaylı

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? Yahya ARIKAN* Günümüzde; finansal anlamda ülkeleraras s n r n ortadan kalkmas, teknolojinin geliflimi ve bilgi toplumunun s n rs z imkânlar ile zaman ve mekân

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 11 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI 33 34 1 Projenin Tan t m ve Proje Kat l mc Baflvurusu SMMMO Yönetim Kurulu nca onaylanan SMMMO Meslek Mensubu Kurumsallaflma Projesi Fizibilitesi Ve Yol Haritas

Detaylı

Avrupa Birliği AVRUPA BİRLİĞİ -67- Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası

Avrupa Birliği AVRUPA BİRLİĞİ -67- Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası AVRUPA BİRLİĞİ Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası A -67- İkinci dünya savaşından sonra Avrupa'daki altı ülke sosyal, kültürel ve ekonomik birliği sağlamak

Detaylı

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu mali ÇÖZÜM 177 GENEL SA LIK S GORTASI LE HAYATIMIZDA NELER DE fiecek? Ali TEZEL* 1-G R fi 1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu ad verilen 5510 say l Sosyal Sigortalar ve

Detaylı

4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na,

4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na, mali ÇÖZÜM 145 fi-kur A VER LMES GEREKL BELGELER VE UYGULANACAK DAR PARA CEZALARI Resul KURT* I- G R fi 4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na, gelifltirilmesine,

Detaylı

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÖNERGE 10 BÜTÇE YÖNERGESİ T E T A Ş TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT ANONİM ŞİRKETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BÜTÇE YÖNERGESİ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET

Detaylı

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler Endüstri Mühendisliğine Giriş Jane M. Fraser Bölüm 2 Sık sık duyacağınız büyük fikirler Bu kitabı okurken, büyük olasılıkla öğreneceğiniz şeylere hayret edecek ve varolan bilgileriniz ve belirli yeni becerilerle

Detaylı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Otopsi Cengiz Özak nc JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Amerikan And : Herkes için adalet ve özgürlükle bölünmez tek ulusa dayanan Cumhuriyet e ve bayra ma ba l olaca ma and içerim. Yer

Detaylı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması 23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan PERAKENDE SATIfi YÖNTEM NE GÖRE fiüphel T CAR ALACAKLAR VE B R ÖNER Yrd.Doç.Dr. Bar fl S PAH Marmara Üniversitesi,..B.F., flletme Bölümü, Ö retim Üyesi 1.G R fi F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya 287 MAKEDONYA E T M S STEM NDE TÜRKLER N KADRO SORUNU VE GET R LEN ÖNER LER Bayramali LUfi Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya Genel olarak Makedonya ve Nüfus Da l m Güneybat Avrupa da Balkan yar

Detaylı

Ard fl k Say lar n Toplam

Ard fl k Say lar n Toplam Ard fl k Say lar n Toplam B u yaz da say sözcü ünü, 1, 2, 3, 4, 5 gibi, pozitif tamsay lar için kullanaca z. Konumuz ard fl k say lar n toplam. 7 ve 8 gibi, ya da 7, 8 ve 9 gibi ardarda gelen say lara

Detaylı

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi Genel DEA Eğitimi 6 8 Temmuz 2009 EuropeAid/125317/D/SER/TR Oturum 10-B AB ye Uyum Sürecinde DEA nin Önemi AB ye Uyum Sürecinde DEA nın Avantajları Mevcut mevzuatın revize edilmesine yönelik opsiyonlar

Detaylı

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017 SUR RAPORU SUR Ç 1939 HAVA FOTO RAFI SUR RAPORU SUR Ç 1952 HAVA FOTO RAFI SUR RAPORU SUR Ç 2006 HAVA FOTO RAFI SUR RAPORU SUR Ç 2009 HAVA FOTO RAFI SUR RAPORU SUR Ç 2012 HAVA FOTO RAFI SUR RAPORU KORUMA

Detaylı

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

İşletme Gelişimi Atölye Soruları İşletme Gelişimi Atölye Soruları Şemsettin Akçay Satış Pazarlama ve İnovasyon Mühendisi İşletmenizi Başarıya Götüren 50 Soru! Bir gün küçük kızımız Lara (o zaman 3.5 yaşındaydı): Baba deniz gölgesi nedir,

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

TÜRKİYE BİLİMSEL YAYIN GÖSTERGELERİ (II) 1981-2007 TÜRKİYE, ÜLKELER VE GRUPLAR

TÜRKİYE BİLİMSEL YAYIN GÖSTERGELERİ (II) 1981-2007 TÜRKİYE, ÜLKELER VE GRUPLAR 3.2.Etki De erine Göre ABD 1981-2007 döneminde üretti i 6.634.586 adet yay na ald 137.391.957 at f say s ile 20,71 lik etki de erine sahip olup 14,17 lik DÜNYA ortalama etki de erinden yakla k % 50 daha

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 18 Mart 2016 İstanbul, Hilton Hotel Harbiye Sayın Büyükelçiler, Değerli Konuklar, 2009 yılında

Detaylı

ORHAN YILMAZ (*) B- 3095 SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

ORHAN YILMAZ (*) B- 3095 SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER: YASAL TEMERRÜT FA Z ORHAN YILMAZ (*) A- G R fi: Bilindi i üzere, gerek yasal kapital faizi ve gerekse yasal temerrüt faizi yönünden uygulanmas gereken hükümler, 19.12.1984 gün ve 18610 say l Resmi Gazete

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ MART 2016 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ BİRİNCİ

Detaylı

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI Sayfa : 1/7 1. AMAÇ Bu politikanın amacı Doğan Grubu nun tedarikçileri ile ilişkilerinde gözettiği standartları ve temel ilkeleri açıklamaktır. Doğan Grubu,

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 Ekim 2014 İÇİNDEKİLER Giriş... 2 Dünya da Uluslararası Doğrudan Yatırım Trendi... 3 Yıllar

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) I Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alapl MYO Ö retim Üyesi GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) II Yay n No : 2323 Hukuk Dizisi : 1151 1. Bas - Eylül 2007 - STANBUL 2. Bas - Ekim

Detaylı

: Büyük Britanya Birle ik Krall. : Anayasal Monar i

: Büyük Britanya Birle ik Krall. : Anayasal Monar i STANBUL T CARET ODASI AVRUPA B RL VE ULUSLARARASI B RL UBES NG LTERE ÜLKE RAPORU Nisan 2011 C.D.O. 1 I. GENEL B LG LER Resmi Ad Yönetim ekli Co rafi Konumu Zaman Ayar : Büyük Britanya Birle ik Krall :

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor Prof. Dr. Mehmet Haberal, geçen ay yapt görüflmeler ve anlaflmalar sonunda Baflkent Üniversitesi nin uluslararas çal flma

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER Erol LENGERL / Akis Ba ms z Denetim ve SMMM A.fi. 473 474 2. Salon - Paralel Oturum VIII - Sistem ve Süreç Denetiminde Karfl lafl lan

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Endüstri 4.0. nsanl n Gelece i. Tümüyle bilgisayar

Endüstri 4.0. nsanl n Gelece i. Tümüyle bilgisayar Endüstri 4.0 ve nsanl n Gelece i Tümüyle bilgisayar 40 y l içinde sistemli ve yapay insanlar n yapt zeka donan ml makinelerin, üretim ve hatta bilgisayarlar n her ifli makine ve hizmet sektöründe çal flmas

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

Çev. Ayfle Merve KAMACI

Çev. Ayfle Merve KAMACI 329 MAKEDONYA CUMHUR YET NDE YABANCI DO RUDAN YATIRIMLAR VE fi ORTAMI P rof. Dr. Angelova BILJANA St. Cyril and Methodius Üniversitesi, Makedonya Çev. Ayfle Merve KAMACI Küreselleflme süreci, geliflmekte

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI Haberler 4857 SAYILI fi KANUNU LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI 14 May s 2004 tarihinde Sendikam z Binas Mesut Erez Konferans Salonunda 4857 Say l fl Kanunu le lgili Yönetmeliklerin

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi Yüksel Baykara ACAR YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yrd. Doç. Dr. Yüksel Baykara Acar Hacettepe Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü nde Ö retim Üyesi olarak görev

Detaylı

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i Uluslararas Yüksekö retim Kongresi: Yeni Yönelifller ve Sorunlar (UYK-2011) 27-29 May s 2011, stanbul; 2. Cilt / Bölüm XI / Sayfa 1359-1364 Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi

Detaylı

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme S GORTA KOM SYON G DER BELGES mali ÇÖZÜM 171 Memifl KÜRK* I-G R fi: F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme göstermifltir. Geliflmifl ekonomilerde lokomotif rol üstlenen

Detaylı

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 1995 yılından bu yana, hazırladığı ve titizlikle uygulamaya çalıştığı Stratejik

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad OTOPS Cengiz Özak nc 1965 ten Günümüze DÜNYA DA VE TÜRK YE DE LK KEZ! İngiliz Devlet Arşivlerinden Gizli Belgelerle Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad Türkiye ye yöneltilen suçlama; özetle

Detaylı

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m. Türkiye-Afrika Siyasi liflkileri Can Altan Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m. Daha sonra

Detaylı

XI/3 ESASLAR 1. MADDE 3- (1)Bu Esaslarda geçen; a) TÜB TAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt rma Kurumunu, b) Baflkanl k : TÜB TAK Baflkanl n,

XI/3 ESASLAR 1. MADDE 3- (1)Bu Esaslarda geçen; a) TÜB TAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt rma Kurumunu, b) Baflkanl k : TÜB TAK Baflkanl n, PROJE TEfiV K VE DESTEKLEME ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K UYARINCA DESTEKLENEN PROJELERDE UYGULANACAK F KR HAKLAR ESASLARI (*) B R NC BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç MADDE 1- Bu Esaslar n

Detaylı

YEM Ödülleri 2008 YEM M MARIN LK YAPISI ÖDÜLÜ ALTIN ÇEKÜL YAPI ÜRÜN ÖDÜLÜ YEM MEDYA ONUR ÖDÜLÜ YEM M MAR TASARIM ÖDÜLLER www.yemodul.com YEM Ödülleri 2008 YEM M MARIN LK YAPISI ÖDÜLÜ ALTIN ÇEKÜL YAPI ÜRÜN

Detaylı

Brexit ten Kim Korkar?

Brexit ten Kim Korkar? EDAM Türkiye ve Avrupa Birliği Bilgi Notu Brexit ten Kim Korkar? Haziran 2016 Sinan Ülgen EDAM Başkanı 2 23 Haziranda İngiliz halkı, İngiltere nin AB de kalıp kalmayacağına dair bir halkoyuna katılacak.

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı