PARA ARZININ BELİRLENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PARA ARZININ BELİRLENMESİ"

Transkript

1 Para Arzının Belirlenmesi 7 PARA ARZININ BELİRLENMESİ Yılmaz AYDIN * Giriş Genel Teori de Klasik iktisatçıları, parasal ekonomilerden ziyade basit mübadele koşullarını dikkate almakla eleştiren Keynes geliştirdiği para teorisinde para talebi konusunu ayrıntılı bir şekilde ele alırken para arzı konusuna çok fazla yer vermemiştir. Gerek Genel Teori de gerekse Genel Teori nin literatürde çok fazla yer bulan yorumlarında, Klasik yaklaşım ya da bu yaklaşımın modern yorumu sayılan Monetarist yaklaşımda olduğu gibi para arzının para talebinden ve piyasadaki gelişmelerden bağımsız bir şekilde merkez bankası tarafından dışsal (egzojen) olarak belirlendiği kabul edilmektedir. Para arzının, ekonomideki gelişmelerden, yani üretim sürecinden bağımsız bir şekilde belirlenemeyeceği, başka bir deyişle para arzının içsel (endojen) olarak belirlendiği görüşü Post Keynesyen iktisatçılar tarafından savunulmuş ve tartışmaya açılmıştır. Post Keynesyen iktisatçılara göre talep edilen para miktarının merkez bankaları tarafından karşılanmaması söz konusu olamaz. Üretim sürecine bağlı olarak talep edilen kredi miktarı bankalar tarafından merkez bankasından sağlanmaya çalışıldığında merkez bankası likiditenin son kaynağı olma işlevini yerine getirmek için bankalara gerekli rezervi sağlamak zorundadır. Dolayısıyla para arzı, para talebinden bağımsız olarak belirlenemez. Para arzının en azından kısmen içsel olması, merkez bankasının para miktarını belirlerken kontrol edebildiği araçların sınırlı olduğu anlamına gelmektedir. Merkez bankası örneğin açık piyasa işlemleri veya reeskont kanalı ile bankalara rezerv sağladığında bankalar mevduat-kredi mekanizması ile mevduat parası yaratmaktadır. Vadesiz mevduatlar para arzının bir bileşeni olduğu için merkez bankasının yarattığı ek rezervlerin para miktarını ne kadar artıracağı, yaratılan mevduat parası veya kaydi para miktarına bağlıdır. Merkez bankasının bankalara sağladığı rezerv parasal tabanın, bu rezerv ile birlikte yaratılan mevduat parası, yani vadesiz mevduatlar da para arzının bir bileşenidir. Merkez bankası parasal tabanı doğrudan kontrol ederken, parasal taban artışının para arzını ne kadar değiştireceği para çarpanı değerine * Yrd. Doç. Dr., Nişantaşı Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Ekonomi Bölümü.

2 8 Yılmaz AYDIN bağlıdır. Para çarpanının değeri ise merkez bankası dışında hanehalkının ve ticari bankaların verecekleri kararlar, daha doğru bir ifadeyle bunların para talebi tarafından belirlenmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde paranın fonksiyonları ve para arzına ilişkin temel açıklamalar yapıldıktan sonra ikinci bölümde bankaların ticari faaliyetlerini yerine getirirken nasıl kaydi para yarattıkları incelenmektedir. Bankacılık sistemine aktarılan ek rezervlerin nasıl sağlandığı ve parasal tabanın para arzını nasıl etkilediği üçüncü bölümün konusunu oluşturmaktadır. Para arzının içselliğine ilişkin farklı yorumlar ve para arzı eğrisinin yorumunun yer aldığı dördüncü bölümü genel bir değerlendirmeden oluşan sonuç bölümü izlemektedir.. Paranın Fonksiyonları ve Para Arzı Tanımları.. Paranın Fonksiyonları Para ve para arzının tek ve kesin bir tanımı bulunmadığı için literatürde paranın tanımı yerine daha ziyade paranın fonksiyonları üzerinde durulmaktadır. Buna göre deniz kabuğu, kaya parçası, altın ya da kağıt olsun bir ekonomide paranın mübadele aracı (medium of Exchange), hesap birimi (unit of account) ve değer biriktirme (store of value) olmak üzere üç temel fonksiyonu bulunmaktadır (Mishkin, 2004: 45). Doğrudan takas ekonomisinde çevrim, bir malın başka bir mal ile mübadelesi biçimindedir. Bu tür ekonomilerde malın başka bir mal ile mübadelesi malmal çevrimi ile gösterilir. Paranın mübadele aracı olarak kullanılması ile birlikte mal önce belli bir miktar para karşılığında satılır, elde edilen para ile başka bir mal satın alınır. Bu durumda, çevrim süreci mal-para-mal biçiminde gerçekleşir. Böylece, paranın kullanılmaya başlanması ile birlikte zaman tasarrufu sağlanmış ve artan verimliliğin temelleri olan üretimde uzmanlaşma mümkün hale gelmiştir (Aydın, 204: 20). Klasik iktisatçılara göre para sadece mübadele aracıdır. 2 Paranın elde tutulma süresinin çok kısa olduğu, örneğin sıfıra yaklaştığı kabul edildiğinde mal-para-mal çevrimi, doğrudan takas koşullarını tanımlayan mal-mal şeklinde gösterilebilir. Başka bir deyişle, paranın varlığı mübadele sürecinin niteliğini etkilememektedir. Parasal ekonomi koşulları ile malların mallarla doğrudan takas edildiği ekonomi arasında herhangi bir ayrım yapılmamaktadır. Para reel ekonomiyi etkilemez, para yansızdır (Macedo e Silva, 2004: 2). Bu durum Say Yasası nın da temelini oluşturmaktadır. Say, insanların önce kendi ürettiklerini satarak paranın kendisini satın almak zorunda olduklarını ve satışın gerçekleşmesi ile ürünün para ile takas edildiğini, daha sonra bu paranın tüketim nesneleri için mübadelede kullanıldığını belirtmektedir. Üretimin satın almayı gerçekleştiren bir olgu olduğu vurgulanmakta ve her arzın kendi talebini yarattığı görüşü savunulmaktadır (Say, 82: 3).

3 Para Arzının Belirlenmesi 9 Paranın ikinci fonksiyonu, hesap birimi ölçüsü olmasıdır. Buna göre para, bir ekonomide mal ve hizmetlerin değerini ölçmek için kullanılmaktadır. Ağırlık birimi olarak kilogram veya bir uzunluk birimi için metre kullanılmasına benzer şekilde mal ve hizmetlerin fiyatı para birimi cinsinden ölçülmektedir. Paranın kullanılmadığı basit mübadele koşullarında (barter economy) mallar başka mallarla değiştirilirken her malın değeri tek tek diğer bütün mallar cinsinden tanımlanmak zorunda olduğu için mal sayısına kıyasla çok sayıda fiyat ortaya çıkmaktadır. Paranın kullanıldığı bir ekonomide ise bilinmesi gereken fiyat sayısı sadece mevcut mal çeşidi kadar olacaktır. Böylece paranın hesap birimi işlevi işlem maliyetini düşürecek ve mübadelenin, dolayısıyla ekonomide ticaretin gelişmesini sağlayacaktır (Mishkin, 2004: 46-47). Paranın elde edilmesinden harcanmasına kadar geçen sürede belirli bir değeri, yani satın alma gücünü koruması, paranın değer muhafaza fonksiyonu olarak adlandırılır. Basit mübadele ekonomisinde, alım ve satım işlemi aynı anda gerçekleşirken, paranın kullanıldığı bir ekonomide mübadele zaman ve mekan olarak ikiye ayrılmaktadır. Parasal bir ekonomide, ekonomik birimler böylece bir mal ve hizmetin satış işleminden elde edilen satın alma gücünü para şeklinde depolama ( lagern ) ve gerek duyduklarında harcama imkanına sahip olabilmektedir. Şüphesiz değer biriktirme aracı olarak en uygun finansal varlık para değildir. Tahvil, bono, hisse senedi vb. finansal varlıklar, para ile kıyaslandığında daha iyi değer muhafaza aracı olarak değerlendirilebilir. Ancak paranın likidite derecesinin yüksek olması, değer muhafaza aracı olarak tercih edilmesinde önemli rol oynamaktadır (Järchow, 998: 3). Başka bir ifadeyle, para tanımı gereği tam likit bir finansal varlıktır. Diğer finansal varlıkların tam likit hale gelmelerinin belirli bir maliyeti söz konusudur. Bu nedenle kişiler, servetlerinin bir kısmını, hiçbir likidite riski olmayan para biçiminde tutmayı tercih etmektedirler. Böylece, paraya karşı, sanki bir fayda sağlayan malmış gibi, özel bir talep doğmuş olmaktadır (Aren, 998: 90)..2. Para Arzı tanımları Para arzı genel olarak dar anlamda para arzı ve geniş anlamda para arzı olarak iki farklı şekilde sınıflandırılmaktadır. Dar anlamda para arzı M ile geniş anlamda para arzı ise M2 ile gösterilmektedir. Bu tanımlardan M, dolaşımdaki nakit para ile banka dışı kesimin bankalardaki vadesiz mevduatlarının toplamını ifade etmektedir. M2 para arzı ise M para arzına vadeli mevduatların eklenmesiyle elde edile parasal büyüklüktür (Borchert, 998: 5).

4 20 Yılmaz AYDIN Dolanımdaki para ve vadesiz mevduat, ödeme aracı niteliği tartışılmayacak kadar net olan ödeme araçlarıdır. Dolayısıyla bu iki kalemin birlikte oluşturduğu en yaygın ve en eski para miktarı kavramı M, paranın mübadele aracı olma fonksiyonunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, M deki değişmeler bir ekonomide harcama eğilimlerini yansıtmaktadır. Buna karşılık geniş anlamda para miktarını gösteren M2, M in kapsadığı büyüklüklerin yanında, ödeme aracı niteliği, yani likidite derecesi daha düşük olan vadeli mevduatları içermektedir. Burada paranın değer muhafaza aracı olma fonksiyonu dikkate alınmaktadır. M2 kavramı, A. Schwartz ve M. Friedman tarafından önerilmiş ve uygulanmıştır. Bu iki iktisatçıya göre, parasal bir ekonomi ile basit mübadele ekonomisi arasındaki en önemli fark, parasal ekonomide alım ve satım işlemlerinin farklı zamanlarda gerçekleştirilebilmesidir. Parasal ekonomide bir malı satan kişi, bunun karşılığında başka bir malı satın almak mecburiyetinden kurtulmakta, elde ettiği satın alma gücünü paraya çevirerek erteleyebilmektedir. M2 para kavramını geliştiren iktisatçılara göre, para son tahlilde mübadele aracı olmakla birlikte, aynı zamanda satın alma gücünün geçici olarak ertelenmesini sağlayan bir araçtır. Bu anlamda, vadeli tasarruf mevduatları, satın alma gücünü belirli bir süre muhafaza eden aktifler olarak görülmekte ve para arzına dahil edilmektedir (Paya, 203: 29). Özetlemek gerekirse, paranın sadece değişim aracı olma fonksiyonu üzerinde duran dar anlamda para arzı Klasik Yaklaşım olarak da adlandırılmaktadır. Buna karşılık geniş anlamda para arzı ise Chicago Yaklaşımı olarak bilinmektedir. Bu iki tanımın dışında Gurley ve Shaw Yaklaşımı, para tanımının halkın alternatif likit değer olarak kabul edebileceği tüm değerleri içermesi gerektiğini savunmaktadır. Böylece, para tanımına, ödeme araçları ve bunların yakın ikameleri girmektedir (Keyder, 2008: ). 2. Bankaların Kaydi Para Yaratması Ticari bankalar ya da genel anlamda mevduat kabul eden finansal kurumlar ticari faaliyetlerini yerine getirirken para yaratırlar. Bu para, mevduat parası veya kaydi para olarak adlandırılır. Ticari bankalar, fon fazlası olan ekonomik birimlerden fon ihtiyacı olanlara fon transfer eden kuruluşlardır. Bu anlamda, ticari bankalar, dolaylı finansman kurumları arasında en aktif kurumlardır. Ticari bankaların temel işlevi, ekonomik birimlerden mevduat toplamaları ve bunları kredi olarak vermeleridir (Karan, 20: 9). Bir ticari işletme olarak bankanın bilançosunda mevduatlar yükümlülüğü, krediler ise varlığı göstermektedir. Bankanın fon kaynak yapısını gösteren pasifler içinde en önemli kalem mevduatlar iken bankanın fon kullanım yapısını gösteren

5 Para Arzının Belirlenmesi 2 aktifler arasında en önemli kalemin krediler olduğu söylenebilir. Bir bankanın aktifleri içinde anlamlı bir kalem de nakit olarak adlandırılan rezervlerdir. Rezervler, bankanın kasasındaki para ile merkez bankasındaki mevduatlarının toplamıdır. Bankalar topladıkları mevduatların bir kısmını kredi olarak kullanamamakta, yani merkez bankası tarafından belirlenen belirli bir miktarı nakit olarak bulundurmak zorundadır. Bankaların tutmak zorunda oldukları bu rezervler, zorunlu rezervler olarak adlandırılmaktadır. Ancak bankalar, bunun dışında ani mevduat çıkışlarını karşılamak ve karlı yatırım fırsatlarını değerlendirmek için de belirli bir miktar rezerv bulundurabilirler. Bu tür rezervler ise serbest rezervler veya aşırı rezervler olarak tanımlanmaktadır. Serbest ve zorunlu rezervlerin toplamından oluşan toplam rezervler, bankacılık sisteminde mevduat-kredi akımından bir sızıntı olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bankaların kredi olarak vermeyerek ellerinde bulundurdukları bu rezervler, bankacılık sisteminde yaratılacak kaydi para miktarını etkileyen önemli bir faktördür (Şıklar, 2004: 25-28). Bu açıklamalar çerçevesinde mutlak rezerv bankacılığı (00-percent-reserve banking) ve kısmi rezerv bankacılığı (fractional-reserve banking) sınıflandırmasından söz edilebilir. Mutlak rezerv bankacılığı, mevduatlara eşit miktarda rezerv tutulması, yani bankaların kredi vermemesi anlamına gelmektedir. Bu durumda kaydi para yaratılması söz konusu olmamaktadır. Buna karşılık, bankaların mevduat olarak topladıkları fonların bir kısmını rezerv olarak tutmaları ve geri kalanını kredi olarak kullandırmaları kısmi rezerv bankacılığı olarak adlandırılmaktadır. Dolayısıyla kaydi para yaratma süreci kısmi rezerv bankacılığı ile açıklanmaktadır (Mankiw, 2000: ). Mevduat Yaratma Süreci Bankalardaki mevduatlar, para arzının en büyük kısmını oluştururlar. Mevduat yaratılması sürecinde, dolayısıyla para arzının yaratılmasında dört ekonomik birim etkilidir. Bunlar, merkez bankası, Bankalar (mevduat kabul eden kurumlar), mevduat sahipleri, bankalardan borç alan kesim (Günal, 2006: 255). Merkez Bankası nın bankalara rezerv sağlaması Merkez bankası bankacılık sistemine iki şekilde rezerv sağlar. Bunlardan birincisi, bankalara reeskont kredisi açmak ve ikincisi açık piyasası işlemleri ile alım yapmaktır. Reeskont oranı merkez bankasının bankalara kredi verirken uyguladığı faiz oranını ifade etmektedir. Açık piyasa işlemleri (APİ) ise merkez bankasının piyasada mevcut menkul kıymetleri alıp satması olarak tanımlanmaktadır (Keyder, 2008: 83-86).

6 22 Yılmaz AYDIN Merkez Bankası nın Bankalara Kredi Açması Merkez bankası, ticari bir bankaya 00 TL reeskont kredisi verdiğinde, bu miktarı ticari bankanın rezerv hesabına alacak olarak yazmaktadır. Bu işlemin sonucunda ticari bankanın rezervleri 00 TL artarken, merkez bankasına olan borcu da 00 TL artmaktadır. Aktif A Bankası Pasif Rezervler +00 Reeskont kredileri +00 Rezervler merkez bankası açısından borç ve açılan reeskont kredileri alacak niteliğinde olduğu için merkez bankası bilançosundaki değişim aşağıdaki şekilde gerçekleşmektedir. Aktif Merkez Bankası Pasif Reeskont kredileri +00 Rezervler +00 Merkez bankası bankacılık sistemine reeskont kredisi kullandırarak bankacılık sisteminde rezerv artışı sağlamaktadır. Benzer şekilde merkez bankası açık piyasa işlemleri ile piyasadan tahvil satın alması da aynı sonucu doğuracak, yani bankaların rezerv miktarını arttıracaktır (Mishkin, 2004: ). Mevduat Genişlemesi: Basit Model Mevduat genişlemesi sürecinde basit modelde bankaların açtıkları kredilerde nakit sızıntısının olmadığı varsayılmaktadır. Buna göre bankalardan alınan krediler tekrar bankacılık sistemine mevduat olarak geri dönmektedir. Modelde bir diğer varsayıma göre, bankalar sadece zorunlu rezerv tutmakta, serbest rezerv bulundurmamaktadır. Son olarak bankaların vadeli mevduat kabul etmedikleri, sadece vadesiz mevduat şeklinde yükümlülük aldıkları varsayımı yapılmaktadır. Merkez bankası, bir ticari bankadan, örneğin A bankasından 00 TL değerinde menkul kıymet (devlet tahvili) satın aldığında, bu bankanın rezervlerinde aynı miktarda bir artış olacaktır. Bu durumda ticari bankanın T hesabı aşağıda görülmektedir. Aktif A Bankası Pasif Menkul kıymetler - 00 Rezervler +00 Bankanın vadesiz mevduatlarında bir artış olmadığı için zorunlu rezervler aynı kalmış ve bu nedenle 00 TL lik rezerv artışı serbest rezervlerdeki 00 TL lik artıştan kaynaklanmıştır. Basit modelde yapılan varsayımlar gereği bankalar ellerinde serbest rezerv tutmak istemedikleri için A bankası bu miktarı müşte-

7 Para Arzının Belirlenmesi 23 risine kredi olarak verecektir. Banka serbest rezervlerdeki 00 TL lik artışa eşit miktarda kredi verdiğinde borç alan kişiye vadesiz mevduat hesabı açar ve kredi karşılığı olan miktarı bu hesaba kaydeder. Aktif A Bankası Pasif Menkul kıymetler - 00 Rezervler +00 Krediler +00 Vadesiz mevduat +00 A bankasından kredi kullanan kişi bu miktarı harcamaları için kullanacaktır. Bu harcamalar sonucunda gelir elde eden diğer kişi ve kurumlar bu miktarı bir başka bankada, örneğin B bankasında vadesiz mevduat hesabına yatırırlar. Çünkü halkın nakit tutmak istemediği, yani harcamalarını çek yazarak yaptıkları varsayılmaktadır. A bankasının bilançosunda son durum aşağıdaki gibidir: Aktif A Bankası Pasif Menkul kıymetler - 00 Krediler +00 Menkul kıymet satışı sonucunda A bankasının rezerv miktarındaki 00 TL lik artış krediye dönüştürülmüş ve ayrıca diğer bankalara giden 00 TL lik mevduat yaratılmıştır. Analizi basitleştirmek amacıyla halkın nakit kullanmadığı, yani halkın ödemeleri çekle yaptığı kabul edilmektedir. Bu şekilde kredi olarak kullanılan miktarın bankacılık sisteminde tekrar vadesiz mevduat hesaplarına yatırılmasına geri dönüş oranı olarak adlandırılmaktadır. Buna göre kredi verilen miktarın tümünün bankacılık sisteminde vadesiz mevduat hesaplarına geri dönmesi durumunda geri dönüş oranı %00 olmaktadır (Parasız, 202:39). Bu varsayımlar altında B bankasının bilançosu aşağıdaki gibidir. Aktif B Bankası Pasif Rezervler +00 Vadesiz mevduat +00 Merkez bankası tarafından belirlenen zorunlu rezerv oranının %0 olduğu kabul edilirse, B bankasının zorunlu rezerv miktarı 0 TL ve serbest rezervleri ise 90 TL olacaktır. Serbest rezerv bulundurmak istemeyen B bankası bu miktarın tamamını kredi olarak verecektir. Aktif B Bankası Pasif Rezervler +0 Krediler +90 Vadesiz mevduat +00

8 24 Yılmaz AYDIN B bankasından 90 TL kredi kullanan kişinin harcamaları sonucunda bu miktar bir başka bankaya C bankasına yatırılırsa bu bankanın rezervleri ve vadesiz mevduatı aynı miktarda artacaktır. Aktif C Bankası Pasif Rezervler +90 Vadesiz mevduat +90 Bankacılık sisteminde vadesiz mevduatlar 90 TL artmış ve daha önce B bankası tarafından yaratılan miktarla birlikte 90 TL ye ulaşmıştır. Burada belirtmek gerekir ki; B bankasından kredi alan kişi yine B bankasında vadesiz mevduat hesabı olan bir kişiye çek yazarak ödeme yapmış olsaydı aynı sonuç ortaya çıkacaktı. Başka bir deyişle aynı miktarda mevduat artışı, yani 90 TL lik artış sadece B bankası bilançosunda yer alacaktı. Mevduat yaratılmasının bu aşamasında C bankası da vadesiz mevduat tutarının %0 unu zorunlu rezerv olarak bulunduracaktır. Toplam rezervlerin geri kalan kısmını ifade eden serbest rezervler 8 TL tutarındadır. C bankasının kredi olarak kullanabileceği miktar 8 TL dir. Aktif C Bankası Pasif Rezervler +9 Krediler +8 Vadesiz mevduat +90 C bankasından kredi alan kişi 8 TL yi harcadığında bu miktar bir başka bankaya, örneğin D bankasına vadesiz mevduat olarak dönecektir. Vadesiz mevduat hesabında 8 TL artış gerçekleşen D bankası da benzer şekilde zorunlu rezerv miktarını ayırdıktan sonra kredi vermek isteyecektir. Sonuçta bankacılık sisteminde bu aşamaya kadar mevduat artışı toplamda 27 TL ye ulaşmıştır. Bankalar varsayım gereği serbest rezerv miktarı kadar kredi vermeye devam ederlerse, mevduatlardaki artış serbest rezervler bitinceye kadar devam edecektir. Böylece, basitleştirici varsayımlar altında, mevduat yaratma sürecinin sonunda bankacılık sisteminde serbest rezerv bulunmayacak ve toplam vadesiz mevduat miktarı.000 TL tutarında olacaktır. Kaydi para ya da aynı anlama gelmek üzere mevduat parası artışı başlangıçtakinin 0 katıdır ve bu miktar 0,0 değerindeki zorunlu rezerv oranının tersine (reciprocal of the 0,0) eşittir (Mishkin, 2004: ).

9 Para Arzının Belirlenmesi 25 Tablo : Mevduat Yaratılması Banka Mevduatlardaki Artış Kredilerdeki Artış Zorunlu Rezervlerdeki Artış A B C D E F... 0,00 00,00 90,00 8,00 72,90 65, ,00 90,00 8,00 72,90 65,6 59, ,00 0,00 9,00 8,0 7,29 6,56... Toplam.000,00.000,00 00,00 Kaynak: Mishkin, 2004: 369 Tablo e göre mevduatlar başlangıçta bankacılık sistemine aktarılan miktarın belirli bir katı kadar artmıştır. Başka bir ifadeyle, bankacılık sisteminde vadesiz mevduat (DD) artışı rezerv artışının on katı kadardır. Mevduat yaratma süreci, serbest rezervlerin, yani kredi olarak kullanılacak miktarın tamamen kullanılması ile birlikte sona ermektedir. Bu anlamda, bankacılık sistemi dengeye geldiğinde, varsayım gereği bankalar serbest rezerv bulundurmak istemedikleri için serbest rezervlerin tamamı kredi olarak kullanılmıştır. Mevduat ve krediler aynı miktarda artmıştır. Kaydi para ile rezerv arasındaki ilişki aşağıdaki şekilde gösterilir: Bankalar serbest rezerv bulundurmadıkları için zorunlu rezerv miktarı (RR) toplam rezervleri (R) göstermektedir. RR = R (2.) Toplam zorunlu rezerv miktarı vadesiz mevduatların ne kadarının nakit biçiminde tutulduğunu gösterir: R = r DD x DD (2.2) Burada r DD zorunlu rezerv oranını göstermektedir. Gerekli düzenlemeler yapılırsa, DD = r DD R (2.3) Sonucu elde edilir. Bu eşitlikte vadesiz mevduat ve rezervleri değişim olarak ifade etmek gerekirse, DD = r DD x R (2.4)

10 26 Yılmaz AYDIN eşitliği sağlanır. Bu ise mevduat yaratılması veya aynı anlama gelmek üzere kaydi para yaratılması formülü olarak adlandırılır. Rezervlerdeki bir birimlik artışın mevduatlarda meydana getireceği artış, kaydi para çarpanının (k) değerine bağlıdır. Kaydi para çarpanı k = ise zorunlu rezerv oranı ile ters orantılıdır (Mishkin, 2004: ). Özetlemek gerekirse, bir banka 00 TL rezerv artışı sağladığında, banka bu miktarı kredi olarak verir ve bu miktar, nakit sızıntısı olmadığı varsayımı nedeniyle, bankacılık sisteminde herhangi bir bankada vadesiz mevduat hesabına aktarılır. Bu şekilde başlayan kaydi para yaratma sürecinin sonunda bankacılık sisteminde vadesiz mevduatlardaki toplam artış aşağıdaki şekilde gösterilir: DD = 00 TL+90TL+ 8 TL+72,90 TL+. Vadesiz mevduatlara uygulanan zorunlu rezerv oranı r DD ile gösterildiğinde 00 TL lik yaratılan vadesiz mevduat aşağıdaki biçimde formüle edilir: DD = x ( - r DD ) + 00 x (- r DD ) x (- r DD ) bu şekilde gösterilen bir sonsuz seri basitleştirildiğinde yukarıda gösterilen (4) no lu denklem elde edilir: DD = r DD x 00 Bu formüle göre 00 TL lik bir rezerv artışı vadesiz mevduatları 0 kat, yani.000 TL arttırmaktadır (Krugman ve Wells, 203: 394). Mevduat genişlemesinin analiz edildiği basit model geliştirildiğinde, örneğin bankalarda zorunlu rezervlerin yanı sıra serbest rezervler de bulundurulduğunda yaratılan mevduat parası azalacaktır. Mevduat Genişlemesi: Serbest Rezerv Bankalar, zorunlu rezervlerin dışında farklı nedenlerle yasalar gereği tutmak zorunda olduklarından daha fazla rezerv bulundururlar. Bu anlamda, bazı bankalar örneğin, ani mevduat çıkışlarını karşılamak veya karlı yatırım fırsatlarını değerlendirmek için fazla nakit bulundurmak isteyebilir. Rezervlerin mevduat kredi akımında bir sızıntı olması, bir bankanın ne kadar fazla serbest rezerv (ER) tutarsa o kadar az kredi vermesi ve rezerv artışı ile yaratılabilecek kaydi paranın da o kadar az olması anlamına gelmektedir. Serbest rezervlerin varlığı durumunda toplam rezervler (R), serbest rezervler (ER) ile zorunlu rezervlerin (RR) tamamını ifade etmektedir:

11 Para Arzının Belirlenmesi 27 R = RR + ER (2.5) Serbest rezerv miktarı vadesiz mevduatların belirli bir oranı ile ifade edilir: ER = e x DD (2.6) Burada e serbest rezerv oranını göstermektedir. Vadesiz mevduatların belirli bir miktarını ifade eden zorunlu rezerv miktarı şu şekildedir: RR = r DD x DD (2.7) Bu açıklamalara göre (6) ve (7) no lu eşitlikler, (5) no lu eşitlikte yerine yazılırsa ve gerekli düzenlemeler yapılırsa, R = r DD x DD + e x DD R = (r DD + e) x DD DD = r DD +e x R (2.8) eşitliği elde edilir. Vadesiz mevduatlardaki değişimi göstermek için son eşitlik DD = x R (2.9) r DD +e şeklinde yazılabilir. Burada kaydi para çarpanı k değeri serbest rezervlerin varlığı nedeniyle basit modeldekine göre daha küçük bir değere sahip olacaktır: k = r DD +e (2.0) Bankaların zorunlu rezervlerin yanı sıra serbest rezerv bulundurmaları kaydi para çarpanının değerini küçülttüğü için yaratılan kaydi para miktarının da azalmasına neden olmaktadır (Şıklar, 2004: 35-37). Mevduat Yaratılması: Nakit Sızıntısı Nakit sızıntısı, bankalardan alınan kredilerin tamamının vadesiz mevduat olarak tekrar bankacılık sistemine geri dönmediği, yani halkın harcamalar için belirli bir miktar nakit tuttuğu anlamına gelmektedir. Vadesiz mevduatların belirli bir oranını gösteren nakit talebi; C = c x DD (2.) şeklinde ifade edilebilir. Burada C nakit miktarını, c ise nakit tercih oranını göstermektedir. Halkın nakit talebinin artması bankacılık sisteminde rezervlerin aynı miktarda azalmasına yol açacaktır. Bu nedenle, nakit miktarı, serbest rezerv tutulmasına benzer şekilde mevduat yaratma sürecinde bir sızıntıdır. Nakit talebi

12 28 Yılmaz AYDIN söz konusu olduğunda toplam rezervler, serbest rezervler, zorunlu rezervler ve nakit arasında dağılacaktır. Buna göre toplam rezervler şu şekilde yazılabilir: R = RR + ER + C (2.2) Bu eşitlikte (6), (7) ve () no lu denklemler yerine yazılır ve gerekli düzenlemeler yapılırsa; R = r DD x DD + e x DD + c x DD R = (r DD + e + c ) x DD DD = r DD +e+c x R (2.3) eşitliği elde edilir. Rezervlerdeki değişmeyi göstermek için eşitlik aşağıdaki şekilde yazılabilir: DD = x R (2.4) r DD +e+c Son eşitliğe göre halkın nakit bulundurması, kaydi para çarpanının, k nın değerinin küçülmesine neden olmaktadır: k = r DD +e+c Nakit sızıntısı ne kadar fazla, yani nakit tercih oranı ne kadar yüksek olursa rezervlerdeki artışın yarattığı mevduat artışı o kadar az olacaktır (Şıklar, 2004: 37-3). Nakit tercih oranının yüksek olması, fonların kaydi para dolaşım süreci dışına sızması, başka bir ifadeyle geri dönüş oranının düşük olduğu anlamına gelmektedir. Geri dönüş oranının sıfır olması durumunda ise yaratılan paranın tamamen bankacılık sistemi dışına çıkması anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda, kaydi para yaratma süreci sonlanacaktır (Parasız, 202: 40). Mevduat Yaratılması: Vadeli Mevduat Sızıntısı Son olarak basit model vadeli mevduatlar (TD) da dikkate alınarak genişletildiğinde kaydi para çarpanının azaldığı, başka bir deyişle vadeli mevduatların da serbest rezervler ve nakit talebinde olduğu gibi mevduat-kredi akımında bir sızıntı olduğu görülmektedir. Vadeli mevduatların modele dahil edilmesi, rezerv artışının daha düşük mevduat artışına yol açması anlamına gelmektedir. Birçok ülkede her iki mevduat türü için farklı zorunlu rezerv oranı uygulaması söz konusudur. Buna göre halkın vadesiz mevduatlara göre belirli bir miktar vadeli mevduat talep etmesi, TD = t x DD (2.5)

13 Para Arzının Belirlenmesi 29 eşitliği ile gösterilebilir. Burada TD vadeli mevduatları ve t vadeli mevduat tercih oranını göstermektedir. Vadeli mevduatlar için ayrılması gereken zorunlu rezervler (RR TD ) dikkate alındığında toplam rezervlerini dağılımı aşağıdaki şekilde olur: R = RR DD + RR TD + ER + C (2.6) Burada eşitlikler yerine yazılır ve gerekli düzenlemeler yapılırsa; R = r DD x DD + r TD x TD +e x DD + c x DD R = r DD x DD + r TD x t x DD +e x DD + c x DD R = ( r DD + r TD x t +e + c) x DD DD = DD = r DD + r TD x t+e+c r DD + r TD x t+e+c x R x R (2.7) eşitliği elde edilir. Böylece basitleştirici varsayımların kaldırılmasıyla birlikte mevduat çarpanı k aşağıdaki şekilde ifade edilir: k = r DD + r TD x t+e+c (2.8) Son eşitlikte de görüldüğü gibi vadeli mevduat tercih oranı arttığı ölçüde kaydi para çarpanının değeri düşmektedir. Sonuç olarak bankaların kaydi para yaratma sürecinde rezerv artışının yarattığı kaydi para miktarı, kaydi para çarpanının belirleyen vadesiz ve vadeli mevduatlara uygulanan zorunlu rezerv oranları (r DD ve r TD ), nakit tercih oranı (c), vadeli mevduat tercih oranı (t) ve serbest rezerv oranı (e) tarafından etkilenmektedir. 3. PARA ARZININ BELİRLENMESİ Para arzı yaratılması sürecinde etkili olan birimlerden en önemlisi merkez bankasıdır. Merkez bankasının bu süreçte kontrol ettiği değişken parasal tabandır. Merkez bankası bankacılık sistemine aktardığı ek rezervleri genellikle bankacılık kesimine verdiği krediler, veya açık piyasa işlemleri aracılığıyla yaratır. Bu şekilde merkez bankası tarafından yaratılan para, parasal taban olarak adlandırılır. Şöyle de açıklanabilir; merkez bankası menkul kıymet satın aldığı veya ticari bankalara kredi açtığı zaman varlıkları artmaktadır. Merkez bankası bilançosunda

14 30 Yılmaz AYDIN aktif kaleminde artan varlıklara karşılık pasif kaleminde dolaşımdaki nakit para ve rezervler de artan yükümlülük olarak gösterilmektedir. Bu anlamda, parasal taban merkez bankası bilançosunun pasifinde yer alan ve yükümlülüğü gösteren dolaşımdaki nakit para ile rezervlerin toplamını ifade etmektedir. 3.. Parasal Taban ve Para Arzı Para arzı artışı, merkez bankası bilançosu ve çarpan faktöründen kaynaklanmaktadır. Merkez bankasının parasal taban aracılığıyla para arzını kontrol edebilme gücü ancak para çarpanı değerinin tahmin edilebilmesi durumunda mümkündür. Merkez bankası, para çarpanı değerini belirleyen faktörlerden sadece zorunlu karşılık oranlarını kontrol edebilirken, nakit tercih oranı, serbest rezerv oranları ve mevduat gibi büyüklükler bankalar ve halk tarafından belirlenmektedir (Kartal, 203: 92). Merkez bankası bilançosunda yükümlülük olarak yer alan iki büyüklük, dolaşımdaki nakit ve rezervler, para arzı yaratılması sürecinin önemli bölümünü oluşturmaktadır; çünkü bu iki değişkenin birinde veya her ikisinde gerçekleşen bir artış, diğer değişkenler sabitken para arzı artışına yol açmaktadır. Dolaşımdaki nakit C ile toplam rezervlerin R büyüklüğüne eşit parasal taban B yüksek güçlü para olarak da adlandırılır. Parasal taban aşağıdaki şekilde gösterilir: B = C + R Merkez bankasının parasal tabanı kontrol etmek için kullandığı temel politika açık piyasa işlemleridir. Merkez bankası bir bankadan 00 TL değerinde tahvil satın aldığında, bankacılık sisteminde menkul kıymetler aynı miktarda azalırken, rezervler aynı miktarda artmaktadır. Bu durum aşağıda bilançoda gösterilmektedir: Aktif Bankacılık Sistemi Pasif Menkul kıymetler - 00 Rezervler +00 Açık piyasada tahvil satın alma işlemi sonucunda merkez bankasının yükümlülükleri ve varlıkları 00 TL artacaktır. Başka bir deyişle, merkez bankasında rezervler ve menkul kıymet değerleri alım miktarına eşit büyüklükte artmıştır. Aktif Bankacılık Sistemi Pasif Menkul kıymetler + 00 Rezervler +00 Açık piyasa işlemi sonucunda net değişim, rezervlerin açık piyasada satın alma tutarına eşit miktarda artması olmuştur. Ayrıca dolaşımdaki nakit miktarı aynı kaldığı için parasal taban da aynı miktarda artmıştır (Mishkin, 2004: ).

15 Para Arzının Belirlenmesi 3 Merkez bankası, parasal tabanı, yani dolaşımdaki nakit ve banka rezervlerinin toplamını kontrol edebilirken, bu toplamın dolaşımdaki nakit ve rezervler arasında bölünmesini belirleyememektedir. Bu anlamda, bir kişinin veya şirketin nakit olarak tuttuğu parayı bir bankaya yatırması dolaşımdaki nakit miktarını düşürürken banka rezervlerini aynı miktarda arttırdığı için parasal taban aynı kalır. Parasal taban banka rezervleri ve dolaşımdaki paranın toplamından oluşurken, para arzı vadesiz mevduatlarla dolaşımdaki paranın toplamıdır. Bu ikisi arasındaki ilişkide; birincisi, parasal tabanın bir bileşeni olan banka rezervleri para arzının bir bileşeni olarak düşünülemezler. Bir kişinin elinde bulunan bir banknot para olarak kabul edilir; çünkü bu banknot harcamalarda kullanılabilir. Buna karşılık bir bankanın kasasında rezerv olarak tutulan veya merkez bankasına yatırılan bir banknot harcamalarda kullanılamayacağı için para arzının bir parçası olarak düşünülemez. İkincisi, harcamalarda kullanılabildikleri için para arzı miktarının bir kısmını oluşturan vadesiz banka mevduatları parasal tabanın bir parçası değildir. Şekil : Parasal Taban ve Para Arzı Parasal taban Para arzı Rezervler Dolaşımdaki nakit Vadesiz mevduatlar Kaynak: Mankiw, 203: 395 Şekil de parasal taban ve para arzı kavramları şematik olarak gösterilmektedir. Burada da görüldüğü gibi dolaşımdaki nakit para, hem parasal tabanın hem de para arzının parçasıdır. Uygulamada, parasal tabanın çoğu ve para arzının yaklaşık yarısının dolaşımdaki paradan oluştuğu söylenebilir (Mankiw, 203: ) Para arzı modeli ve para çarpanı Para arzı modeline göre para arzı, para çarpanı ve parasal taban aracılığıyla belirlenmektedir. Başka bir ifadeyle, para arzı parasal tabanın belirli bir katsayı ile çarpımına eşittir.

16 32 Yılmaz AYDIN M = m x B Bu eşitlikte m parasal tabandaki bir değişikliğin para arzında (burada para arzı dar anlamda M i ifade etmektedir) ne kadar bir değişiklik yaratacağını gösteren para çarpanıdır. Merkez bankası uyguladığı politikalar ile parasal tabanı belirlerken para arzı, para çarpanı büyüklüğüne bağlı olarak parasal tabandan daha fazla artmaktadır. Bunun nedeni para çarpanı değerinin den büyük olmasıdır. Para çarpanı aşağıdaki şekilde elde edilir: B = C + R B = C + RR + ER B = c x DD + r DD x DD + r TD x t x DD + e x DD B = (c + r + r TD x t + e ) x DD DD = (c+r DD + r TD x t+e) x B (3.) Bu eşitlikte vadesiz mevduat hacmi parasal taban koşullarında tanımlanmaktadır. Nakit miktarı, nakit tercih oranı ile vadesiz mevduatların çarpımına eşittir. C = c x DD (). no lu eşitlik yerine yazılırsa; C = c (c+r DD + r TD x t+e) x B (3.2) elde edilen bu eşitlik, dolaşımdaki nakit miktarını parasal taban koşullarında tanımlamaktadır. Dar anlamda para arzı (M) nakit (C) ile vadesiz mevduatların (DD) toplamı olduğu için C ve D yerine değerleri yazıldığında ve gerekli düzenlemeler yapıldığında; M = C + DD M = c (c+r DD + r TD x t+e) x B + (c+r DD + r TD x t+e) x B M = +c (c+r DD + r TD x t+e) x B (3.3) M = m x B (3.4) eşitliği elde edilir. Buna göre, dar anlamda para arzı M (M) para arzı, parasal taban ve para çarpanı (m) aracılığıyla belirlenmektedir. Son eşitliğe göre, parasal

17 Para Arzının Belirlenmesi 33 tabandan para arzına ulaşmak için parasal taban belli bir katsayıyla çarpılmaktadır. Değişimi göstermek için (3) no lu eşitlik aşağıdaki gibi yazılabilir: M = m x B (3.5) Bu eşitlikte para çarpanı, m, m= +c (c+r DD + r TD x t+e) parasal tabandaki belirli bir değişiklik karşısında para arzının ne kadar değişeceğini göstermektedir. Çarpan değerinin büyüklüğü ise merkez bankası dışında bankalar ve halkın belirlediği değişik faktörlere bağlıdır. Para çarpanının önemli bir özelliği, mevduat çarpanı değerinden daha düşük bir değere sahip olmasıdır. Bunun nedeni, mevduatlar için ardışık genişleme söz konusu iken, nakit para için böyle bir durumun geçerli olmamasıdır. Şöyle de söylenebilir; parasal tabandaki artış miktarının bir kısmı nakit olarak tutulan miktarı arttırırsa, bu miktar mevduat yaratma sürecinde kullanılamayacaktır (Mishkin, 2004: ve Şıklar, 2004). Merkez bankası, açık piyasa işlemleri ile tahvil satın aldığında ek rezerv yaratarak parasal tabanı etkiler. Ek rezervler de kendisinden daha büyük miktarda vadesiz mevduat artışına yol açar. Bu durum aşağıda yer alan Şekil 2 de şematik olarak gösterilmektedir. Şekil 2: Para Arzı ve Parasal Taban İlişkisi C R C DD Kaynak: Tunca, 20: 99. Şekil 2 ye göre merkez bankası tarafından belirlenen parasal taban artışının, para arzını ne kadar artıracağı, parasal tabanın nakit veya rezerv biçiminde nasıl dağıldıklarına bağlıdır. Başka bir deyişle, merkez bankası iki nedenden dolayı para arzını tam olarak belirleyemez: Birincisi halkın nakit talebinin belirsiz olması ve ikincisi rezerv miktarının büyüklüğü konusunda bankaların etkili olmasıdır.

18 34 Yılmaz AYDIN Burada dar anlamda para arzı M için geliştirilen analiz, geniş anlamda para arzı M2 için de benzer sonucu vermektedir. Buna göre; M2 = M + TD M2 = C + DD + TD TD = t x DD tanımlarında C ve DD değerleri yerine yazıldığında ve gerekli düzenlemeler yapıldığında, M2 = +c+t (c+r DD + r TD x t+e) x B geniş anlamda para arzı ve ilgili para çarpanı eldi edilir: m 2 = +c+t (c+r DD + r TD x t+e) m 2, M2 para arzı için para çarpanını ifade etmektedir. Parasal tabandaki değişiklik ile M2 para arzındaki ilişki M2 = m 2 x B Biçiminde gösterilebilir. Burada parasal tabandaki ve para arzındaki değişim arasındaki ilişki için M2 = m 2 x B (3.6) Dar anlamda ve geniş anlamda para çarpanı katsayıları arasındaki önemli farklardan birisi, vadeli mevduat tercih oranı (t) büyüklüğünün M para arzını olumsuz, M2 para miktarını ise olumlu etkilemesidir. Bunun dışında M2 çarpanının önemli bir özelliği M çarpanından büyük olmasıdır. Bunun nedeni, vadeli mevduatların vadesiz mevduatlara göre daha düşük zorunlu rezerv uygulamasına tabi olmalarıdır (Mishkin, 2004: ) Para Çarpanı ve Para Arzını Belirleyen Faktörler Parasal tabandaki değişimin para arzını nasıl etkileyeceği para çarpanı katsayısına bağlıdır. Buna göre, vadesiz mevduatlar ve vadeli mevduatlar için uygulanan zorunlu rezerv oranları, serbest rezerv oranı, nakit tercih oranı ve vadeli mevduat tercih oranı para çarpanı aracılığıyla para arzını etkilemektedir. Para arzı, merkez bankasının dışsal olarak belirlediği faktörler dışında, piyasadaki gelişmelerden, yani içsel değişkenlerden de etkilenmektedir. Bu anlamda merkez

19 Para Arzının Belirlenmesi 35 bankası para arzını değil parasal tabanı kontrol eder; ancak parasal tabanı değiştirerek para arzını etkilemektedir (Mankiw, 203: 399). +c M = x B (c+r DD + r TD x t+e) Bu eşitlik, para çarpanı değerini belirleyen parametrelerin her birindeki değişim parasal tabandaki artış veya azalışın para arzını ne kadar ve ne ölçüde etkilediğini göstermektedir. Zorunlu rezerv oranları Burada geliştirilen modelde zorunlu rezerv oranları (r) merkez bankası tarafından belirlenen dışsal değişkendir. Zorunlu rezerv karşılıkları, merkez bankasının para arzını kontrol etmek için kullandığı klasik para politikası araçlarından birisidir. Merkez bankası, örneğin, genişlemeci para politikası uygulamak isterse, zorunlu rezerv oranını düşürür. Zorunlu rezerv oranı (r DD ) para çarpanı katsayısında paydada yer aldığı için para çarpanı değeri artar ve parasal tabandaki artışın para arzı üzerindeki etkisi daha büyük olur. Benzer şekilde merkez bankası daraltıcı para politikası uygulamak isterse zorunlu rezerv oranını arttıracaktır (Günal, 2006: 279). Bunun dışında zorunlu rezerv oranının azalması bankaların daha fazla serbest rezerv miktarına sahip olması ve böylece mevduat-kredi mekanizması ile yaratılan kaydi para miktarının artmasını sağlamaktadır. Serbest rezerv oranı Vadesiz mevduatların bir kısmının nakit olarak tutulması ve dolayısıyla kredi olarak verilmemesi para çarpanının ve para arzı artışının daha düşük olması anlamına gelmektedir. Bankaların serbest rezerv bulundurma kararlarında belirleyici olan faktör, serbest rezerv bulundurmanın alternatif maliyeti ya da aynı anlamda kullanılmak üzere fırsat maliyetidir. Serbest rezerv bulundurmanın alternatif maliyetleri arasında en önemlisi kredi olarak verilen miktarın azalması nedeniyle kaybedilen faiz geliridir. Bu anlamda, piyasa faiz oranları ile serbest rezerv miktarı arasında ters yönde bir ilişki bulunmaktadır. Piyasada geçerli faiz oranı yükseldiğinde vazgeçilen faiz geliri artacağı için serbest rezerv oranı daha düşük olacaktır. Serbest rezerv oranı ile piyasa faiz oranı arasındaki ilişki finansal varlıkların beklenen getirisindeki değişmelerle de açıklanabilir. Piyasa faizleri yükseldiğinde menkul kıymetlerin beklenen getirisi artar; bu nedenle finansal varlık olarak serbest rezerv bulundurmanın fırsat maliyeti, yani menkul kıymetlerden elde edilecek vazgeçilen getiri, yükseldiği için serbest rezerv oranı düşecektir. Bunun dışında serbest rezervlerin miktarı, bankaların karşılaştıkları mevduat giriş ve çıkışların düzenli olup olmamasına da bağlı olarak değişmektedir. Buna göre

20 36 Yılmaz AYDIN beklenen ani mevduat çıkışlarında gerekli nakit miktarının bulunması banka paniklerini önlemek açısından son derece önemlidir (Mishkin, 2004: 380). Nakit tercih oranı Para çarpanı ve para arzını belirleyen bir diğer faktör de nakit tercih oranıdır. Halkın vadesiz mevduatlara oranla ne kadar nakit talep edeceğini ifade eden nakit tercihi oranı para çarpanını olumsuz etkilemektedir. Nakit tercih oranının yüksek olması nakit talebinin vadesiz mevduatlara oranla artması anlamına gelmektedir. Vadesiz mevduatlar kredi vermek suretiyle yaratılan kaydi parayı artırırken nakit para mevduat-kredi akımından bir sızıntı olarak değerlendirilmektedir. Nakit tercih oranı, piyasa faiz oranı, enflasyon oranı, bankacılık sisteminin gelişmişlik düzeyi vb. faktörlerden etkilenmektedir. Buna göre piyasa faiz oranı artışı, nakit tercih oranı değerini düşürürken, enflasyon oranındaki bir artış nakit tercihini arttırmaktadır. Ayrıca bir ekonomide kayıt dışılığın yaygınlaşması ya da illegal faaliyetlerin varlığı da nakit tercih oranını arttıran bir faktörlerdir (Şıklar, 2004: 5-53). Vadeli mevduat tercih oranı Halkın vadesiz mevduatlara oranla vadeli mevduat tercihi para çarpanını etkilemektedir. Vadeli mevduat dar anlamda para arzı M in bir bileşeni olmadığı için para arzı yaratma sürecinde bir sızıntı niteliğindedir. Vadeli mevduat tercih oranı, öncelikle vadeli mevduatlar için uygulanan faiz oranı, alternatif finansal varlıkların beklenen getirisi vb. faktörler tarafından belirlenmektedir. Bu durumda, vadeli mevduatlara uygulanan faiz oranının yükselmesi olumlu, alternatif yatırım araçların beklenen getirisi tarafından olumsuz etkilenen vadeli mevduat tercih oranı dar anlamda para arzı miktarı belirlemektedir. Parasal Taban Parasal taban merkez bankasının kontrol ettiği bir büyüklüktür. Merkez bankası açık piyasa işlemleri ile rezerv miktarını ve parasal tabanı etkilemektedir. Merkez bankası, açık piyasa işlemleri ile alım yaparsa rezerv miktarı alım yapılan tahvil değeri kadar artar. Benzer şekilde merkez bankasının döviz veya altın alımı yapması da parasal tabanı arttırmaktadır. Bunun dışında merkez bankasının reeskont oranını artırması bankalar açısından merkez bankasından borçlanmanın maliyetinin artması anlamına gelmektedir. Bu nedenle reeskont oranının yükselmesi bankaların merkez bankasından borçlanma yoluyla sağlayabilecekleri rezervlerin azalması anlamına geldiği için parasal taban azalmasına yol açacaktır. Merkez bankasının kullandığı klasik para politikası araçlarından bir diğeri zorunlu

21 Para Arzının Belirlenmesi 37 rezerv oranı uygulamasıdır. Zorunlu rezerv oranlarındaki bir değişmenin parasal taban üzerindeki etkisi belirsizdir. Örneğin zorunlu rezerv oranı yükseldiğinde toplam banka rezervleri artabileceği gibi bankaların serbest rezervlerini azaltma girişimleri sonucunda toplam rezervler ve dolayısıyla parasal taban sabit kalabilir (Şıklar, 2004: 58-59). 4. PARA ARZININ İÇSELLİĞİ VE PARA ARZI TEORİSİ Dışsal para arzı, para arzının merkez bankası tarafından kontrol edildiği anlamına gelmektedir. Para çarpanını ve dolayısıyla para arzını belirleyen faktörlerin faiz oranından etkilenmediğini düşünen, daha doğrusu bu etkinin ihmal edilebilir düzeyde kaldığını savunan iktisatçılara göre para arzı dışsaldır. Diğer taraftan içsel para arzı, para çarpanını belirleyen faktörlerin faiz oranından etkilenmesi anlamına gelmektedir. Para arzının dışsal olması durumunda para arzı eğrisi yatay eksene dik, içsel olması durumunda ise pozitif eğimli olarak çizilmektedir. 4.. Para Arzının İçselliği: Farklı Yorumlar Ana akım iktisat okulları, örneğin Monetarist yaklaşım ve Neoklasik Sentezci Keynesyen yaklaşım, para arzının para otoritelerinin kontrolünde olduğunu varsaymakta, yani para arzını dışsal olarak ele almaktadır. Buna karşılık, Post Keynesyen yaklaşımda para arzının belirlenmesinde, firmaların, hane halklarının ve bankaların davranışları etkilidir. Başka bir deyişle, para arzının içsel olduğu savunulmaktadır. Bu anlamda, para arzının içselliği yaklaşımı, para arzının para talebinden bağımsız olarak ele alınamayacağı düşüncesine dayanmaktadır (Togay, 994: 47). Post Keynesyen iktisatçıların, iktisat literatürüne kazandırdığı, para arzının içselliği yaklaşımının temelleri 9. yüzyıla kadar uzanmaktadır. 23 Bazı Post Keynesyen iktisatçılar, para arzının içselliği teorisinin temellerinin, 9. yüzyıl başlarında Bankacılık Okulu (Banking School) Nakit Okulu (Currency School) tartışmasına kadar uzandığını ileri sürmektedir. Bankacılık okulunun önemli temsilcilerinden T. Tooke ve J. S. Mill, bankaların asli işlevinin piyasanın ihtiyaç duyduğu satın alma gücünü sağlamak olduğunu vurgulamışlardır. Bankacılık okuluna göre para arzı, kaydi paranın varlığı nedeniyle, piyasa ihtiyaçlarına göre değişebilir (Karabulut, 2005: 26). Bir başka deyişle, Bankacılık okulu, para ile kredinin talep 2 Buna rağmen, 980 lerin başına kadar, merkez bankalarının para arzını kontrol yetenekleri, ana akım içinde sayılabilecek iktisat okulları arasında tartışma konusu olmamıştır (Karabulut, 2005: 26).

22 38 Yılmaz AYDIN yanlı olduğu varsayımından hareket ettiği için, merkezi otoritenin para arzını kontrol edemeyeceğini vurgulamaktadır (Nesanır, 20: 8). Nakit okulu ve Bankacılık okulu, Klasik iktisat geleneği içinde para arzının yaratılmasına ilişkin farklı görüşleri savunan iki önemli iktisat ekolünü temsil etmektedir. Klasik iktisat öncesi ve Klasik iktisat içinde yer alan nakit okulunun başlıca temsilcileri arasında Henry Thornton (760-85), David Ricardo ( ) ve Lord Overstone ( ) yer almaktadır. Nakit okulu veya Nakit teorisi geleneği Klasik ve Neoklasik miktar teorisini ortaya çıkarmıştır. Bu yaklaşımın temel özelliği, mevduatların para arzı tanımı içinde yer almamasıdır (Anderegg, 2007: 69-70). Nakit okuluna göre para tanımı, altın ve merkez bankası ile taşra bankalarının banknotlarını kapsayan dar anlamda para arzını kapsamaktadır Bu kapsamda yer almayan diğer ödeme araçlarının para arzı tanımına alınması gereksizdir; çünkü, bu yaklaşıma göre, bu para miktarı ile diğer aktifler (mevduatlar, ticari krediler vs.) arasında güçlü ve istikrarlı bir ilişki bulunmaktadır (Işık, 2004: 46). Keynes para arzının nasıl belirlendiği konusunda farklı dönemlerde farklı görüşler ileri sürmüştür. Keynes in görüşlerini Geleneksel yaklaşım ile bağdaştırmaya çalışan Neoklasik Sentezci Keynesyen yaklaşımın önemli temsilcilerinden Hicks tarafından geliştirilen LM eğrisi çizilirken para arzının dışsal olduğu, yani nominal para miktarının merkez bankası tarafından belirlendiği varsayımından hareket edilmektedir. Para miktarının dışsal olduğu varsayımı, parasal aktarım mekanizması için dayanak oluşturmaktadır. Bu bağlamda, merkez bankası para arzını artırırsa, para piyasasında denge bozulur; para piyasasında arz fazlası gerçekleşir. Bu durumda faiz oranları düşecek ve para piyasası tekrar dengeye gelecektir. Böylece merkez bankasının para arzını artırması, faiz oranının düşmesine ve yatırım hacminin artmasına neden olmaktadır. Merkez bankasının para arzını belirlemesi, parasal aktarım mekanizmasında önemli sonuçlara yol açmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki; merkez bankası tarafından belirlenen ve veri olarak kabul edilen dışsal para arzı yaklaşımı, ek para miktarının sisteme nasıl aktarıldığını açıklamamaktadır. Başka bir ifadeyle, merkez bankası para talep etmeyen banka dışı kesime ek para arzını nasıl aktarmaktadır sorusu bu yaklaşımda cevapsız kalmaktadır. Friedman tarafından literatüre kazandırılan ve para arzı artışının helikopterden banknotların atılması örneği ile açıklandığı Helikopter etkisi ( Hubschraubereffekt ), konuya basit bir açıklama getirmekle birlikte gerçekçi olmaktan uzaktır (Görgens vd., 2004: 740). Keynes in analizinde para, bugün ile gelecek dönem arasında bağ kuran önemli bir araçtır. Genel Teori de Marshall ın kısmı denge analizine bağlı kalarak,

23 Para Arzının Belirlenmesi 39 para arzının merkez bankası tarafından belirlendiği görüşünü benimseyen Keynes, daha sonra yayımlanan makalelerinde para arzının firmaların banka kredi talebine duyarlı olduğunu ifade etmiştir (Işık, 2004: 63-64). Keynesyen iktisatçılar arasında fikir birliği olmamakla birlikte Post Keynesyen iktisatçılar, ekonomide bir bütün olarak yaşanan gelişmelerden ve üretimden bağımsız bir parasal analiz yapılamayacağını savunmaktadır. Kredi kullanma maliyetlerinin azalması ve finansal kolaylıkların yaşandığı bir ekonomide para arzının dışsallığından söz etmenin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir. Para arzı, böyle bir ekonomide, en azından belirli bir dereceye kadar içsel olarak belirlenmektedir. Para arzının üretim sürecinde ortaya çıkan kredi ihtiyacının sonucunda bankalar tarafından yaratıldığını savunan Post Keynesyen yaklaşımda üretimden bağımsız bir para arzı genişlemesi söz konusu olamaz. Özellikle, merkez bankasının son kabul merci olarak güvenilir ve kabul edilebilir senetleri geri çevirdiğinde, son borç veren ekonomik birim olarak varoluş sebebini tehlikeye atacağı ve bankacılık sisteminin güven unsurunun kaybolacağı vurgulanmaktadır. Böyle bir durumda Post Keynesyen yaklaşıma göre para arzı, ekonomik birimlerin nakit olarak tutmak istedikleri para ile banka mevduatlarına bağlı olarak değişmektedir (Cin, 202: 68-69). Monetarist yaklaşımda para talebi milli gelirin istikrarlı bir unsuru olarak görülmektedir. Para çarpanını etkileyen faktörlerden serbest rezervler ve nakit tercihinin genelde önemli değişimler göstermediği, yani para çarpanının istikrarlı ve değişiminin öngörülebilir olduğu düşünülmektedir. Piyasaların inisiyatifinde belirlenen istikrarlı para talebi ile para arzı birbirinden bağımsız, yani para talebi ile para arzını etkileyen faktörler farklıdır. Monetaristlere göre para arzı milli gelir artış oranında arttırılmalıdır. İstikrarlı bir para ihtiyacı duyan piyasalar, bu istikrar bozulmadığı sürece, para arzı üzerinde baskı oluşturmazlar. Başka bir deyişle, para talebi piyasaların, para arzı ise merkez bankasının kontrolünde gerçekleşmektedir (Paya, 203: 7-8). Para arzı teorisi konusunda Ortodoks yaklaşımı temsil eden Monetarist yaklaşımda para, halkın nakit para talebine göre merkez bankası tarafından kolayca azaltılıp arttırabilen stok ve dışsal bir değişkendir. Dolayısıyla ekonomide üretimden tamamen bağımsız bir para miktarı helikopterden atılmış veya ağaçtan düşen bir meyve gibidir (Cin, 202: 67) Para Arzı Eğrisi Yukarıdaki açıklamalara göre Neoklasik ve Monetarist yaklaşımda, para arzının, merkez bankasının kontrolünde olduğu varsayılmakta, yani para arzı dışsal olarak ele alınmaktadır. Post-Keynesyen iktisatta ise para arzı, genel olarak hane halklarının, firmaların ve bankaların davranışlarının sonucunda, iktisadi hayatın gereksinmelerine bağlı olarak belirlendiği için para arzı içsel olarak ele alınmaktadır (Erataş vd., 205: 399).

24 40 Yılmaz AYDIN Para arzının dışsal olması, para arzını belirleyen söz konusu faktörlerin dışsal olduğu, yani örneğin faiz oranı gibi değişkenlerden etkilenmediği anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle, para arzını belirleyen faktörlerin model dışında belirlendiği, veri olduğu kabul edilmektedir. Buna karşın, söz konusu bu faktörlerden bir kısmının model içinde belirlenmesi, yani faiz oranından etkilenmesi para arzının içsel olduğunu ifade etmektedir. Dışsal Para Arzı Para arzını belirleyen faktörler model dışında, yani iktisadi değişmelerden bağımsız bir şekilde belirleniyorsa dışsal para arzı söz konusudur. Dikey eksende faiz oranının (i) ve yatay eksende para arzının (M) yer aldığı grafikte, dik olarak çizilen para arzı eğrisi, para miktarının faiz oranı ile ilişkisi olmadığını göstermektedir. 34 Burada faiz oranlarındaki bir değişmenin, örneğin nakit tercih oranı veya serbest rezerv oranını etkilemediği veya bu etkinin ihmal edilebilir bir etki olduğu varsayılmaktadır. Dolayısıyla para çarpanı ve parasal taban modelde dışsal değişkenler olarak görülmektedir. Bu durumda aşağıda Şekil de görüldüğü gibi para arzı eğrisi yatay eksene dik olarak çizilmektedir. Şekil 3 e göre para arzını belirleyen tüm değişkenler modelde dışsal kabul edildiği için (4.) no lu denklemde yer alan parametrelerdeki bir değişme para arzı eğrisinin paralel şekilde sağa ya da sola kaymasına yol açmaktadır. i Şekil 3: Dışsal Para Arzı M 2 M 0 M M = +c (c+r DD + r TD x t+e) Kaynak: Şıklar, 2004: 60. x B (4.) M 3 Para arzı eğrisi M, dar anlamda para arzı M esas alınarak çizilmiştir.

PARA VE BANKA I.BÖLÜM. PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ

PARA VE BANKA I.BÖLÜM. PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ PARA VE BANKA I.BÖLÜM PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ Paranın Tanımı:Parayı en basit anlamıyla tanımlayacak olursak Bir toplumun ödeme aracı olarak kabul ettiği, herkes tarafından kullanılan

Detaylı

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 20.Para Teorisi ve Politikası Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 20.1.Para Teorisi Para miktarındaki

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI BÖLÜM 10 TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI IS-LM Modelinin Oluşturulması Klasik teori 1929 ekonomik krizine çare üretemedi Teoriye göre çıktı, faktör arzına ve teknolojiye bağlıydı Bunlar ise

Detaylı

M3 = M2 + Repo + Para Piyasası Fonları (B Tipi Likit Fonlar) + İhraç Edilen Menkul Değerler

M3 = M2 + Repo + Para Piyasası Fonları (B Tipi Likit Fonlar) + İhraç Edilen Menkul Değerler ÜNİTE 10: PARA ARZININ BELİRLENME MEKANİZMASI PARA ARZI VE ÖNEMİ Bir ekonomide belirli bir anda dolaşımda bulunan her türlü paranın toplam miktarına para arzı denir. Stok değişken olan para arzı, ekonomide

Detaylı

Servet değer biriktirme araçlarının tümüne (tahvil, bono, hisse senedi, ev, arsa vb. verilen bir isimdir.

Servet değer biriktirme araçlarının tümüne (tahvil, bono, hisse senedi, ev, arsa vb. verilen bir isimdir. İktisadi analizde para, malların ve hizmetlerin satın alınmasında ve borçların geri ödenmesinde genel olarak kabul edilen şey olarak tanımlanmaktadır. Para servetten farklı bir kavramdır. Servet değer

Detaylı

N VE PARA ARZININ ÖZELL

N VE PARA ARZININ ÖZELL PARANIN MAKRO EKONOMİDEKİ ROLÜ 1-PARA TALEBİ, PARA ARZI VE FAİZ HADDİ (KEYNESYEN FAİZ TEORİSİ) Klasik ve neoklasik ekonomistlerce öne sürülen faiz teorisinde, faiz haddi, tasarruf arzı ve yatırım talebinin

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR Paranın Fonksiyonları İktisadi analizde para, malların ve hizmetlerin satın alınmasında ve borçların geri ödenmesinde genel olarak kabul edilen şey olarak tanımlanmaktadır. Para

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR SORULAR 1- Değişimi yapılan finansal aracın hemen teslim edildiği ve ödemenin hemen yapıldığı piyasalar hangisidir? A) Birincil Piyasa B) İkincil Piyasa C) Organize Piyasa D) Tezgahüstü Piyasa E) Spot

Detaylı

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2 Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3 Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi ÜNİTE:5 1 Para Arzının Belirlenmesi ve

Detaylı

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS A. ANALZ A.. Analizi (Mal Piyasası) (Investment aving) (atırım Tasarruf) Eğrisi, faiz oranları ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi gösterir. Analizin bu kısmında yatırımları I = I bi olarak ifade edeceğiz.

Detaylı

M1 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat (16.1)

M1 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat (16.1) BÖLÜM 16: PARA ARZI Bu bölümde para arzı üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda para arzının tanımı-para arzının hangi unsurlardan oluştuğu, bankaların para yaratması, para çarpanı ve para arzının belirleyicileri

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

Bölüm 5. Para Arzı Süreci

Bölüm 5. Para Arzı Süreci Bölüm 5 Para Arzı Süreci Birinci bölümde para arzı aktörlerinden bahsetmiş ve merkez bankalarının para arzını kontrol eden kurumlar olduğunu söylemiştik. Ancak, mevduat bankaları halktan mevduat toplayarak

Detaylı

Para talebi ekonomik bireylerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarıdır. Ekonomik bireylerin para talebine tesir eden iki neden vardır;

Para talebi ekonomik bireylerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarıdır. Ekonomik bireylerin para talebine tesir eden iki neden vardır; B.E.A. Para Piyasaları (Finans Piyasaları): Ekonomide mal-hizmet piyasalarının yanında para piyasaları bulunmaktadır. Bu piyasanın amacı mal piyasasının (reel veya üretim piyasaları) ihtiyaç duyduğu ihtiyaçları

Detaylı

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ Paranın bir ekonomide yerine getirdiği birçok işlevi vardır. Para; bir değişim aracıdır, bir hesap birimidir ve bir değer

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 1. Maliye Politikası ve Dışlama Etkisi...2 A. Uyumlu Maliye ve Para Politikaları...4 2. Para Arzı ve Açık Piyasa İşlemleri...5 3. Klasik Para ve Faiz

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ 2014 SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK VE FİNANS UZAKTAN ÖĞRETİM TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI PARA-BANKA TEORİ VE POLİTİKASI DERS NOTU ISPARTA 2014 1 İKİNCİ BÖLÜM PARA MİKTARI TANIMLARI BÖLÜM HEDEFİ

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI 1 PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI Para Politikasının Amaçları 2 1. Fiyat İstikrarı: Enflasyonu yıllık yüzde 1-2 seviyelerinde devam ettirmek. TCMB nin şu an izlediği politika enflasyon

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24 Ticari bir işletme olarak bankaların belirli bir dönem içerisinde nasıl çalıştıklarını ve amaçlarına dönük olarak nasıl bir performans sergilediklerini değerlendirebilmenin yolu bankalara ait finansal

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 19.Para ve Bankacılık Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 19.1.Paranın Tanımı ve Fonksiyonları Para,

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI Faiz oranlarının yapısı; Menkul kıymetlerin sahip olduğu risk, Likidite özelliği, Vergilendirme durumu ve Vade farklarının faiz oranlarını nasıl etkilediğidir. FAİZ ORANLARININ

Detaylı

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli 11. Hafta Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli Para piyasasının dengede olduğu (reel para arzının, reel para talebine eşit olduğu) faiz ve reel gelir düzeylerini gösteren eğriye, LM eğrisi

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden 1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu ünite tamamlandığında; Alternatif yöntemleri kullanarak IS eğrisini elde edebileceğiz IS eğrisinin eğiminin hangi faktörlere bağlı olduğunu ifade edebileceğiz

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

PARA BANKA. Kariyermemur.com

PARA BANKA. Kariyermemur.com 1. Aşağıdakilerden hangisi para piyasası araçlarından biri değildir? A) Hazine Bonosu B) Mevduat Sertifikası C) Repo D) Hisse Senedi E) Banka Kabulü Para piyasası araçları, Hazine bonosu, kısa vadeli (1

Detaylı

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası DERS NOTU 06 IS/LM MODELİ Bugünki dersin içeriği: 1. MAL PİYASASI VE PARA PİYASASI... 1 2. MAL PİYASASI İLE PARA PİYASASININ İLİŞKİSİ... 1 3. FAİZ ORANI, YATIRIM VE IS EĞRİSİ... 2 IS EĞRİSİNİN CEBİRSEL

Detaylı

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları Para Teorisi ve Politikası Ders Notları A. YASEMIN YALTA TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ AÇIK DERS MALZEMELERİ PROJESİ SÜRÜM 1.0 (EKİM 2011) İçindekiler 1 Paranın Tanımı ve İşlevleri 1 1.1 Para Tanımı..............................

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

8. DERS: IS/LM MODELİ

8. DERS: IS/LM MODELİ 8. DERS: IS/LM MODELİ 1 Mal Piyasası ve Para Piyasası...2 2. Faiz Oranı, Yatırım ve IS Eğrisi...2 A.IS eğrisi nin özellikleri:...3 B.Maliye Politikası IS Eğrisini Nasıl Kaydırır?...5 3. Para Piyasası ve

Detaylı

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta milli geliri belirliyor. Birinin kayması kısa dönem dengeyi değiştiriyordu. Maliye politikası Hükümet harcamaları artışı IS eğrisi sağa

Detaylı

ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI

ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI Faiz oranı, ödünç alanın belirli bir dönem boyunca aldığı borca karşılık ödediği faiz tutarının veya ödünç verenin verdiği

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006)

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) -MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) A) Artar, çünkü bireyler gelirlerinin daha büyük bir kısmını ödünç vermek ister. B) Artar, çünkü

Detaylı

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir BÖLÜM 5 Açık Ekonomi Açık Ekonomi Önceki bölümlerde kapalı ekonomi varsayımı yaptık Bu varsayımı terk ediyoruz çünkü ekonomilerin çoğu dışa açıktır. Kapalı ve açık ekonomiler arasındaki fark açık ekonomide

Detaylı

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 C.1.2. Piyasa Talep Fonksiyonu Bireysel talep fonksiyonlarının toplanması ile bir mala ait

Detaylı

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ TOLAM TALE VE TOLAM ARZ: AD-AS MODELİ AD-AS IS LM ve IS LM B modellerinde fiyatlar genel düzeyinin sabit olduğu varsayılırken, bu analizde fiyatlar genel düzeyi () ile reel milli gelir (Y) arasındaki ilişkiler

Detaylı

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ DERS İÇERİĞİ Ders Adı Ders Türü Para-Banka Teori ve Politikası Zorunlu DERS HEDEFİ Para-Banka Teori ve Politikası dersini alan öğrenciler aşağıdaki becerileri kazanacaktır: Paranın tanımı, fonksiyonları

Detaylı

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.

Detaylı

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 23.Uluslararası Finans Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 23.Uluslararası Finans 23.1.Dış Ödemeler

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir.

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir. MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir. DENGE GELİR DÜZEYİ VE FAİZ ORANINDA DEĞİŞMELERE YOL AÇAN FAKTÖRLER Genişletici

Detaylı

Chapter 15. Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları. Slides prepared by Thomas Bishop. Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved.

Chapter 15. Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları. Slides prepared by Thomas Bishop. Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved. Chapter 15 Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları Slides prepared by Thomas Bishop Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved. Önizleme Para Nedir? Para arzının kontrolü Parasal varlık tutma

Detaylı

BÖLÜM 6: PARA VE MALİYE POLİTİKASI ( )

BÖLÜM 6: PARA VE MALİYE POLİTİKASI ( ) 1 BÖLÜM 6: PARA VE MALİYE POLİTİKASI (205 231) IS-LM modelinde hükümet genişletici veya daraltıcı para ve maliye politikaları izleyerek hâsıla düzeyini etkileyebilir. Bu bölümde IS-LM modelinde maliye

Detaylı

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi Bölüm 7 Para Talebi Paranın ekonomi üzerindeki etkilerinin anlaşılması için para talebini etkileyen faktörleri, para talebinin istikrarlı olup olmadığını da incelememiz gerekir. Merkez bankalarının para

Detaylı

3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI

3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI 3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI Bankalar sağlamış oldukları kaynaklarını faaliyetlerine devam etmek için kullanmaktadır. Bu faaliyetler, bankaların ana faaliyet konusu olan aracılık faaliyetleri

Detaylı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6 1. LM eğrisini oluşturan noktalar neyi ifade etmektedir? LM eğrisinin nasıl elde edildiğini grafik yardımıyla açıklayınız. 2. Para talebinin gelir esnekliği artarsa LM eğrisi nasıl değişir? Grafik yardımıyla

Detaylı

PARA TALEBİ VE KURAMLARI

PARA TALEBİ VE KURAMLARI PARA TALEBİ VE KURAMLARI Kişilerin servetlerinin bir kısmını ellerinde para olarak tutmalarına para talebi adı verilir. İktisadi düşünceler anlamında bakıldığında para talebi kuramları paranın fonksiyonlarına

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz

Detaylı

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL KURUMLAR N. CEREN TÜRKMEN cturkmen@sakarya.edu.tr 1 FİNANSAL SİSTEM Bir ekonomide fonları talep edenler, fonları arz edenler bunlar arasındaki fon akımlarını düzenleyen kurumlar

Detaylı

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 2015-2016 BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 1. Toplam Talep (AD) doğrusunun eğimi hangi faktörler tarafından ve nasıl belirlenmektedir? Açıklayınız. (07.03.2016; 09.00) 2.

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. A malının fiyatındaki bir artış karşısında B malına olan talep azalıyorsa A ve B mallarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) A ve B

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 1. SERMAYE, YATIRIM VE TASARRUF 2 1.1. SERMAYE VE YATIRIM 2 1.2. TASARRUF VE PORTFÖY TERCİHİ 2 1.3. SERMAYE PİYASASI 3 2. SERMAYE TALEBİ 3 2.1. YATIRIMIN NET BUGÜNKÜ

Detaylı

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye

Detaylı

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Finansal Piyasalar ve Bankalar Finansal Piyasalar ve Bankalar Genel Olarak Finansal Piyasalar Piyasa neresidir? Finansal Piyasaların Ekonomi İçindeki Yeri Finansal Sistemi Oluşturan Piyasalar Finansal Piyasalar Para Piyasaları Sermaye

Detaylı

Finansal Sistem ve Bankalar. 1. Bankacılık İşlemleri ve Banka Türleri. 2. Dünya da ve Türkiye de Bankacılığın Gelişimi

Finansal Sistem ve Bankalar. 1. Bankacılık İşlemleri ve Banka Türleri. 2. Dünya da ve Türkiye de Bankacılığın Gelişimi Finansal Sistem ve Bankalar 1. Bankacılık İşlemleri ve Banka Türleri 2. Dünya da ve Türkiye de Bankacılığın Gelişimi 3. Türk Finans Sektöründe Bankacılık Sistemi 4. Bankacılıkta ve Sigortacılıkta Risk

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007

A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007 1. Büyüme Kutupları nın, altyapı yatırımları ve dışsal ekonomiler yoluyla yaratacağı etkiler nedeniyle kalkınmanın önünde bir engel olduğunu belirten iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir? A) F. Perroux

Detaylı

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I- Tanım... 3 II- Amaç... 3 III- Yöntem... 3 IV- Yayımlama

Detaylı

Para talebi teorisi bu yüzden önemlidir. Yunus Emre ERDOĞAN 1

Para talebi teorisi bu yüzden önemlidir. Yunus Emre ERDOĞAN 1 ~PARA TEORİSİ~ Para Talebi Teorileri 1.GRUP : Klasik ve Paracı Yaklaşımlar *Miktar Teorisi (Fisher / Cambridge) *Modern Miktar Teorisi (M. Friedman) 2. GRUP : Keynesyen ve Neo-Keynesyen Yaklaşımlar A.

Detaylı

1.PARA ARZI. a)para ARZI TANIMLARI :

1.PARA ARZI. a)para ARZI TANIMLARI : 7.BÖLÜM : PARA PİYASASI 1.PARA ARZI a)para ARZI TANIMLARI : para arzı, bir ülkede belli bir anda dolaşımda bulunan paranın miktarına denir. piyasadaki kağıt ve metal paralar ile kaydi paraların toplamından

Detaylı

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar İşlenecek Konular Finansal piyasalar ve kurumların önemi Tasarrufların şirketlere akışı Finansal piyasaların ve aracıların fonksiyonları Değer maksimizasyonu

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad

Detaylı

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT Para Arzı 1 Para Arzı Bir ekonomide dolaşımda mevcut olan para miktarına para arzı (money supply) denir. Kağıt para sisteminin günümüzde tüm ülkelerde geçerli olan itibari para uygulamasında, paranın hangi

Detaylı

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ Ricardo, bir ülkenin hiçbir malda mutlak üstünlüğe sahip olmadığı durumlarda da dış ticaret yapmasının, fayda sağlayabileceğini açıklamıştır. Eğer bir ülke her malda mutlak

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ 1 İçerik Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler İşletmelerde Vekalet Sorunu (Asil

Detaylı

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. FİNANSAL KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

PARANIN ÖZELLİKLERİ, PARA ÇEŞİTLERİ VE EMİSYON REJİMLERİ

PARANIN ÖZELLİKLERİ, PARA ÇEŞİTLERİ VE EMİSYON REJİMLERİ PARANIN ÖZELLİKLERİ, PARA ÇEŞİTLERİ VE EMİSYON REJİMLERİ 1 1.PARANIN TANIMI VE FONKSİYONLARI A.Paranın Tanımı Para bir ekonomide mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan herkes tarafından kabul gören

Detaylı

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi FİNANSMANI İŞLETME Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PİYASA FAİZ ORANLARI 2 Faiz Faiz, başkasının parasını

Detaylı

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası Türkiye Ekonomisi PARA - BANKA 1 1. Kavramlar: Türkiye ekonomisinde banknot çıkartma yetkisi 1930 yılında faaliyete geçen Merkez Bankası A.Ş.'ye verilmiştir. Türkiye'de MB, emisyonu belirlemenin dışında

Detaylı

Finansal Hesaplar 2013

Finansal Hesaplar 2013 Finansal Hesaplar 2013 İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I. Genel Değerlendirme...3 II. Mali Olmayan Kuruluşlar...5 III. Mali Kuruluşlar...6 IV. Genel Yönetim...8

Detaylı

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz?

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? Bölüm 1 Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? DR. HÜLYA ÜNLÜ 1-2 Sunumlar bilgi amaçlıdır. Tek başına yeterli değildir. Sunumlarda kullanılan Birincil Kaynak Mishkin in Kitabıdır. Finansal

Detaylı

PARA ARZI VE PARA TALEBİ

PARA ARZI VE PARA TALEBİ PARA ARZI VE PARA TALEBİ PARANIN İŞLEVLERİ VE PARA TÜRLERİ Para; mal ve hizmet alımlarında kullanılan ve borçların ödenmesinde kabul gören her türlü ödeme aracıdır. Tarihte deniz kabukları, boncuklar,

Detaylı

FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ, BELİRLENMESİ ve YAPISI

FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ, BELİRLENMESİ ve YAPISI FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ, BELİRLENMESİ ve YAPISI FAİZ ORANLARININ ANLAMI Faiz oranı, ödünç alanın belirli bir dönem boyunca aldığı borca karşılık ödediği faiz tutarının veya ödünç verenin verdiği

Detaylı

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir. 1 BÖLÜM 8: HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: ALTERNATİF MAKRO MODELLER Bu bölümde AD ve farklı AS eğrileri birlikte ele alınarak farklı makro modellerde P ve Y düzeylerinin nasıl belirlendiği incelenecektir. 8.1

Detaylı

ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ

ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ I. Temel Yapı Ülkede yerleşik kişilerin belirli bir dönem boyunca yabancı ülkelerde yerleşik kişilerle yaptıkları tüm ekonomik işlemlerin sonucunu gösteren sistematik kayıtlarına

Detaylı

1. HAFTA DERS NOTU BANKALAR

1. HAFTA DERS NOTU BANKALAR 1. HAFTA DERS NOTU BANKALAR Finansal sistemi oluşturan unsurlar arasında en önemlisi hiç şüphesiz finansal kurumlardır. Bunun nedeni ise fon fazlası olanlar ile fon ihtiyacı olan birimleri karşı karşıya

Detaylı

7. BÖLÜM EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ

7. BÖLÜM EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ 7. BÖLÜM EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ 1 IS LM MODELİ : MAL PARA PİYASALARINDA DENGE IS - LM modeli, J. Hickstarafından 1939 yılında geliştirilmiş bir

Detaylı

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)]

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)] 88 BÖLÜM 5: TOPLAM GELİR-TOPLAM HARCAMA MODELİ (KEYNESYEN MODEL) Bölüm 4 te Toplam Talep-Toplam Arz modelini (AD-AS modeli) inceledik. Bölüm 5 te ise Toplam Gelir-Toplam Harcama modelini (AI-AE modeli)

Detaylı