Büyük hedefimiz, milletimizi en yüksek medeniyet seviyesine ve refaha ulaştırmaktır.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Büyük hedefimiz, milletimizi en yüksek medeniyet seviyesine ve refaha ulaştırmaktır."

Transkript

1

2 Büyük hedefimiz, milletimizi en yüksek medeniyet seviyesine ve refaha ulaştırmaktır.

3 TR81 BATI KARADENİZ KALKINMA AJANSI BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI (ZONGULDAK-KARABÜK-BARTIN) BAĞIMLI EKONOMİK YAPISINI KIRMIŞ VE YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMİŞ BİR BÖLGE OLMAK 2013, BAKKA Tüm hakları saklıdır. Bu eserin tamamı ya da bir bölümü, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kullanılmadan önce hak sahibinden 52.Maddeye uygun yazılı izin alınmadıkça, hiçbir şekilde ve yöntemle işlenmek, çoğaltılmak, çoğaltılmış nüshaları yayılmak, satılmak, kiralanmak, ödünç verilmek, temsil edilmek, sunulmak, telli/telsiz ya da başka teknik, sayısal ve/veya elektronik yöntemlerle iletilmek suretiyle kullanılamaz. Hazırlanmış olan çalışmanın tüm hakları Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı na aittir. Burcu MİRANOĞLU, Çiğdem ÇÖREK ve Mehmet ÇETİNKAYA tarafından hazırlanan işbu çalışmadan kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. EYLÜL, 2013

4 Günümüzde bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının dengeli bir yapıya kavuşturulması, bölgesel ve yerel kalkınma ile sürdürülebilir gelişmenin sağlanması ve buna yönelik araçların geliştirilmesi önemli hale gelmiştir. İktisadi ve sosyal kalkınmanın bölge bazında gerçekleştirilmesi için, o bölgenin özellikleri, farklılık ve özgünlükleri ile temel sorun alanları ve gelişmişlik düzeylerinin saptanması, sorunlarına yönelik çözüm önerilerinin sunulması ve bölgenin rekabetçi bir yapıya kavuşturulması için potansiyellerinin ön plana çıkarılması önem arz etmektedir. Bu kapsamda farklı dönemlerde bölge planları hazırlanmış ancak çeşitli nedenlerle istenilen düzeyde uygulanamamış, planların sahiplenilmesi ve bölge paydaşlarının katılımı bağlamında yeterli etki oluşturulamamıştır. Bu şartlar altında, bölgesel kalkınma politikaları da değişmiş ve daha şeffaf, esnek, dinamik ve katılımcı bir sürecin uygulanması gündeme gelmiştir. Bu sürecin uygulanmasında, günümüz yönetişim kavramı çerçevesinde, kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin bölgesel gelişme çalışmalarında daha çok söz sahibi olmaları ve ortak çalışmaları desteklenmektedir. Ülkemizde, yerel ve bölgesel kalkınma politikalarını geliştirmek, bölge planlarını ve uygulama programlarını hazırlamak, bölge bazında proje hazırlama ve uygulama kapasitesini arttırmak, başarılı projelere imkânları ölçüsünde finansman sağlamak ve bu doğrultuda bölgesel gelişmenin hızlandırılması için kalkınma ajansları kurulmuştur. Kalkınma ajanslarının kuruluş amacı Kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel

5 potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak, bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak olarak belirtilmektedir. Zonguldak-Karabük-Bartın İllerini kapsayan Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) da bu ortak amaca hizmet etmek için kurulmuştur. Ajansımız, yıllarını kapsayan bu çalışmada bölgenin mevcut durumunu tespit etmeye yönelik incelemelerde bulunmuş, önümüzdeki dönemde yapılacak faaliyetlere yön verecek öncelik alanlarını belirlemiştir. Bu planla birlikte, Ajans tarafından verilecek olan mali destekler ile teknik ve doğrudan finansman desteklerine de yön gösterilmesi amaçlanmıştır. Bölgemizin kalkınması ve rekabet üstünlüklerinin ortaya çıkartılması açısından yol gösterici stratejik bir doküman olan Bölge Planının başarılı bir şekilde uygulanacağına ve sahiplenileceğine olan inancımla, planın hazırlanmasında emeği geçen Yönetim Kurulu üyelerini, Kalkınma Kurulu üyelerini ve Ajans personelini tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. ALİ ÇINAR Bartın Valisi BAKKA Yönetim Kurulu Başkanı

6 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkındaki Kanunda, kalkınma ajanslarının kurulma amacı, kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliği sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak olarak belirtilmiştir. Bu kapsamda, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA), 25 Temmuz 2009 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 2009/15236 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Zonguldak, Bartın ve Karabük illerini kapsayan Zonguldak merkezli TR81 Düzey 2 Bölgesi nde kurulmuştur. BAKKA tarafından hazırlanan Batı Karadeniz Bölge Planı, TR81 Düzey 2 Bölgesi dahilinde Zonguldak, Karabük ve Bartın illerini bütüncül olarak değerlendirerek bölgenin mevcut durumunu ve ihtiyaçlarını ortaya koyan, katılımcılık esasını benimseyerek ekonomik ve sosyokültürel alanlarda gerçekleştirilmesi hedeflenen kalkınmanın stratejilerini ve hedeflerini belirleyen temel bir dokümandır. Batı Karadeniz Bölge Planı, özel sektör, kamu ve toplum arasında katılımcılık odaklı işbirliği kültürünü arttırmaya hizmet edecek, yerel dinamikleri harekete geçirecek, tüm kesimler tarafından benimsenecek olan bir bakış açısı ve hedef birliğini amaç edinmektedir. Dünyadaki tecrübeler göstermektedir ki, plan ve programların başarıya ulaşabilmesinde hazırlık, uygulama ve izleme aşamalarından değerlendirme aşamasına kadar geniş bir katılım ve sahiplenme son derece önemli rol oynamaktadır. Bu çerçevede ajansımız da plan hazırlık

7 çalışmaları kapsamında katılımcılığın en üst seviyede olmasına özen göstermiş, bölgemizdeki paydaşlarımızın görüş ve önerilerini değerlendirerek tüm kesimlerce sahiplenilecek stratejik bir doküman hazırlama çabası içerisinde olmuştur. Bu plan aynı zamanda, belirlenen önceliklerin hayata geçirilmesine katkıda bulunarak bölgenin ekonomik ve sosyal olarak kalkınmasını sağlayacak, bölgede istihdam olanaklarını arttıracak projelere verilecek destekleri kapsayan Mali Destek Programlarına da temel oluşturacaktır Batı Karadeniz Bölge Planının hazırlanmasında emeği geçen Ajans uzmanları başta olmak üzere; Değerli Yönetim Kurulu Üyelerine, Kalkınma Kurulu Başkanı ve Üyelerine Düzenlenen organizasyon ve çalıştaylara katılan, görüş bildiren, anket ve mülakat uygulamalarına katılan Kaymakamlıklara, Belediyelere ve tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarına, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Meslek Odalarına, Özel Sektör Temsilcilerine ve bölgedeki tüm paydaşlara, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Sayın Ahmet YAMAN a, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Sayın Nahit BİNGÖL e, Strateji ve Politika Geliştirme Dairesi Başkanı Sayın Murat KARA ya, Yerel ve Kırsal Kalkınma Dairesi Başkanı Sayın İbrahim KUZU ya ve Uzman Yardımcısı Neslihan BAŞER e teşekkürlerimi sunarım. Faruk TEZEL BAKKA Genel Sekreteri

8 YÖNETİCİ ÖZETİ dönemini kapsayan Batı Karadeniz Bölge Planı, bölge kaynaklarının sürdürülebilir biçimde yönetilmesini ve bölge ile ilgili çalışmalara yol gösterici olmasını amaçlamaktadır. Bu plan, bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği kalkınma stratejisinin hedeflerini ve önceliklerini ortaya koyan bir temel politika dokümanıdır. Plan aynı zamanda, belirlenen önceliklerin hayata geçirilmesine katkıda bulunacak, istihdam olanaklarını arttırarak kalkınmaya yardımcı olacak projelere verilecek destekleri kapsayan Mali Destek Programlarına da temel oluşturacaktır. BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI HAZIRLIKLARI, YÖNTEM VE KATILIMCILIK Bölge planı hazırlık süreci üç aşamalı olarak koordine edilmiştir. Bunlar mevcut durum raporunun oluşturulması, analizlerin gerçekleştirilmesi ve stratejilerin belirlenmesi aşamalarıdır. Katılımcılık esasına dayanan üç aşamada da bölge paydaşlarının geri bildirimleri alınmış ve çalışmalara bu görüşler doğrultusunda devam edilmiştir. İl ve ilçe çalıştayları ile rekabetçilik analizi toplantıları vasıtasıyla yürütülen plan çalışmaları Kalkınma Kurulu Toplantısında da gündeme getirilmiştir. Çalışmalar kapsamında Kalkınma Kurulu Toplantısı dâhil olmak üzere yaklaşık 500 kişinin görüş ve önerileri alınmıştır. Mevcut Durum Analizi hazırlanırken sektörel araştırmalar, kurum ve kuruluşlardan veri talepleri, kurum görüşmeleri, saha/arazi çalışmaları gerçekleştirilmiştir Bölge Planı üç bölümden oluşmaktadır: MEVCUT DURUM ANALİZİ GELİŞME EKSENİ, ÖNCELİK VE TEDBİRLER ANALİZLER Sektörel araştırmalar, ilgili bakanlıkların yürütmüş olduğu çalışmaların yanı sıra ajansın bölgede öne çıkan sektörlere yönelik yapmış ya da yaptırmış olduğu bilimsel çalışmaları kapsamaktadır. Mevcut durumla ilgili bilgileri sentezleyen Mevcut Durum Analizi, bölge paydaşları olan kamu kurum ve kuruluşları, KOSGEB, üniversiteler, sendikalar, OSB müdürlükleri ve sivil toplum kuruluşlarından alınan veri ve görüşlere, üst ölçekli stratejik dokümanlara ve sektörel incelemelere dayanmaktadır. Mevcut Durum Analizi kendi içerisinde 6 bölümden oluşmaktadır: 1. Ekonomik Yapı 2. Demografik ve Sosyoekonomik Yapı 3. Mekânsal Eğilimler ve Kentleşme 4. Sürdürülebilir Çevre 5. Ulaşım ve Lojistik Altyapı 6. İnternet Teknolojilerine Erişim

9 Gelişme Ekseni, Öncelik ve Tedbirler mevcut durum analizindeki tespitlerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Bu bölüm, Batı Karadeniz Bölgesinin gelişmesi ve belirlenen önceliklere ulaşılabilmesi için stratejik öneme sahip olan tedbir ve politikaların detaylı açıklamalarını içermektedir. Söz konusu bölüm kapsamında ülke için hazırlanmış olan stratejik dokümanlar ve il-ilçe analizleri dâhil olmak üzere çok sayıda çalışmadan faydalanılmıştır. III. bölüm olan Analizler kısmında ise bölgeyi oluşturan her ilçenin mevcut durumunun ve mevcut durum neticesinde belirlenmiş olan sektör stratejilerinin yer aldığı İl ve İlçe Analizleri ile bölge sektörlerinin rekabetçilik durumunu ortaya koyan Sektör Tanımlama, Önceliklendirme ve Rekabetçilik Analizi çalışmaları bulunmaktadır. VİZYON VE GELİŞME EKSENLERİ Batı Karadeniz Bölge Planının vizyonu BAĞIMLI EKONOMİK YAPISINI KIRMIŞ VE YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMİŞ BİR BÖLGE OLMAK olarak belirlenmiştir. Bu vizyona ulaşılması aşamasında esas alınan üç temel ilke şunlardır: ÇOK SEKTÖRLÜLÜK KATILIMCILIK SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA Plan kapsamında SÜRDÜRÜLEBİLİR SOSYAL KALKINMA ve YENİLİKÇİLİK VE GİRİŞİMCİLİKLE DESTEKLENEN SEKTÖREL ÇEŞİTLİLİK olmak üzere iki ana gelişme ekseni belirlenmiştir. Bu eksenlere bağlı oluşturulan öncelikler şu şekildedir: Sektörel Çeşitliliğin Sağlanması Ulaşım, Altyapı ve Lojistik İmkânlarının Güçlendirilmesi Yerleşmelerin Mekân ve Yaşam Kalitesinin Arttırılması Sosyal Kalkınmanın Sağlanması Kırsalda Kalkınmanın Sağlanması Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevre Oluşturulması Turizmin Çeşitlendirilerek Geliştirilmesi

10 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI NIN DAYANDIĞI DOKÜMANLAR Bölgenin ekonomisini küresel ve ulusal ölçekte konumlandırarak, üstlenebileceği rolleri tanımlamak amacı ile hazırlanan bölge planları, bu doğrultuda farklı kurumlarca hazırlanmış üst ölçekli planlar ve ulusal strateji dokümanlarını esas almak durumundadır. Üst ölçekli planlar ve stratejiler ile alt ölçekli planlar arasındaki ilişkiyi kurmak adına hazırlanan Batı Karadeniz Bölge Planı kapsamında, geçmiş dönem ulusal ve bölgesel çalışmalarından faydalanılmıştır: Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Onuncu Kalkınma Planı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Türkiye Demir-Çelik Ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi Ve Eylem Planı, Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı, TÜBİTAK tarafından hazırlanan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Ulaştırma ve İletişim Stratejisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Organik Tarım Stratejik Planı, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Turizm Strateji Belgesi, Zonguldak-Bartın-Karabük (ZBK) Bölgesel Gelişme Planı, Zonguldak-Bartın-Karabük 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Batı Karadeniz Bölge Planı. Bakanlıklarca hazırlanmış olan söz konusu dokümanların yanı sıra, bölge düzeyinde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarca gerçekleştirilen araştırma raporları da göz önünde bulundurulan çalışmalar arasındadır.

11 BÖLGEYE GENEL BAKIŞ Batı Karadeniz Bölgesi, Zonguldak ile birlikte Zonguldak ın ilçesi iken 1991 yılında il statüsüne kavuşan Bartın ve aynı şekilde Zonguldak ın ilçesi iken 1995 yılında il statüsüne kavuşan Karabük illerini kapsamaktadır ,04km 2 yüzölçümlü bölge; Zonguldak , Bartın , Karabük olmak üzere toplam nüfusa sahiptir. Bölge, güneybatıda Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya ve Yalova İllerini kapsayan TR42 Doğu Marmara Bölgesi ile doğuda ise Kastamonu, Çankırı ve Sinop İllerini kapsayan TR82 Bölgesi ile komşudur. Bölge illerinin gelişmişlik düzeyleri incelenirken Kalkınma Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar esas alınmıştır. Bakanlık tarafından 2003 yılında hazırlanan ''İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 2011 yılında yine Bakanlık tarafından güncellenmiştir. Çalışmaya göre Karabük 28. sırada, Zonguldak 29. sırada ve Bartın 48. sırada yer almaktadır. SEGE çalışmasına göre bölge içerisindeki en gelişmiş il Karabük tür. TÜİK tarafından hazırlanan sektörlere göre bölgesel paylar çalışmasına göre Batı Karadeniz Bölgesi, ülke genelinde 22.sırada yer almaktadır. Bölge, sahip olduğu zengin taş kömürü, yeraltı kaynakları ve bu zenginliklerine bağlı olarak gelişmiş olan demir-çelik endüstrisiyle tanınmaktadır. Bölgedeki sanayi faaliyetleri günümüz itibariyle hala ağırlıklı olarak madencilik ve demir-çelik endüstrisine dayansa da, zaman içerisinde madencilikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle istihdam oranlarında düşüş yaşanmaya başlanmıştır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüklerinden alınan veriler doğrultusunda madencilik sektöründeki istihdam oranlarının yıllar arasındaki farklılıkları net bir biçimde görülmektedir: 2000 senesinde madenciliğin tüm sektörler içerisindeki payı % 49 iken bu oran 2013 senesinde % 33 e gerilemiştir. Bölgedeki kurum ve kuruluşlarla gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde bölgenin en büyük probleminin işsizlik olduğu ortaya çıkmıştır. Artan işsizlik oranlarında ve buna bağlı ekonomik güvensizlik ortamının oluşmasında madencilikte yaşanan bu sıkıntılar büyük paya sahiptir. Madencilik sektöründe uzun süredir var olan fakat son yıllarda iyice ortaya çıkan sıkıntının aksine, demir-çelik ve buna bağlı yan sanayi ürünleri sektörünün bölge ekonomisi içindeki payı giderek artmaktadır. Son yıllarda daha hızlı gelişim gösteren bu sektör bölge için büyük bir umut teşkil eder hale gelmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre 2012 yılında bölge ihracatının yaklaşık %70 ini çelik ihracatı oluşturmaktadır. Baskın olan bu iki sektör haricinde mobilya ve orman ürünleri ile enerji sektörlerinin de bölge ekonomisi içindeki payları artmaya başlamıştır. Batı Karadeniz Bölgesi ekonomisinde tarımsal faaliyetler önemli bir yer tutmamaktadır. TÜİK verilerine göre, 2010 yılı içerisinde sektörlerin gayri safi katma değer içindeki payları açısından bölgede tarım sektörünün payı yalnızca %5,8 dir. Tarımsal faaliyetlerin az olmasında bölgenin makineli tarıma elverişli olmayan topoğrafik yapısı ve zaten kısıtlı olan tarım arazilerinin parçalı ve dağınık yapıda olması

12 etkindir. Mevcutta kısıtlı alanlarda yapılan tarım ve hayvancılık faaliyetleri de küçük hacimli işletmeler boyutunda sürdürüldüğünden bölgeye yeterli ekonomik gelir sağlamamaktadır yılı TÜİK verilerine göre Bartın ve Zonguldak illerinde kırsal nüfus kentsel nüfustan fazladır. Mesafelerin kısa olması nedeniyle illerde kentsel ve kırsal alanlar bütünleşmiş bir yapı sergilediğinden kentlerde çalışan nüfusun önemli bir kısmı kırsal alanlarda yaşamaktadır. Kentsel nüfus ile kırsal nüfusun birbirine yakın olduğu bölgede, madencilikteki sıkıntılar ve buna bağlı işsizlik dikkate alındığında, tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi gerektiği görülmektedir. Tarımsal verimliliğin arttırılması için organik tarım, seracılık, balıkçılık ve arıcılık gibi bölgenin iklimi, toprak ve coğrafi yapısı gibi potansiyellerini değerlendirmeye yönelik en uygun alternatifin seçilmesi, kırsal kalkınmanın desteklenmesi adına fayda sağlayacak eylemlerdir. Bölgede tarımın yanında kırsal faaliyetlere destek olabilecek bir diğer sektör de turizm sektörüdür. % 63 ünü orman ve fundalık alanların oluşturduğu bölge, kırsal kalkınmaya da destek olabilecek doğa turizmine elverişli pek çok değeri bünyesinde barındırmaktadır. Küre Dağları Milli Parkı ve Yenice Ormanları bu değerlerden yalnızca ikisidir. Bölge, doğa turizminin yanı sıra kültür-tarih-kongre ve kıyı turizmi için de elverişlidir. UNESCO tarafından Dünya Miras Kenti unvanı verilen Safranbolu ve Amasra, turizm açısından marka olabilecek düzeydedir. Bölge kalkınmasında önemli bir rol üstlenebilecek olan turizm sektörünün gelişmesi, mevcut bazı sıkıntıların giderilmesi ile mümkün olabilecektir. Ulaşım ve konaklama olanaklarındaki eksikler, tanıtım ve kalifiye eleman eksikliği bu sorunların başında gelmektedir. Sayılanlar haricinde bir diğer sorun ise, turizmi olduğu kadar yaşanabilirliği de olumsuz etkileyen çevre kirliliğidir. Yıllardır süregelen plansız sanayileşme nedeniyle altyapıya gereken önemin verilmediği bölgede, buna bağlı oluşan çevre kirliliği önemli boyutlardadır. Altyapı kapsamında değerlendirilebilecek ulaşım olanaklarına bakıldığında, bölgenin kara, deniz ve havayolu açısından çeşitlilik arz ettiği görülmektedir. Bölgede karayolu ulaşımı kısmen yeterlidir fakat bölgenin ulaşılabilirliğinim arttırılması için ilave düzenlemeler ve yatırımlar gerekmektedir. Bölgedeki tek havaalanı Zonguldak ın Çaycuma İlçesi nde bulunan Zonguldak Havaalanı dır. Mevcut haliyle havayolu kullanımı henüz yeterli düzeyde değildir. Bölgede, dördü Zonguldak ta ikisi Bartın da olmak üzere toplam 6 adet liman mevcuttur. Bunlar haricinde Zonguldak ta yapılacak olan iki adet ilave liman projesi bulunmaktadır: İlki Alaplı da yapılması planlanan liman projesi olup diğeri de 25 milyon ton kapasiteli olması hedeflenen Filyos Limanı Projesi dir. Filyos Limanı, Zonguldak ın Çaycuma İlçesi nde yapılması planlanan Filyos Vadisi Projesi kapsamında gerçekleştirilecek olan bir projedir. Endüstriyel Simbiyoz Uygulamasının hayata geçirilmesi ile ilgili çalışmaların devam ettirildiği Filyos Vadisi Projesi, Batı Karadeniz Bölgesi ve ülke için büyük önem arz etmektedir.

13 Bölgenin eğitim olanaklarına bakıldığında, ilk ve orta öğretim alanında Türkiye ortalamasına yakın olduğu görülmektedir. Bölge eğitim ve sosyal yapı anlamında, 1992 yılında kurulan Bülent Ecevit Üniversitesi, 2007 yılında kurulan Karabük Üniversitesi ve son olarak 2008 yılında kurulan Bartın Üniversitesi sayesinde giderek daha olumlu bir görünüm sergilemektedir. Bölge sağlık hizmetlerine ve sosyal hizmetlere erişim olanakları açısından yeterli düzeyde değildir. TÜİK 2012 verilerine göre yaşlı nüfusun fazla olduğu bölgede, bu gruba yönelik hizmetler son derece kısıtlıdır. Kentleşme bilincinin tam olarak oluşturulamadığı bölgede yaşanabilirlik kapsamında ele alınması gereken müdahale alanları bulunmaktadır. Sosyal kalkınmanın sağlanması adına eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, sosyal ve kültürel donatı alanlarının arttırılması, toplumda yaşayan tüm bireyler için uygun fırsatların sunulması, özellikle iyi eğitim almış genç nüfusun bölgede tutulması için önlemlerin alınması hedeflenmektedir. Zira işsizlik bölgenin en büyük problemlerindendir. Bölge istihdam oranı yüzde 53,9 dur. Her 100 erkekten 67 si her 100 kadından 42 si çalışmaktadır. Bölge toplam işsizlik oranı yüzde 7,3, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,5, kadınlarda yüzde 8,6 dır. Bölgedeki en yüksek işsizlik oranı yaş grubu kadınlardaki işsizlik oranıdır. İstihdamı arttırmak, kadın istihdamını arttırmadan mümkün değildir. Bunun için de kadınların eğitim seviyesinin arttırılması ve düşük eğitim seviyesine sahip kadınların da istihdamına yönelik eğitim, teşvik ve girişimcilik programlarının geliştirilmesi gerekmektedir.

14 İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 8 KISALTMALAR: BÖLGE PLANINA GENEL BİR BAKIŞ BÖLGE PLANININ ÖNEMİ VE AMACI BATI KARADENİZ BÖLGE PLANININ YAPISI PLAN VİZYONU, GELİŞME EKSENLERİ VE TEDBİRLER MEKANSALLAŞTIRILMIŞ ÖNCELİKLER PLANLAMA İLKELERİ PLANLAMA SÜRECİ BÖLGE PLANININ ÜST ÖLÇEKLİ PLANLARLA İLİŞKİSİ GEÇMİŞ DÖNEM BÖLGE PLANLARI AJANSLAR ARASI İŞBİRLİKLERİ VE BATI KARADENİZ KALKINMA AJANSI ULUSLARARASI GELİŞMELER VE TR81 BATI KARADENİZ BÖLGESİ BÖLGENİN TÜRKİYE İÇİNDEKİ YERİ BÖLGENİN EKONOMİK VE SOSYAL YAPISINA GENEL BAKIŞ EKONOMİK YAPI SEKTÖRLERİN İNCELENMESİ MADENCİLİK TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİ VE TTK SINIRLARI TTK VE İSTİHDAM TTK TAŞ KÖMÜRÜ SATIŞLARI TAŞ KÖMÜRÜ ÜRETİMİNDE TTK - ÖZEL SEKTÖR KARŞILAŞTIRMASI DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ SEKTÖRÜN OLUŞUMU VE GELİŞİM SÜRECİ BÖLGEDEKİ İŞLETMELER SEKTÖRDEKİ İSTİHDAM DURUMU ÇELİK İHRACATI DEMİR-ÇELİK ENSTİTÜSÜ TERSANECİLİK SEKTÖRÜ MAKİNE-İMALAT-MÜHENDİSLİK SEKTÖRÜ DİĞER SEKTÖRLER ENERJİ SEKTÖRÜ RÜZGÂR ENERJİSİ MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TURİZM SEKTÖRÜ BÖLGEDE TURİZM SEKTÖRÜ İSTİHDAM DEĞERLERİ KÜLTÜR... 78

15 YEREL KÜLTÜREL DEĞERLER YAPI SEKTÖRÜ TARIM DIŞ TİCARET İTHALAT İHRACAT ZONGULDAK BARTIN BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE YATIRIM ORTAMI KAMU YATIRIMLARI DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI BANKACILIK VE MEVDUAT BİLGİLERİ KREDİLER KOBİ FAALİYETLERİ VE İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ KOBİ LERİN SEKTÖREL DAĞILIMI BÖLGE KOBİ LERİNİN SORUNLARI TEMEL DESTEK MEKANİZMALARI KALKINMA AJANSI MALİ DESTEK PROGRAMLARI YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ TÜBİTAK MALİ DESTEK PROGRAMLARI AR-GE ve YENİLİKÇİ ÇALIŞMALAR İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ BATI KARADENİZ BÖLGESİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ ZONGULDAK ÇAYCUMA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ EREĞLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ALAPLI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KARABÜK KARABÜK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ BARTIN BARTIN ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ DEMOGRAFİK VE SOSYOEKONOMİK YAPI BATI KARADENİZ BÖLGESİ GÖÇ EĞİLİMLERİ SOSYOEKONOMİK YAPI YÜKSEKÖĞRETİM GÖSTERGELERİ BEŞERİ SERMAYE İŞGÜCÜ PİYASASININ GENEL GÖRÜNÜMÜ İSTİHDAM

16 KADIN İSTİHDAMI İŞ SAĞLIĞI İŞ GÜVENLİĞİ İŞYERİ SAYISI İŞSİZLİK SİGORTASI ÖDEME GELİR DAĞILIMI ve YOKSULLUK GELİR DAĞILIMI YOKSULLUK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI MEKÂNSAL EĞİLİMLER VE KENTLEŞME BATI KARADENİZ BÖLGESİ VE DOĞAL AFETLER SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE HAVA KİRLİLİĞİ TOPRAK KİRLİLİĞİ SU KİRLİLİĞİ ATIK SU KATI ATIKLAR ULAŞIM VE LOJİSTİK ALTYAPI BATI KARADENİZ BÖLGESİNDEKİ İLÇELERİN ULAŞIM VE ERİŞİLEBİLİRLİK DURUMU KARAYOLU VE DEMİRYOLU DENİZYOLU VE LİMANLAR HAVAYOLU VE HAVALİMANI KENT İÇİ ULAŞIM LOJİSTİKTE POTANSİYEL ARAŞTIRMASI VE REKABET ANALİZİ İNTERNET TEKNOLOJİLERİNE ERİŞİM BÖLGESEL ÖLÇEKLİ ÖNEMLİ PROJELER

17 KISALTMALAR: AB: ADNKS: AFAD: AKÇT: AR-GE: AKTVKK: ÇATES: ÇED: DLH: DSİ: ERİŞGEM: GİTES: GSKD: GSYİH: GZFT Analizi: HES: ILO: İBBS : İGEME: İŞKUR: KAİP: KOBİ: KENTGES: KOSGEB: KSS: Avrupa Birliği Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Avrupa Kömür Çelik Topluluğu Araştırma-Geliştirme Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Çatalağzı Termik Santrali Çevresel Etki Değerlendirme Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Kdz. Ereğli İş Geliştirme Merkezi Girdi Tedarik Stratejisi Gayrisafi Katma Değer Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Güçlü Yönler-Zayıf Yönler-Fırsatlar-Tehditler Analizi Hidroelektrik Santrali Uluslararası Çalışma Örgütü İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi Türkiye İş Kurumu Koruma Amaçlı İmar Planı Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi Eylem Planı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Küçük Sanayi Sitesi

18 OECD: OSB: ÖSDP: ÖUKP: PAN Park: SAN-TEZ: SEGE: SGPB: STK: TRACECA: TEKMER: TIES: TİM: TINA: TPE: TSE: TSO: TTK: TÜBİTAK: TÜİK: TCDD: UNESCO: URAK: USİGEM: UTİKAD: WWF: ZİGEM: Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Örgütü Organize Sanayi Bölgesi Özelleştirme Sosyal Destek Projesi Ön Ulusal Kalkınma Planı Protected Area Network (Korunan Alanlar Ağı) Sanayi Tezleri Projesi Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi Strateji Geliştirme ve Programlama Birimi Sivil Toplum Kuruluşları Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaşım Koridoru Teknoloji Geliştirme Merkezi Uluslararası Eko turizm Topluluğu Türkiye İhracatçılar Meclisi Ulaştırma Altyapı İhtiyaç Değerlendirmesi Projesi Türk Patent Enstitüsü Türk Standartları Enstitüsü Ticaret ve Sanayi Odası Türkiye Taşkömürü Kurumu Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization Uluslararası Rekabet Araştırma Kurumu Üniversite Sanayi İşbirliğini Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği World Wild Fund for Nature (Doğal Hayatı Koruma Derneği) Zonguldak İş Geliştirme Merkezi

19 BÖLGE PLANINA GENEL BİR BAKIŞ BÖLGE PLANININ ÖNEMİ VE AMACI Dünyada ve Türkiye de küreselleşmenin etkisiyle artan rekabet neticesinde bölgesel gelişmişlik farklılıkları da artmaktadır. Sosyal ve ekonomik dengesizliklerin giderilerek ülke içerisinde bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması açısından bölge planlaması önem kazanmıştır. Bu kapsamda Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Ön Ulusal Kalkınma Planı nda ve Onuncu Kalkınma Planı nda bölgesel gelişme, Türkiye için temel gelişme eksenlerinden biri olarak belirlenmiştir. Bölgesel politikalar ile bugüne kadar görece az gelişmiş bölgelerin kalkındırılarak bölgeler arası eşitsizliklerin azaltılması hedeflenmiştir. Ancak günümüzde, bölgelerin rekabet gücünün arttırılması ve ulusal kalkınmaya daha fazla katkıda bulunmaları önem kazanmıştır. Bölgelerin rekabet gücünün arttırılması kapsamında bölge planı, bölge kaynaklarının etkin kullanımına yönelik bir araç addedildiğinden büyük önem arz etmektedir. Bölge planı, bölgesel düzeyde sosyoekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyellerini, ulusal düzeydeki politika, plan ve stratejiler ile bölgesel ve yerel düzeyde yürütülecek faaliyetler arasındaki ilişkiyi kurgulayan, kamu kesimi, özel kesim, sivil toplum arasındaki işbirliği ve koordinasyonu sağlayan, bölgenin planlı bir şekilde program ve projelerle gelişmesine temel oluşturan en önemli unsurdur BATI KARADENİZ BÖLGE PLANININ YAPISI Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, Strateji Geliştirme ve Programlama Birimi uzmanları tarafından hazırlanan Batı Karadeniz Bölge Planı, Ajansın faaliyet alanı olan TR81 Bölgesi nin mevcut durumunu ve temel sorunlarını tespit etmekte ve bu sorunların giderilmesine yönelik tedbirleri ortaya koymaktadır Bölge Planı üç bölümden oluşmaktadır: I- MEVCUT DURUM ANALİZİ II- GELİŞME EKSENİ, ÖNCELİK VE TEDBİRLER III- ANALİZLER Mevcut durumla ilgili bilgileri birleştiren ve sentezleyen Mevcut Durum Analizi, bölge paydaşları olan kamu kurum ve kuruluşları, KOSGEB, üniversiteler, sendikalar, OSB müdürlükleri ve sivil toplum kuruluşlarından alınan veri ve görüşler ile sektörel incelemelere dayanmaktadır. Mevcut Durum Analizi kendi içerisinde 6 bölümden oluşmaktadır:

20 1. Ekonomik Yapı 2. Demografik ve Sosyoekonomik Yapı 3. Mekânsal Eğilimler ve Kentleşme 4. Sürdürülebilir Çevre 5. Ulaşım ve Lojistik Altyapı 6. İnternet Teknolojilerine Erişim Gelişme Ekseni, Öncelik ve Tedbirler mevcut durum analizindeki tespitlerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Bu bölüm, Batı Karadeniz Bölgesinin gelişmesi ve belirlenen önceliklere ulaşılabilmesi için stratejik öneme sahip olan tedbir ve politikaların detaylı açıklamalarını içermektedir. III. bölüm olan Analizler kısmında ise bölgeyi oluşturan her ilçenin mevcut durumunun ve mevcut durum neticesinde belirlenmiş olan sektör stratejilerinin yer aldığı İl ve İlçe Analizleri ile bölge sektörlerinin rekabetçilik durumunu ortaya koyan Sektör Tanımlama, Önceliklendirme ve Rekabetçilik Analizi çalışmaları bulunmaktadır. PLAN VİZYONU, GELİŞME EKSENLERİ VE TEDBİRLER Batı Karadeniz Bölge Planının hazırlıklarında esas alınan temel ilke katılımcılık olmuştur. Bölge paydaşlarının görüş ve önerilerini almak adına bölgedeki tüm ilçelerde ve il merkezlerinde çalıştaylar ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmiştir. Bölgenin ekonomik yapısını ortaya koymak adına sektör analizleri ve saha çalışmaları yapılmış ve bu kapsamda anket uygulamaları ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiş, kurum ve kuruluşlardan resmi yazı kanalı ile bilgi temin edilmiş ve neticede dönemini kapsayan Batı Karadeniz Bölge Planı nın vizyonu Bağımlı Ekonomik Yapısını Kırmış ve Yaşam Kalitesini Yükseltmiş Bir Bölge Olmak olarak belirlenmiştir Batı Karadeniz Bölge Planı nda belirlenen vizyona ulaşılabilmesi için yedi adet stratejik tedbir belirlenmiştir: 1. Sektörel Çeşitliliğin Sağlanması 2. Ulaşım-Altyapı ve Lojistik İmkânlarının Güçlendirilmesi 3. Yerleşmelerin Mekân ve Yaşam Kalitesinin Arttırılması 4. Sosyal Kalkınmanın Sağlanması 5. Kırsalda Kalkınmanın Sağlanması 6. Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevre Oluşturulması 7. Turizmin Çeşitlendirilerek Geliştirilmesi

21

22 MEKANSALLAŞTIRILMIŞ ÖNCELİKLER

23 PLANLAMA İLKELERİ yıllarını kapsayan Batı Karadeniz Bölge Planı hazırlanırken üç temel ilke esas alınmıştır: Çok Sektörlülük Sürdürülebilir Kalkınma Katılımcılık Çok Sektörlülük Esas alınan temel değerlerin ilki çok sektörlülüktür. Batı Karadeniz Bölgesinin vizyonu, mevcut ekonomik ve sosyal yapısının analizleri neticesinde belirlenmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda bölgenin istihdam sorunu olduğu ve istihdam sıkıntısının bölgenin göç verir hale gelmesine neden olduğu tespit edilmiştir. İstihdam sorunun nedenlerinin başında ise bölgenin madencilik ve demir çelik sektörü odaklı bir gelişim göstermesi ve zaman içerisinde yalnızca bu sektörlere ağırlık verilmesi nedeniyle sektörel çeşitliliğin sağlanamaması gelmektedir. Bağımlı Ekonomik Yapısını Kırmış ve Yaşam Kalitesini Yükseltmiş Bir Bölge Olmak vizyonunda değinildiği üzere bölgenin bağımlı ekonomik yapısının kırılabilmesi için farklı sektörlere dair müdahale alanları plan kapsamında analiz edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde bölge ekonomisini oluşturan unsurların çeşitlendirilebilmesi için gerekli stratejiler belirlenmiştir. Ele alınan konular ile sektörler arası tamamlayıcılık ve sinerji oluşturulması hedeflenmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma Sürdürülebilir kalkınma, insan yaşamı için gereken ihtiyaçlar ile doğal kaynakların kullanımı arasında gelecek nesilleri de gözeterek, bugünden geleceğe uyumlu bir programlama yapılmasını amaçlayan bir yaklaşımdır Batı Karadeniz Bölge Planı, sürdürülebilir kalkınmaya bütüncül bir yaklaşımla bakmayı esas almıştır. Katılımcılık Dokuzuncu Kalkınma Planı nda temel değerler bölümünde üzerinde durulan toplumsal diyalog ve katılımcılığın güçlendirilerek, toplumsal katkı ve sahiplenmenin sağlanması esası, Batı Karadeniz Bölge Planı nın temel esaslarından biri olarak benimsenmiştir. Katılımcılık ilkesi çerçevesinde bölge il ve ilçelerinde çalıştaylar yapılmış, bölgede bulunan belediyeler, kaymakamlıklar, bölge müdürlükleri, il müdürlükleri, esnaf ve sanatkâr odaları, liman işletmeleri, KOSGEB, üniversiteler, sendikalar, OSB müdürlükleri ve sivil toplum

24 kuruluşları ile yüz yüze görüşmeler yapılmış, soru kâğıdı uygulaması yöntemi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmalar neticesinde hazırlanan taslak plan, geri bildirimler alınması ve gerekli düzenlemelerin yapılması amacı ile Ajans internet sitesi olan adresinde yayınlanarak kamuoyu ile de paylaşılmıştır. PLANLAMA SÜRECİ Bölge planına 2011 yılında mevcut durum analizi çalışmaları dahilindeki sektör analizleri ile başlanmıştır. Aynı yıl içerisinde SGPB uzmanları tarafından bölge OSB lerinin ele alındığı analiz çalışması gerçekleştirilmiştir. Mevcut durumun tespit edilmesi kapsamında bölgenin içinde bulunduğu koşullar ile birlikte ülkenin ve dünyanın sosyoekonomik durumu veri olarak kullanılmış, ölçülebilir ve kıyaslanabilir bilgilere yer verilmiştir. Çalışma kapsamında bölge paydaşları ile beraber çalışma yöntemleri uygulanmış ve karşılıklı bilgi paylaşımı yapılmıştır. Diğer ülkelerle hâlihazırdaki ve olası sosyal ve ekonomik ilişkilere yer verilmiş, 2023 Türkiye vizyonuna ulaşmak için farklı kurumlarca hazırlanmış olan stratejik doküman ve programlar altlık olarak kullanılmış, bölgenin dâhil edilmesi gereken odaklar belirlenmiştir. Mevcut durum analizi ile birlikte SGPB uzmanları tarafından il ve ilçelerin sorunlarının tespit edildiği, gelişme stratejilerinin belirlendiği ilçe çalıştayları yürütülmüştür. Analizler kapsamında bölgenin gelişmesi ve belirlenen önceliklere ulaşılabilmesi için stratejik öneme sahip olan tedbir ve politikalar, bölge paydaşları ile yapılan çalışmalar neticesinde belirlenmiştir. Bölge paydaşlarından geri bildirimlerin alınması ve gerekli düzenlemelerin yapılması amacı ile Ajans internet sitesi olan adresinde yayınlanarak kamuoyu ile de paylaşılan plan, yine paydaşların ve kurum görüşlerinin neticesinde şekillendirilmiştir. Planın geliştirildiği süreç aşağıda şematik olarak ifade edilmiştir.

25

26 BÖLGE PLANININ ÜST ÖLÇEKLİ PLANLARLA İLİŞKİSİ Kalkınma Ajansları tarafından hazırlanan Bölge Planları, alt ölçekli mekânsal planlara, bölgesel nitelikli sektörel ve tematik stratejilere ve yerel yönetimlerin kurumsal stratejik planlarına çerçeve oluşturmak üzere hazırlanmaktadırlar. Stratejik doküman niteliğindeki bölge planları, Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Kalkınma Planı ve Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi ile ilgili Bakanlıklarca hazırlanan ulusal stratejilerle bağlantılı kurgulanmaktadır. Batı Karadeniz Bölge Planı; Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Onuncu Kalkınma Planı, 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Türkiye Demir-Çelik Ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi Ve Eylem Planı, Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı, TÜBİTAK tarafından hazırlanan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Ulaştırma Ve İletişim Stratejisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Kentges Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi Ve Eylem Planı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Organik Tarım Stratejik Planı, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Turizm Strateji belgeleri ile ilişkilendirilerek hazırlanmıştır. GEÇMİŞ DÖNEM BÖLGE PLANLARI Batı Karadeniz Bölgesi için hazırlanan ilk bölgesel plan Zonguldak-Bartın-Karabük (ZBK) Bölgesel Gelişme Projesi dir. DPT Müsteşarlığı tarafından 1995 yılı Eylül ayında çalışmalarına başlanan proje 1997 yılının Mart ayında tamamlanmıştır. Ekonomik ve sosyal yapının demir çelik ve kömür sanayiinin etkisinde olması ve bölgenin sosyoekonomik bir değişim sürecinde olması gerekçeleri ile hazırlanan proje, bölgenin darboğazlarını başarılı bir biçimde tespit etmiştir. Kurumlar tarafından yürürlüğe konulmamış olan plan, sektörel gelişimin nasıl çeşitleneceğine dair kısıtlı bilgi içermektedir. Bölgeyi bütüncül olarak ele alan ve sektörel gelişimin ne şekilde sağlanabileceğine dair bilgiler içeren ilk kapsamlı bölge planı, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından yıllarını kapsayacak biçimde hazırlanmış olan plandır Batı Karadeniz Bölge Planı, Ajansın mali destek programlarına zemin oluşturmak için kurumsallaşma sürecinin devam ettiği 2010 yılında kısa bir süre içerisinde hazırlanmış olmasına rağmen bölgeyi iyi analiz etmiştir. Bölge kurum ve kuruluşlarının önemli ölçüde faydalandığı plan, kısa dönemli kararların alınmasına etkili olabilmiştir.

27 plan döneminin sona ermesi ile birlikte 2023 yılına kadar olan zaman dilimini kapsayan işbu plan hazırlanmıştır. 10 yıllık dönem için bölgenin gelişme durumuna uyumlu olacak biçimde rekabet gücünü arttırabilecek stratejik alanlara odaklanılan ve mekânsal gösterimlerle desteklenen Bölge Planı, bölge kurum ve kuruluşlarına, paydaşlarına yol göstermeyi amaç edinmiştir. AJANSLAR ARASI İŞBİRLİKLERİ VE BATI KARADENİZ KALKINMA AJANSI Batı Karadeniz Bölgesi, güneybatıda Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya ve Yalova İllerini kapsayan TR42 Doğu Marmara Bölgesi ile doğuda Kastamonu, Çankırı ve Sinop İllerini kapsayan TR82 Bölgesi ile komşu olup kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir. Bu bölgeler dışında İstanbul ve Ankara gibi Türkiye nin en önemli iki metropolü ile de ticari ve sosyal anlamda etkileşim içerisindedir. Son yıllarda gündeme gelen İstanbul da sanayinin desantralizasyonu konusunda TR42 Doğu Marmara Bölgesi ile TR81 Batı Karadeniz Bölgesi uygun alanlar olarak görülmekte, bu konuda gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Bunun yanında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Turizm 2023 Stratejisi nde de belirtilen ve Şile den Başlayarak Sinop a kadar uzanan kıyı bandını kapsayan Batı Karadeniz Kıyı Koridoru projesi de bölgeleri bütüncül planlamaya itmektedir. Doğuda Trabzon, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Artvin illerinin de dahil olacağı bir yapılanma ile bölge kaynaklarından çok daha fazla katkı sağlamak mümkün olabilecektir. Özellikle Batı Karadeniz, Kuzey Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleri birçok konuda benzer özellikler göstermektedir. Coğrafi yapıdan kaynaklanan sorunlar, yoksulluk, yaşlılık, sektörel çeşitliliğin az olması, mevcut doğal kaynakların hem sanayide hem de turizmde yeterince değerlendirilememesi bunlardan bazılarıdır. Bu yüzden, üç bölgenin mevcut sorunlarının çözümü için çeşitli alanlarda ortak hareket etmesi ve tamamlayıcı politikalar uygulaması zaruridir. Bu ortak politika alanlarından ilki eko turizm alanıdır. Üç bölge de hem yerli hem de yabancı eko turistler için birer çekim merkezidir. Ancak eko turizmin doğası gereği oldukça hareketli olan eko turistlerin Karadeniz boyunca belirli rotalardan seyahat etmeleri sağlanmalı ve bu rotaların altyapıları her üç bölgede de eşzamanlı tamamlanmalıdır. Mevcut yeşil doğa aynı zamanda sağlık turizmi (yaşlı bakım merkezleri, rehabilitasyon merkezleri, tuz ve termal merkezler vb.) için de önemli avantajlar sağlamaktadır. Her üç bölgede de öne çıkan bu alanda işbirlikleri geliştirilmeli ve Akdeniz iklimine göre avantajlı noktalar ön plana çıkartılarak gerekli tanıtım ve altyapı yatırımları koordineli şekilde gerçekleştirilmelidir. Bir diğer önemli turizm alanı da kruvaziyer ve yat turizmidir. Tüm Karadeniz kıyıları boyunca hareket eden kruvaziyer gemiler ve yatlar Türkiye nin Karadeniz kıyısında sadece belirli noktalarda durmaktadır. Genellikle en uzun süre İstanbul da duraklayan bu gemi ve yatların Amasra, Sinop, Samsun, Trabzon ve Hopa da uygun marina ve liman yatırımları ile daha fazla

28 uğramalarının teşvik edilmesi ve sonucunda oluşacak hizmet taleplerinin karşılanması için de uygun yatırımların ayrıca yapılması gerekmektedir. Her üç Bölgede de öne çıkan alanlardan bir tanesi de orman ve ormancılıktır. Özellikle odun dışı orman ürünleri her üç bölgede de üretilmekte ancak pazarlama ve markalaşma konusunda sorunlar bulunmaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkiler, kestane balı, polen, arı zehiri, arı sütü, propolis gibi arıcılık ürünleri ve defne gibi ürünlerin pazarlaması Karadeniz adı altında yapılmalı ve yerli ve yabancı pazarlarda rekabet üstünlüğü yakalanmalıdır. Ulaştırma, her üç bölgeyi de yakından ilgilendiren önemli alanlardan bir tanesidir. Üç bölge arasında fonksiyonel ilişkileri artıracak Karadeniz sahil yolu yatırımı tamamlanmalı, denizyolları bölge içerisinde yük ve yolcu taşımacılığında daha fazla kullanılmalı ve Bölgelerdeki önemli merkezler arasında çapraz uçuşlar gerçekleştirilmelidir. Bölgelerde öne çıkan ortak sektörler bağlamında üniversiteler ortak çalışmalar yürütmeli ve Bölgelere özel alanlarda en rekabetçi bölgelerde ilgili sektörde ilgili üniversiteler uzmanlaşmalıdır. Ayrıca ortak sektörlerde Ticaret ve Sanayi Odaları, İş Adamları Dernekleri, Ticaret Borsaları ve ilgili diğer kuruluşlar güçlü platformlar oluşturarak ilgili sektörlerin tanıtımını gerçekleştirmelidir.

29 ULUSLARARASI GELİŞMELER VE TR81 BATI KARADENİZ BÖLGESİ TR81 Batı Karadeniz Bölgesinin geleceği uluslararası projelere bağlı olarak şekillenmektedir. Bölgenin coğrafi konumu, sanayi altyapısı ve madenleri bu hususta önem arz etmektedir. Tamamlanmış olan Avrupa Birliği finansmanlı Karadeniz Ticaret Ağı Projesi (Black Sea Tradenet), bölgenin uluslararası ticaret projelerindeki konumunu göstermektedir. Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği kapsamında Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Ukrayna ve Yunanistan gibi Karadeniz de kıyısı bulunan ülkelerin yer aldığı projede Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) da ortak olarak yer almıştır. 18 ay süren projede Zonguldak TSO tarafından Karadeniz ülkeleri arasındaki bilgi transferi ve dış ticaretin arttırılmasına yönelik eğitim, seminer ve toplantılar düzenlenmiş, iş heyeti ziyareti gerçekleştirilmiş ve projenin ana çıktısı olan Karadeniz Ticaret Haritası (Black Sea Commercial Atlas) çalışmalarına katkı sağlanmıştır. Karadeniz havzasında ekonomik ve ticari anlamda işbirliğini teşvik eden bu projede yer alınması ile bu işbirliğinin etkin bir parçası olunması yolunda önemli bir adım atılmıştır. Bölgede gerekli altyapı çalışmalarının tamamlanarak beşeri sermaye ve yatırımın çekilmesi ile uluslararası ticarette daha etkin ve geniş bir katılım sağlanması beklenmektedir. Bölgenin dâhil olduğu bir diğer proje olan TRACECA, Avrupa Birliğinin küresel stratejisinin bir parçası olarak AB tarafından fonlanmış ve tarihi İpek Yolu nun yeniden canlandırılmasını amaçlamıştır. Avrupa-Kafkasya-Asya ulaştırma koridoru olarak tasarlanan proje bağlamında bölgede iki alt proje tanımlanmıştır: Filyos Vadisi Projesi ve Irmak-Karabük-Zonguldak Demiryolunun Elektrifikasyonu ve Sinyalizasyonu. TRACECA nın amaçları ülkelerin politik ve ekonomik bağımsızlığını Avrupa ve Dünya pazarına alternatif ulaştırma rotaları ile açmak; kapasitelerini güçlendirerek desteklemek; üye ülkeler arasında gelecek bölgesel işbirliğini teşvik etmek; uluslararası finansal kuruluşları ve özel yatırımcıların desteğini çekmek için katalizör olarak işlev görmek; TRACECA yolunu Trans- Avrupa Şebekesi (TENs) ile birleştirmek olarak sayılabilir. Bu amaçlar göz önünde bulundurulduğunda, TRACECA projesi kapsamında Filyos Vadisi Projesinin ve Irmak-Karabük- Zonguldak Demiryolu projesinin bölgenin geleceğine yönelik yaratacağı fırsatlar hem istihdam hem de lojistik temelli ele alınabilir. Bölgenin lojistik altyapısının gelişimine paralel olarak sanayi ve ticaret faaliyetlerinin de artacağı öngörülmektedir. TRACECA nın alt projesi olan Filyos Vadisi Projesi yatırım, istihdam ve lojistik alanlarına liman ve ardında yapılması planlanan endüstri bölgesiyle büyük katkılar sağlayacaktır. TINA 2020 (Türkiye nin Ulaştırma Altyapısı İhtiyaç Değerlendirmesi Teknik Yardım Çalışması) belgesinde beş öncelikli limandan bahsedilmekte, Filyos Limanı bu limanlar arasında bulunmakta ve iyileştirilecek demiryolu bağlantılarına bağlanmaktadır.

30 Irmak-Karabük-Zonguldak Demiryolunun Elektrifikasyonu ve Sinyalizasyonu, AB ile uyum kapsamında demiryollarının birleştirilmesi amacının bir parçasıdır. Yıllık bir milyon yolcu kapasitesine ulaşmak amaçlanmış ve yapımında iktisadi verimlilik, güvenlik ve çevre ile uyum göz önünde bulundurulmuştur. BÖLGENİN TÜRKİYE İÇİNDEKİ YERİ Avrupa Birliği nin bölgesel düzeyde uyguladığı müktesebata uyum çerçevesinde; Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda ve Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı nın da katkılarıyla İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) çalışması hazırlanmıştır. Bölgesel istatistiklerin toplanması, geliştirilmesi, bölgelerin sosyoekonomik analizlerinin yapılması, bölgesel politikaların çerçevesinin belirlenmesi ve Avrupa Birliği Bölgesel İstatistik Sistemi ne uygun karşılaştırılabilir istatistikî veri tabanı oluşturulması amacıyla ülke genelinde İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması tanımlanmıştır. İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırmasında iller Düzey 3 olarak tanımlanmış; ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma planları ve nüfus büyüklükleri ile dikkate alınarak Düzey 1 ve Düzey 2 olarak gruplandırılmak suretiyle hiyerarşik İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması yapılmıştır. Bu çalışma sonucunda Düzey 2 olarak 26 adet İstatistikî Bölge Birimi tanımlanmış olup, Bakanlar Kurulu nun 2002/4720 sayılı kararı 22 Eylül 2002 tarihli Resmi Gazete de

31 yayımlanmıştır. İBBS kapsamında Zonguldak, Bartın ve Karabük İllerini kapsayan bölge, TR81 Düzey 2 Bölgesi olarak adlandırılmıştır. Batı Karadeniz Bölgesi, güneybatıda Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya ve Yalova İllerini kapsayan TR42 Doğu Marmara Bölgesi ile doğuda Kastamonu, Çankırı ve Sinop İllerini kapsayan TR82 Bölgesi ile komşu olup kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir. Zonguldak ile birlikte Zonguldak ın ilçesi iken 1991 yılında il statüsüne kavuşan Bartın ve aynı şekilde Zonguldak ın ilçesi iken 1995 yılında il statüsüne kavuşan Karabük İllerini kapsayan bölge, toplam 9.493,04 km 2 yüz ölçümüne sahiptir yılına ait TÜİK verilerine göre toplam nüfusun olduğu bölgede kentsel nüfus ile kırsal nüfus birbirine yakın değerlerdedir. Kalkınma Bakanlığı tarafından 2003 yılında hazırlanan ''İllerin ve Bölgelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 2011 yılında Bakanlık tarafından güncellenmiştir. SEGE çalışması ile illerin gelişmişlik düzeyleri farklı alanlardan seçilen değişkenler yardımıyla ölçülmüş, bu ölçüm ve analizler sonucunda il sıralamaları yapılarak aynı özelliklere sahip il grupları belirlenmiştir. Ölçülmek istenen gelişme/kalkınma kavramının bileşenlerine göre demografik göstergeler, eğitim göstergeleri, rekabetçi ve yenilikçi kapasite göstergeleri, yaşam kalitesi göstergeleri ve erişilebilirlik göstergeleri gibi değişkenler kullanılmıştır. Bu değişkenlere dayanarak yapılan çalışma neticesinde Zonguldak 81 il içinde 29. sırada, Karabük 28. sırada, Bartın ise 48. sırada yer almıştır. Kalkınma Bakanlığı nın 2011 yılında güncellediği SEGE çalışması kapsamında iller ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeylerine göre aşağıdaki haritada gösterildiği üzere 6 bölgeye ayrılmıştır. Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Bölgesel Teşvik Uygulamalarının temel amacı, illerin üretim ve ihracat potansiyellerini arttırarak iller arasındaki gelişmişlik farkını azaltmaktır. Yeni Teşvik Sisteminde bölge illerinden Zonguldak ve Karabük 3, Bartın ise 4. bölgede yer almaktadır.

32 Harita.1: TR 81 Bölgesi İllerinin Teşvik Düzeyleri Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2011 Batı Karadeniz Bölgesi ülke ithalatının yaklaşık %1 ini gerçekleştirmektedir yılından 2012 yılına kadar geçen 10 yıllık süre içerisinde bölge payı %0,74 ila %1,35 arasında değişmektedir. Grafik.1: Bölgenin İthalatında Öne Çıkan Sektörler 0,21% 0,00% 5,95% 30,61% 63,23% Madencilik ve taşocakçılığı İmalat Toptan ve perakende ticaret Tarım ve ormancılık Diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet faaliyetleri Kaynak: TÜİK, 2011 Yılı Ekonomik Faaliyetlere Göre İthalat Bölgenin ülke ihracatındaki payı ise 2012 yılı itibariyle %0,33 seviyesindedir. Son on yıllık süreç incelendiğinde bu oranın %0,12 ila %0,5 arasında değiştiği görünmektedir yılından sonra ülke ihracatındaki genel artışa paralel olarak bölge ihracatı da artmıştır. Hatta bölge ihracatı ülke ihracatından daha fazla büyümüş ve 2010 yılına kadar bölgenin payı oransal olarak her yıl artmıştır yılında ekonomik krizin etkisiyle bölge ihracatı azalmış ancak 2011 yılında yükselmiş ve rekor kırarak toplam 680 Milyon ABD Doları seviyesine çıkmıştır yılında ise tekrar 500 Milyon ABD Doları Seviyesine inmiştir.

33 Grafik.2: Bölgenin İhracatında Öne Çıkan Sektörler (2012) 9% 4% 4% 3% 2% Çelik 2% 2% 4% 1% 1% Çimento Cam Seramik Ve Toprak Ürünleri Makine Ve Aksamları 70% 1% 1% Kimyevi Maddeler Ve Mamulleri Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012) BÖLGENİN EKONOMİK VE SOSYAL YAPISINA GENEL BAKIŞ Batı Karadeniz Bölgesinde ekonomik faaliyetleri belirleyen iki temel sektör bulunmaktadır: Bunlardan birincisi geçmişi 19. yüzyıl ortalarına uzanan madencilik, ikincisi demir-çelik sanayidir ten beri taşkömürü üretiminde esas belirleyici aktör Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) olmuştur. Taş kömürü üretiminde üreticilerin yer seçim şansı bulunmadığından üretim madenin bulunduğu alanda gerçekleştirilmek durumundadır. Bu nedenle Türkiye de yatırımlar, Zonguldak Havzası nda şekillenmiştir. Havza-i Fahmiye olarak bilinen taşkömürü havzasının sınırları 17 Ocak 1326 (miladi 1910) tarih ve 289 sayılı Teskere-i Samiye (Başbakanlık Tezkeresi) ile belirlenmiştir ve 1958 de genişletilen bu sınırlar içinde zilyetlik yolu ile taşınmaz mal edinilmesi yasaklanmıştır. Bu nedenle hâlihazırda Zonguldak ta özel mülkiyet oldukça sınırlıdır ve bu başta kentleşme olmak üzere farklı alanlarda çeşitli sorunlara neden olmuştur. Bölgedeki sanayi faaliyetleri günümüz itibariyle hala ağırlıklı olarak madencilik ve demir-çelik endüstrisine dayanmakta olup zaman içerisinde madencilikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle istihdam oranlarında düşüş yaşanmaya başlanmıştır. Zonguldak Havzasında derin yer altı kömür madenciliği yapılmaktadır. Havzanın karmaşık jeolojik yapısı, üretimde tam mekanizasyona gidilmesine engel olmaktadır, dolayısıyla üretim insan gücüne dayalı biçimde yani emek yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. İşçi ve enerji maliyetlerinin en önemli kalemleri oluşturduğu madencilik sektörü, 1980 li yıllarda başlatılan özelleştirme faaliyetlerinden etkilenmiştir. Üretimin bir kısmının özel sektör eliyle gerçekleştirilmeye başlanması sonucu rodövans usulü çalışmaya başlayan firmaların bir kısmı, elde edilen karı arttırmak adına işçi ücretlerini ve iş güvenliği konusunda alınan tedbirleri azaltmak gibi yanlış bir uygulamaya yönelmişlerdir.

34 Yıllar boyunca bölgenin istihdam kaynağı olan madencilik sektöründe yaşanan sıkıntılar, istihdam oranlarında düşüşle kendini göstermiştir senesinde madenciliğin tüm sektörler içerisindeki payı % 49 iken bu oran 2009 senesinde % 32 ye, 2013 yılında ise %25 e gerilemiştir. Madencilikte yaşanan sıkıntının aksine, demir-çelik ve buna bağlı yan sanayi ürünleri sektörünün bölge ekonomisi içindeki payı giderek artmaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın hazırladığı Türkiye Demir-Çelik Ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planında belirlenen Demir Çelik ve Demir Dışı Metaller Sektöründe Yüksek Katma Değerli Ürünlerin Üretim Üssü Olmak vizyonuna ulaşılması adına Batı Karadeniz Bölgesine önemli bir görev düşmektedir. Zira bölge, demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren ve alanlarında giderek daha fazla söz sahibi olmaya başlayan iki büyük entegre demir çelik tesisine sahiptir: Zonguldak Ereğli İlçesinde bulunan ERDEMİR T.A.Ş. ile Karabük te bulunan KARDEMİR A.Ş. En fazla enerji tüketen sektörlerin başında gelen demir çelik sektörünün Batı Karadeniz Bölgesinde yoğunlaşmasının temel nedeni taş kömürü kaynaklarına yakın olmaktır. Söz konusu entegre tesislerin kurulmasına bağlı olarak bölgede sektör alt kırınımları oluşmaya başlamış ve bölge demir-çelik sektörünün en önemli noktalarından biri haline gelmiştir. Bu durum istihdam oranlarına bakıldığında net olarak görülmektedir yılı itibari ile bölgede demir-çelik sektöründe çalışmakta olan kişi sayısı dir kişilik istihdamı ile bölgede demir çelik istihdamının %52 si ERDEMİR tarafından sağlanmaktadır. KARDEMİR ise 3072 kişiden oluşan çalışan sayısı ile sektörel bazda %24 oranında bir katkı sağlamaktadır. ERDEMİR T.A.Ş. ile KARDEMİR A.Ş. nin yanı sıra pek çok küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) de demir-çelik sektöründe faaliyet göstermektedir. Demir-çelik sektörüne bağlı olarak bölgede kurgulanmış ve altyapısı hazırlanmış en önemli sektör tersanecilik sektörüdür. Ancak tersanecilik sektöründe yaşanan sıkıntılar, bölgesel eğilimler ve GİTES te de üzerinde durulan hurda kullanımının arttırılmasının önemi düşünüldüğünde bölgenin gemi söküm sektöründe uzmanlaşmasının önemi ortaya çıkacaktır. Yan sanayi ürünleri kapsamında yüksek katma değere sahip olan gemi söküm sanayi, makine imalatı, oto yan sanayi ürünlerinin üretiminin arttırılmasının bölge için olumlu sonuçlar doğuracağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kapsamda KOBİ lere gereken destek sağlanarak KOBİ ler arasındaki işbirliği arttırılmalı ve çalışma koşulları daha iyi standartlara taşınmalıdır. KOBİ ler arası ortak hareket kültürünün oluşturulması, bölgede bulunan üniversiteler yardımıyla gereken teknik desteğin kendilerine sağlanması, üniversite-sanayi-kamu işbirliğinin oluşturularak Araştırma Geliştirme Merkezleri ve laboratuvarların kurulması bölgenin istihdam ve göç sorunlarına çözüm getirebilecek uygulamalar olarak görülmektedir. Bunların yanı sıra özellikle kümelenme yaklaşımıyla KOBİ lerin faaliyetleri biçimlendirilmelidir. Bu kapsamda, özellikle yat ve tekne imalatı ve makine imalatı/otomotiv sektörlerinde kümelenme yaklaşımları geliştirilmelidir.

35 Demir-çeliğin yanı sıra bölgede potansiyel barındıran bir diğer sektör de mobilya ve orman ürünleri endüstrisidir. Ancak sağladığı kısıtlı istihdam yapısıyla iş sürekliliği problemi yaşadığından uzmanlaşma ya da çalışan kalifikasyonu sağlanamaması işletmelerin problemleri arasında yer almaktadır. Değer zincirinin önemli aktörleri, örneğin hammadde tedariki bölgede bulunmamaktadır. Potansiyel arz etmesine rağmen yeterince değerlendirilemeyen sektörün geliştirilebilmesi için öncelikle değer zincirinde yer alan aktörlerin bölgeye çekilmesi gerekmektedir. Batı Karadeniz Bölgesinin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasında önemli bir rol üstlenebilecek olan diğer bir sektör turizm sektörüdür. Ulaşım ve konaklama olanaklarındaki sıkıntıların giderilmesi ve mevcut Turizm-Otelcilik bölümleri yardımıyla yabancı dil bilen, kalifiye insanların yetiştirilmesi halinde bölge, kongre, doğa-tarih-alternatif turizm türleri açısından önemli bir cazibe merkezi olabilecek potansiyele sahiptir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Turizm 2023 Stratejisi nde ele alınan Batı Karadeniz Kıyı Koridoru projesi kapsamında kalan bölgede turizmin çeşitlendirilerek geliştirilmesi öncelik alanı olarak belirlenmiştir. Zira % 63 ünü orman ve fundalık alanların oluşturduğu bölge, kırsal kalkınmaya da destek olabilecek doğa turizmine elverişli pek çok değeri bünyesinde barındırmaktadır. Doğal Hayatı Koruma Derneği nin (WWF) belirlediği Türkiye nin en önemli 122 bitki alanından biri olan Yenice Ormanları ve Küre Dağları Milli Parkı bu değerlerden yalnızca ikisidir. Bölge, doğa turizminin yanı sıra kültür-tarih-kongre ve kıyı turizmi için de elverişlidir. UNESCO tarafından Dünya Miras Kenti unvanı verilen Safranbolu, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Amasra turizmde markalaşma kapsamında büyük önem arz eden potansiyellerdendir. Bölgede tarıma elverişli alanlar oldukça sınırlıdır. Kısıtlı alanlarda yapılan tarım ve hayvancılık faaliyetleri küçük hacimli işletmeler boyutunda sürdürülmekte ve bölgeye yeterli ekonomik gelir sağlamamaktadır. Madencilikteki sıkıntılar ve buna bağlı işsizlik dikkate alındığında, tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi gerektiği görülmektedir. Tarımsal verimliliğin arttırılması için, organik tarım, seracılık, balıkçılık ve arıcılık gibi, bölgenin iklimi, toprak yapısı ve potansiyellerini değerlendirmeye yönelik en uygun alternatifin seçilmesi, kırsal kalkınmanın desteklenmesi adına fayda sağlayacak eylemlerdir. Bölgenin en önemli sektörlerinden madencilik ve demir-çelik sektörleri ile gelişmekte olan sektörleri arasında yer alan turizm, lojistik, tersanecilik gibi sektörlerin geleceğine yön verme bağlamında bölgedeki üniversitelere büyük pay düşmektedir yılında kurulan Bülent Ecevit Üniversitesi, 2007 yılında kurulan Karabük Üniversitesi ve son olarak 2008 yılında kurulan Bartın Üniversitesi nde hâlihazırda bulunan ve kurulmasında fayda olan uluslararası ilişkiler, insan kaynakları yönetimi, uluslararası lojistik ve ticaret, otomotiv mühendisliği, malzeme ve metalürji mühendisliği, maden mühendisliği, gemi inşaatı-mekatronik mühendislikleri, çevre mühendisliği gibi bölümlerden mezun olmuş ya da olacak gençlerin bölge içi istihdama katılması ve üretimde söz sahibi olması büyük önem taşımaktadır.

36 2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre Batı Karadeniz Bölgesi'nin nüfusu kişidir. Bölge genelinde kentsel nüfus ile kırsal nüfus birbirine çok yakındır, öyle ki bölgenin kentsel nüfus oranı %51.8 dir. Kentsel nüfusun kırsal nüfustan fazla olduğu tek il Karabük tür. Mesafelerin kısa olması nedeniyle illerde kentsel ve kırsal alanlar bütünleşmiş bir yapı sergilediğinden kentlerde çalışan nüfusun önemli bir kısmı kırsal alanlarda yaşamaktadır. Kadın nüfus oranının %50,39 ile ülke ortalamasının üzerinde olduğu bölgedeki en yüksek işsizlik oranı yaş grubu kadınlara aittir. İşsizliğin temel sorunlardan olduğu bölgede istihdamı artırmak, kadın istihdamını arttırmadan mümkün değildir. Bölge sağlık hizmetlerine ve sosyal hizmetlere erişim olanakları açısından yeterli düzeyde değildir. 65 ve üzeri yaş grubunun yaş grubuna oranını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı açısından bölge %14,50 oranı ile Türkiye ortalamasının üzerinde bir değere sahiptir. Yaşlı nüfusun yanı sıra engelli birey sayısının da fazla olduğu bölgede, bu gruba yönelik hizmetler son derece kısıtlıdır. Kentleşme bilincinin tam olarak oluşturulamadığı bölgede yaşanabilirlik kapsamında ele alınması gereken müdahale alanları bulunmaktadır. Zira sanayileşme sürecinin kentleşme sürecinden hızlı ilerlediği bölgede kentleşme alanında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Plansız kentleşmeye ilaveten zor bir topoğrafyaya sahip olması bölgede altyapı eksikliklerinin ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmuştur. Sosyal kalkınmanın sağlanması adına eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, sosyal ve kültürel donatı alanlarının arttırılmasının teşvik edilmesi, toplumda yaşayan tüm bireyler için uygun fırsatların sunulması, özellikle iyi eğitim almış genç nüfusun bölgede tutulması için önlemlerin alınması hedeflenmektedir. Tüm bu başlıklar kapsamında, madenciliğe ve demir-çelik endüstrisine bağlı bir gelişim sergileyen bölgedeki bağımlı ekonomik yapının kırılması, bölgede potansiyel barındıran ve gelişmekte olan diğer sektörlerle yeni istihdam alanları yaratılması hayati önem taşımaktadır. Planda vurgulanan hedefler ve stratejiler bölgenin geleceğine yön vermek üzere dikkatle seçilerek geliştirilmiştir.

37 1. EKONOMİK YAPI Batı Karadeniz Bölgesi, madencilik faaliyetleri ve buna bağlı olarak gelişim gösteren demirçelik endüstrisi ile varlığını sürdürmüş, bu özelliği ile gelişerek büyümüş bir bölgedir lı yıllardan itibaren madencilik sektörü ile demir çelik sektörü, bölgenin kalkınmasını sağlayan ve en fazla istihdam olanağı sunan sektörleri olmuştur. Ancak madencilik sektöründen başka sektörlere yeterince önem verilmemesi ekonomik yapının tek sektör odaklı devam etmesine, girişimciliğin yetersiz kalmasına ve dolayısıyla farklı sektörlerin gelişememesine neden olmuştur. Tek sektörlü yapının kırılabilmesi için rekabet gücü yüksek ve gelişme potansiyeline sahip sektörlerin tespit edilmesi şarttır. Batı Karadeniz Bölge Planının amacı, bölgedeki bağımlı ekonomik yapıyı kırmaya yönelik stratejileri belirlemektir. Stratejilerin sağlıklı bir biçimde belirlenebilmesi için bölgenin kapsamlı ekonomik analizi yapılmalıdır. Mevcut Durum Analizinin ilk bölümü olan Ekonomik Yapıda gelişme potansiyeli olan sektörler ile dönüşüme ihtiyaç duyan sektörlerin tamamı ve bölgenin yatırım ortamı ele alınmıştır. Ekonomik yapı bölümünde bölgenin nabzının tutulabilmesi için sırası ile: SEKTÖRLERİN İNCELENMESİ DIŞ TİCARET BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE YATIRIM ORTAMI konularına yer verilmiştir. Grafik.3: 2013 Yılı Sektörel İstihdam Oranları 26% 16% 5% 33% 4% 6% 3% 3% 2% 2% 1% 1% 1% 1% 1% 1% MADENCİLİK DEMİR ÇELİK TEKSTİL TOPRAK SERAMİK MERMER GIDA ORMAN ÜRÜNLERİ ve MOBİLYA SANAYİ ENERJİ ÇİMENTO ve HAZIR BETON Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri, 2013

38 1.1. SEKTÖRLERİN İNCELENMESİ Mevcut Durum Analizinin ilk bölümü olan Ekonomik Yapı başlığı altında ilk olarak sektörlerin mevcut durumlarına ve SWOT Analizlerine yer verilmiştir. Bu bölümde rekabet gücü yüksek ve gelişme potansiyeli olan sektörler ile dönüşüm ihtiyacı duyan sektörlerin tamamına yer verilmiştir: MADENCİLİK DEMİR ÇELİK ENERJİ MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ TURİZM YAPI TARIM MADENCİLİK BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE MADENCİLİK SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesi yeraltı kaynakları açısından zengin bir bölgedir. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden (MTA) alınan verilere göre bölgede rezerv miktarı en fazla olan madenlerin başında cam sanayi hammaddesi olarak kullanılan kuvars kumu ve kuvarsit gelmektedir. Bu madenleri taş kömürü izlemektedir. Bölge yer altı kaynakları açısından zengin olmasına rağmen taşkömürü dışındaki bazı maden yataklarını değerlendirememektedir. Kuvars kumu cam sanayiinde, kristal eşya üretiminde ve seramik sanayiinde kullanılmaktadır. Yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren büyük çaplı işletmelere sahip olan bölgedeki rezervlerin değerlendirilmesinin, uzun vadede bölgeye istihdam ve gelir anlamında katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Demir çelik sanayinde farklı amaçlarla kullanılan kuvarsit, bölgedeki demir çelik işletmeleri göz önünde bulundurulduğunda değerlendirilmesi gereken bir diğer maden olarak öne çıkmaktadır. Türkiye deki boksit yataklarının % 95'i Toros kuşağı içinde yer almaktadır. Alüminyum üretiminde, aşındırıcı malzeme, alüminyumlu çimento, refrakter tuğla, sıva yapımında ve kimya endüstrisinde kullanılan boksit, sanayi boyutunda alüminyum üretiminde kullanılan

39 tek hammaddedir. Ülkede Toros kuşağı haricindeki en önemli boksit yatakları Zonguldak taki Kokaksu yöresinde bulunmaktadır. Bölgede bulunan bir diğer maden kaynağı refrakter 1 madde yapımında kullanılan şifertondur. Refrakter malzemelerin kömür sobasından çeşitli ağır sanayii fırınlarına kadar geniş bir alanda kullanımı mevcuttur. Tablo.1. İl Bazında Maden Rezervleri CİNSİ(TON) ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 Kuvars kumu Kuvarsit Taş kömürü Dolomit Feldspat Şiferton Fosfat Boksit Manganez Bentonit Traverten mᶾ mᶾ Kaynak: MTA, 2010, TTK, 2013 Zonguldak Yer altı kaynakları açısından zengin olan Zonguldak ta bulunan kaynakların en önemlileri, taş kömürü, boksit, manganez, barit, dolomit, fosfat, kuvarsit, kuvars kumu ve şifertondur. Bu madenlerin yanı sıra il kuvarsit ve kuvars kumu bakımından da önemli potansiyellere sahiptir. Zonguldak ta bulunan şiferton madenleri kapalı işletme gerektirdiğinden taş kömürü madenciliği ile birlikte ele alınmak durumundadır. Türkiye de şiferton üretimi Filyos Ateş Tuğlası Sanayii T.A.Ş tarafından Amasra şiferton işletmesindeki yeraltı ocaklarında Eylül/1990 tarihine kadar sürdürülmüştür. Ancak işletmenin teknolojinin gerisinde kalması ve genel 1 Refrakter (ateşe dayanıklı) malzemeler, yüksek sıcaklıklara ve bu sıcaklıklarda katı, sıvı ve gazların fiziksel ve kimyasal etkilerine karşı koyabilme özelliğine sahip malzemelerdir.

40 talebin yüksek vasıflı malzemelere kayması nedeniyle işletme üretim faaliyetlerine son vermiştir. Günümüzde şiferton üretimi Zonguldak a bağlı Karadon civarında taş kömürü üretimi neticesinde ortaya çıkan atıklardan yılda ortalama 3000 ton civarında olmak üzere gerçekleştirilmektedir. Burada üretilen şiferton Çaytaş Ateş Tuğla fabrikasında kullanılmaktadır. Metalik madenler bakımından ildeki en önemli maden boksittir. Boksit yatak ve zuhurları özellikle merkez ilçede yoğunlaşmıştır. Merkez ilçeye bağlı Kokaksu da (Hayatköy) 2012 yılında ton boksit üretimi gerçekleştirilmiştir. Boksit haricinde önemli miktarda kuvars kumu rezervi de bulunmaktadır 2. Zonguldak İlinde belirtilen madenler haricinde jeotermal kaynaklar da bulunmaktadır. Merkez ilçeye bağlı Kokaksu civarında 27 C sıcaklık ve 6,5 lt/sn debili ve Kozlu ilçesinde 29,5 C sıcaklık ve 23 lt/sn debili jeotermal kaynaklar mevcuttur. Ancak bu kaynakların değerlendirilmesine yönelik olarak herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Karabük Türkiye nin ilk demir-çelik entegre tesisi olan KARDEMİR in bulunduğu şehir, bir sanayi şehri olarak doğmuş ve demir-çelik alanında faaliyet gösteren çok sayıda işletmeye sahiplik etmiştir. Son yıllarda önemli mermer (traverten) rezervleri tespit edilerek işletmeye açılmış, mermer işleme tesislerinin kuruluş çalışmaları hızlanmıştır. İlde önemli endüstriyel hammadde kaynakları ortaya çıkarılmıştır. Bunlar başta dolomit ve kuvarsit olmak üzere traverten (mermer), feldspat ve bentonit olarak sıralanabilir. Endüstriyel hammadde yatak ve zuhurları Eskipazar, Eflani ve Merkez ilçede yoğunlaşmıştır. Eskipazar ilçesi dolomit, traverten ve bentonit yataklarına ev sahipliği yaparken, kuvarsit yataklarına sadece Eflani ilçesinde rastlanmaktadır. Merkez ilçede de feldspat ve dolomit yatakları yer almaktadır. Eskipazar-Akkaya da kaplıca amaçlı kullanılmaya uygun ºC sıcaklıkta ve 4,8 lt/sn debili kaynak vardır. Sondajlarda 37 ºC sıcaklık, 40 lt/sn debi ve 0,33 MWt termal güce sahip akışkan görünür hale getirilmiştir (MTA, 2005). Bartın Bartın, sahip olduğu jeolojik yapı gereği özellikle taş kömürü ve endüstriyel hammadde yatakları için uygun bir oluşum ortamı sunmaktadır. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu çalışmalar neticesinde taş kömürü ile bazı endüstriyel hammadde yatak ve zuhurları ortaya çıkarılmıştır. 2 İllerin maden rezervlerini gösterir tablolar EK-1, EK-2 ve EK-3 olarak ekler bölümünde yer almaktadır.

41 Yapılan çalışmalara göre bilinen metalik maden yatağı yoktur. Endüstriyel hammadde bakımından ildeki en önemli madenler başta kuvars kumu ve kuvarsit olmak üzere şiferton ve dolomittir. Şiferton yatakları Amasra ilçesinde yer alırken, Kurucaşile ilçesi kuvars kumu, kuvarsit ve dolomit bakımından önem arz etmektedir. Bartın İlinde endüstriyel hammaddeler ve taş kömürünün dışında bilinen metalik maden ve jeotermal kaynak bulunmamaktadır MADENCİLİĞİN BÖLGE İSTİHDAMINA KATKISI Bölgede madencilik alanında faaliyet gösteren toplam 85 adet işletme bulunmaktadır ve bu işletmeler kişiye iş olanağı sunmaktadır. İşletmeler ağırlıklı olarak kömür madenciliği alanındadır; bölge genelindeki 83 işletmenin 57 adedi kömür çıkarımında çalışmaktadır. Grafik.4: Madencilik Sektörü ile Diğer Sektörlerin İstihdam Oranları Karşılaştırması DİĞER SEKTÖRLER 67% MADENCİLİK 33% Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri, 2013 Bölgede kömür madenciliği üzerine çalışılan esas il Zonguldak tır. İlde 54 adet işletme kömür çıkarımı gerçekleştirmektedir. Kömür çıkarımını gerçekleştiren aktörlerin başında TTK gelmektedir. Kuruma bağlı olarak rodövans 4 usulü çalışan işletme sayısı 20 dir. Zonguldak ta kömür madenciliği haricinde kuvars kumu ve boksit üretimi gerçekleştiren birer firma da mevcuttur ancak bu iki işletmenin toplam kayıtlı çalışan sayısı yalnızca 32 dir. Zonguldak haricinde kömür çıkarımı yapılan diğer il Bartın dır. Bartın da üretim konusu kömür olan esas işletme yine TTK ya bağlı olan Amasra Taş kömürü İşletme Müessesesi dir. 3 İllere Göre Maden Rezerv Durumlarını gösteren şekil EK-5 olarak verilmektedir. 4 Rodövans; maden ruhsat sahalarının hukuku uhdesinde kalmak kaydıyla, hak sahibi tarafından sözleşme ile özel veya tüzel bir kişiye bir süre tahsis edilmesi durumunda, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişinin, esas ruhsat sahibine istihsal ettiği beher ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağ olarak tanımlanmaktadır.

42 Taşkömürü ve TTK bölgenin madencilik sektörü karakterini ve istihdam yapısını belirlemekte ve ağırlığını korumaktadır. Tablo.2. Batı Karadeniz Bölgesi nde Madencilik Faaliyetinde Bulunan İşletmeler ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 İşletme İstihdam İşletme İstihdam İşletme İstihdam İşletme İstihdam Kömür Mermer Kırma / Doğal Taş Kuvars Kumu Dolomit Boksit Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri, TAŞ KÖMÜRÜ TAŞ KÖMÜRÜ REZERVLERİ Zonguldak havzası, ülkenin taş kömürü rezervlerini bünyesinde barındırmaktadır. Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalarda, havzanın m derinliğe kadar tespit edilen toplam jeolojik rezervinin 1,31 milyar ton olduğu ve bunun % 39 unun da (yaklaşık 514 Milyon ton) görünür rezerv olduğu tespit edilmiştir. 5 Grafik.5: Koklaşma Özelliklerine Göre Havza Rezervleri Koklaşabilir 67% Koklaşmaz 31% Yarı Koklaşabilir KAYNAK: TTK, % Tarihi İtibariyle Rezerv Durumu EK-4 olarak verilmektedir. Zonguldak havzasında koklaşabilir kömür rezervleri Kozlu, Üzülmez ve Karadon bölgelerinde bulunmaktadır. Koklaşabilir taş kömürü rezervlerinin toplam rezervlere oranı yaklaşık olarak % 67 dir. Armutçuk bölgesinde yer alan rezervler; yarı-koklaşma özelliği, yüksek ısıl değer ve düşük

43 bünye külü içeriği ile hem koklaşabilir kömürlerle harmanlanarak hem de pulverize kömür enjeksiyonu (PCI) olarak demir-çelik fabrikalarında kullanıma uygun niteliktedir. Amasra bölgesi kömürlerinin koklaşma özelliği bulunmamakla birlikte, belirli oranlarda metalürjik kömürler ile harmanlandığında koklaşma özelliğini bozmamaktadır TEMEL GÖSTERGELER 2008 yılındaki madencilik ürünleri ihracat ve ithalat rakamlarını gösteren Tablo.3 incelendiğinde; bölge içinde ithalat ve ihracatta en büyük paya sahip ilin Zonguldak olduğu ortaya çıkmaktadır. Bölgenin, Türkiye nin madencilik ürünleri ihracatındaki payı % 1 in altındayken, madencilik ürünleri ithalatındaki payı % 3 ün üzerindedir. Bunun yanı sıra, bölgede madencilik ürünleri için ihracatın ithalatı karşılama oranının yaklaşık % 2 olduğu görülmektedir. Tablo.3: Madencilik Dış Ticareti (Bin TL) ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE TR81/ TÜRKİYE İhracat %0,01 İthalat %3,34 Kaynak: TÜİK, TÜRKİYE TAŞ KÖMÜRÜ KURUMU TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİ VE TTK SINIRLARI Taş kömürü üretiminde üreticilerin yer seçim şansı bulunmamaktadır, üretim madenin bulunduğu alanda gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle Türkiye de taş kömürü üretimi, rezervlerin tamamına sahip olan Zonguldak Havzasında Türkiye Taş kömürü Kurumu (TTK) tarafından yapılmaktadır. Havzada derin yer altı kömür madenciliği yapılmaktadır. Ancak havzanın karmaşık jeolojik yapısı, üretimde tam mekanizasyona gidilmesine engel olduğundan üretim insan gücüne dayalı biçimde yani emek yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. Kurulduğu günden bugüne kadar bölge ekonomisi üzerinde büyük etkisi olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu nun aynı zamanda bölge içi mülkiyet yapısı üzerindeki etkisi de büyüktür. Zonguldak İli sınırlarındaki taş kömürü havza sınırları tarih ve 2000/525 sayılı

44 Bakanlar Kurulu Kararı ile 3000 km 2 denizde, 3885 km 2 karada olmak üzere toplam 6885 km 2 olarak düzenlenmiştir. Havzayı özel mülkiyete kapatan çeşitli kararlara (Havza-i Fahmiye ve Teskere-i Samiye) rağmen havza içindeki araziler özel kişilerce çeşitli amaçlarla kullanılmış ve fiili durumu hukuka uydurma amacıyla 1986 yılında bir yasa çıkarılarak (3303 sayılı Taş kömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun) TTK nın şahsında kömür madenciliğinin kazanılmış hakları saklı tutularak kişilere zilyetleri altındaki mülklerin tapuları belirli koşullarda verilmiştir. Bu sebeple mevcutta Zonguldak taki özel mülkiyet oldukça sınırlıdır. Harita.2 : Taş Kömürü Havzası Sınırları Kaynak: TTK, 2013 TTK VE İSTİHDAM Türkiye Taş kömürü Kurumu, kuruluşu yılı olan 1942 den sonraki 40 yıl boyunca bölge için önemli bir istihdam kaynağı olmuştur yılından 2012 yılına kadar olan zaman dilimindeki çalışan yapısını gösteren grafikten de anlaşılacağı üzere TTK 1959 yılında toplam işgücü anlamında tarihindeki en yüksek değer olan ye ulaşmıştır li yıllara kadar en yüksek değerlerini yaşayan yeraltı ve yerüstü işçi sayısı 1980 lerden itibaren azalmaya başlamıştır. Üretim işçisi sayısı ise en fazla 6000 civarında kalmıştır. Artan işgücü, zaman içinde istihdam maliyetlerini önemli miktarda arttırmıştır. Bu sebeple işgücünün

45 rasyonelleştirilmesi çalışmaları gündeme gelmiş, emekliliği gelen yer üstü ve yer altı işçileri resen emekli edilmeye başlanmıştır. TTK bünyesinde çalışan işçi sayısı 2012 yılı itibarıyla kişi civarındadır. Grafik.6: Yıllara Göre İşçi Sayıları Üretim İşçisi Yeraltı İşçisi Yerüstü İşçisi Kaynak: TTK, 2012 Kurum, 1980 yılından itibaren hem işçi sayısında hem de üretim miktarında düşüşe geçmiştir. Üretim miktarı, işçi sayısı ve yaralı sayısı arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır: İşçi sayısının en fazla olduğu dönemde yaralı sayısı da en yüksek rakamlara ulaşmıştır. Yine aynı şekilde, işçi sayısının azalmaya başladığı dönemde üretim miktarı da yaralı sayısı da azalan işçi sayısına paralel olarak düşüşe geçmiştir. Bu durum, TTK nın insan gücü odaklı çalıştığını ortaya koymaktadır. Madencilik hali hazırda zaten emek yoğun bir sektör olarak bilinmektedir ancak kurulduğu yıldan itibaren yaralı sayısının üretim miktarı ve işçi sayısı ile doğrudan ilişkili olarak değişmesi, kurumun teknoloji kullanımının yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Grafik.7: Yıllara Göre Üretim Miktarları ve Yaralı Sayıları Kaynak: TTK,2012

46 Zonguldak havzasının jeolojik şartları mekanize bir taşkömürü üretimine imkân vermediğinden, taşkömürü üretimi büyük ölçüde emek yoğun olarak sürdürülmektedir. Bu nedenle Türkiye Taşkömürü Kurumu nun (TTK) satış fiyatları üretim maliyetlerini karşılayamamış ve kurumun zararı yıllar geçtikçe artmıştır. Bu kapsamda, TTK nın yeniden yapılandırılması birçok kez gündeme gelmiştir. Kurumun zarar eden yapısının ortadan kaldırılması ve yaşanmakta olan sorunların giderilebilmesi için TTK nın yeniden yapılandırılmasına yönelik bir eylem planının hazırlanması hedeflenmiştir. Bu çerçevede gerekli çalışmalar 2009 yılı içinde Hazine Müsteşarlığınca başlatılmış olup, DPT Müsteşarlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve TTK ile 18/06/2009 tarihinde bir toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantı neticesinde teknik bir çalışma grubu oluşturulmuş ve 23/07/2009 tarihinde düzenlenen ikinci toplantı ile de çalışma grubunun iş takvimi belirlenmiştir. 6 Ülkemiz taşkömürü potansiyelinin ekonomiye katkısını azami düzeye çıkartacak politikaların ortaya konulması ve buna bağlı olarak TTK nın konumunun belirlenmesine yönelik başlatılan çalışmaların bir an önce sonuçlandırılması bölge ve ülke için önem arz etmektedir. TTK TAŞ KÖMÜRÜ SATIŞLARI Yıllar itibarıyla TTK satışlarını gösteren grafik incelendiğinde; TTK nın ürettiği taş kömürünün % 62 sini Çatalağzı Termik Santrali ne (ÇATES), % 22 sini Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ye ve % 4 ünü Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ne sattığı görülmektedir. Kalan yaklaşık % 11 lik bölüm ise ısınma amaçlı satışlar ile diğer satışlardan oluşmaktadır yılından sonra, demir-çelik fabrikalarında yaşanan kapasite artışı ve ortaya çıkan koklaşabilir kömür talebinin TTK tarafından karşılanamaması sonucu bu sektördeki aktif fabrikalar ithal kömüre yönelmişlerdir. Bunun neticesinde de demir-çelik odaklı fabrikalara yapılan satışlar azalarak 1998 yılında 189 bin tona kadar gerilemiştir. Yaşanan bu olumsuzluklara rağmen özellikle KARDEMİR A.Ş. nin artan talebi doğrultusunda, koklaşabilir kömür arzı yeniden 400 bin ton seviyelerine yükselmiştir. TTK nın satışlarının büyük kısmını yaptığı ÇATES in tüm elektrik santralleri ve termik santrallerin kurulu gücü içindeki payı oldukça düşük düzeydedir. Tüm bu verilere dayanarak, TTK tarafından üretimi gerçekleştirilen taş kömürünün arz güvenliğine katkı bağlamında 6 Türkiye Taşkömürü Kurumu nun (TTK) Yeniden Yapılandırılması: Mevcut Durum Tespit Raporu, Aralık 2010

47 etkisinin oldukça sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak daha ziyade ara ürün niteliğindeki düşük kalorili kömürlerin termik santral dışında değerlendirilme imkânı bulunmamaktadır. Havzada üretilen düşük kalorili ara ürünlerin değerlendirilmesi amacıyla tesis edilmiş olan ÇATES ile ilgili oluşturulacak kararlar hem TTK hem de rodövans karşılığı üretim yapan özel sektör firmalarını yakından ilgilendirmektedir. Grafik.8: Yıllar İtibarıyla Sektörel Bazda TTK Taş Kömürü Satışları (Ton) Kaynak: TTK, 2013 TAŞ KÖMÜRÜ ÜRETİMİNDE TTK - ÖZEL SEKTÖR KARŞILAŞTIRMASI TTK, Bakanlar Kurulu Kararı ile kendisine tahsis edilen toplam 6885 km 2 lik taş kömürü havzasında, kurum tarafından çalışılması ekonomik görülmeyen ve yatırım yapılması düşünülmeyen sahalardaki mevcut rezervlerin ülke ekonomisine kazandırılması amacı ile 1988 yılında rodövans uygulamasına başlamıştır tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 5177 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerle, özel sektörün Zonguldak Havzası nda rodövans yoluyla üretim yapmasının önü açılmıştır. Hâlihazırda; Amasra da 4, Karadon da 10, Kozlu da 2, Üzülmez de 7 ve Armutçuk ta da 1 adet olmak üzere toplam 24 saha, özel sektöre devredilmiş durumdadır yılında Karadon bölgesinde bulunan 3 saha ile Armutçuk bölgesindeki 1 sahanın daha özel sektöre devredilmesi öngörülmektedir. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi ile toplam devredilmiş saha

48 sayısı 28 e yükselecektir yılları havza taş kömürü üretimini gösteren Tablo.4 incelendiğinde; rodövans usulü ile çalışan işletmelerin sayısının artmasıyla özel sektör üretiminin 2005 yılından itibaren giderek arttığı görülmektedir. Tablo.4: Taş Kömürü Üretiminde TTK-Özel Sektör Üretim Oranları Karşılaştırması (Ton) YILLAR TTK ÜRETİMİ ÖZEL SEKTÖR ÜRETİMİ HAVZA TOPLAMI (Eylül sonu) Kaynak: TTK,

49 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER İstihdam ve katma değer yaratabilir bir sektör olması Yatırımların geri dönüş sürecinin çok uzun olması Madenlere olan talebin sürmesi Madenciliğin babadan oğula geçen bir meslek olarak algılanıyor olması Çevreye etkisinin çeşitli teknolojilerle kontrol edilebilir olması Sektördeki faaliyetlerin her aşamasının yüksek risk içermesi Yeterli arama yapılmamış sahaların olması AB uyum sürecinde yaşanabilecek sorunlar Kırsal kesimlerde yapıldığında göçü önleyebilecek etkiye sahip olması Rodövans usulü çalışan firmaların çoğunun esas faaliyet alanlarının madencilik ile alakalı olmaması Yabancı şirketlerin Türkiye ye olan ilgisi Fiyat dalgalanmaları Bölgede maden çeşitliliğinin fazla olması Şirketlerin ARGE faaliyetlerine önem vermemesi Madenlerin sürdürülebilir kaynaklar olmaması Madencilik sektöründe deneyimli kurumların bulunması Emek yoğun bir sektör olması Havzadaki jeolojik zorluklar Limana yakın olunması Sektörün ortak bir vizyon ve politikaya sahip olmaması Metal fiyatlarının yükselmesiyle sağlanan sermaye birikimi Rezervlerin büyüklüğü ve nitelikleri hakkında bilginin yetersiz olması

50 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yoğunlaşan 30 adet ham çelik üreticisi firma arasında, kapasiteleri ton ile ton arasında değişen elektrik ark ocaklı 7 tesisler ile kapasiteleri ton ile ton kapasiteli entegre tesislerin 8 yanı sıra, 200 civarında da haddehane bulunmaktadır 9. (Avrupa Birliği ne Uyum Sürecinde Sektör Rehberleri- Demir Çelik Sanayi, İstanbul Sanayi Odası ) Harita 3: Demir Çelik Sektörü Dağılımı Kaynak: Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Türkiye de üç adet entegre demir çelik tesisi bulunmaktadır ve bunların ikisi Batı Karadeniz Bölgesinde yer almaktadır: Zonguldak Ereğli de bulunan ERDEMİR, Karabük ilindeki KARDEMİR ve İskenderun da bulunan İSDEMİR. 7 Hurdanın eritilmesi ile sıvı çeliğin elde edildiği tesislerdir. Elektrik ark ocaklı tesislerde sıvı çelik dökülerek slab (yassı ürün), blum ve kütük (uzun ürün) haline getirilmektedir yılında Türkiye ham çelik üretiminin yaklaşık dörtte üçü ark ocaklı tesislerde gerçekleştirilmiştir. 8 Demirin alınıp başka maddeler ile birlikte yüksek fırınlar veya bazik oksijen fırınlarında (BOF) eritilip sıvı çelik haline getirildiği tesislerdir. Daha sonra bu sıvı çelik döküm tesislerinde slab (yassı ürün), blum ve kütük (uzun ürün) olarak üretilmektedir. 9 Slab, blum veya kütük halindeki çeliğin sıcak veya soğuk olarak şekillendirilerek müşterinin istediği ebat/kesitte ürünün üretildiği endüstriyel yerlerdir. Slabın haddelenerek yassı ürünün elde edildiği haddehaneler ile blum-kütüğün haddelenerek uzun ürünün elde edildiği haddehaneler olmak üzere iki çeşittir.

51 BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ SEKTÖRÜN OLUŞUMU VE GELİŞİM SÜRECİ Türkiye de demir çelik sektöründe hizmet vermeye başlayan ilk kurum Türk savunma sanayinin temelini oluşturan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu dur (MKEK-1928). Ülke genelindeki ikinci yatırım Karabük e yapılmıştır: Bölgede demir-çelik sektörüne yönelik ilk adım 1937 yılında Karabük ilinde Karabük Demir Çelik Fabrikalarının (KARDEMİR A.Ş.) kurulması ile atılmıştır yılında ülkenin 3.işletmesi kurulmuştur ki bu Zonguldak Ereğli ilçesinde bulunan ERDEMİR dir. Batı Karadeniz Bölgesi, Türkiye sanayiinin yapı taşlarından olan KARDEMİR ile ERDEMİR i bulundurmaktadır. Şekil.1: TTK-Demir Çelik Sektörü İlişkisi TTK-DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ İLİŞKİSİ Bu işletmelerin bölgede olmasının en önemli nedeni, enerji ihtiyaçlarını karşılamada büyük pay sahibi olan Türkiye Taşkömürü Kurumunun varlığıdır. TTK haricindeki en önemli faktör, illerin Ankara ya yakın olması ve o zamanki şartların getirmiş olduğu güvenlik önlemleridir. KARDEMİR ve ERDEMİR in kurulması ile birlikte bölge, demir-çelik sektörünün en önemli noktası haline gelmiştir. İlerleyen yıllarda bu iki işletmeye bağlı olarak bölgede sektör alt kırınımları oluşmaya başlamıştır. Öncelikle Karabük ilinde KARDEMİR in uzun ürünlerin hammaddesi olan kütük üretimi yapıyor olmasından dolayı uzun ürün haddehaneleri kurulmaya başlamıştır. Karabük teki sürece benzer olarak Ereğli ilçesinde de ERDEMİR in yassı ürün üretimi yapmasından dolayı sac tüccarlığı ciddi oranda yapılmış, daha sonra bu sac tüccarlarının kesme dilme hatları kurması ile birlikte Çelik Servis Merkezlerinin (ÇSM) 10 temelleri atılmıştır. Ancak bu dönüşümü başarı ile tamamlayanlar sayıca az kalmıştır. İlçede gelişim; sac tüccarları, sac tüccarlığından ÇSM ye geçiş yapmaya çalışanlar ve ÇSM sürecini tamamlayanlar olmak üzere 3 kategoride devam etmiştir. ERDEMİR in yassı sac üretiyor olması ve ilçede dilme işlemleri konusundaki gelişmeler boru profil imalatının da gelişmesine 10 Sıcak veya soğuk haddelenmiş yassı çeliğin talebe göre belirli ebatlarda kesildiği veya dilimlendiği tesislerdir. Çelik servis merkezleri lojistik imkanlarını da içine alacak şekilde müşteri ile entegre çalışan, istenilen ebat ve şekilde ki ürünün tam zamanında teslim edilmesi hizmetini veren işletmelerdir.

52 de zemin hazırlamıştır. ERDEMİR ve KARDEMİR e bağlı olarak gelişim gösteren sektörde, zamanla kalorifer peteği, kazan, havlupan, pano ve çelik ofis mobilyası üretimi ile çelik konstrüksiyon alanında faaliyet gösteren işletmeler de kurulmaya başlanmıştır. BÖLGEDEKİ İŞLETMELER Bölgede demir-çelik üzerine faaliyet gösteren işletmelerden 6 adedi İstanbul Sanayi Odasının (İSO) 2011 yılına ait Türkiye nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesi nde yer almıştır. En üst sırada yer alan işletme ERDEMİR dir. Sıralamaya giren işletmelerden ERDEMİR, Çınar Boru ve Özdemir Boru Kdz. Ereğli ilçesinden, KARDEMİR, Mescier ve Çağ Çelik Karabük ilindendir. SEKTÖRDEKİ İSTİHDAM DURUMU 2012 yılı itibari ile bölgede demir-çelik sektöründe çalışmakta olan kişi sayısı dir kişilik istihdamı ile bölgede demir çelik istihdamının %52 si ERDEMİR tarafından sağlanmaktadır. KARDEMİR ise 3072 kişiden oluşan çalışan sayısı ile sektörel bazda %24 oranında bir katkı sağlamaktadır. Grafik.9: Demir Çelik Sektörü İstihdam Rakamları 753 6% 386 3% 158 1% ERDEMİR % % KARDEMİR KARABÜK HADDEHANELER ÇSM BORU İMLT.. BARTIN MESCİER TAT METAL HADDEHANE % Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri, 2013

53 ÇELİK İHRACATI 2011 yılında Türkiye nin gerçekleştirdiği çelik ihracatı TIM verilerine göre 15,4 Milyar $ dır. Batı Karadeniz Bölgesinin yapmış olduğu ihracat miktarı ise 473 Milyon 598 Bin $ olup, ülke toplamının %3,2 sine tekabül etmektedir. Bölge ihracatının %40 ı Karabük, %60 ı ise Zonguldak tarafından yapılmıştır. Bu verilere göre Zonguldak 9. ve Karabük 12. Sırada yer almıştır. Bölge illerinin, hali hazırda devam etmekte olan liman ve demiryolu yatırımları sonrası daha üst sıralarda yer alması beklenmektedir. Grafik.10: Gerçekleştirilen Çelik İhracatı (11 AY) 2012 (11 AY) TR BARTIN KARABÜK ZONGULDAK KAYNAK: TÜİK, 2013 DEMİR-ÇELİK ENSTİTÜSÜ Ülkenin ilk ve tek Demir Çelik Enstitüsü, 2011 yılında Karabük Üniversitesi bünyesinde kurulmuştur. Üretim yapan ve ARGE çalışmalarını KDÇE bünyesinde yürütmek isteyen işletmelere Enstitü bünyesinde ofis temin edilebilecek, ihtiyaç duydukları testler gerçekleştirilebilecek, elde edilen sonuçlar yetkin akademisyenler tarafında yorumlanarak işletmelerin kullanımlarına sunulabilecektir. Karabük Üniversitesi nin sahip olduğu akademik deneyim ile ilgili alanda ARGE faaliyetleri desteklenebilecektir. Bu kapsamda KARDEMİR A.Ş. ile Karabük Üniversitesinin ortaklaşa yürütmekte olduğu çalışmalar, üniversite-sanayi işbirliğinin güzel örneklerindendir: Kalkınma Bakanlığı destekli Demir Çelik ve Malzeme Araştırma Geliştirme Merkezi (MARGEM) ne uygun olarak planlanmış olan Enstitü binası, KARDEMİR A.Ş. tarafından inşa edilmiştir.

54 DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNE BAĞLI DİĞER SEKTÖRLER TERSANECİLİK SEKTÖRÜ Bölgede çelik kullanarak gemi inşa eden işletmelerin tamamı Ereğli ve Alaplı da bulunmaktadır. Bölge tersanelerinde sipariş üzerine yapılan gemilerin 2006 yılından 2012 yılına kadar olan üretim değerleri aşağıdaki grafikte verilmektedir yılında artış gösteren üretim miktarı 2012 yılında sıfırlanmıştır, tersanecilik sektörü son yıllarda büyük sıkıntı yaşamaktadır. Grafik.11: Ereğli Tersaneleri Gemi Üretim Rakamları Kaynak: Ereğli DTO Kısa vadede sektörün finansman sorunu çözülmediği sürece olumlu bir gelişme olması beklenmemektedir. ERDEMİR tarafından üretilmekte olan levha ve gemi sacları bölge tersanelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyededir. Ancak ERDEMİR tarafından üretilen saclar, yüksek kaliteye sahip olduklarından fiyatlandırmada da yüksek değerlere sahiptir. Bu durum gemi üreticilerini sac ithalatı yapmak zorunda bırakmaktadır. Gemi inşa için gerekli olan bir çok profil de yine başta KARDEMİR olmak üzere bölgemiz firmalarından temin edilebilmektedir. Ancak gemi inşası için gerekli olan çeliklerin tamamının bölgemizden temin edilmesi mümkün değildir. MAKİNE-İMALAT-MÜHENDİSLİK SEKTÖRÜ Karabük te yer alan haddehanelerin temel olarak üç üretim aracı bulunmaktadır: Motor, şanzıman ve merdane. İlde şanzıman imalatı yapan tek bir firma bulunmaktadır fakat söz konusu firma ihtiyacı karşılayamadığı gibi katma değer üretme konusunda da yetersiz kalmaktadır. Yine Karabük te motor ve merdane bakımı yapan bir işletme, ARGE çalışmaları ve sahip olduğu kalifiye personeli sayesinde ülke düzeyinde rekabet edebilir konumdadır.

55 Karabük ilinde haddehanelere yönelik atölye hizmetleri çok gelişmemiş olup, haddehaneler bu ihtiyaçlarını genelde kendi imkânları ile gidermektedirler. Ereğli ve Alaplı ilçelerinde şanzıman imalatı ve motor-merdane bakım hizmetleri haricinde atölye hizmetleri, boru-profil makinesi imalatı, kesme-dilme hattı imalatı ve mühendislik hizmetleri konularında gelişim görülmektedir. Bu gelişimin sağlanmasında büyük ölçüde ERDEMİR in etkisi bulunmaktadır. İki ilçede de sektöre yönelik parça imalatı yapabilen atölyeler açılmıştır. Bu atölyeler uzun yıllardır ERDEMİR e parça imalat hizmeti sunmaları nedeni ile donanım ve tecrübelerini ciddi oranda geliştirmişlerdir. Her ne kadar ERDEMİR ile yaptıkları işbirliği yeterli olmasa da ülke düzeyinde iş yapabilme kabiliyetleri sayesinde rekabetçi konumlarını devam ettirmektedirler. Bölgede çok daha ileri seviyelerde olması beklenen bir alan boru-profil ve kesme-dilme hatları imalatı yapan işletmelerin yer aldığı alandır. Bölgede başta ERDEMİR bünyesinde olmak üzere bu hatlarda çalışmış olan tecrübeli insan kaynağı değerlendirilememiş ve sektör istenilen seviyede gelişmemiştir. Oysaki sektörün, ülkenin en iyisi olabilme gibi bir potansiyeli bulunmaktadır. Bölgede ulusal düzeyde rekabetçi olduğu söylenebilecek bir adet boru-profil hattı imalatı yapan işletme bulunmaktadır. Yurt içi ve yurt dışında birçok hattın kurulumunu tamamlamış olan işletmenin Avrupalı rakipleri ile mücadele edebilmesi için ARGE çalışmalarına daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Altyapı olarak ciddi olanaklara sahip olan bu işletmelerin ARGE konularında yapacakları çalışmalar, bölge üniversitelerinin de katılımları ile desteklenirse bu firmaların rekabet güçleri arttırılabilecektir. Mühendislik hizmetleri konusunda ise bölge çok iyi bir konumda değildir. ERDEMİR ve KARDEMİR de çalışıp bölgede kalan mühendis ve kalifiye personel sayısı dikkate alındığında bu alanın iyi değerlendirilmediği görülmektedir. Söz konusu işletme haricindekiler ise kurumsallıklarını tamamlamış işletmelerden ziyade bireysel girişimlerden oluşan işletmeler şeklindedir. Mühendislik konusunda çok sınırlı alanlarda demir-çelik sektöründe yer alan işletmelere hizmet verebilmektedirler, oysaki bölge bu açıdan değerlendirilmeyi bekleyen büyük bir potansiyele sahiptir. DİĞER SEKTÖRLER Bölgede çelik konstrüksiyon alanında iş yapan firmalar bulunmaktadır. ERDEMİR in üretmiş olduğu yassı çeliğin lojistik avantajından yararlanmak sureti ile radyatör, havlupan ve kazan imalatı yapan bir işletme ile birlikte çelikten ofis eşyaları ile elektrik panosu imalatı yapan işletmeler de bulunmaktadır. Özellikle radyatör, havlupan ve kazan imalatı ile çelikten ofis eşyası yapan işletmeler sadece yurt içinde değil yurt dışında da rekabet edebilecek kapasitededirler.

56 Bölgede demir-çelik sektörüne bağlı olarak gelişen başka bir sektör bulunmamaktadır. Örneğin beyaz eşya üretimine yönelik herhangi bir faaliyet bulunmamaktadır. Oysaki 15 tonluk bir adet rulo sac ile üretilecek beyaz-eşya sayısı binden fazladır ve bölge beyaz eşya tüketiminin çok yoğun olduğu İstanbul, Kocaeli Bursa, Ankara şehirlerine yakın konumdadır. Yassı çeliğe bağlı diğer sektörlerin de gelişmemiş olması bölge için büyük bir eksikliktir.

57 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Bölgede demir-çelik piyasasının iyi biliniyor olması ARGE faaliyetlerine önem verilmemesi Filyos Vadisi Projesinin sunacağı lojistik olanakları Potansiyel pazarlardaki korumacı yaklaşımlar ERDEMİR ve KARDEMİR gibi piyasayı belirleyici etkiye sahip büyük entegre tesislerin bulunması Demiryolu bağlantılarının ve liman kapasitesinin yetersiz olması Zonguldak-Irmak demiryolu hattının modernize ediliyor olması Global çelik sektöründeki fazla kapasiteler, Çin in sahip olduğu büyük kapasitenin, fiyatlar üzerinde sürekli baskı oluşturması Entegre tesislerde yetişen üst düzey donanıma sahip mühendis, formen ve teknisyen varlığı KARDEMİR ile bölge haddehanelerinin işbirliği içerisinde çalışmaması Yurtiçi çelik tüketimindeki (çelik konstrüksiyon, ray, vb.) büyük gelişme potansiyeli Çin in net ihracatçı konumunu geliştirerek sürdürmesi KARDEMİR İN yüksek katma değerli çelik ürünlerine yönelik girdi üretme yatırımları ERDEMİR in pazarlama stratejisindeki değişime küçük işletmelerin uyum sağlayamaması Türkiye nin, otomotiv ana ve yan sanayi üretiminde bölgesel üs haline gelme eğilimi Sektöre yönelik hammaddelerin önemli bir kısmının ithalat yoluyla temin edilmesi Avrupa dakine kıyasla imalat maliyetlerinin düşük olması Karabük teki haddehanelerin kütük ihtiyacının bölge ve ülke içerisinden temininde sıkıntılar yaşaması Ülkenin ilk Paslanmaz Yassı Çelik üretimini yapacak olan POSCO TST firmasının bölgemize yakın olan Kocaeli ilinde kurulacak olması Kyoto Protokolü nü imzalamayan ülkelerin olması İhraç ürünlerinin neredeyse tamamının bölgemizde üretilebiliyor olması ERDEMİR in kendi bünyesinde ÇSM kurmuş olması Yurtiçinde metro ve hızlı tren konularında yatırımların gündemde olması Bazı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde devam eden siyasi istikrarsızlıkların ülke ihracatını daraltıcı etkisi

58 Karabük Üniversitesi bünyesinde kurulmuş olan Demir-Çelik Enstitüsüne sahip olunması Yeni ürün ve hedef pazarlarda pazarlama zafiyeti, müşteri yaklaşımı ve tanıtım faaliyetlerinin yetersizliği Avrupa ülkelerine göre Türkiye deki metal tüketim miktarlarının düşük olması Orta Doğu ve Doğu Avrupalı çelik üreticilerinin katma değeri yüksek mamul yatırımları Doğalgazın demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerce kullanılabiliyor olması. ÇSM lerin ortak hareket etmemeleri Orta Doğu ve Yakın Doğu ülkelerinde planlanmış yatırımların olması Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerin Türkiye ye ihracatındaki hızlı artış eğilimi Ankara, İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi sanayi merkezlerine yakın olunması Ürün bazında uzmanlığı olan işletmelerin artması Hem hammadde temininde hem de müşterilere ürün ulaştırılmasında lojistik maliyetlerin yüksek olması Eski teknolojilerle üretime devam edilmesi İzmir ve İskenderun bölgesinde demirçelik sektörüne bağlı olarak bölgede yer alan, özellikle çelik servis merkezlerinin o bölgelere yatırım yapma eğilimleri Ürün kaliteleri düşük küçük çaplı üreticilerin çokluğu Bölgede yer alan OSB lerin altyapı ve ulaşım imkânlarının yetersiz olması

59 ENERJİ SEKTÖRÜ BATI KARADENİZ BÖLGESİ ENERJİ KAYNAKLARI Batı Karadeniz Bölgesi enerji kaynaklarına yakınlığı, kurulu tesisleri ve planlanan yatırımları ile enerji sektörü konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Bölgedeki enerji kaynakları iki ana başlık altında verilmektedir: Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Rüzgâr enerjisi, hidroelektrik enerjisi, Karadeniz dip suları ve hidrojen sülfür, güneş enerjisi, jeotermal enerji, biokütle enerjisi Tükenebilir Enerji Kaynakları: Kömür YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI RÜZGÂR ENERJİSİ Elektrik İşleri Etüt İdaresi nin (EİE) yapmış olduğu çalışmalar neticesinde bölge illerini oluşturan Zonguldak, Karabük ve Bartın için rüzgâr enerjisi potansiyelleri ayrı ayrı belirlenmiştir. Söz konusu çalışmalara göre bölge genelinde verimli bir tesis kurulmasına imkân tanıyacak derecede bir rüzgâr potansiyeli bulunmamaktadır. Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası na göre Zonguldak ilinin rüzgâr enerjisi potansiyeli düşük seviyededir. Ancak kurulu gücü 120MWe olan proje halinde bir rüzgâr enerjisi santrali bulunmaktadır. Karabük te rüzgâr potansiyeli olmasına rağmen, veriler olumlu bir tablo ortaya koymamaktadır. Karabük ün yüz ölçümü dikkate alındığında şehrin % 35 i rüzgâr enerjisi santrali kurumuna uygun olmayan alan olarak gözükmektedir. Bu bilgiler ışığında yatırımcılar bölgeyi rüzgâr enerji santrali kurmak için uygun görmemişlerdir. Rüzgâr hız dağılımı ve diğer faktörler açısından Bartın a bağlı Amasra ilçesi diğer bölgelere göre rüzgâr santrali kurulması açısından daha avantajlı konumdadır. Buna paralel olarak Amasra da kurulu gücü 45MWe olan, yine Bartın ın Kurucaşile İlçesinde ise kurulu gücü 27 MWe olan için 2 adet rüzgâr enerjisi santral projesi bulunmaktadır.

60 Tablo.5: Batı Karadeniz Bölgesi Rüzgâr Enerjisi Santral Bilgileri Lisans Durumu Tesis İli Tesis İlçesi Kurulu Gücü (MWm) Kurulu Gücü (MWe) İnşa Halindeki Kapasite (MWe) Yürürlükte Zonguldak Yürürlükte Bartın Kurucaşile Uygun Bulundu Bartın Amasra İşletmedeki Kapasite (MWe) Kaynak: EPDK,2013 HİDROELEKTRİK ENERJİ Zonguldak ilinde aktif çalışır vaziyette Köprübaşı HES ve Tefen HES isimli iki adet hidroelektrik santrali bulunmaktadır ve toplam kurulu güçleri yaklaşık 115 MWm dir. Bölgenin hidroelektrik enerji potansiyeli en fazla olan ili Karabük tür. Hâlihazırda kurulu gücü 6,54MWm olan bir adet HES çalışır vaziyettedir ancak 8 adet uygun bulunan 4 adet de yürürlükte olan HES projeleri mevcuttur. Zonguldak ve Karabük teki tüm projelerin hayata geçirilmesi durumunda bölgenin toplam kurulu gücü 305MWm olacaktır. Söz konusu HES lerin tamamının hayata geçirilip geçirilmemesinin sürdürülebilirlik ve doğal çevrenin korunması açısından uygunluğu iyi analiz edilmelidir. Bartın ilinde ise 9 MWe lik kurulu güç ile bölgenin en az hidroelektrik kurulu gücü bulunmaktadır. Bölge hidroelektrik enerji potansiyeli açısından zengin olmakla birlikte kurulu güç açısından beklenen potansiyelin altında bulunmaktadır. 11 KARADENİZ DİP SULARI VE HİDROJEN SÜLFÜR Hidrojen Sülfür (H2S), Karadeniz dip sularında meydana gelen aşırı kirlenme sonucunda oluşmuştur. Hidrojen Sülfürün (H2S) çevresel zararlarını azaltmak için bu madde bileşenlerine ayrılmalıdır. Ayrışma sonucu ortaya çıkan bileşenler gaz formdaki kükürt ve hidrojendir. Zonguldak, Samsun, Sinop, Giresun açıklarında H2S e ulaşmak daha kolaydır. H2S yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edebilecek enerji ile rahatlıkla bileşenlerine ayrılabilir. Bu bağlamda Karadeniz Güneş Rüzgâr Hidrojen Enerji Sistemi Projesi (KGRHES) dikkate alınması gereken bir projedir. Karadeniz dip sularında bulunan toplam H2S potansiyeli dikkate alınarak elde edilecek hidrojen miktarları düşünüldüğünde bu durum bölge açısından özel bir önem arz etmektedir. 11 Hidroelektrik Enerji Santralleri EK-6 olarak verilmektedir.

61 GÜNEŞ ENERJİSİ Karadeniz Bölgesi Türkiye nin en az güneşlenme süresi olan ve en az güneş alan bölgesidir. Ancak dünyanın kurulu güneş enerjisi kullanım oranları gözden geçirildiğinde güneşlenme gün sayısının bu konuda en önemli etken olmadığı da görülecektir. Özellikle güneş enerjisi bakımından yeterli radyasyon kuşağında bulunmayan Almanya nın başarısı göz önüne alındığında bölgenin verimli olduğu söylenebilir. Türkiye de güneş enerjisi açısından daha verimli yerler mevcuttur ve henüz potansiyel değerlendirilmemiştir. Dolayısı ile güneş enerjisi öncelikle potansiyeli yüksek bölgelerden başlanarak kurulmalı, Batı Karadeniz Bölgesinde ise son yıllarda verimliliği son derece arttırılmış olan güneş enerjisi ile su ısıtma sistemleri kullanımı teşvik edilmelidir. Bölgede güneş enerjisi ile ilgili en önemli yatırım Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı nın 2013 Yılı Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı kapsamında desteklediği Bartın İl Özel İdaresi ne ait olan ve güneş panelleriyle 250 KW lık elektrik enerjisi üretilecek olan projedir. JEOTERMAL ENERJİ Jeotermal enerji yönünden bölge çok elverişli gözükmese de Karabük İlinde, Eskipazar- Akkaya da kaplıca amaçlı kullanılmaya uygun C sıcaklıkta ve 4,8 lt/sn debili kaynak vardır. Sondajlarda 37 C sıcaklık, 40 lt/sn debi ve 0,33 MWt termal güce sahip akışkan görünür hale getirilmiştir (MTA, 2005). Onun dışında enerji üretiminde faal bir rol üstlenen bir birim yoktur. BİOKÜTLE ENERJİSİ Biokütle enerji kapasitesi göz ardı edilen enerji kaynaklarından biridir. Toplam tarım alanlarında üretilen, yüksek yağ oranına sahip ve biokütle enerji kaynağı olarak da kullanılabilecek olan ürünler sırasıyla buğday, arpa, yem bitkileri ve mısırdır. Bunun yanında, orman ürünleri ile çöplerden de biyokütle enerjisi elde etmek mümkündür. Bölgede bu konuda bir çalışma yapılmamıştır. Özellikle orman artıklarından enerji üretmeye yönelik araştırma yapılması temiz enerji üretimi açısından önem arz etmektedir. TÜKENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Bölgede çalışır halde 3 adet termik santral bulunmaktadır ve bu üç santral de Zonguldak ilindedir. Söz konusu santraller Çatalağzı ndaki ÇATES ve Eren Enerji Termik Santralleri ile Çaycuma da bulunan ve doğalgazla çalışan termik santraldir. Toplam kurulu güç 1854MWe civarındadır. Büyük sanayi kuruluşları ERDEMİR ve KARDEMİR ise kendi enerjilerini üretmek

62 için santral kurmuşlardır ve ürettikleri enerjiyi kullanmaktadırlar. Hâlihazırda Bartın ve Karabük te çalışır halde bir termik santral bulunmamaktadır. 12 Söz konusu santraller haricinde özellikle Zonguldak ili için çok sayıda proje başvurusu bulunmaktadır: Zonguldak ta 2 adet yürürlükte 6 adet inceleme aşamasında olmak üzere toplam 8 adet yeni santral başvurusu bulunmaktadır. Karabük te biri uygun bulunan biri inceleme aşamasında 2 adet başvuru bulunmaktadır. Bartın da ise doğal güzellikleri ve turistik faaliyetleri ile tanınan Amasra İlçesinde bir adet yürürlükte proje başvurusu mevcuttur. Söz konusu başvuruların tamamının kabul edilmesi halinde bölgenin toplam kurulu gücü 5088 MWm olacaktır. 13 Ülkenin ve bölgenin enerji ihtiyacı olduğu aşikârdır. Ancak enerji ihtiyacını karşılamak adına kısa mesafelerde bu kadar çok sayıda termik santral kurulmasının sürdürülebilirlik ile bağdaşmayacağı, kenti ve kentlileri olumsuz etkileyeceği göz ardı edilmemelidir. Bu kapsamda termik santrallerin çevreye verdiği zararlar göz önünde bulundurulmalı, yaşam kalitesinin zaten yüksek olmadığı bölgede bu kadar çok sayıda santralin çalışır hale gelmesi ile gelecek durumun ne olacağı iyi tespit edilmelidir. Ağırlıklı olarak tükenebilir enerji kaynaklarını kullanan termik santrallerde kazanda gerçekleşen yanma olayı sonucunda kül ve atık gaz açığa çıkmaktadır. Açığa çıkan atık gaz, elektro filtre adı verilen kül tutucu sistemden geçirilerek atmosfere atılmakta iken oluşan külün bir kısmı satılarak ülke ekonomisine geri kazandırılmaktadır. Termik santrallerin geri dönüşüm sektörüne katkısı atık kül ile sınırlı değildir, atık suların da farklı alanlarda kullanımı mevcuttur. Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesinin 2009 yılında yayınladığı ÇATES Atık Isısı ile Bölgesel Isıtma İmkânları adlı çalışma ile BAKKA nın 2011 yılında tamamladığı analizde belirtildiği üzere, ÇATES in atık sularının konutların ısıtılmasında kullanılması sağlanabilir. Termik santrallerden çağın gereklerine uygun biçimde faydalanabilmesi için benzer çalışmaların yapılması ve bunların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konu kaynakların etkin kullanımı açısından da önemlidir BATI KARADENİZ BÖLGESİ ENERJİ TÜKETİM VERİLERİ Dünya genelinde kişi başına ortalama tüketim verisi gelişmişlik göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bölgesel enerji tüketim göstergeleri bölgede bulunan sanayi düzeyi hakkında oldukça önemli fikirler vermektedir ancak enerji tüketiminin bölgenin refah düzeyini tam olarak yansıttığını söylemek doğru değildir. Zira bölgede en fazla enerji tüketen sektörlerin başında gelen demir çelik ile madencilik faaliyetleri yaygın olarak yapılmaktadır. Sadece 12 EPDK, Bölge Enerji Verileri EK-7 olarak verilmektedir.

63 demir çelikte faaliyet gösteren entegre tesisler ERDEMİR ile KARDEMİR bile bölgenin enerji tüketim sayılarını yükseltmektedir. Bölgedeki enerji tüketiminin en fazla Zonguldak ilinde gerçekleşiyor olması da bu durumun bir göstergesidir. 14 Grafik.12: TR 81 Bölgesi Enerji Tüketiminin Kullanım Alanlarına Göre Dağılımı 15% Sanayi işletmesi (MWh) 6% 4% 3% 2% Mesken (MWh) Ticarethane (MWh) Sokak aydınlatma (MWh) Resmi daire (MWh) 2% Diğer (MWh) 72% 0% Tarımsal sulama (MWh) Kaynak: TÜİK, 2011 Ağır sanayi faaliyetlerinin yapıldığı Zonguldak ve Karabük te kişi başına ortalama tüketim değeri Türkiye ortalamasının 2 katı kadardır. 15 Ancak söz konusu kuruluşların tüketim miktarlarının istatistiklere dâhil edilmemesi durumunda bölgede sanayi ve ticarette kullanılan elektriğin ve dolayısı ile kişi başı ortalama elektrik tüketimin Türkiye ortalamasının altına düştüğü görülmektedir. Mesken tüketiminde bölge tüm Türkiye de gerçekleşen tüketimin %1,34 ünü gerçekleştirirken ticaret sektöründe bu oran %0,75 lere kadar gerilemektedir. Toplam tüketimde ise bölge tüketimi ülke genelinin %2,06 sına tekabül etmektedir. Ticaret sektöründeki elektrik tüketiminin düşük olması, bölge içi ticaretin düşük olması ile ilişkilendirilebilir. Özellikle büyük sanayi kuruluşlarının verilerinin istatistiklere dâhil edilmemesi durumunda ticari elektrik tüketiminin çok düşük olduğu görülmektedir. 14 TÜİK, Batı Karadeniz Bölgesi Enerji Tüketim Göstergeleri EK-8 olarak verilmektedir.

64 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Türkiye nin en büyük taş kömürü rezervlerine sahip olması Taş kömürü rezervlerinin yerin çok dibinde bulunması nedeniyle çıkarma maliyetinin yüksek olması Dalga enerjisi konusunda çalışmaların yapılıyor olması Yeni enerji türlerinde yatırım maliyetlerinin yüksekliği Türkiye nin en eski ve köklü termik santrallerine sahip olması KOK Gazı potansiyelinin bulunması ve bu gazdan enerji elde etme yöntemlerinin kullanılmaya başlaması Bölgede Çatalağzı termik santralinin teknolojisinin yenilenmemiş olmasından kaynaklı verimlilik sorunu bulunması Termik santrallerin çevreye olumsuz etkilerinin bulunması Karadeniz de bölgeye sınır olan Akçakoca da doğalgaz bulunması ve aramaların sürdürülüyor olması Filyos Vadi Projesi kapsamında kurulacak olan dev sanayi tesisleri için yüksek enerji ihtiyacı oluşacak olması Enerji üretim tekniklerinin ve teknolojisinin ülkemizde geliştirilmiyor olması Termik santrallerin genel olarak ithal kömürle çalışıyor olmaları Hidroelektrik santral potansiyelinin yüksek olması Hidroelektrik santral potansiyelinin yeterince kullanılamıyor olması Kömür çıkarma konusunda daha verimli yeni tekniklerin geliştirilebilecek olma ihtimali Kömüre bağlı enerji üretim tesislerinin çevreye duyarlı olmaması Bölgede rüzgâr enerjisinden yararlanılacak alanların olması Potansiyel olmasına ve lisans alınmasına rağmen henüz rüzgâr enerjisi santrali bulunmaması İlerleyen yıllarda kömüre dayalı farklı ürünlerin üretilebilecek olması Jeotermal kaynakların bulunması Güneş enerjisi verileri Almanya dan daha iyi olmasına rağmen Türkiye de daha elverişli yerler bulunması Kok gazı üretme tekniklerinin sürekli geliştiriliyor olması

65 Enerji sektörüne yönelik insan kaynaklarının bölgede bulunuyor olması Jeotermal enerji kaynaklarına yönelik tesis bulunmaması Bölgede 3 adet üniversitenin bulunması ve enerji sektörüne yönelik çeşitli mühendislik alanlarında eğitim veriliyor olması Bölgede Karadeniz dip sularının kullanılabilme potansiyeli bulunması Türkiye nin toplam kurulu gücüne göre hidroelektrik kurulu gücünün düşük olması Dalga enerjisinin henüz verimli hale gelmemiş olması Dalga enerjisi verimli olduğunda Türkiye nin bu konudaki en elverişli yeni olması Güneş enerjisi için kullanılan fotovoltoik pillerin maliyetlerinin yüksek olması TTK Amasra maden ocağı bacasından emilen hava içindeki metan gazından elektrik üretimi tesisi projesi mevcuttur

66 MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ MOBİLYA SEKTÖRÜ Mobilya sektörü işletme sayısı açısından bölgede önde gelen bir sektör değildir. Zonguldak ta mobilya imalatı yapan firmaların tüm işletmelere oranı %2 iken, bu oran Bartın da %9, Karabük te ise %4 tür. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında gerek yarattığı istihdam, gerekse işletme sayısı açısından bölge ekonomisinde mobilya sektörünün önemli bir ağırlığının olmadığı görülmektedir. Batı Karadeniz Bölgesinde mobilya sektörü 2 ayrı sınıfta değerlendirilmelidir: Birincisi mikro-küçük ölçekte faaliyet gösteren işletmelerdir. Bu işletmeler bölge içi talebi karşılamakta ve yalnızca bölgesel pazarda faaliyet göstermektedirler. Sağladığı kısıtlı istihdam yapısıyla iş sürekliliği problemi yaşadığından uzmanlaşma ya da çalışan kalifikasyonu sağlanamaması işletmelerin problemleri arasında yer almaktadır. Mikro-küçük boyutlu mobilya sektörü işletmelerinin ana problemleri arasında düşük katma değerli çalışma başta gelmektedir. Sektördeki mikro ve küçük ölçekli firmaların çoğunun kısa, orta veya uzun vadeli stratejisi bulunmamaktadır. Bunun temel sebebi, sadece kendi bölgelerindeki pazara hitap etmeleri ve aracılık faaliyetlerinin üretim faaliyetlerine göre ağır basması nedeni ile stratejiye ihtiyaç duymamalarıdır. Sektördeki küçük ölçekli firmalardan bir kısmı ise kısıtlı da olsa komşu illere de ürünlerini satmayı başarmıştır. Ancak küçük ölçekli firmalar da, ulusal pazardaki paylarını arttıracak veya uluslararası pazarlara girmelerini sağlayacak stratejilere sahip değildirler. İkinci grupta ise sektörün orta büyüklükteki işletmeleri yer almaktadır. Bu işletmeler tamamen bölge dışı, ihracat odaklı çalışmakta olan, kurumsallaşma konusunda büyük adımlar atmış işletmelerdir. Sayıca az olan bu grup, yarattığı katma değerin fazlalığı ile dikkat çekmektedir. Bu işletmeler, markalaşma ve tasarım unsurlarının sektördeki önemini kavramış olanlardır. Söz konusu işletmeler, yenilikçi ürün ortaya koyma konusunda yüksek performans göstermemelerine rağmen belli ürün gruplarında uzmanlaşma ve ihracat pazarları geliştirebilme yetenekleriyle bölge ekonomisi için önem arz etmektedirler. İhracat yapan sınırlı sayıdaki orta ölçekli firmanın, kısa ve orta vadeli uygulanabilir stratejileri mevcuttur. Sektörün bölgeye bağımlılığı en alt düzeydedir. Değer zincirinin önemli aktörleri, örneğin hammadde tedariki bölgede değildir. Yine sektöre hizmet ya da teknoloji sunucular da bölgede konumlanmamışlardır. Firmaların genelinde üniversite mezunu ve dil bilen kişi sayısı oldukça azdır. Firmaların patent, endüstriyel tasarım tescil belgesi, ARGE faaliyetleri eğilimleri düşük görülmektedir.

67 Batı Karadeniz Bölgesinde firmalar en çok üretim altyapısı ve teknoloji konularında destek talep etmektedirler. Bunu markalaşma ve tesis destekleri izlemektedir. İhracat ve yeni pazarlara giriş konusunda ise en az desteğin talep edildiği görülmektedir. Grafik.13: Firmalarca Talep Edilen Destek Konuları ÜRETİM ALTYAPISI VE TEKNOLOJİSİ 61% DİĞER 3% TESİS 8% İSTİHDAM 6% İHRACAT, YENİ PAZARLARA GİRİŞ 5% MARKALAŞMA, TANITIM 10% İNOVASYON / ARGE 7% Kaynak: TR81 Düzey-II Bölgesi Mobilya ve Orman Ürünleri Sektör Analizi, 2012, BAKKA BÖLGE İŞLETMELERİNİN DURUMU Bölgedeki mobilya işletmelerinin rekabet gücü düşüktür. Özellikle firma yapısı ve stratejik yönetim konusunda önemli eksiklikleri bulunan işletmeler, yönetsel yetenekleri konusunda desteklenmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Kurumsallaşma, tasarım-inovasyon ve ARGE odaklı çalışma, maliyet azaltımı ya da değer yaratımı konusuna odaklanma ve yönetimsel beceriler bölgede yetersizdir. Ayrıca bölge, mobilya sektöründe yığınlaşmanın olduğu diğer bölgelere göre ulaşım ve lojistik açısından da dezavantajlıdır. Mikro ölçekli firmalarda kurumsallık en düşük seviyededir. Küçük ölçekli firmalarda ise, bölgesel pazar için yeterli seviyede olsa dahi ulusal pazar için düşük seviyededir. Sektörde firma başına tescilli marka sayısı 1,2 dir. İhracat yapan orta ölçekli firmaların kalite ve ihracat yaptıkları ülkeler için gerekli sertifikasyonları mevcuttur. Orta ölçekli firmaların kurumsal kimlikleri, broşür, web sayfası, katalog vb. donanımları ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edebilecek seviyededir. Sektörde çalışan 4 yıllık üniversite mezunu sayısı oldukça düşüktür. Firma sahipleri de dahil olmak üzere 4 yıllık üniversite mezunu olan 74 kişinin yaklaşık yüzde 64 ü orta ölçekli 3 firmada çalışmaktadır. Yüzde 27 si küçük ölçekli firmalarda, yüzde 9 u ise mikro ölçekli firmalarda çalışmaktadır.

68 Zonguldak ilinde bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi ne bağlı Çaycuma Meslek Yüksek Okulu Mobilya ve Dekorasyon Programı önemli bir fırsattır. Ancak senede yaklaşık 30 mezun verme kapasitesine sahip olan program öğrencilerinin büyük bir kısmı bölge dışından gelmektedir. Dolayısıyla mezuniyetin ardından ya geldikleri şehirlere dönmekte ya da iş bulmak için büyük şehirlere gitmektedirler. Bölgede, CNC operatörü, cilacı, döşemeci, boyacı, delikçi, montajcı gibi konularda nitelikli mavi yakalı personel ihtiyacı; tasarım, dış ticaret, pazarlama alanlarında da beyaz yakalı personel ihtiyacı bulunmaktadır. Bölgenin nitelikli insan kaynağı sıkıntısı, mobilya sektörü için önemli bir rekabet dezavantajıdır. İstenilen nitelikte ara mamul ve hammadde temininde bölgede önemli bir sıkıntı bulunmamaktadır. Hammadde ve ara mamuller; İstanbul, Bursa, Adapazarı, İzmir, Ankara gibi illerden temin edilmektedir. Bölgede konteyner limanı bulunmadığından ürünler İstanbul üzerinden gönderilmektedir. Bölgedeki bütün üreticiler başka bölgeden temine gittiklerinden, nakliye sadece satışta değil, dolaylı olarak satın almada da bölge için bir rekabet dezavantajı oluşturmaktadır. Nakliye maliyetleri haricinde diğer bir sorun da altyapı eksiklikleridir. Batı Karadeniz Bölgesinde ulusal pazara hitap eden firma sayısının azlığı ve bölgesel talebin kısıtlı olmasından dolayı iç talep azdır. Mikro ve bir kısım küçük ölçekli firmalar genellikle kendi illerindeki perakende pazarına, orta ve bir kısım küçük ölçekli firmalar ise bayiler ve toptan (kamu, müteahhitler, yapı market zincirleri) pazarına ürün satmaktadır. Ayrıca perakende satış için kendi mağazaları olan orta ölçekli firmalar da mevcuttur. Sektörde Devlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla önemli miktarda devlet alımları bulunmaktadır, ancak bu fırsat ofis mobilyaları alanında sadece Devlet Malzeme Ofisi nin sözleşmeli firması olan tek bir firma tarafından ciddi şekilde kullanılmaktadır. Bölgedeki mobilya firmaları 2011 yılında yaklaşık TL lik ihracat gerçekleştirmiştir. Bu miktar Türkiye nin gerçekleştirdiği mobilya ihracatının yaklaşık yüzde 1 idir. Bölgeden yapılan mobilya ihracatı 5 firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Mobilya ihracatı yapan 5 firmanın mevcut durumda ihracat yaptığı ve potansiyel pazar olarak gördükleri ülkelerin listesi aşağıda verilmektedir. Mevcut durumda ihracat yapılmış ülkeler: Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, Libya, Kenya, Kamerun, Belçika, Türkmenistan, Azerbaycan, Libya, Irak, İran, Gürcistan, Fransa, Ürdün, Nijer, Uganda. Potansiyel pazar olarak görülen ülkeler: Kenya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Cezayir, Hollanda, Ürdün, Lübnan, Fransa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Fildişi, Senegal, Gana.

69 ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ Orman ürünleri sektörü, düşük teknoloji, sermaye ve emek yoğun faaliyet gösteren işletmelerin hâkim olduğu bir sektördür. Batı Karadeniz Bölgesi, gerek orman alanlarının genişliği, gerekse orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren işletme yoğunluğu nedeniyle Türkiye nin önemli ürün sağlayıcıları arasında yer almaktadır. Sektörde faaliyet gösteren işletmeler genellikle tomruk, kereste ve parke imalatı yapmaktadırlar. Zonguldak ta orman ürünleri sektöründe 15 işletme faaliyet göstermekte ve 200 kişinin üzerinde istihdam yaratmaktadır. Mobilya imalatçılarıyla karşılaştırıldığında işletme başına istihdam oranı daha düşüktür ve işletme sayısı da son yıllarda azalmıştır. Yeni girişim oranı da en düşük seviyededir. Bartın daki orman ürünleri sektörü işletmelerinin toplam işletmeler arasında oranı yüzde 5 tir. Şehir sanayi işletmeleri açısından oldukça düşük seviyededir ve sanayisi az gelişmiş il olarak sınıflandırılmaktadır. (T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012) Bartın da 1997 de kurulan Borüs Bartın Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. kereste ve parke sektöründe önemli kuruluşlar arasında değerlendirilmekteyken şu an ticari hayatına devam etmemektedir. Karabük ün yüzde 63,2 si ormanlarla kaplı olmasına rağmen, orman ürünleri sanayi yeteri kadar gelişmemiştir. Yenice ve Eskipazar İlçelerinde ORÜS adı altında 2 adet tesis 1997 yılında Özelleştirme idaresi tarafından özelleştirilmiştir. Bu tesislerde çoğunlukla parke imalatı, tomruk biçme, doğrama ve mobilya imalatı yapılmakta idi. Eskipazar A.Ş. olarak özelleşen ORÜS, uzun yıllardır atıl vaziyettedir, ancak 2012 yılı itibariyle çeşitli yatırımcılar ilgi göstermekte, görüşmeler gerçekleştirmektedirler. Orman ürünleri sektörü firmaları coğrafi olarak bölgede bir arada konumlanmamışlardır. Yalnız Karabük te orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar Yenice bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Bartın da yoğunlaşma olan bir bölge bulunmamaktadır. Zonguldak ta faaliyet gösteren sektör firmaları da Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi ve Devrek ilçesinde konumlanmıştır. Bölgedeki firmaların en önemli rekabet avantajları, lojistik konumlarıdır. Coğrafi olarak, bölgenin çok yoğun orman alanına sahip olması ve bölgede bulunan 9 orman işletme müdürlüğü sayesinde firmalar hammaddeye kolayca erişim sağlamaktadır. Bölgede işletmeler kurumsallaşma çalışmalarına ve patent, tescilli ürün, ARGE faaliyetleri gibi konulara yeterli önemi vermemekte, kalifiye insan gücü bağlamında da yetersiz kalmaktadırlar.

70 BÖLGE İŞLETMELERİNİN DURUMU Batı Karadeniz Bölgesinde gerekli insan kaynağı beklentilerini karşılamak üzere çeşitli eğitim kurumları mevcuttur: Karabük Üniversitesi ve Bartın Üniversitesi nde Orman Fakülteleri bulunmaktadır. Ancak söz konusu kurumlar yeterli sayıda mezun verseler de bu kişiler bölge firmalarını tercih etmemektedir. Bölgedeki işletmelerin tedarik zinciri orman işletme şeflikleri, firmalar ve çoğu bölge dışında faaliyet gösteren inşaat, mobilya, demir-çelik ve taşımacılık sektörü işletmelerinden oluşmaktadır. Firmalar hammaddelerini ilgili orman işletme şefliklerinden temin etmekte, bu hammaddeyi standartlaşmış ölçülerdeki kereste haline getirmekte ve sonrasında inşaat, mobilya, demir-çelik ve taşımacılık ile ilgili sektörlere satışını gerçekleştirmektedirler. Bu sektör için gerekli tüm ekipman ve sarf malzemelerin temini Bursa, İstanbul, İzmir, Ankara ve Kocaeli gibi illerden yapılmaktadır. Sektör firmalarının maliyetlerini etkileyen en önemli unsurlar hammadde fiyatları ve altyapı yetersizlikleridir. Sektördeki hammadde ülke içinde sadece orman işletme müdürlüklerinden temin edilebilmektedir. Orman işletme şeflikleri her ne kadar ihale ile satış yapıyor olsalar da hammaddenin fiyatının devlet tarafından belirlendiği görülmektedir. Altyapıda ise özellikle karayolu üzerinde bulunan firmalar dışında kalan işletmeler çeşitli sıkıntılar yaşamaktadır. Diğer yandan, firmaların bölgedeki limanlara, Çaycuma da faaliyet gösteren havaalanına, demiryoluna, demir-çelik sektöründeki fabrikalara ve en önemlisi de büyük illere ulaşımındaki kolaylığı beraberinde birçok avantajı da getirmektedir. Yürürlüğe giren yeni teşvik paketi de sektörün gelişimi için önem arz etmektedir: Bu kapsamda Karabük ve Zonguldak 3., Bartın ise 4. bölge içerisinde yer almaktadır. Bu durum, yeni teşvik paketinden yararlanacak firmalara maliyetler açısından büyük fayda sağlayacak ve rekabet güçlerini arttırmalarına olanak tanıyacaktır. Orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar satışlarını çoğunlukla özel sektöre yapmaktadırlar. Müşterilerinin çoğunu büyük illerde bulunan inşaat firmaları ve bölgede faaliyet gösteren mobilya işletmeleri oluşturmaktadır. Bölgede bulunan demir-çelik endüstrisi, hastane ve askeriyeye iş yapan firmalar mevcuttur. Bunun yanı sıra TTK ya ürün veren firmalar da bulunmaktadır. Bölgede faaliyet gösteren firmalardan hiçbirinin özelleşmiş bir ürünü bulunmamakta, dolayısıyla bölgede herhangi bir patent ya da endüstriyel tasarım tescili bulunmamaktadır. Bölgedeki firmalar ihracat yapmamaktadırlar. İhracat yapılmamasına rağmen potansiyeli yüksek olan ülkeler şunlardır: İran, Irak, Suriye, Tunus, Cezayir, Fas ve Mısır.

71 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Hammaddeye yakın olunması Üniversitede CNC makinesinin olmaması ve öğrencilerin bu konuda yeterli eğitimi alamaması Çevre illerde sektör yan ürünlerinin imalatının yapılabilmesi Firmaların sel ve taşkın bölgelerinde konumlanması Farklı ulaşım modlarının bulunması Meslek yüksekokullarının kalitesinin düşmesi ve yetenekli öğrencilerin bulunmaması Mobilya konusunda ihtiyaçların artması 2008 yılında ABD de devreye sokulan FSC sertifikası yüzünden ihracatın yüzde azalması Bölgede orman ürünlerinin çeşitli olması Markalaşma faaliyetlerinin yetersiz olması Küçük esnafın birlikte hareket ettirilerek yeni birlikler oluşturma şansı yaratılabilmesi 2013 Mart itibariyle FSC belgesi olmayanların Avrupa ya satışı yapamayacak olması Eleman yetiştirme için bölge üniversitelerinde ilgili bölümlerin bulunması Tasarım, model geliştirme ve ürün çeşitliliğinin yetersiz olması 117 sayılı tebliğ ile orman ürünleri ile alakalı 9/10 oranında KDV tevkifatı yüzünden hammadde ihracatının avantajlı hale gelmesi Stajlarda öğrencilerin bölgeyi değil Kastamonu Entegre gibi büyük ölçekli işletmeleri tercih etmesi Büyük şehirlere yakın olunması Yetişmiş, kalifiye personel olmaması İnegöl mobilya kümelenmesi Meslek okulu mezunlarına bir avantaj sağlanmaması Sektörel bilgi birikiminin olması Yeterli pazarlama ağının kurulamaması Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı proje başvurularının başlaması Geçmişteki geçim kaynaklarının (Almanya, TTK) yeni nesli tembelleştirmesi

72 Bölge insanının el sanatlarına yatkın olması 2. ve 3. kuşakların İstanbul a yerleşmesi ve işlerin sürdürülememesi Sanayi sicil belgesi ile elektrik giderlerinde indirim ve ihracatta KDV indirimi bulunması Makine teçhizatın yurtdışından gelmesi Makine parkının her tür imalata uygun olması Kurumsallaşamama, birliktelik olmaması sektörel Üretilen malzemenin yeniliği olmadığından satılmama riski Bartın Limanı nın konteyner taşımacılık için izninin bulunması Ulaşım güçlüğü ve problemleri Kompozit malzemelerin Kastamonu dan alınması Orman Bölge Müdürlüklerinin olması nedeniyle meşe ve kayının kaliteli olması Kamu tarafından malı destek sağlanması Çırak yetişmemesi Malzeme fiyatlarının yüksekliği Yerli firma ve üreticilere bölge halkının sahip çıkması Zonguldak Çaycuma İlçesinde kalifiye eleman bulunması Hammadde açısından daha pahalı olan kerestenin diğer hammaddelerle rekabet edemeyişi İşyerlerinin atölye zihniyetinde çalışmaları İşletmelerin taleplere cevap verebilecek esnekliğe sahip olması Firmaların teknolojiye ayak uyduramaması

73 TURİZM SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesinde turizm sektörünün gelişme düzeyi illere göre farklılıklar göstermektedir. Bölgede turizm endüstrisinin en çok geliştiği iller Karabük ve Bartın dır fakat bu farklılıkların nedeni turizm olanaklarının tüm ile yayılmış olması değil, Amasra ve Safranbolu gibi belirli ilçelerin ön plana çıkmış olmasıdır. Turizm faaliyetleri açısından Karabük ün en gelişmiş ilçesi Safranbolu dur. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun kenti 1975 yılında kentsel sit alanı ilan etmesi ile hareketlenen turizm faaliyetleri, kentin UNESCO tarafından 17 Aralık 1994'de Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmesi ile daha da hızlanmıştır yıllık tarihi boyunca pek çok uygarlığa sahne olan kent bir açık hava müzesi konumundadır. Kültür turizminin etkin olduğu, Leyla Gencer gibi dünya çapında tanınan bir opera sanatçısının doğduğu yer olan Safranbolu da her yıl Ağustos ayının ikinci haftasında Uluyayla Şenlikleri, Eylül ayında da Altın Safran Belgesel Film Festivali düzenlenmektedir. Karabük ün Eskipazar ilçesine bağlı olan Hadrianapolis antik kenti kazı çalışmalarına başlanması ile ilgi çekmeye başlamıştır. Ancak kazı çalışmalarının tamamlanmaması nedeniyle henüz turizm endüstrisinden pay alamamaktadır. Kazı çalışmalarının tamamlanması ve ortaya çıkartılan arkeolojik eserlerin sergilenebilir hale getirilmesi ile Eskipazar ın kültür turizminde önemli bir konuma geleceği düşünülmektedir. Karabük, kültürel varlıklarının yanı sıra doğal değerler açısından da oldukça zengin bir ildir. Ancak bu kaynakların yalnızca bir kısmı turizm amaçlı olarak değerlendirilebilmiştir. Yenice, Safranbolu ve Eskipazar da doğa turizminin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bartın ilinde turizm faaliyetlerinin en yoğun olduğu ilçe Amasra dır lı yıllarda Karabük Demir-Çelik Fabrikası işçilerinin sayfiye yeri olarak kullanmaya başlaması ile tanınmaya başlayan Amasra, 2000 li yıllardan itibaren dünya turizm taleplerindeki gelişmeler ve Safranbolu nun önemli bir kültür turizmi destinasyonu haline gelmesiyle yükselen bir grafik çizmeye başlamıştır. Batı Karadeniz Bölgesinin en önemli tabiat alanlarından birisi Küre Dağları üzerinde yer alan ve Bartın ile Kastamonu il sınırları içerisinde kalan Küre Dağları Milli Parkı dır (KDMP). Parkın idarî olarak etrafında bulunan ilçe merkezleri Bartın a ait olan Ulus, Kurucaşile ve Amasra ile Kastamonu ya ait olan Azdavay, Pınarbaşı ve Cide ilçeleridir. Sahip olduğu değerler dolayısıyla 2000 yılında Milli Park statüsü alan KDMP, korunması amaçlanan biyolojik çeşitliliklerin güvence altına alınması için kullanılan tampon bölge kavramının da gündeme gelmesine sebep olmuştur. Bunların yanı sıra KDMP, Avrupa'nın olağanüstü doğal güzellikleri ile turizm arasında karşılıklı denge ve uyuma dayalı bir korunan alanlar ağı oluşturmak suretiyle korunan alanların yönetiminde kalitenin arttırılmasını tevsik eden bir sivil toplum

74 kuruluşu olan ve adını Korunan Alanlar Ağı (Protected Area Network) kısaltmasından alan PAN Parks ın Türkiye de kabul ettiği ilk alan olma özelliğine de sahiptir. Cumhuriyet in ilk yıllarından itibaren bir sanayi kenti olarak anılan Zonguldak ta turizm bugüne kadar geri planda kalmıştır. Turizmin geri planda kalmasının nedeni herhangi bir potansiyele sahip olunmaması değil, sahip olunanların değerlendirilememesi ve altyapıhizmet eksiklikleridir. Zonguldak, 1978 yılından beri her iki yılda bir düzenlenen Türkiye Kömür Kongresi ne ev sahipliği yapmaktadır. Zonguldak ta kongre turizmi kapsamında yıllardır süren çalışmalar olmasına rağmen il, turizm yatırımlarında etkili olamamıştır. Mağaralar açısından oldukça zengin olan Zonguldak ta mağaracılık faaliyetleri Kültür ve Turizm Bakanlığı nca ilk kez 1988 yılında başlatılmış ve yedi mağara kültür varlığı olarak tescil edilmiştir yılında İl Turizm Müdürlüğü nün girişimleriyle toplam on dokuz mağaranın jeolojik etütleri yapılmış, bunlardan Gökgöl Mağarası turizm amaçlı olarak ziyarete açılmış, Kdz. Ereğli deki Cehennemağzı Mağaraları İl Turizm Müdürlüğü nün önerisiyle 1996 yılında Bakanlıkça İnanç Turizmi Projesi kapsamına alınmıştır BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE GELİŞTİRİLEBİLECEK TURİZM TÜRLERİ Batı Karadeniz Bölgesi yaklaşık 140 km uzunluğundaki sahili, çeşitli uygarlıklardan kalan kültür hazineleri, doğal güzellikleri ve iklim farklılıkları ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Bünyesinde barındırdığı yaylaları, mağaraları, akarsuları, gölleri ve milli parkları ile geniş bir turizm skalasına sahip olan bölge, özellikle doğa ve kültür turizmi açısından önemli bir destinasyon olma potansiyeline sahiptir. DENİZ TURİZMİ Batı Karadeniz Bölgesi ise deniz turizmi açısından gerekli koşullar olan temiz deniz, temiz kumsallar, uygun iklim koşulları, uzun güneşlenme süresi gibi koşullara yeterince sahip olmasa da 140 km uzunluğunda sahili ile bir potansiyel barındırmaktadır. SU ALTI DALIŞ TURİZMİ Batı Karadeniz Bölgesinde su altı dalış faaliyetleri çevre kirliliği, donanım eksikliği gibi nedenlerden ötürü çok fazla rağbet görmemekle birlikte bu konuda yürütülmekte olan faaliyetler bulunmaktadır. EKO TURİZM Zengin doğal kaynakları ile Batı Karadeniz Bölgesi, kaynakların sürdürülebilirliği ve bu kaynakların turizm amaçlı olarak değerlendirilmesi konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Sanayi faaliyetlerinin olmadığı kırsal alanlarda eko turizmin benimsenip yaygınlaştırılması

75 sayesinde, yerli halkın bilinçlenerek kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi için büyük bir fırsat değerlendirilmiş olacaktır. 16 DAĞ TURİZMİ/DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ Günümüzde doğanın tüm yönleriyle yaşanmasına olanak sağlayan doğa yürüyüşleri (trekking) hızla yaygınlaşmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı dağ ve doğa yürüyüşü turizminin gelişmesine yönelik çalışmalar yürütmekte olup bazı yörelerde yürüyüş rotaları ve mola noktaları belirlemiştir. Bu rotalar üzerinde ihtiyaç duyulan kamp alanları, tuvalet, çöp toplama yerleri gibi bazı altyapı ihtiyaçlarını karşılayacak donanımı sağlamaktadır. Bölgemizde bulunan Küre Dağları doğa yürüyüşü açısından en bilinen bölgedir. MAĞARA TURİZMİ Son yıllarda alternatif bir turizm türü olarak gelişme gösteren ve pek çok macera severin ilgisini çeken mağara turizmi 1990 lı yıllardan bu yana turizmi çeşitlendirme politikası güden Kültür ve Turizm Bakanlığı nın da gündemindedir. Mağaraların durumlarına ve ziyaretçilerin donanımlarına göre mağara turizmi üç şekilde gerçekleştirilebilmektedir: 1. Turizme açık olan mağaralar (Zonguldak Cehennemağzı Mağarası, Zonguldak Gökgöl Mağarası, Bartın Gürcüoluk Mağarası, Karabük Mencilis Mağarası) 2. Ekipmanlı normal ziyaretçilerin rehber eşliğinde ziyaret edebileceği mağaralar (Zonguldak Çayırköy Mağarası) 3. Ekipmanlı profesyonel ziyaretçilerin girebileceği mağaralar (Zonguldak-Kızılelma Mağarası) TURİZM SEKTÖRÜ KONAKLAMA VE HİZMET KAPASİTESİ Yıllar itibarıyla en çok turist alan il Bartın dır. Bölgeye gelen yaklaşık 450 bin turistin yarıya yakını Bartın ilinde konaklamaktadır. Bölgeye gelen turistlerin ortalama % 95 ini yerli turistler oluşturmaktadır. Bölgeye gelen yabancı turist oranı yıllara göre % 6-% 8 arasında değişmektedir. 16 Doğal güzellikler ve korunan alanlara dair detaylı bilgi EK-9 olarak verilmektedir.

76 Tablo.6: İllere Göre Bölgeyi Ziyaret Eden Turist Sayısı ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın Kültür ve Turizm Müdürlükleri, 2011 Bölgedeki konaklama tesislerinin % 45 i (88 adedi) Karabük ilinde yer almaktadır. Mevcut tesislerin çoğu Safranbolu ilçesinin turistik ve kültürel özelliği nedeniyle eski konakların restorasyonu ile oluşturulmuş özel belgeli konak ve otellerdir. Karabük ilini 76 konaklama tesisi ile Bartın ili (% 38) izlemektedir. Turizm faaliyetlerinin en yoğun gerçekleştirildiği il olmasına rağmen Bartın da 4 ve 5 yıldızlı tesis bulunmadığı görülmektedir. En az konaklama tesisinin ise Zonguldak ilinde (% 17) bulunduğu görülmektedir. Tablo.7: Zonguldak, Karabük, Bartın İlleri Konaklama Tesisi Sayısı Tesis Türü ve Sınıfı Zonguldak Karabük Bartın Toplam ***** **** *** ** /* Özel Belgeli Belediye Belgeli Oteller Pansiyonlar TOPLAM Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın Kültür ve Turizm Müdürlükleri, 2011 Zonguldak, Karabük ve Bartın illeri oda sayısı ve yatak kapasitesi açısından incelendiğinde bölgedeki turizm işletme belgeli ve belediye belgeli oda sayısının 3667 oda ve yatak kapasitesinin ise 8508 yatak olduğu görülmektedir. Bölgede toplam yatak sayısı içerisinde turizm işletme belgeli yatak sayısının oranı % 37 dir. En çok turizm işletme belgeli yatak

77 kapasitesi Zonguldak ilinde bulunmaktadır. Zonguldak bölgedeki toplam yatak kapasitesinin % 44 üne sahiptir. En çok belediye belgeli yatak kapasitesi ise Bartın ilinde bulunmaktadır. Bartın ili bölgedeki belediye belgeli yatakların % 47 sine sahiptir. Ancak bölge içinde turizm faaliyetlerinin en yoğun olarak gerçekleştirildiği il olmasına rağmen Bartın ın turizm işletme belgeli tesisler açısından da yetersiz kaldığı görülmektedir. Tablo.8: Zonguldak, Karabük, Bartın İlleri Konaklama Tesisi Kapasitesi (2011) İller Turizm İşletme Belgeli Belediye Belgeli Oda Sayısı % Yatak Sayısı % Oda Sayısı % Yatak Sayısı % Zonguldak Karabük Bartın Toplam Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın Kültür ve Turizm Müdürlükleri, 2011 BÖLGEDE TURİZM SEKTÖRÜ İSTİHDAM DEĞERLERİ Bölgede turizm sektöründe toplam 3191 kişi istihdam edilmektedir. Ancak turizm sektöründe çalışan insan sayısının bu rakamın çok daha üzerinde olduğu tahmin edilmektir zira pek çok tesiste sigortasız çalışan çok sayıda insan bulunmaktadır. Bununla birlikte turizm sektöründe en çok çalışan Zonguldak ilindedir. Tablo.9: İller İtibariyle Turizm Sektöründe İstihdam Edilen Çalışan Sayısı TURİZM İŞLETMELERİ ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri Belediye Belgeli Konaklama Tesisleri Seyahat Acentaları Yiyecek İçecek İşletmeleri (Restaurant, Cafe, Bar) TOPLAM Kaynak: Rakamlar, TR 81 bölgesinde faaliyet gösteren turizm işletme belgeli ve belediye belgeli konaklama tesisleri ile Sanayii ve Ticaret Odası kayıtları ve Esnaf ve Sanatkârlar Odası kayıtlarından derlenmiştir.

78 KÜLTÜR Batı Karadeniz Bölgesi sahip olduğu kültürel ve sosyal donatı yapısı bakımından ülke ortalamasının altında kalmaktadır fakat bölgenin sosyal ve kültürel yapısı 1992 yılında kurulan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ve sonraki yıllarda kurulan Bartın Üniversitesi ve Karabük Üniversitesi nin etkisi ile değişime uğramış, canlılık kazanmaya başlamıştır. Üniversitelerle bölgeye gelen genç ve eğitimli nüfusun bölgeye katkısı başta festival, sinema ve kütüphane sayısındaki artış olmak üzere farklı alanlarda kendini göstermeye devam etmektedir. Tablo.10: Kültürel ve Sosyal Donatı Göstergeleri ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TR81 / TÜRKİYE Kütüphane Sayısı %1,6 Müze Sayısı %1,1 Sinema Salonu Sayısı %1,4 Sinema Koltuk Sayısı %1,5 Sinema Gösteri Sayısı %1,7 Tiyatro Salonu Sayısı %1,8 Tiyatro Koltuk Sayısı %1,4 Tiyatro Gösteri Sayısı %1,1 Kaynak: TÜİK, Kültür İstatistikleri, YEREL KÜLTÜREL DEĞERLER Yöresel el sanatları bakımından Zonguldak ın, dokuma ve madencilik kültürünü yansıtan hediyelik eşya üretimi konusunda geliştiği görülmektedir. Ereğli de elpek, Çaycuma da pelemet ve diğer yerli dokuma çeşitleri günümüzde yöresel nakışlarla süslenerek hediyelik eşyalarda kullanılmaktadır. Elpek bezi önemli bir yerel kültürel değer olmasına rağmen üretimi kısıtlıdır çünkü bölgede bezin hammaddesi olan keten üretimi yapılamamaktadır. Bunun dışında, Devrek te sürdürülen bastonculuk, tamamen bir el sanatı ürünüdür. Günümüzde değişik biçim ve malzemeden üretilen bastonlar kaybedilmemesi gereken bir kültürel değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Bartın İli nde bölgenin diğer illerine göre el sanatları daha çok çeşitlilik göstermektedir. Bugün özellikle Amasra ve köylerinde yapılan ağaç oymacılığı yöre için önemlidir. Bununla birlikte, Kurucaşile İlçesi Karaman köyünde yapılan taş sac yapımı diğer bir önemli zanaattır.

79 Bartın İlinde diğer bir önemli sanat dalı ise dokumacılıktır. Makineleşmeden etkilenmiş olsa da bugün Kumluca, Kozcağız ve Kurucaşile nin kırsal kesimlerinde sürdürülmektedir. Geçmişi 20.yy başlarına dayanan tel kırma işlemeciliği, Bartın ilinde sürdürülmekte olan diğer bir önemli yöresel sanattır. Karabük te özellikle Safranbolu da lonca geleneğinin az da olsa sürdürüldüğü görülmektedir. Semercilik, bakırcılık, kalaycılık, kunduracılık, saraçlık ve nalbantlık bu bölgede yapıla gelmektedir BÖLGEDE YER ALAN ANTİK KENTLER Filyos (Tios / Tieion) Örenyeri: Tarih boyunca Tios, Tieion, Tianon, Tium gibi farklı isimlerle anılan Tios / Tieion Antik Kenti; Zonguldak Çaycuma ilçesi, Filyos Beldesi nde bulunmaktadır. Tios Kenti kazıları, 2006 yılından beri yürütülmektedir. Kentte Prof. Dr. Sümer Atasoy un başkanlığında, 2006 yılında başlayan ve günümüze değin devam eden bilimsel arkeolojik kazılar ve kent alanında yapılan çevre yüzey araştırmalarında, Hellenistik Döneme tarihlenen sur duvarları, Roma-Bizans dönemine ait yapı kalıntıları, Roma dönemi sikkeleri ve çanakçömlek parçaları ortaya çıkarılmıştır. Tios Kenti kazılarından elde edilecek bilgi ve belgeler, Karadeniz tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşımaktadır. Çünkü Tios, Türkiye nin Karadeniz kıyılarında kazılan ilk ve tek antik kenttir. Yapılan kazılar sonucunda yolları, meydanı, hamamı, dini yapıları, evleri, depoları, dükkânları, mezarlarıyla büyük bir kentin ortaya çıkarılacağı tahmin edilmektedir. Kadıoğlu Köyü Mozaik Kazı Alanı: Bu alan Çaycuma ilçesi, Kadıoğlu Köyü, Çobanhasanlar Mahallesi sınırları içinde Zonguldak ın 45 km güneydoğusunda yer almaktadır yılında, özel mülkiyete ait bir alanda bulunan mozaik için öncelikli olarak sit kararı alınmış ve Kdz. Ereğli Müze Müdürlüğünce kurtarma kazısına başlanmıştır Asar Tepe (Kimistene Antik Yerleşimi): Antik Yerleşim alanı Eskipazar Deres Köyü, Değirmenbaşı Mahallesi nin doğusunda yer alan Asar Tepe üzerinde kurulmuştur.. Mevcut bilgilerle tapınağın Geç Hellenistik devirde, yani M.Ö. 1. yy.da inşaa edildiği ve en az M.S. 4. yy. a kadar kullanıldığı sanılmaktadır. Tapınak çok büyük bir coğrafyada tek olma özelliğine sahiptir. Sandıkkaya Tapınağı ya da Mezar Anıtı: Sandıkkaya Tapınağı, Yazıkavak Köyü nün 1 km kuzeydoğusunda, Deres vadisi içinde bulunan Sandıkkaya mevkiindedir. İyi korunmuş bir Roma tapınak mezar yapısıdır. Hadrianapolis: Hadrianapolis Eskipazar ilçe merkezinin 3 km batısında Viranşehir olarak adlandırılan mevki ve çevresindeki arazi üzerinde dağınık bir şekilde bulunmaktadır yılında başlanan arazi çalışmalarında Hadrianapolis in bir güneybatı Paphlagonia kenti

80 olduğu, kente Geç Hellenistik, Roma ve Erken Bizans devirlerinde (en azından M.Ö. 1. yy. dan M.S. 8. yy. a değin) yerleşilmiş olduğu belirlenmiştir yılında yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarında 24 adet dağınık kamu ve diğer tür yapılar tespit edilmiştir. Karabük Bölge Koruma Kurulu tarafından Eylül 2007 de Hadrianapolis kentinin yayılmış olduğu alan 1. Dereceli Arkeolojik Sit olarak tescillenmiş ve koruma altına alınmıştır.

81 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Bölge coğrafyasının jeomorfolojik özellikleri nedeniyle farklı turizm aktivitelerine uygun yapıda olması Turizm kavramı yerel yönetimlerce ve bölge halkınca tam olarak algılanamaması Turistlerin değişen motivasyonları, daha otantik, farklı ve benzersiz deneyimler yaşamak istemeleri ve farklı turizm ürünlerine yönelik olarak değişen satın alma davranışları Doğaya yönelik turizm faaliyetlerinin artışı nedeniyle doğal çevre üzerinde baskının artması, biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilenmesi ve yok olması Bölgenin Batı Karadeniz Kıyı Koridoru çalışmasının bir parçası olması Doğal ve kültürel değerlerin yeterince korunamaması Kıyı turizminin yoğun olduğu bazı destinasyonlarda pazarın doyuma ulaşması nedeniyle turistlerin alternatif destinasyon ve turizm çeşidi arayışı Nüfus yoğunluğu nedeniyle taşıma kapasitesinin aşılması ve doğal alanlarda tahribat yaratması Flora ve fauna açısından benzersiz bir zenginliğe sahip olması Bölgede alternatif turizm çeşitleri konusunda uzmanlaşmış seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin az ve yetersiz olması Dünyada ve Türkiye de alternatif turizm türlerine yönelik talebin giderek artması Bazı alanlarda artan yoğun turist akını sebebiyle alanın doyum noktasına ulaşması ve kaynakların bozulma ve kirlenme seviyeleri arttıkça ve taşıma kapasitesi zorlandıkça yörenin cazibesini yitirmeye başlaması

82 Önemli orman alanlarının ve Milli Parkların bölge sınırları içerisinde yer alması (Küre Dağları Milli Parkı, Yenice Ormanları, Yedigöller Milli Parkı) Denizlerin kirli olması nedeniyle kıyı turizminin yapılamaması Karadeniz Havzası Ekonomik İşbirliği vb. gerçekleşme olasılığı yüksek uluslararası organizasyonların gündemde olması Safranbolu ve Amasra da artan kitle turizmi ve günübirlikçi sayısına bağlı olarak bölgede yaşanan yoğunlaşma ve bu yoğunlaşmanın getirmiş olduğu sorunlar Tarihi, arkeolojik, kültürel ve folklorik değerlerin doğal alanlarla bir arada bulunması Turizm paydaşları arasında diyalog ve işbirliğinin yetersiz olması Üniversite şehirleri olması nedeniyle artan genç nüfus ve öğrenci ailelerinin bölgeyi ziyaret etmeleri nedeniyle potansiyel turist sayısının artması Bölgede Sit alanı ilan edilen (Örneğin Safranbolu) şehirlerde restorasyon çalışmalarında yaşanan bürokratik zorluklar Uluslararası ve ulusal pazarlar için keşfedilmemiş bir destinasyon olması Plansız kentleşme Bölgede bulunan üç kentin (Zonguldak, Karabük, Bartın) birbirine yakın olması ve bütünleşik bir destinasyon yaratma potansiyeli Rakip destinasyon merkezlerinin (Kastamonu, Beypazarı vb.) olması ve bu şehirlerin bazı alanlarda rekabet üstünlüğüne sahip olmaları. Özgün turistik ürün çeşitliliğine sahip olması Doğal alanlarda bulunan üst yapı tesislerinin doğal çevre ile uyumsuz olması Bölgede gelişen ulaşım olanakları nedeniyle bölgenin daha ulaşılabilir olması Büyük şehirlere yakın olması Konaklama tesisi niteliklerinin ve yatak kapasitesinin yetersiz Küresel ısınma nedeniyle güney bölgelerinden kaçış ve kuzey bölgelerine yönelik turizm

83 olması talebinin artması Dünya miras listesine dahil edilen Safranbolu nun uluslararası üne sahip olması, olumlu marka imajı ve bölgede marka yaratma potansiyelinin olması Eko turizm potansiyelinin yüksek olması Toplumda alternatif turizm bilincinin yeterince geliştirilememiş olması Bölgedeki sanayi tesislerinin varlığına bağlı olarak artan çevre kirliliği ve yetersiz çevre kalitesi Bölgede turizm pazarının doyuma ulaşmamış olması ve rekabetin şiddetli olmaması nedeniyle yeni yatırımcılara açık olması Yeterli turistik kaynakların varlığına karşın turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi hususunda vizyon eksikliği Kalifiye turizm personeli istihdamı Bölgenin turistik tanıtım ve pazarlamasının yetersiz olması

84 YAPI SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesinde yapı malzemeleri sektörü 10 alt sektörü içermektedir: Çimento, alçı, kireç, hazır beton, agrega, tuğla, kiremit, seramik, cam ve mermer. ÇİMENTO Bölge, yüksek fırın cürufu, uçucu kül gibi puzolanik malzemeler açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu malzemeler bölgedeki öğütme tesisleri vasıtasıyla katkılı çimento üretiminde değerlendirilmektedir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinin her birinde birer adet çimento fabrikası bulunmaktadır. Bunlardan Zonguldak Ereğli ve Karabük illerinde bulunan çimento fabrikaları öğütme tesisi niteliğinde, Bartın daki çimento fabrikası ise entegre tesis niteliğindedir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinde çimento sektöründe çalışan toplam 215 kişi bulunmaktadır. Bölgedeki bu üç çimento fabrikası yılda ortalama ton üretim yapmaktadır. Karadeniz Bölgesinde ise toplamda 10 adet fabrika üretim yapmaktadır ve toplam üretim yıllık 10,761 milyon tondur. Buna göre Batı Karadeniz Bölgesindeki üretim, tüm Karadeniz Bölgesinin üretim kapasitesinin % 8,1 ini, Türkiye geneli çimento üretim kapasitesinin ise % 0,83 ünü oluşturmaktadır. Bölgeden Rusya, Kuzey Afrika ve Romanya gibi ülkelere çimento ihracatı gerçekleştirilmektedir. Bölgedeki limanların iyileştirilmesi ve kapasitelerinin arttırılması, hem yakın pazarlara hem de uzak pazarlara erişim açısından büyük önem arz etmektedir. Uçucu kül katkılı çimento üretiminde termik santrallerin uçucu küllerinin kullanıldığı bölgede, külün teknik kalitesinde dönemsel olarak dalgalanmaların olması önemli bir sorundur zira bu durum sürdürülebilir ve kaliteli katkılı çimento üretiminde sıkıntılara yol açmakta ve maliyeti arttırmaktadır. ALÇI Bölgede doğal alçıtaşı veya alçı ürünleri üretimi gerçekleştiren herhangi bir işletme bulunmamaktadır. Yerel yönetimlerce Karabük ili Ovacık ilçesine bağlı Pürçükören Köyü civarında önemli miktarda doğal alçıtaşı madeni bulunduğu belirtilmektedir ancak MTA nın Karabük İli Maden ve Enerji Kaynakları raporunda (2010) doğal alçıtaşı rezervi ve kalitesi konusunda herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Bölgede cevher rezervi ve özelliklerinin belirlenebilmesi için saha bazında jeolojik ve hammaddeler ön araştırma çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

85 Buna karşın Zonguldak ili Çatalağzı beldesinde işletmeye alınan ZETES-II adlı taş kömürü termik santralinin tam kapasite çalışması durumunda, baca gazı kükürt arıtma işlemi neticesinde günlük 1000 ton kül ve sentetik alçıtaşı oluşacağı öngörülmektedir. ZETES santrallerinde yılda 230 bin ton sentetik alçı oluşacağı öngörülmektedir. Bölgede taş kömürüne dayalı ilave termik santrallerin kurulması planlanmakta olup, bu tesislerin faaliyete geçmesi durumunda ilave sentetik alçıtaşı üretimi söz konusu olacaktır yılında 70 milyon adet üretim kapasitesi ile Çaycuma Kâğıt Torba fabrikası kurulmuş olup gıda, kimya, maden, çimento, yapı kimyasalları ve alçı sektörleri için renkli kraft kağıt üretimi gerçekleştirmektedir. Gelişmiş teknolojiler ile üretim yapan Çaycuma kağıt fabrikası AR-GE çalışmaları aracılığıyla dayanıklı alçı plaka kartonlarının Batı Karadeniz Bölgesinde üretilmesi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Bölgede alçı sanayi sektörünün gelişmesi için önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Termik santrallerde baca gazı arıtma işlemlerinde ortaya çıkan sentetik alçının yapı, çimento ve seramik sektöründe değerlendirilmesiyle bölgeye hem ekonomik girdi hem de istihdam alanı yaratılabilecektir. Aynı zamanda değerlendirilmemesi durumunda bir atık malzemesine dönüşen sentetik alçının bertarafının yaratacağı çevresel sorunlar da önlenmiş olacaktır. Bu durum özellikle uçucu kül ile birlikte sentetik alçının çimento üretiminde değerlendirilmesi durumunda daha büyük etkiye sahip olacaktır. Termik santrallerde oluşan kül ve alçıtaşı kullanılarak gaz beton üretilmesi de mümkündür. Sentetik alçı özelliklerinin; çimento, yapı malzemesi, seramik sektörlerinde kullanımının uygunluğunun değerlendirilmesi için kapsamlı araştırma çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. KİREÇ SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesinde kireç üretimine uygun kireçtaşı rezervleri tüketim ihtiyacının çok üzerindedir. Bölgede endüstriyel kireç üretimi Bartın Kireç Fabrikası (KİMTAŞ) isimli firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Yine bölgede yamaç ocağı şeklindeki üretim ile AHO kireç fabrikası bulunmaktadır. Kireç fabrikasında üretilen kireç ürünleri yurtiçinde Trabzon, Ankara ve Bursa illerine pazarlanmaktadır. Bölgedeki birincil kireç tüketimi demir-çelik, çimento ve elektrik enerjisi üretim sanayilerinde gerçekleşmektedir. İkincil kireç tüketimi ise yapı malzemesi, inşaat sektörü ve tarımsal faaliyetlerde gerçekleşmektedir. 17 Önemli kireçtaşı ve kireç tüketicileri arasında yer alan ERDEMİR ve KARDEMİR demir-çelik işletmeleri, kireçtaşı ve kireç ihtiyaçlarını kendi işlettikleri ocaklardan sağlamaktadır. Çatalağzı nda işletilmekte olan ZETES Termik Santrallerinde de önemli miktarda kireçtaşı tüketimi gerçekleşmekte olup kireçtaşı ihtiyacı yakın civardaki taşocaklarından sağlanmaktadır. Bölge genelinde inşaat ve yapı sektöründe de kireç kullanımı yaygındır. 17 BAKKA, TR81 Düzey-II Bölgesi Yapı Sektörü Analizi, 2011

86 Hazır beton üretimi (milyon m3) HAZIR BETON Bölgede toplam 13 adet hazır beton üreticisi firma bulunmaktadır. Bu firmalara bağlı hazır beton tesisleri Zonguldak, Karabük ve Bartın illerine yayılmış durumdadır. Bölgedeki hazır beton üreticisi firmaların üç adedi anonim şirket iken geri kalan firmalar limited şirket şeklinde yapılanmışlardır. Hazır beton üreticileri ürettikleri hazır betonu öncelikle kendi bölgelerinde satmaktadırlar ve bölge dışında faaliyetleri bulunmamaktadır. Bölgedeki hazır beton firmaları hazır beton üretim girdilerinden çimentoyu bölge dışından Ankara, Bolu dan, kimyasal katkıları ise Ankara, İstanbul ve Kocaeli nden temin etmektedirler. Hazır beton sektörünün ürettiği ürün hemen tüketilen bir ürün olduğundan ihracat kalemi bulunmamaktadır. Grafik.14: Batı Karadeniz Bölgesi Yılları Arası Hazır Beton Üretim Miktarları 1,1 1,05 1 0,998 1,057 0,95 0,9 0,913 0,85 0, Kaynak: TR81 Düzey-II Bölgesi Yapı Sektörü Analizi, 2011, BAKKA BETON AGREGALARI Beton agregaları sektörü asıl olarak hazır beton sektörünün bir alt sektörü olma niteliğindedir. Bölgede beton agregası üzerine faaliyet gösteren 11 adet işletme bulunmaktadır. Bunlardan 4 ü Karabük ilinde, 7 si ise Zonguldak ilinde yer almaktadır. İşletme sayısı 11 olmakla birlikte işletmelerin çoğunun birden fazla yerde üretimi söz konusudur. Bu işletmeler dışında bölgedeki kamu kuruluşlarının (DSİ, Karayolları, Köy hizmetleri, Belediyeler v.b.) ruhsatlı sahaları mevcuttur ancak işletmelerin bu sahalarda kendi personelleri ve ekipmanları ile bir faaliyette bulunmaları söz konusu değildir. Kamu kuruluşları kendi yapacakları işlerde agrega kullanımı söz konusu olduğunda taşeron kullanmaktadırlar. Taşeronlar kamu kuruluşlarının ruhsatlı sahalarından, sadece kamu kuruluşunun ihtiyaçları doğrultusunda üretim yapmaktadırlar. Bu kuruluşların ruhsatlı saha bilgileri incelediğinde, Zonguldak ta il özel idaresinin 5, DSİ nin 3, Karayollarının 8, DLH nin 5,

87 Alaplı belediyesinin 2, TCDD nin 1 ayrı yerde kum-çakıl veya taş ocağı ruhsatlı alanı mevcuttur. Bartın ilinde ise, Karayollarının 6, Köy hizmetlerinin 3, DLH nin 3 ayrı yerde ruhsatlı sahası mevcuttur. Agrega kurulu kapasite değerleri incelendiğinde Zonguldak ilinde toplam 4 milyon ton Karabük ilinde ise 2 milyon ton üretim kapasitesi vardır yılında Zonguldak ilinde 1 milyon 851 bin ton üretim yapılmışken Karabük ilindeki üretim 400 bin ton düzeyindedir. TUĞLA ve KİREMİT Tuğla grubunda inşaat tuğlaları ve fabrika tuğlaları olarak iki büyük gruba ayrılan tuğlalar içi kısmen boş olduğundan dolayı hafiflikleri ve ısı ve ses izolasyonunda sağladıkları avantajlar nedeniyle duvar üretiminde tercih edilen bir yapı malzemesidir. Fabrika tuğlaları klinker tipi, dolu, düşey delikli ve yatay delikli olarak çok çeşitli boyutlarda imal edilmektedir. Bölgede tuğla ve kiremit üretimi yalnızca Bartın ve Zonguldak illerinde gerçekleştirilmektedir. Toplam üretici firma sayısı Bartın da 3, Zonguldak ta 1 olmak üzere 4 adettir. Bartın da bulunan bir işletme, tuğlanın yanı sıra beton kiremit de üretmektedir. Bu fabrika, beton kiremit üretiminde Türkiye nin ilk üretici fabrikalarından birisi olarak göze çarpmaktadır. Ayrıca, ateş tuğlası ve refrakter kaplama malzemesi üreten Bartın da 1 ve Zonguldak ta ise 2 firma aktif olarak faaliyettedir. Bölgede üretim yapan fabrikaların yıllık tuğla üretim kapasiteleri yaklaşık 74 milyon adettir. Bu üretim kapasitesi ile bölge, tüm Türkiye tuğla üretim kapasitesinin yaklaşık %1,3 lük, Karadeniz Bölgesi nin ise %7,65 lik bir kısmını oluşturmaktadır. Aynı şekilde, beton kiremit üretiminde de bölgenin yaklaşık 12 milyon adetlik üretim kapasitesi bulunmaktadır. Bölge genelindeki tuğla üretimi son yıllar içerisinde çok fazla değişim göstermemiştir ve genel olarak 31 milyon adet civarında üretim yapılmıştır ve 2009 yılları içerisinde pek fazla değişiklik göstermeyen bölge beton kiremit üretimi, 2010 yılında yaklaşık % 72 artmıştır. 18 İlgili firmalar bölge haricinde dışında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Yalova gibi Türkiye nin değişik bölgelerine satış yapmakta ve Çorum, Kayseri, Ankara, Mersin, Bursa, İstanbul ve Konya gibi illerden ise alış yapmaktadırlar. REFRAKTER Bölgede yüksek sıcaklığa dayanıklı tuğla ve refrakter malzemesi üreten üç adet fabrika bulunmaktadır. Bunlardan birisi Bartın da diğer ikisi ise Zonguldak ili içerisinde faaliyet 18 BAKKA, TR81 Düzey-II Bölgesi Yapı Sektörü Analizi, 2011

88 göstermektedir. Refrakter malzeme, genel tanım olarak, yüksek sıcaklıklara ve bu sıcaklıklarda gaz, sıvı ve katı maddelerin fiziksel ve kimyasal etkilerine dayanıklı, metal veya alaşım olmayan malzemedir. Yüksek sıcaklıklara maruz fırın, baca vb. yapıların yapımında veya içinin kaplanmasında sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca yüksek sıcaklığa maruz her türlü yapı elemanında koruyucu kaplama olarak da kullanım alanı bulunmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesinde yüksek sıcaklığa dayanıklı yapı malzemesi üretiminin 1940 lı yıllarda Karabük civarında dolomit yataklarının bulunmasına dayandığı belirtilmektedir (DPT 2008) yılının sonlarında ton/yıl kapasiteye sahip olan refrakter üretimi, 1949 yılında Zonguldak Hisarönü nde kurulan Sümerbank Filyos Ateş Tuğla Sanayi tesisi ile birlikte 1988 yılı itibarı ile kapasitenin ton/yıl a ulaştığı belirtilmektedir (DPT 2008). Alüminasilikat refrakter malzeme üreten Filyos Ateş Tuğlası Sanayii işletmesi bölgenin (ve Türkiye nin) önemli bir üreticisi olarak hizmet vermiştir ve 1997 yılında özelleştirilmiştir. Bölgede halihazırda refrakter tuğlası üretimi yapan üç tesis bulunmaktadır. Firmalardan sağlanan bilgilere göre bölgenin toplam refrakter tuğlası üretim kapasitesi, yaklaşık ton/yıldır. Bölgede Toplam kapasitenin iki firmanın kapasitesini artırmış olmasına rağmen özelleştirme sonrası Filyos ateş tuğlada ürün değişikliğine gidilmesi nedeniyle düştüğü gözlenmektedir. SERAMİK Seramik sanayi, inşaat sektörüne önemli oranda girdi sağlayan bir sanayi dalıdır. Sektörün en önemli iki ürünü ekonomik büyüklüğü ve uluslararası ticarete konu olması nedeniyle kaplama malzemeleri ile sağlık gereçleridir. Batı Karadeniz Bölgesinde seramik sektöründe faaliyet gösteren iki büyük aktör bulunmaktadır: Çanakçılar ve Bartın Seramik. Söz konusu işletmeler Türkiye toplam kapasitesinin %7.3 oluşturmaktadırlar. Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu ve Türkî Cumhuriyetler başta olmak üzere pek çok ülkeye ürün ihraç eden firmalar, bölge genelinde yaklaşık olarak 700 kişiye istihdam olanağı sağlamaktadırlar. CAM SEKTÖRÜ Cam sektörü ürünleriyle inşaat, otomotiv, beyaz eşya, gıda, içki, meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya, boru, elektrik ve elektronik gibi birçok sektöre ve ev kesimine girdi veren temel sanayi alanlarından biridir. Önemli hammadde rezervlerine sahip olmasına rağmen bölgede cam üretim sektörü bir gelişme gösterememiştir. Yakın geçmişte Batı Karadeniz bölgesi için hedef yurtdışı pazarlar

89 arasında yer alan ülkelerde (Rusya, Bulgaristan, Gürcistan, Ukrayna) cam üretim tesislerinin kurulması veya kapasiteler ile ürün çeşitlerinin artırılması sektörün bölgede gelişme potansiyelini sınırlandırmaktadır. Bölgede cam sektörünün ihtiyaç duyduğu temel hammaddeler açısından önemli bir rezerv bulunmasına rağmen sadece Bartın Kurucaşile de silis kumu üretimi için bir adet ocak ve hazırlama tesisi işletilmektedir. Kurucaşile ilçesi Başköy mevkiinde Şişecam grubuna bağlı Cam İş Madencilik A.Ş. tarafından işletilen silis kumu üretim ve hazırlama tesisinde üretim kapasitesi 250 bin ton/yıl olup, toplam 42 kişilik istihdam bulunmaktadır. Üretilen silis kumu cam üretim sanayisinde düzcam kumu olarak değerlendirilmektedir. Zonguldak ilinde en önemli endüstriyel hammadde kaynakları arasında dolomit, kuvarsit ve kuvars kumu bulunmaktadır. Başlıca kuvars kumu yatakları Merkez ilçe Kokurdan, Uzungüney ve Virancık yatakları ile Ereğli-Kirencik Köyü yataklarıdır. Karabük ilinde önemli endüstriyel hammadde kaynakları arasında dolomit, kuvarsit feldspat yer almaktadır. Endüstriyel hammadde yatakları Eskipazar, Eflani ve Merkez ilçede yoğunlaşmaktadır. Eskipazar ilçesinde dolomit, Eflani ilçesinde kuvarsit yatakları bulunmaktadır. Merkez ilçede de feldspat ve dolomit yatakları yer almaktadır. Temel cam ürünlerine (düzcam vb.) kara ve denizyolu ile ekonomik ulaşım potansiyelinin varlığı bölgede cam işleme sektörünün gelişmesi için fırsat oluşturmaktadır. MERMER Doğal taş sektörü, son dönemde yeni üreticilerin de pazara girmesiyle ivme kazanan; hem ülkemiz hem de dünya ticareti için önem arz eden sektörler arasındadır. Bölgede yalnızca Karabük ilinde önemli mermer yatakları bulunmaktadır. Karabük te mermer oluşumları özellikle Eskipazar ilçesinde yoğunlaşmış durumdadır.

90 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Konut talebinin sürekli olması Termik santrallerden elde edilen külün kalitesindeki dalgalanmalar Başta limanlar olmak üzere ulaşım bağlantılarının iyileştirilmesi Yakın zamanda yurtiçi ve yurtdışındaki yakın bölgelerde cam üretimine dönük yatırım yapılmış olması Bölgede hazır betona talep olması Alçı plakası üretiminde kullanılan dayanıklı kartonun üretilmiyor olması Bölgedeki projelerin doğuracağı talep Hali hazırda çimento ihracatı yapılıyor olması Agrega ve mermer (doğal taş) sektörlerinde kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü Yakın coğrafyada yer alan ve dünya ortalamasının üzerinde büyüyen ülkelerin varlığı Bölgede kraft kâğıt üreten bir tesisin olması İşletmelerin rekabetçi olmaması Otomotiv camı, kaplamalı cam, enerji camı gibi katma değeri yüksek ürünlere yönelik talep artışı Sentetik alçı taşı üretimi yapan tesislerin olması Enerji verimliliği yüksek yatırımların az olması Kentsel dönüşümün yaratacağı talep ve büyümeye devam eden iç pazar

91 Bölgede birisi entegre tesis niteliği taşıyan 3 adet çimento fabrikası bulunması ve bunlarda cüruflu çimento üretiminin yapılıyor olması Liman kapasitelerinin yetersiz olması Yenilikçi üretimi tetikleyecek / geliştirecek talebin artması Ateş tuğlası, refrakter kaplama malzemesi, tuğla, beton kiremit üretimi yapan işletmelerin bulunması İşletmelerin olması kurumsallaşmamış Bölgede refrakter malzemelerin hammaddesi olan dolomitin ve cam hammaddesi olan silis kumunun olması TTK kömürünün pahalı olması Bartın Seramik ve Çanakçılar Seramik gibi görece kurumsallaşmış firmaların olması Tuğla ve kiremit üretim sürecinde kullanılan katkı maddelerinin büyük oranda ithal ediliyor olması Cam hammaddesi olan silis kumunun olması Teknoloji odaklı değil üretim / kapasite odaklı yapılanma

92 TARIM BİTKİSEL ÜRETİM Bölge, tarım konusunda Türkiye nin önde gelen bölgelerinden olmasa da, çeşitli potansiyeller barındırmaktadır. Bölge genelinde, engebeli arazi yapısına bağlı olarak kısıtlı bir alanda tarım yapılabilmektedir. Tarım potansiyeli olan ilçelerin ortak sorunu, parçalı ve dağınık arazi yapısıdır. Topografik yapının yanı sıra tarım alanlarının parçalı olmasının bir diğer nedeni de miras yoluyla parçalanmadır. Bölgenin 2012 yılı toplam arazi varlığı Türkiye genelinin % 1 lik dilimini oluşturmaktadır. Bölge genelinde toplam alanın % 61 ini tarla alanı, %15 ini nadas alanı, %4 ünü sebze bahçeleri, % 22 sini ise meyve bahçeleri oluşturmaktadır. Bölgede en fazla tarım alanına sahip il Bartın dır. En çok nadasa bırakılmış arazi Karabük te bulunurken en fazla meyve alanı Zonguldak ta bulunmaktadır. 19 ZONGULDAK Zonguldak çok engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlin % 56 sı dağlarla, % 31 i platolarla ve 13 ü ovalarla kaplıdır. Tarım arazisi niteliği gösteren alan ise %28 lik bir orana sahiptir. Grafik.15: Zonguldak İli Arazi Varlığı 1% 2% 69% 28% Tarım Arazisi Orman Fundalık Mer a Arazisi Tarım Dışı Alan Kaynak: Zonguldak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, TÜİK, 2012

93 Bitkisel üretim; tahıl, meyvecilik ve son yıllarda sebzecilik üzerinde yoğunlaşmaktadır. İlde üretilen tahıllara bakıldığında, en geniş ekiliş alanına sahip ürünün mısır olduğu görülmektedir. Buğday ise mısırdan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Üretim miktarının en fazla olduğu ürün buğday olarak görülmektedir. En fazla verim sağlanan ürün ise yoncadır. 20 İlde meyve üretiminde öne çıkan ürün fındıktır. Özellikle Alaplı ilçesi fındık üretiminde büyük paya sahiptir. 21 Üretim alanı ve üretim miktarında fındık ilk sırada yer alırken, en verimli ürünün elma olduğu görülmektedir. Fındık ve çilek yetiştiriciliğinin tamamına yakını Ereğli ve Alaplı İlçelerinde yapılmaktadır. Yine bölgeye has bir çeşit olan Osmanlı Çileğinin yetiştiriciliği de bu bölgede yoğunlaşmaktadır. Ceviz, elma, armut, erik ve kiraz yetiştiriciliği en fazla Çaycuma, Devrek, Gökçebey ilçelerinde yapılmaktadır. Ceviz, bölge için önem arz eden bir meyve çeşididir. Bölge, kivi meyvesinin yetiştirilmesi için gerekli olan iklim şartları göz önüne alındığında potansiyel arz etmektedir. 22 Sebzecilik faaliyetlerinde en çok fasulye, lahana ve ıspanak yetiştirildiği görülmektedir. 23 Ekilen ürünlerden elde edilen verim bağlamında ise domatesin ön plana çıktığı görülmektedir. ORGANİK ÜRETİM- YÖRESEL ÜRÜNLER Kdz. Ereğli ve Alaplı ilçelerinde yaklaşık 1212 çiftçi 38600ha alanda organik tarım yapmaktadır. Bunun yanında Gökçebey; Bodaç, Namazgâh- Hacı Musa hattı, Devrek; Dirgine Vadisi ve Ereğli Gülüç Vadisi organik tarım için uygun alanlar oluşturacağı tahmin edilmektedir. İlde organik tarım potansiyeli olan ürünler arasında başta fındık olmak üzere elma,ceviz,kestane, kivi ve hayvansal üretim kolu olarak da arıcılık yer almaktadır. Sayılan ürünlerin yanı sıra Ereğli ve Alaplı İlçelerinin iklim ve toprak özellikleri, kilosu euro arasında alıcı bulunan trüf mantarı için uygundur. 20 Zonguldak ta Yetiştirilen Tahıllar EK-10 olarak verilmektedir. 21 BAKKA, İl ve İlçe Analizleri, Zonguldak ta Yetiştirilen Meyveler EK-11 olarak verilmektedir. 23 Zonguldak ta Yetiştirilen Sebzeler EK-12 olarak verilmektedir.

94 KARABÜK Karabük, genel olarak dağlık bir arazi yapısına sahip, büyük ova ve düzlüklerin nispeten az olduğu bir ildir. Tarım arazileri Grafik 16 de de görüldüğü gibi toplam arazi varlığının %22 sini oluşturan ha lık alandır. Grafik.16: Karabük İli Arazi Varlığı 4% 5% 69% 22% Tarım Arazisi Orman Fundalık Mer a Arazisi Tarım Dışı Alan Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlin engebeli topografyaya sahip olması ekimi yapılabilen alanların çok az bir bölümünün sulanmasına imkân vermektedir. Sulanan arazilerin az olması ilde kuru tarım sistemini hâkim kılmıştır. İlde tahıllardan en çok buğday ve arpa yetiştirilmektedir. Üretilen en verimli ürünse yoncadır. 24 İlde yetiştirilen başlıca sebzeler, fasulye, domates, patates ve lahanadır. Üretimden elde edilen verime bakıldığında ise en verimli ürünün domates olduğu görülmektedir. Maniye olarak adlandırılan yerli domates ilin özellikli tarım ürünlerindendir. 25 İlde yetiştirilen meyveler ise ceviz, üzüm elmadır. 26 İlde özellikle çavuş üzümü olarak adlandırılan sofralık üzüm türü ilin özgün değerlerindendir. Safranbolu ve Karabük Merkez İlçenin hemen hemen bütün köylerinde çavuş üzümü yetiştiriciliği yüzyıllardır yapılmaktadır. Bugün itibariyle 1440 da. bağ alanı mevcuttur. Üzümlerin büyük çoğunluğu sofralık olarak pazarlanmakta, satılamayan ürünler yine yörede aranan ürünler arasına giren sirke ve pekmez olarak değerlendirilmektedir. 24 Karabük te Yetiştirilen Tahıllar EK-13 olarak verilmektedir. 25 Karabük te Yetiştirilen Sebzeler EK-14 olarak verilmektedir. 26 Karabük te Yetiştirilen Meyveler EK-15 olarak verilmektedir.

95 İl genelinde sulanabilir arazilerin az oluşu sebebiyle mevcut sulu arazilerin en verimli şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu amaçla örtü altı yetiştiriciliğine büyük önem verilmiş örtü altı ekim alanları arttırılmıştır. Örtü altı üretimde en çok üretilen ürünler Tablo.11 de sıralanmıştır. En çok marul, domates, hıyar, ıspanak üretilmekte olup en fazla verim sağlanan ürünse domatestir. Tablo.11: Örtü Altı Üretim Ürün Alan (da) Verim (kg/da) Üretim (ton) Marul(Göbekli) Domates Hıyar Marul(Kıvırcık) Ispanak Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 ORGANİK ÜRETİM- YÖRESEL ÜRÜNLER İlde toplam 5 üretici 100 kovanda organik bal üretim faaliyeti yürütmektedir. 'Safranbolu safranı'' olarak coğrafi işaret alınan safran bitkisi, ekonomik değer çok yüksek bir bitki olarak ön plana çıkmaktadır. Özellikle ilaç ve gıda endüstrisinde çok geniş kullanım alanı bulunmakta olan safran yetiştiriciliği ve pazarlanması konusuna Karabük İlinin ayrıca önem vermesi gerekmektedir. BARTIN Batı Karadeniz Bölgesinde engebeli bir coğrafi kesimde yer alan Bartın ilinin büyük bir bölümünü yükseltiler meydana getirmektedir. İlin %29 luk bölümünü tarım arazileri oluşturmaktadır.

96 Grafik.17: Bartın İli Arazi Varlığı 1% 6% 29% 64% Tarım Arazisi Orman Fundalık Mer a Arazisi Tarım Dışı Alan Kaynak: Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlde sebze üretimi daha çok iç tüketime yönelik yapılmaktadır. Son yıllarda örtü altı yetiştiriciliğin yaygınlaşması ile ticari anlamda yapılan üretim artmaktadır. İl genelinde sebzeler içerisinde en fazla yetiştiriciliği yapılan sebze domates olup bunu sırasıyla hıyar, lahana, biber ve fasulye izlemektedir.. 27 İl genelindeki meyve alanları dağınık bir yapı arz etmekle birlikte, fındık ve son yıllarda gelişmekte olan ceviz bahçeleri haricinde bahçe sayıları oldukça düşük bir düzeydedir. İlde en çok üretilen meyve çeşidi fındıktır. Fındık üretimini ceviz ve elma izlemektedir. 28 İlde örtü altı üretim de son yıllarda önem kazanmıştır. Bu kapsamda en çok merkez ilçeye bağlı köyler olmak üzere, Amasra, Kurucaşile ve Ulus ilçelerinin köylerinde de örtü altı tarım faaliyetleri sürdürülmektedir. İlde toplam 4490 örtü altı işletmesi mevcuttur. Tablo.12: Bartın Örtü Altı Üretim İlçe Adı KÖY SAYISI İŞLETME SAYISI TOPLAM (Da) Merkez Amasra Kurucaşile Ulus Toplam Kaynak: Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Bartın da Yetiştirilen Sebzeler EK-16 olarak verilmektedir. 28 Bartın da Yetiştirilen Meyveler EK-17 olarak verilmektedir.

97 HAYVANSAL ÜRETİM Bölge genelinde bitkisel üretimde olduğu gibi hayvansal üretimde de coğrafi ve yerel şartlardan doğan kısıtlar söz konusudur. Bölgede en çok kanatlı hayvan bulunmaktadır. Kanatlı hayvan yetiştiriciliği son yıllarda önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle 2000 yılından itibaren broiler yetiştiriciliğinde önemli bir artış olmuştur. Büyük şirketlerle yapılan sözleşmeli çiftçilik modeli broiler yetiştiriciliği önemli bir istihdam alanı ve gelir kaynağı oluşturmuştur. Zonguldak ın ilçeleri olan Gökçebey, Devrek, Çaycuma ekseni ile Karabük ün ilçeleri olan Safranbolu ve Eskipazar da kanatlı hayvan yetiştiriciliği gelişmiştir. Eflani de ise hindi yetiştiriciliği mevcuttur. 29 Sahip olunan potansiyeller ve Ankara-İstanbul arası konumu göz önünde bulundurularak bölgede kanatlı hayvan yetiştiriciliği desteklenmeli, daha fazla katma değer elde edilebilmesi için organik tavuk/hindi üretimine başlanmalıdır. İkinci sırada büyükbaş hayvan varlığı gelmektedir. Kanatlı ve büyükbaş hayvan varlığı dağılımı sırasıyla Zonguldak, Bartın ve Karabük şeklindedir. Tablo.13: İllere Göre Hayvan Varlığı Dağılımları Büyükbaş Küçük Baş Kanatlı Arı Zonguldak Karabük Bartın TR Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri, 2012 Batı Karadeniz Bölgesi nde en çok üretimi gerçekleştirilen hayvansal ürün süttür. Süt haricinde yumurta, kırmızı et ve deri üretilen diğer hayvansal ürünlerdir. Çaycuma ilçesi ve Bartın ilinde süt ve süt ürünleri üretimi yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. Ancak ilçelerin temel eksiği yeterli sayı ve kapasitede soğuk hava deposuna sahip olunmamasıdır. Soğuk hava depolarının az ve yetersiz olması ürünlerin ömrünü kısaltmakta, pazarlanma süreçlerini olumsuz etkilemektedir. Bölgede, Zonguldak ve Bartın illerinde balıkçılık faaliyetleri nispeten gelişmiştir. Bölgede su ürünlerinin % 99 u denizden karşılanmaktadır, mevcut tatlı su potansiyelinin kullanımı ise yeterli değildir. Tablo.14 te görüldüğü üzere ilde yaklaşık 5000 balıkçı bulunmaktadır. Bartın da ise yaklaşık 1800 balıkçı faaliyet göstermektedir. Zonguldak ve Bartın illerinde su ürünleri açısından potansiyel bulunmasına rağmen sektör altyapı ve üst yapı eksiklikleri nedeniyle gıda güvenliği ve pazarlama konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Bu sıkıntıların 29 BAKKA, İl ve İlçe Analizleri, 2013

98 başında balıkçı barınaklarındaki üstyapıların (soğuk hava deposu, tasnif alanı, vb.) yetersiz olması, balıkçı teknelerinin standartlara uygun olmaması ve balık işleme tesisinin bulunmaması gelmektedir. Balıkçılığın bir diğer sorunu ise kirliliktir: Son yıllarda önlem alınmaya başlansa da kanalizasyon atıklarının direkt olarak denize boşaltılması ve endüstriyel kirlilik denizdeki canlılara zarar vermektedir. Karadeniz de 200 metrenin altındaki derinliklerde oksijen olmaması ve hidrojen sülfit yoğunluğunun çok yüksek oluşu nedeniyle deniz yaşamı gelişememektedir. Bu durum kıyı temizliğinin önemini daha da arttırmaktadır. Kıyı sularının bozulması balık stoku üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Tablo.14:Balıkçılık Kıyı Yapısı Bulunan İllerde ve İç Sularda TKİB Tarafından Ruhsatlandırılmış Balıkçı Gemisi ve Gerçek Kişiler Balıkçı Gemisi (adet) Barınak Sayısı*(adet) Balıkçı Gemisi/Balıkçılık Kıyı Yapısı Balıkçı (gerçek kişi) Zonguldak Bartın Balıkçı / Balıkçılık Kıyı Yapısı Kaynak: DLH, 2011 Bölge, zengin florası ile arıcılık faaliyetleri için uygun koşullar sağlamaktadır. Hali hazırda Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğünce Bartın, Karabük ve Ereğli de bal ormanları oluşturulmaktadır. Mevcut bal ormanlarının yanı sıra her sene 50 hektarlık bir alanda bal ormanı çalışmasının yapılması kurumun faaliyetleri arasında yer almaktadır. Zonguldak ili %52 lik orman örtüsü, 60 bin kovan varlığı ve 600 ton civarında bal üretimi ile birçok ilden ileridir. Mevcut bitki örtüsü içerisinde bulunan defne, ıhlamur, böğürtlen, ormangülü, meşe, akasya ve yoğun miktardaki kestane ağacının varlığı sayesinde üretilen balın Türkiye genelinde üretilen ballar içerisinde antibiyotik ve antioksidan özelliği yönünden en değerli bal olduğu tespit edilmiştir. 30 Ana arı, arı sütü, polen, propolis üretimi ile Türkiye de ilk defa 2013 yılında arı zehri üretiminin yapıldığı bölgede özellikle Devrek- Ereğli İlçeleri arasında yer alan köyler ve Alaplı ilçesi arıcılık ve organik bal üretiminin en verimli yapılabileceği alanlardır. Arı yetiştiricilerinin bilinçlendirilmesi için kurulmuş olan Uygulamalı Eğitim Merkezi nin bulunduğu ilde herhangi bir bal dolum ve paketleme tesisinin olmaması ise önemli bir sorundur. 30 Zonguldak Arı Yetiştiricileri Birliği, 2013

99 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Gerek tatlı su balıkçılığı gerekse deniz ürünleri açısından önemli bir potansiyel mevcut olması Yem bitkilerinin üretimine uygun arazi ve iklimin bulunması Parçalı ve dağınık arazi yapısı Bölge özelliklerine göre üretimi yapılacak bitki deseninin tespit edilememesi Erozyon problemi Balıkçılık konusunda prosedürün çokluğu nedeniyle balıkçılığın gelişememesi Defne, mantar, safran gibi farklı ve katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilebiliyor olması Kalite ve standardizasyonun yetersiz olması Kredi faizlerinin yüksekliği Dağ sıraları arasında kalan ve mikroklima özelliğine sahip çok sayıda bölgenin varlığı Balık işleme tesisinin bulunmaması Hayvancılıkta uygun bakım ve besleme kurallarının bilinmemesi İlin arazi yapısı ve Arazi-i Fehmiye Kanunu nedeniyle Kadastro çalışmaları tamamlanamaması Su kaynaklarının kullanımında yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar Balıkçı teknelerinin standartlara uygun olmaması

100 Ürün işleme tesislerinin yetersizliği Balıkçı barınaklarındaki üstyapıların (soğuk hava deposu, tasnif alanı, vb.) yetersiz olması Kadastro çalışmalarının tamamlanmamasından dolayı mera ıslah çalışmalarının istenilen düzeyde olmaması Sertifikalı tohum kullanımında yetersizlik Çevre kirliliği

101 1.2. DIŞ TİCARET İTHALAT Batı Karadeniz Bölgesi ülke ithalatının yaklaşık %1 ini gerçekleştirmektedir yılından 2012 yılına kadar geçen 10 yıllık süreçte bölge payı %0,74 ila %1,35 arasında değişmiştir. Bölgede en fazla ithalatı Zonguldak İli gerçekleştirmektedir yılına kadar bölge ithalatının yaklaşık %90 lık kısmını tek başına yapan il, her sene payının bir kısmını Karabük İline aktarmış ve 2012 yılı itibariyle bölgede gerçekleştirilen 1 Milyon 754 Bin ABD Doları ihracatın yaklaşık %72 si gerçekleştirmiştir. Zonguldak ilinde 2011 yılı verilerine göre 93 adet ithalatçı firma bulunmaktadır. İthalatçı firma başına 16 Milyon 538 Bin ABD Doları ithalat yapılmıştır. Yine aynı dönemde kişi başına ithalat ise ABD Doları dır. Karabük İli 2002 yıllarında 18 Bin 720 ABD Doları olan ithalatını 2012 yılı itibariyle 482 Bin 827 ABD Doları seviyesine çıkartmış ve %4 olan bölge payını da %27 civarına yükseltmiştir. Karabük İlinde 2011 yılı verilerine göre 26 adet kayıtlı ithalatçı firma bulunmaktadır. İthalatçı firma başına 16 Milyon ABD Doları ithalat yapılmıştır. Kişi başına ithalat ise ABD Doları dır. Bartın İlinin ithalattaki bölge payı 10 yıllık süreç içerisinde neredeyse hiç değişmemiş ve %1 lik seviyesini korumuştur. Bartın İlinde 2011 yılı verileri incelendiğinde 20 adet ithalatçı firma bulunduğu görünmektedir. İthalatçı firma başına 742 Bin ABD Doları ithalat yapılmıştır. Kişi başına ithalat ise 79 ABD Doları seviyesindedir. Bölge genelinde ithal edilen ürünlerin sektörel dağılımları incelendiğinde yaklaşık %63 lük payıyla en fazla madencilik ve taş ocaklığı sektöründe ürün ithal edildiği görünmektedir. İlgili sektörü %30,61 lik payı ile imalat sektörü ve %6 lık payıyla toptan ve perakende ticaret takip etmiştir. Grafik.18. Batı Karadeniz Bölgesinde İthal Edilen Ürünlerin Dağılımı 5,95% 0,21% 0,00% Madencilik ve taşocakçılığı 30,61% 63,23% İmalat Toptan ve perakende ticaret Tarım ve ormancılık Kaynak: TÜİK, 2011 Yılı Ekonomik Faaliyetlere Göre İthalat

102 İHRACAT Batı Karadeniz Bölgesinin ülke ihracatındaki payı 2012 yılı itibariyle %0,33 seviyesindedir. Son on yıllık süreç incelendiğinde bu oranın %0,12 ila %0,5 arasında değiştiği görülmektedir yılından sonra ülke ihracatındaki genel artışa paralel olarak bölge ihracatı da artmıştır. Hatta bölge ihracatı ülke ihracatından daha fazla büyümüş ve 2010 yılına kadar bölgenin payı oransal olarak her yıl artmıştır yılında ekonomik krizin etkisiyle bölge ihracatı azalmış ancak 2011 yılında yükselmiş ve rekor kırarak toplam 680 Milyon ABD Doları seviyesine çıkmıştır yılında ise tekrar 500 Milyon ABD Doları seviyesine inmiştir yılı verilerine göre bölgede faaliyet gösteren 100 adet ihracatçı firma bulunmaktadır. İllerin potansiyellerine göre ihracatçı firma başına düşen ihracat tutarı değişmekle birlikte 2011 yılı için bölgede bu tutar 6 Milyon 800 Bin ABD Doları dır. Kişi başına düşen ihracat ise 667 ABD Doları dır. Bu ortalama ile bölge, 26 düzey 2 bölgesi arasında 13. sırada yer almaktadır. Bölgelerin ihracat tutarlarına göre sıralamasına bakıldığında Batı Karadeniz Bölgesi 26 Düzey 2 Bölgesi arasında 2012 yılı itibariyle 19. sırada bulunmaktadır. Bölgenin son beş yıllık performansı dikkate alındığında on yedinci, on sekizinci ve on dokuzuncu sıralarda yer aldığı görünmektedir. Bölgenin ihracatına yön veren il Zonguldak tır. Grafikte görüldüğü üzere 2009 yılına kadar bölge ihracatı Zonguldak ilinin ihracatına paralel şekilde bir performans sergilemiştir. Son yıllarda ise Karabük İlinin yükselen performansıyla birlikte bölge ihracatı da farklı bir eğim kazanmıştır yılı verilerine göre Karabük İli bölge ihracatını %33 lük kısmını oluşturmaktadır. Bartın İlinin bölge payı yıllar itibariyle değişse de genellikle %3 seviyesinde kalmıştır. Grafik.19: Batı Karadeniz Bölgesinin Yılları Arası İhracatta Ülke Payı 0,60% 0,50% 0,40% 0,30% 0,20% 0,10% 0,00% Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( )

103 Bölge ihracatına yön veren sektörler incelendiğinde Zonguldak ve Karabük İllerinin de ihracatına yön veren çelik sektörünün baskın olduğu anlaşılmaktadır yılında bölge ihracatının yaklaşık %70 ini çelik ihracatı oluşturmaktadır. Bu sektörü %9 luk payı ile çimento cam seramik ve toprak ürünleri sektörü takip etmektedir. Diğer sektörlerin payları nispeten daha az yer kaplamaktadır yılı incelendiğinde sıralamada ciddi bir değişiklik olmadığı ancak çelik sektörünün ihracat payının yaklaşık %79 seviyesinde olduğu görünmektedir. Grafik.20: Bölgenin İhracatında Öne Çıkan Sektörler (2012) 70% 9% 4% 4% 3% 2% 2% 2% 4% 1% 1% 1% Çelik Çimento Cam Seramik Ve Toprak Ürünleri Makine Ve Aksamları Kimyevi Maddeler Ve Mamulleri İklimlendirme Sanayii Hazırgiyim Ve Konfeksiyon 1% Demir Ve Demir Dışı Metaller Savunma Ve Havacılık Sanayii Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012) Bölge ihracatında en fazla söz sahibi olan ülke toplam ihracat içerisinde %13 lük payıyla Romanya dır. Romanya yı Birleşik Devlet ve Fas takip etmiştir. İlgili dönemde bölgeden 137 farklı ülkeye ihracat yapılmıştır. İhracat yapılan ilk on ülkenin payı, bölge ihracatının %58 ine denk gelmektedir yılında da bölgeden en fazla ihracat yapılan ülke Romanya olmuştur. Romanya yı Fas ve İtalya takip etmiştir.( TİM, İller Bazında Sektör Rakamları, 2012) 31 ZONGULDAK Zonguldak, bölgede en fazla ihracat yapan ildir yılı itibariyle kendi rekorunu kıran il, takip eden yıllarda aynı performansı sergileyememiş ve düşüşler yaşamıştır yılı itibariyle yaklaşık 320 Milyon ABD Doları seviyesinde ihracat gerçekleştirerek bölge ihracatının %68 ini oluşturmuştur. Zonguldak İlinde 2011 yılı verilerine göre 61 adet kayıtlı ihracatçı firma bulunmaktadır. İhracatçı firma başına yaklaşık 7 Milyon 500 Bin ABD Doları ihracat yapılmaktadır. Kişi başına düşen 711 ABD Doları ihracat ortalamasıyla il, Türkiye deki iller sıralamasında 24. sırada bulunmaktadır. 31 Batı Karadeniz Bölgesinden En Fazla İhracat yapılan İlk 10 Ülke tablosu EK-18 olarak verilmektedir.

104 Grafik.21: Zonguldak İlinin Yılları Arası İhracatı ($) Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Zonguldak İlinin ihracatında baskın olan sektör çelik sektörüdür. Çelik ürünleri ihracatı ilin ihracatının yaklaşık %60 lık kısmına denk gelmektedir. Çelik sektörünü, %15 lik payıyla çimento cam seramik ve toprak ürünleri takip etmektedir. İlk beş sektörün ilin ihracatındaki toplam payı %91 nin üzerindedir.( TİM, İller Bazında Sektör Rakamları, 2012) 32 Zonguldak tan dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapılmaktadır yılı verilerine göre 108 farklı ülkeye ürün satılmıştır. Bu ülkeler içinde %22 lik payla en fazla ihracat yapılan Romanya dır. Romanya yı, %16 lık payla Birleşik Devletler takip etmiştir. Kanada, Almanya ve Birleşik Krallık ihracat yapılan diğer ülkelerdir. İlk beş ülkenin ihracat payı %53 tür. 33 KARABÜK Karabük ün ihracatında son yıllarda ciddi yükselişler olmuştur. İlin ihracatı 2000 yılında 10 Milyon ABD Doları seviyesinde bulunurken 2011 yılında rekor kırarak 224 Milyon ABD Doları seviyesine çıkmıştır. İlin bölge payı yılları itibariyle %33 seviyesinde bulunmaktadır. Karabük İlinde 2011 yılı verilerine göre 25 adet kayıtlı ihracatçı firma bulunmaktadır. İhracatçı firma başına yaklaşık 9 Milyon 860 Bin ABD Doları ihracat yapılmaktadır. Kişi başına düşen ABD Doları ihracat ortalamasıyla il Türkiye deki iller sıralamasında 17. sırada bulunmaktadır. 32 Zonguldak İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Sektör tablosu EK-19 olarak verilmektedir. 33 TİM, İller Bazında Ülke Rakamları (2012)

105 Grafik.22: Karabük İlinin Yılları Arası İhracatı ($) Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Karabük İlinin ihracatında da Zonguldak İlinde olduğu gibi çelik sektörü baskındır. Çelik sektörünün ilin ihracatındaki payı yaklaşık %89 dur. Çelik sektörünü %5 lik katkısıyla savunma ve havacılık sanayii takip etmektedir. İlk beş sektörün il ihracatındaki toplam payı %98,8 dir.( TİM, İller Bazında Sektör Rakamları, 2012) yılında Karabük ten 104 farklı ülkeye ihracat yapılmıştır. Bu ülkeler arasında il ihracatının yaklaşık %26 sını gerçekleştiren Fas en fazla ihracat yapılan ülke. Fas ı, %9 luk payıyla Yemen takip etmektedir. Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran ilk beşteki diğer ülkelerdir. Bu beş ülkenin ihracat toplamı, il ihracatının %58 ini oluşturmaktadır. 35 BARTIN Bartın bölge illeri içinde en az ihracat yapan ildir. Buna rağmen ilin ihracatı 2000 yılında 2 Milyon ABD Doları seviyesindeyken 2011 yılında ilin kendi rekorunu kırarak 20 Milyon ABD Doları seviyesinin üzerine çıkmıştır. İlin bölge payı genel olarak %3-%4 seviyelerinde bulunmaktadır. Bartın İlinde 2011 yılı verilerine göre 17 adet kayıtlı ihracatçı firma bulunmaktadır. İhracatçı firma başına yaklaşık 1 Milyon 213 Bin ABD Doları ihracat yapılmaktadır. Kişi başına 110 ABD Doları ihracat ortalamasıyla il, Türkiye deki iller sıralamasında 60. sırada bulunmaktadır. 34 Karabük İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Sektör tablosu EK-20olarak verilmektedir. 35 TİM, İller Bazında Ülke Rakamları (2012)

106 Grafik.23. Bartın İlinin Yılları Arası İhracatı ($) Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Bartın İlinin ihracatına yön veren sektörler bölgenin diğer illeri olan Karabük ve Zonguldak İlinden farklıdır. Diğer iki ildeki gibi çok baskın bir sektör bulunmamakla birlikte hazır giyim ve konfeksiyon sektörü %39 luk payı ile ilk sırada bulunmaktadır. Bu sektörü, %20 lik payı ile Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri sektörü takip etmektedir. İlk beş sektörün il ihracatındaki toplam payı yaklaşık %87 dir.( TİM, İller Bazında Sektör Rakamları, 2012) 36 Bartın ilinden 2012 yılında 33 farklı ülkeye ihracat yapılmıştır. Bu ülkeler arasında il ihracatının yaklaşık %55 lik kısmını gerçekleştiren Almanya en fazla ihracat yapılan ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Almanya yı, %11 lik payıyla Türkmenistan takip etmektedir. Türkmenistan ın ardından Irak, Gürcistan ve Azerbaycan gelmektedir. Bartın dan komşu ülkelere yapılan ihracat önemli bir yer tutmaktadır. Söz konuş beş ülkenin ihracat toplamı, ilin ihracatının yaklaşık %79 unu oluşturmaktadır Bartın İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Sektör tablosu EK-21 olarak verilmektedir. 37 TİM, İller Bazında Ülke Rakamları (2012)

107 1.3. BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE YATIRIM ORTAMI Küreselleşmeye bağlı olarak değişen zaman-mekân algısı uyarınca işletmeler tarafından gerçekleştirilen doğrudan sermaye yatırımlarında artış yaşanmaya başlanmıştır. Büyük ve çok uluslu işletmeler tarafından gerçekleştirilen doğrudan yabancı yatırımlar ve ulusal yatırımlarda, yatırımın hayata geçirileceği bölgenin rekabet edebilirlik düzeyinin yüksek olması beklenmektedir. Zira bir bölgenin yatırım amaçlı tercih edilebilmesi için ulaşılabilirlik düzeyinin yüksek olmasının yanı sıra hammadde kaynaklarına yakın olması, lojistik olanaklarının gelişmiş ve beşeri sermayesinin yetkin olması gerekmektedir. Batı Karadeniz Bölgesinin sahip olduğu yatırım ortamı incelenirken bölgeye yapılan kamu yatırımları ile doğrudan yabancı sermaye yatırımları incelenmiş, faaliyet göstermekte olan KOBİ lerin yaşam döngülerinin yanı sıra yatırım olanaklarının iyileştirilebilmesi için giderilmesi gereken darboğazlar tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra sektörlere göre kredi hacimleri bakımından bölge illeri incelenmiş ve mevcut ARGE-yenilikçilik faaliyetleri irdelenmiştir KAMU YATIRIMLARI Ülke nüfusunun %1,34 üne sahip olan bölgede mevcut yatırımlar ülke genelinin %0,7 si düzeyindedir. Kamu yatırımlarının yurt içi dağılımına bakıldığında bölgenin yeterli payı alamadığı görülmektedir. Kamu yatırımlarının nüfusa adil dağılımı esasına göre bölgeye, mevcut yatırımın neredeyse iki katı kadar daha yatırım yapılması gerekmektedir. Bölgede en fazla kamu yatırımı yapılan il Zonguldak olmuştur. ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Sektörler bazında dağılıma bakıldığında yalnızca iki sektörde Türkiye ortalamalarının üzerinde yatırım yapıldığı görülmektedir. Bunlardan ilki madencilik yatırımlarıdır: Ülke genelinde toplam madencilik yatırımları içerisinde bölge yatırımları %5,58 lik bir paya sahiptir. Bu oranın yüksek olmasında bölgenin madencilik sektörünün gelişmiş olmasının payı

108 büyüktür. Taşkömürü maden ocaklarının ilde bulunması nedeniyle bu yatırımdan en fazla pay alan bölge ili Zonguldak olmuştur. Zonguldak ı Bartın ili izlerken Karabük te madencilik sektöründe hiç kamu yatırımı yapılmamıştır. 38 İkinci fazla pay alan sektör %2,16 lık oranla turizm sektörü olmuştur. Turizmden en fazla pay alan bölge ili ise Bartın olurken bu ili Karabük izlemiştir. Bu yatırımlarda Bartın ve Karabük ün turizm sektör gelişmişlikleri ile Amasra ve Safranbolu gibi değerlere sahip olması önemli bir etken olmuştur. Zonguldak ta ise turizm sektöründe hiç kamu yatırımı yapılmamıştır. Bölgede sırasıyla en çok eğitim, diğer kamu hizmetleri, madencilik, tarım, sağlık, enerji, ulaştırma-haberleşme, turizm ve konut yatırımları yapılmıştır. Grafik.24: TR81 Bölgesi Kamu Yatırımlarının Sektörel Dağılımı 20% 7% 7% 4% 2% 1% 6% 27% 26% EĞİTİM DİĞER KAMU HİZMETLERİ MADENCİLİK TARIM SAĞLIK ENERJİ ULAŞTIRMA HABERLEŞME TURİZM KONUT Kaynak: Kalkınma Bakanlığı 2012 Kamu yatırımları tahsisinin yılları arasında dağılımına bakıldığında 2012 yılı itibariyle bölgenin toplam kamu yatırımlarından aldığı pay 2001 yılına göre artmış olmasına rağmen bölge nüfusuna oranla halen daha yeterli seviyede olmadığı görülmektedir yılları arasında kamu yatırım tahsislerinin bölgeye katkısında dalgalı bir seyir görülmektedir. Ülke yatırımları sürekli artan bir seyir izlemekteyken, bölge geneli için istikrarlı bir artış ya da azalıştan söz etmek mümkün değildir. 38 Kamu Yatırımlarının İllere Göre Sektörel Dağılımı EK-22 olarak verilmektedir.

109 Grafik.25: Yılları Kamu Yatırım Tahsislerinin İllere Göre Dağılımı (Cari Fiyatlarla- Bin TL) BARTIN KARABÜK ZONGULDAK Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2012 Bölge, kamu yatırımlarında en fazla payı 2010 yılında almış olup bunu 2006 yılı takip etmektedir. En düşük payı ise 2001, 2002 ve 2003 yıllarında almıştır. Zonguldak, yıllarının tamamında Karabük ve Bartın dan daha fazla pay almıştır. Karabük 2002, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Bartın dan daha az pay alırken diğer yıllarda ise Karabük ün aldığı pay Bartın dan daha fazla olmuştur DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI Türkiye, yatırım ve ticari ilişkilerinin güçlü olduğu yahut potansiyel arz eden ve stratejik olarak ikili ilişkilerinin güçlendirilmesinde fayda gördüğü ülkelerle Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmaları imzalamaktadır. Bugüne kadar 84 ülke ile imzalanmış olan YKTK Anlaşmalarının amacı, taraf ülkeler arasında sermaye ve teknoloji akımını arttırmaktır. İşbu anlaşmalarla hedeflenen yabancı yatırımcı kitlesi; sermayenin yanı sıra know-how, teknoloji, yönetim becerisi ve yeni pazar imkânlarını da beraberinde ülkeye getirebilecek olan gelişmiş ülkelerin doğrudan yabancı sermaye yatırımcılardır. A.T. Kearney Doğrudan Yabancı Yatırımlar Güven Endeksi ne göre Türkiye, 2012 yılında en cazip ülkeler listesinde 13. sırada yer almaktadır. 40 Öyle ki 2012 yılı sonu itibarıyla ülkedeki Türkiye deki uluslararası doğrudan yatırım stok değeri 181 milyar dolara ulaşmıştır Yılları Kamu Yatırım Tahsislerinin İllere Göre Dağılımı EK-23 olarak verilmektedir. 40 T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı

110 2012 yılı yatırımlarının %55 ini imalat, elektrik/gaz ve madenciliğin oluşturduğu sanayi sektörleri, %45 ini ise hizmet sektörlerine yapılan yatırımlar oluşturmaktadır. En fazla UDY girişi sağlayan ülkeler ise İngiltere, Avusturya, Lüksemburg, Hollanda ve Almanya olmuştur (YASED,2013) yılı sonu itibarıyla Türkiye de faaliyette bulunan uluslararası sermayeli şirketten 18 İ bölgede yer almaktadır. Uluslararası sermayeli şirketlerin 9 adedi Zonguldak ta, 6 adedi Karabük te, 3 adedi ise Bartın da faaliyet göstermektedir. Bölgedeki yabancı sermayeli işletmelerin 8 i imalat sanayii sektöründe, 4 ü toptan ve perakende ticaret sektöründe, 3 ü inşaat sektöründe ve 3 ü ana metal sanayinde faaliyet göstermektedir. 42 Grafik.26: Batı Karadeniz Bölgesinde Yabancı Sermayeli Şirketlerin Sektörlere Göre Dağılımı İnşaat 17% Ana Metal Sanayi 17% Toptan- Perakende Ticaret 22% İmalat 44% Kaynak: Ekonomi Bakanlığı, 2013 Bölgede yılları arasında 165 adet Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmiş, 14 adedi iptal edilmiştir. 43 Düzenlenen belgelerin tamamı yerli sermaye yatırımlarıdır. Teşvikler ve uluslararası doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ait veriler incelendiğinde bölgeye yabancı sermaye yatırımlarının çekilmesinin bölgesel öncelikler arasında yer alması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Filyos Limanı ve geri sahasındaki Karma Endüstri Bölgesinin yatırımlara açılması, ulaşım altyapısının iyileştirilmesine yönelik başlatılan ve planlanan gelişmeler ve İstanbul sanayisinin desantralizasyonu bölgeye yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırım girişleri açısından bölgede bir fırsat olarak görülmektedir. 41 UDY YE ilişkin veriler Düzey-2 ve Düzey-3 bazında yayımlanmadığı için bu hususta bölgeye ilişkin bir değerlendirme yapılamamaktadır Tarihi İtibarıyla Türkiye de Faaliyette Bulunan Yabancı Sermayeli Firmalar Listesi, Ekonomi Bakanlığı 43 Ekonomi Bakanlığı, 2013

111 BANKACILIK VE MEVDUAT BİLGİLERİ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ndan alınan verilere göre 2013 yılının ilk yarısıitibari ile Batı Karadeniz Bölgesi nde toplam 129 banka şubesi bulunmaktadır. 44 Ülke genelindeki toplam mevduatın %0,88 i, toplam nakdi kredi hacminin ise ancak %0,84 ü bölge illerinde bulunmaktadır. Bölgedeki tasarruf mevduatı tutarı ise ülke genelindeki toplam tasarruf mevduatının %1,11 ine tekabül etmektedir. İstanbul, Ankara ve İzmir hariç tutulduğunda illerin ortalama toplam mevduat durumlarına göre Zonguldak ortalamanın üzerinde; Karabük ve Bartın ise ortalamanın altındadır. Grafik.27: Toplam Mevduat ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TÜRKİYE (İST. ANL. İZM. HARİÇ) Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 2013 Aynı şekilde 3 büyük şehrin tasarruf mevduatı hariç tutularak hesaplanan ülkenin tasarruf mevduatı ortalaması TL dir. Zonguldak TL ile Türkiye ortalamasının üzerinde, Karabük ve Bartın ın ise sırasıyla TL ve TL ile Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmektedir. Grafik.28: Tasarruf Mevduatı ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TÜRKİYE (İST. ANK. İZM. HARİÇ) Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,

112 Başlı başına bir hüküm olmamakla birlikte ticari kuruluşlar mevduatı, ilin ticari gelişmişlik düzeyi hakkında bilgi sahibi olunmasına yardımcıdır yılı sonu Türkiye Bankalar Birliği verilerine 45 göre bölgedeki illerin ticari kuruluşlar mevduatı Türkiye ortalamasının altındadır. Grafik.29: Ticari Kuruluşlar Mevduatı Zonguldak Karabük Bartın Türkiye Ortlaması (İst. Ank. İzm. hariç) Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, KREDİLER Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2013 yılı ilk altı aylık verilerine 46 göre bölgedeki toplam nakdi krediler TL dir. Bu tutarın %4,09 una tekabül eden TL takipteki alacaklardan oluşmaktadır. Kredi performansında Zonguldak %4,99, Bartın %3,54 ile ülke genelinin altında bir performans sergilerken Karabük ise %2,32 lik oranla ülke geneline yakın bir performans sergilemektedir. 47 Sektörlere göre kredi hacimleri bakımından Zonguldak ve Karabük te ilk üç sırada metal ve işlenmiş maden, toptan ticaret ve komisyonculuk ile inşaat sektörleri yer almaktayken Bartın da toptan ticaret ve komisyonculuk, inşaat ile ziraat ve balıkçılık sektörleri ön plana çıkmaktadır Nakdi Krediler tablosu EK-24 olarak verilmektedir.

113 Seçilmiş sektörel kredilerdeki takip oranlarına göre Zonguldak taki sorunlu krediler denizcilik, tekstil, finansal kuruluşlar, toptan ticaret ve komisyonculuk ile inşaat sektörleri; Karabük te tekstil, ziraat ve balıkçılık, gıda-meşrubat ve tütün, toptan ticaret ve komisyonculuk ile turizm; Bartın da ise metal ve işlenmiş maden, finansal kuruluşlar, toptan ticaret ve komisyonculuk, gıda-meşrubat ve tütün ile ziraat ve balıkçılık sektörlerindedir. 48 Grafik.30: Kredilerin Sektörlere Göre Performansı %60,00 %50,00 %40,00 %30,00 %20,00 %10,00 %0,00 Denizcilik Enerji Finansal Kuruluşla r Gıda, Meşrubat ve Tütün İnşaat Metal ve İşlenmiş Maden Tekstil ve Tekstil Ürünleri Toptan Ticaret ve Komisyon culuk Turizm Ziraat ve Balıkçılık Zonguldak %54,96 %2,02 %17,79 %7,00 %8,91 %4,98 %34,42 %16,35 %4,88 %3,17 Karabük %0,00 %1,00 %1,04 %3,90 %1,07 %0,27 %7,60 %3,70 %2,00 %7,00 Bartın %0,00 %0,46 %18,39 %5,85 %2,10 %19,14 %0,77 %7,37 %0,43 %4,05 Türkiye %8,32 %0,43 %0,28 %3,45 %4,64 %1,67 %4,79 %3,51 %1,60 %3, KOBİ FAALİYETLERİ VE İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ KOBİ LERİN SEKTÖREL DAĞILIMI Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan KOBİ lerin %57,48 i toptan ve perakende ticaret ile ulaştırma ve depolama alanlarında faaliyet göstermektedir. TTK gibi güçlü bir kurumun varlığından ötürü en az sayıda KOBİ nin faaliyet gösterdiği sektör madencilik ve taş ocakçılığıdır. İmalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ sayısı adet olup Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan KOBİ lerin %9,07 sini oluşturmaktadır. 48 Seçilmiş Sektörel Krediler tablosu EK-25 olarak verilmektedir.

114 Grafik.31: KOBİ'lerin Sektörel Dağılımı Madencilik ve Taş ocakçılığı 12% 4% 9% 11% İmalat Diğer Hizmet Faaliyetleri İnşaat 23% 6% Toptan ve perakende ticaret Ulaştırma ve depolama Konaklama ve yiyecek 35% Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri, 2013 Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler Kültür, sanat, eğlence BÖLGE KOBİ LERİNİN SORUNLARI Batı Karadeniz Bölgesinin en temel sorunu girişimcilik oranının yetersiz olmasıdır. Bölgenin tek sektörlü ekonomik yapıya sahip olmasının temelinde de girişimciliğin olmaması yatmaktadır. Bölgenin ülke geneline göre girişim sayısı oranı yalnızca %1 civarındadır. En yüksek girişim sayısına Zonguldak ilinde rastlanırken, en düşük sayıya ise Bartın İli sahiptir. 49 Bölge KOBİ lerinin önemli bir sorunu ayakta kalabilme süreleridir yılında 589 işletme faaliyetlerine son vermiş, 2012 yılında ise bu rakam 486 olmuştur yılı için bölgede kapanan işletme sayısının kurulan işletme sayısına oranı 0,57 olmuştur. Bu oranın 1 in altında olması kurulan işletme sayısının kapanan işletme sayısından fazla olduğunu göstermektedir. 26 Düzey-2 bölgesi içerisinde TR 81 Batı Karadeniz Bölgesin 10. sırada yer almaktadır. (TOBB, Kurulan/Kapanan Şirket İstatistikleri, Aralık ) 50 Yapılan çalıştaylar, anket değerlendirme formları ve mali destek programlarına sunulan başvuru formlarının incelenmesi neticesinde KOBİ lerin öne çıkan sorunları şu şekildedir: Nitelikli işgücü bulmakta yaşanan zorluklar İşletme sermayelerinin yetersiz olması Ulaşım ve lojistik imkânlarının düşük seviyede olması Enerji verimliliği konusunda teknik kapasite eksikliği Üretim süreçlerinin verimliliğinin analiz edilememesi İhracat yapma kabiliyetlerinin yetersiz olması Bölgede profesyonel danışmanlık hizmeti sunacak kurum bulunmaması 49 Batı Karadeniz Bölgesi Girişim Sayıları tablosu EK-26 olarak verilmektedir ve 2012 Yılları Kurulan ve Kapanan İşletme Sayıları tablosu EK-27 olarak verilmektedir.

115 Bölgede yeni yatırım yapılacak arazilerin bulunmasında yaşanan sıkıntılar Bölgede fuar ve kongre merkezinin olmaması veya başka nedenlerle KOBİ lere yönelik ulusal ve uluslararası organizasyonların yapılmaması Katma değeri yüksek ürünlere geçiş yapılmaması ve buna bağlı olarak ürün çeşitliliğinin arttırılamaması Kurumsallaşmanın yeterli seviyede olmaması, bölge KOBİ lerine örnek olabilecek kurumsal işletme sayısının çok az olması Üniversite ile KOBİ ler arasında ortak çalışma platformlarının oluşmaması TEMEL DESTEK MEKANİZMALARI Bölgedeki KOBİ lerin yararlandıkları 4 temel destek mekanizması bulunmaktadır: Kalkınma Ajansı Mali Destek Programları Yatırım Teşvik Sistemi KOSGEB Destekleri TÜBİTAK Destekleri KALKINMA AJANSI MALİ DESTEK PROGRAMLARI Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı KOBİ lere yönelik 2010 yılında bu yana toplam 3 adet Mali Destek Programı yürütmüştür yılında yürütülen mali destek programı kapsamında 41 adet işletme ile sözleşme imzalanmıştır. 37 adet projenin tamamlandığı mali destek programında Ajans tarafından toplam TL mali destek sağlanmıştır yılında yürütülen mali destek programı kapsamında 44 işletme ile sözleşme imzalanmıştır. Mali destek programı kapsamında Ajans tarafından toplam TL mali destek sağlanmıştır yılı itibari ile yürütülmekte olan mali destek programı kapsamında ise 26 işletme destek almaya hak kazanmıştır. Sektörel ve öncelik dağılımına göre Mali Destek Programlarında en fazla destek alan sektör metal ve maden endüstrisi olmuştur. Bu sektörü, 2010 ve 2011 yıllarında makine teçhizat sektörü izlerken, 2013 yılında turizm sektörü izlemiştir.

116 Grafik.32: BAKKA KOBİ Mali Destek Programları Sektör Dağılımları 32% 2010 Proje Sayısı 2011 Proje Sayısı 2013 Proje Sayısı 21% 18% 14% 14% 15% 15% 12% 5% 18% 15% 12% 9% 9% 7% 10% 7% 2% 8% 6% 6% 6% 4% 4% 4% 4% 1% 18% 0% 1% 0% 1% 2% Metal ve maden end. Makine Orman teçhizat ürünleri ve imalatendüstrisi Gıda Turizm Kimya endüstrisi Tekstil İnşaat sanayi Taş ve toprak ürünleri Enerji sektörü Diğer Kaynak: BAKKA Faaliyet Raporu Batı Karadeniz Kalkınma Ajansının belirlediği önceliklere göre destek dağılımına bakıldığında ise, üretim kapasitesinin arttırılması önceliğinin ilk sırayı aldığı, turizm sektöründe çeşitliliğin sağlanması ve hizmet kalitesinin arttırılması önceliğinin ise ikinci sırada yer aldığı görülmektedir. Grafik.33:BAKKA KOBİ Mali Destek Programları Öncelik Dağılımları 74% 82% 66% 7% 11% 3% 0% 1% 6% 9% 14% 17% Üretim kapasitesinin ve verimliliğin arttırılması Kaynak: BAKKA Faaliyet Raporu Ar-Ge ye yönelik yatırımların sağlanması ve yenilikçi ürün üretilmesi Enerji verimliliğinin ve çevreye duyarlı teknoloji kullanımının arttırılması 2010 Yüzde 2011 Yüzde 2013 Yüzde Turizm sektöründe çeşitliliğin, tesis ve hizmet kalitesinin arttırılması

117 YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Batı Karadeniz Bölgesinden yılları arasında Yatırım Teşvik Belgesi alan işletme sayısı 134 tür. Bu işletmeler arasında KOBİ sınıfında olmayan firmalar da bulunmaktadır. Ancak büyük çoğunluğunun KOBİ sınıfında yer aldığı söylenebilir. Aynı dönemde Zonguldak ilinden 68, Karabük ilinden 35 ve Bartın ilinden 31 adet işletme Yatırım Teşvik Belgesi almıştır. Sektörel bazda alınan teşvik belgelerini incelediğimizde 72 işletmenin imalat sanayiinde, 43 işletmenin de hizmet sektöründe faaliyet gösterdiği görülmüştür. TÜBİTAK MALİ DESTEK PROGRAMLARI yılları arasında TÜBİTAK mali destek programlarına başvuru yapan firma sayısı 19 dur. Bu sayı, ülke genelinde başvuru yapan firma sayısının %0,41 ini oluşturmaktadır. Bu firmalardan ERDEMİR ve KARDEMİR haricindekiler KOBİ sınıfında yer almaktadır. Özellikle ERDEMİR ve KARDEMİR etkisi ile bölgede oluşması beklenen makine imalat sektörünün yeterince gelişmemesi ve ar-ge çalışmalarına uzak olunması bu sonucun doğmasında önemli katkı sahibidir. Yine aynı dönemde sunulan toplam proje sayısı toplam 43 adettir. Bu projelerden 13 tanesi ERDEMİR, 6 tanesi de KARDEMİR tarafından sunulmuştur. Bölgeden sunulan proje sayısının ülke geneline oranı %0,44 olup yeterli seviyede değildir. Tablo.15: Başvuru Yapan Firma ve Proje Sayısı ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE TR81 YÜZDE Başvuru Yapan Firma Sayısı Proje Sayısı Kaynak: TÜBİTAK ,41% ,44%

118 AR-GE ve YENİLİKÇİ ÇALIŞMALAR MARKA, PATENT, ENDÜSTRİYEL TASARIM VE FAYDALI MODEL BAŞVURULARI yılları arasında Türk Patent Enstitüsü ne (TPE) yapılan toplam patent başvuru sayısı 59 dur. Tescillenen patent sayısı ise 14 tür. Ülkenin toplam tescillenmiş patentlerinin sadece %0,35 i bölgede bulunmaktadır. Bölge, Düzey-II bölgeleri arasında tescillenmiş patent sayısı sıralamasında 18. sırada yer almaktadır. Yine aynı yıl aralığı için TPE ye yapılan endüstriyel tasarım başvuru sayısı 85 olup, tescillenen endüstriyel tasarım sayısı 71 dir. Bölge, diğer Düzey-II bölgeleri arasında 20. sırada yer almakta ve ülkenin tescillenmiş endüstriyel tasarımlarının %0,10 nu barındırmaktadır. Faydalı model başvuruları açısından 2012 yılsonu itibari ile 58 adet başvuru yapılmış olup 22 adedi tescillenmiştir. Bölge, diğer Düzey-II bölgeleri arasında 22. sırada yer almakta ve ülkenin tescilli faydalı model sayısının %0,13 ünün bulundurmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesinin marka tescili ile ilgili başvuruları 2012 yılsonu itibari ile 2018 adettir. Tescilli marka sayısı ise 963 tür yılsonu itibari ile tescillenen marka sayısı 655 tir. Ülkenin tescillenmiş markalarının %0,24 ü bölgede yer almaktadır İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ İş Geliştirme Merkezleri, bünyesinde barındırdığı işletmelere işletme geliştirme koçluğu, destek ağlarına ulaşım, finans kaynaklarına erişim imkânı, uygun koşullarda iş yeri mekânı, ortak ofis ekipmanı, ofis hizmetleri gibi hizmetler sunarak işletmelerin en kırılgan oldukları ilk yıllarını sağlıklı bir şekilde aşmalarını ve büyümelerini sağlamak amacıyla kurulan ve işletilen, İşletme Kuluçkası veya İşletme Fidanlığı olarak ta adlandırılan merkezlerdir. Bölgede 2 adet İŞGEM bulunmakta olup bunların tamamı Zonguldak ili sınırları içerisindedir. Türkiye genelinde toplam 12 adet olan İŞGEM lerin 2 sinin bölgede olması önemli bir göstergedir. Ancak, 2008 yılından sonra hiç İŞGEM kurulmaması, mevcut İŞGEM lerin göstermiş olduğu performanslar da göz önüne alındığında verimlilik konusunun yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bölgede yer alan İŞGEM lerle ilgili mevcut durumu gösteren tablo aşağıda verilmiştir. 51 Patent, Marka, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım Başvuru Sayıları EK-28 olarak verilmektedir.

119 Tablo.16: Batı Karadeniz Bölgesinde Yer Alan İşletmeler ZONGULDAK İŞGEM Kuruluş Yılı İşlik Sayısı Dolu İşlik Sayısı Mevcut İşletme Sayısı Mevcut İstihdam EREĞLİ İŞGEM Kaynak: KOSGEB 2012 Yılı Faaliyet Raporu 1.4. BATI KARADENİZ BÖLGESİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ Batı Karadeniz Bölgesinde 4 adedi aktif olmak üzere toplam 5 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. Zonguldak Ereğli ve Çaycuma ilçelerinde bulunan Organize Sanayi Bölgelerinde yatırım çalışmaları devam etmektedir. Alaplı İlçesi Organize Sanayi Bölgesi nde ise yer seçimi yapılmış olup, OSB nin faaliyete geçirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Bölgede yer alan diğer OSB ler Karabük ve Bartın Organize Sanayi Bölgeleridir. 52 Harita 4: Bölgede Yer Alan OSB ler Kaynak: Batı Karadeniz Bölgesi Organize Sanayi Bölgeleri Mevcut Durum Analizi, 2011, BAKKA 52 Bölgede Yer Alan OSB ler EK-29 olarak verilmektedir.

120 ZONGULDAK ÇAYCUMA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi, 1991 yılında 125 hektar arazi üzerinde kurulmuştur ve büyüklükleri m² arasında değişen toplam 65 parselden oluşmaktadır. OSB düz bir zemine sahip olduğu için inşaat maliyetleri nispeten düşüktür. OSB de yer alan parsellerin yaklaşık % 49 u üretimde olan firmaları barındırırken, % 14 ünde üretimde olmayan firmalar bulunmaktadır. OSB nin yaklaşık %37 lik dilimi ise boştur. Karayolu bağlantıları tamamlanmış olan OSB, Ankara ya 240 km, İstanbul a 380 km, bölgedeki tek havaalanı olan Zonguldak Havaalanına 12 km uzaklıktadır ve bu anlamda bölgedeki en avantajlı OSB konumundadır. En yakın TCDD istasyonuna uzaklığı ise 3 km dir. Zonguldak ve Bartın Limanlarına km lik eşit uzaklıklarda bulunan OSB, Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapılacak olan Filyos Limanına ise 22 km mesafede bulunmaktadır. Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi nde kanalizasyon, içme ve kullanma suyu, terfi hattı, elektrik, yağmursuyu kanal şebekeleri ile tretuvar ve yol üst kaplaması tamamlanmıştır. OSB Müdürlüğü EPDK dan elektrik dağıtım lisansı almıştır. Su, OSB içerisinde bulunan kuyulardan tedarik edilerek OSB yönetimi tarafından dağıtılmaktadır yılı içerisinde kâğıt ve elektrik sektörlerinde faaliyet göstermekte olan 2 firmanın doğalgaz talebi olmuş ve bu konuda altyapı sağlanmıştır. Bunların yanında, atık su arıtma tesisi konusunda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji başvuruda bulunulmuştur. EREĞLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Ereğli Organize Sanayi Bölgesi 1995 yılında kurulmuştur. Organize Sanayi Bölgesi nde, ve m² lik 4 farklı büyüklükte sanayi alanı planlanmıştır. Firmaların yaklaşık % 25 i üretim yapmakta iken, % 50 lik dilim henüz faaliyete geçmemiştir. OSB deki parsellerin yaklaşık % 25 i ise boştur. Ereğli Organize Sanayi Bölgesi, Ereğli-İstanbul yolunun 5,3. km sinden ayrılan Alaplı yolunun 6,4. km sinde yer almaktadır. OSB Ankara ya karayoluyla 330 km, İstanbul a 280 km mesafededir. TEM Düzce bağlantısına ise yaklaşık 60 km uzaklıktadır. Ereğli ve Alaplı daki liman projeleri dolayısıyla karayolu yanında deniz yolu ulaşımı açısından da uygun bir konumda olan OSB, havayolu ve demir yolu ulaşımı açısından benzer olanaklara sahip değildir. Karasu-Irmak demiryolu hattının tamamlanması ile beraber OSB nin demiryolu bağlantısı da sağlanmış olacaktır. OSB nin kurulu olduğu arazinin kamulaştırma işlemleri sonuçlandırılmıştır. OSB arazisinin yaklaşık büyüklüğü 200 hektar olup söz konusu alan belediye mücavir alanı dışındadır. Bölgede, içme suyu ve kanalizasyon şebekeleri mevcuttur. Enerji dağıtımı EPDK dan

121 alınan lisansla OSB Yönetimi tarafından yapılmaktadır. Doğalgaz sistemi mevcuttur. Herhangi bir altyapı sorunu bulunmayan OSB de katı atık toplanmasına yönelik çöp konteyneri alım işi de tamamlanmıştır. ALAPLI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Alaplı Organize Sanayi Bölgesinin kuruluş çalışmaları 1996 yılında başlamış, 1997 yılında ise yer seçim çalışmaları tamamlanmıştır yılında OSB kuruluş protokolü yeniden düzenlenmiş ve yürürlüğe girmiştir. OSB için seçilen alan, Ereğli Organize Sanayi Bölgesinin batısında yer almakta ve karayoluna 2 km uzaklıkta bulunmaktadır. Toplam alanı ,10 m2 olan OSB nin kamulaştırma çalışmaları tamamlanmıştır. Alaplı OSB elverişli konumu nedeniyle yatırımcıların ilgisini çekmektedir. KARABÜK KARABÜK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Karabük Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkülü 1992 yılında göreve başlamıştır. Çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de katıldığı Yer Seçimi Heyeti 1993 yılında çalışmalarına başlamış, OSB nin kuruluşu Sanayi ve Ticaret Bakanlığının tarih ve 5900 sayılı yazısı ile onaylanmıştır. OSB de yer alan firmaların % 62 si üretimdedir. %1 0 luk dilim ise üretimde değildir. OSB nin yaklaşık % 28 i boş durumdadır. Karabük, TEM Otoyolu- Gerede bağlantısına 80 km uzaklıktadır. Karabük karayolu ile Ankara ya 218 km, İstanbul a 420 km. ve Kocaeli ye 300 km; demiryolu ile Zonguldak iline 126 km mesafede yer almaktadır. OSB demiryolu ile yaklaşık 100 km mesafede bulunan Zonguldak Limanından yararlanmaktadır. OSB nin Bartın limanına mesafesi 70 km dir. OSB ye yaklaşık 70 km mesafede bulunan Filyos Vadisi Projesi nin bitirilmesiyle birlikte Filyos Limanı ndan da yararlanma imkânı bulacak olan OSB, aynı zamanda Yenice yolunun tamamlanması ile de deniz yoluna daha kolay ulaşım sağlayacaktır yılında ihalesi ve yer teslimi yapılan OSB nin aynı tarihte temeli atılmıştır yılında alt yapı inşaatı işleri kapsamında yer alan bölge içi yollar, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, 1500 m3 lük su deposu, yağmur suyu drenajı çalışmaları tamamlanmıştır yılında da bölge içi yol, otopark, tretuvar kaplaması ve muhtelif inşaat işleri sonuçlandırılmıştır.

122 Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü ile 2007 yılında bağlantı anlaşması yapılmıştır. Hali hazırda 1430 MW enerji üretimi yapılmaktadır. OSB alanını genişletmek ve yolla direkt bağlantı sağlayıp daha görünür hale gelmesini sağlamak amacıyla 260 ha alan ilave edilmesi planlanmaktadır. Bu konuda başvurularda bulunulmuş olup, konunun nihai hale getirilmesi beklenmektedir. OSB de açılacak 260 ha nın yaklaşık 110 ha lık kısmında ise Karabük il merkezinde faaliyet gösteren 17 adet haddehane sahibinin bir araya gelerek oluşturdukları KARMET A.Ş. kurulması planlanmaktadır. BARTIN BARTIN ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Bartın Organize Sanayi Bölgesi nin altyapı işlemlerine 1995 tarihinde başlanmış ve altyapı inşaatı 1999 tarihinde tamamlanmıştır. Firmaların % 65 i üretimde olup % 21 lik dilimi üretim yapmamaktadır. OSB nin % 14 ü ise boştur. Limana olan mesafesi ise 26 km dir. OSB, demiryolu bağlantısına ve Zonguldak Havaalanı na da 24 km mesafede bulunmaktadır. Bartın Organize Sanayi Bölgesi İstanbul a 430 km, Ankara ya ise 270 km. mesafededir. OSB de doğalgaz kullanılmaktadır. Su, kanalizasyon, PTT gibi hizmetler ise kolayca sağlanabilmektedir. OSB de tüm sanayi parsellerine toplam 6 trafo dağıtım binası ve 95 adet elektrik direği ile elektrik enerjisi verilmektedir. OSB yönetimi dağıtımcı lisansına sahip olmasına rağmen, maliyetleri arttırmamak adına dağıtımcı işletmeciliği yapmamaktadır sayılı yasa çerçevesinde diğer illere göre % 50 ucuz enerji kullandırılmaktadır. 2 adet pompa istasyonu mevcuttur ve kullanma suyu dağıtımı yapılabilmektedir. Ayrıca ADSL internet bağlantısının altyapısı tamamlanarak sanayicinin kullanımına sunulmuştur. Mevcut OSB nin güneydoğusunda, Ulus ırmağı yatağında bulunan ve büyük kısmı ırmak boşluğu, hazine ve meradan oluşan, yaklaşık 100 Ha. alan OSB nin II. kısım genişletme alanı olarak düşünülmektedir. DSİ ve Bartın İl Özel İdaresi tarafından yapılacak olan sedde çalışmasına müteakip Yer Seçim Çalışmaları sonuçlandırılacaktır.

123

124 2. DEMOGRAFİK VE SOSYOEKONOMİK YAPI Mevcut Durum Analizinin ikinci bölümü olan Demografik Yapı da bölge illerinin nüfus hareketlerine, eğitim ve sağlık olanaklarına, istihdam yapısına, tek sektörlü ekonomik yapının sosyal yaşama olan etkilerine ve kentleşme analizlerine yer verilmiştir. Vizyonu Bağımlı Ekonomik Yapısını Kırmış ve Yaşam Kalitesini Yükseltmiş Bir Bölge Olmak olan Batı Karadeniz Bölge Planında öngörülen kalkınma tek boyutlu değildir: Ekonomik kalkınmanın yanı sıra sosyal kalkınmanın da sağlanması gerekmektedir. Sosyal boyutu düşünülmeden sadece ekonomik kalkınmanın öngörüldüğü örnekler, başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınmanın gereklerinden biri, sosyal olanaklara öncelik vermektir. Bu temel amaç dâhilinde bölgede yaşam kalitesinin arttırılması benimsenmiştir. Bölgenin %48.2 sini oluşturan kırsal nüfusun istihdam olanaklarının çeşitlendirilmesine, kentlilik bilincinin oluşturulup yaşanabilirliğin arttırılmasına, dezavantajlı gruplara yönelik sosyal içermenin sağlanmasına ve istihdam olanaklarının çeşitlendirilmesine yönelik stratejilere altlık oluşturması amacı ile bölgenin sosyal yapısı bu bölümde detaylı olarak incelenmiştir.

125 Harita.5: İllere Göre Nüfus Dağılımları 2013 TÜİK Verilerinden Hazırlanmıştır 2.1. DEMOGRAFİK YAPI Batı Karadeniz Bölgesi'nin nüfusu 2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre kişidir. Buna göre Türkiye nüfusunun %1,34'ü Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşamaktadır. Bölge illeri içerisinde en fazla nüfusa sahip olan il Zonguldak iken en az nüfusa sahip olan il ise Bartın dır. Bölge genelinde kentsel nüfus ile kırsal nüfus birbirine çok yakındır, öyle ki bölgenin kentsel nüfus oranı %51.8 dir. Bartın ve Zonguldak illerinde kırsal alanlarda yaşayan nüfus, kentsel alanlarda yaşayan nüfustan fazladır. Daha önce belde olmaları nedeniyle kır nüfusu içinde sayılan Zonguldak a bağlı Kozlu ve Kilimli beldelerinin 2012 yılı sonunda ilçe statüsü kazanması nedeniyle Zonguldak taki kentsel nüfusun kırsal nüfusa göre artış göstermiş olabileceği düşünülmektedir ancak buna ilişkin resmi veri henüz yayınlanmamıştır.

126 TÜİK verilerine göre kentsel nüfus oranı Türkiye rakamlarına en yakın il Karabük, en uzak il ise Bartın dır. İlçeler bazında ise kentsel nüfus dağılımı bağlamında Ereğli, Safranbolu, Eskipazar ilçeleri ön plana çıkarken, kırsal nüfus bağlamında Ulus, Kurucaşile, Eflani öne çıkmaktadır. 53 Kentsel ve kırsal alanların bütünleşmiş bir yapı sergilemesi nedeniyle, kentlerde çalışan nüfusun kırsal alanlarda yaşama eğilimi göstermesinin bu duruma sebep olduğu düşünülmektedir. Grafik.34: Batı Karadeniz Bölgesi 2012 ADNKS sonucu Kent Kır Toplam Kaynak: TÜİK, 2013 TR81 ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Batı Karadeniz Bölgesi nüfusunun cinsiyete göre dağılımı aşağıdaki haritada gösterilmektedir. Buna göre Türkiye genelinden farklı olarak Karabük ili hariç Batı Karadeniz Bölgesi'nde kadın nüfusun erkek nüfustan fazla olduğu görülmektedir. Türkiye geneli için kadın nüfusun oranı %49,81 iken Batı Karadeniz Bölgesi'nde bu oran %50,39'dur. 53 İlçeler Bazında Kent ve Kır Nüfusları EK-30 olarak verilmektedir.

127 Harita 6: İllere Göre Kadın Erkek Nüfus Dağılımları Batı Karadeniz Bölgesi nüfus artışı ve hareketleri açısından ele alındığında göç veren bir bölge olarak göze çarpmakta ve Türkiye ortalamasının altında bir nüfus artış hızı sergilemektedir. Tablo.17 de döneminde yaşanan nüfus değişimleri görülmektedir yılına ait veri Genel Nüfus Sayımı verisi, 2007 ve sonrasına ait TÜİK 2013 VERİLERİNDEN HAZIRLANMIŞTIR veri ise ADNKS verisidir. Söz konusu dönemde bölgenin idari yapısını değiştiren tek düzenleme (Zonguldak Merkez'de yer alan Kilimli ve Kozlu beldelerinin ilçe olması) 2014 yılında yapılacak olan yerel seçimlerin ardından tam anlamıyla hayata geçecek olduğundan nüfus açısından bu ilçeler tabloya dahil edilmemiştir. Diğer yandan adı geçen ilçelerin, geçmişte belde statüsünde olmaları nedeniyle TÜİK tarafından kırsal nüfus içinde değerlendirilmeleri de bir önceki bölge planında eleştirilen hususlar arasında yer almaktadır dönemi nüfusu incelendiğinde, Türkiye nüfusunda istikrarlı bir artış olduğunu söylemek mümkündür. Bahsi geçen dönemde Türkiye nüfusu kişiden kişiye ulaşmıştır. Ancak yine ilgili dönemde Batı Karadeniz Bölgesi'nin nüfusu kişiden kişiye gerileyerek ülke genelinin tersine bir görünüm çizmiştir. Her ne kadar döneminde yıllık binde 0,09'luk bir artış görülmekteyse de bu oran aynı dönem için Türkiye ortalaması olan binde 8'in oldukça uzağındadır. Nüfustaki bu azalış, Türkiye genelindeki eğilim ile ters bir görüntü arz etmektedir. Türkiye'de yoğun göç veren bölgelerin ülkenin doğusunda olduğu düşünüldüğünde ülkenin batısında olmasına rağmen Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan bu gelişmenin tersine çevrilmesi için ciddi tedbirler alınması gerektiği açıktır. Bölgenin göç veren bir yapı sergilemekte olması kadın-erkek nüfus dağılımını da etkilemektedir: Göç veren bölgelerde kadın sayısının, erkek sayısından fazla olduğu

128 görülmektedir. Zonguldak ve Bartın da kadın nüfusunun daha fazla olması Tablo.17 de de görüldüğü üzere göç veren iller olması ile ilişkilendirilmektedir. Zonguldak il nüfusu döneminde azalmış, Karabük nüfusu neredeyse değişmemiş, Bartın'ın nüfusunda ise bir artış gözlenmiştir. Tablo.17: Batı Karadeniz Bölgesi Dönemi Nüfusu TÜRKİYE TR ZONGULDAK Merkez Alaplı Çaycuma Devrek Ereğli Gökçebey KARABÜK Merkez Eflani Eskipazar Ovacık Safranbolu Yenice BARTIN Merkez Amasra Kurucaşile Ulus Kaynak: TÜİK, 2013 Nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı ve oranları nüfus piramidinde gösterilmektedir. Buna göre bölge 0-14 yaş grubu açısından Türkiye ortalamasının altında bir görünüm sergilemekteyken yaş ile 65 ve üzeri yaş grupları açısından Türkiye ortalamasının üzerinde değerlere sahiptir. Türkiye genelinde yaş grubunun genel nüfusa oranı %67,55 seviyesindeyken Batı Karadeniz Bölgesi'nde bu oran %70,21'dir. Bu haliyle nüfus piramidinin ortaya koyduğu en önemli nokta istihdamda sürdürülebilir bir artışın acil bir ihtiyaç olarak bölge gündeminde bulunması gerektiğidir.

129 0-14 yaş grubunun, çalışabilir yaş grubu olarak kabul edilen yaş grubuna oranı anlamına gelen genç bağımlılığı açısından Batı Karadeniz Bölgesi Türkiye ortalamasının altında bir değere sahiptir. Türkiye genelinde %36,91 olan bu oran bölge genelinde %27,94'tür. 65 ve üzeri yaş grubunun yaş grubuna oranını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı açısından ise bölge ortalaması %14,50 oranı ile Türkiye ortalaması olan %11,12'nin üzerinde bir değere sahiptir. 54 Öte yandan toplam yaş bağımlılık oranı açısından bölge, %42,44 değeri ile Türkiye oranı olan %48,03'ün altında bir değere sahiptir. Genç bağımlılığı ve toplam bağımlılık oranları açısından Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında bölge her ne kadar avantajlı gibi görünse de bölge nüfusunun azalma eğilimi içerisinde olması ve bölgenin göç veren niteliğinin değişmemesinin bu avantajlı durumun nedenleri olduğu değerlendirilmektedir. 55 Grafik 35: Nüfusun Yaş Ve Cinsiyete Göre Dağılımı TÜİK 2013 Verilerinden Hazırlanmıştır 54 Batı Karadeniz Bölgesi Nüfusunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı EK-31 olarak verilmektedir ADNKS'ye Göre TR81 Düzey 2 Batı Karadeniz Bölgesi Yaş Bağımlılık Oranları EK-32 olarak verilmektedir.

130 BATI KARADENİZ BÖLGESİ GÖÇ EĞİLİMLERİ 2012 ADNKS'ye göre Batı Karadeniz Bölgesi'nin diğer düzey 2 bölgeleri ile arasındaki göç ilişkisi Harita.6'da gösterilmektedir. Buna göre 2012 yılı içerisinde kişi Batı Karadeniz Bölgesi'ne göç etmişken kişi ise bölgeden ayrılmıştır. Dolayısıyla bölgenin nüfusu göç yoluyla 3527 kişi azalmıştır. Bölgenin en fazla göç aldığı ilk beş düzey 2 bölgesi sırasıyla TR10 İstanbul, TR42 Doğu Marmara, TR51 Ankara, TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik ile TR82 Kuzey Anadolu olmuştur. Bölgenin verdiği göç açısından da bu sıralama değişmemektedir. İstanbul ve Ankara göç verilen iller sıralamasında bölge illerinin hepsi açısından ilk iki sırada yer alırken, Kocaeli her üç il için bir diğer ortak hedef il konumundadır. Zonguldak açısından Bursa, Karabük açısından Çankırı göç verilen iller arasında yer alırken; bölge illerinin hepsinin bir birleriyle güçlü bir göç ilişkisi içinde olduğunu söylemek mümkündür. Bu açıdan öne çıkan Bartın'ın göç verdiği hedefler arasında Zonguldak ve Karabük öne çıkmaktadır. (TÜİK,2013) Göç alınan iller söz konusu olduğunda ise Zonguldak açısından en çok göç alınan iller sırasıyla İstanbul, Ankara, Bartın, Kocaeli, Bursa ve Karabük şeklideyken Bursa ve Karabük'ten Zonguldak'a göç eden kişi sayısı eşittir. Karabük'e en çok göç veren iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, Zonguldak, Kocaeli ve Bursa şeklinde sıralanmaktadır. Sırasıyla İstanbul, Zonguldak, Ankara, Karabük ve Kocaeli ise Bartın'ın en çok göç aldığı illerdir. Alınan göçe ilişkin veriler ele alındığında bölge illeri arasındaki göç ilişkisi daha açık biçimde ortaya çıkmaktadır. Hem Zonguldak hem de Bartın bölge içi göç açısından ön plandadır. Harita 7: İllere Göre Nüfus Hareketleri TÜİK 2013 Verilerinden Hazırlanmıştır.

131 Grafik.36 da Batı Karadeniz Bölgesi'nin verdiği ve aldığı göçün yaş gruplarına göre dağılımı gösterilmektedir. Buna göre bölgenin verdiği göçün %59,32'sini oluşturan kişinin yaş grubunda olduğu görülmektedir. Toplam göç eden nüfusun %14,28 i yaş; %18,33'ü yaş; %16,69'u yaş ve %10,02'si de yaş grubundadır. Bölgenin aldığı göç açısından ele alındığında, aynı yaş grubunun toplamın %66,44'üne denk gelen kişiden oluştuğu görülmektedir. Bu nüfusun toplam içindeki dağılımına bakıldığında, %22,48'inin yaş; %21,95'inin yaş; %13,20'sinin yaş ve %8,81'inin yaş grubunda olduğu görülmektedir yaş grubunun %44,43'e ulaşan ağırlığında bölge üniversitelerinin varlığının önemli etkide bulunduğu değerlendirilmektedir. 56 Grafik.36: Batı Karadeniz Bölgesi'nin Verdiği ve Aldığı Göçün Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (Bin) TÜİK 2013 verilerinden hazırlanmıştır. Tablo.18 de döneminde Batı Karadeniz Bölgesi illerine ait net göç ve net göç hızına ilişkin değerler gösterilmektedir. Söz konusu dönemde Zonguldak nüfusunun artan biçimde göç eğilimi içerisinde olduğu görülmektedir döneminde -3,05 seviyesinde olan net göç hızı istikrarlı biçimde artarak döneminde -13,77 seviyelerine ulaşmıştır. Karabük, bu açıdan inişli-çıkışlı bir görünüm arz etmektedir dönemi ele alındığında, net göç hızının artıda olduğu bir dönemi ekside olduğu bir dönem takip etmektedir. Söz konusu dönem Bartın temel alınarak incelendiğinde ise belirli bir eğilimden bahsetmek mümkün olmasa da ilgili dönem genelinde Bartın nüfusunun göç veren bir nitelik arz ettiği söylenebilir. 56 Batı Karadeniz Bölgesi'nin Verdiği ve Aldığı Göçün Yaş Gruplarına Göre Dağılımı EK-33 olarak verilmektedir.

132 Tablo.18: İller Bazında Dönemi Net Göç ve Net Göç Hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Zonguldak , , , , , Karabük , , , , ,76 Bartın , , , , ,98 Kaynak: TÜİK, SOSYOEKONOMİK YAPI SAĞLIK Bölgede, 3 ü özel, 17 si kamu olmak üzere toplam 20 hastane bulunmaktadır. Özel hastanelerin ikisi Zonguldak ta, biri ise Karabük tedir. Zonguldak ta Merkez, Ereğli, Devrek ve Çaycuma İlçelerinde 4 adet hastane ve Merkez ilçede 1 adet Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi projesi yapılmaktadır. 57 Bölgedeki tek üniversite hastanesi Zonguldak ta bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma hastanesidir. Hastane bünyesinde radyoterapi ve kemoterapi merkezleri bulunmaktadır. Söz konusu merkezler, fiziksel koşulları iyileştirildiğinde ve kapasiteleri arttırıldığında çevre illere ve hatta Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlere dahi hizmet verebilecek duruma gelebilecektir. Bunun yanı sıra 2010 yılında Karabük te Tıp Fakültesi kurulmuş olup öğrenci alımına başlamıştır. Öğrenciler hâlihazırda Bülent Ecevit Tıp Fakültesinde eğitimlerini sürdürmektedirler. Akademik kadronun tamamlanması ile tıp fakültesi binasının faaliyete geçmesi planlanmaktadır. Bölge illerinin tamamında aile hekimliği uygulamasına başlanmıştır. Ana çocuk sağlığı ve aile planlaması birimlerine bakıldığında dağılımın, Zonguldak ta 2, Bartın da 1 ve Karabük te 1 57 Zonguldak İlinde Devam Eden Hastane Projeleri EK-34 te verilmektedir.

133 şeklinde olduğu görülmektedir. Bunların dışında, Zonguldak ta 104, Bartın da 7 ve Karabük te 21 adet sağlık evi bulunmaktadır. 58 Grafik.37: Bölge Hastane Kapasite Verileri Hastane yatak sayısı/ kişi Toplam hekim sayısı/ kişi İl sıralaması (hekim sayısına göre) Zonguldak Karabük Bartın TR81 TÜRKİYE Bölge genelinde yüz bin kişi başına düşen hastane sayısı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Zonguldak ve Karabük illerinde Türkiye ortalamasının üzerinde olan yüz bin kişi başına düşen yatak sayısı, Bartın ilinde ortalamanın altındadır. 59 OECD ülkelerinin ortalamasının yüz bin kişiye 490 yatak olduğu düşünüldüğünde (OECD, 2012) hem Türkiye hem de Bölge ortalaması OECD ortalamasının altında kalmaktadır. Türkiye de Isparta ve Elazığ dışında OECD ortalamasının üzerinde kişi başı hastane yatak sayısına sahip il bulunmamaktadır. Türkiye, kişi başına düşen hekim sayısı bakımından da OECD ortalamasının altındadır. Bin kişiye düşen hekim sayısı OECD ülkelerinde 3,1 iken, Türkiye de 1,7 dolaylarında bulunmaktadır (OECD, 2012). Batı Karadeniz Bölgesinde ise bin kişi başına düşen hekim sayısı 1,57 dir 60. Bölge genelinin ortalaması Türkiye ortalamasının altında iken, Zonguldak ülke ortalamasının üzerindedir. Bölge illeri arasında bu konuda ciddi farklılıklar bulunmaktadır. 58 İller Bazında Hastane Ve Yatak Sayıları Dağılımı EK-35 olarak verilmektedir TÜİK verilerine göre hazırlanan Yüz Bin Kişi Başına Hastane Yatak ve Toplam Hekim Sayısı tablosu EK- 36 de verilmektedir TÜİK verilerine göre hazırlanan Sağlık Personeli Dağılımı tablosu EK-37 de verilmektedir.

134 EĞİTİM Bölge illeri net okullaşma oranı açısından Türkiye ortalamasının üzerindedir TÜİK verilerine göre bölge genelinde kadın ve erkek okullaşma oranları arasında ciddi bir fark bulunmamaktadır TÜİK verilerine göre her üç ilde de okuma yazma bilmeyen nüfus oranı %6 civarındadır. Okul mezuniyet oranlarına bakıldığında en fazla değeri ilkokul ve ilköğretim okulu mezunlarının aldığı görülmektedir. Lise ve dengi ile yüksekokul-fakülte mezun oranlarına bakıldığında ise Karabük ilinin diğer illere göre daha yüksek değerler aldığı görülmektedir. Yüksek lisans ve doktora mezunları oldukça azdır. Kadın okuryazarlığı ile kadınların bir okuldan mezun olma oranları ise erkeklere göre daha düşüktür. Tablo.19: 6 Yaş Ve Üzeri Nüfus İçin İller Bazında Bitirilen Eğitim Düzeyi 2012 (%) Zonguldak Karabük Bartın TR81 Okuma Yazma Bilmeyen Okuma Yazma Bilen-Okul Bitirmeyen İlkokul Mezunu İlköğretim Mezunu Ortaokul ve Dengi Okul Mezunu Lise ve Dengi Okul Mezunu Yüksekokul-Fakülte Mezunu Yüksek Lisans Mezunu Doktora Mezunu Bilinmeyen Kaynak: TÜİK, 2013 Okul, öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayıları bakımından bölge illerinde gözlenen sayılar Türkiye genelinin altındadır ancak önceki yıllara oranla bir artış yaşanmıştır TÜİK verilerine göre öğretim döneminde derslik başına düşen öğrenci sayısı açısından Bartın diğer bölge illerine kıyasla daha iyi durumdadır. Zonguldak ise mesleki ve teknik ortaöğretim konusunda diğer illere göre daha avantajlı durumdadır. 62 İhtiyaç duyulmasına rağmen bölgede hiçbir olgunlaşma enstitüsü, turizm eğitim merkezi ve yetişkinler teknik eğitim merkezi bulunmamaktadır öğretim yılı sonu itibariyle TÜİK verilerine göre hazırlanan Eğitim Seviyelerine Göre Net Okullaşma Oranı tablosu EK-38 da verilmektedir TÜİK verilerine göre hazırlanan Okul, Öğretmen ve Derslik Başına Öğrenci Sayıları tablosu EK-39 olarak verilmektedir.

135 bölgede 16 halk eğitim merkezi, 6 mesleki eğitim merkezi, 8 pratik kız sanat okulu, 57 özel dershane, 34 motorlu taşıt sürücü kursu ve 15 adet muhtelif kurs bulunmaktadır. Bölgede bulunan yaygın eğitim kurumlarını bitirenler söz konusu olduğunda halk eğitim merkezlerini kişinin, mesleki eğitim merkezlerini 5581 kişinin, 3308 sayılı kanuna göre açılan meslek kurslarını ise 1567 kişinin bitirdiği görülmektedir. Sayılanların yanı sıra bölgede 32 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, 1 özel eğitim merkezi, 4 özel etüt eğitim merkezi ve 5 rehberlik araştırma merkezi bulunmaktadır. Bilim Sanat, Öğretilebilir Zihinsel Engelliler İş Eğitim ve Otistik Çocuklar İş Eğitim Merkezi başlıkları altında sınıflandırılan merkezlerden yedisi de bölgede yer almaktadır YÜKSEKÖĞRETİM GÖSTERGELERİ Bölgede üç adet üniversite bulunmaktadır: 1992 yılında kurulan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, 2007 yılında kurulan Karabük Üniversitesi ve son olarak 2008 yılında kurulan Bartın Üniversitesi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi nde toplam , Bartın Üniversitesi nde ve Karabük Üniversitesi nde toplam öğrenci bulunmaktadır. Bölge öğrenci sayısı anlamında Türkiye toplamının % 1 ini oluşturmaktadır. Grafik.38: Yüksek Öğretim Öğrenci Ve Öğretim Elemanı Sayısı Öğretim Elemanı Sayısı Öğrenci Sayısı BÜLENT ECEVİT ÜNİ. KARABÜK ÜNİ. BARTIN ÜNİ TÜİK verilerine göre hazırlanan Yıllara Göre Yaygın Eğitim Kurumları tablosu EK-40 olarak verilmektedir.

136 Bölge genelinde toplam 1614 yüksek lisans, 332 doktora öğrencisi bulunmaktadır Bunların yanında, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi bünyesinde, 6 meslek yüksekokulu ve 14 adet araştırma merkezi, Bartın Üniversitesi bünyesinde 2 adet meslek yüksekokulu ve 3 Araştırma merkezi, Karabük üniversitesinde ise 2 meslek yüksekokulu ve 7 adet araştırma merkezi yer almaktadır. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversite sinde Kdz. Ereğli Eğitim Fakültesi bünyesinde Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Bölümü ile Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde Resim Bölümü açılması; Bartın Üniversite sinde ise Hukuk Fakültesi ile Fen Fakültesi kurulması düşünülmektedir. ÖSYM ve bölge üniversitelerinin verilerine göre, döneminde Bartın ve Karabük üniversitelerinin öğrenci sayıları neredeyse 2 katına çıkmıştır. 2 yıllık bir süreçte gerçekleşen bu gelişmenin bölge eğitiminin geleceği açısından son derece önemli olduğu düşünülmektedir. 64 Üniversite öğrenci ve akademisyen sayılarının artmasının kültürel ve ekonomik olarak da şehrin gelişmesine katkıda bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda bölgede üniversite eğitiminin önemli bir sektör haline de gelmesi beklenmektedir. Karabük Üniversitesinde Türkiye nin ilk Raylı Sistemler Mühendisliği Bölümü açılmıştır. KARDEMİR in Türkiye de ray üreten tek entegre tesis olduğu düşünüldüğünde raylı sistemler mühendisliği bölümünün Karabük Üniversitesi bünyesinde kurulmasının üniversite - sanayi işbirliği kapsamında olumlu sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir. Yine Karabük Üniversitesi nde kurulan Demir Çelik Enstitüsü; sektörde yeni teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Karabük Üniversitesi bünyesinde Türkiye nin ilk Tıp Mühendisliği bölümü kurulmuş olup öğretim yılında faaliyete geçmesi öngörülmektedir. Bartın Üniversitesinde de ilde öne çıkan sektörlere yönelik olarak bölümler açılmaktadır. Bu kapsamda Meslek Yüksekokulunun Yat İşletme ve Yönetimi ile Gemi İnşaatı programları Kurucaşile ilçesinde, Tekstil Teknolojisi ile Ormancılık ve Orman Ürünleri programları ise Ulus İlçesinde eğitim faaliyetlerine başlamıştır. Anılan bölümlerin yanı sıra üzerinde durulması gereken alanlar bulunmaktadır. Bölgenin stratejik konumu ve Filyos Vadisi Projesi gibi büyük çaplı projelerin mevcudiyeti göz önünde bulundurulduğunda lojistik ve dış ticaret eğitimine önem verilmesi gerektiği görülmektedir. Bartın Üniversitesi yeni kampüs alanı inşaatına başlanmıştır. Yeni kampüsün dünyada hızla benimsenen Yeşil Kampüs ilke ve kurallarına göre inşa edilmesi hususu üniversite tarafından temel politika olarak belirlenmiştir. Bülent Ecevit ve Karabük Üniversitelerinde ise Teknopark kurularak üniversite sanayi işbirliğinin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Üç üniversitenin de ortak sorunu yeterli öğrenci yurdunun bulunmamasıdır. Geçtiğimiz yıllara nazaran bu sorunun üstesinden gelmeye yönelik çeşitli yatırımlar yapılsa da artan öğrenci sayıları göz önüne alındığında yurt ihtiyacının devam edeceği görülmektedir. Üniversitelerin 64 Üniversite Verileri tablo olarak EK-41 de verilmektedir.

137 sadece öğretim yuvası olmadığı, değişen dünya koşullarına uyum sağlayabilecek sosyal bireylerin yetişmesi için üniversitelerin uygun eğitim kurumları olduğu düşünülerek, bölge üniversitelerinin sahip oldukları sosyal olanaklar arttırılmalıdır BEŞERİ SERMAYE İŞGÜCÜ PİYASASININ GENEL GÖRÜNÜMÜ 2010 yılı TÜİK verilerine göre, işgücü piyasası temel değişkenleri bakımından Zonguldak ilinde dikkati çeken temel husus % 10,7 ile işsizlik oranıdır. Zonguldak bu oran ile en yüksek işsizlik oranına sahip 39. ildir. Karabük % 11,5 ile 31. ve Bartın % 10,2 ile 45. sırada yer almıştır. İşgücüne katılım oranı Zonguldak ta % 52,2 iken, Karabük te % 51,4, Bartın da % 54,6 dır. Bölge illeri, istihdam oranı % 43 olan Türkiye ortalamasının üzerindedir. Grafik.39: İşgücüne Katılım, İstihdam ve İşsizlik Oranları 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 Zonguldak Karabük Bartın Türkiye 0,0 İşgücüne katılım oranı (%) İşsizlik oranı (%) İstihdam oranı (%) Kaynak: TÜİK, İSTİHDAM Bölgenin istihdam oranı %53,9 dur. Her 100 erkekten 67 si ve her 100 kadından 42 si çalışmaktadır. Erkek istihdamı oranı % 65 olan Türkiye ortalamasından 1,6 puan yüksek iken, kadın istihdam oranı Türkiye ortalamasından (% 26,3) 15,4 puan yüksektir. Türkiye ortalamasının düşüklüğü göz önünde bulundurulursa bölgenin kadın istihdam oranının çok da iç açıcı olmadığı görülecektir.

138 Grafik.40: Cinsiyete Göre İstihdam Oranı, TR81, % Toplam Erkek Kadın TR81 Türkiye Kaynak: TÜİK, TÜİK verilerine göre yükseköğretim mezunlarının istihdamdan aldığı pay giderek artmaktadır. İstihdamın içindeki en büyük pay ise lise altı eğitimlilerdedir. Okuryazar olmayanların istihdamında yıllar içindeki azalış dikkat çekmektedir. 65 En yüksek istihdam oranı erkeklerde yaş grubundadır. Kadınlarda ise yaş grubudur. İstihdam oranı her iki cinsiyette de 55+ yaş grubunda en düşük seviyededir. Erkek istihdam oranı her yaş seviyesinde kadın istihdam oranından daha yüksektir. 55+ yaş grubu istihdam oranında hızlı bir düşüş yaşanmaktadır. Kadın istihdamında bu oran yüzde 21,3 dür. Grafik.41: Yaş Gruplarına Göre İstihdam Oranı, TR81, % Toplam Erkek Kadın Toplam Kaynak: TÜİK,2012 Mevsimsellikten arındırılmış seriler itibarıyla Ocak 2013 de Zonguldak ta kayıtlı istihdam 116 bin 268 kişi, Bartın da 36 bin 973 kişi ve Karabük te 49 bin 46 kişidir. 66 Mevsimsellikten arındırılmış seriler itibarıyla Ocak 2013 de Zonguldak ta sigortalı ücretli çalışan sayısı (4/a) 79 bin 805 kişi, Bartın da 24 bin 408 kişi ve Karabük te 32 bin 254 kişidir. Bir önceki yılın aynı dönemin göre kayıtlı ücretli istihdamı Zonguldak ta yüzde 1,1, Bartın da 65 TÜİK verilerine göre hazırlanan Eğitim Durumuna Göre İstihdam tablosu EK-42 olarak verilmektedir. 66 Batı Karadeniz Bölgesi İller Bazında Sigortalı Dağılımları ve Kayıtlı İstihdam tablosu EK-43 olarak verilmektedir.

139 Eki.08 Oca.09 Nis.09 Tem.09 Eki.09 Oca.10 Nis.10 Tem.10 Eki.10 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Eki.12 Oca.13 yüzde 11,8 ve Karabük te yüzde 8,8 artış göstermiştir. Böylece Bartın ve Karabük illerinin Türkiye ortalamasının üzerinde bir artış yakalamış olduğu görülmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış haliyle Bartın ve Karabük te istihdamın Türkiye geneli ile uyumlu bir yapı izlediği söylenebilir. Öte yandan Zonguldak ta istihdam artışının, görece daha yatay bir seviye izlediği görülmektedir. Ocak 2013 dönemi itibariyle Bartın ın endeks değeri Türkiye ortalamasından 10,1, Karabük ün endeks değeri ise 4,3 puan üstündedir. Bölge genelinde istihdam durumu analiz edilirken unutulmaması gereken en önemli husus kayıt dışı istihdamdır. Özellikle madencilik sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda kaçak işletmenin varlığı göz önünde bulundurulduğunda elde edilen verilerin bölgenin durumunu ne derece yansıttığı tartışmalıdır. Grafik.42: Aylara Göre Batı Karadeniz Bölgesi Kayıtlı Ücretli İstihdamı Sayıları (4/a) (Mevsimsellikten arındırılmış ve Ekim 2008=100 olacak şekilde endekslenmiştir.) 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0 0,0 148,5 142,7 138,4 110,3 Zonguldak Bartın Karabük Türkiye Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri KAMU İSTİHDAMI Ocak 2013 dönemi itibariyle Zonguldak ta kamu çalışanı sayısı (4/c) geçen senenin aynı dönemine göre 359 kişi artarak 21 bin 398 kişi, Bartın daki kamu çalışanı sayısı yine 359 kişi artarak 7 bin 560 kişi ve Karabük ün ise 675 kişi artarak 10 bin 425 kişi olmuştur. Geçen bir

140 yılda kamu çalışanı sayısındaki değişimin en fazla olduğu il Karabük tür. Karabük ü sırasıyla Bartın ve Zonguldak izlemektedir. 67 Zonguldak ili kamu çalışanı sayısında Mart 2009 da 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de 111,7 olarak gerçekleşmiştir. SGK dan alınan verilere göre Zonguldak ta kamu istihdamı Mart 2009-Ağustos 2011 arasında bandı arasında kalmış, Ağustos-Eylül 2011 aylarında pik yaparak 110 bandına yaklaşmış ve birkaç ay sonra bu bandı da aşmıştır. 68 Bartın ili kamu çalışanı sayısında Mart 2009 da 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de 117,4 olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle Bartın baz dönem olarak alınan Mart 2009 dan bu yana endeks değerini 17,4 puan artırmıştır. SGK dan alınan verilere göre Bartın da kamu istihdamı Mart 2009-Ocak 2013 arasında bandı arasında seyretmiştir. 69 Karabük ili kamu çalışanı sayısında Mart 2009 da 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de 120,7 olarak gerçekleşmiştir. SGK dan alınan verilere göre Karabük te kamu istihdamı Mart Ocak 2013 arasında bandı arasında seyretmiştir KADIN İSTİHDAMI Bartın da kadın istihdamı Ocak 2013 döneminde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 artarak 6 bin 229 kişi olmuştur. Bartın ı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,6 lık artış oranı ile Karabük ve yüzde 9,7 lik artış oranıyla Zonguldak izlemiştir. Söz konusu dönem itibariyle Bartın ve Karabük Türkiye ortalaması olan yüzde 11.5 in üzerinde bir atış oranı yakalamışlardır. Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısı bakımından istihdam edilen kadınların ilin toplam istihdamı içindeki payı Bartın ında yüzde 25,5, Karabük te yüzde 19,8 ve Zonguldak ta yüzde 18,2 olarak gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış haliyle kadın istihdamının Zonguldak ta Ekim 2008-Ocak 2013 arasında 140 bandına yaklaştığı görülmektedir. Zonguldak taki kadın istihdamının istenilen seviyede gerçekleşmemesinin sebebi, ilin sanayi ağırlıklı karakteri ve sektörel çeşitliliğini ağırlıkla sanayi sektörünün kendi içinde çeşitlendirmesi nedeniyle kadınların çalışma alanlarının görece kısıtlı olmasıdır. Sektörel yapısı ağırlıklı olarak sanayi yoğun olan bir diğer bölge ili olan Karabük ün yakalamış olduğu yüksek kadın istihdam artış oranının sebebi ise ilin sektörel çeşitliliğini kadın istihdamının fazla olduğu sektörlerle yani hizmet, tekstil ve perakende ticaret sektörleri ile genişletmiş olmasından kaynaklanmaktadır. 67 Batı Karadeniz Bölgesi İller Bazında Kamu İstihdamı (4/c) grafiği EK-44 olarak verilmektedir. 68 Aylara Göre Zonguldak İli Kamu Çalışanı (4/c) grafiği EK-45 olarak verilmektedir. 69 Aylara Göre Bartın İli Kamu Çalışanı (4/c) grafiği EK-46 olarak verilmektedir. 70 Aylara Göre Karabük İli Kamu Çalışanı (4/c) grafiği EK-47 olarak verilmektedir.

141 Eki.08 Oca.09 Nis.09 Tem.09 Eki.09 Oca.10 Nis.10 Tem.10 Eki.10 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Eki.12 Oca.13 Kadın İstihdamında Ekim 2008 de 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de Karabük te 169,4, Bartın da 148,5 ve Zonguldak ta 139,3 olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle baz dönem olarak alınan Ekim 2008 den bu yana endeks değerini Karabük 69,4, Bartın 48,5 ve Zonguldak 39,3 puan artırmıştır. Karabük kadın istihdamında endeks değeri 148,8 olan Türkiye ortalamasından yüzde 14 lük daha fazla bir atış oranı yakalamış ve son dört yılda kadın istihdamını en fazla artıran bölge ili olmuştur. 71 Grafik.43: Aylara Göre Batı Karadeniz Bölgesi Kadın İstihdamı 180,0 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 169,4 148,8 148,5 139,3 Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri Zonguldak Bartın Karabük Türkiye İŞ SAĞLIĞI İŞ GÜVENLİĞİ Türkiye de ve Batı Karadeniz Bölgesinde yaşanan sorunların başında kayıt dışı istihdam gelmektedir. İş kazası istatistikleri, meslek hastalıkları ve iş kazalarına bağlı ölümler yalnızca kayıtlı işçileri kapsamakta, kayıt dışı çalışanları içermemektedir. Bu nedenle ülke ve bölge genelinde kaza ve ölüm sayılarına bakıldığında sağlıklı verilere ulaşılamamaktadır. SGK nın sektörel bazda iş kazaları istatistiklerine göre bölgede yaşanan iş kazaları en çok emek yoğun çalışılan madencilik sektöründe yaşanmaktadır. 72 İkinci sırada metal sektörü gelmekte, bunu gemi, inşaat ve enerji takip etmektedir. Türkiye genelinde yaşanan iş kazalarının %6 sı madencilik ve demir çelik faaliyetlerinin yoğun olduğu Zonguldak ta, %0,7 si Bartın da, %1,7 si de Karabük te meydana gelmiştir. TÜİK istatistikleri baz alınarak hazırlanan tabloya bakıldığında toplam sürekli iş görmezlik sayısı ve ölüm sayısı konusunda Zonguldak ın bölge içerisinde ilk sırada olduğu 71 Aylara Göre Kadın İstihdamı (4/a kapsamındaki) Tablosu EK-48 olarak verilmektedir SGK verilerine göre hazırlanan İş Kazası İstatistikleri tablosu EK-49 de verilmektedir.

142 görülmektedir. Karabük te de yüksek olan oranlarda ilde yoğun olarak gerçekleştirilen demirçelik faaliyetlerinin etkin olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Tablo.20: İllere Göre İş Kazası, Meslek Hastalığı. İş Göremezlik ve Ölüm Sayıları İLLER İŞ KAZASI MESLEK HASTALIĞI SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK İŞ KAZASI MESLEK HASTALIĞI TOPLAM İŞ KAZASI ÖLÜM MESLEK HASTALIĞI TOPLAM ZONGULDAK BARTIN KARABÜK Kaynak: TÜİK İstatistikleri Bölge genelinde son 7 yılda iş kazaları sonucunda ölen ve yaralanan sayısı gittikçe artmakta olup yeterli önlemlerin alınmaması durumunda bu oranların daha da artacağı sonucu ortaya çıkmaktadır. Maden sektörü çok tehlikeli sınıfa girdiği için bu sektörde A sınıfı sertifikaya sahip iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının çalıştırılması zorunludur. A sınıfı sertifikaya sahip uzman sayısının arttırılması, bu konudaki eksikliklerin giderilmesi yönünde atılacak önemli bir adım olacaktır yılında meydana gelen iş kazasından unun iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu bulunmayan, 50 nin altında işçi çalıştıran işyerlerinde meydana gelmiştir. Burada mevzuat açısından en önemli eksiklik mevzuatın toplam işçi sayısının ortalama %60 ını oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalışan işçileri kapsamamasıdır. Ancak, mevzuatta yer alan işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı ile ilgili yeni hükümler, kamu kurumları ile 50 den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlık personeli çalıştırılması zorunluluğu tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Yeni yönetmelik gereği artık kamu kurumları da İş sağlığı ve iş Güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurmak zorunda kalacaklardır. Mevzuata dair bir diğer husus, 5177 Sayılı Kanunla Değişik 3213 Sayılı Maden Kanunu ile alakalıdır. Söz konusu kanunda değişiklik yapılarak bazı madenlerin denetimi Özel İdarelere devredilmiştir. Ancak havzada yer alan özel idarelerin tamamı yeterli ve deneyimli maden mühendisi ve diğer teknik elemana sahip değildir. Kalifiye eleman eksiklikleri neticesinde Maden Kanununun gerekleri yerine getirilemediği gibi iş kazalarının artmasına da neden olunmaktadır. Özel İdarelerde maden mühendislerinin görev aldığı madencilik birimleri kurulmalıdır. Meslek hastalığı; bir insanın sağlığının yapmış olduğu işten zarar görmesi sonucunda meydana gelen hastalığa verilen addır. Maden sektöründe pnömokonyoz, silikoz ve antrekozis adı verilen maden ocaklarındaki koşullardan ve kömür tozlarından dolayı

143 oluşan meslek hastalıkları bulunmaktadır. Kömür tozundan kaynaklanan meslek hastalıklarının yanı sıra, metal ve demir çelik sektörü yöreye hakim endüstri alanları olduğundan kurşun, arsenik, cıva bileşimlerinden kaynaklanan hastalıklar ile maden ocaklarında yerin kilometrelerce altında güneş ışığından mahrum çalışmanın neden olduğu psikolojik rahatsızlıklar da Batı Karadeniz Bölgesinin meslek hastalıklarındandır. Bölgede meslek hastalıklarına dair en önemli sorun, mevcut meslek hastalıklarının ortaya çıkarılamaması, istatistiklerin düzenli olarak tutulmaması ve meslek hastalıklarının tedavilerinin yapılamamasıdır. Meslek Hastalıkları Hastaneleri bu anlamda büyük önem taşımaktadır ancak ülkemizde İstanbul, Ankara ve Zonguldak ta olmak üzere sadece 3 adet meslek hastalıkları hastanesi mevcuttur. Bölgedeki meslek hastalıkları hastanesi sayısı yetersiz olup işlevlerini de tam anlamıyla yerine getirememektedir. Bu nedenle meslek hastalıkları hastanelerinin arttırılması hem hastalıkların tedavisinde hem bunların kayıt altına alınarak değerlendirilmesinde faydalı olacaktır. Maden ocaklarında meydana gelen kazaların nedenleri; grizu, gazlar, göçükler, havalandırma, yanlış üretim metotları, nakliyat, patlayıcı maddeler, makine, elektrik, malzeme taşıma ve kullanma olmuştur. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda saatleri arasındaki vardiyada daha fazla iş kazalarının meydana geldiği tespit edilmiş bunun sebeplerinin ise işçinin özel sorunlarından soyutlanamadığı ve o saatlerde amirlerinin daha çok iş istemekte olmasının yarattığı baskı olduğu gözlemlenmiştir. Kömür işçilerinde eğitim ve kültür eksikliği de bir etken olup, bu durum gerekli iş güvenliği ortamının yaratılmasında engel teşkil etmektedir. Üretim metotlarının insan sağlığı ve güvenliğini olumsuz etkilemeyecek şekilde değiştirilmesi, İş Sağlığı ve İş Güvenliği denetimlerinin yürütülmesi ve bu konuda gerekli ortamın ve bilincin oluşturulması ve bu durumun her türlü araç, gereç ve insan faktörü ile desteklenmesi alınması gereken önlemlerin başında gelmektedir. Ayrıca deneyimli ve nitelikli üretim personeli, eğitim ve sorumluluk bilincinin yükseltilmesi ile bu kazalar en aza indirgenebilecektir. Bölgede ikinci yaygın sektör olan demir çelik sektöründe 2 dev kuruluş olan KARDEMİR ve ERDEMİR de de iş kazaları ve sektöre bağlı meslek hastalıkları sayısı diğer sektörlere kıyasla daha fazladır. Ağır metal sanayi olduğu için ve kas gücüne dayalı işlerden dolayı kasiskelet sistemi yaralanmaları bu sektörde oldukça sık görülmektedir. Ağır ve son derece büyük malzeme ve makinaların bir yerden diğerine sürekli taşınması, sıcaklığı 1800 dereceye kadar çıkan erimiş metaller, toksik ve aşındırıcı maddeler, hava yoluyla solunum sisteminin maruz kaldığı kokular-dumanlar-maddeler ve gürültü, iş sağlığı ve güvenliği açısından en önemli riskleri oluşturmaktadır. Meslek hastalıkları olarak, sürekli sarsıntı yapan makinalarla çalışan işçilerde görülen Karpal Tünel Sendromu, bunun yanı sıra yaklaşık 1000 den fazla kimyasal kullanıldığı düşünülürse kimyasal pnömonite hastalıkları ile sık karşılaşılmaktadır.

144 ERDEMİR 2012 senesinde saat iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verdiğini açıklamıştır ve 6331 Sayılı İş Sağlığı ve güvenliği kanununda öngörülen Risklerin belirlenmesi ve giderilmesi konusunda çalışmalarını 2004 yılından bu yana da yürütmektedir. KARDEMİR de ise Kazasız Çelik Üretimi hedefi belirlenmiş olup iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimlerin yanı sıra İSG uzmanları, işyeri sağlık personeli istihdam ederek konuya gerekli hassasiyeti göstermiştir. ERDEMİR ve KARDEMİR gibi kurumsal işletmelerde dahi yapılan eğitimler ve alınan önlemlere rağmen iş kazaları sayısı fazladır çünkü teşkilatlanmada olduğu gibi mevzuat bakımından da hala İSG alanında bir dağınıklık göze çarpmaktadır. Öyle ki, yönetmeliklerden bir bölümü Avrupa Birliği nin İş Sağlığı ve Güvenliğiyle İlgili Direktifleri olup Türkçe ye aynen çevrilmiştir. Bu anlamda çevirisi yapılan AB direktifleri yönetmelik olarak düzenlenmiş, fakat yönetmelik metinleri dağınık, çelişkili ve yüzeysel kalmıştır. İş sağlığı ve güvenliği alanında sorunların çözümü için, mevzuattaki dağınıklığın giderilmesini, kapsam sorununun çözümlenmesini, sağlıklı bir uygulamanın ve etkin denetimin gerekli olduğu aşikârdır. Hayata geçirilen İSG yasaları standartları AB nin yüksek koruma düzeyine sahip standartlarla uyumlaştırılmalıdır. İş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda gerekli denetim ve kontrolü yapan ÇSGB İş Müfettişlerinin daha etkin denetim yapması, sayılarının arttırılması, denetim sonucu önerecekleri tedbirlerin mutlaka ilgililerce yerine getirilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle maden sektöründe tozdan kaynaklı meslek hastalıklarını en az düzeye indirmek için tozla mücadele hızlandırılmalı, bu amaçla işveren çalışmalarını desteklemek ve yönlendirmek için daha önce Zonguldak ta faal olup sonradan kapatılan İSGÜM laboratuvarının yeniden kurulması ve bu konuda mali ve idari olanakların sağlanması gerekmektedir. ILO nun katkısıyla kurulan İSGÜM Türkiye de sadece 7 ilde mevcuttur. İSGÜM sayısının arttırılması ya da yeni kurulmakta olan OSGB lerin (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi), İSGÜM görevi görecek şekilde altyapılarını oluşturup aktif olarak bölgede çalışmaya başlamaları da alınacak tedbirlerdendir. Bunun yanı sıra İSG uzmanlık belgesi almak sınava hazırlık kursları Zonguldak ta mevcut olmayıp bu bölgede sadece Karabük Üniversitesinde açılmıştır ki bu da özellikle A sınıfı İSG uzmanına ihtiyaç duyulan bu yöre için büyük eksikliktir. Toplumun bütün kesimlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği bilinci ve kültürünün yaratılması için tarafların çabalarının arttırılması gerekmektedir. Sadece bu bölgede değil ülke genelinde üniversitelerde bu konuya gerekli önem verilmeli, uygulamalar yapılarak küçük yaşta bu bilinç oluşturulmaya çalışılmalıdır. Toplumda iş sağlığı ve güvenliği duyarlılığı ve bilinci oluşturmak için yapılmakta olan İSG haftaları, bölgesel konferanslar, seminerler, televizyon programları vb. etkinlikler çeşitlenerek sürdürülmeli, İSG eğitimleri bu alanı da içine alacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.

145 İŞSİZLİK Bölge toplam işsizlik oranı yüzde 7,3, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,5, kadınlarda yüzde 8,6 dır. En yüksek işsizlik oranı hem erkeklerde hem de kadınlarda yaş grubundadır. Bu yaş grubunda toplam işsizlik oranı yüzde 17,9 olup, erkeklerde yüzde 13,4, kadınlarda ise yüzde 23,5 tir. İşsizlik oranları, özellikle yaş aralığında, cinsiyetler arasında çok büyük farklılıklar göstermektedir. Bölgedeki en yüksek işsizlik oranı da yaş grubu kadınlardaki işsizlik oranıdır. Bölgede genç işsizlik oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Bölge işsizlerinin yaklaşık yüzde 40 a yakınını gençler oluşturmaktadır. İşsizlik oranı genç nüfusta yüzde 17,9 dur. 25 yaş ve üzeri nüfustaki işsizlik oranı ise sadece yüzde 5,7 dir. Genç işsizler büyük çoğunlukla çalıştıkları sektörlere bağlı olarak hizmetler sektöründe çalışırken işsiz kalmışlardır. Daha önceden sanayi sektöründe çalışırken işsiz kalanlar ise ikinci sırada gelmektedir. Grafik.44: Yaş Gruplarına Göre İşsizlik Oranı, TR81, % 25,0 20,0 15,0 10,0 5,0 Erkek Kadın Toplam 0, yaş ve üzeri Toplam Kaynak: TÜİK, 2012 İller bazında işsizlik oranlarına bakıldığında, ise TÜİK in en güncel verileri 2010 yılına aittir. Söz konusu yıl itibariyle işsizlik oranının en fazla olduğu ilin Karabük olduğu görülmektedir. Karabük'ü sırasıyla Zonguldak ve Bartın illeri izlemektedir. Üç yıllık verilere bakıldığında bölgedeki iller bazında işsizlik oranlarının arttığı görülmektedir. Zonguldak yüzde 10,7 lik işsizlik oran ile en yüksek işsizlik oranına sahip 39. ildir. TR81 bölgesindeki bir diğer il Karabük yüzde 11,5 ile 31. ve Bartın yüzde 10,2 ile 45. sıradadır.

146 Tablo.21: Batı Karadeniz Bölgesi İller Bazında İşsizlik Oranları (%) Zonguldak 6,9 7,3 10,7 Karabük 7,5 8,4 11,5 Bartın 5,2 6,4 10,2 Kaynak: TÜİK, İŞYERİ SAYISI Ocak döneminde Bartın daki işyeri sayısı yüzde 11 artarak 3 bin 347 olmuştur. Bu dönemde Bartın da toplam 333 yeni işyeri açılmıştır. Aynı dönemde Karabük te işyeri sayısı yüzde 4,6 artarak 4 bin 527 kişi olurken, Zonguldak ta yüzde 1,7 artarak 10 bin 107 olmuştur. Söz konusu dönemde Türkiye de işyeri sayısı artış oranı yüzde 6,6 olarak gerçekleşmiştir. Harita 8: TR81 Bölgesi İş Yeri Verileri Bartın 2012 yılında yakalamış olduğu yüzde 11 lik işyeri sayısı artış oranı ile Karadeniz illeri arasında ilk sıraya yerleşmiştir. Toplam 18 Karadeniz ili arasında rekor düzeyde gerçekleştirmiş olduğu artış ile Bartın; Trabzon ve Samsun u bile geride bırakmıştır. İşyeri artışında Bartın ın başı çektiği Karadeniz Bölgesi nde yüzde 10,2 lik artışla Düzce ikinci, yüzde 9,8 lık artışla Artvin üçüncü sırada yer almıştır. Batı Karadeniz Bölgesi nin diğer illerinden olan Zonguldak yüzde 1,7 lık artış oranıyla son sırada yer almıştır. Karabük ise yüzde 4,6 lık artış oranıyla on birinci sıradadır.

147 Kayıtlı ücretli istihdamı ile işyeri sayısı arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Son bir yılda Bartın, kayıtlı ücretli istihdamındaki yüzde 11,8 lik artışını, yakalamış olduğu yüzde 11 lik yüksek işyeri artış oranı ile perçinlemiştir. Bartın daki yüksek kayıtlı ücretli istihdam artışı, mevcut firmaların personel sayısını artırmasından ziyade yeni kurulan işletmelere dayanmaktadır. Kayıtlı işyeri sayısında Ekim 2008 itibarıyla 100 olan endeks değeri Ocak 2013 itibarıyla Bartın da 159,4 olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle Bartın baz dönem olarak alınan Ekim 2008 den bu yana endeks değerini 59,4 puan artırmıştır. Bu oran 34,1 puan olan Türkiye geneli artış miktarından 25,3 puan daha fazladır. Bölge illerinin çok üstünde olan başarısı ile Bartın ın 160 bandını da 2013 yılının ilk çeyreği itibariyle geçeceği öngörülmektedir. Söz konusu mevsimsellikten arındırılmış endeks değeri itibarıyla Zonguldak ve Karabük illerinin Türkiye ortalamasının altında kaldığı görülmektedir İŞSİZLİK SİGORTASI ÖDEME İşsizlik ödeneği; bir işyerinde çalışırken, çalışma isteğinde, yeteneğinde, sağlığında ve yeterliliğinde olmasına rağmen kendi kusuru ve isteği dışında işini kaybeden kişilerin, karşı karşıya kaldıkları gelir kaybının bir bölümünü karşılamayı amaçlayan bir sigorta çeşididir. İşsizlik ödeneğinin amacı işini kaybeden sigortalı işsize ve ailesine destek olmak ve ortaya çıkabilecek gelir kayıplarının neden olacağı ekonomik çöküşleri engellemektir. İŞKUR dan alınan verilere göre Ocak 2013 te Zonguldak ta 229 kişi, Bartın da 107 kişi, Karabük te ise 93 kişi işsizlik ödeneği almaktadır. Karabük te işsizlik ödeneği alan kişi sayısı Ocak 2012 ye göre yüzde 36,8 artarken, Bartın da yüzde 19,5 lik ve Zonguldak ta yüzde 13,9 luk bir azalma gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde Türkiye genelinde işsizlik ödeneği alan kişi sayısında yüzde 8 lik bir artış yaşanmıştır Aylara Göre İşyeri Sayıları bilgileri EK-50 ve EK-51 de verilmektedir. 74 Batı Karadeniz Bölgesi İşsizlik Ödeneği Alan Kişi Sayısı tablosu EK-52 olarak verilmektedir.

148 2.4. GELİR DAĞILIMI ve YOKSULLUK GELİR DAĞILIMI Türkiye genelinde karşılaşılan sorunla paralel olarak; Batı Karadeniz Bölgesi nde de gelir dağılımı bakımından eşitsizlikler bulunmaktadır. Bölge nin yılında %20 lik nüfus dilimlerinin bölge toplam gelirinden aldıkları paylar aşağıdaki grafikteki gibi gerçekleşmiştir yılında görece daha yoksul olan %20 lik dilim, bölgenin toplam gelirinin %7,3 lük kısmından; son %20 lik geliri en yüksek olan dilim ise toplam gelirin %41,3 ünden yararlanmıştır. Türkiye verileriyle karşılaştırıldığında bölgedeki gelir dağılımının görece adaletli olduğu söylenebilir. Tablo.22: Eşdeğer Hane Halkı Kullanılabilir Gelire Göre Sıralı Yüzde 20'lik Gruplar İtibariyle Yıllık Eşdeğer hane Halkı Kullanılabilir Gelirlerin Dağılımı Yüzde 20'lik fert grupları İlk % 20 (*) İkinci %20 Üçüncü %20 Dördüncü %20 Son %20 (*) TR81 Batı Karadeniz 6,8 7,3 12,1 12,5 16,8 16,6 22,3 22,2 42,0 41,3 TÜRKİYE 5,8 5,8 10,6 10,6 15,3 15,2 21,9 21,7 46,4 46,7 Kaynak: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2010, Gelir dağılımı ve yoksulluk ile ilgili yorumlar yapılırken TÜİK tarafından gerçekleştirilen 2011 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarından yararlanılmıştır. İBBS 2 bölgeleri nezdindeki veriler bu çalışma kapsamında açıklanmadığından, yapılan yorumlar TR81 Düzey 2 Bölgesi olan Batı Karadeniz in de içinde bulunduğu TR8 Batı Karadeniz Düzey 1 Bölgesi düzeyindedir. Düzey 1 istatistikleri kullanılarak yapılan yorumlarda bu hususa dikkat edilmelidir.

149 Grafik.45:Türkiye ve TR81 için Yıllık Eşdeğer Hane Halkı Kullanılabilir Gelire Göre Gelir Dağılımı 50,0 40,0 41,3 46,7 TR8 Batı Karadeniz 30,0 20,0 10,0 7,3 5,8 12,5 10,6 16,6 15,2 22,2 21,7 TÜRKİYE 0,0 İlk %20 İkinci %20 Üçüncü %20 Dördüncü %20 Son %20 Kaynak: TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması,2011 Gelir dağılımı eşitliğini ölçmek için kullanılan araçlar içinde en yaygın kullanılanı Gini katsayısıdır. Gini katsayısı sıfır ile bir arasında değişen bir katsayıdır ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımı eşitliğinin, bire yaklaştıkça gelir dağılımı eşitsizliğinin arttığını gösterir. Buna göre; Türkiye geneli Gini katsayısı ile karşılaştırıldığında TR8 Batı Karadeniz Bölgesinin daha düşük bir Gini katsayısına sahip olduğu ve dolayısıyla da bölgede gelir adaletsizliğinin Türkiye ortalamasından düşük olduğu söylenebilir. TR8 Batı Karadeniz Bölgesi, Doğu Marmara Bölgesi(TR4) ve Doğu Karadeniz Bölgesi(TR9) dan sonra en iyi Gini katsayısına sahip 3. Düzey 1 bölgesidir. Tablo.23: Eşdeğer Hane Halkı Kullanılabilir Gelire Göre Gini Katsayısı Gini Katsayısı İBBS, 1. Düzey TR1 İstanbul 0,375 0,346 0,362 0,363 0,373 0,371 TR2 Batı Marmara 0,350 0,321 0,331 0,361 0,360 0,365 TR3 Ege 0,426 0,376 0,387 0,381 0,387 0,397 TR4 Doğu Marmara 0,392 0,393 0,335 0,368 0,341 0,326 TR5 Batı Anadolu 0,413 0,379 0,402 0,408 0,367 0,374 TR6 Akdeniz 0,421 0,418 0,387 0,403 0,397 0,404 TR7 Orta Anadolu 0,342 0,328 0,339 0,395 0,362 0,366 TR8 Batı Karadeniz 0,372 0,360 0,366 0,382 0,348 0,335

150 TR9 Doğu Karadeniz 0,378 0,346 0,365 0,359 0,327 0,327 TRA Kuzeydoğu Anadolu 0,381 0,405 0,436 0,407 0,404 0,390 TRB Ortadoğu Anadolu 0,404 0,397 0,405 0,415 0,417 0,427 TRC Güneydoğu Anadolu 0,396 0,366 0,395 0,411 0,404 0,396 TÜRKİYE 0,428 0,406 0,405 0,415 0,402 0,404 Kaynak: TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, YOKSULLUK Bin Yıllık Kalkınma Hedefleri kapsamında yoksulluk dünyadaki en önemli sorunlardan biri olarak nitelendirilmektedir. Genel olarak insanların temel gereksinimlerini karşılayamama durumu olarak tanımlandığından yoksulluk sürdürülebilir kalkınma önünde önemli engellerden birisidir. Türkiye genelinde en yoksul durumdaki kitlenin genel nitelikleri incelendiğinde; beş kişiden fazla büyüklüğe sahip hanelerde yaşayanlar, okuryazar olmayanlar, işsizler ve yevmiyeli çalışanlar, tek yetişkinden oluşan aileler ve tarımda çalışanlar yoksulluk riski en yüksek kesimleri oluşturmaktadır. 76 Yoksullukla mücadele, gelir dağılımının iyileştirilmesi, dezavantajlı kesimlerin gözetilmesi ve sosyal hizmetlerin yaygınlaştırılması konularında ve fırsat eşitsizliğinin gelecek nesillere sirayet etmesinin önüne geçilmesinde, bölge düzeyinde önemli adımların atılması, ulusal ölçek nezdinde de hedeflenen amaçlara ulaşılmasına katkı sağlayacaktır. Gelire dayalı göreli yoksulluk sınırlarına göre, bölgesel yoksul sayıları ve yoksulluk oranı ( ) yılı Düzey 1 verilerine göre, medyan gelirin %50 si kullanıldığında Batı Karadeniz Bölgesi nin (TR 8) 2010 yılında %14,4 ü; 2011 yılında %13,8 i bölge için belirlenen yoksulluk sınırının altındadır. Medyan gelirin %60 ı referans alındığında bu oranlar sırasıyla %20,8 ile %19,3 e karşılık gelmektedir yılı yoksulluk oranlarına bakıldığında, Batı Karadeniz Bölgesi nin, yoksulluk oranı yüksek olan bölgeler arasında olduğu görülmektedir. 76 Kırsal Kalkınma Planı ( ).

151 Tablo.24: Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırına Göre (Türkiye için hesaplanan) Bölgesel Yoksul Sayıları ve Yoksulluk Oranı TR90 Yoksulluk Verileri Medyan gelir Yoksulluk sınırı (TL) Yoksul sayısı (Bin kişi) Yoksulluk oranı (%) % ,8 % ,3 Kaynak: TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2011 TÜİK in Türkiye geneli için göreli yoksulluk sınırı olarak kabul ettiği medyan gelirin %50 sinin altında yaşayan kişi sayısı, TR8 de 609 bin kişidir. Aynı yöntemle yapılan bölgesel hesaplamalara göre, TR8 de hane halkı göreli yoksulluk sınırı aylık TL dir. TÜİK tarafından açıklanan gelir dağılımı ve yoksulluk verileri Düzey 1 ölçeğindedir. TR81 Düzey 2 Bölgesi için yapılması gereken çalışmaların başında nicel veriler yardımı ile ve uzman görüşüne başvurularak bölgesel yoksulluk envanterinin çıkarılması gelmektedir. Ayıca iller bazında kentsel yoksulluk haritasının çıkarılması gerekmektedir. Gerçekleştirilecek olan söz konusu çalışmalar, yoksulluğun asgari düzeye indirilmesine yönelik politikaların oluşturulmasında ve uygulama araçlarının geliştirilmesinde daha etkin sonuçlara ulaşılmasına yardımcı olacaktır.

152 2.5. SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI Batı Karadeniz Bölgesi nde STK lar dernekler, federasyonlar, birlikler ve meslek odaları olarak değerlendirilmiştir. Başta madencilik ve demir-çelik olmak üzere farklı sektörlerde ve kamuda örgütlenmiş sendikalar da bölgede faaliyet göstermektedir. Elde edilen verilere göre bölge illerinde sosyal ve kültürel derneklerin çoğunlukta olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte özellikle Zonguldak ilinde sportif amaçlı kurulan dernek sayısının dikkate değer bir oranda olduğu görülmektedir. 77 KARABÜK 857 ZONGULDAK 952 BARTIN 229 Bölgesel kalkınma sürecinde STK lara önemli bir rol düşmektedir. Bölgede bulunan STK faaliyetlerinin hali hazırdaki durumu ise bu rolü doldurmak için yeterli değildir. Bölgedeki STK ların faaliyetleri hakkında çalışmalar yapılarak başta dezavantajlı gruplara dönük olarak faaliyet gösterenler olmak üzere bunlara faaliyet ve etkinliklerini geliştirmeleri için yardımcı olunmalı ve bunlarla işbirliği geliştirilmelidir. 77 Bölgedeki STK ların İllere Göre Dağılımı grafiği EK-53 olarak verilmektedir.

153 3. MEKÂNSAL EĞİLİMLER VE KENTLEŞME Batı Karadeniz Bölgesi dahilinde Zonguldak, Karabük, Bartın olmak üzere üç il ve bu illere ait toplam 18 ilçe bulunmaktadır. 78 Bartın ve Karabük ayrılmadan önce tek il durumunda olan bölgede kentsel kullanım ve hizmet alanları Zonguldak Merkez, Ereğli, Bartın Merkez, Amasra, Karabük Merkez ve Safranbolu ilçelerinde yığılmış durumdadır. Haritada da görüldüğü gibi, Zonguldak ilçelerinden Kdz. Ereğli ve Alaplı, Çaycuma-Gökçebey ve Devrek; Karabük Merkez ve Safranbolu ilçeleri hizmet yoğunlaşması anlamında birbirlerine eklemlenme eğilimindedirler. Harita 9: TR 81 Batı Karadeniz Bölgesi Hizmet Yığınlaşmaları 78 Zonguldak a bağlı Kozlu ve Kilimli Beldeleri 2012 yılı sonunda ilçe statüsü kazandığından, merkez ilçeler dâhil bölgedeki ilçe sayısı 18 e ulaşmıştır. Mevcut durum analizi çalışmaları esnasında Kozlu ve Kilimli ilçe statüsü kazanmamış olduğundan, söz konusu ilçelere dair bilgi edinilememiştir.

154 ZONGULDAK Zonguldak, madencilik faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı bir sanayi kentidir. Taş kömürü üretiminde üreticilerin yer seçim şansı bulunmadığından, üretim madenin bulunduğu alanda gerçekleştirilmek durumundadır. Bu nedenle Türkiye de yatırımlar, Zonguldak Havzası nda şekillenmiştir. Sanayi faaliyetlerinin başlaması ile işgücünün barınma ihtiyacı neticesinde küçük bir yerleşim alanı olarak oluşmaya başlayan kent, zaman içerisinde plansız bir biçimde gelişerek bugünkü halini almıştır. Kontrolsüz sanayi gelişimi ve plansız konut alanları, mekân tüketici bir rol oynamıştır. Havza-i Fahmiye olarak bilinen taşkömürü havzasının sınırları 17 Ocak 1326 (miladi 1910) tarih ve 289 sayılı Teskere-i Samiye (Başbakanlık Tezkeresi) ile belirlenmiştir ve 1958 de genişletilen bu sınırlar içinde zilyetlik yolu ile taşınmaz mal edinilmesi yasaklanmıştır. Bu nedenle hâlihazırda Zonguldak ta özel mülkiyet oldukça sınırlıdır ve bu başta kentleşme olmak üzere farklı alanlarda çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Sanayi alanları ile yaşam alanlarının iç içe geçtiği kentte yerleşim alanlarının büyük bölümü ya düzensiz ve yasadışı yerleşmelerin olduğu, yeterli özel mülkiyetin olmadığı gecekondu bölgeleridir ya da kent siluetini bozan yoğun yapılaşmanın görüldüğü plansız yerleşim alanları niteliğindedir. Kentsel kullanım alanlarının oldukça sınırlı olduğu ilde alan üretimine yönelik çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Kentte bir döneme damgasını vuran endüstri yapılarının tamamı Türkiye Taşkömürü Kurumu na aittir. Ancak yıllar içerisinde kurumda baş gösteren sıkıntılar nedeniyle TTK nın küçülmeye başlamasıyla, kuruma ait alanlar işlevlerini yitirmeye ve atıl hale gelmeye başlamıştır. Bu durumun en can alıcı örneği rant baskısının en yoğun yaşandığı yer olan kent merkezinde bulunan Lavuar Alanı dır. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenmiş bir endüstri mirası olan Lavuar Alanı 2012 yılı başında tescil kararı kaldırılarak yıkılmıştır. Dünya ve Türkiye örneklerine bakıldığında, kente özgün nitelik katan, kent belleğini ve kent kimliğini ayakta tutmaya yarayan bu tarz yapıların doğru kullanıldıklarında kentlerin, hatta bulunduğu kentin etkileşim alanındaki kentlerin de oluşturduğu bölgelerin ekonomik ve sosyal kalkınması açısından olumlu etkiye sahip oldukları genel kabul gören bir durumdur. Zonguldak gibi geçmişinde yoğun sanayi aktivitelerinin olduğu ve Cumhuriyet döneminin ilk ve en önemli kurumlarına ev sahipliği yapmış olan kentler için kent kimliğini yansıtır nitelikteki yapıların kentin kullanımına kazandırılması hem sosyal hem de ekonomik alanda pek çok getiri sağlayabilecek bir yaklaşımdır.

155 Zonguldak ın bir diğer önemli sorunu, kentin Ankara kapısında bulunan ve 69 Ambarları olarak anılan sanayi alanlarıdır. TTK mülkiyetindeki 69 Ambarları, mevcut hali ile fonksiyonelliğini yitirmiştir ve görsel bir kirlilik yaratmaktadır. Kentsel kullanım alanı üretmekte sıkıntı çekilen Zonguldak'ta, merkez içerisinde atıl bir alanın bulunması pek çok soruna neden olmaktadır. Atıl vaziyetteki sanayi alanlarının doğru bir planlama ile kente kazandırılması öncelikle değerlendirilmesi gereken konulardandır. TTK mülkiyetindeki alanlar 69 Ambarları ile sınırlı değildir. Zonguldak ta kentsel sit alanı olan ve hâlihazırda TTK lojmanlarının bulunduğu Fener Mahallesi, kentsel imajın yeniden oluşturulmasında değerlendirilebilecek potansiyele sahiptir ancak bugünkü hali ile oldukça bakımsızdır. Zonguldak kent merkezinin en can alıcı sorunu ulaşım sistemlerinin plansızlığından kaynaklanmaktadır. TTK da çalışan işçilerin yoğun olarak yaşadığı Kozlu, Merkez ve Kilimli ilçeleri arasında toplu taşıma olanakları anlamında bütüncül bir yaklaşım gerçekleştirilememiş, bu da toplu taşıma hizmetleri konusunda karışıklığa ve yeterli hizmetin sunulamamasına neden olmuştur. Çevre yolunun olmaması ulaşım alanındaki en önemli eksikliklerdendir. Şehirlerarası taşımacılık yapan kamyon ve tırların yanı sıra RORO taşımacılığı yapan ağır tonajlı araçlar da çevre yolu olmaması nedeniyle kent merkezini kullanmaktadırlar. Söz konusu araçların bir kısmı, kent merkezinde yer alan TTK ya ait limanı kullanmaktadırlar. Liman, mevcut haliyle Rusya ve Ukrayna limanları arasında tır taşıyan ve belirli dönemlerde narenciye taşımacılığı yapan RORO gemilerine hizmet vermektedir. KARDEMİR ve haddehanelerin kütük ihtiyacının karşılandığı ve ihracatın yapıldığı, Kayseri de bulunan mobilya ve boru fabrikalarının ihtiyacı olarak Rusya dan ithal edilen rulo saçların getirildiği yer Zonguldak Limanı dır. TTK Limanının kent merkezi içerisinde kalması ulaşım, çevre kirliliği, görüntü kirliliği gibi pek çok soruna neden olmaktadır. Şekil.2: Zonguldak Kent Merkezi gidilemeyeceğini bildiren bir cevap vermiştir. TTK Limanı ve beraberindeki kömür depolama alanının işlevinin değiştirilmesi amacıyla, Zonguldak Kent Konseyi tarafından TTK Genel Müdürlüğüne resmi yazı yöntemiyle danışılmıştır ancak genel müdürlük alternatif bir liman bulunmadan Zonguldak Limanı nda değişikliğe İşlev açısından olmazsa olmaz durumda

156 bulunan ancak kentsel yaşam kalitesi bağlamında sorunların odağı konumundaki liman, gerekli planlamalar yapılarak kent merkezinden taşınmalıdır. Türkiye nin ve bölgenin geleceği açısından büyük önem arz eden Filyos Projesi kapsamında oluşturulması planlanan 25 milyon ton kapasiteli limanın, hâlihazırda bulunan limana etkisinin ne olacağı üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Limanın ve tren güzergâhının kent merkezinde çakışmasının yanı sıra otobüs ve dolmuş duraklarının da aynı alanda bulunması yaya ve taşıt trafik akışını sınırlamakta ve yaya güvenliği açısından problem oluşturmaktadır yılında inşası biterek kullanıma açılan ve kent merkezinde bulunan Fevkani Köprüsü ise bir başka sorun alanıdır. İnşa edildiği yıldan bu yana gerekli yapım ve bakım çalışmaları yapılmayan Fevkani Köprüsü ekonomik ömrünü tamamlamıştır. Köprü, ulaşım problemlerini çözmekten ziyade kenti ve kullanım alanlarını bölerek farklı sorunlara neden olmaktadır. Son zamanlarda kentin gündemini meşgul eden bir diğer önemli konu tasman sorunudur. Yıllardır bilinmesine rağmen görmezden gelinen tasman alanları sorunu, acil önlem alınması gereken konuların başında gelmektedir. Yeraltı madenciliğinin zemin içerisinde ve yeryüzünde neden olduğu hareketler ve şekil değişiklikleri tasman olarak adlandırılmaktadır. Yeraltı faaliyetlerinden kaynaklanan tasman sorunu, jeolojik ve çevresel özelliklerden bağımsız düşünülmemelidir: Kentin kireçtaşından oluşan jeolojik yapısı yağmur sularının etkisiyle çözünmeye elverişli durumdadır. Düzgün bir kanalizasyon sistemine sahip olmayan Zonguldak, kanalizasyon atıklarının yeraltına verilmesinden ötürü gün geçtikçe daha da tehlikeli bir hale gelen tasman sorunuyla karşı karşıyadır. 79 Bugün, Gelik Beldesi, İncivez Mahallesi, Kozlu Beldesi, Üzülmez, Karadon Bölgelerinde tasman alanlarından ötürü çökmeler yaşanmaktadır. Bu bölgelerde üretim yapılmaya devam edilmekte, bunun yanı sıra altında büyük taş kömürü rezervleri bulunan kentteki çok katlı binaların ve gökdelenlerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Tasman hasarına uğrayan evlerin etrafında yeni apartman inşaatlarına başlanmakta ve risk altındaki binalara yeni kat ilaveleri yapılmaktadır. Gereken önlem alınmadığı takdirde Zonguldak çok büyük tehlike altındadır. Bunların yanı sıra herhangi bir afet durumunda kullanılabilecek büyüklükte depolama ve risk yönetimi için gerekli alanlar da mevcut değildir. Erişilebilirliği ancak iki kent kapısından sağlanabilen kentte olası bir afete karşı en azından belediyenin gerekli tedbirleri şimdiden alması gerekmektedir. Tasman alanları, kentsel arazi sıkıntısı, sosyal donatı eksiklikleri ve ulaşım sorunları ile karşı karşıya olan kent merkezinden geçen Acılık ve Üzülmez Dereleri, çevre ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır. 79 Zonguldak İli Zemin Hareketleri Raporu, 2013

157 Zonguldak Merkez İlçeden sonra en fazla kentsel nüfusa sahip olan ilçe Ereğli dir. İlçenin sanayileşmesinde ve gelişmesinde demir-çelik sektörü önemli rol üstlenmiştir. Yerleşme deseninin ışınsal bir biçimde geliştiği ilçede konut alanları gelişimi ağırlıklı olarak kuzey ve batı yönündedir. Kentsel alanlar, kıyının doldurulmasıyla genişletilen kıyı boyunca ve Ereğli- Devrek karayolu üzerinde gelişmiştir. Merkezi iş alanları, ERDEMİR e bağlı bir gelişme göstermiştir. Ereğli, Zonguldak ın diğer ilçelerine nazaran daha düzenli bir yapılaşma göstermektedir. Şekil.3: Zonguldak İli Hizmet Yığınlaşması Kentsel nüfusu in üzerinde olan Devrek ve Çaycuma, diğer ilçelere nazaran daha düz bir topografyaya sahiptir. Düz coğrafyası nedeniyle Çaycuma İlçesinin kentsel yerleşim alanı daha kompakt bir yapı sergilemekte ve sanayi alanı gelişimine fırsat sunmaktadır. Zonguldak İli nin en önemli akarsularından olan Filyos Çayı, Çaycuma daki kentsel yerleşim alanlarını ikiye böldüğünden konut alanlarının gelişim yönü doğu ve batı yönlerinde uzanmaktadır. Devrek İlçesi ise Zonguldak-Ankara karayolu üzerinde yer almaktadır. Bahsi geçen karayolu boyunca uzanan Devrek Çayı rekreasyon amaçlı kullanımlar açısından elverişlidir. Ayrıca kente kimlik katacak bir alan olarak da ön plana çıkmaktadır. İlçenin konut dışı kentsel çalışma alanları, sanayi depolama alanları ve küçük sanayi sitesi, kent merkezinin kuzey-doğusunda konumlanmıştır. KARABÜK Karabük, Zonguldak ın bir ilçesi iken 1995 yılında il statüsüne kavuşmuştur. Türkiye Cumhuriyeti nin ilk demir-çelik işletmesi olan KARDEMİR in kurulması ile birlikte kent şekillenmeye başlamıştır li yıllara kadar halkın yaşam alanı olan Safranbolu nun tercih edilirliği 1950'lerden sonra azalmaya başlamıştır. Bu değişimde KARDEMİR in etkisi büyüktür: KARDEMİR çalışanlarının işletmeye yakın konut alanlarını tercih etmesi ve Karabük te Avrupa anlayışı ile yapılan yeni konutların tercih edilmesiyle Safranbolu nun büyümesi durmuş ve Karabük kenti oluşmuştur. Hızlı sanayileşme süreci, kısa zaman içerisinde planlanması gereken ve fakat tam anlamıyla başarılamayan kentleşmeyi ve buna bağlı olarak pek çok kentsel sorunu beraberinde getirmiştir.

158 Sanayileşme neticesinde başlayan göç hareketleri sonrası, kısa sürede nüfus artışı yaşanmaya başlanmış ve ilde önemli bir konut sorunu baş göstermiştir. Günümüzde ilin aldığı göç, geçmiş yıllara nazaran azalmış olsa da, yaşanan konut sıkıntısı halen devam etmektedir. Bu sıkıntıların esas nedenleri hem konut sayısının hem de konut üretilebilecek alanların yetersiz olmasıdır. Halkın yeni ve modern konutlara olan talebinin artması neticesinde sanayileşme sürecinin ilk yıllarında KARDEMİR çalışanlarına lojman hizmeti veren konut alanlarının tercih edilirliği azalmıştır. Özellikle Yenişehir bölgesinde yoğunlaşan bu konutlar günümüzde kentsel sit statüsünde olup sivil mimarlığın en güzel örneklerini oluşturmaktadırlar. Halen lojman olarak kullanılmakta olan bu alanın, işlev değişikliği ile tüm kentlinin faydalanabileceği kullanım alanlarına dönüştürülmesi benzer alanlar için önemli bir örnek oluşturabilecek niteliktedir. Karabük ilinin temel sıkıntılarından biri gecekondu alanlarıdır. Kent merkezindeki Soğuksu, Namık Kemal, Atatürk, Adatepe mahallelerinin %80 lik kısmı gecekondu bölgelerinden oluşmaktadır. Gecekondulaşmanın yanı sıra bir diğer sıkıntı ildeki kaliteli konut sayısının az olmasıdır. Kaliteli konut sayısının az olmasında temel etken, müteahhit eliyle yapılan konut üretiminin istenen kalitede olmamasıdır. Kentlileşme kavramının tam anlamıyla benimsenemediği ilin bazı kesimleri halen kırdan kente geçiş sürecini yaşamakta ve bunu ekonomik faaliyetlerle ve konut seçimleriyle ortaya koymaktadır. Zira kent merkezinde yer almasına rağmen Öğlebeli, Kılavuzlar ve Hamzalar gibi ekonomik değeri fazla olmayan alanlarda halen tarımsal faaliyetlere devam edilmektedir. Kent merkezinde kalan bu alanların kentsel fonksiyonlara bürünmemiş olması arsa sıkıntısının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu duruma bir diğer örnek, Belen ve Çerçiler dir. Söz konusu yerleşim alanları belediye sınırına dâhil edilmiş olmalarına rağmen imar planı dışında kaldıklarından planlı bir gelişim temin edilememektedir. Sanayileşme hızının gerisinde kalan kentleşme, plansız konut alanlarının yanı sıra altyapı faaliyetlerinin de yetersiz olmasına neden olmuştur. Kent merkezinde kalan sanayi alanları bunun en belirgin örneğidir. Karabük kent merkezinde yer alan İstasyon bölgesinde 10 adet haddehane bulunmaktadır. Bu haddehanelerin 5 adedi faaliyetlerini sürdürürken diğer 5 adedi kapanmıştır ya da depo olarak kullanılmaktadırlar. Yeşil Mahalle bölgesinde 3 adet haddehane olup, 2 adedi faaliyetlerini sürdürmektedir Evler mevkiinde 1 adet, ve Kemal Oyman mevkiinde bir adet işletme faaliyetini sürdürmektedir. Kent içinde kalan haddehaneler, çevre kirliliğine neden olmanın yanı sıra kent içi trafiği olumsuz etkilemekte, yerleşim alanlarının bütünlüğünü bozmakta ve kentsel düzenlemelerin yapılmasını imkânsız hale getirmektedirler. Tüm bu olumsuzluklara rağmen haddehane

159 sahipleri, nakil maliyetinin fazlalığından ötürü taşınmak istememektedirler. Bu durum kentin yaşam ve çevresel kalitesini düşürmektedir. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı haddehanelerin kent merkezi dışına taşınabilmesi kapsamında bir fizibilite çalışması yaptırmıştır. Bu fizibilite çalışmasında kent merkezinde kalan haddehanelerin kent merkezi dışına taşınabilmesi için üç alternatif üzerinde durulmaktadır: Planlanan alanlardan ilki Karabük Organize Sanayi Bölgesidir. OSB de genişletme çalışmaları yapılmakta olup m² lik bir alanın kullanılabilirliği söz konusudur ancak haddehanelerin tamamı için bu alanın yeterli değildir. İkinci alternatif Eskipazar İlçesidir. Hâlihazırda İl özel İdaresi Eskipazar mevkiinde planlama çalışmalarına devam etmektedir. Üçüncü alternatif ise Asit Köprüsü civarıdır. Söz konusu alan KARDEMİR A.Ş. yanındaki Asit Köprüsü civarından başlayıp, Karabük-Ankara karayolunu paralel ve yolu kuzey doğu ve doğu tarafında Soğanlı Çayı yatağı içinde Cemaller bölgesine kadar uzanan bölgedir. Aynı zamanda bölgenin hemen doğusundan demiryolu hattı geçmektedir. Fizibilite çalışması neticesinde en uygun yerin Asit Köprüsü Civarı olduğu tespit edilmiştir. Kent merkezinde kalan sanayi alanlarının yanı sıra merkezi kısıtlayan bir diğer unsur ulaşım ağlarındaki sıkıntıdır. Karabük-Kastamonu karayolu kent içi yol niteliği kazanmış durumdadır. 50m genişliğindeki karayoluna alternatif herhangi bir yol bulunmadığından toplu taşıma araçları, tırlar ve kamyonlar tek bir aks üzerinde hareket etmektedirler. Kent merkezinden geçen ve hem şehirlerarası hem şehir içi yol vasfına bürünmüş olan karayolu pek çok soruna neden olmaktadır. Kentin gelişme yönü ve yerleşim alanları ile sanayi alanları göz önünde bulundurulduğunda, bir çevre yoluna ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Şekil.4: Karabük Kent Merkezi Bir diğer ulaşım sorunu Devlet Demiryolları Gar sahasının kenti ikiye ayırması ve kente entegre olamamasıdır. Pek çok Avrupa kentinde, kentsel merkezin toplanma noktasını oluşturan istasyon, Karabük te yalıtıcı bir nitelik kazanmakta ve yoğunluk farklılıklarına neden olmaktadır. Kentleşme açısından bakıldığında Karabük Üniversitesi nin de önemli bir

160 role sahip olduğu görülmektedir. Her geçen yıl öğrenci kapasitesini arttıran üniversitenin kampüs alanı da buna paralel olarak genişlemektedir. Karabük ün merkez ilçeden sonra en büyük ilçesi Safranbolu dur. Karabük te demir-çelik işletmelerinin açılmasının ardından Safranbolu nüfus kaybetmeye başlamış, kentin başka bir yönde büyümesi ile 1970 lere kadar "kendini koruyan kent" unvanını kazanmıştır. 1970'lerden sonra Safranboluların evlerini satarak yeni konutlara geçmek istemeleri ya da kendi evlerini ucuz ve dokuya uymayan malzemelerle onarmak istemeleri süreci ise Safranbolu'yu "kendini koruyan kent" ten "korunması gereken kent" haline getirmiştir. Bu dönemle birlikte, koruma imar planlarının oluşum süreçleri başlamıştır. Kente olan ilgi, 1975 yılında, Anıtlar Yüksek Kurulunun Safranbolu'yu kentsel sit ilan etmesi ile birlikte artmıştır. İlk dönemlerde gelen turistleri evlerinde konuk eden yöre halkı, daha sonra turizm olgusuyla tanışmış ve 1990'lı yılların başından itibaren turistik tesisler ve işletmeler yöntemiyle turizm hizmeti sunmaya başlamıştır. Sahip olduğu zengin kültürel mirası kent ölçeğinde korumadaki başarısı Safranbolu yu Dünya Kenti ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi ne alınmasını sağlamıştır. Tüm ülkede bulunan yaklaşık 50 bin kadar korunması gerekli Kültür ve Tabiat varlığının 1131 i Safranbolu dadır. 80 Bu zenginlik kenti bir Müze Kent haline getirmiş, korumacılıktaki başarısı ise kente Korumanın Başkenti unvanını kazandırmıştır. Şekil.5: Karabük İli Hizmet Yığınlaşması Lonca kültürü kentin yapılanmasında ve üretim faaliyetlerinde kendisini hissettirmektedir. Bugün halen üretimin sürdürüldüğü demirciler, bakırcılar, kalaycılar ve semerciler çarşıları kentteki el ustalığı ile üretimin devamını sağlamakta ve kentin yerel ve özgün niteliğini günümüze taşımaktadır. Restore edilmesi ile birlikte özellikle de el sanatları merkezi haline gelen Arasta ve çevresindeki dükkânlar, kente gelen turistlerin gezdiği ve turistik eşya alışverişi yapabildikleri alanlar olarak ön plana çıkmaktadır. Kentin turistik ve tarihi değerlerinin yoğunlaştığı bölge daha çok 80 TÜİK, Kültür İstatistikleri, 2011

161 "çarşı" kesimidir. Kentin kuzeyinde yer alan kale ve güneyinde yer alan Hıdırlık tepesi tüm kenti izlemek için uygun seyir teraslarıdır. Kentin içerisinde de görülmesi gereken pek çok tarihi yapı bulunmaktadır. BARTIN 1991 yılında Zonguldak tan ayrılarak il olan Bartın ın kent merkezi, mevzuat, kentsel sit alanları ve topografyaya dayalı faktörler nedeniyle çok kısıtlı bir alanda sıkışıp kalmıştır. Merkezde Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP) kapsamında kalan bir kentsel sit alanı bulunmaktadır. Kentin tarihini yansıtan bu alan içerisinde eski Bartın evleri, ahşap yapılar ile şadırvan, hamam ve iki adet han bulunmaktadır. Kent merkezinde yer alan 285 adet sivil mimari örneği, günümüzde bozulma ve yıkılma tehlikesiyle kaşı karşıyadır. 81 Sınırlı sayıda sivil mimarlık örneğinin restorasyon çalışmalarının yapılmış olmasına, Bartın Belediyesi tarafından çeşitli restorasyon ve ışıklandırma çalışmalarına devam edilmesine rağmen bu çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Şekil.6: Bartın Kent Merkezi Ulaşım bağlantıları yetersiz olan fakat kentsel sit alanı olduğundan müdahale edilemeyen kent merkezine alternatif bir alt merkez oluşturulması gerekmektedir. Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ne ait olan eski fidanlık alanı, alt merkez olarak değerlendirilebilecek yegâne alandır. Fidanlık bölgesinin planlama ilkelerine uygun olarak yaya öncelikli modern bir alt merkez haline getirilmesi ile sit alanı olan alan geleneksel merkez olarak kalacak ve trafik yükünden arındırılabilecektir. 81 Kaynak: TÜİK, Kültür İstatistikleri, 2011

162 Karabük ve Zonguldak ile kıyaslandığında Bartın ın, rekreatif düzenlemelere ve sosyal donatı alanlarının oluşturulmasına müsait alanlarının daha fazla olduğu görülmektedir. Kentin içerisinden geçen Bartın Irmağı, sahip olduğu taşımacılık potansiyeli ve rekreatif düzenlemelere elverişli yapısı ile il için büyük bir avantajdır. Irmak çevresinde yer alan ve kentin merkezinde var olan tarihi kimlik; su izinin yarattığı kültürel kimlik; toprak-iklim- ve biyosfer alan değerlerinin birlikteliğinin gücü olan tarımsal kimlik; su izinin üzerinden gelişen sanayi kimliği; su ve taşımacılık, liman ve iskele varlığı ile gelişime kontrollü açık olan sanayi değerlerini taşıyan kent, içinde barındırdığı bunca değeri harmanlamaktadır. 82 Irmak ıslahına yönelik çalışmalar gündeme gelmektedir ancak söz konusu projelerin detaylı analiz edilmesi gerekmektedir. Zira yapılması düşünülen ve fakat sonrasında iptal edilen TEFER Projesi kapsamında ırmağın güzergâhının değiştirilmesi suretiyle arazi kazanımı amaçlanmıştır. Söz konusu proje iptal edilmiş olsa dahi gündeme gelecek diğer projelerde şu hususa dikkat edilmelidir: Tarih boyunca şiddetli yağışlar sonucu pek çok kez taşkına sahne olan ilde, ırmağın ıslah edilmesi yerine ırmak yatağına ve mendereslerine müdahale edilmesi çok ciddi sorunlara neden olabilecektir. Şekil.7: Bartın İli Hizmet Yığınlaşması Bartın, il olduktan sonra hızlı bir büyüme süreci yaşamıştır. Bilhassa konut stokunu arttırma ve yenileme bağlamında çalışmalar yapılmaya başlanmış ancak doğal ve yasal kısıtlardan dolayı kent yayılarak genişleme imkânı bulamamıştır. Bu durum özellikle ruhsatlı binalarda kaçak kat sorununu ortaya çıkarmıştır. İlde altyapı çalışmalarına devam edilmektedir. Belediye tarafından, Bartın ın kanalizasyon atık su arıtma tesisi yapımı, 80 km lik içme ve kullanma suyu ana hatların değiştirilmesi ve İnkumu kanalizasyon paket arıtma ve derin deniz deşarjı için Avrupa Birliği hibesi ile 41 trilyon liralık proje hazırlanmıştır. Çevre Bakanlığı ve IPA işbirliği ile yürütülen projenin ihale sürecine başlamıştır. Doğalgaz çalışmalarının devam ettiği Bartın da Belediye tarafından gerçekleştirilmesi planlanan bir diğer proje sokak aydınlatmalarının rüzgâr enerjisi ile yapılmasıdır. Bu konuda çalışmalar başlatılmıştır ve ölçümler yapılmaktadır. Amasra İlçesi, kentin ve bölgenin turizmde markalaşmış en önemli destinasyonlarından biridir. Kent, şehircilik anlamında kendi özgün değerini oluşturamamış ve hızla betonlaşma 82

163 sürecine girmiştir. Ekonomik yapılanmasını turizm üzerine kuran bir kent için böyle bir konu imaj ve talep bitirici bir rol oynamaktadır. Otopark sorunu yaşayan ilçe, özellikle turist sayısının arttığı yaz aylarında sıkıntı çekmektedir. Amasra nın bir diğer önemli konusu, son yıllarda sık sık gündeme gelen termik santral kurulmasıdır. Termik santral kurulması ile turizm faaliyetlerinin ne şekilde etkileneceği iyi analiz edilmeli, dengeli ve sürekli bir gelişimin yöntemleri araştırılmalıdır. BATI KARADENİZ BÖLGESİ VE DOĞAL AFETLER Afetler ekonomik, sosyal ve fiziki altyapı maliyetlerini yükselterek tüm sektörleri etkilediğinden afet yönetiminin kalkınma politikalarındaki önemi artmaktadır. Ulusal Deprem Stratejisinde belirtildiği üzere afet sonrası müdahaleye yönelik politikalar yerine, afet öncesi risk azaltmaya yönelik politikalar önem kazanmaktadır. Bunun için ulusal düzeyde alınan önlemlere ek olarak yerelde de önleyici faaliyetlerin alınması önem arz etmektedir. Afetlere yönelik risk azaltma ve hazırlık çalışmalarının iyileştirilmesi, afet konusunda görev yapan kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması amacıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve il özel idarelerine bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri oluşturulmuştur. Afet öncesi risk azaltmanın önemli bir unsuru olarak dayanıksız ve mevzuata aykırı yapıların dönüştürülmesi, güvenli ve kaliteli yerleşimlerin kurulması için 2012 yılında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu çıkarılmıştır. Zonguldak Belediyesi, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile 5393 sayılı Belediye Kanununda yapılan düzenleme sonucunda, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilebilmesi ve uygulama yapılabilmesi için gerekli çalışmaların başlanması yönünde bir karar almıştır. Afet riski yüksek bölgeler tespit edilerek kademeli bir dönüştürme işlemi gerçekleştirilmelidir. Yeni yerleşimlerde ise afet riskleri göz önünde bulundurularak planlı bir kentleşme sağlanmalıdır. Modern afet yönetimi, afete hazırlıklı olmakla ile birlikte afetleri önlemenin önemini vurgulamaktadır. Doğal afetlerle ilgili çalışmalarda uzaktan algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) teknikleri afet zararlarının azaltılmasında güvenilir, hızlı ve kolay kullanımı açısından tercih edilir bir araç olarak görülmektedir. KENTGES in Mekânsal Planlama Sisteminin Yeniden Yapılandırılması stratejisi kapsamında da üzerinde durulan bu konu kapsamında bölgesel düzeydeki veriler Ajans tarafından CBS altyapısına uyumlu hale getirilmiştir.

164 Bölge illerinin karşı karşıya olduğu afetlerin başında tasman alanları gelmektedir. 83 Zonguldak ilinin temel sorunu olan tasman haricinde deprem, heyelan, kaya düşmesi ve sel bölgeyi tehdit eden afetlerdir. Harita 10: TR81 Bölgesi Depremselliği ve can kaybına neden olmuştur. DEPREMSELLİK Bölgede Zonguldak merkez 2. derecede, Karabük merkez 1. derece ve Bartın merkez 1. Derece tehlikeli deprem bölgesinde olup Kuzey Anadolu Fay Sistemi nin etkisi altındadır ve hasara neden olabilecek deprem üretme potansiyeline sahiptir. Bölge ve çevresinde son yüzyılda 1944 yılında M=7.2 Gerede, 1968 yılında M= 6.5 Bartın, 1999 yılında M= 7.4 İzmit ve M= 7.2 Düzce depremleri gerçekleşmiş olup bölgede hasar HEYELAN Zonguldak il genelinde gözlenmekte olup, özellikle Çaycuma ve Alaplı ilçelerinde yoğun olarak meydana gelmektedir. Karabük ve Bartın illeri heyelan olaylarının en çok meydana geldiği illerdendir. Yenice ilçesi Türkiye genelinde heyelan afetinden en çok etkilenen ilçedir. Bartın da heyelan olayları özellikle Ulus, Kurucaşile ve Merkez ilçede yoğun olarak gözlenmektedir. KAYA DÜŞMESİ Zonguldak ve Bartın ili kaya düşmesi olayının az olarak yaşandığı illerimizdendir. Kaya düşmesi olayı Karabük te Eskipazar ve merkez ilçeye bağlı yerleşim birimlerinde yoğun olarak gözlenmektedir. 83 Tasman alanları kentleşme başlığı altında verildiğinden burada ayrıca bahsedilmeyecektir.

165 SEL Bölge Batı Karadeniz havzasında yer almakta olup, su baskını olayları şiddetli yağışlara bağlı olarak sık yaşanmaktadır yılında aşırı yağışlar sonucu meydana gelen su baskını olaylarından Karabük ve Bartın ın yanında Zonguldak ın Devrek, Alaplı, Gökçebey ilçeleri çok etkilenmiştir. Bölgede su baskını olayları çoğunlukla Karabük e bağlı Yenice, Merkez ve Eskipazar ilçeleri ile Bartın a bağlı Merkez, Ulus ve Amasra ilçelerinde yoğun olarak yaşanmaktadır. ORMAN YANGINLARI Batı Karadeniz Bölgesi orman yangınları açısından yangına çok hassas bölgeler arasında bulunmamaktadır. (Orman Genel Müdürlüğü Yangın Harekât Merkezi) 3.derece hassas alanlar arasında yer alan bölgede çıkan yangınların temel nedenleri yıldırım düşmesi ve insan kaynaklı hatalardır. 84 Halkın bilinçlendirilmesi ile orman yangınlarının önü alınabilecektir. Bölgede yangıları tetikleyebilecek en önemli unsur ise lodos rüzgârıdır. 84 İşletme Müdürlüklerinin Yangına Hassaslık Derecelerine Göre Dağılım Haritası EK-54 olarak verilmektedir.

166 4. SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE 4.1. GENEL DURUM Sanayi kültürünün baskın olduğu bölgenin önemli sorunlarından biri plansız sanayileşme nedeniyle altyapı eksikliklerinden kaynaklanan çevre kirliliğidir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinde görülen öncelikli sorun hava kirliliğidir. Hava kirliliğini su kirliliği takip etmekte olup üçüncü sırada ise atık problemi gelmektedir. Toprak kirliliği de öncelikle çözülmesi gereken bir diğer problemdir. Tablo.25: Döneminde İllerin Çevre Sorunlarının Öncelik Sırası (Sorunların Öncelik Sırası İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerince Belirlenmiştir) İLLER HAVA KİRLİLİĞİ SU KİRLİLİĞİ Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 TOPRAK KİRLİLİĞİ ATIKLAR GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ EROZYON Zonguldak Karabük Bartın DOĞAL ÇEVRENİN TAHRİBATI İllerde yer alan sanayi kuruluşları özellikle hava ve su kirliliğine neden olmaktadır. Zonguldak ve Karabük illerinde kent içinde de sanayi kuruluşlarının yer alması, yerleşim alanları kirliliği, gürültü ve görüntü sorunlarına da sebep olurken Bartın ilinde bu sorunlar nispeten daha az görülmektedir. 85 T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın 2012 yılı verilerine göre, Zonguldak ve Bartın da yer alan petrol ve madencilik şirketlerinin neredeyse tamamı çevre sorunlarına neden olmaktadır. Karabük te ise çevre sorununa neden olan herhangi bir petrol yahut madencilik faaliyetinin bulunmadığı beyan edilmiştir. 85 T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre hazırlanan İl Sınırları İçinde 2010 Yılı Sonu İtibariyle Çevre Sorunu Oluşturan Sanayi Kuruluşlarının Yol Açtığı Çevre Sorunları EK-55 de verilmektedir.

167 4.2. KİRLİLİK HAVA KİRLİLİĞİ ZONGULDAK, KARABÜK VE BARTIN İLLERİNDE HAVA KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bölge genelinde, özellikle kış aylarında yoğunlaşan bir hava kirliliği görülmektedir. Zonguldak İlinde hava kirliliğini etkileyen en önemli kaynaklar yoğun enerji ve kömür kullanımı gerektiren sanayi tesisleri ve termik santrallerdir. İlde çok farklı sanayi sektörleri bulunduğu için farklı tesislerden kaynaklanan emisyonların türleri de farklılık göstermektedir. Özellikle demir çelik tesisleri toz emisyonları açısından risk taşımaktadır. Kış aylarında evsel ısınmadan, kaynaklı hava kirliliği söz konusudur. Konutlarda kullanılan kömürlerin düşük kaliteli olması, uygun olmayan yakma sistemlerinin kullanılması hava kirliliğini arttırmaktadır. Evsel ısınmada kullanılan kömürlerin kül ve uçucu madde oranlarının yüksek olması da ildeki hava kirliliğini önemli derecede etkilemektedir. İldeki hava kirliliğine bir diğer etken de ilin topografik yapısıdır. Kent merkezini çevreleyen dağlar, özellikle kış aylarında yüksek oranda hava kirliliğine sebep olmaktadır. Karabük ilinde de hava kirliliğini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Hava kirliliğine neden olan en önemli kaynaklardan biri Zonguldak ilinde olduğu gibi sanayi tesisleridir. Özellikle demir çelik tesisleri toz emisyonları açısından risk oluşturmaktadır. Kent merkezinde bulunan haddehaneler ve KARDEMİR AŞ. bu tesislerin başında gelmektedir. Konutlarda kullanılan kömürlerin düşük kaliteli olması, uygun olmayan yakma sistemlerinin kullanılması da hava kirliliğini arttırmaktadır. Karabük ün coğrafi yapısı, iklim şartları ve etrafı dik dağlar ile çevrili olması, bunun yanında şehir merkezinin düşük kotta bulunması nedeni hava kirliliği yoğun olarak hissedilmektedir. Kentte, özellikle kış aylarında ve aksam saatlerinde yüksek oranda hava kirliliği görülmektedir. Karabük ilinde hava kirliliğinin bir diğer sebebi de motorlu taşıtlardır. Şehir merkezinin çok küçük bir alana toplanması, şehirlerarası yolun kent merkezinden geçiyor olması da motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğini arttırmaktadır. Bartın İlinde de bölgenin diğer illerinde görüldüğü gibi evlerde kullanılan kömürlerin düşük kalitede olması hava kirliliğini oluşturan önemli bir faktördür. İlin coğrafi durumu nedeniyle kış aylarında yoğun hava kirliliği yaşandığı görülmektedir. Kış aylarında yaşanan hava kirliliği artışı ölçümlerde de gözlemlenmiş ve her üç ilde Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında partikül madde değerlerinde ciddi artışlar olduğu görülmüştür. Hava kirliliğinin giderilmesi hususunda çeşitli güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bu güçlüklerin en önemli nedeni üç ilde de toplumun çevre konusunda bilinçsiz olmasıdır. Yeterli denetimin yapılmaması ve sanayi dallarında çalışanların eğitimsiz olması diğer önemli faktörleri

168 oluştururken, mali imkânsızlıkların kirliliğin önlenmesinde karşılaşılan güçlükler sıralamasında son sırada geldiği görülmektedir. Tablo.26:Hava Kirliliğinin Giderilmesinde Karşılaşılan Güçlükler (Önem Sırasına Göre) İller Yeterli Denetim Yapılamaması İşçilerin Eğitimsiz Olması Mali İmkânsızlıklar Kaliteli Yakıt Temininde Zorluklar Kurumsal ve Yasal Eksiklikler Toplumda Bilinç Eksikliği Zonguldak Karabük Bartın Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 Hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla alınan tedbirler kapsamında üç ilde de en çok motorlu taşıtların egzoz gazı ölçümleri ve sanayi kuruluşlarının emisyon izni almaları takip edilmektedir. İlçeler arasında hiçbir önlemin alınmadığı tek yer Zonguldak Merkez dir. (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012) 86 Batı Karadeniz Bölgesinde kirliliğe neden olan iki adet demir çelik tesisi ve bunun yanı sıra çok farklı sanayi sektörleri bulunmasına rağmen hava kalitesi seviyelerinin izlenebilmesi için yeterli ölçüm sistemi bulunmamaktadır. Kent merkezlerinde ölçülen hava kalitesi seviyeleri şu an için sınır değerleri sağlıyor görünse de yönetmelikteki hedef sınır değerler yürürlüğe girdiğinde sınırların aşılması söz konusudur TOPRAK KİRLİLİĞİ ZONGULDAK, KARABÜK, BARTIN İLLERİNDE TOPRAK KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinde toprak kirliliğine neden olan en önemli kaynaklar evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan ortama verilmesi ve/veya tarımsal sulamada kullanılması, pestisitler, gübre kullanımı ve mevzuata uygun olmadan bertaraf edilen atıklardır. Toprak etüdü yapılmadan gübreleme, gereğinden fazla gübre kullanımı, toprak veriminin düşmesine ve toprağın kirlenmesine neden olmaktadır. 86 Hava Kirliliğinin Önlenmesi Amacıyla Alınan Tedbirler tablosu EK-56 olarak verilmektedir.

169 İllerden alınan toprak numunesi analiz sonuçlarına göre her üç ilin topraklarının da çinko (Zn) ve krom (Cr) açısından yönetmelikte verilen sınır değerlerin oldukça üzerinde olduğu görülmüştür. ( Batı Karadeniz Bölgesi Çevresel Durum Değerlendirmesi, 2012) Krom ve çinko gibi kirleticilerin toprak numunelerinde olmasının sebebi endüstriyel faaliyetlerdir. Bu faaliyetler kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıt imalatı, metal cevherler madenciliği, çimento imalatı, fırınlanmış kilden kiremit, briket, tuğla ve inşaat malzemeleri imalatı, kâğıt hamuru, kâğıt ve mukavva imalatı, ana metal sanayi vb. şeklinde sıralanabilir. Bölgedeki sanayi tesisleri düşünüldüğünde bölge topraklarında her üç ilde de krom ve çinkonun yönetmelikte verilen sınır değerden yüksek çıkmasının sebebi akla ilk önce sanayi tesislerini getirmektedir SU KİRLİLİĞİ SU KAYNAKLARININ DURUMU Batı Karadeniz Bölgesi nde çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Yörede yoğun yerleşim, daha çok kıyı bölgelerinde ve akarsu vadilerinde görülmektedir. Yerleşimin bu şekilde olması akarsuların ve kıyı bölgelerinin kirletilmesine neden olmaktadır. Çünkü Batı Karadeniz Bölgesi nde evsel atık suları herhangi bir işleme tabi tutulmadan akarsulara ya da denizlere boşaltılmaktadır. Denizlerin, özellikle kıyı bölgelerinin kirlenmesinde ise akarsularla taşınan kirleticiler önemli yer tutmaktadır. Kirleticilerin direkt ve dolaylı şekilde deşarj edildikleri akarsuların hem kendileri olumsuz yönde etkilenmekte hem de bu kirleticilerden devamlı ve dayanıklı olanlarını denizlere taşıyarak kıyı ekosistemini bozmaktadırlar. Zonguldak ilinde 3 adet ruhsatlı kaynak suyu bulunmaktadır. İçilebilir özellikte kaynak suyu sayısı dokuzdur. Ancak bu sular bulundukları fiziksel koşullarının uygunsuz olmaları nedeniyle koşulları iyileştirilmeden kullanıma sunulamazlar. Zonguldak ilinde Alaplı Çayı, Devrek İlçesinden geçen Bolu Çayı, Ereğli iilçesinden geçen Gülüç Çayı ve Filyos Irmağı en önemli akarsulardır. Zonguldak il sınırları içerisinde Karadeniz e dökülen Gülüç Irmağı; Gülüç ve Aydınlar Çayları ile beslenen, Gülüç ve Kızılcapınar barajlarının sularının denize ulaştığı önemli bir su kaynağıdır. Anılan barajlardan ERDEMİR tesislerinin kullanma suyu temin edildiği gibi Ereğli ilçesinin içme ve kullanma suyu da temin edilmektedir.

170 Filyos Çayı ve bu çaya karışan Yenice ve Devrek Çayları ile Alaplı Çayı, Gülüç Çayı ile Acılık Deresine atılan evsel ve endüstriyel atık sular kirliliğe neden olmaktadır. Karabük İli nin en önemli akarsuyu Filyos Irmağıdır. Bu ırmağın iki önemli kolu olan Araç ve Soğanlı Çayları il topraklarındaki önemli akarsulardır. Filyos ırmağı, Gerede yakınlarında Gerede Suyu, Eskipazar yakınlarında Soğanlı Çayı, Araç Çayı ile birleştikten sonra Yenice Irmağı adını alır. Karabük İli, Eflani İlçesindeki toplam 800 ha sulama sahasına sahip üç adet te gölet bulunmaktadır. Karabük İlinin içme ve kullanma suyunu temin eden iki bölge vardır. Şu an kullanılmakta olan birinci bölge Karabük İli içme ve kullanma suyunun %95 civarını karşılamakta olan Toprak Cuma Karasu bölgesi ve %5 civarını karşılayan Hamzalar bölgesidir. İl genelinde içme ve kullanma suyu olarak kullan 269 adet kaynak ve 121 adet kuyu olmak üzere toplam 390 adet kaynak bulunmaktadır. Bartın havzasının yağış alanı 2100 km² olup, Bartın ili içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan iki adet içme suyu kaynağı bulunmaktadır. Bartın ili merkezinde iki adet içme suyu kaynağı bulunmaktadır ATIK SU Zonguldak Belediyesi tarafından Zonguldak-Ereğli karayolu üzerindeki Kanalizasyon Sistemi ve Atıksu Arıtma Tesisi tarihinde hizmete açılmıştır. İl genelinde toplayıcı hatlar ve cazibeli basınçlı hatlar ile 7 adet terfi merkezinde toplanan atık sular mekanik arıtıma ve biyolojik arıtıma tabi tutulduktan sonra Karadeniz e derin deniz deşarjı yöntemiyle bırakılmaktadır. Tesisin yapılmış olması önemlidir ancak hâkim rüzgâr yönü ve yerleşim alanları göz önünde bulundurulmadan yapılan yer seçimi nedeniyle kentte yoğun koku kirliliği yaşanmaktadır. Alaplı kanalizasyonu Alaplı Çayı vasıtasıyla arıtılmadan denize deşarj edilmektedir. Alaplı- Ereğli arasındaki Gülüç Belediyesine ait evsel atık sular ve Ereğli belediyesi evsel atık suları İller Bankasınca yapılan derin deniz deşarjı yöntemiyle ayrı noktalardan denize verilmektedir. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. atık su arıtma tesislerinden çıkan arıtılmış sular da denize deşarj edilmektedir. Çatalağzı Termik santralinden oluşan günde 2500 ton kül ve cüruf için sulandırma suyunun sağlanmakta olduğu gölet havzasına kül barajı yapılması için Çevre ve Orman Bakanlığından ÇED Olumlu Kararı alınmış ve test çalışmalarına başlanmıştır. Filyos Çayı nın getirdiği evsel

171 atık sular ve Çaycuma Oyka Kağıt Fabrikası gibi sanayilerin endüstriyel atık suları Hisarönü Beldesi Saz Köy Mevkiinden denize ulaşmaktadır. Karabük İlinde en fazla kirlenen ve kirliliği gün geçtikçe artma eğilimi gösteren nehirler Araç Çayı ve Filyos Çayı dır. Bu nehirlerin kirlenmesine yol açan etkenlerin başında endüstriyel tesislerden kaynaklanan atıkların ve atık suların miktar ve çeşitlerinin artması, bu atıkların hiçbir arıtıma tabi tutulmadan doğrudan alıcı su ortamına verilmesi gelmektedir. İl sınırları içerisinde bulunan yüzeysel sular etrafında kurulmuş olan yerleşim yerlerinden kaynaklanan evsel atık sular da önemli derece kirliliğe neden olmaktadır. İlde atık su arıtma tesisi ve km civarında yağmur suları drenaj hattı mevcuttur. Bartın da İlde en fazla kirlenen ve kirliliği gün geçtikçe artma eğilimi gösteren nehir Bartın Çayı dır. Bu nehrin kirlenmesine yol açan etkenlerin başında endüstriyel tesislerden kaynaklanan atıkların ve atık suların miktar ve çeşitlerinin artması, bu atıkların hiçbir arıtıma tabi tutulmadan doğrudan alıcı su ortamına verilmesi gelmektedir. İl sınırları içerisinde bulunan yüzeysel sular etrafında kurulmuş olan yerleşim yerlerinden kaynaklanan evsel atık sular da önemli derece kirliliğe neden olmaktadır. Bölge genelinde atık suların yol açtığı kirlenmenin nedenlerine bütünleşik olarak bakmak gerekirse, özellikle kanalizasyon şebekesinin olmaması veya yetersiz olması, yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atık suların arıtılmaması, sanayi kuruluşlarında atık suların arıtılmaması ve fosseptik çukurların sağlıklı şekilde inşa edilmemesi olduğu söylenebilir KATI ATIKLAR İllere genel olarak bakıldığında, öncelikle evsel atıkların bertarafının iyileştirilmesi adına adımlar atıldığı ancak yeterli seviyeye ulaşılamadığı görülmektedir. Bununla birlikte tıbbi atıklarla ilgili yapılan çalışmalar da dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda katı atıkların bölge için sorun olmayacağı söylenebilir. Ancak vahşi olarak depolama yapılan alanlarda iyileştirme yapılması son derece önemli ve maliyetli bir işlemdir. Zonguldak'ta günde ortalama 472 ton/gün katı atık üretilmektedir yılında katı atıkların bertarafı için Zonguldak Merkez İlçe ve civar belediyeler birleşerek bir birlik oluşturmuş, Kasım 2008 yılı itibarı ile düzenli depolamaya geçilmiştir. Tesis proje süresi 25 yıldır. Düzenli Depolama Tesisi, Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisi, Ambalaj Atıkları Toplama Ayrıştırma Tesisi aynı mevkide bulunmaktadır. 87 Atık Suların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri tablosu EK-57 olarak verilmektedir.

172 Karabük İlinde ise Çevre Hizmetleri Birliği kurularak, Karabük-Merkez, Safranbolu, Yenice, Eskipazar, Eflani, Ovacık İlçe Belediyeleri ile Yortan pazarı, Ovacuma Beldelerinden oluşan kişilik nüfusa ait ton/yıl atık inşaatı halen devam etmekte olan düzenli depolama alanında bertaraf edilecektir. Depolama sahası kullanım ömrü 22 yıl olarak planlanmıştır. Karabük ilinde lisanslı tehlikeli atık bertaraf tesisi bulunmamakla beraber bu atıkların miktarları ve bertaraf şekilleriyle ilgili herhangi bir veriye ulaşılamamıştır. Bartın İl sınırları içerisinde düzenli depolama alanı bulunmamakla beraber her belediye atığını kendi belirlediği sahada bertaraf etmektedir. Ancak Bartın Belediyeler Birliği Bartın- Merkez, Amasra, Ulus, Kurucaşile İlçe Belediyeleri ile Kozcağız, Arıt, Hasankadı, Kumluca, Abdipaşa Belde Belediyeleri atıklarının düzenli depolanmasının yapılması için proje hazırlamışlardır. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan atıklar, evsel katı atıkların dışında havada, suda ve toprakta kalıcı özellik gösteren ve ekolojik dengeyi bozan atıklar olduğundan tehlikeli ve zararlı atık sınıfına girmekte ve bu tür atıkların üretim, taşıma, depolama ve bertarafına ilişkin özel önlemler alınması gerekmektedir. Diğer bütün kuruluşlarda olduğu gibi sağlık kuruluşlarında da her geçen gün atık miktarı verdikleri hizmet ölçüsünde hızla artmaktadır. Bu artışın neden olabileceği tehlike risklerinin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınarak toplamadan bertarafa kadar yönetim aşamalarının belirlenmesi gerekmektedir. Zonguldak ilinde devlet hastaneleri, özel hastaneler, sağlık istasyonları, sağlık ocakları, ana çocuk sağlığı merkezleri, teşhis ve tedavi kliniği, diş polikliniği, göğüs hastalıkları hastanesi, Hıfzıssıhha Laboratuvarı ve özel laboratuvarlar olmak üzere toplam 80 adet tıbbi atık üreten kurum bulunmaktadır. Zonguldak İlinde günde 1537 kg tıbbi atık üretilmektedir. Bartın ve Karabük İllerinin tıbbi atıkları da Zonguldak tıbbi atık sterilizasyon tesisinde bertaraf edilmektedir. Ambalaj atıkları toplama ayrıştırma sistemi ise 2010 yılının sonlarında hizmete açılmıştır. Atıklar, Zonguldak ve Karabük te öncelikli olarak toprak kirliliğine neden olmaktadır. Bartın ilinde ise atıklar özellikle yer altı sularını etkilemektedir. Doğal hayata olumsuz etki ve koku problemi gibi konular da tedbir alınması gereken başlıklar arasındadır İl Sınırları İçinde Yerleşim Merkezlerinde Oluşan Atıkların Oluşturduğu Sorunlar tablosu EK-58 olarak verilmektedir.

173 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Zonguldak ta atık su ve katı atık bertaraf tesislerinin bulunması Endüstriyel tesislerden kaynaklanan atıkların ve atık suların miktar ve çeşitlerinin artması ve bu atıkların hiçbir arıtıma tabi tutulmadan alıcı su ortamına verilmesi AB müktesebatı kapsamında uyulması zorunlu olan düzenlemeler Taşımacılık faaliyetlerinden kaynaklanan hava kirliliğinin artması Zonguldak ta Düzenli Depolama Tesisi, Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisinin bulunması Zonguldak ta bulunan atık su arıtma tesisinin yer seçiminin hatalı olması Besin zinciri sonucu mevcut kirleticilerin insan bünyesine geçmesi Doğalgazın kullanılmaya başlanması Evsel ısınmada kullanılan kömürlerin düşük kalitede olması Nüfus ve tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle atık miktarı ve çeşidinin artması Zonguldak ta Ambalaj Atıkları Toplama Ayrıştırma Tesisi bulunması Akarsu kenarları, kanyonlar, ormanlık alanlar ve dere yataklarının vahşi depolama alanı olarak kullanılması Topografik yapı Yoğun enerji ve kömür kullanımı gerektiren sanayi tesislerinin yarattığı hava kirliliği Demir çelik tesislerinden kaynaklanan

174 toz emisyonları Taşımacılık faaliyetlerinden (özellikle karayolu taşımacılığı) kaynaklanan hava kirliliği Toplumsal duyarsızlık Zonguldak kent merkezindeki limanda kömürün dökme yükleme yapılması Evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan ortama verilmesi ve/veya tarımsal sulamada kullanılması TTK Genel Müdürlüğüne ait Kozlu maden ocaklarından çıkan ocak içi toz ve molozların sıvı atıklarla birlikte denize dökülmesi

175 Sanayi alanında faaliyet gösteren işletmelerin denetlenmelerinde eksiklik Zonguldak ta kömür ve kömüre dayalı sanayilerden kaynaklanan katı atık kirlenmesinin fazla olması Başta Filyos Çayı olmak üzere bölgedeki akarsuların evsel ve endüstriyel atıklarla kirletiliyor olması

176 5. ULAŞIM VE LOJİSTİK ALTYAPI Batı Karadeniz Bölgesi, gerek Karadeniz e kıyısının bulunması, gerekse Ankara ve İç Anadolu hinterlandına hitap etmesiyle önemli bir lojistik potansiyeline sahiptir. Ancak, sadece konum üstünlüğü rekabet için yeterli olmamakta, ulaşım ağlarının çeşitliliği ve entegrasyonu da büyük önem taşımaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi nde denizyolu, demiryolu, karayolu ve havayolu ulaşım imkânlarının hepsi birlikte bulunmaktadır. Ulaşım ağının çeşitliliği açısından güçlü bir bölge olmasına rağmen, altyapı eksiklikleri ve diğer nedenlerle bölgede ulaşım ağlarının kullanımları yeterli düzeyde değildir. Ulaşım ve lojistik altyapıların iyileştirilmesi, ulaşım ağları arasındaki entegrasyonun arttırılması ve diğer eksiklerin giderilmesiyle birlikte bölgenin coğrafi konumu ve sahip olduğu ulaşım çeşitliliği önem kazanacaktır BATI KARADENİZ BÖLGESİNİN ALTYAPI VE ERİŞİLEBİLİRLİK DURUMU Bölgelerin temel altyapı imkânlarına sahip olması rekabet edebilirlik için gerekli olan ortamın mevcudiyeti açısından önemlidir. Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu Derneği (URAK) ve Deloitte tarafından 2010 yılında hazırlanan İller arası Rekabetçilik Endeksi ne göre Zonguldak ve Bartın illerinin endeksleri ve sıralamadaki yeri yıllar itibariyle devamlı olarak yükselmiş olup, Karabük ün endeksi ve sıralamadaki yeri ise yaklaşık olarak sabit kalmıştır. Bunun önde gelen nedenlerinden biri demiryolu ağına bağlı Zonguldak Havaalanı nın iç ve dış hat uçak seferleri ile erişilebilir olmasıdır (URAK 2010). Tablo.27: Erişilebilirlik Açısından Batı Karadeniz Bölgesindeki İllerin Karşılaştırılması İL Endeks Değeri Sıra Endeks Değeri Sıra Endeks Değeri Sıra BARTIN 34, , ,52 58 KARABÜK 29, , ,32 47 ZONGULDAK 60, , ,08 29 İSTANBUL 94, , ,48 1 TÜRKİYE ORTALAMASI 35,45 34,61 33,87 Kaynak: URAK 2010

177 BATI KARADENİZ BÖLGESİNDEKİ İLÇELERİN ULAŞIM VE ERİŞİLEBİLİRLİK DURUMU Batı Karadeniz Bölgesinde üçü merkez ilçe olmak üzere toplam 18 ilçe bulunmaktadır. 89 Ulaşım ve erişilebilirlik durumları baz alındığında en yüksek endekse sahip ilçelerin Zonguldak a bağlı ilçeler olduğu görülmektedir. Zonguldak ı Karabük ve Bartın a bağlı ilçeler izlemektedir. İlçeleri 4 kategoriye ayırmak mümkündür. Endeks hesaplamalarında diğer değişkenlere nispeten Zonguldak Havaalanına ve demiryolları ağına bağlı olup olunmamasına daha az ağırlık verilmiştir. Havaalanına uçuş sayılarının artması durumunda bu ağırlık arttırılabilecektir. Bu durumda Çaycuma ve çevresindeki ilçelerin endeksleri yükselecektir. Aynı şekilde, planlanan demiryolu projelerinin (yeni hat ve mevcut hattın modernizasyonu) tamamlanması ile demiryollarının da ağırlığı arttırılabilecektir. Bu durumda demiryolu hattı üzerinde bulunan birçok ilçenin endeksleri yükselecektir. Harita.11: Batı Karadeniz Bölgesi İlçelerinin Ulaşım ve Erişilebilirlik Durumu 89 Zonguldak a bağlı Kozlu ve Kilimli Beldeleri 2012 yılı sonunda ilçe statüsü kazandığından, merkez ilçeler dâhil bölgedeki ilçe sayısı 18 e ulaşmıştır. İşbu raporun hazırlandığı dönemde Kozlu ve Kilimli ilçe statüsü kazanmamış olduğundan, söz konusu yerlere dair detaylı bilgi verilememektedir.

178 5.3. KARAYOLU VE DEMİRYOLU Bölge genelinde ulaşım altyapısı kara yolu ağırlıklıdır. 90 Zonguldak ve Karabük illerinde demir yolu ağının bulunması bir avantaj olmakla birlikte özellikle yolcu taşımacılığı için sınırlı bir hizmet vermektedir. Bölgede karayolu ulaşımı kısmen yeterli olup bölgenin ulaşılabilirliğini arttırmak için ilave düzenlemeler ve yatırımlar gerekmektedir. Söz konusu yatırımlar arasında bölünmüş yollar önemli bir yer tutmaktadır. Bölgede sanayi yatırımlarının arttırılması, ticaret, turizm ve lojistiğin gelişmesi için karayolunun geliştirilmesi oldukça önemlidir. Bölgede bazı kesimlerde ilave karayolu ulaşım aksları da gerekmektedir. Zonguldak, Karabük ve Bartın şehir merkezinden geçen şehirlerarası yolların çevre yolu ile şehir dışına çıkarılması, bölge il ve ilçeleri arasındaki ulaşımın iyileştirilerek günün şartlarına uygun hale getirilmesi ve ulaşım ağları arasında bağlantıların yapılması gereken altyapı yatırımları arasında yer almaktadır. Ereğli-Devrek arasında bulunan yol güzergâhı da Ereğli-Devrek-Ankara istikametinde seyredecek araçlar için Zonguldak ı bypass edecek bir proje olarak gündeme taşınmaktadır. Seyahat süresini kısaltarak trafik sorununu azaltacak bu tarz projeler büyük önem taşımaktadır. Bölgede otoyol bulunmamaktadır ancak Ankara-İstanbul otoyoluna bölge illerinden Bartın 139 km, Karabük 98 km, Zonguldak 111 km mesafededir. UDHB tarafından hazırlanan 2035 hedefleri arasında ise Bartın-Bolu otoyol hattı da bulunmaktadır. Harita.12: Otoyollar (Mevcut ve Planlanan Hatlar) 90 Karayolu ve Demiryolu Göstergeleri tablosu EK-59 da verilmektedir.

179 2012 yılı sonu itibariyle bölgede toplam 323,85 km bölünmüş yol bulunmaktadır. Bölgede karayolu ağı iyileştirme çalışmaları kapsamında Zonguldak-Ereğli, Zonguldak-Yeniçağa, Zonguldak-Kilimli, Bartın-Kurucaşile, Karabük-Kastamonu arasındaki kesimlerde bölünmüş yol çalışmaları devam etmektedir. Bartın-Karabük, Kilimli-Saltukova, Zonguldak-Kozlu, Bartın- Boğaz, Kurucaşile-Cide kesimleri arasında da toplam 112 km uzunluğunda ihale edilecek bölünmüş yol projesi mevcuttur. 91 Zonguldak-Devrek karayolu üzerindeki Sapça tüneli ve Üzülmez tünelleri ile Zonguldak-Ereğli yolunun bölünmüş yol olarak kullanılabilmesi kapsamında projelendirilen tünel ve yol yapım çalışmaları halen devam etmektedir. Çaydamar-Kozlu arasında projelendirilen tünel çalışması ise Ereğli yoluna bağlanarak Ereğli istikametinden Ankara yönüne seyreden araçların Zonguldak şehir merkezine girmeden seyahat etmelerine imkân verecektir. Karadeniz Sahil Yolu Projesi kapsamında bölgedeki çalışmalar halen devam etmektedir. Hopa dan başlayıp Sinop a kadar çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı hat Kurucaşile, Bartın, Filyos, Zonguldak ve Ereğli istikametinden geçerek üçüncü boğaz köprüsüne ulaşacaktır. Bu doğrultuda yapımına başlanan tüneller arasında Kurucaşile-Bartın yolu arasındaki tüneller ile Zonguldak-Filyos arasındaki Mithatpaşa tünelleri de yer almaktadır. Mithatpaşa tünellerinin Zonguldak ı Kilimli sahil yoluyla Filyos a bağlayarak Zonguldak şehir merkezinden geçen trafiği % 25 oranında azaltması, seyahat süresini ise 30 dakikadan 5 dakikaya indirmesi planlanmaktadır. Uzunluğu 415 km yi bulan Irmak-Karabük-Zonguldak (IKZ) demiryolu hattı bölgeden geçmektedir. Bu hattın 189 km lik kısmı bölge içinde bulunmaktadır. Bölgede demiryolu sadece Zonguldak-Karabük-Çankırı-Irmak arasında tek hat olarak mevcuttur. Bartın ili sınırları dahilinde demiryolu ulaşım hattı mevcut değildir. Bölge içinde en yaygın demiryolu ağının Karabük te bulunduğu görülmektedir. Bunun sebebi, Türkiye nin ilk ağır sanayi tesislerinden Karabük Demir-Çelik Fabrikası nın kurulmasından sonra hammadde ve kömür temini için demiryolu yatırımlarına öncelik verilmiş olmasıdır. Ancak sonraki yıllarda demiryolları için çok önemli yatırımlar yapılmamıştır. Zonguldak tan Karabük ve Ankara ya demiryolu ile ulaşım mümkün olmasına rağmen eski altyapı ve karayoluna göre zayıf bağlantıları nedeniyle hatta seyahat süreleri uzundur. Bu sebeple ağırlıklı olarak sanayiye kitle taşımasında kullanılmakta olan demiryolunda yolcu taşımacılığı çok yaygın değildir. Mevcut demiryolu hattı bölgede üretilen sanayi ürünlerini pazara ulaştırmada da oldukça yetersiz kalmaktadır. Hattın veriminin arttırılması ve daha etkin kullanımı kapsamında ağın modernleştirmesi 2010 yılı AB Katılım Ortaklığı Mali Destek Programına alınmış ve 2012 yılında proje için sözleşme imzalanmıştır. Irmak-Karabük-Zonguldak Hattının Rehabilitasyonu ile Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Sistemlerinin Kurulumu (IKZ) Projesi Avrupa Birliği ile Türkiye nin ortaklaşa finanse ettiği 91 Bölünmüş Yol Çalışmaları şekli EK-60 olarak verilmektedir.

180 Türkiye deki en büyük hibe projesidir. IKZ Projesinde, sözleşme bedelinin %85 i AB den sağlanan hibe ile %15 i ise Türkiye katkısı olarak Avrupa Yatırım Bankasından sağlanan kredi ile karşılanacaktır ve proje yaklaşık 227 milyon avroya mal olacaktır. Yüklenici firmalar Yapı Merkezi - MÖN Ortak Girişimi, 25 Ocak 2012 tarihinde çalışmalarına başlamıştır. Projenin inşaat süresi 48 ay olup, Ülkü-Karabük-Zonguldak arası mesafenin ilk 24 aylık sürede tamamlanması öngörülmüştür. Proje kapsamında mevcut yolun tamamen yenileneceği kesimler olduğundan, işleyen tren trafiği aksamayacak şekilde hattın belirli kesimleri, kısa sürelerle kapatılarak inşaat faaliyetlerinin yürütülmesi öngörülmektedir. Projeyle birlikte mevcut hatların AB standartlarında tren işletmeciliğine uygun hale getirilmesi planlanmaktadır. Harita.13: Irmak-Karabük-Zonguldak (IKZ) Demiryolu Hat Güzergâhı ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI VERİLERİNE GÖRE DÜZENLENMİŞTİR. Bölgede üretilen malların ticari merkezlere dağıtılabilmesi ve bölgeye hammadde sevkiyatının sağlanabilmesi için bölgenin demiryoluyla Marmara Bölgesi ne bağlantısı gerekmektedir. Bu sebeple DLH tarafından bir proje hazırlatılarak Adapazarı-Karasu- Akçakoca-Ereğli-Zonguldak-Bartın arasında yaklaşık uzunluğu 281 km olan ve yedi senede

181 bitirilmesi hedeflenen demiryolu projesi hazırlanmış ve Adapazarı-Karasu arasındaki yaklaşık 63 km uzunluğundaki ilk etabın ihalesi gerçekleştirilmiştir. Erdemir, Kardemir ve bu fabrikaların üretim girdilerini sağlayan kömür üretim merkezleri ile Filyos Yatırım Havzası ve çevresinde yer alacak sanayi tesisleri, yapımına başlanan bu hat ile önemli bir sanayi üretim merkezi olan Kocaeli bölgesine bağlanacaktır. Ayrıca Bandırma- Bursa-Ayazma-Osmaneli hattının devreye girmesi ile Bursa bölgesindeki otomotiv endüstrisinin ana girdisi olan demir ve çelik fabrikalarının ürünlerinin bu bölgeye daha kısa ve ekonomik bir şekilde ulaştırılması sağlanacaktır. Sanayi alanında önemli bir etki yaratan bu hattın bir diğer katkısı da dış ticaret alanında gerçekleşecektir. Bu proje ile Karasu Limanı, Ereğli, Filyos ve Bartın Limanının demiryolu şebekesine bağlanması ile Karadeniz üzerinden Rusya, Ukrayna ve Kazakistan a dış ticaret açısından önemli bir ulaşım koridoru oluşturulmuş olacaktır. Dış ticarete katkısının yanında bu koridor ayrıca kombine taşımacılık avantajı yaratarak Akdeniz üzerinden ülkemizi transit geçecek yüklerin taşınmasında ulusal bir katkı sağlanmasına da imkân tanıyacaktır. Bu proje, yük taşımacılığı alanında sağladığı bu katkının yanında Karadeniz bölgesinin önemli turizm merkezleri olan Bartın, Amasra ve Ereğli nin mevcut demiryolu ağına bağlanmasını da sağlayacaktır. Batı Karadeniz Bölgesi nin İstanbul ve Marmara Bölgesi ile Ankara ve İç Anadolu Bölgesine bağlantısını oluşturacak hat ile birlikte yolcu taşımacılığı alanında ulaşım alt yapısını geliştirme adına önemli bir adım daha atılmış olacaktır. Yolcu ve yük taşımacılığında sağlanacak bu etkileşim ile birlikte bölgedeki Ereğli Filyos ve Bartın Limanları nın dış ticaretteki rollerinin daha da artmasına olanak sağlayacak bu proje Zonguldak ve Bartın illerinin sosyoekonomik yapısında olumlu değişimlere neden olacaktır. Şekil.8: Adapazarı-Karasu-Ereğli-Bartın Demiryolu Güzergâhı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Verilerine Göre Düzenlenmiştir

182 5.4. DENİZYOLU VE LİMANLAR Bölge denizyolu taşımacılığı açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen yolcu taşımacılığı yok denecek seviyededir. Batı Karadeniz Bölgesi nde 6 adet liman bulunmaktadır. Bu limanların dördü Zonguldak, diğer ikisi ise Bartın sınırları içerisinde yer almaktadır. Ayrıca Zonguldak ta yapılacak olan iki adet ilave liman projesi bulunmaktadır. Bunlardan biri Alaplı da yapılması planlanan Alaplı Limanı ve diğeri Çaycuma da yapılması planlanan 25 milyon ton kapasiteli Filyos Limanı dır. Filyos limanının ihale modelinin seçilerek 2013 yılında ihale edilmesi planlanmaktadır. Denizyolu taşımacılığı bölgede mevcut tesisler ve ilave yatırımlarla önemli bir yere sahip olacaktır. Harita.14: TR81 Bölgesi Limanları Mevcut tesislere yapılacak ilave yatırımlar arasında Bartın Limanı nın Ro-Ro ve konteyner taşımacılığına uygun hale getirilmesi çalışmaları da bulunmaktadır.

183 Yurtdışı Bağlantılı Ro-Ro Hatları TTK ya ait olan Zonguldak Limanından Ukrayna limanlarına (Skadovsk, Evpotaria, Odessa) Ro- Ro seferleri devam etmektedir. Zonguldak Limanı nda Ro-Ro gemileri için üç Ro-Ro gemisinin aynı anda yanaşabildiği bir adet rıhtım, genel kargo ve dökme yük gemilerinin yanaştığı iki adet rıhtım ve bir adet tren ferisi rıhtımı bulunmaktadır. Zonguldak iline bağlı Ereğli ilçesinde bulunan Erdemir Limanı nda iki dökme yük rıhtımı, iki genel kargo rıhtımı, 1 Ro-Ro rıhtımı, 1 tren ferisi rıhtımı ve 1 cüruf rıhtımından oluşmaktadır. Ancak liman günümüzde Ro-Ro seferleri için kullanılmamaktadır. Uluslararası düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısında 2003 yılına göre bölgemizde %187 luk bir artış olmuştur (2012 verilerine göre). 92 Batı Karadeniz Bölgesinin toplam elleçleme kapasitesi Samsun ve Karasu Limanlarınınkinden fazladır. Yapılması planlanan Filyos Limanının 25 milyon tonluk kapasitesinin de eklenmesi halinde bölge, İstanbul ve Kocaeli illerinden daha kuvvetli bir altyapıya kavuşmuş olacaktır. 93 Bartın Irmağı, üzerinde 500 tonluk gemilerle Karadeniz den kente kadar ulaşım yapılabilen en düzenli akarsudur. Bartın Irmağı nda akış hızının çok az oluşu ve çok derin olması nedeniyle nehirde ulaşım kolay sağlanabilmektedir. Irmağın Karadeniz e bağlandığı noktada Bartın Limanı yer almaktadır. Yolcu ve yük taşımacılığı potansiyellerine sahip olan ırmak, sık sık taşma riskine sahiptir. Yukarı havzalarında toprağın su tutma kapasitesinin az olması, orman alanlarına müdahale edilmiş olunması ve akarsu yataklarının ıslah edilmemesi yaşanan taşkın olaylarının temel sebepleridir. Havzadaki taşkınlardan korunmak amacıyla Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı Projesi ne başlanmıştır DENİZYOLU YOLCU TAŞIMACILIĞI Bölgede denizyolu yolcu taşımacılığı mevcutta neredeyse yok denebilecek seviyededir. Turizm ve Kültür Bakanlığı nca hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 isimli çalışmada, Batı Karadeniz kıyı koridorunun Şile-Sinop arasında uzanan yaklaşık 500 km uzunluğundaki bölümünde kıyı ve doğa turizminin geliştirilmesi planlanmıştır. Bu hedefe ulaşmak için Şile, Akçakoca, Amasra, Cide, Çaylıoğlu ve Sinop yerleşmelerinde hâlihazırda balıkçılara hizmet veren liman ve barınakların, kapasitelerinin arttırılması ve gemi ve teknelere verilen hizmetlerin iyileştirilmesi planlanmıştır. Söz konusu çalışmada belirtilen Batı Karadeniz Turizm Gelişim koridorunun orta ve en önemli noktasında Amasra Limanı bulunmaktadır. Ulaştırma Bakanlığı, DLH Genel Müdürlüğü, Türkiye Turizm Stratejisi 2023 isimli çalışmada belirlenen hedeflerin gerektirdiği turizm 92 Yurtdışı Bağlantılı Ro-Ro Hatlarında Taşınan Araç Sayısı tablosu EK-61 olarak verilmektedir. 93 Denizyolu Göstergeleri tablosu EK-62 olarak verilmektedir.

184 hizmetlerinin sunumu için uygun geri saha gibi önemli avantajlara sahip Amasra Limanı nda kurvaziyer gemilerinin yanaşabileceği bir Yolcu İskelesi ile teknelerin yanaşabileceği Küçük Tekne Yanaşma Yerleri nin inşasını kapsayan Amasra Limanı Yolcu İskelesi ve Küçük Tekne Yanaşma Yerleri İnşaatı tarihinde tamamlanmıştır HAVAYOLU VE HAVALİMANI Verimli zaman kullanımının giderek önem kazandığı günümüzde, havayolu ulaşımı neredeyse tüm sektörlerin gelişimini etkileyecek derecede öneme sahiptir. Bölgede tek havaalanı Zonguldak ın Çaycuma İlçesi nde bulunan Zonguldak Havaalanı dır. Askeri bir havaalanı olarak ikinci dünya savaşı esnasında inşa edilen Zonguldak Havaalanında 1999 yılında yeni bina ve çevre düzenlemesi çalışmaları yapılmıştır. Zonguldak ın Çaycuma ilçesi sınırları içerisinde bulunan yolcu/yıl kapasiteli Zonguldak Havaalanı ihale aşamasında olan Filyos Limanı na 5 km, Zonguldak kent merkezine 55 km, Karabük kent merkezine 87 km, Bartın kent merkezine 36 km uzaklıktadır. Havaalanı ndan günümüzde dış hatlarda Almanya uçuşları yapılmakta olup iç hatlarda belirli dönemlerde açılan hatlar yeterli yolcu kapasitesine ulaşamadığı için kapatılmıştır. Filyos Vadisi Projesinin hayat geçmesiyle birlikte havaalanı tüm bölgeye hitap etmeye başlayacağı ve bölgesel bir hüviyet kazanacağı buna bağlı olarak yolcu sayısının da artacağı düşünülmektedir. Özellikle iç hat seferlerinde istenilen yolcu potansiyeline erişemeyen ve sık sık uçuşları durdurulan havaalanında gerekli düzenlemeler yapılarak alternatif iç hatlarda da uçuşlar düzenlenmelidir KENT İÇİ ULAŞIM Bölge illerinde ulaşıma dair genel sorun, plansız kentleşmenin neden olduğu kent içi ulaşım problemleridir. Plansız altyapı gelişiminin yanı sıra topoğrafyaya da bağlı olarak ulaşım güzergâhlarında devamlılık yoktur ve buna bağlı olarak ulaşım altyapılarını hayata geçirmek oldukça maliyetlidir. Zonguldak merkezinde bulunan terminal alanı kent içinde kaldığından hem otopark sorununa neden olmakta hem de trafik sıkışıklıklarına sebebiyet vermektedir. Bununla beraber, şehirlerarası taşımacılık faaliyetlerini gerçekleştiren kamyonların ve ağır yük taşıyan araçların kent merkezinden geçmesi bir başka problem olarak öne çıkmaktadır. Buna sebep olan en önemli etken çevre yolunun olmayışı ve Zonguldak Limanı nın şehir içinde kalmış olmasıdır. Ayrıca limanın demiryolu bağlantısının da şehir merkezinden geçmesi trafik sıkışıklıklarına neden olmaktadır. 94 Bölgenin Havaalanlarına Uzaklığı tablosu Ek-63 de verilmektedir.

185 Karabük kent merkezinde de en önemli sorun, Zonguldak ta olduğu gibi çevre yolu olmadığından şehirlerarası yol bağlantılarının kentin merkezinden geçerek kent trafiğini sıkıştırmasıdır. Bunlara ek olarak şehir içerisinde bulunan haddehaneler nedeniyle de ağır tonajlı araçlar kent merkezini kullanmak durumunda kalmaktadır. Toplu taşıma araçları kullanımı ise yeterli düzeyde değildir. Bartın kenti ise Zonguldak ve Karabük e kıyasla daha planlı bir yapı sergilemekle birlikte çevre yolunun bulunmaması şehirlerarası yolların kent merkezinden geçerek trafik sıkışıklıklarına neden olmaktadır. Bartın ın en büyük problemlerinden bir diğeri ise yaz sezonlarında sahil kesimleri ve kent içinde artan trafik yoğunludur. Ayrıca şehirlerarası otobüs firmalarının servisleri ile kent merkezindeki park problemi de kent içi ulaşımı olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle Zonguldak ve Karabük te bazı güzergâhlarda hafif raylı sistem ya da raylı sistemlerin devreye alınması kent içi ulaşımı rahatlatmanın yanında toplu taşımanın da cazibesini arttırarak özel araçların şehir içinde seyrinin ve trafik yoğunluğunun azaltılmasını sağlayacaktır. Nüfus yoğun bölgeler olan Zonguldak-Üniversite-Kozlu aksı ile Karabük- Üniversite-Safranbolu güzergâhları hafif raylı sistemlerin yapımına müsaade edecek yoğunlukta bir potansiyel barındırmaktadır. Bu güzergahları tren garları ve otogarlarla entegre ederek kent içi trafik yoğunlukları azaltılabilecek ve ulaşım ağları entegrasyonu sağlanmış olacaktır. Bartın da Amasra ve İnkumu na yönelik olarak teleferik sistemlerinin geliştirilmesi, teleferik başlangıç noktalarında otoparkların yapılarak insanların teleferik kullanmaya yönlendirilmeleriyle hem turizme katkı sunulacak hem de şehir içi trafik rahatlatılmış olacaktır LOJİSTİKTE POTANSİYEL ARAŞTIRMASI VE REKABET ANALİZİ Batı Karadeniz Bölgesi, coğrafi konumu itibari ile Ankara ve İç Anadolu yu Karadeniz e kıyısı olan ve önemli ticaret hacmine sahip olunan ülkelere bağlayan bir koridor niteliğindedir. Karadeniz üzerinde bulunan önemli liman kentleri Trabzon, Samsun, Giresun, Zonguldak, Ordu, Köstence, Burgaz, Varna, Odesa, Evpatoria, Novorosisk, Poti, Batum ve Sochi dir. Karadeniz coğrafyasında denizyolu konteyner, genel kargo, kuru dökme yük ve Ro-Ro ile taşınmakta olan yük trafiğinde önemli bir artış gözlemlenmektedir. Artan bu ticaret hacmi bölge için potansiyel pazarların genişlemesi anlamına gelmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi, ulaşım ve lojistik altyapısı açısından diğer bölgelerle karşılaştırıldığında gerek ulaşım çeşitliliği gerekse altyapı ve erişebilirlik açısından olumlu tablo çizmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi, coğrafi konumuna ve Karadeniz de bulunan diğer bölgelere kıyasla ulaşılabilirliğinin iyi olmasına rağmen lojistik performansı açısından yetersiz kalmaktadır 2012

186 yılında Liman Başkanlıkları ve Liman Tesisi bazında seçili limanlarda gerçekleşen toplam ithalat-ihracat, toplam kabotaj, toplam transit ile toplam elleçleme istatistikleri uyarınca Batı Karadeniz Bölgesi Türkiye limanlarında yapılan toplam elleçlemenin sadece %2,06 sını gerçekleştirmektedir. Samsun ilinde elleçlenen yük miktarı ise Batı Karadeniz Bölgesinde elleçlenen toplam yükün %52,7 sine denk gelmektedir. 95 Kabotaj hatlarına bakıldığında daha olumlu bir tablo ortaya çıkmaktadır: Batı Karadeniz Bölgesi Türkiye de kabotaj yüklemelerinde elleçlenen toplam yükün %3,2 sini karşılamaktadır. Ancak yine de bu rakamlardan, bölgedeki limanların transit bir üs olarak kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Türkiye de yüksek yoğunlukla transit üs olarak kullanılan sayılı liman vardır, bunlar İstanbul ve Kocaeli nde yer almaktadır. İthalat-İhracat açısından Batı Karadeniz Bölgesi, toplam elleçlemenin %2,31 ini karşılamaktadır. Merkezleri birbirine ve bölge dışına bağlayan kara yollarının yüksek kalitede olmaması ve çevreyollarının eksikliği bölgenin lojistik açıdan cazibesini azaltan önemli faktörlerdendir. Aynı şekilde, demir yolu ağı altyapısının eski olması ve Zonguldak-Karabük-Çankırı-Irmak arasının tek hat olması demiryolunun cazibesini azaltmaktadır. Bölgedeki lojistik performansını etkileyen diğer problemler lojistik merkezlerin olmaması, depolama tesislerinin azlığı, hızlı tren seferlerinin olmaması, aktif bir serbest bölgenin olmaması, tırkamyon parklarının yetersizliği ve topoğrafik engellerdir. Zonguldak Limanının en önemli dezavantajlarından biri limanın genişlemesine imkân sağlayacak alanın bulunmaması ve şehrin merkezinde yer almasıdır. Bartın Limanı ise düşük drafta sahip olduğundan yüksek tonajlı gemiler bu limana yaklaşamamaktadır. Bölgede lojistik faaliyetlerde bulunan birçok firma bulunmasına rağmen bu firmalar lojistik sektöründe yeterli kurumsallaşmaya ve markalaşmaya sahip değildir. Lojistik ile ilgili kümelenme olmayışı da lojistik performansı olumsuz etkileyen faktörler arasında yer almaktadır Yılında Liman Başkanlıkları ve Liman Tesisi Bazında Limanlarımızda Gerçekleşen Toplam Elleçleme İstatistikleri tablosu EK-64 de verilmektedir.

187 6. İNTERNET TEKNOLOJİLERİNE ERİŞİM TÜİK tarafından 2013 yılı Nisan ayında gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) Düzey-1 e göre yapılan internet erişim imkânı, Batı Karadeniz de (TR8) %39,8 oranında olup bu değer Türkiye ortalaması olan %48,9 un altındadır. Erkeklerde internet kullanım oranı %50,6 iken, bu oran kadınlarda %29,5 tir. Aynı araştırmada Batı Karadeniz de (TR8) toplam bilgisayar kullanım oranı erkeklerde %51,3, kadınlarda %30,3 tür ve toplam bilgisayar kullanım oranı %40,6 dır. Harita.15: Penetrasyon Haritası - ADSL Bağlantısı Kaynak: IPSOS-KMG, PC ve İnternet Penetrasyon Çalışması, 2011 TTNET tarafından 2011 yılında IPSOS-KMG araştırma şirketine yaptırılan ve bu konuda gerçekleştirilen en kapsamlı çalışma olarak gösterilen PC ve İnternet Penetrasyon Çalışması na göre internet penetrasyonu Zonguldak ta %30, Karabük te %28,6 ve Bartın da %27,7 dir. Bölgenin ortalama internet kullanımı ise %28,76 düzeyindedir. Zonguldak Karadeniz sahil bandında %32,1 lik penetrasyon oranı ile ilk sırada yer alan Rize nin hemen arkasından gelmektedir. Yine illerin internet penetrasyon oranlarına bakıldığında, Zonguldak ile birlikte diğer bölge illerinin komşu oldukları Doğu Marmara illeri ile rekabet edemedikleri görülmektedir. Bilgi toplumuna geçiş süreci doğrultusunda bölge halkının günlük hayatlarında kullandıkları ve temel bilişim aracı olan internetin kullanımının yaygınlaştırılması oldukça önemlidir. İnternet kullanımını teşvik etmek ve yeni kullanım alanlarını geliştirmek bölgede hem hane halkı bireylerinin hem de girişimlerin dünya ile entegrasyonu

188 açısından büyük önem taşımaktadır. Bölgedeki firmaların e-ticaret yapabilme kapasitelerinin artırılması, global pazarlara erişebilmesi, maliyetlerinin azaltılması, verimliliğin artırılması, iş süreçlerini daha etkin yönetilebilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın kullanımı ile mümkün olabilecektir. Günümüzde, işletmelerin bilgiyi elde etme, geliştirme ve yönetme yetenekleri, ekonomik büyümenin, verimliliğin ve rekabet edebilirliğin temel unsuru haline gelmiştir. Bu açıdan, bilgi ve iletişim teknolojilerinin iş dünyasına nüfuz etmesi ve işletmelerde yaygın ve etkin olarak kullanılması; ekonominin bilgiye dayalı hale gelmesi, daha yüksek katma değer üretmesi ve yeni iş alanlarının oluşumu açısından büyük önem taşımaktadır. 96 Bu bağlamda KOBİ ler başta olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımına yönelik farkındalığın artırılmasına, gerek hanehalkı gerekse de işyerlerine daha kaliteli ve hızlı hizmet sunacak alt yapı çalışmalarının bölge illerinde ve ilçelerinde yapımına hız verilmelidir. Bölge genelinde kamu kurum ve kuruluşları ile iletişimde e-devlet hizmetlerinin kullanımı hakkında halkının bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımının yalnızca belli eğitim düzeyinin üzerinde olan kişiler tarafından değil, tüm eğitim seviyelerine sahip kişiler tarafından kullanımı sağlanmalıdır. Bunun için de öncelikli olarak ilköğretim mezunu bireylerin bilişim teknolojileri kullanımını artırıcı faaliyetlerin teşvik edilmesi gerekmektedir. 96 DPT Bilgi Toplumu Stratejisi ( )

189 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Karayolu, demiryolu ve denizyolu gibi farklı ulaşım ağlarıyla yük taşımacılığı yapılabilmesi Merkezleri birbirine ve bölge dışına bağlayan kara yollarının tamamının yüksek kalitede olmaması Zonguldak-Irmak Demiryolu Hattı Rehabilitasyon Projesinin 2016 yılına kadar bitecek olması Topoğrafya ve çarpık şehirleşmeden ötürü yüksek altyapı maliyetleri Yüksek kapasite ve yük trafiğine sahip limanların varlığı Çevreyolu eksikliği nedeniyle şehirlerarası yolların şehir merkezlerinden geçmesi Adapazarı-Karasu-Ereğli-Bartın Demiryolu Projesinin kısmen de olsa başlatılmış olması ve 2023 yılına kadar tamamlanacak olması Şehir içi toplu taşımada kullanılacak hafif raylı ve raylı sistem alternatiflerinin uygulamasının zor oluşu Liman işletmeciliği, acentacılık ve gümrük müşavirliği konusunda yetişmiş insan gücüne sahip olması Zonguldak Limanının şehir merkezinde sıkışmış olması Bölge karayollarında devam eden bölünmüş yol çalışmaları ile Karadeniz Sahil Yolu çalışmalarının 2023 e kadar tamamlanacak olması Havaalanının kent merkezlerinden uzak oluşu ve bağlantılı hatların bulunmayışı Çok sayıda karayolu taşımacılığı firması, TIR ve kamyon olması Limanların birçoğunun düşük draftlı olması nedeniyle büyük tonajlı gemilerin yanaşamaması İstanbul Boğazında yoğunluk nedeniyle geçişlerde yaşanan gecikmeler ve desantralizasyon Sanayi ve ticaret alanlarının genişlemesine engel olan plansız yapılaşma ihracata dönük sektörlerin olması Sanayi liman bağlantılarının kent içi trafiği aksatması Karadeniz ülkeleriyle olan ticaretin artma eğilimi Bolu-Bartın Otoyolu 2035 hedefleri arasında yer alırken TR42 ve TR83 Düzey 2 Bölgeleri limanlarının otoyol ağına bağlantılarının mevcut olması

190 Türkiye nin rejimi düzgün tek ırmağı olan Bartın Irmağı nın ağır tonajlı gemilerin seyrine ve Bartın Limanı nın konteyner ticaretine elverişli olması Yolcu taşımacılığının ağırlıklı olarak karayolu ile yapılması Filyos Vadisi Projesinin varlığı: Liman, Endüstri Bölgesi ve Serbest Bölge içermesi ve lojistik merkezi için uygun olması Önde gelen lojistik ve dış ticaret bölümlerinin bölge dışındaki üniversitelerde olması Erdemir ve Eren Enerji gibi büyük sanayi tesislerine ait taşımacılık amaçlı limanların bölgede bulunması Yerleşim bölgelerinde, iş merkezlerinde ve aktarma noktalarında yeterli otopark alanlarının bulunmaması Mevcut limanlarda kullanılmayan kapasitenin olması TR42 ve TR83 Düzey 2 Bölgelerinde faaliyette olan ve yapımı devam eden limanlar, lojistik merkezler ve diğer lojistik tesisleri Bartın Limanının 2004 yılında "ISPS CODE" sertifikası alarak uluslararası liman statüsü kazanması Lojistik hizmet sağlayıcıların ekipman, teknoloji, maliyet, hizmet çeşitliliği ve kalitesi konularında yetersiz olması Taşımacılık amaçlı yeni liman yapımına uygun alanların olması Altyapı yatırımlarının yüksek maliyetli olması Serbest Bölge ve Endüstri Bölgesinin bulunması Limanlardan alınan yükün taşınmasında karayolu ağının kullanılmasının kent içi trafiğe ek yoğunluk getirmesi Karadeniz kıyısında bulunması ve Ankara, Düzce gibi önemli ticaret ve sanayi merkezlerine yakın olması Bölgedeki yüksek draftlı limanların özel firmalara (Erdemir, Eren Enerji) ait olması ve belirli yük tiplerine göre tasarlanmış olması İstanbul ve Ankara ya olan yakınlığı, İç Anadolu Bölgesi nin hinterlandı içinde yer alması Kombine taşımacılık altyapısının gelişmemiş olması Kombine ve demiryolu taşımacılığının artan önemi İstanbul ve çevresinde oturmuş limanların olması

191 Havaalanında iç hatlarda istikrarlı uçuşlarının olmayışı, uçuşların sürekli olarak askıya alınması, hat güzergâhlarının çeşitlendirilememesi Kent içi karayolu trafiğinde ve önemli arterlerde pik saatlerde tıkanıklık yaşanması ve ulaşım hızının düşmesi Gümrük mevzuatında yapılması planlanan dış ticaret kolaylaştırmaya yönelik düzenlemeler. Konteyner kullanımındaki artış Düzce, Adapazarı ve Samsun'a direkt demiryolu olmaması Lojistik sektörüne yönelik danışmanlık firmalarının olmaması UND nin 2023 yılına kadar Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi nda ilk 10 da yer almayı hedeflemesi TCDD nin lojistik altyapı yatırımları Limanlarda konteyner taşımacılığının yapılmaması. Yükleme boşaltma işlemlerinin çok uzun sürmesi Hinterlandında kalkınmada öncelikli illerin olması Hafif raylı sisteminin bulunmaması ve diğer toplu taşıma alternatiflerinin yeterli düzeyde olmaması Türkiye de ihracatın artmasına bağlı olarak ilave liman ihtiyacının doğması

192 FİLYOS VADİSİ PROJESİ BÖLGESEL ÖLÇEKLİ ÖNEMLİ PROJELER Türkiye nin ihracat hedefine ulaşabilmesini teminen, ülke genelinde yapılan planlamalar doğrultusunda doğru yer, zaman ve ölçekte liman kapasiteleri hayata geçirilerek, limanların demiryolu ve karayolu bağlantıları tamamlanacaktır. Demiryolu bağlantılı olması planlanan bu limanlar vasıtasıyla yeni taşımacılık koridorlarının oluşturulması mümkün olabilecektir. Oluşturulacak bu koridorlar sayesinde Türkiye uluslararası taşımacılıkta önemli bir rol üstlenecektir. Türkiye nin artan dış ticaretini karşılamak ve bölgesel bir aktarma merkezi olmasını sağlamak için Karadeniz, Ege ve Akdeniz de üç ana liman yapılması planlanmıştır. Bu büyük ölçekli limanlardan Filyos Limanının etüd-projeleri tamamlanmıştır ve ihale aşamasına gelmiştir. Planlanan limanlardan en önemlilerinden biri Batı Karadeniz Bölgesinde hayata geçirilecek olan Filyos Limanı Projesi dir. Proje; Filyos Serbest Bölgesi, Filyos Endüstri Bölgesi, Filyos Limanı, taşkın koruma yapıları, sanayi altyapısı ve güçlü ulaşım bağlantıları ile birlikte planlanmıştır. Türkiye nin en büyük entegre yatırımlarından biri olması beklenen projenin, geniş etki alanı nedeniyle tüm bölgenin ve hatta ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir. PROJE SAHASININ YERİ Şekil.9: Filyos Vadisi Proje Sahası Filyos Vadisi Projesinin yeri Filyos Irmağı nın Karadeniz e döküldüğü deltada, Zonguldak ile Bartın arasındaki bir mevkidedir. Yakın yerleşim birimleri Filyos (Hisarönü), Saltukova Beldeleri ile Çaycuma İlçesi dir. Alan, Zonguldak ın 35km doğusunda ve Çaycuma İlçesi nin 20km kuzeyinde kalmaktadır. 4 km batısında Hisarönü (Filyos) Beldesi bulunmaktadır.

193 FİLYOS HAVZASININ SEÇİLME NEDENLERİ Arazi sıkıntısının yaşandığı Batı Karadeniz Bölgesinde yatırıma elverişli tek büyük düz alan olması Ulaşım ağları (demiryolu-denizyolu-havayolu-karayolu) arasında entegrasyon imkanına sahip olması Alternatif yerleşme ve gelişme alanları bulunması Karadeniz in Ankara ve İç Anadolu ya en yakın noktasında bulunması Marmara Bölgesi limanlarının maksimum kapasiteye ulaşması ve tevziat (dağıtma) imkânı bulunmaması İstanbul un finans merkezi yapılması kapsamındaki desantralizasyon çalışmaları Bölgedeki ve bölge dışındaki büyük sanayi tesislerinin liman ihtiyacı Firmalara pazar, nakliye ve maliyet üstünlüğü sağlayacak olması Türkiye nin 2023 ihracat hedefleri doğrultusunda ilave stratejik limanlara olan ihtiyacı PROJENİN KAPSAMI Proje alanında, Bolu ve Karabük il merkezleri ile Bolu iline bağlı Gerede, Mengen ve Yeniçağa ilçeleri, Çankırı iline bağlı Bayramören, Çerkez ilçeleri, Kastamonu iline bağlı Araç ilçesi, Karabük iline bağlı tüm ilçeler, Zonguldak iline bağlı Çaycuma, Devrek, Gökçebey ilçeleri ile Ankara ve Bartın illerinin bir kısım arazileri bulunmaktadır. Zonguldak İli dışındaki illerde baraj ve sel kapanları gibi projeler yer almaktadır. Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapılması düşünülen yatırımlar aşağıda verilmiştir: Liman ve Antrepo Sahası Sanayi Tesisleri Enerji Tesisleri Lojistik Tesisleri Serbest Bölge Yatırımları Karma Endüstri Bölgesi Yatırımları Organize Sanayi Bölgesi Proje kapsamında barajlar (taşkın, sulama, içme suyu ve enerji amaçlı), sel kapanları, hidroelektrik santraller ve Ha araziyi kapsayan sulama tesisleri mevcuttur. 26 büyük proje içeren bu tesislerin bugüne kadar birkaç baraj inşaatı ile sedde imalatına başlanmış, diğer projelerin master plan çalışmaları tamamlanmış, bazılarında kabul aşamasına gelinmiştir. Proje kapsamında yapılması planlanan barajlar şunlardır: Köprübaşı Barajı ve HES (Devrek Çayı üzerinde) Çay Barajı ve HES (Devrek Çayı üzerinde) Andıraz Barajı ve HES (Soğanlı Çayı üzerinde) Aktaş Barajı ve HES (Soğanlı Çayı üzerinde)

194 Araç Barajı (Araç Çayı üzerinde) Hacılar Barajı ve Sulaması Akhasan Barajı ve Sulaması Kirazlıköprü Barajlarıdır Proje kapsamında yapılması planlanan sel kapanları ise şu şekildedir: Karasu Selkapanı (Devrek Çayı ve yan kolları üzerinde) Buldan Selkapanı (Devrek Çayı ve yan kolları üzerinde) Pirinçlik Selkapanı (Yenice Çayı ve yan kolları üzerinde) Şimşirdere Selkapanı (Yenice Çayı ve yan kolları üzerinde) İncedere Selkapanı (Yenice Çayı ve yan kolları üzerinde) Kılıçlar Selkapanı (Araç Çayı yan kolu olan Eflani deresi üzerinde) Akgeçit Selkapanı (Araç Çayı anakolu üzerinde) Karıt Selkapanı PROJENİN MEVCUT DURUMU Filyos Yatırım Bölgesi dört kısma ayrılmıştır, birinci kısmı 8 Eylül 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2012/3574 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile endüstri bölgesi ilan edilmiştir. Bu kararla birlikte Filyos Bölgesi Türkiye de ilk karma endüstri bölgesi uygulaması olacaktır. Ülkemizde Filyos haricindeki tüm endüstri bölgeleri ihtisas endüstri bölgeleridir. Filyos Limanı Projesinin imar planı onaylanmıştır. Bölgede yer alan ve Ulaştırma Operasyonel Programı kapsamında AB fonları ile finanse edilmesi planlanan liman projesi kapsamında liman gerisinde yer alan sahada yapılacak sanayileşme çalışmalarına AB tarafınca da önem atfedilmektedir. Proje finansmanının sağlanacağı IPA ile görüşmeler devam etmekle birlikte henüz neticelendirilememiştir. AB fonları kullanılamadığı takdirde Türkiye kendi öz kaynaklarıyla bu projeyi hayata sokmayı planlamaktadır. Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından hâlihazırda bölgede jeoteknik ve jeolojik etütlerin gerçekleştirilmesi ve hâlihazır haritasının yenilenmesi için hizmet alımı ihalesine çıkılmış durumdadır. Taşkın koruma yapım işleri tamamlanmadan endüstriyel kuruluşların faaliyete geçmesi mümkün olmadığından bölgede büyük miktarda altyapı yatırımına ihtiyaç duyulmaktadır. Hâlihazırda Türkiye Yatırım Destek Ve Tanıtım Ajansı ve Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından yatırım taleplerinin güncellenmesi çalışmaları devam etmektedir. Çalışmaların yakın gelecekte tamamlanması öngörülmektedir. Endüstri bölgelerine ilişkin mevzuatta bölgeye olan yatırım taleplerinde kullanılacak seçim kriterleri bulunmamaktadır. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda Filyos Projesinin endüstriyel simbiyoz projesi olarak uygulanabilirliğine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalara Kalkınma Bakanlığı,

195 Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü, Sanayi Genel Müdürlüğü, Verimlilik Genel Müdürlüğü, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Yatırım Destek Ve Tanıtım Ajansı, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı temsilcileri iştirak etmektedirler. Teşvik Kanununda endüstri bölgelerine ilişkin özel bir hüküm yer almamaktadır ancak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı endüstri bölgelerinin özel teşvik kapsamında değerlendirilmesiyle ilgili çalışmalarını sürdürmektedir. Harita.16: Filyos Vadisi Proje Alanı FİLYOS LİMANI AB uzmanları tarafından hazırlanan TINA 2020 (Türkiye nin Ulaştırma Altyapısı İhtiyaç Değerlendirmesi Teknik Yardım Çalışması) belgesinde beş öncelikli limandan bahsedilmekte, Filyos Limanı bu limanlar arasında bulunmakta ve iyileştirilecek demiryolu bağlantılarına bağlanmaktadır. Filyos Vadisi Projesinin en önemli parçalarından olan Filyos Limanı ilk etapta 5 milyon ton/yıl, ikinci etapta 20 milyon ton/yıl olmak üzere 25 milyon ton/yıl kapasiteye sahip olacak şekilde gerçekleştirilecektir. Limanın konteyner, dökme, katı-sıvı ve cevher yükü elleçlemek üzere gerekli altyapıya sahip olması planlanmaktadır. Şekil.10 da görüldüğü gibi liman geniş bir hinterlanda sahiptir.

196 Şekil.10: Filyos Limanı Hinterlandı Yakın çevrede yer alan Bartın, Amasra, Bartın, Zonguldak, Ereğli ve Erdemir limanlarının kapasiteleri düşüktür. Filyos Limanı bu limanlardan daha yüksek kapasiteye sahip olacaktır. Limanın yapımı için, Filyos Irmağı nın güncel ağız kısmının doğusu seçilmiştir. Bu limanın ulaşım bağlantıları tamamlandığında İç Anadolu ya kadar geniş bir sahaya hizmet vermesi düşünülmektedir. Limanı oluşturacak mendirek, rıhtım gibi esas yapılar, denizin içinde yer alacaktır. Buna karşılık liman arka sahası içinde 1 milyon m 2 si kapalı alan olmak üzere, yaklaşık 7,5 milyon m 2 lik bir sahaya gereksinim duyulmaktadır. Bu alanın bir kısmı kumul sahasının üzerinin örtülmesiyle, bir kısmı ise hemen güneyde ve batıda yer alan tepelik alanların düzleştirilmesiyle elde edilecektir. Bu düzleştirme sırasında çıkacak malzemenin, limanın taş ihtiyacının karşılanmasında kullanılacağı belirtilmektedir. Liman ve çevre bölgesine ilişkin olarak; Limanın geri sahasında ihtiyaç duyulan alan kamulaştırılmıştır, 1/ Ölçekli Çevre Düzeni, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmıştır, 1/1.000 ölçekli imar planı onay aşamasındadır, ÇED muafiyeti bulunmaktadır, Limanda aşağıdaki özelliklere sahip gemiler hizmet görebilecektir; Limanla birlikte; 3 adet DWT Konteyner Gemisi 4 adet DWT Cevher Gemisi 2 adet DWT Sıvı Yük Gemisi 4 adet DWT Kuru Yük Gemisi Anadolu pazarları Asya, Avrupa, Karadeniz ve Doğu Avrupa ülkelerine açılacak, Bölgede 25 milyon ton/yıl ilave liman kapasitesi oluşacak, Demiryolu bağlantılı liman derin rıhtımları ile dökme yük ve konteyner gemilerine hizmet edecek, Liman arkasında serbest bölge ve karma endüstri bölgesi aktif hale gelecek, Karadeniz yöresindeki sanayi ve ticaret için ivme oluşturacaktır.

197 Şekil.11:Filyos Limanı Yerleşim Planı FİLYOS SERBEST BÖLGESİ Filyos Serbest Bölgesinin faal olabilmesi için öncelikle nehrin ıslahı kapsamında yapılan projelerin tamamlanması gerekmektedir. Serbest bölge kurulmasındaki amaçlar aşağıda sıralanmıştır; İhracata yönelik yatırımları genişletmek ve sanayi malları ihracatını arttırmak, Dış ticaret ve yatırımlarla ilgili bürokrasiyi azaltmak, İthalatın daha ucuz ve kolay gerçekleştirilmesini sağlamak, Üretim ve istihdam olanaklarını arttırmak, Uluslararası ticarete yeni boyutlar kazandırmak. Serbest Bölgeye İlişkin Bakanlar Kurulu Kararları Filyos Serbest Bölgesine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu nda toplam 6 adet karar alınmıştır. Bu kararların karar sayıları 94/5377, 96/8692, 2006/11566, 2008/14087, 2009/14730, 2010/975 dir. 2010/975 sayılı Zonguldak İli Çaycuma İlçesi, Filyos Irmağı Havzasında Yer Alan Filyos Serbest Bölgesinin Sınırlarının Yeniden Belirlenmesi kararında aşağıdaki krokide yerde aldığı şekilde serbest bölge sınırları yeniden belirlenmiştir. Bu kararla dört bölgeye ayrılmış olan Filyos Yatırım Havzasında 1. bölgenin bir kısmı serbest bölge kapsamından çıkartılmış ve 3. ve 4. Bölgeler ise serbest bölge gelişme alanı olarak tespit edilmiştir.

198 Harita.17: 2010/975 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI EKİ Endüstri Bölgesi 5/10/2010 tarihli ve 2010/975 sayılı kararnameyle serbest bölge statüsünden çıkarılan kuzeyde kalan birinci bölge 08/09/2012 tarih ve 2012/3574 sayılı kararla endüstri bölgesi olarak ilan edilmiştir. Alan yaklaşık olarak 607 hektar büyüklüğündedir. 124 hektar sedde ve orman alanı, yaklaşık 113 hektar sulak ve sazlık alan dikkate alındığında, sanayi alanı olarak planlanabilecek tahmini büyüklüğü 370 hektardır. Alanın serbest bölge adına kamulaştırması tamamlanmıştır. Alan içerisinden Filyos Irmağı geçmekte olup, oldukça yayılmış ve geniş bir alanı kaplamaktadır. Filyos Irmağı dışında kalan alan içinde kısmen tarım yapılmakta, kısmen boş çalılık, kavaklık, ağaçlık ve sazlık alanlar mevcuttur. Alanın kuzeyinde Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce (Mülga DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü) ihalesi yapılması planlanan Filyos Limanı proje alanı bulunmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığınca 02/10/2009 tarihinde onaylanan Zonguldak-Bartın Karabük Planlama Bölgesi 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planında (ÇDP) Serbest Bölge olarak ayrılmış olmakla birlikte, 05/10/2010 tarih ve 2010/975 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Serbest Bölge sınırları dışına çıkarılmıştır. Serbest Bölge dışarısına çıkarılan alanın, 03/05/2012 tarihinde yapılan değişiklikle kentleş 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planında Bölgesel Çalışma Alanı olarak belirlendiği ve Endüstri Bölgesi ilanıyla birlikte yeni bir ÇDP değişikliğine gidilmeden alanın Endüstri Bölgesi olarak geçerli olacağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan gelen 18/05/2012 tarih ve 7661 sayılı yazı ile belirtilmektedir. Endüstri Bölgesi Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına göre 2 nci derece deprem bölgesindedir. Filyos bölgesindeki faylar aktif durumda olmayıp, Kuzey Anadolu fay hattına 100 km, Bartın fay hattına 30 km mesafede bulunmaktadır. Arazi %1 civarında eğimli ve kuzeye doğru olup, düz bir topografyaya sahiptir. Hâkim rüzgâr yönü 1. derecede doğu-güneydoğu, 2. derecede güneydoğu, 3. derecede ise güney-güney doğudur. Arazinin

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ ve PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ ve PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 I. PLANLAMA AMAÇ ve İLKELERİ... 3 II. HEDEFLER, ALT HEDEFLER VE STRATEJİLER... 7 II. 1. ÇEVRESEL HEDEFLER... 7 II.1.1. Su Kaynaklarının Korunmasına İlişkin Hedefler...8 II.1.1.1.

Detaylı

ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı Proje Uygulama Eğitimi. İstanbul 18-19 Şubat 2014

ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı Proje Uygulama Eğitimi. İstanbul 18-19 Şubat 2014 ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı Proje Uygulama Eğitimi İstanbul 18-19 Şubat 2014 GÜNDEM Program Tanıtımı ve Genel İşleyiş Programın Genel Yapısı Mevcut Durum Proje Uygulama Süreci

Detaylı

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU Export Giresun Projesi GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU Ocak 16 Bu Rapor, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Programı Kapsamında Hazırlanmıştır.

Detaylı

TR41 10 02 008 ESKİŞEHİR TİCARET BORSASI AR-GE VE İNOVASYON LABORATUARI PROJESİ 2011 NİSAN - 2011 EKİM

TR41 10 02 008 ESKİŞEHİR TİCARET BORSASI AR-GE VE İNOVASYON LABORATUARI PROJESİ 2011 NİSAN - 2011 EKİM 2010 YILI SANAYİ VE TURİZMDE REKABET GÜCÜNÜN ARTTIRILMASI MALİ DESTEK TR41 10 02 008 AR-GE VE İNOVASYON LABORATUARI PROJESİ 2011 NİSAN - 2011 EKİM TR-41 Bursa - Eskişehir - Bilecik bölgesinde Ar-Ge ve

Detaylı

Teknik Destek Programı Başvuru Rehberi

Teknik Destek Programı Başvuru Rehberi 1 Lütfen Dikkat! Teknik Destek Programı Başvuru Rehberi 5 6 www.kuzka.org.tr Teknik Destek Programı Başvuru Rehberi 1. TEKNİK DESTEK PROGRAMI 1.1. Giriş Türkiye de kalkınma ajanslarının kuruluş süreci

Detaylı

2014-2023 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI

2014-2023 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI 2014-2023 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI (ZONGULDAK - KARABÜK - BARTIN) BAĞIMLI EKONOMİK YAPISINI KIRMIŞ VE YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMİŞ BİR BÖLGE OLMAK 2013, BAKKA Tüm hakları saklıdır. Bu eserin tamamı ya

Detaylı

TC T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI

TC T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI TC T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI TÜRKİYE DE DEMİRYOLU TAŞIMACILIK SEKTÖRÜNÜN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK POLİTİKALAR Talat AYDIN Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı 1 MEVCUT TÜRK DEMİRYOLU SEKTÖRÜ ULAŞTIRMA

Detaylı

2013 YILI PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

2013 YILI PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 2013 YILI PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ürün Güvenliği Semineri Ankara, Eylül 2014 Devran AYIK Daire Başkanı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü SUNUŞ PLANI Kavramsal

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ VE ALT KOORDİNATÖRLÜKLERİN 2016 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

BARTIN ÜNİVERSİTESİ VE ALT KOORDİNATÖRLÜKLERİN 2016 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI BARTIN ÜNİVERSİTESİ PROJE VE TEKNOLOJİ OFİSİ GENEL KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ALT KOORDİNATÖRLÜKLERİN 2016 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI Ocak-2016 PROJE VE TEKNOLOJİ OFİSİNİN (PTO) 2016 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI Proje ve

Detaylı

TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER

TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER Hande UZUNOĞLU Dünya ekonomisi zor bir süreçten geçiyor. 2009 yılında bir önceki yıla göre nispeten kendini toparlayan dünya ekonomisi

Detaylı

tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı

tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı REACH ve ERCIT: Fırsat nerede? Güven Sak İstanbul, 30 Temmuz 2008 ERCIT Projesi Açılış Türkiye Toplantısı, Ekonomi İstanbul, Politikaları 30 Temmuz Araştırma

Detaylı

Karacadağ Kalkınma Ajansı, ulusal kalkınma plan ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin

Karacadağ Kalkınma Ajansı, ulusal kalkınma plan ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin Karacadağ Kalkınma Ajansı, ulusal kalkınma plan ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin (TRC2 Bölgesi) ekonomik ve sosyal kalkınması ile gelişmesini

Detaylı

Bu sayfayı isim_soyisim_bolum_örnek1 şeklinde kaydederek web sitesine upload edin

Bu sayfayı isim_soyisim_bolum_örnek1 şeklinde kaydederek web sitesine upload edin Bu yazıyı italik yazın Bu yazıyı kalın yazın Bu yazının altını çizin Bu yazının hem altını çizin, hem italik yapın hem koyu yapın, O2 ve H2O Yazılarındaki rakamları alt simge şeklinde yazın 2,3 3,4 7,2

Detaylı

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU 21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU I- ÖNCELİKLER LİSTESİ ÖNCELİK 21.1 Topluluk standartlarına uygun hukuki ve idari çerçeve ile bölgesel politikaların programlanması, yürütülmesi,

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 Bilal KÜTÜK İSO Meclis Üyesi MADEN, TAŞ VE TOPRAK ÜRÜNLERİ İMALATI 1. Grup Madencilik, Mermer ve Taş Ocakçılığı 23. Grup Cam ve Cam Mamulleri Sanayii 43.

Detaylı

İzmir Girişimcilik Ekosistemi Geliştirme Stratejisi

İzmir Girişimcilik Ekosistemi Geliştirme Stratejisi tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı İzmir Girişimcilik Ekosistemi Geliştirme Stratejisi Beşinci İzmir İktisat Kongresi, 1 Kasım 2013 Ussal Şahbaz İzmir Yerel Girişimcilik Ekosistemi 2 Allworld

Detaylı

ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI BAŞVURU ÇAĞRISI ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI BAŞVURU ÇAĞRISI

ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI BAŞVURU ÇAĞRISI ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI BAŞVURU ÇAĞRISI ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI w w w. i s t a n b u l a b. co m ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI 1 ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI 2 ŞEHİR EŞLEŞTİRME PROGRAMI İstanbul AB ye Hazırlanıyor Projesi Şehir Eşleştirme Programı

Detaylı

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ MANİSA NIN İÇİNDE BULUNDUĞU EKONOMİK ORTAM 2 MANİSA GENEL BİLGİLER Nüfus; Manisa:1.359.463 Türkiye:76.667.864 Sosyo Ekonomik

Detaylı

OCAK-HAZİRAN 2009 DÖNEMİNDE YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER

OCAK-HAZİRAN 2009 DÖNEMİNDE YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER OCAK-HAZİRAN 2009 DÖNEMİNDE YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER KOSGEB Kuruluş Kanunu değişikliği çalışmaları kapsamında; Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda

Detaylı

GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ

GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ 2 GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ NEDİR? Güdümlü Proje Desteği, bölgesel gelişmenin hızlandırılması, bölgenin rekabet edebilirliğinin güçlendirilmesi ve bölgedeki iş ortamının iyileştirilmesi

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI 1. GİRİŞ 1982 yılında kurulan Kamu Yönetimi Bölümümüzün 2007 2010 yılları stratejik plan ve hedeflerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada;

Detaylı

İçindekiler. Birinci Bölüm TURİZM OLAYI

İçindekiler. Birinci Bölüm TURİZM OLAYI Birinci Bölüm TURİZM OLAYI 1.1. TURİZM OLAYI VE GELİŞİMİ... 1 1.2. TURİZMİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ... 3 1.2.1. TÜRKİYE NİN YERLİ TURİST TALEBİNİN GELİŞİMİ... 4 1.2.2. TÜRKİYE NİN YABANCI TURİST

Detaylı

Trakya Kalkınma Ajansı Trakya Bölgesi Lojistik Master Plan Çalıştayı 29 Şubat 2012 - Çorlu. Trakya Bölgesi Lojistik Master Planı ve 2023 Vizyonu

Trakya Kalkınma Ajansı Trakya Bölgesi Lojistik Master Plan Çalıştayı 29 Şubat 2012 - Çorlu. Trakya Bölgesi Lojistik Master Planı ve 2023 Vizyonu Trakya Kalkınma Ajansı Trakya Bölgesi Lojistik Master Plan Çalıştayı 29 Şubat 2012 - Çorlu Trakya Bölgesi Lojistik Master Planı ve 2023 Vizyonu Prof. Dr. Murat ERDAL İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2012 EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2012 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

LİTVANYA ÜLKE RAPORU 23.02.2016

LİTVANYA ÜLKE RAPORU 23.02.2016 LİTVANYA ÜLKE RAPORU 23.02.2016 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Litvanya ya ihracat yapan 208 firma bulunmaktadır. 31.12.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı

Detaylı

İnovasyon ve Rekabetçilik Operasyonel Programı

İnovasyon ve Rekabetçilik Operasyonel Programı İnovasyon ve Rekabetçilik Operasyonel Programı 2014 2020 İnovasyon ve Rekabetçilik operasyonel programının ana hedefi ekonominin yeniliğe dayalı dinamik ve rekabetçi gelişimine katkıda bulunmaktır. Bunun

Detaylı

Faaliyet 1.8. Eğiticilerin Eğitimi Esnaf ve Sanatkarlara Sunulan Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri «Bütüncül Hizmet Modeli»

Faaliyet 1.8. Eğiticilerin Eğitimi Esnaf ve Sanatkarlara Sunulan Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri «Bütüncül Hizmet Modeli» Faaliyet 1.8. Eğiticilerin Eğitimi Esnaf ve Sanatkarlara Sunulan Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri «Bütüncül Hizmet Modeli» Aişe Akpınar 25-30 Temmuz 2016 (Temel Kaynak: DPT 2006 sürümü) Sunulan Hizmetler

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Sanayi İhtisas Komisyonu Çalışmaları. 11.04.2013 Anadolu Üniversitesi

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Sanayi İhtisas Komisyonu Çalışmaları. 11.04.2013 Anadolu Üniversitesi 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Sanayi İhtisas Komisyonu Çalışmaları 11.04.2013 Anadolu Üniversitesi Küreselleşme Küresel ekonominin bütünleşmesi Eşitsiz büyüme krizler Kaynak kısıtları ve yeni

Detaylı

ÖZEL SEKTÖR DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI VE DEMİRYOLLARINDA SERBESTLEŞMENİN ÖNEMİ

ÖZEL SEKTÖR DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI VE DEMİRYOLLARINDA SERBESTLEŞMENİN ÖNEMİ ÖZEL SEKTÖR DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI VE DEMİRYOLLARINDA SERBESTLEŞMENİN ÖNEMİ İbrahim ÖZ Yönetim Kurulu Başkanı DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI DERNEĞİ RAILWAY TRANSPORT ASSOCIATION 15.10.2012 11:45 1 15.10.2012

Detaylı

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11.

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11. Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11.2011 Sosyal İşler ve Sağlık Bakanlığı nda planlama ve uygulama düzeyleri Stratejik

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM (2016-2018) 11 Ocak 2016

ORTA VADELİ PROGRAM (2016-2018) 11 Ocak 2016 ORTA VADELİ PROGRAM (2016-2018) 11 Ocak 2016 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2 Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme, kriz sonrasında kriz öncesi döneme göre düşük seyretmektedir. 5 4,7 4 3,8 3,2 3 2 2002-2007 Ortalama

Detaylı

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ Kapsam Sektörel Kapsam 2003-2008 yılları için Avrupa Topluluğu nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması NACE REV.1.1 e göre; C D E F G H I J K M N

Detaylı

Günümüzde ise, göç olgusu farklı bir anlam kazanarak iç göç ve dış göç olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.

Günümüzde ise, göç olgusu farklı bir anlam kazanarak iç göç ve dış göç olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. 2006 TEMMUZ - BÖLGESEL İzmir de Göç Dalgası Hande UZUNOĞLU Sözlük anlamı bir yerden başka bir yere taşınma olan göç, tarihte insanların toplu/ferdi olarak sosyal, ekonomik v.b. gibi sebeplerle yer değiştirmesi

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

TR81 BATI KARADENİZ KALKINMA AJANSI 2010-2013 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI

TR81 BATI KARADENİZ KALKINMA AJANSI 2010-2013 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI 1 TR81 BATI KARADENİZ KALKINMA AJANSI 2010-2013 BATI KARADENİZ BÖLGE PLANI (ZONGULDAK-KARABÜK-BARTIN) İÇSELLEŞTİRDİĞİ GİRİŞİMCİLİKLE SEKTÖREL ÇERÇEVESİNİ GENİŞLETEREK YENİ İSTİHDAM ALANLARI YARATMIŞ VE

Detaylı

Sağlıkta. 2003 Yılında Başlamıştır. Dönüşüm Programı

Sağlıkta. 2003 Yılında Başlamıştır. Dönüşüm Programı 1 3 4 2003 Yılında Başlamıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 Yılında Ülkemize Özgü Bir Uygulama Olan Performansa Dayalı ek Ödeme sistemi Geliştirilmiş, İkinci Bir Aşama Olarak da Bu Sisteme 2005 Yılında

Detaylı

BÖLÜM I... 1 GİRİŞ...

BÖLÜM I... 1 GİRİŞ... BÖLÜM I... 1 GİRİŞ... 1 Tablo I.1 Pamukkale ÖÇKB sine İlişkin İstatistikî Bilgiler... 6 Tablo I.2. Örneklem ve Nüfus Değişim Oranları... 6 Tablo I.3. İstatistikî Bilgiler Sayısı... 7 BÖLÜM II... 9 GENEL

Detaylı

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ 2013 1. ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ 2013 1. ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ 2013 1. ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER 14 Ocak 2013 T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR VE DEĞERLENDİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ "Öncü Göstergeler" Erken Uyarı Mekanizmaları

Detaylı

DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE 50 YILLIK GELİŞME ve GELECEĞE BAKIŞ. Necdet Utkanlar

DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE 50 YILLIK GELİŞME ve GELECEĞE BAKIŞ. Necdet Utkanlar DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE 50 YILLIK GELİŞME ve GELECEĞE BAKIŞ Necdet Utkanlar ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 50. Yıl Sempozyumu 29 Haziran 2016 MKE Ağır Silah ve Çelik fabrikası, 1932-1937

Detaylı

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İKY PLANLANMASI 1)Giriş 2)İK planlanması 3)İK değerlendirilmesi 4)İK ihtiyacının belirlenmesi 2 İnsanların ihtiyaçları artmakta ve ihtiyaçlar giderek çeşitlenmektedir. İhtiyaçlardaki

Detaylı

FINDIK. Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013

FINDIK. Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013 FINDIK Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013 1. Giriş Fındığın besleyici ve duyumsal özellikleri, onu gıda ürünleri içinde benzersiz ve ideal bir malzeme haline getirmektedir.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2015

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2015 EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2015 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR ARALIK 2015 İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA

Detaylı

İZMİR SEFERİHİSAR DOĞANBEY TERMAL TURİZM MERKEZİ TEVSİİ GÜMÜLDÜR KESİMİ

İZMİR SEFERİHİSAR DOĞANBEY TERMAL TURİZM MERKEZİ TEVSİİ GÜMÜLDÜR KESİMİ T.C KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR SEFERİHİSAR DOĞANBEY TERMAL TURİZM MERKEZİ TEVSİİ GÜMÜLDÜR KESİMİ 1/25.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN NOTU DEĞİŞİKLİĞİ Gerekçeli

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Koordinatör Teknoloji Bakanlığı Öncelikli Dönüşüm Programları, 16/02/2015 tarihli ve 2015/3

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ 31.12.2013 ANKARA 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 TÜTÜN ÜRÜNLERİ

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

SİGORTACILIK VE BİREYSEL EMEKLİLİK SEKTÖRLERİ 2010 YILI FAALİYET RAPORU YAYIMLANDI

SİGORTACILIK VE BİREYSEL EMEKLİLİK SEKTÖRLERİ 2010 YILI FAALİYET RAPORU YAYIMLANDI Türk sigorta ve bireysel emeklilik sektörlerine ilişkin çok derin bir kaynak olma özelliğine sahip Sigorta Denetleme Kurulu Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Sektörleri 2010 Yılı Faaliyet Raporu yayımlandı.

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39 i Bu sayıda; Ağustos Ayı TİM İhracat Verileri,, Suriye ye Yılın İlk Sekiz Ayında Yapılan İhracat, Temmuz Ayı TÜİK Dış Ticaret Verileri;

Detaylı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 SUNUM AKIŞI Bölge Planı Hazırlık Süreci Paydaş Analizi Atölye Çalışmalarının Gerçekleştirilmesi Mevcut Durum Analizi Yerleşim Yapısı ve Yerleşmeler Arası İlişki Analizi

Detaylı

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği Çalıştayı Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği Dr. Yurdakul SAÇLI Kalkınma Bakanlığı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel

Detaylı

TÜRKİYE DE YATIRIMLARA UYGULANAN DEVLET YARDIMLARI

TÜRKİYE DE YATIRIMLARA UYGULANAN DEVLET YARDIMLARI TÜRKİYE DE YATIRIMLARA UYGULANAN DEVLET YARDIMLARI 13 Mart 2015 Dr. Mehmet Yurdal ŞAHİN Genel Müdür Yrd. V. Sunum Planı Yeni Yatırım Teşvik Sistemi a) Amaç ve İlgili Mevzuat b) Yeni Teşvik Sistemi c) Destek

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI BASIN DUYURUSU

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI BASIN DUYURUSU T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Sayı:2015/120 30/07/2015 BASIN DUYURUSU 6015 sayılı Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesi uyarınca hazırlanan ve 30/05/2014

Detaylı

TÜRK ELEKTRONİK SANAYİİ

TÜRK ELEKTRONİK SANAYİİ Öğr.Gör. Emre Özer Elektronik Sanayi Sektörü, gelişmiş ülkelerin sürdürülebilir bir büyüme, vatandaşlarına istihdam ve refah sağlamak için elzem olarak gördükleri bilgiye dayalı ve rekabet edebilen bir

Detaylı

HİZMET TİCARETİ İSTATİSTİKLERİ PROJESİ. 21 Şubat 2013

HİZMET TİCARETİ İSTATİSTİKLERİ PROJESİ. 21 Şubat 2013 HİZMET TİCARETİ İSTATİSTİKLERİ PROJESİ 21 Şubat 2013 SUNUM PLANI Hizmet Ticareti İstatistikleri Neden Önemli? Mevcut Durumda Ülkemiz Hizmet Ticareti İstatistikleri Eksiklikler, Problemler Yapılan Çalışmalar

Detaylı

İZMİR DE EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJESİ KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR. Sibel ERSİN, İZKA PPKB Birim Başkanı

İZMİR DE EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJESİ KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR. Sibel ERSİN, İZKA PPKB Birim Başkanı İZMİR DE EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJESİ KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR Sibel ERSİN, İZKA PPKB Birim Başkanı 2010-2013 İzmir Bölge Planı 2010-2013 İzmir Bölge Planı

Detaylı

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönerge,

Detaylı

talebi artırdığı görülmektedir.

talebi artırdığı görülmektedir. K üçükbaş hayvan yetiştiriciliği diğer hayvancılık kollarına göre yapısal, ekonomik ve teknoloji kullanımı yönleriyle farklılıklar göstermektedir. Büyükbaş hayvancılığa göre birim alandan sağladığı yarar

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu OCAK 2014 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI. Umut AKBULUT Jeoloji Mühendisi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI. Umut AKBULUT Jeoloji Mühendisi İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI Umut AKBULUT Jeoloji Mühendisi Sunum İçeriği İklim Değişikliği Nedir İklim Değişikliği İle Mücadele İklim Değişikliği ile Mücadele Çalışmaları İklim Değişikliği

Detaylı

Karacadağ Kalkınma Ajansı TRC2 (Diyarbakır-Şanlıurfa) Bölgesi Bölge Planı 2014-2023

Karacadağ Kalkınma Ajansı TRC2 (Diyarbakır-Şanlıurfa) Bölgesi Bölge Planı 2014-2023 Karacadağ Kalkınma Ajansı TRC2 (Diyarbakır-Şanlıurfa) Bölgesi Bölge Planı 2014-2023 Adres Karacadağ Kalkınma Ajansı Selahattini Eyyubi Mah. Urfa Bulvarı No:15/A 21080 Bağlar / DİYARBAKIR Telefon +90 (412)

Detaylı

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI Aylık Ekonomi Bülteni Ekim 2009

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI Aylık Ekonomi Bülteni Ekim 2009 www.etonet.org.tr 1 İlimizin ihracatı Ocak-Eylül Dönemi itibariyle 2009 yılında 2008 e göre %14 azalmıştır. İhracat İthalat Oranları Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Türkiye istatistik Kurumundan elde edilen

Detaylı

BÖLGE PLANI 2014-2023 1

BÖLGE PLANI 2014-2023 1 BÖLGE PLANI 2014-2023 1 İÇERİK İÇERİK... 1 KISALTMALAR DİZİNİ... 2 ŞEKİLLER DİZİNİ... 5 TABLOLAR DİZİNİ... 7 YÖNETİCİ ÖZETİ... 9 1. 2. 3. 4. 5. 6. PLAN HAZIRLAMA SÜRECİ VE KATILIMCILIK... 13 BÖLGENİN

Detaylı

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KORUNAN ALANLARDA PLANLAMA SÜRECİ

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KORUNAN ALANLARDA PLANLAMA SÜRECİ TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KORUNAN ALANLARDA PLANLAMA SÜRECİ 06 Kasım 2014, İstanbul 1 YETKİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI NIN TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA 644 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE

Detaylı

SONDAJ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

SONDAJ DAİRESİ BAŞKANLIĞI MADEN TETKĠK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SONDAJ DAİRESİ BAŞKANLIĞI 2008 6 AYLIK FAALİYET RAPORU ( 01.01.2008-30.06.2008) SONDAJ DAĠRESĠ BAġKANLIĞI 2008 1. 6 AYLIK FAALĠYET RAPORU I GENEL BĠLGĠLER Ülkemizde

Detaylı

T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Necmettin Erbakan Üniversitesinde öğrenim görmekte

Detaylı

Sektör eşleştirmeleri

Sektör eşleştirmeleri Sektör eşleştirmeleri İspanya ve Türkiye Avrupa Futbol Şampiyonası 2016 Sektör : Otomotiv Maça ilişkin ön inceleme 4:3 * Sektöre yönelik Atradius alacak riski durumu/iş performansı görünümünün karşılaştırması

Detaylı

Komisyon ve İçeriklerimiz

Komisyon ve İçeriklerimiz Komisyon ve İçeriklerimiz Bu belge MMO Antalya Şube tarafından açılması planlanan komisyonlar hakkındaki temel ilke ve bilgilerin örgütlü üyelerimize hatırlatılması amacıyla hazırlanmıştır; AİTM-LPG-Otomotiv

Detaylı

LİDERLİK TEKSTİL VE OTOMOTİVDE... Dr. Can Fuat GÜRLESEL

LİDERLİK TEKSTİL VE OTOMOTİVDE... Dr. Can Fuat GÜRLESEL LİDERLİK TEKSTİL VE OTOMOTİVDE... 1 Dr. Can Fuat GÜRLESEL Bursa ili genelinde faaliyet gösteren ilk 250 büyük firmanın tespitine yönelik 2004 araştırması sonuçlanmıştır. Sonuçlar; araştırmanın künyesi,

Detaylı

Avrupa Birliği ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu IV Hibe Programı

Avrupa Birliği ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu IV Hibe Programı Avrupa Birliği ve Türkiye Arasında Diyaloğu IV Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen Diyaloğu programları aracılığı ile Türkiye ve Avrupa Birliği sivil toplum

Detaylı

KALKINMA AJANSLARI ve

KALKINMA AJANSLARI ve KALKINMA AJANSLARI ve 13 MART 2012 ANKARA Mustafa Zati Uzman Sunum Planı Neden Kalkınma Ajansları Dünya da Kalkınma Ajansları Türkiye de Kalkınma Ajansları Ankara Kalkınma Ajansı Kalkınma Ajansları Destekleri

Detaylı

AFET VE RİSK YÖNETİMİ SEKTÖRÜ Sektör Kodu: R

AFET VE RİSK YÖNETİMİ SEKTÖRÜ Sektör Kodu: R Sektör Kodu: R 97 A-2009 YILI YATIRIMLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ 2009 yılı yatırım programının Afet ve Risk Yönetimi sektöründe yer alan yatırımların genel özellikleri itibari ile aşağıdaki şekilde gruplandırılması

Detaylı

Tarım Bankacılığında Danışman Banka Yaklaşımı

Tarım Bankacılığında Danışman Banka Yaklaşımı Tarım Bankacılığında Danışman Banka Yaklaşımı Devrim Ziya Tavil KOBİ ve Tarım Bankacılığı Pazarlama Direktörü Türkiye de Tarım Türkiye de Tarım Sektörü Büyümesini Sürdürüyor 2.500 2.000 1.500 1.000 500

Detaylı

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz Ferda Ulutaş Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı KALKINMA AJANSLARI VE BÖLGE PLANLARI İÇİN ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ ÇALIŞTAYI 31 Ocak 1 Şubat 2013 CK Farabi

Detaylı

KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.9 TOPRAK SU KAYNAKLARI BÖLÜMÜ

KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.9 TOPRAK SU KAYNAKLARI BÖLÜMÜ KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.9 TOPRAK SU KAYNAKLARI Toprak-Su Kaynakları Bölüm Başkanı Dök.No KAİM.İKS.FRM.34 Sayfa No 1 / 3 İŞİN KISA TANIMI: Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü üst yönetimi

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın Araçları ÜNİTE:2 Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3 İstihdam, İşsizlik, Ücretler ve Çalışma Koşulları ÜNİTE:4 Gelir Dağılımı

Detaylı

Türkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013

Türkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013 Türkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013 H. Hüseyin Öztürk / H. Kaan Küçükerdem Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü Tarım sektörü, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde

Detaylı

Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri

Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri Teknoloji Transfer Destekleri ve Fikri Mülkiyet Hakları Ankara, 17 Ekim, 2011 Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri A. Özge Eken Uzman Gazi Üniversitesi, Ankara İçerik Patent Destek Birimi

Detaylı

PGD KONUSUNDA GENEL BİLGİ. Ürün Güvenliği Nedir?

PGD KONUSUNDA GENEL BİLGİ. Ürün Güvenliği Nedir? PGD KONUSUNDA GENEL BİLGİ Ürün Güvenliği Nedir? Piyasaya arz edilecek her ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari

Detaylı

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ PROJE DESTEK OFĠSĠ KOORDĠNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESĠ

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ PROJE DESTEK OFĠSĠ KOORDĠNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESĠ GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ PROJE DESTEK OFĠSĠ KOORDĠNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin amacı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi bünyesinde kurulan Proje

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI TUNUS CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI TUNUS CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI TUNUS CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2015 Hazırlayan: Zeynep Küheylan Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı TEMEL BİLGİLER Ülke Adı: Tunus

Detaylı

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ 31.12.2013 ANKARA 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 ECZACILIK SEKTÖRÜ KÜRESEL

Detaylı

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? Dale Carnegie Akademi Beyaz Kağıt Copyright 2012 Dale Carnegie & Associates, Inc. All rights reserved. driveengagement_101512_wp İNSANIN ÖNEMİ

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU Tarih: 3 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 75 Katılımcı listesindeki Sayı: 66 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

2014 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyetleri

2014 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyetleri 2014 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyetleri EKİM AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI KASIM AYI FAALİYETLERİ ODAMIZ MESLEK KOMİTELERİNİN KASIM AYI TOPLANTILARINDA TOPLAM 12 GÜNDEM MADDESİ GÖRÜŞÜLMÜŞTÜR. ALINAN

Detaylı

KÜTAHYA NÜFUS VERĠLERĠ VE GÖÇ EĞĠLĠMLERĠ

KÜTAHYA NÜFUS VERĠLERĠ VE GÖÇ EĞĠLĠMLERĠ KÜTAHYA NÜFUS VERĠLERĠ VE GÖÇ EĞĠLĠMLERĠ Tablo 1. Kütahya ve Ġlçeleri 2007-2013 Merkez Nüfus Verileri 2007-2013 2007 - ĠLÇE 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 ArtıĢ / 2013 ArtıĢ AzalıĢ / AzalıĢ Toplamı

Detaylı

KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun

KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun 1 Kamulaştırmanın İlkeleri 1-Yapılacak kamulaştırmada kamu yararı bulunmalıdır. 2-Kamulaştırma kararı yetkili organca verilmelidir. 3-Kamulaştırma konusu şey gerçek ve özel

Detaylı

ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU

ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU Kurum Adı-Soyadı Tarih Adres Telefon / /2012 ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL

Detaylı

ÜNİVERSİTE&OKUL VE SEKTÖR BULUŞMASI TOPLANTISI DÜZENLENDİ.

ÜNİVERSİTE&OKUL VE SEKTÖR BULUŞMASI TOPLANTISI DÜZENLENDİ. ÜNİVERSİTE&OKUL VE SEKTÖR BULUŞMASI TOPLANTISI DÜZENLENDİ. 23.05.2016 Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulumuz ev sahipliğinde, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu kararı doğrultusunda, Üniversite Okul ve

Detaylı

ulaşması mümkün değildir. Büyük afetler sonrası kurtarılanların çoğu, ilk 24 saat içinde

ulaşması mümkün değildir. Büyük afetler sonrası kurtarılanların çoğu, ilk 24 saat içinde Değerli katılımcılar Afetlerde kurtarma ekiplerinin ve yardımların afet bölgesinin tümüne kısa sürede ulaşması mümkün değildir. Büyük afetler sonrası kurtarılanların çoğu, ilk 24 saat içinde çevreden yetişen,

Detaylı

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz 2014-2015 eğitim öğretim

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz 2014-2015 eğitim öğretim SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU 6 Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz 2014-2015 eğitim öğretim döneminde açılmış olup Çocuk Gelişimi (I. ve II. Öğretim), İlk ve Acil Yardım (I. ve II. Öğretim),

Detaylı

T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Selçuk Üniversitesinde öğrenim görmekte olan engelli öğrencilerin

Detaylı

Türkiye de Son Dönem Bölgesel Gelişme Politikalarının Değerlendirilmesi ve Gelecek Gündemi. Bölgesel Gelişme ve Yapısal uyum Genel Müdürlüğü

Türkiye de Son Dönem Bölgesel Gelişme Politikalarının Değerlendirilmesi ve Gelecek Gündemi. Bölgesel Gelişme ve Yapısal uyum Genel Müdürlüğü Türkiye de Son Dönem Bölgesel Gelişme Politikalarının Değerlendirilmesi ve Gelecek Gündemi Bölgesel Gelişme ve Yapısal uyum Genel Müdürlüğü İçerik Bölgesel Gelişme Politikasının Unsurları Stratejik Kurumsal

Detaylı

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB GENEL BİLGİ KOBİ ler ve KOSGEB 2 Türkiye de KOBİ tanımı KOBİ tanımı 250 den az çalışan istihdam eden, Yıllık bilanço toplamı veya net satış hasılatı 40 milyon TL yi geçmeyen işletmeler Ölçek Çalışan Sayısı

Detaylı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU 22 ARALIK 2014 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz,

Detaylı

Sayı: 53654767-TİM.00.GSK.INO.2016/42-1434 İstanbul, 26/5/2016 Konu: İnovasyon Odaklı Mentörlük Projesi Hk. TÜM ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ

Sayı: 53654767-TİM.00.GSK.INO.2016/42-1434 İstanbul, 26/5/2016 Konu: İnovasyon Odaklı Mentörlük Projesi Hk. TÜM ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ Sayı: 53654767-TİM.00.GSK.INO.2016/42-1434 İstanbul, 26/5/2016 Konu: İnovasyon Odaklı Mentörlük Projesi Hk. TÜM ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ Bilindiği üzere, katma değerli ihracatımızın artırılması amacıyla

Detaylı

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

Koruma Önleminin Uzatılmasına İlişkin Görüşlerimiz. 22 Kasım 2011

Koruma Önleminin Uzatılmasına İlişkin Görüşlerimiz. 22 Kasım 2011 Koruma Önleminin Uzatılmasına İlişkin Görüşlerimiz 22 Kasım 2011 Durum Analizi Türk Philips Türk Philips Ticaret A.Ş., Hollanda menşeili Philips markasının ülkemizdeki yetkili kuruluşudur; 1930yılından

Detaylı

İdaremizde bulunan CBS Yazılımları. Vrsiyon 5.0 9 Adet NetCAD GIS Versiyonu 8.1 olan 2 Adet ArcINFO 1 Adet Network Extensions 1 Adet Spatial Analyst E

İdaremizde bulunan CBS Yazılımları. Vrsiyon 5.0 9 Adet NetCAD GIS Versiyonu 8.1 olan 2 Adet ArcINFO 1 Adet Network Extensions 1 Adet Spatial Analyst E GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI İbrahim DOĞAN Harita Mühendisi CBS KONUSUNDA İDAREMİZİN MEVCUT DURUMU İdaremizde şu an CBS konusunda çalışan birim bulunmamaktadır. Daha öncesinde Proje bazlı spesifik

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU ARALIK 2013 Türkiye İstatistik Kurumu 03/01/2014 tarihinde 2013 yılı Aralık ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyatları

Detaylı