DİŞ HEKİMLİĞİNE BAŞVURAN OLGULARDA UYKU KALİTESİ, UYKU BOZUKLUKLARI, GENEL YAŞAM KALİTESİ VE BRUKSİZMLE İLİŞKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DİŞ HEKİMLİĞİNE BAŞVURAN OLGULARDA UYKU KALİTESİ, UYKU BOZUKLUKLARI, GENEL YAŞAM KALİTESİ VE BRUKSİZMLE İLİŞKİSİ"

Transkript

1 T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI DİŞ HEKİMLİĞİNE BAŞVURAN OLGULARDA UYKU KALİTESİ, UYKU BOZUKLUKLARI, GENEL YAŞAM KALİTESİ VE BRUKSİZMLE İLİŞKİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Hüseyin GÜLCAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Şebnem PIRILDAR İZMİR-2014

2 ÖNSÖZ Tezimin hazırlanması sırasında yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen değerli hocam Prof.Dr. Şebnem Pırıldar ve Dr. Umut Kırlı ya sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İZMİR,2014 Stj. Diş Hekimi Hüseyin GÜLCAN

3 İÇİNDEKİLER 1. Genel Bilgiler Bruksizmin Tanımı ve Tarihçeşi 1 3. Sınıflandırma Etiyolojisine göre Gerçekleştiği Zamana Göre Motor Aktivite Tipine Göre Geçmişte Vay Olup Olmamasına Göre 2 4. Epidemiyolojisi 2 5. Etiyolojisi Okluzal Teori Sistemik Faktörler Psikiyatrik Etkenler 4 6. Belirtileri ve Tanısı Dişler Üzerindeki Etkisi Periodontal Dokulara Etkisi Çiğneme Kasları Üzerine Etkisi TME Üzerine Etkisi Baş Ağrısı Üzerine Etkisi Psikolojik Etkileri 8 7. Bruksizm ve Uyku İlişkisi 9 8. Bruksizm Tanısı 9 9. Amaç Hipotezler Materyal ve Yöntem 10

4 11.1. Örneklem Grubu Veri Toplama Yöntemi Bulgular Tartışma ve Sonuç Kaynaklar Özgeçmiş

5 1. GİRİŞ Bruksizm istem dışı, fonksiyonel olmayan, ağız içi sert ve yumuşak dokularda çeşitli olumsuz doku değişikliklerine yol açan diş gıcırdatma veya sıkma biçimindeki alışkanlıklardır(1). Günümüzde bruksizm sık görülen bir rahatsızlıktır. Fakat çoğu insan bu alışkanlığından haberdar değildir. Yaş gözetmeksizin hemen her yaşta meydana gelebilmektedir ve gün geçtikçe bruksizm şikayetiyle başvuran hasta sayısında artış olmaktadır. Bruksizm diş bütünlüğünün kaybı, geriye dönüşsüz temporomandibuler eklem hasarı, ciddi baş ve yüz ağrısı gibi yıkıcı nitelikte sağlık sorunlarına yol açabilir. Çoğu hasta bruksizmden dolayı bu şikayetlerinin meydana geldiğini bilmez çünkü bu alışkanlık çoğunlukla gece meydana gelmektedir. Bu noktada tanı çok önemlidir. Tedavi kısmında ise uygulayacağımız splint, gece plağı veya diğer tedavi seçenekleri tek başına bir çözüm değildir. Asıl amaç hastanın bruksist olmasının altındaki sebebi bulmaktır. Bruksizmin etiyolojisinde bir çok teori bulunmaktadır. Çalışmamızda uyku kalitesi ve uyku bozuklukları ile genel yaşam kalitesinin bruksizmle olan ilişkisini inceleyeceğiz.

6 1. GENEL BİLGİLER 1.1 BRUKSİZMİN TANIMI VE TARİHÇESİ Bruksizm genel olarak;dişlerin işlevsel olmayan amaçlarla gıcırdatılması ve aşınması olarak tanımlanır(2). Yüzyıllar boyunca bu bozukluğu tanımlamak için diş yüzeylerinin nonfonksiyonel olarak gıcırdatılması, Karolyi etkisi, okluzal alışkanlık nevrozu, bruksomani, neuralgia travmatica şeklinde farklı terimler kullanılmıştır. Bu tanımın,ilk defa 1931 yılında Frohman tarafından kullanıldığı ve eski Yunancada diş gıcırdatma anlamına gelen brychein den türediği belirtilse de ilk kez 1900 lü yılların başında Marie Pietkiewicz in la bruxomanie terimini kullandığını belirten kaynaklarda mevcuttur(3). Günlük kullanuımda veya halk arasında yaygın olarak diş gıcırdatma olarak tanımlanmaktadır. Dudak ısırma, parmak emme,ağza-çeneye anormal postur verme davranışları, bruksizm ile birlikte okluzal parafonksiyonlar olarak değerlendirilirler. Bu gibi davranışlara parafonksiyon denmesinin nedeni, çiğneme, yutma veya konuşma gibi işlevsel davranışların aksine, bu davranışların görünürde hiçbir işlevsel amacı olmamasıdır. 3.SINIFLANDIRMA Bruksizm çeşitli kriterlere göre kategorize edilebilir(4): 3.1 ETİYOLOJİYE GÖRE: Temel birincil idiopatik bruksizm: Bilinen her hangi bir neden yoktur. İkincil bruksizm: Hastalıklarda ikincil (koma, nöbet, serebral palsy), tıbbi ürünler (antipsikotik ilaç, kardiyoaktif ilaç.. gibi), yasa dışı ilaçlar (amfetamin, kokain, extasy.. gibi) nedeniyle görülen bruksizm. 3.2 GERÇEKLEŞTİĞİ ZAMANA GÖRE: 1

7 Diurnal bruksizm: Dişlerin istek dışı olarak gündüzleri gıcırdatılması ve/veya sıkılmasıdır Nokturnal bruksizm: Bruksizmin gece uykuda meydana geldiği şeklidir. 3.3 MOTOR AKTİVİTE TİPİNE GÖRE: Tonik: Kasların kasılması 2 saniyeden fazla sürmüştür. Fazik: Çiğneme kaslarının tekrarlayan kasılmalarının elektromiyografik aktiviteleri sonucudur. Kombine: Tonik ve fazik atakların alternatif görünümüdür. Nokturnal bruksizm ataklarının yaklaşık %90 ı fazik veya kombine ataklar şeklindedir, diurnal bruksizmde ise aksine tonik tipi görülmektedir. 3.4 GEÇMİŞTE VAR OLUP OLMAMASINA GÖRE: Geçmişte görülmüş olan bruksizm Mevcut bruksizm Sınıflandırmalar içerisinden daha çok diurnal ve nokturnal şeklinde olan kullanılmaktadır. 4.EPİDEMİYOLOJİSİ Bruksizm prevalansı %8-%31.4 arasındadır. Çocuklarda bu değer %14 ile % 20 arasındadır yaş arasındaki gençlerde %13 iken yetişkinlerde bu değer %9,65 yaş üstünde %3 tür(5). 5. ETİYOLOJİSİ Bruksizmin etiyolojisi hala kesin olarak belirlenememiştir. Araştırmacılar bruksizmin etiyolojisinde dental, sistemik ve psikolojik faktörlerin rol oynadığını belirlemişlerdir; ancak bu faktörlerin hangisinin baskın olduğu tartışma konusudur. 2

8 Son yıllarda bruksizmin anksiyete ve strese bir yanıt olarak geliştiği daha fazla kabul gören bir görüştür. 5.1 OKLUZAL TEORİ Bruksizmin nedenin okluzal bozukluklar olduğunu ve bunların düzeltilmesiyle bruksizmin hafifletilebileceği yada ortadan kaldırılabileceğini savunan görüştür. Son yıllarda art arda çıkan araştırmalar sonucu geçerliliğini yitirmiştir. Çünkü deneysel olarak okluzal bozukluk oluşturulup bruksizm meydana getirilemeyeceği gibi bu bozuklukların düzeltilmesininde nokturnal bruksizmi durduramadığı saptanmıştır(6-7). Ayrıca okluzal sorunu olan bir çok kişide bruksizm olmamasına rağmen, okluzal sorunu olmayan kişilerde de bruksizm bulunmaktadır. Nokturnal bruksizmin etiyolojisi olarak okluzal düzensizlikler artık önemsenmemektedir. 5.2 SİSTEMİK FAKTÖRLER Genetik yapı, kullanılan bazı maddeler (alkol,sigara,uyuşturucu vb.) ve bazı ilaçlar (benzodiazepinler, dopaminerjik ilaçlar vb.), nörofizyolojik etkenler(uyku yapısı, otonom sinir sistemi, merkezi nörotransmitter) sistemik faktörler arasında yer almaktadır. Bruksizmi olan bireylerin çocuklarında da bruksizm görülmesi genetik yakınlığın doğruluğunu göstermektedir(8). Daha ender görülen nedenler arasında amfetamin ve terapötik dozlarda L-Dopa kullanımından söz edilmektedir(9). Bir amfetamin türevi olan fenfluramin kullanımınında bruksizmle ilişkili olabileceğinden söz edilmiştir(10).bazı olgularda alkol bruksizmi arttırıcı rol almıştır. Tütün kullanımının ağrı eşiğini arttırdığı ve bruksizmi tetiklediği yönünde bazı çalışmalar da mevcuttur. 3

9 Bruksizm sık olarak hastanın uykunun derin bir basamağından hafif bir basamağına geçtiği sırada meydana gelir ve yine sık olarak hastanın adını seslenerek, dolayısıyla da hastayı uyandırarak tetiklenebilir. Bilimsel veriler halen zayıf olmasına rağmen, epinefrin, norepinefrin, dopamin, seratonin ve gama-aminobütirik asit(gaba) gibi maddelerin, ritmik çiğneme kas aktivitesi (RMMA) oluşumu ile ilişkili olabileceğini göstermektedir(11). Günümüzde santral sinir sistemindeki çeşitli nörotransmitterlerin, özellikle dopaminerjik sistemdeki düzensizliklerin, afferent ve efferent talamik ve /veya striatopallidal yollardaki işlev bozukluğunun, hareketlerin koordinasyonunda rol oynayan bazal gangliyonların rolü üzerinde durulmaktadır(4). 5.3 PSİKİYATRİK ETKENLER Psikiyatrik etkenlerin bruksizmle olan ilişkisi hala araştırılmakta olan geniş bir konudur.stres, ankisiyete, major depresyon, şizofreni ve daha birçok psikiyatrik problemle bağlantısı literatüre konu olmuştur. Bazı araştırmacılar stresin nokturnal bruksizme neden olan ana faktörlerden biri olduğunu öne sürmüştür.bruksizm sıklığının mesleki sağlık ve diş hekimi ziyaretleri ile de bağlantılı olduğu görülmüştür.sonuç olarak normal iş hayatında sürekli strese maruz kalmak bruksizme neden olabilir. Yapılan ikili çalışmalar aşırı hırslı karakter ve alışkanlıklar ile nokturnal bruksizm arasında bir bağlantı olduğunu göstermiş ki bu da stresli yaşam tarzı ile ilişkilidir. Bir psikometrik çalışmaya göre bruksizmi olan hastalarda yüksek derecede stres algısına rastlanmıştır. Bruksizm hastalarında yapılan idrar katekolamin incelemesinde; idrarda epinefrin ve dopamin seviyesinin stresle birlikte arttığı görülmüştür ve aynı zamanda uyku sırasındaki yüksek m. Masatter aktivitesi ile idrar 4

10 epinefrin seviyesi arasında doğru orantı olduğu görülmüştür. Farelerle yapılan hayvanlı deneylerde de bu ilişki doğrulanmıştır. Bruksizmi olan ve olmayan hastaların bazı kişilik ve emosyonel özellikleri ile ayrıldıkları saptanmıştır. Bruksizmli hastalarda ağır psikopatolojik rahatsızlıklar ender olarak bulunmakla beraber, kişilik özelliklerinin stres düzeylerini yüksettiğinden söz edilmektedir. Bruksistlerin daha agresif hostil, anksiyöz ve hiperaktif olmaya eğilimli oldukları saptanmıştır. 6. BELİRTİLERİ VE TANISI 6.1 DİŞLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Dişlerde ve dolgularda(özellikle ön dişlerde) kırılma: Dişleri sıkma ve gıcırdatma sonucunda ön dişlerin köşelerinde arka dişlerin çıkıntılı kısımlarında mikro çatlaklar oluşur. Röntgen ile saptanamayan bu çatlaklar zamanla büyüyerek dişlerin kırılmasına neden olur. Dişlerde aşırı hassasiyet(artan duyarlılık): Genellikle soğuğa karşı hassasiyet gelişir. Diş etinin geriye çekilmesi ve genellikle bununla birlikte oluşan dişin boynunda diş eti hizasında oluşan çentik şeklindeki aşınmalar: Bu durumun oluşmasına neden olarak ilerleyen yaşa bağlı dişeti çekilmesi yada aşırı baskı gösterilebilir. Dişlerde sallanma ve aralanma: Yıllar süren gıcırdatma sonucu dişler gevşeyerek sallanmaya başlar. Aşırı basınç dişleri saran kemik desteğinin kaybolmasına neden olur. Bu durumu kompanse etmek için dişlerin kökleri hizasında ekstra kemik çıkıntıları gelişir. 5

11 Yanaklarda irritasyon: Özellikle dişleri birbirlerine temas ettikleri kapanış çizgisi hizasında, yanağın iç kısmında çizgi yada kabartı şeklinde fibröz bir oluşum meydana gelir. Bu oluşum nedeniyle sıklıkla yanak ısırma olayı ile karşılaşılır. 6.2 PERİODONTAL DOKULARA ETKİSİ Bu konuda araştırmacılar arasında bir görüş birliğine varılamamıştır. Bazı araştırmacılar bruksizm ile periodontal hastalık arasında ilişki olmadığını belirtmişler;bazıları ise periodontal hastalığın tek nedeninin bruksizm olduğunu saptamışlardır.yapılan araştırmalarda bruksizmin periodontal hastalığın tek nedeni olamayacağı vurgulanmıştır. Aksine periodontal hatalığın bruksizme yol açtığına dair bir çok çalışma yer almaktadır. Periodontal hastalığın ortaya çıkması için iki ayrı lezyon oluşması gerekir; bunlardan birisi marjinalde (gingival kısımda), ikincisi ataşman (sement, alveol kemiği, periodontal ligament) kısmında olması gerekmektedir. Bruksizm sadece ataşman kısmını etkileyerek periodontal hastalığa yardımcı etmen oluşturur. Bu düşünce çoğu araştırmacı tarafından desteklenmiş ve bruksizmin kendi başına periodontal lezyonu başlatmayacağını bununla beraber var olan periodontal olayı alevlendireceğini ve yardım edeceği düşüncesi üzerinde durmuşlardır.alveol kemiğinin rezorbsiyonu bruksimin yaygın semptomu olarak düşünür 6.3 ÇİĞNEME KASLARI ÜZERİNE ETKİSİ Çiğneme kaslarının hipertrofisinin asıl nedeni olarak kronik bruksizm gösterilmektedir. Özellikle masseter kasları şişkin görünür ve mandibula köşeleri özel görünümdedir. Elektromiyografik yolla saptanan en büyük kas geriliminin aynı yaştaki normal bireylerin iki katı olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda hastaların çiğneme kaslarının iki katı güçle çiğneme fonksiyonuna katıldıkları bulundu. Kas biyopsisi yapılan kasların lif çapının normal büyüklüğünün iki katı olduğu saptandı. 6

12 Bruksizmli bireylerde elektromyografik olarak massater kas aktivite düzeyi genellikle normal sınırlarda bulunurken, anterior temporal kasta artma gözlenir. Farklı şekilde fonksiyon sırasında temporal kasın elektromyografik aktivitesi normal bulunurken masseter kasın aktivitesinin azalmış olduğu izlenir. Çene hareketleri değerlendirildiğinde, alışılmış (habitual) ve yönlendirilmiş (nöromuskuler) kapanış yolları arasında farklılık olduğu, bir diğer deyişle bruksizmli bireylerin alt çenelerinin daha posteriorda konumlandığı saptanmıştır. Bruksizmli bireylerin ağız ve yüz görünümleri arasında belirgin farklar oluşmaktadır. Diş sıkan bireylerde masseter kasın hipertrofik görünümü bruksizmli bireylere oranla daha azdır, dişlerde daha seyrek aşınma yüzeylerine rastlanır ve spee eğrisinde herhangi bir düzensizlik gözlenmez ve genellikle ideal dizilimli diş arkı izlenir. 6.4 TME ÜZERİNDE ETKİSİ Bir çok araştırmacı oral parafonksiyonel alışkanlıkların TME rahatsızlıklarının olası sebebi olduğunu belirtmiştir. Yetişkin bireyler üzerinde yapılan çalışmalar parafonksiyonlar (bruksizm, tırnak yeme, dudak ısırma) kas ve temporomandibuler eklem (TME) rahatsızlıkları arasında pozitif ilişki olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak bir çok çalışmada bruksizm ve TME rahatsızlığı arasında pozitif ilişki olduğu gösterilmiştir. 6.5 BAŞ AĞRISI ÜZERİNE ETKİSİ Bruksizm alt çene hareketlerinden doğan yüz ve baş ağrıları yaratabilir. Genellikle hasta tarafından farkına varılan, subjektif tek belirti çiğneme ve öğütme basınçlarından doğan ağrıdır. Çoğu bruksist uyanırken çenelerinde yorgunluk veya ağzı normal zamanlarda da dişlerin çok duyarlı olmasından şikayetçidir. 7

13 Bazı araştırmacılar lokalize edilemeyen baş ağrılarını bruksistlik kuvvetlere, diğerleri ağrıyı çiğneme kaslarına ve TME e bağlamaktadır. Ağrı maksilla ve mandibuladan boyuna ve kulak çevresine yayıldığı saptanmıştır. Ağrı değişkendir. Bunun değişim sırası kısa sürede küntden orta ve şiddetli hale dönüşebilir. Ya aralıklı ya da devamlı olabilir; çiğnerken, ısırırken, esnerken, konuşurken meydana gelebilir. 6.6 PSİKOLOJİK ETKİLERİ Daha önceleri kişilik değişikliklerinin bruksizmi başlatmaktan sorumlu olduğu düşünülmekteydi. Mevcut verilerden neden anlaşılamasa bile, bruksizmin bireyin alışkanlıksal psikolojik fonksiyonlarını etkileyebileceği olasıdır. Klinik tanı semptomların mevcutsa ve bulgular bruksizm alışkanlıklarıyla uyumluysa konur. Bu tahmin özellikle nokturnal bruksizmde klinik tanı aracı ve testleriyle de onaylanmalıdır (PSG,EMG,EEG)(4). Bruksizmin 2 türünden biri olan nokturnal bruksizmin olumsuz etkileri çoğu zaman kalıcıdır. (dişlerde aşınma,dişlerde veya restorasyonlarda kırılmalar,çürük etkenli olmayan servikal lezyonlar,dilde izler,linea alba), klinik olarak hastada bruksizmin şu anda veya geçmişten kalma sekeller olup olmadığını tespit etmek güçtür. Hasta nokturnal bruksizme sahip ve tavsiye istiyorsa,tanı sürecinde mutlaka hasta bir dizi soru içeren anket doldurarak uygulayıcıyı yönlendirmelidir. Yine de bu soruların belirli sınırlamaları olduğu, bruksizm hakkında kararsız yönde bir sonuç verdiği akılda bulunmalıdır ve aslında çoğu kez nokturnal bruksizmi hastanın uyku partneri algılar çünkü çoğu kısım bruksizm hastaları sadece dişlerini kenetler, gıcırdatmadıkları için ses çıkmaz(4). Dental aşınma kliniksel açıdan bruksizmin ilk işaretidir, fakat bruksizmin o anda varlığından dolayı veya daha önceden mevcut olan bir lezyon olup olmadığını 8

14 tespit edemeyiz. Ayrıca yaş, cinsiyet, oklüzyon, mine sertliği, diet, asidik yiyecek alımı, izotonik ve karbonik içecekler, tükrük akışı ve bazı sindirim bozukluklarının varlığı (subklinik gastrofaringeal reflü) dişlerdeki aşınmalar üzerinde oldukça etkilidir. Günümüzde kullanılan teşhis cihazlarının araştırma projelerinde kullanımı günlük klinikte kullanımından daha faydalıdır. Ayrıca bunların yüksek maliyeti bir yana, nokturnal bruksizmin tanımlanmasındaki değişkenliklere artı olarak uygulamadaki değişikliklerin sıkıntısı (hastanın bilmediği bir ortamda uyuması, cilde yapıştırılan sensörler, kablolar) testlerin istenilen geçerliliğini ortadan kaldırır. Bu nedenle PSG genellikle kompleks olgularda tanı (epilepsi, uyku sırasında kompleks hareket bozuklukları) ve araştırma amaçlı kullanılır. Tanı temel olarak hekimin klinik değerlendirmesine bağlıdır. 7. BRUKSİZM VE UYKU Kişilerin uykunun hangi safhasında dişlerini daha çok gıcırdattıkları konusunda yapılan araştırmalarda farklı bulgulara rastlanmaktadır. Bazı araştırmacılar, bruksizmin uykunun REM fazında görüldüğünü söylerken diğerleri non-rem fazında olduğunu belirtmektedir. Yapılan araştırmalar,rem fazında meydana gelen bruksizmin daha yıkıcı etkisi olduğunu göstermektedir. Proprioseptif ve koruyucu reflekslerin bu fazda bastırılmış olması buna neden olarak ileri sürülmektedir. Yatış pozisyonlarının bruksizmle olan ilişkisi konusunda yapılan araştırmalar, sırf yüz üstü yatmanın yan yatışa göre daha çok veya eşit bruksizm meydana getirdiği sonucunu vermiştir. 8.BRUKSİZM TANISI Dişlerdeki aşınmalar, eklem sesi,geceleri gıcırdatmaya bağlı oluşan sesler çiğneme kaslarındaki hacimsel artış ve bucco-fasial ağrılara bağlı olarak tanı 9

15 k0oyulabilir.uzun süren ciddi bruksizm vakalarında,laboratuar şartlarında uykunun incelenmesi(polysomnographique) ile tanıya varılabilir. Ev video kayıt sistemleri de sesli gıcırdatma varlığını ayırt etmeye olanak sağlayan sistemlerden biridir(9). DİŞ HEKİMLİĞİNE BAŞVURAN OLGULARDA UYKU KALİTESİ, UYKU BOZUKLUKLARI, GENEL YAŞAM KALİTESİ VE BRUKSİZMLE İLİŞKİSİ 9. AMAÇ Araştırmamızın amacı; Ege Üniversitesi Diş Hekimli Fakültesi kliniğine dental tedavi için başvuran hastalarda uyku kalitesi ve uyku bozuklukları, yaşam kalitesi düzeyi hakkında veriler sağlanması; bruksizmi olan ve olmayan olgular arasındaki uyku kalitesi, uyku bozuklukları, yaşam kalitesi düzeylerinin karşılaştırılmasıdır. 10. HİPOTEZLER 1)Bruksizmi olmayan hastalarda uyku bozuklukları bruksizmi olanlardan daha azdır. 2)Bruksizmi olmayan hastaların genel yaşam kalitesi ve bunun alt ölçekleri olan bedensel sağlık, psikolojik sağlık, sosyal ilişkiler, çevresel sağlık puanları bruksizmi olanlardan daha yüksektir. 11. MATERYAL VE YÖNTEM ÖRNEKLEM GRUBU Araştırmamız Ege Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi nde yapılan Bruksizmli olgularda uyku bozukluklarının genel psikopatolojisi ve yaşam kalitesi ilişkisinin araştırılması çalışmasının devamıdır. 10

16 Araştırmamız Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi kliniğine başvuran ve bruksizm olmayan 41 hastada ardışık olarak yapıldı. İçleme kriterleri yaş arasında olmak, E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi ne dental tedavi için başvurmuş olmak ve düzenli olarak tedavi için geliyor olmak ve çalışmaya katılmayı kabul etmek dışlama kriterleri ise; herhangi bir psikotrop sağaltımı almış olmak, intra oral ve ekstra oral dental muayene ile bruksizm tanısı konmuş olmak, çalışmaya katılmayı istememektir. Araştırmamızda hastalardan Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi(PUKI),Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi İndeksi Kısa Formu Ulusal Versiyonu (WHOQOL- BREF(TR)) ölçekleri verilerek doldurmaları istenmiştir.psqi ve WHOQOL- BREF(TR) şöyle tanımlanmaktadır: VERİ TOPLAMA YÖNTEMİ Sosyodemografik veriler Olguların cinsiyeti, yaşı, mezun olunan en son okulu, medeni durumu, herhangi bir kronik hastalığı olup olmadığı varsa hastalığının ne olduğu sorgulanmıştır. Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi(PUKI) Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi(PSQI), 1989 yılında Buyyse ve arkadaşları tarafından,psikiyatri uygulamaları ve klinik araştırmalarda,uyku kalitesinin değerlendirilebilmesi için geliştirilmiştir.puki deki maddeler uyku bozukluğu olan hastaların klinik gözlemlerinden, uyku kalitesi ile ilgili literatürde belirtilmiş diğer ölçeklerden ve PUKI ile ilgili 18 aylık bir klinik izlenim döneminden yararlanılarak düzenlenmiştir. PUKI global skorunun 5 den büyük oluşu uyku kalitesinin kötü olduğuna işaret eder. Bu ölçeğin ülkemiz için geçerlik ve güvenirlik araştırması 1996 yılında Ağargün ve ark. tarafından yapılmış, ölçeğin Crohnbach s alfa güvenilirlik katsayısı olarak bulunmuştur. 11

17 PUKI son bir ay içerisindeki uyku kalitesini değerlendirir. PUKI nin içerdiği toplam 24 sorudan 19 tanesi öz bildirim sorusudur. Son 5 soru eş veya oda arkadaşı tarafından yanıtlanır ve puanlamaya katılmaz. Öz bildirim sorularından sonuncusu (19. soru) bir eş veya oda arkadaşının bulunup bulunmadığı ile ilgilidir ve puanlamaya katılmaz. Öz bildirim soruları uyku kalitesi ile ilgili değişik faktörleri içerir. Bunlar süresinin, uyku latensinin ve uyku ile ilgili özel sorunların sıklık ve şiddetinin tahmini ile ilgilidir. Puanlamaya katılan 18 madde 7 bileşen şeklinde gruplandırılmıştır. Her bir bileşen 0-3 üzerinden puanlandırılır. 7 bileşenin toplam puanı PUKI global skorunu verir. Toplam puan 0-21 arasında değerlendirilir ve puanın yüksek oluşu kötü uyku kalitesine işaret eder. Kesme noktası 5 tir ve 5 puanın üzeri kötü uyku kalitesi olarak değerlendirilir. Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi İndeksi Kısa Formu Ulusal Versiyonu (WHOQOL-BREF(TR)) WHOQOL-BREF (TR) WHOQOL-100 ölçeğinin kısa formudur.whoqol 100 den 24 bölümün her biri için birer soru alınarak ve genel sağlık ve yaşam kalitesine ilişkin iki soru eklenerek oluşturulmuştur. Bu ölçek halen 4 boyut halinde puanlanır; 1.Boyut: Bedensel Sağlık 2.Boyut: Psikolojik Sağlık 3.Boyut:Sosyal İlişkiler 4.Boyut: Çevresel Sağlık alanıdır. WHOQOL-100 ve WHOQOL-BREF "kişinin algıladığı yaşam kalitesini" konu edinir. Bu ölçeğin geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Eser ve arkadaşları tarafından 1999 yılında gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin herhangi bir kesim noktası bulunmamaktadır. 12

18 12. BULGULAR Tablo 1. Olguların sosyodemografik özellikleri Yaş Ortalaması 26.7±7.07 Eğitim almamış %0 n=0 Eğitim Durumu İlkokul-ortaokul %9.76 n=4 Lise ve eşdeğeri %17.07 n=7 Yüksek %73.17 n=30 Hiç evlenmemiş %78.05 n=32 Evli %19.51 n=8 Medeni Durum Evli gibi yaşıyor %0 n=0 Ayrı yaşıyor %0 n=0 Boşanmış %2.44 n=1 Eşlik Eden Hastalık Var %9.76 n=4 Öyküsü Yok %90,24 n=37 Araştırma kapsamında alınan hastaların yaş ortalaması 26 olarak bulunmuştur. Genel eğitim düzeyi yüksektir.hiç eğitim almamış birey bulunmazken,yüksek eğitim gören hasta sayısı 30 (%73.17) dur.hastaların 32 si (%78.05) hiç evlenmemiş,8 i (%19.51) evli,1 i de (%2.44) boşanmıştır.evli gibi yaşayan yada ayrı yaşayan birey bulunmamaktadır. Bireylerin 4 (%9.76) ü araştırma sırasında ek bir hastalığının olduğunu söylemiştir.buna karşın 37 (%90.24) sinde herhangi bir sistemik hastalık bulunmamaktadır. Bruksizmli olgularda uyku bozukluklarının genel psikopatolojisi ve yaşam kalitesi ilişkisinin araştırılması çalışmasıyla yaş ortalaması karşılaştırıldığında bir miktar düşük görülse de genel olarak birbirine yakın değerlerdir(12). Yine bu çalışmada eğitim düzeyinin yüksek oluşu ve hiç eğitim almamış kişi oranının %2 olması benzerlik göstermektedir. Ancak bu çalışmada evli birey sayısı daha yüksektir. Bekar birey sayısı ve sistemik durum açısından ise bireyler benzer özellik göstermektedir. Tablo 2. Bruksizmi olan ve olmayan olguların Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi (PUKI) global skoru ve WHOQOL-BREF (TR) e göre puanları 13

19 Bruksizmi Olmayan Olgularda Pittsburg Global 0-5 %70.73 n=29 Skoru 6-21 %29.27 n=12 Ortalama Standart Sapma Çevresel % Alan Sosyal % Whoqol Breef Alan Ruhsal Alan % Bedensel Alan % Bruksizmli Olgularda(12) Pittsburg Global 0-5 %43.1 n=22 Skoru 6-21 %56.9 n=29 Ortalama Standart Sapma Çevresel % Alan Whoqol Breef Sosyal Alan Ruhsal Alan Bedensel Alan % % % Hastaların %29.27 sinde PUKI Global Skoru beşin üzerinde bulunmuştur. Beşin üzerindeki skorlar kötü uyku kalitesine işaret eder. Bruksizmi olan hastalarda ise bu değer %56.9 olarak bulunmuştur(12). Hastaların Dünya Sağlık Örgütünün Yaşam Kalitesi İndeksi Kısa Formu Ulusal Versiyonuna (WHOQOL_BREF(TR)) göre yaşam kalitesi alt ölçek puanları ortalaması yüz üzerinden çevresel alanda 63.95, sosyal alanda 71.40, ruhsal alanda 69.71, bedensel alanda olarak saptanmıştır. Algılanan yaşam kalitesi açısından çevresel sağlık kalitesi puanları diğer alt ölçek puanlarına göre daha düşüktür. Bruksizmi olan hastalarda ise bu değerler çevresel alanda 61, sosyal alanda 68, ruhsal alanda ve bedensel alanda 69 olarak bulunmuştur(12). 14

20 13.TARTIŞMA VE SONUÇ Araştırmalarımız ve incelediğimiz literatürler sonucu bruksizmi olmayan hastalarının uyku kalitesi, uyku bozuklukları ve genel yaşam kaliteleri hakkında veriler elde edilmiştir. Bruksizmi olmayan hastaların çoğunluğunu yaş (%82.9) arası genç ve yüksek eğitimli popülasyon oluşturmaktadır. Hastaların yaş ortalaması 26.7 olarak bulunmuştur. Bruksizmli hastalarda ise yaş ortalaması 34.7 olarak bulunmuştur.(12) Hastaların %9.76 sında eşlik eden bir sistemik hastalık bulunmaktadır. Hastaların genel eğitim seviyeleri yüksektir.%90.24 ü lise ve üzeri eğitim durumuna sahiptir. Bu durum bruksizmi olmayan hastaların genel eğitin seviyelerinin yüksek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Bruksizmli hatalarda ise bu oran %88.3 olarak saptanmıştır(12). Hastaların 32 si (%78.05) hiç evlenmemiş,8 i (%19.51) evli, 1 i (%2.44) boşanmıştır. Bruksizmi olmayan hatalarda hiç evlenmemiş olma oranı yüksek denebilir. Bruksizmli vakalarda ise hastaların %49 u hiç evlenmemiş, %3.9 u evli gibi yaşadığını belirtmiş, %41.2 si evli, %5.9 u ayrı yaşıyor ya da boşanmıştır(12). Araştırma kapsamında alınan 41 hastanın %29.27 sinde PUKI Global Skoru beşin üzerinde bulunmuştur. Yani uyku kalitesi bozuktur. Bruksizmli hatalarda ise bu oran %56.9 olarak bulunmuştur(12).bu durumda bruksizmi olan kişilerin uyku kalitesinin olmayanlara göre daha kötü olduğu söylenebilir. Bruksizmi olmayan hastaların Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi İndeksi Kısa Formu Ulusal Versiyonuna (WHOQOL-BREF(TR)) göre yaşam kalitesi alt ölçek puanları ortalaması yüz üzerinden çevresel alanda 63.95, sosyal alanda 71.49, ruhsal alanda 69.71, bedensel alanda olarak saptanmıştır. Bu durum kişinin 15

21 algıladığı yaşam kalitesini konu edinir. Hastalar yaşam kalitelerindeki en önemli azalışı çevresel sağlık alanında tariflemektedir. Bruksizmi olan hastalarda ise bu puanlar çevresel alanda 61, sosyal alanda 68, ruhsal alanda 69 ve bedensel alanda 69 olarak bulunmuştur. Benzer şekilde burada da en düşük puan çevresel alan puanıdır(12). Literatürde bruksizmi olan veya olmayan grupların genel yaşam kalitesi ve uyku kalitesi ile ilgili yapılan araştırma sayısı azdır. Bu açıdan daha büyük ve daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. 16

22 14.KAYNAKLAR 1. Koç D., Doğan A., Bek B., The Aetiology of Nocturnal Bruxism: Review. Türkiye Klinikleri Diş Hekimliği Bilimleri Dergisi, 2012, 18-1, Okeson, J.P. Orofacial Pain:Guidelines for Assessment, Diagnosis, and Management.USA and Canada: 1996, S Bader G., Lavigne G. Sleep bruxism; an overview of an oromandibular slleep movement disorder.sleep Med Rev.2000,4: Lavigne G.J., Khoury S., Abe S., Yamaguchi T., Raphael K. Bruxism physiology and pathology: an overview for clinicians. J Oral Rehabil. 2008, 35(7): Jonathan D Cogen MD MPH, John J Kelly Jr MD, Darius A Loghmanee MD, sleep bruxism,medmerits, ,1 6. Kardachi B.J., Bailey J.O., Ash M.M. A comparision of biofeedback and occlusal adjustment on bruxism. J Periodontol Jul, 49(7): Bailey J.O., Rugh J.D. Effect of occlusal adjustment on bruxism as monitored by nocturnal EMG recordings [abstract 199]. J Dent. Res. 1980, 59: Abe K., Shimakawa M. Genetic and developmental aspects of sleeptalking and teeth-grinding. Acta Paedopsychiatr. 1966, 33(11): Magee P.N. Metabolism of Dimethylnitrosamine by Human Liver Slices in Vitro. Nature Journal. 1970, 228: Brandon F. Unusual effect of fenfluramine. British Medical Journal. 1969, 4: Lavigne G.J., Guitard F., Rompre P.H., Montplaisir J.Y. Variability in sleep bruxism activity over time. J Sleep Res. 2001, 10(3):

23 12. Kırlı Çakır M., Bruksizmli Olgularda Uyku Bozukluklarının Genel Psikopatolojisi ve Yaşam kalitesi İlişkisinin Araştırılması, Bitirme Tezi, Ege Uni Diş Hek Fak, İzmir,

24 15.ÖZGEÇMİŞ 1990 yılında Aydın ın Söke ilçesinde doğdum.ilköğretimimi Sıdıka İlköğretim Okulu nda tamamladım.lise eğitimimi Söke Lisesi nde tamamlayarak 2009 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ni kazandım. 19

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent.

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Cem CANİKLİOĞLU e-bülten Şubat 2009-23 İÇİNDEKİLER ORTODONTİK SORUNLARIN SEBEPLERİ Beslenme bozuklukları,ağızdan nefes alma,parmak emme ve Yatış şeklinin

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU ICSD-2 (International Classification of Sleep Disorders-version 2) 2005 Huzursuz bacaklar sendromu Uykuda periyodik hareket bozukluğu Uykuyla

Detaylı

PROF. DR. TÜLİN TANER

PROF. DR. TÜLİN TANER Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları PROF. DR. TÜLİN TANER Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti AnaBilim Dalı TTD Okulu Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu Ankara 26 27 Mart

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları Masseter İç pterigoid Dış pterigoid Temporal Suprahyoid kaslar digastrik, geniohyoid ve stylohyoid Çeneyi Kapatan Kaslar Masseter

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

Uykuda Hareket Bozuklukları. Hüseyin Yılmaz Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Uyku Bozuklukları Merkezi

Uykuda Hareket Bozuklukları. Hüseyin Yılmaz Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Uyku Bozuklukları Merkezi Uykuda Hareket Bozuklukları Hüseyin Yılmaz Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Uyku Bozuklukları Merkezi İçerik Periyodik Ektremite Hareketleri - PLM Bruksizm RBD Periyodik Ekstremite Hareketleri (PLM) Stereotipiktir,

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD)

KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD) G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 2, Sayfa 231-235, 1985 KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD) Sevda SUCA* Cihan AKÇABOY* Temporomandibuler eklem hastalıkları ve fonksiyon bozuklukları eklemin stomatognatik

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ POLİSOMNOGRAFİ İLE TEŞHİS EDİLEN UYKU BRUKSİZMLİ HASTALARIN TEDAVİSİNDE İKİ FARKLI APAREYİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dt. YILDIZ KAVAKLI PROTEZ

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ Egemen Ünal*, Reşat Aydın*, Gülnur Tekgöl Uzuner**, Oğuz Osman Erdinç**, Selma Metintaş* *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa

Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa Nokturnal paroksismal olaylar Jeneralize & parsiyel epileptik nöbetler Parasomniler Normal uyku varyantları

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

14 Aralık 2012, Antalya

14 Aralık 2012, Antalya Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,

Detaylı

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI Uzm. Dr. Erguvan Tuğba ÖZEL KIZIL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Nöropsikiyatri Araştırma Birimi Şizofreni, etyolojisinde

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK YAŞAM KALİTESİ VE OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi Kişinin kendi sağlığını değerlendirmesi için geliştirilmiş bir ölçme metodudur. Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ölçümü

Detaylı

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Ayşe Devrim Başterzi Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Epidemiyoloji ve eğitim mi? Eğitim ve epidemiyoloji mi?

Detaylı

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK*** G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 2, Sayfa 25-32, 1985 T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ 28 Ocak 2015 Türkiye de Ağız ve Diş Sağlığı Durumu 0-14 yaş grubunda; süt ve daimi dişlerde ortalama 3.7 çürük+dolgulu+çekilen diş (DMFT indeksi)

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

BRUKSİZİM VE ALEKSİTİMİ

BRUKSİZİM VE ALEKSİTİMİ T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığı BRUKSİZİM VE ALEKSİTİMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Fatma EKİCİ Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Baybars VEZNEDAROĞLU İZMİR-2011

Detaylı

HASTA DÜŞME RİSKİ VE BAKIM PLANI FORMU HEMŞİRELİK BAKIMLARI

HASTA DÜŞME RİSKİ VE BAKIM PLANI FORMU HEMŞİRELİK BAKIMLARI Sayfa No 1 / 5 ERİŞKİN PEDİATRİK TARİH: ADI SOYADI : HEMŞİRELİK BAKIMLARI El- yüz bakımı VARDİYA 08-16 16-24 24-08 Ağız bakımı Ο2 li SPO 2 / Ο2 siz SPO 2 Aile eğitimi Sıcak uygulama Dudak bakımı ( thiocilline

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

Açıklama 2008-2010. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008-2010. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 20082010 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU VE UYKU Hypnos (Uyku Tanrısı) Nyks (Gece Tanrısı) Hypnos (uyku tanrısı) ve Thanatos (ölüm tanrısı) Morpheus

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Dr. Erhan KAYA, Prof. Dr. Ferdi TANIR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Sözlü Bildiri 05.04.2018.

Detaylı

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

BEL AĞRISI. Dahili Servisler BEL AĞRISI Dahili Servisler İnsan omurgası vücut ağırlığını taşımak, hareketine izin vermek ve spinal kolonu korumak için dizayn edilmiştir. Omurga kolonu, birbiri üzerine dizilmiş olan 24 ayrı omur adı

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişler belirli bir düzene uyarak, ağızda karşılıklı iki grup meydana getirmişlerdir: Maksiller kemiğe ve böylelikle sabit olan

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

HOŞGELDİNİZ. Diaverum HOŞGELDİNİZ 1 HEMODİYALİZ HASTALARININ DİYALİZ KLİNİKLERİNDEN BEKLENTİLERİ Gizem AKYOL¹, Nergiz TEKYİĞİT¹,Ayşegül TEMİZKAN KIRKAYAK¹,Fatma KABAN²,Filiz AKDENİZ²,Tevfik ECDER²,Asiye AKYOL³ 1-Diaverum Özel

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği

Detaylı

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ AĞRI TANILAMA VE TEDAVİ FORMU Gördüğünüz Tabloda Kodlayın ve Resim Üzerinde Ağrı Yerini İşaretleyiniz Ağrı Değerlendirmesi: Ağrı / Rahatsızlık:

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI POST-POLİO SENDROMU. Hasta Kitapçığı PROF.

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI POST-POLİO SENDROMU. Hasta Kitapçığı PROF. EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI POST-POLİO SENDROMU Hasta Kitapçığı PROF.DR ARZU YAĞIZ ON POLİOMYELİT (ÇOCUK FELCİ) NEDİR? Poliomyelit, çocukluk çağında görülen

Detaylı

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI Burcu BAYRAK KAHRAMAN* Derya TÜLÜCE* Musa BALİ** Turgay ARINSOY** *Gazi Üniversitesi Sağlık

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA Hastanın Anatomik Yapısı ile tam uyumlu, Temporomandibular eklem (TMJ-Alt çene eklemi) Protezi Geliştirme, Tasarım ve Üretimi 40 Biyo/Agroteknoloji 14 Tıp Teknolojisi Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

10 soruda makalelerde sık karşılaştığımız epidemiyolojik terimler Uzm. Dr. Tolga Binbay

10 soruda makalelerde sık karşılaştığımız epidemiyolojik terimler Uzm. Dr. Tolga Binbay 10 soruda makalelerde sık karşılaştığımız epidemiyolojik terimler Uzm. Dr. Tolga Binbay Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Açıklama (2009-2012) Danışman: (-)

Detaylı

ULUSAL KAZA YARALANMA VERİTABANI (UKAY)

ULUSAL KAZA YARALANMA VERİTABANI (UKAY) TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı ULUSAL KAZA YARALANMA VERİTABANI (UKAY) EĞİTİM MODÜLÜ I Kodlama İlkeleri 1 21-23 Haziran 2012 ANKARA UKAY KAPSAMI Ulusal Kaza Yaralanma

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür KULLANMA TALİMATI XYZAL 5 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür Yardımcı maddeler: Mikrokristalin selülöz, laktoz monohidrat, kolloidal anhidrus

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ): ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi Y R D. D O Ç. D R. M İ N E İ S L İ M Y E TA Ş K I N B A L I K E S İ R Ü N İ V E R S İ T E S I TIP FA K Ü LT E S İ K A D I N H A S TA L I K L A R I V E D

Detaylı

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: Bu anket durumunuz hakkında bilgi edinmede bize yardımcı olacaktır. Bu anket sorununuza uygun yaklaşımda yardımcı olacaktır. Cevaplarınız gizli tutulacaktır. Lütfen

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu Prof. Dr. Hakan Kaynak Uykum Uyku Bozuklukları Merkezi Normal Uyku Uykunun Dönemleri Nasıl Uyuyoruz? Richardson GS: The human circadian system

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 2010 Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler Dr.Canan Yücesan Ankara Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Akış Sitokinler ve depresyon Duygudurum bozukluklarının

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı