ANKARA DA YAŞAYAN ERİŞKİN BİREYLERİN VÜCUT BİLEŞİMİ DEĞERLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA DA YAŞAYAN ERİŞKİN BİREYLERİN VÜCUT BİLEŞİMİ DEĞERLERİ"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI ANKARA DA YAŞAYAN ERİŞKİN BİREYLERİN VÜCUT BİLEŞİMİ DEĞERLERİ Doktora Tezi Timur Gültekin Ankara-2004

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI ANKARA DA YAŞAYAN ERİŞKİN BİREYLERİN VÜCUT BİLEŞİMİ DEĞERLERİ Doktora Tezi Timur Gültekin Tez Danışmanı Prof.Dr.Galip Akın

3 Ankara-2004 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI ANKARA DA YAŞAYAN ERİŞKİN BİREYLERİN VÜCUT BİLEŞİMİ DEĞERLERİ Doktora Tezi Tez Danışmanı : Prof.Dr. Galip Akın Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Prof.Dr. Zafer İlbars... Prof.Dr.Ali Demirsoy... Prof.Dr.Erksin Güleç... Prof.Dr.İbrahim Tekdemir...

4 Prof.Dr.Galip Akın (Danışman)... Tez Sınavı Tarihi...

5 İÇİNDEKİLER Sayfa TABLOLAR DİZİNİ.....VI GRAFİKLER DİZİNİ.....VIII ÖNSÖZ....XV GİRİŞ BÖLÜM: KAVRAMSAL ve KURAMSAL ÇERÇEVE Tarihçe Vücut Bileşimiyle İlgili Çalışmalar Vücut Bileşimiyle İlgili Erken Dönem Araştırmaları ( ) Vücut Bileşimiyle İlgili Araştırmalarda Son Dönem (1960 dan günümüze) Ülkemizde Vücut Bileşimi ile İlgili Çalışmalar Vücut Bileşimini Belirleme Yöntemleri Doğrudan Vücut Yağ İçeriğinin Hesaplanması Sansitometri Toplam Vücut Suyu Densitometrik Metot Dual Enerji Ölçümü (Biyoelektrik) Toplam Vücut Potasyumu (K40) Görüntüleme Yöntemi Nötron Aktivasyonu...17

6 Vücut Yağının Ölçümünde Kullanılan Dolaylı Teknikler Antropometri Tekniği Boy Göre Ağırlık ve Şişmanlığın Ölçülmesi Deri Kıvrımı Kalınlığı Ölçüleri Beden Kitle Endisi Bel / Kalça Oranı Yağ Fizyolojisi Vücudumuzun Lipit Homeostazisi Yağ Hücrelerinin Kökeni Beyaz Yağ Dokusunun Büyümesi Vücutta Yağ Hücrelerinin Depolanması Yaş ile Birlikte Vücut Bileşiminde Meydana Gelen Değişimler Bebeklik Çocukluk Dönemi Ergenlik Dönemi Yetişkinlik ve Yaşlılık Vücut Bileşimi, Sağlık ve Hastalık Hormonların Vücut Bileşimi Üzerine Olan Etkileri Vücut Yağ Dağılımı ve Kazanımını Etkileyen Faktörler Genetik Yapı ve Vücut Bileşimi Cinsiyetler Açısından Vücut Bileşiminde Gözlenen Farklılıklar Büyüme ve Gelişmenin Değerlendirilmesi BÖLÜM: KONU-AMAÇ, ÖNEM, MATERYAL, METOT Konu-Amaç Önem Materyal

7 2.4. Metot Vücut Bileşimi Yüzdeliklerin Hesaplanması Z-Skorunun Hesaplanması Kol Antropometrisi Bireylerin 21 Yaşında Sahip Oldukları Boyun Hesaplanması BÖLÜM: BULGULAR ve DEĞERLENDİRME Örnekleme Ait Temel Demografik Bulgular Bireylerin Sağlık Durumları Çocuk Sayısı Eğitim Durumu Antropometrik Bulgular Ağırlık Boy Beden Kitle Endisi (Quetelet Endisi) Büst Yüksekliği (Oturma Yüksekliği) Diz Yüksekliği Üstkol Çevresi Bilek Çevresi Boyun Çevresi Baldır Çevresi Diz Genişliği Dirsek Genişliği Deri Kıvrımı Kalınlığı Ölçüleri Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı Biceps Deri Kıvrımı Subscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı Suprailiac Deri Kıvrımı Kalınlığı 144

8 Supraspinale Deri Kıvrımı Kalınlığı Baldır Deri Kıvrımı Kalınlığı Vücut Yağ Miktarı Yağ Yüzdesi (%) Yağsız Vücut Kitlesi (kg) Yağsız Vücut Kitlesi Yüzdesi (%) Kol Antropometrisi Toplam Üstkol Alanı Üstkol Kas Alanı Üstkol Yağ Alanı Üstkol Yağ Endisi Tartışma Boy Uzunluğundaki Seküler Değişim Yaşlılık ve Boy Uzunluğu Ağırlık Beden Kitle Endisi (BKE) Kol Antropometrisi Üstkol Çevresi Vücut Bileşimi Yaşam Tarzının Vücut Bileşimi Üzerine Olan Etkisi SONUÇ ÖNERİLER ÖZET ABSTRACT KAYNAKÇA EKLER Ek 1: Anket Formu Ek 2: Antropometrik Değişkenlerin Dağılım Özellikleri...254

9 TABLOLAR DİZİNİ Sayfa Tablo 1: Vücut Kompozisyonu Belirleme Yöntemleri 12 Tablo 2: Kadın ve de Vücut Yağ Oranlarının Bölgelere Göre Dağılımı...51 Tablo 3: İçin Durnin ve Womersley in Geliştirmiş Oldukları Vücut Yoğunluğu Formülleri...65 Tablo 4: İçin Durnin ve Womersley in Geliştirmiş Oldukları Vücut Yoğunluğu Formülleri...64 Tablo 5: Bireylerin Doğum Yerleri İle Vücut Bileşimleri Arasındaki İlişkinin Anova İle Test Edilmesi...71 Tablo 6: Ankara İli Temel Demografik Verileri...72 Tablo 7: Bireylerin Meslek Yönünden Dağılımı...73 Tablo 8: Bireylerin Meslekleri İle Vücut Bileşimleri Arasındaki İlişki (r)...74 Tablo 9: Bireylerin Sağlık Durumları Hakkında Genel Bilgiler..75 Tablo 10: ı Sağlık Durumları ve Vücut Bileşimi Arasındaki İlişki...76 Tablo 11: in Sağlık Durumları ve Vücut Bileşimi Arasındaki İlişki..76 Tablo 12: Bireylerin Sahip Oldukları Çocuk Sayısı İle Vücut Bileşimi Arasındaki İlişki(r)...79 Tablo 13: Bireylerin Eğitim Durumları...80 Tablo 14: Bireylerin Eğitim Durumları İle Vücut Bileşimi Arasındaki İlişki(r).80 Tablo 15: Antropometrik Değişkenlerin Dağılım Özellikleri...81 Tablo 16: Kadın ve Erkek Bireylerin Ağırlık Değerleri (kg)..84 Tablo 17: Kadın ve Erkek Bireylerin Boy Değerleri (cm)...89 Tablo 18: Kadın ve Erkek Bireylerin Beden Kitle Endisi Değerleri (kg/cm 2 )...95 Tablo 19: Kadın ve Erkek Bireylerin Büst Yüksekliği (Oturma Yüksekliği) Değerleri (mm)..99 Tablo 20: Kadın ve Erkek Bireylerin Diz Yüksekliği Değerleri (cm) Tablo 21: Kadın ve Erkek Bireylerin Üstkol Çevresi Değerleri (mm)...107

10 Tablo 22: Kadın ve Erkek Bireylerin Bilek Çevresi Değerleri (mm) 111 Tablo 23: Kadın ve Erkek Bireylerin Boyun Çevresi Değerleri (mm) Tablo 24: Kadın ve Erkek Bireylerin Baldır Çevresi Değerleri (mm) Tablo 25: Kadın ve Erkek Bireylerin Diz Genişliği Değerleri (mm).123 Tablo 26: Kadın ve Erkek Bireylerin Dirsek Genişliği Değerleri (mm) 127 Tablo 27: Deri Altı Yağ Kalınlığı Ölçülerinin Güvenirliliği Tablo 28: Kadın ve Erkek Bireylerin Triceps Deri Kıvrımı Değerleri (mm) 132 Tablo 29: Kadın ve Erkek Bireylerin Biceps Deri Kıvrımı Değerleri (mm) Tablo 30: Kadın ve Erkek Bireylerin Subscapular Deri Kıvrımı Değerleri (mm) Tablo 31: Kadın ve Erkek Bireylerin Suprailiac Deri Kıvrımı Değerleri (mm) 145 Tablo 32: Kadın ve Erkek Bireylerin Supraspinale Deri Kıvrımı Değerleri (mm) 149 Tablo 33: Kadın ve Erkek Bireylerin Baldır Deri Kıvrımı Değerleri (mm)..154 Tablo 34: Kadın ve Erkek Bireylerin Yağ Miktarı Değerleri (kg).158 Tablo 35: Kadın ve Erkek Bireylerin Yağ Yüzdesi Değerleri (%) Tablo 36: Kadın ve Erkek Bireylerin Yağsız Vücut Kitlesi Değerleri kg) 166 Tablo 37: Kadın ve Erkek Bireylerin Yağsız Vücut Kitlesi Yüzdesi Değerleri (%).170 Tablo 38: Kadın ve de Vücut Bileşimiyle Bazı Antropometrik Ölçüm Değişkenleri Arasındaki Korelasyon Katsayısı (R) Tablo 39: Kadın ve Erkek Bireylerin Toplam Üstkol Alanı Değerleri (Cm 2 ) Tablo 40: Kadın ve Erkek Bireylerin Üstkol Kas Alanı Değerleri (Cm 2 ).180 Tablo 41: Kadın ve Erkek Bireylerin Üstkol Yağ Alanı Değerleri (Cm 2 ).184 Tablo 42: Kadın ve Erkek Bireylerin Üstkol Yağ Endisi Değerleri (%)..188

11 GRAFİKLER DİZİNİ Sayfa Grafik 1: Örneklemi Oluşturan Bireylerin Doğum Yerleri.71 Grafik 2: Bireylerin Sahip Oldukları Çocuk Sayısı.78 Grafik 3: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Ağırlık Yüzdelik Eğrileri..85 Grafik 4: LMS Metodu Yardımıyla,, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Ağırlık Yüzdelik Eğrileri...85 Grafik 5: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Ağırlık, Z-Skor, L ve S Eğrileri...86 Grafik 6: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Boy Yüzdelik Eğrileri...90 Grafik 7: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Boy Yüzdelik Eğrileri..90 Grafik 8: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Boy, Z-Skor, L Ve S Eğrileri.91 Grafik 9: Kadın ve in 21 Yaşında Sahip Oldukları Boy 92 Grafik 10: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Beden Kitle Endisi Yüzdelik Eğrileri Grafik 11: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Beden Kitle Endisi Yüzdelik Eğrileri...96 Grafik 12: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Beden Kitle Endisi, Z-Skor, L Ve S Eğrileri...97 Grafik 13: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Büst Yüksekliği (Oturma Yüksekliği) Yüzdelik Eğrileri Grafik 14: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Büst Yüksekliği (Oturma Yüksekliği) Yüzdelik Eğrileri..100

12 Grafik 15: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Büst Yüksekliği, Z-Skor, L ve S Eğrileri.101 Grafik 16: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Diz Yüksekliği Yüzdelik Eğrileri Grafik 17: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Diz Yüksekliği Yüzdelik Eğrileri Grafik 18: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Diz Yüksekliği, Z-Skor, L ve S Eğrileri 105 Grafik 19: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Üstkol Çevresi Yüzdelik Eğrileri Grafik 20: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Üstkol Çevresi Yüzdelik Eğrileri 108 Grafik 21: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Üstkol Çevresi, Z-Skor, L ve S Eğrileri 109 Grafik 22: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Bilek Çevresi Yüzdelik Eğrileri.112 Grafik 23: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Bilek Çevresi Yüzdelik Eğrileri Grafik 24: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Bilek Çevresi, Z-Skor, L ve S Eğrileri.113 Grafik 25: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Boyun Çevresi Yüzdelik Eğrileri Grafik 26: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Boyun Çevresi Yüzdelik Eğrileri 116 Grafik 27: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Boyun Çevresi, Z-Skor, L ve S Eğrileri.117 Grafik 28: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Baldır Çevresi Yüzdelik Eğrileri.120 Grafik 29: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre

13 Baldır Çevresi Yüzdelik Eğrileri.120 Grafik 30: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Baldır Çevresi, Z-Skor, L ve S Eğrileri.121 Grafik 31: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Diz Genişliği Yüzdelik Eğrileri..124 Grafik 32: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Diz Genişliği Yüzdelik Eğrileri..124 Grafik 33: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Diz Genişliği, Z-Skor, L ve S Eğrileri.125 Grafik 34: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Dirsek Genişliği Yüzdelik Eğrileri.128 Grafik 25: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Dirsek Genişliği Yüzdelik Eğrileri.128 Grafik 36: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Dirsek Genişliği, Z-Skor, L ve S Eğrileri.129 Grafik 37: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 38: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 39: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı, Z-Skor, L ve S Eğrileri Grafik 40: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Biceps Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri 138 Grafik 41: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Biceps Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri 138 Grafik 42: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Biceps Deri Kıvrımı Kalınlığı, Z-Skor, L ve S Eğrileri Grafik 43: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Subscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri..142

14 Grafik 44: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Subscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 45: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Subscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı, Z-Skor, L ve S Eğrileri Grafik 46: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Suprailiac Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 47: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Suprailiac Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 48: Kadın Ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Suprailiac Deri Kıvrımı Kalınlığı, Z-Skor, L ve S eğrileri Grafik 49: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Supraspinale Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 50: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Supraspinale Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri..150 Grafik 51: Kadın Ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Supraspinale Deri Kıvrımı Kalınlığı, Z-Skor, L ve S Eğrileri Grafik 52: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Baldır Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri 155 Grafik 53: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Baldır Deri Kıvrımı Kalınlığı Yüzdelik Eğrileri Grafik 54: Kadın Ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Baldır Deri Kıvrımı Kalınlığı, Z-Skor,L ve S Eğrileri Grafik 55: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaş Göre Vücut Yağ Miktarı (kg) Yüzdelik Eğrileri Grafik 56: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Vücut Yağ Miktarı (kg) Yüzdelik Eğrileri Grafik 57: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Vücut Yağ Miktarı (Kg), Z-Skor, L Ve S Eğrileri Grafik 58: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş

15 Yaşa Göre Vücut Yağ Yüzdesi (%) Yüzdelik Eğrileri Grafik 59: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Vücut Yağ Yüzdesi (%) Yüzdelik Eğrileri Grafik 60: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Vücut Yağ Yüzdesi (%), Z-Skor, L Ve S Eğrileri Grafik 61: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Yağsız Vücut Kitlesi (kg) Yüzdelik Eğrileri. 167 Grafik 62: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Yağsız Vücut Kitlesi (kg) Yüzdelik Eğrileri Grafik 63: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Yağsız Vücut Kitlesi (Kg), Z-Skor, L Ve S Eğrileri Grafik 64: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Yağsız Vücut Kitlesi Yüzdesi (%) Yüzdelik Eğrileri Grafik 65: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Yağsız Vücut Kitlesi Yüzdesi (%) Yüzdelik Eğrileri Grafik 66: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Yağsız Vücut Kitlesi Yüzdesi (%), Z-Skor, L Ve S Eğrileri. 172 Grafik 67: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Alanı (cm 2 ) Yüzdelik Eğrileri..177 Grafik 68: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Alanı (cm 2 ) Yüzdelik Eğrileri..177 Grafik 69: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Toplam Üstkol Alanı (Cm 2 ), Z-Skor, L ve S Eğrileri Grafik 70: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Kas Alanı (cm 2 ) Yüzdelik Eğrileri Grafik 71: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Kas Alanı (cm 2 ) Yüzdelik Eğrileri 181 Grafik 72: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Toplam Üstkol Kas Alanı (Cm 2 ), Z-Skor, L ve S Eğrileri..182

16 Grafik 73: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Yağ Alanı (Cm 2 ) Yüzdelik Eğrileri.185 Grafik 74: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Yağ Alanı (Cm 2 ) Yüzdelik Eğrileri.185 Grafik 75: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Toplam Üstkol Yağ Alanı (Cm 2 ), Z-Skor, L ve S Eğrileri..186 Grafik 76: LMS Metodu Yardımıyla, ın Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Yağ Endisi (%) Yüzdelik Eğrileri 189 Grafik 77: LMS Metodu Yardımıyla, in Düzgünleştirilmiş Yaşa Göre Toplam Üstkol Yağ Endisi (%) Yüzdelik Eğrileri 189 Grafik 78: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Toplam Üstkol Yağ Endisi, Z-Skor, L ve S Eğrileri Grafik 79: Kadın ve de Yaşa Göre Oturma Yüksekliği / Boy Endisi..195 Grafik 80: Kadın ve Erkek Bireylerin Yaşlara Göre Gövde Yağı / Ekstremite Yağ Oranı ÖNSÖZ Fizik Antropolojide önemli bir yere sahip olan vücut bileşimi çalışmaları, son dönemlerde daha da popüler hale gelmiştir. Bunun nedeni vücut bileşimiyle bazı hastalıklar arasında ilişkinin tespit edilmesidir. Vücut bileşiminin yaşla birlikte göstermiş olduğu değişim ve vücut bileşiminin olması gereken yapısı net bir şekilde ortaya konulursa bireylerin sağlıkları daha iyi korunacağı yönündedir. Tez çalışmasının materyalini Ankara da yaşayan 18 yaş ve üstü bireyler oluşturmaktadır. Tez konusunun şekillenmesinde, denek seçiminde yardımcı olan değerli hocalarım Prof.Dr. Ali Demirsoy, Prof.Dr. Erksin Güleç ve tezimi büyük bir özenle inceleyen değerli hocalarım Prof.Dr.Zafer İlbars ve Prof.Dr. İbrahim Tekdemir e teşekkür ederiz.

17 Bütün çalışmam boyunca yardımlarıyla hep yanımda olan, benimle usanmadan, büyük bir sabırla, emekle gönülden ilgilenen, eleştirileriyle beni yönlendiren değerli tez danışman hocam Prof.Dr. Galip Akın a, antropometrik verilerin değerlendirilmesi ve istatistik işlemleri sırasında yardımlarını esirgemeyen Vrije Üniversitesi araştırmacılarından değerli hocalarım Prof.Dr. Roland Hauspie, Prof.Dr. Charles Susanne ve Dr. Mathieu Roelants a ve ayrıca vücut bileşimi konusunda ve izlenecek yöntem konusunda beni yönlendiren Prof.Dr. Babette Zemel (Philadelphia, ABD) e, alan araştırması sırasında yardımcı olan değerli mesai arkadaşım Arş.Gör. Başak Koca Özer ve öğrencilerimizden Yener Bektaş a ve emeği geçen diğer öğrenciler ve tezdeki imla hatalarını dikkatle düzelten Bihter Demircan a, hem maddi hem de manevi olarak bana eğitim hayatımın başlangıcından bugüne kadar hep yanımda olan değerli annem ve babama teşekkürü bir borç bilirim.

18 GİRİŞ Bugün yeryüzünde, sosyal, kültürel, ekonomik ve genetik yönden birbirinden oldukça farklı ve çeşitli coğrafik ve iklim özelliklerinde (çevresel etmenler) yaşayan çok sayıda topluluk bulunmaktadır. Her toplumun, bu farklılıklardan dolayı çok değişik özellikleri ortaya çıkar. Yukarıda saydığımız bu özelliklerden dolayı insan topluluklarının aynı vücut bileşimini göstermesi beklenemez. Vücut bileşimi, toplumun aynası olmakta ve bireylerin yaşam biçimleri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bugüne kadar değişik populasyonlar üzerinde, deri kıvrımı kalınlığı ölçümleri yardımıyla vücut bileşimini belirlemeye yönelik çeşitli formüller geliştirilmiştir. Fakat bu formüllerin diğer toplumlar için kullanılabilirliği ve hangi durumlarda uygulanabileceği konusunda tam bir netlik yeralmamaktadır (Prijatmoko and Strauss 1995). Vücut bileşimini bu kadar önemli kılan husus, yaşam beklentisinin artmasından dolayı toplumlardaki 75 yaş ve üstü yaştaki bireylerin arttığı görülür (Going et al. 1995). Bu artışı Kanada, Amerika ve endüstrileşmiş diğer ülkelerde gözlemek mümkündür. Bu yaşlarda ise hastalıklar yaygın bir hale gelmektedir. Bunun bir sonucu olarak da sağlık harcamalarında büyük artış gözlenmektedir. Nitekim 1992 Amerika sağlık istatistiklerine göre sağlık harcamalarının % 36 sını yaşlılar oluşturmaktadır. Bu yaşlı grup ise toplam nüfusun %13 ünü oluşturmaktadır (Donatelle and Davis 1994). İstenen vücut bileşiminin yaşlılık döneminde de korunması sağlık açısından büyük önem taşımaktadır (Kuczmarski 1989). Bu yüzden vücut bileşimiyle ilgili araştırmaların büyük önem taşıması nedeniyle bu alandaki araştırmalara hız verilmesi gerektiği kanısındayız. Günümüzde vücut bileşimiyle ilgili çalışmalar çok disiplinli ve birçok amaca yönelik olarak sürdürülmektedir. Bu çalışmalara bazen bebekler, çocuklar, ergenler, erişkinler ve yaşlılar konu olabilmektedir. Fakat ele alınan yaş grubu için uygulanan yöntem ve tekniklerin, diğer yaş grubundaki bireylere uygulanması sakıncalar doğurabilmektedir. Örneğin; erişkinler için kullanılan teknikler, bebekler için hatalı sonuçlar verebilmektedir. Bu hata büyüme ve gelişme döneminde vücutta meydana gelen değişimlerden dolayı kaynaklanabilmektedir. Bu nedenle vücut bileşimi tespit edileceği zaman ele alınan yaş aralığında veya dönemde büyüme gelişme açısından meydana gelen değişmelerin tam olarak bilinmesi gerekmektedir.

19 İnsanda, vücut bileşimi yağ, kas, kemik ve bunların kimyasal bileşimlerinden oluşmaktadır. Vücut bileşimindeki önemli değişimlerin büyük bir kısmı büyüme ve gelişme döneminde meydana gelmektedir. Özellikle bu değişim bebeklik ve puberte döneminde göze çarpmaktadır. Çocukluk dönemindeki vücut bileşiminin tespiti, yetişkinlere göre daha zordur. Bu nedenle bebek ve çocukluk döneminde vücudun kimyasal yapısında ve vücut oranlarında meydana gelen değişmelerin tam olarak ortaya konması gerekmektedir. Çocukluk çağındaki bireylerin vücut bileşimi bilinirse bu dönemde hangi besinlere ne oranda ihtiyaç duyulacağı net bir şekilde ortaya konulabileceği gibi vücut bileşiminin orantılı olarak ne şekilde korunacağı da tespit edilmiş olur. Günümüzde oldukça yaygınlık gösteren şişmanlık (obezite) birçok çalışmaya konu olmaktadır. Burada önemli olan yaşa göre uygun vücut yağ, kas ve kemik miktarına sahip olabilmektedir. Antropometrik ölçümler bireylerin beslenme ve sağlık durumları hakkında bilgiler vermesi bakımından çok önemlidir. Antropometrik ölçümler yardımıyla elde edilen veriler bir toplumun aynası niteliğindedir. Tezde, antropometrik ölçümler yardımıyla Ankara da yaşayan 18 yaş ve üstü bireylerin vücut bileşimi değerlerinin tespiti ve bu değerlerin sağlık açısından önemi vurgulanmaya çalışılacaktır.

20 1. BÖLÜM KAVRAMSAL ve KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. TARİHÇE Büyüme ve gelişme konusunda elde edilen bilgilere paralel olarak bir gelişim gösterir. Fakat 1950 li yıllardaki bilim ve teknolojideki hızlı gelişim bu vücut bileşiminide etkilemiştir ve bu alana yönelik olarak yeni teknik ve metotların doğmasına neden olmuştur. vücut bileşiminin tarihçesini dönemlere ayırarak incelemek mümkündür Vücut Bileşimiyle İlgili Çalışmalar (Wang et al. 1999) Vücut bileşiminin araştırmalarının tarihi, teknolojinin gelişimine paralel olarak bir ilerleme göstermiştir. 19. yüzyılda Antropometri tekniğinin gelişmesiyle ve bu tekniğin büyük bir yaygınlık göstermesiyle başlaması bu alanda ilk göze çarpan olaydır (Wright ve Heymsfied 1984). İkinci büyük gelişme yaklaşık 50 yıl önce radyoizotopların keşfidir. Bu radyoizotoplar yardımıyla günümüzde vücudun çeşitli bölümleri ölçebilmektedir. Bu alandaki üçüncü büyük gelişme, Behnke ve arkadaşlarının (1942) geliştirdiği densitometri metodudur. Bu metot sayesinde vücut bileşimi, vücut yağı ve yağsız vücut kitlesi şeklinde ikili model oluşturularak ele alınmıştır. Vücut bileşimi, biyolojinin içinde alt bir çalışma konusu olarak gelişmiştir. Asıl inceleme konusu vücut bölümleri, bu bölümlerdeki değişimler ve değişimleri etkileyen faktörlerdir. Bu araştırmaların tarihi, Khorsabad da bulunan ve İsa dan önce 800 yıllarına ait olduğu saptanan yazıtlarda, Asur Kralı II. Sargon un, savaştaki yenilmezliğini, boy ve kuvvetinin tanrılar tarafından artırılmasına bağladığını görmekteyiz (Boyd 1980). Milattan önce 440 da, tıbbın babası olarak bilinen Hippocrates ise vücudu dört bölüme ayrılarak incelenebileceğini belirtmiştir. Bu bölümler kan, balgam, siyah safra ve sarı safradır. Buna benzer hipotez aynı zamanda eski Çinli bilginler tarafından da önerilmiştir. Bu bilginler insan vücudunda beş öğenin bulunduğunu (metal, odun, su, ateş ve toprak) ve bu öğelerin insan vücudunu dengede tuttuğunu, bu öğelerdeki herhangi bir orantısızlığın hastalığa yol açabileceğini belirtmişlerdir. Dikkat edilecek olursa, bu dönemdeki görüşler herhangi bir deneye dayanmıyordu. Eski Ahit te ve Babil dilinde yazılmış Talmud da insan figürü, vücudun bölümleri ve

21 boy uzunluğu hakkında bilgiler bulunmaktadır. Bu bilgilere göre Adem ve Havva, kuralları çiğnedikleri için cezalandırılarak boylarının küçüldüğünden söz edilmektedir (Boyd 1980). Daha sonraları Avicenna ( ) organ boyutlarıyla ilgili yüzeysel bilgiler vermiştir. Bu tarihten 500 yıl sonra Andreas Vesalius ( ) De Humani Corporis Fabrica adlı incelemesinde organ boyutları ve ağırlıkları hakkında bilgi vermiştir (Wang et al. 1999). Modern bilimin bir kolu olarak da son 150 yıldır, bu konuyla ilgili araştırmalar günümüze kadar devam etmiştir. Bu dönemi de erken ve son dönem olarak ikiye ayırarak incelemek mümkündür Vücut Bileşimiyle İlgili Erken Dönem Araştırmaları ( ) İnsan vücut bileşimiyle ilgili aydınlanma dönemi, diğer branşlardaki gelişmelere bağlı olarak gelişmiştir. Özellikle; kimya, anatomi, biyoloji ve beslenme alanındaki bilgiler bu alana büyük katkı sağlamıştır. Örneğin; ünlü Alman kimyacı Justus von Liebig ( ) ilk olarak yiyeceklerde bulunan bazı maddelerin insan vücudunda da bulunduğunu tespit etmiştir. Liebig, ayrıca vücut sıvılarının, vücut dokularına göre daha fazla sodyum ve daha az potasyum içerdiğini belirtmiştir. Bu ilk dönemdeki çalışmalar daha çok üç bölüme ayrılabilir. Bunlar; vücut bileşimindeki temel kurallar, metodoloji ve vücut bileşimindeki değişimler şeklinde sıralanabilir. Fakat bu ilk dönemdeki çalışmalarda göze çarpan olay o dönemde kadavra dışında in vivo (vücut içi) tekniklerinin gelişmemiş olmasına rağmen, yine de vücut bileşimiyle ilgili somut bilgilerin ortaya konulmuş olmasıdır yılında Schwann birkaç kadavra üzerinden ölçümler almıştır. 20 yıl sonra ise Bischoff (1863), erişkin insan kadavraları üzerinde vücut su içeriği konusunda çalışmalar yapmıştır. Daha sonra Fehling (1876) ise fetus ve yeni doğan bebeklerin vücutlarındaki su içeriği üzerinde çalışmalar yapmıştır. Sonradan, Camerer ve Soldner (1900) fetusun kimyasal bileşiminin su, yağ, nitrojen ve bazı önemli minerallerden oluştuğunu belirtmişlerdir (Wang et al. 1999). Günümüze kadar kadavra metodu oldukça yaygın kullanılmış ve önemli bilgiler de elde edilmiştir. Bu kadavra çalışmalarından en önemlisi Brussel in çalışmasıdır. Bu çalışmada 12 erkek ve 13 kadın kadavra incelenmiştir. Bu inceleme sonucu vücut bileşimiyle ilgili önemli bilgiler elde edilmiştir. Erken dönemdeki çalışmaların ikinci ayağını in vivo metodlar oluşturmaktadır. Shaffer ve Coleman (1909) günlük üriner kereatin salgısını kullanarak toplam iskelet kasının endisini ortaya koymaya çalışmışlardır. İskelet kası, üriner kereatinin temel kaynağıdır. Bu bilindiği için ilk olarak, in

22 vivo metotlar kullanılarak vücut bileşimi tespiti yapılmıştır. Ayrıca, bu dönemde vücut sıvılarıyla ilgili olarak yine Keith ve ark. (1915), Congo Red ve Vital Red markırlarını kullanarak kan volümünü tespit etmişlerdir. Von Hevesy ve Hofer (1934) toplam vücut suyunu deuteryum kullanarak hesaplamışlardır. Moore (1946) ise değiştirilebilir sodyum ve potasyum miktarını ve dokulardaki dağılımını tespit etmiştir yılında ise Behnke ve arkadaşları Archimed in ünlü kanununu kullanarak yağ ve yağsız vücut kitlesini hesaplamışlardır. Keys ve Brozek (1953) ise daha ayrıntılı olarak densitometri metodunu önermişlerdir. Bu metot halen yaygın bir şekilde günümüzde modifiye edilerek kullanılmaktadır. Böylelikle Archimed Prensibi bize in vivo olarak vücut yağ miktarını hesaplama olanağını sunmaktadır. Potasyum, insan vücudunda in vivo yöntemle ölçülen ilk elementtir. Sievert (1951) insan vücudunda radyoaktif potasyum kırkın (K 40 ) miktarının radyoaktif tekniklerle belirlenebilecek kadar bol olduğunu keşfetmiştir. Aynı zamanda Forbes ve ark. (1961) vücutta bulunan toplam potasyum yardımıyla, yağsız vücut kitlesi ve toplam vücut yağını, toplam potasyum kırk x-ray metodunu kullanarak hesaplamışlardır. Bu yakın dönem araştırmalarının üçüncü kolunu ise vücut bileşiminde değişmelere neden olan faktörler oluşturmaktadır. Bu alanda çalışan araştırmacıların ilk üzerinde durdukları faktör tabii ki yaş olmuştur. Benjamin (1914) bebeklerin büyüme süreci sırasında, nitrojen biriktirdiklerini keşfetmiştir. Moulton (1923) kimyasal olgunlaşma isimli görüşünü açıklamıştır. Bu görüşe göre asıl hayatı çocuklardaki kimyasal bileşimin, erişkin seviyesine ulaşması olarak tanımlamıştır. Erken dönemdeki bu araştırmalar içinde vücut bileşimini etkileyen diğer bir faktör olarak beslenme ele alınmıştır. Cathcart (1907) açlık sırasında vücudun nitrojen kaybettiğini tespit etmiştir. Bu sırada Benedict ve arkadaşları (1919) ise normal düzeydeki besin alımındaki azalma sonucu nitrojen kaybının olduğunu bulmuşlardır. Daha sonraları ise vücut bileşimini etkileyen diğer faktörlerin egzersiz, ırk, cinsiyet ve bazı hastalıklar olduğu, erken dönem araştırmacıları tarafından ortaya konulmuştur Vücut Bileşimiyle İlgili Araştırmalarda Son Dönem (1960 dan günümüze) 1960 dan günümüze kadar; vücut bileşimiyle ilgili araştırmalar halen devam etmektedir. Fakat burada vurgulanması önemli olan nokta son otuz yıldır bu alandaki araştırmaların arttığıdır. Bu

23 araştırmalar sonucu vücut bileşimi biyolojinin eşsiz bir kolu haline gelmiştir. Son dönemlerdeki bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak vücut bileşimi metotları in vivo nötron aktivasyon analizi ve görüntüleme teknikleriyle devam ettirilmektedir. Bu yeni teknikler sayesinde birçok kronik akut hastalıkların vücut bileşimindeki değişimler neticesinde oluşabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Hatta vücut bileşimiyle morbidity ve mortality arasında ilişkinin olabileceği kanısı vardır (Wang et al. 1999). Yukarıda değinilen çalışmaların çoğunluğunun biyoloji ağırlıklı olduğu görülmüştür. Fakat, bir de antropoloji biliminin bir tekniği olan antropometri tekniği yardımıyla da vücut bileşimi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu konuyla ilgili olarak ilk çalışma Çekli Antropolog Jindrich Mateiegka tarafından yapılmıştır. Bu çalışma daha sonradan, 1921 yılında American Journal of Physical Antropologyde yayınlanmıştır. Matiegka vücut ağırlığını dört bölüme ayırarak ele almış ve bunu formüle etmiştir: W = O + D + M + R W = vücut ağırlığı, O = vücudun iskelet ağırlığı, D = vücudun deri ve derialtı yağ kalınlığı, M = vücut kas ağırlığı ve R = geriye kalan organların ağırlığı olarak tanımlamıştır. Bu çalışmada iskelet ağırlığı, boy uzunluğu ve aynı zamanda diz, bilek ve dirsek genişlikleri göz önünde bulundurularak hesaplanmıştır. Deri ve derialtı yağ kalınlığı ağırlığı ise deri kıvrımı kalınlığı aleti ölçümleri sonucu tespit edilmiştir. Kas ağırlığı ise boy uzunluğu göz önünde bulundurularak üstkol, üstbacak ve baldır çevreleri yardımıyla hesaplanmıştır (Matiegka 1921, Brozek and 2001, Prokopec 1991). Wang ve arkadaşları (1992) vücut bileşimini beş kategoriye ayırarak incelemişlerdir ve büyük ölçüde kabul görmüştür. Bu modele göre 1. düzey: Anatomik model; 2. düzey: Moleküler model; 3. düzey: Hücresel model; 4. Doku modeli ve 5. düzey: Tüm vücut modeli. Fakat günümüzde, genelde yağ miktarının saptanmasına yönelik olarak ikili model kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin yanında, sualtı ağırlık ölçümü, biyoelektrik impedans, dual enerji X-ray absorbsiyometri (DEXA), bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans görüntüleme, nötron aktivasyonu ve antropometrik ölçümler sıralanabilir (Harsha and Bray 1996) Ülkemizde Vücut Bileşimi ile İlgili Çalışmalar Derialtı yağ dokusu miktarının bilinmesi hem malnutrisyon, hem de şişmanlığı belirlemede önemlidir. Bu amaçla; ülkemizde yapılan araştırmalarda derialtı yağ dokusunun yaş ile birlikte nasıl

24 bir değişiklik gösterdiğine bakacak olursak: Karaduman ve arkadaşları (1989), yaptıkları araştırmada triceps deri kıvrımı kalınlığının ilk 6 ayda yaşla arttığı, 7-48 aylarda ise yaşla değişmediğini, 0-48 ay arasında kız ve erkeklerde deri kıvrım kalınlığı aynı iken, aylarda erkeklerde kızlardan daha az olduğu sonucunu ulaşmışlardır. Pekcan (1977) ise beş yaşından sonra kızlarda derialtı yağ dokusunun erkeklere göre fazla olduğunu, erişkin dönemde farkın yaklaşık iki katına çıktığını belirtmektedir. Baysal (1994), ise bu konuyla ilgili olarak beş yaş içinde hızlı kilo alan bireylerin ergen ve yetişkin olduklarında subscapular deri kıvrımı kalınlığı değerleri, 6,5-7 yaşından sonra kilo almaya başlayanlardan daha yüksek olduğunu bulmuştur. Bunun nedenini ise; erken kilo almaya başlayan çocukların daha uzun süre yağ depoladıkları olarak açıklamıştır. Gültekin (1997) ise, 6-12 yaşları arasındaki çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada cinsiyetler arasında kızların erkeklere oranla daha fazla miktarda derialtı yağ miktarına sahip olduklarını bulmuştur. Duyar (1994) ise, yükseköğrenime devam eden kız ve erkek öğrencilerin vücut bileşimi değerleri üzerine yaptığı araştırmada, erkek öğrencilerin toplam vücut ağırlığının % (11.09 kg), kızların ise %30.81 inin (16.78 kg) yağ olduğunu göstermiştir. Ayrıca Duyar bu verilere dayanarak, çalışmada ele alınan genç kızların vücutlarında, olağan olarak kabul edilen sınırın üzerinde yağ bulunduğunu ortaya koymuştur. Duyar (1993), Ortaokul ve Lise çağındaki çocuklar üzerinde yaptığı diğer bir araştırmada, şişmanlığı belirlemede BKE değişkeni esas alınırsa, ülkemiz kızlarının Amerikalı yaşıtlarından daha az oranda şişman olduğunu, erkek çocuklarında ise şişmanlığın ülkemizde daha yaygın olduğunu gözlemiştir. Ayrıca şişmanlığı belirlemede kullanılan BKE ve triceps deri kıvrımı kalınlığı değişkenlerinin birbirinden farklı sonuçlar verdiği, bu nedenle toplumların şişmanlık oranlarının belirlenmesinde ve karşılaştırılmasında değişken faktörün gözönüne alınması gerektiği kanısındadır. Sağlam (1990) ise yetişkin kadın ve erkek üzerinde yapmış olduğu araştırmada hafif şişman ve şişman kadınları % 56 sının, erkeklerinde % 46 sının yaşı 36 ve üzerinde olduğunu tespit etmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz araştırmaların yanında spor alanında spor branşlarına göre sporcuların vücut bileşimiyle ilgili araştırmaları görmek mümkündür. Ayrıca literatüre baktığımızda tıpta uzmanlık tezlerinde de şişmanlıkla birlikte vücut bileşiminin de ele alındığını görebilmekteyiz (Zorba ve Ziyagil 1995, Elmacı 1996, Tüzün 1998). Ülkemizde vücut bileşimiyle ilgili araştırmalara genel olarak baktığımızda bu araştırmaların çok sınırlı olduğunu görmekteyiz. Bu araştırmaların temel sorunları; çalışılan yaş grubunun çok sınırlı

25 olması, bugüne kadar vücut yağ miktarını tahmin eden formüllerin oluşturulmaması, araştırmalarda kullanılan istatistiksel yöntemlerin yetersiz oluşu, karşılaştırmalar için elverişli olmamaları, alınan antropometrik değişkenlerin ölçüm tekniklerinin tam olarak anlatılmaması veya hangi ölçüm tekniklerinin kullanıldığının açıklanmaması, çalışılan populasyonun toplumun hangi kesimini tam olarak yansıttığının net bir şekilde ortaya konmaması şeklinde özetlenebilir Vücut Bileşimini Belirleme Yöntemleri Vücut bileşiminin tespitinde ikili veya üçlü bölümlü sistem kullanılmaktadır. İkili bölümleme sistemine göre vücut ağırlığı, yağ kitlesi ve yağ dışı vücut kitlesi olarak iki bileşen şeklinde ele alınmaktadır (Garn and Haskell 1959, Brozek 1965). Yağsız vücut kitlesi başlıca vücut hücre kitlesi ve hücreler arası konnektif dokuyu içermektedir. Bu nedenledir ki vücudun metabolik aktivitesinin yaklaşık %95 i yağsız vücut kitlesi içerisinde gerçekleşmektedir (Roubenoff and Keyahias 1991). Üçlü bölümlü sisteme göre yağ, iskelet kası ve kas dışı yağsız vücut kitlesi şeklinde ele alınmaktadır (Brozek et al. 1963). Günümüzde bu alandaki çalışmalarda daha çok ikili model kullanılmaktadır (Zorba ve Ziyagil 1995). Vücut bileşimi; vücut suyu, intra ve eksraselüler su, yağ dokusu, kas dokusu, kemik dokusu ve mineraller gibi üyelerin bir araya gelmesiyle oluşur. İnsanda vücut kompozisyonunu belirleme araştırmaları 1940 lı yıllarda A.R Behnke in öncülüğünde başlamıştır. Daha sonraları ise çeşitli vücut bileşimi belirleme yöntemleri geliştirilmiştir. Vücut bileşimini belirlemede çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bunlardan ilki, insan kadavrasında direk olarak vücut kompozisyonu belirlenmesidir. İkinci yöntem ise indirek olarak laboratuar ve saha metotları ile vücut bileşiminin hesaplanmasıdır. Tablo 1 de vücut kompozisyonunu belirleme yöntemleri görülmektedir. Tablo 1: Vücut Kompozisyonu Belirleme Yöntemleri Direk Kadavradan elde edilen bulgular Laboratuar Total vücut suyu İndirek Alan Antropometrik yöntemler Densitometre Deri kıvrımı ultrasonografik ölçümü Toplam vücut potasyumu (K40 yöntemi)

26 Toplam vücut kalsiyumu Bilgisayar tomografisi NMR görüntüleme Dual foton absorbsiyometresi Kripton ile yağ miktarı belirleme Su taşırma Yukarıdaki tabloda görülen bazı vücut bileşimi belirleme yöntemleri pratik, ekonomik veya güvenirliği açısından fazla yaygınlaşamamıştır. Vücut bileşimini belirlemede kullanılan yöntemler şu şekildedir: 1- Vücudu, yağ dokusu ve yağ dışı doku olarak ikiye ayırıp inceleyebiliriz. 2- Vücudu, üç bölüme ayırarak yağ dokusu, kas dokusu ve kemik dokusu olarak inceleyebiliriz. 3- Vücudu, dört bölüme ayırarak su, protein, yağ ve kemik yoğunluğu olarak inceleyebiliriz (Lukaski 1987). Vücut bileşimini hesaplama yöntemleri direkt ve indirekt olarak iki grup altında incelenmektedir. Direkt yöntemler vücudun kimyasal yapısını direkt olarak belirler. İndirekt yöntemler ise nekropsi çalışmaları sonucu elde edilen bulgular yardımıyla belirlenmiş olan formüllere göre, vücut yağ miktarının belirlenmesi esasına dayanır. Bu teknik ve yöntemler arasında yer alan antropometrik tekniği ve biyoelektrik impedans yöntemleri ucuz olduklarından dolayı epidemiolojik ve klinik çalışmalarda sıklıkla başvurulan ama güvenirliği diğer yöntemlere göre daha az olan teknik ve yöntemlerdendir. Buna karşılık K40, dansitometre, total vücut suyu ölçümü, manyetik rezonans yöntemleri daha güvenilir ve kesin sonuç vermesine rağmen pahalı ve zaman alıcı olduklarından epidemiolojik ve klinik çalışmalarda kullanılmamaktadır Doğrudan Vücut Yağ İçeriğinin Hesaplanması Sansitometri Vücut dansitesi, vücut yağ ölçümü için temel referans olarak kabul edilmektedir. Kişinin vücut ağırlığı ölçüldükten sonra, aynı ağırlığının su altında ölçülmesi ile elde edilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, akciğerlerdeki havadır. Akciğerlerde kalan hava için düzeltme

27 yapıldıktan sonra sualtı ve dışarıda ölçülen ağırlık farkı vücut hacmini vermektedir. Bu işlemler yapıldıktan sonra vücut yoğunluğu tespit edilmektedir. Vücut Yoğunluğu = Vücut Ağırlığı (kg) / Vücut Hacmi (cm 3 ) İnsanda, yağsız dokunun yoğunluğu kg / L iken, yağ dokusunun yoğunluğu 0.9 kg / L dir. Önceden elde edilmiş yöntemlerle vücudun yağ oranı hesaplanmaktadır. Burada, Siri nin formülleri kullanılarak hesaplama yapılmaktadır (Susanne 1993). Yağ yüzdesi (%)= ( (4.95 / Vücut Yoğunluğu) ) X 100 Bu yöntem güvenilir, fakat çocuklar, şişman bireyler, gebe kadınlar ve yaşlılarda yağsız kitlede değişiklikler olacağı için yanıltmalara neden olabilmektedir. Ayrıca bu ölçümün alımı sırasında bir havuz ve akciğerdeki havayı ölçüm cihazı gerektiğinden alımı biraz zor olmaktadır (Durnin and Womersley 1974) Toplam Vücut Suyu Bazı izotoplarla etkileşime maruz kalan yağ dokusu, su tutmadığından dolayı hidrojen izotopları verilmekte ve ardından birkaç saat sonra doygunluk durumuna ulaştıktan sonra ölçüm yapılmaktadır. Bu ölçüm neticesinde yağsız doku kitlesi bulunabilmektedir. Fakat kişiler arasında yapılan ölçümlerde yağsız dokunun su içeriğinin farklılıklar gösterdiği ortaya konmuştur. Martin ve Drinkwater (1991) yapmış olduğu araştırmada yağsız vücut kitlesinin su içeriğini % 74.9 olarak hesaplamışlardır. Yağsız vücut kitlesi (kg) = Toplam vücut suyu / Vücudun su içeriği Densitometrik Metot Vücut bileşimini belirlemede geleneksel yöntem olarak tanımlanan bu metot 1940 yıllarında Behnke ve arkadaşlarının (1942) öncülüğünde geliştirilmiştir. Bu metot vücudu ikili sisteme göre ele almaktadır. Bu metot vücudun yağ ve yağsız kitlesinin tespitine dayanmaktadır. Densitometri, temel olarak vücut yoğunluğundan, vücut bileşiminin tespiti anlamına gelmektedir. Vücut yağı içerik olarak vücuttaki bütün yağları kapsamaktadır (beyaz yağlar, öz yağlar, hücre içi ve dışı yağlar). Yağsız vücut kitlesi ise mineraller, protein, su ve yağ harici diğer yapıları kapsar (Going et al. 1995). Böylece vücut

28 yoğunluğunun tespiti, vücut yağ ve yağsız vücut kitlesine bağlı olmaktadır. Vücut yoğunluğunun hesaplanmasında çeşitli yöntemler kullanılsa da bunlardan en yaygın olanı su altında tartma yöntemidir. Sualtı tartma yöntemi, temelde Archimedes in hidrostatik prensibine dayanmaktadır. Burada temel prensip, bir cismin su içinde kaybettiği ağırlık, taşırdığı suyun ağırlığına eşittir. Bu prensibi vücut yağ oranına uygulamak mümkündür. Bir kişinin havadaki ağırlığını ölçtükten sonra, kişi su dolu bir tanka daldırılmakta ve su içindeki ağırlığı ölçülmektedir. Yoğunluk = Ağırlık / Hacim formülünden hareketle, Vücut Yoğunluğu = Kitle / Hacim formülü göz önüne alınmaktadır. Daha sonra, geliştirilmiş olan formüller yardımıyla vücut yağ miktarı hesaplaması yapılmaktadır. Fakat sualtı yöntemi sekiz yaşından küçük çocuklar, yaşlı, obez ve sağlıksız kişiler için uygun olmamaktadır. İnsanın vücut yoğunluğu, bildiğimiz gibi vücut ağırlığının hacmine bölümü sonucu elde edilmektedir. Vücut ağırlığı kolay bir şekilde belirlenebilmesine rağmen aynı şey vücut hacmi için söylenemez. Çünkü vücut hacminin ölçülmesi ağırlığa göre biraz daha zahmetlidir. Densitometre yöntemi, geliştirilmiş olan formüller yardımıyla vücut bileşiminin ortaya konmasıdır. İkili bölümlenme yöntemine göre Siri (1961) ve Brozek ve arkadaşlarının (1963) geliştirdikleri ve vücut yağının yoğunluğunu kg/l ve yağsız vücut kitlesinin yoğunluğunu ise kg/l olarak kabul ettikleri ve bu değerler yardımıyla geliştirdikleri formüller ile vücut bileşimi hesaplanmaktadır Dual Enerji Ölçümü (Biyoelektrik) Biyoelektriksel ölçüm, vücutta farklı dokularda elektriksel direncin saptanmasıyla yapılan bir metoddur. Bu yöntem kemikten, yumuşak dokuyu, yağ ve yağ dışı dokuyu ayırabilmektedir. Bu yöntem, uzuvlarda ve merkezi bölgedeki kişisel veya tüm vücut kompozisyonu hakkında bilgi vermektedir. Tehlikesiz ve geçerli olan bir yöntemdir. Ayrıca aletin taşınabilirliği nedeniyle pratiktir ve ucuzdur (Pekcan 1993). Yeni biyoelektrik impedans cihazları ile ölçüm yapılırken cihaza yaş, boy, kilo, cinsiyet yazılarak yapılan ölçüm sonucu elde edilen sonuçlar çeşitli regresyon formülleri ile elektronik olarak uygulanıp vücut parametreleri elde edilebilmektedir. Biyoelektrik impedans yönteminde, elektrotlar aracılığıyla doku yatağına değişik frekanslarda alternatif akım verilmekte ve bunun voltajındaki düşme impedans olarak tespit

29 edilmektedir. İmpedans dokunun elektrik akımına gösterdiği direnç, iletkenlikle ters orantılıdır (Heymsfield et al. 1997). Elektrolitte bulunan zengin sıvılar elektrik akımına daha az direnç oluşturmaktadır. Lipitler ve kemiklerdeki mineraller ise en fazla direnç göstermektedirler (Baumgartner et al. 1990) Toplam Vücut Potasyumu (K40) Potasyum kırk radyoaktifi, yağsız dokuda dağılma özelliğine sahiptir. Bu yolla potasyum kırkın vücuttaki dağılımı incelenerek yağsız doku hakkında bilgi elde edilmektedir. Yağsız vücut kitlesinin K içeriği kadınlarda 45 60, erkeklerde mmol/kg olarak bilinmektedir. Bu bilgiler ışığında yağsız vücut kitlesinin miktarı, buradan da toplam vücut yağı ve vücut yağ yüzdesi hesaplanmaktadır (Preuss and Bolin 1988). Vücudun potasyum tutma oranı kişiden kişiye değiştiğinden, unutmamak gerekir ki bu yöntem pek güvenilir olmamaktadır Görüntüleme Yöntemi Bazı görüntüleme aletleri, ultrasyon, MR gibi kullanılarak vücudun yağ miktarı ölçülebilmektedir. Fakat pahalı olmaları nedeniyle pek kullanılmamaktadırlar Nötron Aktivasyonu Bazı izotop nükleuslarının yüksek ve düşük enerji nötronlarına dönüşüm yeteneğine dayanan bir tekniktir. Bu teknik, C 12 (Karbon 12) izotopunun nötronları tarafından yayılan gamma ışınımı ölçümü ile tespit edilmektedir.. Yağ kitlesi, vücuttaki karbonun % 64 ünü içerdiği için hızlı nötron kaynağı kullanılarak, yağ kitlesi doğrudan analiz edilebilmektedir (Cohn et al. 1984) Vücut Yağının Ölçümünde Kullanılan Dolaylı Teknikler Antropometri Tekniği Antropometri, vücut bileşiminin oldukça kolay bir şekilde belirlenmesini sağlayan bir tekniktir. Ayrıca bütün yaş grupları için vücut bileşiminin tespiti mümkündür. Bu nedenle de epidemiolojik ve klinik çalışmalarda amaca yönelik olarak sıklıkla antropometriye başvurulmaktadır. Günümüzde bu teknik, oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Ağırlık ve boy, antropometrik

30 değişkenler arasında en önemlileridir. Bu ölçümlere ek olarak çevre, derialtı yağ kalınlığı ile kemik uzunluk ve genişlik ölçüleri dahil edilebilir. Antropometrik aletlerin ucuz ve kolay taşınır olması büyük avantaj sağlamaktadır. Fakat bu alanda çalışacak olan kişilerin, iyi bir eğitimden geçirilmesine özen gösterilmelidir. Vücut bileşimini belirlemek için kullanılan antropometrik ölçüler aşağıda yer almaktadır Boy Göre Ağırlık ve Şişmanlığın Ölçülmesi Yaşa göre Vücut Kitle İndeksi ve ağırlık - boy referans değerleri ve grafikleri çocukların ve yetişkinlerin vücut yağ fazlalığını çok iyi yansıtmaktadırlar (Cole 1998). İki yaş üstü çocuklarda Beden Kitle Endisi, vücut yağ miktarıyla oldukça yüksek bir ilişki göstermektedir (Maynard et al. 2001, Norgan 1994a, 1994b). Erişkinlerde ise; boydan bağımsız olarak vücut ağırlığını yansıtması açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Beden Kitle Endisi kısmen vücudun genel boyutunu ve vücut bileşimini yansıtması açısından oldukça önemlidir Deri Kıvrımı Kalınlığı Ölçüleri Epidemiolojik çalışmalarda sıklıkla başvurulan ölçümlerdendir. Vücudun belirlenmiş olan bölgelerinden deri kıvrımı kalınlığı ölçüm aleti yardımıyla ölçülmesini öngörmektedir. Kolay alınır olması ve masraf gerektirmediğinden yaygın olarak kullanılmaktadır. Fakat, ölçünün alımı bireysel farklılık göstermesi nedeniyle sonuçların güvenirliliğini biraz azaltmaktadır. Bu dezavantajı ortadan kaldırmak için ölçü alacak kişinin önceden çok birey üzerinde çalışmış olması gerekmektedir. Ayrıca derialtı yağ dokusu kaygan bir yapıya sahip olduğundan ölçü alımı sırasında şişman kişilerde bazı problemler yaşanabilmektedir. Sonuçta unutmamak gerekir ki ağırlık ve boya göre yumuşak dokuların ölçülmesi ve güvenirliliği daha güç olmaktadır. Kadın ve erkekte vücut yağ dağılımı farklılık göstermektedir. Bu nedenle tek bölgeden ölçüm almak hatalı sonuçlar doğurabilmektedir. Bundan dolayı tek bölgeden ölçüm almak yerine, olabildiğince çok, faklı bölgelerden ölçüm yapılması öngörülmektedir. Uygun ölçüm yapıldığında sualtı ölçümüyle iyi bir korelasyon (r = ) göstermekte ve yüzde yağ tahmininde düşük bir standart hata (% 3-4) vermektedir (Gibson 1990).

31 Triceps deri kıvrımı kalınlığı özellikle vücut bileşiminin belirlenmesinde çok önemlidir. Bunun nedeni ise triceps deri kıvrımı kalınlığı ile vücudun toplam yağ miktarı arasında bir ilişkinin olması ve bunun yanında çocukluktan erişkinliğe kadar referans değerlerinin tam olarak bilinmesinden dolayıdır (Frisancho 1981, Sheapard 1991). Ayrıca subscapular deri kıvrımı kalınlığı da çok önemli bir ölçümdür. Gerek vücuttaki gövde yağlanmasını gerekse hastalıklarla göstermiş olduğu yüksek ilişkiden dolayı önemlidir (Rolland-Cachera et al. 1990). Genel olarak triceps ve subscapular deri kıvrımı kalınlığı ölçüm değerinin toplamı, vücudun genel yağını yansıtması açısından önemlidir (Frisancho 1981). Ayrıca bu ölçüm değerleri üyelerdeki ve merkezi bölgedeki yağ miktarını göstermesi açısından önemli bir ölçümdür. Üstkol çevresi ile triceps deri kıvrımı yardımıyla da üstkol yağ alanı, kas alanı ve kas çevresini hesaplamak mümkündür. Ayrıca buradan elde edilen sonuçlar yardımıyla vücudun genel yağ miktarı ve yağsız kitlesi hakkında bilgi sahibi olunabilmektedir. Populasyon düzeyinde bunun gibi antropometrik ölçümler, vücut bileşiminin ortaya konmasında Beden Kitle Endisine göre daha iyi sonuçlar verebilmektedir (Boye et al 2002, Himes and Bouchard 1989) Beden Kitle Endisi Boy ve ağırlığın ölçülmesi ile elde edilen sonuçların birbirine oranlaması yardımıyla sonuca gidilmektedir. Burada en çok kullanılan ve doğrudan güvenilir endis Quetele in Beden Kitle Endisidir (BKE). BKE: Ağırlık (kg) / Boy (m 2 ) Son zamanlarda BKE ile bazı hastalıklar arasında ilişkiler kurulmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus toplam vücut ağırlığı kişinin yağ, kas, kemik ve sudan oluşan ağırlığının toplamıdır. Kas kitlesi fazla veya kemikleri iyi gelişmiş birini şişman olarak değerlendirebiliriz, o zaman güvenirliği azalmaktadır. Genel olarak bakıldığında vücut kompozisyonunda en çok göze çarpan ve araştırılan konu obezitedir. Bunun nedeni ise, obezite ile bazı hastalıklar ve ölüm arasında bir ilişkinin bulunmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin; BKE ile ölüm arasındaki ilişkiyi araştıran bir çalışmada, mortalitenin BKE arasında giderek arttığı, BKE 30 ise mortalite oranı 1.2, BKE 35 ise oran 1.75, BKE 40 ise 2.5 kat arttığı görülmüştür (Colitz 1992).

32 İnsanın yaşam süreci boyunca vücudunun kimyasal yapısı ve bileşimi devamlı değişmektedir. Bu değişim büyüme, olgunlaşma, yaşlanma dönemlerinin yanısıra hastalıklar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, doğumda beynin oranı, diğer organların boyutları, vücut ağırlığı, yağsız vücut bileşimine göre daha büyük bir orana sahiptir. Bebeklik döneminde iskelet kas yapısının daha büyük bir yer tuttuğu fakat tabiiki beyin ve diğer organ dokularının da büyümeye devam ettiği unutulmamalıdır (Zemmel 2002). Vücudun büyüme süreci boyunca kimyasal yapısındaki değişimler beslenmeye de bağlıdır. Bu yüzden beslenme, vücut bileşimi için hayati bir öneme sahiptir. İnsanlarda yağ miktarı, hamilelik dönemi boyunca annenin aldığı besin (Ravelli et al. 1976) ve aynı zamanda bireyin bebeklik ve çocukluk dönemi boyunca izlediği beslenme rejimine de bağlıdır (Sjostrom 1981). Demek oluyor ki vücut bileşimimizin şekillenmesi anne karnından itibaren başlamaktadır. Erişkinlerin sahip olduğu çok düşük orandaki Beden Kitle Endisi sindirim ve damar hastalıklarından dolayı ölüm riskini artırdığı bilinmektedir. Fakat diğer taraftan Beden Kitle Endisi nin artması örneğin 25 kg/m 2 in üzerinde olması kardiyovasküler, safrakesesi problemleri ve diyabet mellitus gibi sağlık problemlerinin oluşmasına ve bunların bir sonucu olarak da ölüm riskinin artmasına sebep olduğu görülmüştür (Calle et al. 1997, Manson et al.1995). Çocuklarda şişmanlıkla ilgili sağlık problemleri; kemik ve eklem hastalığı, kan basıncının artması ve serum kolesterolünün ve insülin direnci aynı zamanda insüline bağlı olmayan diyabet riski olarak sıralanmaktadır. Çocukluk döneminde şişman olan çocuklar yetişkinlik döneminde de şişman olmaktalar ve sağlık açısından da büyük risk altına girmektedirler (Dietz and Robinson 1993). Bebeklikten, erişkinliğe vücut bileşiminin yani kas, yağ ve kemik oranındaki önemli değişimler, ergenlik döneminde daha belirgin bir yapı kazanmaktadır. Erişkinlikte vücut bileşimindeki değişim sağlık durumuna, hamileliğe, emzirmeye, menopoz ve yapılan aktiviteye bağlı olarak değişebilmektedir. İnsanın hayat döngüsü göz önünde bulundurulursa, ortalama olarak, sağlıklı bir bebekte % oranında yağ bulunmaktadır (Forbes 1987). Hayatın ilk altı ayı boyunca, vücut yağ miktarı artmakta ve zirveye ulaşmaktadır. Bu dönemde yağ miktarı, erkeklerde % 29, kızlarda % 32 oranındadır (Butte et al. 2000). Daha sonra vücut yağ yüzdesinde bir azalma başlamaktadır. Bunun nedeni ise bu dönemde vücutta meydana gelen hızlı büyüme temposudur. Bebeklik dönemi boyunca

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik

Detaylı

PROF. DR. ERDAL ZORBA

PROF. DR. ERDAL ZORBA PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,

Detaylı

SİVAS İLİ FARKLI SOSYOEKONOMİK DÜZEYE SAHİP YETİŞKİN BİREYLERDE BAZI ANTROPOLOJİK ÖZELLİKLERİN TESPİTİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

SİVAS İLİ FARKLI SOSYOEKONOMİK DÜZEYE SAHİP YETİŞKİN BİREYLERDE BAZI ANTROPOLOJİK ÖZELLİKLERİN TESPİTİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI SİVAS İLİ FARKLI SOSYOEKONOMİK DÜZEYE SAHİP YETİŞKİN BİREYLERDE BAZI ANTROPOLOJİK ÖZELLİKLERİN

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler Prof. Dr. Reyhan Çeliker Antropoloji nedir? Antropoloji İnsanı, biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, kültürel yapısını, sosyal davranışlarını inceleyen bilim

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ Çocuklarda Büyüme Ve Gelişmenin İzlenmesi Sağlıklı bir çocuk, Hastalık belirtileri göstermeyen, Takvim yaşına ve genetik özelliklerine uygun büyüme, Fizyolojik

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM 1 2 Büyüme ve Gelişme Çocukluk ve ergenlik döneminde değişkenlik gösteren büyüme ve gelişme özellikleri, çocuk sporcuların fizyolojik standartlarının oluşturulmasında, performans

Detaylı

KARKAS GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ

KARKAS GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ KARKAS GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ KARKAS DEĞERLENDİRME IN-VIVO EX-VIVO ULTRASON TOMOGRAFİ SUBJEKTİF LINEAR DEXA MRI VIA TOBEC BIA Ultrason (Ultrasound) Teknolojisi Dual Enerji X-Ray Absorptiyometri (DEXA)

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 2 VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma,

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir.

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. İstatistiğe Giriş İstatistik nedir? Tanımlayıcı istatistikler Merkezi dağılım ölçütleri Merkezi yayılım

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 FİZİKSEL UYGUNLUĞA GİRİŞ. Bölüm 2 FİZİKSEL UYGUNLUK SAĞLIK VE HASTALIK. Bölüm 3 SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE RİSK SINIFLAMASI

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 FİZİKSEL UYGUNLUĞA GİRİŞ. Bölüm 2 FİZİKSEL UYGUNLUK SAĞLIK VE HASTALIK. Bölüm 3 SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE RİSK SINIFLAMASI İÇİNDEKİLER Bölüm 1 FİZİKSEL UYGUNLUĞA GİRİŞ FİZİKSEL AKTİVİTE VE HASTALIKLAR... 5 SAĞLIK BEDEN EĞİTİMİ VE FİZİKSEL UYGUNLUK... 6 Egzersiz Fizyolojisi Araştırma ve Sağlık... 8 Fiziksel Aktivite, Fiziksel

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) BES234 4 2 0 0 4. Anlatım, Tartışma, Uygulama-Alıştırma, Proje Tasarımı/Yönetimi, Ödev

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) BES234 4 2 0 0 4. Anlatım, Tartışma, Uygulama-Alıştırma, Proje Tasarımı/Yönetimi, Ödev BESLENME ANTROPOLOJİSİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl BESLENME ANTROPOLOJİSİ Önkoşullar Dersin dili Dersin Türü Dersin öğrenme ve öğretme teknikleri Dersin sorumlusu(ları) Dersin amacı Dersin öğrenme çıktıları

Detaylı

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş.

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş. Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş Bu ders içerisinde, Fizik Antropolojinin tarihsel gelişimi, çalışma alanları,

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

Bu olumsuzluklar nedeni "günümüzün en fazla zihinleri ve bedeni meşgul eden rahatsızlığı olan "OBEZİTE" meydana gelmektedir.

Bu olumsuzluklar nedeni günümüzün en fazla zihinleri ve bedeni meşgul eden rahatsızlığı olan OBEZİTE meydana gelmektedir. Körü beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik sonucu vücut bileşenlerinde önemli değişiklikler ortaya çıkmaktadır. 35 yaşından sonra erkek ve kadınlar 50-60 yaşına kadar her yıl 0.2-0.8 kilogram yağ kazanırlarken,

Detaylı

DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLERİNİN VÜCUT KOMPOZİSYONU PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ

DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLERİNİN VÜCUT KOMPOZİSYONU PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLERİNİN VÜCUT KOMPOZİSYONU PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRMALI

Detaylı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN

Detaylı

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. Metabolik Sendrom Araştırma Grubu Prof.Dr. Ömer Kozan Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. Kardiyoloji ABD, İzmir

Detaylı

YAŞLI FİZYOLOJİSİ. Seray ÇAKIR 0341110005

YAŞLI FİZYOLOJİSİ. Seray ÇAKIR 0341110005 YAŞLI FİZYOLOJİSİ Seray ÇAKIR 0341110005 Yaşlının Vücut Bileşimi İnsanda, kas yapısı ve gücü 25 yaşında doruğa ulaşır. Bu yaşlarda kadınların ortalama vücut ağırlığının %37 si, erkeklerin %45 i kadarını

Detaylı

ANTROPOMETRİ SEKÜLER TREND ÇOCUK SEKÜLER TRENDİ KISMET ŞEN

ANTROPOMETRİ SEKÜLER TREND ÇOCUK SEKÜLER TRENDİ KISMET ŞEN SEKÜLER TREND ÇOCUK SEKÜLER TRENDİ KISMET ŞEN / 0341110014 TANIM SEKÜLER TREND Sağlık koşullarının iyileşmesi, yerleşim yeri, beslenme gibi çeşitli çevresel faktörlere bağlı olarak yeni doğan neslin önceki

Detaylı

KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA

KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Ergenliğe kadar boy, ağırlık ve kuvvet bir cinsiyet farkı göstermezken, ergenlikten sonra cinsiyetler arasındaki bazı değişiklikler belirginleşir.

Detaylı

BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI

BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI Bireyin beslenme durumunun saptanması, besin ögeleri gereksinmesinin ne ölçüde karşılandığının bir göstergesidir. Besin ögeleri alımı ile besin ögeleri gereksinmesi arasındaki

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması

Detaylı

SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ

SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ SPORCU BESLENMESİ SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ Yeterli ve dengeli beslenmenin bir sporcunun başarısını garanti etmediği, ancak yetersiz ve dengesiz beslenmenin bazı sağlık problemlerine ve performans

Detaylı

PREMATÜRELERDE BÜYÜMENİN İZLENMESİ. Dr.Ebru Ergenekon. G.Ü.T.F. Neonatoloji Bilim Dalı

PREMATÜRELERDE BÜYÜMENİN İZLENMESİ. Dr.Ebru Ergenekon. G.Ü.T.F. Neonatoloji Bilim Dalı PREMATÜRELERDE BÜYÜMENİN İZLENMESİ Dr.Ebru Ergenekon G.Ü.T.F. Neonatoloji Bilim Dalı Büyüme izlemi neden gerekli? Nörolojik, Kardiyovasküler,Metabolik Büyüme tam olarak izlenebiliyor mu? Kullanılmakta

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

VOLEYBOLCULARDA SOMATOTİP VE VÜCUT BİLEŞİMİNİN BELİRLENMESİ

VOLEYBOLCULARDA SOMATOTİP VE VÜCUT BİLEŞİMİNİN BELİRLENMESİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI VOLEYBOLCULARDA SOMATOTİP VE VÜCUT BİLEŞİMİNİN BELİRLENMESİ Yüksek Lisans Tezi Eda CINKILLI Ankara 2011

Detaylı

SİVAS İL MERKEZİNDE YETİŞKİN KADIN VE ERKEKLERDE OBEZİTE DEĞERLERİ

SİVAS İL MERKEZİNDE YETİŞKİN KADIN VE ERKEKLERDE OBEZİTE DEĞERLERİ SİVAS İL MERKEZİNDE YETİŞKİN KADIN VE ERKEKLERDE OBEZİTE DEĞERLERİ Gülüşan ÖZGÜN BAŞIBÜYÜK 1, Galip AKIN 2 ÖZET Bu araştırma ile Sivas ta yaşayan alt, orta ve üst sosyoekonomik düzeye mensup 20 yaş ve

Detaylı

Oksoloji Çocukluk Çağında Vücut Ölçümleri. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Oksoloji Çocukluk Çağında Vücut Ölçümleri. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Oksoloji Çocukluk Çağında Vücut Ölçümleri Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Büyüme sağlığın bir yansımasıdır. Growthis a mirrorof health James M. Tanner 1986

Detaylı

DİYABETTE ANTROPOMETRİK YAKLAŞIM ÖĞR. GÖR. SONER SİNAN

DİYABETTE ANTROPOMETRİK YAKLAŞIM ÖĞR. GÖR. SONER SİNAN DİYABETTE ANTROPOMETRİK YAKLAŞIM ÖĞR. GÖR. SONER SİNAN ANTROPOMETRİ Antropometrinin fiziksel ve teorik olarak pek çok tanımı olmasına karşın en basit şekliyle insan bedeni ve uzuvlarının basit yöntemlerle

Detaylı

Doz Birimleri. SI birim sisteminde doz birimi Gray dir.

Doz Birimleri. SI birim sisteminde doz birimi Gray dir. Doz Birimleri Bir canlının üzerine düşen radyasyon miktarından daha önemlisi ne kadar doz soğurduğudur. Soğurulan doz için kullanılan birimler aşağıdaki gibidir. 1 rad: Radyoaktif bir ışımaya maruz kalan

Detaylı

Değerlendirme Yöntemleri ve Performansa Etkisi

Değerlendirme Yöntemleri ve Performansa Etkisi Değerlendirme Yöntemleri ve Performansa Etkisi Olgunlaşma Olgunluk süreç durum Olgunlaşma, olgunluğa doğru ilerlemeyi ifade eder Olgunlaşma gerçekleşince, Tüm doku, organ ve organ sistemlerinde olgunluğa

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Türkiye de de tüm

Detaylı

VÜCUT KOMPOZİSYONU. Doç. Dr. Ferda GÜRSEL

VÜCUT KOMPOZİSYONU. Doç. Dr. Ferda GÜRSEL VÜCUT KOMPOZİSYONU Doç. Dr. Ferda GÜRSEL Vücut Kompozisyonu YAĞIN, Kas, kemik ve diğer dokulara oranıdır. 2 Aşırı Kiloların Sağlık Riski l Koroner kalp hastalığı l Yüksek tansiyon l Yüksek kollesterol

Detaylı

Vücut kompozisyonu genel olarak yağ, kemik, kas hücreleri, diğer organik maddeler ve hücre dışı sıvılardan oluşmuştur.

Vücut kompozisyonu genel olarak yağ, kemik, kas hücreleri, diğer organik maddeler ve hücre dışı sıvılardan oluşmuştur. Vücut kompozisyonu genel olarak yağ, kemik, kas hücreleri, diğer organik maddeler ve hücre dışı sıvılardan oluşmuştur. Vücut Kompozisyonunu Etkileyen Faktörler Yaş Cinsiyet Kas Fiziksel Aktivite Hastalıklar

Detaylı

FİZİKSEL YAPININ BİR GÖSTERGESİ OLARAK 'BOYUN ÇEVRESİ': YÜKSEKÖĞRENİM GENÇLİĞİ ÜZERİNDE ANTROPOMETİK BİR ARAŞTIRMA. Erksin GÜLEÇ* İzzet DUYAR**

FİZİKSEL YAPININ BİR GÖSTERGESİ OLARAK 'BOYUN ÇEVRESİ': YÜKSEKÖĞRENİM GENÇLİĞİ ÜZERİNDE ANTROPOMETİK BİR ARAŞTIRMA. Erksin GÜLEÇ* İzzet DUYAR** FİZİKSEL YAPININ BİR GÖSTERGESİ OLARAK 'BOYUN ÇEVRESİ': YÜKSEKÖĞRENİM GENÇLİĞİ ÜZERİNDE ANTROPOMETİK BİR ARAŞTIRMA Erksin GÜLEÇ* İzzet DUYAR** Giriş "Doç. Dr. Armağan Saatçioğlu'nun Anısına" Fizik Antropolojinin

Detaylı

1.FİZYOTERAPİ ZİRVESİ SEMİNER GÜNLERİ

1.FİZYOTERAPİ ZİRVESİ SEMİNER GÜNLERİ 1.FİZYOTERAPİ ZİRVESİ SEMİNER GÜNLERİ DİRENÇLİ EGZERSİZ İLE VİBRASYON EGZERSİZİNİN ALT EKSTREMİTE KAS KUVVETİ ÜZERİNE ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI DANIŞMAN: PROF.ALİ CIMBIZ FZT.ESRA BAYRAMOĞLU 1.GİRİŞ VE

Detaylı

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Ayfer Bayındır Şeyda Özcan İlhan Satman Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Koç Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

İSTATİSTİK HAFTA. ÖRNEKLEME METOTLARI ve ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN TESPİTİ

İSTATİSTİK HAFTA. ÖRNEKLEME METOTLARI ve ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN TESPİTİ ÖRNEKLEME METOTLARI ve ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN TESPİTİ HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Örneklemenin niçin ve nasıl yapılacağını öğreneceksiniz. Temel Örnekleme metotlarını öğreneceksiniz. Örneklem

Detaylı

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! Portal : www.takvim.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 09.03.2017 Adres : http://www.takvim.com.tr/yasam/2017/03/09/karacigerini-koru-sigortayi-attirma Karaciğerini koru

Detaylı

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Büyüme ve Gelişme Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır OBEZİTE Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu

Detaylı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme ürünü olarak sürekli ilerlemeyi kapsayan bir değişmedir. BÜYÜME Vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır. OLGUNLAŞMA

Detaylı

Çocuklarda beslenme durumunun değerlendirilmesi. Dr. Ceyda TUNA KIRSAÇLIOĞLU

Çocuklarda beslenme durumunun değerlendirilmesi. Dr. Ceyda TUNA KIRSAÇLIOĞLU Çocuklarda beslenme durumunun değerlendirilmesi Dr. Ceyda TUNA KIRSAÇLIOĞLU Beslenme durumunun değerlendirilmesi 1) Klinik değerlendirme Öykü Fizik inceleme Antropometrik ölçümler 2) Laboratuvar değerlendirme

Detaylı

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? Kalsiyum bir çok kişinin bildiği gibi kemik ve dişlerin yapı, oluşum ve sürdürülmesinde temel bir gereksinimdir. Kemik erimesini azaltmada yardımcı

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ Dr. Hülya YARDIMCI Okul öncesi dönem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş

Detaylı

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME Adolesans ; çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir * Fiziksel Büyüme * Cinsel Gelişme * Psikososyal Gelişme Büyüme ve gelişme, adolesansta belirgin bir

Detaylı

objektif değerlendirilmesini sağlayan bilim - veri arasındaki farkın olup olmadığını tespit

objektif değerlendirilmesini sağlayan bilim - veri arasındaki farkın olup olmadığını tespit İSTATİST STİK A. G E N E L B İ L G İ A. G E N E L B İ L G İ İstatistik, belli amacla tespit edilen verilerin objektif değerlendirilmesini sağlayan bilim dalıdır. Hedef - verilere anlam kazandırmak - veri

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik 2. Ders YB 205 Beslenme İkeleri 2015 Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr BESLENME Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ)

Detaylı

Dayanıklılık ve antrenman

Dayanıklılık ve antrenman Dayanıklılık ve antrenman Çocukların büyüme ile fonksiyonel ve anatomik özelliklerinki gelişme; kalp akciğer, kan ve iskelet kası kapasite ve büyüklükleri de artar. Bu da mak. oksijen kapasitesi artmasında

Detaylı

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ Prof. Dr. Erdal ZORBA GEÇMĐŞTEN GÜNÜMÜZE SAĞLIK Geçmişte sağlığın tanımı; hastalıklardan uzak olma diye ifade edilirdi. 1900 lerin başında ölümlerin büyük bir kısmı bakteri ve

Detaylı

ENERJİ METABOLİZMASI

ENERJİ METABOLİZMASI ENERJİ METABOLİZMASI Soluduğumuz hava, yediğimiz ve içtiğimiz besinler vücudumuz tarafından işlenir, kullanılır ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiye dönüştürülür. Gün içinde yapılan fiziksel aktiviteler kalp

Detaylı

İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı. Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD

İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı. Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD İleri Kronik Böbrek Hastalarında Protein Enerji Kaybı Neden Önemli? Kalantar-Zadeh, K. et al.

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

Çocukluk Çağı Obezitesi

Çocukluk Çağı Obezitesi Çocukluk Çağı Obezitesi Prof. Dr. Hilal Özcebe Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü hozcebe@hacettepe.edu.tr Çocuklarda Obezite Son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesi Gelişmiş

Detaylı

OBEZİTE İLE MÜCADELEDE HAREKETLİ VE SAĞLIKLI YAŞAM PROJESİ

OBEZİTE İLE MÜCADELEDE HAREKETLİ VE SAĞLIKLI YAŞAM PROJESİ KADINLAR SAĞLIK İÇİN HAREKETE GEÇİYOR! OBEZİTE İLE MÜCADELEDE HAREKETLİ VE SAĞLIKLI YAŞAM PROJESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI SAĞLIK İŞLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ DR. YILMAZ OKTAY SAĞLIKLI VE

Detaylı

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 ) 4. SUNUM 1 Gözlem ya da deneme sonucu elde edilmiş sonuçların, rastlantıya bağlı olup olmadığının incelenmesinde kullanılan istatistiksel yöntemlere HİPOTEZ TESTLERİ denir. Sonuçların rastlantıya bağlı

Detaylı

Kitle: Belirli bir özelliğe sahip bireylerin veya birimlerin tümünün oluşturduğu topluluğa kitle denir.

Kitle: Belirli bir özelliğe sahip bireylerin veya birimlerin tümünün oluşturduğu topluluğa kitle denir. BÖLÜM 1: FREKANS DAĞILIMLARI 1.1. Giriş İstatistik, rasgelelik içeren olaylar, süreçler, sistemler hakkında modeller kurmada, gözlemlere dayanarak bu modellerin geçerliliğini sınamada ve bu modellerden

Detaylı

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI Dr. Sabahattin KOCADAĞ Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı Dünyada her yıl 2,8 milyon insan, fazla kilolu (obezite de dahil) olmak nedeniyle

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri Osteoporoz Tanı ve Tedavi oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri Prensipleri Dr. Ümit İNCEBOZ Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Dr. Ümit İNCEBOZ Balıkesir Üniversitesi Tıp

Detaylı

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Cocukluk cagi dollenme ile baslar ve ergenligin tamamlanmasina kadar devam eder. Diger butun canlilara kiyasla insanda cocukluk cagi cok

Detaylı

BEDEN EĞĠTĠMĠ VE SPOR

BEDEN EĞĠTĠMĠ VE SPOR BEDEN EĞĠTĠMĠ VE SPOR YÜKSEK OKULU Müdür: Doç. Dr. ġahin Ahmedov - sahmedov@neu.edu.tr Yüksek Lisans Programları Program Yürütücüsü Telefon e-mail Beden Eğitimi ve Spor Anabilim D. Doç. Dr. Cevdet Tınazcı

Detaylı

Bu karşılaştırmaya göre normal yağ yakımı teknikleri ve HYPOXI süresince vücudun farklı bölgelerinde alternatif ölçümler yapıldı.

Bu karşılaştırmaya göre normal yağ yakımı teknikleri ve HYPOXI süresince vücudun farklı bölgelerinde alternatif ölçümler yapıldı. BİLİMSEL ÇALIŞMALAR İlk Çalışmalar: 1997 1997 yılında sektörde yer alan diğer yağ yakma metodlarıyla HYPOXI' nin etkinliğini karşılaştırmak amacıyla vücudun çeşitli bölgeleri baz alınarak bilimsel çalışmalar

Detaylı

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER 0-2 Yaş Süt çocukluğu 2-5 Yaş Oyun çocukluğu veya okul öncesi 6-12,14 Yaş Okul çağı veya büyük çocukluk 4-5 yıl Ergenlik dönemi 23-26 Yaş Gençlik veya ergenlik sonu 2-5 YAŞ

Detaylı

EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS. Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ

EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS. Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ KORUNMA REHABİLİTASYON İskelete Direnç Kazandırmak; Yaşamın ilk 30 yılında kemik oluşumunu en üst düzeye çıkarmak 40 yaş sonrası ortaya çıkan

Detaylı

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir. VERİ ANALİZİ GİRİŞ Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir. Bilimsel Bilgi: Kaynağı ve elde edilme süreçleri belli olan bilgidir. Sosyal İlişkiler Görgül Bulgular İşlevsel

Detaylı

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1 YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1 Spor insanoğlunun var oluşundan beri onunla beraber olan, belirli kurallar içeren, rekabet ortamı olan, haz veren

Detaylı

Diyaliz Hastasında. Edilmelidir?

Diyaliz Hastasında. Edilmelidir? Diyaliz Hastasında Malnutrisyon Nasıl l Teşhis Edilmelidir? Dr. Dede Şit 10. Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 24 Mayıs 2008 Antalya drdede75@hotmail.com Diyaliz hastalarında Malnutrisyonun

Detaylı

Okulöncesi Dönemde Beden Eğitimi Çalışmalarının Çocuğun Gelişimine Katkıları:

Okulöncesi Dönemde Beden Eğitimi Çalışmalarının Çocuğun Gelişimine Katkıları: Okulöncesi Dönemde Beden Eğitimi Çalışmalarının Çocuğun Gelişimine Katkıları: Çocukta tüm yaşam için fiziksel aktivite alışkanlığını kazandırmak Temel hareketleri geliştirmek Küçük ve büyük kasların motor

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

VERİ KALİTESİ EK D. İsmet Koç

VERİ KALİTESİ EK D. İsmet Koç VERİ KALİTESİ EK D İsmet Koç Bu bölümün amacı, TNSA-2003 veri kalitesinin bir ön değerlendirmesini yapmaktır. Bu amaçla, yaş bildirim hataları, cevaplayıcılardan kaynaklanan hatırlama hataları ve veri

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci BÖLÜM 8 ÖRNEKLEME Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci 1.Gözlem Genel araştırma alanı 3.Sorunun Belirlenmesi Sorun taslağının hazırlanması 4.Kuramsal Çatı Değişkenlerin açıkça saptanması

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

FİZİKSEL UYGUNLUK. (Clarke, 1967)

FİZİKSEL UYGUNLUK. (Clarke, 1967) FITNESS (UYGUNLUK) Kişilerin fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik olarak yeterli düzeyde sağlıklı olması (Stokes, Moore, Moore, 1988; Fitness- the new wave) Psikolojik yeterlik davranış sosyal yeterlik

Detaylı

ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP)

ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP) ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP) Sporcu Biyolojik Pasaportu nun temel prensibi, yasaklı madde ve metotların etkilerinin, seçilen parametrelerde (değişkenlerde) zaman içinde oluşturduğu değişikliklerin

Detaylı

BÖLÜM 2 ANTRENMAN BİLGİSİNE KATKI SAĞLAYAN BİLİM DALLARI VE BİR ANTRENÖR ADAYININ BİLGİ SAHİBİ OLMASI GEREKEN ALANLARDAN BAZILARI NELERDİR?

BÖLÜM 2 ANTRENMAN BİLGİSİNE KATKI SAĞLAYAN BİLİM DALLARI VE BİR ANTRENÖR ADAYININ BİLGİ SAHİBİ OLMASI GEREKEN ALANLARDAN BAZILARI NELERDİR? BÖLÜM 2 ANTRENMAN BİLGİSİNE KATKI SAĞLAYAN BİLİM DALLARI VE BİR ANTRENÖR ADAYININ BİLGİ SAHİBİ OLMASI GEREKEN ALANLARDAN BAZILARI NELERDİR? 8 ANTRENMAN BİLGİSİNE KATKI SAĞLAYAN BİLİM DALLARI VE BİR ANTRENÖR

Detaylı

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN 1 RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI Olasılığa ilişkin olayların çoğunluğunda, deneme sonuçlarının bir veya birkaç yönden incelenmesi

Detaylı

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI Doç. Dr. H. Gonca TAMER Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Osteoporoz Kemik yoğunluğunun azalması

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor M. H. J. Knapen & L. J. Schurgers & C. Vermeer Özet K vitamini kemik metabolizmasını düzenleyen

Detaylı