İBN RÜŞD'DE TANRI-ÂLEM İLİŞKİSİ VE SÜREKLİ YARATMA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İBN RÜŞD'DE TANRI-ÂLEM İLİŞKİSİ VE SÜREKLİ YARATMA"

Transkript

1 İBN RÜŞD'DE TANRI-ÂLEM İLİŞKİSİ VE SÜREKLİ YARATMA Hüseyin SARIOĞLU * Behind the discussions over whether the universe is eternal or created at a later point lye the most fundamental question of philosophy, i.e, the question of existence. Existence (or being sometimes, I will use existence or being according to the context) is usually handled in Islamic thought in two categories as necessary (vācib, zorunlu) and contingent (mumkin). While it is apparent that there is a causal relationship between obligatory being and dependent beings, the question how this causality occurs, or indeed how this is reconciled with the principle of the absolute Oneness of the God, was something that mutakallimūn (Muslim theologian) and philosophers paid much effort to explain. According to Ibn Rushd, it is possible to argue that the universe is both eternal (kadīm) and created at a later time (hadīs). To admit only one of these positions will lead to some other problems, not only being far away from solving the problem. For all that, the most reasonable way to handle the Allah-universe relationship is to adopt the continuous creation idea, which will not only prevent the above-mentioned problem, but also the possibility of confusion of the universe with the true eternal (kadīm) and true created (hādis), which emerges because of the claim that it is both eternal and created. I. İslâm dünyasında düşünce hareketlerinin özellikle de felsefî spekülasyonların başlamasıyla birlikte âlemin ezelî mi yoksa sonradan mı yaratılmış olduğu konusu da en çok tartışılan problemler arasındaki yerini almıştır. Nitekim Gazzâli'nin, filozofları eleştirmek ve köşeye sıkıştırmak üzere kaleme aldığı Tehâfütü'l-Felâsife'de irdelediği yirmi, yorumları dolayısıyla İslâm filozoflarını küfürle itham ettiği üç problemin ilki de yine bu mesele olmuştur. Âlemin bir Yaratıcı'sının bulunduğu, onu mutlak iradesiyle sonradan ve yoktan yarattığını savunan Gazzâlî, her ne kadar Allah'ın âlemin yaratıcısı olduğu âlemin de O'nun fiili ve eseri bulunduğunu dile getirseler de filozofların bu söylemlerinde samimi olmadıklarını, halkı yanıltmak ve gerçek düşüncelerini gizleyerek kendilerine yönelecek tepkileri önlemek amacıyla böyle davrandıklarını ileri sürmüştür 1. Bu çalışma, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, TDV İslâm Araştırmaları Merkezi, Alman Goethe Enstitüsü, İstanbul Orient Enstitüsü ve Fransız Enstitüsü nün ortaklaşa düzenlediği Ölümünün 800. Yılında İbn Rüşd Uluslararası Sempozyumu nda (11-13 Aralık 1998 İstanbul) sunulan İbn Rüşd de Sudûra Karşı Sürekli Yaratma başlıklı bildiri metninin gözden geçirilmiş halidir. * Doç. Dr., İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü. 1. Bkz. Gazzâlî, Tehâfütü l-felâsife (nşr. ve trc. M. Kaya-H. Sarıoğlu), Klasik, İstanbul 2005, s.57-78; İbn Rüşd,Tehâfütü't-Tehâfüt (thk. Süleyman Dünya), Kahire 1980, I/254, 274.

2 2 Böylesine duyarlı, önemli ve tartışmalı bir probleme ilişkin olarak İbn Rüşd'ün görüşü ele alınırken -daha doğrusu onun gerek her hangi bir felsefe problemine olan yaklaşımı gerekse düşünce sisteminin bütünü incelenirken- bir husus dikkatten uzak tutulmamalıdır ki o da şudur: Bilindiği gibi İbn Rüşd'ün felsefe-kelâm alanında kaleme aldığı eserlerin, problematik ve sistematik itibariyle en özgün olanları Faslu'l-makâl ve el-keşf an menâhici'l-edille'dir. Gazzâlî'nin eleştirilerine karşı felsefeyi savunmak için yazdığı Tehâfütü't-tehâfüt adlı ünlü eserinde ise o, kendi sistematiğini belirlemediği gibi Gazzâlî'nin polemiklerini yine polemik üslûbuyla karşılamış yahut karşılamak zorunda kalmıştır. Diğer taraftan onun felsefeye ilişkin çalışmalarının çoğu, doğru anlaşılmasını sağlamak amacıyla ve dinî endişelerden uzak bir tutumla Aristo külliyâtı üzerine kaleme aldığı, ayrıca -bazı istisnalar dışında- kendi yaklaşımını açıkça ortaya koymadığı cevâmi. telhis ve şerhlerden oluşmaktadır. İşte bu durum, onun, başka konularda olduğu gibi bu meseleye ilişkin gerçek görüş ve düşüncesinin tespitini de son derece güçleştirmekte, dahası birbirine ters düşen birtakım değerlendirmelerin yapılmasına zemin teşkil etmektedir. II. Âlemin ezelîliği veya sonradan yaratılmış olduğu üzerindeki tartışmaların gerisisinde, felsefenin en temel problemi olan varlık sorunu yatmaktadır. Genel olarak İslam düşüncesinde varlık, zorunlu ve mümkin olmak üzere iki temel kategoride ele alınmıştır. Zorunlu varlık mutlak anlamda sebepsiz, zaman-üstü, kendisi hakkında hiçbir bakımdan çokluğun söz konusu edilemeyeceği mutlak Bir ve en yetkin varlık olan Tanrı'dır. Mümkin varlıklar ise sebepli, zamanla alâkalı, çokluk içeren ve değişime uğrayan şeylerdir. Zorunlu varlık ile mümkin varlıklar arasında sebep-sebepli ilişkisinin bulunduğu açık olmakla birlikte bu ilişkinin ne şekilde gerçekleştiği, daha doğrusu bunun Tanrı'nın mutlak Bir'liği ilkesiyle nasıl bağdaştırılacağı sorunu, kelâmcı ve filozofları bir hayli uğraştırmıştır. İbn Rüşd Tefsîru Mâba'dettabî a'da, bu soruna ilişkin yorum yapan düşünürleri birbirine bütünüyle ters düşen ehlü'l-kümûn ve ehlü'l-ibdâ ve'lihtirâ ile bu ikisi arasında yer alanlar olmak üzere üç grupta değerlendirmektedir. Kümûn nazariyesine göre her şey her şeydedir yahut bütün her şey iç içedir (küllü şey' fî külli şey'); oluş (el-kevn), şeylerin birbirinden çıkmasından, fâilin işlevi de yalnızca şeyleri birbirinden çıkarmak (ihrâc) ve ayırmaktan (temyîz) ibarettir. Hiçbir şeyin yok/yokluk tan meydana gelmediği tezine dayanan kümûn nazariyesindeki bu fâil, İbn Rüşd'e göre, fâil olmaktan çok bir muharriktir. Kümûn

3 3 nazariyesinin anti-tezi durumundaki ikinci görüş, kelâmcıların ve hristiyan teologların savunduğu "yoktan yaratma" (ibdâ, ihtirâ ) teorisidir. Buna göre âlem, daha önce bir imkân hali ve bir ilk prensip bulunmaksızın, Allah tarafından yoktan ve sonradan yaratılmıştır. İbn Rüşd, Fârâbî ve İbn Sînâ'nın savunduğu sudûr teorisini, işte tez ve anti-tez durumundaki bu iki yorum arasında değerlendirmektedir. 2 III. Kısaca belirtmek gerekirse sudûrcu filozoflara göre (a) Allah mutlak Bir, âlem ise çokluktur. Dolayısıyla Allah'ın bu çokluk âlemini doğrudan yarattığının kabul edilmesi, O'nun zâtında da çokluk bulunduğunu çağrıştıracağı için "tevhid ilkesi"yle bağdaşmaz; kaldı ki "birden ancak bir çıkar". (b) Yaratmanın "sonradan"lığından söz edilince zaman kavramı gündeme gelmekte, buna bağlı olarak meselâ madde ve hareket olmaksızın zamandan bahsedilemeyeceği, Allah'ın âlemi yaratmadan önceki iradesiyle sonraki iradesinin aynı mı, yoksa farklı mı olduğu, âlemi yaratmadan önce âtıl durumda mı bulunduğu... v.b. gibi birtakım paradokslar ortaya çıkmaktadır. (c) Yine sonradan yaratma inancıyla ilgili olarak, Allah'ın âlemi daha önce veya daha sonra yaratmasını engelleyen, yahut "sonra" denilen anda yaratmasını gerektiren bir başka irade ve gücün mü bulunduğu sorusu sorulabilir. (d) Ayrıca sonradan ve doğrudan yaratmanın kabulü, âlemdeki şerr ve kötülüğün Allah'a isnadı anlamına gelir Bu ve başka bazı gerekçelerden kalkan Fârâbî, sudûr teorisiyle değişmeyenle değişime uğrayan, mutlak bir ve zorunlu olanla çok ve mümkin olan varlıklar arasındaki ilişkiyi temellendirmek, âlemi hiyerarşik bir düzen içinde yorumlamak istemiştir. fiöyle ki: İlk, zorunlu, her türlü iyilik ve yetkinliğin kaynağı olan, hiçbir ihtiyacın giderilmesine yönelik amacının olması düşünülemeyen Allah, eksiklik ve çokluğun bulunduğu âlemi amaç edinmiş olamaz. fiu halde âlem O'ndan irâdesi ve ihtiyarı dışında tabiî bir zorunlulukla ve "taşmak" (sudûr, feyezan) suretiyle varolmuştur. Bir başka söyleyişle Allah'ın yetkinliği, cömertliği ve inâyeti, ayrıca bir irâdeye gerek kalmaksızın, varlığın ondan taşmasının yeter sebebidir. Öte yandan mutlak varlık olan Allah, salt akıl olması itibariyle kendi zâtını bilir; yani O, akıl, akleden ve akledilendir ki bu, mutlak bilincin ifadesidir. İşte bu mutlak bilincin bir aktiviteye illet teşkil etmesi sonucunda O'ndan "ilk akıl" sudûr etmiştir ki bu taşma/feyezân "birden ancak bir çıkar" ilkesine de uygundur. İlk akıl Allah'a nispetle zorunlu, özü bakımından ise mümkindir ayrıca bunun bilincindedir;, yani ilkesi olan Allah'ı ve 2. A.g.e., I/294, Tefsîr: Tefsîru Mâba de t-tabî a (thk. M. Bouyges), Beyrut 1948, III/1497 vd.

4 4 kendini bilmektedir ki çokluk böyle başlar. Onun Allah'ı düşünmesinden ikinci akıl, kendini ve mümkin varlık olduğunu düşünmesinden ise birinci güğün nefsi ve maddesi meydana gelir. Bu süreç ve işleyiş, ay feleğinin aklı olan ve ay-altı âlemdeki her türlü değişmenin ilkesi sayılan onuncu yani fa âl akılda son bulur. fiunu da belirtelim ki sudûrcu filozoflar, burada ontolojik/kozmolojik işlevinden ötürü "vâhibu's-suver" adını verdikleri fa âl akla, bilgi nazariyesinde epistemolojik, ahlâk anlayışında ethik, din felsefesinde ise teolojik işlev yükleyerek onu dinî terminolojideki Cebrâil ile özdeş saymaktadırlar. 3 Özetle vermeye çalıştığımız sudûr teorisine İbn Rüşd'ün itibar etmediğini hemen belirtmeliyiz. Ona göre Fârâbî ve İbn Sînâ'nın yanlış ve mantıkî çelişkiler içeren bu teoriyi benimsemelerinin temelinde, Aristo'nun da kabul ettiği "birden ancak bir çıkar" ilkesinden onun ne kastettiğini anlayamamış olmaları yatmaktadır. Düşünürümüze göre Aristo'nun bu ifadeyle anlatmak istediği şudur: İlk İlke'ye varıncaya kadar gerek ay-üstü gerekse ay-altı âlemdeki tek tek bütün varlıkların var olmaları, aralarındaki irtibat yani sebep-sebepli ilişkisiyle sağlanmaktadır. Bu ilişki sayesinde varlık kazanan nesneler, yine bu sayede birbütün olarak âlemi teşkil ederler. Onların bu şekilde hem tek tek var olmalarını hem de bir-bütün teşkil ederek âlemi oluşturmalarını sağlayan "irtibat" bir fâil tarafından gerçekleştirilir ki o, varlığı bir başkasına bağlı olmayıp özü gereği var olan İlk Fâil dir. Buna göre İlk Fâil, bir bakıma âlemdeki birliğin, bir bakıma da çokluğun sebebidir. İşte Aristo'nun "birden ancak bir çıkar" derken kastettiği bundan ibarettir. Yani bir-bütün olması bakımından âlem, bir olan İlk Fâil'den çıkmıştır. 4 Düşünürümüze göre bu iki filozof sudûr teorisini benimsemekle Aristo doktrininden ayrılmakla kalmamış, birçok mantikî çelişkilere de düşmüşlerdir. Nitekim onlar, "birden ancak bir çıkar" ilkesini yorumlarken, görünmeyen âlemdeki (gayb âlemi) fâili, görünen âlemdeki (şahid) fâile benzetmişlerdir. Gerçekte mâhiyetçe birbirinden tamamen farklı olan bu iki fâil arasında isimden başka bir benzerlik yoktur. Çünkü görülmeyen âlemdeki İlk Fâil mutlak, sınırsız ve sonsuz; görünen âlemdeki fâiller ise sonlu ve sınırlıdır (mukayyed). Dolayısıyla kendisinden sınırlı fiilin çıktığı sınırlı fâilin aksine, mutlak fâilden mutlak fiil çıkar 3. Fârâbî, Ârâu ehli'l-medîneti'l-fâdıla (thk. A. Nasri Nadir), Beyrut 1986, s ; a. mlf., "Felsefenin Temel Meseleleri" (çev. M. Kaya), Felsefe Arkivi, Sayı 25, İstanbul, 1984, s. 206 vd.; İbn Sînâ, eş-şifâ-ilâhiyyât (thk. G. Ganawâtî-S. Zâyed), Kahire ts., s. 402 vd., a.mlf., en-necât, Kahire 1331, s. 453 vd..; ayr. bk. M. Kaya, "Fârâbî" DİA, İstanbul Tehâfütü't-Tehâfüt, I/

5 5 ve mutlak fiil de belli bir esere hasredilemez. Fârâbî ve İbn Sînâ, işte bu ayırımı yapamadıkları için İlk Fâil'den çokluğun nasıl çıktığını açıklamakta güçlük çekmişler, bu yüzden çokluğu meydana getirenin, İlk Fâil'den çıktığını ileri sürdükleri ve en büyük gökküresinin (felek) muharriki saydıkları ilk akıl olduğu sonucuna varmışlardır. 5 Sudûrcu filozofların bir yandan "birden ancak bir çıkar" önermesine dayanarak İlk İlke'den çıktığını ileri sürdükleri ilk aklın bir olduğunu söylerken, diğer yandan çokluğun ondan kaynaklandığını ileri sürmeleri bir diğer çelişkidir. Zira bu anlayış çokluğun sebepsiz olarak meydana geldiği sonucunu verir 6. Sudûrcuların, ilk aklın çokluk karakteri taşımasını, onun İlk İlke yani Allah'ı ve kendini bilmesi olarak yorumlamaları bu teorinin önemli açmazlarından biridir. Zira bu durumda onlar,-iki farklı bilginin tek bir tabiattan kaynaklandığını kabul etmeyeceklerine göre- ilk akılda iki ayrı tabiat veya sûretin bulunduğunu söylemiş olmaktadırlar ki İlk İlke'den çıkanın bunlardan hangisi olduğunu da söylemelidirler. Sudûrcular bunların her ikisinin de ilk olduğunu söylemek zorundadırlar. Halbuki bu durum İlk İlke den birden fazla şeyin sudû etmiş olmasını gerektirir. 7 Filozofumuza göre onların bu çelişkilerden kurtulmaları, "birden ancak bir çıkar" ilkesini doğru anlayıp yorumlamaları halinde mümkün olur. Şöyle ki: İlk akıldaki çokluğun İlk Fâil'in eseri olması bakımından bir-bütün sayılması durumunda hem birden çokluğun çıkması mümkün sayılmış hem de İlk Fâil'in mutlak "bir"liğine bir halel gelmemiş olacaktır. 8 Kaldı ki İbn Rüşd'e göre aslında "birden ancak bir çıkar" şeklindeki önerme kadar "birden çok çıkar" önermesi de doğru ve geçerlidir; aslında İlk İlke'den ilk olarak sudû eden, birbirinden farklı bütün şeylerdir. 9 İbn Rüşd, sudûr teorisinin temelini oluşturan Tanrı'nın ancak zâtını bildiği ve bu bilgiden taşma sonucunda ilk aklın ortaya çıktığı şeklindeki yaklaşıma karşı Gazzalî'nin "eğer bir çokluk ikinci akılla kavranabiliyorsa onun İlk Akıl (Tanrı) tarafından da kavranabileceğinin kabul edilmesi gerekir; bu durumda peş peşe birçok aklın birbirinden çıkmasına ne gerek vardır?" şeklindeki itirazına aynen katılmakta ve bu itirazın tartışmayı kesecek güçte olduğunu belirtmektedir 10. İbn 5. A.g.e., I/ A.g.e., I/ A.g.e., I/ A.g.e., I/ A.g.e., I/299, A.g.e., I/

6 6 Rüşd'e göre sudûr teorisinin taşıdığı en önemli çelişki, ilkelerin, ilkesi oldukları şeyi bilmedikleri şeklindeki yaklaşımdır. Zira bu durumda sudûrcular, kozmik akılların bir hiyerarşi içerisinde birbirlerinden çıkmasının yakmanın ateşten, soğutmanın kar ve buzdan çıkmasında olduğu gibi bilgisiz ve iradesiz gerçekleştiğini söylemiş olmaktadırlar. Oysa bilgili bir fâilden bilmediği bir şeyin çıkmasının imkânsızlığı açıktır. Diğer taraftan bilmemek bir noksanlıktır ve böylesi bir noksanlığın en yetkin varlık olan İlk İlke'ye atfedilmesi mümkün değildir, Filozofumuz bu konudaki hayretini"(allah) yarattığını bilmez mi? O latiftir, habirdir." 11 âyetini de hatırlatarak belirtir. 12 Bütün bunlar gösteriyor ki İbn Rüşd, Fârâbî ve İbn Sînâ'nın Tanrı-âlem ilişkisini yorumlamak üzere savunduğu sudûr nazariyesine ciddi ve tutarlı eleştiriler yönelterek onlara katılmadığını ortaya koymuştur. Filozofun, konuyu daha iyi anlatabilmek için kullandığı birtakım analoji ve benzetmelerden yola çıkarak, onun da sudûr nazariyesini benimsediğini ileri sürenlerin 13 yanılgıya düştüklerini belirtmek durumundayız. IV. Hemen belirtilmelidir ki İbn Rüşd'e göre âlemin ezelî veya sonradan yaratılmış (hâdis) olduğu yolunda ileri sürülen farklı görüşler, göründükleri kadar birbirine uzak değildir; tartışma âdeta isimlendirmeden ve aynı terime farklı anlamların verilmesinden, kısacası bir kavram kargaşasından ileri gelmektedir 14. Filozofumuz, ikisi birbirine karşıt, biri bu iki karşıt arasında yer alan üç varlık sınıfından söz eder: a) Bir başka şeyden ve bir başka şey tarafından varedilmiş olmayan ve zamanla hiçbir ilişkisi bulunmayan, tersine bütün her şeyin faili, varedicisi ve koruyucusu olan şânı yüce Allah. Allah ın kadîm (öncesiz, ezelî) olduğu konusunda kelâmcı ve filozoflar görüş birliği içindedir. b) Su, hava, toprak, bitki, hayvan... v.b. gibi bir başka şeyden ve bir başka şey aracılığı ile varedilen ve zamanla ilişkili olan şeyler ki bunların da muhdes 11. el-mülk, 67/ Telhîs: Telhîsu Mâb de t-tabî a (thk. O. Emin), Kahire 1958, s E. Renan, İbn Rüşd ve'r-rüşdiyye, s ; İzmirli, "İbn Rüşd", Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası (İstanbul, 1931), sayı 21, s Faslu'l-makâl fî mâ beyne l-hikmeti ve ş-şerî at-i mine l-ittisâl (nşr. ve çev. B. Karlıga), İstanbul 1992, s

7 7 (sonradan varedilmiş) olduğu konusunda kelâmcılarla filozoflar arasında ittifak vardır. c) Bu iki sınıf yani kadîm ve muhdes/hâdis arasında yer alan varlığa gelince, bu, zamanla ilişkisi bulunmayan, başka bir şeyden olmayan, fakat başka bir şey yani fail tarafından varedilen bir-bütün olarak âlem dir. Bu durumda kadîm ve muhdesin birbirinden tamamen farklı hatta karşıt olmasına mukabil âlem, bir fâil tarafından varedilmesi yönüyle muhdes varlığa, zamanla ilişkisi bulunmaması ve bir başka şeyden olmaması bakımından da kadîm varlığa benzemektedir. Âlemin ezelî veya sonradan olması problemine ilişkin tartışmalar da filozofumuza göre, işte bu çift yönlü benzerlikten kaynaklanmaktadır 15. Oysa birbirine karşıt olan kadîm ve muhdes varlıktan her hangi birinin bütün özelliklerini kendinde toplamadığı, aksine bunların bir kısım özelliklerini üzerinde taşıdığı için âlem ne gerçek manada kâdîm, ne de gerçek anlamda hâdis/muhdes sayılabilir. İbn Rüşd, bu önemli tespiti yaptıktan sonra: - Âlemin kadîm olması mümkün müdür, değil midir? - Âlemin muhdes olması mümkün müdür, değil midir? - Kadîm olması mümkün görülmediği halde muhdes olması mümkün müdür? - Eğer âlem muhdes ise onun Allah'ın ilk fiili olması mümkün müdür, değil midir? şeklindeki sorularla problemin insan idrakini aşan boyutlarını ve paradoksal yapısını ortaya koyarken, bu paradokstan kurtulmanın veya çelişkiye düşmeksizin bu şıklardan birini kabul etmenin insan aklı için neredeyse imkânsız olduğuna dikkat çekmekte; bu konuda son sözün nakle yani vahye bırakılmasının gereğini de isabetle vurgulamaktadır. 16 Kur an-ı Kerim'in probleme ilişkin olarak ortaya koyduklarına dikkat çeken İbn Rüşd e göre, âlemin mutlak anlamda ezelî veya mutlak anlamda yoktan ve sonradan yaratılmış olduğu şeklindeki yaklaşımlar Kur an âyetlerinin açık ifadesiyle (zâhir) bağdaşmaz. O, konuyu zamanın geçmiş ve gelecek yönünden kesintisiz ve sürekliliği, âlemin şu anda bulunduğu şekliyle var olmasının gerçek anlamda sonradan yaratılmış (muhdes bi'l-hakîka) olduğu, fakat onun salt yokluktan (el-ademü'l-mahz) değil bir ilk prensipten meydana geldiği şeklindeki 15. A.g.e., Tehâfütü't-Tehâfüt, I/183.

8 8 üç açıdan ele almıştır. Ona göre "Gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur ve O'nun Arş'ı su üzerinde idi." 17 âyetinin açık anlamı âlemin yaratılmasından önce bir ilk varlığın yani suyun; onun yaratılmasıyla da feleğin hareketi sonucu ortaya çıkan zamandan önce de bir zamanın varlığına işaret etmektedir. Yine düşünürümüze göre "Sonra göğe yöneldi ki o duman halindeydi." 18, "İnkar edenler, daha önce gökler ve yerin yapışık olduğunu bilmezler mi?" 19 anlamındaki âyetler, göklerin ve yerin bir başka şeyden yaratıldığını, "O gün yer başka bir yer ile değiştirilir, gökler de." 20 âyeti gelecekte de mutlak yokluktan söz edilemeyeceğini, varlığın ezelî ve ebedî bir süreç olduğunu ortaya koymaktadır. Bu konuda filozofumuzun dikkat çektiği hususlardan biri de âlemin yaratılmasıyla ilgili olarak Kur an âyetlerinde ortaya konan benzetme ve örneklerin maddi âlemde görülen ve gerçek anlamda sonradan olan şeylerden seçilmiş olmasına rağmen, bu anlamı ifade eden "hudûs" kelimesi yerine "halk" ve "futûr" terimlerinin kullanılmış olmasıdır. Ona göre bunun sebebi, zamansız ve mutlak yok/yokluk tan yaratmanın, insan için anlaşılması zor bir durum oluşunun yanısıra, bilgi ve kültür düzeyi yüksek olanların dikkatini maddî âlemdeki oluşla, "bir-bütün olarak âlemin oluşu"nun farklılığına yönlendirmektir. İşte bu yüzden "hudûs" yerine "halk" ve "futûr" terimleri özellikle kullanılmıştır. Şu halde bu konuya ilişkin olarak kullanılan ve birçok tartışma ve görüş ayrılığına yol açan kıdem ve hudûs terimlerinin kullanılması kelâmcıların bir tercihidir. 21 Âlemin ezelîliği ve sonradan yaratılmışlığı konusunda İbn Rüşd'ün olmazsa olmaz şartı, âlemin bir Yaratıcı'sının ve fâilinin bulunduğu gerçeğinin kabul edilmesidir. Bu temel kabulden sonra artık konuyla ilgili olarak ortaya çıkan yorum ve tartışmalar, yalnızca bir isimlendirme ve terminoloji farkından yahut aynı terimlere farklı manaların yüklenmesinden öte bir anlam taşımamaktadır. Düşünürümüz işte bu kavram kargaşasına son vererek problemin çözümüne katkıda bulunmak üzere "sürekli yaratma" (el-halku'l-müstemirr, el-ihdâsü'ddâim, el-hudûsü'd-dâim) kavramını önermektedir. Filozofun bu zor probleme ilişkin olarak ileri sürdüğü sürekli yaratma tezini fâil, fiil ve irade kavramları bağlamında Yaratıcı'ya, imkân kavramı 17. Hûd, 11/ Fussilet, 41/ el-enbiyâ, 21/ İbrahim, 14/ Faslu'l-makâl., s , el-keşf., s , Tehâfütü't-Tehâfüt, I/

9 9 bağlamında da âleme dönük bulunan iki farklı boyutta temellendirmeye çalıştığını görüyoruz. 22 Şöyle ki: Âlemin bir Fâil'inin (Yarıtıcı) bulunduğu gerçeğini ısrarla vurgulayan İbn Rüşd, pasif bir İlk Muharrik'le âlemin oluşunu ve hareketi izah eden Aristo doktrininden ayrılmaktadır. 23 Ona göre âlemin fâili, bir şeyin tamamlanmasını ve yetkinleşmesini sağlayan sebeplerden biri değil, onu yokluktan varlığa çıkaran bir gerçek fâil dir 24. Öte yandan Allah-âlem ilişkisi, sadece basit bir illet-ma lûl ilişkisi olarak görülemez. Çünkü basit anlamda sebepsebepli ilişkisinde bazen sebep bulunduğu halde sebepli bulunmayabilir. Oysa Allah-âlem ilişkisinde böyle bir şey söz konusu değildir. En yetkin varlık olan İlk Sebeb'in eseri olan âlemin bulunmaması tasavvur edilemez; zira, O'nun varlığı gibi fiili, dolayısıyla eseri de süreklidir. 25 Fâil kavramına başka bir açıdan da bakan filozof, iki tür fâilden söz eder: Birincisi eseriyle olan ilişkisi, onu varetmekle sınırlı kalan fâildir ki, böyle bir fâilin eseri, inşası tamamlanmış bir binanın ustaya ihtiyacının kalmaması gibi, meydana geldikten sonra ona ihtiyaç duymaz; aksine bu fâil, eserinin varlığını sürdürmesi ve onun korunması konusunda başka sebep ve fâillere ihtiyaç duyar. İkincisi ise eseriyle olan ilişkisi, onu varetmekle sınırlı kalmayıp süreklilik gösteren fâildir. Bu failin eserinin varlığını devam ettirmesi ancak fâilin fiilinin sürekli olmasıyla mümkündür. Bu tür fâil her bakımdan birincisinden daha üstün ve yetkindir. Dolayısıyla âlemin fâilinin de ikinci türden olması çok daha uygundur. 26 Kaldı ki âlemin fâili olan Allah'ın varlığı gibi fiilinin de ezelî olması son derece makul bir durumdur. Dolayısıyla onun fiilinin, ezelden beri hep varlığı ile beraber bulunmasını engelleyecek, başka bir söyleyişle onu belli bir anda güçsüz, başka bir anda güçlü kılacak, O'nun fiilini gerçekleştirmesini sınırlı-sonlu bir zamana hasredecek herhangi bir şeyin varsayılması dahi mümkün değildir. Çünkü mutlak anlamda yetkin olan tek varlık O'dur. Sonradan gerçekleşen bir fiilin, sınırlı-sonlu bir fâilden çıkacağı da hesaba katıldığında, mutlak fâilin en üstün nitelikteki bir fiili bırakıp daha değersiz ve eksik bir fiili yeğlemesini düşünmek de mümkün değildir. Bütün bunlardan sonra denebilir ki, bir fâilin filinin onun varlığından geriye kalması ancak onun yetkin olmaması durumunda söz konusu edilebilir. Allah 22 Ayrıntılı bilgi için bkz. H. Sarıoğlu, İbn Rüşd Felsefesi, Klasik, İstanbul 2003, s A.g.e., II/ A.g.e., I/ A.g.e., I/ A.g.e., II/

10 10 hakkında böyle bir şey tasavvur edilemeyeceğinden dolayı, O'nun fiili ve eseri olan âlem sürekli (ale'd-devâm) olmalıdır. 27 İbn Rüşd, bu yaklaşımının âlemin ezelî olduğunu savunanlarınkinden ne farkı olduğu yolundaki muhtemel bir soruya şöyle karşılık verilebileceği kanaatindedir: Aradaki fark, diğerlerinin âlemin bizatihi ezelî olduğunu iddia etmelerine karşılık, burada âlemin yetkin bir Yaratıcı'nın fiili olmak bakımından ezelîlik arz ediyor olmasıdır. 28 Diğer yandan âlemin kadîm veya hâdis olduğu tezlerinden birinin tercih edilmesi gerektiğinde, âlemin hâdis olduğu tezini tercihe şayan bulan 29 İbn Rüşd, hudûsu kesintili hudûs (el-hudûsü'l-munkatı ) ve sürekli hudûs (el hudûsü'd-dâim) şeklinde ikiye ayırır. Sürekli hudûs, süreksiz olandan daha yetkin ve üstün olduğuna göre onun yaratma (ihdas) olarak algılanması daha isabetli olacaktır. Ne var ki sürekli hudûsun konusu olan bir-bütün olarak âlem i, kesintili hudûsa tâbî varlıklardan ayırmak amacıyla onun kadîm olduğu söylenebilirse de, filozofumuza göre, bunun yerine yanlış anlamalara meydan vermemek için "sürekli yaratma" ifadesini kullanmak çok daha uygun olacaktır. 30 V. Kısaca ifade etmek gerekirse, bütün bu ortaya konulan gerekçeler ışığında İbn Rüşd e göre âlemin bir bakıma öncesiz (kadîm) bir bakıma da yaratılmış (hâdis) olduğunu savunmak mümkündür. Bu iki şıktan yalnızca birini tercih etmek ise problemin çözümü bir yana daha başka meselelerin doğmasına yol açar. Dolayısıyla gerek bu sakıncaların ortadan kaldırılması gerekse âlemin ya kadîm ya hâdis olduğunun savunulması sonucunda ortaya çıkan- gerçek kadîm ve gerçek hâdisle karıştırılması ihtimaline karşı Allah-âlem ilişkisini "sürekli yaratma" şeklinde ele almak İbn Rüşd'e göre en çıkar yoldur. 31 Filozofumuz, insan gerçeğini merkeze ve dinî metinleri ciddiye alan bu yaklaşımıyla, sadece İlk Muharrik anlayışını benimseyen Aristo ve sudûr nazariyesini savunan İslâm filozoflardan ayrılmakla kalmamış, aynı zamanda Tanrı-âlem ilişkisi ve âlemin işleyişi konusunda ileri sürülen deist, mekanist, panteist ve vahdet-i vücûdçu yaklaşımlara da itibar etmediğini açıkça ortaya koymuştur. 27. A.g.e., I/ , 219; II/ A.g.e., II/ A.g.e., I/ A.g.e., I/ , A.g.e., I/

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s.

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s. sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 18 / 2008, s. 195-201 tanıtım-değerlendirme ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s. Bayram KURT * Ortaçağ

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss.179-186. Fatih Toktaş İslam Düşüncesinde Felsefe Eleştirileri İstanbul: Klasik Yayınları, 2.Baskı, 2013, 211 s. İslam düşüncesinde

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans İlahiyat Ankara Üniversitesi Doktora Felsefe İstanbul Üniversitesi İstanbul Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans İlahiyat Ankara Üniversitesi Doktora Felsefe İstanbul Üniversitesi İstanbul Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Hüseyin SARIOĞLU 2. Doğum Tarihi : 20.09.1962 3. Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Ankara Üniversitesi 1986 Doktora Felsefe

Detaylı

insan toplum Değerlendirmeler

insan toplum Değerlendirmeler insan toplum Değerlendirmeler the journal of humanity and society Cahid Şenel, Yeni Eflâtunculuğun İslâm Felsefesine Yansımaları, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2017, 331 s. Değerlendiren: Hatice Toksöz Ülkemizde

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ / Ömer Mahir Alper 1. İslâm Felsefesi nin Mâhiyeti ve İslâm Felsefesi Tabirinin Kullanımı...13 2. İslâm Felsefesinin Alanı ve Kapsamı...18 3. Felâsife

Detaylı

Doğu-Batı Felsefi Etkileşiminde İbn Rüşd ve St. Thomas Aquinas Felsefelerinin Karşılaştırılması

Doğu-Batı Felsefi Etkileşiminde İbn Rüşd ve St. Thomas Aquinas Felsefelerinin Karşılaştırılması Doğu-Batı Felsefi Etkileşiminde İbn Rüşd ve St. Thomas Aquinas Felsefelerinin Karşılaştırılması, A. Gülnihâl Küken İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım, 1996. X+281 sayfa. Eser Giriş, altı bölüm, Sonuç ve

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı: Nuri ADIGÜZEL Doğum Tarihi: YAHYALI 13 MART 1962 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi 1985 Y. Lisans Sosyal Bilimler

Detaylı

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul Klasik İslam Düşüncesinde İnsan Tanımları Çalıştayı Kütahya da Gerçekleştirildi Klasik İslam Düşüncesinde İnsan Tanımları Çalıştayı, İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi kapsamında, İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği,İlmi

Detaylı

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı, FARABİ DE BEŞ TÜMEL Yakup ÖZKAN Giriş Farabi (ö. 950) ortaçağın en önemli felsefecilerinden biridir. Eserlerinin arasında Mantık Bilimi ile ilgili olanları daha fazladır. Farabi, mantıkçı olarak İslam

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi:

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi: Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Kafkas University Journal of the Institute of Social Sciences Bahar Spring 2017, Sayı Number 19, 259-269 DOI:10.9775/kausbed.2017.017 Gönderim Tarihi:

Detaylı

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER Rıza FİLİZOK Kastım odur şehre varam Feryad ü figan koparam Yunus Emre Büyük dilbilimci Saussure ün dilin bir sistem olduğunu ve anlamın karşıtlıklardan (mukabil/opposition)

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç

Detaylı

MEVLÂNÂ DÜŞÜNCESİNDE TANRI-EVREN İLİŞKİSİ

MEVLÂNÂ DÜŞÜNCESİNDE TANRI-EVREN İLİŞKİSİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI İSLÂM FELSEFESİ BİLİM DALI MEVLÂNÂ DÜŞÜNCESİNDE TANRI-EVREN İLİŞKİSİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Saim GÜNDOĞAN

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 4 Sayı 1 Mayıs 2011 İLAHİ İLİM İLAHİ İRADE İLİŞKİSİ -Gazâli Örneği- RABİYE ÇETİN Dr. ANKARA Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ

Detaylı

İBN SİNA'NIN BİLİMLER SINIFLAMASI

İBN SİNA'NIN BİLİMLER SINIFLAMASI T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ Sayı: 9, Cilt: 9, 2000 İBN SİNA'NIN BİLİMLER SINIFLAMASI Hidayet Peker * İbn Sina'nın bilimler sınıflaması, müstakil olarak bu konuya ayrıdığı "Aklî Bilimlerin

Detaylı

A. Hakîkat ve Boyutları

A. Hakîkat ve Boyutları İbn Rüşd ün düşünce sisteminde hakîkat-felsefedin ilişkileri * Hüseyin SARIO LU A. Hakîkat ve Boyutları İbn Rüşd ün düşünce sistemine bir bütün olarak bakıldığında onun, hakîkat i öncelikle insanın varlık

Detaylı

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI ALGI Dünya ile ilgili tüm bilgilerimiz algısal süreçlere dayanmaktadır. Bu nedenle algı konusu

Detaylı

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

İbn Sînâ nın Kelâmcıların Hudûs Görüşüne Yönelttiği Eleştiriler *

İbn Sînâ nın Kelâmcıların Hudûs Görüşüne Yönelttiği Eleştiriler * İbn Sînâ nın Kelâmcıların Hudûs Görüşüne Yönelttiği Eleştiriler * Muhammet Fatih KILIÇ Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölümü Özet Bu çalışma, kelâmcıların hudûs görüşüne İbn Sînâ nın yönelttiği

Detaylı

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi Ahlâk Düşüncesi Projesi İSLAM İSLAMAHLÂK AHLÂKDÜŞÜNCESİ DÜŞÜNCESİ PROJESİ PROJESİ düşüncesi düşüncesiiçerisinde içerisindepek pekçok çokdisiplin disiplintarafından tarafındantartıtartışılagelmiş şılagelmiş

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YARATMA. Prof.Dr.Şaban Ali Düzgün 1. Kur an ın Yaratmaya İlişkin Ana Kavramları

İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YARATMA. Prof.Dr.Şaban Ali Düzgün 1. Kur an ın Yaratmaya İlişkin Ana Kavramları İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YARATMA Prof.Dr.Şaban Ali Düzgün duzgun@ankara.edu.tr 1. Kur an ın Yaratmaya İlişkin Ana Kavramları Kur an-ı Kerim, sistematik bir alem fikrine sahiptir. Bu alem yaratılmış, yaratıldıktan

Detaylı

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam) ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn

Detaylı

PLOTINUS VE İBNİ SİNA NIN FELSEFİ SİSTEMLERİNDE SUDUR NAZARİYESİ

PLOTINUS VE İBNİ SİNA NIN FELSEFİ SİSTEMLERİNDE SUDUR NAZARİYESİ Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı:33, Erzurum 2010 PLOTINUS VE İBNİ SİNA NIN FELSEFİ SİSTEMLERİNDE SUDUR NAZARİYESİ Mohammed Noor NABİ Çev.: Osman ELMALI H. Ömer ÖZDEN Aristoteles in

Detaylı

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Doç.Dr. Haluk BERKMEN 1 / 9 Varlık hakkında eskiden beri varlık birçok düşünce üretilmiştir. konusu hakkında Felsefenin konuşmak temel Ontoloji demek konularından varlık bilimi biri yao Töz Nedir? Duyularla

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

Đbn Rüşd e Göre Yaratma

Đbn Rüşd e Göre Yaratma Đbn Rüşd e Göre Yaratma Dr. Tuncay AKGÜN * Atıf / - Akgün, T. (2010). Đbn Rüşd e Göre Yaratma, Çukurova Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, 10 (2), 111-149. Özet- Yaratma kavramı, Tanrının diğer sıfatlarının

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com Hikmet Yurdu, İmam Matüridî ve Matürîdîlik Özel Sayısı, Yıl: 2, S.4 (Temmuz-Aralık 2009), ss. 235-239 Kitap

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969.

ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969. ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER Adı-Soyadı: Unvan: Doğum Yeri ve Yılı: Bölüm: Murat DEMİRKOL Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969 Felsefesi) Tlf: 0312 324 15 55 Cep tlf: 0545 467 10 87 E-Posta: m.demirkol@ybu.edu.tr

Detaylı

İbn Rüşd ün İbn Sina yı Eleştirisi

İbn Rüşd ün İbn Sina yı Eleştirisi T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Cilt: 17, Sayı: 1, 2008 s. 283-296 İbn Rüşd ün İbn Sina yı Eleştirisi Oya Şimşek Yüksek Lisans Öğrencisi, U.Ü. İlahiyat Fakültesi Yaşar Aydınlı Prof.

Detaylı

ULUSLAR ARASI İBN SÎNÂ SEMPOZYUMU Bildiriler

ULUSLAR ARASI İBN SÎNÂ SEMPOZYUMU Bildiriler ULUSLAR ARASI İBN SÎNÂ SEMPOZYUMU Bildiriler 22-24 Mayıs 2008 İSTANBUL Papers May 22-24, 2008 İSTANBUL I Mart 2009 !STANBUL BÜYÜK"EH!R BELED!YES! KÜLTÜR A.". YAYINLARI Maltepe Mahallesi Topkapı Kültür

Detaylı

İBN MEYMUN FELSEFESİNDE TANRI

İBN MEYMUN FELSEFESİNDE TANRI sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 17 / 2008, s. 195-202 kitap tanıtımı İBN MEYMUN FELSEFESİNDE TANRI Atilla Arkan, İz yay. 2007, 283 s. Yakup ÖZKAN * Düşünce tarihinde farklı kültürler arasında

Detaylı

İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ

İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 15 / 2007, s. 203-208 kitap tanıtımı İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ Gerek

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

KÂDI ABDULCEBBAR B. AHMED'İN İNSAN FİİLLERİNİN YARATILMASI VE EŞ ÂRÎ NİN KESB GÖRÜŞÜNÜ ELEŞTİRMESİ

KÂDI ABDULCEBBAR B. AHMED'İN İNSAN FİİLLERİNİN YARATILMASI VE EŞ ÂRÎ NİN KESB GÖRÜŞÜNÜ ELEŞTİRMESİ Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi III (2003), Sayı: 1 51 KÂDI ABDULCEBBAR B. AHMED'İN İNSAN FİİLLERİNİN YARATILMASI VE EŞ ÂRÎ NİN KESB GÖRÜŞÜNÜ ELEŞTİRMESİ Yrd.Doç.Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU 1 Aşağıdaki

Detaylı

BONAVENTURA'DA DĐN FELSEFE ĐLĐŞKĐSĐ Muammer Đskenderoğlu, Değişim yay. 2008, 151 s.

BONAVENTURA'DA DĐN FELSEFE ĐLĐŞKĐSĐ Muammer Đskenderoğlu, Değişim yay. 2008, 151 s. sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 18 / 2008, s. 237-243 tanıtım-değerlendirme BONAVENTURA'DA DĐN FELSEFE ĐLĐŞKĐSĐ Muammer Đskenderoğlu, Değişim yay. 2008, 151 s. Yakup ÖZKAN Đslam dünyasının

Detaylı

Aristo Metafiziği ile Gazali Metafiziğinin Karşılaştırılması- SH. Bolay.Kültür Bak. Yay. 1976 s.46-53

Aristo Metafiziği ile Gazali Metafiziğinin Karşılaştırılması- SH. Bolay.Kültür Bak. Yay. 1976 s.46-53 Güç-Fiil Anlayışı Aristo bundan önceki bahiste, madde için gerçekleşmesi gereken bir güç ve imkân, form için de maddedeki güç'ü gerçekleştiren bir prensip demişti. Şimdi form'un madde'de gerçekleşmesini

Detaylı

Arapça Tefsir metinleri müzakere ve münakaşa edilecektir.

Arapça Tefsir metinleri müzakere ve münakaşa edilecektir. Dersin Adı Tefsir IV İLH407 Tefsir IV DERS İZLENCESİ Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU Üniversite Adresi/ Bilgileri Dersin web sitesi Ders Kodu Ders hakkında bilgi Süre Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi

Detaylı

Salih Günaydın * Osman Demir. Kelâmda Nedensellik: İlk Dönem Kelâmcılarında Tabiat ve İnsan. İstanbul: Klasik, sayfa. ISBN:

Salih Günaydın * Osman Demir. Kelâmda Nedensellik: İlk Dönem Kelâmcılarında Tabiat ve İnsan. İstanbul: Klasik, sayfa. ISBN: Osman Demir. Kelâmda Nedensellik: İlk Dönem Kelâmcılarında Tabiat ve İnsan. İstanbul: Klasik, 2015. 320 sayfa. ISBN: 9786055245719. Salih Günaydın * İslâm düşüncesi tarihi ve özellikle kelâm tarihi çalışmalarında

Detaylı

İBN SÎNÂ DA ZORUNLU VARLIĞIN MAHİYETİ MESELESİ

İBN SÎNÂ DA ZORUNLU VARLIĞIN MAHİYETİ MESELESİ 156 Dini Araştırmalar, Temmuz - Aralık 2012, Cilt : 15, Sayı : 41, ss. 156-162 İBN SÎNÂ DA ZORUNLU VARLIĞIN MAHİYETİ MESELESİ Ali EBRAHİMZADE* Öz Zorunlu varlığın mahiyeti meselesi İbn Sînâ felsefesinin

Detaylı

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir sorusuna lügâvi manasında cevap çok kısa olabilir ama burada daha çok günümüzdeki fiilî durumunu ele almak faydalı olacak. Bahse konu yöntemden,

Detaylı

Emrah KAYA. Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Anabilim Dalı

Emrah KAYA. Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Anabilim Dalı Ebû Bekir Zekeriyyâ er-râzî nin Felsefî Görüşleri: İlâhiyyât (Metafizik) ve Tabîiyyât (Doğa Felsefesi), Turgut Akyüz, İstanbul: Ravza Yayınları, 2017, 255 s. Emrah KAYA Ebû Bekir Zekeriyyâ er-râzî İslam

Detaylı

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Şimdi bu beş mantıksal operatörün nasıl yorumlanması gerektiğine (semantiğine) ilişkin kesin ve net kuralları belirleyeceğiz. Bir deyimin semantiği (anlambilimi),

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

Gazâlî de Nedensellik

Gazâlî de Nedensellik ARAŞTIRMA VE İNCELEME Gazâlî de Nedensellik Ahmet Erhan ŞEKERCİ a a Felsefe Tarihi AD, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İstanbul Ge liş Ta ri hi/re ce i ved: 07.01.2016 Ka bul Ta ri hi/ac cep

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ Felsefe neyi öğretir? Düşünme söz konusu olduğunda felsefe ne düşünmemiz gerektiğini değil, nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretir. Mutluluk

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL. İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya ISBN 978-605-4829-05-7 869 sayfa, 45 TL. VII. yüzyılın başlarında kadim medeniyet havzalarında canlılığını neredeyse kaybetmiş olan felsefe,

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY ANLAYIŞI (Modern Bir Yaklaşım)

W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY ANLAYIŞI (Modern Bir Yaklaşım) Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi II (2002), Sayı: 1 59 W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY ANLAYIŞI (Modern Bir Yaklaşım) Tuncay İMAMOĞLU Arapça da gizlice bildirmek, konuşmak, ilham etmek, emretmek, ima

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber 2. BÖLÜM İMAN, AKIL VE BİLGİ İLİŞKİSİ / Ferit Uslu 1. Konuyla İlgili Temel Kavramlar...31 1.1. Aklilik...31 1.2. İman, Bilgi, Zan...32

Detaylı

HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE

HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE Prof. Dr. Vecdi ARAL HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE Wenn wir die Menschen behandeln wie sie sind, so machen wir sie schlechter, wenn wir sie behandeln wie sie sein sollten, so machen wir sie zu dem, was

Detaylı

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA 5 İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ Prof. Dr. Metin YASA 1 Ünite: 5 Prof. Dr. Metin YASA İçindekiler 5.1.... 3 5.1.1. Genel Anlamda Tanrı nın Varlığını Kanıtlamaya Duyulan Gereksinim...

Detaylı

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL Bulanık Kümeler ve Sistemler Prof. Dr. Nihal ERGİNEL İçerik 1. Giriş, Temel Tanımlar ve Terminoloji 2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler 3. Olasılık Teorisi-Olabilirlik Teorisi 4. Bulanık Sayılar-Üyelik Fonksiyonları

Detaylı

İlâhî İsimler Teorisi: Allah-İnsan İlişkisi Abdullah Kartal İstanbul: Hayy Kitap, 2009, 256 sayfa.

İlâhî İsimler Teorisi: Allah-İnsan İlişkisi Abdullah Kartal İstanbul: Hayy Kitap, 2009, 256 sayfa. belirli eserler çerçevesinde ele alan ve Arapça olarak 1994 yılında Yakub b. Abdülvehhâb Bâ Hüseyin tarafından yapılan bir başka çalışma daha mevcuttur. Elbette bu çalışma fıkıh ve usûl-i fıkıh ilimlerini

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

İbrahim Kalın Knowledge in Later Islamic Philosophy: Mulla Sadra on Existence, Intellect, and Intuition. Sümeyye PARILDAR

İbrahim Kalın Knowledge in Later Islamic Philosophy: Mulla Sadra on Existence, Intellect, and Intuition. Sümeyye PARILDAR tığa yer verilmemektedir. Mantık bölümü olan eserlerde ise mantıktan sonra, varlık araştırmasına bir giriş olarak değerlendirilebilecek umûr-ı âmme başlığı bulunmaktadır. Bu başlıkta varlığın bölünebileceği

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Aristo Metafiziği ile Gazali Metafiziğinin Karşılaştırılması- SH. Bolay.Kültür Bak. Yay. 1976 s.40-46

Aristo Metafiziği ile Gazali Metafiziğinin Karşılaştırılması- SH. Bolay.Kültür Bak. Yay. 1976 s.40-46 Madde ve Sûret Anlayışı Aristo, Metafizik'in VIII. kitabında daima sorulmuş olan "varlık nedir?" sorusunun aslında "cevher nedir?" sorusundan ibaret olduğunu söylüyordu." 9 Bu bakımdan cevher aynı zamanda

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi

Detaylı

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT June21,2011 ADEEPAPPROACH TOTURKISH SUGGESTIONCARDFORSELF DIRECTEDLEARNING CARDNUMBER:7 THEME:DİNVEFELSEFE RELIGIONANDPHILOSOPHY (Sufilik,İslâmiyeteGiriş,FârâbiveÇokkültürlülük) (Sufism,IntroductiontoIslam,Farabiand

Detaylı

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No 14420 ISBN 978-975-995-900-5 1. Baskı Mayıs 2018 Dizi Editörü Cahid Şenel Dizi Kapak Tasarımı Işıl Döneray Kapak Uygulama Ercan Patlak

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 06 07 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AY EKİM KASIM HAFTA ARALIK DERS KONU ADI SAATİ Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Kader ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi ve Kader

Detaylı

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi DİNİ GELİŞİM Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi Bilişsel Yaklaşımda Tanrı Tasavvuru 1. Küçük çocuklar Tanrı yı bir ruh olarak düşünürler, gerçek vücudu ve insani duyguları

Detaylı

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. Kemal Sözen Prof. Dr. Mevlüt Uyanık Doç. Dr. Ali Kürşat Turgut Doç. Dr. Aygün Akyol Doç. Dr. Hamdi

Detaylı

KÜRE YAYINLARI / 114. Kitap FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 3. Gazzâlî Konuşmaları

KÜRE YAYINLARI / 114. Kitap FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 3. Gazzâlî Konuşmaları GAZZÂLÎ KONUŞMALARI KÜRE YAYINLARI / 114. Kitap FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 3 Gazzâlî Konuşmaları İlhan Kutluer Ömer Türker Fehrullah Terkan Fatih Toktaş H. Yunus Apaydın Osman Demir Ekrem Demirli Küre Yayınları,

Detaylı

FARABİ FELSEFESİNDE BAZI İLAHİ SIFATLARIN HÜRRİYET PROBLEMİ AÇISINDAN ANALİZİ

FARABİ FELSEFESİNDE BAZI İLAHİ SIFATLARIN HÜRRİYET PROBLEMİ AÇISINDAN ANALİZİ , ss. 115-145. FARABİ FELSEFESİNDE BAZI İLAHİ SIFATLARIN HÜRRİYET PROBLEMİ AÇISINDAN ANALİZİ Hasan OCAK * Özet İslam düşünce tarihinde ortaya çıkan önemli konulardan biri de Tanrı nın sıfatları problemidir.

Detaylı

FARABİ DE HEYULANİ AKIL-FAAL AKIL İLİŞKİSİ

FARABİ DE HEYULANİ AKIL-FAAL AKIL İLİŞKİSİ FARABİ DE HEYULANİ AKIL-FAAL AKIL İLİŞKİSİ Yakup ÖZKAN Giriş Bu kavramlardan ilk olarak Aristoteles söz eder. Ona göre etkin (faal) ve edilgin (heyulani) akıl arasındaki ayrım ruhun alanına aittir. Bu,

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Allah Her Şeyi Bir Ölçüye

Detaylı

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya İSLÂM FELSEFESİ TARİH ve PROBLEMLER editör M. Cüneyt Kaya İSAM Yayınları 152 İlmî Araştırmalar Dizisi 63 İSLÂM FELSEFESİ Tarih ve Problemler editör M. Cüneyt Kaya Bu kitap İsam Yönetim Kurulunun 21.10.2011

Detaylı

FELSEFENİN TEMEL MESELELERİ* Çev. Mahmut Kaya

FELSEFENİN TEMEL MESELELERİ* Çev. Mahmut Kaya FELSEFENİN TEMEL MESELELERİ* Çev. Mahmut Kaya 1 [Kavram ve Önerme Bilgisi] Bilgi, sırf kavram ve kavramı tasdik (önerme) olmak üzere ikiye ayrılır. Sözgelimi güneşin, ayın, akim ve nefsin birer kavram

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011)

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanıtan: Tamer YILDIRIM * 1Din Felsefesi Derneği ve İSAM işbirliği ile düzenlenen Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar adlı atölye

Detaylı

Ve Brahman bir felsefedir ve o çeşit anlamlarıyla felsefi ve edebi yazılarda kullanılır.

Ve Brahman bir felsefedir ve o çeşit anlamlarıyla felsefi ve edebi yazılarda kullanılır. Prana Sanskritçe den nefes-nefes alma ve devamlı hareket şeklinde çevrilir. Bu Hint felsefesinde-tıbbında ve teolojisinde genel bir anlamı ifade eder. Dil uzmanları kelimeye bu anlamları yanında hayat

Detaylı

Al-Ghazālī s Philosophical Theology

Al-Ghazālī s Philosophical Theology Al-Ghazālī s Philosophical Theology Frank Griffel, Oxford & New York: Oxford University Press, 2009 xiii + 408 Sayfa. ISBN 978-0-19-533162-2 Muhammet Fatih Kılıç Griffel ın Al-Ghazālī s Philosophical Theology

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı