ENDOKRİN HİPERTANSİYON. PROF.DR.REFİK TANAKOL ENDOKRİNOLOJİ ve METABOLİZMA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ENDOKRİN HİPERTANSİYON. PROF.DR.REFİK TANAKOL ENDOKRİNOLOJİ ve METABOLİZMA"

Transkript

1 ENDOKRİN HİPERTANSİYON PROF.DR.REFİK TANAKOL ENDOKRİNOLOJİ ve METABOLİZMA

2 ENDOKRİN HİPERTANSİYONLAR Endokrin/sekonder hipertansiyon düşünülmesi gereken durumlar: Ailede hipertansiyon anamnezi (-) Ailede çok erken başlayabilen hipertansiyon Ani başlangıçlı HT HT 20 yaşından önce, 60 yaşından sonra Akselere veya malign hipertansiyon Böbrek fonksiyonlarında bozulma Standart antihipertansiflere cevapsızlık Hipopotasemi Kriz şeklinde hipertansiyon atakları

3 ENDOKRİN HİPERTANSİYONLAR Feokromositoma Akromegali Renovasküler hipertansiyon Adrenal kortikal hormonlarla ilgili - Cushing sendromu - Primer hiperaldosteronizm (Conn) - DOC üreten tümörler

4 ENDOKRİN HİPERTANSİYONLAR Konjenital adrenal hiperplazi - 11 hidroksilaz eksikliği - 17 hidroksilaz eksikliği - 11 ß-hidroksisteroid dehidrojenaz eksikliği Ekzojen mineralokortikoid fazlalığı (likorice, karbeneksolon) Östrojenlere bağlı hipertansiyon Diabetes Mellitus Obezite, metabolik sendrom

5

6 ENDOKRİN HİPERTANSİYONLAR Hiperparatiroidi Hipertiroidi Hipotiroidi Renin salgılayan tümörler Liddle sendromu

7 FEOKROMOSİTOMA Katekolamin salgılayan adrenomedüller tümörlere feokromositoma denir. Hipertansiyonda %0.1 Ekstraadrenal feo= Paraganglioma Nöroblastoma Ganglionöroblastoma Ganglionöroma

8 FEOKROMOSİTOMA Kromafin hücrelerden çıkan tümörlere feokromositoma adı verilir. Yetişkinlerde feokromositomaların %15 i, çocuklarda %30 u ekstra-adrenal yerleşimlidir. Sürrenal dışından çıkan ve fonksiyone eden tümörlere sürrenal dışı feokromositoma, fonksiyone etmeyen ekstra adrenal tümörlere paraganglioma denilmektedir. Sürrenal dışı olan feokromositomaların %85 i diyafragmanın altında ve bunların çoğu da superior paraaortik bölgededir. İkinci en sık bulunma yerleri inferior paraaortik bölge ve Zuckerkandl organıdır. Sürrenal dışı tümörlerin %10 u mesane, %10 u torasik yerleşimlidir. Baş, boyun veya pelviste de bulunabilirler. Sürrenal dışı tümörlerin malign olma ihtimali daha yüksektir (%29-40).

9 Halbuki sürrenal kökenli feokromositomaların ancak %2-11 i habaset gösterir. Feokromositomanın gerçek prevalansı bilinmemektedir. Erişkinlerde yaklaşık de 1-2 sıklığındadır. Daha yeni çalışmalarda insidensi %1.9 gibi yüksek oranlarda bildirilmiştir. Kadın ve erkeklerdeki sıklığı eşittir. Otopsi serilerinde 2301 de 1 olarak rapor edilmiştir. Vakaların %10 u BT veya MRİ görüntülemesi sırasında tesadüfen saptanmaktadır. Feokromositomanın en sık görüldüğü ortalama yaş 48 dir.

10 PATOFİZYOLOJİ Feokromositomada hipertansiyon, dolaşımdaki katekolaminlerin kardiyovasküler sistemdeki adrenerjik reseptörleri uyarmasıyla ortaya çıkmaktadır. Santral sinir sistemi, feokromositomalı hastalarda kan basıncının regülasyonunda rol almaktadır. Bu sebepten kandaki katekolaminler ile tansiyon derecesi arasında her zaman paralellik olmamaktadır. Kanda katekolaminlerin artmasıyla sempatik sinirlerdeki adrenerjik aktivite artış göstermekte ve presinaptik 2 reseptörlerde desensitizasyon meydana gelmektedir.

11 Bu reseptörler spesifik olarak nöronal norepinefrin boşalımını inhibe ederler. Fakat desansitizasyon olunca sempatik nöronal boşalımlarda bir artış meydana gelmektedir. Dolaşımda artan katekolaminler de tansiyonun devamına yol açmaktadırlar. Santral sinir sistemi aktivitesinin artışı ve sempatik sinir uçlarında norepinefrin birikmesi sonucunda direkt veya refleks bir uyarıyla aniden aşırı miktarda katekolamin salınabilmektedir.

12 FEOKROMOSİTOMA

13

14 FEOKROMOSİTOMA Malign feokromositoma %10 Ekstra adrenal feokromositoma Zuckerkandl organında %1 intratorasik, mesane, intrakardiak

15 FAMİLYAL FEOKROMOSİTOMA MEN IIa MEN IIb Von Recklinghausen hast (nörofibromatozis tip 1) Von Hippel-Lindau hastalığı Süksinat Dehidrogenaz B, C, D

16 Feokromositoma 20 yaşından gençlerde pek görülmez. Feokromositoma belli bazı ailevi hastalıklarla birliktelik gösterir. Bu durumlarda otozomal dominan geçiş söz konusu olduğundan aile bireyleri arasında dominan alleli taşıyanların %90 ında hastalık ortaya çıkacaktır. Sporadik feokromositomaların %10 u; ailevi feokromositomaların %45 i bilateraldir. Multipl endokrin neoplazi (MEN) tip 2A (Sipple sendromu) tiroidin medüller karsinomu, feokromositoma ve paratiroid hiperplazisi veya adenomu ile birliktedir. Ailelerin %95 inden fazlasında 10. kromozom üzerindeki ekzon 10 ve 11 de RET protoonkogen mutasyonu bulunmuştur.

17 MEN tip 2B ise medüller tiroid karsinomu, feokromositoma, nadiren hiperparatiroidi, fakat sık olarak mukozal ve intestinal nöromalar, Marfanoid görünüm, kornea sinirlerinde kalınlaşma, iskelet defektleri ile karakterizedir. Gecikmiş püberte de olabilir. Bir başka ailevi sendrom olan von Hippel Lindau hastalığında retinal angiomalar, santral sinir sistemi hemangioblastomaları, renal ve pankreatik kistler, epididimal kistadenom, %20 vakada feokromositoma bulunur.

18 Nörofibromatosis tip 1 hastalarının %1-5 inde feokromositoma gelişir. Fakat hipertansiyonu olan nörofibromatozis vakalarının üçte birinde feokromositoma vardır. Tüm feokromositomaların %5 inde nörofibromatosis saptanmaktadır. Bu vakalarda feokromositoma çıkış yaşı dir.

19 FEOKROMOSİTOMA KLİNİĞİ Hipertansiyon krizleri: (%60 krizlerden sonra da devamlı, %40 krizler arasında tansiyon normal) Baş ağrısı Terleme Palpitasyon Karın ve göğüs ağrısı, bulantı, kusma Palor veya flushing Ortostatik hipotansiyon Supraventiküler aritmi, ekstrasistoller Çeşitli ilaçlar, ameliyatlar, doğum esnasında HT

20 FEOKROMOSİTOMA KLİNİĞİ Angina pektoris, EKG değişiklikleri Kardiyomyopati, nonkardiyojenik pülmoner ödem Hiperglisemi Hematokrit artışı Zayıflama, hipermetabolik durum Feokromositomadan ektopik salgılanan moleküller: endojen opioidler, nöropeptid Y, kromogranin A, ACTH

21 KLİNİK BULGULAR Feokromositomanın en önemli bulgusu hipertansiyondur. Hipertansiyonun devamlı veya paroksismal olması hemen hemen eşit sıklıktadır. Başlangıç semptomları 3 şekilde olabilir: 1) Tedaviye dirençli ve devamlı yüksek kan basıncı 2) Malign hipertansiyonla birlikte olan hipertansif kriz, hipertansif ensefalopati, aort diseksiyonu veya akut myokard infarktüsünü düşündüren semptomlar 3) Epileptiform bir hastalığı düşündürecek semptomlar veya panik atak veya hiperventilasyonu taklit eden belirtiler.

22 Daha az rastlanan belirtiler, açıklanamayan hipotansiyon, şok, cerrahi veya travma esnasında meydana gelen şiddetli hipertansiyondur. Krizler spontan olarak ortaya çıkabileceği gibi, zorlanma (fizik egzersiz, defekasyon), abdominal palpasyon veya hipotansif bir atağı takiben veya sempatik sistemi aktive edebilecek herhangi bir uyarıdan sonra başlayabilir. Egzersiz, öne eğilme, sigara içme, idrar yapma esnasında krizler başlayabilir.

23 Bazı hastalarda kanda yüksek düzeyde katekolaminler bulunduğu halde tansiyon normal bulunabilir ve bunlarda katekolaminler daha da artmadığı halde aniden tansiyon krizinin başladığı görülebilir. Norepinefrin salgılayan tümörlerde tansiyon devamlı yüksektir. Norepinefrin ve epinefrinin ikisini birden salgılayan tümörlerde tansiyon ataklar şeklinde görülür. Tek başına epinefrin salgılayan tümörler hipotansiyona yol açabilirler. Büyük kistik feokromositomalar bazan hiç tansiyon atağına sebep olmazlar, çünkü sentez edilen katekolaminler kana boşalmaksızın tümörün içinde inaktive edilirler. En sık görülen belirtiler ataklar halinde gelen baş ağrıları, palpitasyon, terlemedir. Baş ağrısı, terleme, taşikardi ve hipertansiyon atakları hastaların %93 ünde vardır

24 . Geri kalan hastalar semptomsuzdur. Feokromositomalı hastalarda hiperkalsemi, Cushing sendromu, diabet, laktik asidoz, akut abdomen, akut myokard infarktüsü, şok, myokardit, dilate kardiyomyopati, kardiak aritmiler, pulmoner ödem, kalp yetmezliği, inme, konvülsiyonlar, fokal nörolojik belirtiler bulunabilir.

25 Hiperglisemi ile birlikte insülin düzeylerinin azalması karakteristiktir. Hiperkalsemi de görülebileceğini bilmek gerekir. Kolelityaz %15-30 vakada ortaya çıkmaktadır. Antihipertansif tedavi görmeyen hastalarda ortostatik hipotansiyon, feokromositoma tanısını düşündürmelidir. Ortostatik hipotansiyonun nedeni katekolaminlere bağlı plazma volüm azalması veya baroreflekslerde meydana gelen down-regülasyon olabilir. Bazan da feokromositomadan salgılanan vazodilatatör bir madde olan adrenomedüllin de hipotansiyon yapabilir. Nadir sayıda hasta yüz kızarmasından şikayet edebilir. Kriz esnasında koroner hastalığı olmayanlarda bile myokard infarktüsü, serebral hemoraji, akut sol kalp yetmezliği meydana gelebilir.

26 FEOKROMOSİTOMA TANISI 24 saatlik idrarda: 6N HCl bulunan kapta Vanil mandelik asit Metanefrin, Normetanefrin Epinefrin Norepinefrin Dopamin Homovalinik asit Not: İdrar toplama esnasında mümkünse hiçbir ilaç kulanılmamalı, özellikle metil dopa, levodopa, labetalol, MAO inhibitörleri, serotonin reuptake inhibitörleri sonuçları etkiler.

27 BİYOKİMYASAL TESTLER Feokromositomada rutin biyokimya tetkiklerinde hematokrit artışı, hiperglisemi, hiperkalsemi görülebilmektedir. Tanıda en yararlı biyokimyasal testler 24 saatlik idrarda fraksiyone metanefrin, normetanefrin, total katekolaminler (epinefrin, norepinefrin), plazmada epinefrin ve norepinefrin düzeylerinin ölçülmesidir. Spektrofotometrik olarak idrarda total metanefrin ve vanililmandelik asit (VMA) ölçümleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni bir yöntem olarak HPLC ile plazma serbest metanefrinlerinin ölçümü önerilmektedir. Hipertansif kriz esnasında plazma norepinefrin seviyeleri, epinefrin seviyelerine göre daha güvenilir bulunmaktadır.

28 Feokromositoma tanısında en sık kullanılan yöntem idrarda VMA, serbest norepinefrin ve epinefrin, metanefrin ve normetanefrin ölçülmesidir. Büyük kistik tümörlerde üriner katekolamin metabolitlerinin artmasına rağmen kanda epinefrin ve norepinefrin düzeyleri normal olabilir. Böyle tümörler dolaşıma daha çok katekolamin türevlerini salgılamaktadırlar. Bazı araştırıcılar idrar metanefrinlerinin, bazı araştırıcılar ise idrar norepinefrin düzeylerinin feokromositoma tanısı açısından daha değerli olduğunu ileri sürmektedirler.

29 Serum kromogranin-a (CgA) asitte eriyebilir bir protein olup adrenal medullada katekolaminlerle birlikte depolanmakta ve sempatik nöronal veziküllerden birlikte salgılanmaktadırlar. CgA düzeyi ilaçlardan etkilenmediği için feokromositoma tanısında kullanılabilir. Sensitivitesinin %86 olmasına rağmen, tanısal değeri düşüktür. CgA nın vücuttan atılması böbrekler yoluyla olduğu için en hafif bir böbrek yetmezliğinde bile birikebilmektedir. Ancak katekolaminlerle birlikte değerlendirildiğinde tanısal değeri %97-98 olarak bildirilmektedir. İdrar VMA değerlerinin hassasiyeti az olduğundan (yanlış negatif test %41) tarama amaçlı kullanılmamalıdır.

30 Tümör tarafından salgılanan katekolaminlerden bağımsız olarak, plazma serbest metanefrinleri yüksek bulunabilmektedir. Bazı feokromositomalar katekolamin salgılamamakta, fakat bu katekolaminleri doğrudan doğruya serbest metanefrinlere metabolize etmektedirler. Bu yüzden plazma serbest metanefrin ölçümünün feokromositoma tanısında en hassas yöntem olduğu iddia edilmektedir. Gerçekten de özellikle herediter feokromositomada plazma serbest metanefrin ölçümleri tanıda çok yardımcı olmaktadır. Sporadik feokromositomada total idrar metanefrinlerinin (metanefrin ve normetanefrin) 1.8 g/24 saatten fazla olması %98 ihtimalle doğru tanı koydurur.

31 FEOKROMOSİTOMA TANISI Kromogranin A Plazmada adrenalin, noradrenalin Plazmada serbest metanefrin, normetanefrin Klonidin testi: 0.3 mg klonidin ile 3 saat sonra plazma katekolaminlerinin baskılanmayışı feo lehine Regitin testi: Feokromositomada Fentolamin ile (5 mg iv) kan basıncı 35/25 mm Hg düşer

32 GENETİK ÇALIŞMALAR MEN-2 sendromlarında RET geninde mutasyonlar saptanmaktadır. Von Hippel Lindau hastalığında ise VHL tümör süpresör gen mutasyonları bulunmuştur. Süksinat dehidrojenaz subünitesi D ve subünite B, C mutasyonları boyunda paraganglioma ve globus tümörlerine yol açmaktadır. Bu tür mutasyonların erkenden tespit edilmesi, daha hastalık belirtileri ortaya çıkmadan tümörlerin saptanmasına, takibine ve tedavisine olanak sağlayabilir. Yeni çalışmaların gösterdiğine göre sporadik feokromositomaların yaklaşık dörtte birinde bu mutasyonlar bulunabilmektedir.

33 FEOKROMOSİTOMA TANISI Biyokimyasal tanı konduktan sonra lokalizasyon amacı ile: Manyetik rezonans görüntüleme Bilgisayarlı tomografi MIBG (meta-iodo- benzil guanidin) sintigrafisi, I 123, I 131 Oktreotid sintigrafisi 18 Florodopamin PET, galyum-68 PET

34 GÖRÜNTÜLEME Tanı biyokimyasal olarak konulduktan sonra görüntüleme işlemlerine geçilir. Biyokimyasal olarak kanıtlanmadıkça, bir hastada sürrenal kitlesi ve hipertansiyonun bir arada bulunması feokromositoma tanısı koyduramaz. Aynı şekilde sürrenalde görüntüleme ile kitle bulunamaması da feokromositoma tanısını ekarte ettirmez. BT genellikle 1 cm üzerindeki tümörleri saptamada yararlıdır. hiperintens imaj verirler.

35 131 I ile işaretli MIBG (meta-iodobenzil guanidin) feokromositomaların %80-95 inde tutulur. 123 I meta-iodobenzilguanidin sintigrafisi %100 spesifik olmakla birlikte %78 hassasiyete sahiptir. Bu sintigrafik tetkikler multipl veya atipik lokalizasyonlu (örneğin kardiak) feokromositomaların gösterilmesinde çok yararlıdır. Ekstra adrenal veya ameliyat sonrası nükseden feokromositomaların lokalizasyonunda MIBG sintigrafisi, BT ve MRİ den daha değerlidir. Bunun yanı sıra MIBG diğer nöral krista tümörlerini de gösterebilir.

36

37 FEOKROMOSİTOMA TEDAVİSİ PREOPERATİF: Fenoksibenzamin α1 ve α2 reseptör bloker mg/gün Prazosin (8-12 mg), doksazosin α1 reseptör bloker ve amlodipin Metirozin (Demser) (malign inop vakalarda) Alfa blokaj sağlandıktan sonra ß bloker verilebilir. (ASLA BAŞLANGIÇ TEDAVİSİ OLARAK ß-BLOKER VERİLMEZ)

38 TEDAVİ Feokromositomanın kesin tedavisi cerrahi olarak tümörün çıkarılmasıdır. Emniyetli bir cerrahi girişim için ekip çalışması gereklidir. Feokromositoma konusunda deneyimli endokrinoloji uzmanı, cerrah ve aneztezyoloji uzmanının işbirliği şarttır. Hazırlıklar operasyondan 2-4 hafta önce başlamalıdır. Eskidenberi kullanılan klasik ilaç, dönüşümsüz ve nonkompetitif bir -adrenerjik reseptör blokeri olan fenoksibenzamin dir (Dibenzyline, Dibenzyrane). Başlangıçta günde 5-10 mg dozunda iki defada verilmelidir. Ortalama doz 0,5-1 mg/kg oluncaya kadar artırılmalıdır. Postüral hipotansiyon, sinüzal taşikardi, krizlerin artık görülmemesi gibi klinik bulgular etkili bir alfa blokaj yapıldığını gösterir.

39 Spesifik 1-reseptör antagonisti olan prazosin (minipres) günde 2-3 defa 2-5 mg veya labetalol ( ve ß reseptör antagonisti) oral olarak günde 2 defa mg dozunda başlanabilir. Tedavi öncesi görülen plazma volümündeki azalma, tedavi ile düzelir ve ortostatik hipotansiyon sıklığı azalır. Eğer taşikardi ve katekolaminlere bağlı aritmi meydana gelirse, ß-reseptör blokerler tedaviye eklenebilir. Fakat -blokajı yapılmadan veya -blokajının tam olduğuna inanılmadan önce asla ß-blokerler tedaviye eklenmemelidir. Çünkü bu durumda -reseptörler çok hassaslaşır ve katekolaminlere bağlı vazokonstriksiyon ve hipertansif kriz meydana gelir.

40 Kalsiyum kanal antagonistleri de feokromositomada kan basıncını ve semptomları kontrol ederler. Çünkü bu grup ilaçlar, düz kas hücresi içine transmembranöz kalsiyum girişini ve norepinefrin aracılığı ile olan hücre içi kalsiyum artışını önlerler. Nifedipin (GITS) mg dozlarında hipertansif hastalarda kan basıncını düzenler ve uyarılarla meydana gelen kan basıncı artışını kontrol eder. Dirençli vakalarda kalsiyum antagonistleri ile kombine edilen 1-reseptör blokerler hipertansif krizleri önler. Feokromositoma ameliyatı sırasında oluşan tansiyon oynamaları da bu şekilde hazırlanan hastalarda görülmez. Kalsiyum antagonistlerinin başka avantajları da vardır. Bu ilaçlarla aşırı hipotansiyon ve ortostatik hipotansiyon görülmez. Bu yüzden normotansif vakaların da ameliyata hazırlanması daha kolay olur.

41 FEOKROMOSİTOMA TEDAVİSİ INTRAOPERATUVAR Nitroprussid Fentolamin (Regitin) Propranolol Lidokain Amiodaron POSTOP Malign feo da: 131 İ işaretli MIBG tedavisi Hipotansiyon, sıvı açığı, hipoglisemi ile mücadele

42 CERRAHİ TEDAVİ Feokromositomanın medikal tedavisinde ve anestezi tekniklerindeki gelişmeler sayesinde cerrahi tedavi artık emniyet içinde yapılabilmektedir. Cerrahi girişim sırasında fentolamin (Regitin) veya nitroprussid, hipertansif krizleri kontrol etmek amacıyla kullanılabilir. Anestezi için seçilecek ajanların da kriz uyandırmamasına dikkat edilmelidir. Cerrahi esnasında sürekli intra arteriyel kan basıncı kontrolu, kardiak monitorizasyon gereklidir. Santral venöz basınç veya pulmoner kapiller uç basınç takibi ile sıvı kayıplarının derhal karşılanması gereklidir. Krizler ençok indüksiyon anestezisi veya tümörün ellendiği durumlarda meydana gelmektedir.

43 Ventriküler aritmilerde lidokain kullanılmalıdır. Eğer taşikardi veya katekolaminlerin indüklediği aritmi meydana gelirse parenteral propranolol de uygulanabilir. Eğer operasyon sırasında veya postop dönemde hipotansiyon olursa volüm replasman tedavisi tercih edilmelidir. Gerekirse pressör ajanlar da tedaviye eklenebilir. Bu durumda norepinefrin bitartrat seçilebilir. Post operatif dönemde meydana gelen hipotansiyonlarla başa çıkmak zordur. Fenoksibenzamin de bir anlamda vasküler sistemi dilate halde paralize edecektir. Bu durumlarda en iyisi volüm replasmanı yapmaktır. Gerekli olan sıvı miktarı çok fazladır. Ameliyat sonrası insülin sekresyonu artacağından, hipoglisemi gelişebileceği bilinmelidir. Ameliyattan sonra tansiyonun yüksek kalması, ya geride başka tümörlerin kaldığını ya da rezeksiyonun yeterli olmadığını gösterir.

44 ALDOSTERON UYARICILAR Renin- anjiotensin ACTH Hiperpotasemi İNHİBİTÖRLER Dopamin Atrial natriüretik peptid Somatostatin hipopotasemi

45 Renin-Anjiotensin-Aldosteron Sistemi Renin ACE anjiotensinojen anjiotensin I Anjiotensin II Anjiotensin III Aldosteron

46 PRİMER ALDOSTERONİZM (PA) Aldosteron salgılanmasının yüksek olduğu ve relatif olarak otonomi kazandığı durumlara PA denir ve sodyum yüklemesi ile aldosteron baskılanamamaktadır. Uyumsuz aldosteron sekresyonu, renini baskılar, hipertansiyon, sodyum retansiyonu, potasyum ekskresyonu olur.

47 KLİNİK VE LABORATUVAR BULGULARI Metabolik alkaloz, aritmiler, nefrojenik diabetes insipidus, myopati, Mg eksikliği, parestezi, tetani, flask paralizi PA nın en önemli klinik ve laboratuar bulgularıdır. PA nın uyku apne sendromu ve metabolik sendroma yol açtığı bilinmektedir. Hipertansiyon ve spontan oluşan veya diüretiklerin indüklediği hipokalemi ile karşılaşıldığında PA akla gelmelidir.

48 Üç antihipertansif ilaca rağmen tansiyonun kontrol altına alınamaması, evre 2 hipertansiyon (Sistolik > 160 mmhg, diastolik 100 > mmhg), evre 3 hipertansiyon (>180/100 mmhg), hipertansiyon ile birlikte tesadüfi bulunmuş sürrenal kitlesi, genç yaşta ortaya çıkan hipertansiyon, ailede çok erken hipertansiyon (< 40 yaş) veya serebrovasküler olay görülmesi PA araştırılmasını gerekli kılar.

49 PA lı hastaların tüm hipertansif 1.derece akrabalarının da taramadan geçmesi gereklidir. Geçmişte PA araştırmak için spontan hipopotasemi ve hipertansiyon bulunması ve tüm antihipertansif ilaçların en az 2 hafta kesilmesi şartları aranırdı. O zaman PA sıklığı %0,5 olarak bildiriliyordu. Günümüzde hipokaleminin PA da şart olmadığı anlaşıldı. Hipopotasemi PA li hastaların %9-37 sinde bulunur.

50 Sabah 8-10 arasında yataktan kalkalı en az 2 saat olmuş hastada plazma aldosteron (ng/dl) /plazma renin aktivitesi (ng/ml/saat) (Aldo/PRA) oranına bakılarak tanı konulabilir. Testten önce hastaların tuz alımının kısıtlanmaması gerekir. Hastanın aldığı antihipertansif ilaçları kesmesine de gerek yoktur. Ancak spironolakton ve eplerenon, amilorid, renin inhibitörleri, diüretik kullanmakta ise bu ilaçlar 4-6 hafta kesilmelidir.

51 ACE inhibitörleri, anjiotensin reseptör blokerleri, diüretikler PRA yı artırabilirler. O zaman Aldo/PRA oranı düşük çıkabilir; ancak bu ilaçlar altında PRA düşükse PA şüphesi çok yüksektir. PA lı hastaların %100 ünde PRA 1 ng/ml/saat düzeyinin altındadır. Beta adrenerjik blokerler ve alfa-2 agonistleri renin düzeylerini baskılarsa da aldosteronu da süprese ederler. Aldo/PRA oranı 30 üzerinde ise testin hassasiyeti %90, oran 20 üzerinde ise %91 dir.

52 Günümüzde bu oranın 30 üzerinde olması daha sık kullanılmaktadır. Bazı araştırıcılar bu test sırasında aldosteron düzeyinin 15 ng/dl üzerinde olmasını da şart koşmaktadır. Aldo/PRA oranı bazal şartlarda veya captopril verilerek bakılır ve eğer oran yüksekse ileri testlere geçilir. Hipopotasemi mevcudiyetinde aldosteron salgısı azalacağından testlere başlamadan önce potasyumun düzeltilmesi gerekir.

53 Aldo/PRA tarama amaçlı kullanılır. Ancak Aldo/PRA oranı yüksek olan hastaların %30-50 sinde normal aldosteron süpresyonu olmaktadır. PA tanısını kesinleştirmek için 4 test daha yapılır. Bunlar oral tuz yükleme, salin infüzyonu, fludrokortizon süpresyonu, kaptopril testidir. PA lı hastalar genellikle yüksek kan basıncı ile başvurmaktadırlar. Bu yüzden ileri testler kalsiyum kanal blokerleri (verapamil) veya alfa-1 adrenerjik reseptör blokerleri kullanılırken yapılabilir.

54 PRİMER ALDOSTERONİZM Hipertansiyon Hipopotasemi (normo potasemik vakalar) Metabolik alkaloz Renin düşük, aldosteron yüksek Hipertansif hastalarda % 10 PHA

55 ETYOLOJİ 1) Aldosteron salgılayan adenom (ASA) 2) Unilateral hiperplazi 3) İdyopatik hiperaldosteronizm (İHA) 4) Glukokortikoide cevaplı aldosteronizm (GCA) 5) Bilateral ASA 6) Aldosteron salgılayan adrenokortikal karsinoma 7) Ektopik aldosteron sekresyonu (malign over tm)

56 HİPERALDOSTERONİZMİN TANI VE TEDAVİSİ NİÇİN ÖNEMLİDİR? Primer aldosteronizmin en sık karşılaşılan formları aldosteron salgılayan adenom (ASA) ve idyopatik hiperaldosteronizmdir (İHA). İHA lı hastalarda unilateral veya bilateral sürrenalektomi ile hipertansiyon düzelmez.

57 PRİMER ALDOSTERONİZM KLİNİĞİ Tedaviye dirençli hipertansiyon Kardiak hipertrofi Tetani, kramp, paresteziler Halsizlik Myopati Poliüri, noktüri Hipomagnesemi Ödem yoktur (ANP)

58 HİPERALDOSTERONİZMİN TANI VE TEDAVİSİ NİÇİN ÖNEMLİDİR? HA tedavisinin amaçları hipertansiyon, hipopotasemi ve kardiyovasküler hasara bağlı morbidite ve mortalitenin önlenmesidir. myokard fibrozisi, kardiak fibroblastlarda proliferasyon, vasküler fibrinoid nekroz Esansiyel hipertansiyon ile karşılaştırıldığında PA daha büyük sol ventrikül kitlesine yol açar. PA da üriner albümin ekskresyonu artar.

59 HİPERALDOSTERONİZMİN TANI VE TEDAVİSİ NİÇİN ÖNEMLİDİR? Esansiyel hipertansiyon İnme %3,4 % 12,9 Primer Hiperaldosteronizm Myokard infarktüsü % 0,6 % 4 Atrial fibrilasyon % 0,6 % 7,3 PA kan basıncından bağımsız kardiyovasküler risk faktörüdür. Aldosteron, septum ve arka duvarda belirgin yeniden yapılanmaya (remodeling) ve diyastolik fonksiyonda azalmaya neden olur.

60 TARAMA STRATEJİLERİ Hipertansiyon ve hipokalemi Rezistan hipertansiyon (Grade II, III) Erken başlangıçlı Juvenil HT, inme < 50 yaş Hipertansiyon ve sürrenal kitlesi Sekonder hipertansiyon araştırması

61 PA major klinik ve lab bulguları Sekonder hipertansiyonlar arasında en sık neden primer aldosteronizmdir. HİPERTANSİYON renal disfonksiyon HİPOPOTASEMİ ve İDRAR K ATILIMI >30 mmol/24 s Metabolik alkaloz, aritmiler, nefrojenik Dİ, myopati, Mg eksikliği, parestezi, tetani, flask paralizi BASKILANMIŞ PLAZMA RENİN AKTİVİTESİ YÜKSEK ALDOSTERON

62 LABORATUVAR BULGULARI Sabah 8-10 arasında yataktan kalkalı en az 2 saat olmuş hastada ALDO/PRA ORANI plazma aldosteron / plazma renin aktivitesi (ng/dl) (ng/ml/saat ) Aldo/PRA oranı captopril verilerek de bakılabilir.

63 PRİMER ALDOSTERONİZM AYIRICI TANISI Testlerden önce bütün diüretikler ve antihipertansifler 2 hafta, spironolakton 4 hafta kesilmeli, hipopotasemi düzeltilmeli, doksazosin kullanılabilir. Hasta yarım saat yatırılıp bazal renin, aldosteron alınır sonra ayağa kaldırılıp 4 saat ayakta tutulup tekrar renin, aldosteron alınır. Eğer aldosteron azalırsa adenom eğer %30 artarsa idyopatik aldosteronizm

64 HİPERALDOSTERONİZMİN AYIRICI TANI VE TEDAVİSİ NİÇİN ÖNEMLİDİR? İHA lı hastalarda unilateral veya bilateral sürrenalektomi ile hipertansiyon düzelmez. ASA lı hastalarda ameliyatla bütün hastalarda hipopotasemi düzelir, hipertansiyon kontrol altına alınabilir, %30-50 vakada hipertansiyon tamamen ortadan kalkar.

65 NİÇİN KONFİRME EDİCİ TESTLERE İHTİYAÇ VAR? Aldo/PRA oranı yüksek olan hastaların %30-50 sinde testler sırasında aldosteron süpresyonu olmaktadır. Bu sebeple 4 test kullanılabilir: 1) Oral tuz yükleme testi 2) NaCl infüzyon testi 3) Fludrokortizon süpresyon testi (en spesifik) 4) Kaptopril testi

66 PRİMER HİPERALDOSTERONİZM AYIRICI TANISI CAPTOPRİL TESTİ: 25 mg captopril oral verilir. 60 ve 90 dakika sonra aldosteron artarsa adenom, azalırsa (<15 ng/dl) idyopatik hiperaldosteronizm

67 Oral Tuz Yükleme Testi: Hipertansiyon ve hipopotasemi kontrol edildikten sonra 3 gün boyunca günde 6 g sodyum klorür (218 mmol) verilir. Birlikte KCl Üçüncü gün 24 saat idrar toplanıp idrarda sodyum, aldosteron ve kreatinin ölçülür. aldosteron atılımı µg/24 saat üzerinde ise (veya plazmada 5 ng/dl) otonom aldosteron sekresyonu söz konusudur.

68 Oral Tuz Yükleme Testi: Hipertansiyon ve hipopotasemiye dikkat!! Böbrek yetmezliğinde, kontrolsuz hipertansiyonda, kalp yetmezliğinde bu test yapılamaz. HPLC-tandem mass spektrometri tercih edilmeli.

69 Parenteral Tuz Yükleme Testi 2 lt NaCl sabah erken saatte (8:00-9:30) 4 saatte infüzyon PA olmayan kişilerde plazma aldosteronu 5 ng/dl altına iner. PA hastalarında 10 ng/dl altına inmez. Kontrolsuz HT, böbrek yetmezliği, kardiak yetmezlik, aritmi, hipokalemi durumunda yapılmaz.

70 PRİMER HİPERALDOSTERONİZM Glukokortikoid süpresibl hiperaldosteronizm (Familyal hiperaldosteronizm Tip 1) (nadir,otozomal dominan, çocukluk çağında sık bilateral hiperplazi) 11 hidroksilazın 5 ile aldosteron sentazın 3 bölgesi kimerik gen (zona fasikulatada ACTH kontrolu altında aldosteron sentezlenir). 3 gün 4 x 0.5 mg deksametazon sonrası aldosteron düzeyi azalır ve hipertansiyon düzelirse glukokortikoid süpresibl aldosteronizm

71 GLUKOKORTİKOİDE CEVAPLI ALDOSTERONİZM (GCA) veya FAMİLYAL HİPERALDOSTERONİZM TİP I: PA vakalarının %1 ini oluşturur. 20 yaş öncesi başlayan PA vakalarında ailede de PA varsa ve ailede 40 yaş öncesi inme hikayesi mevcutsa GCA aranmalıdır. Familyal hiperaldosteronizm tip I (FH-1) olarak bilinen bu hastalık otozomal dominan geçiş gösterir. PA vakalarının %1 ini kapsar.

72 Glukokortikoid sentezinde yer alan 11 ß hidroksilaz (CYPB11B1) ile mineralokortikoid sentezinde yer alan aldosteron sentaz (CYP11B2) hibrid bir enzim oluştururlar. Bu enzim aldosteron sentezler ama ACTH kontrolu altındadır. 18 oxo-kortizol, 18 hidroksi-kortizol gibi hibrid steroidler üretilir. Genetik test tanı koydurucudur. Ailenin bazı fertleri normotensif, bazıları aldosteron fazlalığı, bazıları düşük plazma renin düzeyi ile başvururlar. Ailede rezistan ve çok erken başlayan hipertansiyon, erken yaşta geçirilen hemorajik inme hikayesi bulunan fertler vardır. GCA lı hastaların %50 si 18 yaş altındadır. Deksametazon 0,125-0,25 mg/gün ile tedaviye cevap alınır.

73

74 FAMİLYAL HİPERALDOSTERONİZM TİP II: Familyal hiperaldosteronizm tip II de aldosteron deksametazon ile baskılanmaz. Ailenin değişik fertlerinde İHA veya ASA bulunabilir. Bu hastalık da otozomal dominant olup moleküler genetik araştırma yapılamamaktadır. GCA dan çok daha sıktır (PA hastalarının %7 si).

75 PRİMER HİPERALDOSTERONİZM Familyal hiperaldosteronizm Tip 2: Glukokortikoide cevapsız Familyal aldosteronizm tip ııı Erken çocukluk çağında başlangıç Şiddetli hipertansiyon Dramatik adrenal büyüme Potasyum kanal KCNJ5 germline mutasyon

76 DÜŞÜK RENİNLİ HİPERTANSİYON AYIRICI TANISI Düşük reninli esansiyel hipertansiyon 17 hidroksilaz ve 11 hidroksilaz eksikliği Görünürde mineralokortikoid fazlalığı Kronik likoris tüketimi Liddle Sendromu DOC salgılayan tümörler Glukokortikoid reseptör direnci

77 PRİMER ALDOSTERONİZM AYIRICI TANISI BT, MRI, adrenal venöz örnekleme ile aldo/kortizol > 4 ise adenom, aldo/kortizol < 3 ise İHA

78 GÖRÜNTÜLEME Yüksek aldo/pra oranı görülen her hastanın BT veya MRİ yaptırması gereklidir. Çünkü büyük bir adrenal kitle (>4 cm) görülmesi halinde adrenokortikal karsinom ihtimali vardır. BT veya MR ile bir tarafta > 1 cm fakat < 2 cm lezyon bulursak ve karşı sürrenal normalse ve hasta yaş altında ise tek taraflı sürrenalektomi yapılır. Bunun dışında kalan durumlarda bilateral adrenal venöz örnekleme yapılır. İHA hastalarında sürrenaller normal veya mikronodüler bulunur.

79 Yaşlı hastalarda fonksiyon göstermeyen tesadüfi bulunan adenomların da bulunabildiği hatırlanmalıdır. Bu sebeple PA bulunan bir hastada asıl sebep İHA olduğu halde insidental bir adenom bulunup o tümör çıkarılırsa hastada bir düzelme olmayacaktır. Bu sebeple BT ancak %53 hastada doğru etyolojiyi ortaya koyabilmektedir.

80 BİLATERAL ADRENAL VENÖZ ÖRNEKLEME (BVÖ) İHA ve GCA adrenalektomiden yarar görmezler. Unilateral adrenal hiperplazi ve ASA ancak BVÖ ile İHA dan ayırt edilebilir. BVÖ pahallı ve zahmetli bir işlem olduğu için PA tanısından kesin emin olmak gerekir. Unilateral aldosteron salgılanmasını göstermede BVÖ %95 sensitif ve % 100 spesifiktir.

81 Sağ adrenal veni kateterize etmek zor olduğundan tecrübeli radyolog gerektirir. Örnekleme sırasında devamlı kosintropin (ACTH analoğu) verilirken bilateral adrenal venden ve vena kava inferiordan kortizol, aldosteron için kan alınır. İşlemden yarım saat önce saatte 50 µg kosintropin gidecek şekilde infüzyona başlanır ve işlem süresince devam edilir. Kosintropin giderken adrenal venin, periferik vene kortizol oranı hemen hemen 10 kat olur. Kosintropin olmaksızın adrenal /periferik ven kortizol oranı 3:1 dir (Bazılarına göre 10:1). Kortizole göre düzeltilmiş aldosteron oranının bir tarafta 4 kattan fazla olması unilateral aldosteron sekresyonuna işaret eder. O tarafa cerrahi müdahale düşünülür. Oranın 3:1 den az olması bilateral hiperplazi lehinedir. 4:1 ile 3:1 arasında kalan oranlar tanı koydurucu değildir. Klinik ve BT bulgularına göre karar verilir.

82 TEDAVİ ASA ve unilateral adrenal hiperplazide laparoskopik adrenalektomi Tek taraflı sürrenalektomilerin %27 sinde multipl nodül mevcut olduğu için kısmi sürrenalektomiden kaçınmak Cerrahiden kaçınanlarda medikal tedavi

83 BT veya MR ile bir tarafta > 1 cm fakat < 2 cm lezyon bulursak ve karşı sürrenal normalse ve hasta yaş altında ise tek taraflı sürrenalektomi yapılır.

84 PRİMER HİPERALDOSTERONİZM TEDAVİSİ Aldosteron salgılayan adenom veya karsinom: CERRAHİ PREOP: Spironolakton mg/gün, potasyum replasmanı veya amilorid veya triamteren İdyopatik hiperaldosteronizm: CERRAHİ KONTRİNDİKE MEDİKAL: Spironolakton, amilorid, triamteren, kalsiyum kanal blokerleri, ACE inhibitörleri

85 MEDİKAL TEDAVİ İdyopatik adrenal hiperplazi, bilateral ASA, GCA medikal Spironolakton mg, başlangıç dozu 12,5-25 mg / gün Jinekomasti doza bağımlı ( 50 mg< jinekomasti %6,9; eğer yüksek doz gerekirse amilorid, triamteren ekle) GFR < 60 ml/dak eplerenon ve spironolakton dikkatli kullanılmalı, Evre IV böbrek yetmezliğinde kullanılmaz.

86 TEDAVİ ASA ve unilateral hiperplazide unilateral adrenalektomi yapılır. Adrenalektomi öncesi hipopotasemi ve hipertansiyonun kontrolü gerekir. Bunun için mineralokortikoid reseptör antagonistleri verilir. Adrenalektomiyi takiben hipertansiyon her zaman kaybolmaz. Kan basıncı yüksekliğinin süresi, birinci derece akrabalarda birden fazla hipertansiyonlu kişinin bulunması, ikiden fazla antihipertansif ilaç kullanıyor olmak, daha ileri yaş, artmış serum kreatinini birlikte primer esansiyel hipertansiyon bulunduğunu gösterir. Bunlarda ameliyat sonrası hipertansiyon devam etmektedir, ama hipertansiyonun şiddeti kırılır.

87 Eğer hipertansiyon 5 yıldan kısa sürmüşse, Aldo/PRA oranı yüksekse, operasyon öncesi spironolaktona çok iyi cevap alınmışsa ameliyat sonrası tansiyonun düzelme ihtimali çok daha yüksektir. Aldosteron kaynağı olarak tek taraflı adenom saptanmış olsa bile sadece adenom alınmamalı, o taraftaki tüm sürrenal çıkarılmalıdır. Çünkü vakaların %27 sinde büyük adenomun etrafında küçük mikroadenomlar saptanmıştır. Unilateral ASA vakalarının %10 unda bu nedenle operasyon sonrası tansiyon yüksekliği devam etmektedir.

88 Ameliyat sonrası 1.günde potasyum replasmanı, antihipertansifler ve spironolakton kesilmeli, ameliyata cevap değerlendirilmelidir. Post op sıvılar normal salin olmalı, ameliyat sonrası hipopotasemi yoksa potasyumlu solüsyon verilmemelidir. Ağızdan beslenmeye geçildiğinde tuz bol verilmelidir. Çünkü kontrlateral sürrenal süprese olduğundan hiperpotasemi çıkabilir. Bazan geçici fludrokortizon tedavisine ihtiyaç duyulabilir. Ameliyattan sonra tansiyonun normalleşmesi 6 ay ile 1 seneyi bulmaktadır.

89 TEDAVİ İHA ve glukokortikoide cevaplı aldosteronizm medikal olarak tedavi edilmelidir. Ameliyat edilemeyen ASA lı olgular da sprironolakton ile tedavi edilebilir. Ancak spironolakton selektif aldosteron reseptör antagonisti olmayıp testosteron reseptörünü de bloke edebildiğinden hastalarda jinekomasti, impotans yapabilir.

90 Kadınlarda menstrüel düzensizliklere yol açabilir. Amilorid ve spironolakton ile tedavi edilen vakaların %83 ünde bir süre sonra ( 5 yıl) başka antihipertansif ilaçların eklenmesi gerekmektedir. Yardımcı olarak amilorid, tiramteren (distal sodyum epitelyum kanal blokerleri) veya küçük doz tiazid diüretik tedaviye eklenebilir. Bunlar göz önüne alındığında ameliyat ( bilhassa laparoskopik) daha yarar- maliyet etkindir. Eplerenon selektif aldosteron reseptör blokeridir. Anti-androjen ve progesteron agonisti etkileri yoktur.

91 Mineralokortikoidlere bağlı hipertansiyonda kullanılabilir. Eplerenon, spironolaktonun %60 gücündedir. Yarılanma süresi kısa olduğu için günde iki defa verilmesi gerekir. Evre III böbrek hastalığında (GFR < 60 ml /dakika) eplerenon ve spironolakton hiperkalemi riski bakımından dikkatli kullanılmalı, evre IV hastalıkta hiç verilmemelidir. GCA de potasyum ve tansiyonu dengeleyebilecek en küçük doz glukokortikoid verilmeli, mineralokortikoid reseptör blokerleri ilk tercih olmamalıdır. Deksametazon 0,125-0,25 mg veya prednisolon 2,5-5mg dozunda ve akşam yatarken verilmelidir.

92 SEKONDER HİPERALDOSTERONİZM Renal arter stenozu Renal hipoperfüzyon Siroz Konjestif kalp yetmezliği Nefrotik sendrom Reninoma

93 DİĞER MİNERALOKORTİKOİD ARTIŞI SENDROMLARI GÖRÜNÜRDE MİNERALOKORTİKOİD ARTIŞI: 11ß HSD tip 2 enziminin satürasyonu (ektopik ACTH) veya yetersizliği (genetik, likoris içilmesi, karbeneksolon) Renin ve aldosteron düşüktür. Hipertansiyon, hipopotasemi 11ßHSD KORTİZOL KORTİZON Artan kortizol, mineralokortikoid reseptörüne bağlanır

94 KONJENİTAL ADRENAL HİPERPLAZİ 11 HİDROKSİLAZ EKSİKLİĞİ 17 HİDROKSİLAZ EKSİKLİĞİ Renin ve aldosteron düşüktür. Glukokortikoid replasmanı yapılarak hipertansiyon ve hipopotasemi düzeltilir.

95

96 RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON Renal arterlerde aterosklerotik lezyon Fibromüsküler displazi Renal transplantasyon Nekrotizan vaskülit İV madde bağımlılığı Malign hipertansiyon Renal arter embolisi Aort koarktasyonu Aort diseksiyonu Renal arter anevrizması

97 RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON KLİNİĞİ Ani başlangıçlı hipertansiyon, yaş <20; >60 3 lü antihipertansif ilaçlara direnç Malign veya akselere hipertansiyon Ani lomber ağrı, hematüri, azotemi (renal infarkt) Abdominal sufl

98 RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON TANISI Renin ve aldosteron yüksek Hipopotasemi BUN ve kreatinin artışı (bilateral renal arter darlığı veya emboli) Dakikalı İVP Kaptopril sintigrafisi (Tc-99m DTPA) Renkli Doppler böbrek USG Anjiografi (konvansiyonel, digital substraksiyon, MR anjio)

Doç. Dr. İsmail Tayfur Haydarpaşa Numune EAH Acil Tıp Kliniği

Doç. Dr. İsmail Tayfur Haydarpaşa Numune EAH Acil Tıp Kliniği Doç. Dr. İsmail Tayfur Haydarpaşa Numune EAH Acil Tıp Kliniği Tanım: Feokromasitoma adrenal medulla kromafin hücrelerinden kaynaklanan ve katekolamin salgılayan tümörlerdir. Tanım: Nöral krest kromafin

Detaylı

Sunum Planı. Tanım Epidemiyoloji Etiyoloji ve patogenez Klinik Tanı Tedavi

Sunum Planı. Tanım Epidemiyoloji Etiyoloji ve patogenez Klinik Tanı Tedavi Feokromasitoma Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Etiyoloji ve patogenez Klinik Tanı Tedavi Tanım Feokromasitoma ve paraganglioma sempatik veya parasempatik sinir sisteminden köken alan ve katekolamin salgılayan

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ Bülent Çitgez 1, İsmail Akgün 1, Ayhan Öz 1, Gürkan Yetkin 1, Feyza Yener Öztürk 2, Mehmet Mihmanlı 1, Mehmet Uludağ 1 1 Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. ALDOSTERON Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. Aldosteron testi ne için yapılır: Bazı sıvı ve elektrolit metabolizma

Detaylı

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM Adrenal bezler, her iki böbreğin üzerinde yerleşmiş üçgen biçiminde organlardır. Vücut metabolizmasını, su ve tuz dengesini düzenlemelerinin

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji

Detaylı

PRİMER HİPERALDOSTERONİZM TANI VE TEDAVİSİNDE YENİ GÖRÜŞLER PROF.DR.ALPER GÜRLEK HACETTEPE TIP FAKÜLTESİ ENDOKRİNOLOJİ 27/03/11 ENDOKURS-2

PRİMER HİPERALDOSTERONİZM TANI VE TEDAVİSİNDE YENİ GÖRÜŞLER PROF.DR.ALPER GÜRLEK HACETTEPE TIP FAKÜLTESİ ENDOKRİNOLOJİ 27/03/11 ENDOKURS-2 PRİMER HİPERALDOSTERONİZM TANI VE TEDAVİSİNDE YENİ GÖRÜŞLER PROF.DR.ALPER GÜRLEK HACETTEPE TIP FAKÜLTESİ ENDOKRİNOLOJİ 27/03/11 ENDOKURS-2 Kaynaklar 1. Aldosteronomas--state of the art. McKenzie TJ, Lillegard

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

Feokromasitoma. Yrd.Doç.Dr.Hasan BÜYÜKASLAN Harran Üni.Tıp.Fak.Acil Tıp AD Şanlıurfa.

Feokromasitoma. Yrd.Doç.Dr.Hasan BÜYÜKASLAN Harran Üni.Tıp.Fak.Acil Tıp AD Şanlıurfa. Feokromasitoma Yrd.Doç.Dr.Hasan BÜYÜKASLAN Harran Üni.Tıp.Fak.Acil Tıp AD Şanlıurfa. Tanım Feokromasitoma adrenal medulla kromafin hücrelerinden kaynaklanır. Katekolamin salgılayan tümörlerdir." Ø Paragangliomalar

Detaylı

İnt. Dr. Seda KARATAŞ Aralık 2013

İnt. Dr. Seda KARATAŞ Aralık 2013 İnt. Dr. Seda KARATAŞ Aralık 2013 İnsan sağlığını, sağlığa bağlı yaşam kalitesini ve yaşam süresini olumsuz etkileyebilecek kadar yüksek olan arteriyel kan basıncı değerlerine yüksek kan basıncı (hipertansiyon)

Detaylı

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Adrenal Yetmezlik Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Adrenal bez Etiyoloji Adrenal yetmezlik Primer adrenal yetmezlik Sekonder adrenal yetmezlik Fizyo-patoloji

Detaylı

Adrenal insidentalomaların nedenleri, prevalansı ve doğal seyri nasıldır?

Adrenal insidentalomaların nedenleri, prevalansı ve doğal seyri nasıldır? NIH Consensus and State-of-the-Science Statements Volume 19, Number 2, February 4 6, 2002 KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM Doç. Dr. Ali İlker Filiz, Doç. Dr. Yavuz

Detaylı

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk 62 y., kadın, emekli bankacı İzmir de oturuyor. Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk Öykü: 12 yıldır hipertansif. İlaçlarını düzenli aldığını ve diyete

Detaylı

ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ

ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ Adrenal rezerv testi; Synacten stimülasyon testi; ACTH stimülasyon testi adrenal yetmezlik teşhisinde kullanılır. ACTH stimülasyon testi neyi ölçer? ACTH beyinde hipofiz

Detaylı

Konjenital adrenal hiperplazi

Konjenital adrenal hiperplazi . Konjenital adrenal hiperplazi Dr. Đhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Adrenal bez Adrenal korteks fonksiyonları: Mineralokortikoidler sodyum geri alımı ve potasyum atılımını

Detaylı

İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK. ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013

İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK. ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013 İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013 İlk kez 1855 te Thomas Addison tarafından tanımlanmıştır Sıklığı milyonda 60-120

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı Doç. Dr. Semih Görgülü GATA Genel Cerrahi AD Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi Ankara Sunum Planı

Detaylı

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Klinik gözlemlerle, endokrin bezleri içeren neoplastik sendromlar tanımlanmıştır. Paratiroid, hipofiz, adrenal,tiroid ve

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları HİPERPARATİROİDİZM 1. Primer HiperPTH a) Tek adenom (%83) b) Hiperplazi (%15) CERRAHİ

Detaylı

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Renal arter stenozu Anatomik bir tanı Asemptomatik Renovasküler hipertansiyon

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Adrenal Korteks Hormonları

Adrenal Korteks Hormonları Adrenal Korteks Hormonları Doç. Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji AD Bu derste öğrencilerle Adrenal korteks hormonlarının (AKH) sentez ve salgılanması, organizmadaki hücre, doku ve sistemlerde genel fizyolojik

Detaylı

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Dersin Amacı KAH patogenezinin öğrenilmesi KAH lı hastaların klinik ve laboratuar bulgularının

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Adrenal Yetmezlik. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Adrenal Yetmezlik. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Adrenal Yetmezlik İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Dersin Amacı Adrenal yetmezliğe neden olan hastalıkların öğrenilmesi Adrenal yetmezliğin klinik ve biyokimyasal

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYON Atriyal fibrilasyon En sık görülen aritmi Epidemiyoloji Aritmiye bağlı hastaneye yatanların 1/3 ü AF li. ABD de tahmini 2.3 milyon, Avrupa da 4.5 milyon insan AF ye sahip. Sıklığı

Detaylı

HİPERTANSİYONUN GÜNCEL TEDAVİSİ. Prof Dr Sümeyye GÜLLÜLÜ Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Kardiyoloji AD Tabipler Odası

HİPERTANSİYONUN GÜNCEL TEDAVİSİ. Prof Dr Sümeyye GÜLLÜLÜ Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Kardiyoloji AD Tabipler Odası HİPERTANSİYONUN GÜNCEL TEDAVİSİ Prof Dr Sümeyye GÜLLÜLÜ Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Kardiyoloji AD 15.03.2017 Tabipler Odası Kan Basıncı Sınıflaması Ofis Dışı KB değerlerine göre HT tanımı HİPERTANSİYON

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM

SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM S.B.Ü İSTANBUL EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ Dr. Feyzullah ERSÖZ ADRENAL BEZLERİN ANATOMİK ÖZELLİĞİ Retroperitoneal yerleşimlidirler Sağ ve

Detaylı

Nörofibromatozis & Endokrinopatiler. Dr. Fatih GÜRBÜZ Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Nörofibromatozis & Endokrinopatiler. Dr. Fatih GÜRBÜZ Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Nörofibromatozis & Endokrinopatiler Dr. Fatih GÜRBÜZ Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Feokromasitoma Adrenal medulla enterokromaffin hücrelerden NF1 de

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Dr.Meltem Pekpak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 34.Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon 18-22 Ekim,Antalya

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Dersin Amacı KAH patogenezinin öğrenilmesi KAH lı hastaların klinik ve laboratuar bulgularının

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE

ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE Dönem 3 Kurul 5 (ÜG ve Endokrin) 05.Şub.18 09.00-09.50 Serbest Çalışma Pazartesi 10.00-10.50 Glomerül Hastalıkları Patolojisi 11.00-11.50 Glomerül Hastalıkları Patolojisi 12.00-12.50 Glomerül Hastalıkları

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ

AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ GĐRĐŞ Aşağıdaki hastalarda adrenal kriz olabileceği düşünülmelidir. Bilinen primer adrenal yetmezliği olanlar Hipopituitarizm (herhangi bir hipofizer hormon eksikliği)

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması. Tiroid Hormonları ve Yorumlanması www.hepsaglik.net Tiroid Hastalıklarında İlk İstenecek Testler Tiroid tarama testi olarak TSH kullanılabilir. Son derece hassas bir testtir. Primer hipotiroidi ve hipertiroidiyi

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA HİPERTANSİF HASTA DEĞERLENDİRMESİ NASIL OLMALI? Dr. Kübra KAYNAR

BİRİNCİ BASAMAKTA HİPERTANSİF HASTA DEĞERLENDİRMESİ NASIL OLMALI? Dr. Kübra KAYNAR BİRİNCİ BASAMAKTA HİPERTANSİF HASTA DEĞERLENDİRMESİ NASIL OLMALI? Dr. Kübra KAYNAR Hipertansiyon Prevalansı 50 Yüzde % 40 30 20 31.8 27.5 36.1 10 0 Tüm grup Erkek Kadın Hypertension in Turkey Altun et

Detaylı

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar İnsidental saptanan adrenal kitlelerde karşılaşılabilecek sorunlar DR. SEMRA GÜNAY OKMEYDANI EAH MEME VE ENDOKRİN CERRAHİ KLİNİĞİ İSTANBUL 8.ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ

Detaylı

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme Dönem 3 Kurul 5 (ÜG ve Endokrin) 06.Şub.17 09.00-09.50 Böbrek Fizyolojisinin Temel Prensipleri Nefroloji Pazartesi 10.00-10.50 Böbrek Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi ve Böbrek Hastalıklarına Klinik

Detaylı

İÇ HASTALIKLARINDA YOĞUN BAKIM Prof. Dr. Sabriye DEMİRCİ

İÇ HASTALIKLARINDA YOĞUN BAKIM Prof. Dr. Sabriye DEMİRCİ İÇ HASTALIKLARINDA YOĞUN BAKIM Prof. Dr. Sabriye DEMİRCİ YOĞUN BAKIM UYGULAMALARININ ÖZGÜN SORUNLARI I- Solunum yetersizliği ve sepsis gibi medikal yoğun bakım ünitelerinde sık görülen olayların prognozunun

Detaylı

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini Dönem IV Kardiyoloji Stajı Konu: Atrial fibrilasyonlu hastaya yaklaşım Amaç: Bu dersin sonunda dönem IV öğrencileri atrial fibrilasyonu tanımlayabilecek, hastaya yaklaşımdaki temel prensipleri belirtebileceklerdir.

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

Adrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD

Adrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD Adrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD Adrenal Yetmezlik Yapısal hasar Hipotalamus Hipofiz Adrenal

Detaylı

81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır?

81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır? 81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır? A) Haloperidol B) Klorpromazin C) Flufenazin D) Tiotiksen E) Klozapin Referans: e-tus İpcucu Serisi Farmakoloji Ders

Detaylı

Hipertansiyonda Güncel Tedaviler

Hipertansiyonda Güncel Tedaviler Hipertansiyonda Güncel Tedaviler Yağız Üresin Prof. Dr. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji AbD. İlaç Araştırmaları Birimi Aged under 55 years A Aged over 55 years or black

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti

Detaylı

ADH Anti Diüretik Hormon

ADH Anti Diüretik Hormon ADH Anti Diüretik Hormon Anti diüretik Hormon; Arginine vasopressin; Antidiuretic hormone; AVP; Vasopressin Kanda Anti diüretik Hormon ( ADH) miktarını tespit eden laboratuar testidir. ADH vücutta yapılır

Detaylı

Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlara antihipertansif ilaçlar denir. Dünya Sağlık örgütüne göre;sistolik kan basıncının149 mm Hg nın diastolik kan basıncının 90 mm Hg 2nın

Detaylı

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER SPOR HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER DOÇ.DR.ERDEM KAŞIKCIOĞLU 1 35 yaşın altındaki sporcularda ani ölüm nedenleri 2% 1% 2% 4% 2% 2% 35% 3% 3% 3% 4% 5% 24% 10% Hipertrofik

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir. KULLANMA TALİMATI İE Potasyum Klorür ampul %7,5 Damar içine uygulanır. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir. Yardımcı madde: Enjeksiyonluk su Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce

Detaylı

HİPERNATREMİ. Doç. Dr. Halil Yazıcı. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

HİPERNATREMİ. Doç. Dr. Halil Yazıcı. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı HİPERNATREMİ Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Giriş Serum Na konsantrasyonu> 145 mmol/l Her zaman su metabolizması bozukluğudur, hipoakuaremi

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus komplikasyonlar Mikrovasküler Makrovasküler Diyabetik retinopati Diyabetik

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2 Sorular Soru 1 Hangisi renal arter stenozunun Doppler bulguları arasında değildir? a) İntrarenal rezistif indeks artışı b) intrarenal sistolik akselerasyon kaybı c) ana renal

Detaylı

FONKSİYONEL ADRENAL KİTLELERDE AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE HAZIRLIK

FONKSİYONEL ADRENAL KİTLELERDE AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE HAZIRLIK FONKSİYONEL ADRENAL KİTLELERDE AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE HAZIRLIK 5. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi 24-27 Nisan 2011 ANTALYA Dr. Ali Uğur EMRE ZKÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD. Page 1 Page 2

Detaylı

ADDİSON HASTALIĞI ve AKUT ADRENAL YETMEZLİK. İnt. Dr. Utku TURAN Mart 2014

ADDİSON HASTALIĞI ve AKUT ADRENAL YETMEZLİK. İnt. Dr. Utku TURAN Mart 2014 ADDİSON HASTALIĞI ve AKUT ADRENAL YETMEZLİK İnt. Dr. Utku TURAN Mart 2014 Thomas Addison 1855 yılında yorgunluk, hiperpigmentasyon ve ölümle sonuçlanan bir durum tespit etmiş ve bu durumun adrenal bezin

Detaylı

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA ANİ KARDİYAK ÖLÜM DR.FERDA CELEBCİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. 01/09/2009 ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? TANIM TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA SÜREDE GELİŞEN (GENELLİKLE

Detaylı

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

[embeddoc url=  /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] VÜCUT SIVILARI [embeddoc url= http://enfeksiyonhastaliklari.com/wp-content/uploads/2015 /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] SODYUM ( Na+) Na+; Sodyum klor ile birlikte serumun en

Detaylı

Dirençli hipertansif hasta yönetimi Nurol Arık Dirençli hipertansiyon nedir? A.Bir hipertansif hastada kan basıncının kontrol altına alınması için 4 ilaç gerekmesi B.Sekonder hipertansiyon varlığı için

Detaylı

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM NEDİR? Nefrotik sendrom ; proteinüri (günde 3.5gr/gün/1.73 m2), hipoalbüminemi (

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

Perioperatif süreçte kan basıncı yükselmesinin olumsuzlukları nelerdir?

Perioperatif süreçte kan basıncı yükselmesinin olumsuzlukları nelerdir? Perioperatif süreçte kan basıncı yükselmesinin olumsuzlukları nelerdir? Anestezi indüksiyonu esnasında hemodinamik değişiklikler hipertansif hastalarda daha şiddetlidir. Preoperatif kan basıcı ile

Detaylı

Dr. İhsan ESEN. Çocuk Endokrinolojisi

Dr. İhsan ESEN. Çocuk Endokrinolojisi Cushing Sendromu Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Harvey Williams Cushing Doğum Ölüm Eğitim Meslek 08 Nisan 1869 Cleveland, Ohio 7 Ekim1939 (70 yaşında) New Haven, Connecticut,

Detaylı

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr. Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Recep Demirbağ Düzenleme, Gözden Geçirme - Uz.Dr.Rida Berilğen - Uz.Dr.Barış Düzel

Detaylı

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN Biyomarkırlar (Tanı) Sınıf 1: Faydalı (Kanıt seviyesi:a) Kardiak spesifik troponin (troponin I veya T hangisi kullanılıyorsa) ACS semptomları

Detaylı

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Doç.Dr. Gülay Sain Güven Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Genel Dahiliye Ünitesi 24 Mayıs 2008, Antalya Sunum Planı Gebelik-hipertansiyon

Detaylı

Cushing Sendromu. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Cushing Sendromu. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Cushing Sendromu Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Harvey Williams Cushing 1869-1939 Eğitim Meslek Yale Üniversitesi Harvard Tıp Fakültesi Cerrah, Nöroşirurjisyen

Detaylı

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü

Detaylı

RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME. Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM

RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME. Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM SBÜ. İÇ HASTALIKLARI KONGRESİ-2018 ABH-KBY Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda ABH/KBY ayırımı yapılmalıdır. ABH

Detaylı

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım Doç. Dr. Sedat YANTURALI Dokuz Eylul Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İzmir sedat.yanturali@deu.edu.tr 1 Sunu Planı Hipertansiyona genel bakış

Detaylı

Alkalozlar. Prof. Dr. Tevfik Ecder. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Alkalozlar. Prof. Dr. Tevfik Ecder. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Alkalozlar Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı 7.35 7.45 ASİDEMİ NORMAL ALKALEMİ Metabolik Asidoz Respiratuar Asidoz Metabolik

Detaylı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Ayşe Ağbaş 1, Emine Sönmez 1, Nur Canpolat 1, Özlem Balcı Ekmekçi 2, Lale Sever 1, Salim Çalışkan 1 1. İstanbul Üniversitesi,

Detaylı

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi

Detaylı

KALP YETMEZLİĞİ TEDAVİSİ;

KALP YETMEZLİĞİ TEDAVİSİ; YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE KALP YETMEZLİĞİ TEDAVİSİ; Türk Toraks Derneği 13. Yılık Kongresi İstanbul Prof. Dr. Ali Serdar Fak Marmara Üniversitesi Hastanesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Ünitesi Mayıs 2010

Detaylı

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Selçuk Yüksel Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu Ad Soyad/Yaşı/Cinsiyeti : GD / 14 yaş / İlk başvuru tarihi : 18/05/2012 Başvuru yakınmaları Bedensel gelişme geriliği Çocuk endokrin

Detaylı

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen

Detaylı

MENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ

MENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ MENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ Dr. Mürvet YILMAZ BAKIRKÖY DR. SADİ KONUK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADINLARDA HT Yaşlanma ile birlikte kan basıncında artış görülür. Erişkin kadınların %25 Postmenopozal

Detaylı

Hipertansiyona yaklaşım. Prof. Dr. Salim Çalışkan

Hipertansiyona yaklaşım. Prof. Dr. Salim Çalışkan Hipertansiyona yaklaşım Prof. Dr. Salim Çalışkan 1990 ların yaklaşımı Erişkin hastalarda HTN genellikle esansiyeldir ve hedef organ hasarına yol açar Çocukluk çağında HTN genellikle ikincil nedenlere bağlıdır

Detaylı

SODYUM (Na + ) SODYUM METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI HİPONATREMİ HİPONATREMİ. Plazma Na + : meq/l,

SODYUM (Na + ) SODYUM METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI HİPONATREMİ HİPONATREMİ. Plazma Na + : meq/l, SODYUM (Na + ) SODYUM METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI Dr.M.Murat Özgenç Plazma Na + : 138 145 meq/l, Total vücut Na + : 58 meq/kg (Ort. total Na + : 4000 meq) Total değişebilir Na + : 41 meq/kg (Ort. 3000 meq,

Detaylı

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Sağlıklı kişi Hipertansiyon: ne yapmalı? Risk faktörlerinden ölüme kardiyovasküler

Detaylı

HİPERTANSİYON. Dr.Erhan Arıkan KEAH Acil Tıp Kliniği

HİPERTANSİYON. Dr.Erhan Arıkan KEAH Acil Tıp Kliniği HİPERTANSİYON Dr.Erhan Arıkan KEAH Acil Tıp Kliniği Hipertansiyon (HT) dünyada yaklaşık 1 milyar hastayı etkileyen cok yaygın bir hastalıktır. Tüm tedavilere rağmen kronik HT hastalarının sadece %50 sinin

Detaylı

POTASYUM KLORÜR %7.5 IV İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL

POTASYUM KLORÜR %7.5 IV İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL POTASYUM KLORÜR %7.5 IV İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL 10 ml Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 10 ml lik ampul de 0.75 g Potasyum Klorür içerir. Yardımcı madde: Enjeksiyonluk su Bu ilacı kullanmaya

Detaylı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i

Detaylı

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA-s Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda

Detaylı

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA HİZMETE ÖZEL T.C. NORMAL Sayı : 77893119-000- Konu : Asetil salisilik asit içeren tekli veya kombine ilaçlar hk. DOSYA 19.07.2007 tarihli Asetil Salisilik Asit ve Askorbik Asit Kombinasyonu İçeren Preparatlar

Detaylı

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. AORT KAPAK HASTALIKLARI Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. AORT STENOZU Valvular Subvalvular Supravalvular VALVULAR STENOZ Romatizmal AS Akut romatizmal

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı