AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

Transkript

1 AB Kulisi Mayıs 2007 Editör den Bu ayki AB Kulisi nde, Türkiye de son haftalarda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaşanan gelişmeler ve AB nin söz konusu gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri irdeleniyor... Gündem Bu ay AB gündeminde öne çıkan gelişmeler... Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları... 1

2 Editör den AB'DE GÖZLER ERKEN SEÇİME YÖNELDİ Türkiye'de son haftalarda Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yaşanan siyasi çalkantılar, Avrupa Birliği (AB) cephesinde gözleri bir anda Ankara'ya yöneltti. Genel seçim tarihinin öne alınması, Türkiye'deki siyasi ve ekonomik istikrarın kaybolduğunu düşünmeye başlayan AB tarafını oldukça rahatlattı. Bununla birlikte açıklamalarıyla Türkiye'ye demokrasi uyarısı yapmayı ihmal etmeyen Avrupa Komisyonu, Ankara'daki gelişmeleri de yakın takibe aldı. AB'de Kafalar Karışık AB, son bir aydır Türkiye'de sürekli değişen gündemi ve gelişmeleri takip etmeye çalışıyor. Öncelikle geçtiğimiz ay başında Türkiye'nin tarihleri arasındaki, ülkenin AB'ye uyumu için gerekli olan detaylı reform program, Brüksel tarafından memnuniyetle karşılandı. Ankara'nın bu girişimi, AB çevrelerinde, 'Türkiye'de genel seçimlere rağmen, reform isteği devam ediyor' şeklinde yorumlandı. Hemen akabinde, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, 'Kuzey Irak'a bir askeri operasyonun gerekli olduğu' yolundaki sözleri ise bir anda Brüksel'in tepkisine yol açtı. Avrupa Komisyonu yaptığı yazılı açıklamasında da, Türkiye'den Irak'ın bütünlüğüne saygı göstermesini istedi. Son günlerde Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçiminin neden olduğu siyasi karmaşa ise, Brüksel'i kaygılandırdı. Özellikle de ordunun siyasete müdahalesi, AB cephesinde, 'Türkiye'de sivil-asker ilişkileri, Avrupa standartlarına erişmekten çok uzak' olarak algılandı. Erken Seçim Rahatlattı... Türkiye'de gelişmeler, Avrupa'daki değişik kesimler tarafından da farklı şekillerde yorumlandı. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olan ve ülkenin demokratik olmadığını savunan Avrupa'daki çevreler, ellerinin güçlendiğini düşünüyor. Bu çevreler, önümüzdeki dönemde, yaşananları örnek göstererek, Türkiye'nin hiç bir zaman birliğe üye olamayacağının kanıtlandığını iddia edecekler. Öte yandan, Avrupa'da Türkiye'yi destekleyen çevreler ise kaygılı. Ülkedeki demokratik sürecin devam etmesini isteyen bu kesim, Türkiye'nin son bir kaç yıldır yakaladığı reform sürecinin kesintiye uğramamasını istiyor. Genel seçimin erken bir tarihe alınması işte bu nedenle Brüksel açısından oldukça önem taşıyor. Çünkü seçimler, Türkiye'de işlerin kontrolden çıktığını düşünenleri haksız çıkartabilecek. Ülkede erken seçimlerin yapılması, ülkede reform sürecine devam edebilecek istikrarlı yeni bir Meclis'in seçilmesini sağlayabilecek. Seçimlerin bir an önce yapılması, Türkiye'nin son bir kaç yıldır yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrarı devam ettirebilmesine yarayacak. Zaten Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, bu yöndeki umudunu, 'Türkiye siyasi krizden daha da güçlenebilir' sözleri ile açıkladı. Duygu Leloğlu BRÜKSEL 2

3 Gündem Türkiye Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartını Uygulamaya Soktu Türkiye, AB nin birçok ülkesinde 1965 yılından beri yürürlükte olan ve 1999 yılında bazı değişiklikler ile yeniden kabul edilen Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı nı kabul ederek yürürlüğe koydu. Gözden Geçirilmiş Avrupa Şartı; Avrupa Konseyi ne üye ve sözleşmeyi kabul eden birçok ülkede çalışma hakkı, eğitim hakkı, konut hakkı ve sağlık hakkı gibi ekonomik ve sosyal hakları tek bir sözleşme çerçevesinde güvence altına alıyor yılında diğer ülkeler ile birlikte Avrupa Sosyal Şartı na imza atan Türkiye, sözleşmeyi 1989 yılında yürürlüğe koymuştu. Bakanlar Kurulu'nun onayı ile yürürlüğe giren yeni gözden geçirilmiş sözleşmede ise, Türkiye, özellikle örgütlenme, grev, toplu pazarlık gibi sendikal haklar ile ilgili bazı maddelere önceden getirilmiş çekinceleri kaldırmadı. Buna göre, çalışanlara en az 4 haftalık ücretli izin sağlanması, çalışan ve işverenlerin kendileri ve ailelerine iyi hayat düzeyi sağlayacak ücret hakkı, çalışan ve işverenlerin çıkarlarını korumak üzere yerel ve uluslararası örgütlere üye olabilme özgürlüğü ve toplu eylem hakkına ilişkin maddelerde Türkiye'nin çekinceleri bulunuyor. Sarkozy Fransa'nın Yeni Cumhurbaşkanı Fransa'da, 6 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda, sağcı UMP'den Nicolas Sarkozy, % 53,1 oranında oy alarak, beşinci Cumhuriyetin altıncı Cumhurbaşkanı seçildi. Öte yandan Sosyalist Parti'den Segolene Royal, % 46,94 oranında oy aldı. Fransız ekonomisinde liberalizmi savunan Sarkozy'nin, AB düzeyinde korumacı bir politika izlemesi bekleniyor. Yeni Fransız Cumhurbaşkanı'nın, AB'nin ABD ile ilişkilerini güçlendireceği de belirtiliyor. Sarkozy nin, AB nin Fransa-Almanya lokomotifi yerine, İngiltere, İtalya, İspanya ve Polonya'nın da dahil olacağı, AB'nin 6 büyük ülkesinin liderliğinden yana tavır sergileyeceğine inanılıyor. Öte yandan seçim kampanyası sırasında Türkiye'nin Avrupa'da değil, 'Küçük Asya'da' olduğunu defalarca dile getiren Sarkozy'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması ise, AB'de Türkiye'ye üyelik yerine 'imtiyazlı ortaklık' isteyenlerin kanadını güçlendirebileceği ifade ediliyor. Hollanda ve İngiltere: AB'nin Yeni Anayasa'ya İhtiyacı Yok Hollanda ve İngiltere, AB'nin yeni Anayasa oluşturması yerine, daha etkili olabilecek basitleştirilmiş bir anlaşmayı yürürlüğe koyması konusunda ortak bir tavır ortaya koydu. İngiltere Başbakanı Tony Blair, Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkanende ile bir araya gelmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, her iki ülkenin bu konudaki ortak görüşünü açıkladı. Blair, 27 ülkeden oluşan AB'de bir Anayasa'nın uygulanmasının zor olduğunu, bunun yerine daha etkili ve yürürlüğe konulması için referanduma gidilmesi gereği olmayan yeni bir AB Antlaşması nın oluşturulmasını desteklediklerini ifade etti. AB, işleyişini sürdürmek için 2009 yılına kadar kurumsal ve yapısal reformlar gerçekleştirmek durumunda ancak bu konuda AB ülkeleri arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle adım atmakta zorlanılıyor. Özellikle Hollanda ve Fransa'da 2005 yılında yapılan Anayasa referandumlarından çıkan 'hayır' oyları, Birliği derinden etkiledi. İşyerinde Şiddet ve Tacize Karşı Çerçeve Anlaşma Avrupa Sosyal Diyalog (ETUC, BUSINESSEUROPE, CEEP ve UEAPME) platformu işyerinde şiddet ve tacize karşı mücadele edebilmek için bir çerçeve anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, işyerinde fiziksel şiddet ve cinsel tacize kadar birçok sorunun önlenmesi amacını taşıyor. 3

4 Avrupalı şirketlerden de şiddet ve tacize 'sıfır hoşgörü' politikasını benimsemeleri ve bu tür sorunlarla karşılaşan çalışanlarının korunması için yasal işlemler başlatmaları isteniyor. Verilere göre, Avrupa'da her yıl çalışanların % 20'si işyerinde bu tür muamelelere maruz kalıyorlar. Çevreyi Kirletenler Ödeyecek AB'de önemli bir düzenleme olan çevre sorumluluğuna ilişkin Yönerge 30 Nisan 2007 tarihinden itibaren uygulamaya girdi. Böylece, 1980'lerden bu yana, Avrupa ülkeleri tarafından tartışılan, çevreyi kirleten öder prensibi ilk defa AB yasalarına girmiş oluyor. Çevre sorumluluğu Yönergesi uyarınca; su kaynakları, doğal yaşamsal alanlar, hayvanlar, bitkiler ve toprak sağlığına verilen ciddi ölçüdeki zararlar çevreyi kirletme kapsamı içerisine giriyor ve ispatlandığı takdirde çevreye verilen zararı potansiyel olarak ödemekle yükümlü olan taraflar, riskli eylemlerde bulunan işletmeciler olarak adlandırılıyor. Ayrıca kamu yetkililerinin de sorumluluk şemasında önemli bir rol üstlenmeleri gerektiğine dikkat çekiliyor. AB üye ülkelerinin tamamının, 30 Nisan tarihine kadar ilgili yükümlülükleri kendi ulusal mevzuatlarına aktarmaları gerekiyordu. Ancak şu ana kadar sadece İtalya, Letonya ve Litvanya bunu gerçekleştirdi. AB'de Su Baskınları Yönergesinde Uzlaşma Sağlandı Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Bakanlar Konseyi arasında, su baskınlarının idaresine ilişkin yönerge konusunda uzlaşma sağlandı. Söz konusu yasa, üye ülkelerden, büyük ölçekli su baskınlarına karşı üç aşamalı bir süreç çerçevesinde gerekli tedbirleri almalarını talep ediyor. İlk olarak üye ülkelerden 2011'e kadar, su baskını riskinin olduğu nehir yatakları ve kıyı bölgelerinin belirlenerek sel riskine ilişkin kapsamlı bir analiz yapılmasını, 2013 yılına kadar su baskını riski ve zarar haritalarının oluşturulmasını ve 2015'e kadar ise su baskını risk yönetim planlarını hazırlamalarını isteniyor yılından bu yana Avrupa'da su baskınları 700 kişinin ölümüne, yarım milyon insanın evlerinden olmasına ve 25 milyar Euro ekonomik kayba sebep oldu. İklim Değişimi 2007 Raporu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli nin geçtiğimiz ay Brüksel'de yapılan toplatısında, 2500 bilim adamının son altı yıldır üzerinde çalıştığı ve 130 ülkenin hazırlanmasına katkıda bulunduğu 'İklim Değişimi 2007' adlı rapor açıklandı yılından bu yana ilk defa yayınlanan, 4 ciltten oluşan bu rapor, özellikle Birleşmiş Milletlerin Kyoto Anlaşması nın 2012 yılından sonrasına kalan uzatma müzakerelerinde rehber görevini görecek olması açısından önem taşıyor. Rapor, küresel ısınmanın, daha önceki yüzyıla oranla çok daha hızlı gerçekleşeceğini ve dünya üzerinde daha fazla zarara yol açacağı uyarısında bulunuyor. Belgede, '19. yüzyıldan bu yana dünya iklimi 0.76 derece artmıştı. Bu yüzyılda ise 1.1 ila 6.4 derece arasında artış bekleniyor.' görüşü yer alıyor. İklimden en olumsuz şekilde etkilenecek kıtaların Afrika, Latin Amerika, Güney Asya olacağı belirtilen raporda, iklim değişiminin öncelikle su ve yiyecek teminini tehdit edeceği vurgulanıyor. Özellikle küçük ada ülkelerinde, 'deniz seviyesinin yükselmesi yüzünden, su baskınları, fırtınaların, toprak kaymalarının meydana geleceği de ifade ediliyor. Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı Yapımına Başlandı Samsun limanı ile Güney Doğu Akdeniz'deki Ceyhan limanını birbirine bağlayacak olan Samsun-Ceyhan Petrol Boru hattının yapımına TAPCO şirketi tarafından başlandı. Samsun- Ceyhan Boru hattının ve yapımı onaylanan diğer Burgaz-Alexandropolis ve Constanza-Trieste hatlarının faaliyete geçmesi ile İstanbul ve Çanakkale boğazlarından yapılan petrol deniz taşımacılığının azalması bekleniyor. Avrupa Komisyonu'nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Andris 4

5 Piebalgs, yeni projenin hayata geçirilmesi sayesinde, Karadeniz ihracat yolunun, AB ve dünya pazarındaki petrol tedariğinde daha fazla güvenlik sağlayacağına dikkati çekti. Bu sayede bölgeden daha fazla miktarda petrol tedariğinin mümkün olabileceğinin de altını çizdi. 2011'de açılacak, 550 km. uzunluğundaki boru hattının yıllık kapasitesinin 50 ila 70 milyon ton civarında olması bekleniyor. AB-Rusya Enerji Diyaloğunu Derinleştiriyor AB ve Rusya, aralarındaki enerji diyaloğunu güçlendirme kararı aldı. Buna göre iki taraf arasında Enerji Stratejileri, Öngörüler ve Senaryolar ; Pazardaki Gelişmeler ve Enerji Verimliliği olmak üzere üç ayrı konuda uzlaşma arayışı güdecek çalışma grupları oluşturuldu. Çalışma gruplarının haziran ayından itibaren faaliyete geçmesi ve AB-Rusya arasındaki enerji diyaloğunu daha da derinleştirmesi bekleniyor. Balkan Ülkelerine Vize Kolaylıkları Avrupa Komisyonu, Arnavutluk, Bosna-Hersek ve Karadağ'ın vatandaşlarına Avrupa'ya yapacakları seyahatlerde vize kolaylıkları sağlamak üzere müzakerelere başladı. Makedonya bu müzakereleri tamamlarken, Sırbistan ise müzakerelerin son aşamasına geldi. Uzun dönemde Balkan ülkelerini Birlik üyesi yapma planları bulunan AB, vize kolaylıkları tanıyarak bu ülkeleri AB ye yakınlaştırma amacını taşıyor. Balkan vatandaşlarına verilen vizelerde, vize ücretlerinin 60 Euro'dan 35 Euro'ya indirilmesi öngörülürken; öğrenci, gazeteci, işadamı gibi Avrupa'ya sık sık seyahat etmek durumunda olan meslek gruplarına ise vize kolaylıkları getirilmesi planlanıyor. AB'nin İlk Ortak Vize Başvuru Merkezi Moldova da Moldova da AB tarihinin ilk 'Ortak Vize Başvuru Merkezi' açıldı. Bu merkez Moldova vatandaşlarına vize kolaylıkları getirecek. Avrupa Komisyonu'nun Özgürlük, Adalet ve Güvenlikten sorumlu üyesi Franco Frattini ayrıca, Moldova Dışişleri Bakanı ile Avrupa Topluluğu ve Moldova arasında vize kolaylıkları konusunda da anlaşma imzaladı. Bu gelişme, AB'nin ülkeye vize kolaylıkları sağlanması konusundaki siyasi iradesini göstermesi bakımından önem arz ediyor. AB Yeni Serbest Ticaret Anlaşmaları Peşinde AB üye ülkeleri, Hindistan, Güney Kore ve Güney Doğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ile yeni dönem serbest ticaret anlaşmalarının imzalanmasına yönelik müzakerelere başlanması önerisini onayladı. Avrupa Komisyonu, gelişmeleri memnuniyetle karşılarken, serbest ticaret anlaşmalarının onaylanması sayesinde AB'nin ASEAN bölgesine ihracatının yıllık 40 Milyar Euro oranında artış göstereceği ve her iki tarafa da yeni ticaret olanakları sağlayacağı görüşünü yansıttı. AB üye ülkeleri adına müzakereleri yürütecek olan Komisyon, bu müzakerelerin önümüzdeki aylarda başlaması beklentisinde. Avrupa Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Peter Mandelson, Doha görüşmelerinin de başarılı bir şekilde sonuçlanması ile birlikte, bu anlaşmaların AB iş dünyasına yeni pazarlar açacağını vurguladı. Almanya Yeni Ülkelere Yönelik Kısıtlamalarını Sürdürecek Yeni üye ülkelere iş gücü piyasasında uygulanan kısıtlamalar konusunda AB ülkeleri arasında görüş ayrılıkları devam ediyor. Hollanda, yeni üyelerin işçilerine yönelik kısıtlamaları kaldırma yönünde bir tavır benimserken, Alman hükümeti tam tersine, bu kısıtlamaları 2011 yılına kadar sürdürme kararı aldı. Almanya, AB'nin birçok ülkesi gibi, Malta ve Güney Kıbrıs hariç olmak üzere 2004 yılında AB'ye giren sekiz ülkenin vatandaşlarına iş piyasasını kapatmıştı. 5

6 Almanya ile aynı tavrı benimseyen ülkelerin büyük çoğunluğu bu kısıtlamaları 2006 yılında, üç yıl için uzatmaya karar verirken, bu ülkeler istedikleri takdirde uygulamalarını 2011 yılına kadar devam ettirebilecekler. İlgili ülkeler arasında Avusturya'nın da Almanya ile aynı yaklaşımı benimsemesi bekleniyor. Öte yandan Hollanda hükümeti, Avrupa Komisyonu'na, 1 Mayıs tarihinden itibaren yeni ülkelerin işçilerine uyguladığı kısıtlamaları kaldıracağını bildirdi. Hollanda'nın bu kararı, daha önce benzer bir tavır benimseyen İspanya, Portekiz, Finlandiya, Yunanistan ve İtalya'yı takip ediyor. İngiltere, İrlanda ve İsveç ise 2004 yılında AB ye üye olan ülkelere iş piyasalarını ilk günden itibaren açık tutuyor. Bununla birlikte, Güney Avrupa ülkeleri ile birlikte İngiltere ve İrlanda 2007 yılının başında AB ye üye olan Romanya ve Bulgaristan'ın vatandaşlarına karşı kısıtlayıcı bir politika izleme kararı aldılar. Ödeme Hizmetleri Yönergesi AP tarafından Onaylandı AB Mali ve Ekonomi Bakanları tarafından 27 Mart 2007 tarihinde genel hatları ile onaylanan ve ödeme sistemlerinde AB çapında tek bir Pazar oluşturulmasını öngören 'Ödeme Hizmetleri Yönergesi' Avrupa Parlamentosu tarafından 24 Nisan tarihinde bazı değişiklikler ile birlikte onaylandı. Metnin yürürlüğe girebilmesi için nihai halinin AB Konseyi tarafından da onaylanması gerekiyor. Bunun ardından AB üye ülkelerinin de söz konusu yönergeyi 1 Kasım 2009 tarihine kadar kendi ulusal yasalarına uyarlamaları gerekecek. Yönergenin amacı, 'Avrupa Tek Ödeme Alanı' tesisi için yasal bir zemin oluşturulmak ve bu sayede AB içerisinde özellikle kredi transferi, borçlandırma işlemleri ve kart ödemeleri başta olmak üzere ödemelerin daha ucuz, kolay ve güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamak olarak açıklanıyor. Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu, Avrupa Tek Ödeme Alanı nın 2010 yılına kadar tesis edilmesi ve 2008 yılı başına kadar ortak ödeme araçlarının kullanıma geçirilmesi konusunda ortak bir vizyona sahip ve bu sürecin tamamlanmasını destekliyor. Devlet Yardımlarına İlişkin Yeni Kurallar Avrupa Komisyonu, Avrupa Topluluğu Antlaşması devlet yardımları kurallarına eklenmek üzere yeni düzenlemeleri kamu istişaresine sundu. Yeni tasarı, var olan kuralları basitleştirme amacını taşıyor. Buna göre üye ülkeler, yardımlara ilişkin aldıkları önlemleri Komisyon'a bildirmek durumunda kalmayacaklar ve verilen yardımlarda Komisyon'un onayını beklemeyecekler. Örneğin bir üye ülke, endüstri araştırmalarına ilişkin projelere % 50'ye kadar teşvik verebilecek. Tarafların, Komisyon'un önerilerine en geç 3 Haziran tarihinde cevap vermesi gerekiyor. AB üye ülkelerinin tasarıyı 2008 yılı içerisinde tartışarak bir karara varması bekleniyor. AP Küresel Isınma Komitesi Kurdu Avrupa Parlamentosu (AP), küresel ısınmaya karşı Parlamento'nun alacağı tavrı koordine etmek üzere geçici bir Komite oluşturma kararı aldı. Avrupa Komisyonu'nun Çevreden sorumlu üyesi Stravros Dimas, Ocak ayında Komisyon'un enerji ve iklim değişiklikleri konusunda hazırladığı paketin, AB'nin Mart ayındaki Devlet Başkanları Zirvesi'nde desteklenmesinin ardından, Parlamento'nun bu son girişiminin, AB nin tüm kurumlarının küresel ısınma konusunu kendi öncelikleri yaptığı anlamına geldiğini vurguladı. Parlamento'nun yeni Komitesi'nin, özellikle ABD olmak üzere üçüncü ülkelerin küresel ısınmaya karşı harekete geçmeleri konusunda desteklemek ve konuyu uluslararası gündemin ön sıralarına getirilmesini sağlamak üzere önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor. Avrupa Komisyonu, Kyoto Protokolü hedeflerinin 2012 yılında sona ermesinin ardından, yeni bir 6

7 küresel anlaşmanın oluşturulması için uluslararası müzakerelerin acil olarak devam etmesi gereğine işaret ediyor. Komisyon Tarım Teşviklerini Arttırmak İstiyor Avrupa Komisyonu, tarım sektöründe en düşük miktarda verilen teşviklerin tavan ve taban limitlerinin yükseltilmesini önerdi. Öneri uyarınca, artık üye ülkelerin üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde verecekleri 6000 Euro ya tekabül eden yardım, devlet yardımı kapsamının dışında kalacak. Ayrıca ülke başına tavan fiyat, üye ülkelerin toplam tarımsal çıktılarının değerinin %0,6 sına yükseltildi. Tasarının önce AB üye ülkeleri tarafından tartışılmasının ardından, bütün tarafların bu öneri konusunda görüşlerini bildirmelerini sağlayabilmek için AB'nin Resmi Gazetesinde yayınlanması gerekiyor. Komisyon Pazar Erişimini Kolaylaştırmak İstiyor Avrupa Komisyonu, üçüncü ülke pazarlarına girişi AB ihracatçıları adına kolaylaştırmak için yeni bir strateji oluşturacak. Avrupa Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Peter Mandelson tarafından önerilen bu strateji, topluluk iş dünyasının ihracat pazarında karşılaştığı özellikle tarife harici engellerin sona ermesi için uygulanan bütün stratejilerin bir araya getirilmesini öngörüyor. Komisyon bu konuda 2006 yılının sonunda kamuoyu istişaresine başvurmuştu ve Avrupa iş dünyasının topluluk pazar erişim stratejisi hakkında görüşlerini istemişti. Ajanda 6 Mayıs - Fransa Cumhurbaşkanlığı 2. Tur Seçimleri 7 Mayıs -AB Tarım ve Balıkçılık Konseyi -Avrupa Parlamentosu Komiteleri toplanıyor. -AB Euro bölgesi Maliye Bakanları gayri resmi toplantısı -'Küresel Ekonomide Sağlıklı Çalışma Koşulları' konferans AB Dönem Başkanlığını yürüten Almanya tarafından düzenleniyor. 8 Mayıs -'Trans-Atlantik İş Diyaloğu: Sağlıkta Yeni Buluşlar Konferansı' Berlin'de düzenleniyor. -AB Tarım ve Balıkçılık Konseyi -İtalyan hükümeti ile iş dünyası konusunda yuvarlak masa toplantısı Roma'da düzenleniyor. -AB Maliye ve Ekonomi Bakanları Konseyi -AB-Körfez ülkeleri 'İşbirliği Konseyi' Suudi Arabistan'da gerçekleştiriliyor. 9 Mayıs -Avrupa Günü -Bağırsak kanserinin önlenmesi üzerine Avrupa Konferansı. -Digital medyada potansiyel düzenlemelere ilişkin konferans Mayıs -COREPER II -Avrupa Merkez Bankası İdari Konseyi Dublin'de biraraya geliyor. -Siyasi ve Güvenlik Komitesi toplantısı -Avrupa Parlamentosu Genel Kurul toplantıları -Litvanya İş ve Yatırım Zirvesi. 7

8 11 Mayıs -KOBİ'lere ilişkin yuvarlak masa toplantısı Mayıs -AB-Afrika Birliği Troika toplantısı Brüksel'de düzenleniyor. -AB-Güney Afrika troika toplantısı -AB Genel İşler ve Dışişleri Bakanları Konseyi -AB'de fason ilaçlara karşı mücadele için Agora Europe'un düzenlediği toplantı Mayıs -Şirket güvenliği ile ilgili EPC tarafından düzenlenen toplantı. -'Şirketler Hukuku' konusunda, Eurochambres tarafından düzenlenen sempozyum. -Uluslararası Vergi Konferansı Alman dönem başkanlığı tarafından düzenleniyor. -AB-Avrupa Ekonomik Alanı troika toplantısı. -AB Genel İşler Konseyi -Kadın-erkek eşitliği ve aile ilişkileri konusunda AB Bakanları düzeyinde toplantı. -Avrupa Dış Politikası ve 'İslamcılar' konulu EPC tarafından düzenlenen toplantı. -Siyasi ve Güvenlik Komitesi -AB Turizm Bakanları toplantısı 16 Mayıs -COREPER I -COREPER II -Eğitim reformları konulu konferans Mayıs -AB Kurumları kapalı 20 Mayıs -AB Tarım ve Balıkçılık Konseyi -Rekabet Konseyi -Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu 22 Mayıs -AB Rekabet Konseyi -Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü -Siyasi ve Güvenlik Komitesi 23 Mayıs -COREPER I -COREPER II -AB İlaç Hukuku Forumu. -Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi 24 Mayıs -Avrupa Merkez Bankası İdari Konseyi Frankfurt'da biraraya geliyor. 25 Mayıs -Schuman Deklarasyonu nun yıldönümü sebebi ile Avrupa Parlamentosu kapalı. -AB-ACP (Afrika,Karayip ve Pasifik ülkeleri) Bakanlar toplantısı Mayıs -Avrupa-Akdeniz Gençlik Parlamentosu 8

9 28 Mayıs -AB-Çin Troika toplantısı 29 Mayıs -E-Adalet Konferansı Mayıs -Bio-Ekonomi üzerine Konferans. -İstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici İşleri Konseyi -Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi 31 Mayıs -Brüksel Ekonomik Forumu. -Kültür Konseyi -AB-Hindistan Troika toplantısı CPS Advisory Group Brussels, Istanbul, Washington CPS AB Kulisi nde yer alan haberler, çeşitli AB haber kaynaklarından derlenmiştir. 9