Psikiyatrik Bozukluklarda Deney Hayvan Modelleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Psikiyatrik Bozukluklarda Deney Hayvan Modelleri"

Transkript

1 Inci Meltem Atay GİRİŞ İdeal olarak iyi bir hayvan modeli yüzeyel geçerlik, yapı geçerliği ve öngörücü geçerlik gibi en az 3 major ölçütü sağlamalıdır [1]. Ayrıca Mc Kinney ve Bunney, depresyonda hayvan deneyleri çalışırken 5 ölçüt daha öne sürmüştür: semptomların analojisi, davranış değişiklilerinin saptanabilir ve ölçülebilir olması, araştırmacılar arası güvenilir olması, antidepresan tedaviye yanıt ve sistemin geliştirilmeye açık olması şeklindedir [2]. Sonrasında etiyolojik geçerlik de tartışmaya eklenmiştir. Özetle : 1. Davranışsal fenotip ve klinik semptom profilinin örtüşmesi (yüzeyel geçerlik) 2. Antidepresan tedaviyle semptomların azalması veya tersine insanlarda klinik olarak etkin olmayan tedaviyle semptom değişikliği olmaması (öngörücü geçerlik) 3. İnsanlarda da önemli olduğu düşünülen olaylarla semptomların tetiklenmesi (etiyolojik geçerlik) ve 4. Benzer nörobiyolojik etkenler (yapı geçerliği). Mevcut ölçütler ele alındığında depresyon ve diğer psikiyatrik bozukluklarda tüm kompleks sendromu kapsayan bir hayvan deneyi modeli halen mümkün görünmemektedir. Ancak son yıllarda psikiyatrik hastalıklardaki çoğul ve örtüşen semptomatoloji nedeniyle, sendromu modellemek yerine hastalığın karakteristik endofenotipinin kullanılmasının öne çıktığını vurgulamamız gerekmektedir. Böylece hem hastalıkların nörobiyolojik ve genetik özelliklerini anlamak, hem de yeni tedavi stratejileri geliştirmek amaçlanmaktadır. Aşağıda, bahsettiğimiz doğrultuda çeşitli psikiyatrik hastalıklarda kullanılan hayvan modelleri ele alınacaktır. DEPRESYONDA HAYVAN MODELLERİ 1. Zorlu Yüzme Testi (FST: Forced Swim Test) ve Kuyruk Asma Testi (TST: Tail Suspension Test) Depresyonun temel araştırmalarında en yaygın kullanılan testlerdir. FST testinde sıçan veya fareler su dolu bir silindir gibi kaçamayacakları bir ortama konulmakta, kaçma-tırmanma hareketleri gözlenmektedir. Deney hayvanlarının suda kaçma davranışını sonlandırıp suda hareketsiz kaldıkları süre kaydedilmekte, antidepresan uy- 264 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

2 gulaması ile motor aktivite süresinin uzadığı bildirilmektedir. Kolay uygulanan bir test olup, laboratuvarlar arası güvenilirliği de yüksektir, Motor fonksiyonlara göre değerlendirme yapılmaktadır [3]. TST de ise sıçanlar kuyruklarından asılmakta, immobil bir pozisyon alana kadar gözlenmekte ve bu süre kaydedilmektedir [4]. Hareketsiz kalma durumları depresyona özgü olan davranışsal çaresizlik (behavioral despair) ya da stresle başetmede pasif bir baş etme stratejisi olarak tanımlanmaktadır. [5]. Çalışmalarda antidepresanların aktif davranış süresini artırdığı saptanmıştır [6]. Antidepresanların etkinliği ile ilgili araştırmalarda antidepresanların kaçma-yönelimi davranış sürelerini uzattıkları birçok kez kanıtlanmış olmakla birlikte testin uygulanması sırasında hayvanların çeşitli etkenlerle lökomotor aktivitelerinin etkilenebilmeleri yanlış pozitif veya negative sonuçlara neden olabileceğinden dikkatli olunmalıdır [3,5]. Yine bu iki testle ilgili en önemli eleştiriler, bu testlerin aslında gerçek klinik durumu yansıtmadıkları, benzer testler olmasına rağmen FST ve TST nin farklı nörobiyolojik yapıları hedefledikleri öne sürülmektedir [5]. 2. Öğrenilmiş Çaresizlik Modeli Bu modelde de deney hayvanları kaçabilecekleri bir ortamdadırlar. Ancak kaçmaya çalıştıklarında şoka maruz bırakılmakta, bir süre sonra bir grup deney hayvanının kaçma girişimini bıraktıkları, çaresizlik davranışı sergiledikleri gözlenmektedir. Bu testte bazı hayvanların çaresizlik davranışı sergilemeleri iki grubun karşılaştırılmasını olanaklı kılmaktadır. Yapılan araştırmalar kaçma girişmi sayısının antidepresanalar tarafından artırıldığını göstermektedir [7]. 3. Olfaktör Bulbektomi Deney hayvanına invaziv veya çinko sülfat ajanının uygulanması sonrasında gelişen anosmi, çeşitli davranış, immun, endokrin ve nörokimyasal değişikliklere neden olmaktadır [8]. En belirgin davranışsal değişiklik deney hayvanında hiperaktivite belirtilerinin olması ve pasif karşı koyma davranışının öğrenilmesindeki defisitlerdir. Kronik antidepresan uygulaması bu durumu geri çevirmektedir [8]. Kronik antidepresan uygulaması gerektirmesi ve motor fonksiyonların değerlendirilmesi gerekliliği testin dezavantajlarındandır. 4. Kronik Stres Uygulamaları Kronik stresin major depresif bozukluğa neden olduğu bilinmektedir. Bu doğrultuda ratlarda kronik hafif stres paradigmasıortaya konmuştur. Ratların sosyal instabilte, 24 saat ışığa maruz bırakma, yiyecek ve su kısıtlaması gibi hafif ama uzun süren stresörlere maruz bırakılması ve bu stresörlerin öngörülememesi kronik stres paradigması ile depresif fenotipli ratlar modellenmektedir. Depresif fenotipli ratların sükroz tercihleri değerlendirilmekte, kronik antidepresan tedaviyle bozulan sükroz tercihi yanıtının geriye çevrildiği de ayrıca bildirilmektedir [9]. Bununla birlikte ratların stresi dengeleme amacıyla ve enerji için sükroz alım tercihlerinin değişebileceği deneyin metodolojisiyle ilgili tartışmalara neden olmaktadır. Ayrıca kronik strese maruz bırakma prosedürünün karmaşıklığı ve değişkenliği, fenotiplerde davranışsal, nöronal, moleküler standardizasyonu olanaklı kılmamaktadır. 265 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

3 ÖZGÜN ENDOFENOTİPLERİ DEĞERLENDİRME Yukarıda bahsedilen modellerde tüm sendromun modellenmesi amaçlanmakla birlikte daha önce bahsedildiği gibi depresyonun çeşitli semptom gruplarından oluşması, yeni çalışmalarda özgün semptom veya endofenotipin çalışılması yaklaşımını getirmiştir. Bu durumun her zaman klinik yansımalarda işe yaramayabileceği vurgulanmakta, ancak özgün belirtilerin modellenmesi daha az genetik ve biyolojik yapıyla çalışılması kolaylığını sağlayacaktır. Bu bağlamda depresyon çalışmalarında endofenotip olarak sıklıkla anhedoni ve kognitif süreçler ön plana çıkmaktadır [5]. Anhedoni Modelleri Mevcut olan kronik hafif stres uygulama modeli anhedoni endofenotipi açısından da kullanılmaktadır. Yeni bir yaklaşım ise dişi idrar koklama testidir. Bu testte erkek kemirgen özgürce keşfedebileceği yeni bir çevreye konulurken, bu bölgede bir köşeye de dişi idrarı içeren talaş yerleştirilir. Normal koşullarda erkek kemirgen vaktinin çoğunu cinsellik davranış örüntüsü nedeniyle bu talaş bölgesinde geçirirken, strese maruz kalan hayvanların bu bölgede daha az zaman geçirdikleri; antidepresan tedavisinin ise yeniden süreyi artırdığı gösterilmiştir [10]. Erken yaşam olaylarının da depresyon ve anksiyete bozukluklarına yatkınlığı artırması nedeniyle, anhedoni modeli olarak maternal seperasyon uygulanması bir başka modelleme yöntemidir. Maternal deprivasyon (anne yoksunluğu) olarak adlandırılan bu yöntemde, erken postnatal dönemde deney hayvanlarının anneden ayrılması depresyon ve anksiyete benzeri belirtilere neden olmakta, ancak tüm deney hayvanlarında benzer belirtiler gözlenmemektedir. Bu nedenle düşük güvenirlikli bir yöntem olarak değerlendirilmektedir [7]. Beyin ödül sistemindeki bozulmayı modellemek açısından amfetamin, kokain gibi ajanlarla bağımlılık sonrası yoksunluk uygulamaları ve yine olfaktör bulbektomi yöntemi diğer anhedoni modelleri arasında gösterilmektedir. Kognitif Süreç Modelleri Major depresyonun bilinen bir başka endofenotipi kognitif fonksiyonlarda bozulmadır. Bilindiği üzere depresyonda birçok olguda konsantrasyon ve dikkat becerileri bozulmakta, negatif uyaranlara dikkat ise artmaktadır. DRL-772 depresyonda kognitif bozulmanın değerlendirildiği bir testtir. Manivelaya basma yönteminde olduğu gibi istemli yanıtların pekiştirildiği, yanlış yanıtta ise ceza uygulamasının olduğu bu yöntemde, antidepresanların pekiştirilmiş davranışların sayısını artırdığı belirtilmiştir [7]. Sosyal Stres Temelli Modeller Sosyal başarısızlık, fare kolonisi içerisine kronik olarak farklı kolonilerin yerleştirilmesi, aşırı kalabalıklaştırma gibi yöntemler sosyal stres temelli modeller olarak uygulanmaktadır [5]. Farklı sosyal stres modellerinin farklı endofenotiplere neden olabilmesi söz konusudur. Örneğin kronik farklı kolonilerin yerleştirilmesi ve aşırı kalabalıklaştırma paradigmaları sıklıkla anksiyete ile ilişkili davranışları da artırmaktadır [11]. Bu durum bir taraftan çalışmalarda hangi sosyal stresin modelinin seçilmesi gerektiğini önemli kılarken, diğer taraftan stres temelli bozuklukların etiyolojisi ve tedavisinde farklı stratejilerin geliştirilmesi açısından da yeni görüş açıları sağlamaktadır. 266 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

4 Depresyon Modellerinde Cinsiyet Farklılıkları Klinik ve deneysel çalışmalar depresyonda bir çok cinsiyet farklılıklarını vurgulamaktadır. Örneğin hem depresyon hem de anksiyete bozuklukları, kadınlarda özellikle üreme döneminde daha sık görülmektedir. Yine dişi kemirgenlerle yapılan çalışmalarda, dişilerde strese karşı daha yüksek HPA eksen aktivitesi olduğu, tekrarlayan streslere alışma düzeyinin erkek kemirgenlere göre daha az olduğu belirtilmiştir [12]. Ayrıca ilaç metabolizmaları kadın ve erkeklerde farklılıklar göstermektedir [13]. Oysa ki kadınlardaki karmaşık hormonal döngü nedeniyle birçok çalışmada erkek deney hayvanları kullanılmaktadır. Halen cinsiyet farklılıklarının değerlendirildiği, yeni deney hayvan modellerine ve ileri çalışmalara gereksinim vardır. İleri Yaş Olgularda Depresyon Modelleri Cinsiyet modellerinde sıklıkla erkek kemirgenlerin kullanılması gibi, çalışmaların çoğunda genç erişkin deney hayvanları tercih edilmektedir. Yapılan az sayıda çalışmada antidepresanların yaşlı deney hayvanlarında daha az etkin olduğu, hipokampal nörogenezdeki bozulmanın bu durumdan sorumlu olabileceği öne sürülmüştür [14]. Motor aktivitenin değerlendirildiği klasik hayvan deneylerinin yaşlı deney hayvanları için uygun olmayabileceği affektif yaklaşım, öğrenilmiş çaresizlik, veya sosyal-stres temelli modellerin yaşlılardaki depresyon çalışmalarında daha uygun olabileceği belirtilmiştir [5]. BİPOLAR MANİDE DENEY HAYVAN MODELLERİ Bipolar bozukluk da diğer psikiyatrik bozukluklarda olduğu gibi çoğul semptomatolojisi, etiyolojisinde çevresel ve genetik etkenlerin bir arada rol alması gibi faktörler nedeniyle geçerliği yüksek bir hayvan modeli oluşturmak halen mümkün görünmemektedir. Genel olarak bipolar bozuklukta hayvan modelleri farmakolojik, çevresel ve genetik modeler olarak 3 kategoride değerlendirilmektedir: 1. Farmakolojik modeller: A. Amfetamin e (AMP) Bağlı Hiperaktivite Modeli Dopaminerjik aktiviteyi düzenleyen ilaçların manide kullanımı, maniyi model alan hayvan deneyleri açısından önemli bir yapı taşı olmuştur. İnsan çalışmalarında AMP nin mani semptomlarını indüklediğinin belirlenmesi, uzun yıllar deney hayvanlarında AMP kullanımı açısından altın standart oluşturmuştur [15]. Valproat ile hiperaktivitenin kontrol altına alınması AMP modelini desteklerken, tüm sıçan gruplarında lityumun hiperaktiviteyi geri döndürmemesi modelin eleştiri almasına neden olmuştur [16,17]. Ayrıca AMP kullanımının yalnızca hiperaktivite fenotipini modellemesi testin bir diğer sınırlılığıdır. Bipolar bozukluk kronik bir hastalık olup, anlamlı düzeyde nöroplastisiteye neden olabilmektedir. AMP nin akut uygulanmasının nöroplastisiteyi modelleyemeyeceği diğer bir eleştiri olmuştur [18]. Yine de son yıllarda yapılan bir çalışmada 7 (akut) veya 35 (kronik) günlük AMP uygulanan ratlarda, özellikle kronik uygulama yapılan grupta daha belirgin olmak üzere bellek kusurları saptanmış, hatta hipokampuste BDNF düzeylerinin düştüğü de vurgulanmıştır [19]. Bu son çalışma bipolar bozukluktaki nöroprogresyon ve kognitif bozulmanın AMP nin kronik uygulanması ile çalışılabileceğinin kanıtlarındandır. B. AMP+Klordiazepoksit (CDP) AMP nin tek başına uygulandığı deney hayvanlarına benzer biçimde AMP+CDP kul- 267 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

5 lanımı da ratlarda hiperaktivite fenotipinin ortaya konmasını sağlamaktadır. Benzodiazepin derivatı olan CDP nin maninin diğer özelliklerini de modellemesi amaçlanmakla birlikte, sonuçta hem ratlarda hem de sıçanlarda lökomotor aktiviteyi artırdığı belirlenmiştir[15]. C. Oubain (OUA) Adenozine trifosfat inhibitörü olan oubain, deney hayvanlarında açık alanda hiperaktiviteye neden olması ile bir diğer kullanılan mani modelidir [20]. OUA uygulaması ciddi nöronal hasara, oksidatif stresin artmasına ve BDNF düzeylerinin düşmesine neden olmakta, Lityum ve Valproat kullanımı ile bu durum bir miktar geriye çevrilebilmektedir [21,22]. D. Dopamin 2 (D2) Reseptör Uyarımı D2 reseptör agonisti olan quinprol ün uygun dozlarda akut uygulaması mani benzeri hiperaktiviteye neden olmakta ve bu durum valproat veya karbamazepinin kronik kullanımı ile geriye döndürülebilmektedir [23]. 2. Çevresel Modeller: A. Uyku Yoksunluğu ve Sirkadyen Ritm Bozulması Sirkadyen ritm bozulmasının ve uyku yoksunluğunun manik atakları tetikleyebilmesinin anlaşılmasının ardından, deney hayvanlarında mani modelinde uyku yoksunluğu paradigması kullanılmaya başlanmıştır [24]. Bu modelde rat veya fareler 72 saat boyunca etrafı su ile çevrilmiş küçük bir platforma (3-7cm) konulmaktadır. Eğer deney hayvanları uykuya dalarsa suya düşeceklerinden, uyanık kaldıkları belirlenmiştir. Yeniden yuvalarına konulduklarında ise insomnia, hiperaktivite, saldırgan davranışlar, hiperseksualite ve stereotipiler gibi mani benzeri semptomlar sergiledikleri gözlenmiştir. Bu durum maninin farmakolojik modellerinden farklı olarak hastalığa özgü diğer fenotiplerin de gözlenmesini sağlamıştır. Ancak sağlıklı insanlarda uyku yoksunluğunun geçici bir mani benzeri duruma neden olması ve nadiren tüm mani ölçütlerini karşılamaları yöntemin eleştirilen özelliklerindendir. Ayrıca mevcut modelin yalnızca uyku yoksunluğunu içermediği, aynı zamanda izolasyon, immobilizasyon gibi başka stresör faktörleri de içerdiği vurgulanmaktadır [15]. B. Resident- Intruder (Evci-Yabancı) Paradigması Bu testte daha önce grup halinde yaşayan bir fare veya rat, izole halde yaşayan başka bir fare veya ratın yanına yerleştirilir. Bu durumda izole yaşayan deney hayvanının mani benzeri saldırgan davranışlar sergilediği belirlenmiştir. Daha önce grup halinde yaşayan deney hayvanının ise daha çok savunma ve içe kapanma belirtileri gösterdiği gözlenmiş olup, aynı test bu açıdan depresyon modeli olarak da kullanılmaktadır (Logan 2016). Uygulanan bu paradigmanın anksiyolitik ve anksiyojenik ajanların kullanılmasından da etkilenmesi, davranış değişikliklerinin anksiyeteye de bağlı olabileceğini düşündürmesi, bu modelin öngörücü geçerliğini sınırlamaktadır [15,25]. 3. Genetik Yaklaşımlar Diğer psikiyatrik bozukluklarda olduğu gibi bipolar bozuklukta da tek bir gen mutasyonunun etiyopatogenezden sorumlu tutulamaması bu hastalıklara özgün transgenik deney hayvanlarının oluşturulmasını zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte gen çalışmalarından elde edilen veriler doğrultusunda birçok transjenik sıçan modelleri bi- 268 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

6 polar bozukluk çalışmalarında kullanılabilmektedir. Bunlardan birincisi Glikojen Sentaz Kinaz-3β (GSK3β) geninin aşırı ifade edilmesinin (overexpression) hipofaji, lökomotor aktivite artışı, immobilitenin azalması, anksiyete davranışlarının azalması (risk alma davranışı olarak betimlenmektedir) ile sonuçlanmasıdır [26]. Lityumun etki mekanizmalarından biri GSK3β inhibisyonu yapmasıdır ve bu doğrultuda mani modeli olarak transjenik deney hayvanlarıkullanılmaktadır. Diğer bir örnek Clock genidir. Bu gendeki mutasyonun mani benzeri belirtilere neden olması ve lityum kullanımı ile belirtilerin gerilemesi mani modelinde yer almasına neden olmuştur [27]. ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA DENEY HAYVAN MODELLERİ Anksiyetenin değerlendirildiği hayvan modelleri, koşullu ve koşulsuz yanıtlar; ekstroseptif ve introseptif uyaranlar gibi sınıflara ayrılabilmektedir [28]. Birincisinde deney hayvanlarına stres veren ağrı gibi uyaranlara karşı verdiği yanıtlar söz konusuyken, ikincisinde deney hayvanının ağrı verilmeden stres karşısındaki spontan veya doğal tepkileri ele alınmaktadır. Genel olarak anksiyete bozukluklarındaki testler: 1. Ceza ile ilişkili çatışma testleri (Geller-Seifter testi, Vogel testi, Koşullanmış supresyon testi), 2. Etiyolojik çatışma testleri (Açık alan testi, Yükseltilmiş Artı-Labirent, Aydınlık- Karanlık Bölme Testi, Sosyal ilişki testi), 3. Aversif testler (Yırtıcı hayvan maruziyeti), 4. Koşullanmış korku testleri, 5. Gelişimsel modeller (Maternal seperasyon, neonatal sepsis modeli), 6. Patofizyolojik modeller (Hipotalamus disfonksiyonu modeli, Amigdala ateşleme modeli, Travma sonrası stres bozukluğu açısından travma ve HPA eksen duyarlılığı modeli), 7. Transjenik modeller (Serotonin reseptör knock-out sıçanlar, CRF reseptör modelleri, GABA system mutant sıçan modelleri) olarak belirtilebilir. Birçok anksiyete modeli mevcut olmakla birlikte aşağıda örnek teşkil etmeleri açısından bazı anksiyete modelleri ele alınacaktır. 1. Yükseltilmiş Artı-Labirent Modeli (EPM: Elevated plus-maze) Bu model anksiyete çalışmalarında kullanılan en popüler modellerden biridir. Merkezde kare bir alanda birbirinden ayrılmış karşılıklı yer alan artı şeklinde iki yükseltilmiş açık kol ve yine benzer biçimde yerleştirilmiş fakat kapalı olan iki koldan oluşan bir mekanizmadır [29]. Kemirgenlerin açık alanlara karşı doğal aversif tutumunun temel alındığı bu yöntemde, yükseltilmiş açık bölgelere karşı keşfetme ile aversiyon arasındaki çatışma, anksiyeteye neden olmaktadır. Bu model koşullanmamış ve spontan davranışsal çatışma modeli olarak kabul görmektedir. Modelin anksiyolitik ve anksiyojenik ajanlara duyarlı olduğu belirlenmiştir. 2. Yükseltilmiş T-Labirent Modeli (ETM: Elevated T-maze) Bu modelde 50x12cm lik üç eşit kol mevcuttur. Kollardan biri 40cm. lik yüksek duvarla kapatılıp iki karşılıklı yükseltilmiş açık uçlu kollara T şeklinde bağlanmıştır. Modelin tamamı yerden 50cm yükseltilmiştir ve düşmeleri engellemek için açık uçlar 1 cm. lik camla çevrelenmiştir. Deney sırasında ratlar kapalı kolun bitiş noktasına yerleştirilir. Ratın bu kolu dört pençesi ile birden terketme süresi (bazal latent süre) belirlenir. Daha sonra benzer biçimde sağ ve sol açık kolların bitiş noktasına bırakılan ratın yine kaçma-kurtulma davranışının süreleri belirlenir [30]. 3. Yükseltilmiş Sıfır-Labirent Modeli (EZM: Elevated Zero-Maze Model) Bu model de ratlarda veya sıçanlardaki doğal aversiyon tepkilerinin temel alındığı bir yöntemdir cm çapında daire biçiminde siyah bir platform yerden 65cm. yükse- 269 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

7 ğe yerleştirilmiş ve dört eşit çeyrek daireye bölgeler ayrılmıştır. Karşılıklı iki bölge siyah şeffaf plastik camla kapatılırken (27cm yükseklikte), diğer iki bölge ise sadece şeffaf plastik camla (1cm yükseklikte) çevrilir ki bu bölge ratların açık alanda taktil açıdan rehberlik almasını sağlar. Açık alanlarda geçirilen zaman, platformun kenarlarındaki baş hareketleri, gerinme postürlerinin sayısı, kapalı alandan açık alana geçme süreleri kaydedilir [31]. 4. Açık Alan Testi Genel motor aktivitenin, keşfedici davranış paterninin ve anksiyetenin ölçüldüğü bir testtir. Açık alan 60x60x35 cm den oluşan kare bir tahta düz alandan oluşurken, taban bölge 15x15cm. lik onaltı eşit karelere ayrılmıştır. İlaç uygulamasından 45dk. sonra deney hayvanları açık alanın merkezine bırakılmakta ve davranışsal aktiviteleri 5dk. boyunca kaydedilmektedir. Merkez bölgeye ve alanın perifer ve köşe bölgelerine giriş sayıları ve bu bölgelerde kalma süreleri, farklı kare bölgelere geçiş uzaklıkları, arka ayaklar üzerinde şahlanır pozisyonda duruşları ayrı ayrı puanlanır [32]. 5. Sosyal Etkileşim Testi Anksiyolitik ve anksiyojenik etkilere duyarlı etiyolojik temelli bir modeldir. Genel olarak sosyal etkileşimin arttığı durumlar anksiyolitik etki olarak gözlenirken, sosyal etkileşimin belirgin olarak azaldığı durumlar anksiyojenik etki ortaya koymaktadır. Sosyal fobi, sosyal iletişim bozuklukları, emosyonel immaturite gibi durumların tedavisindeki anksiyolitik durumların test edilmesinde faydalı bir testtir [28]. 6. Ratlarda Akustik İrkilme Yanıtı Memelilerde ortaya konan akustik irkilme yanıtı, basit doğal bir refleks olup çeşitli tedavi prosedürlerinden etkilenmektedir. İrkilme yanıtı, ilaçların hangi mekanizmalarla, hangi bölgeleri etkilediğini belirlemek amacıyla kullanılabilmektedir. İrkilme yanıtı yüksek ses uyarımını takiben, başın kontraksiyonu ve major kas gruplarının ekstansiyonu gibi hızlı hareketleri içermektedir. Uyarının yoğunluğuna ve gücüne bağlı olarak alışma ve sensitizasyon söz konusu olabilmektedir [33]. Bu yöntemle anksiyete araştırmaları dışında, şizofreni ve obsesif-kompulsif bozukluk hastalarında sensorimotor kapılama anormalliklerinde serotonerjik işlevin rolü üzerinde çalışmalar da mevcuttur [34]. 7. Aydınlık- karanlık testi Bu test tipik olarak anksiyete ile ilişkili davranışların değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. 60x40x35cm lik tahta bir kutu merkezden ikiye ayrılarak bir bölge siyaha boyanır ve tahta ile çevrilir, diğer bölge ise beyaza boyanarak 60 watt lık ampulle aydınlatılır. Beş dakika boyunca ratların davranışları kaydedilir. Karanlık bölgeye ilk girme süreleri, her iki kompartmana girme sayıları ve geçirdikleri süreler puanlanır [35]. Anksiyete değerlendirmesi kullanılan diğer testler ise Suok testi, Aynalı bölme testi, İzolasyona bağlı agresyon testi, Lökomotor aktivite testleri, Zorlu yüzme testi, Öğrenilmiş çaresizlik testi, Kedi kokusu maruziyeti, Merdiven testi, Ayak şoku maruziyeti testi şeklindedir. Daha iyi modeller oluşturabilmek adına her geçen gün yeni yöntemler geliştirilmeye devam etmektedir. 270 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

8 TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU (TSSB) İLE İLİŞKİLİ DENEY HAYVAN MODELLERİ Yıllar içerisinde çok çeşitli modeller ortaya konmasına rağmen TTSB modelleri genel olarak fiziksel, fizyolojik ve sosyal stresörlere bağlı travma modelleri olarak sınıflandırılabilmektedir. Fiziksel Travma Modelleri 1. Tekli-Uzamış Stres Modeli Bu model ratlarda, tek bir travmaya maruziyet sonrasında gelişimsel bir model olarak kurgulanmıştır. İki saat boyunca alıkonulan ratlar önce 20dk boyunca zorlu yüzmeye maruz bırakılmakta 15dk sonrasında ise eter ile bayıltılmaktadırlar. Tekli-Uzamış stres modelinde tıpkı TSSB de olduğu gibi epizodik bellek kaybı söz konusu olmaktadır. TSSB nin nöroendokrin belirteci olarak hızlı HPA eksen negatif geri bildiriminin de ortaya çıktığı, çalışmalarla ortaya konmuştur [36]. 2. Alıkoyma Modeli Alıkoyma modelinde ratlar başları ve ekstremitelerinden tahta bir emine bağlanarak 15dk (akut)- 2st (kronik) araında tutularak, sonrasında zorlu yüme testinde immobiliteleri değerlendirilmektedir. Bu testte de negatif HPA geri bildirimi saptanmıştır [37]. 3. Ayak Şoku Modeli Bu uygulamada ratların ayaklarına yerleştirilen apartlarla klasik korku koşullanmasında olduğu gibi zaman zaman elektrik uyarımları verilmektedir. Çoğunlukla sadece ses kullanarak korkunun daha sonra yeniden oluşturulması için şok birlikteliğinde bir ses de verilmektedir. Bu yöntem, TSSB de bozulduğu bilinen korku sönmesi modellenmesine, TSSB ye kişisel yatkınlıkların değerlendirilmesine ve maruz bırakma terapileri gibi farmakolojik olmayan yöntemlerin de çalışılmasına olanak sağlamaktadır [38,39]. 4. Strese Bağlı Korku Modeli Bu yöntemde de elektrik şoku kullanılmaktadır. İlk gün deney hayvanlarına öngörülemeyen şoklar uygulanırken, ikinci gün başka bir ortamda tek bir şok uygulaması yapılmaktadır. İkinci gün elde edilen donma yanıtı korkunun öğrenilmesi olarak değerlendirilmektedir. Korku belleğini kontrol amacıyla üçüncü gün son bir uyarım daha verilmektedir. Bu yöntem uygulanan sıçanlarda TSSB ye özgü hipervijilans, insomnia, dikkatte ve risk değerlendirmesinde bozulma gibi bulgular saptanmıştır [40]. 5. Su Altı Travması Zorlu yüzme testi ile karıştırılmaması gereken bu yöntemde, deney hayvanlarının ayakta duramayacakları kadar oldukça derin olan suda, 30 sn zorlu yüzmeyi takiben 30sn boyunca suya batırılmaları söz konusudur. Anlamlı oranda anksiyete benzeri davranışlara neden olan bu modelde, travmayı hatırlatan uyaranlarla dahi dentat gyrus, amigdala ve hipokampuste aktivite değişiklikleri olduğu kaydedilmiştir [36]. 271 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

9 Sosyal Stresör Modelleri 1. Barınma Değişkenliği İnsanlarda tecavüz veya çocukluk çağı istismar olgularına benzer biçimde deney hayvanlarında da aversif uyaranlar yerine sosyal stresörler travma nedeni olabilmektedir. Bu modelde genelde her gün yer değişikliği yapılmakta ve ilk gün çoğunlukla kediye maruz bırakırken, sonrasında yırtıcı hayvan temelli psikososyal stres modeli uygulanmaktadır. Bu şekilde kombine prosedür uygulamasından sonra sıçanlarda TSSB nin temel unsurlarından olan HPA eksen aktivitesinde bozulma, yeni çevreye uyum sağlayamama, stresör karşısında donup kalma bulguları ortaya konmuştur [41]. 2. Sosyal Yenilgi Modeli Bu modelde ortama tek bir saldırgan deney hayvanı konulur. Hastalığa yatkın olan popülasyonun TSSB bulguları ve hatta bozulmuş HPA yanıtı olduğu belirlenirken, diğerlerinin daha çok savunucu bir tutuma girdikleri gözlenmektedir. Hastalığın nörobiyolojik mekanizmalarının incelenmesinde tercih edilebilecek yöntemlerdendir [42]. 3. Sosyal İzolasyon Modeli Bu yöntemde erişkin sıçanlar en az bir gün süre ile izole edilmektedir. Bazı sıçanların donma davranışı ve korkunun sönmesinde bozulma gibi belirtilerinin olduğu gözlenmektedir. Özellikle strese dayanıklılık gibi modellerde tercih edilebilmektedir [43]. 4. Erken Yaşam Olayları Modeli Özelikle 2-14.gündeki postnatal sıçanların bir veya daha fazla saat boyunca annelerinden izole edilmesini temel alan bu modelde, erken yaşam stresörlerinin erişkin yaşamda daha sıklıkla TSSB ye neden olabileceği varsayımına dayanarak ortaya konmuştur [44]. Psikolojik Stresör Modelleri Bu tür yöntemlerde deney hayvanlarının yırtıcılara karşı içgüdüsel olarak verdikleri yanıtlar kullanılmaktadır. Strese yatkınlık ve dayanıklılığın incelendiği araştırmalarda tercih edilebilmektedir. 1. Yırtıcı Hayvan Temelli Psikostresör Modeli Bu modelde kontrol kaybının ve yaşama karşı tehdidin olduğu yırtıcı bir hayvana maruziyet söz konusudur. Bu yöntem tıpkı TSSB hastalarında olduğu gibi anksiyete belirtilerinde artış, kognisyonda bozulma, kardiyovaskuler reaktivite, irkilme yanıtı, yohimbin e abartılı yanıt gibi bulguları ortaya koymaktadır [45]. 2. Yırtıcı Hayvan Kokusu Stresör Modeli Bu model bir önceki yönteme göre daha pratik olup, direk maruziyet gerektirmemektedir. Örneğin bir grup kontrol grubu olarak belirlenip kullanılmamış kedi kumu ile karşılaştırılırken, diğer grup kullanılmış kedi kumuna maruz bırakılmaktadır. Genotip farklılıklığının da rolünü kanıtlar nitelikte, maruz kalan sıçanların sadece %25 inde TSSB benzeri davranışsal değişiklikler gözlenmiştir [46]. 272 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

10 OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK TA (OKB) DENEY HAYVAN MODELLERİ 1. Transjenik Modeller Aile ve ikiz çalışmalarında OKB nin genetik yatkınlıkla ilişkisi vurgulanmaktadır. Tourette sendromu gibi OKB birlikteliği gözlenen genetik geçişli hastalıklarla birlikte OKB deki genetik araştırmalar hız kazansa da, aile çalışmalarında geniş etkiye sahip ortak genetik varyantların belirlenememesi transjenik teknolojinin gelişimini sınırlandırmıştır. Buna rağmen Hoxb8 Knockout(KO), Slc1A1 KO, SAPAP3 KO, Slitrk5 KO sıçanlar gibi birçok nörogelişimsel nedeni model alan transjenik modeller halen çalışmalarda kullanılabilmektedir[47]. 2. OKB ile İlişkili Nöronal Döngünün Deney Hayvanlarında Modellenmesi İnsanlarda yapılan birçok fonksiyonel ve görüntüleme çalışmalarında, OKB de Kortikostriato-talamik (KST) döngüdeki disfoksiyondan bahsedilmektedir. Ancak yine de bu durumun halen neden mi yoksa hastalığa karşı oluşmuş bir patern mi olduğu konusu netlik kazanmamıştır. Bu bağlamda aşağıda örnekleri anlatıldığı üzere yapılan hayvan çalışmaları, özellikle KST döngüsünün işlevini değerlendirmektedir: A) Tranjenik Döngü Diseksiyonu: KST döngüsünün OKB etiyolojisindeki rolünü araştırmak amacıyla ilk olarak Dopamin 1 (D1) reseptörünün aşırı ekspresyonu sağlanmış, böylece D1 nöronlarının aşırı uyarımı gerçekleştirilmiştir. Transjenik sıçanlar değerlendirildiklerinde, bu sıçanların kontrolllere göre daha sık tekrarlayıcı davranışlar gösterdikleri, yeni bir davranışa geçişte zorlandıkları belirlenmiştir[48]. B) Optogenetik Diseksiyon: KST modelinde bahsedildiği gibi OKB nin inhibitör kontroldeki defisitle ilişkili olduğu bir çok çalışmada kanıtlanmaya çalışılmıştır. Bu teorinin değerlendirilmesi açısından Burguiere ve ark. (2013) SAPAP3 KO sıçanlarla grooming olarak adı geçen tımarlanma, taranma davranışlarının değerlendirildiği bir hayvan modeli çalışması ortaya koymuştur. Buna göre hem kontrol grubu hem de SAPAP3 KO sıçanlar başları suya değdirildiklerinde tımarlanma davranışına başlamaktadır. Bu test önceden ses vermek suretiyle tekrarlandığında, tımarlanma koşullanmış bir davranışa dönüşmektedir. İlerleyen zamanlarda SAPAP3 KO sıçanların her verilen ses sonrasında tımarlanmalarının devam ettiği gözlenirken, kontrol grubunun bir süre sonra inhibitor fonksiyonları devreye girerek ses sonrası tımarlanma davranışlarını durdurdukları belirlenmiştir. Bu nedenle özellikle SAPAP3 geninin inhibitor davranışla ilişkili olabileceği öne sürülmüştür[49]. C) Kemogenetik Diseksiyon Bu yöntem de nöronal döngü kusurunu modellemek amacıyla son yıllarda deney hayvanlarında kullanılan tekniklerden biridir. Mutant-G proteinine bağlı reseptörlerin aktifleştirilmesi amacıyla çeşitli ajanların içme suyu ile sistemik olarak, intraperitoneal veya direk intraserebral infüzyon ile uygulanması söz konusudur [47]. OKB ile İlişkili Davranışsal Modeller Yukarıda bahsedilen tüm transjenik, optogenetik ve kemogenetik modellerin test edilmesi amacıyla deney hayvanlarının OKB benzeri davranış modellerinin ortaya 273 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

11 konması gerekmektedir. Bu amaçla geliştirilen çeşitli modeller aşağıda örneklenmiştir: 1. Spontan Tekrarlayıcı Davranışlar Bu yöntemde genel olarak deney hayvanlarının spontan ve stereotipik olarak sergiledikleri saç çekme, pençe yalama gibi davranışlarının yanı sıra özellikle sıçanlarda stres altında koşma, zıplama, yuvarlanma gibi tekrarlayıcı hareketleri OKB ile ile ilişkili davranışlar kapsamında değerlendirilebilmektedir[50]. 2. Nesnelerle İlişki Barınağı parçalama, ekranı kemirme, bilye gömme gibi deney hayvanlarının çeşitli nesnelerle olan ilişkileri de OKB modellerinde kullanılmakla birlikte, bazı davranışların türe özgü olması, bazı davranışların da daha çok anksiyete ile ilişkilendirilmesi yöntemin hala geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır [51]. 3. Farmakolojik olarak Ortaya Çıkarılan Tekrarlayıcı Davranışlar A) Quinpirol Uygulaması: D2, D3 agonisti olan Quinpirol ün ratlarda kompulsif kontrol etme davranışını artırdığı hatta klomipramin, trisiklik antidepresanlar ve serotonin geri alım inhibitörü gibi tedavide ilk seçenek ajanlarla bu davranışların azaldığı belirlenmiştir [52]. Bu açıdan hem OKB nin patofizyolojisini aydınlatmaya yönelik çalışmalarda, hem de preklinik farmakolojik değerlendirmelerde uygun bir model olabilir. B) Serotonin-1B reseptör (5-HT1B) agonisti uygulaması: 5-HT1B reseptörü daha çok agresif ve impulsif davranışlarla ilişkilendirilmekle birlikte, OKB deki rolü üzerine de araştırmalar mevcuttur. Shanahan ve ark. 5-HT1B agonisti uygulaması sonucunda, ratlarda tekrarlayıcı lökomotor aktivitenin ve OKB de de gözlenen prepulse (uyarım öncesi) inhibisyonun (PPI) bozulduğunu belirlerken, kronik fluoksetin tedavisi ile bu durumun ortadan kalktığını vurgulamışlardır [53]. Bazı OKB hastalarında yüksek doz ve kronik tedavi gerekliliğinin ortaya konduğu çalışmalar açısından öngörücü geçerliği yüksek bir modeldir. ŞİZOFRENİ DE DENEY HAYVAN MODELLERİ Şizofreni de diğer psikiyatrik bozukluklarda olduğu gibi heterojen semptomatolojisi nedeniyle deneysel değerlendirmesi güç olan modellerdendir. Genel olarak şizofrenideki hayvan modelleri farmakolojik, gelişimsel ve genetik modeller olarak 3 kategori altında toplanabilir. Semptom kümeleri açısından ayrıldığında ise pozitif semptomlar (Hallusinasyonlar ve hezeyanlar gibi), negatif semptomlar (Emosyonel içe kapanma, anhedoni, avolisyon gibi) ve kognitif semptomlar (Çalışma belleği ve dikkat bozuklukları gibi) olarak yine üç gruba ayrılabilir. Farmakolojik Yöntemler Şizofreni modelinde en sık kullanılan farmakolojik yöntem akut veya kronik uygulama prosedürleriyle Amfetamin veya Fensiklidin (PCP) uygulamalarıdır. Bu maddelerin insanlarda hallusinasyonlara ve hezeyanlara neden olduğunun bilinmesi, şizofreni hastalarında tek bir PCP uygulamasından sonra dahi hastalığın alevlenmeyle sonuçlanması, deneysel modelin oluşumuna katkı sağlamıştır [54]. Amfetamin ve PCP uygulamasının, deney hayvanlarında lökomotor aktivitede artış ve PPI anormalliklerine 274 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

12 yol açtığı ve antipsikotiklere yanıt alındığı kanıtlanmıştır [55,56]. Bununla birlikte bu modelin özellikle pozitif semptomları hedeflediği, diğer semptomatolojilere minimal katkıda bulunduğu unutulmamalıdır. Nörogelişimsel Yöntemler Şizofreninin etiyopatogenezinde nörogelişimsel bir bozukluk olduğu birçok çalışmayla vurgulanmaktadır. Bu bağlamda mitotik bir inhibitör ajan olan Metilazoksimetanol (MAM) ün gebe ratlara verilmesi, uzun dönemde yavru ratta nöroblast proliferasyonunu bozması nedeniyle çeşitli anatomik ve davranışsal sorunlara yol açmaktadır. Anatomik sorunlar en çok neokortikal ve limbik bölge hacimlerinde azalma olarak kaydedilirken, diğer anomaliler Amfetamin e lökomotor yanıtın azalması, Nucleus Accumbens te artmış Dopamin salınımı ve PPI yanıtında bozulma olarak bildirilmektedir [54,57]. Bir diğer gelişimsel model, memeden kesme izolasyon (Post-weaning isolation) modelidir. Çalışmalar bu yöntem sonucunda, prefrontal korteks hacminde azalma olduğunu, ayrıca hiperaktivite, PPI da bozulma, kognitif defisitler ve agresyonun bu duruma eşlik ettiğini göstermiştir [54,58]. Neonatal ventral hipokampal lezyon modeli de gelişimsel modellerdendir. Eksitotoksik bir madde olan İbotinik Asidin postnatal 7. günde enjeksiyonu sonrasında prefrontal korteks ve Nucleus Accumbens yapılarında bozulma ve ergenlik sonrasında ortaya çıkan davranış değişiklikleri bildirilmiştir [54, 59]. Doğumdan sonraki 56.günde bu ratların stres karşısında lökomotor aktivitelerinde artış, Dopamin agonistlerine ve NMDA antagonistlerine de artmış duyarlılık gösterdikleri, ayrıca PPI defisitleri ile çalışma belleği testlerinde ciddi bozukluklar olduğu da kaydedilmiştir. Genetik Yöntemler Şizofreni deki genetik yatkınlık birçok çalışmayla kanıtlanmış olmakla birlikte tek bir gen mutasyonu sorumlu tutulmamakta, çeşitli aday genlerin şizofrenide risk artışı ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda sorumlu tutulan genlerin genel olarak dopaminerjik ve glutamaterjik fonksiyonlar, sinaptogenez ve nöronal plastisiteyle ilgili olması, transjenik hayvan modellerinin bu doğrultuda gelişmesine neden olmuştur. Ekzositoz ve reseptör düzenlemesiyle ilgili Disbindin; sinaptogenez ve sinaptik plastisiteyle ilgili DISC-1, NRG1 (Neurogulin-1) ve Reelin genleri şizofreninin genetik etiyopatogenezinde en ilgi çeken genler olup, bu genlerle ilişkili mutasyonlar, azalmış ekspresyonlar, knockout sıçan modelleriyle, şizofreni fenotipleri deneysel olarak ortaya konmaya çalışılmaktadır. Kaynaklar 1. Willner P. The validity of animal models of depression. Psychopharmacology (Berl) 1984; 83(1): McKinney Jr WT, Bunney Jr WE. Animal model of depression. I. Review of evidence: implications for research. Arch Gen Psychiatry 1969;21(2): Petit-Demouliere B, Chenu F, Bourin M. Forced swimming test in mice: A review of antidepressant activity. Psychopharmacology (Berl) 2005;177: Cryan JF, Mombereau C, Vassout A. The tail suspension test as a model for assessing antidepressant activity: Review of pharmacological and genetic studies in mice. Neurosci Biobehav Rev 2005;29: Slattery DA, Cryan JF. The ups and downs of modelling mood disorders in rodents. ILAR Journal 2014;55(2): Cryan JF, Markou A, Lucki I. Assessing antidepressant activity in rodents: Recent developments and future needs. Trends Pharmacol Sci 2002;23: Slattery DA, Cryan JF Animal models of depression Where are we going? In: Cryan JF, Leonard BE, editors. Depression: From Psychopathology to Pharmacotherapy. Basel: S. Karger AG. 8. Song C, Leonard BE. The olfactory bulbectomised rat as a model of depression. Neurosci Biobehav Rev 2005;29: DERMAN MEDICAL PUBLISHING

13 9. Nollet M, Le Guisquet AM, Belzung C Models of depression: Unpredictable chronic mild stress in mice. Curr Protoc Pharmacol 2013;5(5): Finger BC, Dinan TG, Cryan JF. High-fat diet selectively protects against the effects of chronic social stress in the mouse. Neuroscience 2011;192: Peters S, Slattery DA, Flor PJ, Neumann ID, Reber SO Differential effects of baclofen and oxytocin on the increased ethanol consumption following chronic psychosocial stress in mice. Addict Biol 18: O Leary OF, Cryan JF. Towards translational rodent models of depression. Cell Tissue Res 2013;354: Kokras N, Dalla C, Papadopoulou-Daifoti Z. Sex differences in pharmacokinetics of antidepressants. Expert Opin Drug Metab Toxicol 2011;7: Snyder JS, Soumier A, Brewer M, Pickel J, Cameron HA. Adult hippocampal neurogenesis buffers stress responses and depressive behaviour. Nature 2011;476: Logan RW, McClung CA. Animal models of bipolar mania: The past, present and future. Neuroscience 2016;321; Arent CO, Valvassori SS, Fries GR, Stertz L, Ferreira CL, Lopes-Borges J et al. Neuroanatomical profile of antimaniac effects of histone deacetylases inhibitors. Mol Neurobiol 2011;43: Gould TJ, Keith RA, Bhat RV. Differential sensitivity to lithium s reversal of amphetamine-induced open-field activity in two inbred strains of mice. Behav Brain Res 2001;118: Machado-Vieira R, Soeiro-De-Souza MG, Richards EM, Teixeira AL, Zarate Jr CA. Multiple levels of impaired neural plasticity and cellular resilience in bipolar disorder: developing treatments using an integrated translational approach. World J Biol Psychiatry 2014;15: Fries GR, Valvassori SS, Bock H, Stertz L, Magalhaes PV, Mariot E et al. Memory and brain-derived neurotrophic factor after subchronic or chronic amphetamine treatment in an animal model of mania. J Psychiatr Res 2015;68: el-mallakh RS, Harrison LT, Li R, Changaris DG, Levy RS An animal model for mania: preliminary results. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 1995;19: Riegel RE, Valvassori SS, Elias G, Reus GZ, Steckert AV, de Souza B et al. Animal model of mania induced by ouabain: evidence of oxidative stress in submitochondrial particles of the rat brain. Neurochem In 2009;55: Jornada LK, Valvassori SS, Steckert AV, Moretti M, Mina F, FerreiraCL et al. Lithium and valproate modulate antioxidant enzymes and prevent ouabain induced oxidative damage in an animal model of mania. J Psychiatr Res 2011;45: Shaldubina A, Einat H, Szechtman H, Shimon H, Belmaker RH. Preliminary evaluation of oral anticonvulsant treatment in the quinpirole model of bipolar disorder. J Neural Transm 2002;109: Gessa GL, Pani L, Fadda P, Fratta W (1995) Sleep deprivation in the rat: an animal model of mania. Eur Neuropsychopharmacol 1995;5: Vassout A, Veenstra S, Hauser K, Ofner S, Brugger F, Schilling W et al. NKP608: a selective NK-1 receptor antagonist with anxiolytic-like effects in the social interaction and social exploration test in rats. Regul Pept 2000;96: Prickaerts J, Moechars D, Cryns K, Lenaerts I, van Craenendonck H, Goris I et al.transgenic mice overexpressing glycogen synthase kinase 3beta: a putative model of hyperactivity and mania. J Neurosci 2006; 26: Roybal K, Theobold D, Graham A, DiNieri JA, Russo SJ, Krishnan V et al. Mania-like behavior induced by disruption of CLOCK. Proc Natl Acad Sci 2007;104: Kumar V, Bhat ZA, Kumar D. Animal models of anxiety: A comprehensive review. J Pharmacol Toxicol Methods 2013; 68: Bourin M., Petit-Demouliere B., Dhonnchadha BN, Hascoet M. Animal models of anxiety in mice. Fundamental & Clinical Pharmacology 2007;21: Sharma V, Gilhotra R, Dhingra D, Gilhotra N. Possible underlying influence of p38mapk and NF-κB in the diminished anti-anxiety effect of diazepam in stressed mice. J Pharmacol Sci 2011;116: Kulkarni SK, Singh K, Bishnoi M. Elevated zero maze: A paradigm to evaluate antianxiety effects of drugs. Methods Find Exp Clin Pharmacol 2007;29(5), Mechan AO, Moran PM, Elliott M, Young AJ, Joseph MH, Green R (2002). A comparison between Dark Agouti and Sprague Dawley rats in their behavior on the elevated plus-maze, open-field apparatus and activity meters and their response to diazepam. Psychopharmacology 2002;159: Davis M. Agonist-induced changes in behavior as a measure of functional changes in receptor sensitivity following chronic antidepressant treatment. Science 1982;18: Sipes TE, Geyer MA. DOI disruption of prepulse inhibition of startle in the rat is mediated by 5-HT2A and not by 5-HT2C receptors. Behav Pharmacol 1995;6: Belzung C, Le Pape G. Comparison of different behavioral test situations used in psychopharmacology for measurement of anxiety. Physiol Behav 1994;56, Borghans B, Homberg JR. Animal models for posttraumatic stress disorder: An overview of what is used in research. World J Psychiatr 2015;22(4): Yehuda R, Antelman SM. Criteria for rationally evaluating animal models of posttraumatic stress disorder. Biol Psychiatry 1993; 33: Marin MF, Camprodon JA, Dougherty DD, Milad MR. Device based brain stimulation to augment fear extinction: implications for PTSD treatment and beyond. Depress Anxiety 2014; 31: Holmes A, Singewald N. Individual differences in recovery from traumatic fear. Trends Neurosci 2013; 36: Rau V, DeCola JP, Fanselow MS. Stress-induced enhancement of fear learning: an animal model of posttraumatic 276 DERMAN MEDICAL PUBLISHING

14 stress disorder. Neurosci Biobehav Rev 2005; 29: Zoladz PR, Fleshner M, Diamond DM. Psychosocial animal model of PTSD produces a long-lasting traumatic memory, an increase in general anxiety and PTSD-like glucocorticoid abnormalities. Psychoneuroendocrinology 2012;37: Pulliam JV, Dawaghreh AM, Alema-Mensah E, Plotsky PM. Social defeat stress produces prolonged alterations in acoustic startle and body weight gain in male Long Evans rats. J Psychiatr Res 2010;44: Müller I, Obata K, Richter-Levin G, Stork O. GAD65 haplodeficiency conveys resilience in animal models of stressinduced psychopathology. Front Behav Neurosci 2014;8: Imanaka A, Morinobu S, Toki S, Yamawaki S. Importance of early environment in the development of post-traumatic stress disorderlike behaviors. Behav Brain Res 2006;173: Zoladz PR, Conrad CD, Fleshner M, Diamond DM. Acute episodes of predator exposure in conjunction with chronic social instability as an animal model of post-traumatic stress disorder. Stress 2008;11: Cohen H, Zohar J. An animal model of posttraumatic stress disorder: the use of cut-off behavioral criteria. Ann N Y Acad Sci 2004;1032: Ahmari SE. Using mice to model obsessive compulsive disorder: from genes to circuits. Neuroscience 2016;321: Campbell KM, Lecea L, Severynse DM, Caron MG, McGrath MJ, Sparber SB et al. OCD-like behaviors caused by a neuropotentiating transgene targeted to cortical and limbic D1+ neurons. J Neurosci 1999;19: Burguiere E, Monteiro P, Feng G, Graybiel AM. Optogenetic stimulation of lateral orbitofronto-striatal pathway suppresses compulsive behaviors. Science 2013;340: Powell SB, Newman HA, Pendergast JF, Lewis MH. A rodent model of spontaneous stereotypy: initial characterization of developmental, environmental, and neurobiological factors. Physiol Behav 1999;66: Hayashi E, Kuratani K, Kinoshita M, Hara H. Pharmacologically distinctive behaviors other than burying marbles during the marble burying test in mice. Pharmacology 2010;86: Szechtman H, Sulis W, Eilam D (1998) Quinpirole induces compulsive checking behavior in rats: a potential animal model of obsessive compulsive disorder (OCD). Behav Neurosci 1998;112: Shanahan NA, Holick KA, Masten VL, Waeber C, Ansorge M, Gingrich JA et al. Chronic reductions in serotonin transporter function prevent 5-HT1B-induced behavioral effects in mice. Biol Psychiatry 2009;65: Jones CA, Watson DJ, Fone KC. Animal models of schizophrenia. Br J Pharmacol 2011;164(4): Mouri A, Noda Y, Enomoto T, Nabeshima T. Phencyclidine animal models of schizophrenia: approaches from abnormality of glutamatergic neurotransmission and neurodevelopment. Neurochem Int 2007;51: McGonigle P. Animal models of CNS disorders. Biochemical Pharmacology 2014;87: Moore H, Jentsch JD, Ghajarnia M, Geyer MA, Grace AA. A neurobehavioral systems analysis of adult rats exposed to methylazoxymethanol acetate on E17: implications for the neuropathology of schizophrenia. Biol Psychiatry 2006;60: Fone KCF, Porkess MV. Behavioural and neurochemical effects of post-weaning social isolation in rodents relevance to developmental neuropsychiatric disorders. Neurosci Biobehav Rev 2008;32: Lipska BK, Weinberger DR. Delayed-effects of neonatal hippocampal damage on haloperidol-induced catalepsy and apomorphine-induced stereotypic behaviours in the rat. Brain Res Dev Brain Res 1993;75: DERMAN MEDICAL PUBLISHING

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

DEPRESYON VE ANKSİYETE:

DEPRESYON VE ANKSİYETE: DEPRESYON VE ANKSİYETE: NE KADAR BENZER? NE KADAR FARKLI? Ulusal Psikiyatri Kongresi 2013, İzmir Dr. Koray Başar Hacettepe ÜTF Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Roche Danışman:

Detaylı

21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Eskişehir 21 Ekim Doç.Dr.. Hakan Kayır GATA T. Farmakoloji AD. Ankara

21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Eskişehir 21 Ekim Doç.Dr.. Hakan Kayır GATA T. Farmakoloji AD. Ankara Bazal ön uyaran aracılı inhibisyonun dürtüsellik ve fensiklidine yanıtlardaki rolü 21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Eskişehir 21 Ekim 11 Yrd.Doç.Dr Doç.Dr.. Hakan Kayır GATA T. Farmakoloji AD. Ankara Şizofreni

Detaylı

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran Yağlı Karaciğer (Metabolik Sendrom) Modeli Geliştirilen Sıçanlarda Psikoz Yatkınlığındaki Artışın Gösterilmesi ve Bu Bulgunun İnflamatuar Sitokinlerle Bağlantısının Açıklanması Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir?? Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lilly Konuşmacı: Lundbeck Sunum

Detaylı

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ GİRİŞ Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); hiperaktivite, dikkatsizlik,

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Biyoloji Bölümü Bakü Devlet Üniversitesi 1996-2000

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Biyoloji Bölümü Bakü Devlet Üniversitesi 1996-2000 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Sayad KOCAHAN 2. Doğum Tarihi: 03.02.1979 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Biyoloji Bölümü Bakü Devlet Üniversitesi 1996-2000 Y. Lisans

Detaylı

Açıklama 2008-2010. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008-2010. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 20082010 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU VE UYKU Hypnos (Uyku Tanrısı) Nyks (Gece Tanrısı) Hypnos (uyku tanrısı) ve Thanatos (ölüm tanrısı) Morpheus

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji

Detaylı

Major Depresif Bozukluk

Major Depresif Bozukluk Moleküler Modelleme Yöntemiyle Tasarlanan Yeni Monoamin Oksidaz-A Enzim İnhibitörü Selektif 2-pirazolin Türevlerinin Antidepresan Aktivitelerinin Tayini Telli G 1, Salgın-Gökşen U 2, Yalovaç A 3, Çiftçi-Yabanoğlu

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi tıp Fakültesi Psikiyatri AD 43000 yetişkin MKB olanları %17.7 sinde herhangi bir

Detaylı

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU ICSD-2 (International Classification of Sleep Disorders-version 2) 2005 Huzursuz bacaklar sendromu Uykuda periyodik hareket bozukluğu Uykuyla

Detaylı

Antidepresanlar. Duygu durumu dengeleyici ilaçlar. Timoleptik ilaçlar

Antidepresanlar. Duygu durumu dengeleyici ilaçlar. Timoleptik ilaçlar Antidepresanlar Duygu durumu dengeleyici ilaçlar Timoleptik ilaçlar Ebru Arıoğlu İnan, PhD Dersin hedefleri: 1. Depresyonu tanımlamak 2. Depresyona bağlı olarak sinir ucunda nörotransmitterlerdeki değişimleri

Detaylı

İnsomniada etiyolojik modeller. Dr. Sinan YETKİN

İnsomniada etiyolojik modeller. Dr. Sinan YETKİN İnsomniada etiyolojik modeller Dr. Sinan YETKİN İnsomnia(tanım) Uykunun işlevi ve yapısı dikkate alındığında, kişilerin yeterli süre ve zaman diliminde uyuyamadığı için dinlenemediği, yeni bir güne hazır

Detaylı

Nöronal Plastisite Paneli

Nöronal Plastisite Paneli 21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Osmangazi Üniversitesi Eskişehir Nöronal Plastisite Paneli Ersin O. Koylu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Beyin Araştırmaları Uygulama ve Araştırma

Detaylı

Tıpta Kusursuzluğa Doğru Yaklaşım (Precision Medicine)

Tıpta Kusursuzluğa Doğru Yaklaşım (Precision Medicine) Tıpta Kusursuzluğa Doğru Yaklaşım (Precision Medicine) İncelikli tıp olarak da tanımlayabileceğimiz Precision Medicine, kişinin genetik yapısı, çevresel faktörler ve yaşam tarzındaki farklılıkları dikkate

Detaylı

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs KISSADAN HİSSE SUNUM PLANI Genel değerlendirme EKT TMU tdcs ŞİZOFRENİ TEDAVİSİNDE PSIKOFARMAKOLOJİ DIŞI YAKLAŞIMLAR Biyopsikososyal Yaklaşım Etyoloji ve Patofizyoloji Psikolojik Faktörler B i r e y s e

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Geç-dönem Bozukluklar Depresyon Kaygı Bozuklukları Yeme Bozuklukları Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nörogelişimsel Bozukluklar Otizm Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Biyolojik Araştırmalar

Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Biyolojik Araştırmalar Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Biyolojik Araştırmalar Yard. Doç. Dr. Cem Cerit Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. 49. Ulusal Psikiyatri Kongresi AÇIKLAMA (2010-2013) Danışman: Araştırmacı:

Detaylı

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 2010 Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler Dr.Canan Yücesan Ankara Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Akış Sitokinler ve depresyon Duygudurum bozukluklarının

Detaylı

Major Depresif Bozukluk (MDD) Dünyada maluliyete sebep olan en sık ikinci hastalık Amprik tedavi yaklaşımı İlaca yanıt Yan etki bireysel farklılıklar

Major Depresif Bozukluk (MDD) Dünyada maluliyete sebep olan en sık ikinci hastalık Amprik tedavi yaklaşımı İlaca yanıt Yan etki bireysel farklılıklar Esra Arslan Ateş, Korkut Ulucan, Mesut Karahan, Kaan Yılancıoğlu, Hüseyin Ünübol, Ahmet İlter Güney, Muhsin Konuk, Nevzat Tarhan. Dr. Esra ARSLAN ATEŞ Marmara Üniversitesi Pendik EAH Tıbbi Genetik Major

Detaylı

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE Eyüp S. Akarsu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji ABD 22. Ulusal Farmakoloji Kongresi 5 Kasım 2013, Antalya 1 Organizmanın çok çeşitli tehdit algısına

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR BU DERSTE ŞUNLARı KONUŞACAĞıZ: Anormal davranışı normalden nasıl ayırırız? Ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan belli başlı anormal davranış modelleri nelerdir? Anormal davranışı

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi. Dr. Vahide Savcı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD

Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi. Dr. Vahide Savcı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi Dr. Vahide Savcı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD 1 İçerik Giriş Nikotinik reseptörlerin yapısı Tedavi alanları

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD 1 Psikiyatride İlaç Etkisinin Hastalık merkezli Modeli 2 Alternatif İlaç merkezli İlaç Modeli 3 Fiziksel Tedaviler Ve Hastalık merkezli Model 1 Psikiyatride

Detaylı

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: -

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: - AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka Konuşmacı: - Danışman: - Şizofreni ve Bilişsel İşlev Bozuklukları Prof. Dr. Berna Binnur Akdede Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD OLGU

Detaylı

Anksiyete araştırmalarında kullanılan sıçan davranış modelleri

Anksiyete araştırmalarında kullanılan sıçan davranış modelleri DOI: 10.5472/MMJ.2015.03661.1 DERLEME / REVIEW Anksiyete araştırmalarında kullanılan sıçan davranış modelleri Models of rat behavior used for studies of anxiety Aslı AYKAÇ, Kaya SÜER, Cahit TAŞKIRAN ÖZET

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: PSİKİYATRİ Anabilim Dalı 1 PSİKİYATRİ STAJI TANITIM REHBERİ Ders Kodu Dersin

Detaylı

Bipolar Bozukluk ve Hipotalamo pituiter pituiter adrenal sistem Doç. Dr. Vesile Şentürk Ankara Ü.T.F. Psikiyatri A.D Janssen Astra Zeneca Hipotalamo pituiter pituiter son organ Hipotalomo Hipotalomo pituiter

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir. Psikiyatrinin en önemli hastalıklarından biridir. Bu hastalıkta gerçeği değerlendirme yetisinde bozulma, acayip tuhaf davranışlar, hezeyanlar ( mantıksız, saçma, olması mümkün olmayan veya olması mümkün

Detaylı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik

Detaylı

Tepki Örüntüleri Olarak Duygular Duyguların İletişimi Duyguların Hissedilmesi

Tepki Örüntüleri Olarak Duygular Duyguların İletişimi Duyguların Hissedilmesi Duygular Tepki Örüntüleri Olarak Duygular Duyguların İletişimi Duyguların Hissedilmesi Tepki Örüntüleri Olarak Duygular Duygusal bir tepki üç tip bileşen içerir: Davranışsal Otonomik Hormonal Tepki Örüntüleri

Detaylı

ÇOCUK VE ERGENLERDE ANTİDEPRESAN İLAÇ KULLANIMI: ARTILAR VE EKSİLER Uzm Dr Betül Mazlum Erişkin psikiyatri hastalarında uzun zamandır yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçların çocuk ve ergen hastalarda

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya

Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya Modern toplumlarda uykudan alacaklı olmak artık sıradan bir olaydır. Bunun karşılığında

Detaylı

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYONDA PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYON TANISI Depresif ruh hali İlgi ve isteklerde azalma Enerji azlığı Konsantrasyon bozukluğu ğ İştah bozukluğu Uk Uyku bozukluğu ğ Kendine güven kaybı, suçluluk ve

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

İS SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İS SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ İS SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İŞ HİJYENİ PROF. DR. SARPER ERDOĞAN İş Hijyeni İş Hijyenisti tanımı Psikososyal riskler Yüklenme Yorgunluk Stres Monotoni

Detaylı

Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu

Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu D O K U Z E Y L Ü L Ü N I V E R S I T E S I N Ö R O L O J I A N A B I L I M D A L ı ( D a m l a Ç e l i k, Ö z l e m A k d o ğ a n, N u r h a k D e m i r, U l u

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011

Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011 Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011 Cell growth differentiation Inflamation Cytokine production Extracellular-regulated

Detaylı

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Dr.ERHAN AKINCI Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Ekim 2010, İZMİR Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok GREGOR MENDEL

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA CİNSEL SORUNLAR. Dr. Özay Özdemir

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA CİNSEL SORUNLAR. Dr. Özay Özdemir ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA CİNSEL SORUNLAR Dr. Özay Özdemir Anksiyete ve cinsellik arasındaki ilişki net değildir Bir süreklilik içinde zıt iki kutup olarak anksiyete kaçma, cinsel uyarılma ise yaklaşma

Detaylı

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI Uzm. Dr. Erguvan Tuğba ÖZEL KIZIL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Nöropsikiyatri Araştırma Birimi Şizofreni, etyolojisinde

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

Psikofarmakolojiye giriş

Psikofarmakolojiye giriş Psikofarmakolojiye giriş Genel bilgiler Beyin 100 milyar nöron (sinir hücresi) içerir. Beyin hücresinin i diğer beyin hücreleri ile 1,000 ile 50,000 bağlantısı. Beynin sağ tarafı solu, sol tarafı sağı

Detaylı

Oksitosin ve Psikiyatri

Oksitosin ve Psikiyatri Oksitosin ve Psikiyatri Dr. M. Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD 2. Psikiyatri Zirvesi ve 9. Anksiyete Kongresi 8-12 Mart 2017, Belek-Antalya tayfunturan@hotmail.com 1. OT ile ilgili genel bilgiler

Detaylı

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi *Kenar İ. Ayşe Nur, **Sezai Üstün Aydın, *Alper Zıblak *Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

SEROTONERJİK VE NORADRENERJİK SİSTEM ÜZERİNE ETKİLİ BAZI ANTİDEPRESANLARIN DENEYSEL ALKOL KESİLME SENDROMU ÜZERİNE ETKİLERİ

SEROTONERJİK VE NORADRENERJİK SİSTEM ÜZERİNE ETKİLİ BAZI ANTİDEPRESANLARIN DENEYSEL ALKOL KESİLME SENDROMU ÜZERİNE ETKİLERİ SEROTONERJİK VE NORADRENERJİK SİSTEM ÜZERİNE ETKİLİ BAZI ANTİDEPRESANLARIN DENEYSEL ALKOL KESİLME SENDROMU ÜZERİNE ETKİLERİ Yrd.Doç.Dr Doç.Dr.Esra.Esra SAĞLAM Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları

Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Neşe Direk Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Genetik Epidemiyoloji ve Psikiyatri Genome-Wide vs. Aday Gen Asosiyasyon

Detaylı

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri Kürşat Altınbaş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilimdalı 49.Ulusal Psikiyatri Kongresi 27 Eylül 2013, İzmir Açıklama 2012-2013

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 3 Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com PSİKOZ VE ŞİZOFRENİ Şizofreni belirtilerinin altında yatan düzeneği açıklamaya çalışan başlıca

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

Deneysel Çalışmalarda Hayvan Kullanımı

Deneysel Çalışmalarda Hayvan Kullanımı Deneysel Çalışmalarda Hayvan Kullanımı Dr. T. Murat Koşan ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji AD Bir ulusun büyüklüğü ve ahlaki ilerlemesi, hayvanlara yaptıkları muameleye bakılarak yargılanabilir. Mahatma Gandi

Detaylı

TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni

TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni Cilt/Vol:2 Sayı/Issue:2 Şubat/February 2016 www.norofzt.org İNME HASTALARINDA EGZERSİZİN KOGNİTİF FONKSİYONLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Yrd. Doç. Dr. Gözde İyigün Doğu

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ

BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ Fatma Betül ÖZGERİŞ, Nezahat KURT, İlknur İBİLİ UCUZ, Kübra KOÇAK YILMAZ, Atilla ÇAYIR, Onur Burak DURSUN,

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. Tanım Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) En az 6 ay devam eden, Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. KO-KGB fiziksel saldırganlık

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989 Adı Soyadı: Mehmet Emin Ceylan Doğum Tarihi: 25 08 1956 Unvanı: Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Diploması Lisans Eğitimi Sivas Tıp Fakültesi Hacettepe Tıp Fakültesi Cumhuriyet

Detaylı

YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR. Sayf alar 99-104 7(1) 12(2 ) 281-286 131-135 7(2) 54-55 3(3) 277-282

YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR. Sayf alar 99-104 7(1) 12(2 ) 281-286 131-135 7(2) 54-55 3(3) 277-282 YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR Sıra No YAYIN ADI DERGİ DERGİ KATEGORİS İ (SI/SI- E/SSI/ SSI- E/DİĞER ULUSALAR ARASI/ ULUSAL HAKEMLİ/ DİĞER ULUSAL ULAK BİM GRUB U Yıl Sayı Sayf alar 00 00 00 00 006 00

Detaylı

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ Prof Dr Behcet Coşar Gazi Üni. Tıp Fak. Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatri Ünitesi İNSAN Biyo Psiko Sosyal 11/6/2009 2 KOAH

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

OBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.

OBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. OBEZİTE VE DEPRESYON Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. Obezite nedir? Obezite BKİ>30 kg/m² Çoğul etyolojili Kronik Tekrarlayıcı Yaşam kalitesini bozan Çeşitli

Detaylı

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şizofreniye bağlı davranım bozuklukları bireyi ve toplumları olumsuz etkilemekte Emosyonları Tanıma Zorluğu Artmış İrritabilite Bakımverenlerin

Detaylı

AMİGDALA ve. Albert Long Hall, Boğazi. aziçi Üniversitesi 4-55 Nisan 2008. Limbik Sistem ve Emosyonlarımız antısı ve ifade edilmesinde

AMİGDALA ve. Albert Long Hall, Boğazi. aziçi Üniversitesi 4-55 Nisan 2008. Limbik Sistem ve Emosyonlarımız antısı ve ifade edilmesinde LİMBİK K SİSTEM S STEM AMİGDALA ve CİNSELLİK Prof. Dr. Ertan Yurdakoş İ.Ü.. Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Fizyoloji A.D. Limbik Sistem ve Emosyonlarımız Emosyonların yaşant antısı ve ifade edilmesinde

Detaylı

Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji

Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Şizofreni, çocuklarda ender görülen bir bozukluktur. On sekiz yaşından önce başlayan şizofreni erken başlangıçlı şizofreni (EBŞ), 13 yaşından

Detaylı

NÖROBİLİM ve FİZYOTERAPİ

NÖROBİLİM ve FİZYOTERAPİ TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol:1 Sayı/Issue:5 Kasım/November 2015 www.norofzt.org DOÇ. DR. BİRGÜL BALCI YENİ BİR ALAN!!!! Sinir bilim veya nörobilim; günümüzün sinir sistemi bilimlerinin

Detaylı

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri: Tıp 1 Konu: Ruhsal Gelişim ve Psikopatoloji Kuramları Amaç: Öğrencilerin ruhsal gelişim ve psikopatoloji kuramlarının neler olduğunu öğrenmeleri ve kuramların temel özelliklerini genel hatları ile ifade

Detaylı