TÜRKĠYE DE BULUNAN BAZI SIĞIR IRKLARININ DGAT1 VE PRNP GEN POLĠMORFĠZMĠNĠN ARAġTIRILMASI
|
|
- Canan Babaoğlu
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ TÜRKĠYE DE BULUNAN BAZI SIĞIR IRKLARININ DGAT1 VE PRNP GEN POLĠMORFĠZMĠNĠN ARAġTIRILMASI Ġclal ġahġn YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BĠYOKĠMYA (VET.) ANABĠLĠM DALI DanıĢman Prof. Dr. Mehmet NĠZAMLIOĞLU KONYA-2010
2 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ TÜRKĠYE DE BULUNAN BAZI SIĞIR IRKLARININ DGAT1 VE PRNP GEN POLĠMORFĠZMĠNĠN ARAġTIRILMASI Ġclal ġahġn YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BĠYOKĠMYA (VET.)ANABĠLĠM DALI DanıĢman Prof. Dr. Mehmet NĠZAMLIOĞLU Bu araģtırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından proje numarası ile desteklenmiģtir. KONYA-2010
3
4 ii. ÖNSÖZ Hayvan yetiģtiriciliği içerisinde sığır yetiģtiriciliğinin, süt üretiminin tamamına yakınını ve et üretiminin de yaklaģık 1/4 i karģılanması nedeniyle önemi gittikçe artmaktadır. Sığırcılığın et ve süt üretiminde bu kadar büyük yer kapsaması, sığırın birçok biyolojik avantaja sahip olmasından ileri gelmektedir. Bu avantajlardan kısaca bahsetmek gerekirse; öncelikle sığıcılığın Türkiye için önemini, sığırın et ve süt üretimindeki yerini ortaya koymak gerekir. Sığır kaba yemleri hayvansal proteine dönüģtürebilme yeteneği ve farklı koģullara uyum sağlayabilmesi yönünden yetiģtirici açısından büyük bir avantaj sağlamaktadır. Hayvan türleri içerisinde sığır, süt ve et verimi en yüksek olan hayvandır. Sığır aynı zamanda genetik ıslah çalıģmalarına da yüksek düzeyde reaksiyon gösteren bir türdür. Bu yüzden sığır yetiģtiriciliği, ülkemizin temel gıda ihtiyaçlarını karģılayan ve yetiģtiricilerimize ekonomik katkı sağlayan bir sektördür. Bilinçli hayvan yetiģtiriciliğinde en önemli unsur seleksiyondur. Bu amaçla süt hayvancılığını iyi düzeye çıkarmak için çevre ve yetiģtirme Ģartlarının yanında seleksiyonunda dikkate alınması gerekmektedir. Ġstenilen üstün özellikler ve bu özelliklerin yavrulara aktarılması da yetiģtiriciliğin vazgeçilmez kuralıdır. Islah çalıģmalarında, istenilen özelliğe sahip erkek ve diģi hayvanların seçimi ve damızlık değerinin bilinmesi önem taģımaktadır. Islah çalıģmaları, hayvanların verim özelliklerini artırıp ve bu yönde olan hayvanların iģletmeye kazandırılması ve gelecek nesillere taģınması açısından önemlidir. Sunulan bu tezde, Türkiye de bulunan bazı yerli sığır ırklarının süt yağı ve protein miktarı üzerinde etkili olan DGAT1 (diasilgliserol-asiltransferaz 1) K232A polimorfizminin Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ve RFLP (Retriksiyon Enzimleri Uzunluk Polimorfizmi) ve PRNP (prion protein) geni promotor bölgesi 23 bç, intron 1 bölgesi 12 bç indel polimorfizmlerinin PZR yöntemleri kullanılarak ortaya konulması, bu sonuçların hayvan yetiģtiriciliği ve ıslah çalıģmalarında süt verimi yönünden seleksiyona katkı sağlaması amaçlanmıģtır. i
5 iii. ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa SĠMGELER VE KISALTMALAR... iv 1. GĠRĠġ Aday Gen DGAT1 Geni DGAT Enzimi DGAT1 Geni K232A Polimorfizmi DGAT1 K232A Polimorfizmi ile Ġlgili Yapılan ÇalıĢmalar Prion Proteini (PrP) Prion Protein Geni BSE ye Yatkınlık PRNP Geni ile Ġlgili ÇalıĢmalar ÇalıĢmaya Konu Olan Türkiye Yerli Sığır Irkları Yerli Kara (YK) Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) Boz Irk (BI) Güney Anadolu Kırmızısı (GAK) Zavot (ZAV) ii
6 2. GEREÇ VE YÖNTEM Örneklerin Seçimi DNA Ġzolasyonu DNA Örneklerinin Miktar ve Kalitesinin Ölçülmesi Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) Agaroz Jel Elektroforez Analizi PRNP geninin Genotiplenmesi DGAT1 PZR-RFLP analizi Ġstatistiksel Analizler BULGULAR DGAT1 K232A Polimorfizmi Bulguları DGAT1 Geni PZR Bulguları PZR Ürünlerinin Restriksiyon Enzimi ile Kesimesi DGAT1 Genotipi Ġstatistiksel Analizlerin Sonuçları PRNP Promotor 23 bç ve Ġntron 1 12 bç Ġndel Polimorfizmi ÇalıĢmasında Elde Edilen Bulgular Prion Protein Geninin PZR Bulguları PRNP Geninin Genotipi Ġstatistiksel Analizlerin Sonuçları iii
7 4. TARTIġMA Bazı Yerli Sığır Irklarında PRNP Geni Bazı Yerli Sığır Irklarında DGAT1 Geni SONUÇ VE ÖNERĠLER ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR ÖZGEÇMĠġ iv
8 iv. SĠMGELER VE KISALTMALAR Ala Alanin BAC Bacterial Artificial Chromosome (Bakteriyel Yapay Kromozomu) bç Baz çifti BI Boz Irk BSE Bovine Spongiform Encephalopathy veya Deli Dana Hastalığı BTA14 Bos Taurus chromosome 14, 14. kromozom çifti CfrI Citrobacter freundii-i cm Sentimorgan DAG Diasilgliserol DAK Doğu Anadolu Kırmızısı DGAT Diasilgliserol-asiltransferaz DGAT1 Diasilgliserol-asiltransferaz 1 ddmq Di distile su indel insersion-delesyon GAK Güney Anadolu Kırmızısı LD Linkaj Disequilibrum, BirleĢiklik Dengesizliği Lys Lizin MAG Monoasilgliserol ng/ul Nanogram/ mikro litre nmol Nanomol PA Fosfotidik Asit pmol Pikamol PRNP Prion Protein Geni PrP Prion Protein PZR Polimeraz Zincir Reaksiyonu QTL Quantitative Trait Loci, Kantitatif Özellik Lokusu RFLP Retriksiyon Enzimleri Uzunluk Polimorfizmleri SNP Tek Nükleotid Polimorfizmi v
9 TAG TBE TSE YK ZAV Triasilgliserol Tris-Borik Asit-EDTA Transmisible Spongiform Encephalopathy, BulaĢıcı Süngerimsi Beyin Hastalığı Yerli Kara Zavot vi
10 1. GĠRĠġ 1.1. Aday Gen Aday gen yaklaģımları, kantitatif özellikleri etkileyen genlerin belirlenmesi ve haritalanmasını sağlayan bir yöntemdir. Aday bir gen, ilgili özelliğin fizyolojisini etkileyen biyolojik bir gen (fonksiyonel aday gen) veya fonksiyonel bir gen ile bağlantılı gen (pozisyonel aday gen) olarak tanımlanabilir. Süt proteinleri, somatotropik eksen (somatotropic axis) ve lenfosit antijenleri ile ilgili aday genler, sığırlarda en çok çalıģılan genlerdir (Lacorte ve ark 2006). Örneğin: 20. sığır kromozomu (BTA20) üzerinde bulunan growth hormon reseptör genindeki bir polimorfizmin, süt verimine ve bileģimine etkisi olduğuna dair güçlü bulgular bulunmuģtur (Blott ve ark 2003). Tsiaras ve ark (2005), Holstein ineklerinde süt ve yağ verimini etkileyen Kappa-casein geninde bir polimorfizmi rapor etmiģlerdir; Machado ve ark (2005), sığırlarında süt verimi ile BoLA DRB3 16 ve 29 allelleri arasında bir iliģki bulmuģlardır. Mevcut sığır bileģiklik haritasında (linkaj haritası) yeterli sayıda ve sıklıkta markör bulunmaktadır. Bu durum, kantitatif özellik lokuslarının (quantitative trait loci, QTL) tespitini ve QTL bölgelerinde aday genleri tanımlamayı amaçlayan genom tarama yaklaģımlarının geliģtirilmesini mümkün kılmıģtır. Birçok genom tarama çalıģması sonucunda süt verim özelliği üzerine önemli etkileri olan QTL ler BTA6, 14, 20 ve 26 üzerinde bulunmuģtur (Lacorte ve ark 2006) DGAT1 Geni Fine-mapping çalıģmalarında 14. sığır kromozomu (BTA14) ün proksimal ucunda, sütün yağ miktarını etkileyen bir QTL saptanmıģtır (Spelman ve ark 2002, Grisart ve ark 2004, Kühn ve ark 2004, Pareek ve ark 2005, Strzalkowska ve ark 2005, Tantia ve ark 2006, Lacorte ve ark 2006, Nowacka-Woszuk ve ark 2008). Linkaj disequilibrum (LD) yöntemi, BULGE30 ve BULGE9 mikrosatelit markörleri ile sınırlandırılmıģ 3.8 sentimorgan (cm) lık aralıkta QTL nin pozisyonunu belirlemek için kullanılmıģtır. Bu aralığı kapsayan bakteriyel yapay kromozomu 1
11 (Bacterial Artificial Chromosome, BAC) klonları oluģturulmuģ ve bu bölgenin, güçlü bir aday gen olan diasilgliserol asil transferaz 1 (DGAT1) genini içerdiği gösterilmiģtir (Grisart ve ark 2004). Grisart ve ark (2002) ise DGAT1 geninin genomik ve cdna sekanslarını karģılaģtırmıģlar ve DGAT1 geninin 8.6 Kb lık bir bölgeye yayıldığını göstermiģlerdir. Sığır DGAT1 geninde 17 ekzon, 16 intron bulunmaktadır. 1. intron 3.6 Kb, 2. intron 1.9 Kb, kalan 14 intron ise yalnızca 92.4 bç uzunluğundadır. Sığır DGAT1 geninin transkripsiyon ürünü olan mrna sekansı ise; 245 bç uzunluğunda 5 UTR, 1470 bp uzunluğunda protein kodlama bölgesi ve AATAAA poliadenilasyon sinyal kuyruğunu içeren 275 bp uzunluğundaki 3 UTR sekansından oluģmaktadır. DGAT1 geninin transkripsiyonu sonucu oluģan mrna nın translasyonu ile de 489 amino asit içeren (Grisart ve ark 2002), DGAT1 enzimi sentezlenmektedir (Spelman ve ark 2002, Thaller ve ark 2003, Grisart ve ark 2004, Kühn ve ark 2004, Casas ve ark 2005, Pareek ve ark 2005, Strzalkowska ve ark 2005, Tantia ve ark 2006, Lacorte ve ark 2006, Nowacka-Woszuk ve ark 2008, Näsland ve ark 2008). ġekil 1.1 DGAT1 geninin anatomik yapısı (Grisart ve ark 2002) DGAT1 Enzimi AcylCoA:diacylglycecerol-acyltransferase 1 (DGAT1), hücresel gliserolipid metabolizmasında anahtar rol oynayan mikrosomal bir enzimdir. DGAT1 enzimi, diasilgliserol (DAG) ile fatty acyl coa yı substrat olarak kullanır ve triasilgliserol (TAG) sentezinin son basamağını katalizler. TAG sentezinde kullanılan DAG: Gliserol-3-fosfat tan sentezlenen fosfotidik asit (PA) in hidroliz reaksiyonundan, monoasilgliserol (MAG) ın esterifikasyonundan, triasilgliserol veya fosfolipid lerin hidrolizinden gelmektedir (Cases ve ark 1998). 2
12 Monoasilgliserol yolu Gliserol fosfat yolu Monoasilgliserol Diasilgliserol 1 ġekil 1.2. TAG sentezinde DGAT1 enziminin iģlevi (Shi ve Cheng 2009). DGAT1 enzimi; bağırsaklardan yağ absorpsiyonunda, lipoprotein oluģumunda, plazma triasilgliserol konsantrasyonunun regülasyonunda, adiposit hücrelerinde yağ depolanmasında, kaslarda enerji metabolizmasında ve süt veriminde rol oynamaktadır (Cases ve ark 1998) DGAT1 Geni K232A Polimorfizmi DGAT1 geninin 8. ekzonunda ve pozisyonunda bulunan adenin / adenin nükleotidlerinin, guanin / sitozin nükleotidlerine değiģtiği bir mutasyon belirlenmiģtir (Grisart ve ark 2002, Spelman ve ark 2002, Thaller ve ark 2003, Grisart ve ark 2004, Pareek ve ark 2005, Strzalkowska ve ark 2005, Lacorte ve ark 2006, Tantia ve ark 2006, Nowacka-Woszuk 2008, Näsland ve ark 2008, Signorelli ve ark 2009, Scotti ve ark 2010). 3
13 10200 acagtgggct ccgtgctggc cctgatggtc tacaccatcc tcttcctcaa gctgttctcc taccgggacg tcaacctctg gtgccgagag cgcagggctg gggccaaggc caaggctggt gagggctgcc tcgggctggg gccactgggc tgccacttgc ctcgggaccg gcaggggctc ggctcacccc cgacccgccc cctgccgctt gctcgtagct ttggcaggta aggcggccaa cgggggagct gcccagcgca ccgtgagcta ccccgacaac ctgacctacc gcggtgagga tcctgccggg ggctgggggg actgcccggc ggcctggcct gctagccccg ccctcccttc cagatctcta ctacttcctc ttcgccccca ccctgtgcta cgagctcaac ttcccccgct ccccccgcat ccgaaagcgc ttcctgctgc ggcgactcct ggagatggtg aggcggggcc ġekil 1.3. DGAT1 geninin nükleotidleri arasındaki nükleotid dizisi ve ve posizyonundaki guanin/sitozin nükleotidleri (ebi.ac.uk 2009). Bu mutasyon sonucunda DGAT1 geninin ürünü olan DGAT1 enziminin 232. pozisyonunda bulunan lizin (K) amino asidi alanin (A) amino asidine dönüģtüğü belirlenmiģtir (K232A polimorfizmi) (Spelman ve ark 2002, Thaller ve ark 2003, Grisart ve ark 2004, Kühn ve ark 2004, Casas ve ark 2005, Pareek ve ark 2005, Lacorte ve ark 2006, Tantia ve ark 2006, Nowacka-Woszuk 2008, Signorelli ve ark 2009, Scotti ve ark 2010). MGDRGGAGGSRRRRTGSRPSIQGGSGPAAAEEEVRDVGAGGDAPVRDTDKDGDVDVG SGHWDLRCHRLQDSLFSSDSGFSNYRGILNWCVVMLILSNARLFLENLIKYGILVDP IQVVSLFLKDPYSWPALCLVIVANIFAVAAFQVEKRLAVGALTEQAGLLLHGVNLAT ILCFPAAVAFLLESITPVGSVLALMVYTILFLKLFSYRDVNLWCRERRAGAKAKAAL AGKAANGGAAQRTVSYPDNLTYRDLYYFLFAPTLCYELNFPRSPRIRKRFLLRRLLE MLFLTQLQVGLIQQWMVPAIQNSMKPFKDMDYSRIVERLLKLAVPNHLIWLIFFYWL FHSCLNAVAELMQFGDREFYRDWWNSESITYFWQNWNIPVHKWCIRHFYKPMLRRGS SKWAARTAVFLASAFFHEYLVSIPLRMFRLWAFTGMMAQIPLAWIVGRFFRGNYGNA AVWLSLIIGQPVAVLMYVHDYYVLNREAPAAGT ġekil 1.4. DGAT1 enziminin amino asit sekansı ve 232. pozisyondaki lizin amino asiti (uniprot.org 2009). 4
14 1.5. DGAT1 K232A Polimorfizmi ile Ġlgili Yapılan ÇalıĢmalar BTA14 ün sentromerik bölgesinde sütün yağ içeriği ile ilgili olan kantitatif özellik lokusu (QTL) belirlenmiģtir (Strzalkowska ve ark 2005, Nowacka-Woszuk ve ark 2008). Bu bölgede birbirinden bağımsız olarak Winter ve ark (2002) ve Grisart ve ark (2002) tarafından DGAT1 geni, süt verim özelliği bakımından güçlü bir aday gen olarak belirlenmiģtir. Winter ve ark (2002), sütün yağ miktarındaki varyasyon ile ilgili 14. sığır kromozomu üzerindeki QTL bölgesiyle DGAT1 in eģleģtiğini göstermiģtir. Winter ve ark (2002) dan bağımsız olarak Grisart ve ark (2002), 14. sğır kromozomu nun sentromerik ucununda süt bileģimine -özelliklede sütteki yağ miktarına- büyük etkisi olan bir QTL tespit etmiģlerdir. Sütün yağ miktarına ve diğer süt karakterleri üzerinde büyük etkiye sahip olan DGAT1 geninin güçlü bir aday gen olduğunu ve DGAT1 geni üzerindeki K232A polimorfizmini göstermiģlerdir. Trigliserid sentezinde anahtar rol oynayan DGAT1 enzimini kodlayan DGAT1 geni (Cases ve ark 1998, Kühn ve ark 2004, Casas ve ark 2005, Tantia ve ark 2006, Nowacka-Woszuk ve ark 2008, Näslund ve ark 2008) 14. sığır kromozomu üzerinde bulunmaktadır (Signorelli ve ark 2009). Süt özelliği üzerine DGAT1 polimorfizminin etkisi, Spelman ve ark 2002, Kühn ve ark 2004, Näsland ve ark 2008, Pareek ve ark 2005 tarafından ayrıca doğrulanmıģtır. Ayrshires sığır ırkı için sadece süt verimi, Holstein-Friesian ve Jersey için süt yağı, süt proteini ve süt verimi bakımından önemli sonuçlar belirlenmiģtir. Allel değiģimlerinin etkileri ortalama olarak proteine 2-3 kg, süte kg dır. Sütteki yağ verimine allel değiģiminin ortalama etkisi Holstein-Friesian için 6 kg, Jersey için 3 kg dır. Weller ve ark (2003), Ġsrail Holstein populasyonunda DGAT1 K232A polimorfizminin süt verimi, yağ verimi, sütteki yağ ve protein miktarıyla ilgili olduğunu bulmuģlardır. Thaller ve ark (2003), DGAT1 K232A polimorfizminin sütteki yağ ve protein miktarına etkisinin yanında süt, süt yağı ve süt proteini verimine etkisini ve allel frekansını tahmin etmek amacıyla Fleckvich ve German Holstein granddaughter tasarımını kullanmıģlardır. Lizin kodlayan varyantta gen polimorfizminin etkisi her ırk için ortalama olarak yağ miktarına % 31 ve protein 5
15 miktarına % 6 olduğu tespit edilmiģtir. Diğer taraftan, lizin varyantının negatif etkisi ilk laktasyondan üçüncü laktasyona Holstein da kg ve Fleckvich de ise kg olarak açıklanmıģtır. Alanin allelinin süt veriminde artıģla ilgili olmasına karģın lizin kodlayan varyant sütteki yağ ve protein miktarının yanı sıra sütteki yağ veriminde artıģla ilgili olduğu gözlenmiģtir. Lizin varyantın en önemli etkisi, sütün yağ miktarının artıģında olduğu görülmüģtür (Strzalkowska ve ark 2005). Ayrıca Kaupe ve ark (2007), doğurganlık oranı (maternal non-return rate) ve dolayısıyla doğurgan dönemin uzunluğu üzerinde, DGAT1 geninin K allelinin (Lizin varyant) negatif etkiye sahip olabileceğini göstermiģlerdir. Özellikle alanin alleline (A allel) nazaran lizin kodlayan allelin (K allel) sütteki yağ miktarının artıģı ile ilgili olduğu saptanmıģtır (Grisart ve ark 2002). Söz konusu polimorfizm sütün yağ, protein içeriği ve yağ verimiyle ilgili olan Leptin ve DGAT1 genlerinin genotipilerinin kombine olduğunu gösteren Kaminski ve ark (2006) tarafından 16 SNP (tek nükleotid polimorfizmi) içeren sığır mikroarray ile analiz edilmiģtir. Szyda ve Komisarek (2007), süt verim özelliğine etkisi olan BTN1A1, LEP, LEPR ve DGAT1 genlerinde 9 SNP analiz etmiģlerdir. DGAT1 genindeki K232A polimorfizminin diğer polimorfizmlere göre sütteki yağ ve protein verimi üzerine etkisinin daha geniģ olduğunu göstermiģlerdir. Ayrıca K allelin insan sağlığı üzerinde negatif etkiye sahip olan sütteki doymamıģ yağ asidi payında azalma ve doymuģ yağ asidi payında artıģ ile ilgili olduğu, ek olarak K allelin Charolaise ve Holstein sığırlarında kasın intramusküler yağ miktarı üzerinde pozitif etkiye sahip olduğu da tespit edilmiģtir (Nowacka-Woszuk 2008). Casas ve ark (2005) da Zebu sığırlarında, karkas ağırlığı ve K232A polimorfizmi arasında önemli bir ilgi bulunmadığını rapor etmiģlerdir Prion Proteini (PrP) Prion proteini (PrP), memelilerde TSE nin (Transmisible Spongiform Encephalopathy) çeģitli formlarıyla ilgilidir. Metabolik süreçlerde önemli rolü olduğu kanıtlanan prion proteininin amino asit sekansı, farklı memeli türlerinde benzerlik 6
16 gösterir. PrP nin normal sinaptik fonksiyon için gerekli olduğu, hücreler arası haberleģmeyi sağladığı ve anti-apoptotik sinyal molekülü olarak hareket ettiği sanılmaktadır (Czarnik ve ark 2007b) Prion Protein Geni PrP, prion protein geni (PRNP) tarafından kodlanır. PRNP, türlere bağlı olarak 2 veya 3 ekzon içerir (Czarnik ve ark 2007b). Sığır PRNP geni, kromozom BTA13 q17 bulunur ((Czarnik ve ark 2007a, Czarnik ve ark 2007b, (Czarnik ve ark 2009). Sander ve ark (2004), PRNP geni üzerindeki polimorfizmleri saptamak amacıyla sığır PRNP geninin 9350 bç uzunluğundaki kısmını sekanslamıģlardır. PRNP geninin fonksiyonel olarak önemli iki bölgesi bulunmaktadır. Birinci bölge, promotor bölgesi olduğu farz edilen bölge, ekzon 1 ve ekzon 2 den oluģmaktadır ve 5200 bç uzunluğundadır. Transkripsiyon baģlama bölgesinin yaklaģık olarak 2,5 kb upstreamındaki bölge tekrar sekansı içermediğinden promotor bölgesi olarak kabul edilmiģtir. Ġkinci bölge ise ekzon 3 ve 795 bç uzunluğundaki PRNP açık okuma çerçevesinden meydana gelmektedir ve 4150 bç uzunluğundadır. ġekil 1.5. Sander ve ark (2004) tarafından PRNP geni üzerindeki belirlenen 60 polimorfik bölge (a) ve PRNP geninin anatomik yapısı (b). Sander ve ark (2004), PRNP geni üzerinde 36 polimorfizm belirlemiģlerdir. Bunlardan 28 i tek nükleotid polimorfizmi (SNP, single nükleotide polymorphism), 3 ü iki nükleotid polimorfizmi, 3 ü tek baz insersiyon/delesyon (indel), 1 i iki baz 7
17 indel ve 1 i de 23 baz indel polimorfizmidir. Bu polimorfizmlerden hiç biri Prion proteininin amino asit sekansını etkilememektedir ayrıca sadece BSE li hayvanlarda bulunan herhangi bir mutasyon gözlenmemiģtir BSE ye Yatkınlık Sander ve ark (2004), PRNP geni promotor bölgesindeki 23 bç, intron 1 bölgesindeki 12 bç, 3 UTR (3 untranslated region) bölgesindeki 14 bç indel polimorfimlerin BSE ile ilgili olup olmadıklarını araģtırmıģlardır. Bu amaçla herbir polimorfik bölgenin allel ve genotipik frekanslarının, sağlıklı ve BSE li sığırlar arasındaki dağılımında, herhangibi farklılık olup olmadığını araģtırmıģlardır. Sağlıklı ve BSE li sığırlar arasında promotor 23 bç indel ve intron 1 12 bç indel polimorfizmi genotipik frekansı istatistiksel olarak önemli farklılıklar gözlenmiģtir. Ancak bu farklılıklar, sağlıklı ve BSE li sığırları tam olarak ayırabilecek bir neden değildir (Sander ve ark 2004) PRNP Geni ile Ġlgili ÇalıĢmalar Sığır PRNP geninin genomik yapısı ve DNA dizisi, sığır PRNP geni ve BSE ye yatkınlık arasındaki iliģki kadar fonksiyonunu da değerlendirmek için yararlı olacaktır. Mevcut çalıģmalar ile sığır PRNP cdna ve sığır PRNP geninin genomik yapısı tanımlanmıģtır (Horiuchi ve ark 1998, Czarnik ve ark 2007b). PRNP geni üzerinde ilk olarak açık okuma çerçevesi (open reading frame) 24 bç insersiyon-delesyon ve 3. ekzonun kırılma fragmentindeki (flanking fragment) değiģme saptanmıģtır (Goldmann ve ark 1991). PRNP geninde 388 mutasyon tanımlanmıģtır, bu mutasyonların 37 tanesi delesyon insersiyon tipindedir. Özellikle PRNP geninin intron 1 bölgesindeki 12 bç insersiyon-delesyon (indel) ve promotor bölgesindeki 23 bç insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi ile ilgili çalıģmalarda, BSE nin genetik etiyolojisi tanımlanmaya çalıģılmıģtır (Czarnik ve ark 2007b). Sander ve ark 2005, Juling ve ark 2006, sağlıklı hayvan gruplarına göre BSE li hayvan gruplarında 23 bç ve 12 bç delesyonlu allellerin daha çok bulunduğu saptamıģlardır. 8
18 Daha ileriki çalıģmalarda (Sander ve ark 2005, Juling ve ark 2006, Haase ve ark 2007), PRNP geninin transkripsiyonu ile PRNP promotor ve intron 1 haplotip varyantları arasında bir iliģki saptanmıģtır. 23 bç ve 12 bç delesyon haplotipine sahip hayvanlarda, heriki polimorfik lokusta insersiyon haplotipli hayvanlara göre daha yüksek PRNP geni ekspresyon seviyesi gözlenmiģtir. Seabury ve ark (2004), Nakamitsu ve ark (2006), Juling ve ark (2006), tarafından yapılan çalıģmalar ile promotor ve intron 1 bölgesinde insersiyon-delesyon (indel) saptanan populasyonun genetik yapısındaki farklılıklar doğrulanmıģtır. Süt performans özelliğini iyileģtirmek için seçilen sığırlarda, PRNP geninin heriki polimorfik lokusu incelenmiģ ve BSE ye yatkınlık ile iliģkiyi gösteren del/del genotipinin en yüksek frekansı, düģük verim değerine ve yüksek doğal adaptasyon kabiliyetine sahip hayvan gruplarında kaydedilmiģtir (Walawski 1999). Czarnik ve ark (2007a), meme bezlerindeki fonksiyonel değiģiklerde markör olarak kullanılabilen PRNP geninin promotor (23 bç indel) ve intron 1 (12 bp indel) üzerindeki indel polimorfizmlerini tanımlamıģlardır. PRNP gen polimorfizmi ile süt yağı verimi ve sütteki protein miktarı arasında önemli bir korelasyon olduğunu göstermiģlerdir. Aynı zamanda sütteki yağ ve protein miktarına PRNP promotor bölgesi (23 bç insersiyon) genotipinin etkisini tespit etmiģlerdir ÇalıĢmaya Konu Olan Türkiye Yerli Sığır Irkları Yerli Kara (YK) Anadolu'nun otokton (kendiliğinden oluģan) bir ırkıdır. Rengi siyah ve beden yapısı ufaktır. Türkiye sığır ırklarının ufak yapılısı ve Cidago yüksekliği (omuzbaģı = 110 cm.) en düģük olanıdır (Batu 1962). Et verimi düģük, süt verimi azdır. Ġyi besi tutmaz. Son derece dayanıklıdır (UlubaĢ ve Günay 2004). 9
19 Resim 1.1. Yerli Kara sığır ırkı (turkhaygen.gov.tr 2010) Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) Resim 1.2. Doğu Anadolu Kırmızısı (turkhaygen.gov.tr 2010). Doğu ve Kuzey-Doğu Anadolu'nun bir ırkıdır. Rengi açık kırmızıdan koyu kestane rengine kadar değiģir. Bazı hayvanlarda arka bacağın iç taraflarında beyaza kadar değiģen açık renkler görülebilir. DAK Türkiye'nin en önemli sığır eti kaynağıdır (Batu 1962). 10
20 Boz Irk (BI) Resim 1.3. Boz Irk sığırı (turkhaygen.gov.tr 2010). Anadolu ve Trakya'nın yerli ırkıdır. Köken itibariyle Anadolu yerli ırkları arasında Bos taurus prigeminus grubuna (kemik ve kafatası yapısı ile belirgin, iri yapılı grup) giren tek ırktır. Rengi açık gümüģten koyu kül rengine kadar değiģir. Boğalarda göz etrafında siyah bir halka vardır (Batu 1962). En önemli özelliği, sağlam vücut yapısı ve iyi besi tutmasıdır (UlubaĢ ve Günay 2004) Güney Anadolu Kırmızısı (GAK) Resim 1.4. Güney Anadolu Kırmızısı sığır ırkı (turkhaygen.gov.tr 2010) 11
21 Torosların güneyinde kalan Akdeniz Bölgesi ile Güney-Doğu Anadolu Bölgesi bu ırkın yayılma alanıdır. Açık sarıdan koyu kırmızıya kadar değiģen renk varyasyonları gösterir. En çok görülen tarçın rengidir. Sağrı (memeli hayvanlarda bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm), cidagodan 5 cm. kadar daha yüksek ve kuyruk bağlantısı yukarıdandır. Diğer yerli ırklara göre süt verimi ve et verimi bakımından en verimli olanıdır. Diğer ırklara göre geliģmesi daha erkendir. Ġlk yavrularını üç yaģtan itibaren verirler. Sağımının yapılabilmesi için buzağının emmesi veya buzağının ineğin yanında olması gerekir. Bu nedenle makinalı sağıma uygun değildir (Batu 1962) Zavot (ZAV) Resim 1.5. Zavot sığır ırkı (turkhaygen.gov.tr 2010) Kars ilinin aynı isimle anılan bölgesinde yetiģtirilen, yerli sığırlarla Kafkasya'dan getirilen Simental ve Ġsviçre Esmeri birleģtirilmesiyle elde edilmiģtir. Peynir yapımı ile uğraģan mandıra ve civarında yetiģtirilir (Batu 1962). 12
22 Bu çalıģmada; Türkiye de bulunan bazı yerli sığır ırklarının DGAT1 K232A polimorfizminin PZR-RFLP tekniği kullanılarak ve PRNP promotor 23 bç ve intron 1 12 bç indel polimorfizmi PZR tekniği kullanılarak ortaya konulması amaçlanmıģtır. 13
23 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Örneklerin Seçimi TÜRKHAYGEN-I projesi kapsamında örnekleme çalıģması yapılan Boz Irk (BI), Yerli Kara (YK), Güney Anadolu Kırmızısı (GAK), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) ve Zavot (ZAV) ırklarına ait toplma 122 adet kan örnekleri kullanıldı (Çizelge 2.1). Çizelge 2.1. ÇalıĢmada kullanılan örneklerin sayısı. Irk DiĢi (n) Erkek (n) Toplam (n) GAK YK BI DAK ZAV Toplam DNA Ġzolasyonu Kan örneklerinden standart fenol/kloroform yöntemi kullanılarak DNA izolasyonu yapıldı. - Falkon tüplere 10 ml K 3 EDTA lı kan örneği konuldu, üzerine Mg ++ iyonlarını bağlayarak DNAaz aktivitesini engelleyip DNA yı parçalanmaktan korumak için 0.5 ml 0,5 M edta (ph 8.0) ilave edilerek bu karıģım 2X lysıs buffer ile 50 ml ye tamamlandı dakika boyunca alt üst edilip 30 dakika buzun içinde bekletilen tüpler Buzdan alındıktan sonra 3000 rpm de +4 0 C de 10 dakika santrifüj edildi. Santrifüj sonrası tüpün süpernatant fazı atıldı (tüpdeki tüm solüsyonlar döküldü). - Tüpteki pellet üzerine 3 ml salt/edta eklenerek iyice vortexlendi. Daha sonra üzerine proteinleri denatüre edip proteazların iģlevine hazır hale getirmek için 0,3 ml %10 luk SDS solüsyonu ve DNA yı parçalayan stoplazmik enzimleri, DNA yı bağlayan nüklear proteinleri yıkmak için 150 µl proteinaz K (10 mg/ml) eklenerek örnekler 55 0 C de 3 saat etüvde bekletildi. 14
24 - Bekleme süresi sonunda tüp üzerine 3 ml fenol (ph 8.0) eklendi. Tüpler 20 saniye oldukça sert bir Ģekilde çalkalandıktan sonra 5 dakika da yumuģak bir Ģekilde ters düz edilip, 3000 rpm de +4 0 C de 10 dakika santrifüj edildi. Santrifüj sonunda tüplerdeki süpernatant kısmı yeni steril tüplere alınıp, üzerine 240 µl fenol:kloroform:ızoamil alkol (25:24:1) eklendi. Tüpler 20 saniye oldukça sert bir Ģekilde çalkalandıktan sonra 5 dakika da yumuģak Ģekilde ters düz edilerek, 3000 rpm de +4 0 C de 10 dakika santrifüj edildi. Santrifüj sonunda tüplerdeki süpernatant kısmı yeni tüplere alındı. - Süpernatın 1/10 kadar 3 M NaAc (ph 5.2), DNA yı çökeltmek için alınan süpernant kısmının 2,5 katı kadar C de soğutulmuģ %95 lik etanol eklendi. Tüpler sert bir Ģekilde sallandı ve yoğunlaģıp çöken DNA pipet ile alınarak yeni bir ependorf tüpe aktarıldı. Pellet kurutularak alkol uzaklaģtırıldı. Pellet, ddmq ile sulandırıldı. - Sulandırılan DNA lar C de kullanılmak üzere saklandı DNA Örneklerinin Miktar ve Kalitesinin Ölçülmesi Ġzole edilen DNA lar Thermo scientific ND-1000 Nanodrop ile miktar ve kalitesi ölçüldü Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) Elde edilen DNA ların DGAT1 gen bölgesinin 411 baz çift (bç) lik fragmenti ve PRNP gen bölgesinin ve nükleotidleri arasında bulanan iki bölgesi primerler kullanılarak PZR yöntemi ile yükseltgendi. PZR protokolü olarak bir reaksiyonda 1x Mg++ free, PZR buffer (Fermentas), 200 mm dntp (Fermentas), 1.5 mm MgCl++, ünite Taq polimeraz (Fermentas), 5 pmol her bir primer çifti (Çizelge 2.2) ve 100 ng DNA template kullanıldı. PZR karıģımı 15 µl olarak hazırlandı. 15
25 Çizelde 2.2. Kullanılan primer sekansları. DGAT1 geni PRNP geni gen bölgesi PRNP geni gen bölgesi F 5 -CACCATCCTCTTCCTCAAG-3 R 5 -GGAAGCGCTTTCGGATG-3 F 5 -GTGCCAGCCATGTAAGTG-3 R 5 -TGGACAGGCACAATGGG -3 F 5 -TTACCCTCCTGGTTAGGAG -3 R 5 -CTAGATTCCTACACACCAC -3 Lacorte ve ark 2006 Sander ve ark 2004 Sander ve ark 2004 PZR, MJ Research PTC-200 thermal cycle ve touchdown PZR profili kullanılarak iki aģamada gerçekleģtirildi. PZR profili ise DGAT1 gen bölgesi için 95 C de 4 dakika ile tam bir denatürasyon sonrası birinci aģamada 16 döngü için 94 C de 30 saniye denatürasyon, primerlerin ideal bağlanma noktasının sağlanması için 60 C den baģlayarak her bir döngüde 0.5 C düģürülen ve 30 saniye süren annealing ve 72 C de elongation sağlandı. Ġkinci aģamada 94 C de 30 saniye denatürasyon, 52 C de 30 saniye annealing ve 72 C de 1 dakika elongation olacak Ģekilde toplam 25 döngü kullanıldı. Son olarak örnekler 72 C de 10 dakika tutularak tam bir adenilizasyon sağlandı. PRNP gen bölgesinin ve nükleotidleri arasında bulanan iki bölgesi için PZR profili ise 95 C de 4 dakika ile tam bir denatürasyon sonrası birinci aģamada 16 döngü için 94 C de 30 saniye denatürasyon, primerlerin ideal bağlanma noktasının sağlanması için 60 C den baģlayarak her bir döngüde 0.5 C düģürülen ve 30 saniye süren annealing ve 72 C de elongation sağlandı. Ġkinci aģamada 94 C de 30 saniye denatürasyon, 52 C de 30 saniye annealing ve 72 C de 30 saniye elongation olacak Ģekilde toplam 25 döngü kullanıldı. Son olarak örnekler 72 C de 10 dakika tutularak tam bir adenilizasyon sağlandı Agaroz Jel Elektroforez Analizi PZR iģleminden sonra elde edilen PZR ürünlerini değerlendirmek amacıyla %2 li agaroz jel kullanıldı. DGAT1 geni PZR ürününden 5 µl alınıp 4µl 6x loading dye ile, Prion geni PZR ürünlerinden ise 15 µl alınıp 4µl 6x loading dye ile 16
26 karıģtırılarak kuyucuklara yüklendi. Jel 40 dakika 150 voltluk elektrik akımına tabi tutuldu. Ayrıca allel boyutlarınının tahmini için 100 bç ladder kullanıldı. Jeller etidyum bromid te 5-10 dk bekletilerek boyandı ve UV ıģığı altında fotoğrafı çekilerek değerlendirildi PRNP Geninin Genotiplenmesi PRNP geninin (promotor) ve (intron 1) gen bölgelerinin % 2 lik agaroz jel elektroforezinde ayrıģtırılarak, UV ıģığı altında fotoğrafı çekilip değerlendirilmesi sonucunda; promotor bölgesi için 91 ve 103 bç büyüklüğünde bantlar gözlendi. Genotipleme yapılırken sadece 91 bç büyüklüğünde bant görüldüğünde del/del homozigot; 91 ve 103 bç büyüklüğündeki bantlar birlikte görüldüğünde del/ins heterozigot; 103 bç büyüklüğündeki bantlar görüldüğünde ise ins/ins homozigot Ģeklinde genotiplendirilmesi değerlendirildi. Ġntron 1 bölgesi için ise 100 ve 123 bç büyüklüğünde bantlar gözlendi. Genotipleme yapılırken sadece 100 bç büyüklüğünde bant görüldüğünde del/del homozigot; 100 ve 123 bç büyüklüğündeki bantlar birlikte görüldüğünde ins/del heterozigot; 123 bç büyüklüğündeki bantlar görüldüğünde ise ins/ins homozigot Ģeklinde genotiplendirilmesi değerlendirildi DGAT1 PZR-RFLP Analizi Değerlendirme sonucunda geriye kalan 10µl PZR ürünlerinde RFLP analizi için restriksiyon endonükleaz (RE) kesimi yapıldı. Bu amaçla 10 µl PZR ürünü, 8 µl ddmq, 5 U CfrI enzimi, 1 µl restriksiyon enzim kesim tamponu ile toplam 20 µl lik restriksiyon enzim kesim karıģımları hazırlandı. Tam bir RE kesimi için 37 C de 6-12 saat ve RE inaktivasyonu için etüvde 65 C de 20 dakika bekletildi. RE kesim ürünleri % 2 lik agaroz jelde 40 dakika 150 voltta yürütüldü ve bantların büyüklüğünü tahmin etmek için 100 bç lik ladder kullanıldı. Jeller etidyum bromid te 5-10 dk bekletilerek boyandı ve UV ıģığı altında fotoğrafı çekilip değerlendirildi. 17
27 Değerlendirme sonucunda, DGAT1 geni için 203, 208, 411 bç büyüklüğünde bantlar gözlendi. Genotipleme yapılırken sadece 203 ve 208 bç büyüklüğünde bant görüldüğünde AA (ala/ala) homozigot; 203 ve 208 bç büyüklüğündeki bantlar ile 411 bç büyüklüğündeki bant birlikte görüldüğünde AK (ala/lys) heterozigot; 411 bç büyüklüğündeki bantlar görüldüğünde ise KK (lys/lys) homozigot Ģeklinde genotiplendirilmesi değerlendirildi Ġstatistiksel Analizler Verilerin istatistiksel analizi TFPGA, version (Miller, 1997) programı ile yapıldı.hardy-weinberg dengesi tam olasılık testi (Haldane, 1954) ile değerlendirildi. 18
28 3. BULGULAR 3.1. DGAT1 K232A Polimorfizmi Bulguları DGAT1 Geninin PZR Bulguları DGAT nükleotidleri arasında bulanan bölgesi, primerler kullanılarak PZR yöntemi ile yükseltgenmiģ ve agaroz jel elektroforezinde yürütülüp UV ıģığı altında çekilen jel fotoğraflarında 411 bç uzunluğunda gözlenen bantlar ġekil 3.1 de gösterilmiģtir. ġekil 3.1. DGAT1 geninin nükleotidleri arasıdaki bölgesinin PZR ürününün, agaroz jel fotoğrafı PZR Ürünlerinin Restriksiyon Enzimi ile Kesilmesi YükseltgenmiĢ DGAT1 geninde K232A polimorfizmi PZR-RFLP tekniğiyle belirlenmiģtir. Agaroz jel elektroforezinde ayrıģtırılan ve UV ıģığı altında çekilen jel fotoğraflarında üç farklı sonuç gözlenmiģtir. Bunlardan ilki, kesmenin gerçekleģmediği 411 bç uzunluğundaki bant, ikincisi kesme iģleminin gerçekleģtiği 203 bç ve 208 bç uzunluğundaki bantlar, üçüncüsü ise 203 bç ve 208 bç ile 411 bç uzunluğundaki bantlar gözlenmiģtir. 19
29 ġekil 3.2. DGAT1 geninin gen bölgesinin PZR ürününün, CfrI restriksiyon enzimi ile kesim sonrası, agaroz jel fotoğrafı. 84, 90, 91, 92 nolu örnekler (203 ve 208 bç) Ala/Ala, 69 ve 89 nolu örnekler (203, 208 ve 411 bç) Ala/Lys, 94 nolu örnek (411 bç) Lys/Lys genotipini göstermektedir DGAT1 Genotipi Yükselgenen DGAT1 gen bölgesinin nükleotidleri arasında bulanan bölgesi CfrI enzimi ile kesilip, elde edilen enzim kesim ürünleri agaroz jel elektroforezinde yürütülmüģ, UV ıģığı altında fotoğrafı çekilip değerlendirilmiģtir. Değerlendirme sonucunda, DGAT1 geni için 203, 208, 411 bç büyüklüğünde bantlar gözlenmiģtir. Genotipleme yapılırken sadece 203 ve 208 bç büyüklüğünde bant görüldüğünde AA (Ala/Ala) homozigot; 203 ve 208 bç büyüklüğündeki bantlarla 411 bç büyüklüğündeki bant birlikte görüldüğünde AK (Ala/Lys) heterozigot; 411 bç büyüklüğündeki bantlar görüldüğünde ise KK (Lys/Lys) homozigot Ģeklinde genotiplendirilmesi değerlendirilmiģtir. 20
30 Çizelge 3.1. Boz Irk, Yerli Kara, Güney Anadolu Kırmızı, Doğu Anadolu Kırmızısı ve Zavot ırklarında gözlenen genotipler. Gözlenen Genotipler Gözlenen Genotipler % AA AK KK AA AK KK GAK ,93 48,14 25,93 YK ,00 52,00 16,00 BI ,66 41,67 41,67 DAK ,24 41,38 41,38 ZAV ,57 42,86 28,57 Toplam ,52 45,37 31, Ġstatistiksel Analizlerin Sonuçları Genotiplemesi yapılan verilerin, allel ve genotip frekansları hesaplanmıģ, χ 2 testi ile değerlendirilmiģtir. Anlamlılık seviyesi 0,05 alınmıģtır. Çizelge 3.2. DGAT1 K232A genotipik, allelik frekans, gözlenen, beklenen heterozigot değerleri. Genotipik Frekans Allelik Frekans Heterozigot % AA AK KK EP 1 A K Observed Expected (Ho) (He) GAK 0,25 0,50 0,25 1,00 0,50 0,50 48,15 50,00 YK 0,34 0,48 0,18 1,00 0,58 0,42 52, BI 0,14 0,47 0,38 0,66 0,38 0,62 41,60 46,80 DAK 0,14 0,47 0,38 0,66 0,38 0,62 41,60 46,80 ZAV 0,25 0,50 0,25 0,61 0,50 0,50 42,80 50,00 1 Hardy-Weinberg denge testi için Exact Probability (Haldene, 1954) * önemli ; EP < 0,05 DGAT1 K232A polimorfizmi için yapılan genotiplemede; 37 (% 31,09) hayvanda Lys/Lys genotipi, 54 (% 45,37) Lys/Ala genotipi, 28 (% 23,52) Ala/Ala genotipi bulundu. GAK, YK, BI, DAK ve ZAV sığır ırklarında Lys/Lys genotipi (sırasıyla % 25,93- %16 - % 41,67 - % 41,38 - % 28,57), Lys/Ala genotipi (sırası ile % 48,14 - % 52 - % 41,67 - % 41,38 - % 42,86), Ala/Ala genotipi (sırası ile % 25,93 - % 32 - % 16,66 - % 17,24 - % 28,57) olarak bulundu. Lys/Lys genotipi referans alınarak yapılan istatistiksel hesaplamada heterozigot Lys/Ala genotipinin BI, YK, GAK, DAK ve ZAV sığır ırkları arasındaki dağılımlarında istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilemedi (χ 2 = 0.55). 21
31 3.2. PRNP Promotor 23 bç ve Ġntron 1 12 bç Ġndel Polimorfizmi ÇalıĢmasında Elde Edilen Bulgular Prion Protein Geninin PZR Bulguları Fenol/kloroform yöntemiyle izole edilen DNA ların PRNP geninin (promotor) ve (intron 1) nükleotidleri arasında bulanan bölgesi, primerler kullanılarak PZR yöntemi ile yükseltgenmiģ ve agaroz jel elektroforezinde ayrıģtırılmıģtır. UV ıģığı altında çekilen jel fotoğraflarında intron 1 bölgesi için 91 ve 103 bç büyüklüğünde, promotor bölgesi için ise 100 ve 123 bç büyüklüğünde bantlar gözlenmiģtir. Yükseltgenen PRNP geninin (intron 1) nükleotidleri arasında bulanan bölgesinin agaroz jel elektroforezinde yürütülüp, UV ıģığı altında çekilen jel fotoğraflarında üç farklı sonuç gözlenmiģtir. Bunlardan ilki, delesyonun gerçekleģmediği 91 bç uzunluğundaki bant, ikincisi, delesyonun ve insersiyonun gerçekleģtiği 91 bç ve 103 bç uzunluğundaki bantlar, üçüncüsü insersiyonun gerçekleģtiği 103 bç uzunluğundaki bantlar gözlenmiģtir. Yükseltgenen PRNP geninin (promotor) nükleotidleri arasında bulanan bölgesinin agaroz jel elektroforezinde yürütülüp, UV ıģığı altında çekilen jel fotoğraflarında üç farklı sonuç gözlenmiģtir. Bunlardan ilki, delesyonun gerçekleģmediği 100 bç uzunluğundaki bant, ikincisi delesyonun ve insersiyonun gerçekleģtiği 100 bç ve 123 bç uzunluğundaki bantlar, üçüncüsü insersiyonun gerçekleģtiği 123 bç uzunluğundaki bantlar gözlenmiģtir. 22
32 ġekil 3.3. PRNP geninin (intron 1) nükleotidleri arasında bulanan bölgesinin PZR ürününün, agaroz jel fotoğrafı. 58 ve 60 tüp nolu örnekler (91 bç) del/del; 59 tüp nolu örnekler (91 ve 103 bç) del/ins; 62, 63 ve 64 tüp nolu örnekler (103 bç) ins/ins genotipini göstermektedir. ġekil 3.4. PRNP geninin (intron 1) nükleotidleri arasında bulanan bölgesinin PZR ürününün, agaroz jel fotoğrafı. 58 ve 60 nolu örnekler (91 bç) del/del; 59 nolu örnekler (91 ve 103 bç) del/ins; 62, 63 ve 64 nolu örnekler (103 bç) ins/ins genotipini göstermektedir PRNP Geninin Genotipi PRNP geninin (promotor) ve (intron 1) nükleotidleri arasında bulanan bölgesi PZR ile yükseltgenip, elektroforezinde yürütülmüģ, UV ıģığı altında fotoğrafı çekilip değerlendirilmiģtir. 23
33 Değerlendirme sonucunda, intron 1 bölgesi için 91 ve 103 bç büyüklüğünde bantlar gözlenmiģtir. Genotipleme yapılırken sadece 91 bç büyüklüğünde bant görüldüğünde (del/del) homozigot; 91 veya 103 bç büyüklüğündeki bantlar birlikte görüldüğünde (del/ins) heterozigot; sadece 103 bç büyüklüğündeki bantlar görüldüğünde ise (ins/ins) homozigot Ģeklinde genotiplendirilmesi değerlendirilmiģtir. Promotor bölgesi için 100 ve 123 bç büyüklüğünde bantlar gözlenmiģtir. Genotipleme yapılırken sadece 100 bç büyüklüğünde bant görüldüğünde (del/del) homozigot; 100 veya 123 bç büyüklüğündeki bantlar birlikte görüldüğünde (del/ins) heterozigot; sadece 123 bç büyüklüğündeki bantlar görüldüğünde ise (ins/ins) homozigot Ģeklinde genotiplendirilmesi değerlendirilmiģtir. Çizelge 3.3. BI, YK, GAK, DAK ve ZAV ırklarında PRNP geninin intron 1 bölgesinde gözlenen genotipler. Gözlenen Genotipler Gözlenen Genotipler % del/del del/ins ins/ins del/del del/ins ins/ins GAK 2,00 9,00 7,00 11,11 50,00 38,89 YK 3,00 8,00 14,00 12,00 32,00 56,00 BI 9,00 4,00 9,00 40,91 18,18 40,91 DAK 5,00 3,00 21,00 17,24 10,38 72,41 ZAV 0,00 6,00 7,00 0,00 46,15 53,85 Toplam 19,00 30,00 58,00 17,77 28,03 54,20 Çizelge 3.4. BI, YK, GAK, DAK ve ZAV ırklarında PRNP geninin promotor bölgesinde gözlenen genotipler. Gözlenen Genotipler Gözlenen Genotipler % del/del del/ins ins/ins del/del del/ins ins/ins GAK 17,00 2,00 6,00 68,00 8,00 24,00 YK 13,00 4,00 5,00 59,09 18,18 22,73 BI 6,00 9,00 9,00 25,00 37,50 37,50 DAK 14,00 7,00 3,00 58,33 29,17 12,50 ZAV 3,00 3,00 5,00 27,27 27,27 45,46 Toplam 53,00 25,00 28,00 50,00 23,58 26,41 24
34 Ġstatistiksel Analizlerin Sonuçları Genotiplemesi yapılan verilerin, allel ve genotip frekansları hesaplanmıģ, χ 2 testi ile değerlendirilmiģtir. Anlamlılık seviyesi 0,05 alınmıģtır. Çizelge 3.5. PRNP intron 1 12 bp indel genotipik, allelik frekans, gözlenen, beklenen heterozigot değerleri. Genotipik Frekans Allelik Frekans Heterozigot % Observed del/del del/ins ins/ins EP 1 Expected del ins (Ho) (He) GAK 0,13 0,46 0,41 0,62 0,36 0,64 50,00 46,10 YK 0,08 0,40 0,52 0,33 0,28 0,72 32,00 40,30 BI 0,25 0,50 0,25 0,003* 0,50 0,50 18,10 50,00 DAK 0,05 0,34 0,61 0,0006* 0,22 0,78 10,30 34,70 ZAV 0,05 0,36 0,59 1,00 0,23 0,77 46,10 35,50 1 Hardy-Weinberg denge testi için Exact Probability (Haldene, 1954) * önemli ; EP < 0,05 PRNP intron 1 12 bç indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; 58 (% 54,20) hayvanda ins/ins genotipi, 30 (% 28,3) ins/del genotipi, 19 (% 17,77) del/del genotipi bulundu. GAK, YK, BI, DAK ve ZAV sığır ırklarında ins/ins genotipi (sırasıyla % 38,89 - % 56 - % 40,91 - % 72,41 - % 53,85), ins/del genotipi (sırası ile % 50 % 32 - % 18,18 - % 10,34 - % 46,15) del/del genotipi (sırası ile % 11,11 - % 12 - % 40,91 - % 17,24 - % 0) olarak bulundu. ins/ins genotipi referans alınarak yapılan istatistiksel hesaplamada heterozigot ins/del genotipinin GAK, YK, BI, DAK ve ZAV sığır ırkları arasındaki dağılımlarında istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edildi (χ 2 = 10,66). Bu farklılığın sebebinin ortaya konması için Çizelge 3.3 deki veriler kullanıldığında; ins/del genotipinin BI da 4 (% 18,18) hayvanda, DAK da 3 (% 10,34) hayvanda mevcut olduğu görülmektedir. 25
35 Çizelge 3.6. PRNP promotor 23 bp indel genotipik, allelik frekans, gözlenen ve beklenen heterozigot değerleri. Genotipik Frekans Allelik Frekans Heterozigot % del/del del/ins EP 1 Observed Expected ins/ins del ins (Ho) (He) GAK 0,52 0,40 0,08 0,0001* 0,72 0,28 8,00 40,30 YK 0,46 0,44 0,10 0,009* 0,68 0,32 18,10 43,40 BI 0,19 0,49 0,32 0,24 0,44 0,56 37,50 49,20 DAK 0,53 0,40 0,07 0,29 0,73 0,27 29,10 39,50 ZAV 0,17 0,48 0,35 0,21 0,41 0,59 27,20 48,40 1 Hardy-Weinberg denge testi için Exact Probability (Haldene, 1954) * önemli ; EP < 0,05 PRNP promotor 23 bç indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; 28 (% 26,41) hayvanda ins/ins genotipi, 25 (% 23,58) ins/del genotipi, 53 (% 50) del/del genotipi bulundu. GAK, YK, BI, DAK ve ZAV sığır ırklarında ins/ins genotipi (sırasıyla % 24 - % 22,73 - % 37,50 - % 29,17 - % 27,27), ins/del genotipi (sırası ile % 8 % 18,18 - % 37,50 - % 29,17 - % 27,27) del/del genotipi (sırası ile % 68 - % 59,09 - % 25 - % 58,33 - % 27,27) olarak bulundu. ins/ins genotipi referans alınarak yapılan istatistiksel hesaplamada heterozigot ins/del genotipinin GAK, YK, BI, DAK ve ZAV sığır ırkları arasındaki dağılımlarında istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edildi (χ 2 = 12). Bu farklılığın sebebinin ortaya konması için Çizelge 3.4 deki veriler kullanıldığında; ins/del genotipinin GAK sığır ırkında 2 (% 8), YK sığır ırkında 4 (% 18,18) hayvanda mevcut olduğu görülmektedir. 26
36 4. TARTIġMA Sunulan çalıģmada, Türkiye de bulunan bazı yerli sığır ırklarının süt yağı ve süt verimi üzerinde etkili olan DGAT1 (diasilgliserol-asiltransferaz 1) geni üzerindeki polimorfik yapının Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ve RFLP (Restriksiyon Enzimleri Uzunluk Polimorfizmi) yöntemleri ve PRNP (prion protein) geni üzerindeki polimorfik yapının Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) yöntemi kullanılarak ortaya konulması amaçlanmıģtır. Süt vücudumuzun ihtiyacı olan besin elementlerini en fazla bulunduran gıdadır. Bu besin elementleri organizma tarafından kolayca alınabilecek ve sindirilebilecek Ģekilde olup, organizmanın büyüme ve geliģebilmesi için gerekli olan organik ve inorganik maddelerden oluģmaktadır. Bu nedenle süt, sağlıklı ve dengeli beslenmede temel gıda maddesi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca süt, kalsiyum, fosfor ve riboflavin açısından tüketilmesi gereken, vücut için gerekli olan doymamıģ yağ asitlerini bünyesinde bulunduran süt yağı ile içerdiği yüksek kalitedeki süt proteini, mineraller ve vitaminlerle eģsiz bir gıda maddesi olarak kabul edilmektedir. Sütte bulunan maddelerden bir kısmı diğer gıdalarda da bulunmasına rağmen laktoz, süt yağı, kazein, laktoglobulin ve laktalbumin1 hayvanın süt bezlerinde sentezlenmekte ve yalnız sütte bulunmaktadır. Ayrıca süt proteini, doğada bulunan fakat organizmada yapılamadığı için dıģarıdan alınması gereken löysin, izolöysin, valin, metiyonin, fenilalanin, treonin, triptofan, lizin amino asitlerini bol miktarda içermektedir, bu amino asitler besinlerdeki protein kalitesinin değerlendirilmesinde standart kabul edildiğinden, süt proteini kaliteli protein olarak değerlendirilmektedir (Ünal ve Besler 2006). Ġnsan yaģamında sağlıklı ve dengeli beslenmede, çok değerli olan süt ürünleri büyük ölçüde sığırlardan elde edilmektedir. Bu bakımdan dünya ve Türkiye de sığır yetiģtiriciliği hayvancılığın önemli bir kolunu oluģturmaktadır. Süt bileģenlerinin içerisinde süt yağının neredeyse tamamını trigliseridler oluģturur. Trigliserid sentezi, DGAT1 geni tarafından kodlanan asil CoA 27
37 diasilgliserol asiltransferaz 1 (DGAT1) enzimi tarafından katalizlenir (Grisart ve ark 2002). Yüksek yapılı ökaryotlarda triasilgliserol metabolizmasını içeren lipoprotein oluģumu ve intestinal yağ absorbsiyonu gibi fizyolojik süreçlerde temel bir rol oynayan (Casas ve ark 1998) asilcoa: diasilgliserol-asiltransferaz enzimini kodlayan gen, DGAT1 genidir (Strzalkowska ve ark 2005). Sığırlarda DGAT1 geni sütteki yağ yüzdesi etkisi bakımından güçlü bir aday gen, bununla birlikte bu özellik bakımından 14. sığır kromozomu üzerinde bulunan QTL bölgesine bulunmasından dolayı pozisyonel bir aday gendir (Winter ve ark 2002). Yapılan çalıģmalarda (Grisart ve ark 2002, Grisart ve ark 2004, Winter ve ark 2002, Weller ve ark 2003), sığırlarda, DGAT1 geninin ekson 8 de ve pozisyonunda bulunan adenin-adenin (AA) nükleotidlerinin, guanin-sitozin (GC) nükleotidlerine değiģimi sonucunda asilcoa: diasilgliserol-asiltransferaz enziminin 232. pozisyonunda bulunan Lizin (K) amino asidinin yerine Alanin (A) amino asidinin geçtiği bir mutasyon belirlenmiģtir. DGAT1 geninin nükleotitleri arasında mutasyonlar bulunmaktadır. Ancak bu mutasyonlar PZR tekniği ile belirlenemediğinden, sunulan çalıģmada BI, YK, GAK, DAK ve ZAV ırklarının pozisyonundaki mutasyonu belirlemek amacıyla restriksiyon enzimi kullanılmıģtır. Literatürde çalıģmamıza konu olan diğer gen olan PRNP promotor 23 bç ve intron 1 12 bç indel polimorfizmi ile süt verimi arasındaki iliģkiyi inceleyen sadece bir yayın olup, bu araģtırmada PRNP promotor 23 indel polimorfizmi ins/ins genotipi ile sütteki yağ ve protein miktarı arasında önemli bir korelasyon olduğu bulunmuģtur. Ayrıca PRNP intron 1 12 bç indel polimorfizmini ile süt karakterleri arasında bir korelasyon saptanmamıģtır (Czarnik 2007b). Literatürde yerli sığır ırklarında PRNP promotor 23 bç ve intron 1 12 bç indel polimorfizmini inceleyen yayın bulunmamaktadır. 28
38 Sunulan çalıģmada, BI, YK, GAK, DAK ve ZAV ırklarına ait PRNP geninin (promotor) ve (intron 1) nükleotidleri arasını çoğaltmak amacıyla kullanılan primerlerin bağlandığı bölgeler arasında sırasıyla 23 bç ve 12 bç insersiyon-delesyon (indel) polimorfizminin olduğu bölge bulunmuģtur. Bu nedenle PZR sonuçlarına bakarak indel tespit edilebilmiģtir. Bundan dolayı PZR tekniği kullanılmıģtır Bazı Yerli Sığır Irklarında PRNP Geni Süt verimi bakımından yerli sığır ırklarımız karģılaģtırılırsa: bir laktasyon döneminde en yüksek süt verimine ZAV ( kg), daha sonra GAK ( kg), en düģük süt verimi ise YK ( kg) sığır ırkında saptanmıģtır. Ek olarak DAK ( kg) ve BI ( kg) sığır ırkları süt verimi bakımından birbirine paralel özellik göstermektedir. Sütteki yağ miktarı bakımından yerli sığır ırklarımızda en yüksek değer YK sığır ırkında (% 5), daha sonra DAK, BI, ve ZAV sığır ırklarında (% 4), en düģük ise GAK (% 3) sığır ırkında belirlenmiģtir (UlubaĢ ve Günay 2004). Czarnik ve ark (2007b), PRNP promotor 23 bç ins/ins genotipi ile sütteki yağ ve protein miktarı arasında önemli bir korelasyon olduğunu saptamıģlardır. Fakat bu özellik bakımından PRNP intron 1 12 bç ins/ins genotipi arasında bir korelasyon olmadığını belirtmiģlerdir. Sunulan çalıģmada ise Çizelge 3.6. daki veriler incelendiğinde, sütteki yağ miktarı özelliği ile ilgili olan PRNP promotor 23 bç ins/ins genotipinin (Czarnik ve ark 2007b) en yüksek frekansı çalıģılan sığır ırkları arasında en yüksek sütteki yağ miktarı özelliğine sahip ZAV sığır ırkında (UlubaĢ ve Günay 2004) gözlendiği görülmektedir. Daha sonra sırası ile BI, YK, GAK ve DAK (sırası ile ) sığır ırkında gözlenmiģtir. Ayrıca sunulan çalıģmada DGAT1 K232A KK genotipi ile aynı etkiyi gösteren promotor ins/ins genotipinin bulgularının çeliģtiği görülmektedir. PRNP 29
39 promotor ins/ins genotipinin en yüksek frekansı ZAV sığır ırkında gözlenirken, DGAT1 K232A KK genotipinin en yüksek frekansı BI ve DAK (0.38) sığır ırkında gözlenmiģtir. Daha sonra ins/ins genotipi sırası ile BI, YK, GAK ve DAK sığır ırklarında gözlenirken KK genotipi ise GAK (0.25), ZAV (0.25), YK (0.18) sığır ırkında gözlenmiģtir. Juling ve ark (2006), PRNP promotor 23 bç ve intron 1 12 bç indel polimorfizmi ile BSE arasındaki iliģkiyi incelemiģlerdir. Haplotip analizi ile 23 del/12 ins ve 23 ins/12 ins arasında önemli bir fark olmadığını fakat 23 del/12 del haplotipinin BSE ile ilgili olduğunu göstermiģlerdir. Ek olarak 12 del/del genotipinin BSE ana risk faktörü olduğunu belirtmiģlerdir. Ayrıca Sander ve ark (2004), PRNP promotor 23 bç indel polimorfizmi ile BSE arasında önemli bir korelasyonun olduğunu göstermiģlerdir. Seabury ve ark (2004) ise BSE li ve sağlıklı hayvan grupları arasında, PRNP promotor 23 bç indel polimorfizmi bakımından önemli bir fark olmadığını fakat PRNP intron 1 12 bç indel polimorfizmi bakımından önemli bir fark olduğunu rapor etmiģlerdir. Sunulan çalıģmada ise Çizelge 3.5 deki veriler incelendiğinde GAK, YK, BI, DAK ve ZAV sığır ırklarında PRNP promotor intron 1 12 bç ins/ins genotipinin del/del genotipinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu nedenle çalıģılan yerli sığır ırklarımız BSE riski taģımamaktadır. ÇalıĢılan yerli sığır ırklarımızda 23 del/12 del genotipi; GAK sığır ırkında 3, YK sığır ırkında 3, BI sığır ırkında 1 sığırda gözlenmiģtir. Bu sığırlar yüksek BSE riski taģımaktadır. DAK ve ZAV sığır ırkında söz konusu genotip gözlenmemiģtir. Süt verimi ve sütteki yağ miktarı üzerine etkisi olan DGAT1 genindeki ve sütteki protein ve yağ miktarı üzerine etkisi olan PRNP genindeki polimorfik yapıların sayısal olarak daha büyük populasyonda çalıģılması ve aynı hedefe 30
40 yönelmiģ farklı polimorfik yapıların sinerjik etkilerini ortaya koyan genetik faktörlerin belirlenmesi ıslah çalıģmalarında önem arz etmektedir Bazı Yerli Sığır Irklarında DGAT1 Geni GAK, YK, BI, DAK, ZAV sığır ırklarına ait DGAT1 K232A genotipik frekansı Hardy-weinberg dengesinden bir sapma göstermemiģtir. Yani bu lokus bakımından allelik ve genotipik frekanslar arasında önemli bir fark yoktur. Sunulan çalıģmada, çalıģılan sığır ırkları arasında en düģük süt verimi özelliğine sahip olan YK sığır ırkında, A allelin en yüksek değeri (0.58) gözlenmiģtir. Bu değer çalıģılan sığır ırkları arasında en yüksek süt verimine sahip olan Zavot ve GAK sığır ırklarına ait A allel frekansından (sırası ile ) daha yüksek çıkmıģtır. En düģük A allel frekansı ise süt verimi birbirine yakın olduğu bilinen BI ve DAK sığır ırklarında (sırası ile ) gözlenmiģtir. GAK, YK, BI ve DAK sığır ırklarında DGAT1 K232A polimorfizmini inceleyen Kerpek (2007) in çalıģmasının sunulan çalıģmanın sonucu ile çeliģtiği görülmektedir. Sunulan çalıģmanın sonucu ile Kerpek (2007) in sonucu arasında önemli bir farklılık bulunmaktadır. Sunulan çalıģmada, çalıģılan sığır ırkları arasında A allelin en yüksek frekansı YK sığır ırkında gözlenirken, Kerpek (2007) in çalıģmasında A allelin en düģük frekansı YK sığır ırkında gözlenmiģtir. Ayrıca sunulan çalıģmada, çalıģılan sığır ırkları arasında A allelin en düģük frekansı DAK sığır ırkında gözlenirken, Kerpek (2007) in çalıģmasında A allelin en yüksek frekansı DAK sığır ırkında gözlenmiģtir. Ek olarak sunulan çalıģmada AA genotipi GAK sığır ırkında 7, YK sığır ırkında 8, BI sığır ırkında 4, DAK sığır ırkında 5, Zavot sığır ırkında 4 sığırda gözlenirken, Kerpek (2007) in çalıģmasında AA genotipi hiçbir ırkta gözlenmemiģtir. Sonuçlara arasındaki farklılık, populasyondan populasyona farklılık olabileceğini göstermektedir. Kerpek (2007) in bulguları da sunulan çalıģmada GAK sığır ırkına ait A allel frekansının, BI sığır ırkına ait A allel frekansından daha yüksek olduğu sonucunu desteklemektedir. Sonuç olarak: BI, YK, DAK, GAK ve ZAVOT ırklarında yürütülen bu çalıģma ile elde edilen verilerin, bu sığır ırklarında süt özelliği ile DGAT1 ve PRNP 31
ARAŞTIRMA MAKALESİ. Türkiye de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması. DOI: /EurasianJVetSci.2016.
ARAŞTIRMA MAKALESİ Türkiye de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması İclal Şahin 1*, Zafer Bulut 1, Ercan Kurar 2,Yusuf Özşensoy 3, Müge Doğan 4, Mehmet Nizamlıoğlu
DetaylıRESEARCH ARTICLE. Türkiye de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması
Eurasian Journal of Veterinary Sciences www.eurasianjvetsci.org RESEARCH ARTICLE Türkiye de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması İclal Şahin¹*, Zafer Bulut¹, Ercan
DetaylıPOLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP)
Deney: M 1 POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP) a) PCR yöntemi uygulaması b) RPLF sonuçları değerlendirilmesi I. Araç ve Gereç dntp (deoksi Nükleotid
DetaylıKromozom, DNA ve Gen. Allel Segregasyonu. DNA çift sarmalı. Hastalık yapan mutasyonlar protein fonksiyonunu bozar. Hastalık yapan mutasyonlar
Temel Genetik Kavramlar DNA izolasyon yöntemleri Kromozom, DNA ve Gen Hücre Nukleus Kromozomlar Gen Prof.Dr.Uğur ÖZBEK Protein DNA çift sarmalı Allel Segregasyonu Şeker Fosfat omurga Bazlar Baz çifti A
DetaylıSNP TEK NÜKLEOTİD POLİMORFİZMLERİ (SINGLE NUCLEOTIDE POLYMORPHISMS)
SNP TEK NÜKLEOTİD POLİMORFİZMLERİ (SINGLE NUCLEOTIDE POLYMORPHISMS) Herhangi iki bireyin DNA dizisi %99.9 aynıdır. %0.1 = ~3x10 6 nükleotid farklılığı sağlar. Genetik materyalde varyasyon : Polimorfizm
DetaylıTÜRKİYE DE BULUNAN BAZI SIĞIR IRKLARININ OLR1 GEN POLİMORFİZMİNİN ARAŞTIRILMASI
T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE DE BULUNAN BAZI SIĞIR IRKLARININ OLR1 GEN POLİMORFİZMİNİN ARAŞTIRILMASI Gözde YAZICITUNÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOKİMYA (VET) ANABİLİM DALI Danışman
DetaylıGENETİK POLİMORFİZMLER. Prof. Dr. Filiz ÖZBAŞ GERÇEKER
GENETİK POLİMORFİZMLER Prof. Dr. Filiz ÖZBAŞ GERÇEKER Genomu bir kitap olarak düşünürsek... (Ridley, 2000) Kromozom olarak adlandırılan 23 bölüm Her bölüm birkaç bin hikayeden oluşur ki bunlar genlerdir.
Detaylıhendisliği BYM613 Genetik MühendisliM Tanımlar: Gen, genom DNA ve yapısı, Nükleik asitler Genetik şifre DNA replikasyonu
BYM613 Genetik MühendisliM hendisliği Hacettepe Üniversitesi Biyomühendislik BölümüB 2012-2013 2013 Güz G z DönemiD Salı 9.00-11.45, D9 Dr. Eda Çelik-AKDUR edacelik@hacettepe.edu.tr İçerik Tanımlar: Gen,
DetaylıREKOMBİNANT DNA TEKNOLOJİSİ. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL
Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL 1960 lardan bu yana genetik ve moleküler biyolojideki kavrayışımızın hızla artması, biyoteknolojide heyecan verici buluşlar ve uygulamalara yol açtı. DNA yapısı ve fonksiyonlarının
Detaylıattomol apo B-100 quicktype
attomol apo B-100 quicktype İnsan apolipoprotein B-100 (apo B-3500 mutasyonu) gen inde 10708G>A geçiş tespitine yönelik kit Sadece in vitro diagnostik kullanım içindir! 20 tespit sipariş numarası: 1015
DetaylıSoru 1: DNA miktarını saptamak için spektrofotometrik yöntemin arkasındaki prensibi açıklayınız:
Ara Sınav Soruları Soru 1: DNA miktarını saptamak için spektrofotometrik yöntemin arkasındaki prensibi açıklayınız: Cevap1: 260 nm de 1 cm yol uzunluğundaki OD = 50 μ g/ml çift sarmal DNA için, 40 μ g/ml
DetaylıMOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARI
MOLEKÜLER 2014-2015 BİYOLOJİ LABORATUVARI GÜZ DÖNEMİ MOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARI 7.HAFTA DERS NOTLARI GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ Sayfa 1 / 6 1. RFLP (RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUK
DetaylıETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Mekanizması
ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Mekanizması Absorbsiyon İlaç hedefleri Dağılım Hastalıkla ilgili Metabolizma yolaklar Atılım Farmakokinetik
DetaylıHLA Tiplendirmesi PCR-SSP. Türker Duman PhD
HLA Tiplendirmesi PCR-SSP Türker Duman PhD Büyük Doku Uygunluk Kompleksi (Major Histocompatibility Complex - MHC) İlk olarak farklı fare suşlarında deri naklinin reddiyle tanımlanan genetik bölgedir Alloreaktiviteden
DetaylıAgaroz jel elektroforezi
MOLEKÜLER TEKNİKLER Dr. Naşit İĞCİ Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 4. Sınıf (2017-2018 Bahar) 2. NOT Agaroz jel elektroforezi PAGE daha çok proteinlerin ve küçük
Detaylıα1-antitrypsin quicktype
attomol α1-antitrypsin quicktype İnsan α-1 antitripsin gen inde M-, Z- and S-alellerin tespitine yönelik kit Sadece in vitro diagnostik kullanım içindir! Z-mutasyonun tespiti için 10 sipariş numarası:
DetaylıAİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (AAA-FMF)
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (AAA-FMF) MOLEKÜLER YAKLAŞIMLAR DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ SERPİL ERASLAN, PhD AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ Otozomal resesif kalıtım Akdeniz ve Ortadoğu kökenli populasyonlarda
DetaylıTÜBİTAK BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI LİSE3 (Çalıştay 2013) BİYOLOJİ GRUP TUHAF
TÜBİTAK BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI LİSE3 (Çalıştay 2013) BİYOLOJİ GRUP TUHAF PROJE ÖNERİSİ ADI TUHAF MATERYALLERDEN İZOLE EDİLEN DNA
DetaylıMOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ. SERPİL ERASLAN, PhD
β-talaseminin MOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ SERPİL ERASLAN, PhD BETA TALASEMİ HEMOGLOBİNOPATİLER Otozomal resesif (globin gen ailesi) Özellikle Çukurova, Akdeniz kıyı şeridi,
Detaylıcdna Kitaplık Hazırlanışı
cdna Kitaplık Hazırlanışı Uzm.Bio.Veysel Sabri HANÇER İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Doktora Programı 2602043040 Genetik Bilginin İki Kaynağı Vardır; Genomik DNA mrna Ökaryotlardaki
DetaylıParkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması
İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL
DetaylıBAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ
BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ GENETİK MATERYALLER VE YAPILARI HER HÜCREDE Genetik bilgilerin kodlandığı bir DNA genomu bulunur Bu genetik bilgiler mrna ve ribozomlar aracılığı ile proteinlere dönüştürülür
DetaylıI. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri İvesi Koyunlarında mikrosatellite lokuslarında polimorfizmin tespiti Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştı
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU İvesi Koyunlarında Mikrosatellite Lokuslarında Polimorfizmin Tespiti Proje Yürütücüsü: Profesör Doktor Ayhan ELİÇİN Proje Numarası: 20050711087
DetaylıDÖNEM I TIBBA GİRİŞ DERS KURULU (01 EKİM Kasım 2018)
DÖNEM I TIBBA GİRİŞ DERS KURULU (0 EKİM 208-6 Kasım 208) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Tıbbi Biyoloji 40 X2 46 Tıbbi Biyokimya X2 7 Biyofizik 2-2 Halk Sağlığı 2 4x4 28 Tıbbi Genetik 7 -- 7 Tıp Tarihi ve
DetaylıKAPİLLER ELEKTROFOREZ DNA SEKANSLAMA
İçerik Giriş...2 Deney İçin Gerekli Olan Malzemeler...3 Deneyin Yapılışı... 4-9 Genomik DNA Kalıbının Hazırlanması...4 PCR Amplifikasyonu... 4-5 DNA Miktarının Belirlenmesi...6 Sekans Reaksiyonunun Hazırlanması...7
DetaylıHAFTA III Bağlantı, Asosiyasyon, Haritalama
Biyoteknoloji ve Genetik I HAFTA III Bağlantı, Asosiyasyon, Haritalama Prof. Dr. Hilâl Özdağ T.H. Morgan ve A.H. Sturtevant 1911 Morgan ın soruları: 1. Gen ayrılmasının kaynağı nedir? Janssens ve ark:
DetaylıÇiftlik hayvanları endüstrisinin yapısı elit Çok yönlü ticari Kantitatif genetik formulleri özeti Temel genetik: Genel öneri: Genellikle iki yönlü tablo kullanılır Sorular sorudaki probleme ilişkin verilen
DetaylıReplikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ
Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ DNA replikasyonu DNA nın replikasyonu, DNA molekülünün, sakladığı genetik bilgilerin sonraki nesillere aktarılması için kendi kopyasını
DetaylıRT-PCR. (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) Dr Gülnur Güler
RT-PCR (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) Dr Gülnur Güler RT-PCR (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) mrna ekspresyon seviyelerini belirlemek için sensitiv bir metod
DetaylıSÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ
SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan
Detaylıattomol lactose intolerance C>T quicktype
attomol lactose intolerance -13910C>T quicktype İnsan laktase-genine karşı -13910C>T geçiş tespitine yönelik mutasyon testi Sadece in vitro diagnostik kullanım içindir! 20 tespit sipariş numarası: 1045
DetaylıPopulasyon Genetiği. Populasyonlardaki alel ve gen frekanslarının değişmesine neden olan süreçleri araştıran evrimsel bilim dalı.
Bu dersin içeriği, Populasyonun tanımı, Alel ve genotip frekansı, Gen havuzu, Gen frekansı, Gerçek/Doğal populasyonlar ve ideal populasyonlar, Populasyon genetiğinin çalışma alanları, HW kanunu -giriş,
DetaylıPolimeraz Zincir Reaksiyonu. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
4. Ha&a Polimeraz Zincir Reaksiyonu Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Sunu içeriği PCR ın tanımı PCR ın kısa tarihçesi Hücre içi DNA replikasyonu PCR bileşenleri PCR temel prensipler PCR ın kullanım alanları
DetaylıGıda Örneklerinde Genetiği Değiştirilmiş Organizma Analizleri. Bölüm 9. MON810 Mısır, Bt-176 Mısır ve Roundup Ready Soya nın PCR ile Nitel Saptanması
Gıda Örneklerinde Genetiği Değiştirilmiş Organizma Analizleri Bölüm 9 MON810 Mısır, Bt-176 Mısır ve Roundup Ready Soya nın PCR ile Nitel Saptanması M. Querci, M. Maretti, M. Mazzara WORLD HEALTH ORGANIZATION
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ
ADIM ADIM YGS LYS 108. Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ Belirli bir bölgede yaşayan aynı türlerin oluşturduğu topluluğa popülasyon denir. Popülasyon genetiği, popülasyonu temel alan genetik koludur.
DetaylıADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI
ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların
DetaylıSÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ
Süt Nedir? SÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ Gıda Mühendisi Tülay DURAN Türk standartları çiğ süt standardına göre: Süt; inek, koyun, keçi ve mandaların meme bezlerinden salgılanan, kendine özgü tat ve kıvamda
Detaylıİ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın
İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Genetik nedir? Biyolojinin kalıtım ve varyasyonlarla (çeşitlilikle) ilgilenen bilim dalıdır. Genetik yaşayan tüm organizmalarda
DetaylıSimental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede
BESİLİK BÜYÜKBAŞ SIMMENTAL (SİMENTAL) Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede yetiştirilmektedir.
DetaylıTC. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ İNSERSİYON/DELESYON (INDEL) MARKIRLARI VE TÜRKİYE POPULASYONU ARZU DÜVENCİ
TC. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ İNSERSİYON/DELESYON (INDEL) MARKIRLARI VE TÜRKİYE POPULASYONU ARZU DÜVENCİ 1 GİRİŞ Adli olayların aydınlatılmasında biyolojik örneklerin kimliklendirilmesi
DetaylıGenler ve Çevre fenotipik varyansa ne kadar katkıda bulunuyor?
Genler ve Çevre fenotipik varyansa ne kadar katkıda bulunuyor? Akin Pala akin@comu.edu.tr Genlerin katkısı Neden aile bireyleri birbirine benzer? Ortak genler paylaşırlar Neden verimlerin genotip tarafından
DetaylıTürk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi
Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 6(10): 1329-1333, 2018 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Çevrimiçi baskı, ISSN: 2148-127X www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Türkiye
DetaylıKRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ
KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ Hazırlayan: Meral YILMAZ Cumhuriyet Üniversitesi KRONİK BÖBREK HASTALIĞI
Detaylı15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ
15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden
DetaylıDers 5 - mrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri - I -
Ders 5 - mrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri - I - Pre-mRNA (hnrna) cap mrna AAAAAAAAAAAAA REPLİKASYON DNA nın kendini eşlemesi TRANSKİPSİYON DNA dan RNA ya gene
DetaylıFarmakogenetikte Kullanılan Temel Yöntemler
Farmakogenetikte Kullanılan Temel Yöntemler Dr. Melih Ö. Babaoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji A.D. XIII. TFD Eğitim Sempozyumu Van 1 Hastalık derecesi Fizyolojik durum İlaç etkileşmeleri
DetaylıMOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM)
MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) TRANSKRİPSİYONU (ÖKARYOTİK) STOPLAZMA DNA Transkripsiyon hnrna RNA nın işlenmesi mrna G AAA Eksport G AAA NÜKLEUS TRANSKRİPSİYONU (PROKARYOTİK) Stoplazma
Detaylı7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ
7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol
DetaylıHafta VIII Rekombinant DNA Teknolojileri
GENETĐK 111-503 Hafta VIII Rekombinant DNA Teknolojileri Doç.Dr. Hilâl Özdağ Rekombinant DNA Teknolojisi Amaç Spesifik DNA dizilerinin yerlerinin belirlenmesi. DNA nın belirli noktalardan kesilmesi Belirli
DetaylıBornova Vet.Kont.Arst.Enst.
Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları Süreyya ÖZCAN Besin Öğeleri Canlının yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan kimyasal element veya bileşiklerdir. Hücrelerin
DetaylıYemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN
Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları Süreyya ÖZCAN Besin Öğeleri Canlının yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan kimyasal element veya bileşiklerdir. Hücrelerin
DetaylıAdnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TB101 Çiğdem Yamaner (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (01.10.2013)
Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TB101 Çiğdem Yamaner (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (01.10.2013) ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü 1 DNA moleküllerinin analizinde çok çeşitli yöntemler
DetaylıPCR Bir reaksiyonun kurulması ve optimize edilmesi
Hafta V PCR Temelli Genetik Analiz Yaklaşımları PCR Bir reaksiyonun kurulması ve optimize edilmesi Doç. Dr. Hilâl Özdağ F Đ Z Đ K Đ A L T Y A P I Reaksiyonda kullanılanlar: P C R I. Kalıp DNA a) PCR degrade
DetaylıLAKTASYON VE SÜT VERİMİ
LAKTASYON VE SÜT VERİMİ Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Tanım Laktasyon, buzağılama ile başlayan ve kuruya çıkma ile sona eren süt verme dönemidir.
DetaylıERCİYES ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DERGİSİ Journal of Faculty of Veterinary Medicine, Erciyes University
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DERGİSİ Journal of Faculty of Veterinary Medicine, Erciyes University Araştırma Makalesi / Research Article 11(1), 7-13, 2014 Halk Elinde Yetiştirilen Holştayn,
DetaylıGenom analizi için belirteç olarak kullanılan DNA dizileri
Salgınların Araştırılmasında Hızlı Genotiplendirme Yöntemleri Avantajları-Dezavantajları Doç. Dr. Z. Ceren KARAHAN Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobioyoloji Anabilim Dalı Moleküler Genetik
DetaylıIII-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler
III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler
DetaylıYAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 12. Sınıf 1 GENDEN PROTEİNE
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 12. Sınıf 1 GENDEN PROTEİNE Protein sentezini tüm canlılar gerçekleştirir. Bir mrna molekülünde en fazla 64 çeşit kodon bulunur. DOĞRU YANLIŞ SORULARI Canlıların heterotrof beslenenleri
DetaylıTEMEL VETERĠNER GENETĠK
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL VETERĠNER GENETĠK KISA ÖZET KOLAYAOF
Detaylı7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ
7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol
DetaylıRekombinant DNA Teknolojisi-I
BYM613 Genetik MühendisliM hendisliği Rekombinant DNA Teknolojisi-I Hacettepe Üniversitesi Biyomühendislik BölümüB 2012-2013 2013 Güz G z DönemiD Dr. Eda Çelik-AKDUR edacelik@hacettepe.edu.tr İçerik (2
DetaylıYGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17
YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17 1) Memeli bir hayvanın vücudunda gerçekleşen biyokimyasal tepkimelerden bazıları aşağıdaki gibidir. I Glikojen Glikoz ATP III Buna göre I, II ve III ile gösterilen metabolik
DetaylıPROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler)
PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU ve REGÜLASYONU (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) Nihal EYVAZ (050559015) Şerife OKAY (050559025) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi Gen
DetaylıT.H. Morgan ve A.H. Sturtevant 1911
GENETĐK 111-503 HAFTA III Bağlantı, Asosiyasyon, Haritalama Doç. Dr. Hilâl Özdağ T.H. Morgan ve A.H. Sturtevant 1911 Morgan ın soruları: 1. Gen ayrılmasının kaynağı nedir? Janssens ve ark: kiyazma 2. Görünüşteki
DetaylıTEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com
DetaylıNicel Genetik ve Çok Etmenli Karakterler
Nicel Genetik ve Çok Etmenli Karakterler Giriş Şimdiye kadar tartışılan fenotip özellikleri hep ayrı ayrı gözlenebilen sınırları olan özelliklerdi nitel Ör: uzun/kısa bitki, A,B,O kan grubu vb gibi Daha
Detaylı12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI
12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların genlerine
Detaylıattomol HLA-B*27 Sadece in vitro diagnostik kullanım içindir! 1.Giriş 2. Genel Açıklamalar
attomol HLA-B*27 HLA-B*27 in tespitine yönelik kit (Doku tiplemesi için kullanmayın!) Sadece in vitro diagnostik kullanım içindir! 40 tespit sipariş numarası: 1030 1.Giriş İnsan lökosit antijenleri(hla)
DetaylıHedefe Spesifik Beslenme Katkıları
Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik
DetaylıPolimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR: Polymerase Chain Reaction) Ayten AŞKIN KILINÇ Veteriner Hekim
Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR: Polymerase Chain Reaction) Ayten AŞKIN KILINÇ Veteriner Hekim PCR nedir? DNA Polimeraz enzimi kullanılarak DNA nın spesifik bir parçasının in vitro (bir tüp içerisinde)
DetaylıTÜRKİYE DE BULUNAN BAZI YERLİ SIĞIR IRKLARININ GENETİK YAPILARININ KARAKTERİZASYONU
TÜRKİYE DE BULUNAN BAZI YERLİ SIĞIR IRKLARININ GENETİK YAPILARININ KARAKTERİZASYONU DOKTORA TEZİ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI Danışman Yard. Doç. Dr. Ercan KURAR KONYA - 2011 TÜRKİYE DE BULUNAN BAZI YERLİ SIĞIR
DetaylıREAKSİYON PRENSİPLERİ
REAKSİYON PRENSİPLERİ Reaksiyon Bileşenleri: qpcr Master Mix (PMM) Hedef probe Mix (HPM) Zenginleştirilmiş gıda ürünleri kültüründen izole edilen DNA örneği Polimerase Chain Reaction (PCR): Son yıllarda
DetaylıÇukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ
Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Memeli hayvanlardan elde edilen süt, bileşimi türden türe farklılık gösteren ve yavrunun ihtiyaç duyduğu bütün besin unsurlarını içeren
DetaylıBİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI
BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0 2 5 Enstitünün Belirlediği
DetaylıKeçi sütünün Beslenmede Yeri
Keçi Sütü Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Kuru madde Protein Kazein Laktoz Yağ Mineraller Kalsiyum Fosfor Keçi ile inek ve insan sütlerinin karşılaştırılması http://akin.houseofpala.com
Detaylı(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ)
T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) MOLEKÜLER
DetaylıNATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.
NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde
DetaylıNükleik asitler. Deoksiribonükleik asit Ribonükleik asit 18.11.2008. DNA nın YAPISI ve ÖZELLİKLERİ
Nükleik asitler Sıcaklıkla öldürülmüş S suşları Canlı R suşlarını canlı S suşuna dönüştürür a) Farelere virulan S suşu enjekte edildiğinde ölür b) R suşu enjekte edildiğinde yaşar c) Isıyla öldürülmüş
DetaylıGEN MUTASYONLARI. Yrd. Doç. Dr. DERYA DEVECİ
GEN MUTASYONLARI Yrd. Doç. Dr. DERYA DEVECİ Gen mutasyonları 2 temel mekanizma ile gerçekleşir. A. İnsersiyon; Bir veya daha fazla nükleotidin araya girmesiyle B. Delesyon; Bir veya daha fazla nükleotidin
DetaylıMutasyon ve Genetik Sürüklenme
Mutasyon ve Genetik Sürüklenme Bir popülasyondaki alel frekanslarını değiştiren doğal sebepler Doğal seçilim Mutasyon Genetik sürüklenme Kurucu etki (Founder effect) Popülasyon darboğazı, MUTASYON Genel
DetaylıMOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARI güz dönemi 2. HAFTA GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ
MOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARI 2014-2015 güz dönemi 2. HAFTA GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ MOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARINDA KULLANILAN CİHAZLAR ÇEKER OCAK STERİL KABİN HASSAS TERAZİ
DetaylıATIK RÖNTGEN ÇÖZELTİSİNDEN GÜMÜŞ METALİNİN ELDE EDİLMESİ
TÜBİTAK-BİDEB KĠMYA LĠSANS ÖĞRENCĠLERĠ-KĠMYAGERLĠK,KĠMYA ÖĞRETMENLĠĞĠ,KĠMYA MÜHENDĠSLĠĞĠ- BĠOMÜHENDĠSLĠK ARAġTIRMA PROJESĠ EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYI KĠMYA-3 (ÇALIġTAYI 2012) ATIK RÖNTGEN ÇÖZELTİSİNDEN GÜMÜŞ METALİNİN
Detaylı1. Ekstraksiyon Tamponu: %2 (w/v) CTAB (Cetyltrimethyl-ammonium bromide) 1.4 M NaCl, % 0.2 (v/v) β-merkaptoetanol, 20 mm EDTA. 100 mm Tris-HCl (ph 8)
KONU-7. MOLEKÜLER BĠYOLOJĠDE TEMEL TEKNĠKLER BĠTKĠDEN GENOMĠK DNA ĠZOLASYONU Kullanılan Tamponlar: 1. Ekstraksiyon Tamponu: %2 (w/v) CTAB (Cetyltrimethyl-ammonium bromide) 1.4 M NaCl, % 0.2 (v/v) β-merkaptoetanol,
DetaylıPROTEİNLER. -Proteinlerin Yapısında Bulunan Elementler. -Aminoasitler. --Kimyasal Yapılarına Göre Amino Asitlerin Sınıflandırılması
PROTEİNLER -Proteinlerin Yapısında Bulunan Elementler -Aminoasitler --Kimyasal Yapılarına Göre Amino Asitlerin Sınıflandırılması - Esansiyel olan veya olmayan amino asitler -Proteinlerin Kimyasal Özellikleri
DetaylıIslah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı
Islah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Islah Stratejileri Saf yetiştirme Melezleme a) Birleştirme
DetaylıETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi
ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi PLAVİX FİLM TABLET 75 mg KISA ÜRÜN BİLGİSİ 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Farmakogenetik CYP2C19
DetaylıSüreklilik gösteren özellikler çoğunlukla iki ya da daha fazla gen tarafından kontrol edilirler.
KANTİTATİF GENETİK Giriş Bu bölümde genetik etkileşim gösteren bazı örnekler tartışılacaktır. Süreklilik gösteren özellikler çoğunlukla iki ya da daha fazla gen tarafından kontrol edilirler. Bu genler,
DetaylıPSİKOLOJİ DE. Besinsel. Destekleyiciler
PSİKOLOJİ DE Besinsel Destekleyiciler 3 Hastalığın En Güzel İlacı, Hastalığın En Güzel İlacı, Hastalıktan Korunmanın Çarelerini Öğrenmektir. Çarelerini Öğrenmektir. Hipokrat Hipokrat 4 Bugünün bilgilerine
Detaylıayxmaz/biyoloji Enzimler
Enzimler 1. Bir enzim substrat ile karıştırılır. 1 dakika süren karıştırılmada,10 de saniyelik aralıklarla oluşan ürün miktarı belirlenir. Bu denemeden elde edilen veriler aşağıda gösterilmiştir: Zaman
DetaylıAnksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları
Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Neşe Direk Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Genetik Epidemiyoloji ve Psikiyatri Genome-Wide vs. Aday Gen Asosiyasyon
DetaylıT.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KONUKLAR TARIM İŞLETMESİNDE YETİŞTİRİLEN ESMER SIĞIRLARDA LEPTİN VE PİT1 GENİ POLİMORFİZMLERİ İLE SÜT VERİMİ VE KOMPOZİSYONU ARASINDAKİ İLİŞKİLER İbrahim
DetaylıRTA JEL / PZR Saflaştırma Kiti
RTA JEL / PZR Saflaştırma Kiti Kullanma Kılavuzu Yayın Tarihi - 2011-12 DNA parçalarının agaroz jelden geri kazanımı ve PZR ürünlerinin saflaştırılması için Yalnızca profesyonel kullanım için REF 09009050
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ TÜRKİYE DE YETİŞTİRİLEN BAZI SİYAH ALACA SIĞIR POPULASYONLARINDA BETA-LAKTOGLOBULİN VE KAPPA-KAZEİN GENOTİPLERİNİN PCR-RFLP YÖNTEMİ KULLANILARAK
DetaylıGen Arama Yordamı ve Nörolojik Hastalıklarla İlgili Gen Keşfi Çalışmalarına Türkiye den Örnekler
Gen Arama Yordamı ve Nörolojik Hastalıklarla İlgili Gen Keşfi Çalışmalarına Türkiye den Örnekler Doç. Dr. Sibel Aylin Uğur İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü-Genetik 13. Ulusal Sinirbilim
DetaylıAkıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır
9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:
DetaylıMEME KANSERLİ HASTALARDA CYP19 GENİ KODON 39 Trp/Arg POLİMORFİZMİNİN VE GENOTİP DAĞILIMININ ARAŞTIRILMASI
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEME KANSERLİ HASTALARDA CYP19 GENİ KODON 39 Trp/Arg POLİMORFİZMİNİN VE GENOTİP DAĞILIMININ ARAŞTIRILMASI Biyolog Evrim
DetaylıDNA Đzolasyonu. Alkaline-SDS Plasmit Minipreleri. Miniprep ler bakteri kültüründen plasmit DNA sı izole etmenizi sağlar.
DNA Đzolasyonu Saflaştırılmak istenen DNA ya genomik DNA dır ya da genomik olmayan mtdna, chldna, plasmit DNAsıdır.DNA izolasyon kitleri, genomik ve genomik olmayan DNA izole etmemizi sağlayan standartlaştırılmış
DetaylıDetection of Akirin 2 Gene Polymorphism with PCR-RFLP Method in Some Cattle Breeds Reared in Turkey
Van Vet J, 2016, 27 (3) 123-127 Van Veterinary Journal http://vfdergi.yyu.edu.tr ISSN: 2149-3359 Original Article e-issn: 2149-8644 Detection of Akirin 2 Gene Polymorphism with PCR-RFLP Method in Some
DetaylıBĠY 4008 GENETĠK MÜHENDĠSLĠĞĠNE GĠRĠġ. Doç. Dr. Nurettin YÖREK
BĠY 4008 GENETĠK MÜHENDĠSLĠĞĠNE GĠRĠġ Doç. Dr. Nurettin YÖREK DNA ile çalıģırken göz önünde bulundurmanız gereken temel özellikler: DNA basit bir moleküldür. Gerçekten! Sadece A, T, C ve G nükleotidlerini
DetaylıGENETİK TANI YÖNTEMLERİ. Prof.Dr.Mehmet Alikaşifoğlu
GENETİK TANI YÖNTEMLERİ Prof.Dr.Mehmet Alikaşifoğlu S Genetik Tanı Yöntemleri S Sitogenetik Tanı Yöntemleri S Moleküler Sitogenetik Tanı Yöntemleri S Moleküler Genetik Tanı Yöntemleri Sitogenetik Tanı
Detaylı