Mel peron ye Haloperidolun Yan Etki Profilinin Karşılaştırılm ası: 3 ir Çift Kör Çalışma

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mel peron ye Haloperidolun Yan Etki Profilinin Karşılaştırılm ası: 3 ir Çift Kör Çalışma"

Transkript

1 Klinik Psikofarm akoloji B ülteni / Cilt 8: Sayı 3, 1998 Mel peron ye Haloperidolun Yan Etki Profilinin Karşılaştırılm ası: 3 ir Çift Kör Çalışma Uz m. Pr. İlhan 5AYGILARLI1, Doç. Dr. Aytekin ÖZŞAHİN2, Doç. Dr. Zeki GÖKÇİL, Yard. Doç. Dr. K.Nahit ÖZMENLER, Pr. Tunay KARLIPERE2 Ö ZET Klasik antipsikotik ilaçlarların %90'lara varan yan etkileri nedeniyle yeni nesil antipsikotik ilaçlarda yüksek nöroleptik etkinlik yanısıra düşük oranda ekstrapiramidal yan etki üzerinde de durulmaktadır. Melperonun atipik bir nöroleptik olduğunu ileri süren çalışm alar vardır. Bu çalışm ada melperon ile haloperidolun yan etki profilinin karşılaştırılması am açlanm ıştır. Çalışmada akut ve alevli epizot şizofreni tanısı alan 18 olguya haloperidol (15 m g/g ü n ) ve 20 olguya melperon (375 m g /g ü n ) 42 gün süresince çift kör verilerek ilaçların yan etkileri karşılaşhrılmıştır. Veri toplama araçları olarak UKU yan etki ölçeği ve Mini Mental Test kullanılmıştır. Olguların tam kan sayımı, rutin biyokimyasal tetkikleri ve prolaktin, kortizol düzeyleri, EKG ve EEG takipleri yapılmıştır. UKU yan etki ölçeğinde psişik yan etkiler iki grupta benzer sıklıkta görülmüş ancak güçsüzlük/yorgunluk, uyuk lam a/sedasyon, uyku süresinin artması ve emosyonel indıferans, haloperidol alanlarda daha şiddetli olm uştur. Nörolojik yan etkilerden hipokinezi haloperidol grubunda anlamlı düzeyde artmışken (p<0.05), diğer nörolojik yan etkiler her iki grupta da benzer oranlarda bulunmuştur. Salivasyonda artma dışındaki otonomik yan etkilerin melperon grubunda daha yüksek oran ve şiddette ortaya çıktığı tespit edilmiştir. M elperon alan olgularda serum PRL ve kortizol seviyesinde anlamlı olarak yükselme saptanırken (p<0.05), haloperidol alan olgularda sadece PRL düzeyi anlamlı olarak yükselmiştir (p<0.05). EKG ve EEG takiplerinde anlamlı fark saptanmamıştır. A n a h ta r K elim ele r : melperon, yan etki, nöroleptik Bull.Clin.Psychopharm acol. 8:3 ( ), 1998 SU M M A R Y C O M PA R ISO N OF SIDE EFFECT PRO FILE OF M ELPERO N E AND H ALO PERİD O L: A D OUBLE BLIN D STU D Y Because of nearly 90 percent of adverse effect rate of classical neuroleptic drugs, in new group antipsychotic drugs, low rate extrapyram idal side effects are indicated besides high rate neuroleptic efficiency. There are som e studies suggesting that m elperone is an atypical neuroleptic drug. In this study, it was aimed to com pare the side effects of melperone and haloperidol. A m ong the patients received acute and exacarbated schizophrenia diagnosis, 18 patients were given haloperidol (15 m g /gün) and 20 patients given melperone (375 m g /g ü n ) within 42 days. Two groups com pared the side effects profile in double-blind fashion. The side effect profiles were evaluated with the UKU side effect rating scale, MMSE, complete blood count, routine biochem istry tests, PRL, cortisol, ECG and EEG-mapping. In the LJKU side effects rating scale; psychic side effects were similar in two groups, but asthenia, sleepiness/sedation, increased duration of sleep and emotional indifference were m ore severe in patients w7ho given haloperidol (p<0.05). Neurological side effects were similar in two groups, but only hypokinesia/akinesia subscale wras occured more in patients who given haloperidol (p<0.05). Except the increase of salivation, autonomic side effects were more com mon and severe in melperone group (p<0.05). Statistically significant increase in PRL and cortisol has been determined in melperone group, but in the haloperidol group, only PRL has increased significantly (p<0.05). There is no significant difference on ECG and EEG monitoring. * K ey W ord s: melperone, side effect, neuroleptic Bull.Ciin.Psychopharm acol. 8:3 ( ), 1998 Psikotik bozuklukların tedavisinde yaygın olarak kullanılan antipsikotiklerin, başta ekstrapiramidal olmak üzere çeşitli yan etkilerinin bulunduğu ve bunların hastalarda tedavi uyum unu önemli ölçüde etkilediği bildirilm iştir (1, 6, 8, 12). Son yıllarda etkinliğinin yanı sıra, daha az yan etki profiline sahip moleküllerin sentezine yönelik çalışmaların yaygınlaştığı dikkati çekmektedir. Bu am a ca uygun olarak başta klozapin olmak üzere, yeni grup antipsikotik ilaçların psikiyatri uygulama alanına girdiğini görmekteyiz. 1 Merzifon Hava Hastanesi (Çalışma sırasında GATA Psikiyatri Anabilim Dalı'nda görevli) 2 GATA Nöroloji ABD-ANKARA 168

2 Melperon ve Haloperido:un Yan Etki Profilinin K arşılaştırılm ası / İlhan Saygılarh ve ark. Tablo 1. Grupların Sosyodemografik Özellikleri ve Tanı Dağılımı Grup (n) * Yaş Eğitim Tanı İlkokul Ortaokul Lise Yüksek Alevlenme Akut ± ( 2 0 j (% 1 5 ) (% 5) ± (1 8 ) (nc28) (co28) T o p la m (3 8 ) (% 2 1) (% 15.3) 1 I C u 13 7 (%55) (%25) (%65 (%35) (%33) ;%ı i) (%444) (%55.6! /o44.7j (%1 8.5) (%55) (%45) * 1 grup rne'percn, 2.grup hal'jperıdol aînn c'g'j erdir. Bu grup ilaçlar, yaygın kabul gördüğü haliyle atipik antipsikotikler olarak adlandırılmaktadır. Melperonun kataleptik özelliklerinin olmaması, D2 reseptörlerine olan afinitesinin zayıf olması, aşırı duyarlılığa neden olmaması, dolayısıyla düşük yan etkilere sahip olduğu ve reseptör çalışmaları sonucu klozapin gibi atipik antipsikotik grupta yer aldığını ileri süren çalışmaların (11, 18, 19) yanı sıra aksini iddia eden görüşler de mevcuttur (5, 7). Çalışmalar ışığında, tartışmalı olmakla birlikte atipik grup içinde değerlendirilen melperonun yan etkilerinin, tipik ve yüksek potensli haloperidol ile çift kör olmak üzere karşılaştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışma, Aralık 1995-M ayıs 1997 tarihleri arasında GATA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD'a yatırılan, en az iki hafta süre ile antipsikotik ilaç kullanmayan genç erişkin, bekar 38 erkek hasta ile yapılmıştır. Birbirinden bağımsız iki psikiyatrist tarafından değerlendirilerek, şizofrenik bozukluk akut veya alevlenme tanısı konulan hastalar arasında, DSM-III R için yapılandırılmış SCID I kullanılarak aynı tanıyı alanlar çalışma grubunu oluşturmuştur (Şizofren olgularda belirgin pozitif sem ptom ların olması, alevlenme dönemi olarak kabul edilmiştir). GATA Eczacılık Bilimleri M erkezi'nde aynı renk ve büyüklükte hazırlanan ilaçlar, 15 mg/gün haloperidol ve 375 mg/gün melperon şeklinde, randomize usulle seçilen olgulara araştırıcı dışındaki bir psikiyatrist tarafından çift kör olarak, saat 08:00, 14:00 ve 20:00'de oral yolla verilmiştir. Başlangıçta ilave tedavi uygulanmamıştır. Ekstrapiramidal yan etki ortaya çıkan olgulara öncelikle biperiden amp. intramusküler uygulanmış ancak yan etkileri ısrarlı olan 27 olguya (13 olgu melperon, 14 olgu haloperidol) düzenli olarak 6 mg/gün biperiden verilmiştir. Yoğun akatizi ve/veya anksiyetenin eşlik ettiği 2 olgunun (1 olgu melperon, 1 olgu haloperidol) tedavisine, benzodiazepin 5 mg/gün eklenmiştir. İki grup arasında ilaçların yan etkilerinin karşılaştırılması amacıyla M ann-w hitney U, Ki-kare ve YVilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi kullanılmıştır. Veri toplama araçları olarak UKU yan etki ölçeği, mini mental test, rutin laboratuvar tetkikler, prolaktin-kortizol, EKG ve EEG-M apping kullanılmıştır. UKU yan etki ölçeği, ilki ilaçsız dönemde olmak üzere 1, 3, 7,14, 21, 28, 35 ve 42. günlerde sabah saat 09:00'da aynı araştırıcı tarafından 9 kez, MMT (Mini Mental Test) tedavi öncesi, 7, 14, 28 ve 42. günler olmak üzere 5 kez uygulanmıştır. Rutin laboratuvar tetkikleri ile prolaktin ve kortizol düzeyleri, çalışma öncesi ve sonunda 08:00'de alman kan örnekleri ile saptanmıştır. Çalışma başlangıcı, 21, ve 42. günlerde, olgular 10 dakika dinlendikten sonra 25 mm/sn hızında EKG çekimleri yapılarak, kayıtlar olguların aldığı ilaçlan bilmeyen bir kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmiştir. EEG-M apping tedavi öncesi ve sonrasında, uluslararası sistemine uygun olarak platin disk elektrotları kullanılarak uygun empedanslar altında 32 kanallı EEG Mapping cihazı(dantec Concerto T.M) ile yapılmıştır. Değerlendirme, ilaçları bilmeyen bir nöroloji uzmanmca yapılmıştır. BULGULAR ve TARTIŞM A Çalışma, 20'si melperon (Grup 1), 18'i haloperidol (Grup 2) grubundan olmak üzere, toplam 38 olgu ile tamamlanmıştır. Uzun süre melperon kullanan (10-300mg/gün) 50 hastada yapılan bir çalışmada, 5 hastada aşırı sedasyon görülmüş ve 1 hastada tedavinin kesildiği bildirilmiştir (23). Çalışmada, melperon verilen olgularda psişik yan etkilerin görülme sıklığı V<80 iken, hiçbir olguda tedaviyi kesmeyi gerektirmemiş ve tedavi süresince diğer yan etkiler gibi tolere edildiği izlenmiştir. Bu farklılığın melperonun yüksek ve sabit dozda uygulanmasına bağlı olabileceği sonucuna varılmıştır. Atipik antipsikotik olan klozapinle 26 olgu ile yapılan bir çalışmada, yan etkiler UKU yan etki ölçeği ile değerlendirilmiş ve yorgunluk ' t 34.6, sedas- 169

3 Klinik Psikofarm akoloji B ülteni / Cilt 8: Sayı 3, 1998 yon (:'c42.3 ve uyku süresinde artma %30.8 oranında saptanmıştır (27). Aynı zamanda bu yan etkilerin şiddetleri de melperon verilen olgulardan daha düşük olarak değerlendirilmiştir. Bu farklılık, önceki çalışmada klozapinin düşük dozda başlayarak zamanla artırılmasından kaynaklanmış olabilir. Ayrıca melperonun haloperidolden düşük de olsa, klozapinclen daha şiddetli yan etkilerinin olmasını, atipik antipsikotik olmadığını iddia eden çalışmalarla m umlu olarak da değerlendirmek mümkündür. 21 olguda 15mg/giin dozunda haloperidol verilerek yapılan bir başka çalışmada ise huzursuzluk '7(71, emosyonel indiferans (7 66.6, sedasyon %57 ve yorgunluk (7A7 oranında saptanmıştır(12). Çalışmada elde ettiğimiz veriler bu bulgular ve antipsikotiklerle ilgili klasik bilgilerle uyumlu olarak değerlendirilmiştir(12, 16). Olguların hiçbirisinde epileptik bayılma ve para s t ez i s a p ta n ma mı ş tır. Hastalarda ekstrapiramidal yan etkilerin şiddeti, ısrarlı olmaları durumunda antikolinerjik ilaç verilmesi nedeniyle değerlendirilmemiştir. Ancak, 1. grupta ekstrapiramidal van etki nedeniyle çalışmayı bırakan olgu yokken, 2. grupta bir olgu ağır ekstrapiramidal yan etki nedeniyle çalışmadan çıkarılmıştır. Çalışmalarda distoninin, antipsikotik kullanan vakaların yaklaşık GlO'unda ortaya çıktığı bildirilmekle (2, 16) birlikte, bu oranın farklı çalışmalarda ( arasında değiştiği belirtilmektedir (1, 6, 8, 12, 17). Ayrıca gençlerde, erkeklerde ve yüksek potensli antipsikotik ilaç kullananlarda daha sık görüldüğü bildirilmiştir. (2, 9, 16). Çalışmada 1. grupta olguların 14'ünde (%70), 2.grupta 13' ünde (%72.2) distoni saptanmıştır. Oranlar haloperidolle yapılan çalışmalarla uyumlu olarak değerlendirilmiştir (1, 6, 8, 12, 17). Olguların genç ve erkek olmasının, haloperidolün yüksek potensli ilaç olmasının, ayrıca kullanılan dozun, distoni görülme oranının yükselmesinde rol oynadığı düşünülmüştür. Melperon grubunda ise, önceki çalışmalardan bir kısmı ekstrapiramidal yan etkilerin gerek oran gerekse şiddet olarak düşük olduğunu belirtirken (10, 14), bir kısmı ise haloperidol gibi klasik antipsikotiklerle aynı doz ve oranlarda ekstrapiramidal yan etkilere yol açtıklarını ve bu nedenle klasik antipsikotik grubunda sınıflandırılması gerektiğini ileri sürmüştür (5, 7). Çalışmada melperon ile 7c70 gibi yüksek oranda ve haloperidolle benzer sıklıkta distoni görülmesi, melperonun klasik antipsikotiklere benzer oranda distonik reaksiyonlara neden olduğunu bildiren çalışmaların bulgularıyla paralellik göstermektedir. Tremor, rijidite ve hipokinezi/akinezi bulguları genel olarak parkinsoniznı adı altında İncelenmektedir. Parkinsonizm klasik bilgilere göre, tedavinin başlamasından haftalar yada aylar sonra gelişebilir ve tüm tedavi boyunca devam edebilir(16). Ortalama 7o hastada ortaya çıkar (5, 8, 16). Kadınlarda ve yaşlılarda, yüksek potensli antipsikotik ilaçları yüksek dozda alanlarda daha sık görüldüğü belirtilmesine rağmen (2, 22), gençlerde de sık görüldüğü bildirilmiştir(17). Tablo IH' de parkinsonizm bulgularından sadece hipokinezi/akinezi 2.grupta anlamlı olarak daha sık görülmüştür. Ayrıca tedaviye rağmen 7, 14, 35 ve 42. günlerde anlamlı olarak 2.grupta daha fazla olguda hipokinezi saptanmıştır. Parkinsonizm bulguları, antikolinerjik tedaviye rağmen iki grupta da çalışma boyunca devam etmiş ve önceki çalışm alarla uyumlu olarak değerlendirilmiştir (5, 8,1 2,1 6,1 7, 22). Melperon alan olgularda %60 sıklığında görülen parkinsonizm bulguları, melperon ile yapılan çalışmalarla uyumsuzken (10,14), klasik antipsikotiklerle yapılan çalışmalarla uyumlu olarak değerlendirilmiştir (8,1 6,1 7,2 2 ). Bu farklılığın çalışm aların deseninden, yüksek ve sabit doz melperon uygulam a sından kaynaklanmış olabileceği söylenebilir. Ayrıca, melperonu klasik antipsikotik olarak kabul eden çalışmaların verilerine paralel bir bulgu olarak da değerlendirilebilir. H aloperidol alan olgularda %83.3 oranında parkinsonizm bulguları saptanm ıştır. Bu oran önceki çalışmalarda bildirilenlerden Tablo 2. Psişik Yan Etkilerin Görüldüğü Olgu Sayısı, Oranı ve Şiddet Ortalamaları Grup 1 n*(%) Şiddet Grup 2 Şiddet BczukLgj 7 (35) G jç5:z':k/yo!-3 'jr.!j< " 16(30) U/uklcma/sedos/cn 13 (65) G -q nî:k/h'jzui5uz!ük 15(75) U. J s ü '. 16(80) U.k j s'j ı ^z ^:-ı 6(30) Er-:..: 1 j 3, 6(30) 0.27± (33.3) 0.30± ± (94.4) 1.19±1.08* (66.7) 0.66±0.86* (77.8) ' 0.60± ± 1,04 15 (83.3) 0.98± 1.31* 0.21 (± (33.3) 0.26± (55.6) * ', ':n g.;rj lüğü c j j say:ı 170

4 Melperon ve Haloperidolun Yan Etki Profilinin K arşılaştırılm ası / İlhan Saygılarh vc ark. Tablo 3. Nörolojik Yan Etkilerin Görülme Oranları Grup 1 Grup 2 n % N o/ /o DiSÎcni R ijid ife Hıpokınezi/akinezi * Tremor Akatizi *p-0.05 yüksek olup (5, 8,1 6, 17, 22), farklılığın haloperidolün dozuyla, çalışma grubunun genç, erkek olmalarıyla bağlantılı olabileceği düşünülmüştür. Akatizinin genellikle tedavinin 5-60.günler arasında görüldüğü; sıklığının ise %12-75 arsında değiştiği bildirilm iştir (1, 2, 6, 8, 9, 16). Çalışmada 1.grupta olguların 8'inde (7c40), 2.grupta 9'unda (0 50) akatizi saptanmıştır. Her iki grupta da tedavinin 1.gününden itibaren ortaya çıkmaya başlamış ve görülme sıklığı önceki çalışmalarla uyumlu olarak bulunmuştur (1, 6, 8, 9) Melperon alan olgularda akatizinin de, distoni ve diğer ekstrapiramidal yan etkiler gibi klasik antipsikotiklere benzer oranlarda görüldüğü saptanmıştır. Bu bulgu da melperonun klasik antipsikotikler kadar akatiziye sebep olduğunu gösteren çalışmalarla paralellik göstermektedir (6, 7). Çalışma süresince hiçbir olguda epileptik bayılma, parastezi görülmemiş ve nöroleptik malign sendrom bulgularına rastlanmamıştır. Antipsikotik ilaçların epilepsi eşiğini etkilediği ve özellikle atipik antipsikotik ilaçlardan klozapinin, doza bağlı olarak epilepsi eşiğini düşürdüğü kabul edilmektedir (2, 16). Çalışmada olguların hiçbirinde epileptik bayılma görülmemiş ve tedavi sonrası çekilen EEG kayıtlarında patolojik bulgu saptanmamıştır. Nöroleptik malign sendromun görülmemesi ise sıklığın düşük olmasına bağlı olabilir (13,16). Çalışma süresince tardiv diskinezi bulgularının varlığına rastlanmamıştır. Ancak sürenin oldukça sınırlı olduğu, bu sebeple ileri ve iddialı yorumlara gitmenin sağlıksız sonuçlara yol açacağı gerçeği gözardı edilmemelidir. Tablo IV incelendiğinde, akomodasyon bozukluğu, palpitasyon/taşikardi ve bulantı/kusma açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılığın bulunmadığı görülmüştür. Salivasyonda artma, 1.grupta olguların 2'sinde (%10), 2.grupta 8'inde (%44.4) görülmüş olup ortalama şiddeti ise 1.grupta 0.03±0.21, 2.grupta 0.28±0.65 olarak bulunmuştur. Salivasvonda artmanın hem sıklığı hemde ortalama şiddeti 2.grupta fazladır (p<0.05). Salivasyonda azalma 1.grupta olguların 17'sinde (33.85), 2.grupta ll'in d e (0 61.1) görülmüş olup, ortalama şiddeti ise 1.grupta 0.95±0.94, 2.grupta 0.52±0.76 olarak bulunmuştur. 1.grupta olguların 14'üıuie (0.70), 2.grupta 9'unda (O' 50) ortostatik baş dönmesi saptanm ış olup, ortalam a şiddeti ise 1.grupta 0.41±0.70, 2.grupta 0.24±0.61 olarak bulunmuştur. Salivasyonda azalma ve ortostatik baş dönmesinin hem sıklığı hemde ortalama şiddeti 1.grupta fazladır (p<0.05). 20 şizofren hastada melperon ve plasebo kullanılarak yapılan bir çalışmada melperon alan hastaların ikisinde ağız kuruluğu ve ikisinde de baş dönmesi saptanmıştır (melperon alan hastalardan sadece biri ağır ekstrapiramidal yan etki nedeniyle biperiden almıştır) (14). 50 hasta ile yapılan bir başka çalışmada ise 1 hastada hipersalivasyon ve 3 hastada da baş dönmesi saptanmıştır (10). Yaşlı hastalarla yapılan bir çalışmada ise 2S hasta zuklopeııtiksol ve 25 hasta melperon ile tedavi edilmiş, melperon alan hastaların l'i palpitasyon ve baş ağrısı, l'i somnolans, l'i yutma güçlüğü, l'i hipersalivasyon ve l'i de femıır boyun kırığı nedeni ile çalışmadan çıkarılmıştır (24). Çalışmada akomodasyon bozukluğu 1. grupta olguların 3'ünde (3015), 2. grupta 2'siııde (% 11.1) saptanmış ve her iki grupta da tolerans gelişm iştir. Salivasyonda azalma (ağız kuruluğu) 1,grupta daha belirgin iken (1. grupta 0 85, 2. grupta 9,' 61.1), salivasyonda artma 2. grupta daha çok olguda saptanmıştır (1.grupta 3010, 2.grupta 44.4). Salivasyonda artmaya her iki grupta da tolerans ge- Tablo 4. Otonomik Yan Etkilerin Görülme Yüzdeleri ve Ortalama Şiddetleri Grup 1 Grup 2 n*(%) ort.şiddet n*(%) orî.şiddet Akomodasyon Bozukluğu 3(15) 0.03± (11. 1) O.C Salivasyonda artnna 2(10) 0.C3± , 44.4)** OO ^O' Salivasyonda azalm a 17(35! 0.95± (61. 1) ' tdarvı/kusma 2( 10) 0.03± (5.6) Ortostatik baş dönmesi 14(70) (50.0)) r 3'0 Pa'pitosyon/taşikardi 3(15) 0.11 ± (00.0) 0.0;-.3 3 ** p-:

5 Klinik Psikofarm akoloji Bülteni / Cilt 8: Sayı 3, 1998 Tablo 5. Mini Mental Test Skorlarının Karşılaştırılması Günler Grup 1 Değişim(%) Grup 2 Değişim(%) P* ± ± ** ± ** ± ± ± * iki grubun ölçüm y a p ılan günlerde karşılaştırılması ile elde edilen p değeıleri ** p < (grup içinde bir önceki ölçümle elan kaışılaştırmayı vermektedir) lişirken, azalmaya tolerans gelişmemiştir. Ortostatik baş dönmesi 1.grupta olguların 14'iinde (%70)/2. grupta 9'unda (%50) saptanmıştır. Melperon alan olgularda önceki çalışmalara kıyasla daha yüksek oranda antikolinerjik yan etkinin ortaya çıkması, diğer çalışmalara göre daha fazla olguya antikolinerjik ilaç verilmesi, dozun sabit ve yüksek tutulmasıyla ilişkili bulunmuştur. Antikolinerjik yan etkiler açısından, antipsikotik tedaviye ilave olarak antikolinerjik ilaç almayan olgular değerlendirildiğinde; 1.grupta (toplam 4 olgu) ortostatik baş dönmesi bir olguda 1. günden itibaren hafif şiddette ortaya çıkmış, 2. grupta ise (toplam 2 olgu) 2 olguda da 1. günden itibaren orta şiddette görülmüştür (Tablo-IV). Salivasyonun artması 1.grupta 1 olguda hafif derecede saptanırken, 2.grupta da tek olguda kaydedilmiş, şiddetinin de orta derecede olduğu gözlenmiştir. Salivasyonda azalma ise, 1.grupta 2 olguda 3. günden itibaren çalışma süresince ve 2.grupta 1 olguda sadece 7. günde orta derecede saptanmıştır. Olgu sayısının yeterli olmamasına rağmen elde edilen veriler antipsikotik tedaviye ilave olarak verilen antiparkinsoniyen ajanların antikolinerjik yan etkilerin oran ve şiddetini artırdığını göstermesi bakımından önemli bulunmuştur. Çalışma grubundaki olguların hiçbirinde diyare, konstipasyon, miksiyon bozukluğu, poliüri/polidipsi ve terleme eğiliminin artması yönünde bulgular saptanmamıştır. İlaçların antikolinerjik özellikleri dikkate alındığında konstipasyon ve miksiyon bozukluğu gibi yan etkilerin ortaya çıkması beklenirken bu yönde bulgulara rastlanmaması, bildirim yetersizliğinden kaynaklanabileceği gibi olguların bu yakınmaları kayda değer bulmamalarına da bağlamak mümkündür. 0.14, 28 ve 42. günlerde uygulanan MM T verilerine göre, gruplar arası farklılık saptanmamıştır. 1.grupta 0 ile 7. gün arasındaki değişim anlamlı iken, 2.grupta 7 ile 14. günler arasında anlamlı artış bulunmuştur. Genel olarak değerlendirildiğinde ise, her iki grupta da 0 ile 42. günler arasındaki değişimler olumlu yönde anlamlıdır (p<0.05). Elde edilen veri, çalışmada kullanılan ilaçların kognitif fonksiyonlarda bozulmaya neden olm adığı, hatta hastalık bulgularındaki iyileşmeyle birlikte kognitif fonksiyonlarda da düzelm eye yol açtığını düşündürmektedir. Bu sonuç benzer desende yapılan bir araştırmanın sonuçlarıyla paralellik göstermektedir (12). Olgularda tam kan ve rutin biyokimyasal incelemeler yapılmış ve grupların kendi içlerinde ve iki grup arasında biyokimyasal değişkenlerde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Tam kan ve rutin biyokimyasal incelemeler sonucunda grupların kendi içlerinde ve iki grup arasında, tedavi öncesi ve sonrası, biyokimyasal değişkenlerde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamış ve önceki çalışmalarla uyumlu olarak değerlendirilmiştir(10, 16,18). 1.grupta PRL ve kortizol düzeyleri, 2. grupta ise PRL düzeyleri anlamlı olarak artmışken (p (0.05), kortizol düzeylerindeki artış istatistiksel olarak anlamlı olmamıştır. İki grup arasında 0 ve 42. günlerde, PRL ve kortizol düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Atipik antipsikotik ilaçlar, tipik antipsikotik ilaçlardan nöroendokrin sistem üzerine olan etkileriyle de ayrılmaktadır. Hem in- Tablo 6. Grupların Serum Prolaktin ve Kortizol Düzeyleri PRL Kortizol Gün Grup ± ±18.5* ±7.2** Gruo 2 11,42± ±24.7* 18.89± ±6.3 * p (0.001 ** p (

6 Melperon ve Haloperidolun Yan Etki Profilinin K arşılaştırılm ası / İlhan Saygılarh ve ark. sanlarda hem de rodentlerde bu farklılık özellikle PRL sekresyonu ile ilgili olmaktadır. Çalışmalarda tipik antipsikotiklerle tedavi edilen psikotik hastalarda süregiden bir hiperprolaktinemi görülürken, melperon ve klozapinle tedavi sırasında serum PRL konsantrasyonlarında ya kayda değer bulunmayan yükselmelerden söz edilmekte ya da hiç bir değişiklik olmadığı belirtilmektedir (20,28). Bir araştırmada, atipik nöroleptiklerin rodentlerin nöroendokrin eksenleri üzerindeki etkilerinin, tipik nöroleptiklerden şu yönleriyle ayrıldıkları gösterilmiştir; Serum PRL konsantrasyonlarında kısa süreli artışlar, tuberoinfundibular dopam inerjik nöronların aktivitesinde akut bir artma ve serum kortikosteron konsantrasyonlarında belirgin artma (21). Bulgular önceki çalışmada belirtildiği gibi atipik antipsikotik ilaçların serum kortikosteroid düzeyinin artmasına yol açması ile uyumlu iken PRL düzeyinin iki grupta da anlamlı olarak yüksek olması sonucu ile çelişkili görünmektedir (20,21,28). Bu durum çalışmada ortaya çıkan ekstrapiramidal yan etki oranları ile birlikte değerlendirildiğinde, melperonun atipik antipsikotik olarak kabul edilmemesi gerektiğini savunan görüşlere paralellik gösterdiği yönündedir (5,7). Bu verilere rağmen konunun farklı çalışmalarla irdelenmesi gerekmektedir. 0, 21 ve 42. günlerde alman EKG kayıtları kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmiş ve her iki grupta da P, QRS ve T dalgalarında ve ST segmentinde patolojik bulgu ve kalp atım hızlarında farklılık saptanm amıştır (p(0.05). PR süresinin her iki grupta da uzamasına karşın, bu bulgu 1.grupta anlamlıdır (p<0.05). QRS süresinde, her iki grupta da anlamlı farklılık bulunmazken, QT süresi her iki grupta da anlamlı olmak üzere uzamıştır. Ancak düzeltilmiş QT(QTC) süresi iki grupta da normal sınırlarda değerlendirilmiştir. Melperon ile yapılan uzun süreli bir çalışmada, EKG kayıtları alman 45 hastanın 12'sinde hafif anormallikler saptanmış, bunların 8'inde daha önce de benzer değişiklerin olduğu, geriye kalan 4 hastanın l'inde düşük voltaj, l'in d e sağ dal bloğu, l'in d e T dalgasında düzleşme ve l'in d e de PQ intervalinde uzama saptanm ıştır (10). Ventriküler taşikardili 23 hastada yapılan bir çalışmada melperonun elektrofizyolojik ve antiaritmik etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmada PR ve QRS intervallerinde belirgin bir değişiklik saptanmazken, QT intervalinin anlamlı olarak uzadığı bulunmuştur (15). Bulgular özellikle son çalışmanın verileriyle benzerlik göstermektedir. EKG sonuçları global olarak değerlendirildiğinde veriler; çalışmada kullanılan ilaçların, kalp üzerindeki güvenilirliğini desteklemektir. Çalışmaya alman hastaların EEG-Mapping incelemeleri, frekans ve absolute band power analizleri yönünden değerlendirilmiştir. Haloperidol alan olguların 3'ünde tedavi sonrası alfa band frekansında artış, 2'sinde ise tedavi öncesine göre azalma saptanmıştır. Diğer olgularda tedavi öncesi ile sonrası arasında farklılık bulunmamıştır. Absolute alfa power cinsinden spectral analizinde ise 15 (%83) olguda artış gözlenirken, diğer olgularda tedavi öncesi ile sonrası arasında değişiklik saptanmamıştır. Melperon alan olguların frekans analizleri değerlendirildiğinde ise; 9 olguda oksipital alfa frekansında artma, 3 olguda azalma izlenmiş, 7 hastada ise frekans analizi yönünden tedavi öncesi ile sonrası arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Absolute alfa power cinsinden spectral analizinde; 14 (%74) hastada tedavi öncesine göre anlamlı artma gözlenmiş, 5 hastada ise tedavi öncesi ile sonrası arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Her iki grupta da alfa frekansındaki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Absolute alfa power artışı ile tedavi etkinliği arasında korelasyon bulunmasa da, her iki gruptaki artış dikkati çekmektedir. Tedavi etkinliği ile korelasyon bulunmaması olgu sayısındaki azlığa bağlı olabileceğinden daha fazla sayıdaki olgu ile çalışmaların yapılması gerektiğini düşündürmektedir. Daha önce şizofrenlerle normal olcuların EEG * O (komputerize EEG ve EEG-Mapping) ile değerlendirildiği çalışmalarda, şizofren ve normaller arasında en belirgin farkın alfa bandında olduğunu bildiren çalışmalar olduğu (25, 26) gibi, artmış delta aktivitesi olduğunu bildiren araştırmalar da mevcuttur (4, 23). Antipsikotik ilaçlarının etkilerinin saptandığı çalışmalarda ise genellikle antipsikotiklerin alfa power'da artışa yol açtığı ve tedavi etkinliği ile bağlantılı olduğu bulunmuştur (25, 26). Çalışm adaki sonuçlar, tedavi etkinliği ile istatistiksel olarak korelasyon bulunmasa da, antipsikotik ilaçların olgularda anlamlı olarak alfa power artışına yol açtığı bulgusu ile uyumlu olarak değerlendirilmiştir. Hastaların kayıtları normallerle karşılaştırılm adığm - dan, psikotik hastalarda daha önceki çalışmalarda bildirilen alfa ve teta bandındaki değişiklikler değerlendirilmemiştir. UKU ölçeğinin, döküntü, kaşıntı, fotosensitivite, pigmentasyonda artma, kilo alımı, kilo kaybı, menoraji, amenore, galaktore, jinekomasti, cinsel istek artışı, cinsel istek azalması, ereksiyon bozukluğu, ejekulasyon bozukluğu, orgazm bozukluğu, kuru vajina, fiziksel bağımlılık ve psikolojik bağımlılığı içeren diğer yan etkiler bölümünde; olguların erkek olması, hastanede yatırılarak izlenmesi ve ayrıca ölçeğin değerlendirilmesinde kullanılan yönergeler nedeniyle, menoraji, amenore, galaktore, cinsel istek artması veya azalması, ereksiyon, ejekulasyon ve orgazm bozukluğu ile fiziksel ve psikolojik bağımlılık maddeleri değerlendirmeye tabi tutulmamıştır. Bunların dışında kalan yan etkilerden döküntü, kaşıntı, fotosensitivite, pigmentasyonda artma, baş ağrısı, kilo artışı ve kaybı olguların hiçbirinde görülmemiştir. 173

7 Klinik Psikofarm akoloji B ülteni / Cilt 8: Sayı 3, 1998 SONUÇLAR 1. UKU yan etki ölçeğinde; a) Psişik yan etkilerin iki grupta benzer sıklıkta görülmesine karşın yan etki şiddetinin haloperidol verilen olgularda daha yoğun olduğ a b) Nörolojik yan etkilerin her iki grupta da benzer oranda görüldüğü, ancak hipokinezi alt ölçeğinin haloperidol grubunda anlamlı olarak yüksek olduğu, c) Otonomik yan etkilerin salivasyonda artma dışında, m elperon grubunda hem sıklık hemde yoğunluk açısından daha fazla olduğu bulunmuştur. 2. M M T verilerinde, gruplar arası farklılık saptanmamakla birlikte tedavi öncesi ile sonrası arasındaki skorlar anlamlı düzeyde yükselmiştir. Bu veri her iki ilacın da kognitif fonksiyonlarda bozulmaya neden olmadığına, hatta süreç içinde düzelmelere yol açtığına işaret etmektedir. 3. Tam kan sayımı ve rutin biyokimya incelemeleri iki grupta da normal sınırlar içinde bulunmuştur. 4. Serum PRL düzeyleri her iki grupta, kortizol düzeyi ise sadece melperon grubunda anlamlı düzeyde yükselmiştir. 5. M elperon verilen olgularda EKG'de PR ve QT intervalleri anlamlı olarak uzamış bulunurken, haloperidol verilen olgularda ise QT intervalinde anlamlı bir uzama saptanmış, ancak QTC intervalinde farklılık bulunmamıştır. Bu bulgular klinik olarak anlamlı kabul edilmemiştir. 6. EEG -M apping'de olguların hiçbirinde patolojik bulgu saptanmamıştır. Melperon verilen olguların % 74'ünde, haloperidol verilen olguların ise % 83'ünde tedavi öncesine göre anlamlı absolute alfa power artışı gözlenmiştir. Bu bulgu antipsikotik ilaçların etkinliği ile absolute alfa power artışı arasında ki korelasyon ile uyumlu olarak bulunmuştur. Reseptör ve hayvan çalışmaları yapılmamasına karşın, bu çalışm anın sonuçları ışığında, melperonun özellikle ekstrapiramidal olmak üzere yan etkilerinin haloperidol ile birbirlerine yakın oranlarda bulunması ve bu yan etkilerin atipik olduğunu ifade eden araştırmalara kıyasla yüksek oranda saptanması, ayrıca serum PRL seviyesinde artışa yol açması nedeniyle tipik antipsikotikler içinde sınıflandırılm asının uygun olacağı söylenebilir. KAYNAKLAR 1. Ananth,L., Edelmuth,E., Dargan,B.: Meige Syndrome association with nueroleptic treatm ent, Am. J. Psychiatry 145: , Birsöz, S., Turgay,A.: Psikiyatride İlaç Tedavisi, , M edikomat, Ankara, Bjerkenstedt,L.: Melperone in the treatment of schizophrenia, Acta Psychiatr. Scand. (suppl) 352:35-39, Buchsbaum,m.S., Ingvar,D.h., Kessler,R.: cerebral gluc-ography with positron tom ography: Use in norm al subjects and patients with schizophrenia, Arch. Gen. Psychiatry, 39: , Casey,D.E : Extrapyramidal syndrome and new antipsychotic drugs: Findings in patients and nonhum an prim ate models. Br.J.Psychiatry. 168 (suppl.29), 32-39, Casey,D.E.: Extrapyramidal syndromes in nonhuman primates: Typical and atypical neuroleptics, Psychopharmacology bull. 27:47-50, Casey,D.E.: Extrapyram idal syndrom es:epidem iology, pathophysiology and diagnostic dilem m a, CNS Drugs 5 (suppl 1): 1-12, Casey,D.E.: Motor and mental aspects of acute extrapyramidal syndrome, Acta Psychiatr Scand 89 (Suppl. 380): 14-20, Ceylan,M.E.: Biyolojik Psikiyatri, l.cilt: Şizofreni, Istanbul, Chriestensen,I., G eism ar,l., K irkegaard,a a., Kirgegaard,G.:Additional studies on side effects of melperone in long-term therapy for 1-20 years in psychiatric patients, Drug Res. 36(1), Nr.5 (1986) 11. Christensson,E.G.: Pharm acological data of the atypical neuroleptic compound melperone (Buronil). Acta Psychiatr. Scand. (suppl) 352:7-15, Ebrinç,S.: Akut psikozlarda haloperidol yan etki spektrumunun incelenmesi, Uzmanlık tezi GATA FriedmenJ.H., Davis,R., W agner,r.l.: Neuroleptic malignant syndrom e. Clin. N europharm acol. 11.4: , H am ryd,c., Bjerkenstedt,L., Gullberg,B.: A clinical com p- ration of m elperone and placebo in schizophrenic wom en on a milieu therapeutic wrard, Acta Psychiatr. Scand. (Suppl. 352): 40-47, Hui,W.K.K., Mitchell,L.B., Kavanagh,K.M., Gi!lis,A.M.: Melperone: Electrophysiologic and antiarrhythm ic activity in humans, Journal of Cardiovascular Pharm acology, 15: , Kaplan,H.I., Sadock,B.J.: Com prehensive Textbook of Psychiatry/VI, Volume 1: , Keepers,G.A., Clappion,V.J., Casey,D.E.: Initial anticholinergic prophylaxis for neuroleptic-induced EPS, Arch. Gen. Psych. 40: , Köroğlu,E., Yüksel,N., Çiftler,İ.: Bir ilaç değerlenderilmesi: Melperon. İlaç ve Tedavi Dergisi, Cilt 6, sayı 5, Leonard,B.E.: A review of the pharm acological properties of the novel neuroleptic melperone, International Association of Biomedical Gerontology, vol. 1: , Meltzer,H.Y., Goode,D.J., Schyve,P.M.: Effects of clozapine on human serum prolactin, Am.J. Psychiatry, 136: , Meltzer,H.Y.,Koenig,J.I., N ashj.f.: Melperone and clozapine: neuroendocrine effects of atypical neuroleptic drugs; Acta Psychiatr. Scand. (Suppl.) 352:24-29, M oleman,p., Jansen,G., Von Bargen,B.A.: Relationship between age and incidence of parkinsonism in psychotic patient treated with haloperidol, Am. J. Psych. 143: , M orihisaj.m., McAnulty,G.B.: Structure and function: Brain electircal activity mapping and coputed tom ography in schizophrenia, Biol. Psychiatry, 20:3-19, Nygaard,H., Bakke,K., Brudvik,E.: Double blind, controlled multicentre trial of zuclopenthixol and melperone in the elderly. 8. Nordic Congres of Gerontology, May Schellenberg,R., Schwarz,A., Knorr,W.: EEG-Brain m ap 174

8 Melperon ve Haloperi dolun Yan Etki Profilinin K arşılaştırılm ası / İlhan Saygılarh ve ark. ping, A method to optimize therapy in schizophrenics using absolute power and center frequency values, Schizophrenia Research, 8:21-29, Schellenberg,R., Schwarz,A.: EEG and EP-m apping-possible indicators for disturbed information processing in schizophrenia, Prog Neuro-Psychopharm acol.and Biol. Psychiatry, 17: , Uzun,Ö.: Tedaviye dirençli şizofrenide klozapinin etkinlik ve yan etki spektrumunun incelenmesi, Uzmanlık tezi GATA, Young,M.A., Meltzer,H.Y.: RMI-81582, a novel antipsychotic drug, Psychopharmacology, 67: ,

Antipsikotik ilaçlar

Antipsikotik ilaçlar Antipsikotik ilaçlar Etki mekanizmaları Dopamin blokajı yaparlar Mezolimbik yolda blokaj > pozitif belirtiler Mezokortikal yol > negatif belirtiler Dopamin ve serotonin blokajı yaparlar Dopamin blokajı

Detaylı

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Sema Baykara*, Mücahit Yılmaz**, Murat Baykara*** *Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi AMATEM Kliniği **Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 3 Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com PSİKOZ VE ŞİZOFRENİ Şizofreni belirtilerinin altında yatan düzeneği açıklamaya çalışan başlıca

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI Amaç: Yöntem: YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI Bulgular: Sonuç: A COMPARATIVE STUDY OF OLANZAPINE AND RISPERIDONE IN THE TREATMENT OF SCHZOPHRENIC INPATIENTS

Detaylı

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şizofreniye bağlı davranım bozuklukları bireyi ve toplumları olumsuz etkilemekte Emosyonları Tanıma Zorluğu Artmış İrritabilite Bakımverenlerin

Detaylı

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri F. Mükerrem GÜVEN*, Sunar BÝRSÖZ** ÖZET Antipsikotik ilaçlarýn þizofreni tedavisinde kullanýmý sayesinde, 20. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda þizofreni hastalarýnýn

Detaylı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Suat Yalçın, Sevda Bağ SBÜ Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH, 3.psikiyatri Kliniği,

Detaylı

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği

Detaylı

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi *Kenar İ. Ayşe Nur, **Sezai Üstün Aydın, *Alper Zıblak *Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989 Adı Soyadı: Mehmet Emin Ceylan Doğum Tarihi: 25 08 1956 Unvanı: Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Diploması Lisans Eğitimi Sivas Tıp Fakültesi Hacettepe Tıp Fakültesi Cumhuriyet

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

Şizofrenik Hastalarda Olanzapin ve Klorpromazinin Etki ve Güvenliğinin Karş laşt r lmas

Şizofrenik Hastalarda Olanzapin ve Klorpromazinin Etki ve Güvenliğinin Karş laşt r lmas Türk Psikiyatri Dergisi 2001; 12(1):3-16 Şizofrenik Hastalarda Olanzapin ve Klorpromazinin Etki ve Güvenliğinin Karş laşt r lmas Dr. Elif ANIL KOSTAKOĞLU *, Dr. Köksal ALPTEKİN **, Dr. Berna Binnur KIVIRCIK

Detaylı

Açıklama 2008-2010. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008-2010. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 20082010 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU VE UYKU Hypnos (Uyku Tanrısı) Nyks (Gece Tanrısı) Hypnos (uyku tanrısı) ve Thanatos (ölüm tanrısı) Morpheus

Detaylı

Geriatrik depresyon tedavisinde idame EKT

Geriatrik depresyon tedavisinde idame EKT Geriatrik depresyon tedavisinde idame EKT Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi Geriatrik depresyon 65 yaş ve üzerinde yaşlı popülasyonda

Detaylı

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi 2(1): 235-240 EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Erol ÖZMEN, M.Murat DEMET, İlkin İÇELLİ, Gürsel

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı Evrim Göde Öğüten 1, Gizem Ünveren 2, Emine Soybay 2, Barış Topçular

Detaylı

Yeni antipsikotikler ve haloperidolün prolaktin üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması

Yeni antipsikotikler ve haloperidolün prolaktin üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması 44 Yeni antipsikotikler ve haloperidolün prolaktin üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması Yeni antipsikotikler ve haloperidolün prolaktin üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması Erhan KURT, 1 H. Murat

Detaylı

UKU YAN ETKİ DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ AÇIKLAMALAR

UKU YAN ETKİ DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ AÇIKLAMALAR UKU YAN ETKİ DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ AÇIKLAMALAR Burada taranacak olan belirtilerin çoğu burada ve şu anda esasına göre değerlendirilecektir, ancak çoğu zaman hastanın son üç günkü durumunu gözönünde tutmak

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Kurum ve kuruluşla ilişki bildirimi Bulunmamaktadır. Şiddet ve Suç Saldırganlık Şiddet Bireyin

Detaylı

RİSPERİDON: BİR GÖZDEN GEÇİRME

RİSPERİDON: BİR GÖZDEN GEÇİRME Klinik Psıkofarmakoloji Bülteni, Cilt: Vll.Sayı: (1-4),1997; Bulletin of C linical Psychopharmacology, Vol. VII,(1-4),1997 RİSPERİDON: BİR GÖZDEN GEÇİRME Dr. E. Cüneyt Evren* ÖZET Risperidon 5-HT2 ve DA2

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu Prof. Dr. Hakan Kaynak Uykum Uyku Bozuklukları Merkezi Normal Uyku Uykunun Dönemleri Nasıl Uyuyoruz? Richardson GS: The human circadian system

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Dr.ERHAN AKINCI Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Ekim 2010, İZMİR Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok GREGOR MENDEL

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans.

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans. Spor Bilimleli Dergisi Hacettepe f. ofsport SCİences 2000, 11 (1-2-3-4), 56-63 KREATiN YÜKLEMENiN DÜZ VE SLALOM KOŞULARıNDA, SPRiNT PERFORMANSı ÜZERiNE ETKiSi Asaf ÖZKARA *, Rüştü GÜNER**Burak KUNDURACIOGlU*

Detaylı

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği OP. DR. ÜNSAL ÖZKUVANCI Genel bilgiler Şeker hastalığı bir çok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonları da olumsuz

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI Yrd. Doç. Dr. Arif Onur EDEN ERZİNCAN ÜNİVERİSTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI AKUT KORONER SENDROM (AKS) Tanı Kriterleri:

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem

Detaylı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU DERSİN ADI: Normal EKG DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ: Prof. Dr. Mustafa Kılıçkap, Prof. Dr. Deniz Kumbasar DÖNEM: IV DERSİN VERİLDİĞİ

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

Tedaviye Dirençli 3ir Grup Şizofrenili Hastada Klozapinin Etkinliği

Tedaviye Dirençli 3ir Grup Şizofrenili Hastada Klozapinin Etkinliği Tedaviye Dirençli 3ir Grup Şizofrenili Hastada Klozapinin Etkinliği Dr. Cengiz SOYLU1, Dr. Mustafa BİLİCİ2, Dr. Mehmet E3EKAR0ĞLU3, Dr. Fatma YILDIRIM4 ÖZET TEDAVİYE DİRENÇLİ BİR GRUP ŞİZOFRENİLİ HASTADA

Detaylı

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri Kürşat Altınbaş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilimdalı 49.Ulusal Psikiyatri Kongresi 27 Eylül 2013, İzmir Açıklama 2012-2013

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI -ÖN ÇALIŞMA- Dr. Nasibe ÜNSALAN*, Dr. Özkan PEKTAŞ**, Dr. Ayhan KALYONCU**, Dr. Devran TAN*, Dr. Hasan MIRSAL**, Dr. Mansur

Detaylı

Şizofreni hastalarının önemli bölümünde klasik. Tedaviye Dirençli Şizofrenide Klozapin: Üç Yıllık İzlem

Şizofreni hastalarının önemli bölümünde klasik. Tedaviye Dirençli Şizofrenide Klozapin: Üç Yıllık İzlem Tedaviye Dirençli Şizofrenide Klozapin: Üç Yıllık İzlem Dr. Özcan Uzun 1, Dr. Aytekin Özşahin 2, Dr. K. Nahit Özmenler 1, Dr. Ali Doruk 3, Dr. Salih Battal 4 ÖZET: TEDAV YE D RENÇL fi ZOFREN DE KLOZAP

Detaylı

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? Burcu Zeydan, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Tanı; Dört tanı kriteri Destekleyici tanı kriterleri Eşlik eden özellikler Bu skala; 10 sorudan oluşmaktadır en fazla 40 puan verilmektedir skor sendromun

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması 6. ULUDAĞ NÖROLOJİ GÜNLERİ Mart 2011 - BURSA Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması Dr. Aslı Tuncer Kurne Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Nöropatik Ağrı -Tanım Somatosensorial sistemi

Detaylı

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Maslak Hastanesi Cephalalgia. 2010 Jul;30(7):793-803. doi: 10.1177/0333102410364676.

Detaylı

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Gül (Oban) Dikeç 2. Doğum Tarihi : 08.02.1986 3. Akademik Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Hemşirelik Yüksek Okulu Koç Üniversitesi

Detaylı

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: -

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: - AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka Konuşmacı: - Danışman: - Şizofreni ve Bilişsel İşlev Bozuklukları Prof. Dr. Berna Binnur Akdede Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD OLGU

Detaylı

KPR SIRASINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ. Dr ERTAN SÖNMEZ ACİL TIP A.B.D

KPR SIRASINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ. Dr ERTAN SÖNMEZ ACİL TIP A.B.D KPR SIRASINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ Dr ERTAN SÖNMEZ ACİL TIP A.B.D KPR de trombolitik neden düşünülmüş? 1- Kardiyak arrestlerin %50-70 i PE veya AMI ya bağlı 2- Dolaşımın durmasına bağlı intravasküler mikrotrombüslerin

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Acil servis başvurularının. %50-60 ını oluşturur. ERİŞKİN HASTADA AĞRI YÖNETİMİ. Dünya Ağrı Araştırmaları Derneğinin. ağrı tanımlaması şöyledir:

Acil servis başvurularının. %50-60 ını oluşturur. ERİŞKİN HASTADA AĞRI YÖNETİMİ. Dünya Ağrı Araştırmaları Derneğinin. ağrı tanımlaması şöyledir: Dünya Ağrı Araştırmaları Derneğinin ERİŞKİN HASTADA AĞRI YÖNETİMİ ağrı tanımlaması şöyledir: Var olan veya olası doku hasarına eşlik eden veya bu hasar ile tanımlanabilen, Dr. Selcan ENVER DİNÇ AÜTF ACİL

Detaylı

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Selçuk Özdin 1, Aytül Karabekiroğlu 2, Arzu Alptekin Aker 2, Recep Bolat 2, Servet

Detaylı

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013 KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013 SUNUM KAPSAMI Niçin KMY yaparız? Hangi yöntemi kullanırız? KMY sonuçlarını nasıl değerlendirmemiz gerekir? Kırık

Detaylı

Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu

Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu D O K U Z E Y L Ü L Ü N I V E R S I T E S I N Ö R O L O J I A N A B I L I M D A L ı ( D a m l a Ç e l i k, Ö z l e m A k d o ğ a n, N u r h a k D e m i r, U l u

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI Seniha Başaran, Elif Agüloğlu, Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Atahan Çağatay, Oral Öncül, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy

Detaylı

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Araştırmacılar: As. Dr. Simge Seren KIRLIOĞLU As. Dr. Sinem ACAR Doç. Dr. Pınar ÇETİNAY AYDIN Prof.

Detaylı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Kan Basıncında Yeni Kavramlar Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Prof. Dr. Enver Atalar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Nabız Basıncı Nabız Basıncı: Sistolik

Detaylı

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan

Detaylı

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Amaç Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Uyku Bozuklukları Laboratuvarı nda tetkik edilen 86 hastanın klinik ve polisomnografik

Detaylı

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antiaritmik ilaç preparatları

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer  Antiaritmik ilaç preparatları Antiaritmik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antiaritmik ilaç preparatları 2 2 1 3 3 Aritmiler ve temel bilgiler I Aritmi (disritmi), normal sinüs ritminden herhangi bir sapma ve kalp atımlarındaki

Detaylı

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlu

Detaylı

Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN. Ölümcül ritimler. Disorganize Ritimler. Organize Ritimler 1) PSEUDO PEA

Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN. Ölümcül ritimler. Disorganize Ritimler. Organize Ritimler 1) PSEUDO PEA Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN 1) PSEUDO PEA Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi Acil Tıp AD 2) GENİŞ QRS TAŞİKARDİLERDE VT-SVT AYRIMI=YENİ ALGORİTMA 3) VAKA SUNUMLARI Asistoli Ölümcül ritimler Nabızsız

Detaylı

Dr. Fatih Volkan Yüksel. Kurucu. Psikiyatrist. fvyuksel@empatipsikoterapi.com 1 / 47

Dr. Fatih Volkan Yüksel. Kurucu. Psikiyatrist. fvyuksel@empatipsikoterapi.com 1 / 47 Kurucu Psikiyatrist fvyuksel@empatipsikoterapi.com 1976 yılında İstanbul?da doğmuş; ilkokulu Yalova?da, ortaokulu İSTEK Vakfı okullarından Beyhan Aral 1 / 47 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Ekstrapiramidal Belirtiler: Belirlenmesi, Önlenmesi ve Tedavisi. Pazartesi Buluşmaları #2

Ekstrapiramidal Belirtiler: Belirlenmesi, Önlenmesi ve Tedavisi. Pazartesi Buluşmaları #2 Ekstrapiramidal Belirtiler: Belirlenmesi, Önlenmesi ve Tedavisi Pazartesi Buluşmaları #2 Ekstrapiramidal Sistem Belirtileri Tanım Yürüyüş, hareket ve duruşu etkileyen a"pik, istemsiz, kas kontraksiyonlarıdır.

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI MUSCOFLEX 4 mg/2 ml I.M. enjeksiyon için solüsyon içeren ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, enjeksiyonluk su

Detaylı

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması Deniz Ceylan, Berna Binnur Akdede, Emre Bora, Ceren Hıdıroğlu,

Detaylı

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur. NÖR 23 NÖROLOJİ Dr. Ali Kemal ERDEMOĞLU /1 Dr. Ersel DAĞ /2 Dr. Yakup TÜRKEL /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS NOR 7001 MAKALE SAATİ Nöroloji alanında yabancı dergilerde güncel gelişmelere yönelik yayınlanan

Detaylı

Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa

Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa Nokturnal paroksismal olaylar Jeneralize & parsiyel epileptik nöbetler Parasomniler Normal uyku varyantları

Detaylı

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs KISSADAN HİSSE SUNUM PLANI Genel değerlendirme EKT TMU tdcs ŞİZOFRENİ TEDAVİSİNDE PSIKOFARMAKOLOJİ DIŞI YAKLAŞIMLAR Biyopsikososyal Yaklaşım Etyoloji ve Patofizyoloji Psikolojik Faktörler B i r e y s e

Detaylı

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Yavuz Ayhan, Ayşe Elif Anıl Yağcıoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Araştırmacı Danışman Konuşmacı

Detaylı

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi Hepatit C olgu sunumu Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi BİLECİK DEVLET HASTANESİ 1957 2015 N.E. 36 yaşında, kadın hasta Kadın Doğum polikliniği 16.07.2013 Anti-HCV: pozitif ve lökositoz

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004) Sizofrenide Yasam Kalitesi Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004) Sizofreni: Temel Belirti Kümeleri Pozitif Sanri Varsani Dezorganize konusma Katatoni Sosyal/Mesleksel

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE

AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE 1 Tarifname AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE BU KOMPOZĠSYONUN DOPAMĠNERJĠK DEFEKTLERĠN TEDAVĠSĠ AMAÇLI KULLANIMI

Detaylı

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI EĞİTİM SORUMLUSU:PROF.DR.SEFA KELEKÇİ SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results: ÖZET Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanma davranışlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel türde planlanan araştırmanın evrenini;; bir kız ve

Detaylı

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD KV olay riski (%) Statin çalışmaları: Primer koruma 10 8 6 4 2 0 1 Statin Placebo WOSCOPS WOSCOPS

Detaylı

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Klinik

Detaylı

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür.

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür. En sık görülen baş ağrısıdır. Boyun baş ağrısı birlikteliği olarak da bilinir. Başta sıkışma, ağırlık tarzında künt bir ağrı mevcuttur. Başın tümünde hissedilen ağrılar genelde başın ön ve arkasında lokalizedir.

Detaylı

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL

Detaylı