POSTMENOPOZAL KADINLARDA CİNSEL YAŞAM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
|
|
- Şebnem Özen
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI POSTMENOPOZAL KADINLARDA CİNSEL YAŞAM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. DUYGU KAPDAĞLI UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. NAFİZ BOZDEMİR ADANA
2 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI POSTMENOPOZAL KADINLARDA CİNSEL YAŞAM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. DUYGU KAPDAĞLI UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. NAFİZ BOZDEMİR Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından TF2006LTP41 proje numarasıyla desteklenmiştir. ADANA ii
3 TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimim ve tez çalışmam sırasında; emek, yardım, hoşgörü ve desteğini esirgemeyen değerli hocam Prof. Dr. Nafiz Bozdemir'e, ihtisas süresi boyunca eğitimime olan değerli katkıları ve desteğinden dolayı Doç. Dr. Esra Saatçı'ya, bilimsel katkılarından ötürü Doç. Dr. Ersin Akpınar, eğitimim süresince beni motive eden Yrd. Doç. Dr. Sevgi Özcan ve Yrd. Doç. Dr. Hatice Kurdak a, dostlukları için tüm araştırma görevlisi arkadaşlarıma, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Hocalarıma ve tüm çalışanlarına, minnettarlığımı kelimelerle ifade edemeyeceğim sevgili anneme, manevi desteklerinden ötürü eşime ve kızım Deniz Umay a, Aile Hekimliği Anabilim Dalı nda görev yapan tüm personele ve projemizi destekleyen Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi Birimi ne teşekkür ederim. Duygu Kapdağlı iii
4 İÇİNDEKİLER Sayfa TEŞEKKÜR iii İÇİNDEKİLER iv TABLO LİSTESİ vi ŞEKİL LİSTESİ viii KISALTMALAR ix ÖZET ve ANAHTAR SÖZCÜKLER x ABSTRACT - KEYWORS xi 1. GİRİŞ ve AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER Menopoz nedir? Menopoza yol açan hormonal değişiklikler Menopozal geçişte izlenen değişiklikler ve belirtiler Erken dönem belirtiler Vazomotor yakınmalar Organik bozukluklar Psikolojik sorunlar Geç dönem belirtiler Osteoporoz Kardiyovasküler hastalıklar Diğer kronik hastalıklar ve durumlar Kadında cinsel yanıt Uyarılma evresi Plato evresi Orgazm evresi Çözülme evresi Kadınlarda cinsel nörohormonal fizyoloji Kadın Cinsel işlev bozuklukları Cinsel istek bozuklukları Cinsel uyarılma bozukluğu Orgazm bozukluğu Cinsel ağrı bozuklukları Menopozal geçişte cinsel fonksiyon değişiklikleri Postmenopozal cinsel fonksiyon bozukluklarına yaklaşım GEREÇ ve YÖNTEM Çalışma Evreninin Belirlenmesi Örneklem Büyüklüğü Verilerin Toplanması Verilerin Değerlendirilmesi BULGULAR Sosyodemografik Veriler 22 iv
5 Kadın ve eşlerinin yaş grupları Eğitim durumu Oturduğu yer Aylık gelir düzeyi Çocuk sayısı Sağlık sorunları Şişmanlık durumu Sağlık sorunları Sürekli kullanılan ilaçlar Sigara içme durumları ve egzersiz Sigara içme durumları Egzersiz Menopoz süresi ve alınan hormon tedavisi Semptomlar Cinsel fonksiyon soruları Cinsel sorunlar için yardım alınması Cinsel fonksiyonların durumu Cinsel fonksiyonları etkileyen faktörler Cinsel fonksiyon sorularına verilen cevaplara göre kadının yaş ortalamaları Cinsel fonksiyon sorularında cevaplara göre eşinin yaş ortalamaları Cinsel fonksiyon sorularında cevaplara göre kadının VKİ ortalamaları Cinsel fonksiyon sorularında cevaplara göre ailenin aylık gelir ortalamaları Cinsel fonksiyon sorularında cevaplara göre sağlık sorunu sayısı ortalamaları Cinsel fonksiyon sorularında yanıtlara göre eğitim durumlarının dağılımı TARTIŞMA SONUÇLAR ve ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler KAYNAKLAR EKLER ETİK KURUL ONAYI ÖZGEÇMİŞ 64 v
6 TABLO LİSTESİ Tablo No: Tablo Başlığı Sayfa No: Tablo 1. STRAW Evreleme Sistemi 3 Tablo 2. Kadın Cinsel İşlev Bozuklukları 11 Tablo 3. Çalışmaya alınan kadınların ve eşlerinin yaş gruplarına göre dağılımı 22 Tablo 4. Çalışmaya alınan kadınların eğitim durumlarına göre dağılımı 23 Tablo 5. Çalışmaya alınan kadınların oturdukları yerlere göre dağılımı 23 Tablo 6. Çalışmaya alınan kadınların ailelerin aylık gelir düzeylerine göre dağılımı 23 Tablo 7. Çalışmaya alınan kadınların çocuk sayılarına göre dağılımı 24 Tablo 8. Çalışmaya alınan kadınların şişmanlık durumlarına göre dağılımı 24 Tablo 9. Çalışmaya alınan kadınların sağlık sorunu sayılarına göre dağılımları 25 Tablo 10. Çalışmaya alınan kadınların sağlık sorunlarının dağılımı 25 Tablo 11. Çalışmaya alınan kadınlarda sağlık sorunlarına göre ilaç kullanımının dağılımı 26 Tablo 12. Çalışmaya alınan kadınların sürekli kullandıkları ilaçlara göre dağılımı 26 Tablo 13. Çalışmaya alınan kadınların sigara içme durumlarına göre dağılımı 27 Tablo 14. Çalışmaya alınan kadınların egzersiz yapma durumlarına göre dağılımı 27 Tablo 15. Çalışmaya alınan kadınların menopoz sürelerine göre dağılımı 28 Tablo 16. Çalışmaya alınan kadınların hormon tedavisi sürelerine göre dağılımı 28 Tablo 17. Semptom sorularına verilen yanıtların dağılımı 30 Tablo 18. Cinsel sorunlar için doktora başvuranların ve yardım alanların dağılımı 31 Tablo 19. Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtların dağılımı 33 Tablo 20. Tablo 21. Tablo 22. Tablo 23. Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtlara göre kadınların yaş ortalamalarının dağılımı 35 Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtlara göre kadının eşinin yaş ortalamalarının dağılımı 37 Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtlara göre kadının VKİ ortalamalarının dağılımı 38 Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtlara göre kadınların ailelerinin aylık gelir ortalamalarının dağılımı 40 vi
7 Tablo No: Tablo Başlığı Sayfa No: Tablo 24 Tablo 25 Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtlara göre sağlık sorunu sayısı ortalamalarının dağılımı 41 Cinsel fonksiyon sorularına verilen yanıtlara göre eğitim durumlarının dağılımı 42 vii
8 ŞEKİL LİSTESİ Şekil No Şekil Başlığı Sayfa Şekil 1. Perimenopozal dönemdeki hormonal değişiklikler 4 viii
9 KISALTMALAR AFUD: American Foundation for Urologic Disease CGRP: Calcitonine Gene Related Peptide DHEA-S: Dehidroepiandrosteron sülfat DHT: Dihidrotestosteron DM: Diyabetes Mellitus FSH: Folliküler Stimulan Hormon HT: Hipertansiyon NO: Nitrik Oksit QSF: Quality of Sexual Function SHBG: Seks Hormonu Bağlayıcı Globulin STRAW: Reprodüktif yaşlanmanın evreleri çalışması VIP: Vazoaktif İntestinal Peptid VKİ: Vücut Kitle İndeksi ix
10 ÖZET Postmenopozal Kadınlarda Cinsel Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi AMAÇ: Çalışmamızda bölgemizdeki postmenopozal kadınların cinsel sağlıkları ile ilgili bilgi sahibi olmak, cinsel sağlığın, hem kadının hem de ailesinin yaşam dinamikleri, sağlık durumları ve ruhsal sağlıklarına etkilerini araştırmayı amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamıza Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Menopoz Polikliniği ne başvuran evli ve postmenopozal dönemdeki 170 kadın alındı. Cinsel Fonksiyon Kalitesi (QSF; Quality of Sexual Function) Ölçeği kullanıldı. Çalışmaya alınan kadınların sosyodemografik verileri, herhangi bir sağlık sorunlarının olup olmadığı, alışkanlıkları, sürekli kullandığı ilaçlar, kaç yıldır menopozda oldukları, hormon replasman tedavisi alıp almadıkları ve cinsel sorunları için doktor veya konuyla ilgili uzmanlardan yardım alıp almadıkları sorgulandı. Anket uygulaması poliklinikte hasta ile yüz yüze uygulandı. BULGULAR: Kadınların yaş ortalaması 54,16±5,69 (34 73) yıl olarak bulundu. Çalışmaya alınan kadınların % 87,4 ü kilolu, şişman veya aşırı şişmandı ve % 40 nın hiçbir sağlık sorunu yoktu. Menopoz süreleri ortalaması 72,66±67,87 (3 360) ay, hormon tedavisi alan kadınların tedavi sürelerinin ortalaması 31,87±18,29 (6-60) ay olarak saptandı. Kadının eğitim düzeyi arttıkça, erkeğin cinsel birliktelik isteme oranı düşmekte, kadının ise cinsel ilişkiyi başlatma konusundaki cesareti artmaktaydı. Kadınların cinsel organlarının cinsel istek ve hayallerine normal yanıt verme durumu aylık gelir düzeyi yüksekliği ile doğru orantılı idi. SONUÇ: Menopoz dönemi ve bu döneme ait sorunlara yaklaşırken bakış açısının çok daha geniş olması gerektiği kanısındayız. Multidisipliner yaklaşımın gerekliliğini savunan çalışmaları dikkate aldığımızda, Aile Hekimliği disiplininin temel yeterliliklerinden olan kişi merkezli bakım ile birlikte biyopsikososyal ve varoluşsal modelin kullanımının gerekliliği sonucunu çıkarabiliriz. Anahtar kelimeler: cinsel yaşam kalitesi, kadın, postmenopoz x
11 ABSTRACT Assesment of Quality of Sexual Life in Postmenopausal Women Aim: The aim of this study is to learn about the sexual health of postmenopausal women living in our region and to assess the impact of sexual health on their own and family life dynamics, physical and psychological health. Materials and Methods: Married 170 postmenopausal women applying to Cukurova University Medical School Menopause Outpatient Clinic were included in this study. Quality of Sexual Function Scale (QSF) was used. The women s sociodemographic data, health conditions, currently used drugs, habits, the duration of menopause, hormone replacement therapy and the admissions for sexual problems were asked face to face in the outpatient clinic. Results: The mean age was 54,16±5,69 (34-73) years. Of women, 87,4% were overweight or obese and 40% did not have any illness. The mean duration of menopause was 72,66±67,87 (3-360) months. The mean duration of hormone replacement therapy was 31,87±18,29 (6-60) months. As the educational status of woman got better, the rate of her partner s willingness for sexual intercourse was decreased and the woman s willingness to start the sexual intercourse increased. There was a significant relationship between the woman s sexual organs responding well to her libido and fantasies and the monthly income. Conclusion: We believe that a comprehensive aspect is required while dealing with the menopausal period and related problems. Considering the studies advocating the multidisciplinary approach, we can suggest that person-centered care; a core competency of family medicine discipline and existentialist model are required. Key words: quality of sexual life, women, postmenopause xi
12 1. GİRİŞ VE AMAÇ Menopoz, kadın cinselliği üzerine sıklıkla negatif etkilerin görüldüğü anatomik, fizyolojik ve psikolojik bir süreçtir. Postmenopozal kadınlarda en sık görülen cinsel problem, hipoaktif cinsel istek bozukluğudur. Etiyolojisi mültifaktöriyeldir. Bu sebeplerin içinde erkeğin impotansı, çiftlerin cinsel anlaşmazlığı gibi çevresel tetikleyici faktörler ve kadının psikolojik ve fizyolojik durumu ile ilgili bilinen ve bilinmeyen pek çok faktör vardır. Çok sayıda çalışmada, postmenopozal kadınlarda hipoaktif cinsel istek bozukluğunun oranı % 31 ile % 49 arasında değişmektedir. Ancak, bu konuda yapılan pek çok çalışmada metodolojik alanda elde edilen sonuçlar sınırlıdır. 1-4 Seksüel disfonksiyon gibi psikolojik ve somato-vejetatif şikayetlerin gelişiminin yaşlanma ve menopoz süreci ile ilişkisi uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Bu durumun insanın yaşam kalitesine olumsuz etkileri açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişinin sağlık açısından yaşam kalitesini ölçen pek çok ölçek geliştirilmiştir. Son yıllarda kadında seksüel disfonksiyon ve tedavisi ile ilgili ölçekler de geliştirilmiştir. Ancak, bu konu hakkında yapılan çalışmaların çoğu gelişmiş ülkelerden gelmekte ve çalışmaya alınan kadınlar genellikle beyaz, kentli, orta sınıf ve sağlıklı bireylerden oluşmaktadır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar ile ülkemiz gibi gelişmekte olan ülke kadınlarının durumunu birebir aynı düşünmek yanlış olacaktır. 1-4 Seksüel Fonksiyon Kalitesi (QSF) ölçeği, seksüel disfonksiyonun değerlendirilmesinde kullanılan yeni geliştirilmiş bir ölçektir. Bu ölçek 8 genel ve 32 spesifik olmak üzere 40 soru içermektedir. Psiko-somatik yaşam kalitesi ile ilgili 13 soru, seksüel aktivite ile ilgili 7 soru, seksüel disfonksiyona kendi açısından bakış ile ilgili 7 soru ve partneri değerlendiren 5 soru olmak üzere toplam 4 kategoride sorular içermektedir. 5 Bu çalışma sonunda elde edilecek verilerden, ülkemizdeki postmenopozal kadınların cinsel sağlıkları ile ilgili bilgi sahibi olunacak ve hem kadının hem de ailesinin yaşam dinamikleri, sağlık durumları ve ruhsal sağlıklarına etkileri hakkında yorum yapma şansımız olabilecektir. Çalışmadan elde edilecek veriler ışığında, postmenopozal dönemdeki kadının yaşam kalitesi daha iyi değerlendirilebilecektir. 1
13 2. GENEL BİLGİLER Kadınlarda yaşam süresi uzadıkça, yaşamlarının menopozda geçen bölümü uzamaya başlamıştır. Bundan 10 yıl öncesine kadar bu konuda yapılan araştırmalar az sayıda kişi üzerinde yapılmaktaydı. Laumann ve arkadaşlarının Seksüel Tavır ve Davranışlarının Global Çalışması adıyla 29 ülkede 40 ile 80 yaş arasındaki kadın ve erkek üzerinde yaptıkları çok merkezli çalışmada, 40 ile 80 yaş arasındaki kadınların yaşamlarında, seksüel olarak kendilerini iyi hissetmelerinin çok önemli olduğunu saptamışlardır. 6 Bu sonuçlar, ülkeden ülkeye değişebilmekle birlikte tüm dünyadaki durum ile ilgili bir ipucu verebilir Menopoz nedir? Kadınların 50 yaş civarında adetten kesildikleri ilk olarak M.Ö. 322 de Aristo nun Historia Animolium kitabında kaydedilmiş, tarihi süreç içerisinde bu döneme kritik zamanlar - kadınların cehennemi - gizli hastalık - zehrin vücuttan atılamaması gibi adlar verilmiştir. Menopoz terimi ilk olarak Fransız Hekim Gardanne tarafından 1821 yılında kullanılmıştır. Yunanca kökenli ay ve kesilme kelimelerinden türetilmiştir. Bazen klimakterik kelimesi menopoz yerine kullanılmaktadır. Ancak, bu terim sadece kadınlara özel değildir. Klimakterik kelimesi erkeklerde ve kadınlardaki orta yaştan yaşlılığa geçişteki biyolojik değişiklikleri ifade etmektedir. 7,8 Temmuz 2001 de yapılan Reprodüktif Yaşlanmanın Evreleri Çalışması nda (STRAW) Menopoz, mens olmadan geçen 12 ayın sonunda beraberinde overyan hormon sekresyonunun azalması olarak tanımlanmıştır. Retrospektif bir çalışmada, en son adet tarihine göre menopoz ortalama yaşı 51,4 olarak bulunmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1996 yılında en son adetten sonraki 1 yılı perimenopoz olarak tanımlamıştır. Perimenopozun erken ve geç olmak üzere 2 evresi tanımlanmıştır. 7 Erken evre perimenopozda 7 günden daha uzun aralarla olan düzensiz sikluslar vardır. Geç perimenopozda arada amenorenin olduğu 2 ve üzeri sikluslar vardır. 7 Tablo 1 de STRAW evreleme sistemi görülmektedir. 2
14 Tablo 1. STRAW Evreleme Sistemi. Evreler Reprodüktif Dönem Menopozal Geçiş Postmenopoz Terminoloji Erken Tepe Geç Erken Geç* Erken* Geç Perimenopoz Süresi Değişken Değişken 5 yıl Arada Menstrüel Siklus Değişkenden düzenliye Düzenli Değişken siklus amenorenin olduğu 2 ve Yok doğru uzunluğu üzerinde siklus Endokrinolojik Değişiklikler Normal FSH FSH FSH FSH * sıklıkla vazomotor değişiklikler eşlik eder 2.2. Menopoza yol açan hormonal değişiklikler Overlerde, içlerinde oogonia içeren folliküllerden intrauterin hayatta 6-7 milyon adet bulunmaktadır. Ancak, sayıları azalır ve doğumda 1-2 milyona pubertede ise bine iner. 10 Overyal folliküller, hem erkek hem de kadın hormonları üretilir. Temel kadın hormonları östrojen ve progesteron, erkek hormonları ise testosteron ve androstenediondur. Östrojenin estradiol ve estron olmak üzere iki tipi vardır. Menopoza kadar overlerden salgılanan estradiol kadınlarda baskın olan östrojendir. Estradiol seviyesi 30 yaş civarında pmol/l ile pik yapar. Daha sonra kan seviyesi gittikçe azalır ve menopozdan sonra yaklaşık 80 pmol/l ye düşer. Progesteron için tek kaynak, ovulasyon sonrası üretildiği yer olan overlerdir. 10 Overyal folliküller, menopoz sonrasında hiç kalmayacak şekilde doğumdan itibaren azalmaya başlar. Azalma otuzlu yaşların ortalarında hızlanır ve kırklı yaşların ortalarına gelindiğinde oldukça az sayıda follikül kalır. Diğer taraftan, kalan folliküller de FSH a karşı daha duyarsız hale gelir. Dolayısıyla menopoza kadar olan ortalama beş yıl içinde vücut yumurta oluşturmak için kalan folliküllerin stimulasyonuna artan şekilde çaba gösterir. Bu dönemde, hipofizden FSH salınımı artmasına rağmen her menstrüel siklusta ovulasyon olmayabilir. Östrojen düzeyi ve buna bağlı olarak 3
15 progesteron düzeyi ilk başlarda yavaş, menopoza doğru daha hızlı bir şekilde düşmeye başlar. 7,9 (Şekil 1) Şekil 1. Perimenopozal dönemdeki hormonal değişiklikler 9 Endometriumun yeterince gelişebilmesi için daha uzun süre östrojen stimulasyonu gerekmekte, bu da siklus süresinde düzensizlik, daha ağrılı ve çoğu kez daha yoğun menstrüel kanamalara neden olmaktadır. Overyal folliküller tükenince östrojen seviyesi daha da düşer. Bu süreç, yeterli endometriyal hiperplazinin oluşmaması ve takiben menstrüasyonun kesilmesi ile sonuçlanır. 9,10 Diğer bir östrojen kaynağı ise adrenallerdir. Adrenal bezlerden daha çok estron salgılanır. Ayrıca adrenal bez androstenedion da salgılar. Bu hormon ağırlıklı olarak yağ dokuda olmak üzere vasküler endotel, düz kas, kemik ve beyinde aromataz aktivitesi ile estrona dönüşür. Menopoz sonrası estron, östrojenler içinde baskın olan formdur ve seviyesi 100 pmol/l civarındadır. Yağ dokusunda androstenedion estrona dönüştüğü için, Yağ kitlesi fazla olan kadınlarda estron seviyelerinin daha yüksek olduğuna ve bu 4
16 durumun menopozal belirtilerin daha hafif geçirilmesine neden olduğuna inanılmaktadır. 11,12 Dolaşımda bulunan androjenlerin kaynağı overler ve adrenal bezlerdir. Temel androjenik steroidler; testosteron, androstenedion, dehidroepiandrosteron, dehidroepiandrosteron sülfat (DHEA-S) ve dihidrotestosterondur (DHT). 13,14 Androjenik potansiyeli belirleyen temel steroid hormon testosterondur. Testosteronun yaklaşık %50 si androstenedionun periferik aromatizasyonu sonucu oluşurken, geriye kalan testosteron adrenal bezler ve overlerin ortak ve eşit katkısıyla oluşur. Ancak adet döngüsünün ortalarında overlerin katkısı % civarında artar. 15 Menopozla birlikte, plazma androstenedion seviyesi, menopoz öncesinin yaklaşık yarısına iner. Postmenopozal androstenedionun büyük bir kısmı adrenal kaynaklı olup, overlerin buna katkısı sınırlıdır. 16 Diğer taraftan, plazmadaki DHEA-S ın plazma seviyesi, adrenal androjen üretimini gösteren temel gösterge olarak kabul edilir ve menopozdan bağımsız olarak yaşlanma ile düşer Premenopozal kadınların günlük ortalama testosteron üretimi μg dır. 15 Testosteron, 5α-redüktaz ile daha potent androjen olan DHT a ya da aromataz aktivitesi ile östrojene dönüşür. Dolaşımdaki testosteronun önemli bir kısmı (% 97-99) seks hormon bağlayıcı globüline (SHBG) veya albümine bağlıdır ve sadece % 1-3 gibi az bir kısmı serbest testosteron şeklinde olup, hedef organlarda hücresel reseptörlere bağlanabilir. Total testosteron seviyesi, kırklı yaşların ortalarına gelindiğinde önceki düzeyinin yaklaşık yarısına iner ve ilerleyen yaşla birlikte daha da düşer Ancak, kadınlarda SHBG seviyesi de yaşla birlikte azaldığından, serbest testosteron seviyesinde anlamlı bir düşme gözlenmeyebilir. Doğal menopoz sürecinin aksine cerrahi, ışın tedavisi veya kemoterapi ile menopoz oluşturulduğu zaman, fonksiyonel overyal doku hiç kalmaz ve bu da çok daha düşük testosteron seviyeleri ile sonuçlanır. 17, Menopozal geçişte izlenen değişiklikler ve belirtiler Kadında ortalama yaşam süresinin uzaması, postmenopozal dönemin uzaması ve ortalama ömrün 1/3 ünden fazlasını kapsaması gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Kadının annelik, eğitim, mesleki bilgi ve birikimi gibi maddi, manevi ve sosyal açıdan çeşitli kazanımlara eriştiği bu dönemde, yaşaması olası fizyolojik ve psikolojik değişiklikler onun hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyebilecektir. Menopozal geçişteki belirtiler, 5
17 kadınların % inde değişik düzeylerde yaşanır. Belirtilerin şiddeti genetik, beslenme, çevresel ve psikolojik faktörlere bağlı olarak önemli farklılıklar gösterir. Bu konu ile ilgili çalışmaların çoğu gelişmiş ülkelerden olup, gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelere ait veriler oldukça azdır. 7,9,10 Menopozal geçiş belirtileri erken ve geç dönem belirtiler olarak ikiye ayrılır Erken dönem belirtileri Vazomotor yakınmalar: Ateş basmaları, gece terlemeleri, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, yüzde ve boyunda kızarmalarla kendini gösterir. Bu belirtiler, bazı kadınlarda ufak bir sıkıntıya neden olurken, pek çok kadında uyku ve günlük aktivite düzenini bozan önemli bir sorun haline gelir. Batı toplumlarında % 80 lerin üzerinde, bazı Asya toplumlarında ise % 5 in altında olacak şekilde, nedeni bilinmeyen geniş bir prevalans farklılığı bildirilmiştir. İlk yıl yoğun yaşanan bu yakınmalar, 2-3 yıl içinde azalıp kaybolabildikleri gibi, bazı kişilerde nadir de olsa yıl sürebilmektedir Organik bozukluklar: Vajen kas tabakası ve mukozasında incelme, epitelyal solukluk, peteşi, frajilite artışı, rugaların kaybı ve vajinal kabarmada azalma belirlenebilir. Klitoris ve labiyal yapılarda atrofik değişiklikler oluşabilir. Klitoris çevresindeki yağ dokusunun azalması, onun direkt uyarılma ile haz almaktan çok ağrı ve acı duyar bir hale getirebilir. Uterus ve overlerde küçülme, sistosel, rektosel ve uterin prolapsus gibi pelvik döşeme ile ilgili sorunlar gözlenebilir. Vajinal ve servikal salgılar azalır. Genital organlardaki yapısal değişiklikler ve kanlanmada azalmaya bağlı gelişen bu değişimler sonucunda, vajinal ph artışı ve vajinal florada gram (-) bakterilere doğru kayma, vajinal kuruluk, kaşınma ve irritasyon oluşur. Her semptomatik kadında atrofi bulguları olmayabileceği gibi, asemptomatik bireylerde de atrofi bulunabilir Üriner sistemde üretral mukoza, mesane mukozası ve trigonda atrofi, mesane boynu ve eksternal sfinkter tonusunda azalma, fonksiyonel üretral uzunlukta azalma, pelvik döşemede tonus kaybı ve sistosel oluşumu sonucunda sık idrar yolu enfeksiyonları, idrar yapma sıklığında artış, stres inkontinans gibi üriner yakınmalar oluşur. 9,10 6
18 Deri ve mukozalarda atrofi, kuruluk, saç, koltuk altı ve pubis kıllarında azalma, yüzde tüylenme artışı gözlenebilir Vücut ağırlığı kadınların % 50 sinde artar. 9 Memelerde premenstrüel dönemde görülen dolgunluk, hassasiyet artışı gibi siklik değişiklikler menopozdan sonra kaybolur. Meme dokusu küçülür ve sarkar Psikolojik sorunlar: Gerginlik, hırçınlık, depresyon, karakter değişiklikleri, anti-sosyal bozukluklar, uykusuzluk veya uyku kalitesinde bozulma, çalışma isteği ve dikkatte azalma ve entelektüel başarıda gerileme görülebilir. 9,17, Geç dönem belirtileri Osteoporoz: Kemik dokusunun ve içindeki mineral miktarının azalması ve dış kuvvetlere karşı direncinin düşmesi olarak tanımlanabilir. Osteoporozda kırıklara eğilim artar. Menopoza bağlı olarak ortaya çıkan bozuklukların en önemlilerinden biridir ve çağımızın hastalığı olarak adlandırılmaktadır. 9, Kardiyovasküler hastalıklar: Menopoz öncesi dönemde kalp hastalıklarına yakalanma riski, kadınlarda 2/7 iken, menopozda 1/3 olur. Kalp krizi riski, 40 yaş öncesi erkeklerde kadından 20 kat fazlayken, menopoz sonrası bu oran hızla değişir ve 70 yaş civarında 1/1 olur. Hormonal değişikliklere bağlı lipid metabolizması değişiklikleri, HDL de azalma, LDL de artma, takiben ateroskleroz, pıhtılaşma bozukluğuna yol açarak kardiyovasküler patolojilere zemin oluşturur. Hipertansiyon, sigara içimi, diyabet, aşırı kilo gibi risk faktörleri varsa kardiyak patolojiler daha da artmaktadır Diğer kronik hastalıklar ve durumlar: Epidemiyolojik çalışmalarda Alzheimer hastalığı, artrit, diş ve çene bozuklukları, katarakt, diyabet, over ve kolon kanserleri gibi birçok patolojinin postmenopozal kadınlarda daha sık görüldüğü bildirilmiştir. 9,10 7
19 2.4. Kadında cinsel yanıt Masters ve Johnson, cinsel uyarıya gösterilen fizyolojik yanıtı 4 ayrı evreye 9,20 ayırmışlardır. Bu evreler sırasıyla; 1. Uyarılma (Heyecan) evresi 2. Plato evresi 3. Orgazm evresi 4. Çözülme evresidir. Cinsel istek, cinsellik dürtüsünün ortaya çıktığı ve cinselliği ifade etme arzusunun hissedilmesidir Uyarılma evresi: İnsanda cinsel yanıt sürecinin, Masters ve Johnson a göre ilk evresi olan uyarılma evresi, herhangi bir somatojenik ve psikojenik uyarılma sonucu ortaya çıkabilir. Sürecin ilerlemesi için gerekli olan cinsel gerilimin yeterli oranda artması uyarıcı etkiye bağlıdır. Uyarı, bireysel gereksinimi karşılayacak düzeyde ise yanıtın yoğunluğu genellikle kısa sürede artış gösterir. Uyarılma süresini bu şartlar belirler. Uyarı yaklaşımı fiziksel ya da psikolojik olarak uygunsuz ise ya da ara verilmişse, uyarılma evresi uzayabilir hatta kaybolabilir. 9,17,20 Uyarılma evresindeki fizyolojik değişikliklerden ileride bahsedilecektir Plato evresi: Etkili cinsel uyarının devam etmesi durumunda, uyarılma evresinin ardından kadın plato evresine girer. Burada gerilim yükselir ve giderek kişinin orgazma geçebileceği uç noktaya kadar sürer. Plato evresinin süresi büyük oranda uyarının etkinliğine ve cinsel gerilim artısının bireysel dürtü ile desteklenmesine bağlıdır. Uyarı ya da dürtü yetersizse ya da uyarı tümüyle sona erdiyse, kişi orgazmik rahatlamaya ulaşamayacak ve yavaş plato evresindeki gerilimin yerini çözülme evresi alacaktır. 9,17,20 Günümüzde, kadın cinsel işlev bozukluklarının sınıflandırılmasına uygun olarak plato evresi kullanılmamaktadır. Bu evre uyarılma fazı içinde yer almaktadır Orgazm evresi: Masters ve Johnson, orgazmı, cinsel uyarı sonucu oluşmuş olan vazokonstrüksiyon ve myotoninin rahatladığı birkaç saniye ile sınırlı evre olarak 8
20 tanımlamışlardır. Schiavi ve Segraves ise, orgazmı perinede ve üreme organlarında ritmik kasılmalar, kardiyovasküler ve solunum değişiklikleri, cinsel gerilimin düşmesi ile cinsel hazzın doruk yapması olarak tanımlamışlardır. Bu istem dışı doruğa, her olguda en yüksek gerilim artışı sağlandığı düzeyde ulaşılır. Kişi, orgazmı öznel olarak pelviste odaklanmış biçimde algılar. Orgazm hissi özellikle klitoral bölge ve vajinada yoğunluk kazanır. Süresi ve yoğunluğu konusunda bireysel farklılıklar çok fazladır. 9,17, Çözülme evresi: Yüksek orgazmik evreden sonra ortaya çıkan, cinsel döngünün son evresidir. İstem dışı oluşan bu gerilim kaybı sırasında kişi sırasıyla evrelerde geri giderek uyarılmamış duruma geri döner. Kadınlarda, etkili uyarıyı yeniden alma durumunda, çözülme evresinin herhangi bir noktasından bir başka orgazm evresine girme potansiyeli vardır. 9,17,20 Günümüzde cinsel döngü AFUD un (American Foundation for Urologic Disease) 2000 yılında öngördüğü şekilde; (1) Cinsel istek (2) Uyarılma (3) Orgazm (4) Çözülme evreleri seklinde ele alınmaktadır. Plato evresi kullanılmamaktadır. 17, Kadınlarda cinsel nörohormonal fizyoloji Korku ve anksiyete oluşturan ortamlardan uzak olunduğunda, östrojen ve progesteronun etkisi altında dişi memelilerde çiftleşme davranışı ortaya çıkar. Normal dişi siklusunda bu üreme davranışı ovulasyonla senkronizedir. Merkezi sinir sisteminde hipotalamus, cinsel işlevler üzerindeki etkisi en iyi bilinen bölgedir. Hipotalamus eşlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, seks hormonlarının salınımını düzenleyen limbik sistemin bir parçasıdır. 7,9,17,20 Dopaminerjik uyarı bu sistemi aktive eder, serotoninerjik uyarı ise inhibe eder. Hipotalamusa iç ya da dış uyaranlar ulaşır. Uyarılmayı görsel, işitsel, taktil öğeler ve düşünme tetiklemektedir. Hipotalamustaki paraventriküler nükleus vazopressin ve oksitosin salgılayarak diğer sistemlerle bağlantı kurar, limbik sistemi etkiler. Ventromedial nükleus kadınlarda özellikle önemlidir. Burası östrojen ve progesteron reseptörlerinden zengindir. Gelen cinsel uyarılara cevap olarak merkezi 9
21 sinir sisteminde uyarılar; medyan ön beyin demeti, mezensefalon, pons, spinal kord, pelvik pleksus aracılığı ile genital organlara ulaşmaktadır. Hipogastrik (sempatik) ve pelvik (parasempatik) sinirlerden lifler alan pelvik gangliyon, mesane, üretra, vajina, uterus ve klitorise dallar verir. Pelvik gangliyonun en büyük dalı olan kavernozal dalı klitorisi inerve eder. Kavernozal sinirin uyarılması ile klitoriste NO (Nitrik oksit) aracılı vazodilatasyon olur. Pudental sinir, perine, klitoris ve üretranın duyusal inervasyonunu sağlar. Östrojenin bu sinirin duyarlılığını arttırıcı etkisi bulunmaktadır. Pelvik ve hipogastrik sinirler ise iç genital organların duyusunu almaktadır. Cinsel uyarı sırasında, sinirsel uyarılar ile vajinada kanlanma artarken, aynı zamanda venöz drenaj da azalarak vazokonjesyona neden olmaktadır. Cinsel uyarı ile vajinal epitelden kabarmaya yardım eden bir miktar nörojenik transuda oluşur. Oluşan tabaka ile vajina ph sı bir miktar artar. Vajinal kanlanmanın artışı, Vazointestinal polipeptit (VIP), transudasyon ise Calcitonin Gene Related Peptide (CGRP; kalsitonin geni ilişkili peptid) ile artan kapiller geçirgenlik sayesinde olur. Nöropeptit Y ise vazokonstrüksiyon yaparak venöz dönüşü azaltır. Vajinal dokuda nitrik oksit sentazın az miktarda olduğu, bu yüzden NO in, vajinal kan akımında klitoriste olduğu gibi önemli bir rol oynamadığı düşünülmektedir. Cinsel uyarılar ile klitoral ve labiyal arterlerde kan akımında artışla intrakavernozal basınç artısı, klitoral ve labiyal kabarma meydana gelir. Klitoristeki düz kas gevşemesindeki sorumlu nörotransmitterin Nitrik Oksit (NO) olduğu gösterilmiştir. 7,9,17,20 Uyarılma sırasında, genital sistem dışında diğer sistemlerde bazı değişiklikler olur. Bunlar; taşikardi, kan basıncında artış, vücutta kızarıklıklar, kas tonusu artışı, hiperventilasyon, memelerde büyüme, meme başı ereksiyonudur. Uyarılma fazında ortaya çıkan uterin kontraksiyonlar, orgazm sırasında hipogastrik sinir aracılığı ile sempatik sistemin kontrolü altında düzenli kontraksiyonlar halini alır. Yeterli cinsel uyarılma sonucu orgazm ortaya çıkar. Orgazmda, paraventriküler nükleus anahtar rol oynar. Orgazm sırasında paraventriküler nükleus komşuluğunda oksitosin salgılanır. Oksitosinin artan kas tonusu ve ritmik kasılmalarla ilişkili olduğu kabul edilmektedir. Orgazm sürecinde sempatik sistem baskındır. Epinefrin ve norepinefrin orgazm sırasında pik yaparlar. Hemen sonrasında ise düşmeye başlarlar. Orgazm esnasında 0,8 sn aralıklı pelvik çizgili kas kontraksiyonları oluşur. Bu kontraksiyonlar 5-60 sn sürer. 9,17,20 10
MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
MENOPOZ Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum 1 MENOPOZ NEDİR?? Son adet(mesntruasyon) periyodudur Oniki aylık bir süre ile menstruasyonun durmasıdır Östrojenin
DetaylıYazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma
DetaylıMENOPOZ. Menopoz nedir?
MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona
DetaylıYrd. Doç. Dr. Selda Çelik Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Selda Çelik Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Cinsellik yaşamın doğal, sağlıklı ve ayrılmaz bir parçasıdır. Dünya Sağlık Örgütü cinsel sağlığı; cinsellikle ilişkili olarak
DetaylıİÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY ÖNSÖZ...
i ÖNSÖZ Günümüz dünyasında gerek bilimsel, gerekse teknolojik alandaki gelişmelerin etkisiyle insan ömrü her geçen gün daha da artmaktadır. İlerleyen yaşlardaki insan nüfusunun artışı ile bu dönemin önemi
DetaylıYaşlılarda düzenli fiziksel aktivite
Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği
DetaylıGENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM
GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)
DetaylıKADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?
DetaylıDeğerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez
Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Epidemiyoloji Memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik Hem etkilenen kişiler hem de onların partner ve ailelerinin
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıTESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri
TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti
DetaylıGEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK
GEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK Doç.Dr. Nevin Hotun Şahin Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği AD Dalı Doç.Dr.Nevin Öğretim Üyesi ŞAHİN Cinsellik
DetaylıOrta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir
Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin
DetaylıBÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...
BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4
DetaylıLAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER
LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
DetaylıAndrojenler ve Anabolik Steroidler
Androjenler ve Anabolik Steroidler Sentezleri Androjenler kolesterolden sentezlenirler. Testosteron, testisin interstisyel (leydig ) hücrelerinde, 5-Pregnonolon dan sentezlenir. Testosteron salındıktan
DetaylıYAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM
YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,
DetaylıADANA İLİ HAVUTLU BELDESİ NDE 35-64 YAŞ KADINLARDA CİNSEL İŞLEVDE MENOPOZUN ETKİSİ. Dr. Seda TEPE UZMANLIK TEZİ
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI ADANA İLİ HAVUTLU BELDESİ NDE 35-64 YAŞ KADINLARDA CİNSEL İŞLEVDE MENOPOZUN ETKİSİ Dr. Seda TEPE UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr.
DetaylıKadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi
Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına
DetaylıFiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı
Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika
Detaylıİnsan Cinsel Yaşantısının Psikofarmakolojisi
İnsan Cinsel Yaşantısının Psikofarmakolojisi Prof. Hv.Tbp. Kd.Alb. Mesut ÇETİN GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Psikiyatri Kliniği Direktörü-İstanbul 1 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni GATA Haydarpaşa Eğitim
Detaylıher hakki saklidir onderyaman.com
Andropoz: Yaşlanan Erkek: Tarihsel yaklaşım Yaşlanma ile beraber gonadal (testis) fonksiyonlarda azalma ve bu durumun kişi üzerine etkileri antik çağlardan beri bilinmekte ve araştırılmaktadır. Örneğin
DetaylıMENAPOZ DÖNEMİ MENAPOZ DÖNEM VE HORMONLAR
MENAPOZ DÖNEMİ VE HORMONLAR DR.ALEV ÖKTEM Menapozun Nedeni Overlerdeki oositlerin üreme yaşlanması sırasında ovülasyon ve atrezi nedeniyle tükenmesidir Kronolojik yaş üreme yaşlanmasının tespiti için çok
DetaylıOBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ
OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda
DetaylıTürkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011 Dr. Serhat IŞIK 13.10.2011 TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD
DetaylıUfuk Memioğlu. Üroloji AD
İLERİ YAŞTAK TAKİ ÇİFTLERDE CİNSEL YAŞAM AM Ufuk Memioğlu Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Üroloji AD Yaşlılık genetik faktörlere beslenme şekline hayat tarzına ve ek başka patolojilere bağlı olarak
DetaylıDehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;
DHEA-s Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda
Detaylıİskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ
İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki
DetaylıMERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065
MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)
11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı
DetaylıTANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5 Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Açıklama (2011-2013) Danışman: Pfizer Konuşmacı: Pfizer
DetaylıSAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde
DetaylıENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler
ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN
DetaylıKRONOLOJİK YAŞ NEDİR?
Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lilly Konuşmacı: Lundbeck Sunum
DetaylıEndokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer
Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 4 2 Hipotalamus ve hipofiz Metabolizma, gelişme ve üreme gibi vücut
DetaylıCinsel Kimlik Bozuklukları
Endokrinolog Gözü ile Cinsel Kimlik Bozuklukları Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Cinsel Kimlik Bozukluğu (Transseksüalite) Bir kişinin normal seksuel
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ
HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem
DetaylıALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD
ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI Alzheimer hastalığı (AH) ilk kez, yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştır. İlerleyici zihinsel işlev bozukluğu ve davranış değişikliği yakınmaları ile hastaneye yatırılıp beş yıl
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA
ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik
DetaylıProgestinler ve Metabolik Risk
Progestinler ve Metabolik Risk Dr. Erkut ATTAR İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Reprodüktif Endokrinoloji ve İnferitlite Bilim Dalı Cumhuriyet Bayramı Kutlu
DetaylıMENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ
MENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ Dr. Mürvet YILMAZ BAKIRKÖY DR. SADİ KONUK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADINLARDA HT Yaşlanma ile birlikte kan basıncında artış görülür. Erişkin kadınların %25 Postmenopozal
DetaylıObezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon
Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması
DetaylıDİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?
DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki
DetaylıDoç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri
Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi
DetaylıVÜCUT KOMPOSİZYONU 1
1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,
DetaylıOBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.
OBEZİTE VE DEPRESYON Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. Obezite nedir? Obezite BKİ>30 kg/m² Çoğul etyolojili Kronik Tekrarlayıcı Yaşam kalitesini bozan Çeşitli
DetaylıNedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:
Obezite alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla oluşur. Bunu genetik faktörler, metabolizma hızı, iştah, gıdaya ulaşabilme, davranışsal faktörler, fiziksel aktivite durumu, kültürel faktörler
DetaylıDİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK
DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği OP. DR. ÜNSAL ÖZKUVANCI Genel bilgiler Şeker hastalığı bir çok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonları da olumsuz
DetaylıDAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL
DetaylıAKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018
AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç
DetaylıKANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.
KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal
DetaylıHipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015
Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar
DetaylıEGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER
EGZERSİZ VE TERMAL STRES Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER TERMAL DENGE ısı üretimi BMH Kas etkinliği Hormonlar Besinlerin termik etkisi Postur Çevre ısısı Vücut ısısı (37 o C±1) ısı kaybı konveksiyon, radyasyon,
DetaylıBÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.
BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda
DetaylıPROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ
PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı
DetaylıEğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.
Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca
DetaylıÜniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?
Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe
DetaylıYakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre
DetaylıPrediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi
Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun
DetaylıPARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND
DetaylıArka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)
SİNİR SİSTEMİ BEYİN Belirli alanlar belirli davranış ve özelliklerden sorumlu. 3 kısım Arka beyin (oksipital lob) Orta beyin (parietal ve temporal lob) Ön beyin (frontal lob) Arka Beyin Medulla Omuriliğin
DetaylıLENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!
LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen
Detaylı4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)
4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen
DetaylıGEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU
GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen
DetaylıMelek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi
DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2
DetaylıVajinal Gençleştirne Vajinal Daraltma Stres Üriner İnkontinans Tedavisi İdrar Kaçırma Tedavisi Vajinal Kuruluk Menopoz Sonrası Rehabilitasyon Tekrarlayan Enfeksiyonlar Doğum Sonrası Rehabilitasyonu Labia
DetaylıEndometriozis. (Çikolata kisti)
Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis
DetaylıRahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor
Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel
DetaylıYETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN
DetaylıSigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı
Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre
DetaylıKronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi
Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,
DetaylıEGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT
EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT Prof.Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Sempatik Sistem Adrenal Medulla Kas kan dolaşımı Kan basıncı Solunum sıklık ve derinliği Kalp kasılma gücü Kalp atım
DetaylıTEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!
Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik
DetaylıKADIN HAYATININ EVRELERİ I
ÜNİTE 5 KADIN HAYATININ EVRELERİ I Serap TOPATAN 5.1. PUBERTE DÖNEMİ Şekil 1: Kadın hayatının evreleri Puberte bireyin cinsel olgunluğa ve üreme yeteneğine sahip olduğu bir dönemdir. Bu dönemde vücutta
DetaylıPostmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi
Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal
DetaylıKlimakterium ve Menopoz. Araş. Gör. Uzm. Betül Mammadov
Klimakterium ve Menopoz Araş. Gör. Uzm. Betül Mammadov Klimakterium Cinsel olgunluk devresinin sona ermesinden sonra bu döneme geçilir. Klimakterium dönemi yaklaşık 45 yaş civarında başlar ve menopozdan
Detaylı4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI
4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde
DetaylıAdet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;
AMENORE Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması; Genç kızlarda menstruasyon 9 ila 18 yaş arasında başlar. 12 yaş averaj yaşıdır ve birçoğu bu yaşta başlar. Adetin olmamasına
DetaylıYAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):
ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik
DetaylıADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu
ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara
DetaylıErken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın
Prematür Ejakülasyon (Erken Boşalma) Erkekler arasında Erken gelmek, Erken orgazm veya Hızlı boşalmak olarak da ifade edilen erken boşalma, cinsel ilişki sırasında erkeğin vajinaya girmeden, giriş sırasında
DetaylıDemans ve Alzheimer Nedir?
DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun
DetaylıKonjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı
Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Dersin Amacı KAH patogenezinin öğrenilmesi KAH lı hastaların klinik ve laboratuar bulgularının
DetaylıKonjenital adrenal hiperplazi
. Konjenital adrenal hiperplazi Dr. Đhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Adrenal bez Adrenal korteks fonksiyonları: Mineralokortikoidler sodyum geri alımı ve potasyum atılımını
Detaylı(İnt. Dr. Doğukan Danışman)
(İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol
DetaylıVÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA
1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 2 VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma,
DetaylıADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME
ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME Adolesans ; çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir * Fiziksel Büyüme * Cinsel Gelişme * Psikososyal Gelişme Büyüme ve gelişme, adolesansta belirgin bir
DetaylıDolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ
Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları
DetaylıBaş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen
Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından
DetaylıMenopozda Öz-bakım. Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi
Menopozda Öz-bakım Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Yapılan araştırmalar, kadınların menopozun ne olduğunu, bedenlerinde meydana gelen değişikliklerin
DetaylıFİZİKSEL ETKİNLİĞİN OLUŞTURDUĞU KISA VE UZUN SONUCU VÜCUTTA ORTAYA ÇIKAN YANITLARI İNCELER.
EGZERSİZ FİZYOLOJİSİ Prof. Dr. Fadıl ÖZYENER FİZYOLOJİ BİLİM DALI NIN BİR ALT DİSİPLİNİDİR. FİZİKSEL ETKİNLİĞİN OLUŞTURDUĞU KISA VE UZUN (ANTRENMAN) DÖNEMDEKİ STRES SONUCU VÜCUTTA ORTAYA ÇIKAN YANITLARI
DetaylıRENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden
DetaylıŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada
DetaylıYAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024
YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine
DetaylıDehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;
DHEA-s Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda
DetaylıOKUL ÇAĞINDA BESLENME
OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME
Detaylı